View Full Version : lalebruli / bahçe
lalebruli
04-04-2011, 03:29
Domateslerim
lalebruli
04-04-2011, 04:28
Sebze bahcem
Düzenli bir bahçe ellerinize sağlık, bayılırım böyle bahçelere :D
Ellerinize emeginize saglık...
lalebruli
04-04-2011, 16:19
Cok tesekkur ederim! Benim ciceklerle cok aram yok. Renkleri uyumlu oldugu surece her cesit cicegi, ozellikle de gulleri cok severim. Japon Gulu, Burgabilya, Ful cicegi ve niceleri ile kislari odami paylasmami emreden annem sayesinde kendi bahceme bakimi zor olan hicbir cicegi almamaya calisiyorum.
Sebzeler ayri bir konu tabii ki. Kucukken de babamla topragi kazip,iple duzgun siralar yapip, esit araliklarla domates, biber, patlican fideleri dikerdik. Gece danaburnu bocekleri gelip yarisini yerdi, "ulen keratalar, DDT olacakti da gosterektim size gununuzu" diyerek yerlerine yenilerini eken babamla cok eglenirdim.
Su an 12+ cesit domatesim var bu yil. Patates, sogan, turp, patlican, kabak, biber, salatalik (3 cesit), karpuz, (3 cesit), fasulye, bamya, balkabagi... derken is biraz cigrindan cikti ama simdilik hepsi iyi gidiyor.
Ciceklerim evin onunde, sebzelerim arkada, cimli alanlar da oglumun oyun alani.
Cimlerim St. Augustine, buranin sicagina dayanabilen ender turlerden.
Burada hem okuyarak hem de bu isle ilgilenenlerle bir araya gelerek ne kadar bilincsizce tarim yapildigini ve zararlarini ogrendim. Kendim yapmamaya calisiyorum.
Dogaya yapilan zararlara ornekler:
Cok iyi niyetle getirilen Uzakdogu bitkileri (mor salkim) burada tam anlamiyla isgalci, evlerin temelini catlatan durumuna gelmis ve geri donusu, kokunun kazinmasi gibi bir durumu yok. Yerli olanlar ayni sekilde zarar vermiyor. Onlarla gelen Japon Mayis boceklerini kuslar dahi tanimadigi icin onunu almaya imkan yok herseye ozellikle de cimlere ve yapraklara cok zarar veriyorlar. Bunlari (ve digerlerini) yok etmek icin kullanilan ilaclar arilari, baliklari koloniler halinde oldurmaya, kansere yol acmaya baslayince simdi genetik olarak degistirilmis (GMO) urunler kullaniyorlar, onlarin da etkileri zamanla gorulecektir.
Sevgiler
Ebru
lalebruli
04-04-2011, 16:31
Domates cesitlerim:
1884
Dona
Creole
Tropic
Omar's Lebanese
Black Krim
Golden Egg- (cherry- kiraz cinsi)
Camp Joy-(Cherry-kiraz cinsi)
Black Cherry-(kiraz cinsi)
Aunt Gynnie's Purple
Soldacki
Schellenger's Favorite (turuncu)
Lemon Boy
Sprite (ufak, uzum boyunda)
Red Brandywine
SIcaklar sebebiyle 15 hazirandan sonra domatesler meyve vermeyi birakiyor. Her fidemden (cesit basina 2 tane) 3 domates alabilirsem bana o bile yeter. Gerci (cherry) kiraz cinsi kucuk domatesler biraz daha uzun sure urun veriyor ama birsure sonra onlar da sicaga dayanamayip yemyesil kocaman meyvesiz bitkiler olarak kaliyorlar.
Gecen yil 4 fideden dunyanin domatesini almistim ve boyleri benim belimi falan gecmisti. Bu yil hepsini tohumdan yetistirdim.
Kocam birseyler yapsin cok sever, bana butun isikli yetistirme raflarini, sebze bahcelerini o insa etti ama bahceyle ugrasmayi sevmez. "Bana sunlari sula, bunlari buda deme de ne istiyorsan yapayim sana" yaklasimi vardir. Gunde 10 defa cikip bahcesini kontrol eden benim de isime geliyor. Anlasip gidiyoruz.
Ebru
Çok güzel sevgili Ebru sebzeyi kendinizin üretmesi harika bence bunların yemeside ayrı bir zevk verir insana elinize emeginize saglık
cetasule
04-04-2011, 17:39
Bahçeniz çok güzel Kolay gelsin
Elinize sağlık
Selamlar
furkan yıldız
06-04-2011, 08:01
Gerçekten çok düzenli bir bahçe. Ama Haziran'ın ortasından sonra domates alamamak tuhaf geldi. Biz Haziran ayında almaya başlıyoruz ve yaz bitene kadar devam ediyor. Belki bir yöntem bulabilirsiniz ileride bunun için.
lalebruli
06-04-2011, 20:51
Haziran ortasinda gece-gunduz ortalamasi 34C'yi geciyor. Geceleri 30C+ gunduzleri 37C+ ki bunlar golgede olculen rakamlar.
Domates cicekleri belli bir sicakliktan sonra sertlesir ve polen alisverisi yapmaz. Bizim fideleri topraga dikecegimiz aylar Subat sonu, Mart basidir ve cok kisa bir sezonumuz vardir. Bazilari Temmuzda ikinci defa fide ekerek Ekim ve Kasim ayinda meyve aliyorlar. Ben henuz daha onu uygulamadim
Ebru
MeyveliTepe
06-04-2011, 21:05
"Houston Food not Lawns" olmuş galiba :) Çok güzel olmuş, elinize sağlık.
Sıcaklar başlarken kaolin uygularsanız sıcak stesini biraz erteleyebilirsiniz. Oralarda Surround markasıyla bulabilmeniz lazım. Kaliforniya biberlerine ağırlık vermeniz de iklim itibarıyla iyi sonuç verir sanırım.
lalebruli
06-04-2011, 21:45
Evet aynen oyle oldu meyvelitepe:) Killi topragi adam edemeyince bu sebze bahcelerini kurduk, yerden hala otlari alinca tuttuk boylarini yukselttik, Icine koydurduguz toprak cim (lawn) topragiymis (o bahcivanin ayaklarini kiracaktim az daha:) onu degistirip kendimiz mix yaptirdik. Bir tek havayi degistiremiyoruz, sikayet etmekten baska caremiz yok. Cok ama cok sicak bir iklim ustelik nemli ve oksijen orani az...
Kaolin'in arilara zarar vermeyen ve mayisboceklerini falan uzak tutan bir urun oldugunu okumustum ama sicakla basetme etkisini (ozellikle domatesler icin) bilmiyordum, arastirayim. Yapraklarin isinmasini falan engelliyor ama polen icin ne diyor bulmam lazim.
