Bağlan

View Full Version : Hoyaların topraksız ortamlarda yetiştirilmesi




Sayfalar : [1] 2

Hydrosuccess
27-09-2010, 18:44
Bitkiler Aleminin (Kingdom) Alt Alemi (Division) olan çiçekli bitkiler (Angiospermae-Magnoliophyta) halen tanımlanmış yaklaşık 250 000 tür içermektedir.Çiçekli bitkiler büyüyüp yetiştikleri ortamlara göre taxonomik sınıflamaya bakmaksızın
terrestrial toprakta köklenenler
epiphyte ağaçların dal ve gövdeleri üzerinde konaklarına zarar vermeden köklenenler
lithophyte taşların çatlaklarında köklenenler
hydrophyte suda köklenenler
aerophyte ağaçların üzerinde havada köklenmeden yaşayanlar olarak gruplanabilir.
Çiçekli bitkiler çoğunlukla terrestrialdır.Tüm epifitik bitkilerin % 89'u (yaklaşık 24 000 tür) çiçekli epifitik bitkidir.Çiçekli epifitik bitkiler tüm çiçekli bitkilerin % 10'undan azını oluşturmaktadır. Apocynaceae ailesine (Family) bağlı bir cins (Genus) olan Hoya halen bilinen 200-300 tür (Species) içermektedir.Hoya türlerinin çoğu Güneydoğu Asya'nın tropikal yağmur ormanlarında yaşamakta olup çoğu epifit daha az oranda litofit ve terrestrialdır.

Tüm çiçekli bitkilerin yaşayıp gelişmek için ortak temel gereksinimleri vardır.
Bu gereksinimler;
Su
Mineral besinler
Karbondioksit (Yaprak bölgesinde)
Oksijen (Yaprak ve kök bölgesinde)
Işık (Türe ve gelişim aşamasına göre süre/yoğunluğu değişen, fotosenteze uygun dalga boyunda)
Sıcaklık (Türe ve gelişim aşamasına göre değişen belirli sınırlar arasında)

Bahsedilen temel gereksinimler tam olarak karşılandığında çiçekli bitkileri herhangi bir ortamdan bahsetmeden yaşatmak mümkündür.Daha önceden gruplanan yaşam ortamları (topraktan havaya kadar...) sadece bitkilerin doğada yaşayıp gelişmeleri ve dünyaya yayılmalarını sağlayan bir uyum yeteneğinin sonucudur. Hoyalar da tropikal yağmur ormanlarında çoğunlukla epifitik bitkiler olarak ağaçların üzerlerinde kendilerine yer bulmuşlar ve bu yaşam tarzına uyum sağlayacak şekilde (temel gereksinimlerinde bir değişiklik olmadan) yapısal farklılıklar göstermiştirler.

Toprak; kayaların ve organik maddelerin çeşitli derecedeki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar topluluğu barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan ve katı yer kabuğunun, uzun zaman içerisinde belirli özellikler kazanan en üst kısmını saran doğal, dinamik bir yapıdır.

Toprak;
% 40 oranında inorganik madde
% 10 oranında organik madde
% 25 oranında su
% 25 oranında hava içermektedir.

Bu kompozisyondan da anlaşıldığı gibi terrestrial çiçekli bitkiler toprakta köklenerek temel gereksinimlerini karşılayabilmektedir.Ayrıca toprak, yapısı nedeniyle bitkinin köklerini çevreleyip korumakta,bitkiyi sabit tutmakta ve dik durabilmesini sağlamaktadır.

Bitkiler doğada olduğu gibi kültivasyonda (insan elinde yetiştirme koşullarında) da da topraksız ortamda yetiştirilebilir.Kültivasyonda, toprağın bitkiye sağladığı temel gereksinimler başka yöntemler ile sağlandığından terrestrial olanlar dahil tüm bitkiler toprak olmaksızın başarı ile yetiştirilip büyütülebilir.Hoya türleri, çoğu epifitik olduğundan topraksız yetiştirme yöntemleri için doğal olarak uygun bitkilerdir.

Topraksız bitki yetiştirme yöntemleri Eski Mısır uygarlığından beri bilinmekle birlikte yaygın kullanımı 20. yüzyılda ve tarımsal üretimde olmuştur.Çiçekli bitkilerin ticari üretimi ve evlerde yetiştirilmesi daha çok tarımsal üretim yöntemlerinin ev,üretici sera koşullarına adaptasyonu ile geliştirilmekte olup henüz yeterli düzey ve yaygınlıkta değildir.

Topraksız yetiştirme topraksız kültür (soilless culture) olarak da adlandırılmaktadır.

Topraksız Kültür yöntemleri;

Çözelti Kültürü (Solution culture)

Bu yöntemde bitki kökleri sadece gerekli mineral besinleri içeren su ile temas etmektedir.Bu yöntem 3 farklı teknikle uygulanmaktadır.

1. Durgun su kültürü (Static solution culture) Bu teknikte bitki kökleri devamlı olarak mineral besinleri içeren suyun içindedir.Köklerin aerasyonu (oksijen gereksinimi) çoğunlukla hava pompaları ile sağlanmaktadır.

2. Akan su kültürü (Continuous flow solution culture) Bu teknikte bitki kökleri sürekli akan mineral besinleri içeren su içindedir.Köklerin aerasyonu kısmen hava pompaları kısmen de köklerin hava ile doğrudan teması ile sağlanmaktadır.

3. Aeroponik (Aeroponics) Bitki kökleri sürekli veya belirli aralar ile mineral besinleri içeren su zerrecikleri ile temas ettirilir.Kökler havada olduğundan aerasyon problemi yaşanmaz.

Katı Ortam Kültürü (Medium culture)

Bu yöntemde bitki kökleri toprağın yerini tutan ve kökler ile etkileşime geçmeyen katı bir materyal içinde olup sürekli veya belirli aralar ile mineral besinleri içeren su ortama verilmektedir.Kullanılan materyalin tanecikli yapısı nedeniyle köklerin aerasyonu genellikle problem oluşturmamaktadır.

Tarımsal üretimde yaygın olarak ve başarı ile kullanılan bu yöntemler ne yazık ki ev koşullarında hobi amaçlı bitki yetiştirmek için pratik değildir.Örneğin hiç bir evde 30 ayrı kavanoza uzanan hortumlar ile 24 saat hava pompalarını çalıştırmak veya 200 litrelik bir depodan mineralli suyu 3 mt uzunluğunda akan su kanalına göndermek ve sadece 10 bitkiyi büyütmeye çalışmak kabul edilebilir ve pratik olmaz.

Yine de tüm ev bitkilerini bahsedilen yöntemler ile ideal koşullarda yetiştirmenin mümkün olduğu da bir gerçektir.
Ancak bu yöntemleri ev koşullarına adapte etmek mümkün olup Hoyalar da dahil çoğu ev bitkisinin tropikal çok yıllık olması bize bir fırsat tanımaktadır.Bu bitkiler yavaş metabolizmalı olduğundan temel gereksinimlerin sağlanmasında yapılan tasarruflara yaşamlarını yine de sürdürecek şekilde uyum sağlayabilmektedir.

Teorik olarak topraksız tarım yöntemlerinin tümü ev bitkilerinin yetiştirilmesine adapte edilebilir.Günümüzde ev bitkilerinde en sık kullanılan katı ortam kültürüdür.Daha az oranda da durgun su ve modifiye aeroponik yöntemleri kullanılmaktadır.Hoyalarda ise topraksız yöntemler çok sınırlı olarak kullanılmakta ve sadece katı ortam tekniği uygulanmaktadır.




Jezebel
27-09-2010, 22:52
Sayın Hydrosuccess ,
bu bilgileri pratikte başarıyla uyguladığınızı görüyoruz .
Hoya ve diğer salon bitkilerini topraksız ortamda yetiştirmek için ne gibi uyarlamalar yapıyorsunuz ?
Katı ortam kültürü oluşturmak için Hydroton dışında hangi malzemelerden faydalanabiliriz ?
Ben şimdilik topraksız ortamı sadece bazı tohumları çürütmeden çimlendirmek için kullanıyorum .
Bilgi ve tecrube paylaşımı için teşekkür ediyorum .

Hatice Tarhan
27-09-2010, 22:57
Sayın Hydrosuccess katı ortam diye bahsettiğiniz teknik te perlit gibi bir malzeme kullanılabilirmi.Perlit genellikle köklendirme de kullandığım bir malzeme, köklenme işlemi bitince de perlitte bir yılı aşkın süredir büyümekte olan plumera var hoya da denemeye cesaretim olmadı siz denedinizmi.

Hydrosuccess
27-09-2010, 23:24
Sayın Jezebel katı ortam uygulamalarında tarımsal üretimde organik (en klasiği coco peat ) ve inorganik (en klasiği perlit) birçok materyal kullanılmaktadır. Ancak ev bitkilerinde (ticari hobi kitleri dahil) Hydroton dışında efektif olarak kullanılan hiçbir materyal ile karşılaşmadım. Bunun en önemli nedeni tarımsal üretimlerin kısa süreli (genellikle aylar ile sınırlı) olması ve organik materyallerin çürüyüp bozulmasından önce uygulamanın sonlandırılmasının mümkün olmasıdır.

Ev bitkileri ise çok yıllık olup organik materyaller zaman içinde bozulacağı için özellikle Hoyalarda uzun vadeli kullanımı imkansız görülüyor.

Topraksız tarımda katı ortam kültüründe (bizim forumda da deneniyor) sıklıkla kullanılan perlit bitkiye yeterli destek sağlayamadığı ve su tutma kapasitesi nispeten düşük olduğu için ev bitkilerinin yetiştirilmesinde idealden uzak bir materyal gibi görünüyor.

Benim yaklaşık 4-5 yıl kullanıp terkettiğim Hydroton dışında ticari kit üreticileri ve ev yetiştiricileri tarafından anlamlı hiçbir alternatif oluşturulmamasının nedenini ben hala bulamadım.Sizin tohum çimlendirmede ne kullandığınızı da öğrenmek iyi olur.

Adaptasyon tekniklerini ayrıca bütünlük içinde aktarmaya çalışacağım.

a1919
28-09-2010, 09:12
Sayın Hydrosuccess,
Bu konudaki cahilliğimi mazur göreceğinizi umarak sormak istiyorum. Orkidelerde cocopeat kullanılmasında bir sakınca yok sanırım yani ben en azından öyle yapıyorum ve phal ım gayet sağlıklı görünüyor. "Ev bitkileri ise çok yıllık olup organik materyaller zaman içinde bozulacağı için özellikle Hoyalarda uzun vadeli kullanımı imkansız görülüyor." demişsiniz yukardaki mesajda bu durumda acaba yanlış birşey mi yapıyorum diye düşündüm. Ya da mesela 6 ayda bir değiştirmek koşuluyla hoyalarda da kullanabilirmiyiz bu yöntemi? Forumda sizin birbirinden güzel hoyalarınızı görüp imrenmemek mümkün değil siz onlarda hydroton mu kullanıyorsunuz? Bir de bu durumda besin olarak ne kullanmamız gerekiyor? Aldığımız sıvı gübreler (çiçekli bitkiler, orkideler, menekşeler vs. için olanlar) katı ortam kültüründe kullanmak için yeterli midir? Biraz fazla oldu sorularım kusura bakmayın ama aklıma takılanlar daha da fazla :) Teşekkürler bilgi ve tecrübe paylaşımı için.

Hydrosuccess
28-09-2010, 14:13
Sayın a1919, soru sormadan sorgulamadan yeni şeyler öğrenmek mümkün mü ? Sorularınız çok kapsamlı ve konuyu ilerletici detaylar içeriyor ancak hemen tümünü cevaplamam imkansız.Zaman içinde yeri geldikçe işlemeye çalışacağım.

Ancak öncelikle cocopeat ile ilgili konuyu derinleştirmeye çalışayım.Epifitik orkide ve Hoyalar aynı habitatta (tropikal yağmur ormanlarında ) hatta aynı ağaç üzerinde yan yana bile yaşamakla birlikte farklı bitki ailelerine bağlı olduklarından çok farklı kök yapılarına sahiptirler.

Hoyalar dikotilodon olup primer ve sekonder köklere sahiptir.(Yetiştirdiğimiz çoğu bitkide gördüğümüz kök yapısı)Monokotilodon olan epifitik orkidelerde ise sadece sekonder kökler olup daha az sayıda kalın ve tüysü yüzeyli kökler su ve besinleri açıkta iken absorbe eder.

Orkidenizi tamamen cocopeat içinde bile yetiştirseniz kökleri bu maddeden ayırmak pek zor olmaz.(Sizin de tecrübe ettiğinizi düşünüyorum) Ancak Hoyaları köklerine zarar vermeden cocopeatten ayırmak pek mümkün görülmüyor.

Organik ve inorganik materyallerin karışımından oluşan orkide harçlarının 1 en geç 2 yılda bir değiştirilmesi öneriliyor. Bunun nedeni karışımın besin içeriğinin azalması olamaz çünkü besinler zaten dışarıdan sağlanmaktadır.

Asıl neden organik içeriğin bozulması nedeniyle oluşacak kök çürümesi riskinin önlenmeye çalışılmasıdır.Uzun yıllar yaşayan ve büyüyüp gelişen Hoyalarda bu tarz materyal değişimi pratik ve sağlıklı olmaz.Bu nedenle Hoyaların katı ortam kültürlerinde yetiştirilmesinde inorganik materyallerin kullanılması daha uygundur.

Hydrosuccess
28-09-2010, 15:48
Katı ortam kültürü uygulamalarında bitkinin kökleri katı ortam içinde yer almakta olup su ve mineraller ortama sürekli veya aralıklı olarak verilmektedir.

Besin eriyiği bitkinin içinde bulunduğu kabın altındaki giderlerden atılabilir.Bu teknik ''run to waste'' yani boşa gitme olarak adlandırılmaktadır.

Bu teknik çok fazla su ve mineral tüketmekle birlikte besin eriyiği bir kez hazırlandığında tekrar parametre kontrolü (EC,pH) gerektirmediğinden pratiktir.

''Ebb and Flow/Flood and Drain'' yani doldur-boşalt tekniğinde besin eriyiği belirli ara ve süreler ile kaba verilir, kap kökler sıvı içinde kalacak şekilde doldurulur ve sonra boşaltılır.

Bu teknikte geri dönen besin eriyiğinin parametreleri değişmektedir.Katı ortam kültürü uygulamaları topraksız tarımda giderek daha az kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin ev uygulamaları için pratik olmadığı açıktır.

Bu nedenle ev bitkilerini yetiştiren amatörler katı ortam kültürünü ''low end'' yani en alt düzeyde, basit malzemeler ile teknik bilgi ve ekipman kullanmadan fazla bakım gerektirmeyen bir yönteme dönüştürmeye çalışmışlardır.

Amaç bitkinin katı ortam içinde köklenmesi su ve mineral gereksinimlerinin karşılanması köklerin yeterince havalanmasını sağlayacak basit bir sistem kurmaktır.
Halen yaygın olarak kullanılan 2 yöntem geliştirilmiştir.

1. yöntem ''pot in pot'' yani iç içe saksı yöntemidir.Bu yöntem daha çok hidrokültür olarak adlandırılmaktadır.

2. yöntem ABD'de ticari olarak da satılan altta su haznesi yanda gideri olan şeffaf tek saksıdan oluşan ''semihydroponic'' yani yarı su kültürü yöntemidir.Her iki yöntem de birlikte ''passive hydroponic-passive subirrigation'' pasif su kültürü,pasif alttan sulama olarak adlandırılmaktadır.

Hydrosuccess
28-09-2010, 22:40
Benim en çok tercih ettiğim ve yurtdışında da yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem kullanılan katı ortam materyalinden bağımsız olarak bence en pratik ve estetik çözümdür.

Yöntem ana hatları ile dışta deliksiz ve şeffaf olmayan içte altta delikleri olan iki kabın içiçe koyulması ve bitkinin su/mineral ihtiyacının köklerin havalanması engellenmeden sağlanması olarak tanımlanabilir.

Mineral içeren su (Besin eriyiği olarak adlandırabiliriz) dış kabın alt bölümünde ve iç kaba da girecek şekilde bulunur.Besin eriyiği iç kabın üst bölümlerine köklere ve katı ortamın dışarıdan görebildiğimiz üst bölümüne kapillarite ile ulaşır.

Besin eriyiğinin yüksekliğinin az olması ve kullanılan materyalin tanecikli/gözenekli yapısı nedeniyle teknik doğru uygulanırsa köklerin oksijen ihtiyacı sorunsuz ve daimi olarak karşılanabilir.

huzunperest
29-09-2010, 00:45
Sayın Hydrosuccess,
Giriş yazınızda adı geçen bir çok terimi mantık ve sınıflandırma zinciri içerisinde, anlaşılır bir şekilde aktardığınız için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Meğer kullandığım bazı terimleri, içeriğini tam olarak bilmeden kalıp halinde kullanıyormuşum.

Oldukça sade, zahmetsiz, tam ev kullanıcıları için bir sistem tanımlamışsınız. Özellikle aklımdan geçen ilk soruların cevaplarını buldum. Meğer ben bu sistemi etobur bitkilerimde kullanıyormuşum :) da kök yapısı olarak sadece etoburların bu sisteme adapte olabileceğini düşünmüşüm nedense.

-Anlatımınızdan, besin eriyiğinin yüksek seviyelerde olmadığını, tahminen iç saksı yüksekliğinin 1/4'ni kapladığını düşünüyorum. Bu doğru mudur?
-Kullandığınız katı ortamın (diatomit sanırım) tane büyüklüğünü merak ettim.
(Bunu sormamın sebebi diatomite en kolay kedi kumu olarak ulaşabiliyorum bu kalınlık uygun mudur?)
-Eriyiğin Ph'ı kontrol ediliyor mu?
-Eriyik seviyesi azaldıkça ekleme mi yapıyorsunuz ya da azalan eriyiği döküp yenisini mi koyuyorsunuz?" gibi sorular ilk aklıma gelenler.
Hiç araştırmadan hazıra konuyormuşum gibi hissettim kendimi ama hiç bir sitede diatomit kullanıldığına rastlamadım. Hemen hepsi hydroton kullanıyordu.
Bu nedenle sizi birazcık yoracağız sanırım.
Teşekkürler.

Jezebel
29-09-2010, 09:48
Sayın Hydrosuccess ,
aklın yolu bir .
Bilmeden de olsa doğru yolda olduğumu öğrenmem bana moral verdi .
Ben alay konusu olur düşüncesiyle kedi kumu meselesini sadece birkaç arkadaşa özelden yazmıştım .
Artık cesaretle yola devam o zaman .
Şimdilik sadece iki adet Cissus bakıyordum bu ortamda .
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=698315&postcount=6
Yavaş yavaş hoyalarda ve diğer salon bitkilerinde de denemeye başlayabilirim .

Hydrosuccess
29-09-2010, 14:32
Sayın Hüzünperest,sıralı sorularınızın hepsine alt başlıklar ile ve sistematik bütünlük içinde yanıt vermeye çalışacağım.

Benim de yetiştirdiğim etçil bitkilerin bakım yöntemi gerçekten organik materyalli katı ortam kültürü ile uygunluk göstermektedir.Ancak yöntemin adaptasyonunda farklılıklar olup aynı teknik kullanılırsa ev bitkilerinin kaybı kaçınılmazdır.İleride siz de bana hak vereceksiniz.

Sayın Jezebel,resimden gördüğüm ''pot culture, pot and saucer method'' yani bildiğimiz saksıda bitki yetiştirme.Bu şekli ile uygulamanız topraksız ortamda yetiştirme kabul edilebilir ve ben de bahsedeceğim.

Ancak bu yöntem de iç içe saksı yönteminden başta besin eriyiğinin uygulanması olmak üzere farklılıklar göstermektedir.

Hydrosuccess
29-09-2010, 15:11
Bu yöntemde katı ortam materyalinden bağımsız olarak iç ve dış kapların büyüklüğü ve iç-dış kap ilişkisi de önemlidir.
Genel prensip olarak bitkinin içinde köklerinin yeraldığı iç kap saksı içinde toprakta olduğuna göre daha küçük olabilir ve bu şekilde tercih edilmelidir.Bu durumun yerden malzemeden tasarruf kadar bitkinin daha sağlıklı yaşaması açısından olumlu olduğunu belirtmeliyim.İç kabın genişlik ve derinliği arasındaki oran 1/1 ile 1/2 arasında yer almalıdır. Geniş ve sığ veya dar ve derin kaplar uzun vadede bitki sağlığı için riskler taşımaktadır.İç kabın sadece altında delikler olması yeterlidir.

İç kabın dış kaba göre küçük olması ve altta boşluk kalmaması şahsen benim en çok tercih ettiğim ve en az riskli durumdur.

İç kap dış kabın içine tam oturduğunda ve altta boşluk kalmadığında ise besin eriyiğinin seviyesinde kontrol problemi ve yetersiz tecrübe halinde kök çürümesi olabilir.
Bununla birlikte benim bu şekilde baktığım sağlıklı olarak büyüyen bitkiler var.

İç kabın dış kap ile aynı büyüklükte olması veya şeklinden dolayı tam içine girmemesi ve iki kap arasında boşluk kalması durumu bitki sağlığı açısından en büyük riskleri taşımakta ve sık gözlem gerektirmektedir. Bu durumda ancak yüksek su kullanımı gösteren ve kök yapıları uygun olan sınırlı sayıda bitki uzun süre bakılabilir.Ben nispeten az olmakla birlikte değişik bitki ailelerinden türleri bu şekilde yetiştiriyorum.Forumda görüntülerini paylaştığım bir kaktüs (Gymnocalcium) bir Stapeliad (D. polita) ve halen çiçek açan Hoya bilobata

huzunperest
30-09-2010, 01:35
........................

İç kabın dış kaba göre küçük olması ve altta boşluk kalmaması şahsen benim en çok tercih ettiğim ve en az riskli durumdur.

İç kap dış kabın içine tam oturduğunda ve altta boşluk kalmadığında ise besin eriyiğinin seviyesinde kontrol problemi ve yetersiz tecrübe halinde kök çürümesi olabilir.
Bununla birlikte benim bu şekilde baktığım sağlıklı olarak büyüyen bitkiler var.

Sayın Hydrosuccess, eğer yanlış yorumlamadıysam, kırmızı ile belirttiğim kelimenin, kaldığında olması gerektiği kanısına varıyorum. Lütfen inceleyebilir misiniz?

Hydrosuccess
30-09-2010, 15:47
Sayın Hüzünperest,sözcük doğru olarak kullanılmıştır.

İki kap birbirinin içine tam oturuyorsa iki kap arasında altta ve yanlarda anlamlı boşluk kalmaz. Bu durumda dış kabın içine besin eriyiği koyulduğunda iç kab hızla dış kabın içine bırakılırsa (tavsiye etmem) sıvı yanlardan dışarı taşar.

Doğrusu iç kabı katı ortam materyali besin eriyiğini absorbe edene (emene) kadar yavaş yavaş bırakmaktır. Bu uygulamada eriyiğin hangi seviyeye kadar iç kabı doldurduğunu doğrudan gözlem ile bilmemiz mümkün değildir.Bu uygulamanın en önemli riski altta boşluk kalmamasıdır.

huzunperest
30-09-2010, 15:53
Şimdi anladım teşekkür ederim.

maki01
30-09-2010, 16:50
Ben hiçbir şey anlamadım. Neyi nasıl yapacağız.

