PDA

View Full Version : Etkinlik Duyuruları 2005-2008




Sayfalar : [1] 2

ssonmez
24-02-2005, 15:51
Konu: Irmak Okulları 3.Çevre Projeleri Şenliği Duyurusu

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan “Irmak Okulları Çevre Projeleri Şenliği ve Prof.Dr.Kriton CURİ’yi Anma Toplantısı” 26 Mart 2005 Cumartesi günü yapılacaktır.

Hiçbir sınır tanımadan büyümekte olan çevre sorunları ile başa çıkabilmenin, çevre bilinci kazanmış bireyler sayesinde mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu bilincin kazanılması ise küçük yaşlarda başlayan çevre eğitimi ile sağlanabilmektedir. Öğrencilerle birlikte çevre sorunları üzerinde düşünmek, sorunları saptamak ve çözümler üretmek, çevre eğitiminin önemli bir adımıdır.

Öğretmen ve öğrencilerimizi çevre sorunlarını dile getiren veya çözümler üreten projelerini sergilemek ve tüm konuklarımızla paylaşmak üzere okulumuza bekliyoruz.

Sabah oturumunda çevre konuları üzerine önemli çalışmalar yapmış olan Prof.Dr.Sn.Kriton CURİ’yi yakınları ve çalışma arkadaşları ile birlikte anacağız.
Ayrıntılı program ve başvuru formları ek’tedir.


Saygılarımla.

Nilgün AKALIN
Okul Müdürü

Ek 1 : Program
Ek 2 : Katılım Formu
IRMAK OKULLARI


Detaylı bilgi için : http://www.irmak.k12.tr/index.asp?hsayfa=duyuruveritabani.asp




malina
25-02-2005, 09:06
Böyle bir projenin varlığı öğrencilere ve öğretmenlere ne zaman duyuruldu?
1 aydan az zaman var, onun için merak ettim...

backyard
07-07-2005, 08:31
Rastladıklarımızı hem buradan duyuralım hem de sitenin etkinlik takvimine ekleyelim mi?

backyard
07-07-2005, 09:13
8-10 Eylül arası

Adres: Sempozyum Düzenleme Kurulu Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi 3 2260 / ISPARTA

Detaylar için tıklayın (http://orman.sdu.edu.tr/sempozyum)

rukiyesakar
08-07-2005, 01:45
bende ısparta orman fakültesi mezunu olarak fakültemdeki hocalarımın bu tür etkinlikleri başarılı bir şekilde yaptıklarını söylemek isterim.herkesin katılmasını isterim.ben kendim bizzat orda olucam.

Müjgan
12-07-2005, 12:12
"Merhabalar,
Kirsal Cevre olarak bir kac proje calismasina baslamis
bulunmaktayiz.( Ekolojik bölgeler, Agac veri
tabani,Cocuklara doğa egitimi)

Bu kapsamda konu ile ilgili calismalara katilmak
isteyenlere yonelik ilk etapta literatur tarama ve
arastirmaya yonelik bir egitim calismasi yapilacaktir.

Egitim 13.Temmuz Carsamba saat 18:30 da Dernek yerinde
gerceklestirilecektir.

Proje ekiplerine ve bu calismalar katilmak isteyen uye
ve gonullulerin mutlaka katilimini bekliyoruz.

Calismalarin bir amaci da daha farkli alanlardan
gelen gonullulerin konu ile ilgili mumkun oldugunca
uzmanlasmalarini saglamaya calismak ve konuya ilgi
duyan farkli disiplinlerden gonulluleri bu alanlara
kazandirabilmektir.


Zuhal Mutlu

Dernek : Kirsal Cevre ve Ormancilik Sorunlari Ar.Der.
Bestekar s.24/4 Kavaklidere-Ankara
(Tunus Cad. nin bir ust sokagi)
tel :4259414"


Böyle bir mail aldım bugün, vaktim olduğunca katılmaya çalışacağım, özellikle ağaç veri tabanı ilgimi çekiyor. Ankara'da ilgilenmek isteyenler olabilir diye buraya da koyuyorum

aybala
28-07-2005, 08:19
HAYDİ GENÇLER DOĞA OKULUNA!
Doğa Derneği, AB uyum süreci çerçevesinde Türkiye'de bugün olduğundan çok daha fazla uzman doğa korumacıya talep olacağı gerçeğinden yola çıkarak "Doğa Okulu" adı altında bir proje başlattı. Hollanda Tarım, Doğa ve Gıda Kalite Bakanlığı'nın katkıları ile yürütülen çalışma, gelecekte profesyonel doğa koruma çalışmalarında görev almak isteyen gençlerin güncel doğa koruma teknikleri konusunda tecrübe kazanmalarını ve bu sayede Türkiye'nin 266 Önemli Doğa Alanı'nın etkin bir şekilde korunmasını amaçlıyor.



http://www.agaclar.net/index.php?id=2524

Türkiye'nin üç farklı bölgesinde üçer haftalık sürelerle gerçekleştirilecek olan doğa okulu eğitim programının ilk aşaması Mayıs 2006 sonuna kadar sürecek. İlk aşamanın ardından bu programın farklı üniversitelerle işbirliği içinde uygulanması hedefleniyor. Doğa okuluna katılmak isteyen üniversite mezunu veya son sınıf öğrencisi gençlerin Ağustos sonuna kadar Doğa Derneği'ne başvurması bekleniyor.

Detaylı bilgi için:
Yıldıray Lise
Yerel Teşkilatlanma Koordinatörü
yildiray.lise@dogadernegi.org (yildiray.lise@dogadernegi.org)

aybala
03-08-2005, 14:01
Jade Ciftliginin acilen gonullulere ihtiyaci var.
Bu hafta (1-7 Agustos) Adapazarinda çiftlikte yardima ihtiyac var. Agaçlarin altindaki kesilmis olan ayva dallari toplanacak ve imha edilecek. Güç bir is degil ancak yapraklardaki mantar hastaliginin (kahverengi leke) meyvelere bulasmamasi için bir an önce yapilmasi gerekiyor.

http://www.bugday.org/tatuta/farmDetail.php?ID=25&lang=TR

Aklıma yattı bu iş :)

aybala
16-08-2005, 21:08
Formula 1’e karşı ‘bisiklet etkinliği’

Yeşiller "Hızı, otomobilli yaşamı ve petrol uygarlığını yücelten Formula 1 yarışlarının İstanbul’da yapılmasına", tepki gösteren bir açıklama yaptı.
Yeşiller açıklamasında; "bisikletli, ekolojik ve yeşil yaşamı savunmak, kentimizde Formula 1 pistleri değil, bisiklet yolları görmek istediğimizi herkese duyurmak için; İstanbul’da Formula 1 yarışının yapılacağı 21 Ağustos 2005 Pazar günü Bostancı’dan Formula 1 pistinin bulunduğu Kurtköy’de bir bisiklet etkinliği düzenliyor ve herkesi bisikletleriyle, arkadaşları, ailesi ve çocuğuyla birlikte bu şenliğe katılmaya davet ediyoruz..." dedi.
Bostancı-Kurtköy Bisiklet Grand-Prix’si üç etap halinde yapılacak:
1. ETAP: Bostancı – Maltepe Sahil Yolu (Yaklaşık 5 km., bisiklet yolu var)
2. ETAP: Maltepe – Pendik Sahil Yolu (Yaklaşık 10 km., bisiklet yolu var)
3. ETAP: Pendik – Kurtköy Şehir içi (Yaklaşık 25 km. bisiklet yolu yok)
Etkinlik için 21 Ağustos 2005 Pazar sabahı 8:30’da Bostancı Sahil Yolu girişi Deniz Otobüsü İskelesi önünde buluşulacak.

* 1. Etaba bisikleti olan ya da bisiklet bulan herkesi, çocuklar da dahil davet ediliyor,
* 1+2. Etap gidiş-dönüş 30 km. civarında olduğu için bisiklet binme deneyimi olan katılımcılara öneriliyor.
* 1+2+3. Etap ise deneyimli ve kendine güvenen bisikletlilere/bisikletçilere öneriliyor...

Yeşiller'den yapılan açıklamaya göre; tüm etaplar, katılmak isteyen herkese açık. Son etabın Formula 1 yarışının başlama saati olan 12:00 civarında dönüşe geçmesini planlıyor.

HIZ TUTKUSUNA KARŞI TERCİHİMİZ 'BİSİKLETLİ YAŞAM'

* Hız tutkusuna karşı,
* Otomobilli yaşamın dayatılmasına karşı,
* Küresel ısınmaya yol açan petrol uygarlığının yüceltilmesine karşı,
* Rekabete, yarışmacılığa, paranın egemenliğine karşı,
* Su havzamızı işgal eden yasadışı yarış pistine karşı,
* Dayatılan ve tüketim çılgınlığını arttıran küresel markalara karşı,
* Doğayı savunmak için,
* Bisiklete, yürümeye ve toplu taşımaya dayanan yeşil ulaşım politikaları için,
* Yenilenebilir uygarlığa geçiş için,
* Dayanışma, işbirliği ve gerçek spor ruhu için,
* Su havzalarımızın işgaline ve kirletilmesine dur demek için,
* Yeşil bir gelecek için;
FORMULA 1 ÇILGINLIĞINA HAYIR DİYELİM, BİSİKLETLİ YAŞAMI DESTEKLEYELİM!

İletişim: Yeşil Oda (0212) 243 83 33

aybala
16-08-2005, 22:40
"Doğayla Barış" mitingi!
Sorgun Platformu, 350 yıllık doğal Sorgun Ormanı’nda golf sahası yapımı için yüzbinlerce ağacın kesilme kararını protesto için 20 Ağustos 2005 günü Ankara’da “Doğayla Barış” mitingi düzenliyor.
Platformdan yapılan mitinge davete ilişkin açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz:


“Değerli Doğa Dostu,

Bildiğiniz gibi Antalya'da bulunan 350 yıllık doğal Sorgun Ormanı'nda golf sahası yapımı için yüz binlerce ağacın kesilmesine karar verildi. Binlerce canlıya ev sahipliği yapan bu ormanımız için bir yandan yasal süreç işler, bir yandan da Sorgun üzerinde pazarlıklar devam ederken biz doğaseverler buna sessiz kalmak yerine tepki göstermeye karar verdik.

Siz doğaseverleri, başta Side Doğa Gönüllüleri ve Manavgat Sivil Toplum Platformu olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütü, kurum ve kuruluşlardan doğaseverler ve halkımızın da katılımıyla 20 Ağustos Cumartesi günü Ankara'da düzenleyeceğimiz “Doğayla Barış” mitinginde aramızda görmek istiyoruz. “Ben de varım!” diyen vicdan sahibi bütün doğaseverlerlerle Ankara'da buluşmak üzere diyoruz.


SORGUN PLATFORMU

Tarih: 20 Ağustos 2005 Cumartesi
Yer: Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı
Saat: 12.30–13.00: Toros Sokak'ta Toplanış
13.00–13.30: Abdi İpekçi Parkı’na Yürüyüş
13.30–14.00: Basın Açıklaması ve Konuşmalar
14.00 ve sonrası: Çeşitli müzik gruplarının dinletisi

İletişim: Işıl ETEŞ (Koordinatör)
GSM: 0 505 408 44 83
e-mail: isiletes@kolej.org (isiletes@kolej.org)



Sami EVLİ (Basın-Yayın Sorumlusu)
GSM: 0 533 391 02 47
e-mail: sami.evli@gmail.com (sami.evli@gmail.com)



www.sorgun.org (http://www.sorgun.org/)

aybala
21-09-2005, 07:39
STGM (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi), STK'lara yönelik Kapasite Geliştirme Eğitimleri'ne 10 Ekim 2005 tarihinde Ankara'da başlıyor.


Merkezin ilk eğitimleri Ankara, Kırıkkale, Kırşehir, Çankırı ve Eskişehir illerinde kurulmuş olan STK'lara yönelik olacak.
Program hakkında ayrıntılı bilgi
www.stgm.org.tr (http://www.stgm.org.tr/)

adresli web sitesinden edinilebilir.

aybala
26-09-2005, 14:56
WWF Türkiye, tüm dünyada moda olan ve yardım amacıyla takılan renkli farkındalık bileziklerine yenisini ekledi. WWF Türkiye ürettiği yeşil bileziklerle, ülkemizin doğal yaşlı ormanlarının korunmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Bilezikleri WWF Türkiye ofisinden, ideefixe.com (javascript:ol('http://www.ideefixe.com/');) ve hepsiburada.com (javascript:ol('http://www.hepsiburada.com/');) sitelerinden satın alabilirsiniz.

Siz de Doğanın Sesine Kulak Verin, yeşil bilekliklerden alarak, kampanyamıza destek olun. Bileziklerin satışından elde edilen gelir, ormanların korunmasına yönelik çalışmalarda kullanılacaktır.


Ek bilgi için:
Gül Şirin, Üyelik Sorumlusu, Tel: (212) 528 20 30

Erguvan Muhibbi
26-09-2005, 18:47
Bubilezik Işine Muhalifim Bana Saçma Geliyor

Ufudur
18-10-2005, 09:24
E-posta ile aldığım bir mesajı iletmek istiyorum.
Ankara'da yaşayanlar için...

HÜSEYİN ÖZDEMİR

"AĞAÇ YARASI"

FOTOĞRAF SERGİSİ

4 Ekim - 21 Ekim 2005

ANADOLU AJANSI SANAT GALERİSİ



ADRES

Anadolu Ajansı Sanat Galerisi

G.M.K Bulvarı No: 128/C Blok Tandoğan / Ankara

Tel: 231 70 00 / 2081



Fotoğraf Sanatçısı HÜSEYİN ÖZDEMİR,

1947 yılında Aksaray'da doğdu. 1972 yılında şimdiki adı M.Ü Güzel Sanatlar Fakültesi olan Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik Sanatlar Bölümü'nü bitirdi. Deklanşöre ilk kez 1970 yılında bastı. Makro fotoğraf üzerine yoğunlaşan sanatçı günümüze değin çeşitli ulusal ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında birincilik ödülleri aldı.


Merhaba

Anadolu Ajansı Sanat Galerisinde Fotoğraf sanatçısı Hüseyin Özdemir'in "AĞAÇ YARASI" adlı bir fotoğraf sergisi açılmıştı. Hafta içinde gidip gezdim, özellikle bazı fotoğraflar beni çok etkiledi. Ağaçların kabuklarının kazılmasından, üzerlerine kalp şekli yapılıp isim yazılması, ağacın gövdesinin delinip ortasından demir parçası geçirilmesi gibi yaralanan ağaçları fotoğraflamış ve bir sergi açmış sanatçımız. Gidip görmenizi öneririm .

Sergi 21 Ekim'e kadar açık. Anadolu Ajansı Sanat Galerisi, Pazar ve resmi tatil günleri hariç, hergün saat 10.00 - 18.00 arası açık.

aybala
18-10-2005, 09:28
Evet, gidilip siteye davet edilse çok hoş olur :)

spooky_spook
18-10-2005, 09:36
hımmm... vakit bulursam yapacam.. çok güzel bi fikir aybalam :)

spooky_spook
18-10-2005, 09:36
tabi bunun için önce kaybolmadan orayı bulmam gerekiyor :p

aybala
18-10-2005, 09:38
Sticker da al yanına, sana 2 posta göndermiştim ...bitirmedin di mi :)

spooky_spook
18-10-2005, 09:46
yaw, bitirmedim de... nasıl söölesem de dövmesen... şey.. ben onları yanımda getirmemişim.. :( hatta sana çaktırmadan zombi'den sticker desteği alacaktım ama, o da bu pazar gelecek.. ben de pazardan sonra gideyim o zaman.. :)

aybala
18-10-2005, 10:05
pazardan sonra nereye gidiyorsun akıllı bıdık...
21 Ekim yani cuma günü son
Neyse ufudur teşekkürler,
bundan sonrası Ankara grubuna kalmış artık :)

Erguvan Muhibbi
18-10-2005, 12:53
Bu sergideki fotolar izin alınarak ağaçlara ettiklerimiz bölümünde yayınlanmalı.

Ufudur
19-10-2005, 11:02
Ben gitmeye çalışacağım. Bugün olmaz, ama yarın ya da cuma. Müjgan'ın bana verdiği stickerler olacak. Spook, istersen birlikte gidelim...

malina
19-10-2005, 12:23
Hüseyine selam söyleyin :) Fotokritikten malina diyebilirsiniz :)

Sonradan eklenen not:

ilk öncelikle bağışlayın o hüseyin özdemir ben değilim. tamam benim adım hüseyin özdemir ama ben açmıyorum ne yazık ki sergiyi. isim karışıklığı olmuş erdal abinin dediği doğru ben daha 29 yaşındayım bahsettiğiniz hüseyin bey sanırsam 59 nerden baksanız aramızda 30 yaş var. neyse sizi meşgul ettimse üzgünüm. sizden özür dilerim vildan hanım ismim karıştırdığından dolayı sizin kafanızı.... sevgiler...

robbeen
hüseyin özdemir
http://www.fotokritik.com/forum_goster.php?konu_id=31139

Ufudur
20-10-2005, 15:28
Sergi ve sanatçısı için bilgi vereyim:
Kendisi İstanbul'daymış ve burada açılıştan sonra bulunmamış. Telefonumu bıraktım, sergi görevlisi kendisine ulaştıracak.
Yani kendisine sticker veremedik, ama belki resimleri için link sağlayabiliriz.
Adım ufudur, elimden gelen budur:)

Ufudur
20-10-2005, 15:56
Sevgili Malina, iletini, benimkini yolladıktan sonra gördüm. Eğer Hüseyin bey beni aramazsa, belki oradan ulaşmanız daha kolay olur, tanıştığınıza göre???

sezinci
20-10-2005, 16:33
Ufudur tebrikler. İyi şeyler yapmışsın. Bence artık gerisi malina'ya kalmış :)

aybala
20-10-2005, 19:59
Adım ufudur, elimden gelen budur:)
................:::::::::....:)

spooky_spook
20-10-2005, 21:36
Spook, istersen birlikte gidelim... yav harika olurdu ama.. neden bu hafta sonu yok sanki??? benim yarın sınavım var, yani dersi kıramam ve akşama kadar dersim var.. :( uf yaaa.. neyse sevgili ufudur, madem aynı şehirdeyiz daha görüşebileceğimiz, birlikte gidebileceğimiz yerler olur, görüşmek üzere diyeyim o zaman.. :)

Ufudur
21-10-2005, 11:24
Üzülme spook, sorun değil. ben de çalıştığım için tek uygun zamanım öğlen... elbette başka zamana birşey organize olur.
Derslerinde kolaylıklar.

