PDA

View Full Version : Hozat




malina
17-01-2011, 13:14
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Bilgisayar kullanmaya yeni başlamıştım. Açıp kapatmayı öğrendikten sonra, klavye üzerinde ancak iki parmağımı kullanarak şaşkın bir durumda gezinmeye başladım. Bana aradığını Google'de bulursun demişlerdi. Önce tanıdığım çiçek isimlerini yazmaya başladım.

Hangi sorgulamayı yapsam karşıma "Agaclar.net" çıkıyordu. Merak edip siteye girmek istedim. Ne mümkün? "Üye ol" uyarısı geliyordu. bin bir güçlükle (ki..süreç trajikomiktir) saatler sonra kan ter içinde kalarak sonunda bu işi başarıp, 13 Mart 2009'da üye oldum.

Burada neler öğrendiniz?

Öncelikle: Türk Diline sahip çıkan bir sitenin olduğunu, Doğa, çevre ve bitkiler dünyasında ne kadar eksiğim olduğunu, paylaşım ve bilgi aktarımının üyeler arasında güçlü bir bağ oluşturduğunu.Dünyaya başka bir pencereden de bakılabileceğini öğrendim.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Profilime bakanlar öğrenmenin yaşı olmadığını,
Türkçe'yi doğru kullanmaya çalıştığımı,
Gerginlik içeren mesajlara ılımlı yaklaştığımı,
Yetiştirdiğim bitkilerle ilgili bazı bilgileri ve onların ancak Türkçe isimlerini öğrenmiş olabilirler.

Sizi tanıyalım

Bu soru bana Cahit Külebi'nin HİKÂYE şiirini çağrıştırdı. (Bir bölümünü aldım)

Benim doğduğum köylerde,
Buğday tarlaları yoktu.
Dağıt saçlarını bebek,
Savur biraz.

Sen Türkiye kadar aydınlık ve güzelsin,
Benim doğduğum köyler de güzeldi.
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz.

ANLATAYIM BİRAZ.
Şairimize saygılarımı sunarak.

Benim doğduğum yerlerde, buğday tarlaları VARDI. Güneşin yaktığı esmer tenine, ter damlaları inen SALİH dedemin tarlasıydı.

Bizim oralarda:
Buğday başaklarının arasında, kırmızı gelincikler salınır, kıyısındaki papatyalar çocuklara göz kırpardı.
Başımızın üzerinden, tayyareler (uçaklar) geçmez,geniş kanatları ile şahin bakışlı kartallar süzülür,
Gök mavisi renkleri ile alaca kargalar, takla atarak çevremizde uçardı.

Bizim oralarda:
Sokaklar biraz tozlu olsa da: Biz yine ip atalar,çelik çomak oynar, çember ve topaç çevirir,
Kendi yaptığımız bez bebeklerle evcilik, küçük taşlar toplayarak beş taş oynardık.

Uzun kış mevsimi geçip te, karlar erimeye yüz tutunca, vaktini geçirmeden kardelen toplamaya gider,
boncuklaşmış karları pekmezle karıştırıp," kar helvası" yapardık.
(Bu anlattıklarım ilk ve ortaokul dönemini geçirdiğim yıllara aitti.)

Öğretmen bir ailenin kızıyım.
Babam:

Mardin, Diyarbakır, Tunceli ve Elazığ'ın köy ve ilçelerinde uzun yıllar görev yaptı.
Daha sonra annemin ısrarı ile şehir merkezine atanmasını istedi.
Lise çağına geldiğimde Elazığ'a tayini çıktı.
Böylece: İlk ve ortaokul yıllarımı; Bağ, bahçe, tarla, çiçek, böcekle olan birlikteliğimi geride bırakıp, ilk defa bir il merkezinde yaşamaya başladık.

Burada Öğretmen Okuluna başladım. 1961 yılında, söylemeden geçemeyeceğim derece ile(2.lik)mezun oldum.
Beş kardeşiz ben, ortancayım.
1964'te Aankara'da Jeolog olan eşimle evlendim.Şu anda DSİ'den emekli.
Mesleğimi çok severek yaptım. Çocukları önemsedim, yaratıcı yönlerinin ortaya çıkmasına gayret ettim,onlara eşit davrandım,sosyal; Soran, sorgulayan konuşan bireyler olmarlarını istedim.
Babamdan miras aldığım bu değerleri 40 yıl çalışarak genç kuşaklara aktarmaya gayret ettim.
Köy ,ilçe il merkez okullarında, son 15 yılımı da İstanbul' da bir özel okulda tamamlayarak
emekli oldum.

