PDA

View Full Version : Röportajlar 1: Merve İldeniz




malina
29-03-2005, 10:37
Doğasever ve bu konuda çalışmaları olan kişilerle röportajlar yapmayı öneriyorum.

Backyard bu konuda deneyimli. Kimlerle yapabileceğimiz konusunda önerilerinizi yazabilir ve seçtiklerinizle röportaj yapabilirsiniz.

Önce genel olarak ne tür şeyler soracağımızı belirleyelim. Ama önemli olan, tabii o kişi hakkında bilgi sahibi olmak ve basma kalıp olmayan soruları sormaktır.




malina
10-05-2005, 09:30
Merve İldeniz için soru hazırlayacak kimse yok mu?
Aklınıza gelenleri yazsanıza :)

Bazı sorular herkese sorulabilecek ortak sorular olabilir bunları da belirleyelim.

aybala
10-05-2005, 10:16
Merve İldeniz ve alternatif yaşantısı ile ilgili aklıma gelen bir kaç soru;

-Bu kararı (yani şehir hayatından uzaklaşıp...) verdiren neden neydi?
Bu karar ile kararının hayata geçmesi arasında geçen süreç ne kadar
ve bu sürede herhangi bir hazırlık yaptı mı?

-Kararından pişmanlık duydu mu veya umduğunu buldu mu?

-Onu şaşırtan, hiç beklemediği bir zorluk yaşadı mı?

- Böyle bir karar eşiğinde olanlara neler tavsiye edebilir.?
(Banka hesaplarınızı kapatın, min. şu kadar geliriniz olsun,
gardrobunuzdan şunları çıkartın..vs.)

-Önceki yaşantısına nazaran önemini yitiren
ya da daha çok önem kazanan şeyler
ya da değerini kaybetmeyen
şeyler neler?

sezinci
10-05-2005, 10:58
veya klasik sabah programlarında sorulabilecek sorular. :D

Cihangir
10-05-2005, 15:09
Bence soruları hazırlarken, Merve İldeniz'e bakış açımızı hissettiren yaklaşım çok önemli.. Nasıl mı ?
Merve İldeniz eskimez ama şöyle diyelim, eski Merve ile şimdiki Merve kıyaslamasına pek girmeden, şimdiki Merve'nin hayat tarzını sevdiğimizi, bu tarzın onu bizden biri yaptığını hissettiğimizi öne çıkarmalıyız...
Dahası, toprakla, bitkilerle, doğayla iç içe olan ve artık bu konuda pek çoğumuzdan çok daha fazla bilgisi & tecrübesi olan bir Merve İldeniz'in, bizimle aynı yolda yürümesinin getireceği katkı, özgüven, mutluluk hissettirilmeli kendisine..
Soruları, " efendim, nasıl oldu da daha önceki hayat tarzınızdan sonra böyle bir hayata alışabildiniz ? " tarzından uzaklaştırmalıyız..

Soru mu istiyorsunuz ? Ben merak ediyorum, sabahları uyandığında, başladığı yeni gün Merve İldeniz'i egzos dumanının kokusu & trafiğin homurtusu yerine, çiçek kokuları & kuş sesleri ile karşıladığında, ilk defa " iyi ki buradayım " dediğinde ( bundan adım gibi eminim ) neler hissetti...? Bunu tarif edebilir mi ? Bu duyguya ne isim verirdi !! Yaşama sevinci ? Hayat kaynağı ? İnsan olmak ?

( Yazıyı toparlayamıyorum... Sonunu bağlayamadım.. Ben gidiyorum.. ) :p

Herkese sevgiler..

karakedi
16-12-2005, 20:47
ara sira nete girince adima arama yaparim.ve sizi buldum.beni aramadiniz ama ben sizi buldum. merve ben...varsa sorular cevap verebilirim.ilk sabah mutluluktan hüngür hüngür ağladim.,sanirim biraz da hormonlardan çünkü o zaman hamileydim.

malina
16-12-2005, 23:20
Merhaba :)

Dünya küçük değil mi? Aynı düşüncede olanların buluşması kaçınılmaz.

Sizinle röportaj işini softmailer üstlenmişti http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=3743#post3743
mesaj no: #139 (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=3743&postcount=139)

Sonra ortalarda görünmedi.

Sizin forumda, kimin "merve" olduğunu da deşifre edemeyince, vazgeçtim :)

Sorular yakında oluşur. Hoşgeldiniz...

aybala
16-12-2005, 23:38
hoşgeldiniz...:)
başlangıç olarak siz bir şeyler anlatmak ister misiniz?

karakedi
17-12-2005, 19:39
softmailer ha?
benim forum bu siralar giremediğim bir yer helinde,,,baslangiç olarak yazacağim şey ise şu anda pc **** laptopa sahip olmadiğim..çalındi cihaz... ara sıra eşimin mac ini kullunıyorum mailler için,,,klavye acaip ters geliyor ötekini alınca tıkırdamam daha kolay,,devamli harf arıyorum,,benim forumda adim merve-felidae....ama dediğim gibi yazma ö-nerde z??? özürlü oldum,, siz sorun bakalım,,ben nereden başlamak lazim bilemedim,, ve hoşbulduk bakalim,

Sevelim
17-12-2005, 20:17
Benim merak ettiğim ne kadar doğanın içindesiniz?

En yakın evle aranızdaki uzaklık nedir?

Pencereden gördüğünüz manzarayı da merak ediyorum.


Bu arada ağaclar.net'e hoşgeldiniz.

malina
17-12-2005, 20:25
Geçmiş olsun. Hem F, hem Q klavye bulundurup bu sorunu çözmüş durumdayım :)

Sormaya ben başlayayım.

Bahçenizin büyüklüğü ne kadar?
Neler var? (Çiçek, sebze, ağaç)
Bonsai ile ilgileniyor musunuz?
Ne kadar zamanınız bahçede geçiyor?
Dışarıdan yardım eden var mı?
Çocukluğuz bahçeli bir yerde mi geçmişti?

karakedi
19-12-2005, 13:08
harika!!!
su an 2 dönum bir arsa icindeyim.en yakin ev 500 metre uzakta..bitez ilk baslarda iyiydi ama artik beni kesmiyor..22 donum dereköyde yeni bir yer aldim evvelki sene..komunal yasam deneyimine girisecegim..ayni zamanda gelinip kalinabilecek bag bahcede isteyenin calisabilecegi bir yer olacak .yani bitez okulum dereköy eserimiz olacak-pencereden sadece yesil yesil yesil görunuyor..zaten cok fazla ve büyük pencerelerin amaci buydu ama kisin isitma sorunu yasadikakvaryumda yasar gibiyiz biri baksa disardan...her taraf cam..öteki evin daha az ve ufak olacak..tek katli 120 metre kare bir yer--her yil mayis 15 eylül 20 arasi ailece bahcede yatariz.daha sonra geceleri soguk bana uyar ama kizim ufak henüz..her zaman bahcedeyim yagmur yagarsa daha da cok bahcedeyim cünkü ev dere yolu yaninda ve iyi yagarsa-yilda 2-3 kez ulasim durur..eve gelemezsiniz jeep bile gecemez debisi hizli akiyor..islanmak su beli gecmediyse icinde yürümek cok zevkli..saclarim icin özellikle yagmur suyunu kacirmamaya calisirim.bonsai ile ilgilenmedim henüz her sey üstüste geldi doga da hayat hakkinda giderken hic bisi bilmiyordum müstakil ev kavrami hakkinda da bir fikrim yoktu..sömine yakmayi bile orda ögrendim--banyo ,tuvalet yemek yapma filan gibi seyler disinda hep bahcedeyim..bizimle kalan tokatli bir genc kari koca var ama asil isleri mesela ben simdi istanbuldayken hayvanlara bakmak..basta cok yardim ettiler ama artik 2 senedir bahceye dokunmasi filan yasak..onunda canina minnet zaten.. cocuklugum osmanbey sislinin göbeginde gectigi icin cicek acmis agaci bile ilk kez 21 yasinda görmüstüm saskinligimi hic unutamam. bostanim var vakit aliyor..4 senede ancak ayarlamayi ögrendim ne ne kadar ekilmeli bizim tüketim ne?neyi daha cok yeriz gibi sorunlar..yoksa toprak sevgiyle yaklasildiginda cok verimli. sulamada önemli .yazlari her 2 günde 1 4 saat sürüyor.en büyük zevklerden biri..bahcemde cok agac var ve bodrum icin iddiali bir cesitlilik var ama ardic cami yaklasik biri 120 biri 60 yillik 2 agacim varki ev bile onlara göre yapildi.bunun disinda tüm sinirlar melengec ve defne -bunlarda en az 40 yillik bahce de mandalina bol ama ben visne bile yetistirdim ki olmaz demislerdi bol erik seftali yilda 2 kere vererek herkesi asi kuyruguna sokan armut dut incir zeytin var.. bunlari 4 yil önce ben ektim.2 yilda kuduran salkim sögütümün adi nazlikiz ve onunla sik sik konusurum sarilirim misafirlere bile bazen adamina göre git ona saril diye baski yaparim..kimse inanmiyor 2 yillik olduguna..birde azmis okaliptüs varki sarilmadan su bol diye kudurdu..onlarla konusurum.. cicek isine gecen sene girdim ilk yil dikenli otlari ayikladim ve agac ektim ikinci yil cim ekmedim kendi dogal dokusunu secerek biraktim sonra bostan sonra cicek..sarmasiklari da ilk yil ektim--acelem yok--yavas yavas ögrenmeye calisiyorum..yazlari her sabah 5 :30 dan 8:30 a kadar bahcede calisirim sonra cok sicak oluyor zaten..en sevdigim bahce isi ot yolmak ve sonbahar kis hazirligi..ilk yil korkumdan hic budama yapmadim yaptirtmadim ama artik agaclari dinliyorum onlar bana gerekince söylüyorlar.

Sevelim
19-12-2005, 13:54
Ne güzel. Yaşamınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler. Şu anda sizin yaşantınız sitemizdeki üyelerin hemen hepsinin rüyasıdır sanıyorum.

Kızınız doğanın ortasında büyüyeceği için çok şanslı.


Malina yazmadan ben yazayım. Yazdıklarınızı okumak çok yorucu. Paragraflar halinde ve paragrafların arasına da boşluk koyarsanız okumak daha kolay ve zevki olacak. Çünkü yazdıklarınızı defalarca okuyup içine sindirmek istiyor insan.

backyard
19-12-2005, 15:01
kıskanmamak elde değil gerçekten
hele ki çoğumuzun apartmanlar arasına sıkışıp kalmış olduğunu ve temiz hava almak bol yeşillik görmek için saatlerce yol tepmek zorunda kaldığını düşününce
ayni zamanda gelinip kalinabilecek bag bahcede isteyenin calisabilecegi bir yer olacak

www.bugday.org (http://www.bugday.org) TaTuTa adlı bir proje yürütüyor, belki haberiniz vardır

burada da yanılmıyorsam öiftlik sahipleri belirli zamanlarda ziyaretçileri kabul ediyorlar, ziyaretçilere yatacak yer ve yemek temin ediyorlar, bunun karşılığında ziyaretçiler de çiftlikte çalışıyor

sizin de düşündüğünüz böyle bir şey mi?

karakedi
19-12-2005, 17:59
aynen öyle bisi...bi cesit pansiyon...kir ve köy hayati tadabilme servisi---ayni zamanda para kazanma yolu..**** para kazanma demeyelim gelenler zaten geliyor ama agarlamak masrafli olmaya basladi..yükü hafifletecek bir cözüm..bence de harika bir ideal--yapmam lazim..

malina
19-12-2005, 20:58
Önce ayırdım, sonra okuyacağım :)



harika!!!
su an 2 dönum bir arsa icindeyim.en yakin ev 500 metre uzakta..bitez ilk baslarda iyiydi ama artik beni kesmiyor..22 donum dereköyde yeni bir yer aldim evvelki sene..komunal yasam deneyimine girisecegim..ayni zamanda gelinip kalinabilecek bag bahcede isteyenin calisabilecegi bir yer olacak .yani bitez okulum dereköy eserimiz olacak-pencereden sadece yesil yesil yesil görunuyor..

zaten cok fazla ve büyük pencerelerin amaci buydu ama kisin isitma sorunu yasadik akvaryumda yasar gibiyiz biri baksa disardan...her taraf cam..öteki evin daha az ve ufak olacak..tek katli 120 metre kare bir yer--

her yil mayis 15 eylül 20 arasi ailece bahcede yatariz.daha sonra geceleri soguk bana uyar ama kizim ufak henüz..

her zaman bahcedeyim yagmur yagarsa daha da cok bahcedeyim cünkü ev dere yolu yaninda ve iyi yagarsa-yilda 2-3 kez ulasim durur..eve gelemezsiniz jeep bile gecemez debisi hizli akiyor..islanmak su beli gecmediyse icinde yürümek cok zevkli..saclarim icin özellikle yagmur suyunu kacirmamaya calisirim.

bonsai ile ilgilenmedim henüz her sey üstüste geldi doga da hayat hakkinda giderken hic bisi bilmiyordum müstakil ev kavrami hakkinda da bir fikrim yoktu..sömine yakmayi bile orda ögrendim--banyo ,tuvalet yemek yapma filan gibi seyler disinda hep bahcedeyim..

bizimle kalan tokatli bir genc kari koca var ama asil isleri mesela ben simdi istanbuldayken hayvanlara bakmak..basta cok yardim ettiler ama artik 2 senedir bahceye dokunmasi filan yasak..onun da canina minnet zaten..

cocuklugum osmanbey sislinin göbeginde gectigi icin cicek acmis agaci bile ilk kez 21 yasinda görmüstüm saskinligimi hic unutamam.

bostanim var vakit aliyor..4 senede ancak ayarlamayi ögrendim ne ne kadar ekilmeli bizim tüketim ne? neyi daha cok yeriz gibi sorunlar..yoksa toprak sevgiyle yaklasildiginda cok verimli. sulama da önemli .

yazlari her 2 günde 1 4 saat sürüyor.en büyük zevklerden biri..bahcemde cok agac var ve bodrum icin iddiali bir cesitlilik var ama ardic cami yaklasik biri 120 biri 60 yillik 2 agacim var ki ev bile onlara göre yapildi.

bunun disinda tüm sinirlar melengec ve defne -bunlarda en az 40 yillik bahce de mandalina bol ama ben visne bile yetistirdim ki olmaz demislerdi bol erik seftali yilda 2 kere vererek herkesi asi kuyruguna sokan armut dut incir zeytin var..

bunlari 4 yil önce ben ektim.2 yilda kuduran salkim sögütümün adi nazlikiz ve onunla sik sik konusurum sarilirim misafirlere bile bazen adamina göre git ona saril diye baski yaparim..kimse inanmiyor 2 yillik olduguna..

bir de azmis okaliptüs varki sarilmadan su bol diye kudurdu..onlarla konusurum..

cicek isine gecen sene girdim ilk yil dikenli otlari ayikladim ve agac ektim ikinci yil cim ekmedim kendi dogal dokusunu secerek biraktim sonra bostan sonra cicek..

sarmasiklari da ilk yil ektim--acelem yok--yavas yavas ögrenmeye calisiyorum..yazlari her sabah 5 :30 dan 8:30 a kadar bahcede calisirim sonra cok sicak oluyor zaten..en sevdigim bahce isi ot yolmak ve sonbahar kis hazirligi..ilk yil korkumdan hic budama yapmadim yaptirtmadim ama artik agaclari dinliyorum onlar bana gerekince söylüyorlar.

karakedi
20-12-2005, 16:19
tüm sorular bitti mi?

malina
20-12-2005, 19:55
gelinip kalinabilecek bag bahcede isteyenin calisabilecegi bir yer olacak

Bunun kurallarını kafanızda netleştirmeye başladınız mı?

Her isteyen gelebilecek mi?
Kalma süresi ne kadar?
Çalışma atölyeleri gibi şeyler olacak mı?
Aynı anda kaç kişi gelebilecek?

türü soruların cevapları var mı?

