View Full Version : Bonsai öğrenim toplantıları için yeni öneriler
Harun Parlak
26-01-2011, 18:06
Merhaba. Bonsi sevdalısı ve doğa sever arkadaşlar.
İstedimki Bonsa adına birşeyler yapılabilsin diye.Neler yapılabilir Neler yapılamaz Eksiğimiz nelerdir sorgulanabilsin istedim.
Kendi kendimize sorduğumuz sorunun cevabını kendimize soru ile vereceksek o soruyu sormamızın anlamı da kalmaz zaten.
Türkiyede elbet Çok kesim Ekonomik sıkıntılar çekiyor. Çoğumuz ben de dahil refah içinde yaşamıyoruz.
Bonsai sanaatı nı Öğrenmek ve geliştirmek istiyorsak elimizi taşın altına koymak zorundayız.
Yılda kaç kez Atölye çalışması yapabiliyoruz ki. Önceden program yapılıyor gün belli oluyor.
Gelecekler tam olmasa da yine bir çoğu belli.
Bu durumda gün gelmeden ve ya gün içinde gidilen fidanlıklarda konuya uygun fidan seçilir.
Fidan fiyatı belki bir kişi ye pahallı da gelebilir. Bu durumda eminim ki o fidan yine ortaklaşa alınabilir.
Hatta bu Toplantıları Ağaçlar net çatısı altında yaptığımızdan ağaçlar net adına alınıp işlenebilir. Sonra eminim ki ağaçlar net adına bu adaya gönüllü bakacılar da çıkacaktır. Sonraki toplantılarda tekrar elden geçirilebilir ve gelişmeler gözlemlenebilir.
Çalışma büyük saksıda olduğu sürece her çiçek bakan arkadaşımız çok rahatlıkla bakımını yapabilir. Çok zor değil. Hele ki bahcesinde otomatik suluması olan bir arkadaşımız bahcesinde küçük bir köşe ayırabilirse orada bakıma bile ihtiyaç duymaz diye düşünüyorum.
Parası olanlar bilinmeyene asla yatırım yapmazlar. Bu yüzden biz her ne pahasına olursa olsun bu sanaatı geliştirip tanıtıp yaygınlaştırmak zorundayız.
Bu da sadece anlatmakla olmuyor. Göstermek lazım. Güzel geçen günü nüzün tadını kaçırdığım için özür dilerim. Bundan sonraki günlerimizin çok çok daha güzel geçmesi dileklerimle. Sevgiler Saygılar.
Sanırım ilk çalışmayı 2007 de organizieettik. Dört yıl kadar yol almışız.
Bir durum değerlendirmesi yapalım neler yaptık neleri yapamadık, eksik kaldığımız yerler neler var, konuşalım, yeni bakış açıları geliştirelim.
Hekesin fikrini belirtmesi geliştireceğimiz yeni açılımlar bakımından önemli olacak.
Merhaba; sessiz de olsa calismalarinizi izliyorum.
Burada toplantilarda izlenen yontemi yazayim, belki size de faydali olabilir.
Toplantiya katilan uye sayisina gore gruplara ayriliyoruz. Ornegin 16 kisi ise, dort kisilik,dort grup oluyor. Her gruba; onceden alinmis, ayni cesit fidandan, birer tane veriliyor.(Sure olarak yaklasik 1.5 saat)
Son grup calismasinda dagmusmulasi idi fidanlarimiz. Grup icinde fikir alisverisi yaparak; budama telleme yapiliyor.
Mini bir oylama sonrasinda 1.,2.,3.,4. seciliyor (Her grup kendi agaci disindakilere oy veriyor) Oylamadan sonra mini acik arttirma ile (kar amaci gutmeden) fidanlar satiliyor. Boylece fidan masrafi da cikmis oluyor.
Sadece bir oneri olarak yazdim bunlari. Ayni agaca dort ayri bakis acisi ile bakmak, grup calismasi yapmak da ayri bir deneyim.
Amacimiz, surekli en iyiye, en guzele bir adim daha yaklasmak. Ulkemizde bonsai bu kadar gec tanindigi icin, diger ulke sanatcilarina yetisebilmek icin kosmamiz gerekiyor.
Tum arkadaslarima, calismalarinda basarilar diliyorum.
Sevgiyle kalin ...
izzeterisen
28-01-2011, 08:07
Bonsai çalışmaları belli illerde yoğunlaşmış durumda, kalabalık şehirlerde olan bu toplantılara katılım sayısı da çok az.
Diğer illerde veya yerlerde, birbirine yakın olup nüfüsü fazla olan yerleşim yerlerinin ortasında bonsai çalışmaları yapılsa. Çalışma yaplacağı bildirilip katılacak kişiler tespit edilse, ondan sonra eğer yeterli sayı olursa toplantı düzenlense acaba nasıl olur.
Böylece çalışmaların, diğer yerlerde de yaygınlaşacağını düşünüyorum.
Ayrıca yerel gazete ve televizyonlarda bonsaiyi tanıtıcı proğramlar düzenlenmesinin de bonsainin yayılışına yardımcı olacağını düşünüyrum.
kalambaklı
28-01-2011, 08:57
Arkadaşlar, yapmış olduğumuz bonsai toplantılarında herşeyi ben bilirim havasında gittiğimiz sürece, kimseye söz hakkı verilmedikçe, karınca adımı kadar bile ilerleyemeyiz.
Gülşen' in yazdıklarına katılıyorum, biz ne yapıyoruz, her toplantıda bir iki kişi sunum ve uygulama yapıyor diğerleri dinliyip bakıyor, kimsenin yahu yıllarca uygulama yaptık sen kendini ne kadar geliştirdin bir göster diyen yok, herkes kendi havasında ve yaptıkları ortada.
Ben böyle toplantılara katılmayarak bu düşünceleri protesto ediyorum.
Arkadaşlar, yapmış olduğumuz bonsai toplantılarında herşeyi ben bilirim havasında gittiğimiz sürece, kimseye söz hakkı verilmedikçe, karınca adımı kadar bile ilerleyemeyiz.
Gülşen' in yazdıklarına katılıyorum, biz ne yapıyoruz, her toplantıda bir iki kişi sunum ve uygulama yapıyor diğerleri dinliyip bakıyor, kimsenin yahu yıllarca uygulama yaptık sen kendini ne kadar geliştirdin bir göster diyen yok, herkes kendi havasında ve yaptıkları ortada.
Ben böyle toplantılara katılmayarak bu düşünceleri protesto ediyorum.
Daha önce bu düşüncelerinizi dile getirdiniz mi?
Bence katılmayı protesto etmektense, öneride bulunmak, bunu forumda tartışmaya açmak daha doğru olurdu. Amaç daha iyisini bulmak ve uygulamak değil mi?
Şimdiye kadar eğitim veren arkadaşları harcamak yerine, "şimdiye kadar böyleydi ama artık bonsai ile ilgilenen bilgisi artan daha çok kişi var, eğitim yöntemini değiştirebiliriz" demek daha doğru olurdu.
İlk toplantıyı organize ederken kendi kendime beş yıllık bir plan yapmıştm. Beş yıl sonra "şurada" olursak kendimi başarılı sayacağım dedim.
Çok da gerisinde olduğumu söyleyemem düşündüğüm yerin.
Daha iyi olmazmıydı? Olurdu.
Bunun için neleri eksik yaptığm konusunda, toplantılara gelen, konuşmadıkları için tepkilerini bilemediğim üyelerin, forumda, sorular soran, yeni başlamış üyelerin tepkilerine ihtiyacım oluyor.
Eğitim çalışmalarına gelen üyeler ne bekliyorlardı ne buldular bilmeyi isterim.
Dünyanın azıcık gerisinde olduğumuzu biliyorum.
Aslına bakarsanız bu benim pek ilgilendiğim bir durum değil.
Heykel yapar sergi açarken düşündüğüm yaptığım şey bütünüyle benle ilgili olur.
İşimi başkalarına göre başkalarının fikrine göre değerlendirmem. Bonsai konusunda da görüşüm aynı.
Ama eğitim toplantıları ve atölye çalışmaları konusunda özellikle katılımcıların fikirlerini öğrenmeliyim.