İç kap, dış kap oranı ne olmalı, iç kaptaki katı ortam materyali nedir ?

Kökler su içinde mi yoksa katı ortam materyali olarak tanımlanan kum içerisinde mi?

yeşillim
30-09-2010, 19:10
Sn Hydrosuccess,
Bir defaya mahsus üstten besin eriğini versek dış kapta suyu görene kadar sonra da ne kadar emdiğini
gözlem yapıp, dış kaptan eriyiği alarak beslense olur mu?

Hydrosuccess
30-09-2010, 19:32
Sayın Maki01,
İç kap dış kaptan küçük olacak ise çap farkı 1-3 cm arasında değişebilir.(kişisel tecrübem)Eşit veya büyük olma durumunu sanırım anlatmama gerek yok.Diğer sorularınızın cevapları için konunun biraz daha ilerlemesini beklemelisiniz.

Hydrosuccess
30-09-2010, 19:37
Sayın Yeşillim,
Üstten sulama bu yöntemde en az tercih edilen ve sıklıkla probleme neden olan bir uygulama.Saksıda çiçek sulama düşüncesinden uzaklaşmalıyız. Unutmayalım ki bitkiler doğada su gereksinimlerini çoğunlukla yağmurdan değil zeminden (taban suyundan) karşılarlar.Kökün varoluş sebeplerinden birisi de toprağın derinliklerindeki suya ulaşma çabasıdır.

Hydrosuccess
30-09-2010, 21:18
İç içe saksı yönteminde kullanılan materyaller;


Uzun süre değişmeden bozulmadan kalabilmeli,tercihen inorganik olmalı.
İnert olmalı yani kökler tarafından emilecek ve bitki sağlığını tehdit edecek maddeleri ortama salmamalı.
Arasında hava cepçikleri kalacak ve köklerin oksijen gereksinimini sürekli sağlayabilecek şekilde tanecikli yapıda olmalı.
Besin eriyiğini absorbe edip iç kabın üst bölümlerine kapillarite ile yayılmasını sağlayacak şekilde gözenekli yapıda olmalı.
Bitkiye toprak gibi destek sağlayacak, bulunduğu kaba sabitleyecek yapıda olmalı.
Bu kriterleri karşılayan tüm materyaller katı ortam kültürü uygulamalarında kullanılabilir.

Günümüzde ev bitkilerinin ve aynı zamanda Hoyaların katı ortam kültüründe yetiştirilmesinde sıklıkla kullanılan ve ticari olarak üretilip satılan materyal Hydroton diğer adı ile LECA'dır.

Bu materyal kil topçuklarının yüksek ısı ile pişirilmesi ile elde edilir. Bu işlem sırasında Hydroton içinde genleşmeden kaynaklanan gözenekler oluşur. Hydroton belirtilen kriterleri tam olarak karşılayan kendini ispat etmiş bir materyaldir.

Ancak başka bir materyal kullanılamaz mı ? Kuşkusuz evet. Çok da sınırlayıcı olmayan kriterlere uyan bir çok materyal bulunabilir veya geliştirilebilir.

Bu olası seçeneklerden benim tercihim halen ev bitkilerinde çok sınırlı kullanımı olan diatomittir. Bahsedilen tüm kriterleri karşılayan diatomitin 1 cm genişlikten toz haline kadar değişik büyüklükte parçacıklar halinde olabilmesi, tohum çimlendirmeden erişkin bitkilerin yetiştirilmesine kadar kullanımını sağlamaktadır. 8-16 mm arasında genişlikte olabilen Hydrotonda ise tohum çimlendirmek veya küçük bitkileri yetiştirmek mümkün olmamaktadır.

Diğer olası materyalleri araştırmak ve denemek ise bana göre muhtemelen bu uğraşın en heyecan verici bölümü olacak .

dlk
30-09-2010, 21:41
bu konuyu anlamaya çalışıyorum ama okuduğum bölümden bile daha zor geliyor.mum çiçeklerini seviyorum.bakılmasının zor olmadığını sanıyordum.ama giderek gözüm korkuyor.

Hacer
30-09-2010, 21:50
Açmış olduğunuz konu tamamiyle bilgi dolu ( kullanılan çoğu terim biyoloji vb. alanlara giren bilimsel terimler olduğu için cümlede anlam vermesi oldukça zorlaşıyor benim gibiler için ) ama fotoğraf destekli olmadığı sürece yoğun bilgi barındıran yöntem şekli askıda kalıp benim gibi çoğu forumdaşım bu konuyu anlamayacak...

Hydrosuccess
30-09-2010, 22:06
Yeterince bilgi paylaşabildiysem açıkçası bu beni memnun eder.Mümkün olduğunca anlaşılabilir bir anlatım tarzını tercih ediyorum.Zaman zaman aynı konuları değişik ifadeler ile tekrarlıyorum.Anlaşılamayacağını düşündüğüm teknik terimleri devamında açıklıyorum.Bir materyalin özelliklerini görsel olarak açıklamak mümkün mü ? Neyi niye yaptığını bilmek bilmemekten daha iyidir diye düşünüyorum.Sizce ?

yeşillim
01-10-2010, 11:36
Sn Hydrosuccess,
Konu başlığını zevkle takip ediyorum cevabınız için teşekkür ederim.
Belki de gün gelecek kendi sorularıma güleceğim. İşte o zaman
konuyu kavramış olurum...

Ayrıca neyi, niye yaptığımı veya yapıldığını/yapılmadığını elbette öğrenmeliyim.
Umarım sorularımla sizi sıkmam. (Benden yana sabır diliyorum) çünkü sorarak öğrenirim.

Jezebel
01-10-2010, 12:31
Sn Hydrosuccess ,
normal saksı harcına dikili olan bir hoya veya başka bir salon bitkisini topraksız katı bir ortama alabilirmiyiz ?
Bunu yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor ?
Sizin tercih ettiğiniz yol topraksız ortamda köklendirip yetiştirmek mi , yoksa başka ortamdan da nakil yapıyormusunuz ?
Öğrenmenin yolları bunlar soru sormak , denemek , hata yapmak ;)
Saygılar .

Hydrosuccess
01-10-2010, 14:16
Sayın Jezebel, sorunuz halen devam ettirdiğim konunun içine girmiyor ama kısaca kendi tecrübemi paylaşayım.10 yıla dayanan topraksız bitki yetiştirme uğraşımda çoğunlukla toprak karışımlarında yaşayan bitkileri topraksız ortama transfer ettim.Her mevsimde uyguladığım bu geçiş sürecinde kayıp oranı % 5-10 civarında olmuştur.Internette bu konuda görseller de dahil yeterli kaynak var sizin de bulacağınıza inanıyorum.Benim özel bir transfer tekniğim yok.Topraksız ortamda tohumdan veya çelikten köklendirerek yetiştirme kuşkusuz bitki için daha sağlıklı oluyor.Hoyalarda da çelikten köklendirme yapıyorum.

Jezebel
01-10-2010, 17:41
Teşekkürler , bu benim için çok güncel bir sorun olduğu için yazdım .
Değer verdiğim bir bitkiyi kurtarmaya çalışıyorum da ...
Konunun doğal akışını bozduğunu düşünüyorsanız , mesajı silebilirim .
Saygılar .

Hydrosuccess
01-10-2010, 18:04
Sayın Jezebel,devam eden konular bittikten sonra ayrıntılı olarak yine irdeleriz.Bence transfer önemli bir konu.Bu nedenle ilgili mesajların kalması kesinlikle yararlı olacak.

Hydrosuccess
01-10-2010, 20:37
İç içe saksı yönteminde iç ve dış kap, katı ortam materyali sabit bileşenlerdir.Sistem kurulduktan sonra bu bileşenlerin takibi gerekmez.Besin eriyiği ise sistemin değişken bileşenidir.Bitkinin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesi çiçek açması için sistemin devamı süresince düzenli olarak takip edilmelidir.
Katı ortam kültürünü kullanan topraksız tarım sistemlerinde, sisteme verilen besin eriyiğinin (bitkinin türü ve gelişim aşamasına uygunluk gösteren) mineral besin oranları, EC ve pH değerleri, sıcaklığı özenle ayarlanır.Sistemde katı ortamdan gider ile alınan besin eriyiği tekrar kullanıma verilecek ise tüm parametreler (günümüzde otomatik olarak ve bilgisayar programları ile) izlenir.Besin eriyiğindeki tüm parametre değişimleri belirli sınırlar aşılınca düzeltilir veya eriyik yenilenir.Bu şekilde bitki gelişiminde maksimum düzeye ulaşılır.Ancak bu parametreleri (EC, pH vb.) ev koşullarında takip etmek pratik değildir.Tarımsal üretimde bazen binlerce bitki aynı sisteme bağlı olup tüm bitkileri takip etmek tek bir ünite ile mümkün olabilmektedir.Ev koşullarında ise örneğin 30 ayrı iç içe saksı sisteminde tek tek besin eriyiği parametrelerini takip etmek ancak teorik olarak mümkün olup pratik uygulama imkansız görülmektedir.İlgili ekipmanın sağlanması, kalibrasyonu, ayrılacak olan zaman ve emek düşünüldüğünde tek çözüm bu uygulamadan vazgeçmek olurdu.Ancak yetiştirilmesi düşünülen bitkiler bize bu konuda yardımcı olmakta ve uygulamayı olanaklı hale getirmektedir.Tarımsal üretimde yetiştirilen bitkiler çoğunlukla mevsimlik olduğu için hızla büyüyüp gelişmekte ve çiçeklenip meyve/tohum oluşturmaktadır.Bu nedenle bu bitkilerin metabolizmaları hızlı, kaynak kullanımları yüksek buna karşılık parametre (Mineral besin oranları,EC,pH vb.) değişimlerine duyarlılıkları fazladır.Parametre değişimlerinden hemen etkilenip verim düşüklüğünden ölüme kadar giden hızlı değişimler göstermektedirler.Hoyaların da içinde olduğu ev bitkileri ise çoğunlukla tropikal ve çok yıllıkdır.Metabolizmaları yavaş olan bu bitkiler uzun yıllar içinde oluşacak tüm değişimlere hazırlıklıdır.Bu bitkiler parametre değişimlerine çoğunlukla gelişimin yavaşlaması/durması çiçeklenmenin olmaması şeklinde cevap vermekte,ancak sınırlar çok zorlanırsa ölmektedir.
Ev bitkilerinin bu temel özellikleri sayesinde ev yetiştiricileri nerde ise hiç bir parametreyi takip etmeden hiç bir özel ekipman kullanmadan katı ortam uygulamalarını başarı ile yürütebilirler. Kuşkusuz maksimum gelişimi sağlamak mümkün olmamaktadır.Ev yetiştiricisi için uygulamadan vazgeçmek yerine optimuma yakın sağlıklı bitki gelişimi sağlamak tercih edilebilecek bir seçenektir.
Besin eriyiğinin ev koşullarında hazırlanması pratik olmadığından hazır besin kitlerinden yararlanılmaktadır. Genel uygulama tarımsal üretim için veya hobi amaçlı hidroponik/hidrokültür sıvı besin kitlerinden yararlanmaktır.
Bu konuda zaman içinde deneme yanılma yöntemi ile edindiğim tecrübeyi paylaşmak istiyorum.
İç içe saksı yöntemine ilk başladığımda piyasada henüz uygun sıvı besin kitleri olmadığından bahçe/saksı çiçeklerinde kullanılan sıvı besinlerden yararlandım.Sonuçlar bu uygulamanın devamını sağlayacak düzeyde başarılıydı.Zaman geçtikçe hidrokültür hobi setleri ve tarımsal hidrokültür sıvı besin eriyikleri satılmaya başladı ve onlardan da kullanmaya başladım.Sonuçlar yine yüzgüldürücüydü.Yaklaşık 2 yıldır tekrar ev bitkileri için kullanılan sıvı besinleri kullanmaya başladım.Sonuçlar şimdi daha da iyi.Daha iyi sonuçlar sadece sıvı besinlerin kalitesinde artışa mı bağlı ? Sanmıyorum.Değişen bitki besin ilişkisini daha iyi anlamak ve ona uygun bir gübreleme tekniği uygulamak.Bu konuyu hakkettiği gibi ayrı bir başlığa bırakıp sıvı besini su ile hangi oranda karıştırdığımı aktarmak istiyorum.Hoyalar da dahil ev bitkileri önceden bahsedildiği gibi hatalarımıza hoşgörülü yaklaşıyorlar.Genel uygulamam karışımı üreticinin önerdiği oran (Çoğunlukla litreye bir kapak olarak ayarlanmıştır.) 1 kabul edilirse 1\1'den 1\4'e kadar değişen oranda hazırlamak.Yani önerilen tam dozdan 4 kez sulandırmaya kadar değiştirmek.Bu doz ayarında çok hassas davranmadığımı itiraf etmeliyim.Hiç bir bitkide kök yanması vb. sorun yaşamadım.Yazın açıkta güneş altında 35 derecede ve tamamen kurumuş köklerin üzerine soğuk ve tam dozda besin eriyiği döktüm ve sonuçta forumda görsellerini paylaştığım hala devam eden Stapelia grandiflora çiçeklenmesini elde ettim.Hata yapıp bitkiye zarar verme olasılığı düşük görünüyor.Geriye sadece bitki besin ilişkisini daha iyi değerlendirmek ve doğru zamanda doğru oranda besin eriyiği vermek kalıyor.

Hydrosuccess
02-10-2010, 18:53
İç içe saksı yönteminde besin eriyiği kullanım tekniği, bitkinin temel gereksinimlerini karşılamak kadar köklerin sağlıklı şekilde var olmasını da sağlayacağı için en az içerik kadar önemlidir.
Kökler temel besinleri absorbe ederken (emerken) hem sürekli nemli bir ortamda bulunmalı hem de yeterince oksijen alabilmelidirler.Kökler yapıları itibarı ile hem çok hızlı gelişebilmekte hem de çok hızla çürümektedirler. Bitkiler gövde ve yapraklarını nerdeyse tamamen kaybetseler bile genellikle rejenere olurlar yani yeniden gelişebilirler.Ancak tüm kökleri çürümüş bir bitkinin rejenerasyon şansı çok düşüktür.
İç içe saksı yönteminde besin eriyiği uygulama tekniğim bu temel prensiplerin pratiğe dönüştürülmesine dayanmaktadır.Bitki katı ortamda (aynı zamanda toprakta da) nem ve minerallerin olduğu bölümde hızla yaygın lateral (yan) kökler oluşturmaktadır.Bu tür kökler besin ve su emiliminden sorumlu olup hızla gelişir, belirli aralarla yenilenir ancak oksijensiz/nemsiz ortamda hızla tahrip olur.
Kuru ortamda ise daha kalın,fibröz (odunsu) kökler bulunmakta olup bu kökler daha çok gövdeye besin/su vb. taşınması ve bitkinin sabitlenmesi dik durmasından sorumludur.Bu kökler de ortamda nem/besin artışı olduğunda besin emilimini sağlayan yan kökler oluşturmaktadır.Sonuç olarak uygulanan teknik her iki kök tipinin de görevine uygun katı ortamda bulunmasını sağlamalıdır. Genel uygulama fibröz köklerin iç kabın üst bölümlerinde kuru ortamda, yan köklerin ise alt bölümde nemli besinli ve aynı zamanda yeterince havadar bölümde bulunmasını sağlamak yönündedir.(Toprak/saksı kültüründen farklı olarak)

Besin eriyiği uygulama tekniğimin temel prensipleri;

Sulama alttan yapılmalıdır.

Besin eriyiğinin seviyesi kap büyüklüğü ile doğrudan orantılı olmamalı,belirli sınırlar içinde orantılandırılmalıdır. Yani 1-3 cm arasında en küçük kap ile en büyük kap arasında kap büyüklüğü ile orantılı olarak bir seviye seçilmelidir.

Besin eriyiği seviyesi her sulamada mümkün olduğunca aynı kalmalıdır.Yani ilgili kap için 2 cm yüksekliğe karar verildiyse bir problem yaşanmadıysa mevsim,bitki gelişim aşamaları vb. değişimler ile seviye değiştirilmemelidir.

Besin eriyiği eksildiğinde (Eğer eksilmiyorsa kesinlikle önemli bir problem vardır ve bu problem mutlaka saptanmalıdır.) kesinlikle üzerinden eski seviyeye kadar tamamlanmamalıdır.

Besin eriyiğinin eksilme hızı her bitki türünde, her bitkinin değişik gelişim aşamalarında ya da mevsimlere göre farklılık gösterir.Bu gözlemlenmeli ve eriyik tamamen emilinceye, dış kabın tabanı çok az nemli veya kuru kalıncaya kadar beklenmelidir.Eğer en geç 10 gün sonra dış kabın içinde hala eriyik varsa bu sıvı dökülmelidir.Bu durum ya uygulanan teknikte ya da bitkide bir problem olduğunun göstergesidir.Besin eriyiği tercihen 3-5 günde dış kabın içinden emilmelidir.

Görüldüğü gibi iç içe saksı yönteminde besin eriyiği uygulama tekniği katı ortam kültürü/flood and drain (doldur boşalt) yönteminin uzun zamana (10 güne kadar) yayılmış pompa, zamanlayıcı, besin deposu,iletim boruları vb. ekipman gerektirmeyen basitleştirilmiş halidir.

Hydrosuccess
02-10-2010, 19:50
Topraksız ortamda bitki yetiştirme ve iç içe saksı yöntemi ile ilgili tartışma ortamını başlatabilecek düzeyde bilgi paylaşımını gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.En sık kullanılan ve en pratik olan bu yöntemin uygulama yapabilecek düzeyde anlaşılmasından sonra diğer yöntemler ile ilgili bilgi akışına devam etmeyi planlıyorum.

huzunperest
04-10-2010, 07:54
Verdiğiniz bilgiler oldukça değerli, hepsini arşivime ekledim. Teşekkür ederim.

Katı ortam materyalini belirli zaman sonra yıkamak ya da değiştirmek gerekiyor mu?

Hydrosuccess
04-10-2010, 14:06
Sayın Hüzünperest, katı ortam materyali uzun süre dayanabilmeli ve bitkiye zarar verecek bir salınım yapmamalıdır (inert olmalıdır)
Yaygın olarak kullanılan Hydroton içeren tek bitkim aynı zamanda en eski bitkim.Yaklaşık 6-7 yıldır aşırı derecede ilgisiz davranmama ve sürekli teknik hatalar yapmama rağmen oldukça loş bir yarı kapalı mekanda sağlıklı şekilde yaşayan, yavaş yavaş büyüyen Graptopetalum paraguayense.3-4 yaşında ve diatomitte yaşayan değişik bitki ailelerinden bir çok bitkim var.
Katı ortamın belirli aralar ile çeşme altında akar suda yıkanması mineral birikimi riskini ortadan kaldıracağı ve kökleri koruyacağı için iyi olur.Ne kadar sıklıkla yapılacağı konusunda kesinleşmiş bir düşüncem yok.Ancak çok sık gerekli olacağını sanmıyorum.Bir kaç ayda bir iyi olabilir.Bu konuya da yeterince özen göstermediğimi belirtmeliyim.Köklerde aşırı minerale bağlı kayıp olduğunu düşündüğüm herhangi bir bitki hatırlamıyorum.Hoyaların bendeki ömürleri 1 yıla yaklaştı ancak sadece 3 tanesini 1 kez yıkamış olmalıyım.Yine de nispeten uzun aralıklar ile de olsa katı ortamı yıkamak önereceğim bir uygulama.

yeşillim
04-10-2010, 16:33
Topraklı bitkilerdeki gibi, saksı büyütme olayı varmı?

Köklerde budamaya gerek duyulabiliyor mu?

İç kap giderinden katı ortam materyali az da olsa dış kapta birikebiliyor mu?

Zamanla materyalde azalma olur mu? Olabilirse neler yapılabilir.
Teşekkürler.

Hydrosuccess
04-10-2010, 18:20
Sayın Yeşillim,
İç içe saksı yönteminde daha önce belirttiğim gibi bitki toprakta/saksıda yetiştirmeye göre daha küçük kapta yaşayabilir ve bu bitki sağlığı için tercih edilir.Bitki (Kuşkusuz öncelikle sözkonusu olan Hoya, ama diğer bitkiler de ) baştan itibaren daimi olarak yaşayacağı büyüklükte kaba dikilebilir.Eğer tohumdan üretim veya çok küçük çelik köklendirme sözkonusu ise bir büyük kaba geçiş yapılabilir.(Sıklıkla gerekli olmayan bir durum)Bu geçiş her mevsimde kolaylıkla ve nerdeyse % 100 başarı ile gerçekleştirilebilir. Toprakta/saksı kültüründe olduğu gibi her yıl/iki yılda bir toprak değişimleri,saksı büyütme ihtiyacı sözkonusu değildir.
Saksı kültüründe kök budama ihtiyacı oluyor mu açıkçası ben bilmiyorum.İç içe saksı yönteminde bazı bitkilerin (Hoyaların çoğunun) kökleri iç saksının altından dış kabın içine hatta kenarlardan yukarı uzanmakta, zaman zaman kurumakta,kısmen ölüp kopmaktadır.Bu durum normal bir süreç olup sorun yaratmaz.Bitki koşullarına uyum sağlayıp süreç içinde kendisi köklerini ''budamaktadır''
Zamanla kullanılan katı ortam materyalinde azalma olmaz daha doğrusu olmamalıdır.Eğer azalma oluyorsa yanlış bir materyal seçilmiş ve sistem başından yanlış kurulmuştur.
Katı ortam materyalinin alt kaba birikip birikmediği sorusu pratikte yaşanabilecek sorunların tarafınızdan algılandığını gösteriyor.Tebrik ederim.Bu durum iç kabın altındaki delikler ve materyalin büyüklüğü arasındaki ilişkiye bağlı.Önce Hydroton için cevaplayayım.Hydroton pişmiş kil topçukları olduğu için üretim sürecinde ve nerdeyse elle bile kırılabilen bir materyal olduğundan sonrasında ufalanır ve paketten tozlu olarak çıkar.Bitki dikiminden önce veya dikim sonrası yıkanmalıdır.Türkiyede satılanlar genellikle iri taneli (1 cm çapında) olduğundan iç saksının standart alt deliklerinden düşmez ve doğrudan koyulabilir.Diatomit ise kolay ufalanan organik kökenli bir birikim kayasının parçalanmasından oluşmakta olup paketten tozlu olarak çıkar. Uygulama olarak öncesinde yıkamak zor olduğundan bitki dikildikten sonra yıkanmalıdır.Diatomit milimetreden santimetreye giden büyüklükte parçalardan oluştuğundan iç kabın altındaki standart deliklerden dış kabın içi ve dışarıya dökülebilir.İç kabın altına olabildiği kadar ince bir elyaf (Akvaryumcularda bulunanlar idealdir.) koyulmalıdır.
Bu arada diatomit tozunun aynen perlit tozu gibi solunmaması gerektiğini belirteyim.Her ikisi de yüksek silisyum içeriği nedeniyle silikozis gelişimine neden olur.Uygulama en iyisi açık havada yapılmalıdır.

