View Full Version : Sokak Köpekleri
Sûz-i Dilârâ
27-06-2011, 09:51
Oturduğumuz yerin arkası boş, tepelik bir arazi ve ben orada 10-12 arası köpek besliyorum akşamdan akşama kasaplar çarşısından topladığım etleri onlara veriyorum. Onlar da sabahları ve öğlen sıcağında daha gerideki araziye çekilip gölgelere kaçıyorlar.
İki tanesi de bizim binanın önünden ayrılmıyor, birine acil yuva bulmam lâzım. Binadan biri aşırı rahatsız ve kulis yapıyor. Birgün bir zarar vericekler diye korkuyorum. Zavallıcığı bulduğumda açlıktan hareket edicek durumda değildi şimdiki hâli de bu.
Van'da olup da siteye üye olanlardan isteyen olursa verebilirim. :(
Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 01:47
Bu başlığı biraz daha canlandırmalı.
Arkadaşlar sokakta beslediğiniz köpekler varsa fotoğraflarını ekleyebilir misiniz? Bir de onlar için neler yapıyorsunuz? Beslenmelerinde ne tür yiyecekler -kolay ulaşılabilir ve ucuz-kullanıyorsunuz? Sizin bu yaptıklarınızdan şikâyetçi olanlar var mı? Lütfen paylaşalım. Benim açıkçası sokak köpekleri başlığında yapılacak paylaşımlara çok ihtiyacım var.
Yukarıdaki resimdeki yavrunun ne olduğunu da yazayım merak edene, ona bir ev buldum, Edremit'in bahçeli evlerinden birinin sahibine verdim, bahçesine bağladı, bakımını da üstlendi. Bu köpek sanki av köpeği gibi, tavukları kovalıyor, çok hareketli, kontrol etmek için gittiğimde bir iki defa çözüp dolaştırmaya çıktım, durdurabilene aşk olsun, ama peşimden ayrılmadı, uzaklaştığında durup beni bekledi. :)
Sevgili arakadaşım,
Yazınızı okuyunca ne kadar sevindim anlatamam,bende sizin ğibiyim 5 tane sokak köpeginin annesiyim.Köyde her gün yoluma bakıyorlar,arabanın sesini duyduklarında nerde olurlarsa koşa koşa gelirler. Birtanesi biraz nazlı soğuklarda onu eve getirdim,çok mutlu bir görmelisin adı ada hepsine isim koydum isimlerini biliyorlar.
Bu hayvanlar köydeki evimin önöne gelirler,ben gidemediğim zamanlar köyde bir bakkalımız var o besliyor oda hayvan sevdalısı.
Onlara marketlerden son kullanma tarihi gelen et ürünlerini alıyorum
bulamadıgım zaman çorbalık tavuk alıyorum,ucuz sosislerden alıyorum arada köpek maması.
Tabi bunları asla pişirmeden vermiyorum.
kar kalksın resimlerini cekerim.
Selamlar sevgiler.
Güzin Çakar
02-02-2012, 08:03
Sevgili Suz-i Dilara, benim baktığım 4 köpek, 10-15 kedi (erkek veya kız tamamı kısırlaştırılmış) ve saksağanlarım var.Ayrıca güvercin, kumru ve kargaları da sitemizde 2-3 kişi besliyoruz. Bunların hepsinin, ayrı sayfalarını bulup yazmam beni çok aşar.
Çevreden tahmin ettiğiniz gibi çok şikayet geliyor. Yalnız köpekler, değil kumrulardan bile... Geçtiğimiz sonbaharda işler daha da karıştı ve en akıllı köpeğime başka bir yuva bulmak zorunda kaldım. Aslında kimseye de zararımız yok. Ben sabahları çok erken kalkarım. Hepsini dolaşır, yiyeceklerini verir, karınlarını doyuruncaya kadar bekler, artanları (kuşlarınki hariç) toplayıp , saat 7 gibi evime dönerim.
Neden yiyecek bırakamıyorum? Asıl problem burada. Arada bir, akıllarına esip, çöpe atılacak yiyecekleri çok kirli kaplar veya poşetlerle getirip ,ortalık yere, olduğu gibi bırakanlar var. Getirdiklerini (yenmeyecek kadar kokmuş yemekler, balık kafaları, çok bozulmuş süt ürünleri...) bizimkiler de yemiyor,günlerce ortalıkta duruyor. Zaten ben de yemesinler diye dua ediyorum. Yerlerse , ertesi gün Veteriner'deyiz. Biliyormunuz, bu gibi kişiler, hayvansever olduklarını düşünürken, şikayet edenlerden, daha büyük zarar veriyorlar. Uygun yerlere temiz bir şekilde yiyecek konulmasının önünü kesiyorlar.
Sonbaharda olanlar daha sonra...Sevgilerimle...
Burada insanla hayvanı karıştırdım.
Karnını doyurduğunuz bir köpek sla sizi ısırmaz. İnsanla hayvanın asıl farkı bu..
(benimde 11 tane baktığım sokak ökpeğim ve sayıları her gün değişen kedim var.)
acemifüsun
02-02-2012, 19:15
Bizim evde 2 kedi, 1 köpek var, ayrıca bakmaya çalıştığımız 10 civarında sokak kedisi:) Komşularımızdan bazıları da mahalledeki sokak köpeklerinin bakımını üstlenmiş durumda.
Yazlıkta sokak köpekleri benimdi, yürüyerek bir yere giderken, önde ben, arkamda en az 4-5 köpek, aynı fareli köyün kavalcısı gibi gidiyorduk:)
Şu anda mahallemizin en çok sevileni, her kesin gözdesi, dişi bir sokak köpeğimiz var, adı Pimpirik
, belki de dünyanın en kibar köpeğidir:)
Fotoğrafını çekip en kısa zamanda yükleyeceğim.
baykal_77
02-02-2012, 19:23
hayvanı sevmeyen insanı da sevemez
bu soğuk havalarda sokaktaki hayvanları yalnız bırakmıyalım üstelik sadece soğuklarda da olmamalı herzaman beslemeliyiz
onlarda can taşıyorlar
Hava o kadar soğuk ki, zavallı köpecikler bahce teline gelip bekliyorlar yiyecek verelim diye. Eşim, onlara ev artıklarından mamalar hazırlıyor. Tel kapının dışına bıarakıyor, bizim paşa o sıra da içeride deliriyor tabii. Havlamaktan dili dışarıya cıkıyor.
Zavallı köpeciklerde birbiri ile kavga ediyor bir lokma fazla kapabilmek için.:(
Kediler için de yan bahceye yemek hazırlanıyor tabii.
En kızdığım da, hayvanların yiyebileceği artıkları çöpe atmaları insanların. Hiç olmazsa bir kabın içinde çöpün dışına koyun da, şu kötü havalarda bari hayvancıklar iki lokmayı yiyebilsinler.
Hepinize teşekkürler.
acemifüsun
02-02-2012, 21:03
Karşıyaka Belediyesi geçtiğimiz yaz başı sokak hayvanları için su ve yemek kapları dağıttı. Her köşede duran su ve yemek kaplarını mahalle sakinleri dolduruyor.
Bir zamanlar önümüzdeki parkta takılan şarapçı; ben yeni dikilen çiçeklere kim basmış aceba diye söylenirken, hayvanların işi olduğunu belirtti. Ben de; ee, olacak o kadar, onlarda bu parkın sakinleri deyince; bu Bostanlının kedileri, köpekleri bile şanslı demişti:)
Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 21:07
İzmir'e bu konuda hayranım, hayvanlar orada daha şanslı, daha rahat gibi sanki. :) Medeniyet ayrı şey ya. :)
Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 21:17
Ben de beslediğim sokak köpeklerinin yarın fotoğraflarını çekebilirsem ekleyeceğim, beni görünce atlıyorlar, zıplıyorlar çekemiyorum. :) Onlara bayılacaksınız, o kadar tatlılar ki.
İsimlerini de şimdiden yazayım da ufak ufak tanıştırayım onlarla.
Baştan söyleyim Tin Tin ve Üçüzler hariç hepsinin isimlerini çocuklar koydu ben de değiştirmedim: Reks, Garip, Minik, Üçüzler (bu tek isim üç ayrı köpeğe ait, birbirinin kopyası üç kardeş, onları ayıramıyorum, hangisini görsem Üçüz gel oğlum diyorum :) Jagi (Jaguar'ı kısaltmışlar :), Dilsiz (hiç havlamazdı yavruyken), Tokmak Kafa ile Tosun Paşamız vardı onlara yuva bulduk, Duman, Nazlı, Ramazan (ada apartman görevlisi çocukların beslediği yavruyu kovup onlara kızıyor diye adını kovduğu yavruya vermişler :) Baron (kendisi polis köpeği olur, malülen emekli), Deyzi (ev bulduğumuz en yukardaki yavru), Tin Tin'in yavrusu Koca Ayak bizimle ama Korsan (tek gözünün etrafı korsan bandıyla çevrili gibi tüylerinden dolayı) vardı sessizce kayboldu gitti bir daha gelmedi. Bir de gruba sızan 3-4 tane daha köpek var, onlar da isimsiz, bize alışık değiller, kaçıyorlar.
Bir de henüz isimsiz beş kardeş var, demin onlara yemek verdim geldim. Yukarda saydıklarımın en küçüğü 9 aylık, bu beş kardeş taş çatlasın dört aylık falan :(
bu Bostanlının kedileri, köpekleri bile şanslı demişti:)
Oysa, bizim köyün hayvanları açlıktan perişan. Keşke, İzmir kadar şanslı olsaydık.
acemifüsun
02-02-2012, 21:31
Oysa, bizim köyün hayvanları açlıktan perişan. Keşke, İzmir kadar şanslı olsaydık.
Kıyamam onlara:( Her kes çevresindeki hayvanı beslese, kendi artıklarını ekmekle karıştırsa verse :(
Charlaux
02-02-2012, 22:24
Hava o kadar soğuk ki, zavallı köpecikler bahce teline gelip bekliyorlar yiyecek verelim diye. Eşim, onlara ev artıklarından mamalar hazırlıyor. Tel kapının dışına bıarakıyor, bizim paşa o sıra da içeride deliriyor tabii. Havlamaktan dili dışarıya cıkıyor.
Zavallı köpeciklerde birbiri ile kavga ediyor bir lokma fazla kapabilmek için.:(
Kediler için de yan bahceye yemek hazırlanıyor tabii.
En kızdığım da, hayvanların yiyebileceği artıkları çöpe atmaları insanların. Hiç olmazsa bir kabın içinde çöpün dışına koyun da, şu kötü havalarda bari hayvancıklar iki lokmayı yiyebilsinler.
Hepinize teşekkürler.
Ne kadar da haklısınız.Aynısını biz de yapıyoruz ve artık öyle bir duruma geldi ki sokaktaki köpekler kardeşim oldu;okuldan geliyorum karşılanıyorum sabah çıkarken selamlanıyorum.Bir gün okula gitmesem ertesi günü üstüme yapışıyorlar selam veriyorlar;şimdi kış diye ortalıkta yoklar :( Bizim evde de 2 kedi 1 köpek var.Kedilerin 2si de sokaktan köpekse şirin mi şirin bir golden.Hayvanlar evin de sokağın da neşesi anlayacağınız ;)
Güzin Çakar
03-02-2012, 09:04
Bugün, sabahın köründe,soğuktan titreyerek asli görevimi yerine getirmeye gittim. Ve gördüklerime inanamadım. Gece, gizli bir kahraman köpeklere ziyafet çekmiş. Kıyıda köşede yiyemedikleri 1-2 kemik kalmış, hepsi karlara serilmiş horul horul uyuyorlardı.
Ne kadar mutlu ve huzurlu evime döndüğümü anlatamam...
Oscara aday bir film var, sanırım haftaya sinemalarda gösterime girecek. Tavsiye ederim...
War Horse - Savaş Atı
267301
"1. Dünya Savaşı sırasında kırsal İngiltere ve Avrupa arasında geçen “Savaş Atı”, Joey adlı bir at ile onu evcilleştirip eğiten Albert adında genç bir adam arasındaki muazzam dostlukla başlıyor. İkili mecburen ayrı düşüyor. Atın savaş boyunca yaptığı sıra dışı yolculuğu anlatan film Tarafsız Topraklar’da duygusal sona yaklaşırken atın karşılaştığı herkesin, İngiliz süvarilerin, Alman askerlerinin, bir Fransız çiftçi ve onun torunun hayatlarını nasıl değiştirdiğini konu ediyor."
MeyveliTepe
03-02-2012, 12:55
Hayvansever birisi olarak, bu kadar sert yorumlara karşıyım ve itici olduğunu düşünüyorum. Buradaki adam, hayvanı tekmelemiyor, ayağıyla sevmeye çalışıyor. Belli ki elinde tuttuğu çocuğuyla yürüyüşe çıkmış, eliyle sevse binbir mikrop var, çocuğuna dokunamayacak, ellerini sabunla yıkayacak yer bulması sorun vs...
Görmezden gelmektense, ayağıyla da olsa okşamaya çalışıyor en azından...
Resim biraz talihsiz olmuş gerçekten. Yıllardır köpeklerle haşır neşir olan biri olarak resimdeki hareketin köpeği tekmeleme hatta uzaklaştırma çabası olmadığını söyleyebilirim. Laf aramızda, bazen günlük el yıkama kotamı fazlasıyla doldurduğumda ya da kısa sürede el yıkayacak bir pozisyon olmadığında kendi köpeklerimi de ayakla sevdiğim çok olur :)
Sn.Meyvelitepe, sn.syılmaz'ın isteği üzerine fotoğrafı kaldırdım, bu yüzden mesajım görünmüyor. Fikrim geçerlidir ama...
Aynen yazdığınız gibi ben de bazen ellerimi yıkamaktan bıkmış ve kokmasını istemediğimde (bilirsiniz sabunla yıkasak bile koku sinebiliyor) veya giyinip evden çıkarken el yerine ayağımla sevdiğim oluyor. Yeter ki sevgiyle dokunulsun... :)
Ayakla sevmek bence pek hos bi yaklasim degil :(
ziringaglia
05-02-2012, 16:19
bu konu bu kadarmı az ilgi görür çok güzel bir başlık bence benim evimde 3 tane köpek var 1 tanesi terrier 2 tane SAFKAN sokak köpeği (: sokaktada beslediğim 4 tane bildiğim köpek var yanımda(çanta vb)köpek ve kedi maması taşıyorum sokakta kedi veya köpek gördüğüm zaman ki kış aylarında daha yoğun besliyorum güzel bir duygu özellikle yemi verdiğinizde o yemden 3-5 tane yedikten sonra teşekkür ederek nolur beni bırakma dermişçesine bakışları.......kimbilir kaç kez ağlattılar beni (:
Charlaux
05-02-2012, 17:43
Oscara aday bir film var, sanırım haftaya sinemalarda gösterime girecek. Tavsiye ederim...
War Horse - Savaş Atı
267301
"1. Dünya Savaşı sırasında kırsal İngiltere ve Avrupa arasında geçen “Savaş Atı”, Joey adlı bir at ile onu evcilleştirip eğiten Albert adında genç bir adam arasındaki muazzam dostlukla başlıyor. İkili mecburen ayrı düşüyor. Atın savaş boyunca yaptığı sıra dışı yolculuğu anlatan film Tarafsız Topraklar’da duygusal sona yaklaşırken atın karşılaştığı herkesin, İngiliz süvarilerin, Alman askerlerinin, bir Fransız çiftçi ve onun torunun hayatlarını nasıl değiştirdiğini konu ediyor."
Filmi bugün izledim ve tek kelmiyle muhteşemdi diyebilirim.Bağlantılar,serpiştirilmiş güzellikler,gerçekten savaşı iyi yansıtan fakat hayvan sevgisini işleyen çok güzel bir film.Kesinlikle herkese tavsiye ederim.
Sûz-i Dilârâ
09-02-2012, 18:26
Dışarda beslediğim köpeklerden bazıları. :)
Sûz-i Dilârâ
09-02-2012, 18:28
Devam:
Sûz-i Dilârâ
09-02-2012, 18:47
Mağaradaki anne ve yavruları farketmeseydim üzerleri bugün toprakla doldurulacaktı. Tepeye deprem konutları yapıyorlar, bu zavallıcıkların bulunduğu yeri de toprakla doldurup üstüne ev yapacaklardı. Belediyeyi aradım, geldiler ama gelenlerin kendine hayrı yok. :( Zor bela anne ve iki yavrusunu çıkardık, barınağa gönderdim kalan üçünü çıkaramadık korkup arkalara saklandılar. Bugün yarın korkuları geçip bana alıştıklarında alıp annelerinin yanına götüreceğim. Şantiyedekilerle de konuştum oraya toprak doldurmayacaklar ben söyleyene kadar.
Aynı yerin yukarısında taşların altında bir anne ve yavruları daha var geçen sene büyüttüğüm yavrulardan Minik, o da annecik olmuş. :) Şantiyedekiler onları görüp orayı kazmayı durdurmuşlar ama yavruları daha çok küçük annelerinden ayrılamayacak durumdalar.
acemifüsun
09-02-2012, 19:35
Oy! Oy! Çok güzeller, yavruların şirinliği:) Sevgili Suz-i Dilara bu hayvancıklara baktığınız için elleriniz dert görmesin, yüreğinize sağlık:)
Helal olsun size. Bu duyarlı davranışızı görünce çok duygulandım. Miniklerin ve annelerinin fotoğrafına önce bayıldım sonra yazınızı okuyunca boğazıma bir yumru oturdu... Sokak köpeklerinin gözlerindeki ifade o kadar çok şey anlatıyor ki...
Sûz-i Dilârâ
10-02-2012, 10:02
Sevgili limon, acemifüsun güzel sözleriniz için teşekkür ederim. Bizimki bir erdem değil herkesin böyle olması gerekiyor aslında. Dünyayla başetmek güç, yanlışlar doğru, doğrular yanlış olmuş. Toplumun değerlendirmelerine bakarsak bizler gibi insanlar deli.
Sizler fotoğraflardan görüp seviyorsunuz, ben onlarla bütün gün birlikteyim, çarşıya giderken, otobüs beklerken, dışarıyı seyrederken vs... Onların her haline şahidim, açlıktan çöpleri karıştırırken, yağmurdan kardan saklanacak yer ararken, üşürken, kavga ederken, ulurken, depremden önce yaptıkları, çıkardıkları sesler hepsi bir an gözümün önünden gitmiyor. Hepsinin doğumundan şu ana kadar ki hallerini biliyorum, bütün çaresizlikleri, sevimlilikleriyle yolumu yemek diye bekledikleri günlerden yukardaki erişkin hallerine kadar. :) Onlar benim çocuklarım gibi.
Dün barınağa gönderdiğim anneyi de yavruluktan beri biliyorum. Akşam çok çok üzüldüm, bir yandan barınaktaki şartları düşünüyorum, yeterli mi acaba diye, bir taraftan geride kalan yavruları. Doğadaki zavallıyı alıp barınağa kapatmak hiç insanca gelmiyor bana, üzerimizdeki toplumsal baskı o kadar büyük ki arkamız da olmayınca boyun eğiyoruz. Barınağa gidip anne ve yavrularını kontrol edeceğim: Yerleri nasıl? Hayvanlara nasıl davranıyorlar? Haftada birkaç gün gidip barınakta gönüllü olarak çalışmayı düşünüyorum. Bir gönüllünün varlığı hayvancıklar için de iyi olur. Eziyet edilme, ihmal vs. gibi şeyler varsa en azından mücadele eder, onları savunurum, şikayet ederim, kayıt altına alırım, hayvanların haklarını ararım diye düşündüm.
Tamtutulma
10-02-2012, 12:27
Sayın Sûz-i Dilârâ, yaptıklarınızdan dolayı size sonsuz teşekkürler. Köpekleriniz de çok güzeller.
Güzin Çakar
14-02-2012, 07:58
Sevgili Sûz-i Dilârâ, biraz önce KanalD'de gördüğüm iyi kalpli,sevimli genç kız sizdiniz, değil mi?
Benimde yarışmada anlatmıya çalışdığım budur.Size çok teşekkür ederim.
Sûz-i Dilârâ
14-02-2012, 17:49
Anne köpek ve iki yavrusunu mağaradan kurtarıp barınağa gönderdikten sonra kalan üç yavruyu da bugün çok şükür mağaradan çıkarıp annelerinin yanına gönderebildim. Birkaç gün içinde onlara bir ziyaret planlıyorum. :)
Sevgili gçakar, Kanal D'de gördüğünüz kişi benim. Bizim muhabir komşu da gelmişti bizimle, çok ümitlenmemekle birlikte birkaç fotoğraf ve görüntü aldı, biz mağaranın önünde cedelleşirken.
İçim acıyor bugün yavruları barınağa gönderdim ama şartları nasıl? Üç yavru haricinde bana alışık iki köpeği daha gönderdim, kafesin içinde o kara gözleriyle ağlamaklı nasıl bakıyordu garibim korkmuş. Barınak konusunda daha ciddi düşünüyorum bu sefer, HAYTAP'la koordineli çalışmayı düşünüyorum, bakalım neler yapabiliriz? Lütfen dua edin ve destek verin.
Güzin Çakar
14-02-2012, 19:03
Sevgili Sûz-i Dilârâ
Barınak konusunda endişelenseniz de,şu an fazla seçeneğiniz yok. O bölgedeki konut yapımı köpekler için şimdi ve bittikten sonra sorun olacak. Yurt genelinde barınaklardaki uygulamalar aynımıdır bilmiyorum.İstanbul-Avrupa yakasında ki barınaklarda yavrulara iyi,kötü büyüyene kadar bakılıyor. Büyükler kısırlaştırılıp 1 ay bekletiliyor.Sahiplenilmezlerse veya mahalleli üstüne düşüp geri almazsa sefil olup, açlıktan ölmeleri için Çatalca'ya atılıyor.(Asya yakasında da Şile yoluna atılıyormuş).Sorulduğun da inkar edip, atmadıklarını söylüyorlar ama barınakların kalabalık olmamasını ikna edici şekilde açıklayamıyorlar. Köpekleri ölüme terketmeyen tek barınak Yedikulu Köpek barınağı.O da çalışanların, özellikle Meral Olcay
Hanım'ın kişisel gayretleriyle ayakta duruyor.
Haytap sizi daha iyi bilgilendirecektir ama anne olmayan köpeklerin kısırlaştırıldıktan sonra, alındıkları yere geri bırakılmasını sağlayabilirsiniz.Bildiğim kadarıyla sizinkiler hakkında şikayet yok. Geri bırakılmaları çok problemli olmayacaktır. Şikayet varsa işler biraz karışıyor.Uğraşmak gerekiyor. Aynı işlem anne köpekler için yavrularını büyüttükten sonra geçerli. Tekrar hatırlatayım, söylediklerim İst.Avrupa yakası için geçerli.
Allah yardımcınız olsun diyorum.Çünkü insanlardan fazla yardım alabileceğinizi sanmıyorum.
Bu sayfa aracılığıyla bir ricada bulunmak istiyorum. Lütfen köpekten korktuğunuz için,veya kendi köpeğinizi rahatça gezdiremiyorsunuz diye,sokak köpeklerinden şikayet ederek, onları kötü bir ölüme yollamayınız. Belediyeler topladı, rahatları yerinde diyerek unutulan o köpekler atıldıkları yerlerde her türlü tehlikeyle karşı karşıya, ölümle savaşıyorlar ve çok acı bir şekilde aramızdan ayrılıyorlar...
Sûz-i Dilârâ
14-02-2012, 19:20
Beslediğim köpeklerden şikâyet çok fazla var, sadece yeri gelmediği için buraya yansıtmadım. :(
Sanki bütün sokak köpeklerinden ben sorumluymuşum gibi en ufak bi olayda konu gelip beni buluyor. Hepsini bırakın sadece bunun stresiyle başetmek bile oldukça güç ve can sıkıcı, sinir bozucu.
Bırakın sokaktaki hayvanı kendi çocuğuna bile sahip çıkmıyor insanlar, çocukları zavallı hayvanları taşlayıp kovalayarak kışkırtıyorlar onlar da kendilerini savundukları zaman saldırdı oluyor adı. Kaç tanesiyle karşı karşıya geldim, lâf anlatmaya çalıştım, hakaretler yedim artık sayamıyorum. Allah'a havale ettim.
Geceleri çıkıp besliyorum sırf çevredekiler görmesin diye. Aynı hayvanlar bana niye saldırmıyorlar? Azıcık sevgi ve yemek gördükleri için benden.
Allah'tan bizim belediye başkanı vicdan sahibi, o da benim bulunduğum yerde oturuyor, bir iki blok ötede. Şikâyetlerin yoğunlaştığı bir dönemde arayıp konuşmuştum, Fen İşleri Müdürü hayvanların öldürülmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini ve böyle bir iş yapan hakkında da gereken işlemin yapılacağını söyleyip içimi rahatlatmıştı.
Daha önce de gezici bir araç getirip sokak hayvanlarını aşılatıp kısırlaştırıp tekrar doğaya salmıştı belediye. Müdür depremden önce aradığımda bu kampanyanın ikinci ve üçüncüsünü düzenleyeceklerini söylemişti bana. Şimdi durum nedir tekrar kontrol etmeliyim.
Ama öncelikli yapılacak barınağa bir ziyaret düzenlemek. Sonra da Haytap'la bağlantıya geçmek neler yapabileceğime dair onlardan akıl almalıyım.
Meral Hanım'dan Allah razı olsun ismini birkaç forumda daha duymuştum.
Bu konudaki kanunları iyice öğrenmek istiyorum, ona göre neler yapılabileceğine ve kendimi ve hayvanları hangi noktalara dayanarak savunabileceğimi öğrenirsem daha rahat davranırım.
Klasik bir laf artık söylene söylene içi de boşalmış durumda ama ne kadar yerinde ve doğru: Eğitim şart.
kelebek çalısı
14-02-2012, 19:26
Sn. Sûz-i Dilârâ Merhaba,
Sizin hayvanlara duyarlılığınızı uzun zamandır forumlarda okuyor, takip ediyor ve çok çok takdir ediyor, sizi canı gönülden kutluyorum.
Sizi çok ama çok iyi anlıyor, bilin ki bu konudaki hassasiyetinizi paylaşıyorum. Düşüncelerinize katılmamak mümkün değil.
Ben de yıllardır çevremde olan canlılara elimden geldiğince duyarlı olmaya, onları tabiata karşı olan sorumluluğumun büyük bir parçası olarak gördüğüm için, korumaya, sevgi gösterip, bakımlarını yapmaya çalıyorum. Sizin de dile getirdiğiniz gibi çevreden illa ki bir tepki geliyor. Üstelik eğitimli! kesimlerden bile. Hatta bu tepkiciler arasında bahçelerinde cins köpekler besleyenler var. Entresan ki K.K.T.C genelinde bir cins köpek tutkusu almış başını gitmekte. Akdeniz iklimi için uygun olmadığını düşündüğüm Alman çoban köpeği, Husky en baş sıralarda. Adeta yarış yapılıyor, köpekler, bahçelerin içinde birer küçük ev modelli kulübelerinin içinde mutlu mu mutsuz mu inanın bana tasa oluyor. Komşularımdan bazılarının köpeklerini aylarca gezdirdiklerini bile görmüyorum. Ben de 3.5 yıldır 2 adet av köpeği kırması köpeği, 1.5 yıldır yine bir av köpeği kırması, ve 3 aydır da onun 4 yavrusunu himaye ediyor, seviyor, besliyorum. Şu an toplam 7 taneler. İnanın bahçelerde hapsolan cins köpeklere dışardan bakıp, kendi aralarında konuşuyorlar mı bilemem tabi :) biz daha mutluyuz der gibiler. Beni gördüklerinde omuzlarıma kadar çıkmaları, severken illa ki pati tokalaşıp, elimi yalamaları, hepsi çok mutluyuz demek değil mi?
Biliyorum sevmiyorlar sokak hayvanı diye ayrıca hakir görüyorlar, anlaşılamayan şey şu ki, adada bu kadar cins köpek tutkusu varken, sokak hayvanlarına olan bu nefret ve kin neden...Yerel gazetelerde her gün türlü işkence ile katledilen hayvan haberleri beni insanlığımdan utandırıyor. Avcılar yaşlanmış, ve istedikleri randımanı alamadıkları av köpeklerini her gün sokaklara salıyor. Sistematik olarak zehirli etler belirlenen bölgelere bırakılıyor, hayvanlar birer birer yok olsun isteniyor.