Ufudur
21-10-2005, 14:13
Sevgili arkadaşlar,
Bu öğlen gidip sergiyi gezdim, ve de gezdiğime son derece memnun oldum. Gerçekten çok iyi bir göz, usta bir fotografçılık sonucu olan işler gördüm. Keşke sizler de görebilseydiniz. Makro düzeyde çalışılmış, insanoğlunun eli ile ağaçlara yapılanlar dışında, ağaç dokusunu harikulade veren işler bunlar. Ebatları 0,70x1,0 m. gibi. (Ölçmedim, göz kararı)
Sevgili Malina, bence Hüseyin bey ile görüşüp bu fotografların hiç değilse bir kısmı için link verip veremeyeceğini öğrenmeliyiz. Beni ararsa, ben de rica edeceğim. Gerçi sitede, ufacık bir bilgisayar monitöründen bakınca aynı etkiyi verir mi bilmiyorum. Yine de ağaçlar.net'de yer almalıdır bence de.

rukiyesakar
21-10-2005, 23:22
merak ettim doğrusu şu sergiyi.keşke görme imkanım olsaydı.

malina
25-10-2005, 10:09
Gökkuşağı Projesi, Murat Birsen (Hitolon) tarafından başlatılan ve Fotokritik.com üyeleri arasında devam eden bir proje... Emre Özbaşaran (Detail) ile birlikte yürütüyorlar. Bazı teknik sorunlar yüzünden (konuya dahil olanlar biliyor, diğerleri Fotokritik/foruma bakabilir (http://www.fotokritik.com/forum_goster.php?konu_id=31078&sort=ASC)) agaclar.net olarak bir süre ev sahipliği yapıyoruz.

Eklenen fotoğraflar için: Galeri/Gökkuşağı (http://www.agaclar.net/gallery/kategori.php?ktg_id=514)

Başlıklar:

Çarpık Kentleşme
Kimliksiz Mimari
Başarılı Örnekler
Manipulasyon


Konuyla ilgili biraz bilgiyi buraya alıntılıyorum.


Her sabah işe giderken otobüste gördüğüm asık ve mutsuz yüzlerde; çarpık, çirkin yapılaşmanın, kimliksiz ve kişiliksiz mimarinin çok büyük payının olduğunu düşünüyorum.

Binaları, insanları içine tıkmak için inşaa edenlere, özgün ve kişiliği olan Koca Sinan zihniyetini tamamen unutarak kimliksiz bir mimari anlayışla güzelim İstanbul’u beton yığınına çevirenlere küçük bir tepki.

Belirli bir sayıya ulaştıktan sonra bir jürinin eklenen fotoğrafların arasından seçeceği fotoğrafların sergilenmesini düşünüyoruz.

Murat Birsen

Not: İstanbul düşünülerek başladıysa da, artık diğer şehirleri de kapsamaktadır.

Yapılaşmanın çirkinliğinin birden çok sebebi var ve bu sebeplerin birazı mimarlaımıza (meslektaşlarım olur kendileri) ama büyük bir çoğunluğu da bilinçsizce ranta uyum sağlayanlarındır.Mimar,**** vatandaş,**** belediye hiç farketmez.

Gelişmiş ülkelerin çoğunda şehir plancılığı kavramı meslek olarak yoktur.Mimarlar yapar bu işlemi uzmanlaşarak. Üçüncü boyutun düşünülememesinin bir bölümü bundan kaynaklanır.

Arazi planlama ve kadastro işlemlerinde bilinçsiz parselasyon en büyük etkenlerinden biridir, yeşilsiz ve gökyüzünün kaybolduğu yapılaşmanın eseri birazda belediye imar bölümü ve kadastronundur.Bu görevi üstlenmiş olanların sorumluluklarının bilincinde olamamaları.

Bütün bunlara mimarlarımızın sorumsuz, estetik kaygı gütmeden, yapmış olmak için yaptığı işleri de ekleyelim.

1950 lerden sonra çok partili seçim dolayısı ile göz yumulan kaçak yapılaşmanın, ne mimar, ne kent plancısı hiçbir planlama yapılmadan yapılmış olması.Mesela,İstatistiklere girmeyen ve henüz netleşmeyen (ki çalışma hala devam ediyor üzerinde) tahmini sonuçlarla İzmir’in %60 ı kaçak yapılaşma ile inşaa edilmiş. Tek kat bile izni olmayan bir çok 5-6 katlı bina var,katları farklı zamanda ilave edilerek yapılmış. Ve ne derece sağlıklı oldukları tartışma bile götürmez, değiller. Deprem ise hiçbir zaman hesaba bile katılmıyor kaçak yapılarda, gökyüzünden,gökkuşağından öte.

Bu kaçak yapılaşmanın ve plansız gelişimin en büyük sorumlluğu aslında belediyelerdedir ki, bu ise başlı başına bir gelir gider hesabı ile doğanın en kolay satıldığı yerdir. Hatta öyle yerler bilirim ki, seçilebilmek için o kaçak yapılan 5. katının betonlarını seçilmek isteyen belediye başkanının döktürdüğünü.**** parkları imara açtığını.

Kaçak yapılaşmanın durdurulması ve önlenmesi için yasalarda da çok açık var.Bir örnek--- İzmir Özdilek- crown plaza-- İnciraltı -binası tamamen kaçak 20 kat olarak İzmir’in tek nefes alan yeşil alanı ranta açılarak inşaa edildi. Mimarlar odası 5 yıl önce (temel çalışmalarına başladıkları an) dava açtı.Dava 1 ay önce bitti ve kazanıldı. Yani 5 yıl sonra. Ama 3 yıldır işletmeye başlamış durumda bina. Yasalara göre o bina yıkılamıyor. **** ne olacağı meçhul olarak işlemeye devam ediyor. 20 katlı kaçak binanın yapılabildiği bir ülkede nasıl düzeliriz gerçekten cevabını bulmak çok zor.

Hepsinden önemlisi bireyler olarak bilinçlenmek durumundayız, hem seçimlerimizle, mevcutta kalanları korumak ve yok olmasını önlemek için. Konu çok derin ve köklü bir sorun.Yazacak öyle çok nokta var ki aslında. Tabii bunu fotoğrafla anlatmak istediğimiz için, daha fazla uzatmadan durayım,yoksa destan yazarım.

Hiç birimiz bu insana uyumsuz, kişiliksiz apartman kutularında, gökyüzü olmadan yaşamayı haketmiyoruz.Ve hala kurtarılacak çok yer olduğuna inanıyorum.Hergün fotoğrafını gördüğümüz o güzelim doğal alanları korumak adına önemli bir forum olduğuna inanıyorum bu forumun. Ve Hitlon’a ve emeği geçen Detail e bir kez daha teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.

Güzin Tezel (toprak)

aybala
25-10-2005, 10:35
İstanbul'un yeni siluetinin tartışıldığı şu günlerde çok yerinde bir tepki.
Umarım olayın muhataplarının dikkatini çeker ve şehir planlamasında nelere öncelik verilmesi gerektiğini bir daha düşünmeleri sağlanır.
Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Artık halk olarak bizlerin de üç maymunu oynamaktan vazgeçip, onayladığımız veya onaylamadığımız olaylara karşı tepkisini koymamız gerekiyor. Bu en azından kamuoyunu gözardı edip geridönüşü olmayan kararlar alan mekanizmaların "yetki bende, ben yaparım" uslubunu değiştirmelerine yarar.

Sevelim
25-10-2005, 10:45
Bu proje sadece İstanbul ili ile mi sınırlı? Türkiye'nin diğer şehirleri çarpık değil mi?

Eskiden Bursa'nın adı "Yeşil Bursa" idi. Eski yeşilliğinden eser kalmadı. Her yer beton, heryer bina. Nefes almak için Uludağa çıkmak gerek.

backyard
25-10-2005, 13:34
umarim ev sahipliginden daha oteye gider sitenin islevi
bu projede amaclanan sadece fotograf sergisi mi?
belki carpik kentlesmeye iyi ornek teskil edecek bu fotograflarin destekledigi bir panel/seminer yapilabilir

istanbulla sinirli kalmamasina katiliyorum

Detail
25-10-2005, 14:59
Tabii ki İstanbul' la sınırlı değil ancak önce İstanbul diye başlamıştı yoksa sitede Anamur'dan fotoğraf yollayanlar bile var.

Forumu ve şu ana kadarkileri görmek isterseniz....

http://www.fotokritik.com/forum_goster.php?konu_id=31078

Projenin buraya taşınma nedeni ise
Yukardaki fotokritik linkinde bulunan fotoğraflar ile
http://www.metropol.eminesahin.com/
linkindeki fotoğrafların dağınıklığını önlemek hepsini bir araya getirebilmek ve yeni eklenenlerin daha belirgin farkedilmesi için ortak bir alana ihtiyaç duyduk. Ayrıca Fotokritik' in fotoğraf yükleme kuralları gereği her üyenin 72 saatte 1 fotoğraf yükleyebilmesi de projeyi kısıtlayan faktörlerdendi.

Deteğiniz için teşekkürler.

aybala
27-10-2005, 07:15
Galeriye eklenen bu projeye ilişkin fotoğraflardan anlaşılıyor ki ilgili malesef malzeme sıkıntısı çekilmemiş. Nereye baksak böyle çir çarpıklık görebiliyoruz neredeyse.
Bu da bu projenin ne kadar yerinde bir çalışma olduğunu gösteriyor.

backyard
27-10-2005, 08:02
proje, duble sanat şaheserinin inşaasına istanbulda başlandığında daha da şenlenecek gibi
kimliksizlik ödülüne şimdiden aday
bu arada, bu konuyla ilgisiz olabilir belki ama bekir coşkunun dünkü yazısını okumanızı tavsiye derim :)
Hayat Kadını (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=3438871&yazarid=2)

spooky_spook
15-11-2005, 14:38
ben bu konuyu takip edemedim, bi sonuca ulaştı mı? yoksa duymamış olmam normal mi? çok merak etmiştim de sergiyi, gidemeiş olmak kötü :(

arda taştan
20-11-2005, 14:35
niye o son kelimeyi yazdın ki

Detail
20-11-2005, 15:01
HAYAT KADINI linkin adı üstüne tıkla :)

backyard
25-11-2005, 11:00
Sergi - Polen Çağı


İSTANBUL - 'Yaprak yapraktır ama aynı zamanda ağaçtır' fikrini yurtiçi ve yurtdışında sergilediği büyük boy taş heykellerde somutlaştıran Nilhan Sesalan'ın yeni çalışmaları 9 Aralık'a kadar Artisan Sanat Galerisi'nde görülebilir. Sesalan'ın İstanbul'daki bu heykel sergisi 'Polen Çağı' başlığını taşıyor. Tel: 0 212 247 90 81 (Kültür Sanat)

Kaynak: Radikal

Baki Berk Kayalar
25-11-2005, 23:24
29 Kasım' da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sergi Salonu' nda "Kocaeli Dört Mevsim Fotoğraf Yarışmasını" kazanan ve sergileme alan fotoğrafların sergisi açılacak. Ne yalan söyleyim aralarında benimde bir çalışmam var;) Belki benimde bir çalışmamın olması sizleri sergiye gelmeye teşvik edebilir;) Gerçi o fotoğrafı tesadüfen çekmiştim ama olsun.

Herkesi sergiye bekliyorum.

spooky_spook
26-11-2005, 02:52
sadece 1 günlüğüne mii? aaa.. keşke ben oradayken olsaydı.. konusu da çok güzelmiş, benim belki de en ilgimi çeken konudur dört mevsimdeki farklılıklar.. tüüühhh... neyse.. sen o fotoyu galeriye ekledin mi bakiiim?

Baki Berk Kayalar
26-11-2005, 03:22
29 kasımda açılacak Spooky:) tek günlük değil. Bir hafta filan sürer.

aybala
28-11-2005, 12:01
3 Aralık 2005 te Monteal'de Kyoto Protokolü Toplantısı(28 Kasım-9 Aralık) sırasında düzenlenecek olan toplantıya katılım bekleniyor.
Bu eylem ABD ve Avustralya'nın Kyoto Protokolü'nü imzalamasını talep etmektedir.

Eylemler aynı zamanda tüm ülkelerin
-mümkün olduğu kadar hızlı şekilde emisyonları azaltmasını
-petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtlarınkullanımından kaynaklanan sera gazlarının etkin bir şekilde stabilize edilerek, büyük bir tehdit haline dönüşen iklim değişikliklerinin engellenmesini talep etmekte.

Konu ile alakalı Türkiye çalışma grubunun talepleri şunlardır;

-ABD ve Avustralya gibi bugüne kadar imza vermeyen ülkeler Kyoto Protokolünü derhal imzalamalıdır.
-Türkiye sera gazı envarterini acilen çıkarmalıdır
-Küresel ısınmaya sebep olan yatırımlar derhal iptal edilip temiz enerji tercih edilmelidir.

İrtibat Numarası:

İstanbul çalışma grubu ofisi:
0212 249 17 76

Vildan Sönmez
28-11-2005, 12:49
Selam Bay Mineral,TebriklerYarışma ile ilgili belediyenin sayfası varmı ?(Katılan fotoları izleyebileceğimiz)

sezinci
30-11-2005, 12:26
Orman Mühendisleri Odasının düzenleyeceği "Türk Ormancılığında Acil Eyleme Dönüştürülmesi Gereken Konular, Mevzut ve Yapılanmaya Yansımaları" konulu sempozyum 22-24 Aralık 2005 tarihlerinde Antalya'da yapılacak.

Konular:
-Ormanların ekosistem tabanlı ve çok amaçlı planlanması ve uygulanması esasları
-Ulusal orman envanteri ve uygulama esasları
-Ormanların karbon döngüsü ile çölleşmeyle mücadeleye ve hava kirliliğinden etkilenmesi
-Ormancılığımızda katılımcılık ve kırsal kalkınma ilişkileri
-Sürdürülebilir orman yönetimi gösterge ve ölçütleri ile setifikalandırma
-Ormancılık eğitimi, orman mühendisliği ve istihdamı

E®TY
01-12-2005, 15:33
yılmaz abı bı yerden sponsor ya da odenek bulup bırkacımız gıtsek ya su sempozyuma ne dersın ? bu ısı halletsen halletsen sen halledersın bı buyugumuz olarak hımm??... sıte adına bırkacımız gıdıp guzel bır calısma hazırlayıp daha sonra da sıtede paylasabılır. gercekten konular cok guncel ve onemlı konular kı bırkacıyla ılgılı benımde yakından semınerlerım olmustu hazırladıgım ılgılendıgım ve sevdıgım konular...
bısııler yapalım be abı....

sezinci
01-12-2005, 16:07
Erty ben bu sempozyuma gidemem. Siteden gidebilecek birinin de olacağını zannetmiyorum. Ya Antalya'ya yakın üyelerden birisi gönüllü olacak ya da Antalya'dan aktif birinin üye olmasını bekleyeceğiz. Bu da zor.

En iyisi sempozyum sonunda genellikle bir rapor yayınlanır. Bu rapor nasıl olsa elimize geçer. Onun koyarız siteye.

Cihangir
11-12-2005, 21:00
18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü web sitesindeki bir seminer duyurusu.. Tarih bulamadım ama yazının içeriği çok hoşuma gitti, paylaşmak istedim.. :)


ORMANLARIMIZIN ve ORMANCILIĞIMIZIN EKOLOJİK, EKONOMİK ve TOPLUMSAL KOŞULLARI ÜZERİNE…



Doç. Dr. Yücel ÇAĞLAR

Milli Prodüktivite Merkezi



Ormanları, çoğunlukla yalnızca çeşitli ekolojik yararları olan ağaç ve ağaççık toplulukları olarak algılıyor, yanıp yakılmasından kaygılar duyuyor, olanak bulduğumuzda da ağaçlandırma çalışmalarına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Başka bir söyleyişle, çoğumuzun ağaçlarla, ormanlarla bir gönül bağı var. Ancak, ağaçlarlarla ve ormanlarla gerektiğince tanışık değiliz; öyle ki, ülkemizdekileri bile yakından tanımıyoruz. Oysa, sevginin kalıcı olabilmesinin öncelikli koşullarından birisi emek ise eğer ötekisi de yeterince tanışmak değil midir ? Öğrenmek için, onları korumak kollamak için değil; bunlara da sıra gelecek belki de, ancak, şimdi amacımız yeterince yakından tanışmak olmalı bizce. Tanışalım öyleyse; kim engelleyebilir ki bu isteğimizi gerçekleştirmeyi !..



