View Full Version : evde kedi ve yeni doğmuş bebek
Evimizde 10 aylık dişi mocha adında bir kedimiz var. Kızımız çok uslu terbiyeli ve temizdir. Sadece çok sokulgan değil isterse yanımıza gelir eğer o istemiyorsa onu sevmemize çok müsade etmez. Ama olsun biz onu çok seviyoruz.
Bu konuyu açmamdaki sebep sitede bu kadar çok kedici varken mutlaka yeni doğmuş bebekleriyle evde kedi besleyenler de vardır ve tecrübelerini bizimle paylaşırlar umarım. Eşimle bir bebeğimiz olmasını istiyoruz. Evlerinde kedi bakan herkes çevrelerindeki insanların bu küçük dostlara karşı nekadar önyargılı olduklarını bilirler. Sözkonusu yeni doğacak bir bebek olunca bu insanların tepkilerini de tahmin edebiliyorsunuzdur. Daha ortada hiç bir şey yokken kızımızı yeni aldığımızda evimize gelen herkese aynı açıklamayı yaparken buluyordum kendimi. Hala da toxoplazmadan, hangi şartlarda bulaşacağından ve zaten ben çocukluğumdan beri bir kedici olduğum için ve mahallemizdeki kedilerle sürekli haşır neşir olduğumdan bu virüsü mutlaka geçirmiş olabileceğimden, zaten kızımızın hiç dışarı çıkmadığından ve aşılarının tam olduğundan bahseder dururum.
Bir bebeğim olduğunda kızımı hiç kimseye vermek istemiyorum ******. Ama eşim çevreninde etkisiyle benim kadar kararlı değil bu konuda. Ben elimden geldiğince kulaktan dolma bilgilerle böyle bir karar verilemeyeciğini anlatmaya çalışıyorum ona.
Aşılar yapıldığı sürece kedi tüyleri ve toxoplazma bir sorun değil. Ben sadece kızımız oyun oynarken bizi çok ısırır onu da zarar vermek için değilde oynarken yapıyor. Acaba bebeğe bu anlamda bir zarar verirmi.
Sözü çok uzattım galiba asıl konuşmak isteğim konu eve gelen yeni bebeğe, küçük çocuklara yaklaşımları nasıl oluyor evcil hayvanların, forumda mutlaka bu konuda tecrübeleri, gözlemleri olan arkadaşlarımız vardır?
Bu konuda tecrübelerimizi ve fikirlerimiz paylaşabiliriz diye düşünüyorum.
Sevgiler
Sizi kızımız mocha ile tanıştırayım
158992
158993
158994
158995
158996
begonvil 14
09-07-2010, 13:41
Sevgili cybl
Bizim de kedimiz var ve biz bebek bekliyoruz. Çevremdeki insanlar bahsettiğiniz gibi kedi alır almaz başladılar lakırdıya. Ben hiç kulak asmadım. Hamilelikte zaten toxoplazma testi yapılıyor. Hem toxoplazmaya sadece evinde kedi besleyenler değil kedisi olmayanların da yakalanma riski var. Yeşil sebzelerde örneğin marul, maydanoz dan da bulaşabilir bizlere...Kedinin aşıları tam olduğu sürece bence bir problem olmaz. Avrupa da her evde kedi ya da köpek var.
Sevgili begonvil 14 ne mutlu size.
Tamamıyle haklısınız ama bunu etraftaki müstakbel anneanne, babaanne ve dedelere anlatmak çok zor olacak diye düşünüyorum. Gerçi bizim henüz bebek beklediğimiz falan da yok ama :).
İnternette forumlarda bir çok yerde bebek beklediklerinde evdeki kedilerini köpeklerini vermek isteyen bir çok kişiyle karşılaşıyoruz. Toxoplazmanın bilimsel açıklamaları var aşılar tam olduğu sürece sizde dikkat ederseniz tehlikesi tok. Ben asıl kedilerin yeni bebeğe olan tepkilerini ve ilk alışma sürecinde nasıl önlemler alınmalı **** nelerle karşılaşıldı, karşılaşılabilir bunları merak ediyorum.
Artık siz tecrübelerinizi paylaşırsınız bizimle :)
Size ve bebeğinize sağlıklı bir hamilelik dönemi diliyorum.
begonvil 14
09-07-2010, 17:11
Azıcık bekleyin ben size anlatırım kedimin ne tepki vereceğini:))
ilksenozturk
12-07-2010, 09:00
Arkadaşımın evde kedisi varken bebeği olmuştu, ****** kediyi hiçbir yere vermediler.
Hem de vukaatli bir kedi idi, sahibi dışındaki insanlara saldırmışlığı da vardı.
Bir süre kedi ve bebeği yanyana getirmemeye, yalnız bırakmamaya özen gösterdiler. kedi hep girilmesi yasaklanan odada biri olduğunu bildi ama göremedi, tanışma sürecini yavaş yavaş gerçekleştirdiler. Sonra bize bir fotoğraf gönderdi oğlu yaklaşık bir aylıkken, kedi ile bebek yanyana. bebek koltuğunda uyuyor, kedi de yanında oturmuş şaşkın şaşkın bebeğe bakıyor:) o dönemi de hiç sorunsuz atlattılar:)
Ben hiç kedi bakmadım evimde, yanİ bu konuda diğer arkadaşlar daha çok şey söyleyebilirler ama sadece şunu söylemek isterim, kediler evin ve yerin sahibidir. yani onların derdi evleridir, sizi değil evi sahiplenirler. Dolayısı ile ilk günlerde bebek onun koltuğu, oyun alanı, odası..vb için tehtit unsuru gibi olmuyorsa çok da ilgilerini çekmezler diye düşünüyorum. Ama bu konuda tecrübe sahibi değilim.
cadalost
07-10-2010, 23:23
bu konu tamamen kedinin kişiliği ile ilgili. yani ne yapmanız onları nasıl tanıştırmanız ya da ne tür önlemler almanız gerektiğini en iyi siz bilirsiniz.
Ama illaki yapmanız gerekenler; kediniz ve bebeğinizi kontrolsüz olarak yanyana getirmeyin yani gözünüz üstünde olsun, bebeğinizle çok zaman geçirdiğiniz için mutlaka kıskançlık olacaktır o yüzden kedinizle de eskisi gibi ve kadar ilgilenmeye ve sevmeye özen gösterin, zaman geçtikçe kediniz bebeğin evdeki varlığına alışacaktır o zaman onları yakınlaştırmaya başlayabilirsiniz tabi ki kontrollü olarak ama yavaş yavaş mesela ilk gün sadece ona yaklaşmasına ve koklamasına izin verin daha sonraki gün biraz daha uzun süre yanyana olmalarına izin verin vs vs. ve en önemlisi kedinizi hep sevin ve onu unutmadığınızı onu hala sevdiğinizi hep belli edin. kolay gelsin.
Emre Albayrak
08-10-2010, 08:37
Annemin benden önceki bebeği kedi tüyünden kaynaklanan toksoplazma sebebiyle ölmüş.. Bu sebeple biz evde hayvan beslemeyi geçin hiç hayvan bile sokamamıştık.. Kadın da haklı tabi.
flyactivediver
20-01-2011, 14:05
Kedimiz miskin on aylık, kızım ise 1 yaşında:) Kedimizi doğumdan sonra aldık.İkisi iyi anlaşıyorlar-Kızım miskinin kuyruğundan tutup çekmesine rağmen-Kızım yeni yürümeye başladı,zavallı kedimizin çektikleri arttı,artık ondan kurtulması imkansız.(kediyi gördüğü yerde kendini miskinin üstüne atıyor.)Kedimiz persian asla tırnak çıkarmaz.küçük kızımıda çok seviyor istese kaçar ama oda kızımın etrafından ayrılmıyor.
Miskin'in yatak odalarına girmesi yasak.Herhangi bir hastalık tehlikesine karşı veteriner gözetiminde aşıları tamam.Avrupa da herkesin evinde kedi ve köpek var.Emin olun bir problem olsa onlar çocuklarıyla kedileri bir arada tutmazlar.Sokakta ki aşısız hayvanlardan hastalık kapma riski daha yüksek.
Eser İlhan
20-01-2011, 15:43
Çevremde ben de dahil birçok kedisever var, hiç birinde şimdiye kadar en ufak bir şikayet olmadı. Ama tanıdığım iki kişi toksoplazma ile tanıştı; biri kedilerden nefret eder, diğeri ise onlardan çok korkar. Yani ikisinin de kediyle hiç ilişkisi yok. Ama dışarda yenen pis yiyecekler toksoplazma kapmak için yeterli. Dikkatsiz ve özensiz davranıp suçu sonra kedilere atmayalım..