Bütün bu olumsuzluklar arasında sizin forum yazılarınızı, çabalarınızı okudukça insanlık bir yerlerde ne olursa olsun var olacak, hep kötüler kazanmayacak demek istiyorum.
Sizi tekrar tebrik ediyor, ve manen yanınızda olduğumu belirtiyorum. K.K.T.C den herkese sevgiler.
kelebek çalısı
03-03-2012, 21:16
Sevimli dostlarımızı sizler de görün istedim. Hayvan sevgisinin çoğalması dileğiyle...
Sûz-i Dilârâ
04-03-2012, 06:07
Ne kadar da sevimli ve güzeller hepsi. :)
İnsanlar bunları ortadan kaldırmaya mı çalışıyorlar? Gerçekten inanması çok zor! Acaba neleri yok ettiklerinden, kendi topuklarına sıktıklarından haberleri var mı?!
Sayın Suz-i Dilara;
"Kirpi ailesini nasıl koruyabiliriz acaba?"
demişsiniz, anne kirpi ve yavrusu yazın sonuna doğru kendilerini her yerde arattılar.
12 yaşında bir kedim var bahçede onlarla mutlu mesut zamanlar geçirdi durdu. Kirpilerimiz o kadar gezenti olmuşlar ki, benim bahçenin salyangozları bitince komşuları gezmişler.
Hatta akşam karanlığının başladığı saatlerde, yan ingiliz komşum onu büyük lağım faresi zannetmiş çığlıklar atmış.
Eşi onları her kaybolduklarında bahçe bahçe aradığımdan hatırlamış ve bunların bir kirpi olduğunu anlatmış. Kimin bahçesinde salyangoz var ise sanırım kokusunu alıyorlar oraya toprak altından tüneller kazarak geçiyorlar.
Kısacası 8-10 kedi varken dahi çok rahatlıkla yemeklerini kedilerin dibinde de yerlerdi. Evcilleştiler sanırım benim tüm sokak hayvanlarım gibi onlarda...
Mayıs ayı başlarında günde önce 1-2 kez kısa süreli çıkıyorlar topraktan. Zaten bu dönemlerde hasatını da yuvasına taşıyor. Sıcaklar iyice bastırdığında çıkıyor yeryüzüne. Kızımın kaplumbağa, kediler ve kirpilerin bir arada olduğu çok fotoğrafı vardı bulabilirsem yüklerim.
Ağustos ayında anne kirpiyi yandaki arazide dahi gören olmuş. "Seninki pıt pıt pıt geziniyor buralarda" dediler bir kaç kez. Kendini sanırım artık kedi zannediyor.)))
********
Merak etmeyin sadece kirpi değil, 4-5 cadde ve ara sokakları dahil tüm hayvanları bir kaç grup arkadaşla koruma altına aldık. Her mahalle kendi cadde ve sokağındaki hayvanların sorumluluğunu üstlendiğinde, zaten aç hayvan kalmıyor. Ben burada yazlıkçılardan şikayetçiyim. Yazın yazlıklarında kaldıkları sürece bakıyorlar hayvanlarına. Tasmayı takıp sahilde gezdiriyorlar. Ama sezon bitince bizim sokak hayvanlarımızın beraberlerinde getirilip te götürülmediklerinden nüfusumuz birden artmakta. Belediye veterineri denetimlidir tüm sokak hayvanları. Barınağımız da var ama yetersiz. Bir kaç kişi (ingiliz) özel barınak açtı. Hayvan ve doğa sevgisi onların en çok hep taktir ettiğim özelliğidir. Ellerinde torba çöplerin kenarlarına kedi ve köpekler için kuru mama bırakırlar sürekli. Kendi hayvanlarını da ülkelerine gittiklerinde bu özel barınaklara gönül rahatlığıyla bırakmaktalar. Grubumuzda birkaç hayvansever ingiliz arkadaşımız da restaurantların, kasapların v.b esnafın günlük artıklarını araçlarıyla toplayıp sokak sokak dağıtırlar. Bunlar bazen dilimizi çat pat anladığımız insanlar olsa da ortak konumuzda iyi anlaşıyoruz.
Bizim her çöp kenarında büyük yemek kaplarımızı çöpçülerimiz de toplamaz. Belli aralıklarla bu kaplarımızı temizleriz.
(Bir türlü sokak hayvanları ile ilgili topiğimize yazmaya fırsat bulamadım ama buraya bunu yazmış bulundum artık. Konu başlığı kirpi de olsa sokak hayvanlarına geliverdi.)
Nasıl bir ahenktir ki, bu kaplarda önce kediler karnını doyurur köpekler bekler, ne zaman kediler yalanarak uzaklaşırlarsa o zaman köpekler bol kemikli kaba yaklaşırlar. Kedi köpek kavgası belki de bu nedenle olmaz sokaklarımızda. Buna zamanla alıştı insanlar, daha sonra sokak hayvanları ile birlikte yaşamayı hep beraber öğrendik.
Yoğurt kaplarımızı su doldurup bitip bitmediğini sürekli kontrol eder olduk.
İnanın bu bir ütopya değil, gerçek. Oto alarmlarının yerini sokak köpeklerimizin hırsız alarmları aldı. Havladıkları anlarda hepimiz dışarı çıkar olduk, yabancı herkese değil, şüpheli gördüklerine havladıklarını bize gösterdiler.
Ama gün geçtikçe çoğalıyoruz bu beni çok mutlu ediyor.
Yemek artıklarını kaplarımıza kağıt peçeteleri, hayvanların yiyemeyeceği şeylerden temizleyerek koymaktalar artık.
Kimse ekmeklerini çöpe atamıyor utancından. Islatıp kuşlarımıza veriyorlar bahçelerinde.
Bir köpek ordusuyla yürürüm, bazen bu hayvanlar beni birbirlerinden kıskanırlar. Bulundukları bölgedeki insanların koku haritasını çıkardıklarını düşünüyorum artık...) Hepimizi kokularımızdan ayırt ediyorlar. Kedi bakıcıları, köpek bakıcıları diye ayırıyorlar belki de.
Onlar yazın günün ilk ışıklarında (köpek) sürüler halinde denize girerler. Öyle keyifle oyun oynarlar. Arada kendi aralarında dalaşırlar, denizde boğuşurlar, kumlarda göbeklerini açıp sere serpile yatarlar. Burada yazın hepsi çok toktur. Restaurantların yemek artıkları bile onlara fazlasıyla yetmekte. Ama kışın bu mekanlar kapalı, yazlıkçı aileler de yok, her bahçede mangal da yanmıyor.
İşte özellikle kış ayları bizler de böyle organize olarak sokaklarda aç ve hasta hayvan bırakmamaktayız. Çünkü bu evren hepimizin, birlikte yaşamayı hep beraber öğrenmeliyiz ve öğretmeliyiz. En çok istediğim şey, okullarda sosyal bilgiler dersinde bu konunun eğitim olarak müfredata girmesidir.
Sûz-i Dilârâ
09-03-2012, 20:58
Ne diyeyim sevgili çisem, kalbim de yüzüm de sevinçten ışıl ışıl okudum yazınızı. Görmeyi, birlikte, içinde yaşamak istediğim insanı, mahalleyi yazmışsınız. Bunun Türkiye şartlarında bir ütopya olmayabileceğini gösteriyor mahalleniz ki bu bizler için çok büyük bir umut.
Darısı sokaklarda insanların merhametine muhtaç yaşayan diğer zavallıcıkların başına. Ben burada tekim. Sözlü olarak destek veren de var, şikâyetçi olup hakaret eden, tehdit eden de imza toplayıp attırmakla bile tehdit ediyorlar. Çok rahat hareket edemiyorum. Köpekleri buraya benim alıştırdığımı düşünüyorlar. Yazın gürültüden uyuyamıyorlarmış. Ne kadar izah etsem de anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar. Lafa gelince mangalda kül bırakmayan, dinden diyanetten dem vuran insanlar iş icraata gelince destek olmadığı gibi köstek oluyor. En çok da canım bu ikiyüzlülüğe sıkılıyor.
Cehalet ve empati eksikliği başka bir sebebi yok. O kadar alışmışlar ki her konuda olduğu gibi bu konuda da kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar. Her şey onlar içinmiş gibi. Aslında onlar her şeyle birlikte anlam kazanıyorlar, hayvanı, bitkisi, dağı, taşı olmasa onlar da olmayacak haberleri yok. Ama gel de anlat. Cehalet genlerine işlemiş.
Sabırlı olmaya, nezaketimi muhafaza etmeye çalışıyorum. Haberlerde bazen çıkar ya antipatik, saldırgan, hayvansever sosyetik kadınlar muhabbeti döner hep ülkemizde. Hayvansever olmak zengin, tuzu kuru insan sınıfına mahsus bir durum gibi algılanır olmuş. Bunu kırmaya çalışıyorum. Dinleyenler, destek olanlar, benden sonra fikrini değiştirenler oldu elbette. Ama henüz icraata geçecek cesareti bulamıyorlar kendilerinde. Çünkü cahil insanların tepkilerine karşı koymak gerçekten çok sabır ve cesaret isteyen bir iş.
Konuyu sizin de belirttiğiniz gibi yanlış başlıkta konuşuyoruz.;) Moderatörümüzden bu konuda yardım isteyebiliriz. Mesajlarımızı ilgili başlığa taşıyabilirler.
Sayın Suz-i Dilara;
İlgili başlığa taşınırsa mutlaka daha çok paylaşım olacaktır.
O zaman ilgili başlığa taşınmayı bekleyelim.
Bu sabah haberlerinde kardan yollar tamamen kapandığı için açlıktan ve soğuktan ölen Sivas Kangal Köpekleri haberini içimiz sızlayarak izledik. Tv ye çıktıkları için umuyorum yardım ulaşmıştır.
Sayın Limon,
Haberi sizin yazınızla şimdi google'de bulup izledim. Sivas'ta Sivas kangal köpeği üretim çiftliğinde 130 köpeğin 27 si kardan yolların kapanması ve 11 gün ulaşımın gerçekleşememesi nedeniyle açlıktan ölmüş.
Şaka gibi...
Bakıcının yiyeceğin bitmesinden dolayı ölümlerin olduğunu bildirmesi ise ayrı bir utanç.
Benim anlayamadığım olay şu; 11 gün bu köpekler açlıktan bağırmışlardır sürekli. Bu kar oranın yaşam şekli zaten ve stokta yapılmamış bu kış günlerini düşünerek. Hiç mi haberleşme olamadı ve helikopterle havadan yardım da alınamadı? Kara yolu kapanmış, geriye hava yolu kalıyor. Bu yardım hava yolu ile sağlanması çok mu imkansızdır?
Bunu bölgeye hiç gitmemiş, karı görmemiş biri olarak soruyorum. Şu son 10-15 gün içerisinde Sivas'ta helikopterle çiftliğe havadan yiyecek atılamaz mıydı?
O bölgeyi bilen arkadaşlar bu konuda bilgi verebilir mi?
Yani dünyada ırk, cins bakımından dünya birincisi bir köpek dahi 11 gün açlıktan doğa koşulları sebebiyle ölebiliyor bu ülkede.
Benim aklım almıyor. Dünya sonuncusu da olsa bu köpekler yardım yolu mutlaka bulunurdu diyorum.
Sûz-i Dilârâ
09-05-2012, 20:51
Dün bizim ilçe belediyemiz sokak hayvanlarını kısırlaştırma çalışmalarına başladı. Ben de gezici araçlarını görür görmez bahçemde beslediğim ve tek başıma veterinere götürüp kısırlaştırmasını yapamadığım Tin Tin'i haber verdim. Biraz önce gelip aldılar, biraz kendini hırpaladı ama sonra uysallaştı.
Ben de yanında gittim, besleme istasyonuma dahil köpeklerden Baron da oradaydı, güzelimin ameliyatı bitmiş, uyanmış iki gün orada kalacakmış yemek yememesi gerekiyormuş. Tin Tin de yarın sabah kısırlaştırılacak. Tin Tin'in yavruları çok trajik hikâyelere sahip. Tepede bir kaya kovuğuna yavruluyor, bir ay sonra büyüyen yavrular peşine takılıp apartman bahçesine geliyor. Ondan sonra anlatabilirsen insanlara laf anlat.
Depremde biz yokken deprem çadırlarından birinin içine dokuz tane yavru doğurmuş, tabi orada bir yün yatağı da parçalamış. Canavar insanlar -18 derece soğukta dokuz yavruyu da çadırdan atmışlar, zavallılar donarak ölmüşler. Tin Tin bir tanesini kurtarabilmişti ben geldiğimde iki haftalık kadardı. Şimdi büyüdü ama dört gün oldu ortalıkta yok. Uyuza yakalanmıştı bacak bölgesinden tüy döküyordu. İnşallah ölmemiştir de geri döner.
Kısırlaştırma için kalan köpekleri yakalamaya yarın gelecekler. Ama hiç kolay olmayacak. Herkes bir köpeği kendine alıştırsaydı Tin Tin gibi kolayca yakalanacak ve kısırlaştırılıp zararsız hale getirilecekti. Hayvanlar o kadar korkuyorlar ki insanlardan benim yanımda ikinci bir insanı görünce yanıma yaklaşmıyorlar. Buradaki zavallılar için dua edin lütfen. Süreci en az acı ve travmayla atlatsınlar.
Sayın Suz-i Dilara;
ihale firması ile belediye ayrı ayrı mı çalışıyorlar?
Belediye ihaleye hizmete yetemediği için girer. İhaleyi kazanan firmadan her tür ekipman, malzeme, teknik, personel desteğini temin eder.
Ama ikisi birbirinden bağımsız çalışamaz. Yani belediye veterineri otorup, ihale firması çalışsın bu hiç kurallara uyan bir durum değil.
Hatta ihale firmayı yönlendiren, proğramlayan da belediye olmak zorundadır.
Çünkü, belediye yönetiminin kapsamındadır sokak hayvanlarının islahı.
Sûz-i Dilârâ
10-05-2012, 19:51
Hem Van hem de bizim ilçe belediyesinin hangi partiden olduğunu söylemiycem bilen bilir, bilmeyen de internetten öğrenebilir. Siyaseti buraya taşımak istemiyorum. Ancak şu kadarını söyleyebilirim bana yıldızlardan daha uzak
-hepsi gibi- bu siyasi partinin tek beğendiğim yönü varsa o da sokak hayvanları konusundaki politikasıdır. Kesinlikle itlafa karşı, genel merkezlerinden böyle buyruluyormuş. Zaten yasalar da izin vermiyor böyle bir şeye ama katakulliye getiren bu sahipsiz zavallıları iki arada bir derede zehirleyip kuytularda canlarına kıyıyor.
Ancak bu politika sokak hayvanlarının yaşam ve güvenlik hakları açısından tek başına yeterli değil. Çünkü bu partiye oy veren belde halkı aynı zamanda köpeklere dokunmanın ya da onlarla bir arada yaşamanın haram olduğuna da inanıyor. Bu yüzden konuyla ilgili birimler bunu halka anlatmakta sıkıntı yaşıyorlar. Yani eğer bir kitlesel katletme yoksa bu insanımızın biraz her şeyi devletten ya da başkasından bekleme hastalığı ya da belediyenin yukarda bahsettiğim politikası sayesinde.
Bizim ilçe belediyesi bu konuyu ihale etmiş, gelen ekibin yanına da bölgeyi bilen birini vermişler, anons da ettiriyorlar sahipli sahipsiz köpekler kısırlaştırılmaya çalışılıyor. Van belediyesiyle koordineli çalışsalar aslında hem paradan tasarruf ederlerdi hem de bu konu daha geniş zamanlara yayılabilirdi. Ancak Van belediyesi "hayvanları yakalayıp getirirseler" şartı koşuyor buradakiler de buna yanaşmıyor. Yani konu havada kalıyor. Van'da kısırlaştırma işini yanlış bilmiyorsam belediyeden bu işle sorumlu kişiler köpekleri yakalıyor, Veteriner hekimliği öğrencileri yapıyor. Şu anda bir hafta oluyor, en son öğrendiğimde 50 köpek kısırlaştırılmış hedef 500 köpek. Van'daki gönüllüler takipte. Barınağımızı da yakında tam tekmil faaliyete geçireceğiz.
Biz Van'da gönüllü bir grup oluşturduk, ben Edremit bölgesiyle ilgileniyorum, belediyeden Fen İşleri Müdürü bana bu konuda sonsuz destek vereceğini söyledi. İnanıyorum ki bu konuda vicdanının sesini dinliyor. Müftüyle görüşüp cami girişlerine Haytap'ın konuyla ilgili afişlerini asıp insanlarda bir farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Tabii bu konu vaazlarla cami cemaatine, okullarda da öğrencilere anlatılmalı.
Benzer bir başlıkta sayın adacık çok güzel söylemiş. Bir kere hayvansever (ki ben bu kelimeyi de sevmiyorum, bu, insan olan herkeste bulunması gereken bir haslet) oldunuz mu hep acı çekiyorsunuz. Hem bir acı değil birkaç acı birden. Hayvanlara yapılanlara mı üzülesiniz bunu insanlara anlatamamın yarattığı sıkıntıyla mı baş edesiniz, yoksa onlardan gelen alaylar, tehditler, hakaretlere mi dayanmak için çaba harcayasınız.
Umutsuzca da olsa elimizden geleni yapıyoruz. Ne de olsa dünya var oldukça acılar, cinayetler olacak. Ne kadar umut etmeye çalışsak da bir yere kadar.
Sûz-i Dilârâ
10-05-2012, 21:30
Masumluğa bakar mısınız:) Bir kolu yana düşmüş. Havaya dikilmiş minik patiler :)) Melekleri gökte arayanlar bir de bunu görebilseler :))
Fotoğraf markamamapet'in "facebook" sayfasından alındı.
Sûz-i Dilârâ
16-05-2012, 06:30
Ne kadar da doğru.
erhan özkan
21-05-2012, 22:52
ben de geçen kış boyunca işim gereği her gün gitmekte olduğum sultanbeyli'nin ormanla birleştiği yerlerdeki atılmış köpekleri besledim ve halen devam ediyorum.benimle beraber ve daha organize olarak bir eczane sahibi ve bir giyim mağazası sahibi 2 yürekli kadın vardı.kış boyunca köpekleri koruduk ve aç kalmalarına izin vermedik.çevreden de tepki gördük.benim ayrıca evimde de 2 adet köpeğim var.ikisi de secereli ve cinsleri içinde extraordinary sayılırlar.bazen benim köpeklerimle sokak köpeklerini karşılaştırıyorum ve çaresizliği yaşıyorum.bir amstaffım var yorgansız yatmaz,azıcık ıslansa kendini saatlerce kurulatır.yemek seçer çok şımarıktır ve hangimizle aynı yatakta yatacağına kendi karar verir,aşıları yapılır,diğer köpeklerle hiçbir şeyi paylaşmaz.ve onu hepimiz deli gibi severiz.
sokak köpekleri içinse sadece karınlarını doyurmakla yetiniyoruz ,ölmelerini engellemeye çalışıyoruz.bu da beni çok üzüyor.
erhan özkan
21-05-2012, 23:00
bu arada suz-i dilaranın yaptıklarını okudum ve kendisine müteşekkir oldum.kendisi ile aynı forumda yazabilmek benim için onurdur.
Ana gibi
22-05-2012, 00:20
Bunu yazmamak için şimdiye kadar sabrettim ve sonunda dayanamadım.Bu yaşıma kadar her canlıya elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım, sonuç beni incitiyor, bir bitkiye bakarsınız size nankörlük etmez,bir hayvana bir kere bile besleseniz veya sevgi gösterseniz sizi unutmaz, ya insanlar,yıllarca verirsin bir kere isteklerini karşılamazsanız sizden kötüsü yoktur. Bir kış beslemeye çalıştığım yavruların altısını da yok etmişler, kimseye bir zararları yoktu. Suçları sokak köpeği olmakmıydı ? İnsanları anlıyamıyorum, özellikle hayvan besleyenlerin dışardakilere karşı bakışlarını. Bu konuda içim çok dolu ne olur kusuruma bakmayın, saygılar.
Sûz-i Dilârâ
22-05-2012, 07:56
bu arada suz-i dilaranın yaptıklarını okudum ve kendisine müteşekkir oldum.kendisi ile aynı forumda yazabilmek benim için onurdur.
Çok teşekkür ederim bu şeref bana ait, beni anlayabilen insanlarla aynı forumda yazmak ben ve benim gibiler için büyük moral destek. :)
Alay edilmeye, dedikodusu yapılmaya, kınanmaya o kadar alışmışım ki artık güzel söz duyunca şaşırıyorum. :)
Didim'de bir ingiliz aile, devamlı doyurduğu sokak köpeklerinden birini sahiplendi.
Özel bir ırk özelliği taşımayan, aksine bir çok cinsin kırması bir hayvandı. Mutlaka bu köpeğin bir özelliği vardır düşüncesiyle "neden bu köpek?" diye sordum.
"Biz sadece onu değil, tüm köpeklere eşit davrandık ve sahiplendik. Bu köpek ne gece ne de gündüz aç veya tok hiç kapımızdan ayrılmadı. Biz evde değilken de kapımızı aç karnına bekledi. Diğerleri kim karnını doyurursa oraya giderken bu kaldı. Aslında o bizi sahiplenmiş" dedi.
Bu aile gibi buraya yerleşen bir çok ingiliz aile sokak hayvanlarını bizim insanımızdan daha çok sahiplenmekteler.
Bahçelerinde ve kapı önlerinde sokak hayvanlarını beslerler.
Ülkelerine gittiklerinde de burda kalan hayvanlarının bakımını ücret karşılığı birilerine yaptırırlar.
Gezdirdikleri köpeğin dışkısı için poşetleri ve ellerinde eldivenleri ile gezerler.
Ülkelerinde hayvanların dışkılarından sahipleri sorumludur ve uymayanlar cezalandırılır.
Sahilde bizim insanımız, kumsala dışkısını bırakan köpeğinin asla dışkısına dokunmaz.
Doğa sevgisi çok geniş kapsamlıdır onlar için.
Doğaya saygı zaten çevre bilincini de oluşturduğundan olsa gerek, plajda kendi çöplerini de biriktirir uygun yere bırakırlar. Bu bir kültür meselesidir biraz da.
Doğayı diğer canlılarla paylaşma, sahip çıkma ise insan olma sorumluluğundadır.
İngilizcem çok yetersiz ama, ben bu insanlarla aynı dili konuşabiliyorum.
Size geçen yazlardan bir hikayemi anlatayım.
Kapısında aç köpeği taş atarak kovan mangalcı, alışırsa hep gelir mantığıyla kovar.
İngiliz komşularım önce hayvanlarını doyurur, onları yerken takip eder eşitlik sağlanması için, onlar doyunca kendi yemeğini yer.
Evlerinin bahceleri bitişik olan bu iki aile sürekli hayvanlar konusunda tartışırlar.
Türk aile, ingiliz ailenin kapı önlerini, site içerisini köpeklerle-kedilerle dolduran bu aileden şikayetçidir.
Karakolda konular dile getirilir.
İngiliz aile, "ülkenizin sokak hayvanları sorunu var ve biz az da olsa yardımda bulunuyoruz, bu suç mudur? Hayvanların ne zararını görmüşler? Sürekli hayvanları taşlıyor biz de şikayetçiyiz " der. Türk aile ise bu kadar çok seviyorsa köpeklerin hepsini bahçesine almasını ve orda bakmasını ister.
Polis arada kalmıştır kendine göre.
Ben ne yapayım şimdi ikisi de haklı der bana. Ben de tutanaktan önce bir insan olarak düşünmesini önerdim. "E ee abla ikisi de haklı ama, türk ailenin de çocukları var. Adam kendi korkuyor köpeklerden benim gibi, çocukları da var. İstemiyor ve haklı, ingiliz zaten evinin içinde, bahçesinde kedi ve köpek bakıyor, yetmiyor sokakta ne kadar hayvan var kapısında doyuruyor. Hepsini toplamasın kapısına, gitsin nerdeyse hayvanlar orda beslesin." diyerek şikayet dilekçesi için tutanak yazmakta zorlandı.
Yasalarımızın insan haklarına uygun düzenlenip, hayvan hakları adına hiç bir yasanın hala olmaması, bu gibi durumlarda yasa uygulayanların taktirine bırakılması tam Aziz Nesin hikayeleri yaşamalarımıza sebep olmaktadır.
Türk ailenin 4 yaşındaki sevimli kızı yeni doğmuş köpek yavrusunu annesini emerken izledi, anne ve babası kızı zor ayırdı bu seyirden. Ufaklık çok ısrar etmiş olacak ki tekrar geldiler yavruları kızlarına göstermeye. Ben de yaşanan bu olayı tatlıya bağlamanın da rahatlığıyla annenin sütten kesmesini bekledikleri taktirde sevdikleri bir yavruyu kendilerine verebileceğimi söyledim. Yüzünü ekşiten aile, kızlarının sevinç çığlakları ile önce sessiz kaldılar. Zannederim annenin yavrusuna sahip çıkışını, onları emzirişini, onların oyun oynayışlarını uzun uzun izledikten sonra aslında onların ne kadar savunmasız, masum canlılar olduklarını anladılar.
Şimdi bahçelerinde baktıkları üç köpekleri var. Bu sevdikleri yavruyu İstanbul'a evlerine götürüyorlar. Yan komşu ingiliz aile ise kışın diğer iki köpeklerini besliyor.
Adamcağız en çok ufak kızı sayesinde hayvan korkusunu yendi ve şimdi bir hayvansever oldu. Arada ona da görev veriyoruz. Lokantalardan artıkların toplanması ve dağıtılmasını severek yapıyor ve bizi artık çok iyi anlıyor.
kelebek çalısı
22-05-2012, 13:27
Bahsi geçen olayda taraflardan biri İngiliz olduğu için akan sular durmuş. Aynı durum iki Türk vatandaşı arasında yaşanmış olsa idi, farklı mecralara dahi taşınacak seviyelere gelebilirdi pekala. Geri adım atmasındaki, utanmasındaki tek sebep budur bence. Yoksa, ego savaşı kaçınılmazdı.
Bir İngiliz bir Türk' ün başaramayacağını nasıl da kolayca başarır görebiliriz bu hikayede :rolleyes:
Sûz-i Dilârâ
09-06-2012, 16:54
Üç senedir herkese ve her şeye rağmen apartman bahçesinde baktığım sokak köpeği Tintin. Onu ilk görüşüm, soğuk ama karsız bir kış günü minicik patileri ve ağzıyla bir çöp poşetini açmaya çalışırken oldu. Okuldan geliyordum onun o halini görünce aklımdan evdeki yiyecekleri geçirdim, ona uygun bir şey var mıydı? Hayır yoktu, gerisin geri markete dönüp kemikli etlerden aldım, maksadım akşamı halledelim sabahı sonra düşünürüz. :)
Tintincik bir daha o çöplüğün civarından ayrılmadı, inşaatlar sırasında sökülmüş kocaman bir kaya parçasının altını kazdı ve kendine yuva yaptı, beni uzaktan görünce o kadar tatlı bir şekilde koşardı ki adı da belli oldu böylece: Tin Tin. :) Sonra ufak ufak benim geldiğim yönü öğrendi ve acıktığında o taraflarda dolanır oldu ve bu minik seyahat apartman bahçesinde noktalandı.
Akşamları gelir bahçede yatar, yemeğini yer, sabah insanlar ortalarda görünmeye başlayınca ya çekilir tepeye gider, ya da bizim pencerenin dibinde uyur.
Dişiymiş, üç defa yavruladı, ilk iki yavrusunu sahiplendirdik sonraki 6 yavrudan sadece birini yaşatabildim zamanı gelince Tintin onu uzaklaştırdı. Yemek saatlerinde tepede diğer köpeklerle birlikte besledim, kendine bir sürü de kurmuş iki bıçkın delikanlı köpekle: Koca Ayak (Tintin'in yavrusu), Jagi ve Duman :)
Sonraki 9 yavrusunu anlatmaya dilim varmıyor, depremde gittiğimizde insanlar deprem çadırlarından evlerine geçtikleri bir sırada kar, kıyametten uzak bir yere doğum yapmak için bu çadırlardan birine yavrulamış. Çadır sahipleri Tin Tin'in olmadığı bir sırada -nasıl bir vicdansa bu artık- daha fare kadar yavruları buz gibi havada dışarı atmış, yavrular donarak ölmüşler, Tintin bir tanesini kurtarabilmiş, tekrar çadıra getirmiş ve o çadıra kimseyi sokmamış. Yavrucak büyüseydi sert bir köpek olacaktı bana bile hırlıyordu görünce:) Geçenlerde kayboldu bir daha gelmedi.