Öte yandan; söz aramızda, yine çoğunluğumuz ormancılığı, yalnızca teknik bir uğraşı, bir mühendislik dalı olarak görüyor ve anlıyor. Ne büyük bir yanılgı !.. Ormancılık, özellikle Türkiye örneği ülkelerde kültürel, toplumsal, ekonomik ve dolayısıyla siyasal boyutları da olan bir etkinlik, daha da önemlisi bir ilgi ve duyarlılık alanı çünkü: Ülkemizin dörtte biri “orman” sayılan alanlarla kaplıysa ve bu alanların tümüne yakın bir kısmı da devletin mülkiyetindeyse, yani bizlerin, hepimizinse; devlet tarafından yönetiliyorsa ve bu amaçla göz ardı edilemeyecek boyutta kaynak kullanılıyorsa; içinde ve bitişiğinde 7-8 milyon insan yaşamını sürdürmeye çalışıyorsa, varlığı ve yokluğu tüm canlıları ayrım yapmaksızın etkileyebiliyorsa bu alanlara herhangi bir biçimde zarar verebilecek gelişmelerin, konumumuz, yaşımız, cinsiyetimiz, mesleğimiz ne olursa olsun bizleri ilgilendirmemesi düşünülebilir mi? Düşünülemeyecekse eğer, bu gelişmelerin neler olduğunu da öğrenmemiz gerekmez mi?



Çok açık; hepimizin gönül verdiği farklı farklı ilgi ve duyarlılık alanları var; yoksa da olmalı. << - Ağaçlar, ormanlar ve dolayısıyla ormancılık da olsun; ne çıkar bundan …>> diyorsanız eğer, zorlu ama bir o denli de hoş bir yolculuğa hazırlanın; gönlünüzde ağaçlara, ormanlara, ormancılığa da küçücük bir köşe açın; inanın, bundan ağaçlar da, ormanlar ve ormancılar da hoşnut kalacak. << - Bana ne ağaçlardan, ormanlardan, ormancılardan ? >> mı diyenlerdensiniz; ne söyleyelim, Sizin de canınız sağolsun; kalan sağlar bize yeter çünkü…



***


http://fef.comu.edu.tr/bolum/cografya.php

backyard
12-12-2005, 13:14
Ormanlarımızın ve Ormancılığımızın Ekolojik, Ekonomik ve Toplumsal Koşulları Üzerine.” konulu konferans Çanakkale’de yapılacak.Ormanlarımızın ve Ormancılığımızın Ekolojik,Ekonomik ve Toplumsal Koşulları ÇOMÜ Coğrafya ve Çevre Topluluğu 2005-2006 öğretim yılı, güz yarı yılı etkinlikleri kapsamında, Milli Prodüktivite Merkezi çalışanı Doç. Dr. Yücel ÇAĞLAR tarafından verilecek olan “Ormanlarımızın ve Ormancılığımızın Ekolojik, Ekonomik ve Toplumsal Koşulları Üzerine...” konulu konferans 28 Kasım 2005 Pazartesi günü saat 14:30 da Troia Kültür Merkezi Prof. Dr. Sevim BULUÇ Oditıryumu nda gerçekleşecek Konferansın ardından “Anadolu Yeşillemesi” konulu saydam gösterisi yapılacak.

kaçırmışız :)

backyard
12-12-2005, 13:15
belki Yücel Çağlar la iletişim kurup konferans metnini isteyebilirsin mi?

E®TY
13-12-2005, 10:19
Ege Orman Vakfı İzmir' deki okullarda seminerler vermeye devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Vakıf Mühendisleri ve Vakfın gönüllü eğitmenleri görev alıyor. Seminerler okullara ücret alınmaksızın sunuluyor. Seminer yapılmasını istediğiniz okullar için başvuru yapabilirsiniz.
Ege Orman Vakfı Telefon numaraları : (0232) 464 51 60 - 463 80 80
Kendim de bu eğitim çalışmalarında bulunuyorum. Siz de bu eğitim çalışmalarına Ege Orman Vakfı gönüllüsü olarak katılabilir. Bu seminerlerden faydalanabilirsiniz.
Ertuğrul YILMAZ

Mine Pakkaner
20-01-2006, 16:13
http://www.gdoyahayir.org/toh_moza/tohum_agi_egitim_duyurusu.pdf

9-10 Şubat 2006 tarihlerinde,
İzmir’de Ege Üniversitesi Tohumculuk Enstitüsü’nde
“Köy Tarımı Tohum Ağı”nın çekirdeklerini oluşturacak ilk eğitim atölyesi,
GDO’ya Hayır Platformu tarafından başlatılıyor. GDOHP yararına, Ekolojik Tarım
Organizasyonu (ETO) eğitmenleri tarafından verilecek kurs,
tarımsal üretimin her noktasında yer alan kişi ve örgütlere açıktır.

Kimi organizasyon bedellerinin karşılanması ve Tohum Ağı projesinde değerlendirilmesi üzere
kişi başı kurs katılım bedeli 50.00 YTL olarak belirlenmiştir.
Konaklama ve ulaşım katılımcıların kendilerine aittir.
Rezervasyon için Berin Ertürk ile iletişime geçiniz.
Kontenjan kısıtlı olduğu için bir an önce rezervasyon yaptırmanızı öneririz.

Rezervasyon onayıyla; Garanti Bankası-Kadıköy Şubesi, 0886699365 no’lu hesaba
katılım bedelinin yatırılması gerekmektedir.
Konu hakkında detaylı bilgi için:

Berin Ertürk / berinerturk@gmail.com / Tel: 0264-693 3372 - GSM: 0532-213 8764
Tansel Kaygısız / Tel: 0232 388 4000 (Dah:2628-14)

Katılım 35 kişi ile sınırlıdır. Talep olduğu takdirde ikinci bir kurs programı düzenlenecektir.

www.gdoyahayir.org

benim
04-02-2006, 16:28
1.Erguvan Çevre Ödülleri Yarışması
Yeşil değerlerimize sahip çıkmak, çevre bilincine erişmek, çevre dostu fikirler üretmek, İstanbul’umuzu ve Türkiye’mizi daha yaşanabilir hale getirmek amacıyla ödülleri 05 Haziran 2006 tarihinde sahiplerine ulaşacak olan “1. ERGUVAN ÇEVRE ÖDÜLLERİ” başlıklı bir yarışma düzenliyoruz. Amacımız, yaşadıkları şehirle ilgili sorumluluğu paylaşmaya hazır, sorunları gören, çözüm önerisi getiren ve çevreye duyarlılıkla bakan ilk ve orta öğretimdeki bütün öğrencilerine, daha temiz ve yaşanabilir bir İstanbul için çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarına, halkı bilinçlendirmek ve kamuoyu duyarlılığını arttırmak için gayret gösteren basın kuruluşlarına ulaşmaktır.
Projenin Amacı: İstanbul’un çevresel mirasını korumak, geliştirmek ve çevre sorunlarına çözüm bulmak amacıyla kamuoyunu harekete geçirerek, bu yöndeki çalışmaların teşvik edilmesini sağlamaktır.
Projenin Hedefi:Çevre bilincinin geliştirilmesi ve İstanbul’un çevre sorunlarına çözüm bulunması amacıyla, bu yönde çalışmalar yapan, öneriler getiren bütün kişi ve kuruluşlara ulaşılması hedeflenmektedir.
Projenin Katılımcıları:Katılması planlanan hedef grup ve kuruluşlar aşağıda sıralanmıştır:

İlköğretim ve Orta Öğretim Kurumları:7-17 yaş grubu, çevre bilincinin yerleşmesi açısından büyük önem taşımaktadır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli olarak yürütülecek çalışmayla ilk öğretim ve orta öğretimdeki 2 milyon öğrenciye ulaşılması hedeflenmektedir.

Medya Kuruluşları:Günümüzde medyanın kamuoyu oluşturmada ve yönlendirmede etkisi bilinmektedir. Dolayısıyla İstanbul için yapılacak böyle bir çalışmada gazete, televizyon ve radyo gibi araçların ve burada çevre konusunda hassasiyet gösteren kişilerin yer alması çok yararlı olacaktır. Böylelikle bu kişi ve kuruluşlar yeni yayın ve haberler için teşvik edilmiş olunacaktır.
Sivil Toplum Kuruluşları: İstanbul’un çevresel sorunlarına farklı bir bakış açısı ve öneriler getirmiş Sivil Toplum Kuruluşları, halkın da desteğini alarak yeni projeler için teşvik edileceklerdir.
Projenin Duyuruları: Duyurular, projenin içeriğinin açıklanacağı 50x70 afiş, broşür, davetiye ve internet yoluyla yapılacaktır.
http://www.istanbulcevor.gov.tr/haber_detay.asp?id=45 (http://www.istanbulcevor.gov.tr/haber_detay.asp?id=45)

backyard
12-02-2006, 17:42
Türkiye’de süs bitkileri üretiminde en önemli yetiştirici il konumunda bulunan İzmir,16-19 Mart 2006 tarihlerinde Ege 4. Süs Bitkileri Seracılık ve Peyzaj Fuarı’na ev sahipliği yapacak.

Türkiye’de ilk ve tek sektörel buluşma mekanı olan fuar, Türkiye’nin tüm bölgelerinden sektör temsilcilerini bir araya getirecek.

Fuar bu yıl, 11.000 metrekare kapalı, 2.000 metrekare açık alanda İzmir Kültürpark’ta yapılacak.

Fuar kapsamında düzenlenecek olan Çiçek Yarışması’nın yanı sıra sektörün sorunları ve geleceğine yönelik öngörülerin ele alınacağı çeşitli seminerler gerçekleştirilecek.

Geçen yıl, 4000 metrekarelik alanda 105 katılımcıyı buluşturan fuarı, Hollanda, İtalya, Kıbrıs, İngiltere, Ukrayna, İsrail, İsviçre, Moldova, Azerbaycan, Yunanistan ve Suriye’den 2.053’ü profesyonel toplam 8.491 ziyaretçi gezmişti.

Fuarda sergilenebilecek ürünler

• İç ve dış mekân süs bitkileri
• Kesme çiçek, fide, çiçek soğanları, bitki besinleri, bitki ilaçları
• Sera malzemeleri, sera imalat ve montajında kullanılan alet ve ekipmanlar
• Bahçe mobilyaları, dekorasyon malzemeleri, peyzaj

Proje Sorumlusu
Canan KARAVİT
Meşrutiyet Cad. No: 44/5
06420 Kızılay-ANKARA
Tel: 0 (312) 430 70 00 (pbx)
Faks: 0 (312) 430 70 03
GSM: 0 (533) 620 29 60
e-mail: canan@forzafuar.com.tr (http://us.f314.mail.yahoo.com/ym/Compose?To=canan@forzafuar.com.tr)
http://www.forzafuar.com.tr (http://new.pimailer.com/_rotator.aspx?t=B15DFC6C0A03A99C9AD67B67FF36&u=1196f436-3d56-4bfe-89de-719fdb42e6c4&e={5FE7CDDC-8908-4F2A-B141-C48D64748F6C}&em=mugeku@yahoo.com&rUrl=http://www.forzafuar.com.tr/)

malina
16-02-2006, 19:32
Metince Yazdı:

Ben öğretmenim ve kendi okulumda çevre koruma kulübünde çalışıyorum. Bu gün kulüp toplantımız vardı öğrencilerime de sitenizden bahsettim. Çalışmalarınızda yer almak bizi onurlandırır.

Bizim bir projemiz var anadoluda bir hatıra ormanı oluşturma gibi şu an bunun düşünce çalışmalarını yapıyoruz. Burdaki orman işletmesinden mühendis arkadaşlar ve diğer sivil toplum örgütleriye görüşüyoruz. Burdaki amacımız öğrencilere orman sevgisini aşılamak.

İç anadoluya gittiniz mi bilmiyorum. Gözünüzün alabildiğince bozkır kilometrelerce gidersiniz ve bir tek ağaca rastlamayabilirsiniz. iste bu bozkıra yapabilirsek bir hatıra ormanı kurmayı düşünüyoruz.

Çalıştığım ilçe batı karadenizde (Ereğli/zonguldak) Burada ağaç kendiliğinden yetişiyor diye düşündük. oysa anadoluya dikeceğimiz ağaçlar gerçekten çok önemli.

Bizim düşüncemiz ereğli'deki 22 okuluda çalışmamıza katarak 10.000 fidanı gönderebilmek böylelikle tüm öğrencilerimizin bu ormanda bir ağacı olacak ve fiili olarak bu olayın içinde yer alarak ormanlarımız konusunda duyarlı olacaklar ve ayrıca gerçekten ihtiyacı olan bir bölgede ağaçlandırma yapmış olacağız.

malina
16-02-2006, 19:34
Çalıştığım ilçe Batı Karadeniz'de... (Ereğli/zonguldak) Burada ağaç kendiliğinden yetişiyor diye düşündük. Oysa Anadoluya dikeceğimiz ağaçlar gerçekten çok önemli. Bizim düşüncemiz Ereğli'deki 22 okulu da çalışmamıza katarak 10.000 fidanı gönderebilmek

Ağaçların orada yaşabilmesi için yöreye uygun olması gerekli. Bu konuda mesleki bilgisi olan arkadaşlar bakalım ne diyecek...

metince
16-02-2006, 23:44
Öneri ve görüşlere açığız buradaki orman işletme müdürlüğünden mühendis arkadaşlarda bizlere yardımcı oluyorlar .Amacımız söylediğim gibi olabildiğince çok öğrencinin bu olaya katkı sunmasını sağlamak ve Öğrencilerde orman sevgisi ve yardımlaşma bilincini yerleştirmek diye düşündük.
Düşündüğümüz bölge Nevşehir ve yozgat arasında ve bu bölgede daha önce çayıralan orman işletme müdürlüğünce bir ağaçlandırma çalışması yapılmış.
tabi tüm bu söylediklerimiz şu an fikri bir tartışma Bunun ne kadarını gerçekleştiririz bilmiyorum .Ama 21 martta bir köy ilköğretim okuluna 100 tane çam fidanı dikeceğiz bununla ilgili etkinlik resimlerini göndereceğim.
Yuakarıda fikri olarak çalışmasını düşündüğümüz projede görüş ve önerilerinizi bekliyoruz.

Plumbago
25-02-2006, 19:10
Ege 4. Süs Bitkileri, Seracılık ve Peyzaj Fuarı, 16-19 Mart 2006 tarihleri arasında İzmir Kültürparkta yapılacaktır. Detayli bilgi http://www.flowerfairs.com/ adresinden alinabilir. Tüm dogaseverlerin katilmasini tavsiye ederim...

sezinci
25-02-2006, 20:19
Hadi bakalım İzmir'liler. Sanırım Pumbago fuarın açık olduğu süre boyunca orada bulunacak.

Bu iyi bir fırsat toplantı için.:)

sezinci
25-02-2006, 20:20
Bu arada Plumbago duyuruyu aşağıdaki linke de eklesen iyi olacak.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=369

backyard
25-02-2006, 20:30
kör yılmaz :)

Plumbago
27-02-2006, 16:01
Fuar dahilinde 16 Mart gunu saat 17:15 te (Herhangi bir aksilik olmazsa tabii) "Süs Bitkileri Sektöründe Bilgisayar kullanımları" isimli bir seminer verecegim agaclar.net uyesi herkesi beklerim. Ayrica yine fuarda DijitRA Bilgisayar olarak bir standimiz olacak oraya da cay icmeye beklerim tabii :)

sezinci
27-02-2006, 17:13
kör yılmaz :)

Ben bu admine'den şikayetçiyim.

Üyelerin kalbini kırıyor.:)

arsakay
27-02-2006, 17:16
Fuar dahilinde 16 Mart gunu saat 17:15 te (Herhangi bir aksilik olmazsa tabii) "Süs Bitkileri Sektöründe Bilgisayar kullanımları" isimli bir seminer verecegim agaclar.net uyesi herkesi beklerim. Ayrica yine fuarda DijitRA Bilgisayar olarak bir standimiz olacak oraya da cay icmeye beklerim tabii :)

İlginç bir konu. Rica etsek sunumunuzdan sonra burada bizleride özet olarak bilgilendirebilir misiniz? En azından bir fikrimiz olur.

Plumbago
27-02-2006, 17:19
İlginç bir konu. Rica etsek sunumunuzdan sonra burada bizleride özet olarak bilgilendirebilir misiniz? En azından bir fikrimiz olur.

Tabiiki. Su anda hazirliyorum henuz. Tamamladigim zaman .ppt dosyasi halinde isteyenlere gonderirim.

sezinci
27-02-2006, 17:20
Fuar dahilinde 16 Mart gunu saat 17:15 te (Herhangi bir aksilik olmazsa tabii) "Süs Bitkileri Sektöründe Bilgisayar kullanımları" isimli bir seminer verecegim agaclar.net uyesi herkesi beklerim. Ayrica yine fuarda DijitRA Bilgisayar olarak bir standimiz olacak oraya da cay icmeye beklerim tabii :)

Plumbago programı yetiştirdin galiba. Başarılar dilerim şimdiden. Kolay gelsin.

Plumbago
27-02-2006, 17:23
Tesekkur ederim. Demo halinde elimizde olacak gibi fuara kadar :)

malina
27-02-2006, 19:43
Demonun bitmesine sevindim :)

metince
27-02-2006, 20:22
yukarıda bahsettiğimiz projemiz yavaş yavaş şekillenmeye başladı.Orman bakanlığı ağaçlandırma genel müdürlüğpü ile görüştük.Onlardan 10 bin tane karaçam fidanı konusunda söz aldık.Okul müdürümüzde bize bu konuda destek sunuyor.Yarın ilçe mili eğitimm müdürümüzle görüşmeye gideceğiz.İlçedeki tüm okulların bu kampanyaya aktif katılımını sağlayacağzız ereğlideki10 bin çocuğun Anadolunun bu bozkırında 1 tane ağacı olacak.
Yozgattan arkadaşlarda bu fidanların dikimi konusunda araştırmalar yapıyor.
Siteye üye orman mühendisi arkadaşalardfan bu kopnudaki görüşlerini bekliyorum.Biz karaçam düşündük.Fidanları Eşkişehir veya Ankara'daki fidanlıklardan alacağız. Neler tavsiye edersiniz ?

sezinci
27-02-2006, 22:14
Bu konudaki en sağlıklı bilgiyi fidan dikeceğiniz yerdeki Orman İşletmelerinden alabilirsiniz. Size toprak ve iklim özelliklerini de gözönüne alarak en uygun türü söyleyeceklerdir.

