PDA

View Full Version : pvc akan su kültürü domates denemesi




aga06tr
15-06-2012, 21:27
uzun süren hazırlık aşaması, ön göremediğimiz aksaklıklardan ötürü bir hayli geç kalmama ramen nihayet 11.06.2012 pazartesi günü fidelerimizi diktik.
sera içi yapısal eksiklikler hala devam etmekte olsada besmeleyi çektik.
gerçi bu hafta ankarada hava sıcaklılıkları çöl sıcaklığını aratmadı ama, serada havalandırma mevcut değildi e sıcakda malum fidelerimizde zaten baya geçmiş fidelerdi ölmek üzereyken diktik fideleri kaybetmemek adına seranın yan tarafının örtüsünü komple açtım. yinede faydası olmadı diyebilirm. alel acele
bi sisleme kurmaya çalıştım işe yaradı çok şkür. resimleri yüklemeye çalışıyorum




aga06tr
15-06-2012, 22:01
uzun süren hazırlıklar

aga06tr
15-06-2012, 22:07
haziran ayı gelmesine ramen hala sistemi kurmaya çalışıyoruz

aga06tr
15-06-2012, 22:12
pazar akşamı çilekleri katlı sisteme aldık

idris şenol
15-06-2012, 22:20
adam sanat yapmış
ellerinize sağlık

Ekrem Uslu
15-06-2012, 22:22
Hadi hayırlısı bakalım.Göç, gide gide düzelirmiş.İnsan heveslenmeye görsün,elinden bir şey kaçmıyor demekki.

Yaz sıcakları seranızı kavuracak,ne tür önlem alacaksınız?

aga06tr
15-06-2012, 22:22
vee nihayet epey bi gecikmeylede olsa 11/06/2012 pazartesi akşamı domateslerimizi sissteme aldık hadi hayırlısı bakalım

Ekrem Uslu
15-06-2012, 22:24
yorum yazma özürlülere yuhf olsun
adam sanat yapmış
ellerinize sağlık

Latife yaptıysanız gülücük falan ekleseydiniz.Değilse özür dileyip msajınızı değiştirmeyi düşünürmüsünüz?

aga06tr
15-06-2012, 22:26
resimlerde görülen bal kabağı fidelerini çok hızlı tepki verdikleri için ( umarım beni affederler :( ) sera içi sıcaklığı görsel olarak anlamak için kullanıyorum. öğle sıcaklarında pörsüyerek yerlerde sürünen yapraklar akşam saatlerine yakın genişleyerek dikleşiyorlar.

idris şenol
15-06-2012, 22:32
Latife yaptıysanız gülücük falan ekleseydiniz.Değilse özür dileyip msajınızı değiştirmeyi düşünürmüsünüz?
dilemem abi çok kızdım:))

aga06tr
15-06-2012, 22:33
teşekkür ederim sayın "İdris Şenol" ve sayın " Ekrem Uslu" dediğiniz gibi gide gide düzelteceğiz inşallah. konuyu açarken yazmıştım sıcaklık mevzusunu yan taraftaki örtüyü tamamen açtım ve sisleme hattı çektim yukardan 8-10 defa sisleme yapıyoruz şu an işe yaradı cok şükür. ancak asıl problem pH yı tuturmada çekiyorum sabah öğle akşam 3 kez ayarlamaz zorunda kalıyorum zira pimaşlardan ötürü su hayli ısınıyor

aga06tr
15-06-2012, 22:39
kendim bi kamu kurumunda ziraat müh. olarak çalıştığımdan sabah 7-8 arası öğle 12-13 arası ve akşamda 17-21 arası ancak serada olabiliyorum. arkadaşım saat 10 gibi geliyor öğleyin ben gelene kadar bi kaç kez sisleme yapıyor. geldiimde de ben yapıyorum yani 2 gündür sıcaklık kontrol altında diyebilrim. yalnız başlangıçdaki dezavantajım fidelerimin ölmek üzereyken dikilmiş olması fidecim fide işini bitirip dikime başladı ve bana ayrıdığı 800 kök fide ise ölmek üzereydi bu gün 5. gün hamdolsun toparladılar biraz

Ekrem Uslu
15-06-2012, 22:39
teşekkür ederim sayın "İdris Şenol" ve sayın " Ekrem Uslu" dediğiniz gibi gide gide düzelteceğiz inşallah. konuyu açarken yazmıştım sıcaklık mevzusunu yan taraftaki örtüyü tamamen açtım ve sisleme hattı çektim yukardan 8-10 defa sisleme yapıyoruz şu an işe yaradı cok şükür. ancak asıl problem pH yı tuturmada çekiyorum sabah öğle akşam 3 kez ayarlamaz zorunda kalıyorum zira pimaşlardan ötürü su hayli ısınıyore

Seranızın kenar muşambalarını çıkarıp % 60 gölgeleme tülüyle kapatmalı ve üst muşambaya badana kireci atmalısınız.Başka türlü sonuç almanız mümkün değil gibi.

aga06tr
15-06-2012, 22:45
e

Seranızın kenar muşambalarını çıkarıp % 60 gölgeleme tülüyle kapatmalı ve üst muşambaya badana kireci atmalısınız.Başka türlü sonuç almanız mümkün değil gibi.

gölgeleme filem bu akşam üstü geldi yarın cekmeye çalışacaz fotoları eklerim kısmet olursa

Ekrem Uslu
15-06-2012, 22:45
dilemem abi çok kızdım:))

Yok yok, öyle olmaz.Çok yorum alır bu konu,aceleye gerek yok.
Biraz sakin...:rolleyes:

Ekrem Uslu
15-06-2012, 22:48
gölgeleme filem bu akşam üstü geldi yarın cekmeye çalışacaz fotoları eklerim kısmet olursa

Üst muşambaya kireçle badana yap ama.Çileklerimiz,domateslerimiz aşırı sıcaktan kavrulmasın.:rolleyes:

aga06tr
15-06-2012, 22:53
peki kireç daha sonra yıkadığımızda cıkarmı? cıkığtında leke bırakıp şeffaflığı azaltırmı? daha sonraki dönemler için soruyorum mesela erken ilk baharda işi görürmü ?

Ekrem Uslu
15-06-2012, 23:00
Merak etmeyin kireç sorun yaratmaz.Yıllardır bu şekilde yaparız,ilk yağmurlarla birlikte akr gider.
Kirecin içine her hangi bir şey (tutkal,tuz,zeytin yağı,vs.)karıştırmayın yeter.

Temmuz ayının 18 inde seraya 8000 kök fide ekeceğim.Üst muşambaya kireç atarız,sera içi dışardan daha serin olur ve sonuç alırız.Hemde Adana sıcağında.

aga06tr
15-06-2012, 23:04
yapacağım inşallah siz denediyseniz sorun yok Ekrem bey, teşekkür ederim

Ekrem Uslu
15-06-2012, 23:11
Rica ederim.
Ukalalık saymazsanız, yıllardır örtü altı yetiştiricilikle uğraşa uğraşa serada bitki biz olmuşuz.(Çokmu iddialı oldu acaba...:o)

aga06tr
15-06-2012, 23:18
Rica ederim.
Ukalalık saymazsanız, yıllardır örtü altı yetiştiricilikle uğraşa uğraşa serada bitki biz olmuşuz.(Çokmu iddialı oldu acaba...:o)

estafirullah
tecrübe teoriden daha kesin değil mi:)
yalnız kireci fırça ile yapmicaz sanırım badana pompasıyla mı püskürtmemiz icab eder? birde tamamen kaplamicaz heralde?
son olarak toz kireç kullanabilir miyiz? sayın TECRÜBE :)

Ekrem Uslu
15-06-2012, 23:28
:rolleyes:

Badana pompasıyla tamamen kaplıyacaksınız Sayın TEORİ.:D

Toz kireç olur.Süt kıvamında sulandırın ve ten çorabıyla süzün,pompayı tıkamasın.

aga06tr
15-06-2012, 23:40
:rolleyes:

Badana pompasıyla tamamen kaplıyacaksınız Sayın TEORİ.:D

Toz kireç olur.Süt kıvamında sulandırın ve ten çorabıyla süzün,pompayı tıkamasın.

teşekkür ederim Sayın tecrübe bunu toprakta domates yaptığım diğer üç seramızada uygulayacağım inşallah.
bu arada 3 adet 330 m^2 serada da toprakta yetiştiricilik yapıyorum orasını bundan bir ay önce 14 mayısta dikmiştik şu an ilk meyveler göründü .
topraksızdan randıman alabilrsem burasınıda topraksıza cevirecem ama pvc olacağını sanmıyorum:) katı ortam düşünüyorum

Ekrem Uslu
16-06-2012, 00:12
Sera kontrüksiyonunuzu neden ahşaptan yaptınız?

aga06tr
16-06-2012, 20:18
sera kuru ve atıl bekleyen bi seraydı arkadaşım kullanmam için bana bıraktı yani konstriksiyon konusunda yapabileceğim bişey yoktu:)

aga06tr
16-06-2012, 22:36
hıyarların gelişimi güzel gidiyor maşallah.

aga06tr
16-06-2012, 22:41
sisleme

aga06tr
16-06-2012, 22:41
bu arada hepimizin miraç kandili mübarek olsun.

aga06tr
18-06-2012, 06:32
gölgelik

agriwolf
18-06-2012, 09:13
Hayırlı olsun.
Güzel bir sistem olmuş. Toplam ne kadar bir alana ne kadar bir harcama ile sistemi oluşturdunuz.

aga06tr
18-06-2012, 12:50
Hayırlı olsun.
Güzel bir sistem olmuş. Toplam ne kadar bir alana ne kadar bir harcama ile sistemi oluşturdunuz.

teşekkür ederim daha iyisiniz sizler yaparsınız inşallah. sera 432 m^2 fakat domatesler bu seranın 240 m^2lik bölümünde yani 30metre uzunluğunda 8 sıramız var. maliyet konusuna gelince işin ağır kısmı tesisat malzemeleri onuda kayın biraderimin dükkanından veresiye aldığım için:) net bi bi fiyat veremeyeceğim,
gübrelerde toplam maliyete nazaran hatrı sayılır bi paya sahip( ama bir sezondan fazlası için yeteceği kanısındayım) ki onuda veresiye aldım fidelerle birlikte. iz elementler için 210 TL ödedim. 1000L lik depo 200 TL 120L lik 2 adet plastik fıçı 50TL pompa elimizde mevcuttu. gölgelik 3m*100m 120 TL pet bardak 25 TL
tuğla 50 TL net değil ama toplamda 4000TL (+) civarı bi rakam diyebilirim

