View Full Version : Four Seasons Garden / İngiltere
İngiltere'den özel mülkiyet bir bahçe Four Seasons Garden. Gerçek ötesi. :)
Kendim gezip görmedim ama hepinize tanıtmak istedim. Benim için çok faydalı, çok fikir verici oldu.
Önce birkaç fotoğraf:
İlkbaharı böyle:
306539
All sizes | Beautiful spring azalea flowers and Japanese maples (May 25) | Flickr - Photo Sharing! (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/7163715867/sizes/l/in/photostream/)
Yazı böyle:
306535
All sizes | Upper Garden Late Summer (photo 2 on garden plan for national garden competition) | Flickr - Photo Sharing! (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/2647594732/sizes/o/in/set-72157607885506404/)
Sonbaharı böyle:
306536
All sizes | Autumn Garden | Flickr - Photo Sharing! (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/2341771656/sizes/l/in/set-72157607885506404/)
Kışı böyle:
306540
All sizes | January snow | Flickr - Photo Sharing! (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/4251717955/sizes/o/in/set-72157604151193256/)
306541
All sizes | Spring garden. Colours of the rainbow | Flickr - Photo Sharing! (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/3549053661/sizes/o/in/set-72157607885506404/)
306542
306543
306544
306545
Fotoğraflar o kadar renkli ki, ancak bu kadar küçültünce forumun dosya boyutu sınırlarına sığıyor. :)
Daha büyük ve yüzlerce fotoğraf için:
Four Seasons Garden's photosets on Flickr (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/sets/)
Bahçenin kendi web sayfası için:
www.fourseasonsgarden.co.uk (http://www.fourseasonsgarden.co.uk/)
Sabahlar olmadan kafa yedirteceksin burada bize, saol canım. Bu saatte bu foto.lar, gelde uyu şimdi oyyyyy....
YeniGine
09-06-2012, 02:34
Gilaaan görüntüler gerçekten süper; ellerine sağlık daa bana bu görüntüler, bu bahçeler sadece fotoğraflarda, rüyalarda.
Hikayelerini de büyük oranda yazmışlar.
Karı-koca 1982 yılında bu bahçeli evi şu şekilde almışlar.
306549
1992'ye kadar pek bir şey yapmamışlar. 1992 yılında yapısal büyük değişiklikleri yapıp, bugünki şekline getirecek adımları atmışlar. İşlerin tamamına yakınını karı koca kendileri yapmış.
- Bahçenin boyutları kabaca 54m x 16m = 900 m2
- Bu işe ilk başladıklarında aşağı yukarı hiç tecrübeleri yokmuş. İlk yıllarda ilaçlayacağız derken bütün fasulye fidelerini öldürdüklerinden bahsediyorlar.
- 2007 ve 2010 yıllarında Daily Mail Ulusal Bahçe Yarışması'nı kazanmışlar.
- 2009 yılında emekli olana dek ikisi de çalışıyorlarmış. Adam doktor, kadın ulaşım planlayıcı.
- Bahçenin renklerinde Acer'ler ve ibreliler ilk sırada. 150'den fazla Acer varmış.
- İlkbahar renklerinde açelyaların ve orman güllerinin de etkisi büyük.
- Bitkileri her sene budayarak istedikleri boyutta tutuyorlarmış. Normalde 4-6 metreye büyüyecek Acer türlerini ağaç 20 yaşında olmasına rağmen 1-1.5 m boyunda tutuyorlarmış.
Henüz yazıların tamamını okuyamadım, okudukça ben de paylaşırım, siz de paylaşın, hepsine benim zamanım yetmez. :) Hepberaber fikir alalım. :)
YeniGine
09-06-2012, 02:41
gilan çok güzel. Devam edelim, emeğine sağlık.
Gilaaan görüntüler gerçekten süper; ellerine sağlık daa bana bu görüntüler, bu bahçeler sadece fotoğraflarda, rüyalarda.
Bana bunlar hayal diyenleri şuraya alıyoruz: ;)
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/27729.htm
306553
306554
306555
306556
YeniGine
09-06-2012, 02:50
Bana bunlar hayal diyenleri şuraya alıyoruz: ;)
http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/27729.htm
Tamam oraya da baktım hiçbirşey yok gerçekten. :(
Bahçenin planı:
Ama ölçeksiz, ön taraf diğerlerine göre çok daha büyük normalde:
306558
Her sene yılın belli günleri bahçelerini halk ziyaretine açıyorlar. 2006'dan beri 8000'den fazla kişi ziyaret etmiş. Girişler kişi başı 3 sterlin ücretli, toplanan para da hayır kurumlarına bağışlanıyor.
Charity Open days in 2012 :
Late Spring: acers, azaleas, conifers, jungle
May 12 Saturday (10 - 5pm) (National Garden Scheme)
May 13 Sunday (10 - 5pm) (National Garden Scheme)
May 19 Saturday (10 - 5pm) (National Garden Scheme)
May 20 Sunday (10 - 5pm) (National Garden Scheme)
Autumn: Foliage colours especially acers, conifers, jungle
October 20 Saturday (10 - 5pm)
October 21 Sunday (10 - 5pm)
Admission £3, children free
1982 de başlamışlarsa, benim hiç şansım yok bahcemde bu görüntüler için:))
Kızımın doğum yılı 82, 30 yıl varmıdır ki önümde:)) Hedef tayin etsem mi 30 yıl daha:))
92'den itibaren sayacaksın ama.
Ayrıca en az bir 5 senedir de böyle olduğunu düşünürsek, maksimum 10-15 sene yeter. :)
30 dan 15 e düştük, bi umut diyelim o zaman.:)
Çok çalışmam lazım çokkkk. Sokak lambası bahceyi aydınlatıyor gidip çalışayım bari bu saatte ki, 7 yıla bari indireyim süreyi:))
30 dan 15 e düştük, bi umut diyelim o zaman.:)
Çok çalışmam lazım çokkkk. Sokak lambası bahceyi aydınlatıyor gidip çalışayım bari bu saatte ki, 7 yıla bari indireyim süreyi:))
Umut demeyin olur deyin.Olmadığı yerde biz destek oluruz.
Mehmet
Gerçek olamayacak kadar renkli gözüküyor.
Geçen yıl Küba'ya gittiğimde böyle bir bahçe gezmiştik, evin sahipleri bayanlar dedelerinin bahçesi olduğunu ve 100 yıllık bir bahçe olduğnu söylediler, dedelerinin çok çiçek ve ağaç sevdiği için burayı kendisi yaptığını anlatmışlardı. Peyzaj olarak belirgin bir düzenleme yoktu fakat çok fazla bitki çeşidi vardı.
Bende bir ara o bahçeden çektiğim fotoğrafları ekliyeyim sizlere.
