Kedi Tırnağı/ Kaktüs ve Sukulentlerim

[Kedi Tırnağı]

Selamlar. Benim de çok sevdiğim sukulentlerim ve kaktüsüm var. Paylaşmak istiyorum. Fotoğraflarını Çekip yükledikçe paylaşacağım. Bazılarının adını bilmiyorum. Bilenler bilmeyenlere söyler artık:D

[Kedi Tırnağı]

161789

Bu agave' larımı 97 yılında, Adana' da teyzemlerin yazlığındaki komşu bahçelerden küçük fideler halinde yürütmüştüm:D Zamanla kocaman oldular. Defalarca budadım. küçücük saksılarda bu kadar gelişebildiler. Bahçeye filan dikseydim imdiye ağaç olmuşlardı sanırım. Bu fotoğraf Şişli' deki evimizin balkonunda çekilmişti. Son hallerini de çekip yükleyeceğim.

[Kedi Tırnağı]

164248

İlk resimdeki agave larla birlikte Adana' dan getirdiğim küçük kaktüs çeliğim yıllar içinde serpildi. Aynı saksıda sadece suyla bu hale geldi. Besin vs. de vermedim hiç. Muhteşem devasa pembe çiçekler açıyor ama tek günde soluyor. Solması normal mi? Saksıda olduğu için mi acaba?

Not: üzerindeki mor çiçekler, hazeran(delfinyum) dan dökülenler. Yanlış anlaşılmasın.

[kartalpin]

Sayın Kedi Tırnağı, Hoşgeldiniz aramıza... Bundan sonra diğer kaktüslerinizi de bekliyoruz.
Sorunuza yanıt vereyim. O kaktüsünüzün çiçeklerinin bir günlük ömrü olması çok doğal. Zaten kaktüslerin asaletinin bir başka dışa vurumu da böyle. Beklersiniz çiçek açar ve 24 saat sonra o çiçek yok olmuştur. Belki kaktüs size bu şekilde bir şeyler anlatmaya çalışır.

Acaba kaktüs ne anlatmak ister?...

Sevgiyle kalın ve tekrar kocaman bir HOŞGELDİNİZ...

[Faruk]

Sayın Kedi Tırnağı sayfanız hayırlı olsun. Sanırım sizde daha da fazla cevher var. Bakalım zaman içinde ekledikçe göreceğiz hazinenizi. Bana da çok garip geliyor kaktüslerin 1-2 günlük çiçek ömürleri. Ama eminim bunun sayın kartalpin in de belittiği gibi belli bir anlamı vardır...

[Kedi Tırnağı]

Sayın Kedi Tırnağı sayfanız hayırlı olsun. Sanırım sizde daha da fazla cevher var. Bakalım zaman içinde ekledikçe göreceğiz hazinenizi. Bana da çok garip geliyor kaktüslerin 1-2 günlük çiçek ömürleri. Ama eminim bunun sayın kartalpin in de belittiği gibi belli bir anlamı vardır...


Çok teşekkürler. İlk misafirim siz oldunuz:) Evet daha fazla var. Bugün yeni fotolar çektim. Düzenledikçe yükleyeceğim. Şimdi bir kaç tanesini yüklüyorum hatta. Bunlar size gelsin o zaman:D ( Taverna gibi oldu)

[Kedi Tırnağı]

164461

Mini sansevieria. 3 saksı bunlar aslında. Bunu fotomodel yaptım:D
Avize başlığından yaptığım saksıya koymuştum. Bu avize başlıklarını bir kaç yıldır saksı yapma hevesiyle saklamıştım.

[Kedi Tırnağı]

Sayın Kedi Tırnağı, Hoşgeldiniz aramıza... Bundan sonra diğer kaktüslerinizi de bekliyoruz.
Sorunuza yanıt vereyim. O kaktüsünüzün çiçeklerinin bir günlük ömrü olması çok doğal. Zaten kaktüslerin asaletinin bir başka dışa vurumu da böyle. Beklersiniz çiçek açar ve 24 saat sonra o çiçek yok olmuştur. Belki kaktüs size bu şekilde bir şeyler anlatmaya çalışır.

Acaba kaktüs ne anlatmak ister?...

Sevgiyle kalın ve tekrar kocaman bir HOŞGELDİNİZ...


Sayın kartalpin teşekkür ederim. Sayfamı açınca önce Faruk beyin mesajını görünce ilk yazan o sandım. İlk misafirim sizmişsiniz halbuki. Ama fark etmez ard arda yazmışsınız. İkinize de teşekkür ederim.

Aslında bir tek bu kaktüsüm vardı yıllardır benimle olan. 20 gün önce arkadaşıma gittiğimde babasının kaktüslerinden köklü bir çelik çaldım. O da tutar umarım. Çaldığım diğer sukulentlerle birlikte onu bir saksıda aranjman yapar gibi dikip getirdim eve. Fotosunu da yüklerim. İsmini bilmiyorum aydınlatırsınız beni artık.
Kaktüsleri çok seviyorum aslında ama bende daha çok sukulent var. Kaktüs koleksiyonumu da geliştirmeyi planlıyorum. Hangi tür bitkiye zaman ayıracağımı şaşırdım inanın:D

[Kedi Tırnağı]

164462

[kartalpin]

Sevgili Kedi Tırnağı,

Kaktüs ve Sukulentler akrabadır. İki türü de birlikte çeşitlendirebilirsiniz. Aslında aynı sayılırlar. O nedenle koleksiyonunuz bütünlük içinde olacaktır.

Lütfen devam edin. Sevgiyle kalın

[Kedi Tırnağı]

Sevgili Kedi Tırnağı,

Kaktüs ve Sukulentler akrabadır. İki türü de birlikte çeşitlendirebilirsiniz. Aslında aynı sayılırlar. O nedenle koleksiyonunuz bütünlük içinde olacaktır.

Lütfen devam edin. Sevgiyle kalın


Evet akrabaları ayırmadan bir arada yetiştirmek en güzeli:) Her iki türü de çok seviyorum. Çeşitlilikleri de beni büyülüyor.

[Kedi Tırnağı]

164486

Bu sukulentimi köklü halde yakındaki bir yerde buldum ve saksıya diktim. Bir süre güzel oldular. Hatta çiçek de açtı fakat sonra kötülemeye başladı. Suyunu da abartmamıştım. Pencerenin önünde değil ama gölgede de tutmadım. Bulduğum yerde de ağaç gölgesi altındaydı zaten. Kurtulur mu sizce. İsmini de bilmiyorum.

[Kedi Tırnağı]

164487

Üstteki bitkiyi dikerken minik 2 tanesini de bu saksıya koymuştum. Ne büyüdü ne öldü:) Çok sevimli görünüyorlar.

[Kedi Tırnağı]

164493

İsmini bilmiyorum. Bunu da bulup dikmiştim. Hatta dikerken kopan yaprakları da toprağa tıktım:D Aynı saksıya kaz ayağı da dikmiştim. Bir süre yaşadı hatta goncası vardı çiçek açtı. Ama kurudu maalesef.

[oki_1655]

Sayın Kedi Tırnağı son fotoğrafta kurudu dediğiniz sukulentin adını şuan hatırlayamıyorum fakat benim sayfamda da aynısı olucaktı.İsmi için oraya bakabilirsiniz.Bana da Sevgili Vildan Sönmez göndermişti.Her sene kuruyup baharda tekrar açar..

[Kedi Tırnağı]

Sayın Kedi Tırnağı son fotoğrafta kurudu dediğiniz sukulentin adını şuan hatırlayamıyorum fakat benim sayfamda da aynısı olucaktı.İsmi için oraya bakabilirsiniz.Bana da Sevgili Vildan Sönmez göndermişti.Her sene kuruyup baharda tekrar açar..

12 nolu mesajdaki minik minik kolları olan bitkiden mi bahsediyorsunuz?
Sadece çiçekleri mi kuruyor yoksa komple gövde mi? Köklere dokunmazsam yeniden mi çıkıyor, tam anlamadım.

[oki_1655]

Yok ben 14 numaralı mesajdakinden bahsetmiştim.Gövdede kuruyor.Öylece kalsın dokunmayın..

[aysahay]

Sevgili kedi tırnağı o çiçeğin adı Autumun Joy. Şu sıralar çiçek açması lazım. Bende de var ,2 dalı var ve tomurcuklandılar. Hatta çiçek açmaya başladı diyebilirim. Çiçeklerin çok güzel. Güle güle büyüt..

[aysahay]

Sanırım bununla aynı

165467

168350[/QUOTE]

[Kedi Tırnağı]

Sanırım bununla aynı

165467

168350[/QUOTE]

Sn aysahay, sonbaharda internetim kesilince uzun süre siteye giremedim. Kış dönemi de gelince iyice uykuya dalmışım sanırım. Mesajınızı şimdi gördüm kusura bakmayın. Autumn joy, ektiğim gibi kaldı pek gelişmedi geçen sene. Sonra da kurumaya yüz tuttu. Hiç dokunmadım saksıya. Kuruyan gövdenin dibinde minicik bir filiz belirdi uzun süredir ama o da gelişmedi. su vermedim pek. Az önce aklıma geldi mesajınız sayesinde. O minicik filize biraz su damlattım belki canlanır:D Netim kesilince diğer sukulentlerimi de ekleyememiştim. fırsat buldukça eklerim. Bahar geldi, türlü çeşide sardırdım yine. Başım pek kalaba:D

[Kedi Tırnağı]

Arkadaşlar yeniden merhaba. Nerdeyse 1 yıldır yeni fotoğraf yükleyemedim söz verdiğim halde. Geçen yaz kardeşimin düğün telaşı ve ilk kez göreve başladığım öğretmenlik macerasıyla vs geçti ben anlamadan. Yaz sonu tam duruldum ve fotoları paylaşayım derken, bilgisayarımı formatlayan hain bilgisayarcının kaç yıllık bitki arşivi fotolarım dahil çoğu klasörümü yedeklemeden yok etmesinin acısıyla yıkıldım. Tüm hevesim kırıldı. Yeni okul dönemi, yeni okul vs derken zaman geçti. Bilgisayardan fotoşop programım da silinince foto düzenleyip yükleyemedim. Bugün yeniden işe giriştim.

Bu arada benim bitki koleksiyonum tüm arsızlığımla genişledi. Tohumlulardan sonra geçen yaz soğanlı bitkilere sardırdım. Bu arada sukulentleri biraz ihmal ettim sanırım ama 2 aydır tüm azgınlığımla( tabii bunda sizin sayfalardaki paylaşımları görüp hasetimden çatlamamın da büyük rolü oldu :D ) kaktüs ve sukulent topluyorum. Ara tatilde Kıbrıs' a kardeşimi ziyarete gidince sokaklarda sukulent avına çıktım resmen. 12 çeşitle dönebildim ancak. Annemin rahatsızlanıp eve tıkılması yüzünden fazla mesai yapamadım Kıbrıs' ta :D Neyse daha fazla uzatmadan fotoları ve hikayelerini yüklemeye başlayayım. Biraz zaman alabilir düzenleme vs. Tabii bu geçen süreçte acı kayıplarım da oldu maalesef ama hepsi deneyim işte ne yaparsınız.

[MKurtoglu]

Tekrar hoşgeldiniz. Fotograflarınızı ve hikayelerini sabırsızlıkla bekleyeceğim.

[Kedi Tırnağı]

Tekrar hoşgeldiniz. Fotograflarınızı ve hikayelerini sabırsızlıkla bekleyeceğim.

Çok teşekkür ederim. Aslında haftalardır fırsat buldukça sizin ve diğer arkadaşların sayfalarını tek tek dolaştım tüm hasetim ve takdirimle :D Bu arada türleri tanıma konusunda epey yararlandım. Daha bitiremedim albümleri neyseki. Her albümde yeni heyecan duyuyor insan. Ben firma albümü gibi koleksiyon yapılmasından ziyade( yanlış anlaşılmasın ne olur ) hikayeleri ve anekdotlarıyla sunulmasını çok seviyorum. Elimden geldiğince bu şekilde aktarmak isterim. Sukulent uzmanlarımızla kıyaslarsak verebileceğim çok fazla bilgi de yok aslında. Bildiğim kadarıyla bahsederim tabii, yeni arkadaşlara da yardımcı olması için.

[Kedi Tırnağı]

273580

Geçmiş sürece başlamadan önce sayfamı ziyaret edecek arkadaşları bu güzel yaratıkla karşılamak istedim. En bayıldığım ve imrendiğim türlerden biriydi. 2 hafta önce yakınlardaki serayı kolaçan etmeye gittim aylar sonra. Sukulent bakınırken bu güzeli gördüm bir köşede öylesine bırakılmış halde. Dev gibi rozeti ve uzayıp çıplak kalmış gövdenin üstündeki birçok yavrusunu görünce kalp krizi geçiriyordum:D Seradaki birçok bitki geçtiğimiz ayki donlardan etkilenmiş. Seracı yakınıyordu. Echeveria soğuğa dayanıklılık avantajını göstermişti. Ama uzun zamandır bakılmadığı belliydi. İlgilendiğimi görünce '' Al sana 15 TL ye vereyim '' dedi satıcı. İşin komiği Migros' tan az önce son paramı verip 2 kaktüs almıştım. Adama çekinerek '' vallahi abi son paramı da bunlara harcadım '' dedim. Ama içim içimi yedi. '' Cebimde fatura parası kaldı 10 TL, ayıp olur herhalde bu paraya istesem '' dedim utana sıkıla. Seracı bu arada saksısını değiştirip toprak filan ekliyordu ve sağolsun verdi bana. Kocaman echeveriayı 10 TL ye aldığıma mı sevineyim, faturayı nasıl ödesem diye mi düşüneyim, garip hislerle elimde torbalarda kaktüslerle eve döndüm. Yüzümdeki sırıtık ifadeyi görenler anlam verememişlerdir herhalde. '' Bu havada bu herif neye sırıtıyor kelle gibi '' demişlerdir kesin :D

[Kedi Tırnağı]

Opuntia ( Kaynana Dili ) = ( Diken İnciri ) = ( Kıbrıs' daki adı ile: Babutsa )

273596

Echeveria' nın güzelliğinden sonra bu biraz üzücü olacak ama kayıplarım da oldu geçen ay maalesef. Bu Kaktüsüm 2010 Yazı'nda Kıbrıs' tan gelmişti. Damadımız sağolsun ricamı kırmadı kocaman birkaç çelik getirdi. Ben haftalarca beklettim üşengeçlikten. En sonunda diktim. Epey gelişti dallar verdi geçen kışı balkonda açıkta geçirdi gayet güzel ve ben bu rahatlıkla ara tatile Kıbrıs' a gidince hiç korumaya almadım. Eve dönüşümüz gecikti. 3 hafta evde yoktum. Döndüğüm gece acı bir sürpriz beni karşıladı. Kaktüsüm donmuş ve çürümüştü. Hemen yanındaki Aloe de çürümüştü. İçim cız etti. Hem damadımın hatırasıydı hem de 2 senedir severek gelişimini takip ediyordum. :( Hala çok üzülüyorum. Neyseki rahmetlinin saksısına Kıbrıs' dan yeni getirdiğim benzer aileden ve daha iri bir çelikten diktim.

[Kedi Tırnağı]

273606

Babutsamın ilk gelişim dönemlerinden 2 foto daha. Bu bitkimi daha sizinle paylaşamadan kaybetmek de işin başka bir garip yanı.

[Kedi Tırnağı]

Bu kadar üzüntü yeter. Kaynana Topuzumun geçen yaz açmış çiçekli halini görüp içimiz açılsın biraz. Bu emektarım ilk fotolarda belirttiğim gibi benim ilk kaktüsüm. 1997' den beri benimle birlikte büyüdü. Daha doğrusu ben onunla birlikte büyüdüm. Dün gibi hatırlıyorum teyzemin yazlığında komşu bahçeden araklarkenki heyecanımı. Adana' dan Şişli' ye oradan da Çekmeköy' e göç etti. Çiçeğin açışını gündüz yakalayamadım ama akşam geldiğimde neyseki fotolayabildim.

273610

[Kedi Tırnağı]

Albüme foto yükleyemediğim süreçte kaybettiğim bitkilerimi eklemek istiyorum. Çoğunlukla deneyimsizlikten ve bu türlerin bakımıyla ilgili yeterince bilgim olmadığından yaşatamadım ya da kısmet diyelim:)

273611

[Kedi Tırnağı]

Bu saksıdaki bitkilerimi bir arkadaşımın evine gittiğimde babasının onlarca bitkisi olduğunu görüp sevinmiş ve yokluğundan istifade aşırıp bir saksıya dikmiştim geçici olarak. Çok alakasız bitkiler bir arada. Kalanchoe, ortanca, yılbaşı, ceylan sardunya. Su istekleri çok farklı tabii. Ben o ara fırsat bulup ayıramadım bunları ve ortanca ile sardunyayı susuz bırakmayayım derken sukulentler mefta oldu tabii:))

273612

[Kedi Tırnağı]

Bu saksıda da yine aynı şekilde arkadaşımın babasından aşırdıklarımı aranjman yapmıştım. Stepelia, yılbaşı ve ince uzun küçük kaktüsler vardı. Aslında aranjman dediğime bakmayın. Arkadaştan getirirken köklü çelikleri biraraya dikmiştim orada işte. Stapelia çok güzel 2 çiçek açtı. Ben o zaman bu çiçeği ilk kez görmüştüm ve hayret etmiştim formuna. Hatta facebook albümümde gören bir arkadaşım '' çok iğrenç kokar o çiçek '' demişti. Ama bendeki kokusuzdu. Bu saksı maalesef bir gece devrildi ve ben yine ihmalkarlığımla devrilen bitkileri zamanında düzenleyemedim. Göz göre göre öldü yavrucaklar.:( İyi haber: Az önce o arkadaşımla facebook da karşılaştım yine ve bu stapeliadan getirebileceğini söyledi Adana' dan gelirken. Hatta başka ne kaktüs-sukulent bulursa topla torla getir dedim.İnsanın kurakçıl memleketlerde akrabası, eşi dostu olması kadar güzel şey yok vallahi:D

273618

273619

[Kedi Tırnağı]

Biraz da canım gözbebeğim ve ilk gözağrılarım olan Agave Americanalarımın geçen seneki fotolarından ekleyeyim. Bu fotolarda ortak yaşam örnekleri göreceksiniz:p 2 tür agave'ım var. mavi olan ve sarı şeritli olandan. 3 saksı bende 1 saksı da yukarda annemin dairesinde.