şafak
18-06-2012, 12:55
öncelikle hayırlı olsun bol ürünler.
deneyimim yok ama ileride köklerden dolayı sistem tıkanabilir.Bayagi uzun olmuş gibi geldi borular.

aga06tr
18-06-2012, 13:06
öncelikle hayırlı olsun bol ürünler.
deneyimim yok ama ileride köklerden dolayı sistem tıkanabilir.Bayagi uzun olmuş gibi geldi borular.

teşekkür ederim. konu başlığında da belirttiğim gibi adı üzerinde deneme yapıyoruz deneyip göreceğiz. katı ortamda da deneme yapacağım deneme sonuçlarında maksimum fayda sağlayan metodu kurmayı planlıyoruz inşallah

aga06tr
19-06-2012, 13:01
bu gün sabah 7:30 itibariyle ilk çiçekcikler görülmeye başladılar maşallah

aga06tr
19-06-2012, 13:06
bunlarda toprakta yaptığımız üretim ve seralarımız

caferulger
20-06-2012, 14:19
inşallah ziyarete geleceğim

aga06tr
20-06-2012, 14:55
inşallah ziyarete geleceğim

buyrun bekliyorum

dispaser
22-06-2012, 07:50
tebrikler çok güzel bir tesis.
benim aklıma pvc borularda domates kökünden dolayı tıkanma/taşma yaşanacak mı sorusu geldi ilk, bunu da sayenizde görmüş olacağım. birkaç kez duymuştum böyle birşey ama böyle profesyonel bir denemede ve sizinki gibi herşeyin ortada/izlenebilir olduğu bir şekilde değildi. o yüzden emin olamıyordum. umarım hiç bir problem yaşamaz, bol bol hasat alırsınız ve bizlere de bu borularda domatesin yetişebildiğini öğretmiş olursunuz ins.
hayırlı uğurlu olsun..

aga06tr
22-06-2012, 15:40
tebrikler çok güzel bir tesis.
benim aklıma pvc borularda domates kökünden dolayı tıkanma/taşma yaşanacak mı sorusu geldi ilk, bunu da sayenizde görmüş olacağım. birkaç kez duymuştum böyle birşey ama böyle profesyonel bir denemede ve sizinki gibi herşeyin ortada/izlenebilir olduğu bir şekilde değildi. o yüzden emin olamıyordum. umarım hiç bir problem yaşamaz, bol bol hasat alırsınız ve bizlere de bu borularda domatesin yetişebildiğini öğretmiş olursunuz ins.
hayırlı uğurlu olsun..

teşekkür ederim sayın "dispaser" ancak ben şahsen sayın envorun pvc borulardaki denemesinden esinlendim o başlık altındakileri incelerseniz domateslerin nasıl yetiştiğini görebilirsiniz saygılar.

aga06tr
25-06-2012, 13:01
:( son 4 gündür bazı domateslerimin gelişimi durma noktasında **** cok yavaş. nedenini araştırıyorum. aynı hat üstüne yan yana iki bitkiden birisi daha gelişkin iken diğeri bariz bi şekilde geri kalmış, geri kalan fidelerin kökleri ise sarı kahverengi-sarı rengi tortu benzeri bişey ile kaplanmış durumda suyu değiştirince o tortu ortadan kalktı ama bitkilerde hala bi toparlanma yok sanırım mantari bi oluşum tortu dediğim şey ama yan yana iki bitkiden birni etkileyip diğerini etkilememesi ve mesela aynı hat üzerinde hıyarlar var gelişimleri maşallah günlük olarak farkedilecek düzeyde ve kökleri cok sağlıklı, beslemeden kaynaklı bi problem mi diye geliyor aklıma ph ayarı için sirke kullanıyordum dün itibariyle onuda kestim
ciceklenme devam ettiği için reçeteyi de dün değiştirmiştim. ama işte kafamı kurcalayan bütün bitkileri aynı su ile besliyorum nededen diğerleri etkilenmiyor diyeceğim. hatta çileklerde aynı suyla besleniyor. cilek daha düşük ec değerlerini severken ilk dikimde %30 a yakını bir hafta içinde fire vermişti ama kalanlar maşallah toparladılar. köklerin resimlerini yüklemeyi deneyeceğim. bi fikri olan arkadaşlar yardımlarını esirgemezler umarım :)

aga06tr
25-06-2012, 13:15
cileklerin kökleri iyi durumda, ancak domatesler için yukarıda belirttiğim sorunu görüntülemeye calıştım bi fikir verebilecek arkadaşım cıkarsa ne mutlu bana

aga06tr
25-06-2012, 13:35
buda ilk taktığımız taçlardan birisi :)

caferulger
04-07-2012, 11:35
merhaba;
serandan yeni fotoğraflar yokmu aga

aga06tr
07-07-2012, 23:56
fidelerim yerinde sayıyor malesef:( gövde gelişimini sağlamadan meyve bağlamış durumdalar. kök salınımını hala gerçekleştiremediler bu konuda fideleri petlere yerleştirirken hata yaptım sanırım. kökler fazla hava alıyolardı. bu sabah petlerin içini 1 kat strapor tanecikleriye kapladım, onların üzerinede bardak dolusu dezenfekte ettiğim mucur doldurdum. akşam 5,5 da baktığımda inanılmaz bir hızla yeni beyaz köklerin fışkırdığını gördüm. biraz umut oldu.bakalım bu haftaki gelişmelerine bakacağız. çileklerim ölüm kalım mücadelesi vermekteler:( domates le aynı suyla beslendiğinden kökleri yanıyor.
tek tesellimiz ise hıyarlar. geçen hafta korkutmasına ramen toparlamış durumdalar trips nedeniyle yapraklar göçmek üzereydi ilaç uyguladık şu an fena değiller. meyveleri 5 cm boyundalar şimdilik.

Hakan Öncü
08-07-2012, 12:28
Sayın aga06tr,

Kullandığınız besin eriyiğinin rengi neden öyle acaba,
Benim kullandığım şeffaf ve açık yeşil renkte. Sizinkisi ise kahverengiye çalan bir renkte. Besininizde bir sorun olabilir mi acaba. Bide benim basit ve naçizane tavsiyem bence domates pimaş boruda olmaz. Kökleri çok geniş bir alana dağılıyor. Geçen sene sistemi sökerken köklerin durumumu görünce çok şaşırmıştım.

Kolay gelsin.

aga06tr
08-07-2012, 22:03
Sayın aga06tr,

Kullandığınız besin eriyiğinin rengi neden öyle acaba,
Benim kullandığım şeffaf ve açık yeşil renkte. Sizinkisi ise kahverengiye çalan bir renkte. Besininizde bir sorun olabilir mi acaba. Bide benim basit ve naçizane tavsiyem bence domates pimaş boruda olmaz. Kökleri çok geniş bir alana dağılıyor. Geçen sene sistemi sökerken köklerin durumumu görünce çok şaşırmıştım.

Kolay gelsin.

teşekkürler sayın Hakan Öncü
haklı olabilirsiniz kökler konusunda ama malesef 1 ay olacak ama henüz kök saldıramadık:( belki tıkanacak kadar büyürler inşallah.
besin eriyiğinde kaverengiye çalan A stoğu ve malum Fe-EDTA eriyiğin rengini o hale getiriyor. şelatsız FeSO4 kullandığımda ise o renkten daha koyu kahve bi renk elde ettim. şu an eski ve yeni stoğu 8-2 oranında karıştırarak kullanıyorum.

bountr
09-07-2012, 18:34
Borular arasındaki boşluk fazla gibi geldi bana, sanki biraz daha sıkı yapılabilirmiş gibi.

aga06tr
09-07-2012, 20:15
bence ideal toplamda 8 sıra var ve sıra arasında rahatca bi el arabası dolaşabiliyor. sıra arası mesafeyi daha da daralttığımızda işletmede güçlük çekeriz hocam

aga06tr
10-07-2012, 22:45
25. günde hala bu boydalar sıcaklık problemi başta olmak üzere bir nedenden dolayı atağa geçemediler

aga06tr
10-07-2012, 22:47
25. günde hala bu boydalar sıcaklık problemi başta olmak üzere bir nedenden dolayı atağa geçemediler

bu gün belki bi 10 cm daha uzamışlardır. yarın tam bir aylık olacaklar.

aga06tr
10-07-2012, 22:50
bunları coşturmak için fikri olan var mı?

aga06tr
10-07-2012, 22:52
bunlarda hıyar ve bal kabaklaımız

aga06tr
10-07-2012, 22:55
geçen hafta köklerin durumu:(

dispaser
11-07-2012, 07:01
kökler çok fazla ışık alıyor olabilir mi? bardakların üzerinden biraz perlit koyarak kökü örttünüz fakat bardağın hala yarısı boş ve o boş olan yerlerden borunun içine ışık girmekte. bu da kökü kötü etkileyebilir diye düşünüyorum. üstadların yorumlarını bekliyorum..