Belediye kısırlaştırma aracı getirince bu trajediler artık son bulsun diye mobil aracı arayıp Tin Tin'i almalarını söyledim. Gelip götürdüler, kısırlaştırma işlemi üç gün sürdü, birinci gün aç bıraktılar, sonra ameliyat ettiler, üçüncü gün de gözetimlerinde çorba kıvamında yiyecekle besledim. Sonra da tekrar getirip bahçeye bıraktılar. Yarası iyileşti, zaten küçücük bir şeydi.
Buradan taşınırken onu da yanımda götüreceğim, buralarda bırakamam bir başına. Depremden sonra Kurban Bayramı tatili için sözde bir haftalığına K.Maraş'a gidecektik, valizleri aldık giderken peşimizden gelmek istedi, yanına gidip sarıldım, seni götüremem ama çabuk döneceğiz korkma dedim. Arkama baka baka ayrıldık, başını yana eğip patisini kaldırıp indirerek inlemesini duyacaktınız.
Bayramın üçüncü günü ikinci deprem olup okullar şubata kadar tatil olunca bizim Van'a dönme işimiz de yattı. Oturup ağladım, Tintin için. 50 gün sonra döndüğümüzde çok şükür hayattaydı biraz zayıflamıştı (tepedeki sürü onu aralarına kabul etmiyor ve yiyeceklerini elinden alıyorlar) ama ben şişmanlatırım tekrar diye düşündüm. Nasıl etrafımda zıplıyor, üstüme atlıyor görmek lâzım. :)
İşte hikâyesini okuduğunuz kızım Tin Tin. Fotoğrafı ikinci kattan makineyi "zoom"layarak çektim ebatları gerçeğinden farklı çıkmış.
Bu güzel asil kız da bizim irmamız. Kimbilir nereden nasıl sokakla buluştu yolları. Keyfine göre gider gelir. Bir sabah ya da akşam görmesem yüreğim ağzımda beklerim. Bazen boynunda naylon bir ip, eski bir kemer ile gelir keser atarım. Suyu maması hep hazırdır. Çok hanımefendidir. Onu esirgemek adına alıp küçücük bahçeye kapatmak, esir etmek hiç içimden gelmiyor.
Mahallenin çocukları ile birlikte kollar gözetiriz. Kızım Ada'nın da en iyi arkadaşlarından bir tanesi. Haftaya izne çıkıyorum kısırlaştırmaya götüreceğim. Bir kaç gün iyileşene kadar yakından ilgilenme şansım olur.
Kim bilir aramızdan koşulları daha iyi, büyük bir bahçesi olan evlat edinmek ister.
kelebek çalısı
15-07-2012, 16:17
Hava gerçekten çok sıcak. Nefes alınmıyor dışarda. Klima sayesinde serin serin otururken bir yandan da ilgilendiğim sokak köpeklerinin halini düşünüyorum. Üstlerindeki tüylerin veya daha doğru olursa kürklerinin bizim üzerimizde olduğunu düşünelim bir an için. Gölge birer alan bulup, seriliyorlar bütün gün ama ne fayda o kürkü taşıdıktan sonra. Sularını o kadar çok tüketiyorlar ki sürekli kontrol edip, yenilemeniz gerekiyor. Ne olacak herkes bir kap (ben 3-4 kap koysam da) taze suyu kapısının önünde bulundursa diyorum en azından şu yaz günleri geçene dek.
En azından yazmamın sebebi ise, etrafımdaki insanlar (bahçelerinde köpek bulunanları kastediyorum) ne yazık ki kapılarının önüne bir tas su koymaktan acizler.
Soruyorum, siz benim yerimde olsanız, bu insanların hayvan sevgisine nasıl inanırsınız bu saatten sonra?
Merhabalar herkese,
Sokak köpekleri için olmasa da sokak kedileri için çok dertliyim. Arada kedi başlıklarında da yazdığım gibi sokakta ara sıra yemek verdiğim kedi yavruları var. Dün de bunları beslerken apartmandan bir adam çıkıp asıl hayvanın kim olduğunu davranışıyla göstererek; üstümüze yürüyüp bağıra bağıra hakaret edince "ya Allah" dedim polise şikayet ettim.
Saatlerce karakolda ben de vakit kaybetmiş olsam da, adamın hayatından çalınan o saatler bana çok tatlı geldi. Adam bir de gazeteci çıktı; haliyle o duruma düşmekten çok rahatsız oldu. Sonuç olarak davalarla ve o adamla uğraşmak istemediğim için "sözde" uzlaştık ama adam at gözlüklü kafasızın biriydi.
Neymiş, "yaşam alanına tecavüz"den karşı dava açacakmış. Peh, devletin kaldırımı ne zamandan beri yaşam alanın oldu. Polisler kesinlikle bu konuda dava açamayacağını söylediler adama. (Bu arada ben de adama çok güzel hakaret etmişim, yanımdakiler söyleyince güldüm halime neler demişim sormayın :o)
Çok kızgınım, ne rezil ve akılsız insanlar var. İnsan düşmanı, hayvan düşmanı. Bunlar kendine bile düşman, kendilerini sevmedikleri için dünyayı da sevmeyen sorunlu tipler.
Biraz kaba konuştuğum için özür dilerim. Sevgiler..
Hayvan sevgisi ile büyümeyen insanoğlu, maalesef insan olma vasıflarından da eksik yaşıyor.
Kendinde olmayan bu hayvan sevgisinin sizde de olmamasını istiyor.
Bazen sizin harcadığınız emeği küçümseyerek, maddi gücün, hayvan yerine insana verilmesi gerektiği gibi suçlamalarla da karşılaşabiliyoruz.
Hayvanlara harcananan bu paraların kaç çocuk okutabileceği gibi bir muhasebeye girme cüreti bile gösterebiliyorlar. İnsana verdiği "sözde" değere parmak basıldığını zannederek...
Bana ve yakınımdaki hayvanseverlere "kırık" ifadesini yakıştıran bu insanlar hep var ve hiç yok olmayacaklar. Doğa sevgisi olmadığı sürece birşeylerin değişebileceğini sanmıyorum.
Onlara göre; bu sıcakta sokak sokak hayvanlara su ve yemek dağıtan insanlardır anormal.
Sevgisiz yetişen bir aileden gelmelerini baş neden olarak düşündüğüm, ya da hayvan korkusunu ya kendi yaşamış ya da ailede bu korkuya tanık olmuş kişilerdir bu insanlar. Bu genellememde hiç hata yapmadım bu güne kadar.
"Neden bu hayvanlara bu kadar karşısınız?" soruları genelde anket amaçlıdır çünkü...
Bir de hayvan ayrımı yapanlar var.
Köpekleri asil, kedileri gereksiz varlıklar hatta nankör yaratıklar diye düşünenler...
Köpek sevgisi bu tür insanlarda koşulluluk ilkesine bağlıdır hep. Köpek yararlı hayvandır vesselam...
Onların besledikleri köpek bazen en üstün, pahalı ırk v.s de olabilir. Maddi güçleri ile aynı statüdedir onlar için hayvanlar.
Koruma amaçlı olduğunda köpekler, bakımlarının hakkını vermelidir. Koşulsuz sevgiyi bilmeyen bu tür insan grupları için hayvan sevgisi diye bir kavram yoktur.
Peki kediler öyle mi? Hem arsız hem nankördürler onlara göre.
Hamile kediyi hele hiç bahçelerine bile sokmazlar. Köpeklerini kedi düşmanı yapan, kendini soylu aile mensubu sanan aileler tanırım. Kediler cins köpekleri için bir kovalamaca, oyun, korkutma ve bazen de parçalatma canlısıdır. Av köpeği gibi kedi avlatan insansı canlılar bazen oldukça eğitimli de olurlar.
Sayın Nariel;
sizi çok iyi anlıyorum. Yazlıkçıların beni bu günlerde ve bu konularda bunaltmalarından olsa gerek ki ben de biraz içimi döktüm.
Kaybolan yavrular için pozitif düşünmeye çalışıyorum. Meraklarından yollarını kaybetmiş olmalarını veya birilerinin sahiplendiğini düşünmek istiyorum.
Doğaya saygısızlara ben de saygı duyamıyor ve bazen "kaba" laşabiliyorum.
YeniGine
17-07-2012, 00:58
Bence gerçekten harikayız... Çok güzel işler başarıyoruz... Seviniyorum, hoşuma gidiyor... Maşallah... Benim de üç tane sokak köpeğim var; kapıdan çıktığım an hemen kuyruklarını sallaya sallaya dilleri dışarıda gelirler yanıma... Ben nereye onlar oraya. Hatta bir keresinde sokakta bir yerde 1 saat kadar işim var idi; inanın o işim bitene kadar yanımdan ayrılmadılar. Bana kızanlar, sinirlenenler, söylenenler yok mu elbette çok var.. Olsun hiç kimse umurumda değil. Onların benimle gezmeleri, dolaşmaları, beni yalnız bırakmamaları çook hoşuma gidiyor. Hattaa bazı komşularım; onların benim saz ekibim olduğunu söylüyor. Onlar benim saz ekibim, onlarla gurur duyuyorum.
Güzin Çakar
17-07-2012, 07:13
Kelebek çalısı sormuş'Soruyorum, siz benim yerimde olsanız, bu insanların hayvan sevgisine nasıl inanırsınız bu saatten sonra?'
İnanmıyoruz ki. Hayvanları değil, kendi öz be öz bebeklerini bile sevdiklerine inanmıyorum. Köpekleri kedilere saldırtıp görüntüleri Net'e koymayı düşünenleri bile gördüm. Olay kedi-köpek olayı da değil. Kendi cins köpeğini göstere göstere gezdirebilmek için sokaktaki köpekleri şikayet edenleri de, güçlü köpeklerini sokaktakilere saldırtanları da. Kendi köpeğinden başkasını sevmeyip, eziyet edene köpeksever denebilir mi? Bazen aklıma geliyor. Yaşadığım yerde hayvanların benden fazla hakkı var. Ben sonradan geldim. Onların 'Babalarının evi'.
Zaten, Nariel ortak cevabımızı yazmış.'İnsan düşmanı, hayvan düşmanı. Bunlar kendine bile düşman, kendilerini sevmedikleri için dünyayı da sevmeyen sorunlu tipler.'
Bence havyanlara eziyet eden "insanlar" ellerinden gelse diğer insanlara da eziyet ederler. Yaşlı anne, babasına, çocuklarına, eşlerine eziyet etmedikleri ne malum.
Basına çok yansımayan-yansıtılmayan bir sürü dava devam ediyor. "satanist" diye adlandırılan sapkın kişilerin nette kedileri işkence ederek öldürdükleri görüntüleri var hem de yüzlerce. Midenizin, vicdanınızın kaldıramayacağı görüntüler.
Benim memleketimde de değil sadece bu durum evrensel bir vaka, bir hastalık. Yüzyılların tedavi edemediği üstelik. Savunmasız havyanlara tecavüz eden, işkence yapan yaratıklarla aynı dünyayı paylaşıyoruz. Aynı otobüste yan yana otuturuyoruz. Aynı restaurantta yemek yiyoruz. Belki çocuklarımız bu "insanların" servisi ile okula gidiyor.
buna benzer binlerce durum.
Haftasonu, Çatalca yolu üzerinde serbest bölgeyi geçince benzin istasyonu çevresinde insanların arasında karın derisi yüzülmüş kan revan inçinde memeleri 15 santim sarkan enfeksiyon kapmış bir köpek gördük. Ne yaptıysak yakalayamadık saatlerce bekledik. Ne hikmetse biz araba ile yoldan geçerken tesadüfen görebildik ama çevre insanları görmemişti. Hiçççç haberleri yoktu. Polisi, jandarmayı, belediyeyi haberdar ettik durumdan. Sizce bir gelişme oldu mu, kesinlikle hayır.
Bizler okyanusta bir damla misali denizyıldızlarını kurtarmaya çalışıyoruz. Bir tanesinin bile kurtulma ihtimali umudu ile...
erhan özkan
23-07-2012, 18:42
sayın gçakar
haklısınız tabii ki ama şunu da benim içimden gelen şekilde söyleyeyim.ben cins köpek besliyorum ve bunların cinslerinin fci tarafından onaylı secereli örneklerini besliyorum. aslında dediğiniz gibi bir genel köpek sever de değilim.ben köpeklerimi alırken hem para ödedim hem de onların ailemizin bir ferdi olarak kabul ettim.buyüzden onları diğer köpeklerden farklı olarak seviyorum.köpeksever değilim dememe takılmayın lütfen
bence sokaktaki hayvanların eğer bu dünyaya gelmişlerse yaşamaları ve iyi durumda olmaları bir haktır,tabi ki bakacağız,kollayacağız.
şimdi sokak köpeği değil de cins köpek sevmemin/tercih etmemin mantığını daha iyi anlarsınız.sokak köpeği doğduğunda sorunların içine doğar,beslenme,su,kötü muamele, barınma hastalıklar iklim şartları hep hakkından gelmesi gereken işlerdir. ama bilinçli bir şekilde köpek cinsi seçimi ve bu köpek yavrusunu üretenlere ödenecek para bir nebze de olsa o köpeğin önünde uzanan hayatın teminatıdır.barınaklar ise batıdaki bir çok ülkede olduğu gibi yine de olumsuzluk yaşayabilecek bu hayvanlara 2. şans yerleridir. yoksa türkiyede'ki gibi açlığın kol gezdiği hayvanların birbirine zarar verdiği yerlere dönüşürler.
Sokak köpegi evsiz yurtsuz manasında kullanılır aslında cins olarak bir ırkı mutlaka vardır :D
bakımsız ve huysuz olmaları onların sucu degil onların mekanına tarlasına bagına el koyan sıgamayan biz insanların sucu var .
Bazen başlarını okşadıgım sokak köpeginin gözlerindeki mutluluga şahit oluyorum sevilmek onlarında hakkı .
Bir tinerci **** balici gördügümde yolumu degiştiriyorum bir sokak köpegi gördügümde yolumu hic degiştirmedim hangisi daha zararlı ve korkutucu sizce ?
kelebek çalısı
26-07-2012, 03:05
Başımızı çevirerek, görmezden gelerek varlıklarını inkar edemeyiz. Sokaklarda yaşayan canlıların çektiklerini anlayabilmek için düşünmek, uzun uzun düşünmek, ve değişik örnekleri deneyimlemek gerekmez. O yaz kış demeden sokaklarda yaşamaya çalışan bir canlı ve yemek için, su için sürekli bir arayış içinde, üstelik her an bir tehlike altındayken.
321226
Kapımın önüne alışır ve bir daha da gitmez diyerek vermediğiniz bir kap temiz su veya en basitinden mutfakta çöpe gönderdiğiniz artık bir lokma kuru ekmeği ondan esirgemek sizin vicdanınızı rahatsız etmiyor mu :o
Bazen başlarını okşadıgım sokak köpeginin gözlerindeki mutluluga şahit oluyorum sevilmek onlarında hakkı .
Bu ''sokak köpeği'' diye tanımladığımız hayvanlar, belkide dünyanın en duygulu, en sadık, en cefakar, en hüzünlü yaratıklarıdır..
Çarşıya indiğim yol üzerinde bir hanımefendi var..İki kocaman ''sokak köpeğini'' sahiplenmiş..
Hergün muntazam olarak onları besliyor, sularını veriyor..
Öylesine güzel arkadaş olmuşlarki..
Birinin ayağı yok..Birinin gözü..
Çoğu zaman çarşıya inerken o hanımın bitmez tükenmez vefasına, sevecenliğine tanık oluyor, can-ı gönülden sohbet ediyor, kolay gele demeden geçmiyoruz yanlarından..
Sayın pria emekli olabilirsem kısmet olursa benimde niyetim bir köpek sahiplenmek öyle cafcaflı bir köpek degil tamamen sıradan ama bana özel ;)
Sayın kelebek çalısı bu konuda belediyelere büyük sorumluluk düşüyor .
önce cevredeki insanları egitecek cevreye bıraktıkları aşılayıp kısırlaştırıp köpekleri sokagın caresizligine terk etmicek sorumluluk sahibi olucak yemek ve su konusunda daha duyarlı olucak bir sürü aşılması gereken engel var .
En önemli si her birey evindeki cocuga sokak hayvanlarınında onlar kadar yaşadıgımız evrende hakları oldugunu saygıyı hak ettigini anlatacak .
gördüklerim tartıştıklarım .
tekmelemek kovulmak ip baglanıp gezdirilmek ve 2 köpegi birbbirine düşürüp nasıl bir zevk duyuluyorsa birbirine saldırtılmak .
YeniGine
26-07-2012, 22:53
321443
YeniGine
26-07-2012, 22:56
Çok şükür ilk fotoğraf denemem ile birlikte benim saz ekibim...
YeniGine
27-07-2012, 02:11
Beğeniler için çook teşekkür ediyorum. Hem ilk fotoğraf yükleme denemem oldu hem de benim canlar... Onları çok seviyorum; onlar da beni. Kapıdan dışarı çıktığım an hemen yanımdalar dilleri bir karış sarkmış, kuyruklar yelpaze sallana sallana... Ben nereye gitsem benim yanımdalar. Gittiğim yer dışarısı ise yanımda beklerler, ev ise oraya kadar götürürler... Sonra dönüşümde aman beni görünce bir sevinç nereye hoplasalar, atlasalar, ne yapsalar... :)) Hadi tamam gidiyoruz dediğimde düşerler önüme evin kapısına kadar getirirler gözümün içine baka baka sallarlar kuyruklarını. Sanki onlar da bana iyi geceler derler gibi.
kelebek çalısı
31-07-2012, 02:48
Oturduğum sokakta yaşayan sokak köpeklerine daha önce paylaştığım gibi su ve mama veriyorum. Uslu duran cana yakın olanlara da kenelere karşı düzenli olarak anti-parazit damlalarını uyguluyorum.
Dört yaşına girmek üzere olan ikisi, 2 yaşına girmek üzere olan bir dişi ve 8 aylık 4 erkek yavru. Ayrıca aynı dişinin 1.5 ay önce doğurduğu 6 adet yavru. Bu yavrular henüz insan içine karışmıyor, karşıdaki insan boyuna varan otların kapladığı arazide annelerinin verdiği süt ile besleniyorlar.
Ne kadar acı ki bugünlerde bir düşman sahibi olmuşlar haberleri yok doğal olarak. Sokağımdaki her ev sahibini tanıyor biliyorum. Fakat sanırım bir kiracı durumu olmalı ki tanımadığım küçük motorsikletli bir kişi bir kaç zamandır gelip gidiyor. Köpekler de havlayarak her yabancıyı kovaladıkları gibi kovalıyorlar. Hoşt diyerek azarladığınızda bile hayvanlar kaçıyor ve ürküyor. Bir saldırganlık ya da ısırma gibi bir durum hiç olmadı.
Geçen cuma günü 8 aylık yavrulardan birinin arka sağ ayağının boşta sallandığını yani kırılmış olduğunu görünce çok çok üzüldüm. Zar zor bahçe içine alarak yemek verdik ama öylesine korkmuş ki elimi kolumu biraz hızlıca oynatsam can havliyle kaçıyor. Veterinere danıştık hemen telefonla. Fakat akıl etmediğimiz bir noktadan sekerek bahçe duvarına sıçrayan köpeği yine kaçırdık sokağa.
Veterinerin de tavsiyesi ile Girne Hayvanları Kurtarma' yı arayarak hatta bizzat barınağa giderek durumu bilrdirdik. Büyük köpekleri alamayacaklarını, yeni doğan 6 yavru ile annelerini alabileceklerini, ayrıca ayağı kırık olan köpeği de durumundan ötürü kabul edeceklerini sevinerek öğrendik. Yarın veya öbür gün gelerek alacaklarına dair söz aldık.
Bu süre içinde en iyi bakımı yapabilmek için, özellikle de ayağı kırık yavruya karşı beslenme yönünden ilgimizi daha da yüksek tutuyoruz. Zaten hayvanlar sıcaktan bütün gün hiç ortada yoklar, akşam 18 gibi yemek ve sularını içmek için ortaya çıkıyorlar. Sabah en geç 08 gibi ortadan kayboluyorlar.
Bugün hayvanların bir düşmanı olduğunu üzülerek öğrendik. Bu kimse hayvanların su kaplarını ve yemek yemeleri için serili kuru mamalarını hayvanları kovarak sağa sola dağıtarak büyük bir vicdansızlığa imza attı. Bahçe ve garaj kapımın önünde bulunan su taslarından suları sokağa dökerek, tasları yola fırlattı ve kuru mamaları da hayvanların yiyememesi için su ile ıslatarak bozulmalarına sebep oldu.
Olayı tesadüfen farkettiğimizde kaçmak üzereydi belki de, ama görüldüğünü anlayıp ben yaptım diye gururla kendini tanıttı. Siz kimsiniz? Nerede oturuyorsunuz? Neden böyle bir şey yaptınız dendiğinde ise, kendisini şöyle savundu. Savunmadan ziyade bizlere ultimatom verdi kendince.
Bu köpekler gelip giderken ona havlıyormuş, motorla kaza yapabilirmiş. Hayvanlara su ve mama vermeyecekmişiz. Vermezsek giderlermiş buradan. Siz hayvanları vurursunuz da dendiğinde evet vururum diyebilen bu kimse, yine su koyarsak yine dökeceğini ve kapları fırlatıp atacağını söyledi.
Hayvanlar da nasıl korktularsa ortalıktan kayboldu ve göze görünmeyerek bir yerlere sindiler. Bunların sokak köpeği olduğunu, su ve yemek vermenin insanlığın gereği olduğunu söylesek de anlayamadı bu kimse bu durumu. Dağtırım buraları yeniden dedi. Öyle mi bak suları şimdi dolduruyoruz diyerek hortumla doldurmaya başlarken, hadi gel şimdi dök bu suları, kapları fırlat bakalım dendiğinde küçük motorsikletine binerek sokağın sonuna doğru küçülerek! gözden kayboldu.
Ayağı kırık köpek ortalıkta yoktu en son baktığımda, dişi anne köpek de...Hayvanları kurtarma geldiğinde umarım buralarda olurlar. Yoksa potansiyel olarak bu saatten sonra büyük bir tehlike altındalar.
O hayvanın ayağının kırılmasının sebebini bilemsem de kafamda soru işaretleri oluştu. Bu hayvanlar haber verildiğinde Girne Hayvanları Kurtarma tarafından yakalanarak kısırlaştırılıyor, aşılanıyor, bakımları yapılıp tekrar bulundukları alana geri salınıyorlar. Yalnız Girne çarşı içinde bile onlarca kulağı küpeli sokak köpeği esnafın bazılarının kapı önüne koyduğu sularla serinliyor, gölge alanlarda nefes almaya çalışıyor, bazen araba kovalayarak meydanda gürültü koparabiliyorlar.
Bu sokak köpekleri biz buraya geldikten sonra bu çevrede doğarak burada yaşam alanlarını oluşturan canlılar. Havlamaktan ve yabancı arabaları kovalamaktan başka kimseye zarar veremezler. Ama kontolsüz çoğalacaklar diye bir şey de yok tabi ki.
Böyle bir kişinin sokağıma yaşamaya gelmesi, yakınımda bir yerlerde bu zihniyette bir insanın varlığını bilmek beni son derece rahatsız ediyor. Su içer, yemek yerken onları kovarak içtikleri suyu yerlere döken, mamanın niteliğini su dökerek bozan bu kişi yarın öbür gün tüm insanlık için de bir tehlikeye dönüşemez mi?
Bugün tv de dönen bir tanıtım gördüm hayvanların yaşam hakkı üzerine ünlülerin oynamış olduğu ve toplumun ilgisini çekebilme amaçlı eğitici bir çekim yapılmış. Yaşanan bu olaydan sonra içimden şunu söyledim izlediğimde, bizim insanımız bunu başaramaz.
Gerçekten çok üzgünüm. Bu kimselerle aynı toplum içinde yaşadığım için utanç duyuyorum. Daha önce yaz tatilini 3 ay kadar Türkiye' de geçirdiğimizde ise bu hayvanlara kimse yemek, su verdi mi bilemem ama döndüğümüzde buradan ayrılmamışlardı. Zaten nereye gitsinler ki 1 km kare alan içinde yaşıyorlar. İsteyince gidip, isteyince geliyorlar. Çok çok üzgünüm, tüm hayvansever dostların beni anlayacağını ve üzüleceğini biliyorum. Çok uzun yazıp dolandırdıysam sözü, kusura bakmayınız lütfen. İçim bu canlıların haline çok acıdı, o kadar....
Hayvanlara su içerlerken ve mama yerlerken saldıran bu kimse içinse sadece,
yazıklar olsun diyorum!
Bu videoları ekliyorum ama pek işe yaramayacağını biliyorum. Çünkü bu sayfayı okuyanlar zaten acı gerçekleri bilenler. Sadece insanların yaşam hakkı olduğunu sananlar izlemeliler ki belki biraz etkilenip durumu anlarlar... (hiç sanmıyorum ama...)
EZBER Part 1(BY TOLGA ÖZTORUN) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=owWAnDjyNfw)
EZBER Part 2 (BY TOLGA ÖZTORUN) - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=WtgzZ45qb8Q)
HAYTAP -- BENİ TERKETME - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=i_2Lf-6nK9I)
Haytap'tan Hayvan Hakları Filmi - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=cW6u3pQtPPM)
Bu filmi yüreği dayanmayacaklar seyretmesin, çünkü bunlar çok acı, gerçek görüntüler. Mahvetti beni....
HAYTAP - BUZ GİBİ GERÇEK - Petshop Gerçeği - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=t1YCtOxPhuU)
Bu filmi yüreği dayanmayacaklar seyretmesin, çünkü bunlar çok acı, gerçek görüntüler. Mahvetti beni....
HAYTAP - BUZ GİBİ GERÇEK - Petshop Gerçeği - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=t1YCtOxPhuU)
Videoyu yeni seyrettim. Kedi veya köpek almayı düşünenler bu videoyu tekrar tekrar izlesin.
10 yılı geçebilecek bir sorumluluğun bilincinde değillerse bu hevesin neye malolacağını, neyin vebali altında kalacaklarını iyi görsünler.
Ayrıca petshoptan evcil hayvan alarak bu çarkın dönmesini sağladıklarını da unutmasınlar.
Güzin Çakar
04-08-2012, 20:04
Sevgili limon 'Bu filmi yüreği dayanmayacaklar seyretmesin, çünkü bunlar çok acı, gerçek görüntüler. Mahvetti beni....' uyarınız için çok teşekkür ederim. Tahmin edeceğiniz gibi seyretmedim, seyretmeye cesaret edemedim. Yalnız ilk iki filmi izledim. Gerçek olduğunu bilerek, elimde mendil, burnumu çekerek...
Bizim gibi etkilenmezler ama söylediğiniz türden görüntüleri insan kılığındaki canilere seyrettirmenin bir yolu olmalı...
10 yılı geçebilecek bir sorumluluğun bilincinde değillerse bu hevesin neye malolacağını, neyin vebali altında kalacaklarını iyi görsünler.
Bu sabah bizim çocukların (kedi-köpek) tımar ve banyo günleriydi. Sabah 30 derecenin üzerinde kan ter içinde köpekten 1 çuval tüyü çıkarıp sonra banyo yaptırırken silkelenince her tarafım ıslanınca (alıştım ben etkilenmiyorum) aynı şeyi düşündüm biliyor musunuz? Kedi köpek alıp biblo gibi duracak sananlar var. Bunların tuvaleti ayrı sorun, temizliği, aşısı, hastalıkları, yaşlılıkları vb... Her duyduğum kedi kavgasında "eyvah benimki birisiyle kapıştı, bir şey oldu" diye koştururkenki çarpıntılarım da cabası... Bir yere giderken bırakacak yer bulmak ayrı dert.
Sadece sevmek için hayvan almak büyük hata...
Limon inanın beni mahvettiniz.. Zaten son bir haftadır ne yapacağımı bilmez çelişkiler yaşıyordum, videoları da izleyince daha beter oldum.. Bir canlıdan vaz geçmek bu kadar kolay olmamalı..
Hiç evcil hayvanımız olmamıştı, zaten bakamayız da.. (İş, seyahatler, yer sorunu vs.) Ama bir süre önce peşimizi bırakmayan bir köpeği sahiplenmek zorunda kaldık.. Foruma başlık da açmıştım.. http://www.agaclar.net/forum/kopekler/26729.htm
Gerçekten bakımı konusunda hiçbir bilgim yoktu ve çok zorlandım.. Çok fazla seyahat ettiğimiz için her yere yanımızda götürdük.. O da ayrı bir dert.. Bahçede kaldığı için komşular ''Kokuyor, havlıyor'' diye sürekli şikayet etti..