Kişisel özelliklerim:
1-Öğrenmenin yaşı yoktur..
2-.Hiç bir şey için vakit geçmiş sayılmaz...
3-.Şimdi olmazsa ne zaman?
4-Ben küçük sözü dinlerim. Bu cümleler, yaşamımda hep yer alır.
İkizler burcuyum:
Denizi gördüğümde 20 yaşındaydım. Hemen o yıl yüzme öğrendim.
55 yaşında kayak yapmaya başladım.
Gittiğim her kurumda mail adresi soruyorlardı.Derhal 2. kuralı uyguladım,şimdi aranızdayım.
29 Aralık'ta fotoğraf kursuna başlayacağım.
Bilgisayar kulanmada çok yetersiz olduğumu biliyorum ama, bu konu bir okyanus gibi, o denize girmeye cesaret edemeyip kıyıda yüzüyorum.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Bahçeme yakın olduğum zamanlar,en az 5-6 saat bitkilerle meşgul oluyorum.
Bazı günler, doğada dolaşıp, ot toplama, yaban bitkilerinin keşif ve fotoğraf çekimlerine uzun zaman ayırıyorum.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Şu da olsaydı? Aklımda bir şey vardı ama, gecenin bu saatinde hatırlayamadım.

Şu da olmasaydı? Bazen sitede kopmalar oluyor,sayfalar açılmıyor. Olmasa iyi olur.
Bir de, GALERİ sayfasına girip fotoğraf inceleyenlerin yorumları da olmalı. Fotoğraflar çok yalnız kalıyor.
Not:Gecenin bir saatinde unuttuğumu, sabah olunca hatırladım.

Sitemizde yazdıklarımızı kontrol etmek için "ön izleme yap"diye bir bölüm var ama, görüyoruz ki bu bölüme pek rağbet edilmiyor. Yanlış ve hatalı yazılar devam ediyor. Diyorum ki, bu bölüm otomatik olarak yapılabilse., "metni düzelt" diye bir uyarı yazısı olsa, tıklandığında yapılan hatalar kırmızı ya da sarı olarak görünse, mesaj gönderilmeden önce düzeltilmiş olur. Böyle bir uygulamayı "Gmail"de fark ettim ve kullandım. çok kolaylık sağlıyor.(demesi kolay da...)

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

1- Bahçe işine yeni başlayan üyeler, hevese kapılıp, eline geçen her bitkiyi ekmesinler, sonra çok pişman olunuyor.
2- Açılan bir konu sayfasını okurken, ilk mesajlara mutlaka bakılmasını öneririm.Diyelim ki, "tohum çimlendirme" ile ilgili bir başlık açılmış,Bir bakıyorsunuz ki, son mesajlarda konu, seyahat anılarına dönüşmüş.
3- Mesajlara: "Çok güzel, harika, benimki de açtı, nereden aldın?" gibi cevaplar, sayfa savurganlığına yol açıyor.
Başlığı okumak uzayınca, ana konuyu bırakıp başka bölümlere geçiyorsunuz.


Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bazen bir anı yakanıza yapışıyor, akşama kadar sizi terk etmiyor.
Bazen çocukluğunuz, bir rüzgâr olup geçiyor saçlarınızın arasından.
Bazen bir çiçeğin kokusuyla yenileniyor, düşen bir yaprakla eskiyorsunuz. İŞTE ÖYLE BİR ŞEY..

İlgilendiğim türlere gelince:

Ben, öyle kibirli nazlı popüler türler yerine, soğanlı doğal bitkileri,
bir de, alını morunu giyinmiş, dağlı kızlar gibi coşkulu, kır çiçeklerini seviyorum.
Cesur ve yürekli, özgür ve yalnız. Yemyeşil ovalarda sere serpe.

Kovarsın gene gelirler,
Yolarsın gene biterler,
Ne olur hor görmeyin,
Çünkü çok GÜZELLER.

Kim bilir belki de bunun içindir bu yaban bitkilerini tutkuluğum

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Benim trajik olayım daha 5 yaşındayken başlamış.

Anlatırlardı: Mardin'de yaşarken,,bir gün kaybolmuşum.
Kasaba halkı seferber olmuş.Aranmadık yer kalmamış. Yok... yok..
Jandarmaya haber verme aşamasına gelinmiş.

Gün batarken, sürüyü dağdan indiren çobanın koltuğunun altında, eli yüzü çizikler içinde ,sel sümük vaziyette bir kız çocuğu.
Çoban: Alın bunu, çok uzaklara gitmiş. İki kayanın arasında ağlarken buldum demiş.
Halâ elimden bırakmadığım bir demet kır çiçeğiyle aileme teslim edilmişim.

Neden gittin? Diye sorulduğunda.
Cevabım, çiçek toplamaya olmuş.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Evet oldu. Eşimin karşı çıkmayacağını bilsem. Bahçemi bozar, "fevkaladenin fevkinde" yeni bir uygulama yapardım.