Potasyum
11-07-2012, 11:35
Sorunun suyun icindeki nitratin hizli bi sekilde amonyak formuna donusmesinden kaynaklandigini dusunuyorum. Nft de nitrojen degesi sudaki calsiyum oranina gore hizli degisim gosterir. Sebeke suyundaki kalsiyum yuksekse fazla sorun olmaz. fosforik acid yerine nitrik (tehlikeli) asid kullan. Haliyle bu durumda fosforda etkilenmekte. Besinli suyu n ec degerini yariya indir ve 3 gunde bir degistir. Suyun isinmasi fazla etki yapmaz asiri olmadikca.

aga06tr
11-07-2012, 13:23
Sorunun suyun icindeki nitratin hizli bi sekilde amonyak formuna donusmesinden kaynaklandigini dusunuyorum. Nft de nitrojen degesi sudaki calsiyum oranina gore hizli degisim gosterir. Sebeke suyundaki kalsiyum yuksekse fazla sorun olmaz. fosforik acid yerine nitrik (tehlikeli) asid kullan. Haliyle bu durumda fosforda etkilenmekte. Besinli suyu n ec degerini yariya indir ve 3 gunde bir degistir. Suyun isinmasi fazla etki yapmaz asiri olmadikca.

sayın potasyum;
besin solüsyonumun konsantrasyonu:
N:116+nitrik asitten gelen miktar( tam bir değer veremiyorum )
P: 52
K: 197
Ca:130
Mg:48 dur.
N toplamında 21 ppmlik kısımda zaten amonyum sülfatdan geliyor.
bu suyuda 5 gündür kullanıyorum önceki konsantrasyonu şu şekildeydi
N:130
P:50
K:300
Mg:33
Ca:150 bu seferde yüksek K içeriği nedeniyle olduğunu düşündüğümden Ca ve Mg eksikliği belirtileri ortaya cıkmıştı.
pH:6 ve ec:2,8 şu an
ec yi 1,4 de düşürmemi önerirsiniz?

aga06tr
11-07-2012, 13:28
kökler çok fazla ışık alıyor olabilir mi? bardakların üzerinden biraz perlit koyarak kökü örttünüz fakat bardağın hala yarısı boş ve o boş olan yerlerden borunun içine ışık girmekte. bu da kökü kötü etkileyebilir diye düşünüyorum. üstadların yorumlarını bekliyorum..

sayın dispaser;
alakanız için teşekkür ederim. kökler konusunda haklısınız aşırı ışık alıyorlardı.
2 hafta önce üzerlerine tanelerine ayırdığım straporları doldurmuştum o zaman yosun problemi vardı cünkü. ve geçen hafta ise straporların üzerine dezenfekte ettiğim mucurları doldurdum. kökler fışkırmaya başladı fakat bardaktan cıktıktan sonra daha fazla uzamıyor ve hemen kahverengileşiyorlar:(

aga06tr
11-07-2012, 13:34
Sorunun suyun icindeki nitratin hizli bi sekilde amonyak formuna donusmesinden kaynaklandigini dusunuyorum. Nft de nitrojen degesi sudaki calsiyum oranina gore hizli degisim gosterir. Sebeke suyundaki kalsiyum yuksekse fazla sorun olmaz. fosforik acid yerine nitrik (tehlikeli) asid kullan. Haliyle bu durumda fosforda etkilenmekte. Besinli suyu n ec degerini yariya indir ve 3 gunde bir degistir. Suyun isinmasi fazla etki yapmaz asiri olmadikca.

ayrıca suyuda zaten 1000 litreyi 3 günde tüketiyorlar.
sistemde kaçak yok. buharlarşmadan kaynaklı su bitiyor diye düşünmüştüm fakat mantık olarak buharlaşmadan kaynaklansa ec nin yükselmesi gerekir ec değerinde bi artış olmuyo hatta düşüş meydana geliyor. bu suyu bitkinin tükkettiği görüşümde haklı olabilirmiyim acaba başka teorisi olan kardeşlerim fikir verebilirler mi?

Potasyum
11-07-2012, 15:01
Selam

Besinli suyun ph yukseliyormu ? dusuyormu ? Kokler amonyagi emince su asitleniyor,nitrati emince alkileniyor.Domates denememde ayni sorunu bende yasadim.Kokler guzel basliyor,belli bir saffadan sonra kahverengiye donuyordu.Arastirmalarim/denemelerim sonucunda sudaki amonyak oraninin,bakteriyel fonksiyonlarda dahil yukselmesinden kaynaklaniyordu.Cozum olarak suyu UV filtreden gecirerek koklere verdim duzelme gosterdi.Sudaki hava oraninda buyuk onemi var,su yataklari 10 metreden uzun olmazsa daha iyi olur.Tabani duz olunca meyvelenmede daha randiman aliniyor.Yani kokler yuzeye dagitilmali.

Besin degerleriniz ec degerinizde kalin/devam edin. Suyunuza bir uv filtre takarak deneyin.

aga06tr
11-07-2012, 15:50
sayın potasyum;
ph 2 gün gibi bi sürede 7 ye dayanıyor. kuyu suyumuzun pH değer 8 ve ec değeri:0,7m/s ye yakın boruların mesafesi 30 metre ve 8 sıra var. besinli su azalınca üzerine su ilave edip ec yi biraz düşürmeyi deneyecem 2,2 civarına
eğer forumu sık takip etme imkanınız olursa birazdan seraya geçip görüntü alacağım akşamda saat 21-22 gibi yüklerim bakabilirseniz sevinirim. saygılar

Potasyum
11-07-2012, 17:59
sayın dispaser;
alakanız için teşekkür ederim. kökler konusunda haklısınız aşırı ışık alıyorlardı.
2 hafta önce üzerlerine tanelerine ayırdığım straporları doldurmuştum o zaman yosun problemi vardı cünkü. ve geçen hafta ise straporların üzerine dezenfekte ettiğim mucurları doldurdum. kökler fışkırmaya başladı fakat bardaktan cıktıktan sonra daha fazla uzamıyor ve hemen kahverengileşiyorlar:(

Selam

Suyunuzu ve kullandiginiz malzemeleri kullanmadan once dezenfekte ediyormusunuz.Dezenfekte icin camasir suyu veya oksijenli su h2o2,camsir suyu ekonomik.suyun,borularin,su tankinin mikroblardan dezenfekte edilmesi sart,kokleri kahverengi yapan mikroplarindan ozellikle. Ikinci olarak yine suyu patojenlerden (Pythium ve Phytiphthora) aritmakta onemli. Bunun icin kalsiyum-hypoklorite gerekli, havuzcularda bu var.Bu dezenfekte islemleri yapildiktan sonra suyu iyice havalandirip besinler eklenip dugmeye basilir.

calcium-hypo hesabi gr ve ppm

kl = 1000 litre

2500 litreye 2 ppm

kalsiyum hypo gram= kl x ppm x 1.6
= 2.5 x 2 x 1.6
= 8 gram

aga06tr
11-07-2012, 21:52
bugünün resimleri

aga06tr
11-07-2012, 21:55
devam

aga06tr
11-07-2012, 22:01
Selam

Suyunuzu ve kullandiginiz malzemeleri kullanmadan once dezenfekte ediyormusunuz.Dezenfekte icin camasir suyu veya oksijenli su h2o2,camsir suyu ekonomik.suyun,borularin,su tankinin mikroblardan dezenfekte edilmesi sart,kokleri kahverengi yapan mikroplarindan ozellikle. Ikinci olarak yine suyu patojenlerden (Pythium ve Phytiphthora) aritmakta onemli. Bunun icin kalsiyum-hypoklorite gerekli, havuzcularda bu var.Bu dezenfekte islemleri yapildiktan sonra suyu iyice havalandirip besinler eklenip dugmeye basilir.

calcium-hypo hesabi gr ve ppm

kl = 1000 litre

2500 litreye 2 ppm

kalsiyum hypo gram= kl x ppm x 1.6
= 2.5 x 2 x 1.6
= 8 gram

dezenfeksiyon işlemini sistemde bitkiler varken su tankına çamaşır suyu ilave edip yapabilirmiyiz?

Potasyum
12-07-2012, 00:32
Selam

Su borularin, su pompasinin,su yataklarinin,camasir suyu ile dezenfekte isini en basta,bitkileri su yataklarina koymadan once yapilmaliydi.(Camasir sulu su 1 gun sitemde donmesi)Su anlik onlar icin cok gec.Kokler yataktayken yapilirsa katliam olur bitkilerinin hepsi yanar.Su tankini dezenfekte yapabilirsin suyu koklere sakin verme iyice durulanmasi sart.Lakin besiin icin kullanilacak suyun dezenfekte islemi her su degisiminde yapilmali kalsiyum-hypo ile (klorlama) ki patojenler,algiler yol almasin.Klorlama yapildiktan sonra su iyice havalandirilip klorin atildiktan sonra besin eklenerek sitem calistirilir.
Aslinda koklerdeki kahveregi sumukumsu algi siyanobakteri (bkz.) ailesinden gelmekte.(http://saltaquarium.about.com/od/diatomandslimemicroalgae/a/redslimealgae.htm) Fotosentez ile yasar ki isigin etkisi buyuk.Sudan atilmasi klorlama,uv veya ozon ile atilir.Buna ragmen yine geri gelme ihtimali var.Dezenfekte onemli.Bu bakteriler klorine karsi bagisiklik kurabilirler malum bazi antibiyotik uygulamalara mahruz kalinabilinir bu isin cigrindan ciktigi andir.Ama sizin kokleriniz o kadarda etkilenmemis.Kullandiginiz suyu reverse osmosis ten gecirip klorlayip yapsaniz basinizi az kasirsiniz.Suyunuz kaliteli olmali.

Selametle

aga06tr
12-07-2012, 07:16
sistemi kurduğumuzda fideleri yerleştirmeden zaten yapmıştık dezenfeksiyon işlemi çamaşır suyu ile

şafak
12-07-2012, 09:37
Roa +Plus Organik Sıvı Gübre - Roa Natura Mikrobiyal Gübre - Sayfa 181 (http://www.ibreliler.com/gubreleme-ve-toprak/1201-roa-plus-organik-sivi-gubre-roa-natura-mikrobiyal-gubre-181.html#post31379)

konuyu incelerseniz yardımı olacağını dusunuyorum.
yeri burası olmasada
http://www.airgunturk.com/15628-at44-10-5-5mm-d%C3%BCrb%C3%BCn-hatsan-pompa.html]
ilan size aitse durum nedir?

süleymanizmir
12-07-2012, 10:12
teşekkür ederim daha iyisiniz sizler yaparsınız inşallah. sera 432 m^2 fakat domatesler bu seranın 240 m^2lik bölümünde yani 30metre uzunluğunda 8 sıramız var. maliyet konusuna gelince işin ağır kısmı tesisat malzemeleri onuda kayın biraderimin dükkanından veresiye aldığım için:) net bi bi fiyat veremeyeceğim,
gübrelerde toplam maliyete nazaran hatrı sayılır bi paya sahip( ama bir sezondan fazlası için yeteceği kanısındayım) ki onuda veresiye aldım fidelerle birlikte. iz elementler için 210 TL ödedim. 1000L lik depo 200 TL 120L lik 2 adet plastik fıçı 50TL pompa elimizde mevcuttu. gölgelik 3m*100m 120 TL pet bardak 25 TL
tuğla 50 TL net değil ama toplamda 4000TL (+) civarı bi rakam diyebilirim