Maalesef iki ay önce yine vicdanımız yüzünden bir tane daha köpeğimiz oldu.. Onu da otoban kenarında gördük az daha ezilecekti ve yavruydu.. Bırakamadık.. http://www.agaclar.net/forum/evcil-hayvanlar-genel/22540-11.htm#post1004801 başlığına fotoğraflarını eklemiştim..
Bu sabah yine komşu kadınla tartıştım.. Eşim dökülen tüylerden, bize ayak bağı olmalarından sürekli şikayet ediyor, annem bir taraftan konuşuyor, başkası bir taraftan.. Ne yapacağımı şaşırdım.. Barınakların hali belli, sokağa bıraksam! Bırakamam ki..
Hele ki o videoları izledikten sonra, oğlumun sevincini görüyorken..
Ama baskılardan da çok yoruldum, ne yapacağımı da bilmiyorum.. :(
323515
Ben videoları izleyemeyenlerdenim, dayanamıyorum.
Biliyorum bu tür yayınlar can dostlarımızı korumak, azcık da olsa vicdanı kalmış insanlara seslenmek , insan olduklarını hatırlatmak için hazırlanıyor ama bir insan yavrusunun videolarından farklı gelmiyor.
Bazen keşke hiç paylaşılmasa bu tür görseller diye düşünüyorum. Aynı acıları çeken insan yavrularının görselleri bu kadar yaygın paylaşılmıyorsa, can dostlarımızın da buna hakkı var gibi geliyor, bilemiyorum...
Ama şunu biliyorum sevgili selis, bir yolunu bulup oğlunun can dostlarından ayrılmasına izin vermeyeceksin....
Yazacak kelime bulamıyorum .
Bu hayat hic adil degil sadece menfaatleri dogrultusunda hareket eden insan nasıl bir kaypaklıkla yaşar sever sahiplenir sadece kendi istediginde, eger istemiyorsa cok kolay hayatından cıkartır yok eder üc beş kuruşa yeri gelir ruhunu satar amma kimseye efelikten toz kondurtmaz merhamet onda sevecenlik yardımlaşma körükörüne baglılık insanoglunun en iyi yaptıgı şey ise yıkım nerede medineyet orada yıkım zülüm .
Kokuya dayanamaz sürekli şikayet ederler oraya mama koyma su koyma 2 kediyle yaşıyorum koku varmı ne kokusu merak etmiyor degilim ;)
Cevresini hayvanlardan arındırılmış alan görmek ister bir iki kedi köpekten rahatsız olur araclardan caddede yürüyemez olduk ? parklarda mangal pişirenlerede kıl oluyorum :)
tv de belgesel eksik der cocukları kedi köpek sevse amanın dokunma mikrop kaparsın der feryat eder .
EVDE HAYVANMI OLUR ,SOKAKTA HAYAVANMI OLUR ,PEKİ NEREDE OLUR .
Cevap basit sadece belgesellerde gecmiş zamanda .
Bu videoları seyretse gözlerinden kocaman yaşlar dökülecek inanmayın bunlar sadece timsahın göz yaşları
Akşam videoları izleyip, ağlayıp zırladıktan sonra köpekleri gezdirdim.. Tüm bunların üzerine iyi geldi.. Oynadık, koştuk.. :)
Sn. Maki onlara bakacak birini bulmadan sokağa bırakmam.. En azından elimden geleni yapıp deneyeceğim.. Umarım yakın zamanda böyle biri çıkar..
Videoyu akşam gezerken çektim..
Doly, çok akıllı otur-kalk dur-gel yakala-koş gibi bazı komutları biliyor.. Topu havada yakalayıp çok yükseklere zıplayabiliyor..
Minik, henüz bebek ve biraz yaramaz..
100 2121 - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=XEBDKZ6A4K0&list=HL1344195651&feature=mh_lolz)
kelebek çalısı
06-08-2012, 01:04
Benim sokağımdaki sokak köpeklerinden 7 haftalık olan yavru sayısı meğer altı değil yediymiş. Beş tanesini Hayvanları Kurtarma' nın barınağından gelip aldılar. Yakalamak zorlu oldu. Üçünü bir günde, ikisini ise sonraki günde yakalayarak teslim ettik. Bu arada ayağı kırık olduğunu düşündüğümüz 8 aylık yavruyu da zorlukla yakalayarak bağladık ve sabaha dek uslu uslu bekledikten sonra araba içindeki kafese almak için daha da zorlu dakikalar yaşandı. Bir sebepten barınağa gitmesine gönlümüz razı olmadı ve tanıdığımız, bildiğimiz bir veteriner hanımın yardımcı olması ile kliniğe gönderdik. Orada uyutularak röntgeni çekildi, ayağının çıkık olduğu anlaşıldı. Ödemli olduğu için uğraştığı halde yerine oturtamamış veteriner. Kendi kendisine kaynama yapacağını ama ayağının bundan sonra aksak kalacağını söyledi veteriner. Geri geldi sokağımıza. 3 gün bahçede tutabildik ama sonunda dışarı kardeşlerinin yanına çıkmak istedi ve şimdi bir aradalar.
Son duruma göre 3 yetişkin, sekiz aylık 4 yavru ve 7 haftalık 2 yavru olmak üzere toplam 9 köpek ile sokağımız epey şenlikli.
Barınak yetişkinleri kabul etmiyormuş. Zaten bunca zaman sonra yetişkinleri göndermek onlara kötülük olur, oradan kimse alıp da sahiplenmez onları yavru köpekleri sahiplenmek dururken. 3 hafta sonra en küçük iki yavruyu da gelip alacaklar. Garipler gidenlerden fırsat bulup süt emememişler annelerinden, fare gibiler. Kuru mamalardan yemeye çalışıyorlar, kıtır kıtır bonbon şeker yer gibi :)
Yani anlayacağınız benim de sorumluluğum epey büyük, siz dostlar gibi. İki yavru o kadar ufak ki ezilecekler mi, çukura mı düşecekler diye düşünmek, arabaların gaza basarak bu çıkmaz sokakta şuursuzca hayvanlarla sürüşmeleri derken hayat onlar için zor olduğu kadar onları korumak isteyen bizler için de bir o kadar yıpratıcı olabiliyor.
Bir dostuna her daim hadi cıkıp hava alalım gezelim diye bilirmisiniz :) üstelik hic nazlanmadan sıcakmış sogukmuş .
İşallah bir gün banada nasip olur cok şanslısınız aslında sevgili selis
Umarım siz de en kısa sürede can dostunuza kavuşursunuz sevgili iris41 .
Yazdıklarınız çok doğru, sizden sevgi ile gelen her talebi koşulsuz sevgi ile yerine getirmeye çalışırlar ancak siz de onun taleplerini her koşulda karşılamak zorundasınız.
Fındık'la yaşamımızı paylaşmadan önce bir dostum " Hiçbir zaman büyümeyecek bir bebeğin olacak, iyi düşün" demişti, haklıydı...
Bunda cok haklısınız sevgili maki 12 yaşında ve hala bebek kadar nazlı benim kızım ve ben onu bırakıp tatile **** yatıya gitmem aklım onda kalıyor .
kedi köpek alırken cok iyi düşünmek gerekiyor .
Oglumu alırken üsküdardan bir hanım efendi verdi adını unuttum şöyle demişti okadar yavru sahiplendirdim ilk defa bu kadar mutlu birine şahit oluyorum ilk görüşte bizim ömrümüz baglanmıştı onunla sanırım .
Apartmanda köpek bakmak imkansız yoksa coktan almıştım güzel dileginize icten bir Amiin diyorum
YeniGine
08-08-2012, 00:01
Akşam videoları izleyip, ağlayıp zırladıktan sonra köpekleri gezdirdim.. Tüm bunların üzerine iyi geldi.. Oynadık, koştuk.. :)
Sn. Maki onlara bakacak birini bulmadan sokağa bırakmam.. En azından elimden geleni yapıp deneyeceğim.. Umarım yakın zamanda böyle biri çıkar..
Videoyu akşam gezerken çektim..
Doly, çok akıllı otur-kalk dur-gel yakala-koş gibi bazı komutları biliyor.. Topu havada yakalayıp çok yükseklere zıplayabiliyor..
Minik, henüz bebek ve biraz yaramaz..
100 2121 - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=XEBDKZ6A4K0&list=HL1344195651&feature=mh_lolz)
Diğer videoları izlemedim ben. Fakat Doly ve Minik çok tatlılar. Minik belli henüz bebek oyun oynayayım istiyor... Çok güzeller...
YeniGine
08-08-2012, 00:10
Benim saz ekibi alıştı kemik yemeye... Fakat üçü de yaşlı; kemik verirken onlara sanki eziyet ediyorum gibi geliyordu. Onun için kuru mama veriyorum artık. Poşetle çıktığımda aman bir sevinç bir sevinç geliyorlar yanıma. Ağızları bir karış açık heyecanla bekliyorlar. Kuru mamayı önlerine koyunca koklayıp uzaklaşıyorlar. Üzülüyorum öyle olunca da. Ama sabah baktığımda kuru mama yenmiş oluyor. Devam etsem mi bu şekilde? Alışırlar mı?
kelebek çalısı
08-08-2012, 00:29
Benim saz ekibi alıştı kemik yemeye... Fakat üçü de yaşlı; kemik verirken onlara sanki eziyet ediyorum gibi geliyordu. Onun için kuru mama veriyorum artık. Poşetle çıktığımda aman bir sevinç bir sevinç geliyorlar yanıma. Ağızları bir karış açık heyecanla bekliyorlar. Kuru mamayı önlerine koyunca koklayıp uzaklaşıyorlar. Üzülüyorum öyle olunca da. Ama sabah baktığımda kuru mama yenmiş oluyor. Devam etsem mi bu şekilde? Alışırlar mı?
Kuru mamaya alışacaklarını düşünüyorum zamanla. Kuru mama ile birlikte içmeleri için temiz bir kap içinde su da bulundurmanız gerekecek sadece. Kemik yemeye alıştıkları için kemik beklemeleri normal. Kemikle beslendiklerinde dişleri ile fazla öğütmeden yuttukları kemik parçalarının sivri kısımları bağırsak delinmesine kadar varabilen ciddi durumlara yol açabiliyormuş.
Kuru mamayı yemeyerek oradan ayrıldıklarını söylüyorsunuz. Kuşlar da kedi köpek maması yemeye bayılıyorlar. Yemeyip başından ayrıldıklarında hemen karga, saksağan, serçe gibi kuşlar başına üşüşüyorlar mamanın. Bazen bizim bahçenin kedileri kendi kedi mamalarından ayrı olarak açgözlülükle köpek mamasından bile tırtıklıyorlar.
Bir süre izleyin isterseniz, acaba mamayı sizin saz ekibi mi tüketiyor ;).
Ama sabah baktığımda kuru mama yenmiş oluyor.
Acaba acıkınca mecburiyetten mi yiyorlar? Kemik hem dişler hem de sindirim organları için tehlikeli diyorlar, mama en mantıklısı sanırım..
Tavuk etli, sosisli, et sulu vs. kek-kurabiye yapmayı denediniz mi? Biz geçenlerde kemiğe benzer ödül kurabiyesi yaptık oğlumla. Çok da eğlenceli oluyor ve kuçular da seviyor.. ;)
YeniGine
08-08-2012, 00:37
kelebek her daim sularını takip ediyorum tabi ki; böyle sıcaklarda susuz bırakmak hiç içim elvermez... Ben mamalarını gece 00.00 veriyorum. Eyvaah yoksa o kadar mamayı sabah kargalar, saksağanlar mı yiyor??? O halde mama saatini değiştirmem gerekecek.
YeniGine
08-08-2012, 00:40
selis evet dediğiniz gibi ben de onu farkettim zaten en son kemik verdiğimde o uzun siyah tüylü olan resmen ağzından köpükler çıktı yiyemedi... O zaman korktum zaten mama vereyim diye düşündüm. Açıkçası birkaç kez de tavuk göğsü denedim onlara. Ama onun da sonu yok. Dedim en iyisi kuru mama; alışırlar, aç kalınca nasılsa yerler... Ama şimdi kelebekçalısı da deyince.... Mama saatlerini değiştireyim; belki de gerçekten kuşlar yiyor mamaları... :((
kelebek çalısı
08-08-2012, 00:40
Tavuk etli, sosisli, et sulu vs. kek-kurabiye yapmayı denediniz mi? Biz geçenlerde kemiğe benzer ödül kurabiyesi yaptık oğlumla. Çok da eğlenceli oluyor ve kuçular da seviyor.. ;)
Vallahi Martha Steward gibisiniz sevgili selis. Ben bir onu biliyordum evdeki köpeklerine cup cake yapan biri olarak :D.
Hep oğlum ve bu başlık yüzünden.. :p http://www.agaclar.net/forum/kopekler/25968.htm
Tarifi uyguladık ama bizim yaptığımız kek gibi olmuştu.. Sonra başka şeyler denedik, köpekler yiyince de çeşit arttı.. Ha bir de ödül kurabiyeleri çok pahalı ;)
Mama saatlerini değiştireyim; belki de gerçekten kuşlar yiyor mamaları... :((
Buna ben de şahit olmuştum.. Kediler yiyordu ben de kapları çok doldurmadım o günden beri.. Köpekler kedilerden korkuyor biliyorsunuz :)
YeniGine
08-08-2012, 02:40
Hep oğlum ve bu başlık yüzünden.. :p http://www.agaclar.net/forum/kopekler/25968.htm
Tarifi uyguladık ama bizim yaptığımız kek gibi olmuştu.. Sonra başka şeyler denedik, köpekler yiyince de çeşit arttı.. Ha bir de ödül kurabiyeleri çok pahalı ;)
Buna ben de şahit olmuştum.. Kediler yiyordu ben de kapları çok doldurmadım o günden beri.. Köpekler kedilerden korkuyor biliyorsunuz :)
:)) Doğru... Evet mama saatlerini akşam üzerine alayım; bekleyeyim bakayım ne olacak göreyim.
Ama artık o mamalara alışmaları gerek. Gördüm kemik yiyemiyorlar, e ben de her zaman onların yiyebileceği gibi birşeyler bulamam. (Birkaç sefer tavuk göğsü haşlayıp verdim gayet güzel yediler. :(( Ama işte her daim onları da veremem.) En iyisi mamaya alışmaları inşallah.
Sevgili Selis, ikisi de güzel ama Doly e bayıldım. Çok enerjik (iş köpeği dedikleri türden) cin gibi bakıyor ve en önemlisi zevk alıyor. Çok kolay eğitebilirsiniz O'nu.
Sokak köpeklerini kasaplarda kilosu 1-1,5 TL'den satılan ve "kırıntı" adı verilen tavuk parçalarıyla besleyebilirsiniz. Kemikler yumuşak, rahatlıkla yiyorlar.
Tavuğun boyun dışındaki kemikleri özellikle düşük kilolu köpeklerde iç kanamaya neden olabiliyormuş.
Veterinerimiz tavuk kemiklerinin kırılırken balık kılçıkları gibi kesici ve delici parçalara ayrıldığını , özellikle küçük köpeklerde ölümcül kanamalara neden olabildiğini söylemişti.
Sevgili maki01, doğru diyorsunuz zarar görebilecekleri muhtemel ama şunu merak ediyorum, köpekler doğal ortamda ne yiyorlar? Sonuçta köpekler her daim insanlara muhtaç değillerdi, gelişen şehir hayatıyla bizim verdiğimiz yemeklere mecbur kaldılar. Bu hayvanlar normalde ne yiyor? Bizim verdiğimiz tavuk kemikleri zarar veriyorsa neyle beslenmeliler? Her zaman yumuşak ve besin değeri çok olan şeyler nasıl bulacaklar?
Dünyada bu görüşü savunanlar doğal beslenmeye dönüyorlar (mış) Koyun veya dana kemikli etini, sebzeleri çiğ olarak veriyorlar. Köpeklerin çok daha atik ve tüylerinin çok daha parlak göründüğünü söylüyorlar. Pişmiş kemik değil çiğ kemik zarar vermiyor, pişmiş kemik kırılınca uçları sivri sivri oluyor, çiğ kemiğin yağlı dokusu var, kemirirken kırılmıyor, ucu sivrilmiyor. Bizim köpeğin yetiştiricisi çiftlik sahibi yıllardır bu beslenmeye geçmiş durumda, ısrar edince deneyelim dedik. Bizimki ilk denemede güzel yedi, sonra tamamını istifra edince bir daha da çiğ etin yanına bile yaklaşmadı. Çiğ kemiği seviyor ama yazın fena koktuğu için ben pek yanaşmıyorum. Serin günlerde iri kemikler veriyoruz, hem oyalanıyor hem keyif alıyor. Ama köpeğiniz bahçede serbest dolaşıyorsa muhtemelen boş bulduğu bir toprak alanı eşeleyip kemiği gömecektir. (uyarması benden, sonra bir bitkinizin dibini çukur görüp çığlık atmayın)
Pişmemiş kemiğin zararsız olduğu akla da yatkın. Sonuçta köpek kurtla aynı cins (kurtla çiftleştiği zaman üreyebilen yavru doğurabiliyor) sadece onun bir alt türü. Kurt doğada kemik yedi diye iç kanama geçirmez herhalde.
Pişmiş kemik değil çiğ kemik zarar vermiyor, pişmiş kemik kırılınca uçları sivri sivri oluyor, çiğ kemiğin yağlı dokusu var, kemirirken kırılmıyor, ucu sivrilmiyor.
Bir dönem köpeklerin yiyemeyeceği irilikte ki kemikleri taşla ezer verirdim, yerlerdi. Doğru muydu yanlış mıydı bilmiyorum ama.
Güzin Çakar
08-08-2012, 18:17
Sağlık ve alışma riski nedeniyle yakınımızdaki canlılara kesinlikle çiğ et verilmemesi gerekir diye biliyorum. Doğadaki köpekler ne yer diyorsanız bir fikrim yok. Avustralya dışında doğada köpek kaldı mı?
YeniGine
08-08-2012, 23:13
Evet ben de tavuk kemikleri veriyorum; fakat işte zararlı olduğunu duyunca çok da rağbet edemiyorum doğrusu... Neyse inşallah alışırlar kuru mamaya, bugün akşam verdim eh 2 tanesi biraz biraz yedi, birisi yine kokladı geri çekildi. İçeri girerken duruyor idi mamalar... Acıkınca yerler diye düşünüyorum...
Sevgili maki01, doğru diyorsunuz zarar görebilecekleri muhtemel ama şunu merak ediyorum, köpekler doğal ortamda ne yiyorlar?
Sevgili Nariel,
Belgesel kanallarda izleyebildiğim kadarı ile sanki kanatlılarla pek beslenmiyorlar. Özellikle kurtların kanatlıları yediği belgesellere hiç rastlamadım , belki de yiyorlar ama ben izlemedim ya da okumadım.
Tavuk kemiği için, özellikle küçük köpeklerin zarar görebileceği söylenir. Kilolu, büyük boy köpeklerin dişleri ile iyice öğütebileceği ve bağırsakların daha dirençli olduğu da söyleniyor.
Diğer yandan haklısın, konumuz sokak köpekleri.
Garibanlar, genellikle çöpten ne bulurlarsa onu yemek zorunda kalıyorlar. Onları izleme şansımız yok, neler yemek zorunda kalıyorlar tahmin etmek bile güç....
Çöplük eşeleyen köpekler ne bulurlarsa yediklerine göre kalıntı et ve kemik parçalarının çok ta zararlı olmadığına inandırmaya çalışıyorum kendimi. Özellikle soğuk kış aylarında 20-25 cm'lik kar altında onu bile bulmakta zorlanıyorlar. Tavuk suyuna hazır çorbalar alıp sıcak suyla iyice eritiyor, içine bolca bayat ekmek ıslatıp yoğurt kovasıyla açığa bırakıyorum. Torba torba kuru ekmek bırakıyor komşularım evimizin önüne. Yemek sularıyla da ıslatıyorum zaman zaman, mamayı bir gün alırız, iki gün alırız, her zaman da alınmıyor ki..
YeniGine
09-08-2012, 00:53
Ben alıştırdım onları; tavuk göğsü, nerede ise pirzola kemikleri denecek şekilde kemiklere... Ama işte her zamanda nereden bulayım... Daha sonra mümkün olduğunca kasaplara yaşlılar yiyemiyorlar deyip deyip ufalta ufalta kemikleri aldım verdim. Ama bakıyorum yine de zorlanıyorlar. En son verdiğimde bir tanesinin resmen sanki boğazında kaldı, ağzından salyalar, köpükler geliverdi, aksıra tıksıra yiyince korktum. Versem öyle ekmek, yemek artıkları; kuru mamaya tenezzül etmiyorlar, onlara hiçç etmezler. Alıştırmaya çalışacağım kuru mamaya... Baktım olmuyor artık binadan para toplar alırım sanıyorum. :)) Yakındır zaten atacaklar beni binadan...
Sizin gibi komşuya can kurban ablacım. ;)
Bizim buralarda yaz sezonu boyunca bol bol mangal yapılır, kemik artıkları öyle çok olur ki tenezzül edip yemezler, yemek sularıyla ıslatılmış kuru ekmekleri daha iştahlı yiyorlar. 10 litrelik yoğurt kovası sabahına kalmadan temizlenmiş oluyor. Sağdan soldan gören site sakinleri ellerinde tencere yemek döküyorlar bazen o kovaların içine görüyorum, çöpleri toplayan işçilere de tembih ettim kovalara dokunmuyorlar.
YeniGine
09-08-2012, 01:04
:)) Bir anda imrenmedim desen yalan olur gerçekten... Tebrikler Sudenur... Tavana baktııım... Evet "Eğitim Şart"...
kelebek çalısı
09-08-2012, 02:23
Geçtiğimiz kış başında başımıza benzer bir olay gelmişti. Köpeğin alt arka dişlerine yaklaşık 5cm. lik bir kemik parçası saplanmış. Daha doğrusu dişlerin üzerine kapak gibi kapanarak sıkışmış. Hayvan mutsuz duvarın dibine sokuluyor, ağzını açıp ayağı ile bir şeyler yapmaya çalışıyor, kafasını sallıyor, baktık ki kemik takılmış kalmış. Ağzından salyalar akmaya başladı bir müddet sonra, elimi sokmaya çalıştım ama hayvanın canı yanar ısırır diye cesaret de edemiyorum, oysa Kontes çok uyumludur bize karşı ama can havli ile ısırabilir de. Neyse yine veterinere haber verdik, içeri bahçeye alarak kontesi tuttum ve veteriner kolaylıkla aldı kemiği. Biraz zedelenmiş oradaki dokular, bir ufak iğne de yaptı veteriner önlem olarak. Kuzu kemiği gibi bir şeymiş. Biz olmasak nasıl çıkaracaktı ki, imkanı yoktu. Belki de zamanla apse yapacaktı, hayvan su içemeyecek, yemek yiyemeyecekti. Bu başıma gelen durumu köpeğin uysal olması sayesinde atlattık ama ya diğer köpeklerden birine olsaydı onları yakalamak ve anestezi olmadan ağız içine müdahale etmek imkansızdı. Bu riskin varlığını köpeklere kemik verirken aklınızda tutmanızı rica ederim.
Güzin Çakar
09-08-2012, 07:18
Benim de köpekle değil kediyle başıma geldi. Hayvanı ben gördüğüm de
gözleri kocaman büyümüş, ağzından salyalar akıyor,yavaş hareket ediyor ve inliyordu. Sanki pes etmiş ölümü bekler gibi.Felaket senaryosu yazmaya meraklıyım ya, kuduz oldu ya da zehirlendi diye kaptım veterinere götürdüm. Veteriner iki saniyede ağzına takılmış kemiği çıkardı. O halde görünce ağzına bakmak benim aklıma gelmemişti.
Veterinerden çıkarken o kemiği verene hayır duası mı yoksa beddua mı etsem diye düşündüm.(Şaka yapıyorum, kemiği verenin aklına böyle bir şey gelmediğine eminim. Onları besleyen birisinin, onları incitmek aklından bile geçmemiştir.)
Bazı sokak köpeği cinsleri.
Sayın syılmaz,
Fotoğraftaki köpeklere takılan adları doğru bulmuyorum. Biz insanların insafsız davranışları yüzünden çolak, kör, topal olan bu çaresiz hayvanlara alay eder gibi bu fotoğrafları yayınlıyanları kınıyorum. (haber başlığını atlayıp sadece resimleri koyanları)
Köpekler hakkında bilginiz olmanıza rağmen sokak köpeği cinsleri olarak bu fotoğrafları yayınlamanıza gerçekten üzüldüm.
Barınak Gönüllüleri ve Hayvanlara Yaşam Hakkı Derneğinin hazırladığı afiş324457 (http://www.flickr.com/photos/ilkerdagli/4703744451/sizes/l/in/photostream/)
Büyük boyutu (http://www.flickr.com/photos/ilkerdagli/4703744451/sizes/l/in/photostream/)
Sayın syılmaz,
Fotoğraftaki köpeklere takılan adları doğru bulmuyorum. Biz insanların insafsız davranışları yüzünden çolak, kör, topal olan bu çaresiz hayvanlara alay eder gibi bu fotoğrafları yayınlıyanları kınıyorum. (haber başlığını atlayıp sadece resimleri koyanları)
Köpekler hakkında bilginiz olmanıza rağmen sokak köpeği cinsleri olarak bu fotoğrafları yayınlamanıza gerçekten üzüldüm.
Sn. Üzüm beni yanlış anlamanıza şaşırdım. Petshop'lardan cins olarak alınan hayvanların sokaklarda ne hale düştüğünü göstermek amacı ile ekledim. Köpeklerle dalga geçmek gibi bir niyetle bu fotoğrafları eklediğime inanmıyorsunuzdur umarım.
Ayrıca sizin eklediğiniz afişe daha önce facebook'ta rastlamıştım, afişin aynısını aradım eklemek için ama bulamadım, derken afiş içeriği ile aynı yukarıda ki fotoğrafları bulup ekledim.
Sn. Üzüm sanırım duygusal ifadeler kullanmadan, soğuk bir şekilde yazdığım için yanlış anlaşılmaya sebep vermiş olabilirim. Mesela fotoğrafları eklediğim ilk mesaja, duygu yüklü bir cümle yazsam sanırım tenkit eden mesajınızı yazmazdınız.
Düşünce olarak böyle hissetsem de yazı dilinde böyle yazamıyorum.
Sn. Üzüm sanırım ben duygusal ifadeler kullanmadan, soğuk bir şekilde yazdığım için yanlış anlaşılmaya sebep vermiş olabilirim. Mesela fotoğrafları eklediğim ilk mesaja, zalim insanların elinde ne hale düşmüş bu zavallıcıklar yazsam, sanırım tenkit eden mesajınızı yazmazdınız.
Düşünce olarak böyle hissetsem de yazı dilinde böyle yazamıyorum.
Sayın syılmaz,
'Sokak köpekleri cinsleri' yerine bu hayvanlara niye bu isimlerin verildiğini bir iki kelime ile anlatsaydınız mesajımı yazmazdım.
Her cins var!
Taş atanı var, yakanı var, alıp üç gün sonra terk edeni var, aç susuz bırakanı var. Canı sıkılıp eziyet edeni var, çarpıp kaçanı var, kulak keseni, zehirleyeni hatta tecavüz edeni var. Bu ülkede cins çok. Lütfen insan olalım, lütfen sokak hayvanlarına insan gibi davranalım.
Güzin Çakar
10-08-2012, 11:41
Sevgili kızımın cinsini sayenizde buldum; Oldfashion Terrier'miş.
Fotoğraflarda kuyruklara dikkat ettiniz mi? Saklanmış, yok olmuşlar.Garibanlarım ne kadar ürkek, ne kadar masumlar...
loveforlife
10-08-2012, 12:20
Sevgili maki01, doğru diyorsunuz zarar görebilecekleri muhtemel ama şunu merak ediyorum, köpekler doğal ortamda ne yiyorlar? Sonuçta köpekler her daim insanlara muhtaç değillerdi, gelişen şehir hayatıyla bizim verdiğimiz yemeklere mecbur kaldılar. Bu hayvanlar normalde ne yiyor? Bizim verdiğimiz tavuk kemikleri zarar veriyorsa neyle beslenmeliler? Her zaman yumuşak ve besin değeri çok olan şeyler nasıl bulacaklar?