Şevket Yaşar
06-10-2010, 22:19
Sayın Hydrosuccess,

Kullandığınız iri taneli diatomiti satın alabileceğimiz yer hakkında mümkünse bilgi verebilirmisiniz.

Hydrosuccess
06-10-2010, 22:33
Diatomiti maden olarak büyük miktarda bulmak mümkün.Türkiyede birkaç yerde internetten bile satış yapan diatomit madenleri var.Hobi düzeyinde en kolay kedi kumu olarak bulabilirsiniz.Prensip olarak hiçbir markayı tavsiye etmem ya da isminden bahsetmem.Yalnız çok farklı içerikli kedi kumları olduğunu söylemek isterim.

Jezebel
06-10-2010, 22:55
Benim kullandığım kumun üzerinde diatomit içerdiği açık seçik yazıyor .
Bulunan en ucuz kum olduğunu söyleyebilirim .

Hydrosuccess
08-10-2010, 20:34
İç içe saksı yöntemi hakkında bilgi sahibi olup yöntemi denemek isteyenleri cesaretlendirmek için sıklıkla yaptığım ve yapmaya devam ettiğim uygulama hatalarını paylaşmak istiyorum.
İç saksıyı çıkarmadan besin eriyiğini üstten dökmek; Bu yanlış uygulama benim gibi belirli düzeyde tecrübe edinmiş olanlar için bile büyük risk taşımaktadır.İçeride ne kadar sıvı olduğunu bilemeyeceğimiz için 2 kez üst üste fazla sıvı verilmesi çok büyük olasılıkla köklerin oksijen eksikliğinden çürümesi ve bitki kaybı ile sonuçlanır.Bu yöntemde daha önce de vurguladığım gibi dış kabın içinde hangi seviyede besin eriyiğinin olduğunun düzenli olarak gözlenmesi zorunludur
Besin eriyiğinin eksilen kısmının tamamlanması;Bu yanlış uygulama bilgi eksikliği yoksa sadece insani zaaf ile bitki ile daha az ilgilenmek için yapılmaktadır.Benim de bu hatayı yaptığımı itiraf etmeliyim.Eğer daha önce belirlenmiş olan seviye geçilmiyorsa ve alışkanlık haline gelmedikçe ciddi problem yaratmadığını söyleyebilirim.
Besin eriyiğinin yanlış oranlarda hazırlanması;Bu yanlış uygulamayı nerdeyse her gün yapmaktayım. Bu hatadan dolayı bir problem yaşadığımı gözlemlemedim.Hatta bunun bitki için iyi olabileceği konusunda gözlemlerim var. Özellikle Hoyalar için kireçsiz su önerilmekle birlikte tüm bitkilerim gibi Hoyalara da kireçli ve klorlu çeşme su veriyorum.

Başta Hoyalar olmak üzere tüm ev bitkilerinin toprak kültürüne göre topraksız yetiştirme yöntemlerinde bakım hatalarından daha az etkilendiğini belirtmeliyim.
Bu durum tüm temel gereksinimleri bu yöntemle yeterince ve sürekli olarak sağlanan bitkilerin geliştirdiği yüksek direnç ve yaşamı sürdürme gücü ile açıklanabilir.

Jezebel
08-10-2010, 21:27
Sayın Hydrosuccess,
besleyici sıvı seviyesi 1-3 cm arası değişecekse , dış saksı şartmıdır , bunu sadece daha derince bir altlık kullanarak yapsak olmaz mı ?
Ben saksı ebatına göre değişen kaseler kullanıyorum .
Aklıma takılan bir şey daha , 4-5 tane küçük saksı ortak bir dış kabı paylaşsalar problem olur mu ?
Tabi size göre yolun başında sayılırım . Tavsiyelerinize ihtiyacım var .
Saygılar .

Hydrosuccess
08-10-2010, 22:01
Sayın Jezebel,
Teorik olarak olabilir ancak pratikte problem yaratır.Besin eriyiği çok hızla buharlaşır, besin eriyiği ışık göreceği için birkaç gün içinde yoğun ve önlenemeyen alg (yosun) gelişimi olur,kökler dış ortamın tüm etkilerine daha fazla maruz kalır, 3 cm derinliği sağlayacak saksı altlığı bulunamaz,iç kabı şeffaf tercih etme olasılığı sıfırlanır.Ayrıca dışta ışığı geçirmeyen ve tercihen açık renkli kap olması bitkiyi yazın açıkta güneş altında aşırı ısınmadan korumaktadır.(İstanbul'da kişisel tecrübem)
Ortak dış kap tek tek dış kaplara bir alternatif oluşturabilir ancak kaplar arasında yine büyük boşluk kalacağından daha önce bahsettiğim olumsuzluklar yine oluşabilir.Benim teorik olarak ürettiğim çözüm ışık geçirmeyen kapaklı bir dış kap seçip her iç kap için kapakta uygun delikler açmak.Ancak hoyalar gibi çok büyüyen bitkiler ile uğraşırken bu kapağı tüm bitkiler ile birlikte kaldırıp besin eriyiği ile ilgilenmek bile çok zor olur.Ben gerçekleştirmesi mümkün ancak pratik değil diye düşünüyorum.Bunun ötesinde eğer farklı türler aynı kapta yetiştirilecekse (akvaryum bitkileri ile ilginiz var mı bilmiyorum) öngörülemeyen gelişim sorunlarıyla karşılaşabilirsiniz. ''Allelopathy'' konusunu araştırmanızı öneririm...

Jezebel
08-10-2010, 22:37
Ortak altlığı kaktüslerim için düşünmüştüm , hepsi çok ufaçık saksılarda .
Yeni gelen hoya çeliklerimi topraksız köklendirmeyi denemekteyim .
Kalanchoe yaprağım başarıyla köklü yavrular oluşturdu .
Şeffaf saksı bulmak bu arada hayli zor . Alakasız kapların altına delikler açmaktan başka çözüm göremedim .
Bakalım hayırlısı .

Hydrosuccess
08-10-2010, 22:51
İç kapların şeffaf olmasına gerek yok ancak kişisel bir tercih olabilir.Benimkilerin tama yakını bildiğimiz kahverengi/siyah saksılar.Ancak dış kap mutlaka ışık geçirmeyecek yapıda olmalı.Bu kap daha büyük (iç içe saksı yöntemi için öneriyorum) altında delik olmayan plastik veya porselen bir saksı ya da boyutları uygun herhangi bir şey olabilir.Metali zamanla besin eriyiğine salınım yapabileceği ya da çürüyebileceği için önermem.

maki01
17-10-2010, 19:25
Sayın HYDROSUCCESS

Topraklı ortamda çelik köklendirirken mümkün olduğunca küçük saksı tercih ediyoruz.

Hoya carnosa ile ilk denemeyi yapmak istiyorum. Topraksız ortam için ilk saksı büyüklüğü ne olmalı?

Teşekkürler.

Hydrosuccess
17-10-2010, 20:29
Türkiyenin de içinde bulunduğu subtropikal iklim kuşağında yaşayan bazı bitki türlerinde şaşırtma yani bitkinin bir kaptan daha büyük kaba ya da toprağa geçirilmesi uygulanan ve yarar sağlayan bir yöntem.Bu uygulamada kökler ortam değişimi yaşar ve taşıma sırasında kısmen hasarlanır.Oluşan stress bitkiyi uyarır ve daha güçlü/hızlı büyümeyi teşvik eder.
Hoyalar da dahil çoğu ev bitkisi tropikal iklim kuşağından gelmekte olup doğalarında bu tarz önemli değişimler yer almamaktadır.Bu bitkiler mevsimsellikle sadece daha az veya daha çok büyümekte/çiçeklenmekte ya da en kötü durumda koşullar düzelene kadar bir durgunluk haline ( sıklıkla yaşandığını gözlemlediğim bir durum.Hoyam 3-4 aydır bir yaprak bile çıkarmadan duruyor....vb.) girmektedir.Köklerin yer değişimi (yani bir çeşit şaşırtma) Hoyaların doğalarında pek olmayan bir durum.
Bu nedenle ben çelikten büyüttüğüm tüm hoyalarımı gelişimleri ilerlediğinde de yaşayacakları büyüklükte kaplara diktim.Bana köklü olarak (her ne kadar zayıf da olsa) gelen 5 adet Hoya ise yeni yaprak ve filiz gelişimlerini nerdeyse çelik köklenmesi kadar geç gerçekleştirdiler.Yani toprak kültüründen köklü bitkinin topraksız ortama geçişi gecikerek ancak tam başarı ile oldu.Sonuç olarak Hoyaların kap değişiminin (ölümcül olmamakla birlikte) kökler ve bitki için olumsuz anlamda strese neden olduğunu söyleyebilirim.1 yıl içinde Hoyalarımdan (bazıları çok fazla büyümekle birlikte) hiç birinin kaplarını büyütmedim.Bunun için bir gereklilik duymuyorum. Ancak bir kap değişimi yaparsam bunun bitkiyi ciddi strese sokacağına inanıyorum.Bunu en başta da öngördüğüm için (diğer bitkilerdeki geniş tecrübelerimin ışığında) tüm Hoyalarım başta büyük gibi görünen şimdi ideal büyüklükte kaplarda köklendirildi.En küçük türlerde iç kap 9 cm çapından başlıyor en büyük türlerde 15 cm çapa kadar ulaşıyor.Halen üzerinde çiçek öbekleri olan H. bilobata ve obscura sadece 10 cm çapında iç kaplarda ve sürekli büyüyorlar.H. carnosa nispeten büyük bir tür.12- 15 cm çapında iç kaplar yeterli olur.Daha büyük kaplar kullanılabilir ancak hem gereksiz, hata yapılırsa kök çürüme riski artar hem de çok büyük bitkiye (evde pek de istenmeyen bir durum) neden olabilir.

yeşillim
18-10-2010, 09:41
Düşünüyorum da piyasada bulunan bambu çubukları hani az su içinde duran suyu bittikçe
ilave edilen bu sistemin basit şekli olsa gerek doğru mudur?

Bir de iç kapta kök büyüdüğünde saksı değişimi olmadığı halde yer kaplamasını bir türlü
aklımda yerleştirememiştim. Bu durumda kök kendini iç kap deliklerinden dışarı salıyor.
Peki iç kapın dışına çıkan köklerin üzerine binen ağılıktan dolayı problem yaşanabilir mi?
Herhalde kökler kendini bir şekilde onarıyor.

Hydrosuccess
18-10-2010, 14:18
Sayın Yeşillim,şans bambusu ile ilgili yorumunuz doğru.Şans bambusu (Lucky Bamboo) aslında bambu değil Dracaena sanderiana bitkisinin dal çelikleridir.Köklerinin oksijen ihtiyacı nispeten az olduğundan durgun su kültürü benzeri bir ortamda uzun süre (ama sonunda çürüyerek) bakılıp köklendirilir.Aslında bu çelikleri iç içe kap yöntemi ile çok kolaylıkla sonsuza kadar bakmak ve büyütmek mümkündür.Bu açıdan (ilgilenmediğim için denemedim ama eminim) topraksız yetiştirmeye çok uygun ve kolay bir bitkidir.
Diğer sorunuz ilk başta benim de endişe ettiğim bir konuyla ilgili.Çoğunlukla iç kap olarak plastik saksı kullanıyorum.Bu saksıların altı düz olmuyor ve bazen 7-8 mm'ye ulaşan çıkıntılar nedeniyle alt deliklerden çıkan kökler için güvenli bir mesafe kalıyor.Ayrıca Hoya kökleri daha önce de gösterdiğim gibi iç kabın kenarından yandan yukarı doğru uzanıyorlar.(Doğada da kökleri ağaç kovukları, çatlaklardan dışarı gövde boyunca uzanımlar gösteriyor.)Sonuç olarak kökler bize problem çıkarmadan, kendi kendilerine kap içinde uygun konumlarını buluyorlar.Kaza ile oluşan kök kopmalarının sağlıklı bitkide bir problem çıkardığını görmedim.

yeşillim
19-10-2010, 20:39
Diatomit e dikilen çelik ve bitkinin yıkanmasını biraz daha açarmısınız Sayın Hydrosuccess
çeşme suyuyla mı nasıl yıkanacak (ilk dikimde) hemen ardından dış kaba bitki besini mi veriliyor.

Diatomit i buldum. İç ve dış kap da kolay Sıra bitki besini araştırmasını yapmamda.
Denemek istiyorum da biraz daha cesaretlenmem lazım.
Teşekkür ederim.

Hydrosuccess
19-10-2010, 22:01
Sayın Yeşillim, topraksız yöntem ile bitki yetiştirmek toprakta yetiştirmekten çok daha kolay ve zevkli.Açıkçası bitkilerim saksılarda/toprakta çürümeye başlayınca bu yöntemi kullanmaya başladım.
Siz ve eğer varsa bu yöntemi uygulamak isteyen diğer hoyaseverlere ilk tavsiyem gelişmiş/köklü bitkiler değil çelik ile başlamaları.Sanırım artık herkesde bulunan carnosadan alınacak uygun bir çelik (açıkçası carnosa suda bile kökleniyor) acemilik aşamasında kolaylık sağlar.Köklü bitkinin topraksız ortama transferi çıkabilecek sorunlar açısından tekniğin uygulanmasını zorlaştırır. Bununla birlikte yıllar önce bu yönteme transfer ile başladığımı da belirtmeliyim.
Çeliğinizin altta kalan bölümünü yapraklar da kısmen materyal içinde kalacak şekilde dikin.Ben prensip olarak yaprak azaltması yapmıyorum.(Bu forumda önerilenin aksine) Bitkinin fotosentez yapmak için yaprağa ihtiyacı bulunmakta.Bitkinin dikildiği iç kabı doğrudan çeşme altında hafif su akışı ile tozlar kaybolana kadar yıkayın.Dış kabın içine daha önce önerdiğim seviyenin maksimumu kadar (3-4 cm) su (sadece su) koyun.Carnosa için yüksek nemli ortam oluşturmanıza gerek yok.Doğrudan güneş görmeyen aydınlık bir yer uygun olur.Bu suyu birkaç günde bir daha önce belirttiğim teknik ile yenileyin.İlk filiz gelişmeye başlayınca önce 1/4 doz ile başlayarak su yerine besin eriyiği verin.Bitkinizi artık daha aydınlık bir yere aktarabilirsiniz. Besin eriyiği sulandırma oranını da giderek sıvı gübre lehine arttırabilirsiniz.Sıvı gübre olarak başlangıçta herhangi iyi bir markanın azottan zengin/yeşil yapraklı bitkiler için olanından tercih etmeniz uygun olur.
Bu tarz bir denemede tek kaybınız bir carnosa çeliği olur.Bununla birlikte başarı ihtimalinin % 100'e çok yakın olduğunu başarısızlık için epey çaba göstermek gerektiğini belirtmeliyim...
Çalışmalarınıza ait görselleri bu konu başlığında bizimle paylaşırsanız memnun olurum.Başarılar dilerim.

maki01
20-10-2010, 00:26
Diatomit i buldum. İç ve dış kap da kolay Sıra bitki besini araştırmasını yapmamda.
Denemek istiyorum da biraz daha cesaretlenmem lazım.
Teşekkür ederim.

Sevgili yeşillim, Diatomit'i nereden buldunuz? Kargo ile gönderim yaparlar mı? Kedi kumu şeklinde bulmak kolay ama saksının deliklerinden akıp gidecektir.

Perlit , vermikulit ve adını unuttuğum minik kaya parçaları gibi bir malzemeden oluşan karışımı denemek istiyorum. İri taneli Diatomiti bulunca bir saksı da onunla deneme yapacağım.

Hepimize hayırlı olsun diyorum :)

yeşillim
20-10-2010, 09:19
Sayın maki01,
Kedi kumu olarak( içeriği diatomit)olan markette yerini tesbit ettim. 37 numaralı mesajı okumanızı tavsiye ediyorum.
İç kabın altına deliklerden taşmaması için akvaryumcularda satılan elyaftan
alıp, deliklerden dökülmesin diye İç kapta süzgeç görevi yapar, zamanla kök deliklerden dışarı çıkacak olursa
kökler elyaf dışına kendi isteğiyle çıkar ve problemi ortadan kaldırır diye düşünüyorum.

Başlayalım artık ne güzel fikir alışverişi de yaparız. Sayın Hydrosuccess'e konu ile ilgili
çekinmeden soruyor ve cevabını alıyorum. Bu fırsatı değerlendirmek lazım.

Sanırım fotoğraflı sorularım gelecek Sn Hydrosucces, hepimize başarılar diliyorum.

Hydrosuccess
20-10-2010, 15:41
Sayın Yeşillim, konuya hakim olmaya başladığınızı söyleyebilirim. Öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum.Önerilerinizin tamamı doğru yaklaşımlar içeriyor.Tek bir konuda pratik katkım olabilir.İç kabın tabanına koyulacak elyaf mümkün olduğunca ince olmalı eğer değilse yanlara doğru çekerek inceltilmeli.Kalın elyaf kök oksijenasyonunu bozabilir.Sizin ve eğer varsa diğer hoyaseverlerin çalışmalarının görsellerini büyük bir merak ve heyecan ile beklediğimi belirtmeliyim.
Sayın Maki01, daha önce de belirttiğim gibi Hoyaların topraksız yöntemle yetiştirilmesinde kullanılabilecek farklı katı ortam materyalleri veya karışımları konusunda hemen hiç çalışma ve tecrübe yok.Her deneme çok değerli ve öğretici olacak.Ben kullandığım materyalin rahatlık verici kolaylığı ve avantajları nedeniyle alternatif üretmeye çalışmadım ama denemelerin sonuçlarını da çok merak ediyorum.Gelişmeleri bizimle paylaşmanız çok yararlı olur.Yalnız karışımlara (yüksek nem nedeniyle çürüyeceği için) organik materyallerin (torf,cocopeat,moss,ağaç kabuğu vb.) karıştırılmasını hiç tavsiye etmem.

maki01
20-10-2010, 15:55
Sayın Hydrosuccess,

Perlit, vermikulit ve curufdan (http://www.aydinlarmadencilik.com.tr/upl/20085131037384111.jpg) oluşacak katı ortam malzemelerim. Curuf uygun mudur sizce?

Hydrosuccess
20-10-2010, 18:54
sayın Maki01, perlit ve vermikülit topraksız tarımda zaten kullanılan materyaller ancak curufu tercih etmenizin özel bir nedeni mi var.Metal sanayii artığı gözenekli ve olasılıkla ortama salınım yapabilecek bir materyal.Açıkçası ben tercih etmezdim.Eğer bir karışım oluşturulacaksa her bir materyalin eklenmesinin bir gerekçesi olmalı.Örneğin perlitin havalanmayı arttırıcı karışımın yoğunluğunu azaltıcı etkilerinden yararlanmak gibi.

maki01
20-10-2010, 19:25
Sayın Hydrosuccess,

Curuf bana Aydınlar Madencilik'ten hediye olarak geldi. Açıkcası hiç bir bilgim yok. Ancak görünümü mineral yönünden zengin gibi geldi. Sadece bu nedenle denemek istedim. Biraz da bir an önce başlama isteği etkili oldu sanırım.

Hydrosuccess
20-10-2010, 20:39
Sayın Maki01, açıkçası uygulama tekniğine tam hakim olmadan riskli materyalle çalışmak başarısız sonuçlara yol açabilir ve fatura yönteme çıkarılabilir.Önerim katı ortam materyali olarak karışımlar ile değil tek materyal ve mümkünse diatomit ile başlanması.Curuf daha çok açık tarımda toprağa karıştırılıyor.Sınırlı bir kullanımı var.Zengin mineral içeriği saksı gibi sınırlı bir ortamda yoğun/kontrolsüz salınım oluşturur.Genel amaç mineral eksiğini tamamlamak değil tüm gereksinimleri kontrol altında tutabilecek bir sistem oluşturmak olmalı.

maki01
20-10-2010, 22:43
Tamamdır sayın Hydrosuccess:)

Diatomiti yani kedi kumunu nereden temin edebileceğim konusunda sevgili yeşillim bilgi verdi. Diatomitle başlayayım.

Perlit ve vermikuliti menekşe ve hoya harçlarımda kullandığım için tanıyorum. Nem sağlama kapasiteleri oldukca iyi. Ne fazla ne eksik. Diatomiti hiç kullanmadım. Perlitte çeliğin malzeme içinde kalan kısmı 1-1.5 cm olsa bile köklendirebiliyorsunuz.

Diatomitte kullanacağımız çeliğin materyal içinde kalacak olan kısmının uzunluğu ne olmalı?

Daha önceki mesajlarınızda bahsetmiş olabilirsiniz. Çok yoğun ve yorgun bir dönem geçiriyorum. Tekrar soruları için kusura bakmayın lütfen...

yeşillim
21-10-2010, 13:35
Diatomit' i iç kabın içine koymadan önce kabın altına elyaf koydum. Elyaf o kadar şeffaf ki...

yeşillim
21-10-2010, 13:51
İç kap dış kabın zeminine oturdu, diatomiti kabın yarısına kadar doldurup musluğun altında tazyiksiz suyla yıkadım.
Carnosa çeliğinin bir gözü içeride olmak üzere tekrar diatomit ilave ettim, tekrar yıkadım. Destek için teli yerleştirdim.
Sayın Hydrosuccess, bu konuda her daim eleştirilerinizi bekliyorum.

maki01
21-10-2010, 13:58
Hayırlı olsun sevgili yeşillim:)

Destek telini saksıya sabitlediniz mi? Bitki büyüyünce devrilmemesi için ne yapmalıyız?

yeşillim
21-10-2010, 14:24
Teşekkür ederim sevgili maki01, darısı size, isteyen tüm hoya severlere olsun.
İç kabın zeminine değecek şekilde çeliği diktikten sonra teli gömdüm.
Çareler tükenmez hele bir tutsun her türlü aksaklıklara hep beraber bir formül düşünürüz.
Aslında yakından görünce pek zevkliymiş, tel oturdu yani sallanma felan yok sabit duruyor.
Bitki bir kaç tur döner devamı için sorun çıktıkça birşeyler gelişir inşallah.
Şu an mümkün olduğunca ölçüleri(deneme için) küçükten aldım.

İlkin
21-10-2010, 14:44
Ben de ilgi ile izliyorum neler olacağını ve sonuçları merakla bekliyorum. Bu arada saksı içine konulan tel ya da sardırma çubukları toprakta olduğundan daha güvenlikli durur gibime geliyor bu Diatomit'te. Bilmem yanılıyor muyum? Eğer havalar birkaç gün daha bu şekilde ılık giderse ben de bir miktar diatomit temin edip Hoya nummularioides'te deneme yapmak istiyorum. Sayın yeşilim size de başarılı sonuçlar dilerim...