Harun Parlak
28-01-2011, 18:09
Mini bir oylama sonrasinda 1.,2.,3.,4. seciliyor (Her grup kendi agaci disindakilere oy veriyor) Oylamadan sonra mini acik arttirma ile (kar amaci gutmeden) fidanlar satiliyor. Boylece fidan masrafi da cikmis oluyor.
Sevgiyle kalin ...
Güzel bir uygulama. Çok beğendim. Teşekkürler. Gülşen hnm.
Bu tür atölye çalışmalarını. Yaygınlaştırmak ve eğlenceli hale getirilebilir.
Sonuçda Bonsai sanaat da olsa asıl işimiz ekmek kapımız değil . Hobimiz. Hobiler eğlenmek için değilmidir. Ne kadar çok eğlenceli olursa okadar da yol alabiliriz.
Sürekli şehir merkezlerinde toplanmak değilde iyi bir diyalogla program yapılıp kırlarda da toplanabilir.
Her birimiz zaman zaman pikniklere gitmiyormuyuz.
Piknik alanlarında toplanılıp hem piknik hem de herkes getirdiği ağaçların üstünde fikir alışverişi yaparak çalışmalar tamamlanabilir.
Şehir merkezlerinde yapılan Toplantılar eğer teori ise teoriye ağırlık Atölye ise Çalışma ya yoğunlaşıp zaman harcamadan işe başlayıp başlanan iş bitirlmeli.
O gün atölye çalışmasına gelip de foruma da üyeliği olmayan arkadaşlar da bitmiş çalışmayı görüp heveslenmeli.
Ayrıca yerel gazete ve televizyonlarda bonsaiyi tanıtıcı proğramlar düzenlenmesinin de bonsainin yayılışına yardımcı olacağını düşünüyrum.
Güzel bir öneri Umarım uygulanabilir. Bu şekilde başlanırsa ilerde Ulusal kanallara kadar gidebilir. Neden olmasın.
Tekin Bey,öncelikle başlığı çok iddialı bulduğumu belirterek girişiminizi destekliyorum. Bonsai eğitimleri deyince bir okul akla geliyor. Ve bu okuldaki eğitmenler ve öğrenciler şeklindeki iki sınıf göze çarpıyor.Madem eğitmenler var ; kimdir bu eğitmenler? Bonsai adına nerde kimden eğitim almış ve bu ünvanı haketmişlerdir? Bu eleştiriden sonra bana göre başlığın nasıl olması gerektiğini de söylemek isterim : Bonsai toplantıları için yeni öneriler...
Uzun süredir bonsai ile ilgili bulabildiğim her şeyi okuyorum. Bana kalırsa da bu iş bir sanattır. Ama bir fidan seçip internetteki bir bonsai fotoğrafına benzetmek adına budamak , tellemek , saksılamak vb ... olmasa gerek bu iş. Bence benzetmeye çalışmak sadece giriştir bu işte. Elbetteki kuralları vardır. Kuralları bilmeden olmaz. Bilenlerin ahkam kesercesine fikir beyan etmesi bu işi yaygınlaştırmaz. Aksine dar alana ve 5-10 kişinin yaptığı , yapabildiği bir sanata ( hobiye ) dönüştürür. Ki ülkemizde durum budur!
Forumların amacı paylaşımdır. Bilgi paylaştıkça artar. Bilgisi olanlar esirgemeden paylaşırlarsa birileri gene heves eder. Fidanları şekillendirmeye özenen çok kişi kurutunca , çürütünce , öldürünce pes etmiştir. Çünkü bu iş sabır işidir , gönül işidir , beceri işidir... Uzaktan bakınca çok kolay gelir. Ama zordur.
Son olarak sessiz bir üye olarak konu açan , fikir beyan eden bir sürü üye hakkında tanımadan iyi ya da kötü yargılarım olduğunu beyan etmek istiyorum. Yani dışardan çok farklı algılanabildiğinizi anlatmaya çalışıyorum. Bu işin neden hızla artmadığını az çok açıklayabilir belkide.
Saygılar.
Harun Parlak
29-01-2011, 19:42
Tekin Bey,öncelikle başlığı çok iddialı bulduğumu belirterek girişiminizi destekliyorum. Bonsai eğitimleri deyince bir okul akla geliyor. Ve bu okuldaki eğitmenler ve öğrenciler şeklindeki iki sınıf göze çarpıyor.Madem eğitmenler var ; kimdir bu eğitmenler? Bonsai adına nerde kimden eğitim almış ve bu ünvanı haketmişlerdir?
Merhaba Sayın Özne; öncelikle belirtmeliyim ki, bu başlığı ben açmış gibi, görünmeme rağmen, bana ait değildir.
Başka bir başlıkta; konu geçince, böyle bir yazı yazmıştım. Forum yöneticisi arkadaşlar da, böyle bir başlık uygun görerek, mesajımı taşıyp başlık oluşturmuşlar.
Bu haklı eleştirinizden sonra, başlığı açan arkadaşlar düzeltir umarım.
Bonsai okulu; dünyada akademik olarak var mıdır, bilmiyorum. Belki Japonya da vardır. Eğer var ise, bilen arkadaşlar yazarlarsa bizde öğrenmş oluruz.
Paylaşıma gelince; elimden geldiğince, paylaşmaya çalışıyorum. Belki yetersiz dir. Zaman buldukca, ilerde daha da fazla paylaşmaya çalışırım.
Bonsai yi anlamak lazım, anlayınca yapılması çok da zor değil. Elbet, herkes becerisi ve bilgisi kadar geliştirebilir. Ya da tacrübe ettiği kadar diyelim. Ne kadar çok tecrübe, okadar çok başarı olur diye düşünüyorum.
Yani dışardan çok farklı algılanabildiğinizi anlatmaya çalışıyorum. Bu işin neden hızla artmadığını az çok açıklayabilir belkide.
Saygılar.
Bu kısmı anlayamadım biraz açmanız mümkün mü?
Teşekkürler...
Bonsai okulu Japonya'da var, hatta yanlış hatırlamıyorsam 3 ayrı şehirde. Dünyanın birçok ülkesinde ise kurs, workshop, sertifika programı vb bonsai dersleri var. Bizdeki usta ve çıraklık okullarına denk sayılabiliyor mu bilmiyorum.
Bonsai ile uğraşan insanların ve bonsai okullarının sayısına ve popülerliğine baklıcak olursa, bonsai dersleri diyince akla okul gelmemesi lazım. Eğer öyle ise bonsai buluşmaları ya da çalıştayları gibi bir isim vermek gerekir, ben öyle düşünmemekteyim.
Bonsai de hemen hemen tüm diğer sanatlar gibi uygulamanın önemli olduğu bir bir sanat. Örneğin çok iyi bir opera eserini icra edebilecek birisi yoksa o eser aslında yazılmış olmasına rağmen henüz yoktur. Bonsai için de bu becerileri kazandırmak için bir okuldaki öğretmen-öğrenci ilişkisinden daha ziyade usta-çırak ilişkisi kurulması gerekmekte. Bu Japonya'da da böyle. Misal, Kimura bir öğretmen ya da eğitmen sıfatıyla değil usta (master) olarak bilinir.
Tekin Bey ile de görüştüğümüzde kendisine söylediğim bir konu var. Türkiye'de yıllardır bonsai adayları yetiştiren arkadaşlarımız, "ustalarımız" var. Lakin hala buradaki temel tartışma konusu, "toprak karışımı nasıl olmalı" ya da "ne kadar sulanmalı" vb. Bu bilgilendirme elbette yeni başlayanlar için gerekli ama artık bir ağacın gelişmesi için ne yapması gerektiğini öğrenenler için yerinde saymak. Artık işin sanatsal yanından daha çok bahsedilmesi gerekiyor. Bir ağaç üzerindek ritimden,dengeden, vurgudan, saksısının ne kadar maskülen olması gerektiğinden vb. bahsedilip insanlara estetik ile ilgili bilginin de verilmesi gerekiyor. Japon ustalar çıraklarına bitkilerin ne kadar sıcağa ne kadar soğuğa dayanacağını anlatmıyordur diye tahmin ediyorum.