Arilari bulsam koloniler halinde baglayacagim bahceye ama ortada yok keratalar. Saksilara cicek tohumu ekip, sebzelerin aralarina yerlestirdim belki gelirler diye...
Burada en agirima giden Gelincik cicegi ile semizotu tohumu almak oldu. Yahu benim memleketimde ikisinden istemedigin kadar var! Ikiside henuz cikmadi daha, saksilarda bekliyorlar. Gec kalmis olabilirim.
Biberlerim gecen butun bir yil taaa ki Aralik ayina kadar biber yapti. Bakalim bu yil nasil olacak...
Ebru
Çok düzenli ve harika bir bahçe huzur veriyor ellerine sağlık
nurcanaybay
08-04-2011, 12:10
Sn.Lalebruli ;
aramıza hoşgeldiniz.Sebze bahçeniz çok güzel ,bu şekil de hem düzenli oluyor hem göze hoş görünüyor.Bol ürünler dilerim.
Ben ,çiçek öbeğinizle ilgili bilgi almak istiyorum.Böyle bir tepecik oluşturduğunuz da
toprağın kaymasını nasıl engelliyorsunuz ?( özellikle sulama yaparken )
Yapım aşaması ile ilgili fotoğraflarınız var ise paylaşırmısınız .
fikreteren
08-04-2011, 13:24
Hoşgeldiniz.Ben de diyorum ki bu bardaklar bu violeler bizdeki renklere uymuyor.Şehir e bakınca farklılık ortaya çıkıyor.
lalebruli
08-04-2011, 17:40
ilk resimler
lalebruli
08-04-2011, 17:44
birkac tane daha...
lalebruli
08-04-2011, 18:08
Merhaba NurcanAybay,
Ben daha yakin resimler cektim ki belki daha da anlasilir yapabilirim diye.
Bu peyzaj yapilari evle birlikte geldi, kendimiz birsey yapmadik. Arkalarinda gordugunuz gibi taslarla ayrilmis yagmur sularinin topragi suruklemeden yanlardan akmasini saglayan kanallar var. Ikisi aradinda da topraga gomulmus yaklasik 16 cm derinliginde demir ayrac var. (16cm metal edging). Arka taraftakiler daha belirgin ve yuksek, onlerdeki topragin hemen yuzeyinin altinda ve uzerine kum atilarak gizlenmis. Bu ilk resimde gecen yillarda kayma oluyordu o yuzden yagmur olugunun altina bir kanal daha acarak bu alani bolduk. En son resim cok buyuk adaciklarda egim duzgun verilmezse olanlari gosteriyor. Evin cok gizli bir kosesinde oldugu icin simdilik idare ediyoruz:)
Yapilirken once sinirlari ciziliyor, sonra toprak kazilip, temizleniyor (cok derin olmayan bir cukur olusturuluyor. BUraya once cimlerin kokten gelmesini onlemek icin metal bir perde konuluyor (genelde 16 cm boyunda), onlerde ustten cok azi acik birakiliyor. Bu buyuk cukurun icine once kum dolduruluyor (dere-deniz kumu degil de insaat kumu, silikon kum denilen daha su tutucu ozelligi olan bir kum (construction sand)) Dere kumu da bunlar bulunmazsa asagi yukari ayni islemi gorebilir, cok kalin dokulmemek kaydiyla. Tepecik egimi kumlu alandan basliyor.
Sonra toprak atiliyor ve bitkiler dikiliyor. Gordugunuz gibi buyuk alanlarda kokleri tabana yayilan buyukce yesil bitkiler var. Ne kadar cok bitki olursa o kadar az erozyon oluyor.
En uste de Mulch (galiba Turkiye'de mulc olarak geciyor) konuluyor. Saman veya onun gibi hafif olanlar degil de Sedir agaci, veya kalin cekilmis agaclar kullaniliyor. Yaklasik 8-10 cm kadar bir kalinlikta dokuluyor. Esas bu cok etkili...
Biz on cimlerle aralarina guzel dekoratif taslar koymayi planliyorduk ama sonra vazgectik. Cimlerin bakimi zaten cok zor oldugu icin onu kesmeye gelenler (istisnasiz her hafta!) oradaki cimleri ozel bir aletle bicip ciceklere atlamasini onluyor.
umarim biraz bilgi verebilmisimdir.
sevgiler
Ebru
nurcanaybay
08-04-2011, 21:04
Verdiğiniz ayrıntılı bilgiler ve fotoğraflar için teşekkür ederim.
Bu tür çiçek öbekleri hep hoşuma gitmiştir ,deneyeceğim zaman bilgiler işime yarayacak.
Bahçenizin sağlıkla tadını çıkarın.
bahçeniz çok güzel lalebruli ,bol hasatlı günleriniz olur inşallah;)
lalebruli
19-04-2011, 22:08
Hosgeldin diye herkese cok cok tesekkur ederim.
Bu da son durum.
Fotograflar sirasiyla:
Bahcem
Sprite (uzum boyu domates cesidi)
Golden egg (sari kiraz cinsi)
Soldacki (orta boy domates)
Soldacki( baska cekim)
lalebruli
19-04-2011, 22:15
Black Cherry (siyah kiraz)
Omar's Lebanese (Lubnan domatesi)
Lemon boy (orta boy sari domates)
Red Brandywine (kirmizi orta)
Bu da miniminicik kabagim. Ya zucchini denen koyu yesil cins ya da bizim sakiz kabagi, buyuyunce gorecegiz... Karisik ekmistim, hangisi hangisi bilmiyorum daha....
lalebruli
19-04-2011, 22:18
...ve patatesler cicek acmaya basladi....
Ebru
sebnem&mircan
22-04-2011, 20:04
Insana huzur veren, ic acici bir bahceniz var sevgili Ebru. Dilerim her mevsim arzu ettiginiz miktarda saglikli sebzeleriniz olur ve ailenizle afiyetle yersiniz. Emekler zayi olmaz derler. Sizinde cani gonulden emek verdiginiz bahcenizin goruntusunden belli. Daha uzun sure meyve almaniz dilegiyle. Sevgiler
sayın lalebruli öcelikle hoş geldiniz bahçenizi gezdim mesajlarınızı okudum elinize sağlık çok güzel olmuş ancak dikkatimi çeken iklim ve yeriniz müsait olduğu halde hiç meyve cinsi görmedim dikkatimi çekti sağlık ve huzur dileklerimle iyi çalışmalar dilerim
ciceksever70
23-04-2011, 06:55
Bahcenizi daha önce gezmistim ancak mesaj yazmaya firsatim olmadi. Cok düzenli ve bakimli bir bahceniz var. Yeni resimlerini sabirsizlikla bekliyorum.
lalebruli
23-04-2011, 22:38
Merhaba Ciceksever,
Ben de sizin bahcenizi cok begenmistim ilk gordugumde ama azicik kiskancligim tuttu herhaldeki bir sey yazamadim. Saka bir yana Turkiye'den uzak bile olsaniz Avrupa cok guzel bir yer. Danimarka'da 3 ay egitim icin kalmistim, soguna, karanligina ragmen bayilmistim. Ciceklerinizin herbiri birinden guzel, kokulari buraya kadar geldi.