Ben bahsettiğiniz kasapların çorbalık adını verdiği tavuk kırıntılarından alıp düdüklü tencereye koyarak iyice pişiriyorum. Zaten çok körpe oldukları için düdüklüde iyice yumuşuyorlar. Sonra da suyuna fırından aldığım bayatlamış ekmekleri de koyarak veriyorum sokaktaki canlara. Kediler bile çok severek yiyor. Bir de makarnayı seviyorlar. Ama suyunu süzmeden pişiriyorum makarnayı. Ya tavuksuyu kullanıyorum ya da etsu tabletlerinden. Onlar çoğu zaman öylesine açlar ki... Bir de mama alırken bulduğum en uygun adres temizmama.com (http://temizmama.com/) Çantamda sürekli bir poşet mama bulundurduğum için diğer mamaları almaya yetişemiyorum maalesef...Ama buradan aldığım mamaları patili dostlar seviyor gerçekten de...
Sevgili kızımın cinsini sayenizde buldum; Oldfashion Terrier'miş.
Fotoğraflarda kuyruklara dikkat ettiniz mi? Saklanmış, yok olmuşlar.Garibanlarım ne kadar ürkek, ne kadar masumlar...
Sn. Gçakar, varsa köpeğinizin net bir fotoğrafını ekleyebilir misiniz? Ya da daha önce eklediyseniz foruma, ilgili konu başlığının linkini verir misiniz?
Bir de mama alırken bulduğum en uygun adres temizmama.com (http://temizmama.com/)
Tam da mamamız az kalmıştı.. Sözde Kipa'da indirim vardı benzer içerikli mamalar 60 tl.. Linkteki fiyatlar çok uygunmuş.. Hem de 15 kg üzeri alışverişte kargo bedava.. Güven sorunu olanlar için kapıda ödeme sistemi de var..
Sokak köpekleri için de paylaşabiliriz.. http://temizmama.com/kucho_yetiskin_kopek_mamasi
Buraya yazdığınız çok iyi oldu loveforlive ;)
kelebek çalısı
10-08-2012, 14:03
Brokaton marka kuru köpek maması alıyoruz. Bazen Cotagro aldığımız da olur. Aldığımız 20 kg. Brokaton mama 47 tl. Aynı mamanın net üzerinden fiyatlarını gördüm de, çok uçuk geldi.
Güzin Çakar
10-08-2012, 19:03
Sn syılmaz
Kızımdan bahsettim ama fotoğrafını koymamıştım. İşte benim kızım Curie,umarım sokak köpekleri sayfasına fotoğraflarımızı koyduğum için bana kızmaz:)
324672
324673
Bunu da koyayım da, sizleri biraz güldürelim.
324674
loveforlife
10-08-2012, 19:14
Tam da mamamız az kalmıştı.. Sözde Kipa'da indirim vardı benzer içerikli mamalar 60 tl.. Linkteki fiyatlar çok uygunmuş.. Hem de 15 kg üzeri alışverişte kargo bedava.. Güven sorunu olanlar için kapıda ödeme sistemi de var..
Sokak köpekleri için de paylaşabiliriz.. Kucho - Yetişkin Köpek Maması | Temizmama - Türkiye'nin en büyük mama üreticisinden kedi ve köpek mamaları. (http://temizmama.com/kucho_yetiskin_kopek_mamasi)
Buraya yazdığınız çok iyi oldu loveforlive ;)
Patili dostların bu mamaları severek tüketiyor olması da büyük bir avantaj doğrusu...
Sn. Gçakar, köpeğinizle uzun mutlu bir ömür diliyorum, belki tür tahmininde bulunabilirim diye fotoğrafını sormuştum ama net tahmin yapamıyorum. Belki kovucu (av) köpek cinslerinden birinin kanını taşıyor olabilir.
Güzin Çakar
11-08-2012, 08:35
Teşekkür ederim syılmaz. Curie 9 yaşında, artık yaşlı sayılıyor. Fotoğrafını sorma nedeniniz ne olursa olsun, benim için barınaktan bebekken alınmış bir sokak köpeğinden nasıl harika bir ev köpeği olabileceğini göstermek için bahane oldu.
Curie'yi görenler devamlı bana cinsini soruyorlar. Sokaklarda kimsenin farketmediği .kızıma benzeyen köpekler var.Safkan cins köpekler de sokaklarda, bakımsızlıktan perişan durumdalar.
Lütfen yanlış anlaşılmasın, genelleme yapmıyorum. Kimisi çocuğunu, kimisi köpeğini sokağa bırakıveriyor, elinde ne varsa. Elindeki canlının değerini bilmeyenlerin yüreklerinin sevgi ve merhametle dolmasının, insan başta olmak üzere tüm canlıların huzurla yaşayacağı çıkarsız bir dünyanın özlemini duyuyorum. Sevgilerimle.
Charlaux
11-08-2012, 22:11
Merhabalar herkese,
Sokak köpekleri için olmasa da sokak kedileri için çok dertliyim. Arada kedi başlıklarında da yazdığım gibi sokakta ara sıra yemek verdiğim kedi yavruları var. Dün de bunları beslerken apartmandan bir adam çıkıp asıl hayvanın kim olduğunu davranışıyla göstererek; üstümüze yürüyüp bağıra bağıra hakaret edince "ya Allah" dedim polise şikayet ettim.
Saatlerce karakolda ben de vakit kaybetmiş olsam da, adamın hayatından çalınan o saatler bana çok tatlı geldi. Adam bir de gazeteci çıktı; haliyle o duruma düşmekten çok rahatsız oldu. Sonuç olarak davalarla ve o adamla uğraşmak istemediğim için "sözde" uzlaştık ama adam at gözlüklü kafasızın biriydi.
Neymiş, "yaşam alanına tecavüz"den karşı dava açacakmış. Peh, devletin kaldırımı ne zamandan beri yaşam alanın oldu. Polisler kesinlikle bu konuda dava açamayacağını söylediler adama. (Bu arada ben de adama çok güzel hakaret etmişim, yanımdakiler söyleyince güldüm halime neler demişim sormayın :o)
Çok kızgınım, ne rezil ve akılsız insanlar var. İnsan düşmanı, hayvan düşmanı. Bunlar kendine bile düşman, kendilerini sevmedikleri için dünyayı da sevmeyen sorunlu tipler.
Biraz kaba konuştuğum için özür dilerim. Sevgiler..
Kaba degil yerinde konusmussunuz.Bu insanlari,insanligi cidden anlamiyorum.Disarida baktigimiz kopekler var kapi onune gelince tatilden gelince sevgi gosterisi yapiyorlar.Isirmak yok,sevmek var.Bir tek seye uzuluyorum o da evin onunde bir kopek vardi Zeytin diye,annemde barinagi aradi ki asilari yapilsin geri getirilsin almislar ve birakmislar baska bir yere.Annemle gittik Cekmekoyden Sile'ye sokak sokak baktik yok.Yani cidden bu zararsiz hayvanlarin bizlerden cektikleri nedir !
Güzin Çakar
12-08-2012, 07:24
Sevgili Charlaux
Barınaklara alınan köpekler hemen bırakılmıyor,bir süre bekletiliyor. Bahsettiğiniz olay yeniyse hala barınakta olma ihtimali var. Çok özel bir köpek olmadıktan sonra ellerindeki köpeklerden haberleri yok, uğraşmak, ilgilenmek de istemiyorlar. Çok ümitlenmeden barınağa giderek köpeklere tek tek kendiniz bakın. Hatırlatmam gerekiyor, birbirine çok benzeyen köpekler var. Köpeğinizi tanımanız kolay olmuyor. İsmini seslenerek dolaşıyor ve onun sizi tanımasını bekliyorsunuz.
Geçtiğimiz sonbaharda şikayet var diye mahallemizden götürülen 4 tane köpeğe Kayabaşı barınağı böyle köpekler almadık (almışlar), Büyükşehir'e sorun dediler. Bakmak istediğimizde bir bölüm gösterdiler ve bizimkiler yoktu. Hasdal, Bağcılar,vs. çevredeki tüm barınaklara tek tek baktık bulamadık. Tekrar Kayabaşına bu defa 5-6 kişi gidip bütün bölümlere bakmak istedik. Kendlerine ait olmadığını söyledikleri,baktırmak istemedikleri bir bölümde ayrı ayrı yerlerde büzüşmüş bir şekilde bizimkileri bulduk. Hatta en sessizini acımışlar ki yavrulu bir köpeğin yanına koymuşlar, bir köşeye sıkışmış ağlıyordu. Suçu birbirlerinin üzerine attılar. Bir bizi dövmedikleri kaldı. Sonunda resmi işlemlerle bizlere sahiplendirip, ertesi gün köpeklerimizi tehditlerle (tekrar şikayet olduğunda köpeklerimizi bi daha asla göremeyeceğimiz ve sahiplenenlere ceza geleceği şeklinde) geri getirdiler.
Umarım olay yenidir ve Zeytin hala barınaktadır. Fazla ümitlenmeden 1-2 kişiyi de yanınıza alıp bir daha araştırın, gerekirse biraz gözdağı verin. Güzel haberlerinizi almak dileğiyle...
Charlaux
12-08-2012, 10:03
Sevgili Charlaux
Barınaklara alınan köpekler hemen bırakılmıyor,bir süre bekletiliyor. Bahsettiğiniz olay yeniyse hala barınakta olma ihtimali var. Çok özel bir köpek olmadıktan sonra ellerindeki köpeklerden haberleri yok, uğraşmak, ilgilenmek de istemiyorlar. Çok ümitlenmeden barınağa giderek köpeklere tek tek kendiniz bakın. Hatırlatmam gerekiyor, birbirine çok benzeyen köpekler var. Köpeğinizi tanımanız kolay olmuyor. İsmini seslenerek dolaşıyor ve onun sizi tanımasını bekliyorsunuz.
Geçtiğimiz sonbaharda şikayet var diye mahallemizden götürülen 4 tane köpeğe Kayabaşı barınağı böyle köpekler almadık (almışlar), Büyükşehir'e sorun dediler. Bakmak istediğimizde bir bölüm gösterdiler ve bizimkiler yoktu. Hasdal, Bağcılar,vs. çevredeki tüm barınaklara tek tek baktık bulamadık. Tekrar Kayabaşına bu defa 5-6 kişi gidip bütün bölümlere bakmak istedik. Kendlerine ait olmadığını söyledikleri,baktırmak istemedikleri bir bölümde ayrı ayrı yerlerde büzüşmüş bir şekilde bizimkileri bulduk. Hatta en sessizini acımışlar ki yavrulu bir köpeğin yanına koymuşlar, bir köşeye sıkışmış ağlıyordu. Suçu birbirlerinin üzerine attılar. Bir bizi dövmedikleri kaldı. Sonunda resmi işlemlerle bizlere sahiplendirip, ertesi gün köpeklerimizi tehditlerle (tekrar şikayet olduğunda köpeklerimizi bi daha asla göremeyeceğimiz ve sahiplenenlere ceza geleceği şeklinde) geri getirdiler.
Umarım olay yenidir ve Zeytin hala barınaktadır. Fazla ümitlenmeden 1-2 kişiyi de yanınıza alıp bir daha araştırın, gerekirse biraz gözdağı verin. Güzel haberlerinizi almak dileğiyle...
Merhaba sevgili gcakar,
O zaman barinaga degilde Sile'ye birakildigini soylemislerdi.Annem icin cok uzucu olmustu cunku o bir kez de olsa bir barinaga guvenebilecegini dusunmustu.Yani ben cidden insanlari da belediyeleri de anlayamiyorum,size sevgi veren birseye aci cektirmenin nasil bir hastalik oldugunu anlayamiyorum.
Güzin Çakar
13-08-2012, 22:55
Sevgili Charlaux
Hangi barınak olduğunu yazabilirminiz? Sizin gibi iyi niyetle aramak isteyenler olursa bir daha düşünsünler. Örneğin Kayabaşı barınağındakiler o kadar çok yalan söylüyorlar ki, hangisi doğru anlaşılamıyor. Gerçi Yedikule barınağından başka işini doğru yapan barınak da görmedim.
325333
Bu fotoğrafı görüpde içi sızlamayacak birinin kalbi olmaması gerekir sanırım..
Mümkün olsa da hiçbiri, sokakta ve aç kalmasa.. :(
Charlaux
14-08-2012, 15:43
Sevgili Charlaux
Hangi barınak olduğunu yazabilirminiz? Sizin gibi iyi niyetle aramak isteyenler olursa bir daha düşünsünler. Örneğin Kayabaşı barınağındakiler o kadar çok yalan söylüyorlar ki, hangisi doğru anlaşılamıyor. Gerçi Yedikule barınağından başka işini doğru yapan barınak da görmedim.
Cekmekoy'deki barinaklar bunu yapanlar.Acikcasi tavirlarini hic begenmiyorum.17 yasindayim ve barinaga yardimci olmak istiyordum,barinaga gittim ve barinaktaki sozde veteriner beyefendinin " E o zaman veterinerlik oku,buyu calisirsin " demesi yuzume tokat gibi vurdu.Yani hayvanlari sevmem benim veterinerlik okumami mi gerektiriyor ? Bu cahil yaklasimlar sinirimi cok bozuyor.Ben de arada sirada yardim icin Tuzla Rehabilitasyon Merkezine gidiyorum.Yedikule gibi orasi da isini sevgiyle yapiyor :rolleyes:
Bir de Polonezkoyden giden kopru yolunu kullananlar lutfen yola goz atarak gitsinler.Okula giderken hep ezilmis,yaralanmis kedi/kopek goruyorum,durup yardim etmek istesemde yapamiyorum.Sizleri de bu konuda hem dikkatli hem de duyarli olmaya davet ediyorum,hayati hizli yasiyor olmamiz onlarin olumu olmamali.
YeniGine
15-08-2012, 02:53
325333
Bu fotoğrafı görüpde içi sızlamayacak birinin kalbi olmaması gerekir sanırım..
Mümkün olsa da hiçbiri, sokakta ve aç kalmasa.. :(
:(:(:( Hiççç kıyamam... Fotoğraf karşısında gözlerim doldu. Ama hepsine, hangisine yetebiliriz ki... :( Zor.
YeniGine
15-08-2012, 02:55
selis merhaba, görüntü gerçekten çook üzücü... Ben de bir heves bu gece saz ekibime ziyafet çektim diye bahsedeyim derken; sizin görüntüleri görünce.... Yutkundum, üzüldüm kaldım öyle. Bu görüntüleri nereden aldınız??
selis evet dediğiniz gibi ben de onu farkettim zaten en son kemik verdiğimde o uzun siyah tüylü olan resmen ağzından köpükler çıktı yiyemedi... O zaman korktum zaten mama vereyim diye düşündüm. Açıkçası birkaç kez de tavuk göğsü denedim onlara. Ama onun da sonu yok. Dedim en iyisi kuru mama; alışırlar, aç kalınca nasılsa yerler... Ama şimdi kelebekçalısı da deyince.... Mama saatlerini değiştireyim; belki de gerçekten kuşlar yiyor mamaları... :((
kuşlar da yiyor kediler de, mamaların tozlarını da karıncalar götürüyor, aç kim varsa o saatte nasipleniyor...
Sizin gibi insanların kalbimde ayrı bir yeri var, hepinizi tek tek gözlerinizden öpüyorum. Ellerinize sağlık.
Selis yukarıdaki fotoyu facebook kişisel sayfamda ve yeşiller'in sayfasında izninle paylaşıyorum.
Aşağıdaki metni facebook'ta gruplarda selis'in koyduğu fotoğrafla paylaştım.
Selis itirazın yoktur umarım.
“Eğer hayvan özgürlüğü hakkında ciddiysek, o zaman insan ve hayvan herkesin özgürlüğü için çalışmak zorundayız. Eğer feminizm konusunda ciddiysek, o zaman cinsiyet ayrımcılığını kınadığımız gibi tür ayrımcılığını da kınamak zorundayız. Başkaları baskı görürken hiç kimse özgür değildir. Ve eğer beraber çalışırsak, birbirinden farklı görünen mücadelelerin birbirine bağlı olduğunu anlarsak, işte o zaman, bir gün, özgür olabiliriz.”
Pattrice Jones
Beğeniler için çook teşekkür ediyorum. Hem ilk fotoğraf yükleme denemem oldu hem de benim canlar... Onları çok seviyorum; onlar da beni. Kapıdan dışarı çıktığım an hemen yanımdalar dilleri bir karış sarkmış, kuyruklar yelpaze sallana sallana... Ben nereye gitsem benim yanımdalar. Gittiğim yer dışarısı ise yanımda beklerler, ev ise oraya kadar götürürler... Sonra dönüşümde aman beni görünce bir sevinç nereye hoplasalar, atlasalar, ne yapsalar... :)) Hadi tamam gidiyoruz dediğimde düşerler önüme evin kapısına kadar getirirler gözümün içine baka baka sallarlar kuyruklarını. Sanki onlar da bana iyi geceler derler gibi.
Köpekler nankör değildir.
s.serdar
25-09-2012, 19:03
325333
Bu fotoğrafı görüpde içi sızlamayacak birinin kalbi olmaması gerekir sanırım..
Mümkün olsa da hiçbiri, sokakta ve aç kalmasa.. :(
Söz konusu fotografa bakınca benim içim hiç sızlamadı. Daha doğrusu söz konusu fotoğraf, ilk bakışta iç sızlatmaktan ziyade eğlenceli mi desem? komik mi desem, işte ona benzer bir his yarattı bende.
334346
Bundaki en önemli faktör de, belki de ön plandaki havhavın iki patisi ile ekmeğini kavrayışındaki enstantanenin incelikle yakalanmış olması olabilir diye düşünüyorum.
Fotoğraftan sezinleyebildiğim kadarı ile üç köpeğin de önünde yiyecek bulunuyor. Önden ilk ikisi, seçebildiğim kadarı ile oldukça sağlıklı gibi görünüyor.
Evlerde beslenen köpek sayısı, başıboş ya da sokakta yaşayan köpek sayısının % 10 var mıdır bilemiyorum ama Türkiye'nin gerçeği bu maalesef.
Çoğumuz sokak köpeklerine destek ve yardımcı olmak için onlara yiyecek vermeye ya da dağıtmaya yöneliyoruz. Nedense yiyecekten daha önemli olan bir tas su sunabilmek nedense pek aklımıza gelmiyor.
Sokak köpekleri benim canımdır ya evde kedi köpek bakamıyorum ama sokaklardaki tüm canlar benim aşkım.
Lütfen sokaktaki canlar için bir kap su bir kap mama hiç yoktan yediğiniz etin kemiklerini ayrı bir poşete koyun dışarı çıktığınıda ağacın dibine poseti açık bir şekilde koyun kediler köpekler gelip hapur hupur yiyor. Aslında son zamnlarda sokakta ne kedi kaldı ne köpek hepsini toplayıp öldürdüler sokak hayvanlarıyla ilgili baya bir anım var. Tek tek paylaşmak isterim. Sokakta baktığım büyüttüğüm bir anne kedi vardı daha yeni 3 yavrusu olmuştu gece biri geldi ve kedileri topladı her ne kadar itiraz edip engellesek de aldılar 1 ay sonra kedimi tesadüfen evime 1 saatlik mesafe uzaklıkta başka bir yerde gördüm kedileri toplayıp toplayıp atmışladı Bu yasa ile daha kötü şeyler olacak sokak hayvanları korumalıyız
köpekler son buzul çağından bu güne kutlardan evcilleştirilmiş hayvanlar. nasıl alıştırıldaysalar öyle yaşamayı severler. onlara eziyet etmeyelim yeter. en cok kızdığım bazı sorumsuzların önce köpek alıp sonra bir nedenle sokağa terk etmesi. özellikle yazlıkçılar. :mad:
YeniGine
26-09-2012, 01:19
Bu yasa dediğiniz nedir? Evet sokak köpekleri toplanacak, öldürülecek diye birşeyler duydum fakat böyle birşeyin yasa olabileceğine ihtimal veremedim. Yok!.. Böyle birşey olamaz!.. Ben düşünemiyorum böyle birşeyi... 3 tane sokak köpeğim var ki artık onlara sokak köpeği diyemiyorum... Benim köpeklerim onlar. Sokak köpekleri kendini sevdirmez ama onlar ben onları okşayayım, seveyim mest oluyorlar. Ben nerede onlar orada... Onlara bir zarar gelsin istemem. İnşallah öyle birşey yoktur. :((
kelebek çalısı
26-09-2012, 01:31
Ne yazık ki inşallah maşallah ile bazı şeyler değişmiyor. O yüzden daha yüksek ses çıkarmak şart.
YeniGine
26-09-2012, 01:37
Ne yazık ki inşallah maşallah ile bazı şeyler değişmiyor. O yüzden daha yüksek ses çıkarmak şart.
Yani gerçekten belediyelerin onları toplayıp da öldürecekleri doğru mu?.. Gerçekten ben böyle birşeye hiççç mi hiç ihtimal veremiyorum... İnanamıyorum... Böyle birşey mümkün değil. Bir CANLIYI göz göre göre ÖLDÜRMEK, YOK ETMEK!.. Ben bir karıncayı bile öldüremezken bunlar bir köpek, bir can!.. Yok canım daha neler... YAPAMAZLAR!..
İşte o yasa tasarısı videoyu izleyin
HAYTAP - Sunulan Yasa Tasarısını Neden Red Ediyor? (http://lenner.tv/index.php/videos/haytap/haytap-tbmm-hayvan-haklari-yasa-tasarisi-neler-getiriyor)
kelebek çalısı
26-09-2012, 01:44
Buna engel olmak için bugün harekete geçmeyenler yarın zaten hiç bir şey olmamış gibi davranacaklardır.
Sokaklarda kedi ve köpek görünmediğinde dışarıya karşı daha medeni, daha çağdaş, daha avrupai görünme derdinden başka bir kaygı taşımayanlar alkış bile tutacaklardır.
"Mümkün değil, bu kadarını da yapamazlar" dediğimiz pek çok şeyin yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz.
Kanun henüz yasallaşmadan uygulamaya geçen belediyeler var sevgili YeniGine, toplu katliamlar başladı bile...
YeniGine
26-09-2012, 01:54
Teşekkürler cefrin; izledim vermiş olduğun link i. Yonca eee demiş demiş durmuş fakat doğruyu da söylemiş. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz; severim yaradılanı yaradandan dolayı. Ama yine de diyorum ben neyi sevdimse bu yönetim onu yok etti ve yok etmeye devam ediyor. :(( Çok üzülüyorum, Allah ıma havale ediyorum.
YeniGine
26-09-2012, 02:01
"Mümkün değil, bu kadarını da yapamazlar" dediğimiz pek çok şeyin yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz.
Kanun henüz yasallaşmadan uygulamaya geçen belediyeler var sevgili YeniGine, toplu katliamlar başladı bile...
Sevgili maki01 ben halaaa gerçekten yapamazlar, mümkün değil deyip deyip duruyorum. Çook kötü birşey bu... Tamam gözümün önünde 633 çam ağacımızı yok ettiler; ama yine de ne bileyim bir hayvan köpek, kedi yok inanamıyorum, telafisi yok bunun. Gerçekten ben hergün aksatmadan mamalarını, sularını verirken, onlara kemik mi alsam, tavuk mu alsam diye ince ince düşünürken, ben gece 23.00 - 24.00 sokağa çıktığımda bana eşlik ediyorlar, benimle birlikte yürüyorlar ise, onların katline (daha da açıkçası öldürülmesine) izin veremem.
Teşekkürler cefrin; izledim vermiş olduğun link i. Yonca eee demiş demiş durmuş fakat doğruyu da söylemiş. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz; severim yaradılanı yaradandan dolayı. Ama yine de diyorum ben neyi sevdimse bu yönetim onu yok etti ve yok etmeye devam ediyor. :(( Çok üzülüyorum, Allah ıma havale ediyorum.
Öyle demeyin Yonca Evcimik ve Ömür Gedik başkabandan randevu alıp konuşuyorlar yasanın kötülüklerini anlatıyorlar. Kaç kez çıkıp konuştular. İnşallah çalışmalar boşa gitmez ve ölüm yasası kaldırılır.
Evet Allahtan ki müslüman ülkede yaşıyoruz. O yüzden zaten hayvanlara tecavüz ediliyor, işkence ediliyor, bir mal gibi satılıyor ya da vahşice dövüştürülüyor. Müslüman ülkedeyiz ama herkesin kendine müslüman olduğu bir ülkedeyi. Öyle pis insanlar biliyorum ki dinden imandan haberi olmayan ama kimlikte dini islam yazan iğrenç varlıklar hayvanlara neler neler yapmışlar :(
YeniGine
26-09-2012, 02:13
Tamam cefrin isim yapmış kişiler müdahale ediyorlar ise inşallah olumlu bir sonuca varılır. Ben 633 çam ağacı için mücadele ettim başarılı olamadım. İnşallah bu yasa için başarılı olunur ve yapılması gereken birşeyler var ise de canı yürekten katılırım elbette.
Sevgili maki01 ben halaaa gerçekten yapamazlar, mümkün değil deyip deyip duruyorum. Çook kötü birşey bu... Tamam gözümün önünde 633 çam ağacımızı yok ettiler; ama yine de ne bileyim bir hayvan köpek, kedi yok inanamıyorum, telafisi yok bunun. Gerçekten ben hergün aksatmadan mamalarını, sularını verirken, onlara kemik mi alsam, tavuk mu alsam diye ince ince düşünürken, ben gece 23.00 - 24.00 sokağa çıktığımda bana eşlik ediyorlar, benimle birlikte yürüyorlar ise, onların katline (daha da açıkçası öldürülmesine) izin veremem.
Aynen sokaktaki canların bize hiç zararı yok. Sadece şu var pitbull dogo gibi hayvanların çenesi çok kuvvetli ağzını kapadığı anda tonlarca ağırlık basabiliyor ve çenesini açmak çek zor tuttuğu şeyi bırakmıyor. Ağzını kitliyor bunu bazı şerefsizler bildiği için dövüşlerde kullanıyorlar. Bakın pitbullar asla ki öfkelenmeyen bir ırktır. Hiç bir şekilde zarar göremezsiniz ama dövüş için yetiştirildiğiinde ancak saldırma olasılığı vardır. Bunun içinde köpeği cezalandırmak yerine ona dövüşmeyi öğreten sahibini cezalandırmalıyız.
Pitbullardan öne aynısı bulldoglara yaptılar ve hepsi diri diri gömüldü hepsi gaz odalarına kapatıldı ve topluca katlediğildi. Siz şimdi içinizden yuh bu kadar da olmaz diyeceksiniz ama inanın neler neler yapıldı. Yere tek tek köpekleri serdiler ve üzelerinden dozer geçirdiler Sonra da üstelerine o dözerle toprakla örttüler. Aynılarını bu köpeklere de yapacaklar.
Doğal yaşam merkezleri kesinlikle ölüm merkezi olacak. Çünkü bütün köpekleri aynı yere koyacaklar. Bunlara kim yemek getirecek o kadar masrafı kim karşılayacak eh bunların yanıtı olmadığı için o hayvanlar aç susuz günlerce dolaşacaklar en sonunda büyük köpekler o bizim süs köpeği dediğimiz küçük ırkları parçalayacakla zaten o küçük köpekler onlara yem olsun diye atılacak daha durun bu yasa gelirse neler olaak
Sûz-i Dilârâ
26-09-2012, 06:16
Hali hazırda bu garibanlara insanların yaptıkları yüzünden yarı depresyonda yaşarken şimdi bir de devlet eliyle yapılacakların sızısı düştü içime.
Nasıl bir kara cehaletin içinde yaşıyoruz -yaşamaya çalışıyoruz- biz aklıma sığdıramıyorum. Bu insanlarla aynı türden olduğuma inanmak istemiyorum.
Üniversitedeki hoca bulduğum yavru kediyi veterinere götürüyorum diye benimle dalga geçebiliyor, bir diğeri gece kalkıp yavruya süt ısıtıp içiriyorum diye. Merhamet bu kadar mı uzak düştü bu insanlara yoksa hep mi zalimdi bunlar. Gördüğünüz gibi iş eğitimin sağlayacağı farkındalıktan da çok uzak aslında. Konu insan olabilmek ve kalabilmekle alakalı. Ya da biz eğitimin bile adam edemeyeceği kadar vahşi ve iflah olmaz canlı türleriyiz kaldı ki insan olabilelim. Ne din ne eğitim bizi adam edecek gibi görünmüyor. Çünkü eğitsin diye çocuklarımızı emanet ettiğimiz insanlar bile aslında eğitilmeye muhtaç, merhametten zerre miktar nasipleri yok. Tek dertleri mesai saatlerini öyle ya da böyle doldurup ayın onbeşini beklemek. Bu kısır döngü aşılacak gibi de görünmüyor, yaşadıklarım ve gördüklerim içimde var olan umudu da silip süpürüyor.