Bu agave saksısına önceki yıl kiraz domates ekmiştim. İlk balkon tarımı deneyimimdi. Yaz sonu domatlar ölünce o saksıya ve toprağına agave ı aktardım. Baharda dibinden yeşil bişey belirdi. dokunmadım. Biraz büyüdüğünde bir baktım domat fidesi:p Meğer önceki yaz domates düşmüş ve çekirdekler saksıda kalmış. Dokunmadım büyüdü hatta meyve de verdi minik minik. Sonlara doğru sanırım külleme gibi bir şey oldu ama saplarda. Bu arada domates toprağın besinini çalınca o yaz fazla gelişmedi agave ;)
273620

Bu sarı şeritli agave ları da 2 çelik halinde ekmiştim yedeklemek için. Yine 2010 yazında saksının dibinde beliren yeşil ota dokunmadım. Büyüdü büyüdü ve birgün ne göreyim güzelim renkte bir petunya açtı. Ben tabii şok oldum. Hiç petunya dikmemiştim o yaza kadar. Yanda beride de kimsede ekili değil, görmedim. Komşular zaten sağolsun pek bitki meraklısı değiller. Nerden uçup geldiyse bir petunya tohumu ( hem de en sevdiğim fuşya renginde ) gelip benim agave saksısına misafir olmuş ve beni o yaz çok sevindirdi açtığı çiçeklerle. O yaz zaten hazeran( delfinyum) vs olmak üzere böyle birçok sürpriz yaşadım kışın balkonda boş bıraktığım saksılarımda.
273621

Bir de kışın kar altındaki agave saksımın görüntüsünü ekleyeyim. Çok güzel görünmüyorlar mı her halleriyle? Kışa-soğuğa dayanıklı olmalarına bayılıyorum. Çok kanaatkar ve dayanıklı bitkiler. Hem de çok estetikler.
273622

[Kedi Tırnağı]

Arkadaşlar, çok mu gevezeyim bu arada? Umarım sıkıcı olmuyordur ben böyle uzun uzun anlatınca. Çenem düştü gece gece. aylardır foto da yükleyemeyince tüm biriken olayları vs dökmeye başladım:D

[elta]

Sayın Kedi Tırnağı,
Bitkilerinizi ve hikayelerini çok sevdim. Echeverianıza bayıldım. Kendisi benim de hayallerimi süslüyor. En kısa zamanda bir tane almak istiyorum.

[gülenmelek]

Ben de ilgiyle hem fotolarınıza bakıyor hem de hikayelerini keyifle okuyorum, bu şekilde olması bana göre çok hoş ;)

[Kedi Tırnağı]

Sn elta ve gülenmelek çok teşekkür ederim nazik iltifatlarınız için :) Ekleyeceğim çok foto birikti aslında 2 ayda bile. Fırsat buldukça düzenleyip hikayeleriyle birlikte paylaşacağım. Uzun bir süreci boş geçirdiğim için kronolojik sırayla aktarmak istiyorum aslında ama bir yandan da yeni edindiğim bitkilerim ve çeliklerimin dikimi-bakımı ile ilgili görüş de almak istiyorum. Yanlışlık yapıp kaybetmek istemiyorum yok yere. Bir şekilde çözüm bulmak gerekli.

Sn elta birçok bitkim henüz yeni ve minikler. Zaman içerisinde ben de hepsinden olabildiğince çoğaltıp paylaşmak istiyorum. Özellikle, metropollerin dışındaki arkadaşların bu güzelim bitkilere çok zor erişebildiklerini okuyunca kendimi kötü hissediyorum. Bu açıdan biraz suçluluk duyarak paylaşıyorum resimlerini. Gerçi biz de sıcak illerimizdeki arkadaşlara göre dezavantajlıyız Kuzeyliler olarak:D Onların yol kenarında bile yetişiyor doğal olarak. Ve bizim gibi ''aman donacak mı aman slanacak mı '' endişeleri de daha az. Bir şekilde dengeleniyor işte.
Paylaşmak çok önemli. Bu ara en büyük zevkim ise; okuldaki öğrencilerimle bitki takasına girişmemiz. Kırsala yakın bir bölgede görev yapıyorum ve bahçelerde, pencere kenarlarında birkaç çeşit kaktüs görünce her gün imrenerek önlerinden geçiyorum. Öğrencilerimi fiştekledim ve bizzat adres tarif ederek '' falanca camdaki kaktüsten bana dal ister misiniz tanıyorsanız '' diye görev vermeye başladım:D Ben de onlara bendeki bitkilerden çelik götüreceğim. Aslında ben bu muhabbetleri açana kadar çok da ilgilenmiyorlardı. Malum, liseli ergenlerin ilgi alanları genelde farklı. Bendeki heyecanı gördükçe sanırım onlar da gaza geldi. Ben de tabii öğretmenlik hevesim açısından biraz daha gaza geldim. Öğretmen olmanın, hele ki kırsalda çalışmanın böyle ilave güzellikleri de oluyor:D

[Kedi Tırnağı]

Bu bitkimi de yıllar önce, alt kat komşumuz olan arkadaşımın annesinin saksısından çalmıştım minik bir kök olarak. Lisede ya da üniversitenin başlarındaydım sanırım. nerden baksam bir 15 yıl olmuş şaka maka. Çok meraklıydım. Yeni yeni öğreniyordum ve epey bitki katlettim o süreçte:D gördüğüm yerde de affetmeyip aşırıyordum fideleri-çelikleri. Tabii insan gibi istediklerim de oluyordu eğer samimiysem:) Uzun süre çok da iyi bakamadım bu bitkime. Zamanla çoğalttım tabii. Eski avize başlıklarını atmamıştım ve bunlara yaradı. Saksı materyali olarak olabildiğince doğal materyalleri seviyorum. Toprak, seramik, cam vs. Plastik sevmiyorum ama maliyet babında avantajlı mecburen.

Bu arada benim daha da yaşlı olan uzun Sansevieria yani Kılıç bitkim de var. Onun da fotosunu ve hikayesini ekliyeceğim.

274270

[Kedi Tırnağı]

Araya kaçak foto yerleştireyim:D Sukulentlerimin yanına iliştirdiğim nergis güzel durmuş değil mi? Migros' tan aldım birkaç hafta önce.

274271

[pulibet]

Eski avize başlıklarını atmamıştım ve bunlara yaradı. Saksı materyali olarak olabildiğince doğal materyalleri seviyorum. Toprak, seramik, cam vs. Plastik sevmiyorum ama maliyet babında avantajlı mecburen.

Bu arada benim daha da yaşlı olan uzun Sansevieria yani Kılıç bitkim de var. Onun da fotosunu ve hikayesini ekliyeceğim.

274270
Eski avize ne süpper fikirmiş. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi doğrusu. Çok fırın ekmek yemem lazım çoookk.

[Kedi Tırnağı]

Eski avize ne süpper fikirmiş. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi doğrusu. Çok fırın ekmek yemem lazım çoookk.

Duyları bozulunca ıskartaya çıkan avize başlıklarını atmaya kıyamamıştım. Yepyeniydiler. Saydam cam olmamaları da işime geldi. Alacalı-hareli dokuları var. Daha ayrıntılı görüntüsünü ilk mesajlarımdan birinde görmüşsünüzdür. Kaç yıl sakladım. sonunda zamanı geldi ve saksıya çevirdim. duy takılan geniş açıklığa plastik parçalar kestim( ayran taşıma viyolleri var ya ondan) ve oturttum. Deldim tabii su tahliyesi için. Önce kum koydum ve üstüne de torf. Sansevierialarımı bu şekilde diktim. İnsanın gözü dönünce herşeyi saksıya çevirebiliyor. Hele geçen sen baharda yine azıp tonla bitki edinince saksı yetiştiremez olmuştum ve kafayı sıyırıp, evdeki her objeyi '' saksı olur mu bundan acaba '' diye düşünmeye başlamıştım:p

[Kedi Tırnağı]

164462


Üstteki sedum palmeriyi, annem bir akrabayı ziyarete gittiğinde bahçelerinden getirmişti köklü olarak. Bu resim biraz gelişmiş hali. Altta ise şimdiki halini görüyorsunuz. Annemin dairesinde duruyor. Soğuk nedeniyle rengi kızardı yine. bu değişimleri çok enfes. Yılın ilk çiçeği de geldi.Ben de kendime yedek bir saksı yetiştirdim. Onun fotolarını da eklerim.

274373

274374

274375

274376

[serkan_istanbul]

Kayıplarınıza üzüldüm. Bir taraftanda kızdım size bitkiler için onlarda birer canlı biz nasıl yaşamak için bazı şeylere ihtiyaç duymaktaysak, onlarında gereksinimleri olduğunu unutmamak gerektiği kanısındayım. ihmal etmek asla yapmamanız gereken bir şey helede isteyerek alıp sonrasında boşvermek üzücü. Birde dikkatimi çeken bakımları gayet kolay... az su bol güneş yeterince besin birde ilgi. Öğretmenim kolaylıklar diliyorum size.
Çok özür dilerim konu bitkiler olunca kızıyorum. Ha deseydiniz o kadar bakmama rağmen yaşatamadım o zamn kızmazdım. ihmal kelimesi bir kaç yerde geçince kızmamak elde deil.
sevgiyle kalın

[Kedi Tırnağı]

274377


Bu da kendi balkonum için ayırdığım çeliğin ilk hali ve şimdiki durumu. Üzeri tomurcuk dolu. Çok dayanıklı bir bitki. Tam bana göre:D Soğuğa mukavemetleri müthiş. Kışın çiçek açması da ayrı bir güzelliği. Hızlı yetişiyor. Çoğaltmak kolay. Ve tabii, güzelliklerine denebilecek söz yok.


274378

274379

[Kedi Tırnağı]

Bitkilerimi tanıtırken araya reklam verelim. Bu güzel bitkiden okulumun bulunduğu beldede evlerin önünde epey sık rastlıyorum. Gidip gelip gözüm kalıyor. Bunları gördüğüm ev, öğrencilerimden birine ait çıkmaz mı:D İstedim. '' alın sizin olsun hocam '' dedi sağolsun. hiç umrunda bile değil tabii. ''Annenden sen iste şimdi hırsız diye kovalanmayayım'' dedim:p Yakında böyle büyük boyda bir tanesi balkonuma göç edecek sanırım. Az sonraaaaa! :D

[Kedi Tırnağı]

Kayıplarınıza üzüldüm. Bir taraftanda kızdım size bitkiler için onlarda birer canlı biz nasıl yaşamak için bazı şeylere ihtiyaç duymaktaysak, onlarında gereksinimleri olduğunu unutmamak gerektiği kanısındayım. ihmal etmek asla yapmamanız gereken bir şey helede isteyerek alıp sonrasında boşvermek üzücü. Birde dikkatimi çeken bakımları gayet kolay... az su bol güneş yeterince besin birde ilgi. Öğretmenim kolaylıklar diliyorum size.
Çok özür dilerim konu bitkiler olunca kızıyorum. Ha deseydiniz o kadar bakmama rağmen yaşatamadım o zamn kızmazdım. ihmal kelimesi bir kaç yerde geçince kızmamak elde deil.
sevgiyle kalın

Kızmakta haklısınız vallahi, alınmam. Aslında ihmal diyorum ama genelde tecrübesizlikten ya da eksik bilgiden kaybettim çoğunu. Bir iki vakada ise itiraf etmeliyimki, kötü bir dönem, ruh hali, ailevi durum vs nedenlerden kendime kapanıp onları yeterince gözlemleyememek neden oldu. Ama Opuntiamın donmasında gerçekten ihmalim yok. Geçen kış epey soğuklara dayandığını görünce balkonda korumaya alma gereksinimi duymadan tatile gittim. Annem rahatsızlanıp dönüşümüz ertelenince uzun zaman bu soğuğa maruz kaldı ve benim fark edip önlem alma şansım da yok oldu maalesef. Hala çok üzülüyorum:(

Sukulentlerin bakımı genel olarak kolay evet. Ama benim evde başka türde epey bitkim daha var. Hatta annemin dairesindekiler de benim sayılır. Bakımları bende. Epey saksıyla baş etmeliyim yani aslında:rolleyes: Bakamıyacaksan ne alıyorsun demeyin vallahi dayanamıyorum. siz anlarsınız beni.

[Kedi Tırnağı]

Bu bitkimi Migros' tan 6 TL ye aldım. Aloe türü sanırım. Çok seviyorum formunu. Aldığımda aslında biraz hırpalanmıştı. Gövdesi biraz oynuyordu saksısı içinde. Bu destek çubukları aldığımda vardı. Bir süre dokunmadım ama yaprak uçları sararıp kurur gibi olunca endişe ettim. Saksısını büyütmek istedim. Saksı değişimi yaparken kökleri iyi görünüyordu. Bahçe toprağı, torf, kum karışımı vardı eski bir saksımdan kalan. Bu kurumalar devam ediyor. Dikimde fazla su vermedim. sonra az az ekleme yaptım. Tamamen kurur diye endişeliyim. Salonumda duruyor. Tek petek yanıyor. Ben bu bitkilerimi, kapattığım petek tarafında tutuyorum. Aslında büyük bir salon. Çok aşırı ısınmıyor. Kapısını hiç kapamıyorum. Yine de bu ortamdan mı etkilendiler acaba? Echeveriam da aynı yerde ve onda da biraz kurumalar var alt yapraklarda. Neyse artık donlardan kurtulduk muhtemelen. Balkona alırsam düzelir mi? Ya da mutfağa alırım diğerleri gibi. Orada petek açık değil ve daha serin. Umarım mikrobik vs bir hastalık değildir. Görebildiğiniz kadarıyla teşhis rica ediyorum uzman arkadaşlardan.

[Kedi Tırnağı]

274385

274386

274387

274388

[MKurtoglu]

Bitkiniz en dıştaki (en alttaki)yaprağı ömrünü doldurduğu için kuruyacak, orta bölümünde ise yeni filizler vererek büyüyecektir. Endişelenmeyin ve bu dönemde çok su vermeyin. Dıştaki yaprak iyice kuruyunca keserek, bir nevi budama yapın. Bitkiniz gayet sağlıklı. Güle güle büyütün.

[Kedi Tırnağı]

274500

Daha önce en altta kuruyan bu iki yaprağı kesmiştim. Ama kuruma devam ediyor.

274501

274502

Bugünkü görünüm bu. Hala kuruyor. En büyük iki yaprağın ucu da kuruyor. Endişeliyim.

[Kedi Tırnağı]

Echeveriamın bugünkü görünümü bu. Alttan sürekli yaprak döküyor kuruyarak. Yavru rozetler hızla büyüyor. Acaba bitkinin enerjisi yavrulara gittiği için mi alttan yapraklar sararıyor? Yoksa yerini mi yadırgadı? Salonda duruyor. Tek petek yanıyor ama salon aşırı ısınmıyor. Kapıyı da kapamıyorum hiç.Havalar biraz daha düzelince salonun balkonuna alacağım zaten. Şimdi ani ısı farkı yaşansın istemiyorum.
274503

274504

274505

[nikon_]

Sayın Kedi Tırnağı, sayfanız hayırlı olsun. Bol çiçekli kaktüs ve sukulentlere sahip olmanız dileğiyle.

[Kedi Tırnağı]

Sayın Kedi Tırnağı, sayfanız hayırlı olsun. Bol çiçekli kaktüs ve sukulentlere sahip olmanız dileğiyle.

Sayın Nikon teşekkür ederim temennileriniz için. Aynı dileklerimi kabul edin lütfen. Ölmesinler de, çiçek vermeseler de kabulüm:(

Aslında gizli pek çok hazinem daha var. Sahip olduğum sırayla düzenleyip yayınlamak istiyorum. O nedenle ekleyemedim henüz. Mesela Kıbrıs ganimetlerimi paylaşmadım daha;) Arada bu iki bitkim için endişelendiğimden hemen onları yayınladım. Deneyimli arkadaşlarımın görüşlerinden faydalanmak istiyorum. Onları kaybetmeden önce müdahale şansım olsun istiyorum.

Bu arada habire kendime iş çıkarıyorum. Bahar arsızlığına kapıldım yine ve bir yandan sukulentlerim bir yandan dikimleriyle uğraştığım soğanlılar derken evin içi seraya döndü. Abartmıyorum inanın şu an mutfağımda sek sek oynayarak dolaşabiliyorum:D

[Kedi Tırnağı]

Bitkilerimi tanıtırken araya reklam verelim. Bu güzel bitkiden okulumun bulunduğu beldede evlerin önünde epey sık rastlıyorum. Gidip gelip gözüm kalıyor. Bunları gördüğüm ev, öğrencilerimden birine ait çıkmaz mı:D İstedim. '' alın sizin olsun hocam '' dedi sağolsun. hiç umrunda bile değil tabii. ''Annenden sen iste şimdi hırsız diye kovalanmayayım'' dedim:p Yakında böyle büyük boyda bir tanesi balkonuma göç edecek sanırım. Az sonraaaaa! :D

43 No' lu mesajda müjdesini verdiğim bitkime kavuştum. Daha önce bahsetmiştim; öğrencilerimi organize ediyorum artık. Beldede ve yakın köylerde kaktüs ve sukulent( kaktüsleri biliyorlar da sukulenti tarif etmek epey zor oluyor) avına çıkarıyorum. Aylardır okula gidip gelirken sukulent gördüğüm bahçe ve pencereleri tarif edip ava çıkartıyorum. Bu sukulentim de bir öğrencimin bahçesindeydi ve bana söz vermişti. Ameliyat olunca bir süre gelemez oldu. Sınıf arkadaşlarına geçen gün çeşitli bitki çelikleri götürdüm. Onlar da bana kendilerindekilerden getirmeye başladılar. Bu crassulayı ve parmak şeklinde bir kaktüsün çeliklerini öğle teneffüsünde gidip getirdiler( veletler dersten 5 dakika bile erken çıkabilmek ve normalde okul dışına çıkış yasak olduğu halde izin alıp dolanabilmek için zaten bu bitki avı olayına acayip ısındılar) :D
Saksısından çıkarıldığını ve öylece duvarın üstüne konulduğunu görüp içim sızlamıştı geçen gün. Bir nevi kurtarma harekatı oldu yani;)

275091

Koca bir toprak ve kök kütlesi halinde poşete koyup okuldan eve getirdim. Epey kurumuş açıkta kalınca. Dün su verdim biraz poşetin içindeyken. Bitki inanılmaz çoğalmış hatta karman çorman olmuş. Bugün operasyona giriştim. Dikkatli şekilde, aralarda sıkışmış, kopmuş, çürümüş dalları ayıkladım. Bu arada epey çelik çıktı haliyle;)
Geçen yaz diktiğim ve maalesef çiçeğe duramadan hastalanan( küllemeydi sanırım) dahlianın kocaman saksısı duruyordu öylece. Yeni torfla doldurmuştum ve tüm kış balkonda yağmuru da yiye yiye galiba kompostlaşmaya yüz tutmuş harcı havalandırdım. Külleme vs bulaştırırmıyım seduma diye düşündüm ama sokak çocuğu bu deyip devam ettim:p
Saksının en dibine kum koydum. Üste de bahsettiğim torf ve kum karışımını ekledim. Tam bitkiyi poşetten çıkarıp saksıya yerleştirirken altına bakayım dedim ve Amaniinn! Kımıl kımıl bir sürü böcek. Çok ayaklı, açık renkli bir tür ama nedir bilemedim. O anda yapabileceğim bir şey yoktu ve devam ettim. Gerekirse sonradan ilaçlarım. Bir kaç tane de numune aldım böceklerden. Fotoğraf çektim ama en net çıkanı aşağıdaki. Pek belli olmuyor ama fikir verir sanırım. Ne olabilir acaba?

275094

Budama ve temizlik sonrası pek bir şık oldu bu güzellik. Sokak çocuğuydu şimdi balkon çocuğu oldu. Donar mı, yanar mı? diye endişe etmeden balkonda bırakabileceğim türlere bayılıyorum. Çok sevdim bu bitkimi de çook.
Epey bir çelik çıktı ve bir saksıya tıkıştırıverdim hemen. Çoğu köklüydü zaten. İlerde paylaşımlar için yetiştiricem onları da.