Yoksa genel olarak gelenlere daha rahat bir mekan sağlamak mı amaç?

malina
20-12-2005, 19:56
Bu arada fotoğraf eklemenizi de, bahçenizi görmemiz açısından iyi olur:)

karakedi
20-12-2005, 20:38
esas amaç survive edebilmek...pis bi durumda kalınırsa dişa bağımlı olmadan kendi içinde var olabilmek,,köy gibi...yemek barınak ve ısınma meselelerini kendi içinde çözen bişi...belli sayıda insan ve işbirliği ister.ama normal şartlarda butik pansiyon,,içinde metafizik **** spiritualizm meraklılarini ,yaratıcılık meraklılarını( -her dalda-atölyeleri olan,)tatmin edebilecek,doğa da çalışabileceğin **** sadece varolabileceğin bir yer,,ana kadrom var. yani geri kalanın para ödeyerek kalabileceği bir işletme...küçük ahşap sökülebilir külübeler...dişardan algilanamayacak yapılar...doğasını bozmadan tabii...bu benim gelecekteki işim arkadaşlar...böyle bir yerde tatil yapmazmıydınız? bildiğimiz dünyanın bi şekilde sonu gelirse pek dişarıya açık olmayacak.yanlış anlaşılmasın,,kapasitesi belli bir yer ve gerekirse kendını dişa kapatabilir..en güvendiğim ve istekli 10 çift arkadaşım kadroyu doldurdu bile,,,onlar para ödemiyor beraber çalışıp yaşıcaz işte,,arsa ve mimari proje hazır..para da neredeyse halloldu.takdir edersiniz ki 22 dönüm bir aile için çok büyük ve masraflı,,ben arkadaşlarıma yer ve ev veriyorum onlarda emek ve işgücü..pansiyonda parayla adam çalışmayacak,,biz dışarda uyurken kendi evlerimizi pazarlayır yazları para da kazanacağız,,ama ana amaç para kazanmak değil,parasız yaşayabilmek,, kurallar giderek daha iyi netleşiyor ama işin hukuki kısımları var,,sonuç da herşey tek kişinin..leylanın.....

karakedi
20-12-2005, 20:40
tam buldun foto koyacak adamı...ben kendime avatar bile koymayı beceremedim..hehehehehe bodruma gelen olursa ve çekip aktarmayı becerebiliyorsa evimin kapıları camları ardına kadar açık olacak.:)

karakedi
20-12-2005, 20:46
sevelim kardeşe cevap...
inan bu klavyede yazmak da çok yorucu,,aslında varsa fenerbahçeye yakın oturan ben dönmeden hazırlayın tüm soruları biri gelip sosun ,yazmaya kıvranacağıma konuşalım kaydetsin sonra adımla yazsin,,resim de çekebilir,,
pıst senin pembe yazılarda zor okunuyor,ilkinde okuyamayıp malesef es geçmiştim, geç cevap için özür..

malina
20-12-2005, 22:36
Aslında bu projenin aşamalarını yazsanız ne iyi olurdu. Genel olarak pek paylaşılmıyor. Çünkü amaç bir grup insanın beraberliği... Bu yüzden gerek görülmüyor olabilir. Belki de herkes kendi yolunu bulsun, deniliyor olabilir.

Ama bu alternatif yaşam için kaynak/örnek olacak yazılar, birilerinin işine yarayacaktır.

malina
20-12-2005, 22:45
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/12/16/gny/im/D9656C9A70CD954BA4CF3548b.jpg

Bakın ne buldum :)

Sevelim
20-12-2005, 23:36
Malina Merve Hanımla söyleşilerimizi iş uzamadan ayrı bir başlık altına alsak diyorum. Sanırım tadına doyulmaz bir söyleşi olacak gibi gözüküyor. Aktarım tamamlanırsa bu mesajımı da silersin. **** mesaj kendini imha eder. :)

malina
21-12-2005, 09:40
Hallettim :)

malina
21-12-2005, 09:45
Merve, tek bir röportajla kalmamasını istiyorum. Büyük ihtimal aybala seninle görüşecek gibi görünüyor.

Ama ben bitkilerle ilgili bir sürü ayrıntıyı öğrenikçe, farkettikçe bizimle paylaşmanı istiyorum. Hangi röportajda, "Sardunya'yı - yaz kış farketmez, koparıp toprağa sokarsanız, tutar" bilgisi yer alabilir ki? Bunu denedikçe farkeder ve paylaşırsın.

Umarım anlatabildim :)

aybala
21-12-2005, 10:16
şu topiği akşam bir güzel okuyayım...işin arasında okunursa tadına varılmayacak...

içimi pır pır ettiren cümleler gördüm, merve hanım ben inek sağarım, altlarını temizlerim, köy ekmeyi yaparım, tavukları yemlerim, yabani otları ayıklar, sebze yetiştiririm, kızınızla da oynarım....

sonra yazıcam

KIVILCIM
22-12-2005, 21:36
Ben rüya mı görüyorum? Merve İldeniz bu!
Hoş geldiniz. :)

Sorularım:

1) Bu doğal hayatınızda kendinizi hiç mutsuz hissettiğiniz oldu mu?
2) Güvenlik sorununu nasıl çözdünüz? Ya da bu anlamda zorlandığınız zamanlar oldu mu?
3) Kısmi teknoloji bir eksiklik yaratıyor mu? Mesela: Elektronik cihazlara çok bağımlı yaşıyorum. Orada bu imkanları tam olarak sağlamak mümkün mü? Malum alt yapı her yerde tam olmayabiliyor. Bodrum da olsa bu durum geçerli.

Teşekkür ederim...

karakedi
23-12-2005, 07:46
sevgili kıvılcım..
kendimi hiç mutsuz hissetmediğim gibi şehre asiri tepkili bir süre geçirdim.şimdi dengelendi.ama şehirle ilgili olmayan mutsuzluklarindan kacamazsın tabii....gerçi onlar bile iyiye gidiyor.
güvenlik sorunu güvenli olmadigina inandigin her yerde var.bense güvende oldugumu biliyorum.kapimi bile kilitlemem ,köpek beslemek gerekir,caydirici oluyor,, en önemlisi emniyette olduğunu bilmek inanmak..bakın dogayla uyum içine girmek suan yapmadan bilemeyeceginiz artilar yaratiyor.nasil desem??daha bir ruhsallasiyorsunuz **** gündelik deyişle farkindaliginiz gelişiyor,,yaratıcılıgınız artıyor,,korkularınız kadar hırsız yaratabilirsiniz ya da emniyet..
benim kadar kimse tecnokro olmasın ama adsl var bitez köyünde..eğer çok fazla elektronik bağımlılığınız varsa dengeye gelir gerek duymazsın. 4 yıldır hiç tv izlemedim eskidende pek sevmezdim ama hiç seyretmemek?????fazla gelirdi..gazete de sadece eşim bodrumdayken eve girer,,iyi oluyor şömine yakarken lazim,,
bence elektriğin sıkı bi yağmurla gitmesi ve geceyi şömine önünde sucuk pişirip laklak ederek geçirebilme şansi burada yok, ben fazla hiç bişi istemiyorum teknolojinin gerekli olanı-benim için- orada var.zaten 2 yil içinde görürsünüz ne kadar gereksiz şeyler, eşyalar hayatınıza sokuşturulmuş ihtiyacınız olduğuna inandırılmıssınız.

karakedi
23-12-2005, 07:47
aybalacığım basimla beraber.:))))

aybala
23-12-2005, 07:57
yaşaşın :o

size ropörtaj ile ilgili özel mesaj atmıştım
ne zamana kadar İstanbul'dasınız

İstanbul'dasınız değil mi?:(

backyard
23-12-2005, 08:00
kıvılcım her an kafasını taşlara vurabilir :)
bildiğim kadarıyla bodrum dolaylarından kendisine edilen bir iş teklifini geri çevirmişti

2 yil içinde görürsünüz ne kadar gereksiz şeyler, eşyalar hayatınıza sokuşturulmuş ihtiyacınız olduğuna inandırılmıssınız

teknoloji, tüketim eşyaları, hız özellikle büyük kentlerde bir yaşam biçimi

bunlara o kadar alıştırılmışız ki, onlarsız nasıl yaşayabileceğimizi bilmiyoruz

elektrikler kesildiğinde benim sinirlerim bozulurken siz "oh ne güzel şömine karşısınada sucuk pişirip sohbet edebileceğiz" diye düşünüyorsunuz

bu arada bodrum`u yaz aylarında da seviyor musunuz?

KIVILCIM
23-12-2005, 10:16
İçten cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Ben de doğal hayatın içinde yaşamak arzusu taşıyan ve fakat bu yaşta, mesleğindeki en verimli döneminde bunu istese de yapamayan bir kişiyim.

Ümit ediyorum 10 yıl sonra bu isteğimi gerçekleştireceğim.

Tekrar çok teşekkür ederim. İnşallah her şey gönlünüzce olur...

Sevgi ve saygılarımla...

KIVILCIM
23-12-2005, 10:18
Backyard, dediğin doğru fakat gitmediğim için üzülmüyorum. Çünkü, ileride gittiğim zaman çalışmayacağım... :)

Çiçeklerle, böceklerle haşır neşir olup, keyif yapacağım... :P

backyard
23-12-2005, 12:14
işte kitlendiğimiz nokta bu

çalışmamıza gerek kalmayacak kadar para biriktirip öyle gitmeyi bekleyince ne bir türlü para birikiyor ne biz gidebiliyoruz zaman geldiğinde de yaş kemale ermiş oluyor :)

merve ildeniz bunu nasıl başardı acaba?

KIVILCIM
23-12-2005, 12:35
işte kitlendiğimiz nokta bu


merve ildeniz bunu nasıl başardı acaba?

Böyle bir soru olmaz... bence. ;)

Erguvan Muhibbi
23-12-2005, 14:51
Arkadaşlar yaş kemale erince gitmesi daha da zor oluyor.
Bence parayı pulu boşverip gitmek lazımmış.
Bir kere o şansı yakalamıştım Alanya İncekum da 4 sene
her yaz kalmıştık. Yerleşsene be adam oralara.
Bu günkü aklım olsa kalırdım oralarda.
Aaaaaah AH. Hep keşke bugünkü aklım olsaydı da genç olsaydım
deyip duruyorum. Ve gençlere takılarak mutlu oluyorum.
Karar verdim Balkonuma özel bir proje yapacağım.
Ve balkonumda hiç olmazsa Merve Hanımın hayatının
bir kısmını yakalayacağım.
Merve Hanım size eşinize ve sevgili yavrunuza
sağlık ve mutluluklarınızın ebedi olması dualarımı yolluyorum.
Şimdiden okulları imtihanları falan da dikkate alarak
Merve Hanımın çiftliğinde bir haftalık bir Ağaçlar.Net buluşması planlayalım.
Bakarsınız yer bulamayız ne olur ne olmaz.
Aybalam bu planı yapar. Ne de olsa hem ev sahibi olacak hem misafir.

eskimo
24-12-2005, 13:43
2 yil içinde görürsünüz ne kadar gereksiz şeyler, eşyalar hayatınıza sokuşturulmuş ihtiyacınız olduğuna inandırılmıssınız.

en çok bu sözünüzü sevdim,hatta bu söze gereksiz insanları da yerleştirmek gerekli.

sorum; çifliğinizde at varmı?

benim
25-12-2005, 22:36
Büyük şehirden kopup küçük bir sahil kasabasına yerleşen biri olarak, bu topicte çok emek harcamam gerektiğini biliyorum.
Geç de olsa geldim..

malina
25-12-2005, 23:27
Seninle ayrı röportaj yapmamız gerek :)

karakedi
26-12-2005, 13:17
özür dilerim,bilgisayarla sorunum var demiştim neyseki..
aybala mesajını aldım .tel.bıraktım.
sevgili backyard bodrum her mevsimn güzel,,evet sicak ama kedi sever sicağı...evet diğer zamanlara göre daha kalabalık ama bu nişantaşında büyümüş beni bozmaz. eş dost geliyor şenlikli oluyor.neden hafif tertip otelleşeceğim sanıyorsunuz?.sevdim o işi...para ile ilgili konuya gelince,16 yıl çok renkli bir iş hayatı ve kararlılık sonucunda buğün bodrumdayım.büyürken hep ilerde bodruma yerleşeceğim diyen büyükleri göre göre büyüdüm ama ne o zaman ne de şimdi neden gerçekten isteniyorsa yapılamasın ki diye çok merak ederim,anlayamıyorum,
param yok **** yetersiz diye bir inancınız varsa önce bu saçma inancı ve gereksiz kuyruklarınızı bırakın uçmak daha kolay hafifleyince haliyle...elindeki inanki yeter..
yoksa bi tane projeksiyon tv den sonra daha mı mükemmel olur dersiniz hayat bodrum da mesela??
bizim ev de de televizyon seyredilmiyo bile..iyiki almayı beklememişiz boşuna...hala da yok,,gördün mü şimdi? koskoca mankenin bi projeksiyonu plazması bile yok.
tercih meselesi sadece...ve inanç tabii...
ben yaş kemale ermiş lafını sevmiyorum büyürken kendimizi yetersiz hissederiz zaten fiziken,masalara yetişemeyiz,ayaklarımız yere değmez amasonra kendine iyi bakarsan ve kalbini dinlersen çok uzun bi şimdi var..

evet eskimo bi atım var.siyah.

karakedi
26-12-2005, 14:44
ve gördünüz mü. daha ortada otel yok sadece lafı ve niyeti var,para kazanırmıyım endişesi yok ama o hayalin heyecanı var,demek ki gerçekleşmesi sadece zaman meselesi...müşteri sorunu bile göremiyorum,,nette kendi reklamımı yaparım ilerde geze geze.
yazalim erguvani ve hatta tüm ağaçnet kitlesi. mekan açılınca haber verelim.:)))))..birde müşteri memnuniyeti sonrası iş bana işte,,,
size para yok düşünce kalıbı yerine kendinizi gitmeye yönlendirmenizi tavsiye edebilirim naçizane
.düşüncelerinizin ana odağı nerede?

backyard
26-12-2005, 15:10
param yok ya da yetersiz diye bir inancınız varsa önce bu saçma inancı ve gereksiz kuyruklarınızı bırakın uçmak daha kolay hafifleyince haliyle...
büyük şehirlerden gidememenin başlıca nedenlerinden biri de insanların çocuklarına gerekli/yeterli eğitimi sağlayamayacakları düşüncesi

sizin de çocuğunuz var
istanbul'daki olanakları düşündüğünüzde, bodrum'da bunu nasıl karşılayacaksınız?

karakedi
26-12-2005, 19:30
ben çok iyi okullarda okudum, bişi olamadım. ınsanın içinde olacak...
,eğitimden anladiğim şey biraz daha farklı olabilir
.leyla iyi ingilizce ve bilgisayar bilecek.gerisi ona kalmış,dünya parmaklarının ucunda...
bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?
bu benim iyi evlat yetiştirme tarzım değil.
inanın bodrum çiftlik beldesi köy okulunda fen lisesi kazanmış köy kızı gördüm.kursu bırakın ne gördü di mi çiftlik köy okulunda??
en iyi okul bence kişinin kendini rahat nissettiği yer..
o kız okumak istedi bu kadar basit..
.ben misal istememiştim..
sakın eğitim düşmanı sanmayın sadece ilk kıstasım farklı..yoksa eğer o meraklıysa...neye meraklıysa desteklerim ama beni **** inanmadığım dağerlere hizmet etmesi için birtanemi kurban edemem.
ona öğretmek istediklerim düşünüldüğünde hatta sırf bu nedenle bodrum iyi bir yer...hepinizin çoçuğundan önce ve iyi yüzecek sörf ve yelken yapacak dalacak,,burada kayak da yapamaz ama kaymak istesin ben onu dağa götürürüm dkul işterse okula..
sorun ne biliyormusunuz?
size satır arası verilen burada en iyiyi yaşadiğiniz realitesi, ütopya..
yalan hatta..

karakedi
26-12-2005, 19:37
gitmeyin...gidemeyin,,,güya en iyiyi bırakamayın ..
diye...

benim
26-12-2005, 19:53
Yaşadığınız yeri bilemiyorum ama benim burada (Kaş'ta yani) en çok tedirgin olduğum konu, hastalanmak. Kötü donanımlı ve neredeyse personelsiz bir devlet hastanemiz var o kadar.. Acil müdahale gerektiren durumlarda hasta Fethiye ya da Antalya'ya sevk ediliyor. Mesafe yüzünden de genelde kötü sonuçlarla dönülüyor Kaş'a..
Düştüm, Celal Bey çekti röntgenimi..
Zehirlendim, oksijene bağlayan yine O oldu..
Korkarım ki, doğurmak istesem yine O'nu bulacağım karşımda..

E®TY
26-12-2005, 19:57
Şu anda EGE TV de canlı yayında İzmirdeki Ağaçlandırma Projeleri için bağışları kabul ediliyor.Yaklaşık 35 adet canlı yayın stüdyo konuğu ve yaklaşık 150 adet de canlı telefon bağlantısı yapılacak. Bu konuklar Sanatçılar, İş adamları, Kurum ve kuruluşlar olacak. Merve Hanım sizin de programa telefon bağlantısı ile katılmanız mümkün olabilir mi? Programda eğer isterseniz siz de telefon ile katılıp bağışta bulunabilirsiniz. Bunun yanında bu kampanyayı www.agaclar.net den duydugunuzu belirtirseniz. Bir taşta 2 kuş vurmuş oluruz. Bilmem ne düşünürsünüz??...

karakedi
26-12-2005, 20:11
evimde televizyon olmadığından dediğiniz kişilere ulaşamam.

karakedi
26-12-2005, 20:13
kendine dikkat et benim...bizde sağlık sorunlarında gerekirse izmir istikametine yönelmekteyiz.

E®TY
26-12-2005, 20:16
Sadece telefonla da ulaşabilirsiniz. Nasıl isterseniz?..

backyard
26-12-2005, 21:34
bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesini,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını, ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyor muyum?


:) kıvılcım duydun mu?

Sefer GİRİŞEN
26-12-2005, 21:44
Sayın benim;
Ben de şuanda 2000 nüfuslu küçük küçük bir ilçedeyim.Kötü donanımlı ve eksik personeli olan hastaneye de razıyım ama sadece sağlık ocağı var ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Niye mi? Sağlık ocağı 500 metre uzağımda, gecenin her saati nöbetçi doktor var, tam teşekküllü bir hasteneye uzaklığım 72 km.Ama bu sağlık ocağına traktörle bile ulaşamayacak, yolu kardan kapalı köyler var.İşte bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum. Halinize şükredin, Kaş hiç de fena yer değil.

KIVILCIM
26-12-2005, 22:35
:) kıvılcım duydun mu?

Yooo valla duymadım. Sesli mi cevaplamış karakedi? :P

Ben işimi seviyorum ki? hem de zevkle yapıyorum. Ama İstanbul'u artık sevmiyorum. Hepsi bu.