Zamanınızın ne kadarını Agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Ara sıra kopuyorum. Girdiğim zamanlar da ise yemek ve çaydanlık yakacak kadar.
Daha çok geceleri giriyorum. Saatlerce kaldığım oluyor.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Evet katılıyorum.
Gözlemlerim: Toplantıya ilk defa katılanlar biraz çekingen oluyor, ilk hareket karşıdan gelince rahatlıyorlar.
15 dakika sonra katılan üyeler, sanal ortam arkadaşlığından çıkılıp, gerçek sohbetler başlıyor.

Yeni bitkilerle tanışmanın yanı sıra, çok güzel arkadaşlıklar başlıyor. Böylece siteye olan sevgi ve güven duygusu güçleniyor.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Gülnar Oyman: Bir Bahçe Kuruyorum (tam acemilerin el kitabı niteliğinde)
Nurettin Odabaşı: Bahçe ve Süs Bitkileri (biraz deneyimliler için yararlı)
Peter McHoy: Bahçıvanın El Kitabı (çok Latince isim var,beni kesmedi.)
Bir de, yurt dışından yabancı dergi getirenler oluyor. Yabacı dilim olmadığı için, fotoğraflarından yararlanıyorum.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Köylüler, ziraatla uğraşan, yaşlı teyze ve amcalar, yöresel pazarlarda kendi ürününü satan kişiler, örnek aldığım insanlardır.
Hayrettin Karaca'yı da bildiğim tek isim olduğu için yazıyorum.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Hevese gelip, birkaç forumu incelediğim oldu ama, sonunda pazar yerinde annesini kaybedip, sonra bulan çocuklar gibi kendi sitemin ellerini tuttum. Facebook'a ara sıra giriyordum. Tam bir Türkçe katliamı yaşandığı için artık uğramıyorum.

Agaclar.net'te kaybolmuyorsunuz. Yolunuzu şaşırdığınızda, haritayı doğru okursanız sizi istediğiniz adrese götürüyor. Üstelik tek düze değil, bitkilerin dışında size ışık tutan bir çok konu var. Bunlardan biri mutlaka ilgi alanınıza giriyor.

Agaclar.net, bu özellikleri ile diğerlerinden farklı kılıyor kendisini.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Hayır almadım.
"Hiç bir şey için vakit geçmiş sayılmaz" fırsat çıkarsa almak isterim.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Neler yok ki!
Okumak, seyahat etmek, yöresel yemekleri pişirmek,Spor yapmak
Yöre pazarlarına gitmek, Kapalı Çarşı, Çukurcuma, Bit Pazarı gibi otantik yerleri dolaşmak.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Evet katılıyorum. hem çelik ve tohum vererek, hem de alarak paylaşım yaptım.
Yeni türlerle birlikte yeni arkadaşlıklar kuruluyor.

Çeşitlilik, yurdumuzun her bölgesine ulaşmış oluyor.
Ayrıca, manevi bir tatmin duygusu yaşıyorsunuz.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Kendi kendine küsüp geri çekilenler hariç, genelde her bir üye sizi, farklı yönleri ile olumlu yönde etkiliyor. (Bu bölüm insanı biraz duraklatıyor ama) "hangi üyeler" dediğiniz için bir kaç isim vereyim.

Cumhur Tonba: Açılan her sayfaya, mesaj yazarak destek verip sayfayı canlı tutarak
Limon ve Kiraz: Yetiştirdikleri bitkilerle ilgili gözlem ve deneyimlerini aktarırken,
merdivenin alt basamağından, en üst basamağına adım adım çıkararak,
Güler Hanım, enerjisi ile gayret verip, sevgi ve dostane yaklaşımı ile birleştirici ve bütünleştirici
olmayı sağlayarak.
Ferda Ülkümen, Güngör Salman ve Hebaryum. Bıkıp usanmadan bitki isimlerini cevaplayarak
olumlu sonuçlara ulaşmanızı sağlıyorlar.

Ama ben yine de bir genelleme yaparak her üyeyi içine alan dizelerimle cevap vermiş olayım.

Agaclar.net deyince aklıma:
Dağlardan kekik, bahçelerden yasemin kokusu gelir.
Gök kuşağının renkleri,
Sevgi, dostluk, paylaşım,
Bir de Malina gelir.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Hayır böyle bir örgüte üye değilim.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Olay çıkmayacağını bilsem katılırım.
Katılmak gerekir: Çünkü, millet olarak SÖYLEMİYOR, SÖYLENİYORUZ.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Hiç yeterli bulmuyorum. Kanal kapatma cezası olarak, "belgesel izletip, klasik müzik dinleten" bir anlayıştan ne bekleyebilirsiniz?

