View Full Version : Bitkilerin Latince isimlerinden, bitki hakkında edinebileceğiniz ipuçları
Konuyu Teorik Bilgiler başlığına mı açmak lazım emin olamadım. Çünkü benim bahsetmek istediğim teorik bilgiden çıkarabileceğimiz pratik anlamlar. :)
Kısa bir süre önce "semper" sözcüğünün Latince'de "her zaman" anlamına geldiğini, sempervirens'in ise herdem yeşil demek olduğunu öğrendim. Böylece bitkilerin Latince isimlerinden başka ne gibi bilgiler çıkarabiliriz diye araştırmaya başladım. Sonunda internette uzun bir listeye denk geldim.
Kaynak: Latin names (http://theseedsite.co.uk/latin.html)
Türkçelerini ben ekledim.
Listede oldukça tanıdık kelimeler bulacaksınız. :)
abyssinica = from Abysinnia (Ethiopia) (North Africa) = Etiyopya’nın Abysinnia bölgesinden
acaulis = stemless = gövdesiz
aestivalis = flowering in spring = ilkbaharda çiçek açan
alba = white = beyaz
alpestris = from mountains = dağlardan
alpicola = from mountains = dağlardan
alpina = from the alps = Alplerden
altissima = tallest = en uzun
america = from America = Amerika’dan
angustifolia = narrow-leaved = dar yapraklı
annua = annual = tek yıllık
-antha = -flowered (e.g. micrantha = small-flowered) = çiçekli (örnek: micrantha = küçük çiçekli)
arboricola = living on trees = ağaçlarda yaşayan
arctica = from the arctic = Kuzey Kutbu’ndan
arenaria = from sandy places = kumlu yerlerden
argentea = silvery = gümüşi
armata = prickly = dikenli
arvensis = of the field = tarlada, arazide, açık alanda, çayırlarda yetişen
aurantiaca = orange = turuncu
aurea = golden, yellow = altın gibi, sarı
australis = from the south (not necessarily Australia) = güneyden
autumnalis = of autumn = sonbahar
azurea = blue = mavi
barbata = bearded, hairy = sakallı, tüylü
bellidifolia = with leaves like those of a daisy = papatya çiçeği gibi yapraklı
borealis = from the north = kuzeyden
bulbifera = bearing bulbs = soğanlı
bulgarica = from Bulgaria = Bulgaristan’dan
caerulea = blue = mavi
caespitosa = dense = sık
campanulata = campanulate, like a bell = çan gibi
campestris = of the field = tarlada, arazide, açık alanda, çayırlarda yetişen
canadensis = from Canada = Kanada’dan
canariensis = from the Canary Isles = Kanarya Adaları’ndan
capensis = from the Cape, South Africa = Güney Afrika’nın Cape bölgesinden
carnosa = fleshy = etli
chilensis = from Chile = Şili’den
chinensis = from China = Çin’den
chrysantha = yellow = sarı
clivora = from the hills = tepelerden
coccinea = red = kırmızı
compacta = compact = kompakt
cristata = crest(ed) = ibik gibi, ibikimsi
decidua = deciduous = yaprak döken
densiflora = dense-flowered = sık çiçekli
digitata = (leaves) like a hand, with five lobes = 5 loblu yapraklı
edulis = edible = yenebilir
esculenta = edible = yenebilir
farinosa = floury, powdery = un gibi, toz gibi
ficifolia = like a fig leaf = incir yaprağı gibi
flava = yellow = sarı
-flora = -flowered (e.g. viridiflora = green-flowered) = -çiçekli (örnek: viridiflora = yeşil-çiçekli)
flore plena = with double flowers = katlı çiçekli
florida = floriferous = çok çiçek açan
foetida = with an unpleasant smell = kötü kokulu
-folia = -leaved (e.g. tenuifolia = narrow-leaved) = -yapraklı (örnek: tenuifolia = dar-yapraklı)
foliosa = leafy = yapraklı / yapraksı
fruticosa = shrubby = çalı tipi
gigantea = giant = dev
glabra = smooth = pürüzsüz
glacialis = from cold areas = soğuk yerlerden
glutinosa = sticky = yapışkan
graeca = from Greece = Yunanistan’dan
graminifolia = with grassy leaves = otsu yapraklı
grandiflora = large-flowered = büyük çiçekli
grandis = big = büyük
helvetica = from Switzerland = İsviçre’den
hirsuta = hairy = kıllı, saçlı
hispida = bristly = kıllı
humilis = short = kısa
hyemalis = of winter = kış
incana = grey = gri
inodora = unscented = kokusuz
integrifolia = entire, undivided (leaves) = bütün, bölünmemiş (yapraklı)
japonica = from Japan = Japonya’dan
lanata = woolly = yün gibi
lanceolata = lance-shaped (leaves) = mızrak şeklinde (yapraklı)
latifolia = wide-leaved = geniş yapraklı
longiflora = with long flowers = uzun çiçekli
longifolia = with long leaves = uzun yapraklı
lutea = yellow = sarı
macrantha = large flowered = büyük çiçekli
macro- = large- (e.g. macrorhiza = large-rooted) = iri- (örnek: macrorhiza: iri köklü)
macrocarpa = large-fruited = iri meyveli
macrophylla = with large leaves = iri yapraklı
macrorrhiza = with large roots = iri köklü
maculata = spotted = benekli / noktalı
magellanica = from the south of South America = Güney Amerika’dan
magenta = magenta = pembe-mor (fuşya)
magna = big = büyük
majus = bigger = daha büyük
maritima = maritime, near the sea = deniz kenarından
maxima = biggest = en büyük
mexicana = from Mexico = Meksika’dan
micrantha = small flowered = küçük çiçekli
microphylla = with small leaves = küçük yapraklı
millefolia = with many (thousands of) leaves = binlerce yapraklı
minima = small = küçük
minor = smaller = daha küçük
montana = from mountains = dağlardan
multiflora = many flowered = çok çiçekli
muralis = growing on walls = duvarda yetişen
nana = small = küçük
nocturna = nocturnal = geceye ait
ochroleuca = cream = krem
odorata = perfumed = kokulu
officinalis = with herbal uses = şifalı
ovalifolia = with oval leaves = oval yapraklı
pallida = cream = krem
palustris = from marshes = bataklıktan
parvi- = small- (e.g. parviflora = small-flowered) = küçük- (örnek: parviflora = küçük çiçekli)
parviflora = small flowered = küçük çiçekli
parvifolia = with small leaves = küçük yapraklı
pauci- = few- (e.g. pauciflora =few-flowered) = az- (örnek: pauciflora: az çiçekli)
pauciflora = few-flowered = az çiçekli
paucifolia = with few leaves = az yapraklı
pendula = hanging = sarkıcı
perennis = perennial = çok yıllık
phoenicea = purple = mor
-phylla = -leaved (e.g. macrophylla = large-leaved) = -yapraklı (örnek: macrophylla = büyük yapraklı)
pinnata = with pinnate leaves = tüy yapraklı
poly- = many (e.g polyantha = many-flowered) = çok- (örnek: polyantha = çok çiçekli)
polyphylla = with many leaves, leafy = çok yapraklı
praecox = early, of spring = erkenci, ilkbahar
pratensis = field = alan(?)