Hele hacı-hoca takımı onlar daha ayrı bir dert. Din, Allah, cennet, cehennem laflarını ağızlarından düşürmedikleri için bizim pek bi dindar (?) halkımız onların ağzının içine bakıyor. Onların da tek derdi cemaatin kasasını nasıl daha çok doldururum. Cahil insanımız bunların gazetelerine abone olup dergilerini satın aldı mı sevaba girdim sanıp cennet beklentisine giriyor.
Aklı ve bilimi küçümseyip dışladıkları için -farkında değiller kendileri başkasının aklıyla hareket ediyorlar- ömürleri boyunca kör karanlığın içinde yaşayacaklarını bilemeden ölüp gidiyorlar. Yaşadıkları dünyaya incir çekirdeği kadar faydaları olmadan, suya sabuna dokunmadan. "Kötülüğe karşı elinle, olmuyorsa dilinle, onu da yapamıyorsan hiç değilse kalbinle buğz et (kin, nefret, sevmeme) bu da imanın en düşük derecesidir" hadisini hiç duymadan ya da duymamış gibi yaparak.
En kötüsü de insanın elinden bir şey gelmemesi. Televizyonlarda hayvansever bir grubun gösteri yaptığını görseler başlıyorlar ekran başında dalga geçmeye, kınamaya. O an o ortamdan büyük bir tiksintiyle kalkıp kaçasım geliyor. Kendileri çok matahmış, insanlığa çok faydası dokunur yararlı canlılarmış gibi demiyorlar mı "İnsanlar açlıktan ölüyor bunlar kedi köpeğin derdinde" diye.
O yüzden büyük sel felaketleri, tsunami, kasırga, deprem vs. gibi doğal afetlerde üzülemiyorum bir türlü. Hatta için için sevindiğim bile söylenebilir. Tabiat intikamını alıyor. Sonuna kadar hak ediyoruz. Tek üzüldüğüm masumların da arada kaynaması. Ama bu gemide hep beraber yol alıyoruz ve gemi su almaya başladığında suçlu-masum ayırtetmeden su hepimizi yutacak.
Yanı başımda masumca uzanmış sadece yaşamaya çalışan ağzı var dili yok garibanın bakışlarındaki saflığı görünce içim daha çok yanıyor. İnsan, eliyle ettiğini çekecek ve çekiyor da.
Yasa tasarısı geri çekildi haberleri size de ulaşmış. Dikkatttttt! Değişiklik yapılıp yeniden gönderilecek YANİ UCU AÇIK BİR AÇIKLAMADIR BU! Ayrıca lütfen unutmayın 2 TASARI VAR! Hangisi çekilirse çekilsin bu iş daha bitmedi.
SAKIN REHAVETE KAPILMAYIN! Zamanında pitbull'larla iligli genelgeyi hatırlayın! Geri çekilmiş ardından geçirilmişti. Bu yasa tamamen durmadan, ve gerekli düzenlemeler yapılmadan hiç birşey bitmiş değildir!!
ayrıca geri çekilmesinin bir nedeni de ankara daki eylemi önlemek için yapıldığı sanılıyor
Evet,ben de simdi haber aldim.O yuzden basliga geri dondum.
Tasari geri cekilmemis,hala meclisin gundeminde.Geri cekilen Subat ayindaki tasariymis ki,bizi ilgilendiren geri cekilmesini istedigimiz o degil!
Bu yalnizca 7 EKİM BUYUK ANKARA EYLEMİ oncesi tansiyonu dusurmek icin medyaya verilen bir haber!Yani kandirilmaya calisiyoruz.Degisen bir sey yok,her sey ayni vahim durumunu koruyor!Bu haberlere inanmayin,sokak hayvanlarimizin yasam haklari hala belirsiz!
Ben dindarım. Hep dindar oldum. Daha da dindar olacağım. Cahil miyim şimdi gülünç olmayınız lütfen. Dinimizin yaratılan tüm canlılara merhameti, gerçek dindarlar tarafından bilinen ve uygulanan birşeydir. Derdini biz insnlara anlatamayan bu canlıları zulümden korumak boynumuzun borcu; insanların yaratılış sınavlarından biridir.
Neden burada Dindar insanlara saldırdığınızı anlayamadım sayın Tika, yersiz, gereksiz birşey ve hiç yüce bir davranış değil. Birçok dindar insana hakaret etmiş oldunuz, burada aynı platformu paylaşıyoruz. Lütfen söz söylerken sınırı aşmayalım.
Daha fazla yazıp dengeyi bozmayalım ama gereksiz saldırılarda bulunarak bu yaratılmış canlıları korumaya hiçbir katkıda bulunmuyorsunuz.
İnsanımız illa birilerini kötüleyecek. Yazık diyorum.
Not: Sayın Tika saldırıda bulunarak bana savunma hakkı vermiştir.
Sevgili tika seni severim sayarım ama dinle ne alakası var :p
Sapla samanı karıştırıyorsun :D
Alt komşum aydın bir ögretim görevlisi ama gel gör ki tam bir hayvan düşmanı .
Bazen hoca kılıklı insanlardan şikayet alıyorum bazen aydın gecinen sefillerden .
sözün özü hayvan sevmek dinle alakası yok insanın ruhunda doguştan var olan bir duygu .
Sayin Nariel,
Neden ustunuze alindiniz ki?Ya da neden savunma geregi duydunuz?Ben kimseye hakaret etmedim.Kendi dusuncelerimi paylastim.Herkesin dusuncesine de saygi duymak lazim.Neyse fazla detaylandirmaya gerek yok.
Sayin iris41,
Dusuncelerime saygi duydugunuz icin tesekkur ederim.
Sayın Tika,
Müslümanlara veya dindar insanlara laf ettiniz, ben de onlardan biriyim elbette savunurum. Söylediklerinizde sınır çiziniz. Siz başkasının düşüncesine saygı duymadığınız halde saygı duyulmayı istiyorsunuz ilginç.
Hayvanları hepimiz seviyoruz, ayırım yapmaya olmadık tartışmalara girmeye gerek yok. Kimse kinini nefretini burada dökmesin, burada ortak noktamız hayvan ve bitki sevmek; bunları sevmeyenlere tepki göstermek ama "sevmeyenler arasında ayrım yapmak" değil. Sitemizde bunlara dikkat ediyoruz saygının korunması açısından.
Sayin Nariel,ilk paragrafiniza katilmamakla beraber baska da bir yorum yapmayacagim artik,yanlis anlasilmaya cok musait bir konu oldugunu gordum!Siz de yanlis anladiniz ve olayi kisisel boyuta tasidiniz.Konunun uzamamasi icin iletimi sildim,cunku gordum ki anlasilamiyorum!Yorumlayanlar da yanlis yerlere cekiyor.Siz de oyle ithamlar yazdiniz ki beni dusman gibi gosteriyor yazdiklariniz...Neyse bu,bu konu ile ilgili son cumlelerim!Bu baslikta bunu uzatmaya gerek yok artik.
Hala Sokak Hayvanlarinin basina kabus gibi coken bir yasa tasarisi var.Bu tasari yasalasirsa bu basligin da bir amaci kalmamis olacak... :(
Gecen gün şişli belediyesinin hayvanlar icin koydugu temiz su kabı gördüm 2 ayaklı canavarlar icine bir sürü şey atmış :mad:
Sarı güle teşekkür ederim bu ince düşüncesinden dolayı .
Charlaux
04-10-2012, 20:45
Pazar akşamı güzel bir günden sonra eve geldiğimizde dışarıda beslediğimiz iki sokak köpeği alınmıştı.Komşuların anlattığına göre bu köpekler bir çocuğu ısırmışlar o da almış arabaya onları götürmüş "Çocuğumdan önemli mi " diye.Önemli,çünkü o köpekleri kaç zamandır besliyorum insana değil zarar vermek yanlarına bile yaklasmıyorlar.E ama köyde olduğumu unutuyorum köpeklere tas atıp zili her dakika çalıp insanları rahatsız etmeyi adet edinmiş çocuklar varken böyle olaylar oluyor olacak.Daha 2 hafta önce 2 köpekten bir tanesinin kardeşinin üstünde taksi bile bile üstünden geçmiş ! Kalçası kırıldı veterinerde ameliyat ettirdik.Şimdi evine gelince kardeşlerini göremeyecek olmasına mı yanayım (Hadi baska yere atıyorsun niye birisini Ümraniye'ye birisini de Kadıköy'e bırakıyorsun) o canım Sivaslımın gitmesine mi ! Böyle bırak Müslüman,insan olmaz olsun yemin ediyorum yer fazlalığından başka birşey değiller.Onların ki cahillikte değil cahil olan bilerek yapmaz Anadolu insanına da saygım sonsuzdur çünkü onlar insandır.Ama iki köpeği ayrı yere bırakmak cahilin/safın zihniyeti değil.Haftamı,günümü herşeyimi mahvetmeye yetiyor bu insanlar.
Sayın Charlaux,
Umarım köpekleriniz kendiliğinden geri gelirler.
Zalim insanlarla uğraşmak gerçekten de çok zor. Ben de çocukluğumdan hatırlıyorum.Ankara'da yaşadığımız apartmanda "Arap" isimli bir sokak köpeğimiz vardı.Kimseye bir zararı yoktu.Merdiven boşluğunun oyuğunda kendi halinde yaşardı.Yavrularının olduğu bir gün çocuklardan biri,sanıyorum ki kızdırmış artık ne yaptıysa kızın bacağını ısırmış.Bunun üzerine anne ve yavruları hemen şikayet üzerine götürülmüştü.Artık ne oldu bilmiyorum... ben de çocuktum, beni niye ısırmadı?Kesinlikle çok tatlı bir hayvandı.Suç çocuklarda da olabiliyor.Hayvanın üstüne gidiyorlar,kızdırıyorlar.
Charlaux
06-10-2012, 09:03
Sayın Charlaux,
Umarım köpekleriniz kendiliğinden geri gelirler.
Zalim insanlarla uğraşmak gerçekten de çok zor. Ben de çocukluğumdan hatırlıyorum.Ankara'da yaşadığımız apartmanda "Arap" isimli bir sokak köpeğimiz vardı.Kimseye bir zararı yoktu.Merdiven boşluğunun oyuğunda kendi halinde yaşardı.Yavrularının olduğu bir gün çocuklardan biri,sanıyorum ki kızdırmış artık ne yaptıysa kızın bacağını ısırmış.Bunun üzerine anne ve yavruları hemen şikayet üzerine götürülmüştü.Artık ne oldu bilmiyorum... ben de çocuktum, beni niye ısırmadı?Kesinlikle çok tatlı bir hayvandı.Suç çocuklarda da olabiliyor.Hayvanın üstüne gidiyorlar,kızdırıyorlar.
Ya bir de isin kotusu annemler dun insan gibi konusmuslar ve su an kopeklerimizi tehdit ediyorlar,asariz keseriz diye :o Korumali bir evde oturuyoruz cok sukur ama yaziklar olsun.Dun geldigimde annem yan komsumuzla gitmis konusuyor ama tek dedikleri "Benim cocuklarim bu canlidan daha mi onemli " Evet daha onemli,cunku onlar insanlik,sevgi tasiyor,canli katletmiyor.
Bu gibi konularda şikayet ettiklerinde, 5199 nolu hayvanları koruma kanununun ilgili maddelerini göstererek,kanuna karşı geldiklerini belirtip haklarında gerekirse dava açabileceğiniz konusunda karşı tarafı bilgilendirebilirsiniz.Genelde hep geri adım atılıyor.Hatta internette de bu şekilde dilekçeler mevcut.Haytap'ın sitesinde de olabilir.Deneyebilirsiniz.Geri adım atmayın.Böyleleri konuşmaktan da anlamaz ne yazık ki!
Geçenlerde internette ,bir hayvanseverin kendisine ve beslediği köpeklere cephe alan mahalle halkına karşı yaptığı bir girişimi okumuştum.Bu kişi mahallesindeki balkonlarını kapattıranların balkonlarını fotoğraflıyor ve iligili makama şikayet ediyor.Tüm sakinlere 500 ila 2000 lira arasında değişen miktarlarda olmak üzere ceza kesiliyor.
Taksim'deki gösterideydim, umarım Ankara'da öyle kalabalık ve gürültülü olmuştur. Sevgili Selis'in fotoğrafını Cihangir sokaklarında duvarlarda afiş olarak gördüm :)
Eyleme ben de katılmıştım.
Bugün Ankara'da yapılan eyleme de annem katıldı.Çektiği fotoğrafları birazdan Facebook'taki HAYVANLARA YAŞAM HAKKI adlı sayfama ekleyeceğim.
Charlaux
19-10-2012, 20:49
Insanlik nereye gidiyor bilmiyorum ama dogru yolda degil orasi kesin. O kopeklerden bir tanesi perisan halde gelmeyi basarmis evine 1 saat icinde belediye aranmis ve kopek siringalanarak goturulmus ... Bundan sonra ne yorum yazilir bilemiyorum ki !
Charlaux
01-11-2012, 19:24
Hayvan Gazetesinden canyakan bir haberi paylasmak istedim sizlerle,
Anneydi, Bebekleri Vard ama Uyuz Olduu in Vuruldu! - Hayvansever Gazetesi (http://www.hayvansevergazetesi.com/haber_detay.asp?haberID=6059)
Istanbullu olup ta kopru yolunu kullanan arkadaslardan ricam lutfen dikkat edelim otobanda olan canlilara,her gun her sabah goruyorum onlarca ezilmis kedi/kopek.1 tanesi vardi ki cok uzdu beni,emniyet seridindeydi kopek ilerisinde de arabasiz yolun basladigi o alan;biraz daha hizli olsaydi bariz bir sekilde gecebilirdi oradan ama olamamis iste :(
https://www.facebook.com/#!/photo.php?fbid=4366441633027&set=a.1879709466277.2103943.1047498320&type=1&theater
Arkadaşlar bizim burda yavru köpekler var,okadar tatlılar kimsezizler.Tam eğitilcek zamanları çokta akılılar,6,taneler malesef açlar keşke birileri baksa ama bizim burda hayvan sevgisi yok. Bakanlarada kızıyorlar kendime ağit evim olsa hepsine bakardım,ama bizim sitede yasak .İnşallah onlarında sıcacık yuvaları olur.
Çok fazla insan var;ama iyi insan çok az var.
Bu hayvanlara şefkat göstermek,onların karnını doyurmak kısacası onları da düşünebilmek için merhamet,vicdan duygusuna sahip olmak gerekiyor;ama birçok insan bu duygulara sahip değil.Buradan hepsini kınıyorum,zaten böyle insanları asla hayatıma sokmam,insan gibi insan olabilmenin yolu methametten geçer;ama öyle uzaktan merhamet etmek değil dediğim.Elini taşın altına sokmuyorsan sen de zarar verenler kadar suçlusun demektir benim gözümde.
Not:Hayvanlar söz konusu olduğunda,insanlara karşı çok acımasız olabiliyorum;çünkü gereken bu.Başka bir şeyden anlamayan zihniyete sahipler.
Sevgili arkadaşım daha biraz önce eşim yemek verdi.Biz eski evimizde okadar hakaretlere karşı sokağa terkidilmiş bir kediye baktık onun yanında diğer hayvanlarda beslendi,biz hayvanları ağilecek seviyoruz evimizde balıklar papağan kaplumba var.İnsalar hayvanat bahçesi diyorlar.Benim buraya yazmam belkı bırılerı sayip çıkarlar diye sıcak bir yuvaları olur diye.
Geçen sene bizim siteden çıkarken yavru bir kedi aç suzuz günden yaralı miyavlayıyordu,içim çız eti.Gezmeye gidecektik fakat onu öylece bırakamadım .Eşime onu hayvanat barına götürsek bakarlarmı acaba dedim inşallah dedi .Arabaya aldık evimiz mudanya hayvan barına Bursada arada bir saat ,kedi yolda durmuyor,ben kediyi zor tutuyorum sok olduğu için klimayı açtık ısınsındiye neyse kedi miyav ,miyav herhalde aç dedik .Eşim marketen süt aldı daha kutuyu açamadan sütü içmeye çalışıyor içimiz cız eti .Okadar aç üşümüş neyse sütü içti ve ısındı uyup kaldı bir de horlaması varkı,eee nihayet barınağa vardık ,güvenlik kapalı dedi.Ona durumu anlatık fakat kabül etmedi.Neyse geri döndük yolda arkadaşı aradık ne yapabiliriz diye arkadaş Mdanya belediysine veririz dedi.Sabah olsun dedi .Eve geldik ona bir ev yaptık sütünü koyduk üstünü örtük ,ama biz camdan hep bakıyoruz alıyormu diye sesi yok uyudu rahatladı fakat sabah bir baktık eviyle yok,kimse bilmiyor haftalarca aklımızdan çıkmadı İnşallah biri bakmak için almıştır.
Yolda giderken yavru bir köpek yavrusu arabanın yanına geldi.Hava soğuk hasta,aç ,üşüyor gözlerimizin içine bakarak yalvarıyor,kızım baba onu alalım bakalım dedi.Bakçak yerimiz yok,onu aldık hayvan barınana götürmek için,akşam olduğu için eve getirdik.Kızım onu yıkadı kuruladı tüyleri dökülmüş.Onu doyurdu mutfakta ,kaliferin altına yatırdık ,karnı doydu uyuduk.Sabah erken uyandı tuvaleti gelmiş tabi çişinide yapmış halıma diğer tüveletinide banyoya yaptırdık,yani benim mutfağımdaki halı felaket.Neyse o misafir sonra temizledik .Onu hayvan barınana götürdük aldılar tedavi edermisiniz dedik abla biz saden veteneriz dedi ve çok sevindik sayın tika evde haftalarca baktığımız hayvanları söylesem siz bile şaşarsınız.Eve girmeyen hayvan yok komşumun oğlu bile tafşan getirmişti ama malesef kedi ve köpeye karşı alerjim var onların içerde kokusuna karşı midem kaldırmıyor.Yoksa evde kedi köpekte bakacaklar bütün hayvanları çok seviyoruz.
Geçen sene bizim siteden çıkarken yavru bir kedi aç suzuz günden yaralı miyavlayıyordu,içim çız eti.Gezmeye gidecektik fakat onu öylece bırakamadım .Eşime onu hayvanat barına götürsek bakarlarmı acaba dedim inşallah dedi .Arabaya aldık evimiz mudanya hayvan barına Bursada arada bir saat ,kedi yolda durmuyor,ben kediyi zor tutuyorum sok olduğu için klimayı açtık ısınsındiye neyse kedi miyav ,miyav herhalde aç dedik .Eşim marketen süt aldı daha kutuyu açamadan sütü içmeye çalışıyor içimiz cız eti .Okadar aç üşümüş neyse sütü içti ve ısındı uyup kaldı bir de horlaması varkı,eee nihayet barınağa vardık ,güvenlik kapalı dedi.Ona durumu anlatık fakat kabül etmedi.Neyse geri döndük yolda arkadaşı aradık ne yapabiliriz diye arkadaş Mdanya belediysine veririz dedi.Sabah olsun dedi .Eve geldik ona bir ev yaptık sütünü koyduk üstünü örtük ,ama biz camdan hep bakıyoruz alıyormu diye sesi yok uyudu rahatladı fakat sabah bir baktık eviyle yok,kimse bilmiyor haftalarca aklımızdan çıkmadı İnşallah biri bakmak için almıştır.
Umarım,zalim bir insana denk gelmemiştir.Kutusuyla birlikte gözünü kırpmadan çöpe atacak kişi sayısı o kadar çok ki...
Hayvanları sevmek ve korumak ileri derecede medeniyet ve kültürü hazmetmiş olmayı gerektirir.
Hayvan bulduğunuzda lütfen barınağı seçenek olarak düşünmeyin.Onların birçoğunun hapishaneden farkları yok,sokakta bakın daha iyi...En son çare olarak düşünülmeli...Çoğu barınakta hayvanlarla ilgilenmiyorlar.Açlıktan,susuzluktan,hastalıktan barınakta ölen hayvan sayısı çok fazla.
Sayıları az da olsa iyi sayılabilecek barınaklarda var;ama şu bir gerçek ki barınaklarda çalışan çoğu görevli hayvanlara çok kötü davranıyor.
İlan açılacak hayvan olduğunda benim sayfamı kullanabilirsiniz.
HAYVANLARA YAŞAM HAKKI (http://www.facebook.com/pages/HAYVANLARA-YA%C5%9EAM-HAKKI/232576013845?ref=hl)
Sayın tika haklısınız fakat bizim barınak çok büyük ve görenler iyi diyorlar inşalah öyledir.Hem devletin açtığı bir yer ayrıca ikiside hastaydı,gönlümüz dışarıda kalmasına izin vermedi .Bu konuda biraz acemiyiz ne yapacağını insan o anda karar veremiyor.Saygılar
Sûz-i Dilârâ
14-12-2012, 09:52
Okula gidiyordum, kampüse yeni girmiştim ki kaldırımda gözüme çarpıverdi o kadar uzaktan bile durumunun ağırlığı o kadar göze çarpıyordu ki! Hemen durdum, bagajda başka bir yavru için yanıma aldığım yemekler vardı çıkarıp önüne koydum karnını doyurdum ve zavallıcığı bagaja attığım gibi geriye döndüm.
Çarşıda veterinerlik hocalarının açtığı bir klinik var, oraya götürdüm, ileri derecede uyuz olduğunu söylediler, fotoğrafta görünmüyor ama vücudunun çoğu yeri kaşımaktan kanamış, derisi ağaç kabuğu gibi sertleşmiş ve tüneller oluşmuştu. İçi dışı da parazit dolu, titriyor, gözlerinin feri gitmiş artık bulanık bakıyordu. Çok ümitlenme, dediler, olsun, biz yine üzerimize düşeni yapalım, ölürse kurtuldu derim, yaşarsa sağlığına kavuşmuş olur dedim. Parazit aşısı yaptılar, enseye damlalar, vitamin iğneleri ve tendürdiyotla yaralarını temizlediler.
En az üç-dört gün bu tedaviye devam edilmesi lâzım yoksa bir işe yaramaz diyerek beni uyardılar. Tekrar kampüse götürdüm bulduğum yeri güvenli bulmadığım için kampüs içinde yer aramaya başladım, en son depremden sonra sağlamlaştırması yapılan cami inşaatında karar kıldım, caminin etrafı minik, kapısı açık kulübeler, tahta yığınlarıyla dolu. Bekçiyle konuştum, hayvancağızın durumunu anlattım, burada üç-dört kalabilir mi iyileşince alırım dedim. Hayvanın durumunu da görünce kabul etti, tahtaların altında ona güvenli bir yatak hazırladık -evdeki eski havlu, battaniye gibi şeyleri bu gibi durumlar için bagajda taşırım, iyi ki taşırmışım;) -. Yuvanın üzerine de eski bir kapıyla çatı yaptık, karnını doyurup eve döndüm. Hayvancağızı iyileştirebilmek için üç gün boyunca günlük 100 km yol yaptım, karnım burnumda, eve geldiğimde canım çıkmış oluyordu, eşimin gün içinde olanlardan haberi olmadığı için ağrı sızılarımı hamileliğime verdi. Eskiden olsa ben anlatırdım o kızardı:D Ama bu durumda anlatmaya hiç niyetim yok.
Neyse hayvancığın şimdiki durumu gayet iyi, yaraları iyileşti, tüyleri geri geldi, gözleri parladı, hızla büyüyor (maşallah) adı da Umut. Kampüs içindeki konteyner kentlerden birinin etrafında yaşıyor, caminin ordan evine geri dönmüş, ben de haftada iki-üç gün onun için bir ziyafet hazırlayıp götürüyorum, bayıla bayıla yiyor, beni göndermek istemiyor, etrafımda zıplıyor, önümü kesiyor, pantolonumu ısırıyor;) geri kalan günlerde de sanırım konteynerda kalanlar önüne ufak tefek yiyecek artıkları bırakıyorlar.
Dün kuduz aşısını ve yine bir parazit ve vitamin iğnesini yaptık. Karnını doyurdum ve evime döndüm.
Bunları niye anlattım, her şeyden önce bir şeyler yapmak isteyip de insanların kınamasından, hakaretlerinden, tehditlerinden korkup çekinenlere örnek oluşturur belki cesaret verir onları da bir şeyler yapmaya teşvik eder diye. Veya benim gücüm, vaktim yok, işlerim çok uğraşamam, hastalık bulaşır gibi bahanelerin arkasına sığınarak kimse sorumluluklarından kaçmasın diye.
Fotoğraflar yavruyu bulduğum zamana ait, iyileşmiş hâlini de çekip eklerim.
Ana gibi
14-12-2012, 15:51
Böyle düşünen tek kişi olmadığım için mutlu oldum.Yüreğine sağlık.
Nuri Murvet
14-12-2012, 18:25
Merhaba sayın Sûz-i Dilârâ
Sizi taktir etmek istiyorum.
Bu yapmış olduğunuz ulvi davranışınız ve emeğiniz, Allah katında size ve ailenize sıhhat, afiyet ve huzur getirmesini temenni ediyorum...
Yaşamda her isteğiniz gönlünüzce olsun...
Saygı ve selamlarımla....
kelebek çalısı
15-12-2012, 00:31
Sn. Sûz-i Dilârâ,
Daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inancımı kaybettiğim anlarda bir yerlerde bir şeylerin iyi gittiğine dair gelen haberler ile umutlanıyorum.
Tüm insanların sizin gibi gören gözleri, şifa olan elleri ama en önemlisi merhamet ve sevgi ile çarpan bir yüreği olmasını çok isterdim.
Örnek davranışınız ile mutlandım.
Saygı ve sevgilerimle.
YeniGine
15-12-2012, 00:37
Sevgili Sûz-i Dilârâ tebrikler, ellerine yüreğine sağlık. Teşekkürler, sağol. İnan çok sevindim. İnşallah evet iyileşmiş durumdaki fotoğraflarını da görürüz. Sağool.
Ben fakir
15-12-2012, 00:55
Sevgili Suz-i dilara,
Bu dünyada da Öteki dünyada da en aziz köşeler sizin olsun.
ilksenozturk
15-12-2012, 13:06
Sevgili Suz-i dilara,
Bu dünyada da Öteki dünyada da en aziz köşeler sizin olsun.
amin
Cumhur Tonba
15-12-2012, 13:31
Bnlar eski fotoğraflar fakat yeni dostlar yine bahçem de. 3-4 kedi, 4-5 köpek. Sayılarını net yazamıyorum. Zira bunlar sokak hayvanı olduğunad sayılar değişebiliyor, kendileri değişebiliyor. Anlayacağınız doğa kanunu geçerli. Fakat genellikle dost olarak yaşamayı beceriyorlar.
354882
354883
Charlaux
15-12-2012, 14:03
Merhaba arkadaslar,
Hep harabe olmayalim biraz da sevinelim diye guzel haberi vereyim dedim.2 tane kopek kaybolmustu hatirlarsiniz,digeri de kanser olmustu .Kanser olan arkadas sokakta buyudugunden bahceye pek alisamamisti ama artik kapinin onunde bekliyor iceriye girmek istiyor,artik o da ailemizin bir parcasi evini sahiplendi.
YeniGine
29-01-2013, 00:22
Pazar günü Belgrad Ormanlarında idim. Gördüğüm bu güzeli önce bir destek ile yanına giderek kendisine sokulmayı tercih ettim.
365444
YeniGine
29-01-2013, 00:25
Daha sonra bakıştık başbaşa kalabileceğimizi anladım.
365445
YeniGine
29-01-2013, 00:29
Destek veren arkadaşa teşekkür edip, tamam gidebilirsiniz dedim. Kaldık bir müddet başbaşa.
İnanmazsınız tamam artık gideyim dedim önüme geçti başını uzatıyor sev beni diyor. Sonra tekrar içeri girdim kendisine yiyebileceği birkaç şeyi seçip götürdüm yedi ve sonra kendiliğinden gitti. Çok güzeldi.
365446
YeniGine
29-01-2013, 02:58
Beğeniler için teşekkür ediyorum. Benim saz ekibim genelde diz kapaklarıma kadar geliyor, dikkatinizi çekmiştir mutlaka, bu sevimli nerede ise belimde. İstese bir hamlede beni parçalayabilir, fakat o kadar da sessiz ve sakin bir sevimli. Kangal. İnşallah tekrar görürüm kendisini.