Sayın aga06,çalışmalarınızı okudum.Çok güzel başarılarınızın devamı dileklerimle.Size sormak istediğim ben terasımda 10 kök domatesi perlit+kil karışımlı saksılarda günde 4 kez 15 dk.sulayarak yetiştirmeye çalışıyorum.Şu an iyi gidiyorlar ve domatesler 45-50 adet oldu.Ancak 250 lt.lik besin için 1 A ve 1 B paketini eriterek ve içine 1 şişe iz element koyarak elde ediyorum.Bunun da maliyeti şimdilik 10 tl.Sizin bukadar çok fide için 210 tl çok az geldi.Nasıl bir gübreleme hazırlıyorsunuz **** nereden satın alıyorsunuz.Bizleri aydınlatırsanız çok teşekkür ederim.Sevgi ve saygılarımla

aga06tr
12-07-2012, 10:46
Sayın aga06,çalışmalarınızı okudum.Çok güzel başarılarınızın devamı dileklerimle.Size sormak istediğim ben terasımda 10 kök domatesi perlit+kil karışımlı saksılarda günde 4 kez 15 dk.sulayarak yetiştirmeye çalışıyorum.Şu an iyi gidiyorlar ve domatesler 45-50 adet oldu.Ancak 250 lt.lik besin için 1 A ve 1 B paketini eriterek ve içine 1 şişe iz element koyarak elde ediyorum.Bunun da maliyeti şimdilik 10 tl.Sizin bukadar çok fide için 210 tl çok az geldi.Nasıl bir gübreleme hazırlıyorsunuz **** nereden satın alıyorsunuz.Bizleri aydınlatırsanız çok teşekkür ederim.Sevgi ve saygılarımla

sayın süleymanizmir ;
210 TL sadece iz element için ödediğim rakam.
yoksa birer çuval
mkp
kalsiyum nitrat
potasyum nitrat
amonyumsülfat
potasyumsülfat
magnezyumsülfat 25 er kiloluk bunların parasını ödemediğim için hala ne kadar tuttuklarını bilmiyorum.

aga06tr
14-07-2012, 23:20
Bu gün hattın birini talaş ile doldurup fideleri talaş içerisine diktim. üsten damlama borusu çekip her fideye debi ayarlı damlatıcı takacaktım ama hava karardı yetiştiremedim . umarım yarın sabaha kadaar ölmezler:(

Dima
18-07-2012, 09:09
Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Çok başarılı bir iş yapmışsınız.
Üye olduğumdan beri gece gündüz bu forumda ki yazıları okuyorum. Benim gibi seracılıktan anlayaman bilgisayar mühendisinin bile ilgisini çekti.Bende ciddi ciddi düşünmeye başladım. Araştırmaya ve okumaya devam :)

cesur393
18-07-2012, 21:02
Sayın aga06tr
sterilizasyon için bir döküm :
Bir çok kişi hidrofonik sistemlerini temizlediği zaman, sistemlerindeki tüm bakterileri ve potansiyel olarak tehlike yaratan maddeleri yok ettiğini düşündükleri bir hipoklorit ya da hidrojen peroksit banyosu kullanıyor.
Ancak- her ne kadar sistem gerçekten zararlılardan arınıyorsa da- ister hipoklorit isterse peroksit kullansın, temizlikten sonra büyük miktarlarda zararlı maddenin ve kimyasalın hiç dokunulmadan kaldığının (hatta bunların plastik malzemenin kendisinden geldiğinin) çok az kişi farkında.
Örneğin, zararlı plastikleştiriciler ile PVC boruların yapımında kullanılan bileşiklerin ve diğer polimerlerin büyük bölümü, bu iki temizleme maddesi ile titiz bir şekilde yıkanmasından sonra bile el değmeden kalıyor.
Peki hidrofonik sistemlerimizi gerçekten temizlemek ve bitkilerimize sızmak için sıranın kendilerine gelmesini bekleyen tüm bu zararlı maddelerden kurtulmak için ne yapabiliriz?
Cevap temiz su kaynaklarının toksik kimyasallardan arındırılması için dünya çapında yaygın bir şekilde kullanılan bir yöntemde saklı: Fenton yöntemi.
19. yüzyılın sonlarında, Henry John Horstman Fenton, birçok dirençli organic molekülü oksidize edip bunları zararsız kimyasal maddeleri dönüştürdüğü bir kimyasal işlem keşfetti.
Fenton’un yöntemi, bulucusunun onuruna Fenton kimyası olarak adlandırılan devrim niteliğinde tamamen yeni bir alan yarattı.
Peki bu şaşılacak keşif neydi?
Bundan sonraki birkaç paragrafta, Fenton reaktifinin ne olduğu ve yöntemleri hakkında detaylı bilgiler bulacak- daha da önemlisi- bu yöntemin hidrofonik sistemlerinizi üretim devreleri arasında temizlemeye, ama gerçekten temizlemeye, nasıl yardımcı olduğunu öğreneceksiniz. Eğer kendi besin eriyiğinizi kendiniz hazırlıyorsanız ve hidrojen peroksit kullanıyorsanız, Fenton kimyasını uygulamak için ihtiyacınız olanların çoğuna zaten sahipsiniz demektir.
Yöntem temel olarak bir su eriyiğine bir demir iyonu kaynağı (fakat kesinlikle şelatlı olmayacak. Demir (II) sülfat kullanılacak) ve hidrojen peroksit eklenmesi suretiyle işliyor.
Bundan sonra demir iyonları, neredeye sisteminizdeki tüm zararlı organik maddeleri yok edebilen, güçlü oksitleyici radikallerin ortaya çıktığı bir dizi reaksiyonu tetikliyor.
Fenton yönteminde demir iyonları anahtar rol oynuyor çünkü peroksidin, kendi başına olduğu zaman asla ortaya çıkaramayacağı, bu son derece reaktif maddeleri üretmesine olanak sağlıyor.
Araştırma hidrojen peroksitin yüksek konsantrasyonlarda mevcut olması halinde (bir kirletici madde modeli olarak kullanılan yaygın bir kimyasal olan) fenolün hiç etkilenmeden kaldığını, oysa Fenton reaktifinin (demir iyonları+hidrojen peroksit) mevcut olması halinde hızlı bir şekilde imha olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Öyleyse yapmamız gereken işlem ne? Her şeyden önce, sisteminizi temizlemek için kullanacağınız eriyiğin her litresi için 0.2 g. Demir (II) sülfat eklemeniz gerekiyor.
Bunun ardından, nitrik asit ya da sülfürik asit gibi, organik olmayan güçlü bir asit kullanarak pH'ı 3-3,5 arasında bir seviyeye getirmelisiniz.
Sitrik, asetik ya da fosforik asit kullanmayın çünkü bunlar Fenton reaksiyonunun etkisini azaltır.
Şimdi de sisteminizi düzenli olarak temizlediğinizde eklediğiniz kadar peroksit ekleyin.
Her litre eriyik için yaklaşık olarak 70 mL % 50’lik hidrojen peroksit gayet başarılı sonuçlar veriyor.
Fenton temizleme eriyiğini sisteminizde en az 6 saat boyunca dolaştırın.
İşlem bittiğinde sisteminizi Fenton solüsyonu kalıntısı kalmayıncaya dek yıkayın.
Dikkat etmeniz gereken en önemli konu, şelatlı demir kaynağı kullanmamak çünkü FeEDTA ya da FeEDDHA gibi şelatlı demir kaynakları, şelat demir iyonlarının gerektiği şekilde tepkimeye girmesine ve Fenton kimyasına katılmasına izin vermediği için yararlı olmuyor.
Aynı zamanda, pH ayarlama adımı da hayati bir aşama zira 5’in üzerindeki bir ph derecesi, H2O2’nin ilave edilmesi ile birlikte hızlı bir şekilde FeOH3 oluşumuna neden olur ve bunu da tüm H2O2’nin demir hidroksit nedeniyle katalitik bozunmaya uğraması takip eder (ki bunun olması istenen bir şey değildir!).
Sisteminizi temizlemek için Fenton reaktifi kullandıktan sonra, mevcut olan zararlı organik moleküllerin büyük bölümünün yok edildiğinden ve sisteminizin artık yeni gelecek fidelerinize steril ve zararsız bir ortam sağladığından emin olabilirsiniz.
inşallah bir dahaki kurulumunuzda işe yarar

Kayıkçı
18-07-2012, 23:50
Sayın aga06tr, birinci sayfanın sonundaki resimlerdeki sisleme sistemi için ne tipte ve ne güçte bir motor kullanıyorsunuz, kaç memeyi besliyor ve sisleme memeleriniz iki yönlümü dört yönlümü çalışıyor?

Eğer yasak değilse sisleme memeleri için bir link verebilirmisiniz.

Bol kazançlar.

aga06tr
19-07-2012, 12:47
Sayın aga06tr, birinci sayfanın sonundaki resimlerdeki sisleme sistemi için ne tipte ve ne güçte bir motor kullanıyorsunuz, kaç memeyi besliyor ve sisleme memeleriniz iki yönlümü dört yönlümü çalışıyor?

Eğer yasak değilse sisleme memeleri için bir link verebilirmisiniz.