Ciceklerle niye aram olmadigini sizin bahcenize bakarken hatirladim; buradaki cicekler hatta manolya, gul bile kokmaz... Nedenini bilmiyorum, buyuk ihtimalle havadan. Yagmurdan sonra ne guzel mis gibi kokuyordur bahceniz, bol bol cay keyfi diliyorum size.
Ebru
lalebruli
23-04-2011, 22:54
sayın lalebruli öcelikle hoş geldiniz bahçenizi gezdim mesajlarınızı okudum elinize sağlık çok güzel olmuş ancak dikkatimi çeken iklim ve yeriniz müsait olduğu halde hiç meyve cinsi görmedim dikkatimi çekti sağlık ve huzur dileklerimle iyi çalışmalar dilerim
Sn. R.ali
Benim meyve agaci anlayisim incir, seftali, kayisi, kiraz, papaz erigidir, onlarda burada yetismiyor. (incirin adi diye adlandirilan cesidi, erigin de tatlimsi-kekremsi olanlari var). 2004'te bayagi hayal kirikligi yasamistim bu konuda, simdi simdi burada ne yetisir diye ogreniyorum. Cok killi (ya da tamamiyle kil) olan bir toprak yapisi var ve PH cok yuksek. Her bitki yetismiyor. Muz ve narenciye yetisiyor ancak narenciyenin cinsi hemen etraftan etkilenip Texas'in kavruk, kucuk, cekirdekli cinsine donuyor, muz agacini da nedense ben pek sevmem. Toprak islenirse japon elmasi (cennet meyvasi-Persimmon) , bogurtlen ve blueberry yetistirilebiliyor. Bir limon agacimin bile meyvesi cok sulu ama tatsiz cikti o kadar gozunun icine bakip buyuttukten sonra:(
Celikten binbir cesit meyvenin yetistirildigi ulkeden gelen ben (ustelik Ege'liyim) uzun yillarin sonunda buranin boyle oldugunu ve buranin guzelliklerinin kesfedilmesi gerektigini daha yeni kabul ettim. Tekrar bahceden basladim, belki buraya has meyvelere de donerim zamanla. Bir sezon sonunda bile sebzeniz istediginiz gibi cikmayinca bozuluyorsunuz, 2-3 yil emekten sonra meyve agaciniz tam bir fiyasko olunca bir daha yapmam diye tovbeler ediyorsunuz.
Ebru
lalebruli
23-04-2011, 22:56
Insana huzur veren, ic acici bir bahceniz var sevgili Ebru. Dilerim her mevsim arzu ettiginiz miktarda saglikli sebzeleriniz olur ve ailenizle afiyetle yersiniz. Emekler zayi olmaz derler. Sizinde cani gonulden emek verdiginiz bahcenizin goruntusunden belli. Daha uzun sure meyve almaniz dilegiyle. Sevgiler
Sevgili Sebnem,
Senin de yeni baslayan bahce maceran tam gonlunden gectigi gibi olur umarim.
Iyi dileklerin icin cok tesekkur ederim
Sevgiler
lalebruli
17-05-2011, 17:21
Tekrar merhaba,
su aralar ust uste gelen terslikler sebebiyle hic yazasim yoktu... Bu hafta nispeten daha iyi gecti.
Once haftalardir suren kuraklikla ugrastik. Deli gibi sulama sistemi calismasina ve ben elle kalan yerleri sulamama ragmen cimlerde yer yer sariliklar olusmaya basladi.
Tam bununla ugrasirken cimleri bicmeye gelen adam ekip degistirdi onlar da cimlere genis yaprakli otlari oldurucu birsey atti. (herbicide). Tabii benim domateslerin en hassas oldugu sey ve bitkilerin bir anda keyfi kacti. Sehir suyundaki klor, herbicide derken yapraklar kivrildi, urunler giderek kuculmeye basladi.
Neyse gecen hafta siki bir yagmur yagdi (hala mevsim normallerinin %50 gerisindeyiz), biraz keyfim yerine geldi diyecektim ki asagida resmini sergiledigim siyah kabaklariminin bitkisi birden bire burustu. Suluyorum olmuyor, dibini kaziyorum derken bir arastirma yaptim "squash vine borer" diye illet bir guve kurdu girmis. Bizim Turkiye'de yok o yuzden Turkce karsiligi da yok. Esek arisina benzeyen bir guve once yumurta birakiyor sonra o yumurtadan cikan kurt govdeye girip buyuyor ve bitkiyi icerden cokertiyor. Kurt iceriye girip bitkiyi yasayamaz hale getirince ancak ne oldugu ortaya cikiyor. Burada cok rastlanan bir sorun, cogu kisi basedemeyip kabak ekmeyi birakmis...
Hepsini uzerinde kabaklariyla soktum, icim acidi... Butun hepsinde kurt var. Simdi yeniden ektim, yapraklardaki yumurtalari larvaya donusmeden tek tek toplamak gerekiyor. Dualar ettim umarim bu guve yanlislikla Turkiye'ye gelmez diye. Turkiye'yi bir kere daha ozledim...
lalebruli
17-05-2011, 17:29
Bunlar da fotograflar...
Akhisarlı
19-05-2011, 16:51
Sayın lalebruli Bahçen güzel ,emek harcıyorsun .Domatesler kasalarda güzel gelişmişler. Ben domateslerin kokusunu severim. şöyle dallarına elini sürdüğünde elin kokar bir süre en güzel parfümden daha güzel gelir o koku.Zor şartlarda bu bahçeyi oluşturuyorsun .biraz üzüldüm. Egede domatesi fırlat bahce duvarına bir süre sonra orada domates olur.umarım o zararlı gelmez buralara. gerçi özellikle getiriyorlar .küçüklüğmde bahar gelince domat biber kabak ne varsa sebze arıklar açılır dikilir sulanır ki bu görev benimdi.sonrada yenir ekime kadar zehir ne imiş bilmezdik köy yerinde .birtek belirttiğiniz dana burnu çıkardı topraktan sularken su içinde yüzerek çikardı .korkardık ondan ellemezdik çapa olurdu elimizde.Şimdi Akhisarda çarşıda dolaşırken ilaç satan dükkanlar var rafları eczane gibi çeşit çeşit zehir tabi hemen hepsi yabancı marka .Bir şeyi fazla kurcalama demiş büyükler.Genetiğiyle fazla uğraşırsan doğanın o da senin genetiğinle oynar şonuçta karşılıksız bırakmaz diye düşünüyorum.Babanızın bahsettiği ddt bizdede vardı koyunların kenelerine atardık elle, kimse bize söylemedi bu kadar zararlı olduğunu her derde deva ilaç bilrdik.
lalebruli
21-05-2011, 20:22
Cok sagolun Akhisarli. Sizin dediginiz gibi bizler buyurken cok nadiren ilac kullanilirdi. Ben hatirlamam bile evde ilac oldugunu. Elmalarin kurtlu taraflari atilir saglamlari yenirdi, Bir tane domates, biber, salatalikta kurt bocek gordugumu hatirlamam.