Şunun farkındayım ki ülkemizde pre-bonsailer yok. Bonsai için üretilmiş uygun alet edevat, gübre, toprak vb şeyler de yok. Uygun aday bulması da en az o adayı yaşatması kadar zor. Bu yüzden yukarıda bahsettiğim birincil soruları sormak zorunda kalıyor ve fidanlarımızı bonsai adayları olarak geliştirmeye çalışıyoruz.
Avrupadan, asyadan ya da Amerikadan geride olduğumuzu düşünmemizi sağlayan ağaçlara baktığımda büyük kısmı çok yaşlı ağaçlar, çok fazla özenilmiş ve emek harcanmış ağaçlar. Pre-bonsai'lerin olmayışı kadar fidancılık tarzı (bu belki yanlış bir ifade) bonsaiye uygun adayları bulmak konusunda bir diğer engel.
Ülkemizde çoğunlukla ekonomik sebeplerden dolayı hobiye belirli miktarda özen gösterip, emek harcanabiliyor. Birçok arkadaşın değerli çalışmalarını, iş seyahatlerinde kaybettiğini hatırlıyorum. Bonsai insanların mesleği olmadığı sürece de bu emek ve özen kısıtlanmış kalacaktır diye düşünüyorum.
Özetle; henüz bitki yetiştirmeyi öğrenememişken, gerekli alet edevata kolaylıkla sahip olamıyorken bonsai'de ilerlememiz zor. Ama en azından insanlara bonsai ile ilgili bilgilendirme yapılırken (ya da insanlar bu bilgiyi edinmeye çalışırken) ikinci adım olan "sanatsal bakıştan" da haberdar olmalılar. Ayrıa ticaret ile bonsai'nin kesişmesi gerekiyor. Ben dahil birçok arkadaşın hazır bonsai alarak bu sanat ile tanıştığımızı unutmamak gerekiyor.
Son olarak sessiz bir üye olarak konu açan , fikir beyan eden bir sürü üye hakkında tanımadan iyi ya da kötü yargılarım olduğunu beyan etmek istiyorum. Yani dışardan çok farklı algılanabildiğinizi anlatmaya çalışıyorum. Bu işin neden hızla artmadığını az çok açıklayabilir belki de.
Bu kısmı anlayamadım biraz açmanız mümkün mü?
"Tanımıyorum ama pek matah değilsiniz. Bu yüzden, üç beş kişi kendi aranızda devam edin" gibi bir anlam çıkardım ben :)
Neyse...
Konu adını ben değiştirdim. Tekin bu adla açmıştı: "Bonsai çalışmalarımızda geldiğimiz durum" Öneri yazmayı sağlamak için bu değişikliği yaptım. Konu bonsai, üstelik Türkiye'de bonsai olunca, "eğitim" kelimesinin karşılıkla bilgi paylaşımı anlamını taşımanın ötesinde bir iddiası olacağını düşünmedim. Kimse, ben bu işi iyi bilirim, bu işin piriyim ukalalığı içinde değil ki...
Tekin Bey, anlayamadığınızı belirttiğiniz konuya örneklerle açıklık getirmek istiyorum. Bonsai konusunda bir üye bir fidanı fotoğraflıyor ve akıl danışıyor , fikir istiyor. Birileri çıkıp o fidan çok genç , çok zayıf / ince siz bu fidanı bahçeye / toprağa dikip unutun bu arada başka bir fidan alıp onunla çalışın yorumunu şak diye yapıştırıyor. Heves eden üyenin hevesi kursağında kaldığı gibi bonsaiden soğuduğunu görüyorum. Zira bir daha konu açmıyor , başka bir fidan alıp fotoğraflamıyor. Fakat ne gariptir ki eğitmen edasıyla yorum yapan bir üye benzer özellikteki fidanını sığ bir saksıda telleyip şekil verdiğinde kimsenin eleştirel sesi çıkmadığı gibi alkışlandığını da görebiliyorum. Bu çelişkiye şahit olunca da ister istemez yargılara varıyorum.
Yukarıda bahsettiğim çelişki ortadan kalkmadığı sürece bonsai ülkemizde gelişemez , yayılamaz.
"Tanımıyorum ama pek matah değilsiniz. Bu yüzden, üç beş kişi kendi aranızda devam edin" gibi bir anlam çıkardım ben :)
Sayın malina, iyi ya da kötü yargılarım olduğundan bahsediyorum orda. Ama siz iyiyi görmeyip kötü üzerinden yorum yapıyorsunuz. Üstelik gülücük işaretiyle de eylendiğinizi ifade ediyorsunuz. İlginç...
msgurkan
30-01-2011, 00:04
Tekin Bey, anlayamadığınızı belirttiğiniz konuya örneklerle açıklık getirmek istiyorum. Bonsai konusunda bir üye bir fidanı fotoğraflıyor ve akıl danışıyor , fikir istiyor. Birileri çıkıp o fidan çok genç , çok zayıf / ince siz bu fidanı bahçeye / toprağa dikip unutun bu arada başka bir fidan alıp onunla çalışın yorumunu şak diye yapıştırıyor. Heves eden üyenin hevesi kursağında kaldığı gibi bonsaiden soğuduğunu görüyorum. Zira bir daha konu açmıyor , başka bir fidan alıp fotoğraflamıyor. Fakat ne gariptir ki eğitmen edasıyla yorum yapan bir üye benzer özellikteki fidanını sığ bir saksıda telleyip şekil verdiğinde kimsenin eleştirel sesi çıkmadığı gibi alkışlandığını da görebiliyorum. Bu çelişkiye şahit olunca da ister istemez yargılara varıyorum.
Yukarıda bahsettiğim çelişki ortadan kalkmadığı sürece bonsai ülkemizde gelişemez , yayılamaz.
öZNe neyin doğru, neyin yanlış olduğunu çok iyi anlamışsınız işte.
Kendi uygulamalarımızda bu konuya yeterli özeni gösetermediğimizi varsaysak bile, size doğrusunu öneriyoruz. zaman kaybetmenizi istemiyoruz.
En önemlisi çelişkilere alışın ve kendi süzgecinizden geçirerek duğruyu kendiniz bulun.
Fakat ne gariptir ki eğitmen edasıyla yorum yapan bir üye benzer özellikteki fidanını sığ bir saksıda telleyip şekil verdiğinde kimsenin eleştirel sesi çıkmadığı gibi alkışlandığını da görebiliyorum. Bu çelişkiye şahit olunca da ister istemez yargılara varıyorum.
Yukarıda bahsettiğim çelişki ortadan kalkmadığı sürece bonsai ülkemizde gelişemez , yayılamaz.
Sizi gayet iyi anlıyorum. Birkaç defa da sizin dile getirdiğiniz şeyi arkadaşlarla konuştuk. Yalnız arada kaçırdığınız bir şey var. Bonsai'yi bilen kimse 1 cm kalınlığında bir fidanı şekillendirip bu benim bonsaim demiyor. Bu şekilde bir uygulama yaptım ve bu şekilde şekillendiriyorum diyor. Kimse bu arkadaşlara bunu daha büyük saksıya dik o zaman daha çabuk gelişir demiyor çünkü bu bilince sahip olduğu düşünülüyor. Ama forumda ve bonsaide yeni bir arkadaş benzer bir fidanla çalışmak istediğinde imkanı varsa toprağa veya büyük saksıya dikmesi öneriliyor. "Bu fidandan 5 içinde bonsai olmaz" demek istenirken belki bazen "bu fidandan bonsai olmaz" deniyor olabilir.
Ayrıca elinde incecik bir fidanla gelen arkadaşa bunu toprağa dik daha kalın bir fidan al demek ona yapılan bir iyiliktir. Kendimden örnek verecek olursam, 1 yıl önce forumda paylaştığım çalışmalara pek olumlu yorum yapılmamıştı. Olumlu şeyler söylenecek çok fazla yanları da yoktu açıkçası.
Yapılan önerilere uyduğum fidanların büyük bir kısmı hatrı sayılır bir ilerleme göstermişken, uymadıklarımın büyük bir kısmı çoktan toprağa karışmış durumdalar.