Bol kazançlar.

kuyudan çıkan 50 tonluk depodaki suyu cıkarmakta kullandığımız 1 parmak 750W lık bi jet pompa var onu kullanıyoruz ama 20 sisleme bağlığı var sadece cok fazla gelio sürekli eklerden fırlatıyor hortumları ekleri sağlamlaştırınca hortumları yarıyor.
sisleme başlıklarını tartes den aldık. tartes.com da bulabilirsiniz.

aga06tr
19-07-2012, 12:50
Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Çok başarılı bir iş yapmışsınız.
Üye olduğumdan beri gece gündüz bu forumda ki yazıları okuyorum. Benim gibi seracılıktan anlayaman bilgisayar mühendisinin bile ilgisini çekti.Bende ciddi ciddi düşünmeye başladım. Araştırmaya ve okumaya devam :)

teşekkürler sayın dellonline
dilerim siz bizim yaptığımız yanlışlardan geçmez sorunsuz bi şekilde başarırsınız.

aga06tr
19-07-2012, 13:04
Sayın aga06tr
sterilizasyon için bir döküm :
Bir çok kişi hidrofonik sistemlerini temizlediği zaman, sistemlerindeki tüm bakterileri ve potansiyel olarak tehlike yaratan maddeleri yok ettiğini düşündükleri bir hipoklorit ya da hidrojen peroksit banyosu kullanıyor.
Ancak- her ne kadar sistem gerçekten zararlılardan arınıyorsa da- ister hipoklorit isterse peroksit kullansın, temizlikten sonra büyük miktarlarda zararlı maddenin ve kimyasalın hiç dokunulmadan kaldığının (hatta bunların plastik malzemenin kendisinden geldiğinin) çok az kişi farkında.
Örneğin, zararlı plastikleştiriciler ile PVC boruların yapımında kullanılan bileşiklerin ve diğer polimerlerin büyük bölümü, bu iki temizleme maddesi ile titiz bir şekilde yıkanmasından sonra bile el değmeden kalıyor.
Peki hidrofonik sistemlerimizi gerçekten temizlemek ve bitkilerimize sızmak için sıranın kendilerine gelmesini bekleyen tüm bu zararlı maddelerden kurtulmak için ne yapabiliriz?
Cevap temiz su kaynaklarının toksik kimyasallardan arındırılması için dünya çapında yaygın bir şekilde kullanılan bir yöntemde saklı: Fenton yöntemi.
19. yüzyılın sonlarında, Henry John Horstman Fenton, birçok dirençli organic molekülü oksidize edip bunları zararsız kimyasal maddeleri dönüştürdüğü bir kimyasal işlem keşfetti.
Fenton’un yöntemi, bulucusunun onuruna Fenton kimyası olarak adlandırılan devrim niteliğinde tamamen yeni bir alan yarattı.
Peki bu şaşılacak keşif neydi?
Bundan sonraki birkaç paragrafta, Fenton reaktifinin ne olduğu ve yöntemleri hakkında detaylı bilgiler bulacak- daha da önemlisi- bu yöntemin hidrofonik sistemlerinizi üretim devreleri arasında temizlemeye, ama gerçekten temizlemeye, nasıl yardımcı olduğunu öğreneceksiniz. Eğer kendi besin eriyiğinizi kendiniz hazırlıyorsanız ve hidrojen peroksit kullanıyorsanız, Fenton kimyasını uygulamak için ihtiyacınız olanların çoğuna zaten sahipsiniz demektir.
Yöntem temel olarak bir su eriyiğine bir demir iyonu kaynağı (fakat kesinlikle şelatlı olmayacak. Demir (II) sülfat kullanılacak) ve hidrojen peroksit eklenmesi suretiyle işliyor.
Bundan sonra demir iyonları, neredeye sisteminizdeki tüm zararlı organik maddeleri yok edebilen, güçlü oksitleyici radikallerin ortaya çıktığı bir dizi reaksiyonu tetikliyor.
Fenton yönteminde demir iyonları anahtar rol oynuyor çünkü peroksidin, kendi başına olduğu zaman asla ortaya çıkaramayacağı, bu son derece reaktif maddeleri üretmesine olanak sağlıyor.
Araştırma hidrojen peroksitin yüksek konsantrasyonlarda mevcut olması halinde (bir kirletici madde modeli olarak kullanılan yaygın bir kimyasal olan) fenolün hiç etkilenmeden kaldığını, oysa Fenton reaktifinin (demir iyonları+hidrojen peroksit) mevcut olması halinde hızlı bir şekilde imha olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Öyleyse yapmamız gereken işlem ne? Her şeyden önce, sisteminizi temizlemek için kullanacağınız eriyiğin her litresi için 0.2 g. Demir (II) sülfat eklemeniz gerekiyor.
Bunun ardından, nitrik asit ya da sülfürik asit gibi, organik olmayan güçlü bir asit kullanarak pH'ı 3-3,5 arasında bir seviyeye getirmelisiniz.
Sitrik, asetik ya da fosforik asit kullanmayın çünkü bunlar Fenton reaksiyonunun etkisini azaltır.
Şimdi de sisteminizi düzenli olarak temizlediğinizde eklediğiniz kadar peroksit ekleyin.
Her litre eriyik için yaklaşık olarak 70 mL % 50’lik hidrojen peroksit gayet başarılı sonuçlar veriyor.
Fenton temizleme eriyiğini sisteminizde en az 6 saat boyunca dolaştırın.
İşlem bittiğinde sisteminizi Fenton solüsyonu kalıntısı kalmayıncaya dek yıkayın.
Dikkat etmeniz gereken en önemli konu, şelatlı demir kaynağı kullanmamak çünkü FeEDTA ya da FeEDDHA gibi şelatlı demir kaynakları, şelat demir iyonlarının gerektiği şekilde tepkimeye girmesine ve Fenton kimyasına katılmasına izin vermediği için yararlı olmuyor.
Aynı zamanda, pH ayarlama adımı da hayati bir aşama zira 5’in üzerindeki bir ph derecesi, H2O2’nin ilave edilmesi ile birlikte hızlı bir şekilde FeOH3 oluşumuna neden olur ve bunu da tüm H2O2’nin demir hidroksit nedeniyle katalitik bozunmaya uğraması takip eder (ki bunun olması istenen bir şey değildir!).
Sisteminizi temizlemek için Fenton reaktifi kullandıktan sonra, mevcut olan zararlı organik moleküllerin büyük bölümünün yok edildiğinden ve sisteminizin artık yeni gelecek fidelerinize steril ve zararsız bir ortam sağladığından emin olabilirsiniz.
inşallah bir dahaki kurulumunuzda işe yarar
çok ama çok teşekkür ederim sayın cesur393
bu gün perlit siparişi verecektik ama sistemi fenton yöntemiyle dezenfekte etmeden bi anlamı olmaz sanırm ben hala canlı olan ama cok geri kalan fidelerimi kurtarabilirmiyim die uğraşacam bakalım becere bilecekmiyiz. bütün bitkileri söküp uygun ölcüdeki bir kapta PROPAMOCARB HYDROCHLORIDE içerikli bir suda bekletip köklerin temizlenmesini umut ederken diğer yandan da sistemi perlitle doldurup katı ortama dönüştürmeyi planlıyorum bakalım ne olacak boru çapı küçük belki ama bitki sayısını seyrelterek halledebilirim diye düşünüyorum değerli paylaşımız için teşkkür ederim. hatta bu başlıkta pek okunamayabilir diğer bütün arkadaşların faydalana bilmesi için bi başlık açıp konuyu oradan açıklarsanız daha iyi olur diye düşünüyorum saygılarımla...

malbman
19-07-2012, 14:11
çok ama çok teşekkür ederim sayın cesur393
bu gün perlit siparişi verecektik ama sistemi fenton yöntemiyle dezenfekte etmeden bi anlamı olmaz sanırm ben hala canlı olan ama cok geri kalan fidelerimi kurtarabilirmiyim die uğraşacam bakalım becere bilecekmiyiz. bütün bitkileri söküp uygun ölcüdeki bir kapta PROPAMOCARB HYDROCHLORIDE içerikli bir suda bekletip köklerin temizlenmesini umut ederken diğer yandan da sistemi perlitle doldurup katı ortama dönüştürmeyi planlıyorum bakalım ne olacak boru çapı küçük belki ama bitki sayısını seyrelterek halledebilirim diye düşünüyorum değerli paylaşımız için teşkkür ederim. hatta bu başlıkta pek okunamayabilir diğer bütün arkadaşların faydalana bilmesi için bi başlık açıp konuyu oradan açıklarsanız daha iyi olur diye düşünüyorum saygılarımla...

Sayın aga06, cesur393'ün bu konuyu açıklayabileceğini pek sanmam zira ne anlatılanlar, ne de çeviri kendisine ait değil. Yalnızca çevirisini benim yaptığım bir makaleyi kopyala-yapıştır yöntemiyle buraya aktarmış. Aktarmasına itirazım yok ama keşke kaynak belirtseymiş.

aga06tr
19-07-2012, 22:36
Sayın aga06, cesur393'ün bu konuyu açıklayabileceğini pek sanmam zira ne anlatılanlar, ne de çeviri kendisine ait değil. Yalnızca çevirisini benim yaptığım bir makaleyi kopyala-yapıştır yöntemiyle buraya aktarmış. Aktarmasına itirazım yok ama keşke kaynak belirtseymiş.

Teşekkür ederim sayın malbman ;
kendinin olmadığını " konuyla ilgili bir döküm" diye belirtmiş arkadaş.
aslında sizin açtığınız konularıda takip ettim ama demekki okumamışım bu konuyu sayın malbman. Teşekkürler.

Kayıkçı
19-07-2012, 23:14
kuyudan çıkan 50 tonluk depodaki suyu cıkarmakta kullandığımız 1 parmak 750W lık bi jet pompa var onu kullanıyoruz ama 20 sisleme bağlığı var sadece cok fazla gelio sürekli eklerden fırlatıyor hortumları ekleri sağlamlaştırınca hortumları yarıyor.
sisleme başlıklarını tartes den aldık. tartes.com da bulabilirsiniz.

Elektrikçiden belki bir aparat yaptırılabilinir, pompaya gelen elektiriğin gücünü azaltmak için, böylece belki pompa yavaşlayabilir. Ben elektriktenden ve motordan anlamıyorum belki pompaya zarar verebilir , astarı yüzünden pahalıya **** bu yöntemle pompa hiç çalışmayabilir.

İki haftadır araştırıyordum nasıl bir motor kaç memeyi besler diye. Cevabınız bana fikir verdi, teşekkürler.

nicea
19-07-2012, 23:32
motorun çıkışına 1 T takılıp çıkış çiftlenebilir.1'i sisleme sistemini besler , 1'ine vana+hortum takılarak tekrar su deposuna döndürülür.vana sayesinde sislemeye giden debi ayarlanabilir gibime geliyor.

aga06tr
19-07-2012, 23:54
motorun çıkışına 1 T takılıp çıkış çiftlenebilir.1'i sisleme sistemini besler , 1'ine vana+hortum takılarak tekrar su deposuna döndürülür.vana sayesinde sislemeye giden debi ayarlanabilir gibime geliyor.

aynen dediğinizi yapıyoruz hocam yoksa hortum dayandıramadık:)

cesur393
20-07-2012, 04:45
Sayın aga06, cesur393'ün bu konuyu açıklayabileceğini pek sanmam zira ne anlatılanlar, ne de çeviri kendisine ait değil. Yalnızca çevirisini benim yaptığım bir makaleyi kopyala-yapıştır yöntemiyle buraya aktarmış. Aktarmasına itirazım yok ama keşke kaynak belirtseymiş.