Ankara Fidanlıklarını bilmiyorum ama Eskişehir Orman Fidanlığı'nın ürettiği fidanlar çok iyidir. Büyük oranda başarı elde edebilirsiniz.

malina
27-02-2006, 22:48
Bu konuya neden ilgi gösterilmedi anlamadım. En azından proje hakkında fikirlerinizi söyleyebilirsiniz :)

sezinci
27-02-2006, 22:55
Veya benzer çalışmaları herkes kendi bulunduğu yörede yapabilir.
En azından öğretmenler çocuklarına önderlik yapabilirler.

metince
28-02-2006, 00:56
işletme müdürlükleri bu konuda pek duyarlı değilller çayıralan orman işletme şefliği ile yer için bir görüşmemiz oldu bizi pek sıcak karşılamadı programımızda böyle bir çalışma yok diyerek geçiştirdi. Toprağın killi yapıya sahip olduğu söylendi .iklim karasal iklim bütün bu özelliklerini düşünerek karaçam olsun dedik. yalnız dikeceğimiz alanın korunması için dikenli tel içine alınması gerekiyor .
Bu sorunu çözmeye çalışıyoruz umarım bir aksilik olmazsa mart sonu gibi bu iş olacak.Burda bizim için birinci öncelik orman sevgisinin çocuklarımızda kazanım olarak sağlanması ve anadolunun bozkırlarında bir sevgi ormanının yeşermesi.
yılmaz ve malina arkadaşlar sizlere ilginizden dolayı teşekkür ediyorum.Bir hikaye vardır bilirsiniz.binlerce deniz nası sahile vurmuş ve bir adam bunları denize atmaya çalışmaktadır.Ordan geçenler bunu meraklı gözlerle izlerken delimidir diye düşünüyorlarmış.Sonra birisi soruyor beyefendi burda binlerce deniz anası var siz boşuna uğraşıyorsunuz demiş
Adam kendisine sorutyu sorana bakmış ve elindeki deniz anasının denzie bırakmış.
-BAK BU KURTULDU DEMİŞ
Biliyorum belki beklediğim ilgiyi bulamayacağım ,çeşitli beklemediğim ummadığım güçlüklerle karşılaşacağım ama arkadaşlarım ve ben birkişiyi dahi orman sevdalısı yapabilirsek orman sevgisini bir kişinin gönlünde yeşertebilirsek işte o zaman diyeceğiz
-BAK BU ORMANI SEVİYOR VE KORUYOR DİYECEĞİZ
Her şeye rağmen sizlere teşekkür ediyorum çünkü biliyorum ki sizlerde en az benim kadar bu işe gönül vermişsinizdir.Yaptığınız siteden bu anlaşılıyor.yılmak pes etmek yok.

metince
08-03-2006, 19:09
selam malina ankara gurubuyla nasıl bağlantı kurabilirm

aybala
08-03-2006, 21:34
böyle bir topikleri var ...
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=242&page=7

malina
11-03-2006, 13:38
23 - 26 Mart 2006
Bahçe Dünyası 2006
1.İstanbul Bahçe, Mobilya, Peyzaj Tasarımı, Bahçe Mimarisi, Bahçe Ekipman, Havuz ve Bitkiler
Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul


06-09 Nisan 2006
FLORIST'06
16. Çiçekçilik, Seracılık, Bahçe Kültürleri ve Aksesuarları Fuarı
CNR EXPO Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbul


06-09 Nisan 2006
5.Uluslararası Organik Ürünler ve Çevre Fuarı
Harbiye Askeri Müze - Ahmet Fethi Paşa Salonu


12 - 16 Nisan 2006
4. Yalova Süs Bitkileri Fuarı
İç Mekan ve Dış Mekan Mevsimlik Süs Bitkileri
Yalova Fuar Alanı Yalova


13 - 16 Nisan 06
Bahçe 2006 Bahçe Mobilyaları, Peyzaj ve Bahçe Mimarisi, Bahçe Bakımı ve Bitktileri
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı İstanbul


14 - 17 Aralık 06
Exponatura Fuarı 2006
Doğal, Organik, Bitkisel Ürün ve Gıdalar, Sağlık Turizmi, Spa, Welness, Doğal Tedaviler
Dünya Ticaret Merkezi İstanbul

Humeyra
11-03-2006, 18:47
FLORIST'06
16. Çiçekçilik, Seracilik, Bahçe Kültürleri ve Aksesuarlari Fuari
06.04.2006 - 09.04.2006

CNR EXPO Fuar Merkezi
Yeşilköy/İstanbul

obscure_f
15-03-2006, 11:49
iide bisey soylicem karadeniz eregli okadar da anadolu sayilmaz ki ustelik orman acisindan turkiyenin ender yerlerinden ..ormansiz tek bir agacsiz okadar mekan var ki....

metince
17-03-2006, 16:24
fidanları ereğliye dikmeyeceğiz.Anadoluda yozgat ili yenifakılı ilçesine dikeceğiz

ormanbotanigi
17-03-2006, 22:16
Karasal iklimlere en iyi adapte olan türlerden biri karaçamdır. Ama dikeceğiniz çamların hangi orijenlerden alınarak yetiştirildiği bilmek gerek aksi takdirde ağaçlandırma çalışması hüsranla bitebilir. Oradaki mühendisler umarım bu konuda size yardımcı olmuşlardır. Yalnızca uygun ağaç türünü seçmek yeterli değil örneğin boluda yetişen karaçamlardan alınan tohumlardan elde edilen fidanları iklim ve toprak yapısı farklı olan yozgatta yetiştirmemiz doğru olmayacaktır.

metince
19-03-2006, 02:05
ağaçlandırm agenel müdürlüğpü bizi akdağmadeni fidanlığına yönlendirdi.Oradan karaçam fidanları verecekler.Ama bu işlerde beni en çok yoran bürokrasi oluyor.Bir dilekçeyi göndwerebilmemiz için izin yazısınını almamız 10 gün sürdü.Bu arada daire başkanı yurt dışına çıkmış birazda o geçiktirdi.
Öğrencilerime bu gecikmeleri anlatmakta o kadar zorlanıyorum ki........
Bazen ise insanlar çok kaba olabiliyorlar onlar için sıradan rütün işler bir imzan eksik deyip seni günleerce oyalayabiliyorlar.
Özellikle bülent boz beyle bu konularda konuşmak isterdim am kendine ulaşamadım pazartesi bir daha deneyeceğim.
Bu proje fikir olarak ortaya çıktığında beniinanılmaz heyacanlandırmıştı insanlardaki ilgiisizlik bende hayal kırıkları yaratıyor.Oysa yozgat taki öğrenciler benim burdaki öğrenciler o kadar inandılar ki bu işe .Onların bu inancıyla başaracağız

Plumbago
21-03-2006, 16:02
12 - 16 Nisan 2006 tarihleri arasinda yapilacak olan "4. Yalova Süs Bitkileri İhtisas Fuarı"nda da katilimci olacagiz. Fuara ziyaretci veya katilimci olacak tum uyeleri DijitRA Bilgisayar Hizmetleri olarak standimiza bekleriz.

malina
23-03-2006, 08:06
Niye kimse bir şey yazmadı diye merak ettim :)

Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü gibi yapay bir durum mu hissediyorsunuz yoksa tüm üyeler unuttu mu? :)

arsakay
23-03-2006, 08:29
Mesleği ilgili olan ve de ağacı, ormanı seven herkesin
Ormancılık Haftası'nı tebrik ederim. :))

sezinci
23-03-2006, 08:31
Yaa işte kutlamadınız benim ve diğer ormancı arkadaşların gününü.

Ben aslında mesaj yazmak için bekliyordum. Tavşanlı'da meslek Yüksek Okulu arazisinde bir ağaçlandırma çalışması yapacağız. O çalışmaları yaptıktan haber olarak girmeyi düşünüyordum

sezinci
23-03-2006, 08:32
Arsakay benden önce davranmış teşekkürler.

aybala
23-03-2006, 08:34
Yılmaz şiir okusun bize :)

sezinci
23-03-2006, 08:57
EN BÜYÜK NEFER

Ona her zaman muhtacız
İstesekte onsuz olamayız
Onun olmadığı yerde
Biz de var olamayız

Suyu, havayı, mobilyayı
Onun sayesinde kazandık.
Sağlıklı bir yaşam asımını
Biz ona güvenerek attık.

Hayvanın havanın evi
Doğanın en büyük neferi.
Yok olmaya karşı koyan
Bu ormanın acı sesi.

........

Büsra COŞKUN
Vakıfbank İlköğretim Okulu / ARTVİN

sezinci
23-03-2006, 08:58
Oldu mu Aybala:)

aybala
23-03-2006, 09:41
Olmaz mı :)
Şimdi koromuzdan
aman ormancı şarkısını dinleyelim :)

Daha sonra ormancılık sektörünün sıkıntıları konulu panelimize buyurun :)

malina
23-03-2006, 09:47
Çıktım tepe başına da baktım ovaya,
Bay Mustafa çağırdı dam oynamağa.
Söz anlamaz Ormancı yıkar masaya,
Söz anlamaz Ormancı çekmiş kafayı.

Aman Ormancı canım Ormancı,
Köyümüze getirdin yoktan bir acı.

Gereviz'in suları hoştur içmeğe,
Ortasında köprüsü var, gelip geçmeğe.
Yazık ettin Ormancı köyün iki gencine,
Söz anlamaz Ormancı çekmiş kafayı.

Aman Ormancı canım Ormancı,
Köyümüze getirdin yoktan bir acı.

Gereviz'in ortasında değirmen döner,
Değirmenin suları dağından iner.
Mustafa'ya atılan kurşun Tevfik'e değer,
Söz anlamaz Ormancı çekmiş kafayı.

Aman Ormancı canım Ormancı,
Köyümüze getirdin yoktan bir acı.

aybala
23-03-2006, 09:51
baktı olacak gibi değil malina da cemaate uydu :)

aybala
23-03-2006, 09:53
TDK der ki;

Ormancılık (isim)

1 . Orman işi ile uğraşma:
"Adam eskiden ormancılık edermiş, sonradan bırakmış."- M. Ş. Esendal.
2 . Ormanların yetiştirilmesi ve bakımını konu alan bilim.
3 . Ormana değer verme anlayışı:
"Okullarda ormancılık sevgisini aşılamalıyız."

sezinci
23-03-2006, 09:56
Yeni ormacı türküsü yaptırıldı (http://www.ogm.gov.tr/)

arsakay
23-03-2006, 13:16
tam soracaktımk ki Yılmaz bahsetmiş yeni şarkı sözlerinden.
Neyse ben de günün anlam ve önemine binaen başka bir soru sorayım.

Orman kanunu dedikler nedir? Kimler uygular? :D :D

Plumbago
23-03-2006, 13:30
Tum ormancilarin, Orman muhendislerinin ve Ormanlari seven herkesin orman haftasini kutlarim ;)

eskimo
23-03-2006, 13:32
orman sevenlerin ve ormana emek verenlerin
orman haftası kutlu olsun.

malina
23-03-2006, 13:43
Orman kanunu pek hırlı bir laf değildir ve buradaki orman haftasıyla ilgisi yoktur :)

malina
23-03-2006, 13:45
ORMANCI

Görevimiz bu ülkeye hizmettir
Ormanları olan vatan cennettir
Ağaç yetiştirmekte bir ibadettir
Nerde orman varsa hizmetindeyiz
Ormanların bekçisi ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz

Ağaçtır toprağın baktığı gözler
Ağaçtır yaşamı anlatan sözler
Ormanlar bin türlü canlıyı gizler
Nerde orman varsa oradayız biz
Ormanın dostu ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz

Ağaç gönlümüzün sevgi köşesi
Bir yanda su akar, dalda kuş sesi
Akça ağaç, çamlarıyla meşesi
Gece gündüz orman nöbetindeyiz
Ormana sevdalı ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz

Yeşil bir denizdir, görülmez dibi
İçimizde bitmez yaşam sevinci
Her ağaç milletin çocuğu gibi
Nerde orman varsa hizmetindeyiz
Yeşilin bekçisi ormancıyız biz
Çevreciyiz hepimiz ormancıyız biz


http://www.ogm.gov.tr/orman_turku.htm

malina
23-03-2006, 13:51
Türkü, 1922 yılında Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Gevenes köyünde yaşanan acı bir olaya dayanıyor. Öyküye göre o dönemde bir orman yangını çıkıyor ve türküdeki orman memuru, Belen kahvesinde dama oynayan köylülerden yardım istiyor. Köylüler oyunu bırakmadığı için ormancı ile aralarında tartışma çıkıyor. Köylülerden Mustafa, ormancıya ateş ediyor; ama yanlışlıkla arkadaşı Tevfik’i vuruyor. Daha sonra bu türkü yakılıyor.


Öykü gerçekten böyle mi bileniniz var mı?
Eğer böyleyse köylüler hem suçlu hem güçlü...

sezinci
23-03-2006, 13:59
Benim bildiğim öykü de bu. Şimdiye kadar farklı bir öykü de duymadım

malina
23-03-2006, 14:05
Başka bir yerden (http://72.14.203.104/search?q=cache:OJZcP3SwP34J:uurboceim.selamgunluk. com/+%22Aman+Ormanc%C4%B1%22+t%C3%BCrk%C3%BC+anlamlar% C4%B1&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=3&lr=lang_tr) daha bilgi buldum:

Ormancı Türküsünün Doğuşu

Muğla'nın Yatağan ilçesine bağlı Gevenes köyünde Mustafa Şahbudak adında, 1922 yılında bir efe doğar. Babası ağadır, dolayısıyla Mustafa da bir ağa çocuğudur. Mustafa hiddetli bir kişiliğe sahiptir. Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli en yakın canciğer arkadaşıdır. Herkes bu ikilinin arkadaşlığına gıpta ile bakar Neredeyse her akşam köy kahvesinde bu iki arkadaş dama maçı düzenlerler iddialı ve dostça yapılan bu karşılaşmalar, kahvedekiler tarafından ilgi ile izlenir. Çünkü bu olayların mükafatını, izleyiciler almaktadır. 1946 yılı, Temmuz ayının sıcak bir gününde bu arkadaşlığa kan damlar, öfke seli karışır. Uğursuz hadise cezaevinde sonuçlanarak, elli beş yıldır söylenegelen bir drama dönüşür.

Sıcak bir temmuz günü Mustafa Şahbudak, her zamanki gibi yine köy kahvesine gider. O sırada kahveye Muhtar Tevfik Cezayirli'yi görmeğe, Yatağan ilçe Milli Eğitim Müfettişi ile tahsildar gelmiştir. Muhtar olmadığı için misafirleri her zaman olduğu gibi, Mustafa Şahbudak ağırlama görevini üstlenir. İki misafiri alıp yemeğe götürür. Döndüklerinde Muhtar'ı kendilerini bekler görürler. O gün iki misafirden izin isteyip, yine dama tahtasının başına otururlar. Oyunun yarısında orman memuru, Mehmet İn, çıkagelir. Mehmet, sarhoştur. Bir gün önce, komşu olan Çiftlik köyünde yangın olmuştur. 1946 seçimlerinin evrakları Yatağan'a gönderilecektir. Seçim evrakını Yatağan'a, köy bekçisinin götürmesi zorunludur.

Ormancı ise, yangın evrakının bir an önce ilçeye götürülmesi için, bekçiyi Muhtar'dan ister. Muhtar:
-Olmaz, daha acil olan seçim sonuçlarının ulaştırılması gerekiyor. Bekçiyi gönderemem der. Bunun üzerine Ormancı ile Muhtar arasında, bir tartışma başlar. Muhtar en sonunda:
-Ayıp ediyorsun Mehmet, bize müsaade et, der.

Ormancı kahveye girip tekrar geri döner, gelir. Dama masasını bir yumrukta darmadağın eder. Mustafa Şahbudak, bu davranışa tahammül edemez ve Ormancı'ya bir tokat atar. Olayın büyüyeceğini anlayan köylüler, adamı alıp sakinleşmesi için kahvenin arka tarafına götürürler. Ormancı oradan bağırarak küfürler savurmaktadır. Küfürler Mustafa Şahbudak'ın tahammül sınırını daha da zorlar. Yerinden kalkar, Ormancı'nın üzerine yürür. Ormancı Mehmet'in, kamasını çıkarıp Mustafa Şahbudak'ın sol kolunun pazısından yaralar. O zaman, Mustafa Şahbudak Ormancıyı korkutmak için, belindeki tabancayı çıkarır, yere doğru ateş eder. İşte ne olursa, o an olur!

Muhtar, Ormancı'nın ikinci kez kama vurmaması için elini tutar. Fakat, Mustafa Bey tetiği çoktan çekmiştir... Ormancı bunun üzerine kaçmaya başlar. Mustafa Şahbudak kaçmasın diye, bir el daha ateş eder. Bu ateş de öldürmek için değil, kaçmasına engel olmak içindir. ikinci atış üzerine Mehmet in, yere düşer.
Arka cebinde tabaka olduğu için, ona hiç bir şey olmaz. Bu arada ne yazık ki, Mustafa Şahbudak, kaza kurşunu ile dostu Tevfik'i vurur.