275092

275093

[elta]

Yeni bitkiniz hayırlı olsun. Sedum reflexum galiba türü, ben de geçenlerde almıştım. Sarı çiçek açıyormuş.
Bahsettiğiniz minik yaratıklara ben de bazen saksılarımda rastlardım. Hiç dışarı çıktıklarını görmedim, bitkilerime de zararı olmadı. Bugün fidanlıktan birkaç büyük bitki aldım. Topraklarından birkaç tür böcek çıktı. Saksılarını değiştirip oksijenli su çözeltisiyle suladım. Umarım balkonda ve evde karşılaşmam onlarla :)

[elta]

Echeverianızın durumu gayet iyi bence. Büyümesi alttaki yaşlı yaprakların kuruması, yeni yaprakların büyümesiyle oluyor diye biliyorum, yanılmıyorsam.

[gülenmelek]

:pAmaniinn! - veletler
Yeni mesajları görünce yine gülümseyerek okuyacağım şeyler yazılmıştır kesin diyorum ve dalıyorum sayfaya. Bu kez de yanıltmadınız ;)
Bu seferki macera da hoştu. Yeni bitkinizi de güle güle ve sağlıkla büyütün ;)

[Kedi Tırnağı]

Yeni bitkiniz hayırlı olsun. Sedum reflexum galiba türü, ben de geçenlerde almıştım. Sarı çiçek açıyormuş.
Bahsettiğiniz minik yaratıklara ben de bazen saksılarımda rastlardım. Hiç dışarı çıktıklarını görmedim, bitkilerime de zararı olmadı. Bugün fidanlıktan birkaç büyük bitki aldım. Topraklarından birkaç tür böcek çıktı. Saksılarını değiştirip oksijenli su çözeltisiyle suladım. Umarım balkonda ve evde karşılaşmam onlarla :)

Sn elta teşekkür ederim. Ben Crassula türlerine benzetmiştim ama bu isimle aratınca Sedum a benziyor galiba:confused: Kesin eminseniz düzelteyim ben de ismi de yanıltmayayım kimseyi.
Ben aslında börtü böcük gördüğümde kıyamıyorum onlara ama bir yandan da bitkilerim ölür diye endişeleniyorum. Malum, saksıya aldığımızda doğal habitata müdahale ediyoruz ve şartlar değişiyor. Çok sorun olmazsa müdahale etmem, takılsınlar işte kardeş kardeş:p

Echeveria konusunda da sözlerinizle içimi rahatlatmak istiyorum ama böyle her gün bir yaprağın solması normal midir? Yavru rozetler hızla büyüyorlar bu arada. Bir ikisini ayırmak istiyorum dikmek için ama aceleci de olmaktan çekiniyorum. Biraz daha mı gelişsinler acaba?

[Kedi Tırnağı]

:p
Yeni mesajları görünce yine gülümseyerek okuyacağım şeyler yazılmıştır kesin diyorum ve dalıyorum sayfaya. Bu kez de yanıltmadınız ;)
Bu seferki macera da hoştu. Yeni bitkinizi de güle güle ve sağlıkla büyütün ;)

Sn gülenmelek yorumunuz beni mutlu etti. Ben de gülüyorum inanın, bitkiler sözkonusu olunca ne hallere düştüğüme:D Veletlerimi de çok seviyorum. Bazen çıldırtıyorlar sınıflarda ama öğretmenliği, çocukları-ergenleri gerçekten sevmeyen kişiler de zaten bu meslekten uzak dursunlar bence. Hele böyle bitki paylaşımına da girmişken daha güçlü bir iletişim hattı yakaladık onlarla. Onları bitkilerle ilgili kirli emellerime alet etmeye tam gaz devam edeceğim:dilli:

[Kedi Tırnağı]

Öğrencilerimin av maceralarına devam edelim. Aslında buraya eklediklerim 3 haftalık bir zaman diliminde ara ara getirilenler. Herbirini gördüğümde okulun içinde salak salak sırıtarak dolaşıyorum:D

275980

Üstteki echinopsların benzerinden bende de var takip ettiyseniz ama yine de sevindim. Hem belki alt türü farklıdır hem de başka bir gen kaynağından diye düşündüm. Öğrencilerimin adlarıyla hitap edeceğim bunlara ve onları hatırlatacak bana bu kaktüslerim. Öğrencilerime de söyleyince yüzleri gülüyor. Bunların adı Nebiye mesela. Çok minikler. Sanırım köklü olarak dikmiş annesi. Toprağı epey ıslak şekilde gelmişti. Salon sıcaktır toprak çabuk kurur diye düşünüp ellememiştim. 3 haftadır bir sorun çıkmadı.


275981



2. kaktüsleri ise çok sevimli buldum görünce. Parmak kaktüs diyorum. Bunları gördüğüm bahçeyi de benim veletlere tarif ettim. Ders çıkışı gidip getirdiler. Artık istediler mi yürüttüler mi tam emin değilim. Biraz hınzırca güldüler sorduğumda:p Bunlara da Emre, Burak, Vedat, Latif, Aleyna, Ebru, Hilal adlarını verdim.
Bazılarının üstünde kahverengi lekeler var. Geldiklerinde de vardı. Uçları kurusun diye bekliyorum ama umarım bu lekeler yayılmaz.



3. Kaktüs ise dün 9. sınıftaki bir öğrencimin getirdiği. Geçen gün kaktüs muhabbeti yapmıştık. Komşumuzda var hocam demişti. Dün bir baktım elind epeçeteyle gelmiş. görünce çok sevindim. Her gördüğümde hoşuma gidip bende de olsa dediğim türlerden biriydi. Köküyle getirmiş ama kılcal kökleri çok az. Doğrudan diksem tutar sanırım. Bunun adı da Rüveyda olacak.

[Kedi Tırnağı]

4. kaktüs ise 2 hafta önce yine öğrencilerimin dersten sonra gidip getirdikleri. Okula ilk başladığımda bir pencere önünde görmüştüm ve her gün önünden geçtiğim için gözüm kalırdı. Yılan kaktüs diyorum. Benimkilere tarif ettim ve getirdiler sağolsunlar. 2 haftadır uçları kurusun diye bekledim ama dikme zamanı geldi sanırım. Çok beğeniyorum görüntüsünü.

275985

[Kedi Tırnağı]

Bu paket besinleri 2 hafta önce Hakmar Marketten almıştım. Her kutuda 20 paket var. Poşet çay gibi suda eritilmesi tarif edilmiş. Kullanım tavsiyesi de var miktar-zaman olarak. Bir paketi ne kadar suda eriteceğimiz ise yazılmamış, çok garip. Bardak illüstrasyonu var sadece. Dün yeşil kutudan da aldım( kök geliştirici yazan)
Yeni diktiğim veya dikeceğim kaktüslerimin köklerinin hızlı gelişimi için faydası olur umarım. Bu marka hakkında fikri olan arkadaşlar var mı acaba?

Mahalledeki Marketlerde özellikle ucuz bulduğum bitki besinlerini alıyorum. Hatta gelecek hafta BİM markete bitki, soğan, saksı, sıvı besin vs. gelecek. Geçen sene de o ürünler vardı. Litrelik sıvı besinden almamıştım. Bu sene almayı düşünüyorum.

275987

[gülenmelek]

Hepsini güle güle büyütün. Ama;
Öğrencilerinizin de yardımı ile yavaş yavaş bitkileriniz artıyor, bir süre sonra onları nereye koyacaksınız merak ediyorum :p

[elta]

Sn elta teşekkür ederim. Ben Crassula türlerine benzetmiştim ama bu isimle aratınca Sedum a benziyor galiba:confused: Kesin eminseniz düzelteyim ben de ismi de yanıltmayayım kimseyi.
Ben aslında börtü böcük gördüğümde kıyamıyorum onlara ama bir yandan da bitkilerim ölür diye endişeleniyorum. Malum, saksıya aldığımızda doğal habitata müdahale ediyoruz ve şartlar değişiyor. Çok sorun olmazsa müdahale etmem, takılsınlar işte kardeş kardeş:p

Echeveria konusunda da sözlerinizle içimi rahatlatmak istiyorum ama böyle her gün bir yaprağın solması normal midir? Yavru rozetler hızla büyüyorlar bu arada. Bir ikisini ayırmak istiyorum dikmek için ama aceleci de olmaktan çekiniyorum. Biraz daha mı gelişsinler acaba?

Ben çok sitede aradıktan sonra "sedum reflexum" olduğuna ikna oldum benimkinin. Daha alt türleri de var ama çiçeklendikten sonra belirlemek daha kolay olur sanırım.

[Kedi Tırnağı]

Hepsini güle güle büyütün. Ama;
Öğrencilerinizin de yardımı ile yavaş yavaş bitkileriniz artıyor, bir süre sonra onları nereye koyacaksınız merak ediyorum :p

Teşekkür ederim. Sadece öğrencilerimin getirdikleri olsa... Ben de habire satın alıyorum 2 aydır. Hatta dün bir tane daha kurtardım Migros' da kalan ve perperişan olmuşlardan birini. Onları henüz yayınlayamadım. Ayrıca Kıbrıs' dan getirdiğim epey çelik ki henüz dikimini gerçekleştiremediklerim bile var. 1 buçuk aydır koparıldıkları halde ölmeden yaşıyorlar hayret verici bir şekilde. 1 ay kuruma süresinin elverişli olduğunu okumuştum birkaç kişiden( kış olduğu için). Daha sonra çeşitli sebeplerden( kum vs bulamadığımdan sadece torfa ekmek istemedim) süre uzadı iyice. Ama kalanları da dikiyorum artık fırsat buldukça.

Yer konusu şimdilik sorun değil. Yalnız yaşamanın avantajlarını kullanıyorum. evin güneş gören tüm mekanlarını da kullandığım için sıkıntı yok şimdilik. Mutfakta bir balkonum ve salonda da minik Fransız balkonum var. Sığdır babam sığdır:p Ama bu manyaklıkla kaktüs-sukulent toplamaya devam edersem yaz sonu evi onlara terk etmem kesin görünüyor;) Diğer türler de cabası.

[gülenmelek]

Allah kolaylık versin ;) Bir süre sonra sanki zorlaşıyor bakımları, ya da bana öyle geliyor. O kadar çok bitkim yok ama salona bir giriyorum 1,5 saatten önce çıkamıyorum. Onun suyu eksik, bunun şurasından bir şey uzamaya başlamış, acaba çimlenen tohum var mı, kötü olan yaprakları da alayım v.s. derken bir bakmışım zaman geçmiş. Hayır hayret ettiğim şey; öyle güzel bahçeler var ki, herhalde diyorum sahipleri sabah girip bahçeye ancak akşam çıkıyorlar ;)
Ara ara " Dertsiz başına dert aldın " diyorum kendi kendime. Başım dönüyor bazen o kadar bitkiyi bir arada görünce. Ayağımı atıyorum toprak kırıntısı, saksıyı kaldırıyorum toprak dökülmüş. Ya, sil süpür yine aynı. Ben mi sakarım ki :( Su püskürtürken toprak sıçrar mı etrafa ? Sıçrıyor işte :D
Ama bir bakıyorum ki; kış boyu uyuyan bitki minicik bir tomurcuk veya dal büyütüyor, işte o zaman bütün baş dönmesi kayboluveriyor ;)
Tekdüze hayatımıza renk geliveriyor kısacası.
Geç öğrendim ama güzel şeymiş. Şimdi ise, keşke birer bahçemiz olsa... Anca kurtarır bizi galiba ;)
Gittiği ve sığdıkları yere kadar bizimle olsunlar hep.

[Kedi Tırnağı]

Hislerinizi o kadar iyi anlıyorumki. Buradaki bitki delileri de benzer şeyleri hissediyorlar muhakkak. Evin dağılması, toprak vs olmasını kış süresince pek yaşamıyorum ama bahar gelince benim ev 2 senedir seraya dönüyor. Sanırım çok dağınığım ya da başka bir sebebi var bir bakmışım ortalık toz toprak olmuş. Mesela az önce bana yine estiler gece gece. Demin mesaj yazdım ya bir çok bitkimi henüz dikemedim diye; vicdan azabı çektim, hatırlamışken şunları dikeyim diye mutfağa daldım. Hava henüz soğuk olduğu için balkonda yapamıyorum. Bir tane dikeyim derken bir baktım 4 ayrı tür çelikleri dikmişim hatta yeni aldığım ve saksısında dağılmış kaktüsü de yeni yuvasına nakledip tamir etmişim. Böyle kötü bir huyum var: bir işe başlamak için kıvranır zorlanırım ama giriştiğim zaman da saatlerce dalıp giderim. İşin sonunda bel ağrısı vs ile bulurum kendimi. Evde temizliğe girişmek için de nazlanırım. Mutfakta sabah ocağın kenarındaki lekeyi şöyle elimin ucuyla kazıyayım derken hızımı alamayıp mutfak dolaplarının tepesine çıkar, oradan balkona girişir ve hatta saatler sonra kendimi geceyarısı banyonun fayanslarını ovalarken bulabilirim. Dengesizlik sanırım:D
Bahçem olsa halim nice olur düşünemiyorum. Apartmanımızın çevresini dolanan 1 m filan genişliğinde bir bahçe şeridi var. Baharda ve yazın ara ara orayı eşeliyorum. Aynı şey orda da olabiliyor. Gece yarısı annemin çağırmasıyla( küçük çocuk muhabbeti:D ) çıkabiliyorum ancak. Yine de ne olursa olsun bitkiler, toprak vs. olmasa kafayı yerdim herhalde metropolde. Belli yani, bünyede pastoral bir durum var:)

[Kedi Tırnağı]

Dün yeni bir kaktüs daha aldım dayanamayıp. Okuldan dönüşte bir önceki mahallede inip ordaki Migros' a uğradım. Daha önce de oradan 2 kaktüs almıştım. Kalanların hali ne oldu diye meraklanıyordum. Yılbaşı çiçekleri tarumar olmuştu zaten. 6 saksı filan kaktüs kalmıştı. Çok kötü değillerdi ama iyi de görünmüyorlardı. Dayanamayıp bunu aldım. Saksısını yokladım ve kökler ne durumda diye bakarken bitki elimde kaldı. Minik saksıdan daha büyüğe sanırım yeni geçirmişler. Sıradan bir torfa her zamanki gibi. Ve daha kök salmadan piyasaya sürmüşler anlaşılan. Etiket fiyatı 5.90 TL idi. Kasada bir baktım indirimle 4.50 TL ye almışım. Kapıdan çıkınca ne göreyim; yaşlı bir çift dışardaki standlarda kalan 3 saksı kaktüsü almışlar. Sevindim kurtuldukları için. O heyecanla '' aa ne güzel kurtarmışsınız kaktüsleri '' diye tanımadığım insanlara haykırırken buldum kendimi. Ya işitmediler beni ya da üzerlerine alınmadılar:D Herkes dengesiz değil ya tabii ne anlasınlar:o

276083

276084

Az önce kaktüsü saksıdan çıkardım. Minicik eski saksısını kökleriyle sarmış formuyla kaldı. Migros' da güveçte satılan yorğurtlarda kalmıştı aklım ve kaktüsle birlikte o toprak güveçten de almıştım 5 TL ye( o da indirimli hali). Bu yayvan güveçin kaktüsüme yakışacağını düşündüm. Aslında deliksiz güveçlere, hele bir de içi sırlı olanlara kaktüs dikmeye çekiniyorum ama dikkatli sularsam sorun olmaz dedim. En dibe kum yerleştirdim. Kum ve torf karışımından oluşan harca da bitkimi diktim. Görüntüsü çok hoşuma gitti. Umarım güzel güzel kök salıp büyür. Bu tür kaktüsleri de beğeniyordum sayfalarda gördükçe. Dağınık formlu türler hoşuma gidiyor. Dikenleri de karman çorman.

Adını bilenler söylerse sevinirim. Başlık yaparım ve başkaları da öğrenir böylece.

276085

276086

276087

[gülenmelek]

Hiç değilse saksısına (güvece ;) ) bir delik delebilseniz riske atmamış olurdunuz. Dikkat edeceğinize eminim ama ya fazla kaçarsa su :( Bir de torf ve kum, ikisinde de besin olmadığını biliyor gibiyiz artık. Kaktüslere besinlerini sıvı gübrelerle mi sağlıyorsunuz ?

[Kedi Tırnağı]

Güveci delmeyi düşündüm ama nasıl yapabilirdimki? Matkap var alıp da kullanmadığım. Pek anlamıyorum. Güveci kırmadan delmeyi bilmiyorum henüz ama başka kaplarda denemeyi düşünüyorum. Suyu şırıngayla vermeyi düşünüyorum. Üstteki kısma azar azar yedirirsem alta aniden su toplamam belki. Torf ve kuma bahçe toprağı da katmayı istiyorum ama henüz bahçe sezonunu açamadım:D Bir de benim aklım her halükarda o toprakta kalıcak. İçinde solucandı böcüktü, hastalıktı kaldı mı acaba diye?
Sıvı besin vermeyi planlıyorum. Henüz vermedim zamanı gelmediği için. Nisan ayında başlanabiliyor galiba, okuduklarıma göre. Yaz boyu, yukarıda fotosunu verdiğim besinden ve başka bir sıvı besinden vermeyi planlıyorum. Aslında yapı marketlere uğrayabilirsem kaktüs besini temin etmek daha mantıklı galiba.

[The Island]

Güveci delmeyi düşündüm ama nasıl yapabilirdimki? Matkap var alıp da kullanmadığım. Pek anlamıyorum. Güveci kırmadan delmeyi bilmiyorum henüz ama başka kaplarda denemeyi düşünüyorum. Suyu şırıngayla vermeyi düşünüyorum. Üstteki kısma azar azar yedirirsem alta aniden su toplamam belki. Torf ve kuma bahçe toprağı da katmayı istiyorum ama henüz bahçe sezonunu açamadım:D Bir de benim aklım her halükarda o toprakta kalıcak. İçinde solucandı böcüktü, hastalıktı kaldı mı acaba diye?
Sıvı besin vermeyi planlıyorum. Henüz vermedim zamanı gelmediği için. Nisan ayında başlanabiliyor galiba, okuduklarıma göre. Yaz boyu, yukarıda fotosunu verdiğim besinden ve başka bir sıvı besinden vermeyi planlıyorum. Aslında yapı marketlere uğrayabilirsem kaktüs besini temin etmek daha mantıklı galiba.

Merhaba,

Ben bir keresinde kocaman bir güveci eşimin vidaları sıkmak için kullandığı pilli bir aletle delmiştim. 10 dakika faln sürdü. Aklınızda olsun.