Biraz geç cevap olacak ama benimde 5 yaşında paytak isimli Ankara Tekir kızım var. Evlenince ben kızımı kayın valideme bıraktım. Çünkü paytak çok kıskanç ve bana çok düşkündü ve benim ondan başkasıyla resmen ilgilenmem yasaktı ve kinciydi kimin için onu ihmal ettiysem bir yolunu bulup intikamını alıyordu. Kayın validemde tam bir hayvan sever olduğu için ayrıca evinde 1 kedi olduğu için ve her zaman görebileceğim için ( bu en büyük etmen) çokkkkkkkkk zor olsa da orda kalması için verdim. Hamilelik döneminde has has olunduğu için belki kaldıramam diye evlenir evlenmez orda yaşamaya başladı. Bazen bana trip yapsa da alıştı onlara. Ama gelin görün ki hala ikimizinde içi buruk. Nerden mi anladım ben onun gözlerinden ne demek istediğini o kadar iyi anlarım ki.....
şuan bile gözlerim doldu.
5 yıl boyunca ayrı yattığımız 1 gece yoktu size kızımı anlatsam inanamazsınız. kimsede görene kadar anlamadı bambaşka bir varlık kısacası kedi görünümlü insan...
Onu çok özlüyorum ama bebek olduğu zaman zarar verme ihtimali yüksek olduğu için aynı evde yaşayamıyoruz.... :(((Resimler küçüklük halleri ama olsun ...
Her kedinin kendine has kişilikleri oluyor.
Annemin kedisi eve hediye gelen ciçekleri bile kıskanır yolardı. Annemin başka kimseyle ilgilenmesini istemez, çok kıskanır ve hırçınlaşırdı. Eve misafir gelince ilk O'nu bir odaya kapatırdık yoksa misafirlerin oturdukları koltukların altından ayaklarına saldırırdı. Adı Prensesti ama tam bir cadıydı. :)
Bizim kedimiz Duman ise tam bir hanımefendi. Misafir gelen bebeklerin beşiklerine girer, sadece ayak uçlarına yatar. Kirli bulduğu kişileri yalayarak temizler. :) (çooook titiz) Hiç sırnaşık değildir, seslenince gelir, 5 dk.okşatır gider. Alalade bir sokak kedisidir ama şimdiye kadar gördüğüm en iyi huylu kedidir. :)
Genelde bir hayvansever özellikle de kediseverim, önce bunu yazayım. Yeni evlendiğim dönemlerden bu yana evde ya kedi, ya kuş, ya da başka bir hayvanımız bulunur. Onlarla yaşamak hem çok keyiflidir hem de bana çok şey kattıklarını düşünmüşümdür.
Kediler evdekilere zarar vermemeye özen gösterir. Kendilerini büyük bir tehlikede hissetmedikleri yerde asla zarar vermezler. Çok kızdırsanız bile tırmalama ve ısırmayı canınızı acıtmak için değil, sizi terbiye etmek için çok hafif bir şekilde yaparlar. Bebeklere ve çocuklara son derece toleranslıdırlar, zarar vereceklerini hiç düşünmüyorum. Hatta evde bir kedi, köpek vs. varsa çocuğun sevgiye daha açık olabileceğini düşünürüm ama doğumdan sonra.
Hamilelikte kediden bulaşabilecek toksoplazma diye bir enfeksiyon var. Ve riskin korkunçluğu bu enfeksiyonun doğrudan bebeğe bulaşması. Bu olur veya olmaz ama sonuçta bir risk. Üstelik de gerçekleşmesi durumunda bir ömür boyu çocuğun ve tüm ailenin yaşamını etkileyecek derecede kötü sonuçlar doğurabilecek bir risk. Bunun öyle “canım toksoplazma çiğ etten de geçebilir”e indirgenecek bir durum olduğunu düşünmüyorum.
Oğluma hamile kaldığım zaman, evimizde yağmurlu bir gece gözleri bile açılmamış bir halde bulup damlalıklarla besleyip büyüttüğümüz bir kedimiz vardı. Çocuğumuz gibiydi, bizi özler diye gece gezmelerimizden bile vazgeçmiştik. Onunla daha çok zaman geçirmek için işten çıkar çıkmaz doğru evimize koşuyorduk. O derece önemsiyorduk ve hayatımızın içindeydi.
Bir gün arkadaşlarımız bizi hamilelikte toksoplazma enfeksiyonu ve bunun bebeğe olabilecek etkileri konusunda uyardılar. O dönemlerde bu tür bilgilere ulaşmak son derece zor. Doktorlara danışıp riskler konusunda bilgi sahibi olduğumuzda üzücü ama gerekli bir seçim yapmak zorunda kaldık. Sonuçta verdiğimiz karar çocuğumuzu asla böyle bir tehlikeye atamayacağımız oldu ve Yağmur’u üzülerek anneme bıraktık. Aradan 30 küsur yıl geçti bir gün bile kararımı sorgulamadım, kendimce doğru olanı yaptığımdan eminim.
Bebeği tehlikeye atmaksızın doğuma kadar geçici bazı çözümler üretebileceğini düşünüyorum.
Genelde bir hayvansever özellikle de kediseverim, önce bunu yazayım. Yeni evlendiğim dönemlerden bu yana evde ya kedi, ya kuş, ya da başka bir hayvanımız bulunur. Onlarla yaşamak hem çok keyiflidir hem de bana çok şey kattıklarını düşünmüşümdür.
Kediler evdekilere zarar vermemeye özen gösterir. Kendilerini büyük bir tehlikede hissetmedikleri yerde asla zarar vermezler. Çok kızdırsanız bile tırmalama ve ısırmayı canınızı acıtmak için değil, sizi terbiye etmek için çok hafif bir şekilde yaparlar. Bebeklere ve çocuklara son derece toleranslıdırlar, zarar vereceklerini hiç düşünmüyorum. Hatta evde bir kedi, köpek vs. varsa çocuğun sevgiye daha açık olabileceğini düşünürüm ama doğumdan sonra.
Hamilelikte kediden bulaşabilecek toksoplazma diye bir enfeksiyon var. Ve riskin korkunçluğu bu enfeksiyonun doğrudan bebeğe bulaşması. Bu olur veya olmaz ama sonuçta bir risk. Üstelik de gerçekleşmesi durumunda bir ömür boyu çocuğun ve tüm ailenin yaşamını etkileyecek derecede kötü sonuçlar doğurabilecek bir risk. Bunun öyle “canım toksoplazma çiğ etten de geçebilir”e indirgenecek bir durum olduğunu düşünmüyorum.
Oğluma hamile kaldığım zaman, evimizde yağmurlu bir gece gözleri bile açılmamış bir halde bulup damlalıklarla besleyip büyüttüğümüz bir kedimiz vardı. Çocuğumuz gibiydi, bizi özler diye gece gezmelerimizden bile vazgeçmiştik. Onunla daha çok zaman geçirmek için işten çıkar çıkmaz doğru evimize koşuyorduk. O derece önemsiyorduk ve hayatımızın içindeydi.
Bir gün arkadaşlarımız bizi hamilelikte toksoplazma enfeksiyonu ve bunun bebeğe olabilecek etkileri konusunda uyardılar. O dönemlerde bu tür bilgilere ulaşmak son derece zor. Doktorlara danışıp riskler konusunda bilgi sahibi olduğumuzda üzücü ama gerekli bir seçim yapmak zorunda kaldık. Sonuçta verdiğimiz karar çocuğumuzu asla böyle bir tehlikeye atamayacağımız oldu ve Yağmur’u üzülerek anneme bıraktık. Aradan 30 küsur yıl geçti bir gün bile kararımı sorgulamadım, kendimce doğru olanı yaptığımdan eminim.
Bebeği tehlikeye atmaksızın doğuma kadar geçici bazı çözümler üretebileceğini düşünüyorum.
Bende aynı kararı verdim ve Allahım paytağıma ömür verirse onu gerekli süreç tamamlandığında tekrar yanıma alacağım.
Turunçgil
15-03-2012, 21:09
Kedilerinizin aşılarını uygun zamanlarda hiç kaçırmadan ve sürekli devam ederseniz hiç birşey olmaz.O ''toksoplazma'' dediğiniz enfeksiyon kediden çok yediğimiz sebze ve meyvede bol miktarda bulunmakta bundan şübheniz olmasın.Ayrıca bir bayanın hamile olduğu için kedisini evden uzaklaştırma yöntemi son derece yanlış,çocuk büyüdüğünde ve tekrar evine döndüğünde o hayvan yine oraya alışma sorunları yaşayacak ve acaba yine beni gönderirlermi diye sahibine karşı güvensizlik problemleri ortaya çıkacaktır.Ayrıca aşıları tam bir hayvanın tüyü yutulsa bile insana zarar vermeyerek vücuddan atılır ve vücüd buna karşı bağışıklık kazanır.
Bebeğe ne gibi zararlar verebilir?
Enfeksiyon ilk 3 ayda bebeğe %15 gibi düşük oranda geçebilir. İkinci trimesterde bebeğe geçiş oranı %30, üçüncü trimesterde geçiş oranı %60'tır. Fakat ilk trimesterde bebeğe geçen enfeksiyon daha ciddi sorunlar yaratır. İleri aylarda geçen enfeksiyon daha az sorunlara sebep olur.