O günlerin imkansızlıkları içerisinde Tevfik'i, tahta bir sal üzerinde Muğla devlet hastahanesine götürürler. Tevfik, çok kan kaybetmektedir. Mustafa, Doktor Veli Bey'e:
Babamın selamı var, bu adamı iyileştir. der.
Veli Bey:
-O ölecek, önce senin kolunu saralım. der. O sırada Tevfik eliyle işaret edip Mustafa'yı yanına çağırarak:
-Ben ölüyorum hakkını helal et. der.
Mustafa:
-Hayır, sen ölmeyeceksin! derken ağlamaya başlar. Aslında orada herkes efelerin ağlamadığını bilir. Ancak Mustafa, arkadaşının bu durumuna dayanamamıştır.

Gerçekten de biraz sonra Tevfik, hayata gözlerini kapar. Mustafa, en yakın arkadaşını öldürdüğü için polise teslim olur, Bu olay üzerine dört yıl ceza yer. Ceza evindeyken her gece Tevfik rüyasına girer. Ancak Ormancı'ya kini gittikçe artar. Bu acı olaydan sonra köyde kalamayacağını anlayan Ormancı, tayin ister.

Kavaklıdere Orman Müdürlüğüne atanır. Aslen Marmarislidir. Emekliliğinden sonra oraya yerleşir. Doksanlı yılların başında, kendi memleketi olan Marmaris'te ölür.

Mustafa Şahbudak cezaevinden çıktıktan sonra, anılarla dolu o köyde yaşayamayacağını anlayıp, Muğla merkeze yerleşir.

Çok sevdiği, günlerini birlikte geçirdiği arkadaşını Muhtar Tevfik Cezayirli'yi tek
kurşunla öldürdüğünde arkada yirmi beş yaşında bir eş ve üç çocuk bırakır. Muhtar'ın eşi Pembe, bu acıya dayanamayınca birkaç yıl sonra aklı dengesini yitirir. Oğlanın biri İzmir'e yerleşir. Diğer oğlanla kız, köyde evlenirler ve hayatlarını orada sürdürmeye devam etmekteler.

Yıllardır her şeyi unutmaya çalışan Mustafa'ya bir gün arkadaşları, Tahir Usta adında bir değirmenciden bahsederler. Bu değirmenci, annesinin akrabasıdır. Değirmenci Tahir Usta aynı zamanda türkü de bestelemektedir. İşte Gevenes köyünde yaşanan bu acı olay da bu kişi tarafından bestelenmiştir. Düğünlerde okunan, herkesin diline düşen türkü ''Ormancıdır.'' Bir gün, radyodan duyduğu bu türkü ile unutmak istediği olayları, tekrar yaşar gibi olur. Radyoyu kapatır, bu türküden çok incinmiştir.

Ormancı türküde Ormancı adı ile, Mustafa Şahbudak ise ''Bay Mustafa" adı ile yer almıştır.

Ormancı Mehmet'in bir anlık sarhoşluğunun musibetini, yıllarca pişmanlık
duyarak ve memleketinde barınamayarak ödedi demek yanlış olur.
Çünkü o türkü yaşadığı müddetçe kötü adam olarak anılacaktır ve tarihe öyle geçecektir.

malina
23-03-2006, 14:11
Bu öykü, sözlerle uyumlu, demek doğrusu buymuş...

metince
02-04-2006, 21:15
ANADOLU’DA BİR ORMAN KURUYORUZ

“Anadolu’da bir ormanım olsun.”kampanyası ile orman kuruyoruz. Sen de Karadeniz Ereğli Öğrencileri Ormanı’na bir fidanla katılmak ister misin?

Her yıl Kıbrıs büyüklüğünde toprağımız erozyon sonucu yok olmakta.Her karışı için binlerce şehit verdiğimiz vatan topraklarının yok olmaması için Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü işbirliği ile “Anadolu’da Bir Ormanın Olsun”kampanyası çerçevesinde Ereğli öğrencileri olarak orman kuruyoruz.Ülke çapında ormana en çok ihtiyacı olan yerlerden biri olan Yozgat Yenifakılı’da, Karadeniz Ereğli öğrencilerinin de bir ormanı olacak.Kuracağımız bu ormanda senin de adına bir fidan olması için kampanyamıza katıl.Aşağıdaki mail ve mektup adresine teşekkür maili ve mektubu yaz,senin de adına fidan dikilsin.Göndereceğin her mail ve mektup için bir fidan dikilecek; mail ve mektup gönderenlerin isimleri daha sonra bir kitapçıkta yayınlanacaktır. İstediğin kadar mail ve mektup yazabilirsin.Her mail veya mektup bir fidan.Hedefimiz onbin fidan. Kdz.Ereğlideki bütün öğrencileri ve ailelerini kampanyamıza katılmaya davet ediyoruz.
KURACAĞIMIZ ORMANIMIZDA SİZİNDE BİR DİKİLİ AĞACINIZ OLSUN.
- HAYDİ ARKADAŞLAR! FİDANIMIZ İÇİN MAİL ATALIM


MAİL ADRESİ: agm@agm.gov.tr
POSTA ADRESİ:Ağaçlandırma Ve Erozyon Kontrolü Genel müdürlüğü Söğütözü cad. No:14/E Kat 11-12 Söğütözü/ANKARA
HAZIRLAYANLAR: NİMET İLKÖĞRETİM OKULU ÇEVRE KORUMA KULÜBÜ

malina
04-04-2006, 15:55
Selamlar,

Ben Bahçelievler' de yaşayan bir İstanbulluyum.

İstanbul Belediyesi tarafından hazırlanan bir proje ile; yol genişletme adı altında; yıllardır çevre sakinleri tarafından ekilen, dikilen, bakılmakta ve sulanmakta olan yaklaşık 8-10 dönüm ağaçlık ve çim olan bir oksijenli yaşam alanı yok edilmek üzeredir.

Bu alan E-5 karayolu üzerinde Merter' den İncirli' ye çıkarken Böbrek Vakfı hastahanesinden başlayıp Ömür' e kadar olan yan yol ile yürüyüş parkuru arasında kalan yeşillik ve ağaçlık alandır.

Bu yeşillik alan boyunca onbinlerce insanın faydalandığı bir yürüyüş ve koşu parkuru mevcuttur. Günün 24 saati tüm Bahçelievler sakinleri bu temiz ve nezih alandan faydalanmakta, hasta olanlar hastalıklarına şifa bulmakta, çocuklar artık şehir içinde çok ender bulunan böyle ortamlarda rahat nefes alabilmektedirler.

Bizler çevre sakinleri ve bu ortamdan faydalanan insanlar olarak 3 haftadır Pazar günleri bu alanda toplanmakta ve sesimizi duyurmaya çalışmaktayız.

Bu yıkıma engel olma toplantımız ;
9 Nisan Pazar günü saat. 12.00' de
aynı alanda 4. kez tekrarlanacak ve netice alınana kadar da devam edecektir.

Sizlerin ve oluşumunuzda bulunan dernek ve kuruluşlarında aramızda bulunmasını ve bizleri desteklemenizi rica ediyoruz.

Katılımınız ve desteklerinizle gücümüzün artacağına ve sonuca ulaşacağımıza inancımız sonsuzdur.

Vereceğiniz destek için şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum.

Saygılarımla.


" DÜNYA İNSANLARA DEĞİL, İNSANLAR DÜNYAYA AİTTİR. "

sezinci
04-04-2006, 23:12
Yazık olacak. Güngören kavşağındaki hemen her bitkide emeğim vardır. Ben diktirmiştim orasını. O sırada E-5'in bitkilendirmesini yapan firmada çalışıyordum. Çok üzülürüm onlar giderse.

İstanbul'da olmak katılmak isterdim bu toplantıya.

malina
16-04-2006, 18:26
DOĞADA GÖRÜNTÜ AVCILIĞI YARIŞMASI, DASK tarafından organize edilen ve doğada düzenlenen, özgün, bir fotoğraf yarışmasıdır.

DASK DOGAY’ın en önemli özelliği çekim-seçim-değerlendirme ve ödüllendirme aşamalarının tümünün, yarışmanın düzenlendiği bölgede, 2-3 gün içinde tamamlanmasıdır.

Fotoğrafçılar ve doğa severler, belirlenen bir bölgede, coğrafi yapı ve mevsim koşulları içinde karşılaştıkları konuları, doğal ortamlarında sanatsal bir katkıyla belgelerler. Yarışmacılar kendilerine verilen saydam filmlerle bir gün boyunca yaptıkları çekimlerle yarışırlar.

Periyodik olarak her yıl ülkemizin farklı yörelerinde düzenlenir

DASK DOGAY düzenlendiği bölgenin fotoğraf ve doğa ile ilgili dernekleriyle ilişkiye geçilerek ve TFDB (Türkiye Fotoğraf Sanatı Dernekleri Birliği) tarafından onaylanmış olan “Yarışma Şartnamesi” ile düzenlenir.

Yarışmacıların yanı sıra izleyicilerin de katıldığı DASK DOGAY’da çeşitli kültürel, sportif etkinlikler de yapılmaktadır.


Dask Hakkında (http://www.dask.org.tr/genel_bilgiler/dask_hakkinda.htm)




19-21 Mayıs Taraklı Karagöl

sevgili Motorsiklet sevdalısı ve buna gönül vermiş tanıdık tanımadık tüm dostlar hepinizi kucak dolusu sevgilerle selamlar ve 19-21 mayıs Tarihlerinde Sakaryanın şirin bir ilçesi olan Kültür anane ve göreneklerini hiç kaybetmemiş bakir doğası,yaylaları ve kaplıcası olan ilçemizde Tüm Türkiyeden doğasever insanların katılımı ile fotoğraf avcılığı yarışması yapılacak olup bu vesile ile tüm motorsikletsever dostlarımız ilede buluşulup yaylada yatılım kamp yapılacaktır.bu vesile ile tüm yaylalar ve civardaki sünnet gölü çubuk gölü sülüklügöl ve diğer gezilebilecek yerlerede gidilerek keşifler yapılacaktır.o eşsiz doğal ortamda yakılacak kamp ateşi başında uzun sohbetlerle birbirimizi
tanıma fırsatımızda olacaktır.hepinizi selamlar saygılarımı sunarım.
Ayrıntılar aşağıdadır.

Kampa katılacak dostlarımızın telefon Taraklı Belediye Başkanlığı 02644912015 e veya 05332466108 nolu telefonla irtibat kurabilirler.umarım güzel dostluklara vesile olur bu kamp saygılarımla
Ayrıntılar aşağıdadır

Hasan ARVASİ Taraklı Belediyesi Zabıta Amiri

DOGAY DOĞADA GÖRÜNTÜ AVCILIĞI YARIŞMASI

19-21 Mayıs 2006 tarihlerinde Sakarya' nın Taraklı ilçesinde yapılacaktır.

LOJİSTİK

Bölge ekonomisine katkı bağlamında, katılımcıların yiyecek ve içecek alışverişlerini Taraklı’da yapmaları önerilir.

Genel Bilgi: Taraklı ilçesinde her türlü gereksiniminizi sağlayabileceğiniz market vb. bulunmaktadır. (Ziraat Bankası, her türlü benzin ve gaz satışı yapan istasyonlar, Tekel Bayileri, PTT, lokanta vb).

DASK Kampı Karagöl yaylasında kurulacaktır. Karagöl Yaylası’nda sis bastırdığı zaman yön kaybı ve kaybolmalar sık olmaktadır.

Fotoğraf malzemesi: DASK Karagöl Yaylası’nda yarışmacıların gereksinimlerini karşılamak için ücreti karşılığında saydam ve negatif film ile yoğun kullanımda olan fotoğraf makinesi pillerini bulunduracaktır. Taraklı ilçesinde fotoğraf malzemesi satışı yapan dükkanlar bulunmaktadır.

KONAKLAMA

DASK DOGAY 2006’da katılımcılar kendi olanaklarıyla (çadır, karavan, pansiyon, otel vb.) konaklayacaklardır.

DASK Kampı : Taraklı ilçesine 15 km. uzaklıkta Karagöl Yaylası’na ana kamp kurulacaktır. Kamp alanında çadır vb. konaklamak olanaklıdır. Kamp alanında elektrik, su ve tuvalet bulunmaktadır. Cep telefonu kısmen çekmektedir.

Pansiyon-Otel vb: Karagöl’deki yayla evleri ve ilçe halkının evlerinin, yarışmacılardan isteyenlerin konaklamaları için pansiyon veya oda kullanımı olarak ücret karşılığı tahsisi Taraklı belediyesinin organizasyonu ile sağlanacaktır. İletişim için:.................................

Bu organizasyonda doğacak aksaklıklardan DASK sorumlu değildir.

YARIŞMA ALANINA ULAŞIM

Katılımcılar, kendi olanakları ve tercih edecekleri ulaşım yöntemleriyle yarışma alanına ulaşacaklardır. Ulaşım krokisi e-posta aracılığı ile isteyenlere iletilecektir (dask@dask.org.tr). TARAKLI ilçesinden DASK DOGAY Kampına giden ara yollardaki sapaklara yön okları konulacaktır.

http://www.sakarya.gov.tr/ulasim/tarakli.jpg

Özel araç : Yol seçenekleri çok fazla, değişik rotaları deneyebilirsiniz. Karayolları haritanızı yanınıza almayı unutmayın. Aşağıdaki bilgiler rota seçiminde sizlere yardımcı olabilmek için hazırlandı.

İç Anadolu, Doğu Anadolu, Orta ve Batı Karadeniz Bölgelerinden

a-Ankara-Ayaş-Beypazarı-Nallıhan-Göynük üzerinden Taraklı. (Ankara-Taraklı 270 km)

b-Ankara-Eskişehir-Bilecik üzerinden Taraklı. (Ankara-Eskişehir 230 km) (Eskişehir-Taraklı 145 km)

c-Ankara-Sakarya üzerinden Taraklı. (Ankara-Sakarya 290 km) (Sakarya-Taraklı 65 km)



Trakya ve Batı Karadeniz Bölgelerinden

a- Sakarya üzerinden Taraklı. (Sakarya-Taraklı 65 km)

b-Bursa’dan Bilecik üzerinden Taraklı (Bursa-Taraklı 150 km)



Ege ve Akdeniz Bölgesinden

a-Kütahya üzerinden Taraklı (Kütahya-Taraklı 175 km)

b-Eskişehir üzerinden Taraklı (Eskişehir-Taraklı 145 km)

Otobüs : Şehirlerarası Otobüslerle Sakarya’ya ulaşıp, Sakarya’dan Taraklı’ya ulaşmak mümkündür.

Diğer : Dernekler veya kurumlar tarafından toplu ulaşım yapılması durumunda ayrıca duyurulacaktır.



TARAKLI – KARAGÖL ARASI ULAŞIM

18 Mayıs 2006 Perşembe, 19 Mayıs 2006 Cuma ve 20 Mayıs 2006 Cumartesi günleri belli aralıklarla DASK Kampı ile Taraklı ilçesi arasında Taraklı Belediyesi tarafından araç seferleri düzenlenecektir. Araçların hareket saatleri yarışma sırasında duyurulacaktır. Bu seferler kesin kayıt yaptıran ve yaka kartları bulunan yarışmacılar için ücretsizdir, yarışma sırasında bölgeyi daha rahat gezmeleri için düzenlenmiştir. Araç seferlerine katılıp katılmamak yarışmacıların kendi tercihine bırakılmıştır. Yarışmacılar, belirlenen yarışma alanında kendi olanaklarıyla (yürüyerek, özel veya kiralık her çeşit ulaşım araçlarıyla) dolaşabilirler. DASK, yarışmacıların bölgeyi gezmelerinde, araç seferlerinde oluşacak aksaklıklardan sorumlu değildir.



İLETİŞİM

Taraklı’da cep telefonları çekmektedir. Karagöl yaylasında ise bazı bölgelerde kullanılamamaktadır. DASK Görevlileri Cep telefonu iletişimine ek olarak PMR telsizlerini kullanacaktır.



KATILIMCILARA ÖNERİLER – BEKLENTİLER – UYARILAR

Bölge ve iklim koşulları göz önüne alındığında, bahar ayı olmasına rağmen gece yaylada soğuk iklim şartlarının devam edebileceği konusunda katılımcılar tedbirli olmaları önerilir. Özellikle Karagöl Yaylası’nda uygun giysi ve donanımlı konaklama göz ardı edilmemelidir. Taraklı ilçesi rakımı 500 metre, Karagöl Yaylası’nın rakımı ise 1200 metredir.

Karagöl Yaylası’nda yerel halk, belli saatlerde yiyecek ve içecek ihtiyacına cevap vermeye çalışacaktır. (Gözleme, köfte ayran vb. gibi...) Ancak bu hizmetlerin yapılmamasından ve doğabilecek aksaklıklardan DASK sorumlu değildir.

Yarışmacıların ve izleyicilerin güvenlikleri nedeniyle en az iki (2) kişilik guruplar halinde dolaşmaları önerilir.

Kamp alanı DASK görevlileri tarafından çöp ve yapay artıklardan temizlenecektir. Tüm katılımcıların doğal dokunun korunması için bu çabaya destek olmaları, çöplerini sağlam poşetlerle ağzı düğümlenmiş olarak çöp bidonlarına atmaları ve kamp alanı kurallarına / görevlilerin uyarılarına uymaları beklenmektedir.