[elta]

Yeni bitkilerinizi güle güle büyütün.
Geçenlerde bir haftasonu, yeni çerçevelettiğim bir tabloyu asmak için matkapla duvarı delmemiz gerekiyordu. Eşim nazlanınca ertesi gün kendim yapmaya karar verdim. İnternetten "matkap nasıl kullanılır" videolarına baktım ve duvarı delip tabloyu astım.
Toprak kapları da kendim deliyorum artık. Yere birkaç kat havlu koyup yumuşak bir zemin oluşturuyorum. Üzerine toprak kabı ters olarak koyuyorum. Matkabı darbeli konuma alıp deliyorum. Matkap ucunun çok kalın olmamasına dikkat ediyorum. En fazla 3 delik açıyorum,deliklerin çok yakın olmamasına çalışıyorum. Kolay gelsin :)

[nurcanaybay]

Sn.Kedi Tırnağı ;
toprak yoğurt kaplarını ben de kullanıyorum.Çivi ile kolayca delebiliyorum..Kabın tam ortasından ,çiviye hafif darbelerle vurun ,çivi alta geçince deliğin kenarlarından da çiviyle
deliği büyütün.Tek ve fındık büyüklüğün de bir delik oluşturun.Deliğin üzerine toprağın dökülmesini engelleyen delikli bir şeyle kapatıp kullanabilirsiniz.Ama beton çivisi kullanmayın ,kap kırılabilir.

[Kedi Tırnağı]

[QUOTE=The Island;930846]Merhaba,

Ben bir keresinde kocaman bir güveci eşimin vidaları sıkmak için kullandığı pilli bir aletle delmiştim. 10 dakika faln sürdü. Aklınızda olsun.[/QUO

Teşekkür ederim öneriniz için. Önceki sene Koçtaş' tan kampanyalı ucuz matkap takımlarından almıştık lazım olur diye. Meğersem betonu delecek güçte değil de ancak tuğla duvar vs delebiliyormuş:p Yanında hediye olarak sizdeki o şarjlı vidalama aletinden vardı ama onu ben hediye ettim damadıma:D Kıbrıs' a gidince çalsam mı ne yapsam:)

[Kedi Tırnağı]

Sn elta ve nurcanaybay çok teşekkür ederim önerileriniz için. Çok faydalı oldu açıklamalarınız. Eğer tembelliğimi de kıracak bir alet önerebilirseniz epey saksı üretebilirim sanırım:D Şaka bir yana ben aslında bu delme işini her ay sürüyle elimize geçen cam kavanozlar için düşünmüşümdür yıllardır. Cam kaplardaki görüntü hoşuma gidiyor. Tabii köklerin ışık almasının ne derece zararı var tam bilmiyorum ama hem bedava hem estetik hem de doğa dostu bir malzemeyle saksı elde etme fikri çok cazip. Büyük kavanozdan kavanoz bahçe yapmıştım 2 yıl önce ama bitkileri öldürdüm sulamayı beceremeyince. Bir başka deneyde ise bitki çürüdü. Yağ şişesine dikmiştim ve ağzı dar olduğundan sanırım havadar olmadı pek:(

[Kedi Tırnağı]

Selammm! Bugün yine bana geldiler ve 10 dakikada bunu yaptım. Bonsaici üstadlar dövmesinler beni:D Bonsai çok sevdiğim bir alan ama her sene kendime bir alan seçip ona yoğunlaşmaya çalışıyorum. İlerde zaman ayırıp ben de yapmak istiyorum. Şimdilik çakmasıyla idare edelim.:p

Çok basit şekilde yapıldı. herşey hazırdı zaten. Ana mekan; annemin çeyizinden kalma çatlak, seramik çorba tenceresi;) Benim için manevi değeri yüksek. Düşünsenize benden yaşlı. 34 yıllık.

276970[/ATTACH

Kır manzarasına benzetmeye çalıştım. Kurumuş bir ağacın tek başına göründüğü yeşil bir kır. Ağaç zaten hazırda vardı. Geçen sene 2 saksı açelya almıştım. Maalesef bir tanesi sanırım saksısındaki solucan yüzünden kurudu. Belki canlanır diye bekledim aylardır. Kışın yapraklarını dökmüş bir ağaca benziyordu. o haliyle bile bırakabilirdim aslında. Uzun zamandır bunu çakma bonsai yapma düşüncesindeydim.

[ATTACH]276971

Dün okul dönüşü Çekmeköy' deki gizli bahçeme gittim uzun kış mevsiminin ardından. Bana huzur veren bir yer. Gizli, söylemem:dilli: Bu sukulentlerden geçen sene bir dal almıştım. İlk sayfalarda resmi var. Sedum türü sanırım. Adını unuttum. Bir miktar daha topladım. Yaşlı bir ağacın üzerindeki yosunları görünce dayanamayıp aldım biraz. Bir iki bitki daha toplayıp eve döndüm ama bu arada dünkü rüzgarı feci şekilde yedim.

276972

Bugün bir ara esti bana. Tencereyi aldım. dibine kırık tuğla parçaları, üstüne kum, üstüne de kum-torf karışımını doldurdum. Kurumuş ağaç açelyamı kenara doğru yerleştirdim. Tencerenin kulplarının üstüne doğru da sedumları yerleştirdim iki yanda. En üste de yosun parçalarını hazır çim halı eker gibi parça parça birleştirdim. Zaten şu yosunların floresan yeşili, hareli görüntüsü muazzam. Bakmaya doyulmuyor. Umarım evde bu şekil kalırlar. Tam bilmiyorum nasıl istekleri vardır. Bunları da yapınca oldu mu kurumuş ağaç ve çalılardan oluşan kır manzarası.:D

276973

Aslında güzel bir kaya görüntüsü de istiyordum ama şu an elimde uygun bir taş yoktu. Bir iki tane küçük taşı öylesine koydum şimdilik. Ha bir de ön tarafa dikkatli bakarsanız farklı bir sukulent türü daha ekledim minik bir parça. Gri-mavi renkli bir tür. Okulun ordan bolca getiricem bunlardan da. Az sonraaaa:D

276974

Umarım beğenirsiniz. Bu tabii çok ilkel şekilde bir deneme. Çok hoşuma gitti ben bu olayı geliştiririm bence. Yoksa yine tembellik mi yaparım:confused:

[Kedi Tırnağı]

Tam adını sonradan ekleyeceğim.:D

276982

276983

[elta]

Fikir süper, elinize sağlık. Bana çok fazla sedum kullanmışsınız gibi geldi. Bir kaya parçasının yanından,arasından çıkan az miktarda sedumla nasıl olurdu acaba.

[Kedi Tırnağı]

Fikir süper, elinize sağlık. Bana çok fazla sedum kullanmışsınız gibi geldi. Bir kaya parçasının yanından,arasından çıkan az miktarda sedumla nasıl olurdu acaba.

Teşekkür ederim. Sitedeki bonsaici arkadaşlar sağolsun. Sukulent aranjman yapan arkadaşlarım da aynı şekilde. Pek yaratıcılık değil benimki aslında kopya çektim, biraz da doğaçlama yapınca bu çıktı.

Sedum konusunda; görmemişin sedumu olmuş tutmuş bolca saksıya doldurmuş:D
Aslında bana da fazla geldi ama tencerenin kulplarını örtmek istedim. Zaten değişim yapabilirim bu aranjmanda. Güncelleyebilirim kafama estikçe:)

[Kedi Tırnağı]

Bugün üzücü bir haber aldım. Kızkardeşimin kayınbabası önceki gece vefat etmiş. Bugün haberim oldu. Bu aranjmanı da geçen yaz Kıbrıs' a düğüne gittiğimizde kardeşimin görümcesi hediye etmişti bana. Bitkilere ve kaktüslere düşkünlüğümü İstanbul' a geldiklerinde iyice anlamışlardı. Sağolsun bahçelerinde otururken '' bu saksı senin, giderken alırsın '' dediğinde çok sevinmiştim. Kaktüslerimi hediye eden ablamızın acısı umarım diner. Onun için yayınlıyorum.

278593

El çantama koyup uçakta yanımda getirmiştim. Hatta çok endişe etmiştim '' havaalanında bir sorun yaşar mıyım? '' diye ama sorunsuz geçtim. Metal bir saksı. Herhangi bir delik yok. İçinde kupkuru olmuş bir torf vardı. Hiçbir ekleme vs yapmadım. Geçen yazdan beri aynı şeklide duruyor. Uzun süre hiçbir gelişme olmadı.

278594

Adını hatırlayamadığım sukulenti de o ablamızın başka bir bitkisinden koparıp bu saksıya tıkmıştım. Kök verdi ama yavaş gelişiyor. Başka bir saksıya geçireceğim muhtemelen. Su ihtiyaçları farklıdır. Getirdiğimden beri birkaç kez çok az su verdim. Hatta damlattım desem yeridir. Saksının altı kapalı olduğu için çürütmek istemedim.

278595

Atlası andıran bu bitki uzun süre hareketsizdi. Kışın minik bir sürgün belirdi ve çok yavaş büyüdü. Şimdi büyüme epey hızlandı.

278597

[Kedi Tırnağı]

Bugünkü görünüm ise bu durumda. Az önce çektiğim fotolar. Atlasımsı kaktüsün sürgünü son hız büyüyor. Saksının altı kapalı olduğu için endişeliyim. Kurumuş torf da sorun. Harcı veya saksıyı değiştirmek istiyorum ama kaktüsleri rahatsız etmeye de çekiniyorum. Umarım zedelemeden değişimi başarırım.

Bu arada, bu kaktüslerin adlarını bilen arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim. Benzerlerinden emin olamayıp kararsız kalıyorum isimlendirmede.

278604

278605

278606

278607

[sonerordo]

Sukkulentiniz "Sedum Nussbaumerianum" olabilir mi acaba ? eğer oysa aranjmanınızı takip edeceğim çünkü edinmek istediğim bir tür.

[Kedi Tırnağı]

Sukkulentiniz "Sedum Nussbaumerianum" olabilir mi acaba ? eğer oysa aranjmanınızı takip edeceğim çünkü edinmek istediğim bir tür.

Hah! Yaşayın:) Kaç sefer gördüm benzerlerini. Genelde not alıyorum bitkilerimin benzerlerini gördüğümde. Buna kısmet olmadı bir türlü. Ben de Sedum Nusbaumerianum' a benzettim en çok. Hatta, Taner Angay' ın ürettiği listede de görmüştüm sanırım. Evet, şimdi baktım hemen ve ona çok benziyor ama belli olmaz tabii. Üstadların da onayını isterim.

Çoğalırsa( ki çok yavaş büyüyor şimdilik) ilerde neden paylaşmayayım değil mi;)

[Kedi Tırnağı]

Bu kaktüsümü önceki mesajlarda, yapraklarının sararmasından şikayet ettiğim aloe ile birlikte Migros' dan almıştım(5.90 TL ). Aslında o gün bütçemi epey aşmıştım ama üzerindeki minik çiçek tomurcuklarını görünce dayanamamıştım. Üstelik satıştaki katüsler epey beklemiş ve hırpalanmışlardı. Gönlüm razı olmadı bırakmaya. Zaten aloe de saksısında oynuyordu. Kurtarma operasyonlarından biriydi yani:D Üstelik ordan çıkınca nereye gittim dersiniz? Daha önce bahsettiğim gibi mahalledeki seraya yöneldim ve orada Echeveria Glaucamı görüp çarpıldım ve bütçe mütçe yalan oldu:p

278668

Aşağıda kaktüsümün bugünkü görünümünü göreceksiniz. Tomurcuklar gittikçe büyüyor. Çepeçevre taç takmış gibi hatta çiçekten elbise giymiş gibi. Saksı bence epey küçük ve toprak dandik. Aldığımdan beri sulamadım nerdeyse. Şu an kurudu iyice toprak. Salonda tutuyorum. Önceleri peteklerden korktum ama şimdilik iyi. 2 haftadır kombiyi yakmıyorum zaten. Çiçeklenmede olduğundan saksıyı değişemiyorum. Çiçek belirtisi olan tek kaktüsüm şu an bu.

278669

278670

278671

İsminden yine emin olamadım. Mammillaria türü anladığım kadarıyla ama çok çeşit var birbirini andıran.

[Kedi Tırnağı]

Bu kaktüs ve agave ise Şubat ayında Migros' dan aldığım ilk kaktüs grubundan. O ay ve sonrasında sermayeyi Migros' a kaptırdım vallahi:D 2 minik saksı. Büyüklerinden de almıştım. Minik saksıdakilere yapma çiçek yapıştırmışlardı silikonla. Almak istemedim ama özellikle agave türlerine dayanamadığım için aldım. Fiyat da iyiydi aslında. Minikler 4 TL idi.

278678

Uzun süre çiçekleri çıkarmaya çekindim. Zarar vermekten korktum ama geçen gün iyice sinir bastı gördükçe. İnce bir operasyon düzenleyip, silikonla birlikte kuru çiçeği söktüm. Gördüğüm kadarıyla hemen hiçbir tahribat olmadı.

278679

Saksı minnacık. Diğerleri gibi bunu da değiştirmek istiyorum ama bir yandan da çiçek açarlar umuduyla saksı değişiminden kaçınıyorum. Beyaz seramik kapları ise arkadaşıma gittiğimde 1 milyoncudan tanesi 1 TL ye bulmuştum. Sadece bitkilere harcama yapsak iyi. Topraktı, gübreydi, saksıydı, seramikti vs derken yan harcamalar farkında bile olmadan cepleri boşaltıyor:D

278680

[Kedi Tırnağı]

İsminde yanılmıyorumdur umarım. Agave türleri içinde en çok benzeyen buydu araştırmalarımda. Agave olsun da çamurdan olsun vallahi.:eek:
İlk sukulentim agave americana ve agave americana marginata aurea dan sonra yeni bir türünü buldum. Görünce çarpıldım. Minik haliyle ayrıca sevimli. Bunun da silikonlu kuru çiçeğini özenle çıkardım ve artık serbestçe güneş alsın. Bunun saksısını ilk fırsatta değiştireceğim. Agave türlerini bulmak en büyük gayelerimden birisi. Öyle muhteşem türleri varki görünce dilim tutuluyor. Taner Angay' ın listesinde maalesef birkaç tür var ve çoğu da benim aradıklarım değil. Ben buna benzer formlara bayılıyorum.

Düzeltme: albümleri gezerken, bir linkte verilen aloe türüne çok benzediğini gördüm. Agave değilmiş maalesef. Fark etmez gerçi. Çok güzel bir tür.

278693

278694

278695

278696

[MKurtoglu]

Bende de 5-6 farklı agave türü var. Şu an saksıda masum masum oturuyorlar. Geçen yıl Bodrum'da bir evin bahçesinde gördüğüm Agave hem çap olarak hemde boy olarak büyüklüğünü görünce, gözüm korktu. Saksı içinde belli bir boyda kalmaları gerekiyor yoksa balkona sığdırmamız mümkün değil.

[Kedi Tırnağı]

Agave americanaların dev örneklerini gördüm çok kez. Benim agave lar da 15 yıllık. Bahçeye diksem ciddi boyuta gelmişlerdi muhtemelen. saksıda defalarca budanarak bu kadar oldu garipler. İstanbulda' da rahatlıkla yetişiyor bu bitki ve peyzaj çalışmalarında, belediyeler vs. neden daha fazla kullanmazlar anlamıyorum. Güney illerinde daha yaygın tabii. Her yer sukulent her yer agave olsun istiyorum:D

Bu arada, sizde 5-6 farklı agave türü mü var? Sayfanızı dolaşmıştım ama gözümden kaçmış sanırım. Yoksa paylaşmadınız mı? Hemmmenn dolaşıyorum yeniden:D Yakın da değiliz gelip yürüteyim:D

[MKurtoglu]

Agave americanaların dev örneklerini gördüm çok kez. Benim agave lar da 15 yıllık. Bahçeye diksem ciddi boyuta gelmişlerdi muhtemelen. saksıda defalarca budanarak bu kadar oldu garipler. İstanbulda' da rahatlıkla yetişiyor bu bitki ve peyzaj çalışmalarında, belediyeler vs. neden daha fazla kullanmazlar anlamıyorum. Güney illerinde daha yaygın tabii. Her yer sukulent her yer agave olsun istiyorum:D

Bu arada, sizde 5-6 farklı agave türü mü var? Sayfanızı dolaşmıştım ama gözümden kaçmış sanırım. Yoksa paylaşmadınız mı? Hemmmenn dolaşıyorum yeniden:D Yakın da değiliz gelip yürüteyim:D

Bugün fotograflayıp yayınlamaya çalışacağım.

[Kedi Tırnağı]

Üst mesajlardaki 2 minikle birlikte şubat ayında Migros' dan aldığım 3 büyük kaktüsü yayınlıyorum. Ara tatilde Kıbrıs' dan dönüşte( ki annemin rahatsızlığı nedeniyle zehir olmuştu) moral bozukluğunu yenmenin en güzel yollarından biri olmuştu bunlar. Kıbrıs' dan 13 çeşit çelik getirdiğim yetmez gibi bunları da aldım:D

Migros bu sene gerçekten çok güzel kaktüsler getirmişti. 4 ayrı boyutta ve 3 ayrı fiyatta( 3.90, 5.90, 8.90 TL ) getirmeleri de güzel bir uygulama. 8 TL ye renkli olanlar da vardı ama iyiki almamışım. Sanırım suni boyamayla yapılıyorlar.

Ben her şubeye aynı türler gelmiştir sandım önceleri. Mahalledekinden 5 çeşit aldım günaşırı ziyaret ederek:D Komşu mahalledeki Migros' a uğradığımda farklı çeşitler olduğunu görünce şaşırmıştım. Önceki mesajlarda paylaştığım 3 türü de ordan aldım ayrı zamanlarda. İlk 5 li ailenin toplu fotosunu yayınlıyorum önce. Sonra ayrı emsajlarda tek tek yayınlayıp, incelemeyi kolaylaştırayım. Adları da karışmamış olur. Hepsinin adını keşfedemedim. Yardım bekliyorum.

278745

Üstteki foto bu ikilinin İlk aldığımdaki görüntüleri. Bunlara ilgim ayrı vallahi:o

278743

278744

[Kedi Tırnağı]

Bu ak saçlı kardeşi görünce çok beğendim. 4 dal halindeler. 5.90 TL ye aldım. Orta boy grubundakilerdendi. Siyah seramik ise geçen yaz Kıbrıs' dan 1 TL ye aldığım kulpsuz fincan. Alırken zaten bardak niyetine değil de ilerde saksı yapmak üzere almıştım. Ve bu kaktüsüme nasip oldu. Siyah beyaz pek yakıştılar birbirlerine. İsminden emin değilim. Tüysüz olan versiyonları da var sanırım.

278746

278748

278747

Saksısını bu sene değiştirmeyeyim de çiçek açar belki diye düşünüyorum. Ne tavsiye edersiniz arkadaşlar?

[elta]

Yeni bitkilerinizi güle güle büyütün. Ben mammillariamın saksısını tohumda iken ve yarı açmış çiçekli iken değiştirdim, hiç zararı olmadı çiçeklenmesine. Kaktüs toprağı çok sıkı bir toprak olmadığından değişim kolayca oluyor ve kaktüse bir zarar gelmiyor bence.

[Kedi Tırnağı]

Bu güzelde ise, markete gidip geldikçe gözüm kalıyordu. Büyük saksıdakiler 8.90 TL idi. Bir yandan '' kocaman hazır olanları değil küçükleri al kendi emeğin olsun, hem çok pahalı zaptet kendini '' diyordum, bir yandan da güzelliklerine kapılıyordum. '' Birkaç tane de hazır büyük olsun ne var'' dedim ve gözümü karartıp aldım. Mavi rengi gerçekten büyüleyici. Umarım renk değiştirmez.
Üst mesajlarda Kıbrıs' dan gelen aranjmandakine çok benziyor ama renk farkları var. Güneşte kalması nedeniyle mi açıktır acaba öbürü? Ya da alt tür farkı mı?