Gebelik oluşmadan önce geçirilen enfeksiyon gebelik açısında risk yaratmaz.
Bebeğe geçen enfeksiyon düşük, rahim içerisinde ölüm, beyin hasarı, hidrosefali (beyinde su toplanması), serebral kalsifikasyon, görme problemleri (koryoretinit), zeka geriliği, işitme problemleri, gelişme geriliği, karaciğer ve dalakta büyüme, pnömoni, myokardit, döküntü gibi problemler yaratabilir.
Hastalığın klasik üçlü hasarı yani triadı 1. hidrosefali (beyinde su toplanması), 2. intrakranial (beyinde) kalsifikasyonlar ve 3. koryoretinit (göz hasarı)'dır.
Bazı bebeklerde gebelik sırasında ya da doğumdan hemen sonra yapılan testlerde enfeksiyonun bebeğe geçtiği ispatlandığı halde herhangi bir hasar ya da anomali gözlenmemiştir.
Bazı bebeklerde ise doğumda bir anormallik izlenmemesine rağmen uzun dönem takiplerinde yıllar sonra görme ve işitme problemleri, nörolojik hasarlar izlenmiştir.
Kaynak (http://www.jinekolojivegebelik.com/2007/11/gebelik-ve-toksoplazma.html)
Bunu yazan sokaktan herhangi biri değil, bir Operatör Doktor. Biz de eşe dosta fikrini sorarak değil, bu konuda uzmanlığını almış hekimlerden bilgi alıp öyle karar vermiştik. Çünkü fikir sahibi olmakla bilgi sahibi olmak arasında dünya kadar fark olduğunun her zaman bilincinde oldum. Yukarda yazılanlar bilmem kaç milyarda bir ihtimal dahi olsa hangi anne çocuğunun bu kadar hasarla doğabileceği riskini göze alır ki?
Anneme kanser teşhisi konulduğunda evde kanaryası vardı. Tedavisi sırasında bize verilen kitapçıkta kemoterapi dönemlerinde evde hayvan beslemenin doğru olmayacağı yazıyordu. Çünkü o dönemlerde bağışıklık sistemi çok zayıflıyor ve her konuda dikkatli olmak gerekiyor. Kanaryayı ben aldım. Annem risk altında olmaktan kurtuldu, biz de 7 yıl kadar o kanarya (http://www.agaclar.net/forum/381302-post4.htm) ile mutlu bir sevgi yaşadık. Bazen hayat isteklerimizden farklı seçimlere zorlayabiliyor bizleri. Seçimler doğru ve bilinçli yapıldığında sonuçları olumsuz olmayabiliyor.
Ben bir hayvan severim hemde onları canımmış gibi çok severim. Ama bebeğim canımdan da öte olacak. Biz onlara kötülük yapmadık mutlu olacakları bir yere yerleştirdik. Göze alınamayacak riskler varken gerçekten hiç bir anne ne olursa olsun demez. Kedimize köpeğimize iyi bakacak birini buluruz ama biz öldükten sonra özürlü çocuğumuza bakacak kimse olmaz.
Evde kedi beslemek sünnet olduguna göre temizlik bakımından sorun yok zararı olmaz zannımca..
Sûz-i Dilârâ
20-09-2012, 11:23
Bu adreste toksoplazmanın ne olduğu ve riskleri açık açık anlatılmış.
:.." Gebelikte (Hamilelikte) Toxoplasma (Toksoplazma) ve Yaplmas Gerekenler Toksoplazma Tedavisi Ve Toksoplasma Avidite Testi"e-gebelik.net..: (http://www.e-gebelik.net/gebelik_ve_enfeksiyonlar/toxoplasma.asp)
Bu konu halk arasında şehir efsanesine dönmüş olsa da kedicikler sanıldığı kadar suçlu değiller.
Hamilelikte yenilen iyi yıkanmamış sebzeler, salam, sosis, sucuk gibi içinde çiğ et barındıran gıdalar, çiğ etle temas edilmesi ve sonrasında elin iyi yıkanmaması, bahçede çıplak elle çalışma gibi çeşitli durumlarda da toksoplazma insanlara bulaşabiliyor.
Yetişkinlere toksoplazma bulaştığında soğuk algınlığı belirtileri, halsizlik, titreme gibi belirtilerle başlar bir haftada atlatılır. Gebelikte bulaştığında hamileliğin ilk aylarında bebeğe bulaşma riski az, vereceği hasar fazla (düşük gibi), gebeliğin ilerleyen aylarında bebeğe bulaşma riski fazla ancak vereceği zarar daha az olur.
Anne adaylarına İgg ve İgm diye iki tane test yapılır, igg geçmişte bu enfeksiyonun geçirilip geçirilmediğini belirler. Pozitif (+) çıkarsa geçmişte bu enfeksiyon geçirilmiş demektir ve bağışıklık kazanılmış demektir. Bu durumda tekrar tekrar toksoplazma testi yapılmasına gerek olmadığını doktora sorarak öğrendim. İgg negatif çıkarsa kişinin bu enfeksiyonu daha önce geçirmediği ve toksoplazmaya yakalanma riskinin olduğunu gösterir. Bu durumda hamile kadın bilhassa kedi dışkısına elle temas etmemeye, çiğ ete ellememeye, evdeki kediye çiğ et vermemeye, sebzeleri çok iyi yıkamaya, salam, sosis, sucuk gibi gıdalardan uzak durmaya, bahçede çalışırken eldiven kullanmaya dikkat etmeli. Evdeki kedi mutlaka aşılanmalı ve kumu elle temas etmeden değiştirilmeli.
Yukarda bahsettiğim igm testi şu anda vücutta toksoplazma var mı yok mu onun kontrolünü sağlar. Pozitif çıkarsa enfeksiyonun bebeğe geçmemesi için tedaviye başlanır. Negatif çıkarsa vücutta şu anda toksoplazma yok demektir. Dikkatli olunmaya devam edilir.
Verdiğim adres daha güzel anlatmış, ben aklımda kalanları bu şekilde paylaşayım forumumuzda da bulunsun istedim.
Şu ana kadar pekçok kedi beslediğimden ben toksoplazmaya karşı bağışıkmışım. Yani geçmişte bu enfeksiyonu geçirmişim.
Hamileyim, ikiz bebek bekliyorum ve evde de iki tane dünya güzeli yavru kedi bakıyorum. Hamilelik boyunca üç defa toksoplazma testi yaptırdım igm'ler negatif, igg ise pozitif çıktı. Bebekler için risk yok yani. ;)
merhaba ;
toksoplazma testini ister evde kedi beslesin, ister aslan beslesin,ister insan beslesin,veya hiç bir şey beslenmesin..
anne olucak her aday bu testi seve seve yaptırmak zorunda..
gelelim şu kedi meselesine..türk milleti hurafeleri çok sever..atıp tutmakta ve akıl vermekte üstüne yoktur....
eşim doğum yaptı 12 saat sonra bebek doğum sarılığı oldu ve hastaneye gittik bekliyoruz,bir kadın yıkarken suyun içine altın dedi bana !!!
bende cumhuriyetmi yoksa küçük altın mı dedim..küçük küçük dedi..
biz böyle bir toplumuz işte..
lafı uzattım özür..
3 haftalık iken sokaktan bir kedi getirdim eve..yeni evlenmiştim..eşime dedim bakalımmı..bakalım dedi..
ama yarın bir gün çocuk falan deyip sokağa atmak yok..tamam dedi..
gelir gelmez veterinere önce damlaları,sonra aşıları derken kedi büyüdü..
şimdi bizle beraber yaşıyor..
kedi ile birlikte hamilelik geçirdik ve çocuğumuz dünyaya geldi..kedide 3 yaşında
bir sitede yaşıyoruz..bizim kedi çok uyanık bir kedi..şuan sadece yatmaya,oynamaya mama yemeğe geliyor eve ...zaman zaman fare getiriyor ikram bize bazen kuş..ama yemiyor..zaten mamaları var..
kedi besleyen arkadaşlar..aşıları tamam olucak..ben şuan 2 ayda bir iç parazit hapını içiriyor ve dış parazit ilacını sürüyor(bunlar kesin ve ihmal edilmemesi gerek) ve yılda 1 kez kuduz aşısı yaptırıyorum..
gül gibi geçinip gidiyoruz..bebeğimiz 35 günlük Allah izin verirse 5 aylık olduktan sonra kedi ile kontrolümüz altında oynamısına izin vericez..