AYRINTILI PROGRAM

18 Mayıs 2006 Perşembe

20:00 - DASK Kampında, kamp ateşi çevresinde sohbet ve dinleti (Karagöl Yaylası DASK kampı)

21:00-24:00 Yarışmacı kayıtları ve film dağıtımı (Karagöl Yaylası DASK kampı)

19 Mayıs 2006 Cuma

05:00-14:00 Yarışmacı kayıtları ve film dağıtımı (Karagöl Yaylası DASK kampı)

13:00-17:00 Yayla yürüyüşü ???? (Karagöl Yaylası DASK kampı)

20:30-21:00 Necmettin Külahçı Saydam Gösterisi (Karagöl Yaylası DASK kampı)

21:30-22:00 Kamp Ateşi çevresinde sohbet-dinleti-saydam gösterileri (Karagöl Yaylası DASK kampı)

20 Mayıs 2006 Cumartesi

08:00’den itibaren banyo edilmiş filmlerin Taraklı ilçesindeki DASK DOGAY masasından dağıtımı (Taraklı ilçesi)

09:00-12:00 Film Kesim ve Teslimi (Taraklı ilçesi)

18:00-21:00 DASK DOGAY 10.Yıl Şenliği (Taraklı ilçesi)

21:00-24:00 Ödül Töreni (Taraklı ilçesi)

21 Mayıs 2006 Pazar

09.00-12:00 Yarışmacıların saydamlarının iadesi (Taraklı ilçesi)

13:00- Dönüş



İLETİŞİM

Adres : Mithatpaşa Cad. No:52/35 Kat:3 Kızılay-ANKARA (Pazar-Pazartesi hariç 13.30-18.00 arası)

Tel : 0. 312. 430 46 55 Yarışma Sekreterliği: Derya İKİZER
GSM : 0. 538. 732 69 62 - 0. 533. 394 89 57
http : www.dask.org.tr (http://www.dask.org.tr/)
e-posta : dask@dask.org.tr (dask@dask.org.tr) - fgonendik@yahoo.com (fgonendik@yahoo.com)

malina
19-04-2006, 10:46
Bahçelievler’in akciğeri konumunda olan ( E 5 otobanına paralel Ömür plaza ile Ahmet Ermiş Böbrek vakfı arası) zümrüt yeşili alanımız Büyükşehir belediyesi tarafından alternatif çözümler var iken hunharca katledilmek istenmektedir.

Bu büyük duyarsızlığı, haksızlığı, insafsızlığı, altı haftadan beri Bahçelievler’in duyarlı halkı olarak pretosto etmekteyiz.

Bu çok haklı haykırışımızda, bizi yüreklendiren, bilinçlendiren, büyük bilim adamı, büyük çevreci Sayın Prof. Dr. Orhan Kural ve Panter Emel (Emel Yıldız) 23 NİSAN 2006 Pazar günü saat 12 de , olayın ciddiyetini vurgulamak adına tabuta girecektir, yeşil adına saksılı çiçekleri ile cenazeleri kalkacaktır. Demokrasilerin dördüncü kuvveti olan basınımıza önemle duyurulur.

Yer: Ömür plaza , Ahmet Ermiş böbrek vakfı arası E5’ e paralel Baran sitesi önü.
Saat: 12.00’ de

Adres : Yürüyüş ve koşu parkuru üzeri spor alanı.
İrtibat telefonları:
Mehmet Alıcı 0533 3994474
Celal Kesal 0532 4850538
Leyla Bilgisi 0536 6382009
Çetin 0533 6882670

sezinci
19-04-2006, 11:06
Bu iş için 23 Nisan doğru bir tarih değil. Bayramın gölgesinde kalabilir. Tarih kesinleştiyse yapacak bir şey yok ama bana göre bu protesto yapılacaksa başka bir tarih seçilmeliydi

malina
02-05-2006, 17:18
KIRSAL CEVRE VE ORMANCILIK SORUNLARI ARASTIRMA DERNEGI (KIRSAL CEVRE)

DENDROLOJI (AGACBILIM) OKULU BASLIYOR!!!

Sayın Doğaseverler,

Derneğimiz, geçmişte olduğu gibi, bu sene de Mayıs-Haziran aylarında “Dendroloji (Ağaçbilim) Okulu”nu düzenliyor. Eğer sizler de doğayı ve özellikle ağaçları seviyor; “öğrenmek istiyorum” diyorsaniz, haydi buyrun okulumuza...

Dendroloji (Ağaçbilim) Okulu’nda, ağaç ve ağaççıkların botanik özelliklerinden, yayılışlarına; korunmalarından insan kültüründeki yerine kadar birçok konuyu işleyeceğiz. Okulumuza kayıt olmak için, Ankara’da bulunmak dışında ücret veya başka ön koşul yok; yeter ki “ağaçları öğrenmeyi” isteyin ve kayıt günlerimize mutlaka gelin.

Okulumuza katılmak için aşağıdaki günlerden herhangi birinde, belirtilen saatler arasında Derneğimize gelebilir ve kaydınızı yaptırabilirsiniz:

KAYIT GÜNLERİ:
13 Mayıs saat 14.00-18.00 arası
14 Mayıs saat 14.00-18.00 arası
15 Mayıs saat 14.00-20.00 arası
16 Mayıs saat 14.00-20.00 arası

Derneğimizin adresi: Bestekar Sok. 30-8 Özok Apt. Kavaklıdere Ankara

“Okulda neler öğreneceğiz?” diye soruyorsanız, işte “ders” programımız:

27 Mayıs 2006

Saat 10.00: Okulun başlaması
Okul “öğrencilerimizin” derse geç kalmamalarını özellikle rica ediyoruz...
10:00-11.20: Tanışma
Bu ilk dersimizde katılımcıların birbirleriyle ve “öğretmenleriyle” tanışmaları ve “okula ısınmaları” için bir uygulama gerçekleştireceğiz.
11.20-11:35: ara
11:35-13:00: Ekoloji ve Ekosistemler ile Türkiye’deki Bitki Örtüsü Bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)
Bu dersimizde ekolojinin temel bilgileri ile başlıca ekosistem tiplerinin özelliklerini anlatacak; Türkiye’nin bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) üzerinde ayrıntılı olarak duracağız.
13.00: Bitiş

3 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin başlaması
10.00-11.00: Canlılar Alemi, Sınıflandırma, İsimlendirme ve Dendrolojiye (Ağaçbilim) Giriş
Bu dersimizde, canlıların sınıflandırılmasını, bitkilerin isimlendirilmesini ve ağaçları tanımak için nelere dikkat etmemiz gerektiğini öğreneceğiz.
11.00-11.15: ara
11.15-12.40: Açık Tohumlu (Gymnospermae) Ağaç ve Ağaççıklar
Bu dersimizde, kışın yaprağını dökmeyen ibre/iğne yapraklı ağaç ve ağaççıkları tanıyacağız.
12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak ödevler ve öğleden sonra uygulama gezisi için açıklamalar
Katılımcılar gruplar halinde her hafta bir ağacın tanıtımını hazırlayacak ve her grubu temsilen bir kişi bu hazırlıklarını bir sonraki hafta okulda sunacaktır.
13.00-14.00: ara (serbest)
14.00- sonrası: Grupların kendi gidecekleri parkta buluşması, parkta öğretmenin açık tohumlu (kışın yaprağını dökmeyen ibre/iğne yapraklı) ağaç ve ağaççıkları göstererek anlatması


10 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin başlaması
10.00-11.00: Grupların hazırladıkları “ödevi” sunması
Grup temsilcileri, geçen hafta içinde verilen “ağaç ödevini” 5 dakikalık bir sunumla okul arkadaşlarına anlatacaktır.
11.00-11.15: ara
11.15-12.40: Kapalı Tohumlu (Angiospermae) Ağaçlar
Bu dersimizde, kışın yaprağını döken/geniş yapraklı ağaçları tanıyacağız.
12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak ödevler ve öğleden sonra uygulama gezisi için açıklamalar
Katılımcılar gruplar halinde her hafta bir ağacın tanıtımını hazırlayacak ve her grubu temsilen bir kişi bu hazırlıklarını bir sonraki hafta okulda sunacaktır.
13.00-14.00: Ara (serbest)
14.00- sonrası: Grupların kendi gidecekleri parkta buluşması, parkta öğretmenin kapalı tohumlu (kışın yaprağını döken/geniş yapraklı) ağaçları göstererek anlatması


17 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin başlaması
10.00-11.00: Grupların hazırladıkları “ödevi” sunması
Grup temsilcileri, geçen hafta içinde verilen “ağaç ödevini” 5 dakikalık bir sunumla okul arkadaşlarına anlatacaktır.
11.00-11.15: ara
11.15-12.40: Kapalı Tohumlu (Angiospermae) Ağaççıklar
Bu dersimizde, kışın yaprağını döken/geniş yapraklı ağaççıkları tanıyacağız.
12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak ödevler ve öğleden sonra uygulama gezisi için açıklamalar
Katılımcılar gruplar halinde her hafta bir ağacın tanıtımını hazırlayacak ve her grubu temsilen bir kişi bu hazırlıklarını bir sonraki hafta okulda sunacaktır.
13.00-14.00: Ara (serbest)
14.00- sonrası: Grupların kendi gidecekleri parkta buluşması, parkta öğretmenin kapalı tohumlu (kışın yaprağını döken/geniş yapraklı) ağaççıkları göstererek anlatması


24 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin başlaması
10.00-11.00: Grupların hazırladıkları “ödevi” sunması
Grup temsilcileri, geçen hafta içinde verilen “ağaç ödevini” 5 dakikalık bir sunumla okul arkadaşlarına anlatacaktır.
11.00-11.15: ara
11.15-11.45: Ağaç ve Ağaççıkların Kültürümüzdeki Yeri
Bu dersimizde ağaç ve ağaççıklarının mitolojide ve halk kültüründeki yerini irdeleyeceğiz.
11.45-12.00: Ara
12.00-12.30: Canlı Ağaç ve Ağaççık Örneklerinin Yerinde ve Yeri Dışında Korunması, Sergilenmesi
Ağaç ve ağaççıklar nasıl korunuyor? Nasıl sergileniyor? Bu dersimizde “korumaya” değineceğiz.
12.30-13.00: Anket uygulaması, diplomaların verilmesi ve kapanış.

Okulun sonuna kadar ısrarla gelen arkadaşlarımız, “mezun” oluyor ve bir “sınıf” atlayarak gelecek sonbaharda yapacağımız “Orman Ekolojisi ve Ormancılık Okulu” na gelmeye hak kazanıyor!!! Bizi değerlendirmeniz için de bir anket doldurmanızı bekliyoruz...

25 Haziran 2006

İstanbul Atatürk Arboretum’unu (canlı ağaç müzesi) ziyaret: İsteyen arkadaşlarla, 24 Haziran gecesi Ankara’dan çıkıp, 25 Haziran günü İstanbul’daki Atatürk Arboretum’umu ziyaret edeceğiz. Aynı gün, gece yine Ankara’da olacağız. Katılmak isteyen arkadaşlarla, yolculuk masraflarını paylaşacağız.

Evet, işte programımız bu “Dendroloji (Ağaçbilim) Okulu’na katılmak istiyorum” diyen arkadaşlar, Sorularınız için kirsalcevre@kirsalcevre.org.tr veya kirsalcevreormancilik@yahoo.com e-posta adreslerine yazabilir, veya hafta içi hergün saat 15.00-18.00 arası 425 94 14 telefon/faksını arayabilirsiniz.
Görüşmek dileğiyle...

Saygılarımızla

Banu Avcıoğlu Dündar
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

malina
04-05-2006, 11:11
Konferans Duyurusu

E300 Popular Science dersi konferans programı kapsamında Atılım Üniversitesi Malzeme Mühendisliği Bölüm Başkanı ve “Türkiye’nin En Güzel Yaban Çiçekleri” kitabının yazarı (İş Bankası Yayınları, 2005) Prof. Dr. Erdoğan Tekin “Türkiye’nin Çiçekleri” konulu bir konferans verecektir.

Y.Doç.Dr.Hacer Erar
Sorumlu Öğretim Üyesi


Yer: Atılım Un., Seyhan Cengiz Turhan Konferans Salonu (İşletme Fak.) İncek Ankara
Tarih: 9 Mayıs 2006 Salı, Saat 15.30-17.20

Ulaşım: http://www.atilim.edu.tr/campus/transportation-tr.html
Tel: 0-312-586 83 03 – 586 83 15

Not: Konferans sonrasında yazarından imzalı indirimli kitap satışı yapılacaktır.

pene
06-05-2006, 11:27
KIRSAL CEVRE VE ORMANCILIK SORUNLARI ARASTIRMA DERNEGI
(KIRSAL CEVRE)

DENDROLOJI (AGACBILIM) OKULU BASLIYOR!!!

Sayin Dogaseverler,

Dernegimiz, gecmiste oldugu gibi, bu sene de Mayis-Haziran aylarinda “Dendroloji (Agacbilim) Okulu”nu duzenliyor. Eger sizler de dogayi ve ozellikle agaclari seviyor; “ogrenmek istiyorum” diyorsaniz, haydi buyrun okulumuza...

Dendroloji (Agacbilim) Okulu’nda, agac ve agacciklarin botanik ozelliklerinden, yayilislarina; korunmalarindan insan kulturundeki yerine kadar bircok konuyu isleyecegiz. Okulumuza kayit olmak icin, Ankara’da bulunmak disinda ucret veya baska on kosul yok; yeter ki “agaclari ogrenmeyi” isteyin ve kayit gunlerimize mutlaka gelin.

Okulumuza katilmak icin asagidaki gunlerden herhangi birinde, belirtilen saatler arasinda Dernegimize gelebilir ve kaydinizi yaptirabilirsiniz:

KAYIT GUNLERİ:
13 Mayis saat 14.00-18.00 arasi
14 Mayis saat 14.00-18.00 arasi
15 Mayis saat 14.00-20.00 arasi
16 Mayis saat 14.00-20.00 arasi

Dernegimizin adresi: Bestekar Sok. 30-8 Ozok Apt. Kavaklidere Ankara

Kroki:


TUNUS CADDESİ



Ozok apt.
30/8




BESTEKAR SOKAK



BADE
SOK..







“Okulda neler ogrenecegiz?” diye soruyorsaniz, iste “ders” programimiz:



27 Mayis 2006

Saat 10.00: Okulun baslamasi
Okul “ogrencilerimizin” derse gec kalmamalarini ozellikle rica ediyoruz...

10:00-11.20: Tanisma
Bu ilk dersimizde katilimcilarin birbirleriyle ve “ogretmenleriyle” tanismalari ve “okula isinmalari” icin bir uygulama gerceklestirecegiz.

11.20-11:35: ara

11:35-13:00: Ekoloji ve Ekosistemler ile Turkiye’deki Bitki Ortusu Bolgeleri (fitocografik bolgeler)
Bu dersimizde ekolojinin temel bilgileri ile baslica ekosistem tiplerinin ozelliklerini anlatacak; Turkiye’nin bitki ortusu bolgeleri (fitocografik bolgeler) uzerinde ayrintili olarak duracagiz.

13.00: Bitis



3 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin baslamasi

10.00-11.00: Canlilar Alemi, Siniflandirma, İsimlendirme ve Dendrolojiye (Agacbilim) Giris
Bu dersimizde, canlilarin siniflandirilmasini, bitkilerin isimlendirilmesini ve agaclari tanimak icin nelere dikkat etmemiz gerektigini ogrenecegiz.

11.00-11.15: ara

11.15-12.40: Acik Tohumlu (Gymnospermae) Agac ve Agacciklar
Bu dersimizde, kisin yapragini dokmeyen ibre/igne yaprakli agac ve agacciklari taniyacagiz.

12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak odevler ve ogleden sonra uygulama gezisi icin aciklamalar
Katilimcilar gruplar halinde her hafta bir agacin tanitimini hazirlayacak ve her grubu temsilen bir kisi bu hazirliklarini bir sonraki hafta okulda sunacaktir.

13.00-14.00: ara (serbest)

14.00- sonrasi: Gruplarin kendi gidecekleri parkta bulusmasi, parkta ogretmenin acik tohumlu (kisin yapragini dokmeyen ibre/igne yaprakli) agac ve agacciklari gostererek anlatmasi



10 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin baslamasi

10.00-11.00: Gruplarin hazirladiklari “odevi” sunmasi
Grup temsilcileri, gecen hafta icinde verilen “agac odevini” 5 dakikalik bir sunumla okul arkadaslarina anlatacaktir.

11.00-11.15: ara

11.15-12.40: Kapali Tohumlu (Angiospermae) Agaclar
Bu dersimizde, kisin yapragini doken/genis yaprakli agaclari taniyacagiz.

12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak odevler ve ogleden sonra uygulama gezisi icin aciklamalar
Katilimcilar gruplar halinde her hafta bir agacin tanitimini hazirlayacak ve her grubu temsilen bir kisi bu hazirliklarini bir sonraki hafta okulda sunacaktir.

13.00-14.00: Ara (serbest)

14.00- sonrasi: Gruplarin kendi gidecekleri parkta bulusmasi, parkta ogretmenin kapali tohumlu (kisin yapragini doken/genis yaprakli) agaclari gostererek anlatmasi




17 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin baslamasi

10.00-11.00: Gruplarin hazirladiklari “odevi” sunmasi
Grup temsilcileri, gecen hafta icinde verilen “agac odevini” 5 dakikalik bir sunumla okul arkadaslarina anlatacaktir.

11.00-11.15: ara

11.15-12.40: Kapali Tohumlu (Angiospermae) Agacciklar
Bu dersimizde, kisin yapragini doken/genis yaprakli agacciklari taniyacagiz.

12.40-13.00: Gelecek hafta sunulacak odevler ve ogleden sonra uygulama gezisi icin aciklamalar
Katilimcilar gruplar halinde her hafta bir agacin tanitimini hazirlayacak ve her grubu temsilen bir kisi bu hazirliklarini bir sonraki hafta okulda sunacaktir.