278749

278750

4 ayrı boyda olmalarının sebebi, ayrı yaşlarda yetiştirilen bitkilerin bir araya dikilip satışa sunulmasıdır herhalde. Çok güzel bir görüntü oluşuyor bu sayede. Birbirlerinin görüntüsünü de gölgelemiyorlar. Ben de kaktüslerim çoğaldıkça bu şekilde bir araya getirmek istiyorum. Daha çok zaman var tabii:p

278751

278752

[Kedi Tırnağı]

Bu yaratık çok etkileyici değil mi arkadaşlar? Bu kaktüsü gördüğümde( belki dalga geçeceksiniz ama) görüntüsü bana kot pantolonlardaki dikiş izlerini çağrıştırdı. Tayt şeklindeki kot giymiş birisinin vücuduna benziyor. Kaktüsün derisi pürüzsüz ve hafif parlak-kaygan dokuda. Tamam bu kadar betimleme yeter. Erotik hikaye anlatımı gibi oldu şimdi okuyunca fark ettim:D Kaktüsfili diye yeni bir cinsel yönelim kategorisi yaratmayalım şimdi durduk yerde:o

Bu da 8.90 TL ye aldıklarımdan. Saksıların altına da yine geçen ay Migros' da 1 TL ye satılan minik güveçlerden koydum şimdilik. Ton-sürton olsun:)

278753

Önce 4 dal zannetmiştim ama dikkatli bakınca tam ortalarında minnacık bir yavru daha var.

278754

Dikenlerin üstten görüntüsü kar tanelerini andırmıyor mu:eek: Hele en küçük olanda iyice bu şekilde görünüyor.

278755

[Kedi Tırnağı]

Yeni bitkilerinizi güle güle büyütün. Ben mammillariamın saksısını tohumda iken ve yarı açmış çiçekli iken değiştirdim, hiç zararı olmadı çiçeklenmesine. Kaktüs toprağı çok sıkı bir toprak olmadığından değişim kolayca oluyor ve kaktüse bir zarar gelmiyor bence.

Teşekkür ederim. Mammillaria yı saksısından çıkarmak çok kolay. Zaten toprak yanlardan kuruyup açma yapmış durumda. Çok kolay çıkar zedelenmeden diye düşünüyorum. Asıl endişem ise yeni saksıya aldığımda enerjisini kök yapmaya, kabını doldurmaya başlayıp tomurcuklarını dökmesi. Değişiklik nedeniyle stres filan da olur mu acaba? Sizde sorun olmamış gerçi. Kararsızım vallahi. Çiçekli tek kaktüsüm bu. Açsın da sonra değiştiririm. Sıvı besin vermeye başlarım zaten sulamaya başladığımda. Sulama zamanı da geldi değil mi bu arada? Aman biraz daha ısınsın ne olur ne olmaz. Baksanıza iyice paranoyak olduk bunlar yüzünden:D

[elta]

Teşekkür ederim. Mammillaria yı saksısından çıkarmak çok kolay. Zaten toprak yanlardan kuruyup açma yapmış durumda. Çok kolay çıkar zedelenmeden diye düşünüyorum. Asıl endişem ise yeni saksıya aldığımda enerjisini kök yapmaya, kabını doldurmaya başlayıp tomurcuklarını dökmesi. Değişiklik nedeniyle stres filan da olur mu acaba? Sizde sorun olmamış gerçi. Kararsızım vallahi. Çiçekli tek kaktüsüm bu. Açsın da sonra değiştiririm. Sıvı besin vermeye başlarım zaten sulamaya başladığımda. Sulama zamanı da geldi değil mi bu arada? Aman biraz daha ısınsın ne olur ne olmaz. Baksanıza iyice paranoyak olduk bunlar yüzünden:D

Ben sabırsız olduğumdan aklıma koyduğum şeyi yapmadan duramıyorum :) Sizin risk almak istememenizi anlıyorum. Benim kaktüslerim pencere önünde, kalorifer peteğine yakın durduklarından 15 günde bir falan azar azar sulamıştım.

[Kedi Tırnağı]

Geçtiğimiz cuma günü okuldan dönüşte yine beni deli dürttü. Yorgunluk filan dinlemeyip mahalledeki marketlere rutin bitki muayenesine giriştim. Yeni bir şeyler gelmiştir belki diye. Geçen gün, TEDİ' de çalışan arkadaşlara kıştan beri sersefil olan( üzerine abuk subuk şeyler yapıştırılmış) kaktüslerden yakınıyordum. Gelecek hafta yenileri gelecek dediğinde gözüm parlamıştı:D
İlk durak TEDİ' ye uğradım. Koli koli bitkiler gelmişti. Kalbime iniyordu yine. Bu ay bütçemi o kadar zorladımki, kendi kendime '' hayıır hayıır, kaç çabuk burdan '' filan dediğimi hatırlıyorum:D Renk renk sardunyalar, açelyalar, kalanşolar, minyatür güller vs gelmişti. Hala da var. Çekmeköy' de olan arkadaşlara tavsiye ederim.
Bir baktım bir kutu yeni kaktüs gelmiş. Bu seferkiler daha iyi durumdaydı. Bir kaç tanesine sadece kuru çiçek iliştirilmişti. O da kötü ama gözdü, kumaşdı vs tonla elbise giydirilen, slikona boğulanlardan daha iyidir. Dün başka bir Migros' a uğradım da orda Meksikalı gringolara benzetilmeye çalışılan zavallı kaktüslerin hali içler acısıydı. Çoğu da satılmadan kalmıştı. Görevli arkadaşa da söyledim '' bakın bunlar talep görmüyor işte ''.

Neyse, çenem düştü yine. Bu kaktüsler renkli plastik ikinci bir saksıya konulmuştu. İşin vahim yanı; şakır şakır yağmurun altında tutuluyorlardı. Saksılar da suyla dolmuştu. Hele geçen gün gelen tohum paketlerinin de yağmurun altında sırılsıklam halde bırakıldıklarını görünce dellendim. Tohum paketlerinin suyunu boşaltıp tentenin altına aldım ama zarar görmüşlerdir herhalde. Kaktüsleri incelemeye başladım. Bir yandan da saksılardaki sularını boşaltmaya çalışıyordum. Elim delik deşik oldu. Görevli arkadaşlar beni tanıyorlar artık gide gele. Durumu anlattım. Kaktüs kutusunu tentenin altına aldım. Tabii dayanamayıp 4 tane aldım. 5 TL ye satıyorlardı. Eve dönerken kendime söylenmeye devam ettim ama bir yandan da suratım her zamanki sırıtık ifadeye bürünmüştü:D '' amaan battı balık yan gider '' dedim. Daha kötüsü; haftasonu dayanamayıp 2 ayrı yerden 4 kaktüs daha aldım:dilli:

279402

279403

Alttaki çeliklerden ilki yeni miniklerden birine ait. Kutudan alırken koptu sanırım. Diğeri ise başka bir saksıdaki türden koparıp çaldığım çelik:o Dükkana her hafta tonla para sayıyorum. O kadarcık hakkım olsun değil mi? Hem dakikalarca çalıştım orda yeni gelenleri kurtarmak için. Alnımın teriyle çaldım yani:D

279405

279404

[Kedi Tırnağı]

Bu güzel sarışın arkadaşa bakmaya doyamıyorum. Nazarım değmez umarım:eek:
Daha önce aldığım beyaz saçlı ile aynı aileden anladığım kadarıyla. Onun gençlik hali gibi sanki:p

279406

279407

[Kedi Tırnağı]

Bu da sarışın ikizlerimin tombul olanı:D Adını henüz bilmiyorum. Çok güzeller çoook!

Hepsini ayrı mesajlarda yayınlıyorum. Hem isimlerini ayırdetmek kolay olsun hem de haklarında bilgi edindikçe ekleyerek, tanıtımlarına yardımcı olmaya çalışırız.

279409

279410

[Kedi Tırnağı]

Bunun benzerlerini de çoğu kişide görüyorum. Hep hoşuma giderdi. Dikenlerin kanca şeklindeki yapısı çok hoş. Mercan kayalıklarında, hareketsiz durup yakından geçen avları kancasıyla yakalayan yaratıkları hatırlatıyor bana:p

279411

279412

[Kedi Tırnağı]

Bu da çook sevimli! Hep beğendiğim türlerden birisiydi. Görünce buna da dayanamadım tabii. Aslında kendi kendime hep şunu diyorum: '' Çok dallı budaklı, bol çelik veren türleri şimdilik satın alma, zamanla bir yerden ya da birinden bulur istersin, yavrusuzlara ayır bütçeni ''. Lakin ne fayda? Görünce dayanamıyorum. Çok sabırsızım. Allah ıslah etsin işte:D

279414

279415

Bu sarı dikenleri ne yapsam bilemedim? Tamam hep diyoruz '' böyle şebeğe çevrilmiş, işkence edilmişleri almayalım, prim vermeyelim '' diye ama dayanamadım, dayanamadım:D Doğal olsa yakışmış aslında. Şimdi ben bunları çıkarsam( iğneyle saplanmış) bu minik kaktüs zarar görür mü? Açılan deliklerden hastalık kapar mı? Bir süre kalsa gelişimine engel olur mu?

[zafer1326]

Yeni kaktüslerinizi güle güle büyütün sayın kedi tırnağı. 97 nolu mesajınızdaki tür notacactüs leninghausi olabilir. 98 nolu mesajınızdaki tür ise mammillaria bombycina sanırım. Yinede arartırma yaparsınız. saygılar.

[gülenmelek]

Alnınızın teriyle güle güle büyütün hepsini ;) (özellikle minikleri :D )
Dayanamayıp alacağımı bildiğim için bu aralar AVM'lerden uzak duruyorum ben de ;)

Konu ile ilgisi yok ama, Tarih'i öğrenmenin kısayolu var mıdır? Siz hem öğretmen hem de Tarihi seven biriymişsiniz. Bana tüyo lazım :( ;)

[MKurtoglu]

Her yeni kaktüs bir umut, bir heyecandır. Güle güle büyütün.

[cemo]

Mercan kayalıklarında, hareketsiz durup yakından geçen avları kancasıyla yakalayan yaratıkları hatırlatıyor bana:p
O kancalar sakın biryerinize batmasın, oltaya yakalanan balık gibi zıplatıyor insanı:))

Ben yapay çiçekleri sukulentlerimden cıkardım birşey olmadı.

Güle güle büyüyüp serpilsinler.

[Kedi Tırnağı]

Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim. İnsanın anlaşıldığını bilmesi, aynı duyguları yaşayan kişilerle bunları paylaşması çok rahatlatıcı oluyor.

Sayın gülenmelek, coğrafya öğretmeniyim ama tarihe de büyük ilgim var. Zaten coğrafya ve tarih çok iç içe disiplinlerdir.
Hayrola sınava filan mı hazırlanıyorsunuz;)

Tarihi kalıcı şekilde öğrenmeye gelince: Benim için en iyi yollardan birisi konuyla ilgili filmleri izlemek. Eğlenceli de bir yol. İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve diğer tarihi müzeleri dolaşmak da müthiş zevklidir. Bizzat dokunursunuz binlerce yıl önceki yaşanmışlıklara. Müzekart edinirseniz( öğrenci 10 tam 20 TL sadece) 1 yıl boyunca Kültür Bakanlığı na bağlı tüm müzeler ve ören yerlerini sınırsız dolaşabiliyorsunuz. Popüler tarih dergileri de zevkli başka bir yol. Ntv, Habertürk gibi kanallarda tarih programları yaygınlaştı. Sohbet şeklinde yapılıyor.
Naçizane tavsiyem: Tarihi gerçek anlamda öğrenmek istiyorsak hiçbir zaman yazılı belgeden dümdüz okuyarak bunu başaramayız. Kalıcı olmaz. Mümkün olduğunca, ilgilendiğimiz konuyla ilgili görsellerden yardım almalı, örneğin X Dönemi ele alıyorsak, dönemin müziği, kültürü, gelenekleri, sanatı, mimarisi, yemekleri, hatta dedikoduları da dahil her boyutuyla araştırmalıyız:p

[Kedi Tırnağı]

O kancalar sakın biryerinize batmasın, oltaya yakalanan balık gibi zıplatıyor insanı:))

Ben yapay çiçekleri sukulentlerimden cıkardım birşey olmadı.

Güle güle büyüyüp serpilsinler.

Sayın Cemo sayfama hoşgeldiniz. Bahçenize ve size hayranlığımı biliyorsunuz. Anlatımınızı da kendime çok yakın hissediyorum hep.
Mazoşist miyim neyim, siz böyle yazınca gece gece merak sardı beni. Aldım elime dikenleri parmağıma batırmaya çalıştım. Tabii kontrollü deney olunca pek acı filan yapmadı. Ama farkında olmadan ve aniden batsa dediğiniz gibi olur herhalde. Henüz bu anlamda tecrübe ettiğim bir tür değil. Onu da öğreniriz kesin:p Bu değil ama, önceki mesajda da yazdığım gibi bunun da olduğu kutudakilerin suyunu boşaltayım, düzelteyim derken epey delindim:D Sırtımda çanta, tepemde yağmur yere çömelmiş kaktüslerle uğraşırken beni görenler hakkımda ne düşünüyorlardı acaba:D

Bir de merak ettiğim bir konu var: Bu minik kaktüsleri koydukları kutularda saksılar dip dibe yerleştiriliyor. Aradan birini almak istediğinizde diken batmaması imkansız. Hadi bizim gibi manyaklar bunu önemsemiyor da diyelimki konuyla alakasız ve görüp de hoşlanan birisi almak istediğinde ne yapıyor? Herkes de yeltenmez yani kolay kolay. Ticari açıdan düşünülünce pek akıllıca değil. Acaba firmalar şunu mu düşünüyor: '' bu acıyı göze alamayacak olan, gerçekten sevmeyenler uzak dursun '' ? :D
Her firma da Taner Angay gibi kaktüs aşığı değilki ama. Öyle olsalar o iğrenç silikonları, çaputları yapıştırmazlardı değil mi:(

[gülenmelek]

Tüyo için teşekkür ederim, tavsiyeleri dinlemeye çalışacağım ;)

Bu minik kaktüsleri koydukları kutularda saksılar dip dibe yerleştiriliyor. Aradan birini almak istediğinizde diken batmaması imkansız. Hadi bizim gibi manyaklar bunu önemsemiyor da diyelimki konuyla alakasız ve görüp de hoşlanan birisi almak istediğinde ne yapıyor?
AVM'lerde kaktüslerin yanında maşa bulunduruyorlar. İşe yarıyor. Küçük marketlerde de ya siz yanınızda maşa bulunduracaksınız ya da market görevlisini ikaz edip bir tane koymalarını isteyeceksiniz ;) Tek çözüm bu bence ;)

[Kedi Tırnağı]

Annemin katında duran Palmerimin son hali. Fotoğraf az önce çekildi. Çiçekler geçince birkaç dalına kıyıp ayrı saksıda köklendirmek istiyorum. Aslında apartman bahçesini bunlarla yerörtücü olarak donatma hayalim var ama çok uzun zaman alır;) Geçen gün bahçede dolanırken baktım bir dal yukardan kopup düşmüş. Leylandi var onun yakınına diktim. Kimse basmasın diye de bir ihtimal, çevresini taşlarla çevirdim. Bahçeyle ilgili çok fikrim var ama küçük çocuklar var o katta oturan. Yavrucaklar tabii ne bilsin basıp duruyorlar. Dikeceğim her bitkiyi çitle çevirsem anca korunur. O da belki...

279843

[Kedi Tırnağı]

Agave larıma nazarım değdi galiba:( Bu sarı şeritli olanın yaprak uçları aniden kurumaya başladı. Bekledim bir süre ama baktım hızlanıyor harekete geçtim. Geçen yaz sanırım karıncalar nedeniyle bazı yapraklarında lekeler oluşmuştu. Onları da budar rahatlatırım dedim. Bir de kışın yağmuru yedi sürekli. Geçen yaz budadığım yapraklarını küçültüp bir nevi malçlama yaparak saksıya dizmiştim. İçinde biten yabani otlara dokunmamıştım. Fazla suyu çekerler hem de güzel görünüyor diye düşünmüştüm. Baktım otların kökleri çok yoğun şekilde yüzeyi kaplamış. Otların kapladığı üst tabakayı söktüm. Malçalama yaprakları çıkardım ve bitkiyi budadım. Saksı ve toprağını da değiştireceğim. Mavi agave da aynı uygulamayı yaptım. Benzer saksıdan alınca halledeceğim.

280908

280909

280910

280911

[Kedi Tırnağı]

Bu agave ım da yıllardır aynı saksıda. Epey gelişti. Daha önce çok kez, kötüleşen yaprakları budamıştım. En son geçen yaz yapraklarda lekeler oluşmuştu. Ben karıncalardan şüpheleniyorum. 2 yıldır agave saksılarını istila ettiler çünkü. Yazın fazla sulama yaptığım için de olabilir bilmiyorum. yanlardan çıkan yavrulara dokunmuyordum. Saksıyı kaplayan görüntüleri hoşuma gidiyordu ama birkaç gündür sarı agave larla birlikte bunlarda da değişim başladı. Yavruların yaprakları sararmaya başladı.

280916

280917

Dedim ben bu zavallıyı da rahatlatayım. Şansıma 1 gün önce Şok Marketten büyük bir saksı almıştım( sonra pişman oldum 2 tane almadığıma, diğeri için ). Apartman bahçesinden geçen hafta aldığım toprak için başka planım vardı ama acil operasyon çıkınca yeni torfla karıştırdım ve saksı değişiminde kullandım. Saksı dibine bolca tuğla kırığı koymayı ihmal etmedim. Bitkiyi çıkarıp yavruları zedelemeden ayırmaya çalıştım. Çeşitli boyda 6 yavru çıktı. Kökler epey dolanmıştı. Yaklaşık yarısına kadar toprağı ayıkladım, kökleri kestim ve yeni saksıya yerleştirdim. 2 büyük yavruyu da eski saksıya öylesine diktim. Diğerleri açıkta.

280918

280919

280920

[Kedi Tırnağı]

Budama-ayıklama sonrası kalan yavrular. Geçen yaz da dikkat ettiğim bir şey var. Dikkatli bakarsanız yaprakların arka dip kısmlarında yoğunlaşan tuhaf şeyler var. Ben bunların karınca yumurtası filan olduğundan şüpheleniyorum. Yumurta da diyemiyorum ama nedir bilemiyorum. Karınca artığı? Ya da başka birşey? Geçen yaz gördükçe temizliyordum. Bu yavrularda da olabildiğince temizledim. Bilen var mı acaba?

280921

280922

Bunlar da balkonun son hali. Saksıları değişip operasyonu hallettikten sonra da balkonun temizliğine giriştim. Tüm kışın pisliği vardı. Camlara da dokunamıyordum. Agave ların dikeni de çok fenadır. Tüm balkonu saksılar ve ıvır zıvırla doldurduğum için camları silmek dahi imkansızlaştı( pasaklının bahanesi biter mi:D )
Bu tenha durum çok sürmeyecek tabii. İki yan için köşeli uzun siyah saksılardan vardı zulada. Onları temizledim. Yapışkanlı kap kağıdıyla kaplayıp iki yana sarmaşık dikmek istiyorum.