procumbens = creeping = yayılıcı
prostrata = prostrate = yere uzanan
pulverulenta = dusty = tozlu
pumila = small = küçük
punica = red = kırmızı
purpurea = deep pink = koyu pembe
pygmaea = small = küçük
quercifolia = oak-leaved = meşe yapraklı
rediviva = perennial = çok yıllık
rivalis = from near rivers = dere kenarından
rivularis = from near rivers = dere kenarından
rosea = rose pink = gül pembesi
rotundifolia = round-leaved = yuvarlak yapraklı
rubra = red = kırmızı
rupestris = of hills = tepelerden
rupicola = of hills = tepelerden
russica = from Russia = Rusya’dan
sanguinea = blood-red = kan kırmızısı
sativa = cultivated = kültür ortamından
saxatilis = of rocks = kayalardan
scaber = climbing = tırmanıcı
scandens = climbing = tırmanıcı
semperviva/sempervivum = perennial = çok yıllık
sempervirens = evergreen = herdem yeşil
sibirica = from Siberia = Sibirya’dan
sinense = from China = Çin’den
somnifera = inducing sleep = uyku getirici
spicata = spiked = çıkıntılı
spinosa = spiny = dikenli
stellata = starry = yıldız gibi
sulphurea = yellow = sarı
sylvestris = of woods = odunlardan
tenuifolia = with thin, narrow leaves = küçük dar yapraklı
texensis = from Texas = Texas’tan
tomentosa = tomentose, woolly = yünlü
trifoliata = trifoliate, with three-lobed leaves = 3 loblu yapraklı
umbellata = unbellate, with flowers in an umbel = şemsiye tipi çiçekli
velutina = velvety = kadife gibi
vernalis = of spring = ilkbahar
villosa = hairy = tüylü
violacea = violet = mor
viridis = green = yeşil
viscosa = sticky = yapışkan
vitifolia = with leaves like a vine = sarmaşık yapraklı
volubilis = twining = ikiz
vulgaris = common = yaygın
Böylece,
Passiflora caerulea 'nın mavi çiçekli bir tür olduğunu,
Passiflora edulis 'in meyvelerinin yenebildiğini,
Melissa officinalis 'in şifalı bitki olduğunu,
Lobelia pendula 'nın sarkıcı olduğunu,
İberis semprevirens 'in herdem yeşil kaldığını
ilk bakışta anlayabiliriz. :)
Sayın gilan,
officinalis için ilave yapayım.
...
Bildiğim kadarıyla "officinalis" tarihte tıbbi olarak kullanılmış bir bitki olduğunu gösteriyor. Ama bu günümüzde tıbbi olarak kullanıldığını belirtmiyor.
Harikasın gilan.
Ben de bitki isimlerindeki ikinci kelimeler birden fazla bitkide geçiyor, bir anlamı olmalı diye düşünürdüm de senin gibi araştırmak aklıma gelmemişti. İyi oldu hazır bilgiye kondum. Bendeki birçok bitki ismiyle anlam kazanmış oldu böylece. Aramalarda da oldukça işe yarayacak.
Harika bir bölüm olacak burası..Hoyaların da anlamı ortaya çıkacak..:)).
Çok teşekürler sayın Gilan.
Alba'nın beyaz olduğunu biliyordum, bir de yer adlarıyla bağlantı kurabiliyordum. Lutea'nın sarı olduğunu geçen sonbahar farkettim. Hadi grandiflora gibi anlamı çok ortada olanlar vardı ama aslında ne kadar çok ipucu varmış. Şimdi baktıkça nasıl anlayamadım diye kendime kızmaya başladım:)
Arama motorlarında bizlerden öyle çok görsel çıkıyor ki, bu yüzden özellikle galerideki isimlere çok dikkat etmeye çalışıyorum. Doğru isim kullanmak gerçekten önemli oluyor. Odorata'nın kokulu anlamına geldiğini bilmiş olsaydım, galeriye kokmayan bu menekşeyi (http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=41866&c=524) yüklerken yanlış isim kullanmamış, dolayısıyla başkalarını da yanıltmamış olurdum (iyi ki jineop durumu farkedip doğrusunu buldu, ben de düzelttim).
Çok iyi oldu bu başlık, çok:)
kelebek çalısı
10-05-2012, 03:20
Latinceye ilgi duyduğumdan, ben de bu başlığı açan Sn. gilan' a teşekkürü bir borç bilirim :)
Genelde de bitkilerin latince isimlerini kullanmayı tercih ederim, böylece bütün dünya üzerinde olan herkes neden bahsettiğinizi gayet rahat anlayabilir. Yakından takip edeceğim. Bilmediklerimi öğreneceğim.
Harika bir bölüm olacak burası..Hoyaların da anlamı ortaya çıkacak..:)).
Çok teşekürler sayın Gilan.
Mesela carnosa etli demekmiş. Hoya carnosa da etli yapraklarından bu adı alıyor demek ki.
Bunları öğrendikçe aklımda pek çok bağ kuruluyor. Mesela İspanyolca carne "et" demek. Demek ki o da Latince kökenliymiş.
Benzer şekilde siempre "her zaman" demek, demek ki o da semper'den geliyor.