Ben bir hayvan severim hemde onları canımmış gibi çok severim. Ama bebeğim canımdan da öte olacak. Biz onlara kötülük yapmadık mutlu olacakları bir yere yerleştirdik. Göze alınamayacak riskler varken gerçekten hiç bir anne ne olursa olsun demez. Kedimize köpeğimize iyi bakacak birini buluruz ama biz öldükten sonra özürlü çocuğumuza bakacak kimse olmaz.
beş yıldızlı bir otele tatil yapmaya gittiğin zaman yediğin marullara dikkat etmeni tavsiye ederim..genelde her şey dahil yaparız..açık büfedir herşey..
sofraya koydukları o marulların iç taraflarına baktığın zaman tozun toprağın ve çamurun içinde toksoplazmanın cirit attığını görebilirsin..umarım gözlerini dört açarsın..kediden köpektenmi yoksa o otelde halden gelir gelmez doğru dürüst bile yıkanmadan senin önüne koydukları maruldan mı gelir toksoplazma Allah bilir..
Ben bir hayvan severim hemde onları canımmış gibi çok severim. Ama bebeğim canımdan da öte olacak. Biz onlara kötülük yapmadık mutlu olacakları bir yere yerleştirdik. Göze alınamayacak riskler varken gerçekten hiç bir anne ne olursa olsun demez. Kedimize köpeğimize iyi bakacak birini buluruz ama biz öldükten sonra özürlü çocuğumuza bakacak kimse olmaz.
beş yıldızlı bir otele tatil yapmaya gittiğin zaman yediğin marullara dikkat etmeni tavsiye ederim..genelde her şey dahil yaparız..açık büfedir herşey..
sofraya koydukları o marulların iç taraflarına baktığın zaman toksoplazmanın cirit attığını görebilirsin..umarım gözlerini dört açarsın..kediden köpektenmi yoksa o otelde halden gelir gelmez senin önüne koydukdukları maruldan mı gelir toksoplazma Allah bilir..
Annemin benden önceki bebeği kedi tüyünden kaynaklanan toksoplazma sebebiyle ölmüş.. Bu sebeple biz evde hayvan beslemeyi geçin hiç hayvan bile sokamamıştık.. Kadın da haklı tabi.
o yıllarda iç parazit hapımı vardı dostum..
veya dış parazit ilacımı sürülüyordu..aşımı vardı doğru düzgün..
bakalım o parazit annenize kedidenmi geçti yoksa yediklerindenmi..
teknoloji gelişti ciddi derece ar-ge ler yapılıyor ve ilaçlar üretriliyor..yeterki zamanında ilacı ver..
serkan_istanbul
02-12-2012, 10:19
mikrop kedi tüyünden geçmiyor geçenlerde bir tvde seyretmiştim. veteriner hanım şayet kedi de mikrop varsa geçiyor tüyü yutulsa bile dışarıya atılıyor dedi. bence mikrop kediden deil başka şeyden geçer insanlara helede ev kedisi ise ve dışarıyada çıkmıyosa parazit aşılarıda yapılıyorsa sorun olmuyor.
mikrop kedi tüyünden geçmiyor geçenlerde bir tvde seyretmiştim. veteriner hanım şayet kedi de mikrop varsa geçiyor tüyü yutulsa bile dışarıya atılıyor dedi. bence mikrop kediden deil başka şeyden geçer insanlara helede ev kedisi ise ve dışarıyada çıkmıyosa parazit aşılarıda yapılıyorsa sorun olmuyor.
Doberman ve bebek - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=kPwaolO5ArU)
dostum biz hurafeci toplumuz..yanlış anlama sözüm bur dan dışarı olsun..
biz toplum olarak çok ciddi derecede eğitilmemiz lazım..bizde geri kafa çok..
avrupa bedensel zihinsel ruhsal açıdan bakış açısı açısından bizden 100 yıl
ileridirler..
biz her şeyi her şeye alet ederiz..
bizim din kavramımız bile onların çok gerisindedir.. biz düne kadar hatta hala bile hayvanları zehirleyecek kadar zavallı dinden yoksun toplumuz..
mikrop kedi tüyünden geçmiyor geçenlerde bir tvde seyretmiştim. veteriner hanım şayet kedi de mikrop varsa geçiyor tüyü yutulsa bile dışarıya atılıyor dedi. bence mikrop kediden deil başka şeyden geçer insanlara helede ev kedisi ise ve dışarıyada çıkmıyosa parazit aşılarıda yapılıyorsa sorun olmuyor.
Doberman ve bebek - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=kPwaolO5ArU)
dostum biz hurafeci toplumuz..yanlış anlama sözüm bur dan dışarı olsun..
biz toplum çok ciddi derecede eğitilmemiz lazım..bizde geri kafa çok..
avrupa bedensel zihinsel ruhsal açıdan bakış açısı açısından bizden 100 yıl
ileridirler..
biz her şeyi her şeye alet ederiz..
bizim din kavramımız bile onların çok gerisindedir.. biz düne kadar hatta hala bile hayvanları zehirleyecek kadar zavallı dinden yoksun toplumuz..
Evet haklısınız,
Onlar/avrupalılar/batı/her yönü ile bizden ileri oldukları ileri sürülenler-iddia edilenler, açlıktan/hastalık yaydığından dolayı onları itlaf eder veya yerken biz onları yakın dost olarak besliyorduk. İkili menfaât çalışması...
Yetiştiğim köyde de fazla ürediklerinde çuvallara koyup uzaklara taşırlardı. Geri gelirlerse de tekrar çuval ve dere...
Yani nüfusu kontrol etme gayeleri vardı. Belkide yer ve besleyecek gıda eksikliğinden..
Ama din ile ne alakası var, bana zarar vermeyene zarar vermem...
Ama işin cılkını çıkarırsak, kontrol edilemez sayıya ulaşırlarsa ne olacak, binalarımıza alacak ve biz dışarda mı yaşayacağız....?.
Bu kadar ucuza dini bulaştırmayalım lütfen, ricamdır.
Özür ve saygılarımla lütfen.
Ve bir anı;
Lise ikideyiz, sanırım 1967-68 yılları.
Rahmetli biyoloji öğretmenimiz Sabahat(soy adı Ülgen idi sanırım).
2 saat üst üste dersi var ve sınıfa giriyor..
-Çocuklar sizden ricam; istediğiniz ders kitabını açın çalışın, ama lütfen sessiz olun, bugün ders yapamıyacağım....
Okul mustahdemi arada sırada sınıf kapısını çalıyor ve Öğretmenimiz 5-10 dakika çıkıyor ve geri geliyor, hep tedirdin ama.
Sınıfın merak edişine cevap olarak nihayet konuştu ve açıkladı.
- Kz kardeşim evinde hayvan besliyordu, ''Kıl kurdu'' bulaşmış,(anlattı etraflıca bildiğince- kas içine yerleşen türlerinden imiş) ve bu kurtlar kese içinde çoğalırlarmış, üstelik te kalp kasına yerleşmişler. Şimdi ameliyatta ve ben dışarı telefon için çıkıyorum, haber almak için. Ameliyat halâ sürmekte, ve de en önemlisi bu keseyi patlatmadan ameliyat olmalı. Aksi halde milyonlarca kurt vücuda yayılır ve 100% temizlenmesi imkansız. O zaman tekrar vücutta çoğalır....
O zamanın tıp teknolojisini düşünelim ve bundan kesenin patlaması kadar tedirgin olmayalım... Ne kadar önemli imiş kese patlama(ma)sı.
Şimdi o ameliyat geçiren rahmeti bol olsun kişiye sorsak ve desek ki;
-Bu hayvanı ne yapalım, 5-10 sene geri götürsek seni(zaman içinde), o hayvanı ne ederdin...?
Sağlıkla kalın inşallah. Bu fani dünyadan göçen tüm değerli hocalarımın/hocalarımızın ruhları şâd olsun.
Zaman-mekân-şartlar....
Saygılarımla lütfen.
Evet haklısınız,
Onlar/avrupalılar/batı/her yönü ile bizden ileri oldukları ileri sürülenler-iddia edilenler, açlıktan/hastalık yaydığından dolayı onları itlaf eder veya yerken biz onları yakın dost olarak besliyorduk. İkili menfaât çalışması...
Yetiştiğim köyde de fazla ürediklerinde çuvallara koyup uzaklara taşırlardı. Geri gelirlerse de tekrar çuval ve dere...
Yani nüfusu kontrol etme gayeleri vardı. Belkide yer ve besleyecek gıda eksikliğinden..
Ama din ile ne alakası var, bana zarar vermeyene zarar vermem...
Ama işin cılkını çıkarırsak, kontrol edilemez sayıya ulaşırlarsa ne olacak, binalarımıza alacak ve biz dışarda mı yaşayacağız....?.
Bu kadar ucuza dini bulaştırmayalım lütfen, ricamdır.
Özür ve saygılarımla lütfen.
sanırım pek anlaşılamadım..
yinede bizim eğitilmemiz lazım..o zaman belki cılkı çıkmaz..herşeyi kontrol edebiliriz..
merhaba ;
toksoplazma testini ister evde kedi beslesin, ister aslan beslesin,ister insan beslesin,veya hiç bir şey beslenmesin..
anne olucak her aday bu testi seve seve yaptırmak zorunda..
gelelim şu kedi meselesine..türk milleti hurafeleri çok sever..atıp tutmakta ve akıl vermekte üstüne yoktur....
eşim doğum yaptı 12 saat sonra bebek doğum sarılığı oldu ve hastaneye gittik bekliyoruz,bir kadın yıkarken suyun içine altın dedi bana !!!
bende cumhuriyetmi yoksa küçük altın mı dedim..küçük küçük dedi..
biz böyle bir toplumuz işte..
lafı uzattım özür..