Hydrosuccess
21-10-2010, 14:56
Sayın Yeşillim,kurduğunuz sistem tekniğe uygundur tebrik eder başarılar dilerim.İki konuda katkım olacak.Ben köklendirme ve ilk filizlenme aşamasında destek teli kullanmıyorum.Yurtdışından gelen çelikler küçük olduğundan filizin nereden çıkacağı baştan belli olmuyor.Ancak sizin çeliğiniz uzun olduğundan baştan sardırmanız yararlı olabilir.Sardırma teliniz ile ilgili 2 problem var.Birincisi büyüklüğü, carnosa için en az 2-3 katı büyük bir çember oluşturmalısınız.Yine de yetmeyeceğinden aynı çembere birkaç kere üst üste sardırmanız gerekli olacak.Kuracağınız sistemi uzun vadeli düşünmelisiniz.Tel ya daha kalın olmalı ya da 2-3 kat telden bir çember oluşturmalısınız.(Siz 2 kat yapmışsınız ama telinizin kalınlığı ve taşıma gücünü kendiniz tekrar değerlendirmelisiniz.Carnosa gibi türler bol yaprak ve odunsu gövdeler ile oldukça ağırlaşıyorlar.Teliniz tam bir çember olmak zorunda değil ters U formu da hem estetik hem de yerden tasarruf sağlıyor.
Çeliğin dikiminde derinlik ayarınız doğru.İki kademeli yıkamaya hiç gerek yok.Sistemi kurduktan sonra bir kez üstten yıkama yeterli.
En önemli problem (Sayı Maki01'in de vurguladığı gibi) destek telinin sabitlenmesi.Tel kabın içinde olmamalı.Çünkü kısa sürede çürüyecek ve sisteme salınım yapacaktır.Eğer plastik kaplı/inert bile olsa yerinden çıkma oynama devrilme olasılığı çok yüksek olacak.Doğrusu iç kabın dışına suya dayanıklı bant ile sabitlenmesi.Sağlam olması için telin bant içinde kalan kısmı yana doğru 90 derece açı ilekıvrılmalı ve kabın kenarına geniş bir yüzeyle temas etmeli.İki üç kat bant tellerin üzerinden sıkıca geçirilirse kalıcı bir destek oluşturulabilir.Bu sabitlemenin görseli kökleri gösteren eski mesajlardan birisinde vardır tekrar inceleyebilirsiniz.
Yanlış anlamalara neden olunmaması için kullanılan katı ortam materyalinin adının doğru olarak kullanılmasını rica ediyorum.Kedi kumu, kedilerin tuvalet ihtiyacını karşılamaları için kullanılan değişik ürünlerin genel adı.Kedi kumu adı altında yarı şeffaf silika, topaklaşan bentonit, kuşkusuz diatomit, Hoya yetiştirilmesinde kullanılabileceğini düşündüğüm klinoptilolit vb değişik maddeler kullanılıyor.Diatomit sanayide çok geniş kullanımı olan bir madendir.Sadece kedi kumu/pet bakım ürünü olarak tanımlamak doğru olmaz diye düşünüyorum.

missmenas
21-10-2010, 16:15
Hadi hayırlısı, ben yakınen takip ediyorum gelişmeleri, kolay gelsin arkadaşlar Sayın hydrosuccess sağolsun bu konuda epey detaylı bir anlatımla bizleri aydınlattı. Siz yeşillim ve maki arkadaşım biz toprakta hoya yetiştirenler için ilk deneyim görsellerini burdan bizlerle paylaşırsanız çok sevinirim.

yeşillim
21-10-2010, 16:46
Doğru ya iç ve dış kap metal olmayacaktı salınımlarından dolayı önceki mesajlarda bu konu
geçiyordu, (defalarca okudum ama ) dikkatimden kaçmış.Sanki tel metal değil gibi oldu. Sn Hydrosuccess, iyiki varsınız ve öğreniyoruz... Hemen düzeltiyorum.

Hydrosuccess
21-10-2010, 19:06
Sayın Yeşillim, daha estetik ve işlevsel oldu.Bu çalışmayı bir deney olarak değerlendirebiliriz.Destek (fotoğraftan net olarak anlaşılamıyor) yine iç kabın içinde gibi görünüyor.Eğer değilse problem yok.Ayrıca bu destek iç kaba çok iyi, sadece destekten tutarak iç kap dışarı çıkarılabilecek kadar iyi sabitlenmeli.Bu sistemde bildiğiniz gibi iç kabın çıkarılarak besin eriyiğinin seviyesinin düzenli olarak kontrol edilmesi zorunlu.Kuracağınız sistem bu tek dinamik unsuru kolaylaştırmalı.Sizin sisteminizde uzun vadede bunu zorlaştırıcı ayrıntılar var.(Bununla birlikte nispeten kısa süreli bir çalışma/deneme için yeterli olduğunu da belirtmeliyim.)Öncelikle dış kabın yüksekliği iç kaba göre fazla.Sonuçta iç kap derinde kalıyor ve dışarı çıkarılması zorlaşıyor.(Eğer destek teli sağlam sabitlendi ise bu telden tutarak çıkarabilirsiniz.)İç kap ile dış kap arasındaki mesafe biraz daha fazla olsa daha iyi olur.(Kap içindeki besin eriyiği hava ile temas etmeli.Koyulan besin eriyiği miktarı bu şekilde biraz daha fazla olabilir.)

maki01
21-10-2010, 22:12
İç ve dış kap kurallara uygun olarak hazırlandı. Bu arada kalın tel almak için gittiğim elektrik malzemeleri satıcısına sudan etkilenmeyen bant var mı diye sorduğumda " Eriyen Bant" diye ilginç bir bant verdi. Bu malzemeleri hiç tanımadığım için de ilginç gelmiş olabilir :)

Esneterek sarmamı önermişlerdi. İlk şoku bantı esnetirken 2 katlı olduğunu farkedip, ilk katın yırtılmaya başlamasıyla yaşadım :) Eee, yapıştırıcıya benzer bir malzeme de yok:) Yırtılmayıp sadece esneyen içteki malzemeyle destek telini sarmaya başlayınca olayı kavradım. Bant üstüste gelince ayrılmamacasını yapıştı. Sağlamlaştırıp, bir süre sonra olmadı baştan sarayım dediğimde ise, tüm bandın eriyerek enli ve saksı şeklinde, neredeyse kaynaşarak tek parça haline geldiğini gördüm.

Saksıya destek monte etmek için mükemmel bir malzeme . En azından şimdilik öyle. Sevgili Hydrosuccess'in dediği gibi iç saksıyı destek yardımıyla çıkarabileceğim kadar sağlam.

Veterinerimizden Diatomit'i bulabileceğimi düşünmüştüm. Silika içeren başka bir malzeme ile hazırlanan kum vardı. Umarım yarın diatomiti de alıp denemeye başlayabilirim.

176389

Hydrosuccess
21-10-2010, 22:38
Bir problem görülmüyor sayın Maki01.Elinize sağlık, devamını bekliyoruz.

yeşillim
22-10-2010, 12:11
Kolay gelsin Sevgili maki01. Evde çamaşır kurutma aparatının kırılan parçasının ısıtıp
plastik iç kabın olabildiğince yukarısından yani kabın üst yanlardan (yarım cm kadar) önce içinden
sonra da dışına doğru çıkarttım.

Bu şekilde bile besin eriyiğini verince rahatlıkla destek aparattan tutup kaldırabilirim.
Su buharından etkilenmemesi için bugün sıcak silikonla çalıştığım yerin üzerini kapatacağım.
Bu ilk denemem olsun. Kendimi bu sistem hakkında biraz geliştirirsem, Carnosa dışına daha donanımlı çıkmak istiyorum.

Şevket Yaşar
23-10-2010, 08:49
Saksıları ve diatomit'i temin ettim.13.10.2010 tarihine köklenmiş bir carnosayı aktardım.Şimdilik herhangibir sorun görünmüyor.Gelişmelere göre diğer cinslerden aktarma veya çelik dikimi yapabilirim.Sardırma telini güçlendirmem gerekiyor.

Hydrosuccess
23-10-2010, 09:34
Sayın Şevket Yaşar, köklü carnosayı toprağı ile mi diatomite aktardınız ? Eğer uygulamanız bu şekilde ise kök çürümesi ile karşılaşma riskiniz var.İdeal uygulama doğrudan diatomitte köklendirmedir.Eğer köklü bitki ''topraksız'' ortama transfer edilecekse kökler topraktan tamamen temizlenmelidir.

Şevket Yaşar
23-10-2010, 10:37
Sayın Hydrosuccess,
Aktarmadan önce toprağını su ile yıkadım.Köklere zarar vermeyecek ve ayrılamayan çok az bir miktar kaldı.Bu kadarının kök çürümesi yapıp yapmayacağını zaman gösterecek.

Hydrosuccess
23-10-2010, 11:07
Köklere yapışan ve ayrılmayan az miktarda toprak sorun yaratmaz.Kurduğunuz sistemde problem görülmüyor.Köklü bitki de yeni ortama uygun kök geliştireceği için filiz/yaprak çıkışı çeliğe yakın sürede olur.Başarılar dilerim sayın Şevket Yaşar.

maki01
23-10-2010, 23:18
Nihayet ben de bu gece başlayabildim.

Aynı Carnosa'dan aldığım iki çelikle yola çıktım. Hem topraksız ortamda sayın Hydrosuccess'in önerdiği ve kullandığı yöntemi, hem de ROA'yı topraksız ortamda denemek istiyorum . Bu nedenle 2 ayrı çelik ve saksı ile açılışı yaptım:) Kırmızı renkli saksıya besin olarak ROA'lı karışım koydum.


176706

176707

176708

176709

176710

Hydrosuccess
24-10-2010, 09:40
Sayın Maki01, başarılar dilerim.Bahsettiğiniz ürün bildiğim kadarı ile mikrobial gübre.Yani rizosferde (kök bölgesinde) organik maddeleri bitkinin yararlanabileceği besinlere ve zararlılara direnç oluşturan maddelere dönüştürdüğü ileri sürülüyor.Toprak kültürü ve organik tarımda yararlı olabilir.Bu konuda fazla bilgim yok.Ancak topraksız yetiştirme yöntemlerinde ortama organik madde koyulmaması gerekiyor.(Yüksek nem oranı nedeniyle uzun vadede çürüme gelişimi yüksek olasılıklı.) Bitkinin gereksinimleri mutlaka inorganik maddelerle/sıvı besin karışımları ile karşılanmalıdır. Henüz tamamen organik topraksız tarım besini geliştirilememiş durumdadır.Biz de sistemimizde köklenme ve filiz ilk yaprak çıkışından sonra kimyasal içerikli sıvı besin ile hazırlanmış besin eriyiği kullanacağız.Bu aşamada kullandığımız kimyasallar mikrobial gübre içindeki bakterileri ve organik maddeleri inaktive edebilir.Bu inorganik madde içerikli besin eriyiği verilmediğinde ise ortamda organik madde olmadığından mikrobial gübre (eğer yapabiliyorsa) herhangi bir yararlı madde dönüşümü gösteremez ve sonuçta Hoyanız gelişemez.Zayıflayan bitki uzun vadede en iyi durumda dormancy'e girer veya ölür.Bu olasılıkların gözlenmesi açısından denemenizi yararlı buluyorum.

Oğuzhan
24-10-2010, 10:49
Sizleri gördükce hoya aşkım tavan yaptı.Mevcutta olan hoyamı en kısa zamanda topraktan arındırıp sizler gibi uygulama yapacam.
Paylaşı ve bilgiler için teşekkürler.

Hydrosuccess
24-10-2010, 11:25
Sayın Oğuzhan, topraksız yetiştirme denemelerine çelik ile başlanmasını tavsiye ediyorum.Elinizdeki bitkiyi kaybetme riskine karşı mümkünse çelik almanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Başarılar dilerim.

maki01
24-10-2010, 13:24
ROA kullandığım hoyada kimyasal kullanmayacağım. ROA organik NPK içeriyor. Tüm hoyalarımda kullanıyorum. Gelişmeleri oldukca güzel. Topraksız ortamda da aynı başarıyı yakalayabilecek mi görmek istedim.

Diversifolia (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=668649&postcount=189), pubx 282 (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=668650&postcount=190)'min köklerdeki gelişmeyi başlığıma eklemiştim. ROA'nın tükendiği günlerde seyrek de olsa kimyasal gübre kullanmıştım. Normal ortamda sorun yaşamadım. Denememde ROA kullandığım bitkiye kimyasal kullanmayacağım için gelişmeleri daha net görebileceğiz.

Özellikle Kerrii'mdeki (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=653833&postcount=246) köklerin saksı dışına çıkarak çiçek bile vermesi, hydrokültür denemesine başlamak için heyecanla bekleme nedenim oldu.

Bizlere paylaştığınız bilgilerle deneme yolunu açtığınız için teşekkür ediyorum sevgili Hydrosuccess, bir sonraki aşamada Kerrii'yi eklemek istiyorum. Yaşayıp neleri başarabildiğimizi hep birlikte göreceğiz.

Hydrosuccess
24-10-2010, 14:19
Şu an için topraksız tarım ile üretilen hiçbir ürün organik sertifikası alamamış durumdadır.Organik içerikli besin karışımları topraksız tarımda yeterli verimi sağlayamamaktadır.Ancak ev bitkileri daha az besinle yaşamaya alışık olduğundan verilecek organik NPK yeterli olabilir.En önemli sorun topraksız yetiştirme yönteminde tüm parametrelerin kontrol altında tutulması prensibi ile ortama organik içerik katılmasının çelişmesidir.Ortamda olması gereken yüksek nem oranı ile birlikte artmış mikrobial/fungal aktivite kök bölgesinde kontrol kaybı ve çürüme riskini doğurur.Teknik doğru uygulanırsa topraksız yetiştirmede bitki kaybı çok ender olmaktadır.(Yaklaşık 250 bitkimde olduğu gibi) Bu tekniğin temel prensibi olan besinin aracılara (organik maddelerin mikrobial aktivite ile parçalanması ve kökler tarafından absorbe edilebilecek bileşenlere dönüşmesi) ihtiyaç kalmadan bitkiye sağlanması, kök bölgesinin çürümeye neden olabilecek etkenlerden mümkün olduğunca uzak tutulması mikrobial gübre kullanımı ile teorik olarak çelişmektedir. Kişisel olarak denemediğim için çalışmanızın uzun vadeli sonuçları (tanımladığım teknikten farklı bir uygulama olarak ) dikkate değer olacak.Başarılar dilerim.

maki01
24-10-2010, 15:16
Bildiğim kadarıyla ROA topraksız tarım için özel olarak üretilmiş bir gübre değil, ancak torpaksız tarımda yapraktan uygulayarak başarılı sonuçlar alınmış durumda. Üreticisi sevgili Oğuz Alper Yeğen de ROA'nın topraksız ortamda hoya yetiştirmede besin eriyiği olarak kullanımının sonuçlarını bu deneyde izleyecek.

Hoya Kerrii'de dış kap olarak estetik olsun diye seramik saksı kullanmıştım. Uzun bir süre sulama suyunun dış saksıda birikip birkmediğini kontrol etmeyi ihmal ettim. Neredeyse 1.5 ay sonra baktığımda topraklı saksıdan süzülen ROA'lı karışımda saksı dışına taşan köklerin oldukca sağlıklı gelişmeye ve bitkiyi beslemeye devam ettiğini gördüm. Bu olay beni bu konuda denemeye yapmaya zorladı.

Sadece deneme, yapmasam kafamda hep soru işareti olarak kalacaktı:)

Hydrosuccess
24-10-2010, 16:50
Kişisel mesajlarımda ticari ürünler ile ilgili değerlendirme yapmamaya çalışıyorum.Bu konuda anlayış göstermeye çalıştım ancak marka ismi ve sahiplerinin adı geçmeye başlayınca prensibim zorlanmaya başladığı için ilgili mesajlara yanıt vermemeye karar verdim.Her türlü deneme (ticari de dahil) yapılabilir ve paylaşılabilir. Ayrı bir başlıkta veya uygun görülen başlıklarda paylaşılıp tartışılabilir. Ancak kendi açtığım başlıkta bunu uygun görmüyorum.Bu başlığın amacı sadece ''Hoyaların topraksız yöntemler ile yetiştirilmesi'' ticari ürünlerin denenmesi değil.Ticari markaların irdelenmesinin devamı halinde konu başlığının kapatılması uygun olacak.

Fatih
24-10-2010, 17:26
Toprakta çürüte çürüte deneme yapmak banada şart oldu ;)

Bütün gereçler hazır bir tek saksıyı koyacağım saksı eksik ;)Onuda büyük yoğurt kapları vs. den karşılamayı düşünüyorum.Uygun mudur acaba?

Hydrosuccess
24-10-2010, 18:03
Sayın Fatih, ilgili mesajlarımda sadece iç/dış kap sözcüklerini kullandım çünkü saksı zorunluğu yok.Uygun boyutta tercihen plastik ve seramik herhangi bir kap (yoğurt kabı da dahil) kullanılabilir.Dış kap için tek şart ışık geçirgen olmaması.Işık iç kabın alt bölümünün çevresinde seviyelenen besin eriyiğinde alg(yosun) oluşumuna neden olur.Başarılar dilerim.

Fatih
24-10-2010, 21:05
Herşey hazırdı sadece bitkiyi yarın geçirmeyi düşünüyordum ancak ödevler testler bitince can sıkıntısı hemen çeliği saksıya alıvermişim;)

İlk önce saksıyı doldurunca birkaç defa o şekilde suladım harcın yıkanması açısından.Besini alınca uygulayacağım.Elimde olan bir besinden azıcık hazırlayıp ilk sulama olarak uyguladım.

Çeliği suda köklendirmiştim.Aslında bir arkadaşım için suya koymuştum istemeyince bana kaldı topraksız ortam için hazırbir şekilde bekliyordu.
Birde silverpink çeliği var yeni köklenmeye başlamış onuda geçireyi düşünüyorum kısa sürede saksı alıp onuda topraksız ortama geçireceğim.

Umuyorum güzel bir çalışma olacak.

Oğuzhan
24-10-2010, 21:10
Sayın Oğuzhan, topraksız yetiştirme denemelerine çelik ile başlanmasını tavsiye ediyorum.Elinizdeki bitkiyi kaybetme riskine karşı mümkünse çelik almanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Başarılar dilerim.

Teşekkür ederim.O zaman çelik ile başlayayım. :)

maki01
24-10-2010, 21:14
Sayın Jezebel,

Marka adı vermenin etik olmadığına hiç katılmıyorum. Sardunya başlığında Avrupa Çiçekcilik'ten söz etmek de etik dışı olurdu. Burada ticari ruhla değil , amatör ruhla deneyimlerimizi ve bilgilerimizi paylaşıyoruz. Kullandığımız malzemeleri ya da sağlıklı bitki temin ettiğimiz yerleri uygun yerlerde paylaşmak bence agaclar.net üyelerine yakışan bir davranıştır. Amacımız kullandığımız malzeme ya da satın aldığımız bitkilerle görsel show yapmak değil, hep birlikte başarıları paylaşmak olmalıdır.

Sayın Hydrosuccess,

Sadece paylaşmak istemiştim. Başlığı izleyici olarak okumaya devam edeceğim. Lütfen devam edin.

Hepinize başarılar diliyorum.

Hydrosuccess
24-10-2010, 22:00
Sayın Fatih, siz de dahil denemeye başlayanların uzun çeliklerle başlamaları ilginç.Yurtdışından gelen çeliklerim sizlerinkinden kısa ve az yapraklı olduğundan gelişim hızında farklılık olup olmayacağını açıkçası merak ediyorum.(Santimetre boyutundaki H. serpens çeliğim gibi)Uygulamanızda önerdiğim tekniğe uymayan 2 unsur var.Köklü bile olsa vejetatif (yeni dal/yaprak) gelişim başlamadan besin eriyiği verilmemeli sadece su ile devam edilmelidir.(Genel uygulama da bu şekildedir.) İç kap mutlaka bir dış kabın içinde olmalıdır.(Bu durum daha önce sorulmuş ve gerekçeleri daha önceki mesajlarımda ayrıntılı olarak cevaplanmıştı.Mesaj 42-44)Geçici olarak dış kap olmayabilir ancak uzun vadede kullanılması gereklidir.(Unutmayalım ki henüz uygulamasını yapmaya çalıştığımız ''iç içe saksı yöntemi'' diğer yöntemler için gerekli bilgi akışını gerçekleştirmedim.)

Fatih
24-10-2010, 22:52
Sadece resimlemek açısından o şekilde yoksa iç içe yönteme uygun bir şekilde yerleştirdim.

İlk sürgünü görünceye dek normal su ile sulamaya devam edeceğim daha sonraları besin vereceğim.

Çok teşekkürler uyardığınız için.

elek
24-10-2010, 23:03
2 hafta önce gelen hoya çeliklerimi (her ne kadar aksi yönde görüşler olsa da) 1-2 yaprak bırakarak dikmiş ve çıkan yaprakları da pet bardaklara eklemiştim. Az önce 2 carnosa ve 1 australis yaprağını hidrokültüre transfer ettim. Carnosalarda minik kök oluşumları başlamıştı. 2 carnosa yaprağı da toprakta duruyor, başarı sağlarsam karşılaştırmalı resimlerini eklerim :rolleyes:
Ayrıca yaz başında aldığım ve her ne yaparsam yapayım ölmekte ısrar eden gardeniamı da transfer ettim (Aldığımda 6 kök, üzerinde 40 kadar tomurcuk olan çalı görünümlü bir bitkiydi, resimde gördüğünüz kararıp kurumalardan arta kalan tek sağ ve onda da aynı şeyler olmaya başlamıştı). Yetiştirilmesi zor bir bitki olduğundan hidrokültüre yeni başlayacaklara kesinlikle tavsiye edilmiyor, ancak başka çarem kalmadığını düşündüğümden transferi gerçekleştirdim.

Hydrosuccess
24-10-2010, 23:13
Sayın Fatih, sulama sözcüğünü toprak kültüründen kaynaklanan alışkanlıkla kullandığınızı düşünüyorum.Su veya gerekli olduğunda besin eriyiği iç kabın üzerinden ''çiçek sular gibi'' koyulmamalıdır. Sadece alt bölümde bulunan su/besin eriyiği köklerin doğru yerde, kabın alt bölümünde gelişmesini sağlar.Mesajlarımda bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi mevcut.Diğer açılardan bir problem görülmüyor. Tekrar başarılar dilerim.

Faruk
25-10-2010, 21:02
Diatomit, ince elyaf, hoya carnoca çeliği, şeffaf iç kap ( kök gelişimini dıştan takip etmek adına kullandım ), porselen dış kap, kaynatılmış ılıtılmış su. Şuan için deneme amaçlı bir girişim olduğu için sardırma adına hiçbir gereç kullanmadım. Uygulamayı anlatılanlar doğrultusunda yaptım. Sayın Hydrosuccess uygulmam ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

Faruk
25-10-2010, 21:07
Devamı.

Fatih
25-10-2010, 21:14
Ben doğrumu yaptım bilmiyorum ancak bu gün köklenmeye başlayan Hoya pub. "silver pink"i de topraksız ortama geçirdim.Geçirmeden önce diatomit i temiz bir su akıncaya kadar saksıyı suyun altında tuttum.

Daha sonra da yoğurt kaplarının içine birmiktar su koyup saksıları oturttum ilk yaprak ve sürgünü görünceyedek besin vermeyeceğim.
Hoyalar için en uygun besinin kaktüs succulentler için olan besin olacağını düşünüyorum ya da bu besini hangi oranlara göre seçmeliyim.NPK oranı ne olmalı?

Hepimiz için bu heyecan verici yolculukta başarılar...