Su ana kadar uzerinden zararli temizlemedigim hicbir bitkim kalmadi. Dun de fasulyelerimde yesil bir kurt buldum o da pamuk cicegi sineginin kurduymus. Pamuk yok, zararlisi bende. Neyse BT diye bir bakteri buldum simdi onu kullaniyorum. Hic olmazsa oglum bahce nedir, domates , biber dalindan nasil kopartilir onu ogreniyor bu kadar emek karsiliginda...
Hersey gonlunuzce olsun
Yakup Ünal
21-05-2011, 21:05
Sayın lalebruli;Paylaşımlarınız için teşekkürler
Çok güzel domateslerin var bende domatesleri çok severim çoukluğumdaki lezeti bulamıyorum. Tarladan domatesi alıp elimizle böldüğümüzde mütiş bir lezeti vardı sulu suluydu ama malesef kalmadı o tadlar herşey organikti şimdi hakiki ayaş domatesi arıyorum bulamıyorum o derece durum vahim.
Maydonozar ve dere otları ile kabakların yeillikleri muhteşem gözüküyor afiyet olsun, özlüyoruz hepimiz eski tadları geçen sene 4 dönüm yere kavun ektim ki bizim buranın kavunları muhteşem olur birtane yiyemedim kurtlandı hepsi bu sene tekrar deneyeceğim işallah görüntülerini ierde sizinle paylaştığımda görürsünüz.
Ebru hanım sizi tebrik ederim.
Hayallerimi süsleyen bir çalışmaya imza atmışsınız, kötü tarafı benim bunu daha yeni farketmiş olmam.Umarım ileride buna benzer organik ve otantik bahçelerim olacak. Tohumlar konusunda sizinki kadar tür ve çeşit bulabilirmiyim bilmiyorum ama öyle bir yer buldum ki tohumlar nerdeyse 50-60 yıldır aynı türden alınma.Güzel tarafı ise tohumları keselerde, mağarada saklıyorlar.O serinliğe rağmen bekleme esnasında çimlenme olmuyor. Ürettiklerini görünce hatta tadınca eski günler aklıma geldi.İlaç nedir bilmeyenlerde varmış dedim.Tek sorun inatçı yaşlı teyzemi ikna edebilmek.Sana tohumlardan verirsem sen benim kadar titizlenmezsin, telef edersin diyor.Sırf o ikna olsun diye balkonumun fotolarını slayt yapıp ona kanıtlayacağım :)) Nerden nereye... kasalarınızdaki domatesler beni nerelere götürdü.Çalışmalarını takip eder olacağım.
Mehmet
lalebruli
22-05-2011, 18:30
Merhaba Yakup Unal,
Kavunlariniza cok uzuldum, hem de 4 donum birden gitmis. Umarim bu yil daha verimli olur. Tarim ulkesinin son geldigi durum! Senelerce suren zararlar yine seneler suren calismalarla duzelecek anlasilan.
Burada cok uzun sure domates yiyemedim, tad tuz yok, plastik gibi. Organik falan bir parca duzeltti ama kendi bahcemde yetisenin tadi bambaska. Hala o guzelim Ege domatesine benzemiyorlar fakat en azindan yerken hosumuza gidecek derecede idare eder. Sabahlari cikip bitkilerin kokusunu dahi almak cok guzel oluyor. Saat 10'dan sonra zaten burada pek disariya cikilmiyor, asiri sicak!
Hersey gonlunuzce olsun
Ebru
lalebruli
22-05-2011, 18:35
Merhaba Mehmet,
Domates tam bir tutkunluk. Bir bende var herhalde diyordum bir de baktim ki herkesde ucundan kiyisindan tutkunluk var.
Bu yil ilk defa bu kadar cesit deniyorum ama ne yalan soyleyeyim, yine alistigimiz damak tadi benzerleri en guzel geliyor. Seneye yarisindan azini denerim, kocaman, sulu sulu kirmizi domatesin tadini hicbirseye degismem...
Sizin de en kisa surede hayalinizdeki bahceye kavusmanizi dilerim.
Ebru
lalebruli
22-05-2011, 18:40
Bunlar da ilk urunlerim. Patlicani bir dalinda gorduk bir de yemekte, esim de ben de yeni gelenlerin etrafinda ac kediler gibi dolaniyoruz...Saglik falan dinlemedim, kizartma yaptim, pek guzel oldu...
Merhaba Mehmet,
Domates tam bir turkunluk. Bir bende var herhalde diyordum bir de baktim ki herkesde ucundan kiyisindan tutkunluk var.
Bu yil ilk defa bu kadar cesit deniyorum ama ne yalan soyleyeyim, yine alistigimiz damak tadi benzerleri en guzel geliyor. Seneye yarisindan azini denerim, kocaman, sulu sulu kirmizi domatesin tadini hicbirseye degismem...
Sizin de en kisa surede hayalinizdeki bahceye kavusmanizi dilerim.
Ebru
O tutkuyu iyi bilirim.Hele o dalından kopartığınız andaki mis yeşil kokusu yokmu... Küçüklüğümdeki tatları aramak yerine tekrar yaşatmak için kolları sıvadım. Mutlaka İzmirde, Aydında veya Muğlada bunu gerçekleştireceğim. Şuan bu üç yerde çalışmalara başladım.İyi dileklerin için teşekkür ederim.
Mehmet
Yakup Ünal
22-05-2011, 20:52
Merhaba Yakup Unal,
Kavunlariniza cok uzuldum, hem de 4 donum birden gitmis. Umarim bu yil daha verimli olur. Tarim ulkesinin son geldigi durum! Senelerce suren zararlar yine seneler suren calismalarla duzelecek anlasilan.
Burada cok uzun sure domates yiyemedim, tad tuz yok, plastik gibi. Organik falan bir parca duzeltti ama kendi bahcemde yetisenin tadi bambaska. Hala o guzelim Ege domatesine benzemiyorlar fakat en azindan yerken hosumuza gidecek derecede idare eder. Sabahlari cikip bitkilerin kokusunu dahi almak cok guzel oluyor. Saat 10'dan sonra zaten burada pek disariya cikilmiyor, asiri sicak!