Önerileri denemek veya denememek, ya da yapılan olumsuz bir yorumdan etkilenerek forumdan ayrılmak kişisel tercih meselesidir.
Takdir edersiniz ki bu kadar adamın birbirini kayırması söz konusu değil.
Kaldı ki kimsenin kimseyi kayırması, destek ya da köstek olması için de bir sebep yok. Yani burada bir yarış ya da müsabaka içerisinde değiliz. "DOST ACI SÖYLER" mantığı içinde amatör ruhuyla yani herhangibir çıkar beklemeden yorumlar yapılıyor.
Öncelikle ne duymak ya da ne bilmek istediğimize karar verelim, her fidanımıza, her resimimize hoş sözler yazılıp anlamsızca pohpohlanmak mı istiyoruz yoksa ağacımız ve bizim için en doğru olanın söylenmesini mi?
"1 cm. lik fidanı bahçeye ve ya büyük saksıya dikin, unutun " derken genellikle " onu beklerken daha uygun başka bir fidanla devam edin" diye de söyleniyor. Aslında bilgi ve tecrübelerini bizler için paylaşmaya gayret eden arkadaşların herbirimizin aynı sorularına sabırla cevap veriyor olmaları bile onlar için daha anlayışlı olmamızı gerektirmiyor mu?
Harun Parlak
30-01-2011, 08:54
Tekin Bey, anlayamadığınızı belirttiğiniz konuya örneklerle açıklık getirmek istiyorum. Bonsai konusunda bir üye bir fidanı fotoğraflıyor ve akıl danışıyor , fikir istiyor. Birileri çıkıp o fidan çok genç , çok zayıf / ince siz bu fidanı bahçeye / toprağa dikip unutun bu arada başka bir fidan alıp onunla çalışın yorumunu şak diye yapıştırıyor.
Bu kelimeyi sanırım bir kaç kez bende Kullandım.
Evet O cılız incecik fidandan Bonsai Olmaz. Ama haksız da değilsiniz. Eğer o fidancıkda yeterli dallanma var ise küçücük fidancığı budayıp şekillendirip ağaç görünümüne sokabiliyorsak.BONSAİ Olmasa da En azından deneyim kazanmış oluruz.
Yğalı boya rsim yapmasını öğrenmek isteyen kişi önce gidip pahallı bir tuval boya vs alıp ziyan edeceğine Pastel boya bol miktarda A 4 kağdı alıp bol bol çalışıp deneyim kazandıktan sonra güzel bir set alıp daha deneyimli olarak devam edebilir.
Bizde de durum aynı olabilir aslında. 50 tl verip tek adayı'n üzerinde deneyim kazanacağımıza. Aynı paraya 5 tl lik 10 tane fidan alıp deneyim kazanabilirz.
Hatda bu tür deneyim kazanmak için bol bol ağaç dallarından aldığımız dalcıkları ağaç görünüme sokmaya çalışmakla ücretsiz deneyim kazanmış oluruz. (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=20643&highlight=denek+dallar)
Forum daki bilgileri okuyup sonra deneyimler yapmak şart. Sadece bilgi de yeterli olmuyor...
Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir.’
Hata yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi daha iyi bir konuma getirebilir.
‘Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.’
Bir konuyu tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış kazandırır. Bir konuyu bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz.
Albert Einstein
Not
Konu başlığı na uygun olmayan konuşmaları Bonsai konusunda sohbetlere de yapar isek konuyu dağıtmamış oluruz diye düşünüyorum. Bu notu daha sonra sileceğim uygun olmayan mesajlarımız sanırım taşınacaktır.
Ben konuya Tekin Bey'in ilk mesajındaki ''İstedimki Bonsa adına birşeyler yapılabilsin diye.Neler yapılabilir Neler yapılamaz Eksiğimiz nelerdir sorgulanabilsin istedim.'' cümlelerinden yola çıkarak yaklaştım. Bir şeyleri gördüğümü söyleyerek eleştirdim. Kimseyi kırmamak için isim vermedim. Genelleme yaparak anlatmayı tercih ettim. Sizleri yazılarınızdan / yorumlarınızdan tanıyorum. Yüzyüze görüşme fırsatımız olmadı. Fakat bu durumdayken bile hakkınızda yargılarım oluyor dedim. Bu bonsainin ülkemizde neden gelişmediği / yayılmadığı konusunda oluşan fikirlerimden biriydi. Paylaştım. Bu konunun amacının da bu olduğunu düşünüyordum. Ama özeleştiri yerine kötü gidişi savunmaymış üzülerek gördüm. Canınızı sıktıysam özür dilerim.
NOT : İnce fidanlar mame bonsai yapımı için yönlendirilebilir mi acaba? Diğer taraftan youtube'da üstadlar ince fidanlarla da şekillendirme budama , aşılama işlemleri yapıyorlar.
Ali H. ALI
30-01-2011, 12:59
Herkese iyi gunler.
Bonsai ile ilgilenen herkesin bildigi bir soz bonsai bir sanat dalidir. Diger sanat dallarindan ayrilan en onemli ozelligi de canli bir meteryal ile calisilmasi. Boyle olunca da ister istemez uzerinde calisacaginiz bitki uzerinde bilgi toplayip onu uygun sartlar altinda yetistirip, sulayip, gubreleyip budayip bonsai yapmiya ugrasacaksiniz. Iste bu sanatla ugrasmaya karar verdiginizde bitkilerin nasil gelisip nasil yasadigini bilmemeniz durumunda bitkinizi yastmaniz zor bir durum oluyor. Bonsainin sanatsal yani ile ugrasmak icin botanik bilgi ve deneyimleri de kazanmaniz gerekir.
Turkiye ve Kibrista bonsainin nerede oldugunu anlamak icin 4-5 yil oncelere bakmak kafidir. Yavas ilerlese de iyi bir yol aldigini dusunuyorum. Ogrenilenler de okuyarak ve kisisel ozverili calismalarla oldugundan ancak bu kadar yol alinabilmistir.
Usta cirak iliskisi bonsaide cok onemlidir. Bir ustanin yaptigi bir calismayi gozlemledikten sonra yapacaginiz benzer bir calismada ne kadar cok sey ogrendiginizi hemen fark edersiniz. Okuyarak ogrenmek ve okuduklarinizi uygulayip deneyimler kazanmak ise cok daha zordur ki Turkiye ve Kibristaki bonsaicilerin yaptiklari odur.
Sayin Kalambakli her seyi ben bilirim yaklasiminda olan egitimci arkadaslardan yakiniyor. Bonsaide her seyi biliyorum diye dusunenlerin de bilmedigi cok seyler vardir ve bunlari ogrenmek paylasimdan geciyor. Sayin Kalambakli atolye calismalarinda ogrendiklerini uygularken kendi deneyim ve dusuncelerini de ogrendiklerine ekledigi zaman ona bonsai ogreten egitmenlerin onune gecip bonsai hakkinda daha fazla birseyler paylasacagindan hic kuskum yok.
Tohumdan bonsai yetistirmek bonsaide bir yontem olmasina ragmen, yeni ogrenenlere bu yontemle bonsai yapmak onerilmiyor, nedeni de uzun bir zaman alacagi ve bu zaman sureci icerisinde yeni baslayan birinin hevesinin kirilacagi dusuncesi ile tohumdan su an bonsai yetistirmeyin denir.
Incecik bir genc bir agac icin de bonsai olmaz bahceye dikip bonsaiye uygun baska agaclar uzerinde uygulama yapin denmesinin en buyuk nedeni de tohumdan bonsai yetisrmek gibi ayni sorunlarla karsilasilacagindan yapiliyor o oneriler.
Incecik ama uygun yerlerde dalciklari olan bir fidandan cok kucuk bonsailer(mame) yapilabilir. ama boyle kucuk bonsaileri yasatabilmek de daha ozel deneyim ve bakim istemektedir.