Bahçedeki Acer türleri:
Acer palmatum ‘Aratama’
Acer palmatum 'Ariadne'
Acer palmatum ‘Atropurpureum’
Acer palmatum ‘Atropurpureum Bloodgood'
Acer palmatum ' Beni Komachi '
Acer palmatum ‘Beni maiko’
Acer palmatum ‘Beni otaki’
Acer palmatum dissectum (Laceleaf) 'Crimson Queen'
Acer palmatum dissectum ‘Villa Tarranto’
Acer palmatum dissectum viridans
Acer palmatum dissectum 'Viridis' (Green Lace Leaf Japanese Maple)
Acer palmatum ' Eddisbury'
Acer palmatum ‘Fireglow’
Acer palmatum ‘Kinshi’
Acer palmatum ‘Kotohime’ (one of the smallest-leaved Japanese maples)
Acer palmatum 'Orange dream'
Acer palmatum ‘Orido nishiki’
Acer palmatum 'Osakazuki'
Acer palmatum 'Shaina'
Acer palmatum ‘Seiryu’
Acer palmatum Senkaki/Sango kaku (one of the Coral Bark Maples)
Acer palmatum ‘Skeeter’s Broom’
Acer palmatum 'Suminagashi'
Acer palmatum 'Tsuma gaki'
Acer palmatum 'Trompenburg'
Acer Japonicum aconitifolium ‘The Fern Leaf Maple’ ‘Maiku jaku’ ‘Dancing Peacock’
Acer Shirasawanaum ‘Aureum’ (Golden Full Moon Maple)
Acer shirasawanum 'Jordan'
Acer Capillipes (Red Snakebark Maple)
Acer cappadocicum 'Aureum'
Acer davidii (Père David's Maple), a snake bark maple
Acer freemanii ‘Autumn Blaze’ ( is a hybrid of red (A. rubrum) and silver (A. saccharinum) maple
Acer griseum (Paper Bark Maple)
Bahçedeki ibreli türleri:
Abies concolor 'Compacta' (Compact white fir)
Abies procera 'Glauca Prostrata'
Abies procera 'Glauca' - Noble firAbies pinsapo 'Aurea' - Spanish fir
Abies nordmanniana - 'Golden Spreader'
Cedrus atlantica Glauca (Blue Atlas Cedar)
Chamaeycparis lawsoniana 'Armstrongii (variegated)
Chamaecyparis lawsoniana 'Columnaris Glauca'
Chamaecyparis lawsoniana 'Ellwoodii' (Lawson false cypress)
Chamaecyparis lawsoniana 'Golden Wonder'
Chamaecyparis lawsoniana 'Minima Aurea'
Chamaecyparis lawsoniana 'Stardust' (Lawson's cypress 'Stardust')
Chamaecyparis lawsoniana 'Summer Snow' (Lawson cypress 'Summer Snow')
Chamaecyparis lawsoniana "Yvonne'
Chamaecyparis obtusa "Karamachiba'
Chamaecyparis obtusa 'Nana Gracilis'
Chamaecyparis obtusa 'Nana Gracilis Aurea'
Chamaecyparis pisifera 'filifera aurea'
Cupressus macrocarpa 'Wilma' (Monterey cypress 'Wilma')
Juniperus squamata 'Blue Star'
Picea abies 'Aurea Magnifica' (Magnificent Golden Norway Spruce)
Pinus mugo (Swiss Mountain Pine, Mugo Pine)
Pinus mugo 'Ophir'
Pinus mugo ‘Winter Gold’
Pinus mugo 'Varella' (Dwarf Swiss Mountain Pine)
Picea Orientalis 'Aurea' (Aurea Oriental spruce)
Picea pungens 'Glauca' - Colorado spruce
Picea pungens "Glauca Globosa" - Dwarf Colorado spruce
Picea pungens 'Hoto' Hoto Blue Spruce Colorado Blue Spruce
Picea mariana 'Nana' - Dwarf black spruce
Pinus sylvestris 'Aurea' (Golden Scots Pine)
Pinus sylvestris "Glauca Fastigiata", Sentinel Pine, Columnar Blue Pine.
Pinus strobus 'Glauca Nana' (Dwarf Blue Eastern White Pine)
Pinus wallichiana 'Nana' (Dwarf Himalayan Pine, Butan Pine)
Sciadopitys verticillata (Japanese Umbrella Pine or Koyamaki)
Sequoia sempervirens 'Adpressa' Dwarf redwood 'Adpressa'
Taxus baccata "Dovostonii Aurea"
Taxus baccata ‘Fastigiata Aurea’ (Golden Irish yew tree)
Taxus baccata 'Fastigiata aureomarginata' (Golden Irish Yew)
Taxus baccata ‘Fastigiata’ (Irish Yew)
Taxus baccata 'Fastigiata Robusta' (Columnar Irish Yew)
Taxus baccata 'Green Diamond'
Taxus baccata ( Common Yew, English Yew or European Yew)
Taxus baccata 'Semperaurea' (Golden Yew or Common Yew)
Taxus baccata 'Standishii' (Standish Yew)
Taxus cuspidata ‘Nana’
Taxus cuspidata capitata (Japanese Yew )
Japanese plum yew Cephalotaxus harringtonia Fastigiata´
Thuja occidentalis 'Danica' or 'Amber Glow' (White Cedar)
Thuja occidentalis 'Rheingold' (White cedar 'Rheingold')
Thuja occidentalis 'Smaragd' (White cedar 'Smaragd')
Thuja occidentalis - 'Sunkist'
Thuja occidentalis - ' Trompenburg'
Thuja orientalis - ‘Aurea Nana’
Thuja orientalis ‘Elegantissima’
Thuja plicata 'Stoneham Gold' ( Western red cedar)
Thuja plicata 'Zebrina' (Western Red Cedar)
Thuja orientalis 'Aurea Nana’
Bu kadar ağaçla ben orman yaparım be..:)).
Benimde hayalim var: 10 dönüm bir arsa alıp bahçe ve Nesin Vakfı gibi bir eğitim vakıf kurmak, bahçe yakınındaki hazine arazisini de kiralayıp böyle bir orman yapmak, içinde yılkı atları, arı kovanları.......:)). Böyle bir yer bakıyorum İstanbul yakınlarında...:)))
( Delilikte sınır yok değil mi?)
Sevgili Gilan sağ olasın, hep var olasın, bu güzel bilgiler benim için çok yol gösterici olacak.
Arsamı aldığım zaman seni danışman olarak davet etmek isterim..:))O zamana kdar dönmüş olursun nasıl olsa.
Sn. Agozce deliler ve sıradışı olanlar değişim yaparlar yoksa normal olan hep böyle kalsın ister . Hayal kurmak güzel bir şey , umarım bir gün hayallerinizi gerçekleştirirsiniz.
gülenmelek
09-06-2012, 12:54
Gördüm sevgili gilan ;)
Sayfa güzel olmuş emeklerine sağlık.
Bu bahçe, bu kadar karışık ve çok bitkinin içerisinde belli bir düzen oluşturduğu için gözüme çok hoş görünüyor. Yani karmakarışık değil, bakıldığı zaman bitkiler ayırdedilebiliyor gibi. Bunu sağlamak için mutlak çok çaba gerekli. Yazıda da açıkladığın gibi 20 yıllık bir ağacı küçük boyutta tutmak kolay olmasa gerek. Üstelik tek bir ağaç da değil. Yardım almadıklarına inanmak gerçekten güç. Takdir edilesi insanlar gerçekten ;)
Fakat fotoğraflara bakınca hem çok güzel, hem de bir şey eksik gibi geliyor. Yani rahatça oturup arkaya yaslanarak bahçenin keyfini çıkaracak, bir kahve içecek yer yok. Bankları saymıyorum. Evin içinde oturup dışarıyı seyretmeyi de saymıyorum. Bu bahçe yaşamalık değil seyirlik sanki. Bir an böyle hissettim işte. Mesela şöyle bir köşe olsa fena mı olur ;)
Gilancım nerden bulursun bu bahçeleri... Bahçemi ben de dört mevsimlik olsun istiyorum. Bahçe küçük olunca aynı zamanda bitki deliliği hat safhada olunca bu mümkün değil...