Hersey gonlunuzce olsun
Ebru
Ekolojik denge ile oynamaya devam ettikleri sürece sonumuz burada da kötü işallah bol ürün alır güzel güzel yersiniz sebzelerinizi şimdiden afiyet olsun
Yakup Ünal
22-05-2011, 21:00
Bunlar da ilk urunlerim. Patlicani bir dalinda gorduk bir de yemekte, esim de ben de yeni gelenlerin etrafinda ac kediler gibi dolaniyoruz...Saglik falan dinlemedim, kizartma yaptim, pek guzel oldu...
Büyük kırmızı domates benim eski çocuklukta yediğim domateslere benziyor kokusu ve aroması güzelse yüzsüslük yapıp tohumundan istesem çokmu olur
Sevgi Durul
22-05-2011, 22:57
Sayın lalebruli, ne olduğunu bilerek yetiştirdiğiniz, sebze ve meyvelerin tadına doyum olmaz. Bunu iyi bilenlerden biri olarak, sizi kutluyorum. Ellerinize, emeklerinize sağlık.
MeyveliTepe
23-05-2011, 00:11
... Suluyorum olmuyor, dibini kaziyorum derken bir arastirma yaptim "squash vine borer" diye illet bir guve kurdu girmis. Bizim Turkiye'de yok o yuzden Turkce karsiligi da yok. Esek arisina benzeyen bir guve once yumurta birakiyor sonra o yumurtadan cikan kurt govdeye girip buyuyor ve bitkiyi icerden cokertiyor. Kurt iceriye girip bitkiyi yasayamaz hale getirince ancak ne oldugu ortaya cikiyor. Burada cok rastlanan bir sorun, cogu kisi basedemeyip kabak ekmeyi birakmis...
Hepsini uzerinde kabaklariyla soktum, icim acidi... Butun hepsinde kurt var. Simdi yeniden ektim, yapraklardaki yumurtalari larvaya donusmeden tek tek toplamak gerekiyor. Dualar ettim umarim bu guve yanlislikla Turkiye'ye gelmez diye. Turkiye'yi bir kere daha ozledim...
Bu zararlılın ergini yazdığınız gibi güve, kelebek türü bir şey ise, bacillus thuringiensis içerikli biyolojik bir ilaçla baş edebilirsiniz. Yumurtadan çıkar çıkmaz faaliyete geçemeden hastalanıp ölürler. Bu ilacı haftada bir, bir akşam, yaprak yüzeylerinin altına doğru atarsanız bitkilerde sürekli yaşayan bakteri olmasını sağlarsınız, böylece kelebek erginli zararlıların tümüne karşı önlem olur.
Aman, herbicite atmamaları için özel olarak uyarın. Çok hoşlarına gitmeyecektir.
MeyveliTepe
23-05-2011, 00:15
Sonradan gördüm, bulmuşsunuz galiba zaten. BT, doğru içerik. Sizi her türlü tırtıldan kurtarır.
lalebruli
23-05-2011, 01:12
Sayın lalebruli, ne olduğunu bilerek yetiştirdiğiniz, sebze ve meyvelerin tadına doyum olmaz. Bunu iyi bilenlerden biri olarak, sizi kutluyorum. Ellerinize, emeklerinize sağlık.
Evet haklisiniz tadina doyum olmuyor. Keske her mevsim, herseyimizi bahceden alabilecek imkanimiz olsa.
Iyi dilekleriniz icin cok tesekkur ederim.
sevgiler
lalebruli
23-05-2011, 03:53
Bu zararlılın ergini yazdığınız gibi güve, kelebek türü bir şey ise, bacillus thuringiensis içerikli biyolojik bir ilaçla baş edebilirsiniz. Yumurtadan çıkar çıkmaz faaliyete geçemeden hastalanıp ölürler. Bu ilacı haftada bir, bir akşam, yaprak yüzeylerinin altına doğru atarsanız bitkilerde sürekli yaşayan bakteri olmasını sağlarsınız, böylece kelebek erginli zararlıların tümüne karşı önlem olur.
Aman, herbicite atmamaları için özel olarak uyarın. Çok hoşlarına gitmeyecektir.
Cok sagolun Meyvelitepe. Evet o bakteriyi buldum, simdi onu kullaniyorum. Kabaklar daha yeni gercek yapraklarini vermeye basladilar az buyusunler haftalik olarak uygulayacagim. Eger bitki icine yerlesmisse oraya da enjektor yoluyla enjekte edilyormus fakat cok erken farkedilmesi gerekiyor bunun icin. Simdilik fasulyelerde kullaniyorum. Sizin de fikrinizi almak iyi oldu.
Herbicite icin daha once patronlarini uyarmistim. Yeni ekibe soylememis anlasilan, simdi baslarinda yasli emekliler gibi bekliyorum ne yapacaklar diye. Zaten cevreden yeterince ucup geliyor, bir de benim kendi bahcemde olunca iyice zarar veriyor...
lalebruli
23-05-2011, 03:53
Büyük kırmızı domates benim eski çocuklukta yediğim domateslere benziyor kokusu ve aroması güzelse yüzsüslük yapıp tohumundan istesem çokmu olur
Su an elimde tohumu yok, mevsim sonu tohum cikardigimda tabii ki gonderirim.
Ebru
Sevgili Ebru kendi yetiştirdiginiz sebzenin tadına doyulmaz elinize emeginize saglık harika
lalebruli
24-05-2011, 01:55
Sevgili Ebru kendi yetiştirdiginiz sebzenin tadına doyulmaz elinize emeginize saglık harika
Sevgili Peris,
Cok tesekkur ederim iyi dilekleriniz icin!
sevgiler
Tekrar merhaba,
su aralar ust uste gelen terslikler sebebiyle hic yazasim yoktu... Bu hafta nispeten daha iyi gecti.
Once haftalardir suren kuraklikla ugrastik. Deli gibi sulama sistemi calismasina ve ben elle kalan yerleri sulamama ragmen cimlerde yer yer sariliklar olusmaya basladi.
Tam bununla ugrasirken cimleri bicmeye gelen adam ekip degistirdi onlar da cimlere genis yaprakli otlari oldurucu birsey atti. (herbicide). Tabii benim domateslerin en hassas oldugu sey ve bitkilerin bir anda keyfi kacti. Sehir suyundaki klor, herbicide derken yapraklar kivrildi, urunler giderek kuculmeye basladi.