Yakında hepimiz Latinceyi sökeriz! :D
bozo.0606
10-05-2012, 12:01
peki cristata ne demek? bilen var mı?
drhegeli
10-05-2012, 12:36
cristata : ing. crest(ed), ibik gibi, ibikimsi
293454
cristata'yı da listeye ekledim. :)
kelebek çalısı
11-05-2012, 00:11
albescens Pale, whitish : soluk, beyazımsı
albidus, albus White : beyaz
albiflorus Having white flowers : beyaz çiçekli
amphibius Adaptable either to land or water : kara ve suda yaşama yetisine sahip olan
aquaticus Of the water, water-loving : suda yaşayan, sucul
arborescens Growing like a tree, woody like a tree : ağaç formunda büyüyen, odunsu yapılı
aristatus Bearded : sakallı
arrectus Straight up, erect : dik duran
ascendens Going up, ascending: yükselen
asiaticus, asiatus From Asia : Asya' dan
atropurpureus, atropurpurea Purple colour, sometimes also used for dark red : mor renkli, bazen de koyu kırmızı
atroviolaceus Dark violet: koyu mor renkte
atrovirens Dark green : koyu yeşil
biennis Biennial : iki yıllık
biflorus Two flowered : çift çiçekli
bifolius Two leaved: çift yapraklı
brefolius With short leaves: kısa yapraklı
brevis Short : kısa
brevisimus Very short : çok kısa
brunneus Brown : kahve renkli
buxifolius With leaves like a boxwood, box-leaved: şimşir yapraklı
candelabrum Having the form of a candelabra : şamdan, kandil formunda
candicans White or frosty looking: beyaz veya donuk görünümlü
cerefolius With waxy leaves : yapışkan yapraklı
coloratus Colored: renkli
columnaris Having the form of a column: sıralı forma sahip olan
concolor Similar coloring: yakın benzer renklerde
contortus Twisted, contorted : kıvrımlı, büklümlü
cordatus Heart-shaped: kalp şeklinde
cornutus, cornuta Horned : boynuzlu
crenatus Serrated: tırtıklı
cuspidatus Sharp tooth, or hard point: keskin dişli veya sert kısımları olan
deformis Deformed : bozulmuş, deforme
dendroideus Like a tree : ağaçsı
densatus Dense: yoğun
densifolius With dense leaves: yoğun, sık yapraklı
dentatus Toothed, with a series of points : dişli, tırtıklı yapıda olan
dipterus Two-winged: çift kanatlı
discolor Of two or several colors: iki veya daha çok renkten
dissectus Deeply cut leaves, an in fern-leaved maple : derin girinti
çıkıntılı yapraklılar
divaricatus Spreading: yayılıcı
elatus, elata Tall: uzun
elegans Elegant, graceful : zarif
erectus Upright: yukarı doğru, dik yapıda
excelsius, excelsus Tall: uzun
exoticus, exotica From another country: egzotik, diğer bir ülkeden olan
fastigiatus Having nearly vertical, close-together branches: neredeyse yatay birbirine yakın dal yapısında olan
flammeus Flame-colored : alev renklerinde
flexilis Bendable, flexible: esnek
foetidus Bad-smelling, having a fetid odor: kötü kokan
fragrans Sweet-smelling, fragrant : kokulu
fragrantissimus Very sweet-smelling : çok şekerli kokuya sahip olan
frutescens Bushy, shrubby, twiggy : çalımsı
glaucus With a frost-like bloom, as on a grape, buğulu görünümde olan
gloriosus, gloriosa Great, superb: görkemli, heybetli
gracilis Slender, graceful, lissome : narin, zarif
haemanthus Bright red flowers: parlak kırmızı yapraklı
lancifolius With lance-like leaves: mızrak yapraklı
leptophyllus With thin leaves : ince yapraklı
leucodermis With white skin : beyaz dokuda olan
lobularuis Lobed : loblu, parçalı
luteus Yellow : sarı
macranthus With large flowers: geniş çiçekli
medius Medium : orta
megalophyllus With very large leaves: geniş yapraklı
microphyllus With very small leaves
minimus Very small : çok küçük
mollis Hairy, fuzzy : tüylü, kabarık tüylü
nerifolius, nerifolia, With narrow leaves : dar yapraklı
niger Black: siyah
nodulosa With small nodes: ufak yumrulu
nudifolia Deciduous, naked of leaves: yaprak döken
oblongatus Oblong: oval
patens Spreading : yayılıcı
porphyreus Purple: mor
pyramidalis Pyramidal : piramit yapılı
repens Creeping : sürünücü
reticulatus With a netted pattern : ağ yapılı
robustus Strong, robust: kuvvetli
rosea florus With rose-like flowers : gül çiçekli
semperflorens Everblooming : her dem çiçekli
serpens Creeping : sürünücü
serpyllifolius With thyme-like leaves : kekiğimsi yapraklı
serratus With a saw tooth edge: testere dişli
tridens With three teeth or points: üç dişli
verrucosus Warty: yumrulu
virens Green: yeşil
xanthinus Yellow , sarı
zonalis Banded: şeritli, çizgili
Sayın Gilan;
Bu muhteşem veri tablonuzdan dolayı sizden helâllik istemek borcumuz oldu.
Bu emeğiniz yadsınamaz, çok sağ olun inşallah.
Helâk olan gözleriniz için ise sâde bir minnettârlığımızı kabul edin lütfen..
Sağlıkla kalın inşallah.
Saygılarımızla lütfen.
Sayın mrduran, siz sağ olun.
Bitkiler hakkında bildiklerimin çoğunu ya ağaçlar.netten öğrendim, ya da ağaçlar.net'ten kaynaklanan araştırmalarımda öğrendim. Bulduklarımın mümkün olan kadarını paylaşmak beni de mutlu ediyor. ;)
(Bu arada gözlerim için dileklerinizi memnuniyetle kabul ediyorum. Birkaç aydır çok ciddi göz kuruluğu problemim var. :( )
Sevgili kelebek çalısı,
İlk fırsatta sizin eklediğiniz listedekileri de ilk listeye birleştireceğim, böylece bir kelimeyi aradığımızda bulmamız daha kolay olur.
Çok teşekkürler, bir sürü yeni kelimemiz oldu. ;)
kelebek çalısı'nın eklediği listede semperflorens kelimesini görür görmez semperflorens bitkiler neymiş diye baktım. Herdem çiçekli, insan daha ne ister...
Karşıma Begonia semperflorens çıktı, bildiğimiz mevsimlik satılan bodur begonyalar. Düşününce gerçekten de bitki yaşadığı herdem çiçekli. Sanırım bazı bitkilere fazla kolay ulaşınca kıymetlerini bilmiyoruz. :rolleyes:
Sayın Gilan,
Emeğinize sağlık. Eminim bir çok sitesever faydalanacaktır.
paniculata'nın anlamını bilen var mı?
kelebek çalısı
11-05-2012, 21:34
paniculata'nın anlamını bilen var mı?