280923

280924

280925

[Kedi Tırnağı]

İlk kaktüsüm ve 97' de agave larla birlikte Adana' dan getirdiğim dostum. Kocaman oldu. Bu kış sanırım bir hata yaptım. aynı minik balkonda ön tarafta tutma yanlışını yaptım. Kışın sürekli yağmur yedi. Şu an daha geriye aldım. Bahar yağmurlarıyla ıslanmasın fazla. Onda da biraz sararmalar var. Bazı yerlerinde kurumalar hatta. Gerçi yaşlı olmasına veriyordum önceleri. Yavru ayırmak istiyorum ama korkuyorum zarar gelir küser diye. Saksısı artık elimde kalıyor tutunca. O kadar eski yani. Güzel bir toprak saksı buldum yakındaki serada. Ama altı kapalıydı. Deleriz dedi satıcı. Bir ara gidip almayı ve değiştirmeyi planlıyorum. bu yaz da o güzelim çiçeklerini görmek istiyorum. Saksı değişimi sorun olur mu acaba çiçeklenme açısından? Ama önemli olan rahata ermesi. Bu yaz da çiçek görmeyiveririm.

280927

280928

280929

280930

[sakdag]

Bence bir an önce, tomurcuk göstermeye başlamadan saksı değişimini gerçekleştirin.
Ağız kısmı geniş saksıya dikmenizi öneririm, saksı değişiminden sonra yeniden yavru vermeye başlayacağından yine bir sıkışma söz konusu olacaktır.

Yavru ayırmanız kaktüsünüzün rahatlaması için çok iyi olur. Biraz fazla sıkışmışlar.

[Kedi Tırnağı]

Önerileriniz için teşekkür ederim. Haklısınız, ben de olabildiğince geniş ağızlı ve çok derin olmayan bir toprak saksıya dikmek istiyorum. Bulduğum saksı sanırım daha genişti. Ölçerek almalıyım. Yavrular çok sıkıştı evet. 1997' den beri aynı plastik saksıda büyüdü. Küçük tek bir yumruktan bu hale geldi. Şimdiye kadar hiç dokunmadım. Aslında daha geniş bir saksıda ve besin vs de verseydim muhtemelen çok daha gelişirdi. O zamanlar pek deneyimim yoktu. Umarım bundan sonra onu yaşatmaya devam edebilirim. Ve birlikte yaşlanabiliriz. :)

[Kedi Tırnağı]

Echeveriayı uzun süre salonda tutmak zorunda kalmıştım. Havalar ısınıp balkonu da düzenleyince oraya aldım. Bu foto birkaç gün öncesine ait. Alttaki yavrular epey irileştiler. Biraz daha gelişince ayrı yere dikmek istiyorum. Dün sulamıştım. Bugün bolca yağmuru da yediler geceden beri. Umarım fazla gelmez ama bahar yağmurunun iyi geleceğini düşünüyorum. Yaprakları sanırım iyi durumda.

281427

[Kedi Tırnağı]

Üzerinde tomurcukları varken aldığım kaktüsüm 3 gün önce sonunda çiçeklerini açtı. Bu kaktüsün net görüntüsünü bir türlü çekemiyorum. Makro ayara getiriyorum olmuyor, normal ayarda da. Sanırım gövde yapısı nedeniyle ışığı kırıyor-bozuyor, birşey yapıyor. Hep flu çıkıyor. Ya da ben beceremiyorum:D
Çiçeklerin tamamı açmadı. Çiçeklenme geçtiğinde saksısını değiştireceğim. Tam adını biliyorsanız paylaşır mısınız? Ben bunları bir türlü ayırt edemiyorum. :eek:

281439

281440

[Kedi Tırnağı]

Bu sedum 2010 da bulduklarımdan biriydi. Yapraklarını dökünce ölüyor sanmıştım. Meğer mevsimsel değişimiymiş. 3. yaza giriyoruz. Saksı küçük ve dandik bir torf var. Pek besin vermedim. Hep dışarda kaldı cam önünde. Çok dayanıklı bir bitki. İlk foto kıştaki hali. Yanındaki kötü görüntünün kusuruna bakmayın. Kuşlar için kışın bulgur koymuştum ama tenezzül edip yemediler ve çürüdü:D

281448

Alttaki foto ise birkaç gün öncesine ait. Aslında pek yakından görünmüyor. 3 yaz önce ilk kez tohumdan çiçek yetiştirmek için ektiğim türlerden biri de şebboydu. Beceriksizliğim nedeniyle büyük badireler atlattı, Çok kez yer değiştirdi ve sonunda 3. yaza girerken müthiş çiçekler açtı. Araya kaynatabilmek için sedumu paravan yapıyorum çaktırmayın:D Geçen yaz tohumdan yeniden ektiklerim de ancak bu yaz açtılar. Daha büyük saksıda ve çok gür şekilde müthiş görünüyorlar. Şebboy yetiştirmemek büyük hataymış onu anladım:p

281449

[Kedi Tırnağı]

Kural ihlali olacak ama dayanamayıp muscarilerimi de göstermek istedim.:cool:
Bu güzeller doğal ortamdan alındılar. Geçen yaz apartmandaki bitki sevdalısı ekürim, komşu teyzem, yakındaki ormanlık-çayırlık alandan bu muscarilerden söküp getirmişti. Doğal ortamdan soğan sökümü yasak ama ne bilsin kadıncağız. Bizim buralarda epey de yaygın sanırım. Yabani otlarla karışık haldeki toprak kütlesini olduğu gibi saksıya yerleştirdim. Otlara da dokunmadım. Ortak yaşamlarını bozmak istemedim. Geçen yaz çiçeklerden tohum bile topladım ama yanlışlıkla eşyaların içine döküldü. Kışın sürekli yağmuru yediler. Çürümesinden çok korktum ama kış sonu yapraklar pörtleyince havalara uçtum. Ve en sonunda bu güzelim çiçekleri de belirdi.
Yok böyle olmayacak, ben en iyisi bir de balkon sayfası açayım. Tonla bitkim var. Yeni ektiğim soğanlılar vs cabası. Başıma iş açıp duruyorum:D

281469

281470

[nevsune]

Bu kaktüsün net görüntüsünü bir türlü çekemiyorum. Makro ayara getiriyorum olmuyor, normal ayarda da. Sanırım gövde yapısı nedeniyle ışığı kırıyor-bozuyor, birşey yapıyor. Hep flu çıkıyor. Ya da ben beceremiyorum:D

Makro bile olsa belli bir mesafeden çekmeniz gerekiyor. Kimi makinede bu mesafe 3-4 cm'e kadar inerken kimi makineler için 10 cm olabiliyor. Gördüğüm kadarıyla çiçeğini görüntülemek için siz fazla yakından çekmeye çalışmışsınız. Bence flu görüntü ondan olabilir. Dikkat ederseniz uzaktan çektiğiniz diğer fotoğraflarınız daha net.

Yakından başlayıp ve santim santim uzaklaşarak çekip sonuçlarına bir baksanız diyorum. Nasılsa digital makine, film-tab derdi yok. Ben iyi sonuç alabilmek adına aynı görüntü için çeşitli durumlarda en az 5-10 çekim yapıyorum:)

[Kedi Tırnağı]

Teşekkür ederim Sn Nevsune. Ben de güzel bir poz yakalayabilmek için bazen şekilden şekile giriyorum. O sırada benim fotoğraflarım çekilse daha ilgi çekici olabilir:D Demiştim ya sanırım ben beceremedim diye. Çiçekler çok minik olduğundan mümkün olduğunca yakından çekmek istemiştim. Aslında makinem de çok müthiş bir şey değil. Nankörlük etmemeliyim tabii, 2 yıldır bana o kadar emeği geçti. Sağolsun, canım kızkardeşim benim bu ilgimi ve ihtiyacımı görünce kendi fotoğraf makinesini bana hibe etmişti:D

[Kedi Tırnağı]

Geçen günki yağmurlarda balkonun atmosferini göstermek istedim. Tekrar gibi oluyor ama biraz da günlük gibi kullanmak istiyorum sayfamı. Geçen yaz formatlama sırasında fotolarımı kaybedince biraz paranoya yaptım. En iyi arşivleme ortamı internet bence:D

282837

[Kedi Tırnağı]

Mart ayında öğrencilerim( sürekli bitki paylaşımı yaptığımız bir sınıftan bahsetmiştim) bu kaktüsleri getirdiler. Dersten sonra bitki avına gönderdim yine onları:D Bu arada beldede dolaştıkça evlerin camlarında, bahçelerinde ne çok kaktüs görüyorum bilseniz. Genelde aynı türler ama hemen her evde bakıldığını görmek çok sevindirici.

Kurumaları için bekledim. Henüz sadece bir tür toprakla buluştu.

282856

282857

282858

282859

Bu sempervivumu geçen ay okul çıkışı durağa giderken, bu sınıfımdaki öğrencilerimden birinin evinin önünde görünce dilimi yutuyordum. Kışın hiç farketmemiştim. Sanırım ya yeni büyüyorlardı ya da saksıda otların arasında görünmüyorlardı. Birkaç büyük saksıda seyrek şekilde duruyorlar. Anlatınca bundan da getirdiler. Birkaç tane daha getirecekler sanırım. Çok istediğim türlerden birisiydi. Çok seviniyorum.

282860

[Kedi Tırnağı]

Top şeklindeki kaktüslerden 2 yavruyu sanırım alırken zedelemiş benim veletler. İçlerine doğru oyuk şeklinde koparılmış. Bunları görünce '' doğru söyleyin siz bunları evsahiplerinden rica mı ediyorsunuz, yoksa yürütüyor musunuz '' diye :D
Önce güldüler muzip muzip. Diğer bir tanesi bıçakla kesilmiş haldeydi o nedenle inandım çalmadıklarına ama farklı evlerden alındıysa bunlar, kimisi hırsızlık( genetik paylaşım diyelim biz :dilli:) ürünü olabilir tabii;)

282861

282862

İçe doğru oyuklar hastalanmalarına sebep olur mu diye endişelendim ama şimdilik iyi görünüyorlar. Açık kesikler zar bağladı. Özellikle bu fotodaki bende olmayan bir türdü.

[Kedi Tırnağı]

Bunu da bahsi geçen sınıftaki bir diğer öğrencim geçen hafta getirdi. Yaşadığı belde küçük olduğu için çok sevdiği halde lale bulamıyormuş. Şehir merkezine de pek gidemiyor. Söz verdim alırım diye. Sarı lale aldım Migros' dan. Anlattım nasıl bakacağını. O da bana bu kaktüsü getirdi komşusundan. Aslında bende benzeri vardı Kıbrıs' dan getirdiğim türler arasında. Yine de hem öğrencimden geldiği için değerli hem de farklı bir gen sonuçta;)

282922

[Kedi Tırnağı]

Öğrencilerimden gelenleri bugün paylaşınca, uzun süredir bekledikleri için harekete geçeyim dedim. Epey zamandır aranjman yapmak istiyorum ama hem kafamdaki kabı tam oturtamamıştım hem de bir araya gelecek kaktüslerin uygun hale gelmesini beklemiştim. Aşağıdaki hasır sepet hep aklımdaydı. Sağolsun kızkardeşimin bana bıraktığı eşyalarından birisi. Bir benzeri daha var sabun vs koyduğum ama onun da akıbeti yakındır sanırım:D

282930

282931

Sepetin tabanına eski plastik tabaklarımdan birini koydum. Aslında hatırası var, yıllardır kullandığım her eşyamın olduğu gibi.

282932

Önce evin içinde dolandım nasıl yapsam, hasırın içine nasıl bir kap uydursam diye. Evdeki her eşyayı denedim galiba:dilli: Hiçbiri uygun ebatta değildi. Naylon düşündüm ama hem ince hem de oynak bir zemin olacağından vazgeçtim. '' Alüminyum kağıtlardan olsa ne iyi olurdu ya, istediğim gibi şekil verirdim hem de oynak olmazdı '' diye hayıflanırken ve çekmeceleri kurcalarken bir de ne göreyim; kaç yıl önce alıp hiç kullanmadığım folyoyu gördüm:p Birkaç kat halinde sepetin şeklini alacak şekilde yerleştirdim ve dibine çeşitli yerlerden delik açtım.

282933

282934

[Kedi Tırnağı]

Alüminyum kabın tabanına tuğla kırıklarını yerleştirdim. Drenaj açısından mümkün olduğunca önlem almak istedim.

282935

tuğla kırıklarının üstüne iri taneli kum serptim. Sokaktaki inşaattan almıştım. Birçok kaktüs harcımda da kullandım. Herhalde deniz kumu değildir bunlar artık. Harç yaparken ne olur ne olmaz diye tadına bakmıştım:D

282936

Kum, torf ve azıcık bahçe toprağından hazırladığım harçla sepeti doldurup düzleştirdim. Kum miktarını fazla tuttum.

282937

[Mustafa Abdal]

Bu kaktüsümü önceki mesajlarda, yapraklarının sararmasından şikayet ettiğim aloe ile birlikte Migros' dan almıştım(5.90 TL ). Aslında o gün bütçemi epey aşmıştım ama üzerindeki minik çiçek tomurcuklarını görünce dayanamamıştım. Üstelik satıştaki katüsler epey beklemiş ve hırpalanmışlardı. Gönlüm razı olmadı bırakmaya. Zaten aloe de saksısında oynuyordu. Kurtarma operasyonlarından biriydi yani:D Üstelik ordan çıkınca nereye gittim dersiniz? Daha önce bahsettiğim gibi mahalledeki seraya yöneldim ve orada Echeveria Glaucamı görüp çarpıldım ve bütçe mütçe yalan oldu:p

278668

Aşağıda kaktüsümün bugünkü görünümünü göreceksiniz. Tomurcuklar gittikçe büyüyor. Çepeçevre taç takmış gibi hatta çiçekten elbise giymiş gibi. Saksı bence epey küçük ve toprak dandik. Aldığımdan beri sulamadım nerdeyse. Şu an kurudu iyice toprak. Salonda tutuyorum. Önceleri peteklerden korktum ama şimdilik iyi. 2 haftadır kombiyi yakmıyorum zaten. Çiçeklenmede olduğundan saksıyı değişemiyorum. Çiçek belirtisi olan tek kaktüsüm şu an bu.

278669

278670

278671

İsminden yine emin olamadım. Mammillaria türü anladığım kadarıyla ama çok çeşit var birbirini andıran.

Mammillaria backebergiana ernestii

[Kedi Tırnağı]

Ve işte karşınızda ilk kaktüs aranjmanım. Gerçek anlamda aranjman oldu çünkü, farklı yerlerden temin ettiğim kaktüslerim sonunda bir araya geldiler. Kıbrıs' dan getirdiklerim, öğrencilerimden gelenler ve benim mahalleden edindiğim bir tanesi bir araya geldiler. Umarım gelişimleri iyi olur. Derinlik fazla olmadığı ve geçirgen bir harç olduğu için çürüme olmaz diye düşünüyorum. Çoğunun kökü yok henüz.

282939

282940

282941

Ben düzenlemeyi bitirene kadar akşam olduğundan ışık azalmıştı. Görüntüler istediğim gibi olmadı aslında. Daha güzel fotoğraflayabilmek isterdim ama bir an önce paylaşmak istedim. Umarım beğenilir. Mümkün olduğunca doğal bir görüntü vermek istedim. Çöl manzarasına benzetmeye çalıştım. İri taşı geçen gün bahçeden iyi ki getirmişim. En doğal o durdu. Uygun görünümlü taş bulunca ekleyip geliştireceğim zaten.

282942

282943

[Kedi Tırnağı]

Bu yeşim ağacını Kıbrıs' dan çelik olarak getirdim ama şimdiye kadar bir türlü dikemedim. Epey kurudular. Ama hala yapraklar tam ölmedi. Ağaç görünümü vermek için ekledim.

282944

Solda minicik olan Kıbrıs' dan gelen iri bir opuntianın parçası.

282945

Öğrencilerimin minikleri

282946

İri opuntia Kıbrıs' tan 4 tane getirdiklerimden biri. Öndeki öğrencimden.

282947

Öğrencimden gelen bu kaktüs epey yavrulu. Elime alınca yumuşadığını fark ettim. Umarım ölmez. Kurusun diye fazla mı bekledim acaba? Kopan minnacık 3 yavruyu da yakınına diktim. Bir umut işte:rolleyes:

282948

[Kedi Tırnağı]

Mammillaria backebergiana ernestii

Sayın meraklı amatör bilgilendirme için teşekkür ederim. Hemen başlıkta ismi yazıyorum. Gören diğer arkadaşlarımıza da yönlendirici olsun.

[Kedi Tırnağı]

Bu akşam yağmurla güzelce yıkandılar.

283091

283092

[Kedi Tırnağı]

Minik çelikleri büyük kaktüsüme emanet ettim. Umarım tutarlar. Çok minikler. 3 ayrı türde.

283093

[Kedi Tırnağı]

Çiçeklerini açmaya devam ediyor.

283094

[Kedi Tırnağı]

Kumun tadına bakılır mı hiç :) pirinç yıkar gibi yıkayıp üstünden suyunu süzün, balkona koyun kurusun kendi kendine. Ben denizden alıyorum kumu, hiç tadına bakmadım :cool:

Sözkonusu bitki manyaklığı olunca kumun da tadına bakıyorsunuz işte:D İşin komiği tadına bakıp tuzlu gelmediği halde emin olamıyorum. Paranoya yaptım ya bir kere:) Geçen sene dediğiniz gibi yapmıştım. Süt süzgecine el koyup kum yıkayıp duruyordum ama evin içini, banyoyu, balkonu aylarca batırınca vazgeçtim artık:D Aslında balkonuma lavabo koymayı istiyorum. Küçük bir lavabo da var evde. Annemler daha büyüğünü takınca ıskartaya çıkan. Balkon biraz daha büyük olsa hiç düşünmem ama kaldı işte. Teknik işlere de pek elim gitmiyor galiba. Matkap bile almıştım ama kutudan çıkardığım yok. Yerim dar oynayamıyorum hesabı:D Lavabo takılırsa banyoyu ya da mutfağı batırmaktan kurtulurum belki.