Bahçeyi toptan söküp , bitkileri saksılayıp toprağı komple olabilecek en iyi karışımları öğrenip , hazırlayıp ve serip sonra sindire sindire bahçeyi düzenlemek.
Tam bir köşe güzelleşiyor, ardından diğer köşe bozuluyor. Olmuyor, olmuyor...
Gerçi böyle tam oturmuş bir bahçe beni sıkabilir. :dilli: Neyle uğraşırım sonra ben. Bir de yan yana olduklarında çok güzel görünmeyeceğini bile bile vazgeçemediklerim var. Güzel görünecek diye çok sayıda aynı bitkiden yaptığım alanlar oluyor. O standart görüntü de beni sıkıyor. Örneğin alacalı taflan ve pitosporium bahçenin ilk yapımı sırasında çok fazla miktarda her yere gelişi güzel dikilmişti. Her zaman yeşil görüntü sağlamak amaçlanmış olmalı... Onları ziyan etmemek için, evin yan duvarına ardışık s ler yaparak kullandım. Hala güzel görünüyor. Her zaman aynı görüntü ama. Ve çit gibi olduğundan geride kalanlar gölge de kalıyor. Halbuki eve doğru hafif yükselen büyük kayalar , aralarından çıkan clematisler , kayalarının arasına dikilmiş yüksekten sarkan sarkıcı bitkiler güzel olmaz mı? Ah işte konuyu yazarken bu aklıma geldi. Yani benim deli dolu kişiliğime uymuyor:o
Güzel ruhuna , eline sağlık...
Adalet Yağcı
09-06-2012, 13:59
Gördüklerimden sonra benim dilim tutuldu, düşle gerçek arası bir bahçe.
Bir de, daha önce başka bir başlıkta yazışmıştık, tüm bu açan rengarenk bitkiler, hepsi aynı zamanda mı coşuyor böyle acaba?
Kim bilir görmediğimiz daha ne cennet bahçeler var.
Sevgili gilan'cığım, yeri geldikçe bize sunar.
Biz de böyle, rüya mı, gerçek mi diye kara kara düşünürüz :)
Eser İlhan
09-06-2012, 16:18
1982 de başlamışlarsa, benim hiç şansım yok bahcemde bu görüntüler için:))
Kızımın doğum yılı 82, 30 yıl varmıdır ki önümde:)) Hedef tayin etsem mi 30 yıl daha:))
Sevgili cemo, önümüzde dileyelim sonsuz zaman olsun, ya da biz öyle olduğunu düşünelim. Kalan yılları saymaya başlarsak daha başlarken kaybederiz, di mi ama ;)
Senin azmin ve enerjini göz önüne aldığımda bunların "öylece" söylenmiş sözler olduğunu varsayıyor ve Istanbul'dan sevgilerimi gönderiyorum ;);) Dilerim bahçen söz konusu bahçeden bile güzel olsun..
Bizim oralarda (Toros yörüklerinde ) bir laf vardır. 60 yaşında bahçe yaparsan 100 yaşını garantilersin diye.
Babam emekli oldu, köye gitti. 65 yaşında 40 dönüm bahçe yaptı..Sağlığı mükemmel...
ciceksever70
09-06-2012, 17:10
Gilancim nefis nefis nefis. Jineop`un dedigi gibi benim kaotik kisiligimle bagdasmiyor istesem de bu düzeni tutturamam ben sevdigim bitkileri uysun uymasin ektim ama bu gercekten planli programli, belli bir amac icin hazirlanmis bir bahce. Izlemek gercekten cok keyifli.
Bahce islerinin insanin ömrünü uzattigina burada bire bir sahit oldum. Bahce sahiplerinin cogu seksenli yaslarinda emekliler. Hele bir komsumuz var 85 yaslarinda. Gecen yil sebze bahcesinin bir kismini gül bahcesi yapti keyif icin. Hep kendi calisir bahcesinde. Sabah erkenden bahcede, öglen uykulari bahcede, misafir bahcede agirlanir, aksamüstü bahcede. Yilin büyük bölümünde bu böyle. Kadin masallah genc kiz gibi formda. Demek ki dogru yoldayiz arkadaslar.
Adalet Yağcı
09-06-2012, 17:42
Bizim oralarda (Toros yörüklerinde ) bir laf vardır. 60 yaşında bahçe yaparsan 100 yaşını garantilersin diye.
Babam emekli oldu, köye gitti. 65 yaşında 40 dönüm bahçe yaptı..Sağlığı mükemmel...
Yaşasın!!! Garantiye aldım ben, bundan sonrasını bahçeyi sevmeyenler düşünsün :)
Peki bu ne, erguvan mı?
İskoçya/ Skye Adası, Fairy Pools
306845
Peki bu ne, erguvan mı?
İskoçya/ Skye Adası, Fairy Pools
306845
İşte bahçemde görmek istediğim görüntülerden biri bu.Buna benzer bir görüntüyü paladarium olarak bi köşeye eklemiştim.Teşekkürler agozce
Hoş erguvanmı bilmiyorum, sadece görüntüye takıldım:o
Mehmet
Peki bu ne, erguvan mı?
İskoçya/ Skye Adası, Fairy Pools
306845
Bu gerçek olmayabilir. İbreli gibi duruyor. Fotograf (http://pinterest.com/pin/106679084893591038/) altındaki tartışmalarda bu bölgede böyle bir yer olmadığı var.
Güzin Çakar
10-06-2012, 10:09
Kıt İngilizcemle yanlış anlamadıysam, bölge aslında böyleymiş.
306916
(Yanlış anladıysam, uyarınız ve mesajı sileyim :))
Eser İlhan
10-06-2012, 10:22
Bu gerçek olmayabilir. İbreli gibi duruyor. Fotograf (http://pinterest.com/pin/106679084893591038/) altındaki tartışmalarda bu bölgede böyle bir yer olmadığı var.
Bu resmin photoshop olduğunu düşünüyorum. Mor renk de gerçek gibi durmuyor zaten. Ayrıca o sarp doğa ve o renkle çiçeklenmiş ağaçlar birbirine aykırı bence..
Zaten mor ağaçlar da çam ağaçları. Ya photoshop ya da makineye farklı bir filtre takarak çekilmiş. :)
Bu kadar ağaçla ben orman yaparım be..:)).
Benimde hayalim var: 10 dönüm bir arsa alıp bahçe ve Nesin Vakfı gibi bir eğitim vakıf kurmak, bahçe yakınındaki hazine arazisini de kiralayıp böyle bir orman yapmak, içinde yılkı atları, arı kovanları.......:)). Böyle bir yer bakıyorum İstanbul yakınlarında...:)))
( Delilikte sınır yok değil mi?)
Sevgili Gilan sağ olasın, hep var olasın, bu güzel bilgiler benim için çok yol gösterici olacak.