Kisacasi bonsaiciler, bircok agacla calisip deneyimler elde ettikten sonra, uzerinde calisma yapmayin denen incecik agalarla ve tohulardan yetistirecekleri fidanlarla hatta hic denenmemis bitkiler uzerinde de bonsai calismalari yapabilirler. Bu gibi calismalarda bu fidanlarin bonsai olmasi icin gececek zaman suresinde bonsacinin baska agaclari ile ugrasmak imkani oldugundan, diger genc agaclarini beklemek pek zor olmiyacaktir.
Hepinize guzel bonsai calismalari diliyorum.
"Tanımıyorum ama pek matah değilsiniz. Bu yüzden, üç beş kişi kendi aranızda devam edin" gibi bir anlam çıkardım ben :)
Sayın malina, iyi ya da kötü yargılarım olduğundan bahsediyorum orda. Ama siz iyiyi görmeyip kötü üzerinden yorum yapıyorsunuz. Üstelik gülücük işaretiyle de eylendiğinizi ifade ediyorsunuz. İlginç...
İyi yargılarınızı siz dile getirebilirsiniz, neden ben tercüman olayım ki? Tabii ki kötü olanlarını esas alacağım...
Gülme ikonu ise kendimle dalga geçme anlamı taşıyor. Tam da sizin işeret ettiğiniz nedenle aslında :)
... gibi bir anlam çıkardım ben "kötüyüm bugün, çok kötüyüm" anlamında :)
Tekrar esas konuya dönelim: Bu eğitim çalışmaları nasıl olursa en verimli olur?
"Not
Konu başlığı na uygun olmayan konuşmaları Bonsai konusunda sohbetlere de yapar isek konuyu dağıtmamış oluruz diye düşünüyorum. Bu notu daha sonra sileceğim uygun olmayan mesajlarımız sanırım taşınacaktır."
Tekin bey bence bu cümleniz konuya bir eksen oluşturuyor silmeyin.
Bu gün bir atölye çalışması yaptık. Bonsaiye bugün başlamış arkadaşlarımızdan birisiyle sohbet ettik. Eğitimde neler yapmalıyım diye konuşuyordum. Bana nasıl daha iyi eğitim verilir konusunda ders verebileceğini, çünkü mesleğinin bu olduğunu söyledi.
Bu başlıkta benim beklentim budur.
Okuduklarım bana yeni bir açılım sağlıyor mu.
"Tekrar esas konuya dönelim: Bu eğitim çalışmaları nasıl olursa en verimli olur?" Buna cevap arıyorum.
Merhaba,
Bonsai egitim calismalarinda asama kaydedilmesi icin; toplantilara bonsaiseverlerin duzenli katilmasi lazim.
Ornegin; Izmir de yapilan calismalarin duzenli bir takvimi olmali. Boylece; her toplantida farkli asamalara gecilebilir.
Su an yapilan calismalarda; gordugum hic ileri gidelemiyor.Cunku hep bastan baslayip, bonsai tanitiliyor, ornekler gosteriliyor. Stiller hakkinda bilgi veriliyor belki.Sinifta surekli ayni konuyu islemek gibi bu.
Onerim; duzenli gruplarla, calismalari da bolumlere ayirarak (ornegin; giris, bonsai 1,2 gibi) yapilmasi. Katilimcilar acisindan da, daha verimli olur.
Bir temel olusturup; onun ustune konusursak, yapi taslarini hep birlikte yukseltebiliriz.
Sevgiyle kalin...
Tebrikler Sn. Gülşen, çok doğru ve güzel bir tespit.. Eğitim ve eğitim alanlar yerinde saymamalı, seviyeye göre devam etmeli, böylelikle ilk eğitime başladıktan sonra ne kadar yol aldığını bonsaisever görebilmeli.
Bu sene toplantı içeriğini değiştirdik. Tarzlardan bonsai ile ilgili kuramsal konulardan uzaklaştık.
Salondaki eğitim dışında seralarda uygulama yapıyoruz. Burada da herkesin kendi fidanı üzerinde çalışmasını teşvik ediyoruz.
Benim için en büyük sıkıntı aynı kişilerin toplantılara düzenli katılmıyor oluşu. Bu durumu çözmem gerekiyor diye düşünyüorum.
Bonsai öğrenme toplantılarını konuşuyoruz ama en düzenli çalışan şehir olan İzmir'deki toplantılara katılanlardan gelen yorumlar çok az. Burada yazanların büyük çoğunlu İzmir toplantılarına katılmamıştır sanırım.
Katılmış arkadaşlardan gelecek öneriler daha sağlıklı olacaktır.
Bonsai egitim calismalarinda asama kaydedilmesi icin; toplantilara bonsaiseverlerin duzenli katilmasi lazim.
Eğitim ve eğitim alanlar yerinde saymamalı, seviyeye göre devam etmeli
Benim için en büyük sıkıntı aynı kişilerin toplantılara düzenli katılmıyor oluşu. Bu durumu çözmem gerekiyor diye düşünüyorum.
Netleşen durum, düzenli devam eden bir grubun olmayışı...
Tavuk/yumurta ilişkisi gibi bir kısır döngü oluşuyor. Düzenli bir katılımcı gurubu olmadığı için, yeni gelenlere anlatılması gereken bilgiler yüzünden, benzer şeyler anlatılıyor.
Böyle olduğu için, düzenli gelme isteği azalıyor...
En yanlış çıkarım ise bu şu cümle: Bu durumu çözmem gerekiyor diye düşünüyorum.
Bu bir kişinin ne görevi, ne altından kalkabileceği bir durum...
Toplantılara katılmayınca, ne konuşulduğu neler yapıldığı konusunda sadece varsayımlar olabilir.
Benim toplantıların daha iyi olması için ne yapmalıyım diye düşüncem vardı. Şu ana kadar anladığım konuşmaların bana bir yararı olmadı.
"En yanlış çıkarım ise bu şu cümle: Bu durumu çözmem gerekiyor diye düşünüyorum."
Bu da bence aynı nedenle yanlış bir çıkarım olmuş.
Başlığın bana daha fazla katkısı olmayacağını düşünüyorum artık.
Ben bildiğim gibi devam edeyim en iyisi.
"Bu bir kişinin ne görevi, ne altından kalkabileceği bir durum..." Bu güne kadar yaptıklarımı kendime görev edindim yaptım . Alntından kalkamadığım kimi aksaklıklar oldu. Ona da ne kadar benim hatam denirse.
bonsaisan
31-01-2011, 13:06
Sevgili bonsai Dostları
Öncelikle "Gülşen" Yurt dışında ki bir uygulamayı örnek vererek konuyu desteklemesi çok güzel.Bu konuda güzel bir öneride bulunmuş.
Sevgili "jeomeo" Yazdıklarının Tümüne katılıyorum.Araştırmışsın araştırdıkları elemiş ve tartmış sın.Ve araştırmaya da devam ediyorsun.
Sayın "izzeterisen" çok doğru bir konuya değinerek farklı şehir ve ona bağlı ilçe ve mezralarda ki çalışma ve toplantı eksiklerinde haklısınız.
Sayın Ali Hocam Sizde çok güzel sözler söyleyerek doğrular ile bize her zaman yol gözteriyor yolumuzu aydınlatıyorsunuz.
Şİmdi Konunun özündeki soruyu "Bonsai öğrenim toplantıları için yeni öneriler"
Kendimsel önerim ve toplantılarda gördüklerim.
Biz Memet, Mine Hanım ve ben
2007 yılında beri gerek bonsai gerek bitki bakımı konularında toplantılar düzenliyoruz.
Bu toplantıları sırf İzmir de değil Diğer şehirlerde de yapıyoruz.
Şahsım olarak Farklı İl **** ilçelerde yapılan toplantılara vakit buldukça katıldım iştirak ettim.
Hatta Bonsai Dostlarının göstermiş olduğu tolerans ve ilgi ile tecrübelerimize binaen
Katıldıkları bu toplantılarda yapılan anlatımları dinlemiş ve uygulamışlardır.
Lakin çoğu katılımcılar sadece o gün için iştirak ettikleri bu toplantılara daha sonraları gelmemiştir.
Fakat bir çok bonsai dostları da kemik kadro olarak toplantılara düzenli olmasa da zaman zaman iştirak etmiştir.