Bu konu ile ilgili ayrı bir kanal olmalı.
Bu kanal, çiftçiye, çocuklara,öğrencilere ve bizim gibi amatör yetiştiricilere uygulamalı programlar yapmalı.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Mutlaka olmalı. En azından çocuklu aileler, yeni kuşaklara doğa bilincini aşılamış olurlar.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Çitlembik
çiçek: Kum zambağı
kitap: İstanbul (Orhan Pamuk)
şarkı: Daha çok, özgün halk türkülerini seviyorum.
müzik grubu/müzik sanatçısı: Leman Sam
ressam: Burhan Doğançay
şair: Nazım Hikmet
film: Titanik
web sitesi: Agaçlar.net




ykolko
17-01-2011, 14:05
İstanbul toplantısında, tanıştığım fakat fazla görüşemediğim, sayın Hozat'ı kendi anlatımı ile tanımaktan büyük mutluluk duydum.
Tüm güzellikler sizlerle olsun sayın Hozat.

OSMAN45
17-01-2011, 14:09
Sayın Hozat, sayın öğretmenim,

Sizinle karşılaştığımız iki toplantıda şair yönünüzü, tevazu ve insan sevginizden gelen samimiyetinizi anlamış ve "işte Atatürk e layık bir öğretmen" demiştim. Tanınma yazılarınızda ise yüksek düzeyli bilgi ve yorumlarınızı tekrar tekrar okudum. Sizi tanıdığım ve bu sitede birlikte olduğum için memnunum.

Her şey gönlünüzce olsun.

snow-in-summer
17-01-2011, 14:28
Sayın öğretmenim,hayata bakış açınız sizin gibi öğretmen olan babam ile öyle örtüşüyor ki.İnanın sıcaklığınız sanal bir alemde bile yansımasını buluyor.Öğretmenliği sadece iş olarak yapmamış, sadece öğretim değil eğitimi kendine görev edinmiş ve bunu en güzel şekliyle yerine getirmiş olan tüm öğretmenlerimize teşekkürlerimi onlar adına kabul edin lütfen.
Sevgilerimle

Nuri Murvet
17-01-2011, 14:47
Sayın hozat

Sizi tanımak ve tanışmak çok güzel..!

Yüreğimde iz bırakan, örnek alınacak bir kişiliğiniz var, yaşamınız güzelliklerle, dostluklarla gönlünüzce olsun... Saygılarımla...

Vildan Sönmez
17-01-2011, 14:57
Sevgili Hozat, demek ki az çok birbirimizi tanımışız bu sitede. Tanıtım yazınızın güzelliği beni hiç şaşırtmadı. İş yerinde bir solukta okudum, akşama sindire sindire okuyacağım.

Ne mutlu bizlere kırda, bayırda böyle güzel çocukluklar yaşadık.

Bahçelerinizde sağlıkla mutlulukla uzun güzel bir ömür diliyorum

Güler
17-01-2011, 16:11
Sevgili hozat, yazın aynen tahmin ettiğim gibi olmuş.
Bütün güzellikleri en içten şekilde anlatmışsın. İnsan tekrar tekrar okumak istiyor.
Sevecenliğin, paylaşımcılığın şair ruhun burada da kendini göstermiş.
Bizlerle beraber burada olman hepimiz için mutluluk verici. Herşey gönlünce olsun sevgili hozat.

sevim4
17-01-2011, 17:01
Sevgili hozat,seni tanıdığım için çok mutluyum.
Hayatın tüm çiçekler kadar güzel olsun.
Sevgiler.

Kiraz
17-01-2011, 17:39
Sevgili Hozat, güzel yazınızı okurken gür sesinizle de şiirlerinizi dinlemiş gibi oldum. Kendiniz gibi yazınız da açık, samimi, sıcak ve coşkulu.

Kır çiçeklerini çok severim ama bunu kelimelere hiç dökemedim, anlatamadığım duyguları öyle güzel anlatmışsınız ki. İçinizdeki aşk, heyecan ve bir köşede oturmuş çocuk hiç sönmesin. Ne mutlu sizin öğrencilerinize...

sevim.K
17-01-2011, 17:46
Merhaba öğretmenim:) Ne kadar çok "ben" var diye okudum bir çok yerde gülümseyerek. Sizi tanıdığım için mutluyum:)

Zafer İnandıklı
17-01-2011, 18:00
Bitmeyen bir Enerji.
Daima gülen bir Yüz.
Sevgi dolu bir Yürek.
Ve şair bir Ruh.
İşte; yakından tanımaktan onur ve mutluluk duyduğum Hozat Hocam.
En derin Saygı ve sevgiyle ellerinizden öpüyorum.

hozat
17-01-2011, 18:36
Sevgili Dostlar,

"Gökkuşağının renkleri" derken işte bunu kastetmiştim.
Her satırda ayrı bir renk, her cümlede ayrı bir ahenk var.

Aslında en zor olan şeylerden biri, insanın kendini anlatmasıdır.

Bir başkasını anlatırken; En cesur, en vurucu cümleleri kurarsınız da, sıra kendinize gelince;
Yazıyorsanız kaleminize, konuşuyorsanız dilinize bir tutukluk gelir.