Hem ben de o köylü kız gibi bohçamı akşamdan hazırlayıp, sabahın körünü bekliyorum ... :P

rehabasogul
27-12-2005, 01:01
şimdilik uykusuzluk nedeniyle enteresan oldu seni görmek merve abla:) demekle yetiniyorum:)

benim
27-12-2005, 14:03
Halinize şükredin, Kaş hiç de fena yer değil.

Kaş kötü demedim ben, yanlış anlamışsınız. Sadece burada da kötü ya da yetersiz olan şeyler var demek istedim.

KIVILCIM
27-12-2005, 20:24
Kaş kötü demedim ben, yanlış anlamışsınız. Sadece burada da kötü ya da yetersiz olan şeyler var demek istedim.

Benim,

Mesela: Kiralar ne durumda? Ev satın almak isteyenler hangi aralıklar içinde fiyata ev bulabilir? İş kurmak isteyenler ne yapabilir? Aylık ortalama gider normal vatandaş için nedir?

Bunları bilmeden hoppalaaa! hadi doğaya gidelim, çiçek böcek oynayalım demek mümkün olabilir mi?

Tüm bunların dışında Kaş'ın kış nüfusu nedir? İnsanları nasıldır? İnsan severler mi? :)

Biraz da bunlardan bahsetmek gerekmez mi?

Bazen hani tepem atmıyor değil! Bir gün zaten öyle olacak gibi... Topladığım gibi pılı pırtıyı yallah, ver elini memleket...

Geçmişte de yapmıştım bunu: Üniversitenin son yılında 3 arkadaş bir bodrum katı tutmuştuk. Tuttuğumuz zaman 15 gün temizlik yapıp, örümcek ağlarını yok etmiştik... O'na göre düşün işte! Sonra bir gün yattığım yatağın sokağa bakan penceresinin önünde, perde kendi kendine oynayınca, yataktan fırlayıp, elbieselerimi giyip, elime geçen kıyafetlerimi de valizime koyup, gece yarısı sokağa düşmüş ve o eve bir daha gitmemiştim.... :) Hani yabancısı da değilim, valiz toplamayı bilirim.

Cihangir
29-12-2005, 09:35
bakalım ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?
bu benim iyi evlat yetiştirme tarzım değil.

ona öğretmek istediklerim düşünüldüğünde hatta sırf bu nedenle bodrum iyi bir yer...hepinizin çoçuğundan önce ve iyi yüzecek sörf ve yelken yapacak dalacak,,burada kayak da yapamaz ama kaymak istesin ben onu dağa götürürüm dkul işterse okula..

sorun ne biliyormusunuz?
size satır arası verilen burada en iyiyi yaşadiğiniz realitesi, ütopya..
yalan hatta..


"İnsanın içinde olacak".. Ne kadar güzel bir yaklaşım !

Ben kasaba ve köy ilkokullarında okudum.. 5 sınıf tek öğretmenle aynı derslikte nasıl ders yapar çok iyi bilirim..
Ben yatılı okul sınavlarını derecelere girerek kazandım.. Yatılı okullarda okudum.. Yatılı okulun da ne demek olduğunu çok iyi bilirim..
Paçamı çarka kaptırdığım an, bu sınavları kazandığım anmış meğer..
Yıllar sonra meslek lisesini bitirdiğimde göreve başlamak, mesleğini eline almak, büyük bir başarı olarak görülüyordu.. Meğer maaşlı köle olmuşum..
Yıllar sonra anladım ki; bütün bunların tamamı başarısızlıkmış!!

Merve hanım haklı..
Henüz 5 yaşındayken okuma ve yazmayı bilen, 4 işlem ve fazlasını bilen, ingilizce milyona kadar sayabilen, sonraki yıllarda girdiği sınavlarda dereceler elde eden, bu sınavların en büyüğünde yani üniversite sınavında da, okumak istediği ODTÜ'nün bölümüne gerekli puanın fazlasını alan, ama göreve başlaması, para kazanması gerektiği için tercihlerinde bu okullara yer veremeyen çocuk, başarısızdır bence..

Köy ilkokulunda öğretmen olan babamın, bizi yatılı okula göndermekten başka şansı yoktu ki .. Hatta bu çok büyük bir şanstı bizim için..
Meslek lisesini okuduktan sonra göreve başlamaktan başka da şansımız yoktu bizim.. Bunun adı "kendini kurtarmak"tı.. ODTÜ'ye, Bilkent'e, puanın yetse ne olur ki ?

Tüm bu başarısızlıkların tek bir sebebi vardı. Maddi imkansızlık..

Backyard'ın bahsettiği de bu.. Verilen cevaptan da anladığım, Merve hanımın da bu konuda çok düşünüp, tereddütler yaşamış olduğu..

Verdiği tepki, konuya bakış açısı beni çok ilgilendirmez elbette..
Merve hanımın çocuğu hepimizin çocuğundan önce yüzme öğrensin, önce sörf yapsın, sözümüz yok..

Biz doğayı seven, insanı seven, ayrım yapmaksızın çocukları seven ve onların geleceğini kendi neslimizin kötülerinden korumaya çalışan bir grup arkadaşız..

İçimizde, devlet kurumlarında çalışmakta olan, emekli olan, okuduğu okul bittiğinde çalışacak olan pek çok maaşlı köle var.. En azından pek çoğumuzun annesi babası böyle maaşlı köle..

İstanbul'un Nişantaşı ile Anadoludaki bilmem ne köyü'nün insanı ayrı dünyalarda yaşarlar.. Bu sitedeki arkadaşların hepsi böyle farklı farklı hayatlar yaşıyorlar..

Merve hanım cevap verir mi bilemiyorum ama yine de soracağım..

Ben, sizi agaclar.net dünyasından birisi olarak düşünmüştüm.. Yani bizden birisi gibi.. Hani o, çocuklarımızın geleceğini kendi neslimizin kötülerinden korumak için çabalayan arkadaşlardan birisi gibi düşünmüştüm.. Pek çok arkadaşım da böyle düşünüyor sanırım.. Buna da çok sevinmiştik..

Ben şimdi merak ediyorum.. Çocuğunuz büyüdüğünde, ola ki yolu böyle Anadolu'da bir köye düşerse.. Oralarda yaşamayı tercih eder veya buna mecbur kalırsa. Sabahları uyandığında mis gibi havayı içine çekerken seyrettiği ormandaki binlerce ağacın, maaşlı bir köle tarafından dikildiğini bilecek mi acaba ? Hatta bir zamanlar, annesiyle o maaşlı köle'nin aynı siteye üye olup, doğa için birlikte mücadele ettiklerini..

Bütün bu yazdıklarım kesinlikle tepki olarak algılanmasın.. Sadece soracağım sorunun doğru olarak algılanması için zemin hazırlamaya çalıştım..

Merak ediyorum..

Siz kendinizi bizden birisi gibi görebiliyor musunuz ? Maaşlı kölelerin de olduğu bir arkadaşlık, dostluk ortamında, doğa için mücadelemize bizden biri olarak destek verecek misiniz?

Yoksa, "röportajım biter çeker giderim" mi diyorsunuz ?

oktars
29-12-2005, 11:19
Yanlış anlaşılmasın bu "maaşlı köle" lafı banada ters geldi.Bu milletin büyük bir çoğunluğu bu bahsedilen katogoriye giriyor.Bu kişiler maaşı eline geçmeden devlet tarafından vergi olarak kesilen bir kesim ve bende dahil olmak üzere bir çok kişi bu sınıfta.Ben kendi adıma konuşuyorum babamdan yüklü bir miras kalmadı, kısa yoldan zengin olmayıda bilmem, ticareti de herkez yapamayacağına göre maaşlı köle olmaya mecburuz.Bende sizin gibi çocuğumun iyi bir eğitim almasını iyi yerlerde olmasını isterim fakat devletin bekası için birilerinin bu işleri yapması gerekiyor.Sizin çocuğunuz yapmazsa başkasının ki yapacak.Bu devran böyle dönecek...

eskimo
29-12-2005, 15:30
ben onun aynı havuçlara saldırıp, aynı kör yarışlara sınavlara girmesiniı,,ömrünün çoğunu ve paçasini çarka kaptırıp maaşlı köle olmasını,ruhuna neşe vermeyen işleri nefret ederek para için yapmak zorunda kalmasını istiyormuyum?

..
bu insanlardan ne kadar çok var,
eskiden çocuklar,öğretmen,doktor, olmak isterdi,
şimdi hiç öğretmen,doktor olmak isteyen çoçuk duyuyormusunuz?
son 20 yıldır işletme,iktisat ünv.kapasitesi hiç olmadığı kadar çok değilmi?
çocukların tek derdi,büyük bir şirkete kapağı atmak.
şark hizmeti yüzünden tüm doktorlar,öğretmenler özel hastanelere,okullara kaçmadımı?(doktorlar tükenmişlik sendromu yaşıyormuş)
maaşlı köllelik tabiri bütün bunlardan sonra çıktı,
ve buna tepkininde olması gerekliydi,
bir anne babanın bu çarka çocuğunu dahil etmek istmemesi çok normal.
Benim eşim maaşlı özel bir köle, çünkü başka sansı yoktu, ve tek hayalimiz bir gün bir ege kasabasında hayatımızı geçirmek,ama bunun için paramız yok hayallerimiz var,bunun sebebi de kesinlikle doğa sevgisi.
biz doğa severler hayellerimiz gerçekleşmese bile, gittiğimiz ormanlarda bir gün böyle bir yerde yaşama isteğimiz ile bir ağaç daha tanıyalım.
ve çocuklarımıza para kazanmak ile doğa severliğin ayrı şeyler olduğunu anlatalım.Bir mühendisin doğa sever olması için orman mühendisi olması gerekmesin,makine mühendisine de doğayı sevdirirsek,fabrika atıklarını güzelim nehirlerimize akıtmaz belki.
belki o zaman 2 B yasası gibi yasalar çıkarmaya çalışan politikacılarımız da olmaz.
Bana kalırsa,sistemin yanlışlığını bunu istemeyenlere yüklemek doğru değil.

malina
29-12-2005, 15:59
Aslında hep birlikle yer aramaya mı başlasak?

agaclar.net köyü yapsak bir yeri :)

backyard
29-12-2005, 17:34
:( yapalım yahu
komün hayatı yaşayalım
ben hamakta yatayım :)

KIVILCIM
29-12-2005, 17:38
Avukatı değilim ama :) orada "maaşlı köle" sözü ile kastedilen, maaşlıların köle olduğu, işverenlerin ise farklı bulunduğu manasında değerlendirilmemeli. Bence tamamen iyi niyetle söylenmiş bir söz.

Maaşlı köle ya da maaşsız köle.... hayatın içinde bağımlılığımızı, işe, eve, trafiğe bağımlılığımızı, doğadan uzak oluşumuzu ifade ediyor. Öyle değil mi? Hepimiz hayatın zorlamalarına bağımlıyız. Bağımlı olmak ise köleliktir.

KIVILCIM
29-12-2005, 20:05
:( yapalım yahu
komün hayatı yaşayalım
ben hamakta yatayım :)

:) Aklın fikrin hamakta...

benim
29-12-2005, 20:55
Benim,

Mesela: Kiralar ne durumda? Ev satın almak isteyenler hangi aralıklar içinde fiyata ev bulabilir? İş kurmak isteyenler ne yapabilir? Aylık ortalama gider normal vatandaş için nedir?

Bunları bilmeden hoppalaaa! hadi doğaya gidelim, çiçek böcek oynayalım demek mümkün olabilir mi?

Tüm bunların dışında Kaş'ın kış nüfusu nedir? İnsanları nasıldır? İnsan severler mi? :)

Biraz da bunlardan bahsetmek gerekmez mi?



Kaş nüfusu 8000. Ama yaşam merkezinde görülen insan sayısı bence 500 bile değil. Çoğu köylerde yaşıyor. Bizim olduğumuz yerde(merkezde), turizmle ilgilenen insanlar, sezon biter bitmez toparlanıp büyük şehirlere ya da tatile gidiyorlar. Kendi açımdan anlatayım burayı size. İrtibat halinde olduğum insan sayısı 30'dur sanırım.. O kadar boşalıyor ki buralar, yazın o cıvıl cıvıl zamanda ne kadar yorulduğumu anlıyorum bugünlerde. Hani sizin İstanbul'dan tatile gittiğinizde ilk hissettiğinize benzer şeyler.. Tam bir tatil oluyor benim için. Geçen sene ilk kışım yaklaştığında insanların gidecek olmalarından ürktüğümü hatırlıyorum; sonra düşünmüştüm, "İstanbul'da görüşmek istediğim kaç tane arkadaşım vardı ki" diye..Bunun cevabını bulunca tedirginliğim geçmişti. Bu kış da öyle oldu. Edi büdü durumları söz konusu.. Çünkü Kaş'ın yerlisi sonradan göç edenlerden pek hoşlanmıyor, sonradan göç edenler de onlardan..Benim henüz böyle bir kanaatim oluşmadı. Ben tarafsız durumdayım.. Var olan az sayıdaki arkadaşlarımdan gidenler gitti, kalanlar da bana yetiyor..

Gün erken başlıyor. İşini bitiren oltasını alıp balığa gidiyor. Telefonlaşmak randevulaşmak falan gerekmiyor çünkü gidecek başka yer yok.. Ya yürüyorsun ya da balık avındasın.. Diğer seçenek de evinde kalmak, ev toplantıları..vs
Çok az restoran ve bar var açık. Ama özel bir durum olmazsa çok tercih edilmiyor.

Ben 2+1, bahçeli bir evde oturuyorum. 3dk yürürsem, nereye istersem ulaşabiliyorum. Alışveriş merkezlerine ya da denize.. Çok güzel bir noktadayım. Böyle bir dairenin buralardaki kirası 500-600.- YTL civarında. Ama 15dk yürüme mesafesine çıkarsanız kiralar 200-400-YTL arasında değişiyor, eve göre.. Kış aylarında klimayla ısındığım için 60.-YTL gelen elektrik faturam yaz aylarında genelde gelmiyor. Birkaç ayı biriktirip öyle gönderiyorlar. Su faturam da bu ay 8.-YTL geldi. Ödemeyi unutmuşum ama belediyedeki adam geçen gün yolda görüp hatırlattı. En çok hoşuma giden de bu zaten. İnsanlar kimin nerede oturduklarını bilircesine tanışıyorlar. Postacının beni bakkalda görüp de faturalarımı vermesi bu senenin en duygulandığım anlarından biriydi mesela. Kendimi ünlü biri gibi hissetmiştim ilk defa.

Satın almak anlamında pahalı burası. Çünkü yabancılar tarafından çok rağbet görüyor ve fiyatlar inanılmaz yüksek.. 250.000euro'dan başlayan fiyatlarla ev alınabilir merkezde. Üst semtlerde 60.000euro'dan apartman dairesi alınabilir.

Ne iş yapılacağına gelince, onu bilebilsem zaten ben yaparım :)
İlk sene otel işlettim ben. Hoşlanmadım o işten. Bu yaz gümüş ve kitap dükkanım vardı. Kötü gitti. Önümüzdeki yaz dalış okulu işleteceğim gibi görünüyor şimdilik.. Bakalım o nasıl gidecek...
İlk gelenler ve düzgün çalışanlar her yerde olduğu gibi burada da almış yürümüş. Bundan sonrasında kazanmak için ya olmayan birşeyi yakalamak lazım ya da yemek işi yapmak.. Ne varsa yine restoranlarda var çünkü..

Kazanmak her yerdeki gibi burada da zor. Ama yaşam kolay, güzel ve huzurlu olunca; insan, direnebildiği kadar direnmek istiyor.

karakedi
29-12-2005, 21:31
cihangir ,sizlerin ne olduğunu bilemem o nedenle sizler gibi miyim bilemem tek bildiğim doğayi severim ve sayarım.kendimce nacizane uğraşlarimi **** bu ülkeye kaç ağaç diktiğimi anlatmam, hangi afete pere yolladığımı **** köyde okuttuğum çocuk olup olmadiğini da söylemem.evlenirken eşime bile vermediğim sozü sonsuza kadar bu sitede kalacağım diyerek sizlere de veremem.
para yaratma **** hayatımıza bolluk ve bereket yaratmanın yollları var.
ne iş yaparak para kazanacağı leyle nın sorunu..ama her ne olmak istiyorsa destek olurum,meraklanmayın eğer bilim adamı olmaya niyetlenirse karışmam..ben onun seçimlerine saygi duyuyorum.
ama ülkeyi kurtarmaya **** düzenle uğraşmaya niyetim **** ilgim yok.

KIVILCIM
29-12-2005, 21:44
ya da yemek işi yapmak.. Ne varsa yine restoranlarda var çünkü..

Cevabı bulmuşsun zaten.

Bak bence dalış kursu falan deneme! Umduğunu bulamayabilirsin. İnsan hayatında ikinci işte de başarızlık, çok kötü sonuç verir. Küçük bir kafe aç, açamıyorsan küçük bir balık restaurantı işlet.. Sen o işte başarılı olursun.

İnşallah her şey gönlünce olur.

benim
29-12-2005, 21:58
Cevabı bulmuşsun zaten.

Bak bence dalış kursu falan deneme! Umduğunu bulamayabilirsin. İnsan hayatında ikinci işte de başarızlık, çok kötü sonuç verir. Küçük bir kafe aç, açamıyorsan küçük bir balık restaurantı işlet.. Sen o işte başarılı olursun.