Arsamı aldığım zaman seni danışman olarak davet etmek isterim..:))O zamana kdar dönmüş olursun nasıl olsa.
Sırayla aklımı çeliyorsunuz, sonunda meslek değiştireceğim o olacak. :)
Gördüm sevgili gilan ;)
Sayfa güzel olmuş emeklerine sağlık.
Bu bahçe, bu kadar karışık ve çok bitkinin içerisinde belli bir düzen oluşturduğu için gözüme çok hoş görünüyor. Yani karmakarışık değil, bakıldığı zaman bitkiler ayırdedilebiliyor gibi. Bunu sağlamak için mutlak çok çaba gerekli. Yazıda da açıkladığın gibi 20 yıllık bir ağacı küçük boyutta tutmak kolay olmasa gerek. Üstelik tek bir ağaç da değil. Yardım almadıklarına inanmak gerçekten güç. Takdir edilesi insanlar gerçekten ;)
Fakat fotoğraflara bakınca hem çok güzel, hem de bir şey eksik gibi geliyor. Yani rahatça oturup arkaya yaslanarak bahçenin keyfini çıkaracak, bir kahve içecek yer yok. Bankları saymıyorum. Evin içinde oturup dışarıyı seyretmeyi de saymıyorum. Bu bahçe yaşamalık değil seyirlik sanki. Bir an böyle hissettim işte. Mesela şöyle bir köşe olsa fena mı olur ;)
Kesinlikle katılıyorum. Ben bahçe düzenlerken bir de değil, en az 3 değişik bölgede, değişik manzaralı oturma alanları düşünüyorum. Bu bahçe, içinde tur atmak için tasarlanmış gibi. :) Bir de artık yolumuz düşerse turlayıp geliriz. :D
Budamalarla ilgili yazılar da yazmışlar. Şu an tam hatırlayamadım ama kış sonunda asıl budamayı yapıp sonra da sezon boyunca ara ara müdahalede bulunuyorlarmış. Acer'lerin budanması hakkında "Bunlar ziraat mühendislerinin önerdiği yöntemler değil ama bizde işe yarıyor" yazmışlardı. :) Özellikle ibrelilerin sağlıklı görünmesi, kuru dallar oluşturmaması için 4 yanlarının açık ve havadar olması gerektiğinden, ama onların bahçe düzeninde devamlı bitkilerin birbirlerine doğru büyüdüğünden, ve budama yaparken her iki bitkiyi de düzgün şekilli bırakarak arayı açmaya çalışmakta biraz zorlandıklarından bahsetmişler.
Gilancım nerden bulursun bu bahçeleri... Bahçemi ben de dört mevsimlik olsun istiyorum. Bahçe küçük olunca aynı zamanda bitki deliliği hat safhada olunca bu mümkün değil...
Bahçeyi toptan söküp , bitkileri saksılayıp toprağı komple olabilecek en iyi karışımları öğrenip , hazırlayıp ve serip sonra sindire sindire bahçeyi düzenlemek.
Tam bir köşe güzelleşiyor, ardından diğer köşe bozuluyor. Olmuyor, olmuyor...
Gerçi böyle tam oturmuş bir bahçe beni sıkabilir. :dilli: Neyle uğraşırım sonra ben. Bir de yan yana olduklarında çok güzel görünmeyeceğini bile bile vazgeçemediklerim var. Güzel görünecek diye çok sayıda aynı bitkiden yaptığım alanlar oluyor. O standart görüntü de beni sıkıyor. Örneğin alacalı taflan ve pitosporium bahçenin ilk yapımı sırasında çok fazla miktarda her yere gelişi güzel dikilmişti. Her zaman yeşil görüntü sağlamak amaçlanmış olmalı... Onları ziyan etmemek için, evin yan duvarına ardışık s ler yaparak kullandım. Hala güzel görünüyor. Her zaman aynı görüntü ama. Ve çit gibi olduğundan geride kalanlar gölge de kalıyor. Halbuki eve doğru hafif yükselen büyük kayalar , aralarından çıkan clematisler , kayalarının arasına dikilmiş yüksekten sarkan sarkıcı bitkiler güzel olmaz mı? Ah işte konuyu yazarken bu aklıma geldi. Yani benim deli dolu kişiliğime uymuyor:o
Güzel ruhuna , eline sağlık...
Ben de kesinlikle kendi bahçemi böyle yapmam jineop. :) Bu bahçede de, şu an bulunduğum çevrede de şöyle bir bakış açısı var: bahçenin bütününün göze nasıl göründüğünü önemsiyorlar, ama bireysel olarak bitkilerin bir önemi yok onlar için. Biz saksıda çıkan yabani otu bile sökmekte zorlanırız, oysa onlar yerine yakıştırmadıkları koskoca ağacı bile sökmekte en ufak bir tereddüt göstermiyorlar. Bu da bana tam bir bahçecilik gibi gelmiyor...
Biz değişik düzenlemeleri görelim, fikir alalım, detaylardan kendimize uyanları, hoşumuza gidenleri not edelim, sonra da bildiğimizi okuyalım. :D
Flickr sayfalarından oldukça güzel Acer ve konifer türleri öğrendim, o çok iyi oldu. :)
Gördüklerimden sonra benim dilim tutuldu, düşle gerçek arası bir bahçe.
Bir de, daha önce başka bir başlıkta yazışmıştık, tüm bu açan rengarenk bitkiler, hepsi aynı zamanda mı coşuyor böyle acaba?
Kim bilir görmediğimiz daha ne cennet bahçeler var.
Sevgili gilan'cığım, yeri geldikçe bize sunar.
Biz de böyle, rüya mı, gerçek mi diye kara kara düşünürüz :)
Bu bahçede özellikle hep bitkileri o şekilde seçmişler Adalet Hanım, o yüzden birlikte coşuyorlar. Zaten kıştan sonra en renksiz mevsim yaz. :) İlkbahar ve sonbaharı da Acerler hallediyor zaten. Koniferlerle de sarı ve mavi tonlarda fon oluşturunca, ortaya güzel bir renk cümbüşü olmuş. :)
Kimbilir daha ne bahçeler var diyorsunuz ya. Geçen gün internette bir bloga rastladım. Seattle ve Vancouver civarlarında 4-5 tane özel mülkiyet bahçe gezmişler. Oturdum mail attım, "ben de bahçe düzenlemeyle çok ilgiliyim, pek çok bahçe görmek istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Bu özel bahçeleri nereden buluyorsunuz ve sahipleriyle nasıl iletişime geçiyorsunuz?" diye. Meğer her bölgede Bahçe Rehberi denen insanlar varmış. Onlarla iletişime geçip o çevredeki özel bahçeleri öğreniyormuşsunuz ve ziyaret isteğinizi iletmelerini istiyormuşsunuz. Ne ilginç meslekler var değil mi? :)
mandalinci
10-06-2012, 11:33
Amerika, fırsatlar ülkesi:)
Bu bahçede özellikle hep bitkileri o şekilde seçmişler . Meğer her bölgede Bahçe Rehberi denen insanlar varmış. Onlarla iletişime geçip o çevredeki özel bahçeleri öğreniyormuşsunuz ve ziyaret isteğinizi iletmelerini istiyormuşsunuz. Ne ilginç meslekler var değil mi? :)
Bir o kadar da keyifli meslekler:)
Zaten mor ağaçlar da çam ağaçları. Ya photoshop ya da makineye farklı bir filtre takarak çekilmiş. :)
Bizden bir şey kaçmaz. Takım çalışması dedikleri bu işte:cool:
Zaten mor ağaçlar da çam ağaçları. Ya photoshop ya da makineye farklı bir filtre takarak çekilmiş. :)
Gilancım tam çiçeklenmiş bir jakaranda (http://1.bp.blogspot.com/_HpdU59vFtHQ/SiYhmgZOyyI/AAAAAAAABig/7R6bsQ3zO9U/s1600-h/jacaranda+1.jpg) ;)
Off of jacaranda'yı biliyorum. :)
Mor delisi bir insan olarak benim için yapılmış resmen ağaç. :) Ama işte iklim istekleri bize uymuyor... :rolleyes:
İşte bu gerçek bir fotoğraf: ;)
307034
Dökülmüş hali bile harika...