Bilgi paylaşıldıça büyür?

konunun kendimle alakalı olup olmaması tartışmasından çok bir problemi olan arkadaşıma yardım etmek amacıyla daha önce bulmuş olduğum makalenizi? kendisine ilettim.aynı davranışı keşke siz benden önce gerçekleştirseydiniz.

malbman
20-07-2012, 07:39
Bilgi paylaşıldıça büyür?

konunun kendimle alakalı olup olmaması tartışmasından çok bir problemi olan arkadaşıma yardım etmek amacıyla daha önce bulmuş olduğum makalenizi? kendisine ilettim.aynı davranışı keşke siz benden önce gerçekleştirseydiniz.

Böyle bir konudan haberim olsaydı hiç şüpheniz olmasın iletirdim. Sizin kopyala-yapıştır işleminizi de konuyu takip eden bir arkadaşımdan öğrendim. Ayrıca, başkalarının emeğine saygı göstermeyen sizden davranış dersi alacak değilim.

Yukarıda da belirttiğim gibi, yaptığınız alıntıya hiçbir itirazım yok. Zira bu tür paylaşımları tüm arkadaşlarımız yararlansın, işine yarayan kullansın diye yapıyoruz. İtiraz ettiğim konu alıntı yaptığınızı belirtmemiş olmanızdı.

aga06tr
20-07-2012, 18:51
yani kötü bi niyet yok ortada mübarek günlerde uzatmamızın da bi manası yok ben burada arkadaşlarımıza o veya bu şekilde yardımcı olan bütün arkadaşlarımıza teşkkür ediyorum .
sabrımızın sınandığı nefsimizle imtihan verdiğimiz şu günlerde herkese sabırlar diliyorum saygılarımla....

cesur393
22-07-2012, 07:16
bu konuyu açıklayabileceğini pek sanmam zira ne anlatılanlar, ne de çeviri kendisine ait değil
TOKSİK ORGANİK KİRLETİCİLERİN GİDERİMİNDE İLERİ Oksidasyon Teknolojileri

Feryal AKBAL, Nilgün BALKAYA

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü,
Kurupelit-Samsun
ÖZET

Su ortamındaki toksik maddelerin giderimleri önemli bir problem oluşturmaktadır. Bu tip kirleticilerin daha az zararlı bileşiklere ayrışması veya mineralizasyonu için etkili yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yöntemler içerisinde, son yıllarda su ve atık su arıtımı için ileri oksidasyon teknolojileri olarak adlandırılan yeni yöntemler dikkat çekmektedir. Bu prosesler fotolizle meydana gelen oksitleyici radikallere dayanmaktadır. İleri oksidasyon teknolojileri toksik ve biyolojik olarak dirençli organik kirleticilerin gideriminde önemli bir alternatif oluşturmaktadır. Bu makalede ileri oksidasyon teknolojileri tanımlanmakta ve proseslerin esası hakkında bilgi verilmektedir.

1. GİRİŞ

Günümüzde, su ve atık sularda bulunan toksik maddeler ve bu maddelerin sulardan giderimi önemli bir sorun oluşturmaktadır. Halen kullanımda olan geleneksel arıtım yöntemleri bu tip kirleticilerin gideriminde çoğu kez yetersiz kalmakta, ileri arıtım yöntemlerinin kullanılması durumunda ise çok düşük kirletici seviyelerinde istenen verim alınamamakta **** proses çok masraflı olmaktadır. Bunun yanı sıra, birçok ileri arıtma prosesi arıtımda etkili olmasına rağmen, kirleticileri yalnızca bir ortamdan diğerine transfer etmekte **** bertaraf edilmesi gereken atık meydana getirmektedir (örn. adsorpsiyon, iyon değişimi). Biyolojik bozunma prosesi, organik atıkların arıtılmasında en çok kullanılan yöntem olmakla birlikte, birçok toksik karışımın mikroorganizmalara karşı öldürücü olması, bazı kimyasal maddelerin biyolojik olarak bozunması sonucunda ise daha toksik ürünlerin meydana gelebilmesi nedeniyle yöntemin uygulanabilirliği sınırlıdır. Bundan dolayı, son yıllarda toksik maddelerin zararsız bileşenlere dönüşümünün sağlandığı prosesler ile ilgili araştırılmalar sürdürülmektedir.

Günümüzde, toksik organik kirleticilerin giderimi için ileri oksidasyon yöntemlerinin kullanımı büyük ilgi uyandırmaktadır. İleri oksidasyon yöntemleri, verimli olmaları, seçici olmamaları ve geniş kullanıma sahip olmaları nedeniyle, ümit verici bir yöntem olarak görünmektedirler [1]. Bu proseste, toksik ve biyolojik parçalanmaya dayanıklı organik maddelerin zararsız formlara dönüşmesi yoluyla giderilmesi sağlanmaktadır. Prosesin birçok organik kirleticinin (klorlu organikler, deterjanlar, pestisitler, boyalar, fenoller vb) gideriminde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, ileri oksidasyon yöntemleri bazı metallerin gideriminde (örn. siyanür) de denenmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır.

2. İLERİ OKSİDASYON TEKNOLOJİLERİ

İleri oksidasyon proseslerinde hidroksil radikallerinin organik madde oksidasyonundan sorumlu başlıca reaktif ara ürünler olduğu düşünülmektedir [2]. Hidroksil radikalleri (OH•), suda bulunan birçok organik ve inorganik kimyasal madde ile seçici olmaksızın hızlı bir şekilde reaksiyona girerler [3]. Bu nedenle, doğal sularda diğer proseslerle bozunmaya dayanıklı olan sentetik ve doğal organik bileşikler için kuvvetli oksidandırlar [4].
Doğal sulardaki OH• konsantrasyonları güneş ışınlarındaki ısıl değişimlere olduğu kadar suyun bileşimine de bağlıdır. Nitrat fotolizi, deniz suyunda önemli bir radikal kaynağıdır. Hidrojen peroksit (H2O2) göllerin, nehirlerin, deniz suyunun ve atmosferdeki su damlalarının bileşenidir ve bir diğer önemli OH• kaynağıdır. Hidrojen peroksit suda bulunan organik bileşenlerden fotokimyasal olarak meydana gelmektedir. Suda bulunan doğal hümik maddeler oksijeni süperoksit anyonu (O2•?) vermek üzere fotokimyasal olarak indirgeyebilmekte ve daha sonra bu radikaller de H2O2 oluşumuna neden olmaktadırlar [5]. Hidrojen peroksitin doğrudan fotolizi OH• oluşturmaktadır, fakat H2O2 güneş radyasyonunu zayıf olarak absorbladığı için bu prosesle OH• oluşumu nispeten yavaştır [4].

2 O2•?+ 2 H+ ? H2O2 + O2 (1)

Hidroksil radikalleri, oksidasyon reaksiyonlarını gerçekleştirmede daha az seçicidirler ve hız sabitleri ozon, H2O2 ya da UV radyasyonuyla karşılaştırıldığında daha büyüktür. Bu prosesler çoğunlukla "ileri oksidasyon prosesleri" ya da OH• oluşumu için UV radyasyonu kullanıldığı zaman "UV/Oksidasyon Teknolojileri" olarak bilinmektedir [6].
İleri oksidasyon proseslerinin etkinliği; başlangıç oksidan dozajı, pH gibi bazı fizikokimyasal parametrelere ve temas süresi, ışınlama şartlarına (örn. ışınlama dozu) bağlıdır. Yöntemin başlıca avantajları ise, kirleticilerin yüksek hızlarda oksidasyonu ve su kalite değişkenlerine karşı esnek oluşudur. Dezavantajları ise, yüksek işletme maliyeti, reaktif kimyasal maddelerin (H2O2, ozon) kullanılmasından dolayı özel emniyet gereksinimi ve yüksek enerji kaynağı kullanılmasıdır [7].
Günümüzde kullanılmakta olan ileri oksidasyon teknolojileri arasında; hidrojen peroksit ve ozon gibi oksitleyici maddelerin, titanyum dioksit gibi yarı iletkenlerin UV ışığı ile birlikte kullanıldığı UV/oksidasyon teknolojileri ve demir tuzları ile hidrojen peroksitin birlikte kullanıldığı Fenton prosesi yer almaktadır. Bu makalede, bahsedilen teknolojiler hakkında bilgi verilmektedir.

2.1. UV/Oksidasyon Teknolojileri

UV/Oksidasyon Teknolojileri, ya uygun bir oksidan madde (hidrojen peroksit **** ozon) ilavesiyle homojen bir ortamda **** yarı iletken partiküller (örn. titanyum dioksit) içeren heterojen bir ortamda meydana gelmektedir [8]. Reaksiyonun gerçekleştiği ortama göre de homojen prosesler (UV/H2O2, UV/O3) ve heterojen prosesler (yarı iletken partiküllerin fotolizi) olarak adlandırılmaktadır. OH•, fenton reaksiyonu olarak bilinen reaksiyonla da meydana gelmektedir. Fenton prosesinde OH•, hidrojen peroksitin Fe+2 ve Fe+3 tuzlarıyla reaksiyona girmesi ile meydana gelmektedir [9].

2.1.1. Homojen prosesler

2.1.1. 1. UV radyasyonu/hidrojen peroksit (UV/H2O2) prosesi

Hidrojen peroksit kuvvetli bir kimyasal oksidandır. UV ışığı, oksidan bir molekülü parçaladığı zaman meydana gelen serbest radikaller daha enerjik oksidanlardır [10]. Hidrojen peroksit UV ışınlaması altında fotokimyasal olarak kararsızdır. UV ışığı ile hidrojen peroksitin ışınlanması çok sayıda kimyasal madde ile reaksiyona girdiği bilinen OH• oluşturmaktadır [11]. H2O2 tarafından UV radyasyonunun maksimum absorbsiyonu yaklaşık 220 nm'de meydana gelmektedir. H2O2'in UV ışığıyla fotolizi ile OH• oluşumu aşağıdaki denklemle verilmektedir.

H2O2 + h ? ? 2 OH• (2)

2.1.1.2. UV radyasyonu/ozon (UV/O3) prosesi

Ozonun suda UV ışığıyla fotolizi, OH• oluşturmak üzere UV radyasyonu ya da ozonla reaksiyona giren H2O2 oluşturmaktadır [6]. Bu reaksiyon aşağıda gösterildiği şekilde gerçekleşmektedir.