İnşallah her şey gönlünce olur.

Balıkçıyı sen gelince aç.. Cafe işi de istemem ben. Yeme içme işleri yapmak için bu konuda olağanüstü yetenekli ve hevesli olmak lazım...
Bir de ben burada yaşamak derken gerçekten yaşamak istiyorum. Gıda ile ilgili bir işte o kadar çok işyerine bağlanmanız gerekiyor ki, İstanbul ya da Kaş olması arasında fark olmuyor.

karakedi
29-12-2005, 22:05
hala kendi bilgisayarım yok ve hala kendi evimde değilim henüz bu sitedeki her satırı okuyamadım neler yapıldığını görmek güzel.neye destek dlunur nasıl olunur yarın evime gelecek olan arkadaşınızla konuşucağım zaten.
bilmeniz gereken benim çok fazla özgür olduğum..kendim bile kendimi kısıtlamaya cüret etmem pek sık.
laflar yanlış yere gidiyor,sanki ben çalışmayı, para kazanarak geçinmeyi aşağılıyormuşum gibi bişiler algılandıysa maksatım o değil.kendim bizzat tatilsiz 7 yıl çalıştım. sadece yaşantımı vi bazı fikirlerimi değiştırdım para hakkında-para kazanmaya devam ettım.,
hergün saatlerce de iş yaparım doğa da,,çünkü yapmayı ilk tercih ettiğim iş şimdilik o..param biterse oasis de burgercı da maaşlı kölelik yapar yinede mankenlik yapiim diye istanbula dönmem.bu konuda son tercihim doğa da yaşamak. burada ğeçinmek için gerekirse balık tutarim..

Cihangir
29-12-2005, 23:18
Merve hanım, sizin sözlerinizin kötü niyetli sözler olmadığının farkındayım..
Ancak, alışkanlıkla söyleniyor bile olsa, bu "köle" kelimesi beni rahatsız etti..

Kendi adıma konuşmam gerekirse, kişi ya da kurumların güçlerini değil, başarılarını önemser ve takdir ederim.. Bu nedenle o kelimeyle aram pek iyi değil.. Hele o tanıma pek çok arkadaşım da giriyor ki, benim dışımdaki olası rahatsızlıkları da anımsatmak için yazdım o yazıyı..

Ben asıl "Siz kendinizi bizden birisi gibi görebiliyor musunuz ? " sorusuna cevap bekliyordum.. Anladığım kadarıyla ortak paydamız olan doğa sevgisinde buluşuyoruz..

"doğa için mücadelemize bizden biri olarak destek verecek misiniz?" diye sorarken bahsettiğim destek, bizim yaptıklarımızdan farklı birşey değildi.. Bir fotoğraf, bir yazı, forumda isminizin görülmesi bile destektir bizim için..

Sevgiler..

backyard
30-12-2005, 08:18
bu kendini nasıl gördüğüne bağlı

o kelime bana uyuyor mesela, çünkü yaptığım işi sevmiyorum, dört duvar arasında tüm gün pc başında oturmayı da hiçbir zaman sevmedim, para için çalıştığımı söylüyorum ve alışık olduğum rahatlıktan vazgeçemediğim için belki de daha düşük ücretli bir yerde çalışmayı göze alamıyorum ya da doğayla içiçe geçmiş bir yerde bir lokantada gidip asgari ücretle garsonluk yapamıyorum

hayatı önceliklerin belirler

gidemiyorsan bu kesinlikle senin tercihindir
yoksa "çocuğum, para, şu, bu" bahanedir

kısaca rahata alışmışızzz

karakedi
30-12-2005, 09:18
o alıştığım rahat birgün nazik popomu pek acıtır olmaya başlatmıştı ama.
.tek bir kuru temiz tshirt ve tek ayakkabı pantolonla ve sadece şilte ve battaniye ile ve sırt çantası kadar eşya ile sal beni dağlara aylarca yaşar ve de mutluluk dolarım ama benimde sorumluluklarım var.yediği yere kadar yaptım.
doğa canlıdır .onu onare etmeye başladıkca karşılık mutlaka alırsınız.her mana da...
ben beni acıtan herhangi bişi de önce kendime bakarım.köle beni rahatsız etmez.tanım belli,gönlünün olmadığı herşey,,,geçinmek için bunu da yaparım ama farkında ve kontrolünde kalırım.kendimden vazgeçemem.vazgeçtim denedim çünkü ondan biliyorum.o kendim ki ona iyi davrandıkca beni doğaya yani dünya daki cennete alıyor yolluyor önümü hep açıyor
.siz bir kere zihninizi değil de kalbinizi dinleseniz sonra buna güvenseniz evren önünüze açılır bolluk bereket ve sağlık sizin olur ve öyledir.neyse...
köle lafından rahatsız hisseden herkese tavsiyem kendilerine niye diye sormalarıdır.verecekleri her kendi savunmaları aslında neden gidemediklerini onlara söyleyen aynı ses olabilir yani buradan kendimizi yakalayabiliriz.seni belkide uçmandan alakoyanda aynı...
yarın biliyorum güzel sorular gelecek.anlatırım fikrimi..

eskimo
30-12-2005, 10:32
bazı kuşlar, kıtaları aşar bazıları kısa mesafeler uçar.
Kentlere yakın cevrelerde,orman,göl,deniz kenarında lüks evler yapılıyor ve
peynir ekmek gibi satılıyor,ama yazlık zihniyetinden ileri gidemiyor.
sizce onlar özgürmü?
doğa ile barışık ve elelemi?

Cihangir
30-12-2005, 10:34
köle lafından rahatsız hisseden herkese tavsiyem kendilerine niye diye sormalarıdır.verecekleri her kendi savunmaları aslında neden gidemediklerini onlara söyleyen aynı ses olabilir yani buradan kendimizi yakalayabiliriz.


Ben seni çok iyi anladım Merve, rahatsız olma özgürlüğüm var, üstüme gelmeyin.. ;)


( http://media.ankara.edu.tr/~erdogan/bilimutopya.htm adresinden alıntıdır )

" aldığı ücretin cebindeki gecici şişkinliğine bakıp kendini egemen sınıfın arasına katmak ve egemen ideolojinin yaydığı umutlara diş atarak bir parça koparmayı özgürlüğün, fırsat eşitliğinin, demokrasinin göstergesi sanmak doyurucu bir his olabilir, fakat bu doyuruculuk kapitalist düzenlerde belli sınıfların ötesindeki insanlar için oltaya yakalanan balığın kendini doyurdugunu sanmasına benzer; Birkaç balığın oltadakinin kenarlarını dişlemesi veya önemli bir parçayı kapması ne balığın içinde yaşadığı suyu, ne yemi, ne oltayı ne oltayı tutanları ne de oltayı tutanları tutanları olduğundan ayrıi birşey yapar, değgiştirir
....... Kısaca, eger ücretli\maaşlı kölelikten kurtulmanın materyal olanaklarını elinde tutmuyorsan ve senin yaşam olanakların\koşulların baskalarının elinde, kontrolunda ve bu olanakları ancak bu başkaları için (devlet dahil) çalışmakla sağlayabiliryorsan, kusura bakma ama, kendini kendine ve yaşam koşullarına sahiplik iddiasından\hayalinden vaz geçmen, ve özgürlüğünü kazanmak için kendin gibi olanlarla dayanışma kurman zamanı çoktan geldi ve gittikçe de zorunluluğu artmaktadır. Bilim ve Utopya bu zorunluluğu ifade eden bilim ve utopyayı sunarak bilime ve utopyaya insanıin insanca gerçeğini katmaktadır."

Şimdi kim balık, kim balıkçı karıştırdım !

Ben balık olamam çünkü oltalarım var, balık tutuyorum ? :D

Oltayı attık, Backy kaptı yemi.. Sazaaan.. :D

Yok yok sazan da olamaz, çünkü 20.000 feet'te sazan olmaz..

Olsa olsa uçan balıktır.. :cool:

Kaşınoorum galiba.. :rolleyes:

karakedi
30-12-2005, 10:48
.doğayı ne kadar hakettiklerini ben yargılamam..bodrumun yazlıkları rezalet asıl...ben kimin evi ne kadar lüks bakamam utanırım.komşum açken oturup löp löp yiyemem de..evimde yaşantımda bir abartı benim ayıbım olur ama bişiler iyi görünüyor ve meraklanıp soru sorduruyorsa cevabı da dinlemek ve eleştirmemek gerekir.katılıp katılmamak yapıp yapmamak serbesttir.
ben alinganım galiba:))))))

eskimo
30-12-2005, 11:13
bence onlar doğanın içinde değiller,
bu bir taklit,
gercek doğal ortam,çiçeği ile böceği ile yaşamak.
Bir yaz sarozda devlet kampına gitmiştik,görmediğm kadar çeşitli böcek,bitki gördüm,
doğa illa çiçek ağaç değilki,onlarla yaşayan canlılarda en az onlar kadar güzel,
değilmi?
Oradan, o evlerde oturanları kıskanıyor gibi görünmedim değilmi?
bende alıngan olabilirim :))

Cihangir
30-12-2005, 11:24
komşum açken oturup löp löp yiyemem de..

Ben demiştim "bizden biri" diye.. :)

sezinci
30-12-2005, 13:19
Ben aybala ile karakedi arasında bir benzerlik görüyorum. Laf hazır hemen:)

aybala
30-12-2005, 16:14
karakedi beni evlat edinecekmiş zaten
azıcık fazla gelişmiş evlat ama olsun
:)

arkadaşlar yarın karakedi ile görüşmemiz var...
dersime çalışamadım
sorularınız varsa bana özel mesaj atın,
söyle değişik bir şeyler olsun
;)

Cihangir
30-12-2005, 18:30
Ben aybala ile karakedi arasında bir benzerlik görüyorum. Laf hazır hemen:)

Bu demektir ki, yarın benim kulaklarım çok çınlayacak çoook ! :(

pesmelba
31-12-2005, 00:26
Merhaba Merve,
"merve" dedim, hoşgör :)
Sen benim güzellik timsalimsin.

Yıllar yıllar önce otobüslerde mi ne, panolarda, afişlerde mi ne,
senin bir reklam görüntün vardı...
Dünyalar güzeli bir yüz.
Muhteşem dudaklar, güzel burun, anlamlı bakışlar.

Ben de fena sayılmam, ama "benzemek istediğin biri" deseler sayacağım 3-5 kişiden en önde gelenlerdendin.

HÂlâ çok güzelsin bebeğim.
Ve eminim ki için de güzeldir.

Soru dersen bakalım bir...

Ne kadar zamandır oradasın?
Orada senin ruhuna hitap edebilecek tanıdıkların arkadaşların var mı?
Bir gün kıymalı yumurta yapmak istediğinde
çevrende kıyma bulamazsan, şehre gitmen ya da birini yollaman gerekecektir büyük ihtimalle...
Hayvanı kendin (ya da bir başkası) kesip de, kıyma yapıp sana verene kadar geçecek olan zaman, yiyeceğin kıymalı yumurtadan bezdirir mi seni?

Bir arı soksa bebeğini, ve giderek şişmeye başlasa vücudu,
ne yapacaksın?

kendine sordun mu hiç "bu geçici bir heves, kaçış mı, yoksa
gerçekten arzuladığın ve başa çıkabilme gücü ve bilgisine sahip
olabileceğin yeni bir yaşam biçimi mi" diye

Cevabın ne?

Oradaki yaşamındaki monotonlaşma risklerinin farkında mısın?
Bu olursa nasıl aşacaksın?

Sorularım sert gelmesin, amacım heves kırmak ya da
seni umutsuzluğa sürüklemek değil,
ucundan benzer yaşamı tatmış biri olaral deneyimlerimin sonucunda edindiklerimle seninkileri karşılaştırabilmek.

Öyle muntazam ve kusursuz bir güzelsin ki sen,
bu güzelliğinin bitmemesini arzu eden biri olarak
gevezelik ettim...
İstersen çok ciddiye alma :))))

karakedi
31-12-2005, 20:19
hey teşekkür ederim,sevgisini her zaman gösterebilenlere nasılda bayılırım,hemen senin sevginsana yansır,merhebe herak atme soruların ayrıca çok güzel ama yılbaşı nedeniyle yarın yazacağım,sana ve tüm ağaçnet camiasına diledikleri gibi bir yil dilerim.

karakedi
01-01-2006, 07:52
sevgili peşmelba,
ben kıymalı yumurta uğruna **** başka yemek için üzmem kendimi..karnımı doyururum evde ne varsa,,
kendi evioümiz yapılırken ılk sene kırada oturduk kapının üzerinde kovan vardı hergn en az 2,3 kere arı soktu beni hamileyken,,sonra bi kerede 9 aylık filanken leyla arı tarafindan sokuldu.ay bile demedi,,biliyorum çünkü bahçede mama yedirirken kaşığa saldırıyorlardı,o arada oldu ama kız etkilenmedi,demek bağışıklaşmış dediler,,eşim doktor evde rahat hissederim ama meramını anladım yılan çıyan arı akrep beni durduramaz,,korkuyu başrole koymaya kalksam inan bana esaslı senaryolar yaratabilecek hayal gücüm var ama hiç niyetım yok açıkcası,, burada da servisde bile ölen çocuklar kapkaçcılar sapıklar neler var,,,dşünceme girerlerse önce korkumu kabul edip itiraf ederim,,zihnimle ört pas etmeyi bırakt4ım artık..sonrada o korkularımında benden bi parça olduğunu bilerek değiştiririm zihnimi hızla,,,leyla doğduktan geçen seneye kadar korku bilmeyen ben ona ya bişi olursa korkusuyla kendimi helak edip durdum ancak geçen yıl aşabildim,,evet olabilir hepimize bişiler olabilir,,olursa da olur burada **** orada,,leyla benim tapulu malım değil ve zihnimize göre de tam emniyetli hiç bir yer yok,o zaman ana kıstasım ona faul yapmamak,ve ilerde ona ne olursa olsun kötü niyetli davranmamak,,bugün sıkılıp oynamadığınız **** koşturuyor diye kızdığınız biri sizi sonradan daha çok yıkar ona layıkıyle davranamazsanız,,,ama ben mümkün mertebe başka yollar gezıyorum ve ona bşii olsa tek üzüntüm hasret olur vicdan azapları değil,,
arkadaşsa var tabii,,dolu,,bodrum bu konuda ender bulunan bir yelpazeye sahiptir,yerli yabancı her kafada adam var birde ben kolay arkadaş bulurum kasmam...kendimle ise sıkılmam, doğa da ise saatlerce sıkılmadan dururum..mesela bakın serdar durmaz,,o daha ev tipidir ama alışıyor.bizimki bir bakıma kaçmak ama bir yerden çok bir tarzdan kaçmak,,üstelik ana amaç bu değıldi,,ben toprakla haşır neşir olacağım yer istedim.
kendime o soruyu sordum ben ilk yılım zordu,,bebek olayı bizi sarstı,,kolay gelmedi bana,,bağımsızlığıma.. ama hayır cevap hep doğaydı,,vicdan asıl ilk yıl doğayla uğraşamayınca yaptım azıcık ama ana vicdan leylaya endeksliydi takmadım.
eğer her eylül yaşasın millet gidiyor diye sevinenlerdenseniz olmuştur yok eyvah kimse kalmadı fikriniz varsa zor gelir haliyle,,bodrum kaş gibi bir yer değil marketi hastanesi pastanesi herşeyiyle mini şehir,,
seçen eşim oldu,,işi ve sağlık nedenleriyle..bana kalsa bugün bu röportaj bile olamazdi,,bulurdum tam vahşi bir yer otururdum,internet hakgetir olurdu..yatkınım .genelde ummazlar biliyorum..millet kızlardan kadınlardan nedense ummuyor,,çoğunluk meselesine de inanmıyorum,,bence korkan insan her yerde her şartta korkacak bişiler bulur,tespit sadece...
en önemlişi bu olursa yani birgün sıkılırsam **** monotonlaşırsam bırakırım kardeş,,dert etmem,,eğer heyecanım bitmişse zaten demekki başka bir heyecan ön plana vurmuş demektir onu izlerim..helalleşir yürür giderim,,hayatta bu zaten bence...beni üzmem .en ana kıstas leylaya yamuk yapmamak..
saol canım gene sor..çok düşündürücüydü hoşdu.

Cihangir
01-01-2006, 08:42
Oradaki yaşamındaki monotonlaşma risklerinin farkında mısın?
Bu olursa nasıl aşacaksın?


Pesmelbaaaa ;)

" 63 numaralı anı " diye direk söylemek yerine " 2 x 180 / 36 x 6 + 3 numaralı anı " desek çözüm olur mu acaba ? :p

pesmelba
01-01-2006, 12:03
Karakedi,
muhteşemsin!
Güzelliğin dışın, kalbin gibi;
kafanın içinde de hakim anlaşılan :)

Senin mutlu ve keyifli olduğunu bilmek,
beni de mutlu etti.

Devam...
Sevgilerim sana uzanır birgün.

pesmelba
01-01-2006, 12:06
Cihangir...

Yahu çatladım gülmekten :))))))))))))))
Çok yaşa e mi sen!

karakedi
01-01-2006, 15:48
saol peşmelbacım çok teşekkür ederim.
dün bana aybala geldı.:))))))) çok tatlı biri....iş çıkarttım uğraşıyor herhalde....işi uzun....

sezinci
01-01-2006, 17:01
Ona iş çıksın yeterki. Susar arasıra belki:D

aybala
01-01-2006, 17:45
ya balık hafızalı birini röportaja yollamayacaksınız ya da site röportajları için acilen ses kayıt cihazı alacaksınız arkadaşlar
konuştuklarımızı unutmayayım diye dünden beri kimseyle konuşmuyorum ...:)

karakedi
01-01-2006, 18:03
unuttuklarını hatırlatabilirim. ama kayıt almadan kolay değil tabii....