Neyse gecen hafta siki bir yagmur yagdi (hala mevsim normallerinin %50 gerisindeyiz), biraz keyfim yerine geldi diyecektim ki asagida resmini sergiledigim siyah kabaklariminin bitkisi birden bire burustu. Suluyorum olmuyor, dibini kaziyorum derken bir arastirma yaptim "squash vine borer" diye illet bir guve kurdu girmis. Bizim Turkiye'de yok o yuzden Turkce karsiligi da yok. Esek arisina benzeyen bir guve once yumurta birakiyor sonra o yumurtadan cikan kurt govdeye girip buyuyor ve bitkiyi icerden cokertiyor.
Kurt iceriye girip bitkiyi yasayamaz hale getirince ancak ne oldugu ortaya cikiyor. Burada cok rastlanan bir sorun, cogu kisi basedemeyip kabak ekmeyi birakmis...
Hepsini uzerinde kabaklariyla soktum, icim acidi... Butun hepsinde kurt var. Simdi yeniden ektim, yapraklardaki yumurtalari larvaya donusmeden tek tek toplamak gerekiyor. Dualar ettim umarim bu guve yanlislikla Turkiye'ye gelmez diye. Turkiye'yi bir kere daha ozledim...
Merhaba lalebruli; Kabaklarınıza musallat bu zararlının zarar aşamasına gelinceye kadar gelişmesini sağlayan etkenler üzerindeki gürüşlerimi sunarak, topraklar üzerindeki gelişim düzensizlikleri ile bu zararlının larvalarının olgunlaşmakta daha sonra da kozasından çıktıktan sonrada zararlarını sürdürmektedir.
Topraklarda görülen hastalıklar genelde mantari kökenli olduklarından, buna bağlı olarakta olarakta gelişim süreci içinde mantar canlısının çoğalması bitkiye direk etkilerinin yanında, mantar sporlarının sizin bahçenizde zarar yapan canlının larvalarınında gelişim sürecinde katkı sağlıyarak bu canlıya konukçuluk etmektedir.
Topraklardaki düzensizliğe bağlı olarak gelişim gösteren bu mantari gelişmeler, toprakların taban suyunun yüksekliğine bağlı olarak mevsim yağmurlarıyla daha da artan bu suların hızlı drene edilmemesi ile toprak içi canlılar üzerinde dengesiz yaşam biçimine dönmektedir.
Bilindiği üzere topraktaki fazla su toprak içi havalanmasını kötü yönde etkilemektedir, bu süreç içinde havasız yaşayan bakterilerin artışına neden olarak oksijenli solunum yapan bakterilerin çoğalması ile mantar kökenli zararlı sporları artmaktadır.
Sonuç olarak sizin bahçenizde zarar yapan canlıların üremesi bu tür yolla topraklarda aktif olarak yaygınlaşmaktadır, zararlı oluşumlar hastalanan toprakların sonucunda ortaya çıkmaktadır, burada fazla suyun önemi ile drenaj sorunu yaşanmaktadır.
Bu durumu Meyvelitepenin önerisi ile ilaçla gidermeniz geçici bir önlem olmaktadır, topraklarınıza dışardan sağladığınız bu biyolojik ajanlar bir başka dengesizliğe sebeb olacaklardır, bu yöntem sağlıklı ve geleceği olan bir yöntem olmamaktadır.
Toprağa dışardan ilave edilen, organik maddeden farklı her oluşum toprak için gelecekte toprak yapısını düzelmiyecek şekilde bozmaktadır.
Toprağa sevgi ile yaklaşalım.
lalebruli
24-05-2011, 16:52
Merhaba lalebruli; Kabaklarınıza musallat bu zararlının zarar aşamasına gelinceye kadar gelişmesini sağlayan etkenler üzerindeki gürüşlerimi sunarak, topraklar üzerindeki gelişim düzensizlikleri ile bu zararlının larvalarının olgunlaşmakta daha sonra da kozasından çıktıktan sonrada zararlarını sürdürmektedir.
Topraklarda görülen hastalıklar genelde mantari kökenli olduklarından, buna bağlı olarakta olarakta gelişim süreci içinde mantar canlısının çoğalması bitkiye direk etkilerinin yanında, mantar sporlarının sizin bahçenizde zarar yapan canlının larvalarınında gelişim sürecinde katkı sağlıyarak bu canlıya konukçuluk etmektedir.
Topraklardaki düzensizliğe bağlı olarak gelişim gösteren bu mantari gelişmeler, toprakların taban suyunun yüksekliğine bağlı olarak mevsim yağmurlarıyla daha da artan bu suların hızlı drene edilmemesi ile toprak içi canlılar üzerinde dengesiz yaşam biçimine dönmektedir.
Bilindiği üzere topraktaki fazla su toprak içi havalanmasını kötü yönde etkilemektedir, bu süreç içinde havasız yaşayan bakterilerin artışına neden olarak oksijenli solunum yapan bakterilerin çoğalması ile mantar kökenli zararlı sporları artmaktadır.
Sonuç olarak sizin bahçenizde zarar yapan canlıların üremesi bu tür yolla topraklarda aktif olarak yaygınlaşmaktadır, zararlı oluşumlar hastalanan toprakların sonucunda ortaya çıkmaktadır, burada fazla suyun önemi ile drenaj sorunu yaşanmaktadır.
Bu durumu Meyvelitepenin önerisi ile ilaçla gidermeniz geçici bir önlem olmaktadır, topraklarınıza dışardan sağladığınız bu biyolojik ajanlar bir başka dengesizliğe sebeb olacaklardır, bu yöntem sağlıklı ve geleceği olan bir yöntem olmamaktadır.
Toprağa dışardan ilave edilen, organik maddeden farklı her oluşum toprak için gelecekte toprak yapısını düzelmiyecek şekilde bozmaktadır.
Toprağa sevgi ile yaklaşalım.
Topragim gurur duyacagim kadar guzel duzenlenmis durumda. Iyi niyetli onerileriniz icin tesekkur ederim. Sapla samani biraz karistirmisiz galiba cunku ben havadan gelen, guve yoluyla bitkinin uzerine birakilan yumurta ve larvadan bahsediyorum, siz topraktan ureyen mantar hastaliklari ve larvalardan bahsetmissiniz. Insallah basima o da gelmez, gelirse hem topragimi hem de bilgilerimi tekrar gozden geciririm.
Ebru
Topragim gurur duyacagim kadar guzel duzenlenmis durumda.
Sevgili lalebruli; Mesajıma verdiğiniz cevapta, toprağınızı gurur duyacağınız kadar düzenlediğinizden söz ederken, daha önceki mesajınızda bahsettiğiniz tersliklerin toprağın yapısını bozarak sizin düzenlemelerinize sünger çeken bir gelişmeler olmuşki bu canlının topraklarınızda yaşama şansını destekliyen oluşumlar meydana gelmiş.
Burada cok rastlanan bir sorun, cogu kisi basedemeyip kabak ekmeyi birakmis...