Bu tutuklugu bir nebze olsun yenerek, kendimi sizlere en yalın halimle tanıtmaya çalıştım.
Ne yaşadıysam aynısı, ne yaptıysam tıpkısı gibi.

ağaçlar. net bana emeklilik ödülü oldu,sizin gibi dostlara ulaştırdığı için.

Mesajını okuduğum tüm arkadaşların yüreğinin sesini duydum.

Yazdığınız her satır gönül telimi titretti..

Sizlere kucak dolusu sevgiler.. sevgiler...

Cumhur Tonba
17-01-2011, 18:41
Saygıdeğer Hozat,
Buraya da bir mesaj yazayım ki, sayfa canlansın. Seni tanımak inan güzel. Azmin, harika mesajların, çalışmaların... İyi ki varsın diyorum.
Gölgen de, bana da, banada yer ver diğiniz için mutluyum. Gülümseten anılarınız şahane. Ben de bir öğretmen tanıyorum ve mutluyum.
Selamlar, saygılar, sevgiler.

aygün
17-01-2011, 19:14
Ah öğretmenim !
Nasılda gezindim yüreğinin gökyüzünde.
Gökkuşağının sunduğu binlerce ışık hüzmesi sardı her yanımı ve iyiki tanıdım seni.

Yüreğin var olsun. Sevgilerimle...

Hhatice
17-01-2011, 19:28
Sevgili Hozat :)
Seni bir kez de buradan senin ağızından dinlemek güzeldi .

''Onlara eşit davrandım,sosyal; Soran, sorgulayan konuşan bireyler olmarlarını istedim.''

İşte Öğretmenlik gerçek eğitmenlik budur .Tebrik ediyorum değerli arkadaşım .

limon
17-01-2011, 19:39
Sevgili Hozat, kesinlikle bir anı kitabı yazmalısınız.

Tasvirleriniz o kadar güzel ki, yazdıklarınızı bir bir (kır çiçeklerini, kuzuları, çobanı, hatta 2 kaya arasında ağlayan kızı...) kafamın içine yerleştirip, karşı tepeden sizi seyrediyorum. :)

Sizinle tanışmış olmaktan çok mutluyum.

zeynim
17-01-2011, 20:00
Sizi tanımadım ama yazınızı çok beğendim. Bende bir öğretmen kızıyım. Birgün sizinle tanışmak çok ister gönlüm.

betito
17-01-2011, 21:31
Sayın hozat, çok kısa sürede görüşmemize rağmen sıcaklığınız ve ilginiz için teşekkür ederim.
Sizi tanımaya devam edeceğim. :)

cemal.S
18-01-2011, 01:32
Merhabalar!

Mecidiye köyde otobüs duraklarına yakın bir yerde tüm sevecenliği ve açık yürekliliği ile doğaçlama dörtlüklerini paylaşan yazanımıza OZANIMIZA;

Şiirlerle dolan yüreğin hiç yorulmasın. Anadolu kadınımızın vakur duruşu yüzünüzden hiç eksik olmasın. Doğaya kurda, kuşa, çiçeğe, böceğe, toprağa HELE İNSANA olan sevgin aşkın hep canlı kalsın. Yukarıda okuduklarıma bakınca aynaya bakmış gibi oldum. Aynı pencereden kainatı seyreylemek öyle güzelki anlatması inanın çok zor.

Eşimle birlikte sizi tanımakta, sohbet etmekte çok güzeldi inanın. İyiki varsınız öğretmenim....

Saygıyla sevgiyle kalın....

Anadolu DİVANESİ

Tura
18-01-2011, 08:02
Sayın Hozat

Belli ki sıcakkanlı bir insansınız. Üslubunuz insanı sarıp sarmalıyor.Bu yüzden yetiştirdiğiniz insanlar farklı olmalı. Şanslı insanlar.
Sizin hakkınızda söylenecek neler varsa arkadaşların söylediğine ilave güzel insanlığınızdır.
Hozat'ı bende tanıyorum diyeceğim için mutluyum.

skaraca
18-01-2011, 09:53
Sayın hozat, sayın öğretmenim,

Oldukça güzel kendinizi anlatmışsınız. Sizi tanımaktan memnun oldum. Tüm dileklerinizin gerçekleşmesi dileğiyle...

furkan yıldız
18-01-2011, 10:14
Sizi tanımaktan memnun oldum Hozat öğretmenim. Öğretmenler kendilerini ayrı bir güzel tanıtıyor. Sevgili Orhan abicim de böyle güzel tanıtmıştı. Sizi dinlemek çok hoştu.

Yücel Canpolat
18-01-2011, 12:20
Sayın Öğretmenim,Sizler den öğreneceğimiz hala çok şeyler var ellerinizden öpüyor saygılar sunuyorum.