O3 + h? + H2O ? H2O2 + O2 (3)
H2O2 + h? ? 2 OH• (4)
****

H2O2 + 2 O3 ? 2 OH• + 3 O2 (5)

2.1.2. Heterojen prosesler (Yarı İletken Partiküllerin Fotolizi)

UV ışığı ve yarı iletken partiküllerin varlığında kirleticilerin bozunması yani fotokatalitik bozunma, bir çok organik kirletici ve toksik madde bozunmasında önemli bir yoldur. Fotokatalitik bir sistem, bir çözücüde süspanse halde bulunan yarı iletken partiküllerden meydana gelmektedir. Hidroksil radikalleri fotokatalitik bir sistemde başlıca oksidanlardır [12].
Birçok metal oksidin yarı iletken olduğu bilinmektedir. Şimdiye kadar fotokatalitik bozunma prosesi için Fe2O3, SrTiO3, In2O3, K4NbO17, WO3, V2O5, MoO3, MoS2, SiC ve ZnFe2O4 gibi çok sayıda madde; alifatik aromatikler, boyalar, pestisitler ve herbisitler gibi çok sayıdaki organik kirleticinin bozunmasında fotokatalizör olarak kullanılmıştır [13, 14]. Bunlar içerisinde fotokatalitik prosese en uygun ve aktif yarı iletkenin ise, TiO2 olduğu belirlenmiştir. TiO2, geniş pH aralığında yüksek fotokimyasal kararlılığa sahiptir [15]. Bunun yanı sıra, diğer maddelerin aksine korozyona da neden olmamaktadır. TiO2'nin fotokatalitik aktivitesi ise, hammaddeye ve TiO2'i hazırlamak için kullanılan metoda bağlıdır [16-21].
Yarı iletkenler sulu ortamda ışınlama altında etkili fotokatalizördürler. Bir yarı iletken elektronlarla dolu olan valans bandı (VB) ve boş enerji seviyelerini ihtiva eden iletim bandından (İB) meydana gelmektedir. Yarı iletkenin band aralığı enerjisinden daha yüksek enerjili fotonlarla ışınlanması durumunda, yarı iletkende kimyasal reaksiyonları başlatma kabiliyeti olan elektron-boşluk çiftleri meydana gelmektedir [22]. Valans bandı boşlukları oksitleyici, iletim bandı elektronları indirgeyici olarak hareket etmektedirler.

TiO2 ? e- İB + h+ VB (6)




Yarı İletken Su Fazı



İletim Bandı
e? Organik
O2? HO2? H2O2 OH? Kirletici
O2 Giderimi

UV Radyasyonu

h? H?

Valans Bandı
OH? H2O

Şekil 1. Yarı iletken partikülde hidroksil radikalinin oluşum mekanizması

UV ışınlaması altında yarı iletkende meydana gelen elektron ve elektron boşluğu yüzeye doğru hareket etmektedir. OH- iyonları ve H2O molekülleri, TiO2 yüzeyine en çok adsorblanan maddelerdir. Hem asidik hem de bazik koşullarda yüzeydeki OH- ve H2O gruplarının TiO2'in valans bant boşlukları ile OH• oluşturmak üzere oksidasyonu mümkündür [23].

Yarı iletkenlerde OH• oluşumu iki şekilde sağlanmaktadır:
1. Valans bandı boşluklarının adsorblanan H2O ya da yüzey OH- grupları ile reaksiyonu yoluyla;

TiO2 ? e- İB + h+ VB (7)
h+ VB+ H2O ? OH• + H+ (8)
h+ VB + OH- ? OH• (9)

2. O2•? 'den, H2O2 oluşumu yoluyla; Yüzeye adsorblanmış olan oksijen iletim bandı elektronlarıyla süperoksit iyonu (O2•?) vermek üzere reaksiyona girer. Asidik koşullarda O2•? ile H+ reaksiyonundan perhidroksil radikali (HO2•) oluşabilir. Perhidroksil radikali daha sonra hidrojen peroksit oluşturur.

O2 + e- İB ? O2•? (10)
O2•? + H+ ? HO2• (11)
HO2• + HO2• ? H2O2 + O2 (12)
O2•? + HO2• ? HO2? + O2 (13)
HO2? + H+ ? H2O2 (14)

H2O2'in herhangi bir reaksiyonla parçalanması OH• meydana getirmektedir (22). H2O2, elektron-boşluk çiftlerinin yeniden birleşmesini azaltan ve OH• meydana getiren elektron alıcısı olarak davranmaktadır. Yarı iletken partikül yüzeyinde meydana gelen H2O2 fotolizi (heterojen fotoliz) daha verimlidir ve homojen H2O2 fotolizinin gözlenmediği dalga boylarında meydana gelmektedir.

H2O2 + e- İB ? OH• + OH- (15)
H2O2 + O2•? ? OH• + OH- + O2 (16)
H2O2 ? 2 OH• (17)

Uyarılmış partiküller üzerinde ya da yakınında uygun alıcıların olmaması durumunda elektron-boşluk çiftleri birleşmektedir. Bu olay enerji bantları arasında ya da yüzeyde meydana gelmektedir. Elektron-boşluk çiftlerinin birleşmesi sonucunda fotokatalitik verim azalmaktadır. Çevre şartlarına bağlı olarak elektron-boşluk prosesinin ömrü, birkaç nanosaniye ile birkaç saat arasında olabilmektedir [24].

e- İB + h+ VB ? ısı (18)

Günümüzde TiO2 varlığında fotokatalitik bozunma; ucuzluğu, basit oluşu, etkinliği ve son derece düşük organik kirletici seviyeleri sağlanabilmesi nedeniyle ticari açıdan da ilgi görmektedir [25].
Fotokatalitik bozunma işlemlerinde, TiO2 iki şeklide uygulanmaktadır. Sulu ortamda süspanse halde veya destek materyallerde immobilize edilmiş bir şekilde (örn. kuvars kum, cam, aktif karbon vb). İmmobilize TiO2 kullanımının etkinliği, genellikle süspanse TiO2'nin kullanıldığı sistemlere göre daha düşük gibi görünmektedir. Ancak, teknik uygulamalar için immobilize edilmiş TiO2 kullanımı süspanse halde TiO2 kullanımına göre daha uygundur. Çünkü, sulu ortamda süspanse halde TiO2 kullanımı durumunda katalizör partiküllerin geri kazanımı için ilave ekipman ve enerji gereksinimine ihtiyaç duyulmaktadır [26]. Katalitik modifikasyon, işletme şartlarının değiştirilmesi (örn. pH), oksidant kullanımı (örn H2O2) ve gelişmiş reaktör tasarımı ile sistemin etkinliğini artırmak da mümkündür [27]. Bu faktörler, sistemin etkinliğini artırmanın yanı sıra aynı zamanda fotokatalitik bozunmanın dezavantajı olan enerji maliyetini de azaltmaktadır.

2.2. Fenton prosesi

Fenton reaksiyonları çoğu organik bileşiği parçalama kabiliyeti nedeniyle yaygın kabul görmektedir. Ayrıca çevrede OH• aracılığıyla gerçekleşen oksidasyonlar için de önemli bir yol sağlamaktadır. Fenton reaksiyonu olarak bilinen reaksiyon Fe+2'in OH• meydana getirmek üzere H2O2 ile oksidasyonudur [28].

Fe+2 + H2O2 ? OH• + OH- + Fe+3 (19)

Fenton reaksiyonunun oksitleyici gücü, UV ışınlamasıyla büyük ölçüde arttırılabilmektedir. UV ışığının varlığında gerçekleşen fenton prosesi, foto-fenton prosesi olarak adlandırılmaktadır. Bu yöntemde OH•, Fe+2 fotolizi ve Fe+2 ile H2O2 reaksiyonuyla oluşmaktadır [29].

Fe+2 + H2O2 ? FeOH+2 + OH• (20)
FeOH+2 + h? ? Fe+2 + OH• (21)


3. Fotoreaktörler

Fotoreaktör tasarımındaki ilk aşamalar; ışık kaynağı, ışınlama sistemi, reaktör tipi ve en uygun katalizörün seçilmesidir. Tasarım aşamasında, birçok reaktör tipinin incelenmesi gerekli olabilir. Çoğu durumda, özellikle reaksiyon kinetiği bilinmiyorsa laboratuar deneyleri ve/veya pilot tesis çalışmaları gerçekleştirilir. Bu sonuçlar daha sonra ölçek yükseltilmesinde kullanılabilir [8]. Reaktör tasarımı ya sabit yatak **** akışkan yatak olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilmektedir [14, 15, 26]. Eğer sabit yataklı reaktör kullanılırsa, katalizör ince bir tabaka şeklinde uygulanır ve büyük reaktör hacmi gereklidir. Akışkan yataklı fotoreaktörler temas veriminin arttırılması için daha uygundur. Fotoreaktör tipinin seçilmesinde bazı faktörlere öncelikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu faktörler aşağıda sırasıyla sunulmaktadır [8]:
a. Işık kaynağı: Bir fotoreaktörün performansı, ışık kaynağına bağlıdır. Işık kaynağı reaktörde cam bir kılıf içersine yerleştirilir. Lamba seçimi reaksiyon enerji gereksiniminin lamba özellikleriyle karşılaştırılmasıyla yapılır. Fotokatalitik bozunma prosesinde ışık kaynağı olarak düşük, orta ve yüksek basınçlı cıva lambaları, ksenon lambaları, cıva/ksenon lambaları veya güneş ışığı kullanılmaktadır [13, 14]. Güneş enerjisinin kullanılması düşünülüyorsa, güneş ışığının UV bölümünün oldukça az olduğu hatırlanmalıdır.
b. Reaktör geometrisi: Fotoreaktörler için reaktör geometrisi çok önemlidir. Bir fotoreaktörün geometrik şekli genellikle ışınlamadan maksimum fayda alınacak şekilde seçilir. En yaygın kullanılan fotoreaktör geometrileri silindirik, paralel levhalı ve daireseldir. Her üç rektör için ışınlama reaktör yüzeyine dikey yöndedir. Eğer reaktör sürekli ise, reaktörü eksen yönünde ışınlamak da uygundur.