Cihangir
01-01-2006, 18:11
Anlaşıldı, siz yediniz içtiniz, bizi çekiştirdiniz, lafa dalıp unuttunuz röportajı falan..
Ya da, aybala record tuşuna basmayı unuttu..

Ben o kadar dedim, "Yılmaz'ı gönderelim röportaja" diye, dinletemedim ! :D

karakedi
01-01-2006, 18:18
hangi tuş? hehehehehehe

Cihangir
01-01-2006, 18:27
hangi tuş? hehehehehehe

Aybala, dünden beri kendini dinliyor ama nafile, tık yok... :D

aybala
01-01-2006, 18:30
çok utanacaksınız çoooookkkkk

yazı hazır, meraklanın diye bekletiyorum :)

zaten görüşmeden sonra bana bir hafiflik geldi
korkuma sarıldım
herşey düzeldi
:o

karakedi
01-01-2006, 18:40
bravo sana...peki ama ya sen aybalacım??sende bana diğerleri gibi çatlak diyecekmisin?

aybala
01-01-2006, 18:50
hacı hacıyı mekkede deli deliyi dakka da bulurmuş
der miyim
:)
ben bir kaç sene sonra
yani emekli olduğumdaki modelimi gördüm
"olur mu olmaz mı ?"nın cevabını
"olur olur, bal gibi olur" olarak aldım
çok keyifliydi

Cihangir
01-01-2006, 18:54
zaten görüşmeden sonra bana bir hafiflik geldi
korkuma sarıldım
herşey düzeldi
:o

Akşamdan beri toparlamaya uğraştığını biliyordum ben.. Baksanız ya, ne dediğini bilmez vaziyette.. Korkusuna sarılmışmış.. Uğraşmayın aybala'yla, ne çok üstüne gidiyorsunuz ya ! Yazık ! :p

karakedi
02-01-2006, 06:17
senin hiç bir korkun yok mu cihangircim??

karakedi
02-01-2006, 07:09
aybalam,süper olmuş eline sağlık...okudum.çok az yerine bişiler ekledim ama serdar ana bilgisayara aktardı laptopunda yazıyı yazamadım. o gelmeden geri aktarım yapıp sana mailleyemem.dedimdi dimi teknocroyum diye....ancak öğleden sonra gelecek.hemen rica ederim benim için yapar. o zamana kadar biraz bekleşilsin .bu arada aslında sorulara uygun olduğundan daha evvel buraya yazılanları da içermesi umarım hakkaten de laklak ettiğimiz izlenimi doğurmaz:)))))))

aybala
02-01-2006, 07:59
yok yok bir şey olmaz..hem düşünsünler :)

topikte geçen bazı kısımları aldım. topiğin amacı biraz da bu idi. görüşme ile birbirini tamamlamış oldular.
yazıyı hemen yazıp gönderme nedenim biraz bundan,
baksana topik hala dinamik
yakında röportajı geçecek sorular
olmazsa 1-2-3 diye röportaj serisi yayınlarız
:)

karakedi
02-01-2006, 08:04
artık nasıl isterseniz..

sezinci
02-01-2006, 08:23
Bu kadar laf yeter artık röportajı okusak diyorum Aybala. Eklemeyeceksen sen de bir ev tut şehir dışında ama elektrik olmasın, telefon şebekesi bulunmasın.:D

karakedi
02-01-2006, 08:28
ekleyemezki... ben okudum az bişiler ekledim ama geri yollayamıyorum,,2 ayrı bilgisayar nedeniyle eşimi beklemem gerekiyor,,o da ancak öğleden sonra olur...ben anlamaz teknoloji..:)))
aybalayla uğraşmayın:)))

sezinci
02-01-2006, 09:01
O zaman mümkünse yarına kadar sana vermesin yazıyı da biz de biraz daha takılalım Aybala'ya:D

karakedi
02-01-2006, 09:27
serdar gelince halleder.. saat 1 gibi aybalam mail sana dönecek...

Cihangir
02-01-2006, 18:30
.dedimdi dimi teknocroyum diye....
Hahaha.. cro... techno.. ingilizce ? Türkçe ? Ben kalmak fransız önce, sonra çok gülmek.. Ugh ! :D

senin hiç bir korkun yok mu cihangircim??
Olmaz mııı, hem de çoook ! Mesela, ünlem işareti kullanmaktan korkar oldum son zamanlarda ! Yaaa.. ;)


aybalayla uğraşmayın:)))
Yok canııım.. Backy ve aybala ile hiç uğraşmayız biz.. Di mi Yılmaz ? :cool:

Cihangir
02-01-2006, 18:37
Bu kadar laf yeter artık röportajı okusak diyorum Aybala. Eklemeyeceksen sen de bir ev tut şehir dışında ama elektrik olmasın, telefon şebekesi bulunmasın.:D

Baz istasyonu da olmasın.. Karşı dağa da senin için kuralım bir ev.. Dumanla sms çekersiniz birbirinize.. :D

aybala
02-01-2006, 18:43
serdar gelince halleder.. saat 1 gibi aybalam mail sana dönecek...

saat tam 1 de mail geldi
teknik bir hata yüzünden okunamadı o başka
dakiklik budur:)

Cihangir
02-01-2006, 19:05
saat tam 1 de mail geldi
teknik bir hata yüzünden okunamadı o başka
dakiklik budur:)

Sen cumartesi 12::30'da gitmedin mi röportaja.. Yaklaşık 3333 dakika önce.. Dakiklik mi demiştin.. Hani nerde ?
wait ******.. wait, wait, wait.. 3334, 3335, 4678, 5021, 6999, 7356..
10.000.. 100.000.. 525.780.. 2007..2008.. 2009..
;)

karakedi
02-01-2006, 19:45
gitti şimdi tekrardan...computer canavarı halletti bu kez...
sevgili cihangir korkularına sarıl sev onları:)))))

KIVILCIM
02-01-2006, 22:50
ya balık hafızalı birini röportaja yollamayacaksınız ya da site röportajları için acilen ses kayıt cihazı alacaksınız arkadaşlar
konuştuklarımızı unutmayayım diye dünden beri kimseyle konuşmuyorum ...:)

Ne yani? Sen şimdi kayıt almadan mı röportaj yaptın? Yaptığının röportaj olduğuna emin misin? Bari türkü falan söyleseydin, sıkmışsındır bir de kadını...

En akıllımız sensen, bizim direğe bağlanmamız doğal bence... :p

malina
02-01-2006, 22:58
Bu kadar tantana edeceğinize, biriniz şu kayıt aletinin fiyatını öğrensin, biriniz kimler bu işe para katkısında bulunur araştırsın, biriniz kişi başı düşecek fiyatı hesaplasın, biriniz toplasın, biriniz alsın, biriniz aybala götürsün.

Herşeyi benden beklemeyin canım :)

Cihangir
03-01-2006, 00:54
Bu kadar tantana edeceğinize, biriniz şu kayıt aletinin fiyatını öğrensin, biriniz kimler bu işe para katkısında bulunur araştırsın, biriniz kişi başı düşecek fiyatı hesaplasın, biriniz toplasın, biriniz alsın, biriniz aybala götürsün.

Herşeyi benden beklemeyin canım :)

Şimdiii.. Parayı kim toplayacak ? Elbette malina.. O zaman ses kayıt cihazının fiyatını da malina öğrenecek demektir.. Fiyatı öğrenince, foruma yazıp, kimler katkıda bulunacaksa isim yazsın diyecek de malina olacaktır.. Elindeki parayı, listedeki kişi sayısına bölecek olan yine malina.. Para toplanınca bu cihazı kim gidip alacak? Evet bildiniz, para kimdeyse o alacak elbette.. Yani malina.. Aybala cihazı malina'dan alacak ve kendi kendini götürecek röportaja.. Siz de her işi malinadan bekliyorsunuz.. Olmaz ki böyle !
;)

KIVILCIM
03-01-2006, 00:55
Bu kadar tantana edeceğinize, biriniz şu kayıt aletinin fiyatını öğrensin, biriniz kimler bu işe para katkısında bulunur araştırsın, biriniz kişi başı düşecek fiyatı hesaplasın, biriniz toplasın, biriniz alsın, biriniz aybala götürsün.

Herşeyi benden beklemeyin canım :)

Bende bir tane kayıt cihazı var ama bir iki yıl önce almıştım. İşe yararsa bala alabilir...

Cihangir
03-01-2006, 01:04
gitti şimdi tekrardan...computer canavarı halletti bu kez...
sevgili cihangir korkularına sarıl sev onları:)))))

Korkarım röportajın başına bi iş geldi.. Siz bizi oyalayıp duruyonuz.. Hayır, yanarım yanarım o güzelim sorularıma yanarım !

( Bu arada dikkatimi çekti, benim gibi noktalama işaretlerini üçer beşer kullanıyorsun.... Korkularımı bilmem ama bu yönünü sevdim.. ;) )

sezinci
03-01-2006, 09:41
Yapmayın arkadaşlar ne kadar yükleniyorsunuz bu kıza. Ben bile yapmam bunu yav. Bir iş çıkarmış bırakın toparlasın da yazsın şuraya.

Cihangir dumanla nasıl sms gönderecek Allah aşkına cep telefonuna bile mesaj yazarken zorlanıyordur bu:D

Cihangir
03-01-2006, 12:32
Yılmaz, sen İstanbul buluşmasına gitmeyi mi düşünüyorsun ?

Eminsin di mi ?
Bu kadar laftan sonra aybala senin dumanınla bize
Short Message with Yılmaz's Smoke göndermezse şaşarım..

sezinci
03-01-2006, 13:21
Gitti paracıklar. Korumamı tutacaz şimdi:(

Cihangir
03-01-2006, 14:38
Korumaya ne gerek var Yılmaz ? Yazık değil mi o kadar paraya ?

Bence aybala'nın gönlünü almalısın..

Bak şimdi.. Sen şöyle en güzelinden bir tepsi baklava yaptır.. Bana gönder, ben aybala'ya götüreyim, seni affetmesi için ikna edeyim..
Sonra sana "gelebilirsin" diye sms çekerim.. :D

aybala
03-01-2006, 14:53
Buyrun;
http://www.agaclar.net/index.php?id=3099

:o

Cihangir
03-01-2006, 15:02
Nihayet !
Seni de çok yorduk, teşekkürler aybala..;)

http://officeimages.microsoft.com/i/0000/MT/PE026/PE02639_.gif

aybala
03-01-2006, 15:40
Yılın en....leri...
20. yıl sınıf toplantısı organizasyonu
Giriş dirseği açınımları
Bilgisayar yenilenmesinden dolayı yedekleme işleri
İsmi lazım değil birilerinin bır bırları

Neyse kusurumuz olmuşsa affola
bitti sanırım
Karakedi'ye çok teşekkürler
Böyle işte...:o (malina bunu benim için mi hazırladın?)

malina
03-01-2006, 15:59
Eline sağlık :) Çok keyifli bir sohbet olmuş görünüyor. İkinize de teşekkürler...

Sen dahil birkaç kişi için hazırladım, onlar kendilerini biliyor :)

KIVILCIM
03-01-2006, 16:35
Eline sağlık.

En çok sevdiğin hangi ağaçları seversin?

Bu ne demek? Kadı kızında da olur ama...

-Yaşam tarzınız ve görüşleriniz açısından bir çok kişi için model sayılabilirsiniz. Bu tarzı kendiniz sadece için mi seçtiniz yoksa ben bunu yaptım, herkes yapmalı, ideal yaşam budur gibi bir iddianız oldu mu?

Ya bu...?

İki hayatın arasında bocalayıp "ya ben ne yaptım" diye pişman olduğu, ya da ümitsizliğe kapıldığınız oldu mu ?

Öfff bu...

Orada yaşayanlar ile diyalogların nasıl? Ailenizi ve buradaki arkadaşlarınızı özlüyor musunuz?

Yeter bu...

Merve İldeniz’ in bu hayalinin daha doğrusu projesinin de en kısa zamanda hayata geçip, doğa sevdalılarının buluşacağı bir mekan olması dileği ile sohbetimizi sonlardık.

imdaaatttt ya bu?

Ya hayvan?

En hiti de bu... :))

Neyse düzelt bari:rolleyes:

Ben çok beğendim. Umarım ikincisi daha iyi olur.

aybala
03-01-2006, 16:42
tamamdır.
kaybol!
:D

Cihangir
03-01-2006, 17:01
Sen dahil birkaç kişi için hazırladım, onlar kendilerini biliyor :)

Doğru mu anladım acaba ? Kulakları küpeli olan aybala ve backy..
Çok yakışmış çooook ! :D

sezinci
03-01-2006, 17:08
Aybala sen bakma o haylazlara güzel olmuş eline sağlık:)

Cihangir
03-01-2006, 17:21
Aybala, yaptığımız zıpırlıklara bakıp da, el emeğini, göz nurunu takdir etmiyoruz sanma sakın.. Teşekkürler, ellerine sağlık..

Ayrıca bizleri kırmayan, dahası sabrını zorladığımız zamanlarda (özellikle benim yazdıklarımda ), yazılanları olgunlukla karşılayan ve bizden dostluğunu esirgemeyen Merve'ye de teşekkürler..

Bu topiğin içinde yazdığımız, röportajla ilgisi olmayan yazılara katlanan arkadaşlara da teşekkürler..

Ya, kısaca herkese teşekkürler işte.. :cool:

karakedi
04-01-2006, 07:56
rica ederim.zevkti.bu kadar mı?

sezinci
04-01-2006, 09:22
Daha ne olsun. Dur bakalım okusun insanlar ondan sonra yorumlarını yaparlar.

Herkes her gün giremiyor siteye. Bizim gibi birkaç deli buralarda hergün:)

karakedi
04-01-2006, 09:27
arkadaşlar, biraz bilgi nihayet verebilirim,(çünkü bazen bazılarınıza cevap vermekte gecikiyorum.evde nete girebilen eşime ait bir mac laptop var ve ancak evdeyken kullanabiliyorum )
kıvılcımcım,aybala beni hiç sıkmadı ama türkü söyleyebildiğini bilseydim keşke...
gelişi iyi gidişi ani oldu.malum yılbaşı...
işimiz tam bitmemişti ama dünyanın en çılgın diş hekimi benimle görüşmek için eve geldi ve aybala kaçar gibi apar topar gitti.Ben ikisinin arasında kaldım.birine kal diğerine otur bekle diyemedim.(aslında kalsaydın gerçek deli nasıl olur görecektin:))))
kayıt cihazı olmaması pek tuhaf değil..hele ki kaç gerçek gazetecinin ööle geldiğini zamanında,bilseniz.Bu nedenle eskiden bende vardı gerekirse ben dava açayım mahkemelerde ne dediğimi ispat edeyim diye...eski cihaz bodrumda tabii...
ama belirtmem lazım,ne dediğimin değiştirilmediği ender röportajlardan biriydi.
sadece,
sadece...ay nasıl desem?
bu muydu yani tüm sorular?
ben daha derin bir ilgi alaka ve daha fazla soru bekliyordum:)))))))
oysa sorulabilecek başka şeylerde vardı.ve bu aybalamın sorunu değildi.
aslında bence 2 3 kişi dışında kimse soru sormamış hissi yarattı.Bari o 2 -3 kişi bize gelseydi sohbet ederdik.
tek kafama takılan bu..boşverin imla kurallarını..ben zaten her kuralı neredeyse boşvermişimde,içerik eksik bence...
gıdıklarsam konuyu,ben olsam bana neleeeerrrrr sorardım.:P

sezinci
04-01-2006, 09:55
Bence Aybala fazla özele dalmadan sitemizde yayınlanacak siteye özel bir röprtaj yapmış. Bundan fazlası magazine girerdi. Magazinel röportajları da başka dergiler, gazete ve televizyonlar yapsın.

Teşekkürler Aybala,
Teşekkürler Karakedi.

karakedi
04-01-2006, 09:56
ve sevgili cihangir,
bir yerlerde okumuştum ama unuttum, kaynak gösteremesem de fazla noktalama işareti için hiperaktif ve geveze kişilik yazıyordu.bende tutuyor da...-:))))

karakedi
04-01-2006, 10:00
oooooo yılmaz kardeş, aybalam fazla özele girseydi belirtirdim. kasteddiğim o değil..
benim en çok sevdiğim 3 ağaç ne o zaman?? sanırım herkes biliyor:PPPPPP
ayrıca çok özel bir sohbetimiz de oldu ama off-record
yani yazılmasın dedim yazmadı mesela...saolasın aybalam..

aybala
04-01-2006, 10:03
ses kayıt cihazını alıp tekrar geliriz karakedi
benim hafızam tehlike alarmı vermeye başlamıştı
bir de dr bey gelince, şu nezaket kuralları gereği
gitmek mi zor kalmak mı zor durumu oldu ben de biraz
şu aşama da yazının sonuna virgül koyduk sayalım...
:)

karakedi
04-01-2006, 10:03
alınmak yok di mi? sanki fikrimi söyleyince yılmaz savunma yapmış gibi geldi.site gündeminde yer işgal edip tatmin duyma niyetim yok zaten karakedinin burada son günü olabilir.

karakedi
04-01-2006, 10:09
olur aybalacım..bence hiç sorun yok zaten halimi durumumu gördün..ne zaman istersen ara...

sezinci
04-01-2006, 10:56
alınmak yok di mi? sanki fikrimi söyleyince yılmaz savunma yapmış gibi geldi.