Hydrosuccess
25-10-2010, 21:41
Sayın Faruk sisteminizi anlatıma uygun malzeme ve teknikle kurmuşsunuz.Tebrik ederim.Belirttiğiniz gibi bunu bir deneme çalışması olarak kabul etmekte yarar var çünkü kapların büyüklüğü bitkinin uzun vadeli gelişimi için yeterli değil.Bitki biraz geliştikten sonra daha büyük kaplara transfer gerekecek.Her transfer bitki için az veya çok olumsuz stresse neden olur.Hoyalarda transfer ile ilgili sınırlı tecrübem transferin diğer bir çok bitkiye göre daha fazla olumsuzluk yaratması ve bitkinin durması şeklinde.(Kayıp olasılığının 0'a yakın olduğunu belirtmeliyim.)Size önerim şu an için deney mantığı ile bu şekilde devam etmeniz.Bundan sonra tek yapmanız gereken vejetatif gelişim başlayana ve kökler gelişene kadar (Şeffaf iç kap size inceleme kolaylığı sağlayacak.) dinamik unsur yani su seviyesine dikkat etmeniz (İlgili başlığı tekrar okumakta yarar var.) Bir de kısmen gömülü olan yaprakların uçlarını diatomitin dışına çıkarmanız doğru olur.Sadece dipten gömülü olunca yapraklara birşey olmuyor (bende 1 yıldır gömülü olanlar var) ancak uçtan ve tama yakın gömülü olursa çürüme kaçınılmaz.Başarılar.

Hydrosuccess
25-10-2010, 21:55
Sayın Fatih, H. pubicalyx ile ilgili uygulamanızı tam anlayamadığım için yorumda bulunamayacağım.Uyulamanızın diğer bölümlerinde bir problem yok görünüyor.Sadece ''bir miktar su'' tanımlaması sübjektif ve kalitatif.Yani bizler için tanımsız.Oysa topraksız yetiştirme yöntemi objektif kriterlere ve pratik de olsa ölçümlere dayanıyor.Su seviyesi sistemin tek dinamik unsuru,hayati önemde ve ölçüm değerleri (alt üst sınırları) bulunmakta.Doğru yapmış olma olasılığınız yüksek ancak biz emin olamıyoruz.İlgili başlıktan kontrol etmenizi öneririm.
Gübre için zamanımız olduğundan ayrı bir başlıkta uygulamaya yönelik (kişisel tecrübelerimi de içeren) bilgilendirme yapacağım.

Faruk
25-10-2010, 22:02
Sayın Hydrosuccess yorumunuz için teşekkür ederim. İç ve dış kap arasına yüksekliği 1,5 santimetre olacak şekilde kaynatılıp soğutulmuş su koydum. Bu seviye yeterli midir acaba?

Hydrosuccess
25-10-2010, 22:20
Sayın Faruk çoğu Hoya türü suda bile köklendiğinden kap büyüklüğüne göre seviyeniz iyidir hatta biraz daha yüksek olabilir.Besin eriyiğine geçmeden önce (Daha en az 2-3 hafta süreye ihtiyacınız var) su seviyesinin sıfırlanmasına müsaade etmeyin sadece azalmasını sağlayın.Bu aşamada diatomitin üst/görülen bölümü de nemli kalmalı.Haftada bir de ne olursa olsun suyu yenileyin.Bu arada çok titiz davrandığınızı belirtmeliyim.Ben yıllardır yüzlerce bitki transferi/köklendirmesini doğrudan çeşme suyu ile yaptım.Çeşme suyu (kireçli ve klorlu olduğunu düşünüyorum)bir olumsuzluk yaratmıyor.Yine de hassas davranmanız takdiri hakkediyor. Olumlu/olumsuz gelişmeleri paylaşmanız dileği ile.

yeşillim
26-10-2010, 12:39
Sayın Şevket Yaşar, mesajınızda 13 gün önce başladığınızı ifade etmişsiniz.
Başarılar diliyorum.
Acaba dış kaptaki sıvı durumu nasıl, anladığım kadarı ile emilimin tamamlanması gerekiyor veya ikinci
dış kap suyunun yinelenmesi lazım.
Köklü Hoya'da, saf su yerine direk besin katkılı suyu mu kullanıyoruz?
Sayın Hydrosuccess, mesajıma yorumunuz bilgi kazandıracak diye beklentideyim.

Şevket Yaşar
26-10-2010, 13:03
Sayın Yeşillim,

Dış kap iç çapı 15 cm , iç kap çapı 14 cm.Besinli su seviyesi 3 cm.Şeffaf pet bardak ile iki bardak konulunca yükseklik üç cm oluyor.Şimdiye kadar besinli su verdim.Sürgünündeki iki yaprakta gelişme var.Aynı yerde iki çelik köklendirmiştim.Birisini toprakta bıraktım.İkisininin de gelişimini takip ediyorum.

Şevket Yaşar
26-10-2010, 13:07
Besinli suyu 10 günde emmediği için kalan suyu boşaltıp yeni besinli su koydum.

missmenas
26-10-2010, 16:40
Sayın Şevket Bey, kolay gelsin sizlere ben burdan takip ediyorum yazışmaları ve konuya yakından hakim olmama rağmen biraz çekimserim yakında belki bende denerim. Sağolsun Sayın Hydrosuccess bu konuyu güzel aydınlattı. Aslında uykuda olan hoyalarımda denesemmi diye kendi kendime soruyorum, Teşekkürler paylaşım için.

Hydrosuccess
26-10-2010, 18:57
Sanırım genelde ''besinli su '' besin eriyiğini erkenden verme eğilimi var.Ben bazı türlerde 1-1.5 ay sadece su ile devam ettim.Erken dönemde besin eriyiği verilme zorunluluğu yok.Başta Hoyalar olmak üzere çeliklerde köklenme ve 1-2 yaprak geliştirme için gerekli enerji depolanmıştır.Önerilen vejetatif gelişim başlayana kadar sadece su verilmesidir.Carnosa gibi kolay/başlangıç bitkilerinde sorun yaratmayabilir ancak kök yapısı hassas türlerde erken besin verilmesi kök çürümesine neden olabilir.
Sayın Missmenas, çelik alabiliyorsanız deneyin ancak köklü bitki transferi için dormancy'deki bitkileri denemenizi tavsiye etmem.Dormancy size zaman kazandıracak.Tekniği geliştirince onları da topraksız sisteme transfer edebilirsiniz.

Jezebel
26-10-2010, 19:41
Ben henüz Hoya denemeye cesaret edemedim .
Sadece tohumdan suculent' lerde ...
Şimdi Sn. İlknur Aşık' ın gönderdiği Hoya australis var , perlitte köklendirdim .
Onları ( kökler 5mm ) diatomite şu an nakletsem , köklerde yapışmış vermikulitlerle birlilkte olur mu acaba ?
Saygılar .

Hydrosuccess
26-10-2010, 20:00
Sayın jezebel, topraktan iç içe saksı yöntemine bitki transfer edilebiliyorken perlitten çok kolay olur.Kesinlikle perlitleri (eğer köklere yapışık olanlar var ise ) temizlemeyin.Sistemi yeni çelikle çalışıyor gibi kurup devam edin.Australis carnosaya göre biraz daha yavaş gelişen bir türdür.Başarılar dilerim.

Jezebel
27-10-2010, 01:05
İki farklı hoya ve bir de Epiphilum 'u topraksız ortama aldım .
Umarım köklenirler ;)

Hydrosuccess
27-10-2010, 14:32
Hemen her epifit gibi epifit kaktüsler de topraksız ortamda çok kolay köklenip büyüyorlar.Schlumbergeralar baharda mükemmel çiçeklenme de göstermişti.Yakında ilgili konu başlığında paylaşırım.
Başarısızlık olasılığınız düşük sayın Jezebel.

Jezebel
27-10-2010, 19:36
Fotograf makinamı yere düşürdüm , o yüzden 2 haftadır resim ekleme özürlüydüm ;)



177336

işte ilk denemem .

Hydrosuccess
01-11-2010, 16:07
Güzel bir çalışma başlatmışsınız sayın Jezebel.Ancak epifitik kaktüsünüz kesildiği noktada yeterince kallus oluşturmadı ise çürüme riski var.(Kallus gelişimi için gerekli süre tür ve çeliğin alındığı mevsime/ortama göre 2-14 gün arasında değişiyor.) Hoyalarda başarı dışında bir olasılık yok...

Fatih
01-11-2010, 19:07
Hoyalardan biri sp. bogor ama diğerini çözemedim;)Australis`e benziyor ama emin olamadım sevgili Jazebel ;)

Benim kurduğum sistemlerde hoya carnosa eski sürgününden ilk hareketlenmeyi göstermiş.Yeni yeni yaprak belirmeye başlamış gübreye başlayalım mı sevgili Hydrosuccess??

Jezebel
01-11-2010, 20:02
Sevgili Fatih sende de ne göz var , maşallah ;)
Doğru tahmin .
Şimdilik bir sorun yok ...

Jezebel
01-11-2010, 20:05
Güzel bir çalışma başlatmışsınız sayın Jezebel.Ancak epifitik kaktüsünüz kesildiği noktada yeterince kallus oluşturmadı ise çürüme riski var.(Kallus gelişimi için gerekli süre tür ve çeliğin alındığı mevsime/ortama göre 2-14 gün arasında değişiyor.) Hoyalarda başarı dışında bir olasılık yok...

Sukulentim 5 gün bekledi dikilmeden evvel , umarım yetmiştir .

Faruk
01-11-2010, 20:23
epifitik kaktüsünüz kesildiği noktada yeterince kallus oluşturmadı ise çürüme riski var.

Sayın Hydrosuccess yukarıda sayın Jezebel'in mesajından alıntıladığım bölümde ki "kallus" ibaresi geçen cümleyi anlamadım. Açıklarsanız memnun olurum.

Hydrosuccess
01-11-2010, 20:27
Sayın Fatih, kökler üzerinde mineral içeriğinin problem yaratmaması için ilk yaprakları biraz gelişince (herhalde 1 hafta 10 gün sürer) besin eriyiği vermeye başlayın.Besin eriyiği öncesi de bir kez daha iç kap/kök bölgesine hafif bir yıkama yapmanızda yarar var.
Besin eriyiğini daha önce önerdiğim gibi 1/4 dozda (Sıvı besinlerde çoğunlukla ölçü 1 litreye 1 kapaktır.Yani 1 litreye 1/4 kapak ile başlanmalıdır.) karışımla başlayıp zaman içinde tam doza çıkarsınız. (Kışın tam doza çıkılmamalıdır.Gelişim döneminin beklenmesinde yarar var.)
Besin eriyiği hazırlarken kişisel olarak sadece piyasada bulunan sıvı gübreleri kullanıyorum.katı gübreleri doz ayarlama zorluğu/yeterince erimeme nemlenerek bozulma gibi nedenlerle tercih etmiyorum.Bitkilerimin durumundan da görüldüğü gibi bu uygulama yeterli ve pratik.Sıvı besinlerde NPK oranları değişiyor mikro elementler sabit kalıyor.Yaprak/dal gelişimi istendiğinde (ilk aylarda) N oranı yüksek yani yeşil yapraklı bitkiler için olan ürünler tercih edilmelidir.Yeterli vejetatif gelişim sağlandıktan sonra N oranı daha düşük P ve K oranı yüksek çiçekli bitkiler için olan ürünler ile devam edilmelidir.Halen tüm hoyalarıma çiçekli bitkiler için olan sıvı besin ile tam doza yakın karışım hazırlayıp sürekli olarak kullanıyorum.NPK oranları yüksek mikro elementleri içermeyen tarımsal gübrelerin kullanımını tavsiye etmem.Kullandığımız yöntemde gübrelemeye toprakta bitki yetiştirmeden farklı yaklaşılmalıdır.Toprağın kendi içeriği ve verilen gübre ile etkileşimi bitkinin besin gereksinimini karşılamasında oldukça değişken etkileşimlere neden olabilir.Ancak inorganik ve inert ortamımızda doğru besinleri doğru oranda ve sürekli vermemiz gereklidir.Bitkinin bizim sağladıklarımız dışında besin elde etme şansı sözkonusu değildir.Bu durumun olumlu yönü ise verilen besinin bitki üzerindeki etkilerini toprakta yetiştirmeye göre daha doğrudan görebilmemizdir.

Hydrosuccess
01-11-2010, 20:39
Sayın Faruk, ''callus'' tıp ve botanikte kullanılan bir terim.Tıpta kısaca cildin sürekli tahrişle kalınlaşan bölümü nasır ve kabuk anlamına gelir.Botanikte de bu anlama paralel olarak bitkinin genellikle yaralanma/kopma sonrası kalınlaşan odunsu yapıya dönüşen bölümü bir çeşit yara iyileşme alanını tanımlar.Bazı bitkilerden alınan çelikler hemen nemli ortam/suya konsa bile çürümez/köklenir.(Örneğin Hoyalar ,Saintpaulia ionanta-Afrika menekşesi)Özellikle kaktüs,Euphorbia, Stapeliad türlerinde ise kesilen bölgede callus gelişmesi beklenmeden çelik nemli ortam/suya koyulursa su gövde içine girer ve çürüme kaçınılmaz son olur.

Jezebel
01-11-2010, 21:43
Sayın Hydrosuccess yukarıda sayın Jezebel'in mesajından alıntıladığım bölümde ki "kallus" ibaresi geçen cümleyi anlamadım. Açıklarsanız memnun olurum.

Geniş kullanımda bunun için fidancılar muhür tabirini kullanıyorlar .
Bitki kendini dış etmenlere nedbe dokusuyla kapatıyor , yani kendini mühürlüyor tabiri caizse .
Ondan sonra mantar ve mikroorganizmalara daha dayanıklı bir hal alıyor ;)

Fatih
07-11-2010, 21:14
Dün sıvı gübreyi aldım ve dediğiniz gibi belirtilen ölçünün yarısı oranında hazırladım.Besinin içeriği son resimde ekledim.

elek
07-11-2010, 22:26
İç kaptan malzeme kaçışlarını önlemek için ince pantolon çoraplarını iç kaplara giydirdim :rolleyes: Kullanmadığım bir sürü renkli çorap bir işe yaradı böylelikle, ayrıca iç kabın gözüktüğü saksılarda da dekoratif durdu. Standart ince çoraplar genelde kullandığımız 10-12 cm büyüklüğündeki kaplar için biçilmiş kaftan, ayrıca kabı sıkıca sardığından ve az da olsa esneme payı kaldığından ileride gereken destekleri kaba tutturmak için de pratik olacak gibi görünüyor. Yalnız kökler geliştiğinde dipten rahatça çıkabilmesi için başka bir çözüm bulmak gerekecek.

Jezebel
08-11-2010, 00:12
Ben saksı dibine bir sıra hydroton koyup sonra diatomit dolduruyorum . Şimdilik bir sorun yok .

Hydrosuccess
08-11-2010, 15:18
Sayın Fatih,mikroskopik de olsa bir filiz görülüyor.Geçen süre ve tür gözönüne alındığında köklenmenin de olduğu söylenebilir.Sıvı gübreniz N (azot) ağırlıklı ve mikro elementleri de içerdiği için uygun.Çeliğin yaprakları çok açık renkte yani ya aşırı güneşlendirme ya da ciddi azot eksikliği yaşanmış. Azot ağırlıklı gübre yaprak/filiz gelişimi için olumlu olacak.Yine de sulandırma oranını 1/4'e düşürüp başlayın.Eğer gübre eriyiğini hazırladı iseniz dış kabın içine yarı bu eriyikten yarı içme suyu koyarak da oranı 1/4'e çekebilirsiniz.Bu şekilde besin eriyiği vermeye başladıktan sonra bitkiyi daha aydınlık bir yere aktarmakta yarar var.Bitkinin enerji üretimi için artık ışığa da ihtiyacı olacak.Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğinize inanıyorum.
Sayın Elek, pratik buluşunuz ilginç.Ben de daha önce akvaryum filtrelerinde kullanmıştım.Çürüme yapmıyor ancak köklerin dışarı çıkışına engel olur mu emin değilim.Kökler dışarı çıkabilmeli. Bitkinin gelişimi ve köklerin hava alması için iç kabın dışına çıkış engellenmemeli.Akvaryum filtre elyafı ucuz ve kesinlikle başarılı bir malzeme kullanılmasını tavsiye ederim.
Sayın Jezebel, sizin ürettiğiniz çözüm benim ayrıntılı olarak anlattığım uygulama ile çelişiyor.Stratifikasyon (katlandırma) uzun vadede risk taşıyor.Farklı materyaller arasında suyun kapillarite ile taşınmasında sıkıntı olabilir.Ayrıca farklı su tutma yeteneği (Hydroton ortalama % 60, diatomite % 130) bitkinin aynı anda farklı özellikte kökler geliştirmesine neden olabilir.Sulama düzensizlikleri bu iki tip kökte stress faktörü olabilir.Uzun vadeli risk dolayısı ile kişisel olarak tavsiye etmiyorum ancak sizin denemenizin uzun vadeli sonuçları da merak uyandırıcı olacak. Farklı materyallerin karıştırılarak kullanılmasının ise hiç bir risk oluşturmayacağını belirtmeliyim.

Jezebel
08-11-2010, 19:23
Yanlış anlaşıldı sanırım , saksı dibine , anca kapatacak kadar Hydroton koydum .
Taneler baya iri , diatomit taneler arasındaki boşlukları dolduruyor , ancak deliklerden dökülmüyor .
Bunu hoya saksılarında değil de Sukulentlerde kullandım .
Hoya diktiklerimde hiç bir katkı yok , belki hoya köklerine yapışmış birkaç partikül vermikulit .
Zaman gösterecek .

Hydrosuccess
08-11-2010, 20:15
Öncelikle köklere yapışmış olan bir kaç vermikülit tanesi hatta torf parçası hiç problem çıkarmaz sayın Jezebel.Hatta vermikülit diatomit ile karıştırılarak da kullanılabilir (Vermikülitin diatomite karıştırılarak kullanılmasının bir mantığı olmayacağını sadece yeterli diatomit yoksa miktar arttırıcı olabileceğini de bu arada belirteyim.Başka karışımlar da hazırlanabilir ancak onlar ile ilgili ayrı bir mesaj düzenlemem iyi olacak.)Belirttiğiniz tarzda bir uygulama kısmi bir stratifikasyon ve herhalde bir problem oluşturmaz ancak bir gerekliliği yok görünüyor.(Diatomit, Hydrotonun yapabildiklerini fazlası ile yapabiliyor.)Yine de sonuçlarını görmek açısından dikkate değer bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Özellikle sukulentlerde farklı bir uygulama yapmanızın bir nedeni var mı sayın jezebel ? Sukulentler topraksız yöntem ile çok iyi uyum sağlıyorlar.(Bu konuda paylaştığım türler sanırım bir referans oluşturabilir.) Bu yöntemle uygulama yaptığınız sukulent türlerini de paylaşabilir misiniz?

Jezebel
08-11-2010, 21:39
Sukulentlerin saksıları , dolayısıyla saksı delikler daha büyük , diatomit' in deliklerden akmasını engellemek için bir sıra Hydrotonu dibe ekledim .
Hoyalar için kullandığım şeffaf bardaklara delikleri lehim aletiyle kendim açtım .
Delikleri uzun ve dar yaptım ki diatomit harcı deliklerden dökülmesin .
Yani sadece teknik sebeplerden dolayı .
Arkadaş dökülmeye engel olmak için çoraptan bahsedince kendi yöntemimi açıkladım sadece .
Saygılar .

Hydrosuccess
08-11-2010, 22:03
İç kapların hazırlanması sizi biraz zorlamış görülüyor sayın Jezebel umarım bu çalışmadaki azminiz devamlılık gösterir.Uzun süreye dayanan tecrübem dolayısı ile yaşanabilecek problemleri olabildiğince vurgulamaya çalışıyorum.Öncelikle iç kap herhangi bir kap olabilir ancak kişisel tercihim ve bence en uygun olan da plastik saksılardır.Bu saksılar bir yüzeye koyulduğunda altlarında yüzeye temas etmeyen potensiyel bir boşluk/mesafe kalır.Bu mesafe ileride köklerin dışarı rahatlıkla çıkmasını sağlamaktadır.Altı düz kaplarla iç kap dış kabın içine tam oturan bir sistem kurulduysa köklerin dışarı çıkışı engellenir ki bu istenmeyen bir durumdur.İlk çalışma için önemi olmayıp ileride bitki uygun bir sisteme aktarılabilir.İkinci çekince ise deliklerin diatomit alttan dökülmesin diye küçük açılmasıdır.Oysa kökler yeterince hava alabilsin, rahatça dışarı çıkabilsin diye zaman zaman varolan delikleri genişlettiğimi veya yeni delikler açtığımı belirtmeliyim. Elyaf kullanımı bu olası problemleri çözümleyebilmektedir. Bu arada topraksız yönteme geçirdiğiniz sukulent türlerinizi merak ettiğimi tekrar belirteyim sayın Jezebel.

Jezebel
09-11-2010, 10:56
Delikler konusunun önemini daha önce kavramıştım .
Ancak hoya çeliklerim küçük olduğu için varolan en küçük hazır saksılar bile bana göre büyüktü .
O yüzden ve sağlık açısından siyah plastik saksıların sakıncalarını düşünerek şeffaf pet bardakları tercih ettim .
Lehim aleti işportadan 1 liraya alınabilen bir alet .
Delikleri yuvarlak ve geniş değil de dikdörtken dar ve uzun yaptım .
Aynı ölçüde güzel drenaj sağlamak için yeterli büyüklüğü sağladım .
Saksı dibine belki taş yünü de uygulanabilir , bu da aklıma geldi .
Daha sonra bunu da deneyebilirim , bulması kolay bir izolasyon malzemesi .
Stefanotis Floribunda için saksı hazırlığı yapıyorum .
Üç çelik alıp , 3 farklı saksıya dikeceğim , birine Hydroton , diğerine de diatomit , üçüncüsünü de hoya için önerilen harca dikeceğim .
Bunu bayram tatilinde yapıp resimleyeceğim .
Hepsini eşit koşullarda bakıp günlük gözlem yapacağım .
Tabi uygun başlıkta resimleri yayınlarım .

Hydrosuccess
09-11-2010, 13:48
İç kap altındaki deliklerin büyüklüğü gerçekten önemli sayın jezebel.Sorun yaşadığım sistemlerde alt deliklerin küçük olduğu dikkatimi çekti.Bir bitkinin köklerine su ve besin sağlamak nispeten kolay, zor olan ve yöntemin en büyük avantajını oluşturan köklere hayatiyetlerini sürdürmelerini sağlayacak havayı sağlayabilmek.İç kap tabanına taş yünü (rock wool) kullanmak gerçekten iyi bir fikir,elyafa alternatif gibi görünüyor.Bulunabilirlik ve fiyat açısından değerlendirmekte yarar var.Kullanımda da mümkün olduğunca ince bir tabaka oluşturulması uygun olur.(Kalın tabaka köklerin aerasyonunu bozabilir.) S. floribunda hoyalar ile aynı bitki ailesinden hoş kokulu çiçekleri olan tropikal bir sarmaşık.Şahsen yetiştirmedim ama topraksız yönteme mükemmel uyum sağlayacağı ve sıcak bölgelerde (İzmir gibi) tüm yıla yayılan çiçeklenme elde edileceğine inanıyorum.Paylaşımlarınızın devam edeceği umuduyla şimdiden başarılar dilerim sayın Jezebel.