Salkım halinde olan demekmiş.
drhegeli
12-05-2012, 14:44
paniculata ing panicle(d), salkım gibi, piramid gibi
294653
incarnata = flesh-colored = et rengi (kırmızı, pembe, somon)
Delicious : Lezzetli (meyva ve sebzeler için)
deliciosa şeklinde kullanıldığını görmüştüm ama direk bu şekilde geçtiği bitki de var mı jineop?
Mine Hanım'dan bir alıntı:
Bu arada hemen bilenler için bir hatırlatma, bilmeyenlere de uyarı yapalım;
Bitkilerin botanik adını yazarken ilk isim olan cins isimi büyük harfle, ikinci isim olan tür adıysa küçük harfle yazılmalıdır. Botanik adlar italik veya kalın harflerle yazılır.
Örneğin;
Yukarıda Hasan 55'in verdiği değerli bilgilerde "SAMBUCUS NİGRA" olarak belirtilen isim Sambucus nigra veya Sambucus nigra şeklinde yazılmalıdır.
Artık buna da dikkat etmeye çalışacağım.
deliciosa şeklinde kullanıldığını görmüştüm ama direk bu şekilde geçtiği bitki de var mı jineop?
Sevgili gilan, dün nette dolaşırken meyve ve sebzelerin tat derecesi için bunu kullandıklarını gördüm. Özellikle merak ettiğimiz bu özelliği vurgulamak için yazdım.
deliciosa şeklinde kullanıldığını görmüştüm ama direk bu şekilde geçtiği bitki de var mı jineop?
Monstera deliciosa (DEvet tabanı).
Deliciosa'yı Latinceden Türkçe'ye çevirtmeye kalktığımda önce sonuç alamadım, Latince'den İngilizce'ye çevirttiğim zaman ise "the luxurious" çıktı. Sonra hafızasına aldı demek ikinci kez Türkçe'ye çevirttiğimde ise lüks anlamı verdi.
Deve tabanı demek birilerinin gözünde çok lüksmüş ki, adlandırırken bu kelimeyi kullanmışlar:)
Delicious : Lezzetli (meyva ve sebzeler için)
Elma için kullanılır.
Starking delicious (kırmızı renkli çeşit)
Golden delicious (sarı renkli çeşit)
Sevgili Gilan bu sayfa çok güzel olmuş, ellerinize sağlık. Mesleğim gereği botanik dersleri almıştım. Bazı basit anlamları kendim çıkarabiliyordum ama böyle açıklamalı bilgiler çok güzel olmuş.
Deliciosa'yı Latinceden Türkçe'ye çevirtmeye kalktığımda önce sonuç alamadım, Latince'den İngilizce'ye çevirttiğim zaman ise "the luxurious" çıktı. Sonra hafızasına aldı demek ikinci kez Türkçe'ye çevirttiğimde ise lüks anlamı verdi.
Deve tabanı demek birilerinin gözünde çok lüksmüş ki, adlandırırken bu kelimeyi kullanmışlar:)
Delicious leziz demek ingilizce. Deve tabanı meyvesi meksika ekmek meyvesi diye biliniyor. Tadı güzeldir herhalde. Ben bir fabrikanın içinde meyve veren bitki görmüştüm..
Delicious leziz demek ingilizce. Deve tabanı meyvesi meksika ekmek meyvesi diye biliniyor. Tadı güzeldir herhalde. Ben bir fabrikanın içinde meyve veren bitki görmüştüm..
İngilizce'deki "delicious"un kökeni Latince'deki "deliciosa"dan geliyorsa anlamı dediğiniz gibi "lezzetli" olur. Benim aklımı karıştıran Latince'den İngilizceye çevirirkenki anlamı olan "the luxurious" oldu. Latince'den bağımsız bir kelime olabilir.
Deve tabanının meyve verdiğini bilmiyordum. Eskiden neredeyse herkesin salonunda bir devetabanı olurdu, hiç meyve görmemiştim. Şimdi baktım da meyvesi böyle birşeymiş (http://en.wikipedia.org/wiki/File:Monstera_deliciosa_ripen_fruit_01.JPG). Sn. bari sayenizde tanımış oldum:)
Harikasınız arkadaşlar. Yeni bir şeyler öğrenmek çok güzel, çok teşekkür ederim.
Delicious leziz demek ingilizce. Deve tabanı meyvesi meksika ekmek meyvesi diye biliniyor. Tadı güzeldir herhalde. Ben bir fabrikanın içinde meyve veren bitki görmüştüm..
Ben yurt dışında tadına bakmıştım, tam olmamış bir meyveydi ama ananasa benziyordu.
Yarım ispanyolcamla anladığım kadarı ile meyvenin olgunlaşması uzun sürüyormuş. (Fotosunu deve tabanı bölümüne eklemiştim.)
İngilizce'deki "delicious"un kökeni Latince'deki "deliciosa"dan geliyorsa anlamı dediğiniz gibi "lezzetli" olur. Benim aklımı karıştıran Latince'den İngilizceye çevirirkenki anlamı olan "the luxurious" oldu. Latince'den bağımsız bir kelime olabilir.
İnternetteki Latince sözlüklerin hiçbiri çok güvenilir değil gibi.
Latin Dictionary - Free Dictionary Lookup by Babylon (http://www.babylon.com/define/112/Latin-Dictionary.html)
Buradaki İngilizce çevirisinde "luscious" geçiyor (o da lezzetli demek), belki diğer kaynakta luscious yazmak isterken luxurious yazmıslardır. :p
Bazen kirli çıkı olmanın yararlarını görüyor insan. Gece gece bana kutuları indirtip okuldan kalma Latince-İngilizce sözlüğümü buldurttunuz. Bir gün lazım olacağını hissedip elden çıkaramamıştım, işte gün o gün:)
Kaynak: Cassell's Latin-English Dictionary
Kelimenin kökeni: delicatus,-a,-um (adj-sıfat olarak kullanımı)
dainty, nice, in various senses
1- soft, tender (yumuşak)
in favourable sense
2- luxourious of things, spoilt, effeminate of persons
3- fastidious, dainty, nice
Üç anlam farklı Latin yazarların kullanımları ile ilgili olup bizi ilgilendirmiyor
Delicate (adv-zarf olarak kullanımı)
luxuriously
Türkçe karşılıklarını İngilizcesi benden daha iyi olanlar yazarlarsa sevinirim:)
Echinopsisim çiçek açıyor, aklım onda olduğu için uykum kaçtı. Bu arada birden kafama takıldı. Yukarda sözkonusu ettiğim Cassell, Latince-İngilizce olduğu gibi aynı zamanda İngilizce-Latince bir sözlüktür. Bir de işi ters yanından ele alayım dedim ve:
Lezzetli anlamına gelen "delicious"un Latince karşılığı: suavis ve dulcis imiş.