Karakedi bir yılı aşkın süredir bu sitedeyim. Ne sözler söylendi buralarda ama pek alınan kimse olmadı şimdiye kadar. Bir kaç istisna haricinde. Ben de alınacak darılacak birisi değilim. Sadece fikrimi söyledim ben de. Eğer söylediklerimle seni kırdıysan özür dilerim. Biz aybala'ya röportaj sitede yayınlanıncaya kadar epey yüklendik. Çok laflar ettik. Profesyonel değil ki. Elinden bu kadarı geliyor ama Aybala'ya takılmadan da olmuyor.

Hem aramızda kalsın İstanbul toplantısı yapılırda ben de katılırsam Aybala'nın hışmından kurtulmak için durumu düzeltmem lazım. Bu kadar laf ettikten sonra Aybala ile karşılaşmak ne kadar büyük tehlike düşünebiliyor musun?:)

karakedi
04-01-2006, 11:30
ben kırılmayan bir maddeden imal edilmişimdir.meraklanma..karakedinin son günü ama bunun hiç birinizle ilgisi yok.nedeni her zaman dediklerimin yazdıklarımın ardındayım ama kimliği tamamen açık olarak ve tamamen tanınarak herhangi bir forumda faaliyet göstermek hak diil..aslında adil değil..karakedi gider yerine hergünkü gibi yeni biri girer.bende aranızda kaynarım.kimse de az girdi çok girdi demez.karakedi sadece olması gerektiği kadar kalır **** cevaplar.walla hiç birinizle **** kırılma alınmayla ilgili değil..karakedi böyledir. karakedi merve ildeniz demektir ama merve önal kim bildirmem:))))

Cihangir
04-01-2006, 12:28
ve sevgili cihangir,
bir yerlerde okumuştum ama unuttum, kaynak gösteremesem de fazla noktalama işareti için hiperaktif ve geveze kişilik yazıyordu.bende tutuyor da...-:))))

Hehe, yok canııım, ne gevezeliği ?

Şöyle diyelim.. Beynimiz çok hızlı üretiyor, frenlemekte zorlanıyoruz ! :p

Giderayak beni dillere düşürdün ya, alacağın olsun.. Şimdi yeri geldikce laf edecekler bana.. Yılmaz, aybala, backy, sevelim, spooky ve hatta malina... Ooff of.. Neyse ya, ben onların hepsine birden yeterim.. :)

Cihangir
04-01-2006, 12:49
Röportajı gece çok geç saatte okudum..
Ayrıntıya girip, sizi yorumlara boğmak istemiyorum..

Sadece, birkaç cümleye takıldım.. Çoook hoşuma gitti..

Beni de ilgilendiren kısmı.. "Korkulara sarılmak"..

Şimdi daha iyi anlıyorum "senin korkuların yok mu ?" diye neden sorduğunu.. Senden çok şey öğrendiğimi, bilmeni isterim..
Ya da biliyordum da, senin hatırlatman çok etkili oldu diyelim..

Teşekkürler Merve..

karakedi
04-01-2006, 12:53
kesinlikle biliyordun
.neyi bilmediğini sanıyorsun ?
asıl ben varoluşa ve eşzamanlılığa ve vesile olan herkese çok teşekkür ederim.
dostluğunuz hiç bitmesin ve yaptığınız amacınızı aşsın.
ve öyledır:))))

malina
04-01-2006, 14:28
kimliği tamamen açık olarak ve tamamen tanınarak herhangi bir forumda faaliyet göstermek hak diil..aslında adil değil.

Bu saptamana katılmıyorum. En azından bizim forumlar için katılmıyorum. Pesmelba 2002 yılının başından beri aramızda. Eğer kişiliği gerçekten böyle olmasaydı sadece "Parla Şenol" olduğu için popüler olmayacaktı. 3 gün sürerdi o durum :)

Yuvarlak laflar etmemek için ete kemiğe bürünmüş olmak gerek. Kim olduğunun anlaşılmaması için miş/muş'lu konuşmalar yapmak hem yazan için sıkıcı hem okuyan için fazla kapalı ve yararsız olacak...

Yani sen Merve'de olsan burada herhangi biri kadar önemlisin. Röportajın nedeni diyecek şeylerin var diye...

Ayrıca röportajın ilk etabı bitti, devamı gelecek sanırım :) Ama önce ilk röportajda kafamıza takılanları sormaya başlayalım.

Ben başlıyorum :)

1. Çekip gideceğin bir yer olması için, gerekmeyen bir havuz yapmaya bile yarayacak kadar birikimi, çalışarak kazanamasaydın (her çalışan bunu gerçekleştiremiyor biliyorsun) ne yapacaktın?

...Ben de aileme bu bedeli ödedim. Onların dediklerini yapıp, paramı kendi istediğim işten kazanınca da herkesin istediği oldu...

demişsin. Buradan, çekip gitme fikrinin en başından beri aklında olduğunu, yeterli parayı kazanıncaya kadar beklediğin anlamını mı çıkarmalıyız? Tabii ailenin buna karşı olduğunu da...

2. ... Bodruma ilk gittiğimde burada yaşama fikri kafamda oluşmuştu. O zamanlar 18 yaşındaydım. Bodruma ilk gittiğimde burada yaşama fikri kafamda oluşmuştu. O zamanlar 18 yaşındaydım ...
... Ben 18 yaşına kadar babamdan para aldım...
... okulumu bitirdim ve bir mesleğim oldu. İşletme fakültesi mezunuyum. Bu dönemde mankenliğe başladım.
... Monotonluk hiç bana göre bir şey değil. 16 yılın sonunda epey monotonlaşmıştı mankenlik bana göre...

16 yıl mankenlik, daha doğrusu yaşamak istediğin hayatla örtüşmeyen bir iş yapmak çok uzun değil mi? Motonluğa dayanamayan bir yapısı olan biri için özellikle... Yani şunu demek istiyorum, büyükşehri bırakış için "bardağı taşıran" bir damla var gibi görünüyor. Nedense bunu dile getirmediğini düşünüyorum.

3. Düşünü gerçekleştirmek için Serdar'ı 5 yıl beklediğini söylemişsin. Hayır gelemem deseydi neleri, nasıl çözecektin? Mesela söylediğin gibi daha ıssız bir yere mi gidecektin? Hayal kurmayı seviyor ve beceriyorsun, o ıssız yerdeki yaşamını kurgular mısın?


Başkalarına da soru kalsın diye burada kesiyorum :)

karakedi
04-01-2006, 15:24
sevgili malina,
sevgili peşmelba çok özel biri ve kimliğini saklamamak onun tasarrufu..inanki bu karar forumla ilgili değil internetle ilgili...aslinda bu anlamda ben zaten kendi forumumda vaktiyle burnuma kadar battım.ama bazı nedenlerden dolayı benim özel tercihim bu..karakedi merveildeniz'i ilgilendiren her durumda gelir
sorular çok mantıklı birazda cevaplarımın tarihsel sıra içermemesi nedeniyle kendi içinde bile çelişkililer varmış gibi.. cevap veriyorum:))))
şehrin tam göbeğinde ne fakir ne zengin bir aileye ait olarak doğdum.babam öğretim görevlisi olarak eğitim takıntılıydı.bense kesinlikle o amaçla doğmamışım..adam hayatı boyunca benim geleceğim için endişe duydu.bıraksaydı ben 7 yaşında bale ve dans için herşeyi bırakırdım ve iddialı bir balerin olabilirdim.neyse böyle olması gerekiyormuş,terler hastalanır okulda geri kalırım diye günlerce gözyaşı dökmeme rağmen baleye göndermedi.aslında gönderdi ama ilk grip oluşumda men etti ki bu bence daha da kötü.şişli nişantaşına hapsettiler ,ev okul arasında sıkıştım.apartmanda büyüyeniniz var mı bilemem ama eğer benim büyüdüğüm şekilde ne ağaç nede arkadaş sahibi olamamışsanız ilk okul turu bodrum gezimde sizde benim gibi allahım varsa eğer dünya da böyle yerler ben niye orada yaşıyorum? bende birgün oralarda yaşamak istiyorum derdiniz. 18 yaşında aklı bi karış havadayken insan pek herhengi bir yere demir atmayı düşünmez,bende düşünmedim ama kafama birgün şehirde değil deniz kıyısında-burası ağaç içeriyor ama deniz aşığıyım ben aynı zamanda-ve doğa da yaşamayı koymam için o gezi yeterliydi. daha o zaman lise sondaydım manken bile değildim.ama 1 yıl sonra hem üniversitede hemde mankendim.kendimi 17,18 yaşlarında beşparasız doğaya atamazdım.o kadar da delirmedim.nerede yaşadığımın farkındaydım. ailemde bana sıkı korku ekmişti sağolsunlar..özellikle erkekler hakkında...masallarda hain kurt,ormanlar kurtlar çokken çocukları korumak amaçlı anlatılırken bende başka korkularla büyüdüm.ama o sahil kasabasını asla unutmadım..bazı geceler ben bu değilim diye ağlarken o hayal benim ruhumu yatıştırırdı.ben sizin tuzukuru gördüğünüz kurtlar sofrasında meze olmamak, kendimi kaybetmemek,etrafta gördüklerimden aklımı yıtırmemek gördüklerimle paralize olup hissisleşmemek için o hayallerle uyur onlara kaçardım.ama özellikle olmuş şu **** bu olay yok, neden 16 yıl sürdü? çünkü 115 bin dolar toplamak o kadar sürdü.alın size en gerçeği...
milyon dolarlardan bahsetmiyorum.tek tek neredeyse hergün gecesi gündüzü c.tesi pazarı demeden..insanlar trt2 de sabah kahvaltılarında canlı yayın defilesi izlerken ben pazar sabahı bile 10 milyona defileye çıkardım.işler dışardan böyle gözükmüyor mu?? kara para sadece başka yollarla mı aklanır??2 kere şahinim 4 kerede flaşım oldu,-hepsi aynı anda değil tabii:)))
jeeplere binmedim,lüks evlerde oturmadım..isteseydim, o yolu seçseydim çok da kolaydı arkadaşlar...bir gecene boş çek vermeye hazır kendini insan sananlar var ortada... ama benim hem mazim hem içim temiz .
ve bana yürü hayallerine güven başarırsın,parayı düşünme yaşarsın diyende hiç olmadı..tam tersi ...
90 yılında maliyet hesabı yaptım 100 bin dolar olunca kimse beni tutamaz dedim.işte aşırı işkolikliğin nedeni..amacım vardı..antalya daki arsayı 7500 dolara 92 de aldım cebimde de 8 bin dolar vardı.çadır kurmaya yeterdi.yani çalışmaya devam...aslında şimdiki ben olsam o zamanda giderdim ama korktum arkadaşlar..milletin turistleri tecavüz ederek öldürdüğü bir ortamda??? ben doğada yaşamak için bekledim ama yer bodrum değildi.sadece bu kararı bodrumu görerek (82 yılında)vermiştim.şansa şimdi oradayım o ayrı.bende herkes gibi öncelikle yanlız değil sevdiğim biriyle yapmak istedim.inanın tek ciddiye alanda serdar'dır.öyle hayalleri olmasa da... ama eğer gelmeseydi 35 yaşımdayken onsuz gitmeyi de kafaya koymuştum.bilmiyorum hala, bunu gözümün ta içinde gördüğü için mi geldi. evlenince 5 sene lazım bana dedi ama sonra cıvıttırmaya başlamıştı.5. sene 2001 idi.ve biz yılbaşında bodrumdaydık arkadaş grubu olarak..ben 3 yıldır çalışmıyor onu,sözünü ona hatırlatmadan bekliyor dalışla bisikletle şunla bunla kendimi oyalıyor ama artık param hazır ya, sinirlenmeye başlıyordum.kendisine sinirlendiğim gün gitmek istedim.çünkü gidemezsem eşimin canına okuyabileceğimi damarlarımda hissettim.o başka kadın ben başka erkek bulabilir ve birbirimizden nefret etmeden hayatlarımıza devam edebilirdik.leyla yoktu.çocuğu olanlara böyle bir ultimatomu kullanmalarını tavsiye etmem. devam edicem....

karakedi
04-01-2006, 15:56
ailem benim yaptığım meslek dahil çoğu şeyime karşıydı ama bu konuyu onlara danışmadım bile sadece söyledim.yani bekledim biriktirdim mankenliğin para biriktirme avantajını kullandım..az harcadım..kuruş hesabı yaptım ama şimdi olsa çeker giderdim son 5-6 yılı beklemezdim bile.size biriktirip gidin demiyorum zaten..para konusundaki inançlarınızı inceleyin diyorum..yazın hatta..neler göreceksiniz..
en başta deli gibi çalışmazsan para kazanamazsın inancını bana eken babam sayesinde deli gibi çalışsanda para kazanamadığın gerçeğini gördüm.dibe vurduğum ümitsizliğe kapıldığım anlarda kaçış sandığım hayaller bilmeden zihnimi istedeğim hayata odaklamama yardım etti.realitem değişti.odaklanan şeyi yaşadım,o sıralar asla param yetmiyor napıcam fikrine odaklanmamak en büyük yeteneğimmiş,sonra para hakkındaki inançlarımı değiştirdim.
para kazanmak kolaydır ve deliler gibi çalışmaya gerek yoktur.
bu değişim bir anda olmadı.ama fikir değişince realite değişti şans fırsat gibi şeyler olmaya başladı.lazer işi gibi,,alınan bir ufak arsanın extra prim yapması gibi..98 den bu yana para için çalışmadım hiç bir gayri ahlaki kaynaktan para elde etmedim ama 16 yılda kazandığımın kat kat fazlasını bodrumda doğayla ve leyla ile oynarken kazandım.çok mu şanslıydım?..bunu düşündüm ama allah kahretsin ki tesadüfe şansa hiç içim inanmaz.
ama eğer içinden kalbinin ta en içinden bişiler yapmanı söyleyen aslında zihnin olmayan esas senin sesini dinlersen... bir dinlersen evren önünde açılıyor.bu sadece cesaret meselesi mi yoksa dibe vurdum çıldırdım bari vazgeçeyim meselesi mi bilemiyorum tam..

bu newage denilen felsefeler içinde cevapları buldum ama....
bu konulara girmem... ne yeri ne de zamanı...ama doğa size ödül verir..bişileri farkettirir..daha önce benim kadar yıldızlar kadar bile uzak olsanız bjşjlere hiç fark etmez doğa sizi alır yaklaştırır.size yardım eder..yaşayan görmüş biri olarak tek diyebileceğim bu... hele birde yürekten merak eder, samimi sorularda sorarsan evrene, bilki er **** geç cevabını alırsın.
para??? bilemem..sizin inancınız ve dolayısıyla realiteniz ne?...aslında bu kısma girmekde istemem..kulağa peri masalı gibi geliyor...fasarya gibi..ama artık buna tüm kalbimle inanıyorum ve ondan delirdi diyorlar başta kendi eşim:)))))
eğer gidemeseydin ne yapardın sorusuna verecek çok cevabım yok gidemeyenler versin. ben öyle **** böyle gittim.hayat sadece seçmek..onu **** bunu..seçtiğiniz her şey diğer seçeneği o an için iptal eder.dolayısıyla bilmiyorum ama herhalde sinirli çocuksuz,büyük ihtimalle kaybolmuş olurdum ve bol ağlayan...mutsuz ..hatta yıllar ilerledikçe kanser adayı...şimdi biliyorum ki bunlar olmayacak..
bu arada mankenlik zor monoton olarak algılanası bir meslektir.birbirini tekrarlayan tek günün bile olmaz ama 16 yıl yaparsan başka bir seviye de başka monotonluklar gözüne girer.yoksa haşa gördüğüm en monoton olmayan meslektir.monotonlaşan hayat olmaya başlamıştı..ve tabii ki her yaşın durumu farklı....
ayy çok yazdım ayol..-:))))))))))

KIVILCIM
04-01-2006, 16:30
kıvılcımcım,aybala beni hiç sıkmadı ama türkü söyleyebildiğini bilseydim keşke...

:p Türküyü şaka olsun diye yazmıştım. Ben onun türkü söyleyebileceğinden bile kuşkuluyum. ;)

Pist aybala o :P

KIVILCIM
04-01-2006, 16:38
Parla Şenol ile neden röportaj yapılmıyor? Yaşamderslerinde yapılmış... gerçi.

Kendi mi istemiyor?