Fatih
12-11-2010, 21:39
Dediğiniz gibi 1/4 oranında olması için bir ölçüde su ekledim.Yarın besinlerini değiştireceğim.Son durumları böyle ;)

Hydrosuccess
12-11-2010, 22:20
İyi gidiyor sayın Fatih.Sıvı besin verilmeye başlanması köklenme ve yaprak çıkışı ile birlikte bitkinin enerji üretimi için artık ışık ihtiyacı artıyor.Bitki mümkün olduğu kadar aydınlık, pencere arkasından güneş alan bir yerde bulunursa gelişim daha hızlı ve sağlıklı olur.

Hydrosuccess
12-11-2010, 22:39
Katı ortam materyali olarak dünyada yaygın olarak genleştirilmiş kil (Hydroton) kullanılıyor.Benim tercihim ve başarılı bir başka materyal de diatomit.Ancak olası alternatifler sınırsız.Temini kolay ve kullanımı olası görülenler vermikülit,klinoptilolit,asidik ve bazik pomza.Bu maddeler tek başına kullanılabilir, karışımlar hazırlanabilir ve karışımlara perlit,polystyren karıştırılabilir.Alternatif materyallerin tatışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

yeşillim
13-11-2010, 21:31
Aynı anda bir büyük bir de küçük çelik dikmiştim. Küçük çelik olan daha çabuk gelişti.
Bitki eriyiğine geçtim ve güneş alan pencerede. Bir haftada eriyiği yineliyorum.

Hydrosuccess
13-11-2010, 22:23
Çalışmanız iyi görünüyor sayın yeşillim.Belirttiğiniz gibi devam edebilirsiniz.Sadece size değil de benzeri çalışma yapanlara da besin eriyiği seviyesinin ayarlanmasında dikkat edilmesi gereken noktaları tekrarlamak istiyorum.Besin eriyiği seviyesi çok da yüksek seçilmemeli.(Kuruma yüzünden kayıp nerdeyse imkansız ama çürüme nerdeyse bitki kaybının tek nedeni) Sizinki gibi büyüklüğü olan iç kaplarda 1-1,5 cm arası bir seviye iyi olur.Daha büyük iç kaplarda bile 2 cm'yi pek geçmeye gerek yoktur.(Benim anlatımda verdiğim 3 cm değeri çok gelişmiş bitki ve geniş kaplarda kullanılabilecek üst sınırdır ve şahsen ben de bu seviyeye çıkmıyorum.)Bu arada diatomitin üzerinde oluşabilecek alglerin sorun çıkarmadığını temizlemeye pek gerek olmadığını belirteyim.

maki01
17-11-2010, 12:15
Sürgün vermeyince neler oluyor diye merak edip azıcık eşeledim:) Köklenmişler. Kökler toprakta gelişenlerden çok farklı. Daha kalın ve sulu sanki. Çeliklerin uzun olması nedeniyle geç sürgün verecekler gibi geliyor.

Bugün 3 ayrı türü daha topraksız ortama ( Diatomit) aldım. Mathilde, serpens ve australis. Uygun dış kabım olmadığı için şimdilik tabaklarından su alacaklar.

Hydrosuccess
17-11-2010, 12:51
Sürgün gelişimi çoğunlukla toprakta köklendirmeye göre gecikir sayın Maki01.Ancak uzun vadede ara kapanır ve topraksız yöntem her yönden öne geçer.(Kişisel paylaşımlarımın da doğruladığı gibi) Gözlemlediğiniz gibi kökler ''water roots'' su kökleri denilen hızla yayılan, kalın farklı bir yapıda.Bu yöntemde bitki, gecikme olarak adlandırılan sürede köklerini geliştirmeye öncelik verir.Daha sonra çoğunlukla tek sürgünü belirli bir boya getirene kadar uzatır.Bir durgunluk süresinden sonra ise yan dal gelişimleri başlar ve bitki genelde olgun /erişkin kabul edilebilecek görünüme ulaşır.Benim elimdeki türler ile sınırlı tecrübemde süre 4-9 ay arasında gibi görünüyor.Ayrıca baştan kısa olan çeliklerin beklenilenin aksine daha hızlı geliştiğini de belirtmeliyim.
Bahsettiğiniz diğer türleri topraktan kökleri yıkayarak mı geçirdiniz yoksa çelik olarak köklendirmeye mi başladınız sayın Maki01? Duruma göre size bazı önerilerim olacak.

maki01
17-11-2010, 14:32
Çelikten başladım sayın Hydrosuccess.

Mathilde benim için yeni bir tür ve ilk kez topraksız ortamda yetiştireceğim.

Australis ve serpensde normal ortamda başarılı olamadım. Yeni çeliklerle, topraksız ortamda neler olacak hep birlikte göreceğiz :)

Hydrosuccess
17-11-2010, 15:25
Sayın Maki01, çelikten başladığınıza göre tüm sistemlerinizi mini sera ortamına alın.Ben istisnasız tüm bitkilerimi köklenip ilk yapraklarını çıkartana kadar yüksek nem ve sabit sıcaklık sağlayan mini sera ortamında tutuyorum.Başarısızlık yaşama olasılığı (eğer çelik sağlıklı ise) nerdeyse sıfırdır.Özellikle serpens gibi zaten yüksek nem isteyen türlerde çok olumlu sonuçlar elde edilebilir. Mini serayı 2-3 günde bir 1-2 dakika havalandırmak ve 2 seferde bir de suyu değiştirmek yeterli.(Şahsen 10 gün kapalı bıraktığım çeliklerde bile bir problem yaşamadığımı da belirtmeliyim.)Bu uygulamada su kaybı/kullanımı sınırlı olduğundan seviye önerilenden çok daha az 0,5-1 cm olmalı.Ancak benzeri bir uygulamayı toprakta köklendirme yapanlar için önermem.Yüksek ve sürekli nemin 2-3 hafta devamı çürüme ile sonuçlanacaktır.Bu uygulamanın bitki için anlamı yüksek ve sürekli nem, sabit sıcaklığın aralıksız korunmasıdır.Havalandırma mümkün olduğunca az ve kısa tutulmalıdır.Topraksız yetiştirme yöntemleri bitkiye zarar vermeden bu koşulları sağlayabilmektedir.Başarılar dilerim.

agozce
17-11-2010, 20:09
Sayın Hydrosuccess, merhaba,

1-Yeni ekilen çelikler köklü olmadığı için alttaki suyu yeterli derecede alabilir mi? Üstten su dökülecek mi?

2-Köksüz çeliklerde de su seviyesi 1- 1,5 cm mi olmalı? ne aralıkla su eklenmeli ?

3-Kökler saksı altına çıkacağı için ilerde saksı değiştirmek sorun olabilir mi? En baştan küçük olmayan bir saksıya dikim daha mı mantıklı olur?

4-Çok yavaş büyüyen köklü bir ananasım var. Topraksız sisteme uygun mu?

Yanıtlarsanız sevinirim.

agozce
17-11-2010, 21:03
3. sorunun yanıtını buldum :))

Hydrosuccess
17-11-2010, 21:36
Sayın agözce,
İlgili konu başlığında sorularınızın yanıtları büyük ölçüde yer alıyor ancak buradan da eklemeler yapmam uygun olur.Yeni dikilen çeliklerin su kullanımı yok kabul edilebilir köklenmek için daha çok neme (ıslaklığa) ihtiyaçları vardır.Tanımlamış olduğum (açıkta ve mini sera ortamında farklılık göstermekte olan) su seviyeleri bu gereksinimi sağlamak içindir ve diatomit için uygundur.Su eklenmesi tanımı çok riskli olup değişim/yenileme olarak kullanmak ve uygulamak doğru olacak.İlgili bölümleri tekrar değerlendirmenizi öneririm.
Şahsen tecrübem yok ama Ananasın topraksız yöntemde yetişmemesi için bir gerekçe yok.Ancak transfer sırasında nasıl bir sorun yaşanacağını bilemiyorum.Riski size ait olmak üzere deneyebilirsiniz.Benim ortalama transfer kaybım tüm türler göz önüne alınırsa % 10'u bulmakta.İdeal uygulama bitkinin topraksız ortamda tohum, çelik, rizom vb formlardan köklendirilerek büyütülmesidir.

maki01
17-11-2010, 22:03
Teşekkürler sayın Hydrosuccess.

Serpens konusunda size katılmamak mümkün değil. Normal ortamda mini sera kabında köklendirdiğim ve hatta 4-5 yaprak veren serpensi sera dışına alıştırarak almaya çalışmama rağmen 2-3 günde sürgünü kurudu. Mathilde de carnosa- serpens melezi olduğuna göre aynı ortamı sevecektir.

Hydrosuccess
17-11-2010, 22:14
Hemen tüm hoyalar yüksek nemli ortamlarda yaşamaya alışıktır ancak çoğu tür evdeki düşük neme de uyum sağlayıp büyüyor ve çiçek açıyor.Serpens'in de ev ortamına uyum sağladığı görülüyor. Ancak görsellerini paylaştığım ve yavaş da olsa istikrarlı olarak büyüyen bendeki serpens'i belirli bir süre sonra mini sera ortamından çıkarmam gerekecek.Mini sera ortamları uzun vadede 2 yönden yetersiz kalmaktadır.Mekan genişliğinin yetersizliği ve hava sirkülasyonunun (dolaşımının) sağlanamaması.Bu nedenler ile geçici bir çözüm olarak kabul edilmelidir.Bu güne kadar köklendirdiğim türlerde ev ortamına adaptasyonda bir problem yaşamadım.Serpens için ise henüz birşey söylemem mümkün değil.

Fatih
21-11-2010, 18:00
Geçirmek isteyip çekindiği iki tür bitkimide topraksız ortama geçirdim.Biri Lacunosa (son çelikler),diğeri de stapelia.İkisinide geçirdim artık.Lacunosa geçen yıl bu dönemde olduğu gibi birden bozulmya başladı elimde son üç çeliği kaldı.Yaşarlarsa muhteşem olacak;)

Ve birde carnosa yaprakları.Bu tonda çok seviyorum. ;)(bıktık demenizden korkuyorum ;))

Genel olarak gelişimleri çok güzel.Soğuklar geldiğinde durumlarına bakacağım.Eğer herşey yolunda giderse burda değişen birşey olursa da kalorifer kenarında yerini alacaklar ;)

Hydrosuccess
21-11-2010, 19:02
Sayın Fatih, H. carnosa'nın gelişimi çok iyi görünüyor.Topraksız ortamda yaprak büyüklükleri genelde saksı kültüründen daha büyük oluyor.Carnosanın ortama uyum sağladığını ve giderek büyüyeceğini söylemek mümkün. Ancak bitkinin tek gereksinimi su ve mineral değil.Bitkinin sürekli büyüyebilmesi için yeterli sıcaklık ve ışığın da sağlanması gerekli.Aksi durumda minimum yasası devreye girer ve gelişim yavaşlar.(Daha önce ayrıntılamıştım.)
Lacunosa tahmin ettiğimin aksine zor bir tür.Özellikle su, ışık ve sıcaklık değişimleri ile hızla bozulma eğilimine giriyor.Bende de sonbaharda biraz yaprak kaybı ve sararma oldu.Kuşkusuz hayati bir sorun değil ancak yeni çiçeklenme de yok.Oysa bilobata ve obscurada çiçeklenme devam ediyor.Hatta pubicalyx bile yeni çiçek geliştiriyor.Lacunosa çelikleriniz yaprak problemlerine rağmen büyük olasılıkla köklenecek.
Stapeliad türlerini topraksız ortama transfer etmek veya çelikten köklendirmek mümkün ancak hoyalar kadar kolay olmadığını belirtmeliyim.İlk 1 ay çürüme olmadan geçebilirse devamında bakımı kolay olmakta.Başarılı olmanızı dilerim.

maki01
21-11-2010, 21:11
Özellikle gece hava sıcaklıklarının düşmesi, topraksız ortamda sorun yaratacak gibi geliyor. Henüz su sıcaklığını ölçmek için termometre alamadım ama en kısa sürede alacağım. Parmağımla kontrol ettiğimde su oldukca soğuktu. Ürküttü beni...

Hydrosuccess
21-11-2010, 21:37
Eğer Hoyalar için kurduğunuz sistemler gece ev dışında değilse bir sorun yaratacağını düşünmüyorum.Benim Hoyalar geçen kış henüz yeni gelişen bitki aşamasında hiçbir problem yaşamadılar ve büyümeye devam ettiler.Su sıcaklığı ev gibi kapalı ortamlarda suyu ısıtan veya soğutan bir etmen olmadığında ortam sıcaklığı ile aynıdır (Fizik prensibi) El ile hissedilen soğuk hissi daha çok suyun elinizin ısısını hızla almasından kaynaklanır.Tabii zemine temas ile bir miktar ısı kaybı ve sıcaklık düşüşü olabilir.Şu anda İstanbulda gece dış sıcaklık 10-12 derece ve ev dışında topraksız ortamdaki Stapelialar gündüz sıcaklıklarının etkisi ile çiçek büyütüyorlar.Bu bitkiler 2-3 hafta önceki 7-8 dereceye düşen sıcaklıklarda hiçbir problem yaşamadılar.Isıtılan evlerdeki sıcaklıklar her zaman Hoyaların yaşam koşulları ile uygunluk gösteren sınırlar içinde kalır.Topraksız yöntemde suyun var olma zorunluluğunu ve bitkiler için stress değil yaşam kaynağı olduğunu kabul etmeliyiz.

Hydrosuccess
25-11-2010, 23:02
İç kabı çatlayan H. bilobata'yı kabı parçalayarak çıkardım ve halen üzerinde çalışmaya başladığım yeni yetiştirme yöntemine transfer ettim.Diatomitin 1 cm'lik üst bölümünde hiç kök yoktu.Bu seviyenin altında fotoğrafta görüldüğü gibi tüm iç kabın sağlıklı köklerle dolduğu ve köklerin iç kabın kenarlarına dayandığı görülüyor.Kökler elyafı geçerek alttaki deliklerden dışarı çıkmıştı.İç kap parçalandığı için kökler çok az hasarla çıkarılabildi.Üzerinde açmak üzere olan tomurcuklar olan bu bitkinin yeni yönteme transferinin sonuçlarını ileride paylaşacağım.

maki01
26-11-2010, 00:43
İnanılır gibi değil, sanki kök değilde farklı bir bitki gibi duruyor. Paylaşımınız için teşekkürler sayın Hydrosuccess.

Benim çeliklerde hala sürgün yok ama sıvı tüketimleri çok hızlandı. Toprakta yetişen hoyalarımdan çok daha fazla su tüketiyorlar. Havaların oldukca serin gitmesine rağmen bu kadar fazla sıvı tüketmeleri, kök gelişimlerinin hızlandığını düşündürüyor. Haftada 1 kez su verirken bugünlerde aynı miktar suyu 2 kez vermeye başladım.

yeşillim
26-11-2010, 09:38
Sayın Hydrosuccess, İç kap neden çatladı ki? Forumda biryerde kavanozda bitkiniz vardı.
Sanırım yeni yetiştirme yönteminizle ilgili görseldi.

Şimdi aynı anda bir büyük bir de küçük çeliği Diatomitte denemem vardı. Küçük çelik erken
harekete geçti. Bunu yukarıdaki mesajlarımda paylaşmıştım. Sıra büyük çelikte. O öne geçti.

Hydrosuccess
26-11-2010, 14:38
Sayın Yeşillim, iç kap bir saksı ve üst kısmında bir çatlak oluştu.Aslında önemsiz olmasına rağmen bu durumu bir avantaja dönüştürüp hem bu yöntemde kök yapısının nasıl geliştiğini hem de deneysel çalışmama gelişmiş bir bitkinin nasıl uyum sağlayacağını göstermek istedim.Sayın maki01'in de belirttiği gibi toprakta görülemeyecek kadar yoğun, güçlü, homojen dağılan ve temiz bir kök gelişimi izleniyor.Ev bitkilerinde paylaştığım görseller kısmen yeni çalışmalar ile ilgili.Ancak halen denediğiniz yöntem kendini kanıtlamış, garantili, artıları ve eksileri bilinen bir yöntemdir.Yeni yöntemler üzerine deneysel çalışmalarım da çok iyi gidiyor ancak paylaşım için henüz yeterli ilerleme sağlayamadığımı düşünüyorum.

Fatih
26-11-2010, 16:53
Bugün inceleme yaparken birşey farkettim.Umarım bu olumsuz bir sonuca neden olmaz.Elyaf!
Saksıların altına elyaf koymayı unutmuşum.

Hydrosuccess
26-11-2010, 17:04
Sayın Fatih, elyaf bitkinin gelişimi için gerekli bir unsur değil.İç kabın altından diatomit parçalarının dökülmesini engelliyor ve besin eriyiği/suyun diatomit tarafından nispeten eşit şekilde emilmesine yardımcı oluyor.Eğer dökülme olmadıysa problem yok.Ancak iç kap altındaki delikler çok mu dar acaba ? Bu deliklerin daha da önce belirttiğim gibi mümkün olduğunca geniş olması tercih edilmeli. Eğer delikler dar ise acil bir problem oluşturmaz ve ileride kökler dışarı çıkmadan sistemi tekrar uygun şekilde kurabilirsiniz.

elek
29-11-2010, 21:09
Arkadaşlar hafta sonu büyük marketlerden birinin indirim reyonunda 1 TL ye satılan pipetli bardaklardan gördüm. Küçük çelikleri ya da yaprakları pet bardaklarda köklendirirken harika bir dış kap adayı olabilir bence. Benim için pratik faydası şu oldu, normal kupaların içindeyken "suyu ne durumda", "yeni kök görünüyor mu acaba" diye sürekli kurcalıyordum dayanamayıp, iç kap olarak kullandığım pet bardak da ince olduğundan koyup çıkarırken çelikler oynuyordu sürekli. Bu pipetli bardağın içindeki su seviyesini rahatça gözlemleyebiliyorum, doldurmayı şırıngayla pipet kısmından yaptım. Her ne kadar pipet hariç dış tarafı ışık geçirmeyecek uygun bir malzemeyle kapatacak olsam da şimdilik iç tarafta neler olup bittiğine evirip çevirip rahatça bakabiliyorum. Sözün kısası çelik rahat, ben rahat :D

Australis yaprağını koyduğum pipetli bardak aşağıda :rolleyes:
Aslında bu şekilde su seviyesini gösteren saksılara yurtdışı sitelerinde sıkça rastlamak mümkün, ama burada sadece 1 kere İkeada rastladım, o da epey pahalıydı diye hatırlıyorum. Bir daha da rastlamadım.

yeşillim
29-11-2010, 21:21
Aslında arasıra pipetten hava da üfürülmesi sanki daha iyi olur.

Hydrosuccess
29-11-2010, 21:22
Sayın elek, çok hoş bir sistem oluşturmuşsunuz.Estetik göründüğünü söylemeliyim.Kısa vadede de dıştan kapatma zorunluluğu yok.Ancak kesinlikle köklenen tek yapraklar neredeyse aynı kesinlikle o şekilde kalır ve filiz/yaprak vermezler.Hayal kırıklığına uğramamanız açısından bilgilendirmek istedim.

Jezebel
29-11-2010, 22:52
Topraksız yetiştirme ama bu köklenen Ficus repens .
Köklendirici kullanmadım ama Rapid Rooter 'i çepeçevre diatomite oturttum .
Sadece resmi sadeleştirmek için ikinci kaptan çıkarttım .
Rapid rooterin topraktan mamül olduğunu sanmıyorum , süngersi bir yapıya sahip ...
Koklendi sanırım .

182252


,



182253



,



182254


Bu arada sevgili elek tebrik ederim hoş bir düzenek .
Acaba kendimiz de bunu elimizin altında bulunan malzemelerle yapabilirmiyiz ?

ykolko
30-11-2010, 15:56
Sayın Hydrosuccess tohum çimlendirmeyide bu teknikle yaptınız mı,tabii sera ortamında?
sadece merak ettiğim için soruyorum saçma gelebilir ama çoğu öğretmen,öğrencilerinden saçma sorularda duymuştur :)

Hydrosuccess
30-11-2010, 21:36
Ficus repens (şahsen tercih ettiğim adı ile F. pumila) çok kolay köklenen ve sıklıkla terrariumlarda yetiştirilen bir sarmaşık.Çok kolay ve gövdenin her yerinden köklenir.Köklendirme hormonu gerektirecek bir tür değil.Bu türün toprak kültüründe yaşadığı problem yüksek nem isteğinin mutlaka kök çürümesi ile sonuçlanması.Ayrıca yaprakların sık olarak ıslatılması gerekiyor.Oysa topraksız ortamda bu gereksinimleri fazlası ile sağlandığından sürekli budama gerekiyor.Benim de dekoratif olarak yetiştirdiğim bir tür.İlginç olan topraksız ortamda yaprakların nem gereksiniminin ortadan kalkması ve güneş ışığını bile tolere edebilmesi.Deneme için iyi bir tür sayın Jezebel.

Hydrosuccess
30-11-2010, 21:43
Sayın ykolko, sorunuz aksine çok yerinde ve tesadüfen uygun zamana rastladı.Bu konu ile ilgili tohumdan kaktüs üretme başlığında paylaşımım oldu.Şu an için oradan yararlanabilirsiniz. Çok kısa süre içinde de Grow Box'da bu kış için yurtdışından getirttiğim ve halen çimlenmiş olan ilginç türler/yetiştirme koşulları ile ilgili bir başlık açacağım.Yıllardır uyguladığım pratik ve başarılı bir yöntem.

ykolko
01-12-2010, 10:21
Sayın Hydrosuccess sabırsızlıkla ve zevkle sizi takip etmekteyiz.

nurcanaybay
01-12-2010, 16:15
Sn.Hydrosuccess ;
topraksız ortam da bitki yetiştirebileceğimizi öğrenmek çok hoşuma gitti .3 gündür yazılarınızın çoğunu okudum .Bu yöntem de başarılı olmayı çok istiyorum.

Bu gün denemeye karar verdim .2 adet kalanhoe ve 2 farklı kaktüs türü ile başladım.Umarım her şey yolun da gider .

Böyle bir yöntemi öğrettiğiniz ve öğretecekleriniz için teşekkür ediyorum.

Hydrosuccess
01-12-2010, 16:50
Sayın nurcanaybay, kalanchoe ile bir problem yaşayacağınızı düşünmüyorum.Çelikten köklendirerek de büyütebilirsiniz. Kaktüslerde ise topraktan transfer sırasında gövde hasar gördüyse çürüme kaçınılmaz.Eğer çelik alarak köklendirip büyütmek istiyorsanız çeliğin sisteme koyulmadan önce kopma yerinin kuruyup sertleşmesi için (callus oluşumu) bir süre gerekli, beklemelisiniz.Erkenden sisteme konulan çelik de çürür.Hasarsız ve koparıldıktan sonra yeterli süre bekletilmiş çeliklerde kayıp oranı çok düşüktür ve sağlıklı bir bitki elde edilir.Her durumda su/besin eriyiği seviyesi hoyalara göre az olmalıdır.Başarılar dilerim.