Demedin mi arada Latince'yi de sökeriz diye, ilk adımları attık bile. :D
Nevsun Abla, bence kelimenin kökü delicatus değil, deliciosus olmalı.
Latin Lookup — deliciosus (adj) definition (http://latinlookup.com/word/16396/deliciosus)
(Bu site fena değilmiş.)
delicatus = ing. delicate = nazik
deliciosus = ing. delicious = lezzetli
Kelimenin kökeni: delicatus,-a,-um (adj-sıfat olarak kullanımı)
Bu ekleri de ne zamandır merak ediyordum. Ne zaman -a ile ne zaman -us/-um ile bitiyor gibi. (örnek: -florus/-flora) Tekil çoğul durumuna bağlı olduğunu biliyordum ama durum oldukça derinmiş.
Anlaşılan
* yalın hal/-i hali/-e hali
* objenin dişi/erkek/nötr olması
* tekil/çoğul olması
gibi pek çok faktöre göre değişiyor, çok basit bir kuralı yok.
Latin Dictionary and Grammar Aid (http://archives.nd.edu/latgramm.htm)
Demedin mi arada Latince'yi de sökeriz diye, ilk adımları attık bile. :D
Bilimsel zekayı severim. Kuşkucudur, hep araştırır ve sonunda doğruya ulaşır. Bak kuşkuculuğun benim 30 küsur yıldır elime almadığım sözlüğümün ortaya çıkmasına neden oldu. gilancım senin yol açtığın bu beyin fırtınası, araştırmalarla bizi sonunda bir yere götürecektir:)
Bunları sen konuyu açtığın için yazıyorum, bilmişlik olarak düşünülmesin. 4 yıl süreyle eğitimi verilen bir dilin kurallarını; değil 3-5 satır , 30-50 sayfayla bile anlatmak pek kolay değildir ama en azından bir araştırma yapmak için temel kuralları bilmek adına, trilyonda bir özet yapmaya kalkarsak:
Latince fazla kuralları olan ama aslında Türkçe ile bir çok benzerlikleri de olan bir dildir. Türkçe'de nasıl fiil çekimleri varsa Latincede de vardır. Biz anadilimiz olduğu için bu çekimleri kullanırız, kolay sanırız ama Türkçe de dilbilimi açısından en az Latince kadar zor dillerden biridir.
Latince'de önemli bir fark senin de yukarda sözünü ettiğin gibi (isim, sıfat, zarf vb) kelimelere; masculinum (erkek), femininum (dişi) ve neutrum (nötr) özellikler yüklenmesi ve kelimelerin bunlarla tanımlanmasıdır. İsim, sıfat, zarf vb bir kelime erkek hali ile bulunur, yanında ki a, um diğer cinslerin eklerini gösterir. Ayrıca singular (tekil) ve plural (çoğul) halleri belirtilir
Latince ölü bir dil olup, elimizdeki yazılı kaynaklar da zamanın Romalı şair, düşünür, yazarlardan kalmadır. Bu yazarlar aynı kelimeyi kimi zaman yakın, kimi zaman farklı anlamlarda kullanmışlar. Örneğin yukardaki mesajımda mavi ile belirtmiş olduğum konu buydu. Çeviri yapmaya kalkıldığında bu kimin yazısı ise onun anlamını kullanmak gerekir.
Sözkonusu ettiğim sözlük Fakültenin bize 4 yıl boyunca yanımızda taşıttırdığı, sınavlarda çeviri yaparken kullandığımız ve benim için de oldukça değerli 883 sayfalık bir kaynak kitaptır.
Özetin trilyonda bir özeti ancak bu kadar olur:) Umarım hocalarımdan biri foruma üye değildir. Daha sayısız kural vardır ama konumuz Latince eğitimi değil, di mi ama:D
Nevsun Abla, bence kelimenin kökü delicatus değil, deliciosus olmalı.
Latin Lookup — deliciosus (adj) definition
(Bu site fena değilmiş.)
delicatus = ing. delicate = nazik
deliciosus = ing. delicious = lezzetli
Gilancım aynı kökten bir kelime de:
deliciae-arum (f. pl.) (sing. delicia-ae f.) (delicium-i n.) var. Bu kelimeyi yazar Phaedrus ve şair Valerius Martialis aşağıdaki anlamlarda kullanmışlar:
İngilizce karşılığı: allurements, charms, delights imiş.
Hani bırakın bir metni, bir kelimenin dahi çevirisi ciddi bilgi, emek ve zaman isteyen bir iş oluyor Latince'de. Keşke İngilizce kadar kolay çevrilebilseydi:)
Bu yaşta benim beyin fırtınam buraya kadar:) Siz istediğiniz anlamı kullanın;)
Bu arada ben çok geç öğrendiğim için benden başka da bilmeyenler olabilir diye bir not:
sp. species demekmiş, yani tür.
Sedum sp. dediğimizde hangi alt tür olduğunu belirtmeden bunun bir sedum olduğunu söylüyoruz.
spp. ise çoğulu, yani türler.
Sedum spp. dediğimizde birden fazla sedum alt türünden bahsediyoruz.
Örneğin: "Sedum spp. soğuğa dayanıklıdır." dediğimizde hepsi değil ama birden fazla sedum türünün soğuğa dayanıklı olduğu bilgisi çıkıyor.
Ayrıca sp. ve spp. kısaltmaları italik yazılmıyormus.
Bu arada ben çok geç öğrendiğim için benden başka da bilmeyenler olabilir diye bir not:
sp. species demekmiş, yani tür.
Sedum sp. dediğimizde hangi alt tür olduğunu belirtmeden bunun bir sedum olduğunu söylüyoruz.
spp. ise çoğulu, yani türler.
Sedum spp. dediğimizde birden fazla sedum alt türünden bahsediyoruz.
Örneğin: "Sedum spp. soğuğa dayanıklıdır." dediğimizde hepsi değil ama birden fazla sedum türünün soğuğa dayanıklı olduğu bilgisi çıkıyor.
Ayrıca sp. ve spp. kısaltmaları italik yazılmıyormus.
Evet genelde tür bilinmediği veya belirlenemediği zaman kullanılıyor.