Silindirik Fotoreaktörler Paralel Levhalı Fotoreaktörler Dairesel fotoreaktörler

Şekil 2. Fotoreaktörlerde en yaygın kullanılan fotoreaktör geometrileri

c. Reaktör materyali: Fotoreaktörler için inşa materyalinin seçimi, kullanılacak materyalin ışık geçirgenliği sağlayacak özellikte olmasının gerekli oluşu nedeniyle sınırlıdır. Tasarımcı farklı tipte camlar arasında seçim yapmak durumundadır. Ticari olarak bulunabilen materyaller; optik cam, pyreks cam, vycor cam ve kuvarstır. Kuvars en iyi ışık geçirgenliği sağlar, fakat maliyeti diğerlerinden çok daha yüksektir. Bununla birlikte, düşük dalga boylarında (<300 nm) kuvars en uygun materyaldir. Işık geçirgenliğindeki azalma, reaktör duvarının kalınlığı ile de artmaktadır. Bu yüzden reaktör boyutu, işletme sıcaklığı ve basınç aralıkları da sınırlıdır.
d. Karıştırma ve akım karakteristikleri: Homojen fotoreaksiyonlar için reaktantların fotonlarla temasının sağlanması gereklidir. Bu tür temaslar reaktör içindeki karıştırma ve akım karakteristiklerine bağlıdır. Katalizörlerin mevcut olduğu fotoreaktörler için reaktantlar, fotonlar ve katalizörler arasındaki temas çeşitli yollarla sağlanabilir. Reaktörün karıştırılması, karıştırıcılar vasıtasıyla sağlanabilmektedir, özellikle sıvı-katı fotoreaktörler için bu en kolay yöntemdir. Reaktör, katalizörün sürekli hareketini sağlamak için döndürülerek de karıştırılabilmektedir.

4. SONUÇLAR

Son yıllarda su arıtımı için yeni yöntemlerle ilgili araştırmalar, faz transferini içeren proseslerden, kirleticilerin kimyasal olarak zararsız hale getirilmesini kapsayan proseslere yönelmektedir. İleri oksidasyon teknolojileri, özellikle de fotokatalitik bozunma, organik kirleticilerin zararsız hale getirilmesini sağlayan ümit verici bir yöntemdir. Bu yöntem, su ortamının korunması için, toksik organik kimyasalların gideriminde alternatif bir arıtım yöntemi teşkil etmektedir.
Fotokimyasal arıtma teknolojilerinin maliyetleri UV/H2O2 prosesi için 4.40 $/1000 gal, UV/TiO2 prosesi için 5.22 $/1000 gal ve solar/H2O2 prosesi için 60 $/1000 gal olarak belirtilmektedir. UV oksidasyon teknolojileri ile dezenfeksiyon işlemi, içme suyu arıtma tesislerinde de kullanım alanı bulmaktadır. Klor ve ozonun kullanıldığı diğer metotlara göre içme suyunun UV ile dezenfeksiyonunun maliyeti çok daha düşüktür. Dezenfeksiyon işlemi için fotokimyasal proseslerin maliyeti, 1Mgal/gün tesis kapasitesi için, 0.0072 - 0.043 $ arasında değişmektedir [8].
En önemlisi, bu teknolojiler doğanın kendi kendini temizleme mekanizması ile pek çok benzerliklere sahiptir. Ve bu prosesler gelişmiş ülkelerde olduğu kadar gelişmekte olan ülkelerde de çeşitli alanlarda kullanıma sunulabilmektedir.
ayrıca konuyla ilgili belgeler.com bir sürü yazı var.

malbman
22-07-2012, 08:45
Sayın cesur393, azminize hayranım ama sanırım benim yukarıda alıntıladığınız cümlede söylemek istediğimi anlamadınız, ya da anlayamadınız. Ben kendinize ait olmayan bir şeyi açıklayamayacağınızdan söz ediyordum. Yoksa yukarıdaki gibi, özellikle de (topraksız tarımcıların ne işine yarayacağını çözemediğim) kanalizasyon atıklarının temizlenmesi ile ilgili onlarca makale tabii ki mevcut.

Halbuki yavuz vatandaşlarmisali bastırmaya çalışmayıp ta, "alıntı yapmayı atlamışım" meailnde bir şey dahi yazsaydınız konu benim açımdan kapanırdı ama görüyorum ki böyle bir niyetiniz yok.

Yine de konu benim açımdan kapanmıştır.

aga06tr
22-07-2012, 20:23
Serada işler kötüye gidiyor.
bir cok bitkiyi sökerek sistemden uzaklaştırdık.
tanka besin eriği bile eklemiyorum.
hattın birisini yarısına kadar perlit doldurduk. diğer hattaki sağlıklı bitkileri oraya aldık.
bakalım 1 hafta daha devam edip denemeyi sonlandırmayı planlıyoruz. sonrasında. titiz bi çalışma yapabilirsek. (yani sistemi katı ortama çevirebilirsek) güzlik ekim yapabiliriz belki.
sonuç olarak akan suda beceremedik:(

rise_com
30-07-2012, 13:14
Üstad eline sağlık, bardaklar ne için? Altı kesik mi bardakların?

aga06tr
30-07-2012, 15:12
Üstad eline sağlık, bardaklar ne için? Altı kesik mi bardakların?

bardaklar fideleri tutması için

ferhat63
01-08-2012, 14:46
sağlıkolsun hemen pes etme.

aga06tr
01-08-2012, 14:51
sağlıkolsun hemen pes etme.

etmedik cok şükür ama şu an için sonlandırdık. bayramdan sonrası için güzlük dikim yapmayı düşünüyoruz tabi eksikliklerimizi ve yanlışlıklarımızı bu zaman zarfında giderecez inşallah

idris şenol
02-08-2012, 23:41
boru sistemi :kıvırcık ,marul için idaal sistem fakat biber ,dometes çok uzayıp gelişen bitkilerde cocopit sistem en idaali kantindeyim

mehmetrifat
12-09-2012, 17:34
sayın ağa 06 çalışmalarınızı ilgiyle izliyorum seranız hayranlık uyandıracak kadar güzel allah bize de nasip eder inşallah bir gün. acaba borular kaçlık öğrenebilirmiyim bi de ben marul yetiştirmeyi düşünüyorum acaba kaçlık boru kullanmalıyım teşekkürler

aga06tr
15-09-2012, 23:08
borular yüzlük hocam . marul için sanırım 50lik yeterli geliyodur tam bilemeyeceğim ama
bu başlığı inclerseniz daha iyi fikir edinebilirsiniz güzel bi çalışma;
http://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/12632.htm

ekizilaslan
19-12-2012, 20:47
boru sistemi :kıvırcık ,marul için idaal sistem fakat biber ,dometes çok uzayıp gelişen bitkilerde cocopit sistem en idaali kantindeyim

ben de kokopit aldım ve başladım. kökleri sıkmasından bahsediyorlar perlitle karıştıracağım :cool:

vetman996
19-12-2012, 21:34
ben de kokopit aldım ve başladım. kökleri sıkmasından bahsediyorlar perlitle karıştıracağım :cool:

Sayın ekizilaslan merhaba. eğer siz de boru içinde domates deneyecekseniz bence hiç denemeyin. domates biber vs. kökleri daha uzun bitkiler ( bildiğim kadarıyla yazıyorum) boru içinde yetiştirilebilecek bitkiler değil. kokopit, perlit vs. hangi ortamı kullanırsanız kullanın başarılı olma şansınız az. ama çilek, marul, roka vs. kökü kısa bitkileri denerseniz başarılı olma şansınız daha yüksek. karar sizindir. sevgiler... selamlar...

ekizilaslan
02-01-2013, 18:35
sağol. domatesi 18lik yağ tenekesi veya sanayi tipi yoğurt kovasına dikmeyi düşünmeye başladım. %80 kokopit 20 perlit + drenaj vs
bakalım hayırlısı

aga06tr
10-01-2013, 22:19
sağol. domatesi 18lik yağ tenekesi veya sanayi tipi yoğurt kovasına dikmeyi düşünmeye başladım. %80 kokopit 20 perlit + drenaj vs
bakalım hayırlısı

katı ortam gercekten daha iyi özellikle domates için.
teneke olayına girmeyin derim ne kadar dikkatli olsanz bile suyla temas ettiğinde oksitlenecek ve bi şekilde besin eriyiğinizi etkileyecektir.
yoğur kovasına ise 2 domates fidesi dikebilirsiniz. kök hacmi için yeterli olacaktır. ancak ticari düşünüyorsanız fiyatlarını bilmiyorum nerelerde tanesi?
ayrıca fazla yer kaplayacak birim alana düşen bitki sayısı az olabilir değerlendirmek gerekir.
saygılarımla...

aga06tr
10-01-2013, 22:30
bizim seralar boş şuan için . ısıtma maliyetini göze alamadım. ankaranın soğuğu malumunuz. mart başı gibi ekime başlarız inşallah. tabi tecrübe başka bişey geçen yıl yaptığımız hataları tekrarlamak istemiyoruz ve fide secimine özen göstercez.

aga06tr
10-01-2013, 22:37
seraya yatışda diye evde ufaktan yeşil soğan denedim perlitte. aslında serada deneseymişim gecen sezon zararın tamamı karşılardı die düşünüyorum. çünkü 25 günde inanılmaz boyutlara geliyolar ve tamamen amatör kaplarda bu hale geldiler. sulamalar düzensizdi başlarda 2-3 günde bir 2. haftadan sonra ise aklıma geldikçe suladım drene suyuda tekrar kullanacak bi sistem yok tabi...

aga06tr
10-01-2013, 22:41
kıska arpacık çok farklı çıkabiliyolar pazarda yer bulabilmesi için bir örnek olmaları adına tohumdan denemeye başlayacam tabi pazara gelme süresi artacak ama deneme yapmadan da önümüzü göremiyoruz.

ekizilaslan
11-01-2013, 06:30
soğanlar güzel ben de dün deneme ekimi yaptım. bu arada yoğurt tenekesine 2 domates demişsiniz. bende 5 kg plastik teneke var olr mu k. kastınız daha büyükleri mi acaba?

aga06tr
11-01-2013, 12:28
soğanlar güzel ben de dün deneme ekimi yaptım. bu arada yoğurt tenekesine 2 domates demişsiniz. bende 5 kg plastik teneke var olr mu k. kastınız daha büyükleri mi acaba?

yani 18 lt lik ticari yoğurt kovalarını kastetmiştim

ekizilaslan
11-01-2013, 12:48
teşekür ederim. bir domatese en az 10 lt kova gerekecek galiba