Bu kemik kadroya İzmir den katılanlar artmış.Aynı oranda farklı şehir lerde kendini geliştiren ve araştırmalarını sürdüren bonsai dostlarının tecrübe ve deneyimleri ile de çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
Fakat ne yazık ki İzmir kadar sık değildir.
Benim toplantılarda eksik gördüklerim “memet” bilemiyorum Bu benim kişisel söylemim ama her toplantıda sil baş dan bonsai ve bonsai genel bakımlarını anlatmak dan ben çok yoruldum. İçin de ağırlıklı uygulamanın yer aldığı bir uğraşıdır bonsai……………
Artık uygulama yapılmalı örnek artırılmalarına gidilmelidir.
Biz her toplatıda memet de ben de sil başdan her konuyu anlatıyoruz.
Ya da bir fidan alıp memet de bende budu yor telliyor saksı değiştiriyoruz.
Gelenler sadece izliyor.Soru soran oluyor ama bir daha ki çalışma ya uygulama yapaçak bir fidan getirmiyorlar.
Getirenler de çalışaçak vakit ya da yer bulamıyorlar.
Çok uzun zamandır gereçekden keyif aldığım toplantı şeklini sizin ile paylaşmak istiyorum.
Memet arkadaşımızın Urlada Çuha peyzaj da düzenlediği açık hava bonsai toplantısı.
Neden derseniz kendime ait iki fidanımı orada ki bonsai dostları ile düzenledim telledim saksısını değiştirdim.Ve katılan tüm kemik kadro bonsai dostlarıda kendi ağaçları ile çalıştılar.
Hatta her kez ağaç söylemi olsun böylemi olsun diye kendi fikirleri paylaştı.
Uygulamalı ama her kez kendi adayları üzerinde çalıştı çok güzel vakit geçirdi.
Benim en büyük önerim bu olacaktır.
Kişilerin bir mekanda toplu olarak kendi adayları ile çalışması ve uygulama esnasında yaşana soru ya da problemleri tecrübeli olan bonsai dostuna sorarak yerinde ve kendi aday fidanı üzerinde uygulama yapmasıdır.
Saygılar.
Ders verecek öğrenci arayan öğretmenler gibi davranıyor bazılarınız. Ama ders almak isteyen toy çocuklar pek yok sınıfta. Nedeni öğretmen olduğunuza inanmamaları olabilir mi?
Biri çıkıp diyor ki cumartesi günü şu saatte şurada bonsai dersi verecem kim gelmek isterse gelsin. Aslında tersi olmalı ; 5-10 kişi toplanıp gün yer kararlaştırıp bilgisine güvendikleri birini davet etmeli. Hem böyle olursa bu işe gönül verenlerin sayısı , kimliği , ciddiyeti belli olur. Diğer taraftan davet edilen kişinin de ustalığı kabul görmüş olur.
Sayın öZNe,
Tartışma konusunu en başından beri tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. İnanmak istemiyorum ancak durum bunu gösteriyor ki maalesef sizin amacınız farklı. Kusura bakmayın ama aynen bu şekilde algılanıyorsunuz ya da algılanmak için çaba sarfediyorsunuz.
Siz öğrenci mi olmak istiyorsunuz öğretmen mi, öğrencilerin yerine mi konuşuyorsunuz öğretenlerin mi? Nereye koyduysam pek olmadı. Şimdiye kadar burada sizin dediğiniz tarzda yazan olmadı, böyle algılayan da olmadı.
Bizler de yeniyiz, bizler de öğrenen durumundayız ancak bizler hiç sizin gibi bize yol göstermeye çalışanlara, tecrübe ve bilgilerini bizimle paylaşanlara bu gözle bakmadık. Görüğüm kadarıyla burada kadrolu öğretmen yok. Yani sizin "öğrenci arayan öğretmen" yakıştırmanızdaki kişilerden ziyade öğrenmeye ihtiyacı ve gönlü olanlar, soracağı sorusu olanlar var ve bu kimselerden bişeyler almaya çalışıyorlar. Polemik yaratarak, alakasız farklı açılardan bakarak, gereksiz anlamlar yükleyerek vakit kaybedeceklerine öğrenme ve ilerleme gayretindeler. Forumu takip eden herkes görüyor ki burada aynı soruları , çok basit olsa da , defalarca tekrarlamış olsalar da, tuhaf üsluplarla karşılaşsalarda hiç usanmadan sabırla anlatıp izah edenler bu abilerimiz, arkadaşlarımız.
Birşeyi gözden kaçırıyorsunuz. Siz İstanbul da yaşıyorsunuz. Bir grup oluşturabilirsiniz, birkaç kişi bir araya gelip yazdığınız gibi güvendiğiniz bir öğretmeni davet de edebilirsiniz ama maalesef ki bizler, daha küçük yerlerde, şehirlerde yaşıyanların böyle alternatifleri yok. Bizler burada ki elimizden tutan, ardımızdan destek olan ÖĞRETMENLERDEN ÖĞRENDİKLERİMİZLE bu hobimizi canlı tutmaya , geliştirmeye çalışıyoruz.
Sizin öğretmene, öğrenmeye ihtiyacınız ya da tahammülünüz olmayabilir fakat olanların da mevcudiyetini saygıyla kabullenin. Öğretenlerin öğrettiklerine ve öğrenenlerin öğrendiklerine en önemlisi de iki tarafın da memnuniyetine hazımlı olun.
Saygılar...
msgurkan
01-02-2011, 07:15
Ders verecek öğrenci arayan öğretmenler gibi davranıyor bazılarınız. Ama ders almak isteyen toy çocuklar pek yok sınıfta. Nedeni öğretmen olduğunuza inanmamaları olabilir mi?
Biri çıkıp diyor ki cumartesi günü şu saatte şurada bonsai dersi verecem kim gelmek isterse gelsin. Aslında tersi olmalı ; 5-10 kişi toplanıp gün yer kararlaştırıp bilgisine güvendikleri birini davet etmeli. Hem böyle olursa bu işe gönül verenlerin sayısı , kimliği , ciddiyeti belli olur. Diğer taraftan davet edilen kişinin de ustalığı kabul görmüş olur.
öZNe, üslubunuz her ne kadar kırıcı olarak algılansa da bir tepki biçimidir. Eğer gerçekten Bonsai Sanatının gelişmesi konusunda bir istek ve kaygı duyuyor ve bu nedenle görüş belirtiyorsanız, o zaman ben de size derim ki buyurun; öğrenmek isteyenler tarafı olarak toplantı organize edin, bilgisine güvendiğiniz birini davet edin ve atölye çalışması yapın. Kimsenin buna karşı çıkacağını sanmıyorum. Hatta eğiticiler bundan mutlu olurlar.
Orada nasıl yapılıyor bilmiyorum, ama Kıbrıs'ta yaptığım toplantılarda masrafları genellikle ben kendim karşılıyorum. Belki bu tür sorunlara da ortak çözümler bulunur.
Sayın Alpmoon, Konuyu tekrar okumanıza gerek yoktu. Sadece Sayın memet'in en son yazısını okusaydınız ne demek istediğimi çok iyi anlayabilirdiniz. Siz neden bana laf yetiştirmek yerine Tekin Bey'in açtığı bu konuya yani ülkemizde bonsai adına neler yapılabilir sorusuna yorum getirmiyorsunuz anlamış değilim. Üslubumun farklı olması körler sağırlar birbirlerini ağırlar durumunuza katılmamam söylediklerimi önemsiz , anlamsız yapar mı? Görmüyorsunuz hatta görmek de istemiyorsunuz. Çünkü o kadar kanıksamışsınız ki bu seramoniyi. Foruma her yeni gelen aynı soruları soruyor. Bilenler aynı cevapları usanmadan veriyor diye doğrusu bu mudur? Seviyeyi ne kadar yüksek tutarsanız sizi anlamak için , size yetişmek için o kadar çok çabalar gerçekten bu işe gönül veren hobiciler diyorum ben. Diğer durumda zaten doğal seleksiyon kuralları işler. Tekin Bey neden artmıyor bu sayı , neden gelişmiyor diyor bonsai ülkemizde ; yani buna cevaplarımı yazıyorum ben.