Mesajınızda belirttiğinize göre bu zararlı canlı üreticileri yıldıracak düzeye gelmesi benim düşüncelerimi destekler görünüyor. Siz bu zararlı ile kimyasal mücedelede kendisini hastaladırarak öldürsenizde bu canlının larvalarının yaşamını destekliyen oluşumlar sizin bölge topraklarında mevcut oldukça sizler bu zararlıdan kurtulmanız mümkün görülmüyor.
Tekrar merhaba,
su aralar ust uste gelen terslikler sebebiyle hic yazasim yoktu... Bu hafta nispeten daha iyi gecti.
Once haftalardir suren kuraklikla ugrastik. Deli gibi sulama sistemi calismasina ve ben elle kalan yerleri sulamama ragmen cimlerde yer yer sariliklar olusmaya basladi.
Bölgenizin iklim düzensizlikleri toprak içi canlıların yaşam dengesini bozarak sizin toprak düzenlemelerinizide sekteye uğratmaktadır, burada toprak düzenlemeleri yanında organik yapısınıda güçledirmeniz gerekmektedir.
Mesajınızda bu zararlının dışarıdan geldiğinden bahsediyorsunuz, bu doğru olabilir, ama bu zararlının larvaları sizin topraklarınızdada yaşam bulacak destekler sağlanıyorki burada konukçuluk la gelişimini sürdürüyor ve bölge topraklarında da bu zararlının avcıları bulunmadığının işaretlerini alıyorum.
Hatta bu bölgede bu zararlıyı yok edecek kimyasalların azami şekilde kullanımı ilede bu zararlı ile geçinen düşmanlarıda beslenemediklerinden bu toprakları terk etmişlerki bir dahaki dönemde larvalar düşmanlarından ari olarak topraklarda hakimiyetlerini kurmuş oluyorlar.
Iyi niyetli onerileriniz icin tesekkur ederim. Sapla samani biraz karistirmisiz galiba cunku ben havadan gelen, guve yoluyla bitkinin uzerine birakilan yumurta ve larvadan bahsediyorum, siz topraktan ureyen mantar hastaliklari ve larvalardan bahsetmissiniz. Insallah basima o da gelmez, gelirse hem topragimi hem de bilgilerimi tekrar gozden geciririm.
Ebru
Topraklarda mantari hastalıklardan bahsederken mantar populasyonlarının üremeleri ile bu mantarlarla beslenen zararlıların gelişmesine işaret etmiştim.
Sevgili lalebruli; Size naklettiğim bilgiler benim topraklar adına sağduyumun ön görüleri idi belki açıklama yaparken hatalarımla size nakledemedim, samimi ilginize teşekkür ederim.
lalebruli
25-05-2011, 03:55
Sayin Epsody,
isterseniz bu gorusmeyi baska bir ortamda tamamlayalim. Yine ayri seylerden konusuyoruz.
Benim yerel topragim cok kotu oldugu icin sebzeler icin sebze adaciklari kullaniyorum. Tum horticulture uzmanlari ayni fikirde oldugu icin topragin duzeltilmesi icin caba gosterilmesi tavsiye edilmiyor cunku bosuna ugras. REsimlerin ve diger yazilarimin gerekli bilgiyi vermesi lazim. Sebze adalari ana topraktan tamamiyle ayri sekilde duzenlenmis durumda. Topragi %2 nitrojen zenginlestirilmis, %70 orman topragi, geri kalani humuslu karisim ve kompostlanmis materyaldir. Bu karisim %20 yanik gubre kullanilarak sebze adaciklari olusturulmustur, PH dengesinden toprak elementlerine kadar hersey dikkatle planlanarak yapilmistir. Icine yaklasik 1000 tane kalifoniya solucani atildi. Bu toprak daha yeni duzenlendi, Olcumleri yapildi, toprak icinde herhangi bir mantar, larva olusumu olmasi mumkun degil.
Cimlerin oldugu alan kendi oz topragi uzerinde benim ilgi alanimda degil. Haftalik gelen bir ekip cimleri bicer ve bakimlarini yapar. Bu ekibin sebze adaciklarinin etrafindaki otlari elle sokmek disinda sebzelerle ilgili bir islevi yok. Cimlere benim iznim disinda attiklari ilacin etkileri hava yoluyla geldigi icin yaprak koklerinde degil, yaprak ustlerinden deformasyon var.
Ebru
MeyveliTepe
25-05-2011, 08:04
Sn.Epsody, burada söz konusu olan kelebekler ve larvaları. Toprakla bir alakası yok. Ne kelebeği, ne de larvası olan tırtıl toprağa değmiyor bile. Sadece, güzel gelişmiş yapraklar ve bitkinin meyvesiyle besleniyorlar. Toprak da gayet iyiymiş ki, üzerindeki sağlıklı ve leziz bitkiler bu tırtıllar için bir cennet olmuş.
Yapılan mücadele de kimyasal değil, biyolojik. Yani tırtıl zararlısını, başka bir canlı ile bertaraf etme işi. Doğal düşman yani. Solucanlar da yerli yerinde, mutlu ve mesutlar anladığım kadarıyla. Bu doğal düşman da, tırtıllardan başka hiç bir şeyle ilgilenmez.
Başlığın konsantrasyonu toprak değil, sebze adasına yüksek organik madde oranıyla güzel bir toprak konarak kontrollü ideal ortam elde edilmiş. Canlıları da tamam. Endişeye mahal yok yani.
Sn.Epsody, burada söz konusu olan kelebekler ve larvaları. Toprakla bir alakası yok. Ne kelebeği, ne de larvası olan tırtıl toprağa değmiyor bile. Sadece, güzel gelişmiş yapraklar ve bitkinin meyvesiyle besleniyorlar. Toprak da gayet iyiymiş ki, üzerindeki sağlıklı ve leziz bitkiler bu tırtıllar için bir cennet olmuş.
Sn. Metvelitepe olaya neden bu kadar yüzeysel bakıyorsunuz, zararlı sorunu bölgeyi kaplamış, yapılan mücadeler sonuçsuz kalmasının sebebi sizce açıklaması bu mu olmalı, önerdiğiniğiz biyolojik mücadeleyi, Bölge insanı hiç mi? uygulamadı da sizin önerinizle yapılınca olay çözülecek kanaatine varıyorsunuz.
Bana göre bu canlının zarar yapacak buyuta ulaşmasının gerçek sebebi "sizin vurguladığınız gibi toprak gayet iyi değil ki" bu canlı meydanı boş bulmuş bölgede egemenlik kurarak zararlarına zarar katmakta.
Sizin yöntemin özü mevcut zararlı nüfusunu azaltır, buda dökme suyla değirmen çevirmek demektir, süzün'ün bir başka tanımıda topraklara balık veriyorsun, benimkisi balık tutmayı öğretmek oluyor.