O'nun ağaçlarla ilgili de söyleyebileceği çok şey olduğuna inanıyorum.

neyse bana ne ya...;)

karakedi
04-01-2006, 18:04
eee be kıvılcım kardeş!!!!!
bende şaka yapmıştım yaw....

karakedi
04-01-2006, 18:37
malicim,okudum okudum soruların amma derinmiş:))))
düşündüm belkide beni patlatan gidememek olmuş,,yani oraya kadarmış,,2001 e geldiğimde kadının en tehlikeli yaşına da girmiştim.35!!!
anne değildim,meslek beni bırakmadan ben onu bırakmıştım..işsizdim... ama işten sonraki 3 yılımı hayallerim gibi yaşamıştım..doğa da çok vakit geçirmiştim,,hatta neredeyse o 3 sene evde oturmadım..paramı da harcamamaya gayret ettim..dalışı öğrendim ve pahalı diye adımı kullanmalarına izin vermem gerekti..İ.N.A projelerinde beleş dalmak için çalıştım..dalyan da bir dalış okulunda dive masterlık yaptım.(para almadan) camel trophy elemelerinde ise günümü gördüm..özellikle de afrika da,,öööle turistik gezi değildiler.bir sokuşta 5 dak. da öldürebilecek yılanların arasında uyudum yaw..tek bir kuru tshirt yeter duygusunu edindirecek deneyimlerim oldu.çünkü 3 gün titreyerek ıslak yaşadım..3 gün aç kaldım kitap köşesi kemirdim ama çok zevk aldım çok mutlu oldum..eğer hamile kalmasaydım tam o sırada kendime aslan çiftliğinde karın tokluğuna iş ayarlamış gitme planları yapıyor ve eşimle didişiyordum.
2001 gelince hadi dedim ya gel **** bırak gideyim...arsa aldık sonra bebek ve biliyorsunuz işte..leylanın 3 senesi kaldi ve ben ana üssüm dereköy olmak şartıyla kaldığım yerden serseriliğe de şartlar elverdiğince devam edeceğim.7 yaşına gelene kadar yanından ayrılmam.
eğer serdar gelmeseydi büyük ihtimalle kaş dalyan gibi bir yeri **** mersin belki seçerdim sanırım..gider bi ev yapar gerisini de kesinlikle orada düşünürdüm..para biterse ne iş olsa yaparım hatta kariyer dışı bir şey ararım ki köleliğimin başlama bitme saatleri kesin ve net olsun.. tercihen dalış işi yapardım sanırım..
o kadar az şey arıyorum ki yapamam duygum hiç yok.
Hiç mesela altın bişiyim yok,,bana takı saçmalık gelir,nikah yüzüğüm bile gümüş,,,o kadar az yerim ve giyinmeye meraksızım ki yaşarım nasılsa..aşık olurdum belki...belki dünyayı gezerdim..ne biilim..o ıssızda tek başıma neler yapardım diye hiç hayal kurmadım ama saatlerce toprakla oynarım..bilmiyorum malinacım,bunu düşünmedim ben hep serdarın benimle geleceğini düşündüm ve o oldu.gelmeseydi kendime başka bir hayal kurardım ve o olurdu..ben gerçekten zihninizi odakladığınız şeylerin gerçekleştiğine inanıyorum ve buna inandığımdan beri yani 3-4 yıldir neler düşünüp durduğuma çok fazla dikkat ediyorum.

malina
04-01-2006, 20:53
Harikasın :)

Yazdıkların tamamen tatmin edici. Ama bunu herkesin anlaması için sana yazdırmak gerekti :)

karakedi
04-01-2006, 22:10
saolasın bana da psikoterapi gibi bişi idi. dediklerimin ispatı canlı canlı bu sitede...
kimin hayaliydi benimle konuşup röportaj yapmak?? kimler gerçekten sormak ve dinlemek istedi ve bu konu üzerinde zihninde meşguliyette bulundu acaba burada?? ve niye 1 yıl sonra geldim??
inancınızın ve odaklanmanızın gücü nedeniyle 1 yıl sürdü...daha fazla ve inanarak odaklandığınız şeylerin hangisi olmadı? her şeyi yaratan siz olsaydınız yarattıklarınıza sevginizi ne vererek gösterirdiniz??
özgürlük!!!!
hayatını yaşama özgürlüğü elinde ama kavga ederek değil..miras kalan tüm inançları sarsacak kadar odaklanarak...
bende işe yaradı..
şimdi bu bilgiyle biliyorum kimler dereköy merve pansiyonda olacak...
zamanı geldiğinde...
nereden mi biliyorum?.
işte bunu bilmiyorum ..doğanın hediyesi...
sonradan.....

malina
05-01-2006, 00:33
Hayalimdi demem abartılı olur ama benim fikrimdi sanırım... :)
Dediğin gibi epey zaman geçti aradan, onun için "sanırım" diyorum...

Geçmişteki seçimin, hoş bir seçimdi. Ve nedense bana Nurten Öztürk'ten daha kolay erişilebilir gibi gelmiştin :) Ona ulaşmak için bir iki deneme yaptım ama başarılı olamadım. Çok ısrar etmek de tabiatımda yok.

Sana ulaşmak için softmailere forumda söylemek dışında bir şey yapmadık. Şekilde görüldüğü gibi, böylesi çok daha güzel oldu :)

daha fazla ve inanarak odaklandığınız şeylerin hangisi olmadı?

Henüz olmayan yok. Ekip olarak, yavaş ama istediğimiz yönde, üstelik eğlenerek yürüyoruz :) Giderek çoğalıyoruz... Zaten önemli olan sonuç değil, yolun kendisi... Ver her yol, yeterince yürürsen sonuca ulaşıyor.

tuana
05-01-2006, 02:41
çocuklar için bölümünde benimle aynı hikayeye eşlik edenin merve hanım olduğunu yeni farkettim..teşekkür ederim..

karakedi
05-01-2006, 09:33
rica ederim..masalları çok severim..keşke herkes ucundan tutsa....keşke ilerde leylam okuyup bişiler bulsa......kitap olsa.......

malina
05-01-2006, 09:55
Siz örnek olacaksınız. Genellikle, birileri yapsın, ben bir bakayım anlayışı vardır, bilirsiniz...

Daha önce yaptığı için, kabul edeceğini umuyorum. Bizim Pesmelba, biten öyküleri o güzel sesiyle okuyabilir :) Çocuklar da dinler...

Buraya baktınız mı?

http://www.agaclar.net/index.php?id=971

http://www.agaclar.net/index.php?id=3075

KIVILCIM
05-01-2006, 12:20
eee be kıvılcım kardeş!!!!!
bende şaka yapmıştım yaw....

:p Trakyalıyız galiba... :)

Bak şimdi röportaj çok güzeldi. Samimiydi. İçtendi,iyi hoş...

Ama insan sormaz mı hiç: Sayın Karakedi, nerelisiniz? Aslen yaniii... :p

Hangi tür müziklerden hoşlanırsınız?

Mankenlik hakkındaki düşünceleriniz ve Türkiye'de mankenlik hakkında kısa bilgi verebilir misiniz?

Siyasi bir görüşünüz var mıdır? Son seçimde hangi partiye oy verdiniz?

:p

Yau bırakın da ben apayım şu röportajı. Aybala ne anlar? :cool:

eskimo
05-01-2006, 12:35
trakya güzeldir.
karakedi benim merak ettiğim ise;
Hep basında duyuyoruz ''yabancılar bazı bölgelerde toprak alıyormuş yeni yasalar ile bu alımlar kolaylaşmış'' v.s.sizin yaşadığınız yerde yabancı toprak sahibi tanıdıklarınız varmı?
Ve bu sizce doğrumu?

karakedi
05-01-2006, 13:30
aslen dünyalıyım ve dosttum.doğum yerim İstanbul...bizimkilerde öyle doğmuşlar...
en sevdiğim müzik beni dans ettiren herşey ..özellikle de klasikler,, kendi kendime hiç bilip anlamadan zırt pırt bale yaparım..ev bile bu ise uygun hazırlandı..ben kudurabileyim diye salon bomboş,,koltuğumuz filan yok,,gerekirse yanlarda 2 basamak var oraya oturuyoruz.. ben biraz yerde yaşarım.. ve mutfaktan tuvalete uçuşarak dansla giderim..leyla da başladı şimdi...:)))))))güzel **** çirkin...ritm isterim duygu isterim ama fazla slow sevmem ahlayıp ağlaşan şarkı duydum mu kaçarım..neşe isterim..tempo severim...
mankenlik bana göre sadece bir iştir işte...vücut ölçüleri devrin estetik anlayışına uyanın çalışabildigi...sırf daha fazla gereksiz zımbırtı alın diye özendici faktör..ve sektör...
ülkemizde mankenlik tarihi çok yeni...hala da tam yurt dışındaki standartlarda değil...75 den önce ajans bile yoktu...90 dan önce de büyük defile.... alırdın topukluları giderdin fabrikaya orada özellikle de anadolu da ki magaza sahipleri kıyafeti görerek seçebilsin diye giyip gezinirdin..90 dan sonra tv kanalları dergicilik vs başladı da iş gelişti,,ben o geçiş dönemini bizzat yaşadım..sonradan gelen herşey gibi kendine gelmesi, entegre olması, uyumlanması zaman ister..şu an ne durum da hiç bir fikrim yok..işi bıraktığım andan sonra hiç ilgilenmedim...yılda 1 kere gönül eğlendirmeye kıramayıp çıktığım yıldırım mayruk defileleri hariç hiç o ortam da olmadım.
kıvılcımcım bu çok geniş konu...
mankenlik hakkındaki şu an ki düşüncelerim katı aslında..
hepimizi parası sağılacak inek gören anlayışın, bizleri daha çok ve gereksiz para harcatmaya yönlendirirken havuç olarak önümüze salladığı işte bu tipler gibi ol ki sende yetersiz olma durumu...ne hoş düzen di mi?? önce belli bir kalıbı öne çıkar,ki kimse aynı yaratılmamış sonra diğerlerini hakir gör,yetersiz hissettir sonra da eee siz de ööle olun canım al şunlardan bunlardan de....eee tabii bedava olmaz çalış köle...gerekli şeyler olsa anlıcam ama...bu iş için gençliğin doğal güzelliğini malzeme yap 30 yaş üstü de maddi manevi perişan olsun ... ayyy ayyyy ayyyy
okadar çok kaynak boşa harcanıyor ki... neler yapılır oysa...
anlayıp fark ettiğimde neler hissetmiştim....para için çalışmak zorunda olup hem de işi bööle görmek bir dönem kendimden nefrete götürüyordu. çaresiz hissetmek ne demek öğretti.
politika bana uymaz çünkü zaten tanım gereği çok yüzlülük demek..ben fazla tek yüzlüyüm neysem o olmaya önem veriyorum olabildiğince...siyasi görüşümü tam anlatan bir parti yok.. özgürlüğe demokrasiye aşığım...ve insanı yargılamadan kabul etmeye...eğer toplumda beğenmediğimiz bişiler varsa bunu yapan ve düzeltmesi gereken de yine o toplumdur..marslılar diil...:))))
ama dedim ya siyesete bulaşmam..politika bana göre değil...

karakedi
05-01-2006, 13:41
sevgili eskimo,
özellikle 2 sene önce yasalara aykırı olmayan-misal yunan adalarını görmemeli- her köşe talan edildi..hepsini yabancılar aldı arada bende ülkenin onuru adına 22 dönümü kaptırmadım ama benim para yarım adayı kurtarmaz ki...hele dereköy ile yakaköy arasında baraj gölü dedikleri yol elektrik filan bile olmayan deniz görmeyen ve rakımı 300 m.üzerindeki bölgeyi ingilizler 50 şer dönümler halinde alıp sımsıkı tellerle de çevirdiler.. yeni yasayı filan beklemeden 2 sene önce..o sene ingiltereden kışın tam 25 emlak şirketi geldi ve her yeri kapattı..bitti yani... benim aldiğim yeri alamazlardı ada görüyor. efrafımde çok da arkadaş var yabancı..çoğu düzenden kaçıyor ama bir kısmı 10 yıl içinde ülkelerinin yaşanılmaz soğuk olabileceğinden bahsediyor..kendi devletleri dışarda toprak almaya müthiş teşvikler veriyor.ispanya italya gibi yerleri tercih etmiyorlar çünkü yasalara göre arsaları torunlarına kalmıyor..tekrar 2 nesil sonra ispanyollara geri dönüyormuş,,şahsen araştırmam olmadı...bahçede ağaç budarken edilen laklaklardan...
3 sene önce dere taşıp kapıyı kırıp evın içinden aktığında ise tek yardıma gelen elinde baltasıyla çit yıkan ingiliz komşumdu ama..bizimkiler sırıtarak bakınıyordu bu da malesef gerçek...

karakedi
05-01-2006, 13:46
ah bu olan... bence doğru mu?? eğer ben gidip orada alabiliyorsam doğru...aksi takdir de değil.... bizimkilerin yaptıklarından milyon kez daha az görgüsüz ve doğaya uyumlu evler yaptıklarını -hatta doğal gübreyle-biliyorum..ne diyiim?? yemeyenin malını yerler diye bi laf vardır ya... bana sorarsan ben insan ayırmam çinlisi ingilizi zencisi musevisi başıbağlısı yobazi....benim için insan insandır..herkes leylam gibi saf doğdu ve özü aynı....
imla kurallarını takmamam nedeniyle rahatsızlık hisseden arkadaşlarımdan özür dilerim..maksadı anlıyorlarsa bana yeter de....

eskimo
05-01-2006, 14:04
yasaya göre 25 dönüm üzeri alamıyorlar diye biliyordum,ama 50 50 gitmiş demek.
konu zaten insan değil,insan insandır ama işin içine devlet politikası girince işin rengi değişiyor.yaşamak için gelsinler sefa getirsinler.
sonumuz filistin gibi olmaz inşallah.
ispanyolların yasası iyiymiş.

karakedi
05-01-2006, 14:33
bilemiyorum nasıl ama duyduğum kadarıyla yolları var..ülkemizde iş kurarak **** ortak olarak **** bizden birinin adına.....bence de ispanyolların ki güzel....filistin gibi olmaz herhalde ama yapılanlara hayranlık duyuyorum..elektrik su gibi olaylarda dışarıya bağımlı olmayan yüzde yüz doğal yöntemler kullanılıyor ki bende inceliyorum..

KIVILCIM
05-01-2006, 16:06
yapılanlara hayranlık duyuyorum..elektrik su gibi olaylarda dışarıya bağımlı olmayan yüzde yüz doğal yöntemler kullanılıyor ki bende inceliyorum..

Karakedicim :)

Şimdi dışarıya bağlı kalmadan su sorunlarını komşular kuyu açarak çözdüler diyelim. Bunu anlamak mümkün. Elektrik ihtiyaçları için bağımlı kalmadan nasıl doğal bir yol buluyorlar? Rüzgar enerjisi desem, çok pahalı ve zor iş... su değirmeni desem ehh o da dış kapının sokağa bakan lambasını bile yakamaz...:o

Bir anlatsan şunu, yani doğal elektrik olayını....

Seni de bunaltmış oluyoruz böyle abuk subuk sorularla...

Sen bu siteye geldiğinde şöyle bir hisse kapıldım:

Biz çocukken (Ben Adıyamanlıyım bu arada ) Nemrut dağına gelen tek tük turistler olurdu... Otel fazla yoktu o zamanlar... olanlar da otele benzemiyordu. Belki bundan belki başka nedenden.... bizim oraya çadır kuruyorlardı. Evimizin olduğu mahalle ağaçlarla kaplıydı. Çok büyük yemyeşil ağaçlar, kayısı, şeftali, nar, aklına ne gelirse o ağaçlardan vardı... hem de şehrin dibindeydi.. yani ulaşım sorunu yoktu.

İşte bu ağaçların altında çadır kuran sarı saçlı ve bize benzemeyen turistler olurdu. Biz de çocuğuz ya, o bahçelerde top mop oynuyoruz... haliyle misafir komşularımızla tarzan dili temelinde arkadaş oluyorduk...

Bizlere kutu kola, çikolata vs verirlerdi... ve hayatımızda ilk defa gördüğümüz kutu kola, meyve suyu ve hatta minik salatalık turşuları onlardı sanki... nasıl mutlu olurduk... nasıl anlatamam.

Nedense siz bana biraz o sarı saçlı, sevimli ve dost turistleri hatırlattınız...

Bir tek siz kutu kola, çikolata ve turşu vermiyorsunuz... :p

pesmelba
05-01-2006, 16:54
Elbette mali,
büyük bir zevkle seslendiririm :)

pesmelba
05-01-2006, 17:01
karakedisi canısı,
şimdi ben burada az buçuk ciddi davranma ayaklarındayım da;
onun için beni "özel biri" diye tanımlamana göbek attığımı
filan kesinlikle yazmayacağım...
Hele benim nikimle birlikte gerçek kimliğimin açıklanmasının
nasıl da saaadece ;) benim isteğimle olduğunu hiç yazmayacağım...

:rolleyes:
Sen şimdi kafana göre son hız yola devam
öpüyorum

Cihangir
05-01-2006, 20:54
Karakedicim :)

Elektrik ihtiyaçları için bağımlı kalmadan nasıl doğal bir yol buluyorlar? Rüzgar enerjisi desem, çok pahalı ve zor iş... su değirmeni desem ehh o da dış kapının sokağa bakan lambasını bile yakamaz...:o

Bir anlatsan şunu, yani doğal elektrik olayını....