Jezebel
01-12-2010, 17:24
Sn.Hydrosuccess ,
10 gündür temiz kesip kuruması için beklettiğim Plumeria çeliğini bu ortama emanet edeceğim .
Köklendirici kullanıp , diatomiti yıkayıp steril etmeyi düşünüyorum .
Zaten durumu kritik , gereğinden daha kısa ve hala tam odunlaşmamış .
Diatomit inorganik bir madde o yüzden biraz ümidim var .

nurcanaybay
01-12-2010, 17:42
Sayın nurcanaybay, kalanchoe ile bir problem yaşayacağınızı düşünmüyorum.Çelikten köklendirerek de büyütebilirsiniz. Kaktüslerde ise topraktan transfer sırasında gövde hasar gördüyse çürüme kaçınılmaz.Eğer çelik alarak köklendirip büyütmek istiyorsanız çeliğin sisteme koyulmadan önce kopma yerinin kuruyup sertleşmesi için (callus oluşumu) bir süre gerekli, beklemelisiniz.Erkenden sisteme konulan çelik de çürür.Hasarsız ve koparıldıktan sonra yeterli süre bekletilmiş çeliklerde kayıp oranı çok düşüktür ve sağlıklı bir bitki elde edilir.Her durumda su/besin eriyiği seviyesi hoyalara göre az olmalıdır.Başarılar dilerim.


Kaktüsler den birini, 2 cm'lik toprak yüzeyin de kendiliğin den kök oluşturmuş halde bulmuştum ,son derece sağlıklı görünüyordu.Diğerlerini
topratan çıkarıp ,köklerini yıkayıp diktim.Seçtiklerimin tümü gözden çıkarabileceğim çelikten ürettiğim küçük bitkiler.

Beni düşündüren tek nokta su seviyesi ,1.5 cm ya da saksıya göre biraz daha az kaynatılmış su kullandım.Yine de bu konu da içim rahat değil.

nurcanaybay
01-12-2010, 17:49
Bu başlık Hoya'lar için açılmış bir başlık ,umarım mesajlarım karışıklığa sebeb vermez.
Genel olarak ''Topraksız ortam da bitki yetiştirme '' başlığı var mı ya da gelişmeler için bu başlığımı kullanmaya devam edelim mi ?

Hydrosuccess
01-12-2010, 17:54
Sayın Jezebel, diatomit inorganik olduğundan sterilizasyona gerek yok ama yapılmasında da eziyeti dışında sakınca yoktur.Bu durumda köklendirme hormonu kullanımı yararlı olabilir.Plumeria toprakta dal çeliğinden üretilebiliyorsa (şahsen bilgim yok) diatomitte de bence daha başarılı şekilde köklenir.Su seviyesinin çeliğin alt ucuna ulaşmamasına yani çeliğin suya temas etmemesine sadece nemli bir ortamda olmasına dikkat etmelisiniz.

Jezebel
01-12-2010, 18:06
Sn.Hydrosuccess ,
derince bir pet bardak kullanacağım .
Kaybetme korkusundan yapıyorum steril etme işlemini .
Belki de başlığı değiştirmek daha iyi olur . Tabi sn.Hydrosuccess uygun bulursa .
Ben dahil birçok arkadaş hoya harici birkaç bitkiyle deneme yapıyor .
Başlıktan dolayı bazı çalışmalarımı sunmadım ;)
Saygılar .

dkp
02-12-2010, 18:57
Sayın Hydrosuccess, meydana gelen duruma çok üzüldüm, sizin bilgi ve deneyimlerinize ihtiyacımız var. Sizi anlıyorum, Hoya sevdası ile büyüyen dostluğumuzu sürdürmenizi yürekten diliyorum. Bir bireyin olumsuz davranışının, gurubumuzun çalışmalarını, ümitlerini, hayallerini yıkmamasını, aramızda her daim bulunmanızı umut ediyorum...

Nuri Murvet
02-12-2010, 19:00
Sayın Hydrosuccess

Sizi sessiz ve dikkatle takip edenlerdenim..!

İnanın şoktayım, sizi dikkatle dinledim, forum yönetimi/moderatörün gerekçesini çok merak ediyorum..?

Sonra konu hakkında, yorumda bulunmak istiyorum..!

Sayın, Hydrosuccess bizlerde misafiriz, kararınızda lütfen acele etmeyiniz..!

sevim.K
02-12-2010, 19:53
.Bu gün itibarı ile üyeliğimi geri dönüşsüz olarak iptal ediyorum.Hoşçakalın sevgili dostlar.

Ne konuyu ne de bu noktaya getiren durumu anlamış değilim. Bölümdeki mesajları okurken bu üzücü cümleyi okudum üzülerek. Ben ortada bir sorun varsa çözüleceğine, bilgilerinizden, birikimlerinizden, deneyimlerinizden yararlanmaya devam edeceğimize inanmak istiyorum.

bettyycim
02-12-2010, 20:06
Evet neden engelleme geldiği biz üyelere açıklanabilir mi acaba, değerli bir insanın bu şekilde incitilmesi hiç hoş değil

acemifüsun
02-12-2010, 20:44
Sayın Hydrosuccess'in sitemizden ayrılması önemli bir kayıptır, gerçekten çok üzüldüm:(

agozce
02-12-2010, 21:44
Bir açıklama bekliyoruz.

a1919
03-12-2010, 07:57
Sayın Hydrosuccess umarım ortada bir yanlış anlama ve sonrasında da ihmal vardır. Yani öyle olduğunu düşünmek istiyorum. Bu forumdaki hiç kimsenin iyi niyetinden şüphe etmedim şimdiye kadar. Ancak sistem yöneticileri de bazen farklı açılardan bakabiliyorlar olaylara ve umuyorum ki iyi bir açıklamaları vardır. Hepimizin amacı burda bilgiyi paylaşmak, yanlışlarımızı düzeltmek ve evlerimize konuk olmuş çiçeklerimize elimizden geldiğince iyi bakmak. Gitmek çözüm değil, küsüp giderek kimseye bir faydamız olmaz. Kırgınlığınızı anlıyorum ancak kalıp mücedele etmek ve hakkımız olanı almak gerekmez mi? Umarım bu sorun kısa sürede çözülür ve sizi tekrar aramızda görürüz.

Jezebel
03-12-2010, 11:09
Bir emek verirsiniz , kabul edelim ki karşılıksız bir emek .
Bunun için zaman ve enerjinizi verirsiniz .
Karşılığında en azından anlaşılmak , teşekkür ve küçücük hatalar ve kaprisleriniz için hoşgörü beklemek
bir lüks olmasa gerek .
Dün 16.57 itibarı ile Sayın Hydrosuccess siteye girmiyor ve bu yazılanları da okumuyor .
Saygılar .

malina
03-12-2010, 11:12
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=22711

Yazışmaların bir bölümünü buraya taşıdım.

fahriyee
14-03-2011, 12:39
Ben de hoya temin edip topraksız ortamda yetiştirmek için sayfayı incelemek istedim.Baktım ki uzun süredir kimse uğramamış...

a1919
14-03-2011, 13:43
Aslında bu konuda denemeler yapan arkadaşlar karşılaştıkları problemleri ve tecrübelerini burda paylaşmaya başlasa iyi olmaz mı:confused:

(Hydrosuccess gittikten sonra başlık öksüz kaldı)

elek
14-03-2011, 14:03
Benim çelik olarak bir tek Kerrii topraksız ortamda, onda da hiç bir gelişme yok. Kabı şeffaf ama yanlardan kökleri filan da göremiyorum. Belki topraktan geçirip fazlaca şok yaşattığım içindir.

Bir de carnosa ve australis yaprakları var. Bunlarda kök gelişimleri iyi, havaların ısınmasıyla sanırım kökler bardakları doldurur. Ama sürgün vermesi konusunda umudum yok doğrusu.

(Ayrıca ölmek üzere olan gardenyayı geçirmiştim, onun durumu çok iyi. Tepesinden son çıkardığı yapraklar diğerlerinin 1,5 katı kadar gelişti.)

yeşillim
14-03-2011, 20:18
İç içe kapta içeriğinde Diatomit olan sistemim çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Hatta bella da kök çürümesi oluştu ben onu çift kap sistemine geçirdim. Gelişmeler iyi yönde. Bu başlıkta sayın Hydrosuccess katılımda bulunmadığı müddetçe gelişmeleri bu başlıkta değil de kendi sayfamda paylaşacağım. Bir de Sayın Hdrosuccess'e aşağıdaki linkten hoya ile ilgili
bilgi alıyorum.http://hydrohoyas.freeforums.org/index.php
dileyen faydalanabilir.

Manolya_
12-12-2011, 00:13
:( büyük bir ilgi ile birinci sayfadan okumaya başlamıştım.
sonlara dogru yaklaştığımda hüsran. . . . . .

Hatice Tarhan
14-12-2011, 08:55
Hidrokültürde yetiştirmeye çalıştığım hoya çeliklerim var hidrokültür taşlarının üzerinde bir haftadır beyaz küf benzeri birşeyler oluştu, ne yapabileceğim konusunda fikri olan arkadaşlar yardımlarınızı bekliyorum...

Şevket Yaşar
14-12-2011, 09:13
Sayın Hatice Tarhan,
Hidrokültür taşlarının cinsi nedir.Ben diatomit kullanıyorum.Bir defa aldığım 14 litrelik paketteki diatomit taşlarını kullandığımda beyaz küflenme bende de oldu.Üst kısımdaki diatomit'i alıp tekrar yeni yıkanmış hazırdaki diatomit' ten koydum tekrarlamadı.Sizde diatomit kullanıyor iseniz, 1 cm.lik kısmını değiştirebilirsiniz.İyi günler.

Hatice Tarhan
14-12-2011, 09:19
Şevket bey bende diatomit kullanıyorum,hemen üst kısımlarını değiştiriyorum bilgi için çok teşekkür ederim..

maki01
28-09-2012, 20:16
Topraklı ortamda sağlık bir gelişim elde edemediği Lacunosamın, zaten çok gelişmemiş köklerini kestim, yeni çelikler alıp diatomite diktim. Kısa sürede köklenip çok sağlıklı yapraklar vermeye başladı.

335201

kaktüssevdası
04-10-2012, 01:57
Oh bee tam 3 saattir konunun ilk mesajından bu son mesaja kadar okumayı becerdim. Bilgi veren konuyu zenginleştiren soran cevaplayan herkese tesekkür ederim. Bende 1 hafta içinde elimdeki tek hoya cornosam ile diatomit e başlıyorum nasipse :))

yeşillim
04-10-2012, 07:22
Sevgili kaktüssevdası, denemeye başlamanızla birlikte, doğru sistemi kurduktan sonra daha da kavrayacağınıza inanıyorum!

Kolay gelsin

kaktüssevdası
04-10-2012, 08:29
eh artık sizleri hiç bitmek tükenmek bilmeyen sorularımla çıldırtabilirim galiba :) soru sormayı seviyorum :)

maki01
12-10-2012, 16:01
Topraksız ortamda Hoya yetiştirmede diatomit dışında perlit, vermikulit gibi malzemelere ek olarak volkanik tüfü de deniyoruz.

http://www.agaclar.net/forum/mum-cicegi-hoya/28452-2.htm

14 gün önce diktiğim Pubx282 çeliğinde sürgün göremeyince dayanamayıp köklenme başlamıştı diye azcık kurcaladım. Evet , köklenmiş :)

http://www.agaclar.net/forum/attachments/mum-cicegi-hoya/335167d1348855368-img_1519.jpg

Kısa süreli gözlemimde tüfün diatomite göre daha az su tuttuğunu söyleyebilirim. Dış kap olarak kullandığım saksı altında su seviyesini hep maksimumda ( 2 cm ) tutuyorum. Arada da üstten sulama yapıyorum.

Sürgün verdikten sonra besine başlayacağım.

sakdag
13-10-2012, 19:06
Diatomitte köklendirmede ve iç içe kap yöntemiyle; saksıların şeffaf olmasının köklenmeye zararı ve ya faydası ile ilgili bilgisi olan var mı acaba?

yeşillim
13-10-2012, 19:36
Sayın sakdag, Tek kapta şeffaf olması özellikle gerekmektedir. Çift kapta ise bu konuda
deneyimimin olmadığını ve köklendirmeye zararı olacağını düşünmüyorum.

yigit666
13-10-2012, 21:11
sayın sakdag. iç içe kap yönteminde iç kap şeffaf olursa (pet kaplarda) köklenme görülebilir . dış kap ise koyu renk olmalı şeffaf olursa iç kapta yeşilimsi bir renkte yosunlaşma oluyor ,

maki01
14-10-2012, 00:09
Dış kap olarak zaman zaman ben de ucuz şeffaf plastik kaplardan kullanıyorum. Yosun çoğalınca ya çamaşır suyu eklediğim su ile yıkayıp dezenfektr ettikten sonra bir daha kullanıyorum ya da yeni ile değiştiriyorum.Nedeni ise yosunun dış kaptaki besine ortak olacağının söylenmesi.

Fotoğraftaki Carnosalarda iç ve dış kap ışık geçirmiyor, yosun oluşturmuyor. Besin ve ışık almalarını sağlayınca gelişmeleri hızlandı.

338656

338657

yeşillim
14-10-2012, 03:05
Dış kabın şeffaf olması oluşacak alglerle, besin eriyiğine ortak olabilme doğruluk payı var diye düşünüyorum.

Dış kap mümkün olduğunca açık renk tercih sebebidir. Ortamda ısıyı da dengede tutmak gerekmekte!


Renk derken çok önemli bir nokta var ki not düşmek istiyorum;

Besin eriğinin etkisiyle de ortama saldığı/salabileceği olumsuzluklar sebebiyle ileri aşamada, erken önlem alınmazsa sistemde çöküş olabileceğinden, sistemi kurarken saksı, aparat seçimlerine de dikkat etmeliyiz...

http://www.agaclar.net/forum/mum-cicegi-hoya/22216-3.htm

linkteki görsele dikkatli bakıldığında ilk deneyimim olan carnosa. Sayın Hydrosuccess bilgilendiriyor 67 numaralı mesajda düzeltme yapıyorum. Direk materyale tel değmiş! sakıncalı bir durum.

yigit666
14-10-2012, 09:40
benim kullandığım iç kaplar şeffaf pet kaplar . dış kaplar ise ışık geçirmeyen kaplar şimdiye kadar bir sorun yaşamadım.

sakdag
14-10-2012, 10:02
Ben de şöyle bir şey yapmıştım. ;) İçi dışı pet şişeden.


338679

yeşillim
14-10-2012, 11:26
Sayın sakdag, kolay gelsin başarılar diliyorum.
Merak ettim aynı kapta,yalnız carnosa mı başka tür de çeliklediniz mi?

Sayın yigit666, Ben de dış kap olarak sizin de kullandığınız gibi genelde açık renk kullanmaktayım. Yazınızda belirttiğiniz gibi, ışığı ve aşırı ısıyı geçermeyecek şeklide tercih ediyorum! İç kabın şeffaf/ yarı şeffaf olmasında bende de problem olmadı.

maki01
14-10-2012, 15:07
http://www.agaclar.net/forum/mum-cicegi-hoya/22216-3.htm

linkteki görsele dikkatli bakıldığında ilk deneyimim olan carnosa. Sayın Hydrosuccess bilgilendiriyor 67 numaralı mesajda düzeltme yapıyorum. Direk materyale tel değmiş! sakıncalı bir durum.

Aynı uyarı ile saksı dışına bakır elektrik tellerini, yine elektrikçilerin kullandığı esmek bantla iç saksı dışına monte etmiştim. Bu şekilde saksıya teli sabitlemek zor oluyor.

Bambu çubuk gibi malzemeleri de ortamda bakteri üremesine neden olabileceği için kullanamıyoruz.

Bu problemi hala aşabilmiş değilim :)

Büyük boy plastik saksının ağız kısmında 3-4 cm boşluk bırakıp delik açıp, teli bu deliklerden geçirerek sabitlemeyi deneyeceğim.

maki01
14-10-2012, 15:19
Sevgili sakdag,

Aynı yöntemi ben de Afrika Menekşelerinde kullanıyorum. Dış kabı folyo ile kapattığınızda uzun süre yosun oluşmuyor.

memet
14-10-2012, 15:25
Bambu çubuk gibi malzemeleri de ortamda bakteri üremesine neden olabileceği için kullanamıyoruz.

Bu problemi hala aşabilmiş değilim :)



Kullanacağınız malzemeye gülleci bulamacı sürerseniz herhangi bir bakteri üremez.

sakdag
15-10-2012, 12:11
Sayın sakdag, kolay gelsin başarılar diliyorum.
Merak ettim aynı kapta,yalnız carnosa mı başka tür de çeliklediniz mi?



Hoyalar ve özellikle topraksız ortam çalışmaları bana çok uzak bir konu Sn Yeşillim.
Şu an lacunosa ve nummuralaraoides (doğru yazdım mı bilemiyorum) aynı kapta bulunuyor. Çelik halinde idiler, şu an sürgün uçlarından minik yapraklar büyüdüğüne göre köklenme gerçekleşmiş oluyor sanırım.

maki01
15-10-2012, 13:56
Gülleci bulamacı suda çözülmez mi memet?

selis
15-10-2012, 19:52
Site içinde arama yapılamaması çok kötü oldu..

Daha önce diatomit kullanımında açığa çıkan gazı solumamamız gerektiği yazıyordu bir yerlerde.. O zamanlar hoyalarla ilgilenmediğim için aklımda ek bilgi olarak kalmış..

Son zamanlarda sulama yaparken bir cızırtı sesi geliyor ve bir süre sonra zor nefes aldığımı hissediyorum.. Lütfen biri bunun, bilinçaltımın oynadığı bir oyun olduğunu söylesin :rolleyes:

elek
15-10-2012, 21:31
Sevgili selis, diatomiti sularken herhangi bir gaz açığa çıkmaz. Suyun taşlara işlemesinden dolayı ses çıkar ama (ben de bunu eğlenceli bulurum bu arada :o )

Aklınızda zararlıdır diye kalan şey şu olmalı. Diatomiti ilk kullanacağımız zaman, paketi açıp yıkama yapacağımız yere dökerken burada malzemenin tozları uçuşur. Solumamanız ve dikkat etmeniz gereken nokta burasıdır. Çünkü bu tozlar ciğerde birikim yaptığında zararlı olabilir.

elek
15-10-2012, 22:13
Sevgili Maki01, aşağıdaki fotoğrafların işinize yarayacağını umut ederek ekliyorum. Topraktaki H. australis'i transfer ederken çekmiştim.

339049

339050

Burada kullandığım tel paslanmaz çelik. Ama yine de diatomite direk temasından kaçındım. Tel iç saksı dışında kalıyor. Teli bükmek çok zor olduğundan genellikle koyduğum şekilde kullanabiliyorum (iç saksının plastiği takıp çıkarmadan dolayı çok esnememişse) ama dışarıdan bantla veya streç film vs. ile sabitlemek daha garantili olacaktır.

Halil Önen Bey'in tariflerinden okuduğumuz kadarıyla gülleci bulamacının çiftçilerin birçok sıkıntısına derman olduğu kesin. Ama topraksız sistemde direk temasa geçecek şekilde kullanmak ne derece doğru olur bilemiyorum. Suda çözünebilen güçlü bir kimyasal olduğundan (CaSx - Kalsiyum polisülfit) besin içindeki bazı iz elementleri nötrleyebilir en basitinden. Sitede topraksız tarım ile uzun süredir uğraşan arkadaşlara kullanıp kullanmadıkları yönünde danışılabilir belki...

maki01
16-10-2012, 02:01
Teşekkürler sevgili elek, aradığım böyle bir çözümdü. Çelik çubuğun çapı 3-4 mm gibi . Hem estetik hem de bitkinin sarılması için çok uygun.

Çelik çubuğu nereden temin edebiliriz?

elek
16-10-2012, 12:24
Ben Eminönü'nden almıştım, çit malzemeleri filan satan dükkanlarda metre hesabı bulabilirsiniz. Şu anda hatırlayamıyorum tam fiyatını, ama (yapı marketlerdeki 50-60 cm'lik dandik plastik çubuklara dünya para istendiğini göz önüne alırsak) çok cüzi bir rakamdı.

Yalnız pas yapmaması için garanti isteyin, benim satıcı "ablam paslanırsa getir, ben aldığım yere yalatır temizletirim o pasları" deyince ikna oldum ben :D Benim için tek dezavantajı kalınlığından dolayı (elde de çok uygun malzemeler olmayınca) kesmek ve şekil vermek çok zor. Tek bir desteği yapmak 1 saate yakın zamanımı aldı, demirci vs. bulup ölçüsüne göre kestirip yaptırmak daha akıllıca olabilir :rolleyes:

Bir de aşağıdaki resimde görebileceğiniz tel destek var. Sol kısma bakarsanız nasıl monte ettiğimi görebilirsiniz. Bunun dışı plastik kaplı, daha ince ve şekil vermesi kolay. Bu tel de yine aynı yerden metre hesabıyla alındı. Tek tel büküp geçici olarak kullanmak için gayet uygun, ama destek yüksekliği 30 cm'yi aşarsa tekli şekilde stabil olmuyor. 90 derece kesecek şekilde ilave bir destek koymak gerekiyor. Bu telden spiral şeklinde de destek yapmayı denedim, o da pek kullanışlı olmadı. Önümüzdeki aylarda spiralleri değiştireceğim.

339136

yeşillim
16-10-2012, 12:50
Ben de çamaşır kurutma aparatının telini diatomite değebilecek yerlerini sıcak silikonla destekledim.
Olur da nemden etkilenebilir diye düşünmüştüm.

selenn
16-10-2012, 13:50
Başlığı okudum ama atlamışım sanırım; ahşap çubukları saksı dışından sabitlemek sorun yaratır mı?

maki01
16-10-2012, 16:07
Kesinlikle sorun yaratmaz sevgili selann.

Topraksız ortamda organik gübreler de dahil olmak üzere organik malzemenin yetiştirme mediasına temas etmemesi gerektiği söyleniyor.

sakdag
28-10-2012, 10:10
Bir çeliği diatomite dikmeden önce ne kadar bekletmek gerekiyor?Diktiğim bir çelik diatomitte çürüme yapmış. Çürüme noktasının üstünden kesip, yaranın kuruması için beklemeye aldım ama....

maki01
28-10-2012, 14:57
Sevgili sakdag,

Bekletilmesi hakkında bir bilgim yok ancak çürüme oldu ise mantar ve/veya bakteri üremiş olabilir.

Bir süre oksijenli suya ıslamanı öneririm.

selenn
31-10-2012, 15:33
Günlerdir hoya başlıklarını takip ediyor, bilgi ediniyorum. Bu başlığı ise defalarca okudum, birşey atlamayayım diye.

İlk önce kendi Hoya cornasamdan aldığım çeliği diatomitte köklendirmeyi denedim. Dün merak ettim biraz saksıyı kurcaladım, minik minik kök oluşumları başlamış.

Bu arada Paul Shirley'den birkaç çelik aldım ama çelikler tahmin ettiğimden daha geç elime ulaştı. Burada hava ısısı 20 dereceden birden gündüz 4, gece -7 dereceye düşünce çelikler kargoda oldukça zarar görmüş. Bakalım ne derece başarılı olacağım yaprakları pörsümüş çeliklerle...