[sakdag]

İtiraf ediyorum, ben de kumun tadına bakmıştım.... ;)

Sarma, dolma hazırlarken, hazırlanan iç karışımının tadına, tuzuna bakmaktan nefret ederim; pirinç çatır çutur ettiği için. Ama kaktüs sevgisi yüzünden kumun tadına baktık işte. ;)

[Kedi Tırnağı]

Dün uzun süredir yapmak istediğim birşeyi yaptım ve okuldan erken çıktığım için Bauhaus' un yolunu tuttum. Kendi kendimi de şartlandırmaya çalıştım; '' aman sapıtıp tüm paranı markete döküp '' dönme diye:D Aslında istediğim gibi bir sarılıcı bakmaya gittim ama kaktüs alacağımı da biliyordum. Toprak saksıları da merak ediyordum. İstediğim gibi bir sarılıcı bulamadım. Kamelyalarda gözüm kaldı her zamanki gibi ama henüz yeterince araştırmadığım ve kışa dayanıklılığını bilmediğim için almadım. Diğer birçok bitkiyi izlemek inanılmaz keyif vericiydi. Aslında Bauhaus' un bitki bölümü yeterince çeşit içermiyor diye düşünüyorum ama içlerinde en iyisi sanırım oymuş. Kaktüsler nedense içeride tutuluyordu. Çok kötü haldeydi birçoğu. 2.90, 3.50, 4.50 gibi ıskartaya ayrılanlar fiyatlandırılmıştı. 6.50 ve 9 Tl ye fiyatlandırılanlar da aslında çok süper halde değildiler. İçim acıdı onlarca kaktüsü o halde görünce. Herhalde 2 saat sırf kaktüslere bakmışımdır tek tek. Üstelik ilk girişte inceledim. Dış mekandaki bitkileri dolaştıktan sonra dönüşte bir o kadar daha inceledim. Üzücü olan ise orada geçirdiğim sürede benden başka kimse kaktüslerle ilgilenmedi. Öylesine bakıp geçenler hariç. Kaktüslerin iç mekanda yapay ışık altında tutulmasına da anlam veremedim. Beğendiklerimden sağlam olanlarını seçtim. Saksılardan çıkarıp köklerini ve diplerini olabildiğince inceledim. Dayanamayıp 7 kaktüs ve 3 sukulentle eve döndüm. Toprak saksılar da cabası:) 2 tane de fitonya aldım 2 ayrı desende. Dış mekanda mevsimlik fideler bölümünde 55 kuruşa acem halısı ve sedum refleksum benzeri( bendekinin daha minyon yapılısıydı tam emin değilim) satılıyordu. Başka sukulent satışının olmaması üzücüydü. Aslında bütçem açısından şans mı desek:D Yenileri yavaş yavaş paylaşıyorum sizlerle.

284896

[Kedi Tırnağı]

Aldığım kaktüsler umarım hastalıklı değildir ve kurumamışlardır. İnceleyebildiğim kadarıyla iyi durumdaydılar ama iç kısımlarda sorun varsa bilemiyorum. Umarım kaybetmem. İsimleri bilmiyorum. Buldukça eklerim. Aldığım zamanki hallerini kaydedebilmek adına çekimler biraz aceleye geldi ve iyi olmadı. Daha sonra daha güzel ve ayrıntılı fotolarını eklerim.

284903

284904

Bu iri ve çoklu olandan birkaç saksı daha vardı. İlgilenenler acele etsin.

284905

Bu kaktüsün adını birisinin sayfasında gördüm ama unutmuşum.

284906

284907

[Kedi Tırnağı]

Çiçek tomurcuklu kaktüs var mı diye epey bakındım ve bunu görünce çok sevindim. Kaktüsün kendisini de beğenmiştim zaten. Rebutia mı bu kaktüs acaba? Bakalım nasıl bir çiçek açacak.

Ek: Mammillaria hahniana

( Sn. sonerordo' ya teşekkürler. Sanırım türü bu. Linkteki bilgileri de ekliyorum.
Yaşlı Kadın Kaktüsü/Mammillaria Hahniana | Çiçek,Çiçekler (http://www.cicekstra.com/yasli-kadin-katusumammillaria-hahniana.html) )

Yaşlı Kadın Kaktüsü, latince adıyla Mammillaria Hahniana kaktüsgillerden, Anayurdu Orta Amerika olan bir bitkidir. İpeksi beyaz tüyleri vardır. Bu kaktüs türü 10 metreye kadar uzayabilir. Koyu kırmızı renkte çiçekler açar.
Tüm kaktüs türleri gibi suyu iyi akıntılı (süzek) ve kada dere kumu bulunan toprakları severler.
Suya olan gereksinimleri diğer kaktüs türlerinde de olduğu gibi azdır.Kış aylarında asla su verilmemelidir. Aksi takdirde bitki çürür. Tüyleri kirlendiğinde yumuşak bir fırçayla fırçalanarak temmizlenmelidir.
Işık isteyen bir bitkidir. Güneşli ve aydınlık ortamları sever. Sıcaklık ise, çok olmamalıdır. Serin ortamları sever ve kış aylarında 5 dereceye kadar dayanabilir.
Üretimi, tohumlarıyla ya da anaç bitkinin yanında süren piçleri ile olur. Yaşlı Kadın Kaktüsü, saksısını iyice doldurunca ilkbahar mevsiminde uygun toprak türü ile saksının boyu bir boy arttırılarak değiştirilir

284914

Tepeden bakınca kar tanesini andıran türlerden birisi daha. uzun ve iri dikenleri olan kaktüsleri çok beğeniyorum.

284915

284916

Bu kaktüs bendeki kaktüsten mi ( toprak yoğurt saksısında olan ) diye düşündüm ama hatırlayamadım tam. biraz daha küçüğü çünkü. eve gelince baktım aynısıymış ama olsun.
284917

284918

Bu arada; en minik saksıda olanları 2.90 TL ye, bir boy büyük saksılı olan çok yumrulu türleri ve beyaz tüylüyü 4.50 TL ye aldım. Daha da almak isterdim, içim gitti ama çok açılmak istemedim.

[Kedi Tırnağı]

Bu uzun olanın rengi market ışığı altında bana daha lacivert gibi gelmişti. Bendeki mavi uzun kaktüse benziyor ama tam emin olamadım. Boyutları değiştikçe görüntüde farklılık olabiliyor. Yapma çiçeklerle ilgili tepkimiz malum. Alıp da ortak oluyoruz bu rezilliğe ama seçtiğim, beğendiğim ve sağlam olanların bazısı böyle çiçekliydi işte:o Mümkün olduğunca silikonsuzlardan seçtim aslında. Olabildiğince zarar vermeden kurtulurum hemen.

284921

Bu da Aloe türü sanırım. Sukulent pek yoktu. Birkaç aloe türü ve sedum sadece. Bunu çok beğendim. İri etli-dolgun yaprakları çok güzel. Bazı yaprak uçları kurumuştu. Susuz kalmış sanırım.

284922

284923

Uzun yapraklı büyük aloe vera da vardı. Sağlam halde ve paketli satılan. Onlar da 7.50 TL idi yanılmıyorsam. Aynıları Migros' da geçen ay 12 TL ye satılıyordu. Serbest pazar ekonomisi çok garip. Araştırıp almak, sabretmek lazım. Ben yine almadım gerçi.
Paketli mammillarialar vardı. Bir saksıda irice epey yuımru barındıran ve çiçek tomurcukları dolu olanlar. 9 TL idi.
Beyaz, kırmızı, turuncu, pembe renkli Paskalyalar da vardı( schlumbergera ). Çiçekli ve tomurcukluydular. 7.50 Tl idi galiba. Aslında içim gitti ama kendimi engelledim yine:(

[Kedi Tırnağı]

Mevsimlik dış mekan fideleri bölümünde( 55 kuruş ) bunları görünce epey şaşırdım ve sevindim. Bu sedumlar kasalarda bir arada paket paket çok güzel görünüyordu. Bendeki sedum reflexum a benzettim ama bu daha narin ve minyon yapıdaydı. Bir paket aldım.

284930

Acem halısını birçok yerde görebiliyorum aslında. Hatta sokaktaki bir dükkanın önünde de saksı saksı var. Onlardan aşırmayı da düşünüyorum hep. Fideleri görünce bir paket aldım yine de. Aslında bahçesini yerörtücü olarak sedum ve acem halısıyla kaplamak isteyenler için sanırım fiyat uygun. Dışardaki seralarda daha pahalı. Acem halısının yeşermiş hali güzel ama kışın kuru saplar kalınca çirkinleşiyor.

284931

Bu sukulent de saksıda kökü sapı kurumuş böyle sadece üst kısmı yeşil halde kalmış ve yarı kopmuş haldeydi. Aslında bu kalan kısımda da yumuşama ve ölme belirtileri yüksek. Aşırdım vallahi bunu. O kadar saksı aldım bu da eşantiyon olsun:D Kimse almaz, 2 güne ölürdü zaten. Bakalım ben köklendirip yaşatabilecek miyim?

284932

[Kedi Tırnağı]

Ara tatilde ( ocak sonu-şubat başı) Kıbrıs' a Kızkardeşimi ziyarete gitmiştik annemle ama daha yolda rahatsızlandı. Bel fıtığı çıktı ve annem fiziktedavi ve ağrı ile geçirdi tatilini. Biz de tabii o üzüntü ve yoğunlukla evden dahi çıkamadık. Birkaç akşam sadece dolaşmaya çıktım ve yolda, beride vs bulabildiğim kaktüs-sukulent çelikleriyle İstanbul' a döndüm. Bunları bir türlü sizinle paylaşma fırsatım olmadı. Düzenledikçe yüklemeye çalışacağım bugün.

Kardeşimin sitesinde ilk gün dolaşmaya çıktığımda köşeyi dönünce kalbime iniyordu. Sitedeki bir komşusunun apartman önünde dizdiği kaktüs ve sukulent saksılarını görünce çok sevindim. Belliki çok meraklı birisi. Ama karşılaşma şansım olmadı hiç. Fotoğraflarını çektim ve baktıkça zevk alıyorum. Hakkını helal etsin, aeonium ve crassula saksısından çelik aşırdım. Diğerlerinde de gözüm kaldı ama kıyamadım açıkçası. Haziran' da kardeşimin mezuniyeti için yeniden gitme durumum var. Bendeki sukulentlerden ona götürmeyi düşünüyorum. O vermese de olur. O saksılar olmasa daha çekilmez geçebilirdi tatilim. Belki de bu forumu takip eden birisidir belli mi olur:D

Akşam yürüyüşünde çektiğimden genel foto biraz belirsiz.

285924

Bu aeoniumdan birkaç saksısı vardı ve epey gelişmişlerdi.

285925

285926

285927

285928

[Kedi Tırnağı]

285929

285930

Bu crassula ovata değil mi? Bundan bir çelik aldım işte.

285931

Kocaman saksıdaki kalanşoların görüntüsü enfes değil mi?

285932

Bu da aynı sokakta bir sonraki binanın önündeki başka saksılar. Burdan da gasteria bicolor aşırdım köklü olarak. Bu saksılar daha bir öylesine bakılıyordu belliki.

285933

[Kedi Tırnağı]

Sitenin sokağında dev ağaç gibi olmuş iri bir opuntia türü. Hiç diken yok ve tahta gibi sert. Bir akşam bundan da koca bir boğum kestim. Kıbrıs' ta her yerde opuntiaları özellikle ficus indicaları görebilirsiniz zaten.

285934

Bu da başka bir komşunun bahçesindeki çitleri sımsıkı kaplamış bir aloe türü. Çok güzel çiçekleri vardı o sırada. Yol tarafına sarkanlardan 2 dal kopardım. Göz hakkı değil mi:D

285935

[Kedi Tırnağı]

Magosa' da eski kaleiçinde akşamları yürüyüşe çıkıyordum. Gözüm sürekli sağda solda kaktüs aranıyordu tabii. Bu güzellerin her birini gördüğümde dilim tutuldu. Müthiş gelişmişlerdi. Yürüyüşe çıkarken her ihtimale karşın yanıma bir parça gazete ve poşet almıştım. Gazeteyi katlayıp zar zor çelik koparıp poşete tıktım. Dönüş yolunda benden mutlusu yoktu galiba.)

Bu arkadaşı görünce filmlerde duvarları saran canavarlar geldi aklıma. Kimbilir kaç yaşındadır? Duvarı boydan boya sarmıştı. Yukarda kaldığı için atlaya zıplaya dal koparmaya çalışıyordum. Resmen akrobasi yaptım. Bir yandan da dikenleri battı tabii. Biri görse deli diye düşünürdü herhalde:D

285939

Bu da aynı tür. Başka bir yerde izbe bir binaya tırmanmıştı. Bundan da daha yassı ve iri çelikler aldım.

285940

285941

Bu canavarı görünce nutkum tutuldu. Gecenin içinden karşıma çıkan bir masal yaratığı gibiydi. Dikenleri çok uzun ve sert. Mızrak gibi. Bağırtıyor vallahi adamı:) Çelikler çok kolay kopuyordu ama. Gazeteyle biraz bastırınca boğumlar kopuverdi. Bundan çeşitli boyda 5 çelik aldım. Poşete tıktım ama karanlıkta gelene kadar bacağıma orama burama battı habire:))

285942

Bu opuntia değişik geldi bana. Daha dalgalı bir yapısı var. Çok güzel görünüyordu gelişmiş haliyle. Bir işletmenin önündeydi. Bir akşam görünce zar zor bir dal koparıp eve kadar elimde dikenleri habire bata bata geldim. Sonra bu akşam gezisinde 2 dal daha aldım. Yanındakiler de agave türü muhtemelen. Agave americanadan biraz farklı galiba. Çok karanlıktı, şimdi fotoda daha iyi görüyorum:D

[selenn]

Sayın Kedi Tırnağı, kardeşinizin komşusu kesin bizim üyemizdir:) Çok güzeller.

[Kedi Tırnağı]

Sn sonerordo teşekkür ederim yönlendirme için. Bilgi ekledim hemen. Ben inanın özellikle bu mami türlerinde çok kararsız kalıyorum. İsimsiz satış yapılması yasaklansın vallahi:D

Sn selenn, kardeşimin komşusu resmen olmasa da fahri olarak bizim üyemiz bence. Şimdi ben ne yapayım akıl verin. Bu komşu ya ters birisi çıkarsa? 2-3 çeliği çok görür de reddederse. Aşırayım mı ben bunlardan? :D Yürek nasıl dayanır. Aklım oradaki birçok türde hala. Aslında Kıbrıs' da yaygın olan türler bunlar. Dediğim gibi, annem eğer rahatsızlanıp eve mahkum olmasaydık ben ne sukulent safarileri planlıyordum ama kısmet 13 türle dönmek oldu( Allah gözümüzü doyursun, sanki bir tanecik buldum der gibi :D ). Aslında köyler arası arabayla giderken çok müthiş başka sukulentler de gördüm ama inip evlerin kapısını çalamıyorsun işte kafana göre:) Haziran sonu mezuniyete gidebilirsem köyleri, şehirleri turlamayı düşünüyorum. Kardeşim ve damadım alıştı zaten benim manyaklığıma.

[Kedi Tırnağı]

Üst mesajlarda bahsettiğim, Kıbrıs' tan gelen çeliklerin çoğunu uzun süre dikemedim maalesef. Bir süre kurumaları için beklemeliydim zaten. Kışın ortasında alındıkları için bu süreyi uzun tutmalıyım diye düşündüm. Sonra da bunları dikmek için uygun harcı yapmakta zorlandım. Uzun süre kum bulamadım mesela. Bahçe toprağı da katmak istiyordum ama elimde yoktu. Apartman bahçesine de her an inemiyorum. Bahçe katındaki komşuları rahatsız etmek istemiyordum. Yağışlar da kesilmemişti. Anlayacağınız bahanem bitmedi. Bazılarını 1 ay sonra kimisini de bir buçuk ay sonra saksıya kavuşturabildim. Hatta henüz bekleyen birkaç tane daha var. Aslında bir neden de şu: Bir nevi deney yapıyorum, çeliklerin dayanıklılığını ölçmek için.

286223

286224

Eve döndüğüm gece hemen fotolarını çektim. Biraz karanlık bu nedenle.

[Kedi Tırnağı]

Dikimi yapılan bitkilerimin ilk ve son hallerini yayınlıyorum.

Kaleiçinde izbe bir binayı saran bitkiden aldığım tombik çelikler. Aslında uzun ince boğumlar halinde uzanıyor genelde. Arada ise böyle şişman kısa boğumlar yapmış. Türünü tam anlayamadım. Aşılı kaktüslerde kullanılana da benziyor. Atlas desem değil. 3 köşeli bir kaktüs. Bunu da uzun süre dikemedim. Şu an iyi görünüyor. Muhtemelen köklenmiştir.

286225

286226

286227

286228

Özellikle üstten görünüşlerini çok seviyorum.

[Kedi Tırnağı]

286229

Bu da Kaleiçi' nde karşıma çıkan mızraklı devden aldığım çeliklerden bir kısmı. Bunların dikeni çok uzun, sert ve battığında epey can yakıyor. Bunları dikmek gerçekten epey zahmetli oldu. Nasıl yapsam diye düşünürken kızartma maşası aklıma geldi. Tutarken bazı dikenleri kırıldı maalesef ama başka şansım yoktu. Tutmasına tuttum ama bu sefer de toprağını doldururken ve sıkılaştırırken ne yapacağımı şaşırdım. Elimi yaklaştıramıyordum bile. Aklıma havan tokmağı geldi. Ahşap tokmağın iki tarafını da kullanarak çeliklerin dibindeki toprağa bastırarak sıkılaştırabildim. Torfa bolca kum karıştırdığım için toprak kolayca birbirine yapışmıyordu. O da zorlaştırdı işimi. Sonunda başardım.

286230

286231

286232

Geçen gün merak edip bir tanesini çıkardım köklenmiş:D Hemen geri diktim. Çok beğeniyorum bu kaktüsümü. Dikenleri ayrı güzel, saç örgüsü gibi gövdesi ayrı.

286233

[Kedi Tırnağı]

Bu dev opuntia kardeşimin sokağındaydı. Dikensiz tahta gibi sert bir yapısı var. Kopardığım boğum kısmında içe doğru yara açılmıştı. Kuruması için epey bekledim bunu da. Henüz bir sürgün vermedi.Mızraklı kaktüsün en iri çelikleriyle birlikte diktim. Kıbrıs' tan döndüğüm gece, balkonda dona yakalanıp öldüğünü gördüğüm opuntia ficus indicamın saksısına diktim. Bol kumlu, bahçe toprağı biraz torf karışımlı bişr harcın içindeler. Hiç su vermedim sayılır. Çeliklerin dikiminde uzun zaman su vermemek gerekiyor diye biliyorum. Ama artık köklenmişlerdir herhalde. Saksı kenarlarına doğru azıcık su versem mi acaba?

286234

286235

286236

286237

[Kedi Tırnağı]

Kaleiçi ara sokata duvarı kaplayan canavardan, hoplaya zıplaya, elime diken bata bata alabildiğim iki çelik. Uzun çeliği diktim epey zaman sonra ama kısa olanı bir türlü dikemedim.

286238

Bu sarı uzun vazoları 2 yıl önce 2. el kermesten almıştım. Aslında toprak saksı ama dış kısmı sonradan boyanmış. Dibinde delik yok. Uzun kaktüslere yakışacağını düşündüm. Diğer kısayla birlikte yan yana güzel durur diye düşündüm. Pek artistik foto olmadı gerçi. İlk durumu yayınlıyorum.

286239

Pet kola şişesini kestim. Bol kumlu harca çeliği yerleştirdim. Tabii, pet şişenin altına delik açtım. Dikimden beri su vermedim. Haftalar sonra bugün artık sulamam gerektiğini düşündüm. Şeffaf saksının güzelliği: bugün baktım köklenmiş;) Su doldurduğum bir kaba pet saksıyı oturttum az önce. Alttan suyu emip köklere ulaşır, gövdeye çok zarar vermez diye düşünüyorum.