Satı Uğurtan
18-01-2011, 13:52
Sevgili Hozat, beni mest eden şiirleriniz, hikayeleriniz ve türkçeyi bu kadar güzel kullanan bir insan, sizi tanımak çok güzeldi, sunduğunuz güzellikler için çok çok teşekkür eder saygılar sunarım.

Orhan Özbilgiç
18-01-2011, 14:28
Sayın Hozat,
Sizi forumdaki çeşitli yazılarınızdan, epeydir tanıyor olmak, sizi takdir etmem için yeterli bir nedendi.
Ama tanıtım yazınızla sanki daha net, daha duygulu ve daha içten bir Hozat'ı farkettim.
Bu saydıklarım, size ''Güzel İnsan'' diyebilmem için yeterli.
agaclar.net' te varlığınız, doğru örnek olmanız nedeniyle, biz üyeler için bir kazanç.
Sağlık içinde, çok yaşayın.

Sebahattin Sargın
18-01-2011, 15:10
Sevgili Hocam;

Yazınızı ilgi ile okudum ve beş yaşınızda başınıza gelen olaydan çok etkilendim. Yeşile olan sevgi genlerinizde varmış :) O kır çiçeklerin hala durması ise ayrı bir güzel. Sizi daha yakından tanıdığıma sevindim :)

Ömür boyu gözünüzün ve gönlünüzün çocukluğunuzdan beri hiç ayrılamadığınız bitki aleminden ayrılmamaya devam etmesini diliyorum...


Derin sevgi ve saygılarım ile sizi selamlıyorum...

dağ çiği
18-01-2011, 17:16
Ne derin,ne güzel insansınız, Hozat öğretmenim.Sizi tanıdığım için çok mutluyum.

Adalet Yağcı
18-01-2011, 20:38
Sevgili Hozat;
Bir insanın bu kadar coşkulu sevgiyle sarılması ne güzel...
Arkadaşlarımız çok güzel ifade etmişler, çok zengin bir iç dünyaya sahip olduğunuzu biliyorduk ama tanıtım yazınızı okuyunca dahasını da öğrendik.

Zengin anlatım tarzınızı her zaman çok beğendim, sevgili Limon'un düşüncelerine katılıyorum, siz kesinlikle yazmalısınız.
Siz biliyorsunuz, hiç bir zaman, hiç bir şey için vakit geçmiş sayılmaz.

Sizi tanıdığım için mutluyum.

selenn
19-01-2011, 00:37
Sayın Hozat, sizi tanımış olmaktan çok mutluyum. Yine o kadar güzel ifade etmişsiniz ki kendinizi; soluksuz okudum yazınızı.

Sevgiler.

Selim-i Ahir
19-01-2011, 09:32
Evet; "Öğrenmenin yaşı yoktur." Sizden öğreneceğimizne çok şey olduğunu bir kez daha gördüğüm için bahtiyarım. Yaşamak bir sanattır derler; hünrli bir sanatkar olarak şaheseriniz fikirleriniz ve hayatınız.

Hep böyle sağlıkla, dipdiri ve dupduru gönlünüzle aramızda kalın.

hozat
19-01-2011, 11:13
Sevgili dostlar,

Seslenişim, satırlarıyla duygularını dile getirirken, beni onurlandıran tüm dostlarım içindir.

Yaşam sürüp giderken; sevgi,dostluk, paylaşım, hüzün, mutluluk, korku, heyecan gibi duyguları da yaşatır bize zaman zaman.

Sizlerden gelen mesajları okudukça, adını koyamamadığım Yeni bir duygu sarıp sarmaladı beni.Yanımdaydınız, göz gözeydim,Ellerinizin sıcaklığını avuçlarımda hisettim. Benimleydiniz.

Merhaba öğretmenim:) Ne kadar çok "ben" var diye okudum bir çok yerde gülümseyerek.
Hepimiz aynı iklimin yağmurlarıyla ıslandık, aynı toprağın suyunu içip kokusunu duyduk, aynı güneş yaktı tenimizi. Bütün bunlar sizin hafıza kutunuzda duruyordu zaten. Kapağı açılınca içinden, "içinizden biri" çıktı. Bir çoğunuzun yazılarında bunu gördüm,gülümsemenizin tanığı oldum.

Övgü ve saygı dolu sözlerinize tek tek cevap vermek isterdim ama (ben, sen, o) olabiliyorsak, bu satırlarımı size özel yazmış kabul edin ve yine gülümseyin.

Gelen yazıları okudukça,yüregimdeki sesleri dile getirmek kolaylaşıyor.İçinizden biri olmayı daha yoğun yaşatıyorsunuz bana.

Hepinize gönül dolusu sevgilerimi bu günkü güneşe verdim. Sizlere ulaştısın diye..

asumandilek
19-01-2011, 11:30
Kovarsın gene gelirler,
Yolarsın gene biterler,
Ne olur hor görmeyin,
Çünkü çok GÜZELLER.