307035
Tibouchina (http://www.flickr.com/photos/spikebot/120629392/sizes/l/in/photostream/) :D;) Ama -6 :(
ciceksever70
11-06-2012, 22:04
Bu dört mevsim bahcesinde bana en cazip gelen kisim budama kismi. Ben acerleri budayamayacagimi düsünüyordum mesela. Ya da acelya ve orman güllerini. Henüz budama bölümünü bulamadim sayfada ama bizler gibi ortalama büyüklükteki bahcelerde budama yoluyla bitkileri hakimiyet altinda tutmak, böylece mümkün oldugunca cok bitkiyi bir arada bulundurmak cok faydali olabilir.
Sevgili çiçeksever, Acer budamayla ilgili yazılar şurada:
Acers / Maples - a set on Flickr (http://www.flickr.com/photos/fourseasonsgarden/sets/72157622058320827/)
Türkçe özet:
Acerleri onlara ayırdıları sınırlar içinde tutabilmek içiçin devamlı buduyorlar. Örneğin normalde 6 metre civarı boylanan Acer Japonicum aconitifolium türünü 1.2 m boyunda tutuyorlarmış.
Budamanın çoğu Ocak-Mart başı arasında yapılıyor. Baharda kimi türler 60 cm'ye varan yeni dallar çıkarıyormuş. Bu yeni dalların çoğunu bırakıyorlarmış ama ağacın şeklini bozanlar ya da fazla uzamış olanlar için Haziran'da hafif bir budama yapıyorlarmış. Yaz boyunca da Acerler yeni dallar uzatıyorlarmış, bunları da kışa kadar bırakıyorlarmış.
Kışın çok soğuk geçmediği yıllarda budamayı Kasım Aralık aylarında yaptıkları da olmuş ama soğuk geçecekse Ocak Şubat aylarına bırakmak daha iyi oluyormuş.
Deneyimlerinin kitaplarda yazanlar olmayabileceğini ama onlar için işe yaradığını söylüyorlar.
Acerlerinin çoğu ağağı dogru sarkan (ağlayan denen türler), bir kısmı da yukarı doğru büyüyen türlermiş. Ağlayan türleri genelde bir metre uzunlluğunda gövde üstünde tutuyorlarmış.
Ağaçlarının çoğu 20 yaşın üzerinde olduğu halde budama sayesinde çok daha genç duruyormuş. Ayrıca güçlü kök ve gövde yapısı sayesinde de çok sağlıklı olup her sene pek çok yeni sürgün çıkarıyorlarmış.
Details of our pruning of acers (Japanese maples):
Without pruning many of our acer cultivars would have outgrown their allocated space and even reached a height of 20 - 30 feet (6.1 - 9.1m). For example we have several Acer Japonicum aconitifolium ("The Fern Leaf Maple") plants are perfectly happy to be kept to a size less than 4 feet (1.22m) in height.
Most of our acer pruning is performed from lJanuary through to early March.
However, in our Walsall garden there is new growth during late April followed by rampant growth during May and early June. By mid June some of the acers have produced new shoots up to two feet in length. We find most of the the new growth will look okay but during June some of the plants require additional light pruning in order to restore the desired shape. We carefully prune out the lengths of new growth that look excessive or untidy. Our aim to leave the remaining acer shape ready for summer, looking pleasing and with plenty of new growth to be enjoyed.
As summer progresses several of the acers continue to produce some new shoots however, we would not normally need to prune any of this late new growth until the end of winter.
Occasionally we have performed the acer pruning in November or December without any problem and in those years the winters turned out to be mild..........but we think if the winter turned out to be harshly cold then it would have been better to have waited to January or February to do the pruning!
What we do may not be what the horticultural books say but, it works for us!
Many of our acers are kept to a low mop-head shape, several are kept as small mainly branched-head standard trees and the occasional acer we prune to what we call a 'standard mop-head' by which we mean a small compact crown of branches like a 'lollipop' or 'mop-head' on an upright single stem of about one metre in length.
Despite being over 20 year old, many of the acers look much younger because of their size. Because they have a robust trunk and root system they look very healthy and produce an abundance of fresh foliage every spring, which brings such delight for us and our many visitors.
ciceksever70
12-06-2012, 06:46
Tesekkür ederim sevgili gilan. Ben flickr sayfalarina bakmamisim normal sayfada ariyordum.
Flickr sayfalarını çok tavsiye ederim, on yüz bin milyon fotoğraf var. :)
Yalnız detayları okudukça bahçeye olan saygım arttı.
Bir kere her bölge cetvelle çizilmiş gibi değilmiş. Arka bölgelerde şöyle tam İngiliz bahçe stilinde kaotik bölümler de var:
Bu görüntülere sanırım hiçbirimiz hayır demeyiz. :)
http://www.agaclar.net/forum/attachments/geziler-turkiyede-onemli-doga-alanlari/306552d1339202755-2726404638_6e040d125f_z.jpg
307920
Evin ön tarafından bahçeye olan tek geçiş garajın içindenmiş. O nedenle aldıkları her şeyi garaj kapısından sığdırmak zorundalar. :)
307922
307923
307924
Sonunda yerine ulaşıyor. :)
307925
Garaj kapısından geçecek bir kamyon ağaç kabuğu:
(Sanırım her sene bir kamyon kabuk geliyor.)
307926
Yine garajdan geçen Betula Utilis Jacquemontii Multistemmed:
307927
Garaj kapısından geçen kayalar:
(Oğlumuz çok işe yaradı diyorlar. :))
307928
Pergola için taban yapıyorlar.
(Gerçekten de en ağır işler dahil kendileri yapmış.)
307929
Taban hazır:
307930
Pergolayı bir bahçe malzemeleri satan yerde görüp beğenmişler ama teslim edildiğinde 175 parça odun halinde ve içinde kurulum şeması ya da vidalar olmadan gelmiş.
307931
Her parçaya 4 kat astar, 3 kat da dış boya atıyorlar:
307932
950 adet vida kullanarak yapbozu tamamladık diyorlar. :)
307933
Yürüme yollarının yapılışından bir kare:
307935
Koniferlerin budanmasından bir kare:
307936
Böyle bir bahçenin her sene olan rutin işleri bile yeterince çok. Şanslarına alt bahçe komşularının arazisi çok büyükmüş ve bahçesinin bir kısmını kullanmalarına izin vermiş. Bu bölgeyi asıl bahçe için gerekenleri sağlayacak çalışma alanı ve sebze bahçesi olarak kullanıyorlar.