Aslında, kapalı bir sistemde, ısıtma ihtiyacını karşılamak için bioenerji, elektrik enerjisi için de rüzgar tribünü + güneş panelleri kullanılabilir..
Elbette, şehir elektrik şebekesinden tamamen kopmak gerekmiyor.. Üretilen elektrik yetmediğinde otomatik olarak şehir şebekesine geçilmeli..
Şehir şebekesinden elektrik almadan, aydınlatma ihtiyacını karşılamak o kadar da zor değil bence.. Yeterki hafif ve nispeten devamlı olan bir rüzgar esiyor olsun.. Yatırımın maliyeti, getirisiyle kıyaslandığında katlanılabilir olacaksa, bence çok mantıklı bir yatırım olacaktır..

bkz.. http://www.alternatifenerji.com/sss.php#R8

karakedi
05-01-2006, 21:52
kullanılacak yöntemler sahip olduğun yere göre değişir,,yerin altındaki sabit ısıdaki suyu misal 16 derece yazın soğutma kışın ısıtma için gezdirmek bile varmış,,,cadmiyum free akülü ki 5-6 yıl götürür,solar sistemler ve rüzgar benim yere uyuyor..araştırıyoruz.... tam ne halt yiyeceğim belli olursa yazıcam... ama bir kaç sistem birarada birbirini desteklerse daha iyi...ben gazlı ocak bile kullanmayı düşünmüyorum..var ya şu eski soba olabilir fırınlı şeyler adını unuttum...aspiratör yok baca var...ben gece ışık sevmem mutfak ve banyo dışında...mum kullanırım..mumlarımı kendim yaparım.. bahçe aydinlatması sevmem çünkü yıldız severim ayrıca tam karanlık dediğimiz olay yokmuş ki.... tam ışıksız(bildiğimiz anlamda) olduğunda etraf daha aydınlık....azını yaratmak çok zor değil....ama evi çok elektrikli aletle doldurmamak gerekir...basit olucam ben....

karakedi
05-01-2006, 21:56
[QUOTE=pesmelba][SIZE="1"]karakedisi canısı,
şimdi ben burada az buçuk ciddi davranma ayaklarındayım da
peki neden peşmelbacım????
bu ciddi bir sorudur..merak ettim....
.

karakedi
05-01-2006, 21:57
anlayın işte...alıntı yapamıyorum..
.bööööö!!!!!!!! hüngür

karakedi
05-01-2006, 22:23
imza koyabilmişmiyim denemesidir de....pardon

karakedi
05-01-2006, 22:26
malina cım,
masalların hepsini leyla dinledi...masal yazacakmış,,,harika!!! teşekkür ederim...

aybala
05-01-2006, 22:26
mesaj yazdığın yerin üzerindeki kutucuklardan http://www.agaclar.net/forum/images/editor/quote.gif buna tıklayınca parantez içinde bu yazı çıkacak ---> [ QUOTE]karakedi :)[ /QUOTE]

karakedi yazan yere alıntı yapmak istediğin metni yapıştıracaksın
alıntın aşağıdaki gibi görünecek

karakedi

hepsi bu :)

karakedi
05-01-2006, 22:41
saolasın ama bu mac bir acaip şey...serdar da yok soramadım...copy paste bile bildiğim yöntem( sağ tuş yöntemi) ile olmadı...bu kadar da olmaz di mi??? kendime gülücem bir dakika... salak bu mankenler işte diye bir ses mi duydum?:))))))))
şaka bir yana alıntılayabilseydim neden kıvılcım diyecektim...neden sana o sarı kafalı çocuklar gibi geldim acaba??? anlamadı ben......

KIVILCIM
05-01-2006, 23:34
şaka bir yana alıntılayabilseydim neden kıvılcım diyecektim...neden sana o sarı kafalı çocuklar gibi geldim acaba??? anlamadı ben......

Belki de turistler gibi geçici bir ziyaret olacaktı sizinkisi... Belki de benim çocukluğumun geçtiği ağaçlarla kaplı cennet yer ile sizin yaşadığınız şu an ki yerinizi benzeştirdim... Yine belki Ağaçlar net, sizin eviniz ve benim çocukluk evimin ortak paydası ağaçlar olduğundan... Belki (çocukluğumda)turistleri az görmüş olduğumuzdan tüm mahalleli arkadaşlarımla birlikte, bizim oyun arkadaşlarımız olsun olmasın turistleri görünce bahçelere yığılıp, şirnlikler yapmamızla bu sitede Merve'yi duyup, görüp gelen diğer yaşamdersleri sakinlerinin burada yaptıkları şirnlikleri :p benzeştirdiğimdendir...

Yine belki de sizinle henüz tam anlamıyla iletişim kuramadığımız içindir... Belki de öffff yoruldum valla...

Yani kötü bir niyetim yoktu. Buraya gelmenizi hoş bir sürpriz ve çocukça sevinç kaynağı gördüğümden yazdım diyeyim...

olm aybala bela mısın s en? :o :p

KIVILCIM
05-01-2006, 23:37
imzanızda neden -me değil de -mi kullandınız?

Sadece kendinize inanmanız ne güzel...

karakedi
06-01-2006, 08:41
sevgili cımcım,kesersen şu siz biz demeyi
daha bir yakın iletişim kurabiliriz:))))))
kendimi kibarca uzak tutulmuş hissettiriyor,,,
teşekkür ederim açıklamana... birden turist deyince uzak hissettim... sadece merak...aslında çok fazla sizden biriyim..
mi:merve ildeniz demek oluyor... yani kendine inanmanın başka bir şekilde yazımı...evlenince her ne kadar mö oldumsa da aynı hoşluk da olamıyor. baksana... l only belive in mö!!!!!
böööööö!!!!

KIVILCIM
06-01-2006, 14:28
sevgili cımcım,kesersen şu siz biz demeyi
daha bir yakın iletişim kurabiliriz:))))))
kendimi kibarca uzak tutulmuş hissettiriyor,,,
teşekkür ederim açıklamana... birden turist deyince uzak hissettim... sadece merak...aslında çok fazla sizden biriyim..
mi:merve ildeniz demek oluyor... yani kendine inanmanın başka bir şekilde yazımı...evlenince her ne kadar mö oldumsa da aynı hoşluk da olamıyor. baksana... l only belive in mö!!!!!
böööööö!!!!

:p Ok... cimcim derim ben de.:p
mö olayını iyimser bir yorumla ben Milattan Önce olarak değerlendiriyorum. :D

milat: Ağaçlar Nete katılım :)

backyard
06-01-2006, 16:53
geç oldu ancak girdim nete
çok güzel olmuş röportaj
ses kayıt cihazı olmamasına rağmen bu hatun nasıl tuttu aklında tüm bunları anlamadım gitti :)

ayrıca karakedi yazmaya devam ettikçe (ki umuyorum) röportajın devamı da geleceğe benziyor

teşekkürler ikinize de

karakedi
06-01-2006, 18:04
rica ederim....
bu konu bitmiştir...hakkımda ne var ne yok hiç bu kadar açık bilinmemişti...bir daha kimse röportaj falan istemez benden...**** isterlerse git oku ağaçlardan alıntı yap isim bildir diyerek aradan site reklamını da çıkartacağım... belki bööle bir faydam olur:)))))) hakikaten düşünelim benim nasıl faydam dokunabilir???beyin fırtınası yaratalım...beni kullanabilirsek ağaçlara feda oliim ben...

karakedi
06-01-2006, 18:05
cımcım milattan önceye inanmamı gerektiriyor bu...bilemedim nasıl ???nesine???:PPP

KIVILCIM
06-01-2006, 18:29
cımcım milattan önceye inanmamı gerektiriyor bu...bilemedim nasıl ???nesine???:PPP

cimcim. :)
Haklısın valla bu devirde insanın kendinden başkasına güvenmemesi daha doğru...

İkincisi, Milattan Önce - Milattan Sonra hadisesine mi güvenmiyorsun yoksa milatın ağaçlar net olmasına mı? :p

aybala
06-01-2006, 18:35
hakikaten düşünelim benim nasıl faydam dokunabilir???beyin fırtınası yaratalım...beni kullanabilirsek ağaçlara feda oliim ben...

Ne olur ne olmaz mesajı silerse diye alıntı yaptım

malinaa
elimizde delil var
kullanın beni diyor karakedi

;)

karakedi
06-01-2006, 18:55
miladın nesine güveneyim?beş para etmez... güvenmiyorum tabii!!!
hahahahahoyt!!=))
ay ciddi oliim dedim ama dayanamadım...

karakedi
06-01-2006, 18:57
dedim ama nasılını bulalım....
hazır buralardayken....

KIVILCIM
06-01-2006, 20:50
hahahahahoyt!!=))


parla tarzı bu. :)) Güvenme zaten, dedim ya...

karakedi
06-01-2006, 20:57
gurur duyarım.....

KIVILCIM
06-01-2006, 22:04
gurur duyarım.....

Duy tabi ki... :)

pesmelba
08-01-2006, 04:19
karakedi, pisi pisi
"ciddi takılma ayakları" deyişim şunda;
ben yıllardır yaşamderslerinde epey ciddi ve epey şamata yazdım durdum.

konulara göre tavrımı belirledim genellikle,
ama orası ve özellikle "yaşama dair her şey" bölümü
"bence" cıvımaya da uygun bir yer...

oysa burası amaca yönelik bir site
ve ben de onun için ortalığı cıvıttırmayayım diyordum ammmmaaaaaaaaaa...

bizim mavi cımcım çoktaaaan almış sazı eline.

Tabiii, mavi cımcım beyciğim,
buldun benden bir onluk daha genç şöhreti,
takıl bakalım eski hayranım!

hööönk hönk hüngürttttttssssss
bbööööö...

şaka şaka :)

Aslında bu konu başlığı sana özel olduğu ve sen de
böylesi şeker bir tavır içinde olduğun için
benim ciddi kalma çabam gereksizdi de
ben yine de kırk yılın başı ciddi olayım demiştim.

yani yok öyle bir gizli sebep filan.

öpüyorum

pesmelba
08-01-2006, 04:24
oolum cımcım,
gördüğün gibi
"sanatçı", "güzel" (öhhööö öhö),
"sevecen", "pozitif" vb. ortak parametreler olunca
tavırlar da yazı tarzı da benzeşiyor.

Ah yavrum aaahhhhhhhhh!
Sen sanatçı almalı ve olmalıymışsın...

hihiihihiiiiiiiiiiiiiii

gerçi benim amcam da avukat ve
eski bir amatör operacı ve bir
sinema delisi;
sanırım "ciddi bir iş yapmam gerek" tripleri ile
özbenliğinizin sizi çağırdığı yere gitmeyip de
içinizde kalanları böylece tatmin ediyor ve
pek de güzel yapıyorsunuz.

kutları efeeemmm!

karakedi
08-01-2006, 22:09
teşekkür ederim peşmelba...öbür tarafa burayı görmeden yazmışım...bu forumda bazen topic kaybediyorum..kendi konum olmasına rağmen sabah uğrayamamışım...burası ciddi bir yer farkındayım ve elimden geldiğince ciddi olmayan topiclere yazıyorum ama sevdim ben burayı...oku oku bak bak bitmiyor...burayı bitirince öbür tarafa da gelicem...şimdilik ikisi birden beni değıtır...
sen benden daha iyi biliyorsun buraları ama sanırım bu topiç cıvıttırma izinli çünkü en başta ben cıvıtığın tekiyim ortamını bulunca...
bu arada tüm çok ciddi olanlar kusuruma bakmasın...ben burada evimde gibi davranıyorum...

KIVILCIM
09-01-2006, 22:53
karakedi, pisi pisi


bizim mavi cımcım çoktaaaan almış sazı eline.

Tabiii, mavi cımcım beyciğim,
buldun benden bir onluk daha genç şöhreti,
takıl bakalım eski hayranım!






aaaa ben de bunu grmedim.... Ben saz çalmayı keşke bilseydim. Uzun inceeeee bir yoldayımmı kesin çalardım.. :p Amaaa nerdeee bende o yetenek. Tam bir kaotik tipim...

KIVILCIM
09-01-2006, 22:59
oolum cımcım,
gördüğün gibi
"sanatçı", "güzel" (öhhööö öhö),
"sevecen", "pozitif" vb. ortak parametreler olunca
tavırlar da yazı tarzı da benzeşiyor.

Ah yavrum aaahhhhhhhhh!
Sen sanatçı almalı ve olmalıymışsın...

hihiihihiiiiiiiiiiiiiii

gerçi benim amcam da avukat ve
eski bir amatör operacı ve bir
sinema delisi;
sanırım "ciddi bir iş yapmam gerek" tripleri ile
özbenliğinizin sizi çağırdığı yere gitmeyip de
içinizde kalanları böylece tatmin ediyor ve
pek de güzel yapıyorsunuz.

kutları efeeemmm!

Valla yaa keşke neşeli bir iş seçseydim ya da dediğin gibi neşeli bir sanatçı alsaydımm :P ;)

Ya işin şakası bir yana pestabla, ben de ;) hafif bir soytarılık temayülü var gibi... :p Hani belki orta oyunu falan oynayabilirim. ;)

Ben sana bir ara bana bir figuran rolü bul, oynayayım demiştim... sen de hadii len demiştin! :))

Bak ben kendi çabamla bulacam galibaaa....

Teşekkür ederim valla moral oldu bana... yakında daha da daha da neşeleneceğim..

malina bana; elbiseni, kravatını tak ağaçlar nete çıbıhh gel! dediği için cıvıyamıyorum. :)) Ama son günlerde fırsat bu fırsat deyip, 2 yıllık birden cıvıdım.

KozanDağı
23-04-2007, 23:14
(imreniyorum Valla)




harika!!!
su an 2 dönum bir arsa icindeyim.en yakin ev 500 metre uzakta..bitez ilk baslarda iyiydi ama artik beni kesmiyor..22 donum dereköyde yeni bir yer aldim evvelki sene..komunal yasam deneyimine girisecegim..ayni zamanda gelinip kalinabilecek bag bahcede isteyenin calisabilecegi bir yer olacak .yani bitez okulum dereköy eserimiz olacak-pencereden sadece yesil yesil yesil görunuyor..zaten cok fazla ve büyük pencerelerin amaci buydu ama kisin isitma sorunu yasadikakvaryumda yasar gibiyiz biri baksa disardan...her taraf cam..öteki evin daha az ve ufak olacak..tek katli 120 metre kare bir yer--her yil mayis 15 eylül 20 arasi ailece bahcede yatariz.daha sonra geceleri soguk bana uyar ama kizim ufak henüz..her zaman bahcedeyim yagmur yagarsa daha da cok bahcedeyim cünkü ev dere yolu yaninda ve iyi yagarsa-yilda 2-3 kez ulasim durur..eve gelemezsiniz jeep bile gecemez debisi hizli akiyor..islanmak su beli gecmediyse icinde yürümek cok zevkli..saclarim icin özellikle yagmur suyunu kacirmamaya calisirim.bonsai ile ilgilenmedim henüz her sey üstüste geldi doga da hayat hakkinda giderken hic bisi bilmiyordum müstakil ev kavrami hakkinda da bir fikrim yoktu..sömine yakmayi bile orda ögrendim--banyo ,tuvalet yemek yapma filan gibi seyler disinda hep bahcedeyim..bizimle kalan tokatli bir genc kari koca var ama asil isleri mesela ben simdi istanbuldayken hayvanlara bakmak..basta cok yardim ettiler ama artik 2 senedir bahceye dokunmasi filan yasak..onunda canina minnet zaten.. cocuklugum osmanbey sislinin göbeginde gectigi icin cicek acmis agaci bile ilk kez 21 yasinda görmüstüm saskinligimi hic unutamam. bostanim var vakit aliyor..4 senede ancak ayarlamayi ögrendim ne ne kadar ekilmeli bizim tüketim ne?neyi daha cok yeriz gibi sorunlar..yoksa toprak sevgiyle yaklasildiginda cok verimli. sulamada önemli .yazlari her 2 günde 1 4 saat sürüyor.en büyük zevklerden biri..bahcemde cok agac var ve bodrum icin iddiali bir cesitlilik var ama ardic cami yaklasik biri 120 biri 60 yillik 2 agacim varki ev bile onlara göre yapildi.bunun disinda tüm sinirlar melengec ve defne -bunlarda en az 40 yillik bahce de mandalina bol ama ben visne bile yetistirdim ki olmaz demislerdi bol erik seftali yilda 2 kere vererek herkesi asi kuyruguna sokan armut dut incir zeytin var.. bunlari 4 yil önce ben ektim.2 yilda kuduran salkim sögütümün adi nazlikiz ve onunla sik sik konusurum sarilirim misafirlere bile bazen adamina göre git ona saril diye baski yaparim..kimse inanmiyor 2 yillik olduguna..birde azmis okaliptüs varki sarilmadan su bol diye kudurdu..onlarla konusurum.. cicek isine gecen sene girdim ilk yil dikenli otlari ayikladim ve agac ektim ikinci yil cim ekmedim kendi dogal dokusunu secerek biraktim sonra bostan sonra cicek..sarmasiklari da ilk yil ektim--acelem yok--yavas yavas ögrenmeye calisiyorum..yazlari her sabah 5 :30 dan 8:30 a kadar bahcede calisirim sonra cok sicak oluyor zaten..en sevdigim bahce isi ot yolmak ve sonbahar kis hazirligi..ilk yil korkumdan hic budama yapmadim yaptirtmadim ama artik agaclari dinliyorum onlar bana gerekince söylüyorlar.

açık-pozisyon
03-03-2009, 14:29
Yanlış hatırlamıyorsam birkaç sene önce Bitez'de iken Gani Müjde ile bir programda çıkmıştı Merve, o zaman seyretmiştim... Gani Müjde, Bitez'de kolibasili var mı diye sormuştu da Merve pataklayacaktı Gani'yi :) nerdeyse...

Ben de kaçacağım, ben de para biriktiriyorum şimdilik... Ama geri sayım saati çalışıyor, bir gün süre dolacak...

Koyu yeşil
03-03-2009, 16:15
Açık pozisyon sayesinde bu başlık yine gündeme geldi. Baştan sona keyifle okudum. Acaba Karakedi'nin Dereköy projesi ne alemde merak ettim.