Sn.lalebruli'nin mesajıda bunu doğruluyor, buyurun aşağıda.
Burada cok rastlanan bir sorun, cogu kisi basedemeyip kabak ekmeyi birakmis...
Yapılan mücadele de kimyasal değil, biyolojik. Yani tırtıl zararlısını, başka bir canlı ile bertaraf etme işi. Doğal düşman yani. Solucanlar da yerli yerinde, mutlu ve mesutlar anladığım kadarıyla. Bu doğal düşman da, tırtıllardan başka hiç bir şeyle ilgilenmez.
Bu açıklamalardaki doğal düşman, bana göre dökme suyla değirmen döndürmeden başka bir şey olmıyacak ve nasıl ki değirmeni döndürmek istiyorsak su dökmeyi durdurmamamız gerektiğidir.
İster kimyasal olsun, isterseniz sizin önerdiğiniz gibi biyolojik yöntem olsun bu uygulamalar toprakların özüne tars uygulamalar olmaktadır, toprakların yapısı insan müdahaleleri içinde bu günlere geldi.
İnsan oğlu hep kendinin birşeyler bildiğini sanarak yaptığı uygulamalarla hatalar yapmaya devam etmektedir.
Başlığın konsantrasyonu toprak değil, sebze adasına yüksek organik madde oranıyla güzel bir toprak konarak kontrollü ideal ortam elde edilmiş. Canlıları da tamam. Endişeye mahal yok yani.
Sizin endişeye mahal yok sözlerinizi, bölge insanın yılgınlığı boşa çıkarmakta olduğundan endişerimi göz ardı etmeniz, sizin gibi toprak dostuna yakışmıyor yani.
lalebruli
27-05-2011, 15:33
Sn Epsody,
Polemige girmeye hic gerek yok. Hem benim hem de Meyvelitepe'nin aciklamalari sizi tamin etmediyse "Soil in Houston" adi altinda (veya farkli parametrelerle) google da tarama yaparak bizlerin verdigi bilgilerin genis aciklamalarini bulabilirsiniz.
MeyveliTepe
28-05-2011, 22:39
Sn.Epsody,
Yazdıklarınızdan Kuzey Amerika Kabak Dalı Oyucusu zararlısı hakkında çok bilgili bir uzman olduğunuz anlaşılıyor.
Bize önce bu zararlıyı, yaşam döngüsünü, nereden geldiği vs. iyice tanıtıp sonra da, Sn.lalebruli'nin toprağı nasıl olsaydı bu zararlı (zararlı derken kabak yedirtmediği için insana zararlı, yoksa kendine ve diğer hayvanlara gayet faydalı) ile topraklara balık tutmak öğretilirdi, toprağın özüne düz olacak şekilde bizlere aktarırsanız minnetar oluruz.
Bunu yaparken lütfen "insan yapısı müdahaleler ile her şey bugüne geldi" faslını açmayın. Ortada bir bahçe, bahçesinden hemen bu yaz kabak yemeği yapmak isteyen kanlı canlı bir aile, ve bu kabak oyucusu var, yoksa "bir zamanlar her şey gaz ve toz bulutuydu"dan başlamamız icap eder.
Sn.Epsody,
Yazdıklarınızdan Kuzey Amerika Kabak Dalı Oyucusu zararlısı hakkında çok bilgili bir uzman olduğunuz anlaşılıyor.
Sn. Meyvelitepe zararlı üzerinde bilgi sahibi olmak, bence önce toprakları tanımakla başlar kanısındayım, canlılar dünyasının yaşam sürecinde en etkiliyici ve belirleyici unsurun toprak olduğunu söylememe gerek görmiyorum, burada sizinde bir toprak dostu olduğunu bildiğimden konuyu neden bu şekilde ele alarak yorumladığınızı anlıyamıyorum.
Bize önce bu zararlıyı, yaşam döngüsünü, nereden geldiği vs.
Bu konuda kesin bilgiyi ortaya koyabilmek için, o bölge koşuları üzerinde verilere sahip orada yaşayanların topraklar üzerindeki uygulamalarını izlemekle bir sentez sonuca varılabilirdi.
Benim o zararlı hakkında kanaatim sizden fazla olamaz, çünkü siz o ülke toprakları hakkında vede kaynak araştırmada benden çok ileri durumdasınız, benim açıklamalarım topraklar üstündeki genel kurallar üzerine olmaktadır.
Bu konuda ayrıntılı olarak bu zarar yapan canlının bu topraklarda evrimleşen gelişme sürecini en iyi açıklamasını senden beklerdim.
Bundan öte polemik oluşmaması adına, ortamı germiyecek bir afaki bir açıklama getirerek size sunabilirim, bana göre bölge halkının topraklar üzerindeki yanlış uygulamasının bedeli olarak bu canlı tanrı tarafından bir cezalandırıcı olarak algılanabilir.
lalebruli
18-02-2012, 05:49
Kabak zararlilariyla olan savasimi 4-0 kaybettim. 4 ayri donemde, 4 ayri yerde, 4 ayri yontem denedim, sonuc sifir.
Seneye bahcemi toparlayacagim ve kabaklari cam seraya alacagim, o zaman kurtulurum bundan. Bu yil kabak falan yok:)
Uzun suredir buralarda yokum ama bahcem hala yerinde. Su an sekiz aylik olan kizimin haziranda gelmesiyle bahce yavasladi ama en kotusu o telasin ustune gelen son 50 yilin en kotu kurakligi sebebiyle butun bahcem perisan oldu. Yine son 10 yilin en sicak kisini yasiyoruz, kasimda ektigim baklalarim bir turlu cosmadi, bakla vermedi havalar 15C altina dusmediginden.
DEnemek icin ektigim mor karnabahar, havuc, bezelye, pirasa, ispanak ne varsa yeserdi, subati bitirmede yemege basladik. O arada toprakta kalan salatalik tohumlari da costu simdi onlar filiz veriyor.
Yeniler deve gurese doymazmis, bu yil yine dizi dizi domates tohumlarini yesertiyorum yine. Gecen yil 1-2 hafta meyve yedik ondan sonra hepsi kavruldu. Cogu cins kucucuk meyveler yapti.
Tabii ben de acemilikle tam gunesin altina kurmusum sebze bahcelerini, ne kadar suladiysam kurtaramadim yanici gunesten. Gunesi cok seven Patlicanlar bile acilasti kuculdu. Ancak ekim ayinda kocaman, kocaman seker gibi patlicanlar yedik.
Bamya memleketiymis burasi onu ogrendik. Sicak vurdukca bamyalar costu, boyumu gectiler. Hala buzlukta paketlerce donmuslari duruyor.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.