Cymbelina
29-01-2013, 03:39
Bir sokak köpeğine göre oldukça büyük evet, Kangal ile ilgili bir belgesel izledim geçenlerde, o yüzden eklediğiniz resmi hemen incelemeye aldım - belgesele göre 2 ayrı türü varmış. Hayret nasıl başıboş bırakmışlar onu, genelde özel bir tür diye ayrı değerli halbuki. Doyurmak, sevmek ne güzel ve sevap:)
YeniGine
29-01-2013, 03:45
Başı boş bırakılmazmıymış sevgili Cymbelina. Aslında bir tasması ya da tasmaya benzer birşey vardı boğazında. Çok sakin bir hayvandı. Ve inanol resmen sev beni dedi ısrarla. Tabi önce korkmadım değil, ama öyle yanım sıra yürüyüp de önüme geçip kafasını uzatınca sevmeden de edemedim.
Cymbelina
29-01-2013, 03:58
Tamam, ben yanlış anlamışım:))) Ben sahipsiz sandım, o yüzden başıboş dedim. Yoksa Kangal dost canlısıymış, başıboş gezse de saldırgan olacağını sanmıyorum. Ben uzman değilim elbette ama bildiğim Pitbull gibi saldırgan ve yasaklı türlerden değil. Kangal çok değerli ve olumlu özelliklerinden dolayı talep gören bir ırk, o yüzden pahalıya satılıyor diye biliyorum.
YeniGine
29-01-2013, 04:02
Sevgili Cymbelina ben de yanına yaklaşırken, sahipli mi, sahipsiz mi bilmiyordum. Ve hâlâ da bilmiyorum. Ve ayrıca dost canlısı, başıboş gezse de saldırgan değilmiş onu da bilmiyordum. Sadece büyük olduğunu ve öyle sakin görüşünü karşısında hoşuma gidip yaklaşmak istedim. Aslında uzaklaşayım derken de beni takip etmesinden korkmadım da değil. Ama sonuçta iyi ayrıldık. Ben onu sevdim, o bana kendini sevdirdi az biraz da olsa karnı doydu. Vee gittii. :(
Daha sonra bakıştık başbaşa kalabileceğimizi anladım.
365445
Ne güzel bir görüntü.. ;)
Fotoğraf boyutu bir parça daha büyük olsaymış, gözlerinizden taşan merhamet ve sevgiyi görebilecekmişiz.. :))
YeniGine
30-01-2013, 02:08
Teşekkürler sevgili Sudenur; onu tekrar görebilmeyi çok istiyorum. Bakalım kısmet inşallah!..
Evet maalesef fotoğraf boyutları (pek de anlamam zira) arkadaşın makinesinden çekildi. Ben de bilemediğim için olsun yine de bu güzeli sevenler ile paylaşayım istedim.
kelebek çalısı
01-02-2013, 16:04
Sokak köpeği sözünü Sn. agozce' in Köpek Arıyorum... (http://www.agaclar.net/forum/kopekler/29031.htm#post1095097)başlığında eklediği bir yazıda geçtiği gibi, orada altı çizilen ve belirtilen anlamlarda yani değersiz kılma amaçlı olarak kullanmadığımdan, sokakta yaşayan ve sahipsiz olan bu canlılardan başka nasıl söz edebilirim ki diye düşünüyorum. Bahsi geçen başlık yerine bu başlıkta düşüncemi dile getirmeyi daha uygun buldum.
Sokakları kendilerine mecburen yaşam alanı edinen bu canlıların sıfatı da elbette ki sokak kedisi veya köpeği olacaktır, bundan daha doğal ne olabilir?
Bazı insanlara köpeklerinden bahsederken köpek, köpeğiniz diyerek konuştuğunuzda, köpek demeyelim onun adı ...., ya da o benim oğlum, kızım gibi size bir nevi tepki gösterebiliyorlar. Buna da şaşırıp kalıyorum, benim hayvanlara karşı kalbimden, düşüncemden geçenlerin, onlara yaklaşımımın, hayatımdaki yerinin ne olduğunu bilmeden bu niyet okuyuculuğu tarzındaki davranışlara da hiç tahammülüm olmuyor maalesef.
Bunlara takılmak, üzerinde ısrarla durmak bana göre onlara gösterceğimiz yardım, ilgi ve alakadan daha önce gelmiyor.
Köpeğe köpek, kediye kedi, sokak köpeğine hayatını sokakta geçirmek zorunda kaldığı için sokak köpeği diyorum. Cins olsa ne olur ki, eğer ki önünde onu da bekleyen, sokakta geçirmesi gereken bir ömrü var ise.
Sokak köpeği tanımı benim için bir yok sayarak görmezden gelme, ya da belirli bir canlı türünü belirleme için kullanılan bir tabir olamaz o halde.
Sadece kendi kaderine terk edilmişliğinin tanımı olabilir.
O halde cins köpek peşinde koşanlara, ille de cins olmalı mantalitesine sahip kimselere sesleniyorum, sokakta soğuk, sıcak her türlü iklim koşulunda, insan faktörüne rağmen yaşamaya çalışan, avlanma gibi bir yeteneği ve olasılığı da olmayan köpekler yanı başınızda yaşarken eğer uluyorsa, havlıyorsa bu hayvan acaba aç mı, tok mu? Yaralı mı, hasta mı? Bir şey mi anlatmaya çalışıyor demeden yüksek volümden seslendirdiğiniz bir 'hoşt' sözüyle akabinde söylediğiniz sözler hatta arka arkaya fırlattığınız taş ve sopa yetmediği gibi bu zulmü uyguladıktan sonra parkta ya da rastladığınız başka bir yerde hiç farketmez, bir sahiplenenin tasmasını tuttuğu size göre ayrıcalıklı olan, belki de asil olarak nitelendirdiğiniz şık ve fiyakalı görünen bir başka köpeğin başını nasıl okşayabiliyor, sevebiliyorsunuz? Yetmiyormuş gibi çocuklarınıza da bu davranışı aşılıyor, öğretiyorsunuz. Sokak köpeğine taş atarak kovalarken sizin aslında istediğiniz, bir canlıyı olduğu gibi sevebilmek değil, kendinize oyuncak edebileceğiniz, egonuzu üzerinde deneyebileceğiniz bir canlıyı yönetmek, güç gösterinizi başkalarına ispat etmek, dışarıya vermek istediğiniz bir mesaj, etiketten başka bir şey değil.
Köpek köpektir, kedi de kedi. Sevecekseniz hepsini sevin. Sokağını, cinsini, asaletini boşverin de asıl siz ne kadar asilsiniz, elinizi onlara karşılıksız uzatabiliyor musunuz bana ondan söz edin...
Sayın kelebek çalısı sizi yürekten alkışlıyorum.
kelebek çalısı
01-02-2013, 16:37
Teşekkür ediyorum Sn. adacık, Sn. agozce' nin eklediği yazıda da aslında anlatılmak istenen bu tip bir ayrımcılığı yapanların düştüğü yanlış. Sokakta yaşayan köpeklerin belki de yok edilmesi gereken bir tür olması gerektiğine inanların da bizimle birlikte aynı toplumda yaşadığını bildiğimden bunları yazdım.
Cins olarak adlandırdıkları köpekleri ile yaşayan ama sokakta yaşayan köpeklerden nefret eden bir sürü insan tanıyorum. Ayrım yapmadan tümünü seven, kendi evindeki köpekten esirgemediği sevgi ve ilgiyi sokakta yaşayan hayvandan esirgemeyenleri de tanıyorum elbette.
Sonra düşünüyorum kendi kendime, bu hayvanlarda cins kavramına çok önem veren bu insanlara dair ve onlara sormak istiyorum, pardon? Sizin cinsiniz nedir acaba? :o
dünyanın parasını verip evdeki köpeğini ileri eğitmlere gönderen ( nerede ise amuda kalk gibi eğitimleri kast ediyorum), bilmem nereden ithal mamalarla besleyip sokağını paylaş-madığı-tığı köpeği pis gereksiz diye nitelendiren kişiler maalesef var.
kelebek çalısı
01-02-2013, 17:00
Kesinlikle katılıyorum. Bu durumda sokak köpeklerinin bu insanların eline mahkum olarak yaşayan köpeklere kıyasla daha özel bir ruha, karakter ve özgürlüğe sahip olduğuna dahi inanıyorum.
Benim geçmişte ve de bugün yaşadığım sokakta bakımını yapmaya çalıştığım sokak köpekleri bir çok sahipli köpekten çok daha mutlu yaşamaktalar. Ya da şöyle söyleyeyim sevginin ne olduğunu gayet iyi biliyor ve anlıyorlar. Kesinlikle daha zekiler, ve kabiliyetliler. Çünkü doğal olarak insanla olan ilişkileri insanın ona lutfettiği kadar değil, onların insana ne kadar yaklaşmak istediklerine karar verdikleri kadar. Kendilerine ait bir dünyaları var ve yaklaşımınız ne ise size öyle yaklaşıyorlar.
Kendilerine bağırarak kötü muamele yapanı unutmuyorlar, onlara karşı gergin olurken tam aksine tatlı bir sesle onlarla konuşan, bakım yaparak, yedirmesi, içirmesi, yakından sevmesi de önemli değil, sevgisini hissettikleri kişilere karşı ise nötr davranıyorlar.
Havlayan hayvana tatlı konuşarak onu sakinleştirmek yerine bir nevi karşı havlama yaparak yani bağırıp, çağırarak tepki koyanlar bu hayvanlar saldırgan diyebiliyor. Oysa, neden bazılarımıza havlamıyor, sadece size havlıyor hiç düşünebiliyor musunuz demek istesem de bu tip insanların algılarını açmak için uzun uzun çalışmak gerekiyor bence.
Köpek kavgası yüzünden işlenen cinayetleri televizyonda izledikçe bir gün bu cehalette birinin ya köpeğe ya da hayvan severe karşı göstermekten çekinmeyeceği bu şiddete maruz kalmak ya da şahit olmaktan korkuyorum.
Sokak hayvanlarının yaşadıklarını düşündükçe insanlığımdan utanır hale geliyorum.
Muhsin Hanif
02-02-2013, 02:02
Kesinlikle katılıyorum. Bu durumda sokak köpeklerinin bu insanların eline mahkum olarak yaşayan köpeklere kıyasla daha özel bir ruha, karakter ve özgürlüğe sahip olduğuna dahi inanıyorum.
Benim geçmişte ve de bugün yaşadığım sokakta bakımını yapmaya çalıştığım sokak köpekleri bir çok sahipli köpekten çok daha mutlu yaşamaktalar. Ya da şöyle söyleyeyim sevginin ne olduğunu gayet iyi biliyor ve anlıyorlar. Kesinlikle daha zekiler, ve kabiliyetliler. Çünkü doğal olarak insanla olan ilişkileri insanın ona lutfettiği kadar değil, onların insana ne kadar yaklaşmak istediklerine karar verdikleri kadar. Kendilerine ait bir dünyaları var ve yaklaşımınız ne ise size öyle yaklaşıyorlar.
Kendilerine bağırarak kötü muamele yapanı unutmuyorlar, onlara karşı gergin olurken tam aksine tatlı bir sesle onlarla konuşan, bakım yaparak, yedirmesi, içirmesi, yakından sevmesi de önemli değil, sevgisini hissettikleri kişilere karşı ise nötr davranıyorlar.
Havlayan hayvana tatlı konuşarak onu sakinleştirmek yerine bir nevi karşı havlama yaparak yani bağırıp, çağırarak tepki koyanlar bu hayvanlar saldırgan diyebiliyor. Oysa, neden bazılarımıza havlamıyor, sadece size havlıyor hiç düşünebiliyor musunuz demek istesem de bu tip insanların algılarını açmak için uzun uzun çalışmak gerekiyor bence.
Köpek kavgası yüzünden işlenen cinayetleri televizyonda izledikçe bir gün bu cehalette birinin ya köpeğe ya da hayvan severe karşı göstermekten çekinmeyeceği bu şiddete maruz kalmak ya da şahit olmaktan korkuyorum.
Sokak hayvanlarının yaşadıklarını düşündükçe insanlığımdan utanır hale geliyorum.
Tam ben de sokak köpeklerinin (ya da serbest yaşayan köpekler) ;) , daha sevimli olduğunu, yüzlerinde çok daha anlamlı ifadeler olduğunu yazacaktım, yazınızda çok güzel ifade etmişsiniz.
Sizin de anlattığınız gibi yaşam mücadelesi onları daha akıllı, kabiliyetli olmalarını gerektiriyor.
Aynı zamanda çektikleri çileler de onları ağırbaşlı, bilinçli yapıyor sanırım.
Onların yüzündeki sıcak, samimi ifadeyi evde, bahçede özel bakımlı köpeklerde çok fazla göremiyorum.
Yıllar önce çalıştığım yerin müdürünün çiftliğine gitmiştim. Biraz hobi biraz ticari amaçlı köpek yetiştiriyordu.
Çiftliğin korumasını üstlenen kangalın yanındaki köpek hemen dikkatimi çekti.
O da kangalla beraber koruma işini üstlenmiş; arazi geniş, gündüz beraber gezen ikili geceye ayrılıp, olağanüstü bir durumda birbirlerine haber veriyorlarmış.
İnanılmaz sevimli bir hali vardı. Tanışmak için hemen yanına gittiğimde gördüğüm gözleri hala unutamam. :) Bir insanın gözlerine bu kadar benzeyen, bu kadar anlamlı gözler hala daha hiç bir köpekte görmedim.
İsmini dost koymuşlar, bir gün öyle çıkagelmiş, kendini kabul ettirip çiftlikte işe başlamış. Kahya, dere köpeği bunlar diyordu.
YeniGine
02-02-2013, 02:36
Ben artık onlara köpek bile diyemiyorum. Saz ekibim. Saz ekibimi tanıyana kadar kızdığım, sinirlendiğim dönemlerde genellikle kızdığım, sinirlendiğim kişilere alışıla gelmiş köpekler deyiverirdim. Ama sonra sonra gördükçe, yaşadıkça ve özellikle saz ekibimi tanıdıktan sonra kendi kendime dedim 'Bunlara hakaret.' Ondan sonra başladım kızıp, sinirlendiğim kişilere 'Şerefsizler' demeye. Ve çok da yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum.
Çevremde 3-5 kişide evlerinde, bahçelerinde besledikleri köpekleri var. Takıyorlar tasmalarını boyunlarına haydi ihtiyaç giderme, haydi gezme, turlama.
Ama benim saz ekibim ben dışarı çıkıp da bir yere gidecek isem hepsi tin tin yanım sıra yürüyorlar. Ben nerede onlar orada. Gece, gündüz farketmiyor. Yeter ki dışarı çıkayım bir öksüreyim hemen yanımdalar. Çok da büyük bir keyf alıyorum bu durumdan.
Evlerde baktıkları, tasma ile dolaştırdıkları köpekleri bakıyorum yeri geliyor tasmayı ve doğal olarak tasmanın ucundaki köpeklerini zaptetmekte zorlanıyorlar. Ama benim canlar süperler onlara güveniyorum hep yanım sıra yürüyorlar, ben duruyor isem hemen yanımda duruyor ve oldukları yere yatıyorlar beni bekliyorlar. Ne bir eğitim, ne bir öğreti. İçgüdüleri kuvvetli. Beni tanıyorlar, beni seviyorlar. Ben de onları çok seviyorum.
Geçenlerde bir tanesinin ayağına birşey olmuş hemen komşunun çocuklarından birisi kapımı çaldı 'Sema teyze Kestanenin ayağı kanıyor, koş' dedi. Yanına gittiğimde ayağını bir tek bana gösterdi. Az biraz iki parmak arası yırtılmış. Hemen tentürdiyot, oksijen artık ne buldum ise sürüverdim. Ve yine gurur duydum Kestane ile benden başkasına mümkün değil ayağını göstermezdi. O kadar akıllılar, o kadar sevimliler, o kadar güzeller k... Çok seviyorum onları, tabi onlar da beni. E bu da bana yetiyor.
Merhaba, hepinize çok ama çok teşekkür ederim hem düşünceleriniz hem de hayvanlara yaptığınız iyilikler için. Geçen sene kapımıza bir köpek geldi, yavru bir köpek, o kadar kötü bir durumdaydıki ileri derecede uyuz olmuştu. Kim görse yaşamaz bu dedi. Annemle gidip uyuz ilacı aldık, her tarafını bir güzel ilaçla ovaladım. Hayvan 1 günde toparlanmaya başladı. Kartondan ve eski giysilerden bir yuva yaptık ona. Bir kaç hafta sonra iyileşti ve kendi kendine gitti bahçeden. Ona bakıyoruz diye bazı akrabalarımız bile tuhaf gözlerle baktı bize. Halbuki muhtaç olana bakmak hissedilen en güzel duyguları yaşatıyor insana.
Yine 4-5 sene evvel mahallede çocukların işkence ettiği bir yavruyu annem alıp bahçeye getirmişti, adını da Rıfkı koymuştu. Varolan hayvan nüfusumuz çok kalabalık olduğu için bir süre sonra sahiplendirmek istedik, annem bir kaç kişiye haber verdi köpek isteyen bakabilecek kişiler gelsin diye. Resmen bir işe alım süreci gibi işveren edasıyla ince eledi sık dokudu. Gelenlerden gözünün tuttuğu bir beye "aileni de getir, onlarla da konuşacağım, sonradan sokağa atılmasını istemiyorum" dedi. Ailenin tüm üyelerinin çok istekli ve iyi insanlar olduğunu görünce de verdi Rıfkıyı.
Bunun gibi daha bir sürü hikayemiz var...
Tokat'daki evimizin bahçesi tüm hayvanlara açıktır. Şimdiye kadar 100den fazla kediye bir çok da köpeğe elimizden gelen yardımı yaptık hala da yapmaya devam ediyoruz. Severek ve içimizden gelerek...
Uyuzunu tedavi ettiğimiz köpeğin ilk geldiği zamanki hali;
kelebek çalısı
09-02-2013, 23:47
Sokağımızda baktığımız canların gözleri onlar daha bebekken kapının altından bahçeyi tarardı.
368607
Kapının altından bakarak mama saatlerini beklerlerdi.
Bunlar geçen sene mart ayından kareler.
368606
kelebek çalısı
10-02-2013, 00:15
Bebekken daha savunmasız ve korunmaya muhtaç gibi dursalar da artık onlar için daha fazla endişeleniyorum. Çünkü bebek olarak onları sevimli bulan insanlar, büyüdüklerinde onları sevimsiz birer varlık olarak görüyorlar.
Hayvanlarla ilgili yasa tasarısı burada meclisten yaklaşık bir ay önce geçti ve oldukça sevimsiz olan bence bu yasa. Cumhurbaşkanı onayladı mı haberim yok ama sessizce onaylanarak yürürlüğe konulmuş da olabilir.
Belediyelere yetki veren bu yasa tasarısı ile sokaklardaki sahipsiz hayvanlar toplanarak belirli bir süre içinde barınakta sahiplendirilemez ise basında geçtiği kadarıyla kullanılan kelime tam olarak şu ''ötenazi'' yapılarak uyutulacak.
Bu nasıl bir tabirse anlamak mümkün değil. Ötenazi kavramı zaten insanlar için geçerli bir kavram ve insanın kendi rızası ile gerçekleştirilebilecek, bildiğim kadarıyla İsviçre' de geçerli olan bir uygulama.
Hayvanın yaşam hakkını elinden almanın adı katletmektir. Ötenazi değil.
Ben kendi sokağımdaki bu canlara, kedi ve köpeklere kendi imkanlarım dahilinde sonuna kadar sahip çıkacağım.
İkinci fotoğraftaki Topik, arka ayağı altı aylık kadarken yerinden çıkmıştı ve sallanıyordu, daha önce anlatmıştım. Şimdi çok iyi ve rüzgar gibi koşabiliyor.
Kontes dört yaşını doldurdu. Kısırlaştırılmış ve oldukça uysal. Ona insana yaklaştığı için tasma taktım ama diğerleri fazla yaklaşmamayı tercih ediyorlar.
Bilmiyorum, belki de insanlara fazla yaklaşmamaları onlar için daha hayırlı olur...:(
368609
368612
368610
368611
368613
ÇeşmeGarden
20-02-2013, 14:41
Bu çok duyarli yaklaşimınızdan dolayi sizi kutlarim. Keşke o masum dostlarımiz için daha fazlasını yapabilsek
gülenyüz
20-02-2013, 15:15
Sn kelebek çalısı,yüreğinize sağlık.Allah ne muradınız varsa versin.Ne diyim dediğiniz gibi tüm insanlar için söylemiyorum ama hayvanlar konusunda çok acımasız davrananlar var.Herkes sevmek zorunda değil ama sadece biraz vicdan ve merhamet.Sevgi ve Saygılar...
gülenyüz
01-03-2013, 17:34
Arkadaşlar merhaba size geçen seneden yaşana bir olayı anlatmak istiyorum.Aşağıda resmini yayınladığım köpek geçen sene bizim mahalleye uğrayıp dışarıya bıraktığımız yemeklerden yiyordu.Gün geçtikçe iki hafta sonra ,tuvaletini (dişi köpek) yaptığı yer dışarı çıkmış olarak geldi.Tam anlatamıyorum.Bir veteriner çağırdık o anlayamadı. Sonra eşim bizi benim kızları götürdüğüm özel veteriner kliniğine götürdü.Doktorlar muayene etti ki söyledikleri şey karşısında benim kafamdan kaynar sular döküldü.Her tarafım uyuşmuştu.İsmini Naz koyduğumuz dünyalar tatlısı kızımız rahim kanseri ve gebeymiş ve doğurmak üzereymiş.Doktorlar 1.200 tl masraf tutacağını söylediler.Hemen sezeryana alacaklarını ardından 5 kez kemoterapi yapacaklarını söylediler.Yalvar yakar 500 TL ye indirler. Allah onlardan da razı olsun.Tuttukları altın olsun.Hemen operasyona aldılar.Naz ın 10 tane yavrusu oldu.
gülenyüz
01-03-2013, 17:42
Naz ın fotoğrafını bulamadım şimdi.Çekip yüklerim.Naz kangal çıktı.Büyük ihtimal biri(sahibi) Naz ı çiftleştirip hayvan rahatsızlanınca dışarı bıraktı.Veteriner erkekten geçtiğini söyledi.Yukarıdaki yavrular Naz ın yavruları ...Naz ın 10 yavrusu olmuştu.Yavrularını beslemesi için Naz a kemoterapi ye başlamadılar.10 gün sonra yavrular biraz toparlayınca kemoterapiye başladılar.Naz ın üzerinde tüy tamına bir şey kalmadı.Zayıfladı.Ama yavrularım diye deliriyordu. Neyse bana da fenalık geldi tekrar aynı şeyleri yaşıyorum.Yavrular 6 haftalık olduğunda Naz ın kemoterapisi bittiğinde Naz ve yavruları benim bahçeye getirdik.Aramadığımız yer danışmadığımız kimse kalmadı.Ya dışarıda kalacaklardı, ya köpek barınaklarına gideceklerdi, **** bizim bahçede.
gülenyüz
01-03-2013, 17:49
Köpek barınaklarında ölümcül virüs olduğunu ve yavrular küçük olduğu için hemen ölme ihtimallerinin olduğunu söylediler.Her barınak aynı mı bilmiyorum.Daha doğrusu buradan suçlama yapmayayım ama siz doğruları anlayın işte ben buradan söylemeyeyim.Neyse 3 gün sadece 3 gün yan da oturan şahıslar komşu diyemiyorum olay çıkardılar.Biz burada istemeyiz diye zaten yer bulunana kadar misafirlerdi.Karşı komşun kendisi sağlıkçı tüm mahallenin kedilerine bakıyor.Naz ı kendi bahçesine yer yaptı ve aldı. Yavruları da sahiplendirdik.Naz şimdi çok iyi sağlıklı.Aradan bir yıl geçti.Her gün sabah akşam benim kilerle beraber tuvalete çıkıyor,geziyor.Komşum daha doğrusu ablam diyim Naz ı tutmaya gücü yetmediğinden gez diremiyor.
gülenyüz
01-03-2013, 17:52
Başınızı ağrıttıysam kusura bakmayın.Başımdan böyle bir olay geçti.Elimden geldiği kadar tüm hayvanlara onları yalnız olmadıklarını onları da seven birileri olduğunu hatırlatıyorum.Lütfen rica ediyorum eminim ki sizler de benim gibisiniz ama,bizim gibi olmayanlar için sizde bir hatırlatma yapın.Bir kap su bir kap yemek.Herkese teşekkürler.Saygılar....
gülenyüz
01-03-2013, 21:42
Arkadaşlar dostlar en çok sevindiğim yalnız değiliz.Hepimiz birbirimize destek olmaya çalışıyoruz.Bir de yalnız olsak bizi bu Ülkede yaşatmazlar hayvan sevenler olarak.:(
gülenyüz
02-03-2013, 13:32
Naz ın resmini çektim.Şu andaki hali aradan bir yıl geçti 15 kiloya yakın aldı.Ve büyüdü.Tahmini 2-3 yaşındaymış veteriner dediğine göre.Saygılar..
gülenyüz
02-03-2013, 13:33
Ona ablanın bahçesinde yer yaptık.Arada kontrollere gidiyor.Şu anda iyi şükür..
Cumhur Tonba
02-03-2013, 16:27
Soklakta yaşayan kediler, köpekler.
İnanın sevgi delisidir. Başını bir kere okşayın sizi hiç unutmazlar. Hele bir de karnını doyurduysanız. Onlar zaten hissediyor kendine yardımcı olacak, kendini sevecek kişileri,
Onlar can dır, can. Gözlerine bakın ne demek isiteğimi çok iyi anlarsınız.
Köydekiler, şehidekilere göre biraz daha şanslı. 2 seneye kadar bahçemizde tavuk ve kaz besliyordum. Kışın maallesef aç kalan köpekler, tilkiler umumi bir temizlik yapıyorlardı. Ne yapsın hayvanlar. Haklılar. Kızamıyorsunuz ki. Bıraktım ben de tavuk ve kaz beslemeyi.
YeniGine
02-03-2013, 17:32
Sayın gülenyüz, Naz çok güzelmiş. Size ne kadar alışmış ki elbise giydirebilmişsiniz üzerine. Ben saz ekibimin ki birisi hiç yaklaştırmaz yanına diğer ikisini ancak başlarından sevebilirim, pek ellettirmezler kendilerini. Sadece üçü de peşimden hiç ayrılmazlar ama.
gülenyüz
02-03-2013, 18:05
Sn YeniGine merhabalar,tüm tedavisinde yanındayım. Tüm gezdirmelerini ben yapıyorum.İlk önce benim kızları arkasından Naz ı düşünün bir de uzun tur hem sabah hem akşam ne yapayım.Karşı komşum abla dediğim yer verdi sağolsun. Dışarıda da bir sürü köpek ve kedim var beni bekleyen. Yetişebildiğim yere kadar yetişeceğim.Saygılar...
Yaradılanı SEV! Yaradandan ötürü.
Elma Kurdu
10-03-2013, 23:03
Benim köpeğim de bir sokak köpeğiydi. Belediye tarafından ormana atıldığını tahmin ediyoruz. Daha 2 aylık kadardı. Çok küçükken atılmış sanırım. Tek yaşayabilmeyi çok iyi öğrenmişti. Biz onu süt ile besledik, kalan çorbaları verdik, sıcak bir yer verdik. Bol ilgi, bol sevgi verdik. Fakat öğünleri sık olmasına rağmen kilo almıyordu. Sonra veterinere başvurduk. Veteriner gençlik aşısı yaptırmamız gerektiğini söyledi. O aralar yeni diş çıkartıyormuş, atlatamazsa ölebilirmiş. 3 tane aşı yaptırdık. Biraz toparlandı ama hala çok zayıftı. Ne yapacağız diye düşündük. Bir tanıdığımız kuru ekmek verdiğinizde ekmekle nereye gidiyor diye kontrol edin dedi. Kontrol ettik. Bir yere 20-25 dilim ekmek saklamış. Zor günler çektiğinden yedeklemiş ekmekleri aç kalırım diye. Hem hareketliliğinden hem de bu saklama olayından dolayı kilo alamıyordu. En sonunda düzenli olarak gezdirdim. Spor yaptık koştuk. Mera' da gezindik(av köpeği kırması olduğundan). Kilo almaya başladı Şimdi maşallahı var. Çok mutluyum bir sokak köpeğini kazanabildiğimiz için. Yoksa ölümle başbaka kalacaktı.