İki bahçe arasındaki geçiş. İleride görülen kısım asıl bahçe, arkada kalan kısım çalışma alanı:
307939
Çalışma alanından kareler:
307940
307941
Yazlık sepetler hazırlanıyor:
307942
Ufak seralarda gelecek senenin mevsimlik çiçekleri yetiştiriliyor:
307943
307944
Sezon sonunda begonya yumruları çıkarılıp temizlenip renklerine göre ayrılıyor, kompost içinde saklanıyor.
307945
Yumrular izolasyonlu kulübe gibi bir yerde depolanıyor. Kış sıcaklıkları -15 dereceye düştüğünde bile burada ısıtmasız idare edebiliyorlarmış. Şubat ayında günde birer ikişer saat ısıtıcıyı çalıştırıp yeni filizlerin oluşmasını tetikliyorlarmış.
307946
Begonyalar yeni sezona hazır:
307947
ciceksever70
12-06-2012, 21:06
Buraya yerlestikten sonra her isi kendinin yapmasi ne demek daha iyi anliyorum. Bir kere insan emegi cok pahali. Saatle calisiliyor ve bir dakika bile hesaplaniyor. Ustaya is yaptirmak zaten cok pahali da bir de her is icin usta bulmak zaten imkansiz. Esin, dostun, akraban varsa o baska ancak onlar bile ücretleri ne ise aliyorlar. Insaat firmalari öyle bir ev duvari boyamak ya da ufak bir alana beton dökmek gibi islere dönüp bakmiyor bile. Cogu isi esim kendi ögrenip yapti. Gerekli aleti alip ya da kiralayip yapmak cok daha hesapli. Bildigim kadariyla bu durum özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde böyle.
Kompost yapım yerleri:
Atılmış inşaat paletlerini kullanmışlar.
307951
Kompostu birkaç haftada bir ters düz etmek çürümeyi hızlandırıyormuş. O nedenle sırayla birinciden ikinciye, ikinciden üçüncüye aktarıyorlarmış.
Fotoğrafta termometre ile kompostun iç sıcaklığını ölçüyor. Hava 4 derece, kompost 37 dereceymiş. Yazın 70 dereceleri de ölçmüşler.
307952
Verimli olduğu belli. :)
307953
Boşaltılacağı zaman ön paleti çıkarıyorlar:
307954
Kompostlar poşetlenmiş hazır:
307955
Esin, dostun, akraban varsa o baska ancak onlar bile ücretleri ne ise aliyorlar.
Almanya'daki amcam evinin inşaatını yaparken kuzenlerim saatlik ücretle babalarının inşaatında çalışıyorlardı. :)
Adalet Yağcı
12-06-2012, 22:12
Bu insanlar dokuz canlı her halde, seranın içi bile pırıl pırıl.
Bunca işi kendileri yapmakla nasıl baş ediyorlar anlayabilmiş değilim.
Sadece bahçe işi değil ki, bunun alış verişi, çamaşırı, ütüsü, yemeği vs. var.
İki kişinin böyle bir cennet yaratması imkansız gibi geliyor bana.
Bir de maddî sıkıntıları yok demek ki, hayal ettikleri her şeyi yapabilcek ekonomik güce sahipler.
Ama, her ne olursa olsun, meydana gelen şey harika olmuş.
Ben şimdi, 300 m² bahçem olduğu için şükrettim, toparlaması daha kolay :)
Bunca işi kendileri yapmakla nasıl baş ediyorlar anlayabilmiş değilim.
Sadece bahçe işi değil ki, bunun alış verişi, çamaşırı, ütüsü, yemeği vs. var.
İşte bu benim de hep kendime sorduğum bir soru. :)
Cevap bulmak için gözlemlerimden bazılarını yazayım.
- Gerçekten çok çalışıyorlar.
Almanya'da yaşayan amcamın eşi Alman. Geçen sene ziyarete gittiğimde resmen hayran oldum, bu kadar mı verimli vızır vızır olunur. Biri 5, biri 2 yaşında iki tane çocuğu var (şimdi 6 ve 3 oldular tabii). Normalde devlet memuru, bunun dışında yarı zamanlı olarak 2 ayrı işte daha çalışıyor. Bütün gün işten gelmiş, 2 çocuğu toparlamış, mis gibi yemek hazırlamış, ardından buyrun size tatlı yaptım diye gelir. Bir gün resmen oturdum, çaktırmadan her hareketini izledim, nasıl yetişiyor diye. Anladım ki hayatında boş oturmak diye bir an yok. Her işi tamamladı, yerine oturdu diyelim, orada bile elinde şiş ve yün, örgü örüyor. Bu tempo bizi çok yorabilir, ama onlar zaten öyle alışmışlar, boş boş durmak ya da oturup televizyon izlemek diye bir kavram zaten yok.
- Gün erken başlıyor.
Sıradan bir Alman için sabah 6 işbaşı yapma saati. Bakın uyanma değil, mesai başlama saati. Tabii böyle olunca mesai en geç 3 gibi bitiyor. O saatten sonra kimi ikinci bir işte çalışıyor, kimi kendi projelerine zaman ayırıyor. Zaten tek bir işte çalışan da çok az. Düzenli olarak 2 iş olmasa bile haftanın birkaç günü bir yerde (inşaat, kütüphane, vs...) saatlik çalışmak gibi işleri oluyor.
Erken kalkmak için tabii ki erken de yatıyorlar. Dolayısıyla bizim akşamları pek bir şey yapmadan geçirdiğimiz saatler onların ertesi gün öğleden sonraki boş zamanlarını oluşturuyor.
- Televizyon izlemek hayatlarında yok. Bilgisayar da çok sınırlı.
- Eve bizim gibi zaman harcamıyorlar. Ev temizliği birkaç haftada bir elektrikli süpürge geçirmekten ibaret. Bizim eski komşunun haftalık olarak camları sildiğini duysalar, akıllarını oynatırlar. :)
- Yemeği evde yapan da var, dondurulmuş yemeklerle idare eden de. Ama tabii ki sarma saran, baklava açan yok.
- Çocuklar çok daha az zaman alıyor. Sanırım en baştan yüz vermedikleri için pek çok işlerini kendileri yapmaya alışkınlar. 2 yaşındaki veletin eline veriyorlar tavuk budunu, kemire kemire yiyip bitiyor. 5 yaşındaki ekmeğine kendisi nutella sürüyor (bunları bilmeden kreşe göndersek orada aç kalır diyorlar). Bir de çocuklara bakış açıları ilginç. Bizde mesela bir aile çocuk sahibi olduğu zaman pek çok yere gitmeyi bırakır. Buralarda restoranda bir tane 5 yaşlarında, bir tane 2 yaşlarında, bir tane de kucakta birkaç aylık veletle oturan bir aile görmek çok olası. Çocuklar hayatın amacı da değil, odak noktası da değil, ailenin bir bireyi. Sevmedikleri anlaşılmasın, bakış açıları farklı. Ben şahsen bizdeki ya da onlardaki doğrusu diye bakamıyorum. İki yöntemin de artıları, eksileri var.