13.00-14.00: Ara (serbest)

14.00- sonrasi: Gruplarin kendi gidecekleri parkta bulusmasi, parkta ogretmenin kapali tohumlu (kisin yapragini doken/genis yaprakli) agacciklari gostererek anlatmasi



24 Haziran 2006

Saat 10.00: Dersin baslamasi

10.00-11.00: Gruplarin hazirladiklari “odevi” sunmasi
Grup temsilcileri, gecen hafta icinde verilen “agac odevini” 5 dakikalik bir sunumla okul arkadaslarina anlatacaktir.

11.00-11.15: ara

11.15-11.45: Agac ve Agacciklarin Kulturumuzdeki Yeri
Bu dersimizde agac ve agacciklarinin mitolojide ve halk kulturundeki yerini irdeleyecegiz.

11.45-12.00: Ara

12.00-12.30: Canli Agac ve Agaccik Orneklerinin Yerinde ve Yeri Disinda Korunmasi, Sergilenmesi
Agac ve agacciklar nasil korunuyor? Nasil sergileniyor? Bu dersimizde “korumaya” deginecegiz.

12.30-13.00: Anket uygulamasi, diplomalarin verilmesi ve kapanis.
Okulun sonuna kadar israrla gelen arkadaslarimiz, “mezun” oluyor ve bir “sinif” atlayarak gelecek sonbaharda yapacagimiz “Orman Ekolojisi ve Ormancilik Okulu” na gelmeye hak kazaniyor!!! Bizi degerlendirmeniz icin de bir anket doldurmanizi bekliyoruz...


25 Haziran 2006

İstanbul Ataturk Arboretum’unu (canli agac muzesi) ziyaret: İsteyen arkadaslarla, 24 Haziran gecesi Ankara’dan cikip, 25 Haziran gunu İstanbul’daki Ataturk Arboretum’umu ziyaret edecegiz. Ayni gun, gece yine Ankara’da olacagiz. Katilmak isteyen arkadaslarla, yolculuk masraflarini paylasacagiz.



Evet, iste programimiz bu “Dendroloji (Agacbilim) Okulu’na katilmak istiyorum” diyen arkadaslar...


Sorulariniz icin

Hergun her saat kirsalcevre@kirsalcevre.org.tr veya kirsalcevreormancilik@yahoo.com
e-posta adreslerine yazabilir,

veya

hafta ici hergun saat 15.00-18.00 arasi 425 94 14 telefon/faksini arayabilirsiniz.


Gorusmek dilegiyle...

Saygilarimizla


Banu Avcioglu Dundar
Kirsal Cevre ve Ormancilik Sorunlari Arastirma Dernegi
Yonetim Kurulu Baskani

malina
06-05-2006, 15:40
Pene, yukarıya baksaydın ağaçbilim okulunun ekli olduğunu görecektin :) Sonra bunu sileceğim...

demirkan
09-05-2006, 01:31
http://www.acikradyo.com.tr/i/img/banner_link.jpg

malina
09-05-2006, 09:21
Çok kültürlü, çok sesli bir toplumsal yapıyı hedefleyen yayınlarıyla, Açık Radyo her zaman, sanatçıların, yani bir anlamda toplumun öncü kesiminin hem mânevi, hem de maddi desteğini de hep gördü. İşte şimdi, yine böyle bir desteğe, hatta – 10 yılı zorbela ama kılkuyruğunu hep dik tutarak devirmişken – iyice büyük ve özel bir desteğe ihtiyaç duyduğunu duyurdu: Tablolarından, heykellerinden, çizimlerinden, fotoğraflarından ve/ya önceden kestirilemeyecek, ancak sanatçının yaratıcı zekâsından çıkabilecek biricik “iş”lerinden birini Açık Radyo’nun “sürdürülebilir bağımsızlık” projesine bağışlamasını istedi – haddini aşmadığını umarak.

Ve haddini hâlâ aşmamış olduğunu umarak bir de “ortak tema” önerdi. Elbette herhangi bir şekilde bağlayıcılığı, zorlayıcılığı olması asla düşünülmeyecek, alçakgönüllü bir “gündem önerisi”ydi bu: Küresel Isınma. Ya da, hem acıklı, hem de gülünç bir kelime oyunuyla: “NatürMort”.

Mütevazı oluşu, bir sanatçıya herhangi bir “tema” önerme densizliğinden, had bilmezliğinden geliyordu aslında. Yoksa, insanlığın ve hatta belki tüm canlılar âleminin “gündemindeki” en hayatî konu olan küresel ısınmanın böyle bir dayanışma sergisi için ideal bir tema olarak ortaya çıktığını da düşünmüyor değildi. Açık Radyo, Küresel Isınma konusundaki düşünce ve duygularını bir tür “eyleme çağrı” metni olarak sunmak istedi. Sanatçılar da hem “NatürMort” konulu yapıtlarıyla, hem de istedikleri konudaki işleriyle, Açık Radyo’nun “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” yayınlarını sürdürmesine destek verdiler.

Açık Radyo’nun sanatçılarla birlikte geliştirdiği “NatürMort”
(“ÖlüDoğa”) projesi, galerilerin bir araya gelerek geliştirdikleri önerilerle işte o lânetli kum saatinin bu “dar boğazında” hayata geçiyor. Projeye destek veren galerilerin katılımı, hem konuya duydukları sorumluluk ve hassasiyetten, hem de, zor şartlar altında 10 yılı aşkın bir süredir dürüstçe kamusal yayıncılık yapma gayretindeki Açık Radyo’ya verdikleri destekten kaynaklanıyordu.

Apel, Pi Artworks, Galeri x-ist, Galerist, Galeri Nevve C.A.M galerilerinin birlikte ortaya koydukları organizasyonla 83 sanatçı bu ortak sergide buluşuyor işte ve dünyanın bilinen bütün dillerinde “alofa” demeye çalışıyor!


Ömer Madra (http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=14064&cat=100)

malina
16-05-2006, 11:39
AĞAÇ KATLİAMINA SON

21,Mayıs PAZAR 12.00'de
Böbrek Vakfı Ömür Plaza arasındaki yürüyüş yolunda
TÜM İSTANBULLULAR, ÇEVRECİLER, SPOR YAPANLAR, YAŞAYANLAR YİNE BULUŞACAK.

malina
17-05-2006, 12:26
İÇ ANADOLU ÇEVRE PLATFORMU 4. BÖLGE TOPLANTISI NİĞDE

Sevgili Dostlar İç Anadolu çevre platformu 4. bölge toplantısını Niğde’de gerçekleştiriyoruz.

27- 28 Mayıs tarihlerinde iki gün sürecek Toplantımızın konusu İç Anadolu’nun ve Niğde’nin Çevresel sorunlarının tespiti ve çözüm önerileri . Niğde ve İç Anadolu’nun diğer illerinden Dernek temsilcilerimizin ve Bilim insanlarının katılacağı toplantılarımızda, Biyolojik çeşitlilik ,Kentleşme, Turizm , Tarım ve Sulak alanlar gibi konular gündemimizin ana başlıklarıdır.

Toplantımız saat 13.00 de AK MEDRESE ( Eski Müze) de başlayıp saat 19.00 kadar devam edecek.

İkinci Gün Türkiye Çevre Platformunun Toplantısı Gerçekleştirilecek.
Tüm Halkımız ve Niğdeli hemşerileriniz davetlidir.

Abidin Özkaymak
İç Anadolu Çevre Platformu Dönem Sekreteri
İletişim: 0542 236 48 11
aozkaymak@gmail.com

pene
25-05-2006, 12:22
Hırvatistanda yapılacak olan 13.FIAP Doga Bienaline katılacak Türk fotoğrafılar belli oldu.

Saydam dalinda 20 adet dia ve Renkli basli dalında 10 adet baskı ile katılanacak bienalin küratörlüğünü Ali İhsan Gökçen yaptı.

Bienalin tematik konusu “Sudaki Dinamizm” di. Yaklaşık 40 ülkenin katılması beklene bienalin sonuçları Temmuz ayında açıklanması beklenmektedir.





http://www.tfsf.org/13dogasecilen.pdf

malina
04-06-2006, 14:12
Dünya Çevre Günü dolayısıyla çeşitli sivil toplum örgütlerince yapılan açıklamalarda, çevre kirliliğine dikkat çekildi.

Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (Kardoğa) Başkanı Kenan Kuri, yaptığı yazılı açıklamada, tüm dünyada çevre korumacılığına, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına özenle öncelik tanınırken, Türkiye'deki çevre ve doğa korumacılığının sadece söylemlerde ve uygulanmayan yasalarda kaldığını savundu.

KARDOĞA

Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan çevre ve doğal kaynakların büyük bir sorumsuzlukla tahrip edilmesi sorununun Karadeniz Bölgesinde daha da çarpıcı olduğunu belirten Kuri, şöyle dedi:
“Doğal kaynaklarımızın ve biyolojik ç
eşitliliğimizin en yoğun olduğu Doğu Karadeniz'de, gelecekteki teminatlarımız arasında büyük öneme sahip olan bu zenginliğimiz bilinçsizce tahrip edilmekte ya da tüketilmektedir. Çeşitli sosyo-ekonomik gerekçelere sığınılarak doğanın tahrip edilip kirletilmesi, geleneksel ekonomik faaliyetlerden olan balıkçılık ve hayvancılığın gittikçe gerilemesi ve ulusal çevre koruma yasalarımız ile uluslararası sözleşmelerde alınan kararların ülkemizde uygulanmayışı nedeniyle bu yıl Dünya Çevre Günü'nde de kutlanacak bir şey göremiyoruz. Korkarız yakın bir gelecekte Çevre Günü bir nostalji günü olarak anılacak.”

İZMİR

İzmir'in Bergama İlçesi Ovacık Altın Madeni'nin işletmeciliğini yapan Koza Altın İşletmeleri Şirketi'nden yapılan açıklamada, maden çalışmalarının mevcut en yüksek teknoloji ve en yüksek çevresel performansla yürütüldüğü belirtilerek, “İnsana saygı ön koşulunu da yerine getirerek üretimini sürdürürken ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan şirketimiz, bölgenin en büyük zeytinliğini oluşturacak” denildi.

Açıklamada, Ovacık Altın Madeni İşletmesince, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde maden sahasına 50 bin zeytin fidanı dikileceği bildirildi.

MERSİN

Mersin'in Karaduvar Mahallesi'ndeki balıkçılar, tekneleri ile geldikleri Atatürk Parkı'nda deniz kirliliğini protesto ettiler. Karaduvar Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Almış, burada yaptığı konuşmada, deniz kirliliğinin ekonomik ve sosyal boyutlu zararlarının olduğunu söyledi. Bu nedenle her kesimden insanın bu konuda duyarlı olması gerektiğini belirten Almış, gerekli önlemlerin alınmaması halinde çoğu balık türü neslinin tükenebileceğini kaydetti.

Akdeniz Sosyal Platformu Başkanı Kemal Dama da kentin önemli sorunlarından bir tanesinin de deniz kirliliği olduğunu ifade ederek, ”Dünya Çevre Günü nedeniyle sorunlarımızı değil, güzelliklerimizi konuşmak isterdik. Ama maalesef şimdilik bu durum mümkün değil. Umarım önümüzdeki dönemlerde bu sorunlar çözülür ve istediğimiz bir çevre temizliğine kavuşuruz” dedi.

“Bir fidan dik hayat boyunca yalnız kalma”, “Yaşamın kendisi deniz, orman, gökyüzü” ve “Petrol geçici, Doğa kalıcı” gibi çeşitli pankartlarla kıyıya gelen balıkçılar, açıklamanın ardından tekrar tekneleri ile Karaduvar'a döndüler.

ANTALYA

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, yazılı açıklamasında, dünyanın temel sorunları arasında ilk sırada hava kirliliği ve küresel ısınmanın geldiğine dikkati çekti. Türkiye'nin milli parklar, sulak alanlar, ormanlar ve denizlerinin korunması gerektiğini belirten Gündüz, koruma altında olan yerlerin de gelecek nesillere tahrip edilmeden bırakılmasının sağlanması gerektiğini kaydetti. Gündüz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Birleşmiş Milletler Çevre Raporuna göre betonlaşma tüm Akdeniz ülkelerinde 20 yılda 4 bin kilometre kıyı şeridini tahrip edecek ve toplam kıyıların yüzde 50'sine ulaşacak. Kıyılarda 2000'de 143 milyon olan nüfus, 2025'te 174 milyon olacak. 2025 yılına kadar 1.5 milyon hektar tarım alanı kentleşme ve altyapıya kurban gidecek.”

BERGAMA KOZA ALTIN MADENİ'NDE 50 BİN ZEYTİN AĞACI

Bergama Ovacık Altın Madeni'nde 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle 50 bin zeytin ağacı dikimine başlandı.

Geçen yıl maden çalışanlarıyla eylem yapmak isteyen çevreciler arasında yaşanan gerginlik nedeniyle bu yıl jandarma ekiplerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı Ovacık Altın Madeni çevresinde Bergama ve Aliağa'dan gelen yaklaşık 150 kişilik jandarma robocop ekipleri geçen araçları tek tek kontrol etti.
Koza Altın Madeni'nde çam fidanı diken Bergama Kaymakamı Hüseyin Eren, çevre bilincinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Dünya çevre gününde zaman zaman söylem ağırlıklı, zaman zaman da eyleme yönelik faaliyetler yapıldığını belirten Kaymakam Eren, yasal olan her türlü etkinliğin yanında olduğunu söyledi. Ovacık Altın Madeni'ndeki 50 bin zeytin fidanı dikimini desteklediklerini ve yanında olduklarını vurgulayan Eren, geçen yıl 200 bini devlet, 300 bini vatandaşlar tarafından toplam 500 bin zeytin fidanı dikildiğini kaydetti.

Koza Altın İşletmeleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Cemalettin Çetin ise sürdürülebilir madenciliğe önem verdiklerini ve çevreye saygıyı ön planda tuttuklarını söyledi. Daha önce maden alanında 5 bin ağaç diktiklerini şimdi de ilk etapta 10 bin olmak üzere 50 bin ağaç dikileceğini söyleyen Çetin, ciddi ve farklı bir madencilikle ön plana çıktıkların kaydetti.

MOGAN GÖLÜ'NDEN 800 BİN TON DİP ÇAMURU ÇIKARILDI
Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Hatice Akgül, Büyükşehir Belediyesi ekiplerince Mogan Gölü'nden 800 bin ton dip çamurunun çıkartıldığını bildirdi. Akgül, Mogan Gölü'ne 15 kilometre uzaklıkta bulunan Tuluntaş ve Haymana yolu üzerindeki kaynaklardan Mogan'a su getirileceğini söyledi. ASKİ'nin bu konuda çalışması olduğunu ifade eden Akgül, şöyle konuştu:

“Mogan Gölü çevresine 40 trilyon liraya yakın yatırım yapılıyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi de Mogan Gölü'nden 800 bin ton dip çamuru çıkarttı. Pilot bölge olarak seçilen Atatürk Sahil Parkı-Haymana yolu arasındaki bölgeden dip çamurunun çıkarılması, olumlu sonuç verirse Mogan Gölü'nde bulunduğu bildirilen 2.5-8 milyon ton dip çamuru da temizlenecek.”

Hürriyet (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4525416.asp)

malina
04-06-2006, 14:13
Teknoloji ve sanayideki hızlı gelişme ile nüfus artışı çevreye yönelik tehditleri her geçen gün biraz daha artırıyor.

Çevre sorunları özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya gündemini işgal eden en önemli sorunlardan biri haline geldi.
Artan nüfus ve kentleşme, yeşil alanların azalması, evsel atıkların çevreye bırakılması gibi sorunları beraberinde getirirken, modernliğin ve gelişmenin göstergesi teknoloji ve sanayileşme de mevcut çevre sorunlarına yenilerini ekledi. Çevreye bırakılan atıkların miktarı ve türü arttı. Kirliliğin boyutları, katı atık kirliliği olarak şekillenen yerel kirlilikten, asit yağmurları halindeki bölgesel kirliliğe, küresel ısınma ve ozon tabakasının delinmesi olarak ortaya çıkan küresel kirlenmeye kadar genişledi.



DÜNYAYI TEHDİT EDEN SORUNLAR

Çevre duyarlılığından uzak gelişen endüstrileşme çabaları gerek ağaç gibi kendini yenileyebilir, gerekse madenler gibi kendini yenileyemez enerji kaynakları üzerinde olumsuz etkiler doğuruyor. Ağaç ve bitki dokusunda tahribat artıyor, bunun sonucu ormanlar ve bitki türleri gittikçe azalıyor. Erozyon ve çölleşme dünyayı tehdit ediyor. Fosil yakıtların yoğun kullanılması asit yağmurlarını artırıyor. Sera gazları küresel ısınmaya yol açarken, bu durum dünyanın önünde önemli bir tehlike olarak beliriyor. İklim değişiklikleri kuraklık ve sellere neden oluyor. Çevre kirliliği başta insan olmak üzere canlılar üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor. Kanser gibi öldürücü hastalıklarda önemli artışlar yaşanırken, bazı bitki ve hayvanların nesilleri çevre sorunlarının etkisi altında yok oluyor.