3 haftalık iken sokaktan bir kedi getirdim eve..yeni evlenmiştim..eşime dedim bakalımmı..bakalım dedi..
ama yarın bir gün çocuk falan deyip sokağa atmak yok..tamam dedi..
gelir gelmez veterinere önce damlaları,sonra aşıları derken kedi büyüdü..
şimdi bizle beraber yaşıyor..
kedi ile birlikte hamilelik geçirdik ve çocuğumuz dünyaya geldi..kedide 3 yaşında
bir sitede yaşıyoruz..bizim kedi çok uyanık bir kedi..şuan sadece yatmaya,oynamaya mama yemeğe geliyor eve ...zaman zaman fare getiriyor ikram bize bazen kuş..ama yemiyor..zaten mamaları var..
kedi besleyen arkadaşlar..aşıları tamam olucak..ben şuan 2 ayda bir iç parazit hapını içiriyor ve dış parazit ilacını sürüyor(bunlar kesin ve ihmal edilmemesi gerek) ve yılda 1 kez kuduz aşısı yaptırıyorum..
gül gibi geçinip gidiyoruz..bebeğimiz 35 günlük Allah izin verirse 5 aylık olduktan sonra kedi ile kontrolümüz altında oynamısına izin vericez..
27,12,2012 tarihinde hayata veda etmiştir kedimiz..
Güzin Çakar
27-12-2012, 21:03
27,12,2012 tarihinde hayata veda etmiştir kedimiz..
Maalesef ölüm karşısında elimiz, kolumuz bağlı. Çok üzüldüm. Başınız sağolsun...
loveforlife
28-12-2012, 21:59
27,12,2012 tarihinde hayata veda etmiştir kedimiz..
Sadece üç yaşındaymış:( Çok zordur, bilirim. Bir kaza falan mı? Allah sabır versin...
Umarım o güzel canı unutmaz ve başka canlara da yuva olursunuz. Onlar vazgeçilmez dostlarımız...
Cumhur Tonba
28-12-2012, 22:35
Kapı açılınca sizi bekleyen dostlarınız olması kadar güzel bir şey yoktur. Şu an bu güzellerin yerine yine 3 kedim var. Sarman, yumak ve küllüm.
357891
Not; Bu güzeller doğal ortamda yaşıyorlar. Yeri gelir kuş avlar, yılan tutar, böcek yer. Hür ve özgür.
Merhaba,
Biraz fazla hijyen kaygısı hayvan düşmanlığına dönüşmeye başladı. Bir çok insan pis olduklarını düşündüğü için hayvanlardan uzak duruyor, daha da ötesi onlara karşı kayıtsız kalıyor. Parklarda çok şahit oldum, çocuk yanına yaklaşan kediyi sevmeye çalışıyor ancak ebeveyni aman pis, tü, kaka diyerek çekiyor çocuğunu. Anneannemin evine kedisi sürekli girer çıkardı, mahallede herkesin de aynı şekilde kedisi vardı, evleri de gayet temizdi, herhangi bi sağlık problemi yaşayan falan da olmadı. Şimdilerde ne kadar abarttık hijyen olayını. O nedenle çocuklarda alerji vakaları çok fazla, çünkü bağışıklık sistemi gördüğü en ufak bir tozu bile düşman olarak algılıyor.
Dünyanın tek sahibi insanlar değil. Diğer canlıların yaşam alanlarına girdik, her yeri talan ettik. Şimdi de onların aşırı çoğaldığını ve bir çuvala doldurulup derelere bile atılmalarının normal olduğunu okuyorum. Aklım almıyor. Bir çok hayvan türünün insan faktörü nedeniyle yok olduğunu biliyoruz. İnsanlar yüzünden nesli tükenen bitkiler dahi var. Hiç bir hayvan türü dünya üzerinde insan populasyonunu kıyıma uğratacak derecede zarar vermiş midir? Aborjinleri bile yer yüzünden silen yine bir başka insan ırkıdır. Evinize alırsınız veya almazsınız, seversiniz veya sevmezsiniz ama çok fazla çoğalırlarsa öldürürüz diyemezsiniz.
Annemler 5 kardeş ve beşi de evde kedi ile doğup büyümüşler, hiç bir problem de oluşmamış. Ben de çocuğumu, çocuğum gibi bakıp büyüttüğüm kedimle beraber büyüteceğim...
Sayın ulver,
Başınız sağolsun.Çok üzüldüm.
Benim de çok sevdiğim bir kedim var,Tika.
Kullanıcı adım da zaten onun adı.Henüz çocuk sahibi olmay düşünmüyoruz.Hiç test yaptırmadım;ama bende de toxoplazmanın pozitif çıkacağını düşünüyorum.Sokaktaki kediler sürekli kucağımda.
Evdeki kızıma da birkaç yıldır aşı yaptırmıyorum;çünkü hiç dışarıya çıkmıyor.
Kedimi de kimseye vermek istemem,onu çok seviyorum.Böyle bir durumla karşı karşıya kalmayı istemem.
Eşim alerjik bronşit,doktor kediyi verin,dedi.Hatta kedim içim "o şeyi evden uzaklaştırın", demişti.Doktorla da kavga etmiştim,çok kızmıştım düşüncesiz sözlerine.Eşim de zor ikna olsa da kediyi vermemeyi kabul etmişti.Şimdi eskisinden daha iyi,artık eskisi kadar etkilemiyoronu kedi tüyü.
O benim kızım gibi,nasıl vereyim.Böyle bir durumla bir daha karşılaşmayacağıma inanıyorum.
Maalesef ölüm karşısında elimiz, kolumuz bağlı. Çok üzüldüm. Başınız sağolsun...
Teşekkür ederim siz sağolun..ömrü bu kadarmış diyelim..
ne diyelim :(
Sadece üç yaşındaymış:( Çok zordur, bilirim. Bir kaza falan mı? Allah sabır versin...
Umarım o güzel canı unutmaz ve başka canlara da yuva olursunuz. Onlar vazgeçilmez dostlarımız...
teşekkür ederim..
site içinde park halinde bir aracın altına girmiş sıkışmış çıkamamış..araç hareket etiğinde kendini kurtarmaya çalışmış ama kurtaramamış..
Sayın ulver,
Başınız sağolsun.Çok üzüldüm.
Benim de çok sevdiğim bir kedim var,Tika.
Kullanıcı adım da zaten onun adı.Henüz çocuk sahibi olmay düşünmüyoruz.Hiç test yaptırmadım;ama bende de toxoplazmanın pozitif çıkacağını düşünüyorum.Sokaktaki kediler sürekli kucağımda.
Evdeki kızıma da birkaç yıldır aşı yaptırmıyorum;çünkü hiç dışarıya çıkmıyor.
Kedimi de kimseye vermek istemem,onu çok seviyorum.Böyle bir durumla karşı karşıya kalmayı istemem.
Eşim alerjik bronşit,doktor kediyi verin,dedi.Hatta kedim içim "o şeyi evden uzaklaştırın", demişti.Doktorla da kavga etmiştim,çok kızmıştım düşüncesiz sözlerine.Eşim de zor ikna olsa da kediyi vermemeyi kabul etmişti.Şimdi eskisinden daha iyi,artık eskisi kadar etkilemiyoronu kedi tüyü.
O benim kızım gibi,nasıl vereyim.Böyle bir durumla bir daha karşılaşmayacağıma inanıyorum.
teşekkür ederim siz sağolun..
toksoplazma testini her dönemde yaptıra bilirsiniz..illa çocuk sahibi olmadan önce yaptırılacak diye bir şey yok..çocuk sahibi olmadan önce yaptırmak bir önlem sadece..varsa kişide böyle bir şey erken tedavi en güzeli..
sokak kedileri ise ;
diyelim bir sokak kedisinde toksoplazma var..bu kedi dışkısını toprağa bıraktı..sizin o an sevdiğiniz sokak kedisi ise o kedinin dışkısı üzerinde yuvarlanıp gitti ise o virüs tüyüne geçmiş olabilir..siz sevdiğiniz zaman sizin elinize geçmiş olabilir..önlem olarak elinizi yıkarsanız bir sorun çıkmaz..yıkamaz iseniz veya unuttunuz..bir şey yediğiniz zaman o yediğiniz ile size geçebilir..önlem olarak yıkayın bence..çünkü bu vürüsü sadece kediler taşır unutmayın..
evdeki kediniz ise...
hiç dışarı çıkmıyor ise..aşıya gerek yok..yani iç pazarit aşısına..ama 3 ayda bir iç parazit hapını yine bir önlem olarak verin..zaten kedinize bebekliğinden itibaren gerekli parazit ve olması gereken aşılar yapılmıştır..iç parazit hapını ise biliyorsunuz kendiler kendilerini yalar durur patilerini her yerini..bir pislik yutmuş olabilir..
benim kendi kedim bütün aşıları tamamdı..
fakat dışarı çıktığı için her yıl kuduz aşısı (çünkü dışarda kavga ediyor)
ensesine dışparazit (bit pire gelmesin gelince zaten ölüyorlardı üstünde..sadece iç pazariziti 3 değilde 2 ayda bir veriyordum..
eşinizin durumu ise yetişkin bir insan olduğu için tedavisi veya bağışıklık sistemi güçlü olduğu için durum düzelir..
sadece çocuklar bu dönemi zor atlatabiliyor veya atlatamıyor..
hiç kedi beslemeyen hatta hayvan sevgisi olmayan biri git kedini ver demesi kolay..