İşte böyle...
Valla bu yaşam biçimi asla bir Akdenizliye göre değil...
İyi ki Kuzeyli değilim...Ne o öyle makina gibi...:)).Üç günlük dünya, Sonuçta ölmeyecekmiyiz.Keyfi nerde kaldı bunun..:))
Bence, Slowlife,Cittaslow (Sakin Şehir), Slow Food akımları ve
Fukuoka yöntemi bize çok daha uygun. Hem de en doğalından..
Onlara da sorsak, "İşte o yüzden İspanya, Yunanistan batarken Almanya ayakta" diyorlar. :p
Diyorum ya iki tarafın da artısı eksisi başka. Kuzey Avrupalılarınki bence aslında çok stresli koşuşturmalı da değil, yani demek istediğim onlara öyle gelmiyor. Hobiler, ilgi alanları, geziler konularında da bizi ceplerinden çıkarırlar. Allah bilir onlar da bizim hayatımızı sıkıcı buluyorlardır. :)
Acaba cidden Akdeniz'in güzel havası nedeniyle mi oluştu bu değişik yaşam tarzları? :rolleyes:
Neyse işte, kültür ve yaşayış farkları da dünyanın bir zenginliği.... :)
Adalet Yağcı
13-06-2012, 07:28
Bu yaşa kadar fırsat buldukça, ihmal ettiğim bir işin bahanesi dahil, her savunmamda, "saçımı süpürge etsem yaranamıyorum size" diye sızlanıp dururdum :)
Demek ki, hayatımın çok büyük bir bölümü dinlenmekle geçmiş, bunları öğrendiğim çok iyi oldu, sızlanmak yok bundan sonra, tembelliğe bahane yok :)
Sanırım biz Türk'lerin en büyük sorunu bu, tembellik.
Yaylada bir ustaya ihtiyacım olduğunda, kimseyi bulamam çoğunlukla.
Adamın cebinde çay parası yoktur, oturup kahvede tavla oynar, ayağına kadar gidip, " aman ustacığım, acil şu işim var, bir el atıversen" diye rica etsem, başını kaldırmadan, "sonra gelir bakarım" der.
Bekle dur ustanın oyunu bitecek de gelip bakacak.
Hem yoksulluktan şikayet eder, hem de önümüze çıkan işlere burun kıvırırız.
Genlerimize işlemiş bu tembellik, her şeyi Devletten bekleriz.
Örnekler pek çok, üç aşağı beş yukarı, bir birine benzer hepsi.
Karar verdim, yakınmak yok, gereği neyse, mümkün olan en iyi şekilde yapılacak :)
Teşekkürler sevgili gilan.
mandalinci
13-06-2012, 07:46
Ah gilan ah,
Çocuk küçükken bütün bunları bileydim:(
Biz de bilirsin, çocuk evin merkezi, tüm istekleri yapılır, sonra da büyüyünce ağlaşırız, en küçük işi bile yapmayı beceremiyor diye.
Mesajlar için teşekkürler.
Meğer fotoğraflardaki güzelliklerin arkasında neler varmış neler!
Başlığın adını ya da yerini değiştirmek gerekiyor. Bahçe yapımlarıyla ilgilenenler için de uygun bir konu olmuş.
ciceksever70
13-06-2012, 14:44
Sevgili gilanin yazdiklarinin coguna katiliyorum. Avustuya halki Almanlara göre biraz daha rahatina düskün de olsa bizlerin alistigi tempodan daha dolu dolu yasadiklari kesin. Öyle saatlerce bes caylari yok ama onun yerine yürüyüsler, kosular, bisiklete binmeler var. Aksam sicak yemek gibi bir kavramlari yok. Herkes ekmegin üstüne bir salam atar yer. Ama tabii sosyal toplumun verdigi rahatlik da var. Devlet hastanelerine randevuyla rahat rahat gidiliyor, sigorta kartinizla doktora her istediginizde gidiyorsunuz, bürokratik isler cabuk halloluyor. Türk insaninin günlük isi disinda bir de bu gibi ek kosusturmalari var.
Başlığın adını ya da yerini değiştirmek gerekiyor. Bahçe yapımlarıyla ilgilenenler için de uygun bir konu olmuş.
Bilemiyorum sevgili sabah. Sonuçta bu, bu bahçenin hikayesi. Her gördüğümüz bahçe bir çok fikir vermiyor mu zaten?
Bence sanki "Dünyadan bahçeler" gibi bir bölüme ihtiyacımız var. Çünkü konu Geziler konusundan da farklı bir boyutta. Bir üye diğer üyelerin yolculuk anılarını okumak istemeyebilir, ama bahçe tasarımıyla ilgilenen herkes dünyadan değişik bahçeleri ve onların yapım hikayelerini tanımak, fikir almak ister. Ne dersin? :rolleyes:
Mesajlar için teşekkürler.
Meğer fotoğraflardaki güzelliklerin arkasında neler varmış neler!
Başlığın adını ya da yerini değiştirmek gerekiyor. Bahçe yapımlarıyla ilgilenenler için de uygun bir konu olmuş.
Onur duyarız efendim...
Zaten mor ağaçlar da çam ağaçları. Ya photoshop ya da makineye farklı bir filtre takarak çekilmiş. :)
hayallerimi yıkmak için sıraya mı girdiniz siz :mad::mad::mad:
olsun ben yine yapacam benzeri paladariumumu
Mehmet
Bilemiyorum sevgili sabah. Sonuçta bu, bu bahçenin hikayesi. Her gördüğümüz bahçe bir çok fikir vermiyor mu zaten?
Bence sanki "Dünyadan bahçeler" gibi bir bölüme ihtiyacımız var. Çünkü konu Geziler konusundan da farklı bir boyutta. Bir üye diğer üyelerin yolculuk anılarını okumak istemeyebilir, ama bahçe tasarımıyla ilgilenen herkes dünyadan değişik bahçeleri ve onların yapım hikayelerini tanımak, fikir almak ister. Ne dersin? :rolleyes:
Bence de en mantıklısı Dünyadan Bahçeler bölümü.Bu konuda farklı şehirlerde yaşayıp gezilen bu tarz bahçeleri, çoğu kişi adını bile duymadığı bahçeden fikir alabilir düşüncesindeyim.Örneğin bu bahçe, sevgili Gilan tanıtmamış olsaydı kaç kişi farkındaydı:confused:
Mehmet
..Bence sanki "Dünyadan bahçeler" gibi bir bölüme ihtiyacımız var. Çünkü konu Geziler konusundan da farklı bir boyutta. .. Ne dersin? :rolleyes:
Bence de dünyadan bahçe tanıtımları ve bahçeçilikle ilgili fuarlar ayrı bölümde olmalı.
Yeni başlık tartışmaları daha sonra bu başlıktan taşınacak ya da silinecek.
Ben 300 metre kare bahçe ile uğraşırken dizlerimdeki kıkırdak doku eğilip kalkmaktan yıprandı, böyle bir bahçem olsa tekerlekli sandalye ile dolaşırdım herhalde :)
Sevgili gilan çok güzel kareler sunmuşsun,profesyonel yardım almadan da çok güzel bahçelerin oluşturulabileceğini görmek umutlandırıyor.