:))
Bu dörtlükle elini tutup seni de götürdüm çocukluğumun tam ortasına. Bir mektubum var Ayşe'ye... Öyküler sayfasında. Orda bahsettiğim akşamsefaları geldi gözümün ucunda birikti bu dörtlükle.

Biz Ayşeyle okuldönüşü orda burda pembe pembe fışkıran akşamsefası ( bizim çocukluğumuzda sarısı veya başka rengi yoktu sadece pembe açardı bu çiçek. ) tohumlarını toplar sonra gelip evin etrafına serperdik. :) Çiçek damarım babamın genlerinden besleniyor olsada yersiz yerlerde de çıktığı için sürekli yoldururdu o akşamsefalarını bana onlar herzaman hiç olmadık yerden bitiverselerde ansızın. :) Babam evin önüne beton atmadan önce yine bana bi temizlik yaptırmıştı. Ve aylar sonra betonun aşındığı bir çatlaktan bir yeşillik takılıverdi gözlerimize. Akşamsefası. :)) Bütün inadıyla çıkacak bir delik bulmuş ve zafer edasıyla dimdik duruyordu betonun orta yerinde. Şimdi cebime topluyorum tohumları. Heryere savurmuyor ama daha özenli yerlere atıveriyorum çaktırmadan.

Ruhun, ruhumuz hiç büyümesin... Hep biraz çocuk kalalım biryerlerde inşallah... Seni tanımak güzeldi... Sevgiyle kal, çiçeklerle, huzurla ve sağlıcakla...

Sevgi Durul
19-01-2011, 13:15
Sevgili öğretmenim, sizi o güzel bahçenizle, ''Gölgende Bana da, Bana da Yer Ver!'' başlığınızla, Gülümseten Anılarınızla, güzel fotoğraflarınızla, zaten tanıyorduk. Şimdi de, lirik anlatımınızla biraz daha yakından tanıma fırsatı bulduk.

Size bu kendi yazmadığım dizelerle, duygularımı daha iyi anlatırım belki.

İlkbaharlar,
Hep kırlara yarar,
Çünkü;
Her taraf papatyalarla dolar,
Siz de bir papatyasınız, Öğretmenim,
Sizin tek farkınız var onlardan,
Onlar kırlarda,
Siz ise,
Yalnızca bizim gönlümüzde
Açtınız...

Sevgiler...Saygılar...

maki01
19-01-2011, 15:37
Sevgili hozat,

Öyle güzel anlatmışsın ki kendini, " Ben zaten tanıyormuşum ki " diye düşünerek okudum şiir tadındaki cümlelerini.

Hep böyle kal sevgili arkadaşım, hep cana yakın...

zenfree
19-01-2011, 15:49
Sayın Hozat sizi tanıdığıma menun oldum. Sevgiler.

bettyycim
19-01-2011, 16:08
Sevgili Hozat, sizi tanıdııma çok memnun oldum yazınız okumaya başlar başlamaz 9 Ocak İstanbul toplatısındaki kısa dörtlüğünüz geldi aklıma, kıpır kıpır hayat dolu muheteşem, çıtı pıtı bir hanımsınız, enerjiniz ve kalbinizdeki sevgi hiç tükenmesin.

huzunperest
19-01-2011, 16:41
Sevgili Hozat; sizi sizden dinleyip daha detaylı tanımak, içtenliğinize, hayata bakış açınıza, espri gücünüze ve şairane ruhunuza konuk olmak çok güzeldi. İyi ki varsınız.
Sevgilerimle...

hozat
20-01-2011, 17:45
Bu dörtlükle elini tutup seni de götürdüm çocukluğumun tam ortasına.


Sevindim bu habare, geçen yıllarımızın gülen yüzünü görürüz orada.

Bir sandıkta durur çocukluğumuz, kanatlanıp özgürlüğe uçtuğumuzu sandığımız yolculuğumuza çıkarken, baba evinde bıraktığımız o sandık ta hep bekler bizi.

Bilir ki,
bir gün,
her hangi bir zamanda,
er, ya da geç döneceğiz kendisine.

Bir dörtlükle gidebildiğiniz o yerlerde akşam sefaları halâ duruysa yerlerinde,

SELAM SÖYLEYİN BENDEN.

Halil Önen
20-01-2011, 21:42
....................... Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Benim trajik olayım daha 5 yaşındayken başlamış.

Anlatırlardı: Mardin'de yaşarken,,bir gün kaybolmuşum.
Kasaba halkı seferber olmuş.Aranmadık yer kalmamış. Yok... yok..
Jandarmaya haber verme aşamasına gelinmiş.