Güreşçi Kedi Ve Bebek - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=_Ft7_-ZJ978)
Bu kedi bebeğe öyle bir şey yapıyor ki | Sözcü Gazetesi (http://video.sozcu.com.tr/2013/video/eglence/bu-kedi-bebege-oyle-bir-sey-yapiyor-ki.html)
yapılcak yorum bulamıyorum bu hareketlere..
sardunaki
15-04-2013, 09:27
Merhaba,
Bizimde 3 yaşında sarman cinsi bir kedimiz var.İsmi Zeybek ,Zeybek sokaktan gelip evimizin paşası oldu .Nam-ı diğer Bir Ankara kedisi görünümlü sokak kedisi sarmanı :)
Bende şuanda 8 aylık hamileyim ,biran bile olsun onu vermeyi düşünmedim,ki ciddi anlamda tüy sorunu yaşadığım halde.Tek sorunumuzda bu zaten.Çocukları insanları çok ama çok sever,henüz bir vukuatı yok.Benimde her anne adayı gibi kaygılarım elbetteki var ,ancak düzenli aşılanıyor,dışarı çıkmıyor,çiğ et yemiyor,hijyen sağlanıyor.Veterinerimiz ve doğum doktorumuzlada konuşmama istinaden diyebilirim ki hiçbir sorun olmaz.aklınızı karıştıran eminim ki çevredeki sesler ...Malesef hiç susmayacaklardır.
Siz gerekli önlemleri aldıktan sonra ve uyduyduktan sonra kedinizde,bebeğinizde sizde mutlu olacaksınız.
Kendimi bildim bileli kedilerle yaşadım ben,ananemim,babanemin ve kendi aile evimizde hep bir kedi vardı,sokakta evcilik yerine kedilerle oynardım ..33 yaşında ve halen hayattayım çok şükür .İçinizrahat olsun ,siz gerekeni yapın gerisi sağlık sıhhat olucaktır
annekedi
17-04-2013, 12:46
Merhaba arkadaşlar ben aranıza yeni katıldım.
Benimde 4 yaşında bir kedim var. Hamile olduğumu öğrendiğimde her kafadan bir ses çıktı ama kimseyi dinlemedim.Veterinerimizle ve doktorumuzla konuştuk gerekli önlemlerimizi aldık.Kumunu eşim temizledi, toksoplazma testini yaptırdım negatif çıktı yani hiç bulaşmamış. İş yerinde de beslediğimiz kedi köpeklerimiz vardı onları beslemeye devam ettim ama sevmedim elime almadım.
Oğlum doğduğunda da kedimizin uzaktan onu görmesine izin verdik zamanla daha çok yaklaştı.
Şuan oğlum 6 aylık ve sağlıklı bir bebek çok şükür.Ama hala sürekli yargılanıyorum.Kendimize benzemeyeni farklı davrananı yargılamayı çok seviyoruz toplum olarak. Tabi ki çocuğum benim için çok değerli, o yüzden kedimi atmadım veya başkasına vermedim zaten.Kişiliği şekillenirken hayvan sevgisi de eklenecek buna ne güzel.
Selamlar,
kızım üç yaşından beri kedilerimiz oldu. Kızıma hamileyken köpeğimiz vardı bende o zamanlarda etrafımızın aman köpek kılı şu bu demelerinden sıkılarak doktorumuza danıştım bana verdiği cevap hiç bişi olmaz sen kontrollarını iyi yaptır demişti. Ve uyarı olarakta köpekte pek sorun olmaz ama evin içinde kediniz varsa ve pislemesi için kum havuzu varsa sana söyleyebileceğim tek şey kumluklarını sen temizleme mecbur kalırsanda ellerini çok iyi yıka demişti. başkada bir öneri vermemişti. şimdi yine kızımın kedisi var yatarken bile kafasının üstünde uyuyor hiç bir sıkıntımız yok ama babaanne geldimi aman kılı cigerine kacar hasta olursun soluğunu soluma bir sürü sözler duyuyor ama biz seviyoruz kedimizi zaten kedi dışarı yapmaya alıştımı içerde durmuyorki mutlaka dışarı çıkmak istediğini belirtiyor.
saygılarımla
ozgursahin
25-05-2013, 02:24
*** arkadaşlar baştan sona forumdaki yazıları okudum benim kanaatime varırsanız benim iki gözümdede toxoplazma hastalıgı var küçükken 2-3 yaşlarında amcam kediyle köpekle çok oynatırmış ve 3 yaşından sonra sol gözümde kayma oluşmuş göz damarları gelişçemiş halende devam etmektedir ben şahsen evli 2 çocuk babası olarak evime kedi **** köpek koymam çocuklarımdanda uzak tutarım haa çok severim hayvanları çok ilgilenirim ama çok korktugumdan dolayı evde besleme taraftarı degilim suandada iki gözümde de var toxoplazma hastalıgı geçmesi **** iyileşmesi imkansız bir hastalık devamlı bulanıyor uzagı **** yakını görmem çok zorlaşıyor adana ç.ova üniversitesinde ve birçok göz merkezinde tedavi gördüm ist. ankara göz merkezlerine gittim çare bulamadım moralini yüksek tuuacaksın yorulmayacaksın siteres sıkıntı yapmayacaksın diyor doktorlar oda haliyle herkeste olan birşey oldugu için geçmiyor bir türlü aktifleşmesi gözleri kör etmeye kadar götüren bir hastalıktır. ben bu hastalıgı çeken bir arkadasınız olarak devamlı testlerinizi yaptırın vede evden olabildigince uzak tutun **** mesafeli ilgilenin derim saygılarımla...
ekvvator
10-09-2014, 15:19
kedi maması olarak ne kullanıyosunuz royal canin kedi mamasını (http://www.petafrika.com/) önerirmisiniz ?
Toxoplazma gözde nasıl oluyor? Bu yaşıma kadar böyle bir şey duymuşluğum yok. Bilen var mı?
*** arkadaşlar baştan sona forumdaki yazıları okudum benim kanaatime varırsanız benim iki gözümdede toxoplazma hastalıgı var küçükken 2-3 yaşlarında amcam kediyle köpekle çok oynatırmış ve 3 yaşından sonra sol gözümde kayma oluşmuş göz damarları gelişçemiş halende devam etmektedir ben şahsen evli 2 çocuk babası olarak evime kedi **** köpek koymam çocuklarımdanda uzak tutarım haa çok severim hayvanları çok ilgilenirim ama çok korktugumdan dolayı evde besleme taraftarı degilim suandada iki gözümde de var toxoplazma hastalıgı geçmesi **** iyileşmesi imkansız bir hastalık devamlı bulanıyor uzagı **** yakını görmem çok zorlaşıyor adana ç.ova üniversitesinde ve birçok göz merkezinde tedavi gördüm ist. ankara göz merkezlerine gittim çare bulamadım moralini yüksek tuuacaksın yorulmayacaksın siteres sıkıntı yapmayacaksın diyor doktorlar oda haliyle herkeste olan birşey oldugu için geçmiyor bir türlü aktifleşmesi gözleri kör etmeye kadar götüren bir hastalıktır. ben bu hastalıgı çeken bir arkadasınız olarak devamlı testlerinizi yaptırın vede evden olabildigince uzak tutun **** mesafeli ilgilenin derim saygılarımla...
Siz toksoplasma olayını sanıyorum ki yanlış anlamış/öğrenmişsiniz. Kopyaladığım kısa bir açıklamayı paylaşıyorum aşağıda... Size önerim; kendinize en yakın aile sağlığı merkezine başvurarak, gözlerinizdeki problemin nedenini öğrenerek toxoplasma açısından içinizi rahatlatmanızdır.
Saygılar...