Ve hayallerimizi sınırladığımızı farkettim.
"Bu bahçeyi yapmak çok zor","yardım almadan asla","çok çalışmak lazım","ben böyle çalışsam asla yerimden kalkamam".Bu düşünceler içinde yüzerken kendimizi de sınırlandırıyoruz,yeteneklerimizi köreltiyoruz ve buna parelel,verimimiz düşüyor .İşleri zor,içinden çıkılamaz hale getiriyoruz
Geçmişime baktığımda başıma gelen güzel şeyler hep daha öncesinden hayal ettiklerim.Ama hayallerim bile başarabileceğim hayaller olmuş,bu kadar gerçekçiyim hani.
İnsan beyni lambadan çıkan cin gibi ne düşünürsen "emredersin efendim "diyor ve gerçekleştiriyor zor mu kolay mı demeden ...Bunu asla başaramam cümlesini asla başarma emri olarak algılıyor ve başaramama adına herşeyi yapıyor.
Farkındalığımızı artırarak kendimiz ile ilgili olumsuz duyguları,önyargıları bulup değiştirmeli olabildiğince...Bu da vakit alıyor ama biryerden başlamalı.
Velhasılı ben böyle bahçeler istiyorum deyip başlıyorum hayalini kurmaya...
Sevgili gilan çok güzel kareler sunmuşsun,profesyonel yardım almadan da çok güzel bahçelerin oluşturulabileceğini görmek umutlandırıyor.
Ve hayallerimizi sınırladığımızı farkettim.
"Bu bahçeyi yapmak çok zor","yardım almadan asla","çok çalışmak lazım","ben böyle çalışsam asla yerimden kalkamam".Bu düşünceler içinde yüzerken kendimizi de sınırlandırıyoruz,yeteneklerimizi köreltiyoruz ve buna parelel,verimimiz düşüyor .İşleri zor,içinden çıkılamaz hale getiriyoruz
Geçmişime baktığımda başıma gelen güzel şeyler hep daha öncesinden hayal ettiklerim.Ama hayallerim bile başarabileceğim hayaller olmuş,bu kadar gerçekçiyim hani.
İnsan beyni lambadan çıkan cin gibi ne düşünürsen "emredersin efendim "diyor ve gerçekleştiriyor zor mu kolay mı demeden ...Bunu asla başaramam cümlesini asla başarma emri olarak algılıyor ve başaramama adına herşeyi yapıyor.
Farkındalığımızı artırarak kendimiz ile ilgili olumsuz duyguları,önyargıları bulup değiştirmeli olabildiğince...Bu da vakit alıyor ama biryerden başlamalı.
Velhasılı ben böyle bahçeler istiyorum deyip başlıyorum hayalini kurmaya...
Bırakın hayal kurmayı planlarınız gerçeğe dayalı olsun.
Mehmet
Aksine; hayal kurun ki hayalleriniz planlarınızı oluştursun. :)
Ve hayallerimizi sınırladığımızı farkettim.
"Bu bahçeyi yapmak çok zor","yardım almadan asla","çok çalışmak lazım","ben böyle çalışsam asla yerimden kalkamam".Bu düşünceler içinde yüzerken kendimizi de sınırlandırıyoruz,yeteneklerimizi köreltiyoruz ve buna parelel,verimimiz düşüyor .İşleri zor,içinden çıkılamaz hale getiriyoruz
Kesinlikle katılıyorum.
Bu bahçenin sahipleri, ikisi de çalışırken ve de "4" çocukları varken, bir de tüm işleri kendileri yaparak bunu yapıyorsa herkes yapar.
Sırf bahane bulmaya harcadığımız vakti bile o işi yapmaya ayırsak neler neler değişecek. :)
İnsan beyni lambadan çıkan cin gibi ne düşünürsen "emredersin efendim "diyor ve gerçekleştiriyor zor mu kolay mı demeden ...Bunu asla başaramam cümlesini asla başarma emri olarak algılıyor ve başaramama adına herşeyi yapıyor.
Farkındalığımızı artırarak kendimiz ile ilgili olumsuz duyguları,önyargıları bulup değiştirmeli olabildiğince...Bu da vakit alıyor ama biryerden başlamalı.
Bu sözlere benden başka inanan birini daha buldum ya, gelip ellerinizden öpeceğim. :)
O kadar inanıyorum ki bunun gerçek olduğuna. Konunun metafizikle falan da ilgisi yok. Mesela hiç yeni öğrendiğiniz bir kelimeyi birden heryerde duymaya başladığınız olmadı mı? Aslında hep duyuyordunuz ama farkına varmıyordunuz. Bu da aynı onun gibi. Eğer birşeyi yapacağım diye yola çıkarsanız genelde bir şekilde yapıyorsunuz. Ne mi değişiyor?
- Mesela normalde fark etmeyeceğiniz fırsatları görüyorsunuz.
- Mesela sizdeki hevesi gören insanlar sizin hiç haberdar olamayacağınız fırsatları öğrenmenizi sağlıyor.
- Normalde almayacağınız riskleri alıp başarılı oluyorsunuz.
- Ya da başarıya ulaşmak için her ne yapıyorsanız, o işe kendinizi daha çok verdiğiniz için daha başarılı sonuçlar alıyorsunuz, vesaire.
Bir sürü dallandırmak mümkün.
Ta çocukluktan beri annem bana asla bir şeyde çok kötüyüm dedirtmez. :) Gerçekten kötüysem bile "Önce aklında 'bu işte çok iyiyim' diye düşün, bir yandan da kendini geliştir, sonra gerçekten iyi olursun" der. :)
Velhasılı ben böyle bahçeler istiyorum deyip başlıyorum hayalini kurmaya...
Yolunuz açık olsun. :)
http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/9839-17.htm 'ne de bekleriz. :)
Çok önceden okuduğum bir yazıyı aradım buldum.
University of Chicago'dan Dr. Blaslotto'nun yaptığı bir araştırma:
Yeteneklerini birbirine çok yakın insanları 3 gruba bölüp basketbol potasına şut attırıyor, başarı oranlarını kaydediyor.
Daha sonra,
- birinci gruba 30 gün boyunca her gün bir saat şut atma antrenmanı yaptırıyor.
- ikinci gruba 30 gün boyunca her gün bir saat şut attıklarını ve topun potaya girdiğini akıllarında görsel olarak canlandırma ödevi veriyor.
- üçüncü grup bir şey yapmıyor.
Bir ay sonra tekrar tüm gruplara şut attırdığında,
- ilk grubun başarı oranı %24 artmış,
- ikinci grubun başarı oranı %23 artmış,
- üçüncü grup aynı kalmış oluyor.
Buyrun, insan zihninin gücünün bilimsel olarak ispatı! :)
Mental Rehearsal & Psychology Aspects of Basketball - Visualization (http://www.breakthroughbasketball.com/mental/visualization.html)
Charlaux
14-06-2012, 23:47
Peki bu ne, erguvan mı?
İskoçya/ Skye Adası, Fairy Pools
306845
Allahım nasıl bir yere düştüm ben :rolleyes: Bu güzel fotoğraflar gönlümü ferahlattı;hele bu sıcaklarda kavrulan filizlerimden sonra ... :(
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.