Gün batarken, sürüyü dağdan indiren çobanın koltuğunun altında, eli yüzü çizikler içinde ,sel sümük vaziyette bir kız çocuğu.
Çoban: Alın bunu, çok uzaklara gitmiş. İki kayanın arasında ağlarken buldum demiş.
Halâ elimden bırakmadığım bir demet kır çiçeğiyle aileme teslim edilmişim.

Neden gittin? Diye sorulduğunda.
Cevabım, çiçek toplamaya olmuş.




Aslında kaybolmamışsınız, 5 yaşında bile, gerçek doğada paleolitik olmanın keyfini sürmüşsünüz. Gerçekte şimdilerde kaybolmak gerek sanki...:p

Sizi tanımanın tadı güzel, güzel anlatımınızda... Saygılar hocam.

Lalezar78
21-01-2011, 07:26
Sizi tanımak güzel Sn. Hozat. Saygılarımla.

hozat
22-01-2011, 15:58
Sevgili Dostlar,

İçimizden biri tanıtım yazımda, çok özel birşeyi atladığımı farkettim.

Hayatıma en büyük anlamı katan iki çocuğumdan hiç söz etmemişim.

Eğer imkan dahilindeyse sevgili malina'dan rica edip,uygun başlığa eklettireceğim.

Bir kızım , bir oğlum var.
Kızım "mimar" ondan 16 yaşında bir kız torunum var.
Oğlum, "Bilgi Üniversitesi, klasik jaz" bölümünden mezun.

Okudukları zaman çok mahçup olacağımı biliyorum.

Güngör Salman
23-01-2011, 00:34
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir
sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani,
bütün işin gücün yaşamak olacak.

Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani, o derece, öylesine ki, mesela,
kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda yahut kocaman
gözlüklerin, bembeyaz gömleğinle bir laboratuarda insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni
buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek şeyin yaşamak olduğunu
bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişin de bile,
mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak, yani
ağır bastığından.

İşte böyle yaşayan yaşamayı sadece yaşamak olduğu için seven ama yaşarken hayatı ciddiye alan, çevreye duyarlı en önemlisi insana duyarlı, bitki isimlerini değil belki ama hayatı öğretebilecek bir hayat öğretmeni.

O gelincikleri severken bizim yüreğimiz hep kıskandı o gelincikleri. Ama o gelincikler öğretmenlerine bir gün büyüyüp geri dönecekler.

Sevgili Hozat, iyi ki varsınız.

hozat
23-01-2011, 15:49
Aslında en zor olan şeylerden biri, insanın kendini anlatmasıdır.

Bir başkasını anlatırken; En cesur, en vurucu cümleleri kurarsınız da, sıra kendinize gelince;
Yazıyorsanız kaleminize, konuşuyorsanız dilinize bir tutukluk gelir.



...

Sevgili Güngör,

Kendimi anlatırken tutuk kallgığım yerleri, Nazım Hikmet'in dizelerine, gelincik sevdamı da katarak,öyle güzel ifade etmişsin ki..

sıcak, samimi ve derin..

teşekkür ederim.

Lilium
27-01-2011, 01:21
Bu başlığı geç farketmemden ötürü kendimi affedemiyorum.
Sevgili hozat hocam, kendinizi o kadar güzel o kadar iyi anlatmışsınız ki, zaman zaman kendimi buldum, hayallere daldım, aldın götürdün inan ki, O içten o samimi yazılarınız çok güzel olmuş, Arkadaşların güzel cümleleri bana söyleyecek bir şey bırakmamışlar.
Ortak yanlarımız çok, siteye girişte aynı sizler gibi bende çok zorluklar çektim, aynı burç olmamız ayrı bir güzellik. Deliliklerde de farklı değiliz ama ben anlatamıyorum.

Sizi tanımak çok ama çok iyi oldu sevgili hozat hocam.

Sağlıcakla kal hoşça kal...

fatma sunay
28-01-2011, 14:26
Sevgili Hozat kendini çok güzel ifade etmişsin. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum. Sizin şairhane ruhunuz beni çok etkiliyor. Bütün mesajlarınızı ve yazılarınızı gıpta ile okuyorum .

Sevgi ve huzur dolu günler dileğiyle......

nrkrkmz
30-01-2011, 08:21
Herşey gönlünüzce olsun sevgili Hozat,
Sizi tanıdığım için ne mutlu bana.......

seleste
31-01-2011, 15:00
"Her günüm mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi senin sayende" diyor ya hani Nazım.

Siz de " mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi" tadında yazmışsınız kendi gibi yaşam öykünüzü. Ne de güzel etmişsiniz.

Değerli eşinizle "budama " savaşlarınızı gülümseyerek izlerken dönüp başlığınıza yazmak istedim. Sizi tanımak güzel değerli Hozat öğretmenim.

Eşinizle, çocuklarınızla, torununuzla güzel sağlıklı bir yaşam dilerim.