Bunlarda paşanın fotoğrafları
Soklakta yaşayan kediler, köpekler.
İnanın sevgi delisidir. Başını bir kere okşayın sizi hiç unutmazlar. Hele bir de karnını doyurduysanız. Onlar zaten hissediyor kendine yardımcı olacak, kendini sevecek kişileri,
Onlar can dır, can. Gözlerine bakın ne demek isiteğimi çok iyi anlarsınız.
.
Sahipleri tarafından gezdirilen bazı köpeklere bazen bende güvenemem ama bu sokak köpeklerinden asla ürkmem ve çekinmem..gerçekten ufacık bir sevgiye bile muhtaçtırlar; hemen dost olurlar..
İstanbul'da yaşadığım semtte yüzlerce sokak köpeği var tabi..Bunların gelip geçerken hiç çekinmeden başlarını okşarım..
Ama bazı insanlar yine de bunlardan çok korkuyor..Korkmamaları için gerekli şeyleri yaparım onlar geçerken..Korkmaları için bir neden olmadığını onları hemen severek kanıtlamaya çalışırım..
Bugün sahilde gezerken eşimle bankta mola vermiştik..yanımızda horul horul derin uykuya dalmış, çimenlere yayılmış iki köpek vardı..Herhalde mangalcıların tavuk ızgara kemiklerinden çok fazla yiyip kendilerinden geçmişler diye yorumladım..
Derken yanımızdan üç-dört yaşlarında çocuklu bir aile geçiyordu..Çocuk köpekleri görünce ''eeee..eee'' demeye, yani uyuduklarını söylemeye çalıştı..Anne baba tedirgindi..çocuğu köpeğe yaklaştırmak istemediler önce..ben hemen kalktım, köpeklerin birisini severek uyandırdım..sevmeye devam ettim..çocuğa da ''gel sen de sev'' dedim..
Anne baba tereddüt ettiler ama bir müddet sonra onlar da çocuklarına bir zarar gelmeyeceğine inandılar ki, ''sev hadi sende oğlum'' demeye başladılar..
Çocuğun çok hoşuna gitti, çok sevdi köpeği..zor ayırdılar onu köpeğin yanından..
......
Bir de, dikkatimi çeken iki durum var:
- Bazı sokak köpeklerinin çöp toplayıcılarına çok havladıklarını, onlardan hoşlanmadıklarını görüyorum..Herhalde köpeklerin yiyeceklerini temin ettikleri çöp konteynerlerini karıştırdıkları ve belki de kendilerine ait olması gereken yiyecekleri aldıkları için onlardan hoşlanmıyorlar diye yorumluyorum bu durumu..
- İkinci olarak, bazı sokak köpeklerinin bazı taksi ve taşıtlar geçerken araçlara saldırdıklarına tanık oluyorum..Çok düşündüm bunu niye yaparlar diye..
Sanıyorum bu köpekler, bir arkadaşlarına, yavrularına veya anne babalarına bir araç çarpıp yaraladığı veya öldürdüğü için düşmanlık besliyorlar..Böyle bir çarpma-öldürme olayına tanık olan bir köpek bu yüzden araç hızla yanlarından geçerken saldırıyorlar..
Bunu ancak böyle yorumlayabiliyorum..
YeniGine
13-05-2013, 01:25
Sayın pria biliyorsunuzdur benim de 3 tane sokak köpeğim var. Sakin, kendi hallerinde, bizleri doyurun, bize bakın diyorlar adeta. Fakat bir an geliyor ki gerçekten bazı arabalara her arabaya değil nasıl saldırıyorlar, nasıl peşlerinden havlıyorlar yanlarında valla tazı oluyorlar zaten bakıyorum bir gün bir ayak sekiyor, diğer gün bir bakıyorum başka ayak sekiyor. Fakat başka arabaya da duyarsız kalıyorlar. Aslında devamlı inceliyorum fakat hâlâ çözebilmiş değilim. Neden her arabaya değil de bazı arabalara öyle saldırıyorlar?
Şarköy Bakımevi Rezaleti! Belediye Başkanı'nın Görevden Alınması Talebi | İdari Makamlara Yazılan Dilekçe Örnekleri (http://www.haytap.org/index.php/201305134380/idari-makamlara-yazilan-dilekce-ornekleri/sarkoy-bakimevi-rezalati-belediye-baskani-nin-gorevden-alinmasi-talebi)
Haytap Ekibi, İstanbul'da - Beylikdüzü Toplama Kampı Vicdansızlığın Adresi! | Haytap Saha Çalışmaları (http://www.haytap.org/index.php/haytap-saha-calismalari/haytap-ekibi-istanbul-da-baylikduzu-toplama-kampi-vicdansizligin-adresi)
Haytap Güney Marmara Çalışmaları - Yalova Bakımevi Aç Bırakılan Köpekler | Haytap Saha Çalışmaları (http://www.haytap.org/index.php/haytap-saha-calismalari/haytap-guney-marmara-calismalari-yalova-bakimevi-ac-birakilan-kopekler)
Sokakta yaşayan dostlarımızı bu karektersiz,haysiyetsiz,cibiliyetsizlere teslim etmeyinde nereye teslim ederseniz edin..
Yukarıdaki haberleride her yere basın..
Sûz-i Dilârâ
16-05-2013, 14:48
Yerin dibine batsın onların bakımevleri de barınakları da. O zavallıların dışarıda aç ama özgür olarak ölmelerini tercih ederdim.
İnşallah o zavallılara bunu reva görenler ölmeden önce kendileri de aynı duruma düşerler, bir damla merhamet görmeden defolup giderler bu dünyadan.
Bunları gördükçe hayattan soğuyorum, bir an mutlu olacak olsam bile bir yerlerde garibanların (insan ya da hayvan veya bir ağaç, çiçek, böcek hiç farketmiyor minicik ya da kocaman bir can) işkence altında, soğukta-sıcakta, aç ve susuz veya üşümüş eziyet çektiğini bilerek yaşamak insanı kahrediyor.
Ne biçim bir yaratık şu insanoğlu, bunu onlara yaptıran nasıl bir dürtü çok çok merak ediyorum.
Sûz-i Dilârâ
16-05-2013, 15:33
Baron: Emekli polis köpeği, cinsini bilmiyorum (zaten hiç merak da etmem), daha önceden kısırlaştırılmış bir dişi. Hayvancık yaşlanınca serbest bırakılmış, polis lojmanları civarında merhametli bir polis eşi tarafından besleniyor.
Arada bizim evin arka tarafındaki tepelere gezintiye çıkan ancak sürünün aralarına kabul etmediği, uzaktan görseler bile havlaya havlaya ortalığı ayağa kaldırdıkları bir can. ;)
Dilsiz: Annesi benim sevgili Tin Tin'imin (sokak köpeği) kızkardeşi. Yani Tin Tin onun teyzesi olur;) Annesi, Tin Tin'i çöpün oralarda beslediğim sıralarda uzaktan bizi seyrederdi, asla yanımıza gelmedi. Ben de Tin Tin'e yemek götürdükçe sağa sola onun için et bırakırdım ki gittikten sonra gelsin yesin. Dilsizle birlikte beş yavru doğurdu (Şaşkın, Jagi, Duman, Dilsiz ve küçük kahverengimizi bebekken kaybettik). Yavruladığı ve isim bulamadığımız için ona Anne deyiverdik öyle de kaldı adı. "Gel Anne gel" diye seslendiğimde gelmese de kulak kabartır beni dinlerdi.
Dilsiz annesinin kopyasıydı, tıpkı annesininki gibi bir kulağı aşağı sarkık diğer kulağı dimdik.;) Hiç havlamazdı adı bu yüzden Dilsiz oldu. Tıpkı annesi gibi büyüdükten sonra asla tam olarak bana güvenip yanıma gelmedi. Sadece çömeldiğimde geldi ve başını okşamama izin verdi. Ama beni gördüğünde yüzündeki ışıltıdan beni sevdiğini anlardım.
Beş kardeş yavruyken annesine süt olsun hem yavruları da yesin diye her gün et götürdüm. Anne beni görünce hep uzaklaştı ve getirdiklerimi yemek için gitmemi bekledi. Beş şebek de beni uzaktan görünce (ev ev ev) diye incecik havlayarak karşılamaya koştular. ;)
Gel zaman git zaman büyüdüler. Jagi, Duman ve Şaşkın beni o kadar seviyorlardı ki gideceğimi anladıklarında inleyip önümde yere yatarlardı, paçalarımı ısırırlardı. Deprem oldu biz memlekete gittik 50 gün ayrı kaldım kuzularımdan. Şaşkın'ın hayatına depremden önce bir trafik canavarı son verdi.
Elli gün sonra gelip Jagi ve Duman'ı ilk gördüğümde onlardaki sevinci görecektiniz. Jagi üzerime atladı, karların üzerine düşürdü, yüzümü yaladı. ;)
Dumancık sevinçten etrafımda dört döndü ve tabi getirdiğim etleri de afiyetle yediler.
Sonra bir gün ikisi de aniden ortadan kayboldu. Duydum ki belediye toplayıp götürmüş onları ve birkaç insana alışık köpeği. O gün ilk defa yaptığım şeyden pişmanlık duydum. Keşke uzaktan besleseydim de bana (ve şahsımda insanlara) güvenmemeyi öğrenselerdi, belediye görevlilerinden de kaçıp kurtulurlardı. Nitekim Dilsiz öyle oldu. Yabancıları otuz metre uzaktan görse kaçıp uzaklaşıyor sadece beni görünce uygun bir mesafeden bakıp uzaklaşmamı bekliyor sonra gelip yemeğini yiyor.
Tin Tin'e bu kış araba çarpıp öldükten sonra bizim bahçe Dilsiz ve Baron'a kaldı. Bebeklerden dolayı dışarı çıkamıyorum ama onlar gece gelip pencerenin altında yemeklerini bekliyorlar, yiyorlar sonra da güneş doğmadan çekilip gidiyorlar. Bu arada yalnız kızım Dilsiz ve emekli polis köpeğimiz Baron kanki oldular. Hiç ayrılmıyorlar. Eskiden ikisi de yalnızdı. Dilsiz yaz-kış hep yalnız gezerdi. Yazın sıcaklarda bütün sürü gölgede hep birlikte dinlenirken o büyükçe bir taşın altına kazdığı serin çukurunda yalnız uyudu. Kışın sürü birbirine sokulup çok büyük kayaların altındaki mağara gibi oyuklarda soğuk geceleri atlatırken bizim kız bizim bahçede yağan karın altında kara gömülerek uyudu. Hatta bir keresinde sabahın üçünde donmasından korkup kontrole gittim. Tabi o beni farkettiğinde korkudan havalara sıçrayıp uzaklaşmıştı da ben rahatlamıştım. Ama felaket bir geceydi ve ben o bir anlık dışarı çıkmamda bile donma tehlikesi atlattım diyebilirim. Hem ameliyat yaram daha yeniydi hem de felaket ötesi yorgundum.
Tin Tin'in can yoldaşı kronik uyuz köpeğimiz Tüysüz de Tin Tin öldükten sonra bir daha bizim bahçeye gelmedi. Bazen pencereden dışarıyı izlerken uzaktan farkediyorum onu sanki tüylenmeye başlamış. Tüysüz'ün o derin, kara kara, anlamlı bakan gözlerini çok özlüyorum. Sanki bana bakan bir insanmış gibi, bir şeyler söylemek istiyormuş da söyleyemiyormuş gibi. :( Tin Tin, Tüysüz hariç kimsenin otoritesini kabul etmedi yemeğini sadece (gönüllü ya da zorla ama hiç mücadele etmeden) ona verdi.
Dilsiz kızım insanlara olan mesafesini koruduğu için bugün hâlâ hayatta inşallah uzun yıllar da yaşayacak. Darısı diğer sokak köpeklerinin başına.
Şarköy Bakımevi Rezaleti! Belediye Başkanı'nın Görevden Alınması Talebi | İdari Makamlara Yazılan Dilekçe Örnekleri (http://www.haytap.org/index.php/201305134380/idari-makamlara-yazilan-dilekce-ornekleri/sarkoy-bakimevi-rezalati-belediye-baskani-nin-gorevden-alinmasi-talebi)
Haytap Ekibi, İstanbul'da - Beylikdüzü Toplama Kampı Vicdansızlığın Adresi! | Haytap Saha Çalışmaları (http://www.haytap.org/index.php/haytap-saha-calismalari/haytap-ekibi-istanbul-da-baylikduzu-toplama-kampi-vicdansizligin-adresi)
Şarköy Bakımevi Rezaleti! Belediye Başkanı'nın Görevden Alınması Talebi | İdari Makamlara Yazılan Dilekçe Örnekleri (http://www.haytap.org/index.php/201305134380/idari-makamlara-yazilan-dilekce-ornekleri/sarkoy-bakimevi-rezalati-belediye-baskani-nin-gorevden-alinmasi-talebi)
Haytap Ekibi, İstanbul'da - Beylikdüzü Toplama Kampı Vicdansızlığın Adresi! | Haytap Saha Çalışmaları (http://www.haytap.org/index.php/haytap-saha-calismalari/haytap-ekibi-istanbul-da-baylikduzu-toplama-kampi-vicdansizligin-adresi)
Haytap Güney Marmara Çalışmaları - Yalova Bakımevi Aç Bırakılan Köpekler | Haytap Saha Çalışmaları (http://www.haytap.org/index.php/haytap-saha-calismalari/haytap-guney-marmara-calismalari-yalova-bakimevi-ac-birakilan-kopekler)
YeniGine
11-06-2013, 00:18
Merhaba!.. Zorlardayım ve acil yardıma ihtiyacım var arkadaşlar. Çoğunluk bilir 3 tane saz ekibim var. :( Ve 3'ü de kene istilasına uğramış durumdalar. Binada her yerimiz de kene kaynıyor. Henüz binada oturanlar olayın pek farkında değiller. Eğer farkederlerse hepsi benden bilir. 2 veterineri aradım 2 si de sağolsun gelip gördüler ve biz başaramayız dediler. Çünkü çok da evcil değiller; ben yakalayacakmışım onlar da iğneyi vurup uyutacaklarmış ellerinde uzaktan tabanca ile uyutma teşkilatları yokmuş. Az önce HAYTAP mail attım ne cevap gelecek bilemiyorum. 3 köpeğin de hem kenelerden kurtarılması hem de tüylerinin traşlanması gerekiyor. Yardım önerilerinizi bekliyorum. Lütfen!..
mandalinleerik
11-06-2013, 01:28
Sevgili Yenigine veterinerlerin dediklerini yap bence çok fazla kene sardıysa süreceğin ilaçlar çok fayda etmez. Bildiğim kadarıyla "Kestane" senden kaçıyor onu yakalaman da zor olur. Köpekler gezdikleri için kenelerden kurtulmaları zor olur. Genelde topraktan çok gelir kene bahçene atabileceğin bir ilaç varsa onuda araştır ve bahçene at bence.
YeniGine
11-06-2013, 01:52
Zaten çok da evcil değil benim saz ekibim. Gelen veterinerler de ben yakalayabilirim onlar uyudabilirler sanmışlar. Fakat ben sadece başlarını okşayabilirim sevebilirim o kadar. Yoksa öyle ben onları severken başka bir yabancı yanlarına yanaşıp da iğne falan yapamaz mümkün değil. :)) Yok Kestane, Postaki sevridir kendisini Boz asla yanaşmaz. Bakalım işte dediğim gibi HAYTAP mail attım ne cevap gelecek. Oradan da bir ses çıkmaz ise Belediye yi arayacağım mecburen. :( Yoksa valla bütün komşular hepsi benden bilecek çözümleyemez isem ben yandım.
mandalinleerik
11-06-2013, 01:54
En güzeli uzaktan tabanca ile uyutup müdahale etmek gibi duruyor.
YeniGine
11-06-2013, 02:02
Evet işte öyle olması gerekiyor. Fakat veterinerlerin böyle bir yetkileri yokmuş. Ben de üzüldüm peki bundan sonra ne yapacağım, nereye başvuracağım onu da bilemiyorum.
Fakat kesinlikle bu yöntemi uygulayabilen bir yerlere ulaşabilmem gerekiyor şu an. :( Keneler cirit atıyor hem saz ekibimin üzerinde, hem yattıkları yerlerde, hem de bina giriş kapılarımızın önünde.
:( Atacaklar beni bu siteden kesin atacaklar.
Sayın YeniGine köpeklerin üzerinde muhtemelen pire vardır. Onların sürekli kaldıkları yerleri ilaçlarsanız o bile faydalı olacaktır. Bu ilaçlamayı arada bir yaparsanız bir süre sonra üstlerinde bulunanlar da muhtemelen başka köpeklere gideceklerdir. Eskiden bayer firmasının çıkardığı neguvon isimli bir toz vardı. Onu sulandırarak yapabiliyordunuz. Küçük bir poşette çok etkili idi. Şimdi yok. Küçük kuş veya civcilere zararlı. Onları öldürebiliyordu. Ancak köpekte çok etkili idi. Yalasalar bile zararlı olmadığı söyleniyordu. Siz buna benzer uzun süre etkili bir ilacı yattıkları dolaştıkları yerlere püskürterek kullanabilirsiniz. Soran olursa sineklere karşı ilaçlama yaptığınızı söylersiniz.:D
kelebek çalısı
30-06-2013, 14:25
Üye arkadaşlarımın bu konudaki hassasiyet ve duyarlılığını bilerek kısa bir hatırlatma yapmak isterim.
Bunaltan bu sıcak yaz günlerinde sokaklarda yaşamak zorunda olan tüm canlıların ihtiyacını giderebilmek adına yakın çevrenizdeki uygun gördüğünüz yerlere LÜTFEN 1 KAP TEMİZ SU bırakınız.
Canlıların yaşam hakkını savunalım, betonlar arasına sıkışan zorlu yaşamlarında onları koruyalım, çevremizi de bu konuda lütfen bilinçlendirelim.
Duyarlılığınız için çok teşekkürler.
mandalinleerik
30-06-2013, 19:50
Üye arkadaşlarımın bu konudaki hassasiyet ve duyarlılığını bilerek kısa bir hatırlatma yapmak isterim.
Bunaltan bu sıcak yaz günlerinde sokaklarda yaşamak zorunda olan tüm canlıların ihtiyacını giderebilmek adına yakın çevrenizdeki uygun gördüğünüz yerlere LÜTFEN 1 KAP TEMİZ SU bırakınız.
Canlıların yaşam hakkını savunalım, betonlar arasına sıkışan zorlu yaşamlarında onları koruyalım, çevremizi de bu konuda lütfen bilinçlendirelim.
Duyarlılığınız için çok teşekkürler.
Hatırlatma için teşekkürler. İzmir'de bir belediyenin bu konuyla ilgili güzel bir çalışması denk geldi geçenlerde. Hayvanlar için otomatik sulama kapları yapılmış umarım her yerde görürüz bu sistemi. Kaplardaki sular çok çabuk ısınıyor ama en azından susuzluktan iyidir.
ironturk
03-08-2013, 02:31
bu gün bir bayan gördüm pazar arabasıyla köpek maması, kedi maması dolu sokaklarda kedi ve köpeklere yiyecek dağıtıyordu.
O harika kadından bizim üst sokakta da var.
Ben yalnızca kendi sokağıma koyuyorum mama ve su ; ama Sevgili Ayşen Teyzemiz çoğu canı doyuruyor.
Hemen hergün çarşıda soluklandığım, çayını 10 yıldan beri severek içtiğim bir çay ocağında 2-3 sokak köpeği, 2-3 kedi her zaman yanıbaşımızdadır..
Çay ocağının sahibi ve eşi de onlara çok düşkün..Hergün yemeklerini, mamalarını alıp doyururlar..Hatta, hasta olduklarında veterinere bile götürürler..Müşterilerle sürekli içiçedirler..Dün hava çok soğuktu..Ben çaylarımı içerken, hep bacaklarımın arasına girdi..Sırtını bacaklarıma yasladı..Ben de hiç kıpırdayıp rahatsız etmedim onu..
Söz dinler, çok usludur, akıllıdır.
loveforlife
02-02-2014, 17:35
Hemen her gün çarşıda soluklandığım, çayını 10 yıldan beri severek içtiğim bir çay ocağında 2-3 sokak köpeği, 2-3 kedi her zaman yanıbaşımızdadır..
Çay ocağının sahibi ve eşi de onlara çok düşkün..Her gün yemeklerini, mamalarını alıp doyururlar..Hatta, hasta olduklarında veterinere bile götürürler..Müşterilerle sürekli içiçedirler..Dün hava çok soğuktu..Ben çaylarımı içerken, hep bacaklarımın arasına girdi..Sırtını bacaklarıma yasladı..Ben de hiç kıpırdayıp rahatsız etmedim onu..
Söz dinler, çok usludur, akıllıdır.
Yüreğinize sağlık! Biz tekme atanların, zarar verenlerin önüne geçebilmek için öyle çok çabalıyoruz ki... İnsan olabilmek zor zanaat!
YeniGine
03-02-2014, 00:11
:) Çok hoşuma gitti, ne mutlu size Sayın pria. Gelmiş, sığınmış, güvenmiş ve oh kendisini rahat hissedip yatmış yanınıza...
Saz ekibim düştü aklıma, üçgen ve dikdörtgen tarlamdaki çiçeklerime zarar verseler de onları seviyorum.
:D Geçen gün çocuklar üçgen tarlamın yanında yine top oynuyorlar tabi toplar tarlamda topu almak için kendileri tarlamda :( gidiyor benim laleler, sümbüller... Çağırdım hepsini bakın dedim yeni yeni sürgün vermeye başlamış soğanlılarım, gösterdim e yazık değil mi bunlara, üstüne basıyorsunuz, eziyorsunuz diye izah etmeye çalışırken bir tanesi 'Ama Sema teyze Kestane, Postaki, Kurt da hep bunların üstünde yatıyorlar' deyince kendi kendime 'Anlaşıldı artık benim bu üçgen tarlayı terketmem gerek' diye düşündüm. :(
Acı bir olay paylaşmak istiyorum sizlerle, ne kadar yardımı olur ne olur bilemiyorum ama sizlerle paylaşmadan, içimi sizlere dökmeden yapamazdım. Sokağımızda yaşayan yaşlı bir dişi sokak köpeği vardı, tahminen eski sahibi onu yaşlandığı için evden atmış. O'nun ev köpeği olduğu çok belli idi çünkü kapı açık olduğu zaman eve giriyor, taşların üzerinde yatmıyor pas pas v.s. arıyor ve arabaların kapısını açık gördüğünde koltuğa çıkıp oturuyordu. Bu sabah uykumdan komşumuzun telefonuyla uyandım, gittiğimde gördüğüm manzara karşısında kanımın çekildiğini hissettim.
Zavallı köpeği av tüfeği ile vurmuşlar o da can havli ile korkudan bir köşeye sinmiş idi ne yapacağımı şaşırdım her yer kan gölüne dönmüştü, hemen bana yardım edebilecek daha tecrübeli bir veterineri arayıp gelmesini rica ettim, onu yerinden kaldırmam çok tehlikeli olurdu, sokağın ortasında ilkel şartlarda çalışmak zorunda kaldık, birlikte yaralarını sarıp elimizden geleni yapmaya çalıştık, gerisi yüce Allah'ımıza kalmış umarım en kısa zamanda iyileşir.
Benim üzüldüğüm konu neden dünyada bu kadar çok kötü kalpli insanlar var? Bizler orada bir cana yardım etmek için çabalarken, onu bu hale getiren şahıs ise muhtemelen evinde oturuyordu. Ben bir insan olarak insanlığımdan utandım, kötü kalpli insanlara çevresindekilere zarar vermemeleri için ne yapmam gerektiğini şaşırdım kaldım!
Siz bunları anlatınca aklıma Coci'min saçmayla vuruluşu geldi. Coci de bir sokak köpeğinin yavrusu. Geçen sene komşumuz tavuğunu kaçıran bir köpeği saçmayla vururken 4-5 saçma da Coci'ye isabet etmiş. Zavallım gelmiş, merdivenin altına saklanmıştı. Kan içindeydi. Veterinerde 2 gün kaldı. Serum verdiler, saçmaların zehirlememesi için iğne yaptılar, saçmaları çıkarmadılar. Eve geldiğinde de iğnelerine devam ettik. Şu an iyi. Allah'tan saçmalar hayati organlarına isabet etmemiş. Vurulan diğer köpeği de komşulardan biri sahiplenmiş, tedavi ettirmiş.
Cumhur Tonba
21-03-2014, 19:13
Tek sebeb bilimiyorlar onların sevgisini samimiyetini ve dostluğunu.
Bir kere başlarını okşa salar, bir kere gözlerinin içlerine baksalar anlayacaklar her şeyi.
Sokak köpeklerine yardım elini uzatanlara sorsalar ne hissediyorsunuz diye hiç olmazsa.
Anlatsak onlara.
Köpeklerimi insanlardan korumak için gündüzleri bağlamak zorunda kalıyorum. :( Bahçe telle çevrili olduğu halde bir yolunu bulup, telin altını kazıp diğer köpeklerin yanına gidiyorlar.
Cumhur Tonba
21-03-2014, 19:21
Özgürlük bam başka sakagun. Hangi canlı olsa aynı şeyi yapar.
Cumhur Tonba
21-03-2014, 19:42
İki seneden bu yana fotoğraf çekemiyorum. Bunlar bahçemde kardeş kardeş yaşardı. Şu an hiç biri yok. Fakat yenileri var. 3 kedi , çevrede 3-4 köpek. Kargalarım, kumrular. Horoz ve tavukllar
477492
Sokak köpekleriyle ilgili gördüklerimizin duyduklarımızın belki yarısından fazlası acı hikayelerle dolu ama emin olun aralarında güzel hikayeler de var. Biz umudumuzu kesmeyip onlar için çabaladıktan sonra Allah'ın bize bu güzel emanetleri de bize mutluluğu kat kat yaşatıyorlar.
Sene 2004 Mayıs ayında bir gün sabaha karşı köpek havlamaları ve ulumaya çalışan bir yavru sesiyle uyandım. Evin yanında ağaçlandırılmış ufak bir arazi vardı, orada da birkaç köpek. Besleyenler olurdu, biz de yukarıdan atardık ara sıra. Camdan baktığımda daha yürüyemeyen bir yavrunun saksağanlar tarafından gagalanıp durduğunu gördüm, 2-3 metre karşısındaysa ana babası olduğunu düşündüğüm büyük köpekler oturuyordu. Saksağanların her darbesinde gariban yavru bağırıyordu acı acı, tüm patileri saksağanların keskin gagalarının yaptığı yaralarla dolmuş kan damlaları aşağı akıyordu. Büyük köpeklerse seyrediyordu tuhaf tuhaf. O an bu manzara karşısında kan beynime sıçradı ve apar topar aşağıya koştum. Büyük köpeklerin sadece 2 tane değil aslında geride yatan 8-10 köpek olduğunu gördüm ama hiç korkmadım, yavruyu kurtarmak için aralarına daldım, saksağanlardan daha çok gözüm dönmüştü sanırım :rolleyes: Yavruyu eve getirdim patilerini silip sakinleştirdim, oradan da veterinere götürdüm. Amacım bir iki hafta bakıp kendine getirmekti ama sevgisiyle bizi öylesine sardı, hiç köpeği olmamış bizlerin yaptığı hataları öylesine güzel karşıladı ki ailemizin gerçek bir üyesi oldu.
Yani sevgili dostlar, bizler sokaktaki dostlarımızı bırakmadıkça onlar da bizi bırakmamak için tüm güçleriyle savaşacaklardır...
Kargalar, saksağanlar çok tehlikeli olabiliyor. İnsanın kafasını bile delebiliyorlar. Biz de bir gün Caddebostan'daki gül bahçesinde bir martı yavrusunu kurtarmıştık kargaların elinden. Tabii motosiklet kasklarımızı takarak :)
loveforlife
22-03-2014, 20:00
Tam da hassas olduğum noktadayken, losuari'nin bu mesajını okuyunca içim acıdı yine. Ne isterler bu canlarda, nedir bu merhametsizlik?
Böyle olaylara alışmak çok zor. Zavallıyı vurduklarını görmeden 5 dakika önce kanaryalarımdan ilk defa yumurta almıştım ve sevincimi sindiremeden, o olayı görünce bayılacak gibi oldum. Bugün 2. günü bu günüde hayırlısı ile atlattı, iştahı yerinde ama çok yorgun.
Allah'tan tek dileğim bütün hasta hayvanlara sağlık, insanlara da merhamet diliyorum, onların bizlere ihtiyaçları var.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.