2'şer çelik diktim herbir saksıya ve 2 saksı diatomitte, 2 saksı seramiste köklendirmek istiyorum çelikleri.

Diatomittekiler:

Hoya verticillate variegata ve Hoya lacunosa
342355

Lacunosa yaprakları nakliye aşamasında donmuşlar, cansızlar. Gövde biraz ümit veriyor ama köklenecek mi bilemiyorum.
342356

Hoya thompsonii ve Hoya mathilde en az zararla gelen çelikler, biraz daha ümitliyim bu çeliklerden.

342357

342358

Diatomiti saksıya eklemeden saksı dibine ilave delikler açtım ve alta elyaf yerleştirdim. Diatomite çelikleri dikip suyun altında tozu akana kadar saksıyı yıkadım, süzdürdüm. Ardından başka bir saksıya saf su ilave edip çeliklerin saksısını içe yerleştirdim.

Atlamış olduğum bir nokta var mı, önerilerinizi bekliyorum.

selenn
31-10-2012, 15:40
Bu 2 saksı ise Seramiste köklendirmeye çalıştığım hoya çeliklerine ait. Seramisin orkideler için olan saksı harcına diktim çelikleri.

Hoya australis ve Hoya macregorii

342363

H.macregorii yağrağı tamamen cansız halde. Bu çelikten hiç ümitli değilim ama atmaya kıyamadım.

342364

Hoya linnearis ve Hoya davidcummingii

342365

selenn
31-10-2012, 15:42
Hoya davidcummingii yaprağındaki donma belirtileri.

342366

maki01
31-10-2012, 17:27
Hoyaların hayırlı olsun sevgili selenn, umarım sorunsuz bir şekilde köklenir , gelişir ve güzel çiçekleriyle mutlandırırlar hepimizi.

Hoya linnearis ve Hoya davidcummingii çeliklerini bölmeden dikmişsin. Uzun çelikler, bitkinin enerjisini kök gelişimine vermesi istendiği için çok tercih edilmiyor. Deneyimlerim de Paul'un yazdığı gibi toprak ya da materyal üzerinde 2-3 boğum kalmasının daha uygun olacağını söylüyor.

Hoya davidcummingii de uzun bir çelik herhalde.

Diğer bir konu ise saf su kullanımı. Topraksız ortamda Hoya yetiştirmeye çoğumuz Hydrosuccess 'in öncülüğünde başladık, onun deneyim ve bilgileri bizlere ışık tuttu. Su olarak onun önerdiği şebeke/ çeşme suyunu kullandık ve kullanıyoruz. Saf suyun, mineral eksikliği nedeni ile kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Başarılar diliyorum :)

selenn
31-10-2012, 17:39
Sevgili maki01, saf su diyerek sanırım yanlış ifade kullandım. Kastetmek istediğim sıvı besin ilavesi olmadan çeşme suyuydu. Besin vermekte hydrosuccess'in acele edilmemesi gerektiğini yazdığını hatırlıyorum. Öyle değil mi?

Evet linnearis ve davidcummingii çelikleri diğerlerine göre oldukça uzun. 3 boğum kalacak şekilde kesip kalanları da daldırayım o halde. 8 çelik oldu 10 adet:)

Teşekkür ederim:)

maki01
31-10-2012, 17:45
Besin vermeye ilk sürgünle birlikte ambalaj üzerinde önerilen dozun 1/4' ü ile başlıyor ve yavaş yavaş tam doza geçiyoruz sevgili selenn.

elek
31-10-2012, 19:38
Sevgili selenn donma harici herşey yolunda görünüyor (ki o da buradan göründüğü kadarıyla çok kötü değil sanki :confused:), aramıza hoşgeldin ;) Bakalım ben ne zaman kaktüsçülerin arasına geçiş yapacağım :p

H. macgregorii'yi saksıya yatırarak, gövdeyi yer yer taşların içine gömerek dikmeni öneririm. Tepe kısmında bolca gördüğüm havai kökler yardımıyla şansı yükselebilir.

selenn
31-10-2012, 20:21
Peki dediğiniz gibi yan yatırarak tekrar dikeyim sevgili elek.

Ben ki hoyaların cazibesine kapılmamak için senelerdir mücadele ediyordum, şimdi bırakın birini, 8 hoya çeliği hakkında fikir danışıyorsam yakındır sizin de yeni ufuklara yelken açmanız :)

maki01
06-11-2012, 14:39
Volkanik tüfe diktiğim pubx 282 çeliğim 2.ayında ilk sürgünü verdi.

Hava sıcaklıklarının düştüğü bu dönemde diatomitle kıyaslamanın çok doğru olmayacağını düşünüyorum. Diatomite diktiğim çeliklerde de topraktakilerle kıyaslandığında gecikme var. Her iki malzemedeki gecikme, düşük hava sıcaklıklarından kaynaklanabilir.

343964

Volkanik tüfü toprakla karıştığımda aldığım sonucun çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. 1 ay kada önce diktiğim çelikler terasta çok başarılı sonuç verdi.

343965

yeşillim
23-03-2013, 17:29
Topraksız kültür, çift kapta bakımını yaptığımız hoyaların;

Normalde mevsim geçişlerinde yani yılda 4 kez
bakım şartlarının da önemini vurgulamak isterim.

İç kaptan daha geniş ve neredeyse kabın tamamına yakın 3/4 oranı gibi suyun içine iç kap oturtularak bir yarım saat kadar bekletilmesi ve yarım saat sonra biraz suyunun süzülmesi önerilmektedir.Dış kabın ise akar suda bir bezle ovarak temizlemek yeterlidir. Bu işlem sırasında yaprakları da yıkayarak bitkimize duş aldırmış oluyoruz.

Ortamda fazla birikmiş mineral ve tuzdan dolayı birkaç anaç bitkimi kaybettiğimi söylemek isterim.

yeşillim
25-03-2013, 12:25
Hoya türleri topraksız ortamda da farklı tepkimeler verebilmektedir.
Mesela cv. chouke, akar suda ilk kez yıkayıp Su içinde yarım saat kadar bekletip, suyunu süzmeye bıraktım.

kaktüs
29-04-2013, 17:00
Ben Eminönü'nden almıştım, çit malzemeleri filan satan dükkanlarda metre hesabı bulabilirsiniz. Şu anda hatırlayamıyorum tam fiyatını, ama (yapı marketlerdeki 50-60 cm'lik dandik plastik çubuklara dünya para istendiğini göz önüne alırsak) çok cüzi bir rakamdı.

Yalnız pas yapmaması için garanti isteyin, benim satıcı "ablam paslanırsa getir, ben aldığım yere yalatır temizletirim o pasları" deyince ikna oldum ben :D Benim için tek dezavantajı kalınlığından dolayı (elde de çok uygun malzemeler olmayınca) kesmek ve şekil vermek çok zor. Tek bir desteği yapmak 1 saate yakın zamanımı aldı, demirci vs. bulup ölçüsüne göre kestirip yaptırmak daha akıllıca olabilir :rolleyes:

Bir de aşağıdaki resimde görebileceğiniz tel destek var. Sol kısma bakarsanız nasıl monte ettiğimi görebilirsiniz. Bunun dışı plastik kaplı, daha ince ve şekil vermesi kolay. Bu tel de yine aynı yerden metre hesabıyla alındı. Tek tel büküp geçici olarak kullanmak için gayet uygun, ama destek yüksekliği 30 cm'yi aşarsa tekli şekilde stabil olmuyor. 90 derece kesecek şekilde ilave bir destek koymak gerekiyor. Bu telden spiral şeklinde de destek yapmayı denedim, o da pek kullanışlı olmadı. Önümüzdeki aylarda spiralleri değiştireceğim.

339136

Buradaki kucuk yaprakli hoya hangi hoya?

kaktüs
29-04-2013, 17:07
Hoya türleri topraksız ortamda da farklı tepkimeler verebilmektedir.
Mesela cv. chouke, akar suda ilk kez yıkayıp Su içinde yarım saat kadar bekletip, suyunu süzmeye bıraktım.

Bu saksi neden etekli? Yani merak ettigim saksinin altindaki beyaz plastik parca ne ise yariyor acaba? :)

maki01
29-04-2013, 17:15
Tahminlerimi yazmak istedim sadece :)

O hoyada dış kap olarak yoğurt kabı gibi kapaklı bir kova seçilmiş. Saksı tırnaksız, ayaksız olduğu için kovanın kapağı saksıya uygun ebatta kesilerek , saksı bu kapağa oturtulmuş. Böylece saksı tabanın dış kaba tamamen oturmasına engel olunmuş :)

kaktüs
29-04-2013, 17:58
Konuyu bastan sona okudum. Oldukca ilgimi de cektim.. Ama deneyemiyorum delirecegim :)

Yetistirme ortami konusunda da SIKINTIM var... Hydroton uretilmiyormus, kimsenin elinde yok, alternatif malzeme yok. Burada cok satici da yok zaten. Marihuana yetistirme konusunda cok tercih edilen bir ortam oldugundan, sordugunda insana bi supheli supheli bakmalarla karsiliyorsunuz bir de... (Bazen trekking yaptigim yerlerde, kus ucmaz kervan gecmez yerlerde, yere dokulmus parcalara rastlamistim... Ama o halleri ile kullanilirlar mi bilmiyorum. Bir gun bir posetle gidip onlari mi toplamali acaba? )

Gordugum kadari ile cogu semi-hidro yetistiricisinin tercih ettigi diatomit de burada kolay bulunan birsey degil. Tum market ve petshoplardaki kedi kumlarina baktim... Kedi kumlari ya sentetik kristallerden, ya geri donusum malzemesi olan bir cesit kartonumsu maddeden. ya o topaklasan sanirim adi bentonit gibi birsey ya da sodium montmorillonite malzemesinden... Bunlarin hicbirinin diatomutin alternatifi oldugunu sanmiyorum... Tikandim

kaktüs
29-04-2013, 17:59
Tahminlerimi yazmak istedim sadece :)

O hoyada dış kap olarak yoğurt kabı gibi kapaklı bir kova seçilmiş. Sakıs tırnaksız, ayaksız olduğu kovanın kapağı saksıya uygun ebatta kesilerek , saksı bu kapağa oturtulmuş. Böylece saksı tabanın dış kaba tamamen oturmasına engel olunmuş :)

Saksi ayaksiz ile, hafif havada mi kalmasi saglanmali... Iki saksi tabani arasinda ne kadarlik bir bosluktan soz ediyoruz?

maki01
29-04-2013, 20:33
Hydrosuccess, 3-5 milimetre boşluk olmasını önermişti diye hatırlıyorum. Yanlış bir bilgi ise özür dilerim :)

kaktüs
30-04-2013, 03:36
Hydrosuccess, 3-5 milimetre boşluk olmasını önermişti diye hatırlıyorum. Yanlış bir bilgi ise özür dilerim :)

Benim hicbir fikrim yok :))) Yontemi uygulayan sizlersiniz.. Oyle diyorsaniz dogrusu budur

yeşillim
30-04-2013, 08:28
İç kapta hem tırnaklı, hem de tırnaksız olarak hoyalarımı yetiştirebiliyorum.
Bunun için rutinini aksatmadan, sıvı seviyesini gözlemlemek gerekiyor.

Topraksız ortamda bitki yetiştirmenin tekniğini kavradığıma inandım.
Bitkimin sağlığı için farklı uygulamalarla materyal denemelerine merak sardım.
Yukarıdaki etekli denilen kap da bunlardan biridir. İmkanlarım dahilinde böyle bir su tankı yaptım.

Öncelikle yetiştirme sistemini mi konuşuyoruz? Yoksa uyguladığım düzeneği mi?

turkankaragoz
30-04-2013, 10:33
Sayın yeşillim suyun içinde eriyik olarak hangi maddeyi kullanıyorsunuz.

maki01
30-04-2013, 11:21
Benim hicbir fikrim yok :))) Yontemi uygulayan sizlersiniz.. Oyle diyorsaniz dogrusu budur

"Doğrusu budur" diye bir iddiam yok, tam tersi.

Ben de farklı medialarla , farklı düzenekleri deneyen biriyim sevgili kaktüs.

yeşillim
30-04-2013, 12:37
Sayın yeşillim suyun içinde eriyik olarak hangi maddeyi kullanıyorsunuz.
Kompoze sıvı gübre ille şu marka olacak diye sınır tutmadım. Piyasada bulduğumla aldım ve kullandım.

turkankaragoz
01-05-2013, 10:29
Teşekkür ederim sn yeşillim. Bende topraksız tarımla ilgiliyim ama çiçeklerin dilinden de anlamak lazım. Siz zaten uyguladığınız için danışmak istedim. Kudret beyden topraksız tarım kiti almıştım. Domates yetiştirmeye başladım. Aynı kit güllerde de kullanıldığı için güllerime destek amaçlı veriyorum. Fakat topraksız yetiştirmeye cesaret edemedim. Tekrar teşekkür ederim.

edelvays58
23-08-2013, 07:17
Merhaba arkadaşlar, ben de bir süredir topraksız ortamda hoya yetiştirilmesi konusunu takip ediyorum ve deneme amaçlı elime geçen iki çeliği lav taşına diktim ve biraz daha büyük bir saksıya oturttum belli bir miktar suyun içine. Arada o suyu değiştiriyorum ve kısa sürede her ikisi de köklendi. (çeliklerden biri verticillata, diğeri de karnosa) Verticillata yaprak ve sürgün veriyor, karnosa sadece küçüçük bir oluşum çıkarttı(onun çeliği daha kalındı, sanırım ondan). Dün baktım ki kökler saksıların deliklerinden çıkmaya başlamış ve ne yapmam gerektiğini bilemedim. Çürümelerinden korkuyorum.
Daha önce burada yapılan tartışmalarda köklerin hava almaları için saksının dışına çıkmalarının iyi olduğunu okumuştum ama sonrası ile bir bilgiye ulaşamadım.
Buradaki tartışmalar mayıs ayında kesilmiş, umarım tekrar başlar. Saygılarımla

yeşillim
23-08-2013, 07:43
Sevgili edelvays58,
Yeşil yapraklılar için olan bitki besini 1/4 oranında verebilirsiniz.
kolay gelsin

edelvays58
23-08-2013, 14:53
Sayın Yeşillim, teşekkür ederim. Biliyorum ki siz de topraksız ortamda yetiştirmeye başlamıştınız , ve başarılıydınız. Hala devam ediyor musunuz?

maki01
23-08-2013, 17:28
Kökler saksı dışına çıkacak kadar gelişmişse, saksı değişimi yapmak gerekmez mi?

Ya da topraksız ortamda saksı değişimi ne zaman yapılmalıdır?

yeşillim
23-08-2013, 19:55
Sayın edelvays58,

Sayfamda çalışmalarımın takibini yapmaktayım.http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-hoyalari/23052.htm Uygun konu
başlıklarında ise Tür gelişimleri hakkında bilgi paylaşımında bulunmaya çalışıyorum.

Sevgili maki01,

Bitki sağlıklıysa köklerin akarlardan çıkmasında sakınca yoktur.
Aksine daha çok çiçeklenecektir!

Sırf kökler büyüdü diye saksı değişimine de gerek yoktur diye düşünmekteyim.
Zaten bitkimiz kökler vasıtasıyla, ikinci kapta beslenmektedir.

maki01
24-08-2013, 01:13
Teşekkürler sevgili yeşillim.

Saksı değişimi, bitkinin saksıyı devirecek kadar gelişmesi aşamasında düşünülmeli imiş :)

yeşillim
24-08-2013, 07:56
Rica ederim.Ya da saksının devrilmemesi için alternatif destekler düşünebiliriz.
Bunu başta düşünerek yapmıştım. Fakat sonradan da geliştirilerek yapılabilir.

Bu şekilde bitkim sağlıklı gelişirse, asla saksı değişimine gitmem.
Bilgisayarı çok iyi kullanamıyorum.http://www.agaclar.net/forum/mum-cicegi-hoya/26226.htm bu link 17. sayfa daki hoya cv. chouke gibi..

maki01
24-08-2013, 14:58
Başlangıç aşamasında küçük saksı ya da pet bardaklar kullanıyoruz. Bitkinin gelişimini bu küçük kaplarda sürdürmesi mümkün değil sanki. Bu nedenle köklendirme yaptığımız kaplarda değişim yaparak küçük boy bir saksıya almamız gerekiyor sanki....

yeşillim
24-08-2013, 18:26
İyi ki, hatırlattınız teşekkür ederim.

Şahsen ben, her iki uygulamayı yapmaktayım. Direk kalıcı kapta veya dediğiniz gibi pet bardak da köklendiriyorum.

Eğer çok küçük bir kapta başladıysak bana göre çeliği köklendirmek için yaptığımız ilk aşamadır. Tabii ki kişisel tercihe bakmaktadır.

Bu işin bir de tek kap çalışması var ki yakında Hoya densifolia nın başına kaza gelmezse, çiçek öbeğini açacak.Bu benim tek kapta ilk çiçek deneyimim olacak.!

mmanager
30-10-2013, 12:42
Arkadaşlar konuyu baştan sona kadar okudum neredeyse.Bunların üzerine bir kaç şey sormak istedim.Katı ortam kültüründe bir arkadaş vokanik cürüf kullanmamı önerdi hatta bardağın alt kısmına iri taneli lav taşı üst kısmına da küçük taneli lav taşı doldurmamı söyledi.Yani bulgur iriliğinde olanı diamoditte de köklenmeyi teşvik edici kimyasal madde olduğunu düşünürsek bu ikisini karıştırmamızın herhangi bir sakıncası olur mu diyorum.Akvaryum gibi mini bir sera içerisine yerleştirip sera ortamındaki nemi de sağlayabilirmiyiz diye de düşünüyorum.Önce oksijenli suda 24 saat bekletmemiz gerekecek mi yine oksijenli suyla diğer çiçekleri sulasak köklenme hızlanır mı acaba mesela atlas çiçeklerini yılbaşı çiçeklerini ya da euhorbia milli kaktüsünü...Hayır oksijenli suyu boşa harcamamış oluruz yani:D:D:D:D:D:cool:

yigit666
30-10-2013, 13:15
sayın mmanager . volkanik cürüf hoya yetiştiren arkadaşlarda şimdiye kadar görmedim , iri taneli lav taşı kullanan arkadaşlarım var , bilhassa hoya çeliklerini lav taşında köklendirip ,daha sonra toprak karışımına aktarıyorlar , yurt dışından gelen hoya çeliklerini ,
mutlaka oksijenli suda bekletmelisiniz , çelikler oksijenli suda bekletilince yaprakları canlanıyor, bunun için iki veya üç litre suya yarım çay bardağı oksijenli su yeterli .

mmanager
01-11-2013, 17:01
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim .Cürufla pomza taşı aynı şey değil mi acaba ben öyle biliyordum.Beyaz kahverengi ve siyah renklerde olduğunu duymuştum.Hatta bunları üreten (işleyen tarıma elverişli hale getiren)orgamin adında bir firma bile vardı ben oradan aldım.Bir de pomza taşı ile diamoditi beraber kullanmayı da düşünmüştüm.Bu konu hakkında düşüncelerinizi almayı istemiştim.Aslında benim yaptığım karışımla çiçeklerim çok güzel tutuyor ama elime daha hassas türler de geçeceğini düşündüğüm için diğer yöntemleri de denemeyi düşünüyorum...Saygılar sunarım...

yigit666
01-11-2013, 17:38
sayın mmanager . cüruf iri taneli lav taşının daha ufak hali , renk olarak kahverengi bende sayın alaca karanlıktan aldım , lav kırığı daha iri taneli her ikiside aynı cüruf toprak karışımlarında, geçirgen olduğu için kullanılıyor ,hydroton pişmiş kil topları bütün toprak karışımlarında kullanılıyor , atlas çeliklerinden bahsediyorsanız bu karışımlar işinize yarıyabilir, diatomit ile pomza taşını birlikte hiç kullanmadım, bu konu hakkında bilgim yok.

maki01
01-11-2013, 22:58
Pomza taşının yapısı ve rengi farklı sanki. Doğalbahçe'den satın aldığım pomza taşı kirli beyaz renkte ve eliptik, 1 cm'ye yakın uzunlukta, şekilleri birbirine benzeyen oldukca hafif taşlardı. Gözenekli yapısı ile su tutma özelliğinin çok fazla olacağını sanmıyorum. Topraklı ortamda su geçirgenliğini arttırması için pomza taşı ya da diğer malzemeleri ekliyorum ancak topraksızda pomza taşını ben de hiç denemedim.

Sevgili mmanager,

Seyhan Belediyesi lav taşını kaldırımlardaki agaclarların diplerine bolca döküyor. Ağaç diplerinde kahve ve siyah renklerde şekilsiz lav taşlarına siz de rastlamış olabilirsiniz.

maki01
12-11-2013, 13:51
Topraksız ortamda başaıyla hoya yetiştiren arkadaşlarım yardımınıza ihtiyacım var.

Topraksız ortamda yaşadığım en büyük sıkıntı tuz birikimi. Diatomitteki tuzu ılık suda bekleterek çözebiliyoruz ancak benim hatamdan kaynaklanan bitkinin gövdesindeki tuzu çözmeyi başaramıyorum.

Besinli suyu tembellik edip iç kap üzerine dökünce lacunosanın gövdesinde tuzdan bir tabaka oluşmuş. Bitki hala sağlıklı ve gelişmeye devam ediyor ancak ani göçmesinden endişeleniyorum.

Ne yapmamı önerirsiniz?

http://www.agaclar.net/forum/attachments/uyelerin-hoyalari/453587d1384259299-img_2313.jpg

453588

yigit666
12-11-2013, 14:29
sayın maki01 . uzun zaman üstten su verilmesi hoyanızın kök kısmında kireçlenme yapmış , kök çürümesi daha farklı kireçlenmenin altındaki dallar sağlıklı görünüyor, bence yapılacak bir şey yok bu şekilde büyümeye hoyanız devam etsin , isterseniz alt kısmından diatomiti elinizle biraz açarak, kök kısmını kontrol ederek, kireçlenme daha derine gidiyormu diye bir bakın ,eğer kök kısmında kireçlenme yoksa bu şekilde hoyanız kalabilir , kireçlenme kök kısmına daha derinlere inmişsse ozaman hoyanızı yeniden çelikleyebirsiniz, benim hoyalarımda devamlı alttan su verdiğim için yaklaşık üç yıl böyle kireçlenme hiç olmadı .

maki01
12-11-2013, 16:43
Hızlı yanıtınız için teşekkür ediyorum :) Diatomiti yıkarken kökleri fazla hırpalamadan bakmıştım, sorun yok gibiydi.

Doğru olur mu bilmiyorum, içimden seyreltik sirkeli suya batırılmış pamukla gövdeleri silmek geliyor :)

turkankaragoz
12-11-2013, 18:47
Bence de Sn Maki suyun içine biraz sirke ekleyip o suda bekletseniz sonununuz çözülür gibi geliyor. Limon tuzu katılmış su ilede olabilir gibi geliyor. Arada hoyalara verilmesi tavsiye ediliyor zaten. Toprakta biriken kireç için tavsiye edildiğine göre sorununuza çare olur diye düşünüyorum.