Yeni bir dip not:
Nadiren de olsa bitkilerin Latince isimleri hatalı verilebiliyormuş. Örneğin;
Cupressus lusitanica (lusitanica = Portekiz'den) aslen Meksika kökenli olduğu halde, Portekiz'e getirilmesinden 300 yıl sonra isimlendirildiği için bu bilgi unutulmuş.
Simmondsia chinensis aslen Kaliforniya kökenli olduğu halde, isimlendirenin çok bozuk el yazısı nedeniyle Çin olarak okunup, bu şekilde yerleşmiş.
Scilla peruviana aslen İspanya kökenli olduğu halde, Peru isimli bir gemide isimlendirildiği için karışıklığa uğramış.
Kaynak: Incarnata - Botany Forum - GardenWeb (http://forums.gardenweb.com/forums/load/botany/msg0517280628497.html)
Sanırım nocturtum 'u görünce çiçekleri gece açan'ı anlıyoruz.
Latince, biyolojide (bitkiler alemi ve hayvanlar alemi) Bütün dünyanın kullandığı "ORTAK" bir dil dir. Canlıların sınıflandırılması, isimlendirilmesi latince yapılır, ve bu ortak dil tüm dünyada herkes tarafından anlaşılır.
Dün bir başlıkta yazdığım gibi: bazı bitkilerin Türkçe ismi yok mu? sorusunun cevabını buradada açıklamak istiyorum. pek çok bitkinin mahalli (bölgesel ) isimleri farklı dır. aynı bitkiye A bölgesinde, başka isim verilirken B bölgesinde daha başka isim verilmektedir. Bu yalnız türkçe de değil diğer dillerde de (ingilizce, fransızca vb) aynı durum söz konusudur. hal böyle olunca bitkiyi tanımak için 0rtak dil "Latince" devreye girer.
bu durum bütün dünyanın kabul ettiği bir durumdur. Bitkiler ve hayvanlar (canlılar) aleminde Nomen kültür denilen sınıflandırma da ve isimlendirme de latince esasdır.
Bazı özellik bilgilerini de ben vereyim:
Pendula (sarkık) , Pseuda (yalancı Pseudoplatanus Yalancı çınar yapraklı), orientalis (doğu menşei li), japonicum ( bodur-kısa) , ovalifolıum (oval yapraklı), Gladiolus (kılıç yapraklı-Gladiatör den) , pinus nigra (karaçam) , semperflorens (bol -devamlı çiçek), grandiflora (iri çiçek), oriental 8doğu), Vulgaris (yabani),
Bu konudaki en kapsamlı kaynağı buldum:
Welcome to Botanary, the Botanical Dictionary (http://davesgarden.com/guides/botanary/)
Zaten davesgarden en büyük yardımcılarımızdan değil mi? :)
Yalnız kelimelerin her birini ayrı sayfaya koymuşlar, o yüzden liste olarak görmek mümkün değil. Ama merak ettiğimiz kelimeleri aratabiliriz.
Ayrıca ilgilenen arkadaşlara davesgarden'a üye olmalarını da tavsiye ediyorum. Haftalık bir e-mail gönderiyorlar. İçinde bir adet bitkinin tanıtımı, haftanın Latince kelimesi ve anlamı, ve o hafta davesgardenda yayınlanmış konulardan birkaçının özeti oluyor.
Cymbelina
07-06-2012, 21:10
Başta Sayın gilan olmak üzere tüm arkadaşlara teşekkürler, çok güzel bir başlık olmuş. Benim çok ilgimi çekti, geç farkettim burayı. Sayın Nevsune'nin sözlüğünü de merak ettim şimdi ve de özendim:) Birşey bildiğimden değil:) Yabancı dillere ilgim var (benden geçti ama hala arada böyle depreşiyor), bir sözcükteki ekten veya bizzat kökten başka bir dildeki sözcüğün anlamını tahmin edebilmek çok güzel, seviyorum ben.
Hepinize tekrar teşekkürler.
Nevsune'nin sözlüğünü de merak ettim şimdi ve de özendim:)
Okulda ders kitabı olarak kullandığım bir sözlüğü 30 küsür yıl sonra tekrar kullanacağım hiç aklıma gelmezdi. "Aman okul bir bitsin kitaplarımın hepsini ateşe atacağım" dediğimi hatırlıyorum:) İyi ki atmamışım, şimdi arada şöyle bir karıştırmanın hoşuma gittiğini farkettim. O zaman yurtdışından getirtilirdi bizim kitaplarımız, Türkiye'de basımları yoktu. Şimdi var mıdır ki bilmem.
Yabancı dillere ilgim var (benden geçti ama hala arada böyle depreşiyor), bir sözcükteki ekten veya bizzat kökten başka bir dildeki sözcüğün anlamını tahmin edebilmek çok güzel, seviyorum ben.
Ne varmış yaşınızda;) Öğrenmek hiçbir yaşta kimseden geçmez sevgili Cymbelina. Okuldayken başka bölümlerle ortak derslere girerdik. Böyle bir sınıfta Arap dilleri bölümünde okuyan 65 yaşında bir amcamız vardı ve inanır mısınız o amcamız sınıfta tuttuğu ders notlarını arapça yazmaya çabalardı. Öyle bir azimdi işte:)
Haklısınız, Batı dillerindeki kelimelerde epey bir Latince rüzgarı eser:)
Cymbelina
08-06-2012, 15:14
Okulda ders kitabı olarak kullandığım bir sözlüğü 30 küsür yıl sonra tekrar kullanacağım hiç aklıma gelmezdi. "Aman okul bir bitsin kitaplarımın hepsini ateşe atacağım" dediğimi hatırlıyorum. İyi ki atmamışım, şimdi arada şöyle bir karıştırmanın hoşuma gittiğini farkettim. O zaman yurtdışından getirtilirdi bizim kitaplarımız, Türkiye'de basımları yoktu. Şimdi var mıdır ki bilmem.
Atmayın elbette, kitap atılır mı?:) Üstelik öyle bir sözlük hiç atılmaz. Ben fotokopileri, notları bile saklıyorum, benimki ayrı bir hastalık:dilli:
Ne varmış yaşınızda Öğrenmek hiçbir yaşta kimseden geçmez sevgili Cymbelina. Okuldayken başka bölümlerle ortak derslere girerdik. Böyle bir sınıfta Arap dilleri bölümünde okuyan 65 yaşında bir amcamız vardı ve inanır mısınız o amcamız sınıfta tuttuğu ders notlarını arapça yazmaya çabalardı. Öyle bir azimdi işte
Kesinlikle katılıyorum size ama hayat müsaade etmiyor bazen, bazen de o amca kadar azimli olamıyoruz, o güç olmuyor. Bana kalsa, ohoo, gönlümden geçen o kadar çok şey var ki: İspanyolca ve İtalyanca öğrenmek isterdim:( İtalyanca öğrenmeye başlamıştım fi tarihinde, ona devam ederdim, kullanılmayan bilgi unutulmaya mahkumdur, ben de unuttum. Ondan önce Almancaya başlamıştım, o da kaldı:( Gerçi onu hiç sevmedim.