Son olarak Sayın Alpmoon siz pembe gözlüklerle bakmaya devam edin çünkü okuduğunuzu bile anlayamıyorsunuz iki taraf da memnun değil bu gidişten.
Sayın msgurkan, üslubumu yukarda az çok açıkladım. Öğrenmek isteyenler tarafı olarak gel bana ders ver , bu işi öğret dersem sanırım bu özel ders olur. Aslında anlattığım şey birlik olup mesela on kişi olup sizi çağırmak olabilir. Hem bu şekilde olunca ders almak isteyenler bu işin maliyetine de katlanabilirler. Diğer taraftan sanırım bu şekilde olursa devam zorunluluğu da olur , derslerde ilerleme de. Hatta yurtdışından çok değerli bir usta da davet edilebilir bu şekilde. Ha birileri çıkıp bu ütopik de diyebilir. Ama olmuyorsa olmuyordur, olursa da böyle olur diyorum ben.
Sözleriniz konu içeriğinehiç bir katkı içermiyor. Sadece itiraz ediyorsunz. Bunun da benim bu başlığı açma amacıma bir katkısı yok.
Pek işöyle yapalım bundan sonra biri bonsaisi konusunda bir soru sorunca kimse cevap vermesin.
Hemşerim önce bir seviye tuttur bakalım sen, yazalım. Hatta bu yazıyı her seferinde yazmayı siz görev edinin.
yazdıklarınız bonsai çalışamlarında katılımı arttıracak bir içerik taşımadığı için bana yararı yok. Demekki ben bildiğim yolda gideceğim sizin anlamaya niyetiniz olmayan yer burası.
Her gelen bazen aynı soruyu soruyor evet cevap verenlerde usanmıyor. Çünkü burası forum, böyle oluyor forumda işler.
Tekin bey ilk mesajındaişin maddi boyutlarından sözetmişti. Sizin cebinzide paranız varsa, ben eğitim ereyim isterseniz size ücreti karşılığı. Çin veya Japonya'an sertifikam olduğunu da kanıtlarım geldiğimde. Malum böyle bir şey istiyorsunuz.
Bugüne kadar yaptığımz hiç bir toplantıda maddi bir kazanç niyetimiz isteğimiz fikrmiz olmamıştı aslında.
Yurt dışından değerli bir usta da çağırın bu değerli ustanın istediği bir kaç bin euro'yu biriktirmek için forumda bir başlık açabilrsiniz.Japonya'dan gelen hocalar da olabilir euroya bir de sıfır eklersiniz bu durumda.
Yazdıklarınız ütopik mi hayır değil. Sadece yürüyen sürece nasıl katıkada bulunuruz diye açılan başlığı sabot etmek.
Evet ben organzie edeyim on arkadaşla toplantıyı dediğiniz deriliğe ulaşamadım yazınızda. Sanırım işin sizi aşacağını farkettiniz.
Sizin için olursa böyle olur, benim için hayalcilik ve süreci sabote etmek oluyor.
Size kalsa aman başlamayalım biz bu işe usta bile yok Türkiye'de deyip evde otururdunuz.
Biz ise başlayalım yürüyelim yürüdükçe öğreneceğiz dedik.
Şimdi de daha iyi nasıl oluruz diyorduk ki, sağolun başlığı sabote ediyorsunuz, fikrini açıklayacaklar da yazmıyor .
Sayın memet, '' Sözleriniz konu içeriğinehiç bir katkı içermiyor. Sadece itiraz ediyorsunz. Bunun da benim bu başlığı açma amacıma bir katkısı yok. '' demişsiniz. Konuyu Tekin Bey açtı sanıyordum ben. Onuda mı siz yaptınız?
'' Pek işöyle yapalım bundan sonra biri bonsaisi konusunda bir soru sorunca kimse cevap vermesin.
Hemşerim önce bir seviye tuttur bakalım sen, yazalım. Hatta bu yazıyı her seferinde yazmayı siz görev edinin. '' demişsiniz. Okuma özürlüyüz. Forumu bi oku deyiverin. Nasılsa aynı soru onlarca defa sorulmuştur daha önce. Bahsettiğim seviye eğitmen edasıyla yazanların seviyesidir. Yani siz seviyeyi yüksek tutarsanız bu işi öğrenmek isteyenler okur , araştırır bir zahmet diyorum. Ne görev istiyorum ne de vazife. Ben hobimin gönüllüsüyüm.
'' yazdıklarınız bonsai çalışamlarında katılımı arttıracak bir içerik taşımadığı için bana yararı yok. Demekki ben bildiğim yolda gideceğim sizin anlamaya niyetiniz olmayan yer burası.
Her gelen bazen aynı soruyu soruyor evet cevap verenlerde usanmıyor. Çünkü burası forum, böyle oluyor forumda işler. '' demişsiniz. Böyle olmamalı işte bonsai forumunda durum. Yoksa beş sene sonra gene bu konuda konuşursunuz.
'' Tekin bey ilk mesajındaişin maddi boyutlarından sözetmişti. Sizin cebinzide paranız varsa, ben eğitim ereyim isterseniz size ücreti karşılığı. Çin veya Japonya'an sertifikam olduğunu da kanıtlarım geldiğimde. Malum böyle bir şey istiyorsunuz. '' demişsiniz. Sertifikanızın olduğunu bilmiyordum. Size karşı önyargılıyım. Yaklaşımlarınız çok fazla '' ben '' merkezli. Diğer taraftan bitmiş bonsai örneklerinizi de görmedim henüz.
'' Bugüne kadar yaptığımz hiç bir toplantıda maddi bir kazanç niyetimiz isteğimiz fikrmiz olmamıştı aslında.
Yurt dışından değerli bir usta da çağırın bu değerli ustanın istediği bir kaç bin euro'yu biriktirmek için forumda bir başlık açabilrsiniz.Japonya'dan gelen hocalar da olabilir euroya bir de sıfır eklersiniz bu durumda. '' demişsiniz. Çokda ucuza üstesinden gelinebilecek bir hobi ya da sanat dalı değil bu bonsai bilmem farkında mısınız? Sadece seramik bir saksı bile alacağınız fidandan pahalı olabiliyor. Yapıyormuş gibi yaparsak kolay tabi. Ama yurtdışıyla rekabetten bahsediyorsak ki biz daha oraya gelemedik euro ile maliyetlerden geri durmamalıyız.
'' Yazdıklarınız ütopik mi hayır değil. Sadece yürüyen sürece nasıl katıkada bulunuruz diye açılan başlığı sabot etmek. '' demişsiniz. Alıştığınız tarzın dışında eleştiri aldığınız için sabotaj sözcüğünün kapısını çalıp yardım istediğinizi düşünüyorum.
'' Evet ben organzie edeyim on arkadaşla toplantıyı dediğiniz deriliğe ulaşamadım yazınızda. Sanırım işin sizi aşacağını farkettiniz. '' demişsiniz. Hiçbirşeyi yapmak için yapmadım. Ama hazır konusu açılmışken kimseyi tanımayan biri nasıl bir organizasyon yapabilir ki ? Buradan da anlaşıldığı üzere sanırım öncelikle bonsaiye gönül verenlerin bir araya gelip tanışması gerekiyor. Belki daha sonra hobiye ayrılan boş zamanları çakışanlarca bir birliktelik sağlanabilir.
'' Sizin için olursa böyle olur, benim için hayalcilik ve süreci sabote etmek oluyor.
Size kalsa aman başlamayalım biz bu işe usta bile yok Türkiye'de deyip evde otururdunuz.
Biz ise başlayalım yürüyelim yürüdükçe öğreneceğiz dedik.