286240

Kökler uzamaya başlamış :)

286241

[Kedi Tırnağı]

Gece harekatından elde ettiğim opuntialarım bunlar da.
Çelikleri köşeli balkon saksısına diktim. Köşeli saksılar kök gelişimi için daha elverişliymiş sanırım.

286249

286250

Bu opuntiamı diktikten sonra bir hata yaptım sanırım. Kaktüs çelikleri ilk dikildikleri zaman su verirlmemeli ve ben bir ara yanlışlıkla sanırım sağ taraftaki 3. çeliğe su döktüm. Bir süre sonra o çelikte kararma başladı. Ellediğimde yumuşadığını gördüm. Hemen çıkarıp baktığımda aşağıdaki görüntüyü fark ettim. Dibi jöle gibi olmuştu. Halbuki bu çelikler de epey zaman beklemiş ve açık kısımları kurumuştu. Su vermenin zararını deneyimlemiş oldum.

286251

En üstte kalan sağlam küçük kısmı kestim ve yeniden kurumaya bıraktım.
Geçen gün paylaştığım ilk kaktüs aranjmanımdaki yassı opuntia işte o kurtardığım çelik.

286252

286253

[Kedi Tırnağı]

Opuntiamın yeni hali de buradaki fotoğraflarda. Havalar ısındığından beri balkonda duruyor. Yağmur gelmeyecek dip kısımda tutuyorum. Önceki mesajda, su nedeniyle birini çürüttüm derken şimdi de sanırım susuzluktan pörsümeye başladılar. Saksının kenarlarına doğru, gövdeye su değmeyecek şekilde biraz su verdim. Umarım sağlam kalırlar.

286257

286258

286259

286260

[Kedi Tırnağı]

Bu minik çelikleri de akşamüstü kaktüs safarilerimden birinde, yol kenarındaki bahçelerden birinden aşırdım:D Kaldırıma yakındı zaten, elimle 4 tane çeliği kırıverdim. En yaygın ve rahat bulabileceğim tür aslında. 1 tane çelik kaktüs aranjmanımda yerini aldı. Diğer üçü hala bekliyor. Ne ayıp değil mi, hala ne yapacağıma karar veremedim. En iyisi yukarıdaki diğer opuntianın saksısına dikeyim ben bunları.:o

286265

Aranjmana eklediğim, zaten minicik kök salmıştı dikimden önce. Geçen gün baktım tepeden yeni sürgün vermiş bile. Toprakla buluşur buluşmaz büyümeye başladı. Harikulade bitkiler bu kaktüsler.

286266

[Kedi Tırnağı]

Kardeşimin komşusundan aşırdığım çeliklerden birisi:D Anaç bitki yukarıdaki fotolarda var. Kocaman olmuşlar hatta çiçeklenmişlerdi. Çok güzel bir sukulent. Hatta böyle tek rozet halinde daha etkileyici görünüyor bence.

286271

Toprakla ilk buluşturduğum çeliklerden birisi. Küçük bir saksıya kum-torf-bahçe toprağı karışımına dikmiştim. Hala iyi durumda. Muhtemelen tuttu.

286272

[Kedi Tırnağı]

Netteki, başlıklardaki fotolara bakıyorum kararsız kaldım. crassula ovata mı arborescens mi bu arkadaşlar? Epey iri yaprakları var. Anaç bitkiyi kardeşimin komşusunun saksılarında paylaşmıştım.

286279

286280

İlk önce bir yaprak aşırmıştım ama sonra dayanamayıp ertesi gün dal çaldım:D Çook güzel bir sukulent bu da. Kocaman etli dolgun yapraklar müthiş bir his veriyor. Dalı da yaprağı da aynı saksıya diktim. Aşağıdaki foto ilk diktiğimdeki görüntüsü.

286281

Yaprak hiç çürümedi henüz bir yavru da göremedim. Henüz erken muhtemelen. Biraz fazla beklediğinden dal halindeki çeliğin bir yaprağı sarardı ama gerisi iyi. Yeni yaprak açmaya devam ediyor ağır ağır. Alttakiler de yeni görüntüsü.

286282

286283

Geçen günki toz fırtınasında tozlanmışlardı. Dikimden sonra 2 kez azar azar su vermiştim. Tozlandığını ve toprağının da kuruduğunu görünce fısfısla yıkadım ve su verdim.

[Kedi Tırnağı]

Bunu da kardeşimin sitedeki bir saksıdan köklü olarak yürüttüm. Ben bir kök çıkarmak isterken yandaki başka bir köklü yavru da geldi:D Benekli hali çok hoşuma gidiyor. Köklü olduğu halde epey zaman bunu da toprakla buluşturamadım:o Dayaklık biriyim vallahi.

286297

Balkonda yağ tenekesine kum, bahçe toprağı-torf karışımına ipomea ekiyorum 2 yazdır ama teneke epey çürümeye başlamıştı. İçindeki toprağı boşalttım. Tabii tenekeden, paslı demir parçaları açısından zengin bir harç haline geldi:p Kışın çeliklerle geldiğimde elimde uygun sukulent harcı yoktu. En uygunu buydu. Gasteria da dahil bazılarında bu harcı kullandım. Demirin zararı olmaz umarım.
Aşağıdaki foto ilk dikildiğindeki görüntüsü.

286298

Bunlar da yeni görüntüler. Havalar ısınınca bunu da balkona almıştım. Uzun süre fazla su vermedim. 2 kez filan azıcık suladım ama kaktüs muamelesi yapmayıp daha fazla mı sulamalıydım? Aslında kökleri de vardı ama çürütmekten çekinmiştim. Şöyle bir durum var: Çelikleri aldığımda renkleri daha yeşildi. Bir süredir renkler soldu ve kahverengiye döndü. Geçen gün yapraklarını yıkarken bir şeyi fark ettim: Öndeki büyük yaprakların örttüğü küçük yapraklar ilk zamanki yeşil renkteydi. Hatta bir yaprağın yarısı güneşte yarısı altta kalıyordu ve açıktaki kısım kahverengi kapalı kalan yer yeşildi. '' aha '' dedim bu arkadaş sanırım gölge seviyor. Düşününce, bunu aldığım saksı da bir ağacın gölgesinde duruyordu aslında. Ne yapsam, gölgede mi dursa?

286299

286300

[Kedi Tırnağı]

286310

Kıbrıslı komşunun çitlerinden aldığım aloe çeliklerini geç dikmek en büyük aptallık oldu aslında. Sukulentlere kaktüs muamelesi yaptım resmen. Halbuki daha kolay su kaybedeceklerini düşünmeliydim. Onları da ektim ve uzun süre salonda kaldılar. Bir süredir salonun mini balkonunda güneşteler. Yanına da geçen yaz Kıbrıs' tan getirdiğim buz çiçeği çeliğini diktim. Onun hikayesi de ayrı.

286311

Toz fırtınasında sanırım kirlendi. İlk gördüğümde hastalık sandım. Ama daha çok kurumuş gibiydi. Emin de değilim hala. Biraz canlılığını yitirdi. Geçen günki sağanak yağışlarda epey ıslandı ondan da olabilir. Şimdi balkonun içteki kısmında tutuyorum. Güneş ve yağmurdan daha az etkilensin diye. Umarım kurtulur. Yoksa yeni hırsızlık operasyonuna girişilecek:D

286312

[Kedi Tırnağı]

Bugün okul dönüşü TEDİ Mağazasına uğradım. Yeni çiçekler gelmiştir belki umuduyla. İyiki gecikmemişim. Çanta çiçeği vs bir iki yeni çeşit gelmiş. Bakınırken bir an ne göreyim: Bir saksı paskalya kıpkırmızı çiçekleriyle arada duruyordu. Son kalana yetişmişim neyseki. Ranunculuslar 2 TL ye inmişti. Son kalan ranunculusu da alıp kasaya yöneldim. Biraz daha ucuz olmasını isterdim ama Paskalya 6 TL idi. Yine de Bauhaus' tan ucuzdu( oradakiler daha büyüktü galiba).

286898

286899

286900

Kaç gün önce geldiğini sordum çünkü hırpalanmış olmasından endişeliydim. 3-4 gün olmuş. Bazı çiçekler solmuş ve gövdenin dip kısmında renk biraz sararmıştı ama dokunduğumda sert duruyordu. Umarım bir şey olmaz. Geçen yaz aldığım 2 yılbaşı saksıma bir de paskalya eklendi.

286901

Bir iki çelik ayırıp ayrı bir saksıda köklendirmeye çalışacağım çoğaltmak ve yedeklemek için. Diğer renklerdeki paskalyaları da edinmek istiyorum. Satın almaktan ziyade kendim köklendirsem daha zevkli olur.

[MKurtoglu]

Bir hayli mücadele veriyorsunuz. Onlar bu çabanın karşısında yüzünüzü güldürecektir. Kıbrıs'ta beş yıl yaşadım. İklim o kadar müsait ki, su sorunu çözüldüğünde yetiştirilemeyecek hiçbir bitki yok. Ayrılmadan son sene oldukça fazla bitkim vardı. Daha sonra onları bırakıp Türkiyeye dönmüştüm. Magosa ara ara burnumda tüter.

[Kedi Tırnağı]

Teşekkür ederim Sayın MKurtoğlu. Bizim kafalar pek normal değil onu anladım artık. Yolda beride giderken gözüm habire bitkileri özellikle sukulentleri arıyor. Yoğun geçtiğim güzergahlardaki her bahçe, kaldırım, camönü vs. bitkilerin envanterini dökebilirim yani:D Aslında çocukluğumdan beri durum böyleydi. Tabi üzülüyorum aslında bitki yönünden çok fakir bir halkımız var. O çirkin yüzbinlerce binanın, evin önünde, balkonlarında vs. en azından birer saksı olsa daha çekilir olmaz mıydı metropoller. Hergün monoton şekilde işe-okula vs giderken camlardan, balkonlardan sarkan çiçekleri, bitkileri görsek toplumsal ruh sağlığımız daha iyi olmaz mıydı? Belediyelerin yol kenarı, refüj gibi yerlere diktiği tek tip, bir elin parmağını geçmeyen türde bitkiler midir reva olan? İstanbul gibi iklimi elverişli bir şehirde bile durum bu mu olmalı? İçimi size döktüm bir an kusura bakmayın:D

Kıbrıs' la 1998 den beri bağım var. Her sene olmasa da yıl aşırı veya 3 senede bir gittim. Kızkardeşim artık orada evlendi ve kaldı. Bu nedenle daha sık aşındıracağım Kıbrıs yollarını. Bir yanım özler orayı. Belki dinginliğini, belki denizini, belki de memleketin rutininden kaçıp daha farklı bir kültürle kısa süreliğine ilişki kurmayı.

[Kedi Tırnağı]

Uzun zamandır istediğim türlerden birisini dayanamayıp aldım. Cuma okul dönüşü çarşıya uğradım. Bir çiçekçiye bakınacaktım. Öğretmen arkadaşım, kaynanasına anneler gününde hediye etmek için benden çiçek önerisi istemişti. Bitki manyaklığımı biliyor:) O çiçekçinin yakınında oturuyor bende bakınayım oraya dedim ama çok pahalıya satıyorlardı. Bir kutu kaktüs vardı ama. Miniklerden. Bunu dayanamayıp aldım. 5 TL.

292269

Daha sonra çarşıda dolaşa dolaşa epey yürüdüm ve sabah okula giderken otobüsle önünden geçtiğim, arka mahalledeki Migros' a kadar yürüyeyim dedim. O sabah geçerken yeni bitkiler geldiğini görmüştüm çünkü. Markete gelince büyük sürpriz oldu. Kocaman ve bol yumrulu-dallı kaktüsler gelmişti 12 TL ye. Ayrıca turuncu, beyaz, pembe renkli Paskalyalar ve kalanşolar vardı. Sarı şeritli sansevierialar, sardunya vs başka bitkiler. Paskalyalara dayanamadım özellikle. Hemen öğretmen arkadaşımı aradım ve paskalyaları önerdim. '' Sana güveniyorum hocam, al 2 renk '' dedi. Paskalyalar 6.90 TL idi. Pembe ve beyazdan aldım. Tabii rahat durur muyum, turuncudan ve diğer saksılardan da çelik aşırdım:o Biliyorum ki bu bitkilerin yarısı zaten markette heder olacak her zamanki gibi. Hem zaten 2 paskalya 1 de kaktüs aldım o kadarcık eşantiyon normal değil mi:D
Bir iki dalcık da arkadaşımın saksılardan aşırayım diyorum yedekleme babında;)

292275

292276

292277

Hırsızlık malları:o

292278

Kasada görevliyi de uyardım bu arada. Kaktüsler sulanmıştı ama sırılsıklamdı toprakları. Altta da su kalmıştı. Ne kadar umursarlar bilmem ama ben yine de üzerime düşeni yapayım dedim. Umarım bir an önce satılırlar da ziyan olmazlar.

[Kedi Tırnağı]

Migros' dan aldığım kaktüsüm de bu. Adını unuttum. Üyelerde görüp heveslendiklerimden birisi. Benim gördüklerimin dikenleri kırmızımsı oluyordu ama bununkiler pembe renkte. Epey yavru var. 11.90 TL idi. Bütçemi bu ay da tarumar ettim ama ne yapayım artık battı balık yan gider. Bunlarla kalsa iyiydi, pazar günü de Eminönün' den aldım yeni kaktüsler:D Allah şifa versin vallahi.

292285

Bunlar da diğer 2 türden aşırdığım çelikler. Bir gün yakalanıp rezil olacağım ama arsızlığa vurup bahane uydururum herhalde:D Hem ne olmuş canım, coğrafya öğretmeniyim, akademik araştırma için numune topluyor olamaz mıyım yani:dilli: Kamu hizmeti bir yerde:D

292286

[Kedi Tırnağı]

Pembe paskalya çeliklerinden birini ertesi gün arajmanıma diktim. Çiçek açtı ve hala canlı. Bu arada, parmak kaktüsler hızla yeni yumru veriyorlar. Opuntialar da aynı şekilde.

292288

[Kedi Tırnağı]

Haftasonu arkadaşımın yanına gittim. Ahırkapı Hıdırellez Şenlikleri' ne katıldım yıllar sonra. Gül ağacına geceden dileklerimizi yazıp astık. Ertesi gün de denize attık:)
Bu öğretmen arkadaşım da benim gibi çiçek meraklısı. Hatta yoldan çıkarıyorum iyice. Pazar günü Samatya sahilde dolaştık. Yabani aslanağızları bulmuştu surlarda ve beni gezdirdi orada da. Tohum topladık hatta. Dolaşırken yol kenarında zamanı geçmiş solmuş lalelerin soğanlarını eşelemeye başladık. Epey mesafede topladık soğanlardan. Bizi görenler eminim anlam vermeye çalışmışlardır. Caddenin ortasındaki refüjde kaz ayakları dikiliydi ve çiçeklenmişti. Dayanamadım o trafikte refüje geçtim fotoğraf çektim. bir dalı tutunca zaten elimde kaldı. Kocaman kaz ayağını da koydum heybeme:D Elimizde poşetlerde soğanlar, aslanağızları, bir ağacın dibinden aldığım köklü dal vs. Yörük gibi sahil yolundaki görüntümüz cidden komikti.

292312

Bitki mitki uğraşmadan bir haftasonu geçireyim, insan içine karışayım dedim ama kendimi yine böyle bir halde buldum. O torbalarla Samatya' dan Eminönü' ne gelip daldım mı çiçek pazarına? Oradan da 2 kaktüs alıp vapurla Üsküdar, oradan binbir meşakkatli bir otobüste Çekmeköy' e gelişim, sıkış tepiş otobüste kendimi ve bitkilerimi ezilmeden, dökülmeden korumaya çalışmam, zarar gelmesin diye kaktüs poşetini elimde tutup elimin uyuşması, getirdiğim bitkiler ölmesin diye o yorgunlukla hemen bahçeye dalıp akşam karanlığında kazma salla, ağaç, bitki dik, komşunun çocuklarını bahçeye zarar vermemeleri için pedagojik ikna çabalarına giriş filan derken gece oldu eve zor attım kendimi.:p

Çok ciddi rehabilitasyona ihtiyacım var:eek:

[sevim4]

Çok güzeller ellerinize sağlık.

[SU2014]

Elıne saglık cok guzeller

[SU2014]

Arkadaşlar, çok mu gevezeyim bu arada? Umarım sıkıcı olmuyordur ben böyle uzun uzun anlatınca. Çenem düştü gece gece. aylardır foto da yükleyemeyince tüm biriken olayları vs dökmeye başladım:D

kolay gelsın bende evın yakınlarında bır aveya bıtkısı var celıkle urettım dedınız yapragınımı kestınız nasıl yaptınız soylermısınız

[SU2014]

Magosa' da eski kaleiçinde akşamları yürüyüşe çıkıyordum. Gözüm sürekli sağda solda kaktüs aranıyordu tabii. Bu güzellerin her birini gördüğümde dilim tutuldu. Müthiş gelişmişlerdi. Yürüyüşe çıkarken her ihtimale karşın yanıma bir parça gazete ve poşet almıştım. Gazeteyi katlayıp zar zor çelik koparıp poşete tıktım. Dönüş yolunda benden mutlusu yoktu galiba.)

Bu arkadaşı görünce filmlerde duvarları saran canavarlar geldi aklıma. Kimbilir kaç yaşındadır? Duvarı boydan boya sarmıştı. Yukarda kaldığı için atlaya zıplaya dal koparmaya çalışıyordum. Resmen akrobasi yaptım. Bir yandan da dikenleri battı tabii. Biri görse deli diye düşünürdü herhalde:D

285939

Bu da aynı tür. Başka bir yerde izbe bir binaya tırmanmıştı. Bundan da daha yassı ve iri çelikler aldım.

285940

285941

Bu canavarı görünce nutkum tutuldu. Gecenin içinden karşıma çıkan bir masal yaratığı gibiydi. Dikenleri çok uzun ve sert. Mızrak gibi. Bağırtıyor vallahi adamı:) Çelikler çok kolay kopuyordu ama. Gazeteyle biraz bastırınca boğumlar kopuverdi. Bundan çeşitli boyda 5 çelik aldım. Poşete tıktım ama karanlıkta gelene kadar bacağıma orama burama battı habire:))

285942

Bu opuntia değişik geldi bana. Daha dalgalı bir yapısı var. Çok güzel görünüyordu gelişmiş haliyle. Bir işletmenin önündeydi. Bir akşam görünce zar zor bir dal koparıp eve kadar elimde dikenleri habire bata bata geldim. Sonra bu akşam gezisinde 2 dal daha aldım. Yanındakiler de agave türü muhtemelen. Agave americanadan biraz farklı galiba. Çok karanlıktı, şimdi fotoda daha iyi görüyorum:D

selam arkadasım bende kıbrıslıyım sen bunlara nerden aldın bende bır zıyaret edeyım şu evin onunu :) merak ettım sımdı

[altintasna]

Bitkilerinizin görüntüleri çok güzel. Maaşallah.

[yardimcierhan]

Yürüttüm demenize çok güldüm! : ' )
Her bitkiseverin gözü hep dışarıda değil mi?
Şundan bir çelik alsam, şunun tohumu var sanki üstünde, hmmm bu iyi bakılmamış ben daha iyi ilgilenirim... gibi gibi.
Elinize sağlık!