[toksoplazma paraziti memeli hayvanların ve kuşların vücüdunda üreyen ve çoğalan, bu hayvanların et ve yumurtalarının iyi pişmeden yenmesi ve enfekte kedilerin dışkıları ile insanlara geçebilen bir canlıdır.
parazit enfekte hayvanların tüketilmesi ve bu hayvanların etlerini yiyen ve kendileri de enfekte olan kedi dışkılarının solunması, bu dışkılarla kirlenmiş besin maddelerinin tüketilmesi vb. yollarla insan vücuduna girer. burada kan dolaşımı ve lenf dolaşımında çoğalır, kronik ve sinsi enfeksiyona neden olur.
akut toksoplazma enfeksiyonun belirtisi halsizlik, yorgunluk ve lenf düğümlerinde ( kasık, koltuk altı ve boyun) şişmedir. bazen bu kadar belirgin olmayabilir ve vücudunuzda sinsi bir şekilde varlığını sürdürebilir. tedavi edilebilir, paraziti öldüren ilaçlar ve sıkı bir kontrol ile iyileşilir.
ancak esas önemlisi hamile kadınların veya hamilelik planlayan kadınların enfekte olmasıdır. yetişkin insana fazla bir zararı olmayan ve sorunsuz kurtulmanın mümkün olduğu toksoplazma, embryo veya fetusü ciddi olarak etkiler.
kadının hamilelikten önce veya hamilelik sırasında aktif toksoplazma enfeksiyonu geçirmesi sonucu: düşük, ölü doğum, erken doğum, bebekte zeka geriliği, hidrosefali, körlük vb. durumlar olabilir. toksoplazma parazitlerinin en sevdiği doku fetal beyin ve diğer sinir dokularıdır. buralara yerleşerek kistler oluştururlar ve zaman zaman bu kistler patlayarak kana yeni toksoplazma sürüleri salarlar. kistlerin tehlikeli yerlerde olması bebekte ciddi nörolojik sorunlara neden olabilir. ( yaygın tutulum zeka geriliği yaparken, göz siniri tutulumu görme kaybına neden olur.)
bu nedenle hamilelik planlayan kadınların hamilelik öncesi, veya hamileliğin hemen başında toksoplazma testi yaptırması önerilir. (bkz: prenatal testler)
toksoplazma enfeksiyonu geçiren kadın iyileşene kadar hamile kalmamalıdır. hamilelik başında toksoplazma enfeksiyonu geçirdiği saptanması durumunda ise gebelik sonlandırılmalıdır. (bkz: terapötik kürtaj)
hamilelik planlayan veya hamile kadınların bu süre için toksoplazma ile karşılaşmamaları için hamilelik boyunca çiğ et yememesi, yeşillikleri iyice yıkaması ve sokak kedileriyle veya sokağa girip çıkan ev kedileriyle haşır neşir olmaması gerekir.
panik halinde evdeki kediyi uzaklaştırmaya gerek yoktur. ev kedileri hazır mama ile beslenmeleri halinde kesinlikle toksoplazma riski taşımazlar. riskli kediler çiğ et ile beslenen sokak kedileri veya arada sokağa salınan ve yarı serseri yaşayan ev kedileridir. **]
Toxoplazma gözde nasıl oluyor? Bu yaşıma kadar böyle bir şey duymuşluğum yok. Bilen var mı?
Eğer hamilelikte toxoplasma enfeksiyonu yaşanırsa fetüsün gözlerine zarar verebiliyor. Yetişkine pek etkisi yok zaten toxoplasmanın, fetüs için tehlikeli olan bir enfeksiyon. Hayvanlarla haşır neşir olan kişilerde zaten bağışıklık gelişmiş oluyor, daha sonrası için risk kalmıyor yani...
loveforlife
02-10-2014, 17:53
Sayın Ozgursahin,
Kulaktan dolma saçma sapan bilgileri burada paylaşarak insanların can dostlarımız hakkında ön yargıları olmasını sağlamaya çalışmayınız lütfen...
Hayatım boyu hep hayvanlarla içiçe oldum. 3 yıl önce gözümü kaybettiğimde ne ben ne de tedavi sürecimde benimle ilgilenen onlarca hekim (içlerinde sayılı profesörler de var) böyle saçma bir önyargıyla yaklaşmadı. Hastanede kaldığım süreçte gözlerini kaybeden onlarca başka insanla tanıştım, hiçbirinden sizin yorumlarınızı duymadım.
Toxoplazma, Sevgili A_NOMAD'ın da dediği gibi hamilelik döneminde tehlikeli olan bir hastalık. Evinizde baktığınız hayvanlarınız(kedi-köpek) aşılıysa ve çiğ etle beslenmiyorsa risk yoktur zaten. Sizin zihniyetinizle yaklaşırsak kuşlar dahi risklidir. Yenilen et, içilen süt, hatta olur ya hayvanlar geçmiştir üzerinden diye bütün sebze ve meyveler!
Şu an iki kedim var. Aşıları tam, sağlıklı besleniyorlar. Ben tek gözümü kaybettim ama onlar benim ışığım. Diğerini de kaybedeceğimi bilsem bile onlar evlat bana! Her gece ikisiyle beraber yatıyorum. Üçüncü kedim eve dönsün diye gece gündüz dua ediyorum. Bir çocuğum olsaydı, onu da hayvan sevgisi aşılayarak büyütürdüm.Zira hayvanı sevmeyen, insanı hiç sevemez. Sizin iddialarınızın aksine onlar benim ayakta olmamın, hayata bağlanmamın temel sebeplerinden...
Uzaktan hayvan sevene hayvansever diyemiyorum ben...
Size geçmiş olsun. Bence siz hastalığınızla ilgili olarak suçluyu başka yerde arayın yine de...
Özgürşahin bey çok değerli A_NOMAD zaten çok güzel bir şekilde konuyu açıkladığı için tekrar anlatma gereği duymuyorum. Bence siz kendi kendinize bir iç savaş halindesiniz, zamanında yapılan hatalardan kimseyi suçlu tutmak istemediğiniz için bu sorunu hayvanların üzerine atıyorsunuz.
Siz hayvan sever değilsiniz zaten isteseniz bile olamazsınız eğer olsaydınız, zaten bu sözleri sarf etme gereği duymaz ve çocuklarınıza kötü örnek olarak onların zihin altında kötü hatıralar bırakmak gibi bir çaba göstermezdiniz. Yazık çok ama çok yazık ki benim gözümde sizler gibi insanların değeri çok az!
*** arkadaşlar baştan sona forumdaki yazıları okudum benim kanaatime varırsanız benim iki gözümdede toxoplazma hastalıgı var küçükken 2-3 yaşlarında amcam kediyle köpekle çok oynatırmış ve 3 yaşından sonra sol gözümde kayma oluşmuş göz damarları gelişçemiş halende devam etmektedir ben şahsen evli 2 çocuk babası olarak evime kedi **** köpek koymam çocuklarımdanda uzak tutarım haa çok severim hayvanları çok ilgilenirim ama çok korktugumdan dolayı evde besleme taraftarı degilim suandada iki gözümde de var toxoplazma hastalıgı geçmesi **** iyileşmesi imkansız bir hastalık devamlı bulanıyor uzagı **** yakını görmem çok zorlaşıyor adana ç.ova üniversitesinde ve birçok göz merkezinde tedavi gördüm ist. ankara göz merkezlerine gittim çare bulamadım moralini yüksek tuuacaksın yorulmayacaksın siteres sıkıntı yapmayacaksın diyor doktorlar oda haliyle herkeste olan birşey oldugu için geçmiyor bir türlü aktifleşmesi gözleri kör etmeye kadar götüren bir hastalıktır. ben bu hastalıgı çeken bir arkadasınız olarak devamlı testlerinizi yaptırın vede evden olabildigince uzak tutun **** mesafeli ilgilenin derim saygılarımla...
bunca sene kimse bulamadı, şimdi bu forumdamı buldun gözündeki hastalığı?
gözlerindeki hastalığın tedavisinde kullandığın ilaçlar, hastane ekipmanları vs. aklına ne geliyosa; onları bulan ve yapan insanlar, hayvan beslenen evde büyüyen bebeler. seninki kızımı okutmam ama kadın doktor isterim diyen yobazın işine benziyo.
2 kedi 2 köpeğimiz var, haftasonları barınaklara gideriz ama toksoplasma negatif cıktı. Hayvanlarla içiçe olsanızda toksoplasma bulaşmayabiliyor.
bu arada hayvanımı atacağıma gider yurddan hazır bebek alırım. ama pek muhterem dini bütün milletim evine hayvan sokmaz, heralde sevabı huri vermiyo diye.
Ilker Mechmet
15-05-2015, 23:04
kedimiz Gilbert ve oğlum...
Ilker Mechmet
15-05-2015, 23:21
Değerli dostlar! Oğlum Gilbert isimli kedimizle birlikte büyüdü diyebilirim.. Kızımız şu anda üç yaşında ve onun da kedimizle bağlantılı hiçbir problemi olmadı... ikisi de onu ailemizin bir parçası olarak görüyor. Kızım doğduğunda hastaneden getirmeden önce, ona ait bir giysisini öncelikle eve getirip Gilbert'e koklatmıştık. Bebek eve geldiğinde de bir iki koklama seansı dışında bebeğe hiç yaklaşmadı, hatta 3 yaşına kadar kızımdan sürekli uzak durdu, onu tehlike olarak gördü belki de...