Şimdi de daha iyi nasıl oluruz diyorduk ki, sağolun başlığı sabote ediyorsunuz, fikrini açıklayacaklar da yazmıyor . '' demişsiniz. Kimseye sözüm üstüne söz söylenmez dediğimi hatırlamıyorum. İsteyen istediğini yazar. Düşünmek , düşündüklerini ifade etmek adına yazmak özgürlüktür. Ben bu özgürlüğü kullanıyorum. Susma , yazmama özgürlüğü diye de bişey vardır sanırım.
kalambaklı
01-02-2011, 14:17
Sevgili arkadaşlar, böyle tartışmanın anlamı yok, bence bu sanat'a gönül vermiş veya vermek isteyen dostlarımızla birlikte kendi bölgelerimizde toplanarak, uygun olan ortamda ağaçlarımızla bire bir çalışma yapalım ve yeni başlayan dostlar da bu çalışmaları görerek imrenecek ve kesinlikle bizlere katılacaktır.
Bonsai atölye çalışmalarını salonlarda yapmak yerine, uygulama için uygun alanlara gitmeliyiz ve çalışmalarımızı bir piknik havasında yapmalıyız ki, kimse hayal kırıklığına uğramasın.
Bu konuda o kadar çok yer var ki saymakla bitmez, tabii ki bu benim düşüncem.
Ayrıca diplama ile ustalık olmaz, bu bir düşünce ve beceri işidir. Bu gün harika binalar, ferforce işleri, sıcak demir işleri, vesair yapan ustaların diplamaları varmı ki.
Tartışacaksak, bonsai sanatı için bu güne kadar neler yaptık, neredeyiz ve neler yapmalıyız diye tartışalım diyorum.
Harun Parlak
01-02-2011, 22:29
Merhaba Bonsai sevdalısı arkadaşlar;
Konu başlığının içeriğini; ne yaparsak, iyi yol alırız? Nerde hata yapıypyoruz?
Atölye çalışmalarımıza neden sürekli katılım olmuyor? Daha doğrusu kendimizi sorguyalım istedik. KENDİMİZİ başkalarını değil.
Her şey den önce insanız. Hepimiz hata yapabiliriz. Dört dörtlük insan olmaz.
Diyelim ki; çok özel bir buluşmaya, ya da toplantıya gideceğiz. Şık giyinmemiz gerekiyor. Giyindik; takım elbise, kravat her şey mükemmel görünüyor, çok güzel hazırlandık. Tam çıkmak üzere iken; evden birileri, "aaaa çeketin arkası sökük, öyle gitme" deseler biraz üzülürüm. Ama daha çok sevinirim. Çünkü benim göremediğimi; (AYNAYA rağmen) ailem görmüş, beni uyarmıştır.
Eğer evdekiler, görmese idi, sokağa çıktığımda komşumun ve dostlarımin uyarmasını isterdim.
Burada söylenenlere; savunma durumuna, geçmeden, bence "acaba ,acaba " demeliyiz diye düşünüyorum.
Hiç birimiz mükemmel değiliz. Ben isterim ki; herkes kendini sorgulasın, kendi öz eleştirisini yapsın. Eğer kendimizde de hata bulmuyorsak sorun yok zaten.
Eğer; gelen her eleştiriyi, saldırı olarak görüyorsak, nerdeyiz, durumumuz nedir, ne yaparsak daha iyi olur sorularını sormamızın anlamı da yok bence.
Bir kişinin bile kalbini kırarsak; hadi kırdık diyelim, ne kazanabiliriz ki?
Eleştiriler yapıcı olmalı, kırıcı değil. Bazen de DOST ACI söyler. Ama doğru söyler.Ata sözünü aklımıza getirmeliyiz.
İlk bonsai çalışmasını organize ederken, beş sene hedef koymuştum kendime.
Beş seneyi doldurdum.
Bazı bakımlardan amaçlarıma ulaşmış gibiyim, bazı yönlerden umduğuma ulaşamadım.
Yurdumun genel yapısınını biraz daha hesaba katmalıydım.
Yeni hedefler planlamam gerekiyor.
Bu konuda fikri olanların yazmasını umuyorum.
Harun Parlak
22-10-2011, 19:40
İlk bonsai çalışmasını organize ederken, beş sene hedef koymuştum kendime.
Beş seneyi doldurdum.
Bazı bakımlardan amaçlarıma ulaşmış gibiyim, bazı yönlerden umduğuma ulaşamadım.
Hedeflediğiniz nokta neydi. Ne kadarına ulaşabildiniz ulaşamadınız noktalar nelerdir. Umduğunuza ulaşmayı engelleyen etkenler nelerdir. Kısaca bir özet geçerseniz katkıda bulunmak iseyen arkadaşlar çıkacaktır.
Yurdumun genel yapısınını biraz daha hesaba katmalıydım.
Yeni hedefler planlamam gerekiyor.
Bu konuda fikri olanların yazmasını umuyorum.
Türkiye genelinde bir hedef mi bu Yeni hedefleri belirlemek için Türkiye genelinde hedefiniz varsa bunu net bir şekilde anlatmalısınız ki katkı yapabilecekler ya da fikir beyan edecekler ona göre fikirlerini söylesin.
Türkiye bonsai adına çok şey yapılamadığı ortada ama yavaş da olsa yol alıyoruz diye düşünüyorum. Yeni başlayan arkadaşlardan ümitliyim. Çok hızlı bir şekilde geliyorlar tahminim yakın gelecekde biz deneyimlilere sol çekecek arkadaşların geldiğini görüyorum.
Umarım cevap yazdım diye Polemik diye algılamazsınız.
Bazen çok şey mi istedim acaba diyorum, geçen seneki toplantılarda da benzer soruları sorup katılımcıların fikirlerini sormuştum. Forumda da tekrarlamıştım bir cevap alamamıştım.
Bilmiyorum , yurdum fikir açıklamak istemeyenler ülkesi olmuş gibi. Bundan da fazlası forumda fikrimi açıklamamam konusunda beni uyaran bir üye de oldu "gençlerin bunları bilmemesi gerekiyormuş". Her ne anlama geliyorsa onu anlayamadım.
Tekin bey, polemik veya değil, bu konuda fikrinizi öğrenmeyi daha çok isterdim, bunun yerine konuyu ilerletmeyen bir yazı yazmışsınız.
Bu da bana bir fikir verdi tabi. "Hak bildiğin yolda yanlız ilerle" diyen Tevfik Fikret'i hatırladım.
Bence yazım yeterince açık, fikri olanların yazabileceği kadar açık.
Bonsaide ne yapabileceğimiz konusunda düşünceleri olan üyeleri beklemeye devam edeceğim.
Biraz fikir üretsek iyi olur bence.
Harun Parlak
24-10-2011, 20:31
Benim fikrlerim size uçuk geliyor. Ama yine de fikrimi belirteyim İlk olarak bonsai sevdalılarının elini korkak alıştırmamak.
Önce tasarım yapmasını geliştirmek.
Tasarlamayı geliştirdikten sonra Tarzlara takılı kalmadan minyatür ağaç yapabilmeyi geliştirmek.
Bitkiler hakkında botanik bilgisi olmayanlar gerekli bilgileri öğrendikten sonra güçlü adaylar alınıp radikal budamalar yapılacak. Bonsaiyi öğrenmek için çoook uzun yıllar lazım söyleminden vaz geçmek.
Bonsai severler makul zaman dilimi içinde bu sanatı öğrenip güzel adaylar la istediklerine daha çabuk ulaşabilir olduğunu göstermek. Siz buna her ne kadar karşı olsanız da benim fikrim bu.
En önemlisi de ziraat mühendisleri gerekli tasarımı öğrnediklerinde bitkiler hakkında hayati konuları bizlerden daha iyi oldukları için bizden daha çabuk yol alabileceklerini anlatabilmek.
Hat da besin hastalık ve tedavi gibi bilgileri ilmini almış arkadaşlardan alıp onlara yönlendirmek.
Diyeceksiniz belki bonsai bakımı ile ağaç fidan bakımı farklı. Hayır farklı değil. Tamamen aynı sadece oran farklı daha az yani.
Bir yetişkin insanla bir iki yaşındaki çocuğun aldığı besinler vitaminler aynı olup miktarının az olması gibi.
Not
Bonsaide bence tasarım çok önemli tasarlayıp ne yapacağını bilen insan nasıl yapılacağını çok rahat öğrenir.
Tasaralayamaz ise ne yapacağını bilemeyen insan el becerisi olup yapmaya çalışsa ne olur.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.