Haklısınız, Batı dillerindeki kelimelerde epey bir Latince rüzgarı eser
Evet, Latince sözcükler hemen hemen hepsinde var veya diğer sözcüklere kaynaklık etmiş. O yüzden bazen bir sözcüğün anlamını aşağı yukarı tahmin etmek kolay olabiliyor.
Gerçi mesela ben bu başlığa baktığımda, "carne"den söz edilmiş, ben bu kökü bilmiyordum. Orada direkt carnivour(carnivor?) geldi aklıma, bir de carnivourous (sıfat) - daha doğrusu güleceksiniz ama bendeki ilk çağrışım dinozor oldu:D, ben de gülüyorum ama ciddiyim, bir de etobur hayvan. Sizler mesela orada açıklamasanız, o bitkiye etobur bitki derdim belki de:)
Gene mesela bir başka şey yazmışsınız: pinus nigra, pinus'u çıkaramadım ama pin desek iğne (iğne yapraklı/ibreli) nigra negroyu hatırlattı ve zaten anlamı karaçammış, tam anlamıyla birebir oturmuş oluyor.
Latincenin hep zor bir dil olduğunu duydum ama öğrenmiş olsaydım başka dilleri öğrenmek çok kolaylaşırdı. Benim Latince bildiğim tek şey stimulus(tekil) stimuli (çoğul), medium (tekil) media (çoğul).
Bu başlık etimoloji ile ilgili dersek yanılmış olmayız herhalde? Yani onu bile zor hatırlıyorum.
Ben sevdim burayı, daha çok yazın, daha çok yazın bu başlığa:)
Evet, Latince sözcükler hemen hemen hepsinde var veya diğer sözcüklere kaynaklık etmiş. O yüzden bazen bir sözcüğün anlamını aşağı yukarı tahmin etmek kolay olabiliyor.
Tahmin tutturmak bazen evet ama her zaman değil:) Ben de bu yüzden Batı dillerindeki kelimelerde epey bir Latince rüzgarı eser yazdım. Kimi kelimede esinti fazla olmuş çok benzeşmiş. Kimi zamansa bir iki harf alıp araya başka harfler girmesiyle Latince aslından uzaklaşıp, sadece kafa yorulursa benzerlik yakalanabilir olmuş.
Benim Latince bildiğim tek şey stimulus(tekil) stimuli (çoğul), medium (tekil) media (çoğul).
medium- media örneğinde biraz karışıklık olmuş:)
Medium tekil doğru ama Latince'de kelimenin nötr hali, media kelimesine bakınca o da tekil ve dişil hali. Kelimenin kökü ise erkek hali olan medius. Bunlar başka bir kelime ile bağlantılı kullanılıyor. İngilizce çevirisi in the middle.
Medium isim olarak kullanıldığında tekil ve çevirisi ise sadece middle.
Sonuç olarak her ikisi de tekil, ortada çoğul görünmüyor. Haa çoğulu ne diye soracaksanız, umarım yanlış hatırlamıyorumdur medii olması gerek.
Diğer örneğiniz doğru. E valla yoruldum:rolleyes:
Latince'de bir kelimenin anlamını sözlükte arayabilmek için bütün takılarını sıyırıp kökünü bulmak gerekir. Bu takıları sıyırabilmek için ise tüm çekimleri, o çekimlerin neyin çekimi olduğunu, yani genel olarak dilbilgisini bilmek gerekir. Bu başlıkta daha ayrıntılı yazmak konudan iyice uzaklaşmak olacak. Ayrıca benim neyi ne kadar hatırlayabileceğim de epey bir kuşkulu:rolleyes:
Yani işler epey bir karışık:)
Cymbelina
08-06-2012, 19:45
Tahmin tutturmak bazen evet ama her zaman değil:) Ben de bu yüzden Batı dillerindeki kelimelerde epey bir Latince rüzgarı eser yazdım. Kimi kelimede esinti fazla olmuş çok benzeşmiş. Kimi zamansa bir iki harf alıp araya başka harfler girmesiyle Latince aslından uzaklaşıp, sadece kafa yorulursa benzerlik yakalanabilir olmuş.
medium- media örneğinde biraz karışıklık olmuş:)
Medium tekil doğru ama Latince'de kelimenin nötr hali, media kelimesine bakınca o da tekil ve dişil hali. Kelimenin kökü ise erkek hali olan medius. Bunlar başka bir kelime ile bağlantılı kullanılıyor. İngilizce çevirisi in the middle.
Medium isim olarak kullanıldığında tekil ve çevirisi ise sadece middle.
Sonuç olarak her ikisi de tekil, ortada çoğul görünmüyor. Haa çoğulu ne diye soracaksanız, umarım yanlış hatırlamıyorumdur medii olması gerek.
Diğer örneğiniz doğru. E valla yoruldum:rolleyes:
Latince'de bir kelimenin anlamını sözlükte arayabilmek için bütün takılarını sıyırıp kökünü bulmak gerekir. Bu takıları sıyırabilmek için ise tüm çekimleri, o çekimlerin neyin çekimi olduğunu, yani genel olarak dilbilgisini bilmek gerekir. Bu başlıkta daha ayrıntılı yazmak konudan iyice uzaklaşmak olacak. Ayrıca benim neyi ne kadar hatırlayabileceğim de epey bir kuşkulu:rolleyes:
Yani işler epey bir karışık:)
ÇOk teşekkür ederim:) Size zahmet verdim, ama doğrusunu da öğrendim o halde:) ben asıl anlamının "araç" olduğunu sanıyordum. Tekrar teşekkürler.
Cymbelina
09-06-2012, 19:16
"Cosmos sulphureus" - Kozmos diye bildiğimiz çiçeğin latincesi buymuş, Sayın Jineop yazmış hatta. Atmış olacağım, "cosmos" kozmos - evren ve ikinci sözcük de sülfür??? mü olmuş oluyor?:) Bundan bir anlam çıkaramadım.
kelebek çalısı
09-06-2012, 21:08
Cosmos Yunanca kosmikos yani evren anlamında, sulphureus ise sülfür sarısı anlamında.