Eğer gerekli tedbirler alınırsa, burada özel tedbirlerden bahsetmiyorum: Aşıların tam olması v.s . Evde ki kedinizden Toxoplasma rbulaşma iski yıkanmamış sebze meyveden bulaşma riskinden fazla değil..
Ilker Mechmet
16-05-2015, 00:22
Bir de bilimsel yönden bakacak olursak:
Ev hayvanlarının evden uzaklaştırılmasının en sık dört sebebinden bir tanesi hamilelikler. Diğer üç sebep ise Taşınmalar, geçimsizlik&ayrılıklar ve de alerji. Burada hamilelik ve Toxoplasma konusunu ele alacak olursak: tıbbın ilerlemesi ile birlikte zaten hayvanlardan insanlara geçen az sayıda enfeksiyonların basit önlemlerle engellenmesi mümkün. Göttingen Üniversıtesinde yapılan bir araştırmada insanların %80'inin Toxoplasma'ya karşı immun olduğu ispatlanmış, tabi bu evinizdeki kedi köpek için de geçerli, çünkü onlarda hastalığı bir kez geçirdikler mi ona karşı direnç geliştirmiş oluyorlar. Sonuçta siz hastalığı geçirmemiş olacaksınız, evinizde ki kediniz geçirmemiş olacak; Bayağı düşük bir ihtimal...
Hijyen koşullarına dikkat ettiğinizde de bu ihtimali daha da azaltmış oluyorsunuz
- kedi kumunun temizliğini eşiniz üstlenebilir
- ellerinizi sık sık yıkayabilirsiniz
Sonuçta bahçede eldiven kullanmadan çalışırken ya da et doğrar iken Toxoplasma kapma riskiniz kedinizden kapma riskinden çok daha fazla.
Ilker Mechmet
16-05-2015, 00:32
Diğer bir konu da: yapılan araştırmalar sonucu evcil hayvanlar ile birlikte büyüyen çocukların daha sosyal, daha sağlıklı, daha başarılı ve daha mutlu oldukları gerçeği.. Birçok anne baba kulaktan dolma bilgilerle, çocuğuna, iyilik yapıyorum düşüncesiyle dolaylı olarak zarar vermiş oluyor...
Ben de şunu eklemek istiyorum: Yapılan araştirmalara göre hayvanlarla temasi az olan ve doğada sınırlı veya çok kontrollu tutulan bebeklerde, çok hijyenik evlerde yetişen bebeklerde allerji ve astım gibi hastalıkların gelişme olasılığı çok daha yüksekmiş.
Genel kanıya ve eğilimlere gelince; bizim gibi sanayisi gelişmemiş bir tarım ülkesinde insanların çok büyük bir çoğunluğu şehirde olsa bile şehre uzak yaşarken ve cennet gibi doğadayken nasıl oluyor da doğaya ve hayvanlara bu kadar yabancı ve uzak olabiliyoruz. New York ta Manhattan ın göbeğinde yetişen çocuklar bile hayvanlarla ve doğayla daha çok temastalar. Bizde zannedersin herkes Houston uzay üssünde doğup büyümüş. Evler ozonlanır, hergün halılar çırpılır ve çocuklar çimlerde bile oynayamaz.Sizce de çok garip değilmi ? Maalesef çok yüksek bir yüzdemiz bu şekilde, insanlar ne ağaç tanıyor ne bitki, bildiği birşey varsa o da piknik onun da içine edip gidiyorlar. Köpek gördümü tekmeliyor, kedi olan eve girmiyor falan filan.
Bizim şehirlerimiz bile köy yahu nasıl bu kadar yabancı olabilirsin çevrene diye sormazlar mı adama ?
Neyse çok içimi döktüm maksadım kimseyi kırmak değil ilginç bir tespitte bulunmaktı , saygılarımla.
ozgursahin
17-05-2015, 22:25
sayın çok degerli hayvan severler bana karşı gelenlerden daha hayvan severim bilakis lusoari beyfendi kusura bakmayında benim yaşım 33 yıllardan beridir doktor doktor gözüm için gezerim istanbulda sayılı bir çok göz hastanelerine gittim ankarada yine öyle hatayda adanada bir çok ilde göz doktor larına gittim prof ve doç. doktorlara gittim bir türlü gözümdeki toxsoplazmayı yenemedim benim gözümde 2,5 yaşında başlamış kayma oluşmuş ve gözümün arka görme noktasında yara olmuş ve sol gözüm 5 mt kadar görüyor sagada yeni bulaşmış. loveforlife hanım efendi ben sizler gibi kulakdan dolma iş yapmam aşırı derecede araştırırım öyle yaparım. ben çok iyi biliyorum benim gözüme kedi ve köpekten geçtigini ne kadar doktora gittiysem hepside köpek ve kediden geçtiğini söylediler bunca doktora inanmayıp burdaki 3-5 kedi köpek besleyenemi inanacagım.siz bildiginizi yapın bu uslübüde lusoari ve loveforline ye yakıştıramadım kötü uslübün sözü sahibinedir benim maksadım kimseyi üzmek **** kırmak degildi sadece gözümden ve başımdan geçen bu durumu paylaşmak istedim ben şahsen karsıyım evde beslenmesine.
sayın çok degerli hayvan severler bana karşı gelenlerden daha hayvan severim bilakis lusoari beyfendi kusura bakmayında benim yaşım 33 yıllardan beridir doktor doktor gözüm için gezerim istanbulda sayılı bir çok göz hastanelerine gittim ankarada yine öyle hatayda adanada bir çok ilde göz doktor larına gittim prof ve doç. doktorlara gittim bir türlü gözümdeki toxsoplazmayı yenemedim benim gözümde 2,5 yaşında başlamış kayma oluşmuş ve gözümün arka görme noktasında yara olmuş ve sol gözüm 5 mt kadar görüyor sagada yeni bulaşmış. loveforlife hanım efendi ben sizler gibi kulakdan dolma iş yapmam aşırı derecede araştırırım öyle yaparım. ben çok iyi biliyorum benim gözüme kedi ve köpekten geçtigini ne kadar doktora gittiysem hepside köpek ve kediden geçtiğini söylediler bunca doktora inanmayıp burdaki 3-5 kedi köpek besleyenemi inanacagım.siz bildiginizi yapın bu uslübüde lusoari ve loveforline ye yakıştıramadım kötü uslübün sözü sahibinedir benim maksadım kimseyi üzmek **** kırmak degildi sadece gözümden ve başımdan geçen bu durumu paylaşmak istedim ben şahsen karsıyım evde beslenmesine.
Bilimsel yanıtınız burada: http://www.retinavitreus.com/pdf/PDF_299.pdf
Oküler toksoplazmozis yani gözde toksoplazma enfeksiyonunun bulaşma yollarını, linkini verdiğim kocaman bilimsel sunumdan sizin için ayrıca alıntıladım:
''...Parazit insanları üç yolla enfekte eder
1-İyi pişmemiş etlerle bradizoit formunun alınması,
2-Kirli ellerle sporozoit formunun alınması,
3-Transplazental geçiş
İlk iki yayılım yolu akkiz, üçüncü geçiş yolu ise konjenital toksopazmozise neden olur...''
Yani muzdarip olduğunuz hastalıktan direkt olarak hayvanları değil, öncelikle insanları sorumlu tutmalısınız...
Sn özgürşahin hastalığınız icin forumdaki herkes şüphe yokki üzgündür, kimse gözünüzdeki problem için sevinecek değil bu konuda bir cekişmeye girmeye gerek yok. İşin bilimsel boyutu da gayet güzel açıklanmış zaten. Doğadan izole şekilde yaşamak çare değil, bunu bir korunma önlemk olarak görmek de yanlış. Amerika da kültür tavuklarindan mutfak ortaminda bulaşan bakteriler ve yaydıklari hastalıklari bir bilseniz eve tavuk sokmazsınız. E ozaman et de yemeyelim ot da yemeyelim hapla beslenelim. Bızler doganın birer parçasıyız ayrı yaratıklar değil, bunu bir düşunmenizi isterim. Saglicakla kalın.
Veteriner hekim olarak;
Kedi yaşayan evde bebek olabilir sıkıntı yaratmaz tabi gereken önlemler alınırsa.
Baba olarak;
Evimde kedi ya da köpek beslemem, nedeni daha çok temizlik ve tüy takıntım. Ama bahçede kedimiz ve köpeğimiz var.
Hayvan sahibi ve hayvan sever olarak; Evde hayvan zor ve eziyetli her iki taraf içinde hayvan besleyeceksen mutlaka bahçeli evde oturmalı ki hayvanda rahat etsin
GothiCat
21-05-2015, 02:10
"Benim başka bir bebeğe ihtiyacım yok.İhtiyacım olan,istediğim & daha fazlası zaten benimle" der ve susarım :) (Bizimki kıskaçtır,duymasın bile)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.