Cymbelina
09-06-2012, 21:17
Kıt bilgimle atarak tutturdum gibi:p
Ama bu durumda birleştirince çıkan anlam ne oluyor? Turuncu evren mi? Bir bağ kuramadım. Pinus nigra anlamlıydı mesela.
Bir de pembe renkli olanlarının o halde ismi farklı mı oluyor?
Cymbelina
11-06-2012, 20:56
Ama oldu mu Sayın Gilan, böyle güzel bir başlık açıp sonra ihmal ediyorsunuz?:)
Nevsune Hanım da sözlüğünü çıkarınca unuttu burayı:p
aureum/aurea altın renkli demekken, auratum/aureta da altın rengi işaretleri olan demekmiş.
Pek çok bildiğimiz bitkinin aureum varyetesi de var.
Örnek:
Lysimachia nummularia
310470
Lysimachia nummularia 'Aurea'
310471
Lilium auratum
310472
Facebook'a takılınca burayı ihmal ettim galiba. Harika bir çalışma olmuş, emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ederim...
kelebek çalısı
02-10-2012, 17:04
Solanum jasminoides, Jacaranda jasminoides , Gardenia jasminoides, Trachelospermum jasminoides gibi örnek olarak verdiğim bitkilerin isminin sonunda olan jasminoides kelimesini ele alalım.
Bu kelimeyi bir bitkinin isminin ardında gördüğümüzde bilmeliyiz ki bu bitki yasemin bitkisindeki gibi özelliklere yani sarılıcı davranış ve kokulu çiçeklere sahip bir bitkidir.
Cymbelina
17-12-2012, 10:00
Bu başlığı son zamanlarda biraz ihmal etmişiz. Konuya ilgi duyan arkadaşlar, nerelerdesiniz?
Bitkilerin latince isimlerini özellikle kaktüs ve sukulentlerde sık sık kullanıyoruz ama nedense bu başlığı atlamışım. Böylece latince isimlerin ne anlama geldiğini öğrenmek keyifli olacak.
agaclar.net'i bu sebeple seviyorum bir de Latince öğreniyoruz sayesinde:)
kelebek çalısı
02-05-2013, 13:02
arvensis = of the field = alandan(?)
campestris = of the field = alandan(?)
Bugünlerde çok karşılaştığım latin sözcük olan 'arvensis' ile ilgili olarak ve bitkilerin latince isimlerinde kullanılan kelimelerin anlamları ile ilgili konu başlığını açan Sn. gilan' ın da soru işareti ile belirtmiş olması ile de ilgili olarak bu kelimelerin tam anlamı üzerine bir aydınlatma yerinde olabilir, soru işaretini silebilir diye düşüdüm.
'Arvensis' sözcüğü dilimizdeki tarla, saha, çayır üzerinde yetişen anlamına karşılık gelmekte.
'Campestris' sözcüğü de yine latincede saha, açık alan, arazi anlamlarına gelen 'campus' sözcüğünden gelmekte.
Özetle anlamamız gereken şu ki latince adının sonunda 'arvensis' ya da 'campestris' gördüğümüz bitkinin tarlada, arazide, açık alanda, çayırlarda yetişen anlamını taşıdığı.
Convolvulus arvensis, Anagallis arvensis, Mentha arvensis, Sinapsis arvensis, Gentiana campestris, Brassica campestris v.s...
Traveller
12-05-2017, 10:29
Çok faydalı bir paylaşım olmuş... Teşekkürler... Geç görmüşüm... Ve de geç üye oldum haliyle...
Yeri gelmişken, listede E harfinde 'equisetifolia' tür anlamını aradım göremedim.
Bilen paylaşırsa sevinirim.
Saygılar.
Traveller
12-05-2017, 10:51
Bir de 'nitida' Örnek: Lonicera nitida
Teşekkürler şimdiden.
Traveller
12-05-2017, 13:18
'sieboldii'
Örn: Magnolia sieboldii, Sedum sieboldii
'tobira'
Örn: Pittosporum tobira
drhegeli
17-05-2017, 11:24
equus (lat.) : at
saeta (saetula)(lat.) : kıl
equisetum (lat.) : at kuyruğu
folium (lat.) : yaprak
equisetifolia (lat.) : at kuyruğu yapraklı
drhegeli
17-05-2017, 11:46
Philipp Franz von Siebold : 19. yüzyılda yaşamış Alman hekim
sieboldii : Siebold tarafından bulunmuş, tarif edilmiş, tanıtılmış ya da ona atfedilmiş
Traveller
25-05-2017, 13:00
equus (lat.) : at
saeta (saetula)(lat.) : kıl
equisetum (lat.) : at kuyruğu
folium (lat.) : yaprak
equisetifolia (lat.) : at kuyruğu yapraklı
Bilgi için teşekkür ederim.
Traveller
25-05-2017, 13:02
Philipp Franz von Siebold : 19. yüzyılda yaşamış Alman hekim
sieboldii : Siebold tarafından bulunmuş, tarif edilmiş, tanıtılmış ya da ona atfedilmiş
Sağolun. İlginiz ve emeğiniz için.:)
elwesii kelimesi nedir? epey bitkide denk geldim.
Müjgan Yılmaz
25-05-2017, 22:15
Muhteşem bir konuya elatılmış,inanılmaz faydalandım ,özellikle renklerin latince isimleri harika çağrışımlar yarattı:)Sevgili Gilan ve bilgi paylaşımında bulunan tüm arkadaşlara teşekkür ederim:)
drhegeli
30-05-2017, 13:03
elwesii kelimesi nedir? epey bitkide denk geldim.
Çift i eki (-ii) genelde bir özel isimden sonra geliyor ve o şahsa atıfta bulunuyor.
elwesii : Elwes tarafından bulunmuş, tarif edilmiş, tanıtılmış ya da ona atfedilmiş
(Buradaki Elwes de sanırım botanikçi Henry John Elwes)
Traveller
05-06-2017, 09:46
Çift i eki (-ii) genelde bir özel isimden sonra geliyor ve o şahsa atıfta bulunuyor.
elwesii : Elwes tarafından bulunmuş, tarif edilmiş, tanıtılmış ya da ona atfedilmiş
(Buradaki Elwes de sanırım botanikçi Henry John Elwes)
Latince isimler konusunda engin bir bilgiye sahipsiniz... Harika.. Şahsım adına çok faydalanıyorum.. :)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.