TÜRKİYE DE ÇEVRE SORUNLARIYLA MÜCADELE EDİYOR

Çevreyle ilgili sorunlar Türkiye'de de kendini hissettiriyor. Türkiye'de, son 40 yılda 3 Van Gölü büyüklüğüne sulak alan kaybedilirken, 561 canlı türü nesillerinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya...
Doğa Derneği'nin öncülüğünde 8 üniversiteden bilim adamlarının katılımıyla yapılan araştırmada, yalnızca Türkiye'de bulunan 561 canlı türünün nesillerinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirlendi. 550 bitki, 8 balık, bir kurbağa, bir memeli ve bir kelebek türünden oluşan bu canlılar, Türkiye'de tek bir noktada yaşıyor ve büyük oranda insanların yarattığı tahribat nedeniyle yok olmak üzereler. 561 türün önemli bir kısmı Akdeniz Bölgesi'nde, özellikle Antalya'da yaşıyor. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu da yok olan türlerin yoğunlaştığı bölgeler arasında. Göller Bölgesi ve Orta Anadolu'da ise 8 balık türü yok olma sınırında.

Araştırmalara göre, Türkiye'de üreyen dört kuş türünden biri barajlar nedeniyle yok oluyor. Sulak alanlarda yaşayan kuşların durumu ise daha da kötü. Türkiye'de üreyen her dört su kuşu türünden üçü son 10 yılda barajlar nedeniyle ciddi oranda azaldı.

SU KAYNAKLARI AZALIYOR

Su kaynaklarındaki azalma da geleceği tehdit eden sorunlar arasında yerini alıyor. Su tüketimi içme ve temizlik ya da tarımda sulama ile sınırlı kalmıyor, otomobilden çikolata üretimine, gazete, dergi basımına kadar her şeyden suya gereksinim duyuluyor.
Otomobil üretmek için 380 bin, bir dergiye 9 litre, bir kilo demire 100 litre su kullanılıyor, 100 gram çikolata için bir litre suya ihtiyaç duyuluyor. Türkiye'deki kullanılabilir su varlığının yüzde 10'u endüstriyel, yüzde 75'i ise tarım amaçlı değerlendiriliyor.

ANADOLU'NUN AKCİĞERLERİ; ORMANLAR

Türkiye ormanlarının korunmaya muhtaç sıcak noktaları olarak bilinen Küre Dağları, İstanbul Ormanları, İbradı-Akseki Ormanları, Karçal Dağları, Amanos (Nur) Dağları, Babadağ, Yenice Ormanları, Datça Yarımadası-Bozburun ve Fırtına Vadisi uluslararası doğa koruma arenasında yer alıyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Avrupa orman stratejisine göre, Rusya'dan sonra en fazla, korumada öncelikli bölge anlamına gelen sıcak noktaya, sahip ikinci ülke Türkiye.

Nüfusun giderek arttığı Türkiye'de tarım toprakları ise giderek azalıyor ve başta sanayii kuruluşlarının atıkları olmak üzere çeşitli kimyasallarla kirleniyor. Verimli tarım toprakları her yıl, erozyon, tuzlulaşma ve alkalileşme gibi doğal etmenlerin yanında sanayi kuruluşları, kentsel yerleşim, turizm yapılaşmaları, kum ve tuğla ocakları işgali sonucu amaç dışı kullanımla hızla azalıyor.
Tüm dünyada kendisini gösteren çevre sorunları her yıl 5 Haziranda geniş katılımlı etkinliklerle tartışılıyor. 1972 yılında Stockholm'de 13 ülkenin katılımıyla düzenlenen toplantının ardından ilan edilen “5 Haziran Dünya Çevre Günü”, sağlıklı bir yaşamın öncelikli şartı olan sağlıklı bir çevre bilincinin yerleşmesi için gerçekleştirilen çabalara sahne oluyor. Her 5 Haziran daha temiz bir dünya için umut oluyor.

Hürriyet (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4525088.asp)

malina
04-06-2006, 14:23
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE’NİN
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KONUŞMASI
5 HAZİRAN 2003

Sayın Vali,
Sevgili çevre dostları,
Sevgili gençler,

Geleceğin aydınlık dünyasının, yaşanılabilir dünyasının korunması için emek harcayan yaşlısıyla, genciyle insanına hizmet etmek için yarışan bilim adamlarını sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Değerli dostlar,
Son 200 yıldır dünya insanlığının yaşamış olduğu büyük savaşlar ve sanayileşmeler çevreye, dünyaya, insanın geleceğine çok büyük tehlike oluşturmaktadır.

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade ediyor, hepinizi sevgi ile selamlıyorum.

5 Haziran, 31 yıl önce Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından Dünya Çevre Günü olarak ilan edilen evrensel bir gündür. Dünya Çevre Günü, ülkemizde ve dünyada çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevre, kalitesinin iyileştirilmesi ve bilinçli katılımların sağlanması amacıyla her yıl olduğu gibi çeşitli etkinliklerle değerlendirilmektedir.

Bugünde, bu vesile ile bir araya gelmiş bulunmaktayız. Burada çevrenin tüm canlılar için önemini dile getirmek. Ve sesimizi daha geniş kitlelere duyurmak için varız.

Sevgili çocuklar;
Çevreyi kısaca; "tüm canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri, karşılıklı olarak etkileşim ve dayanışma içinde bulundukları fiziksel, biyolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik ortamdır" diye de tanımlayabiliriz.

Hızlı nüfus artışı, plansız sanayileşme ve kentleşme, dünyanın akciğeri olan ormanların yok edilmesi, nükleer denemeler, bölgesel sav aşlar, verimi artırmak adına kullanılan yapay gübreler ve ilaçlar ve de bazı kimyasal maddeler çevrenin kirletilmesinde önemli etken olmuşlardır.
Bunun sonucu olarak da, kirlenen hava, su, toprak ve diğer doğal ortam canlılar için zararlı olabilecek boyutlara ulaşmıştır.

Hava, su ve toprak insan yaşamı için gerekli ana unsurlardır. Bu unsurlardan birinin bozulması dahi, doğal dengeyi bozacak ve canlılar için de yaşanmaz bir ortam oluşmasına sebep olacaktır. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını barındıran 80 ülke, şimdiden su sıkıntısı çekmeye başlamıştır.

İnsan için su, çok önemli bir varlıktır. Vücudumuzun 2/3’ü de sudur. Dünyanın 2/3’ü de su ile kaplıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse, su hayat demektir.

Değerli öğretmenler;
Toplumun her kesiminin çevre konusunda bilgilendirilmesi ve duyarlı hale getirilmesinin temelinde eğitim yatar.

Bu eğitim, örgün eğitim kurumlarında verilebildiği gibi, yaygın eğitim kurumlarında da verilebilmelidir.

İnsanların; kendilerinin de doğanın bir parçası olduklarını, çevreye yaptıkları her tahribatın kendilerine bir şekilde zarar olarak döneceği bilincini de aşılamalıyız.

Tüm eğitim alanlarında olduğu gibi, çevre eğitiminin temelinde de sevgi unsurunun olduğunu unutmadan, doğa sevgisinin geliştirilmesi hususunda, hem çevremize, hem de öğrencilerimize vereceğimiz çok şeyin olduğuna inanıyorum.

Kısaca; bu görevde en büyük pay, siz öğretmenlerimize düşmektedir.

Değerli konuklar;
Çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusunda gösterilen çabaların amacı, insanların daha sağlıklı ve daha güvenli bir çevrede yaşamasıdır. Bu açıdan kamuoyunun mutlaka çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Topluma çevre bilincinin aşılanması ve çevre sorunlarına karşı önlemlerin alınması eğitimle başlar. Çevre sorunlarını duyurmada, önlemler almada ilk başvurulacak yol eğitimdir. Toplumu oluşturan bireylerin yaşamları süresince olumlu davranış değişimlerine sahip olmalarının sağlanması, bu kapsamda insanların doğal, tarihi, kültürel, ekonomik, sosyal, kentsel ve kırsal tüm çevre ile olan ilişkisinin kavratılarak, çevreye sahip çıkılması sağlanmalıdır. Çevre ile ilgili konularda aktif katılımı sağlayıcı ve olumsuzluklara karşı tepkiyi oluşturan bir eğitim sistemi geliştirilerek, bireysel çıkarların toplumsal çıkarlardan ayrı düşünülemeyeceği gereğini kavrayan bir anlayış düzeyine erdiren eğitim sistemi ile her yaş ve kesimdeki kitleye erişilmelidir. Çevre eğitimi çok yönlü bir eğitim olup, katılımcı bir politika gerektirir. Çevrenin korunması bütün kamu kuruluşlarının, uluslararası kuruluşların ve tüm gönüllü kuruluşların görev alanlarının ayrılmaz bir parçasıdır.

Değerli konuklar;
Günümüz çevre sorunları yerel ve bölgesel olmaktan çıkmış, küreselleşmiştir. Dolayısıyla çözümlerde bu boyut içinde değerlendirilmelidir.

Bu alanda uluslararası kuruluşlarla da oluşturulan mevcut işbirliği çerçevesinde var olan çevre sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi hususunda ortak çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemiz bugüne kadar doğa koruma ile çevre kirliliğini önleme ve kontrolü adına bir çok uluslar arası sözleşmelerde taraf olmuş, bu çerçevede uygulama çalışmalarını da devam ettirmektedir.

Bu doğrultuda Bakanlığımızca Avrupa birliği mevzuata uyum çalışmaları hızla sürdürülmektedir. Avrupa Birliği mevzuatı ile uyumlu hale getirilen kanun ve yönetmeliklerin uygulanması aşamasında kurumsal yapının güçlendirilmesi çok büyük önem arz etmektedir.

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yapmış olduğumuz etkinliklerde, çocuklarımız ve onların yetişmesinde büyük katkıları olan siz öğretmenlerimizle çok faydalı çalışmalar yaptık. Bu nedenle değerli öğretmenlerimizi ve sevgili çocuklarımızı tebrik eder, başarılı çalışmalarını kutlarım.

Bizlere emanet edilen bu topraklar üzerinde, birbirimizin haklarına saygılı, sağlıklı ve güzel bir çevrede tüm canlıların yaşama hakkına saygılı bir anlayış içinde, elinizden gelen her şeyi yapacağınıza yürekten inanıyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE

malina
04-06-2006, 14:25
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE’NİN
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KONUŞMASI
5 HAZİRAN 2004

Değerli çevre dostları 5 Haziranlardan birisini daha kutluyoruz.Çevre yılda bir yapılan toplantılarla, bir takım etkinliklerle geliştirilemeyecek kadar hem insanlık için hem de insanlığın yegane yaşam alanı olan dünya için son derece önemlidir. İnsanoğlu tabiatla asırlardan bu yana sürdürmüş olduğu savaşı kaybettiğini görmesi gereklidir. Şimdi yeni bir konsepti geliştirme zamanıdır. Savaşarak değil barışarak ve anlaşarak dünyamız ve dünyamızın içindeki değerleri koruyarak mutlu olabileceğimizi hayatımızı sürdürebileceğimizi anlamalıyız. Önüne çıkan her şeyi yakan yıkan mahveden, hiçbir değer tanımayan anlayışın bu gün dünyada yerinin olmadığını insanoğlu ancak 21. yüzyılda fark etmeye başladı.

Almanya’nın Bonn kentinde yapılan yenilenebilir enerji konferansına katıldık. Dünya’daki ülkelerin %90’nının katıldığı bir konferanstı. Katılımlar üst düzeydendi. Rio’daki, Johannesburg’daki bu gün çılgınca sanayileşme, bilinçsizce sanayileşme çevre parametrelerine dikkat etmeden sanayileşmenin dünya insanlığını karşı karşıya bırakabileceği tehlikeler konusunda bilim adamları çeşitli senaryoları tartışıyorlar. 2020, 2050, 2100 yılında dünyanın nasıl bir dünya olacağını insanlar bu konuda projeler üreterek yaptığımız yanlışlardan artık dönmemiz gerektiğini anladık. Bu durumdan da ancak sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir sanayileşme, sürdürülebilirlik kavramı dünyanın en revaçta olan kavramlarından biridir. Anadolu’da bu salondaki pek çok insanın çocukken duyduğu bazı sözler vardır ki bunların hiç birisinin geçer akçe olmadığını görüyoruz. Ben deniz kenarında doğmuş bir çocuğum. Karadeniz de bir sahil kasabasında doğdum. Kiminin nehir kenarında, kiminin göl kenarında, kiminin dağın başında ne ise ormanın içerisinde yaşarken büyüklerimiz bize akan su kir tutmaz derlerdi.Deniz deryadır kirlenmez. Bunu yüz sene önceki insan Anadolu’nun o imkansızlıkları içerisinde yaşamış tabiatla amansız mücadele vermiş nenelerimizin söyledikleri kendi şartlarına göre teselli bulacakları tarafı vardır. Ama günümüzde artık bunların doğru olmadığını görüyoruz.

Çılgınca üretme, çılgınca tüketme dünyadaki gelişmişliğinizin ölçüsü ne kadar ürettiğiniz değil, ne kadar tükettiğinizle ölçülüyor. Dünyada’ ki en gelişmiş ülkeler kişi başına en fazla kağıt tüketen, kişi başına şu kadar enerji tüketiyor. Her şey tüketime endekslenmiş. Elbetteki tüketiminde bir maliyeti olacaktır. Bu maliyet olumsuz şekilde bütün insanlığın omuzlarına bugün konuluyor ki ormanlar elden çıkıyor. Bütün dünya ülkeleri çölleşmeyle karşı karşıyadır. Biraz önce müsteşar yardımcısı arkadaşımızın ifade ettiği gibi Ozon tabakasında incelmeler, delinmeler oluyor. Yer altı suları tükeniyor, kirleniyor. Denizler elden çıkıyor. Nehirler aynı şekilde Türkiye’nin tablosunu burada çizdiler.
Türkiye bugün şehirlerindeki insanoğlunun yaşantısının ayrılmaz bir parçası olan çöpleri depolamada sıkıntılarımız var. Ya dağın başındaki ormana döküyoruz. Ya denize döküyoruz, nehirlere döküyoruz, göllere döküyoruz ve yahut ta vahşi bir şekilde tabiatın her hangi bir noktasına terk ediyoruz.

Arkamızı döndüğümüz zaman da onlardan kurtulduğumuzu zannediyoruz. Ama şunu görmek lazım. Bizim halimiz rüzgara karşı tüküren insanın halidir. Bunun insanın gelecekte ki yaşantısını ne kadar derinden etkileyebileceğini ciddi sağlık sorunlarını, çevre sorunlarının insanları ne kadar tehdit eder hale gelmiş olduğunu görüyoruz. İşte bunu bugün burada bu salondan elbetteki ülkemizin insanlarına duyurmaya mesajımızı onlara iletmeye çalışıyoruz. Bunun bir eğitim meselesi olduğunu sadece bir bakanlığın bir kurumun yapabilecek olduğu bir iş olmadığını bu konuyla alakalı olarak sivil toplumun bütün kesimlerinin ülkedeki bütün kurum ve kuruluşların bu seferberlik içerisinde mutlaka ve mutlaka yer almaları gerektiğini ancak bu şekilde başarıya ulaşabileceğimiz gerçeğini de burada ifade etmek istiyorum. Bizim yapmış olduğumuz kanun ve düzenlemeler 2003-2004 yılı içerisinde çalışmalar süratli bir şekilde devam ediyor. Bizim şehirlerimizin çevre düzeni planları yoktu. Nerede fabrika , nerede sanayi, nerede sanayi bölgesi nerede turizm bölgesi, neresi tarım, neresi orman , neresi iskan bunlar çok belli değildi.

2003 yılının Türkiye’sinde bütün şehirlerimizin ancak %7’sinin planı var. İstanbul’un bile planının tamamı yok. Ankara’nın bile şehir olarak il sınırları ile kastediyorum planı yok. Böyle şehirlerde herkes istediği yere istediğini yapabileceğini düşünüyorsa, sadece düşünmekle kalmayıp dilediğini yapıyorsa yarın öbür gün kalkınmış büyük Türkiye’nin dünyadaki yarışta en önde koşacak ülkenin insanının karnını doyuracak tarım arazilerinin sanayi istilası ile karşı karşıya kalıyor ise yine önümüzdeki yıllar içerisinde yer altı suları hızla tüketiliyorsa örnek olarak Trakya’yı verebiliriz. Bundan 15 sene önce yer altı sularının seviyesi 150 metredeyken bugün 400-450 metreye inmiştir. Bu ne demektir biliyor musunuz ? Ülke elden çıkıyor demektir. Bunun manası ülke çölleşiyor. Güneydoğuda GAP’ta suyu bilinçsiz kullanmanın maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyoruz.

Topraklar hızla tuzlanıyor ve verimsizleşiyor. Denizler Karadeniz’e Rize’den başlayın Zonguldak’a kadar, Bulgar sınırına kadar her kes çöpünü denize dökerse Karadeniz size nasıl balık versin ? Nasıl bolluk bereket versin ?
Siz Marmara’yı dört bir tarafından kuşatırsanız. Her tarafından sanayi tesislerinin kara kapkara kirli sularını salarsanız o denizin mutluluk getirmesi, güzellik sunması mümkün olabilir mi ? Fırat’ın, Dicle’nin, Van gölünün diğerlerinin bunlardan farkı yok. Halbuki dünyanın en güzel yaşanası cennet gibi bir yurdu kendi ellerimizle yaşanamayacak hale getiriyoruz. Türkiye’nin çölleşmemesi için yapmış olduğumuz mücadelede 2003 yılı içerisinde 120.000 hektar ağaçlandırma yaptık. Yaklaşık 170.000.000 fidan diktik. 2004 yılı içerisinde bunu daha yukarı çıkararak sürdüreceğiz. Bu sene 200.000.000 fidanı toprakla buluşturacağız. Her sene bu belli bir trend içerisinde artmak mecburiyetindedir.

Geçen sene orman yangınlarında 2.500 hektarlık orman kaybettik. Yılı içerisinde yenisini diktik ama eski haline gelmesi için 40 sene 50 sene 100 sene lazım. Bizim bugün Türkiye olarak katı atıkların düzenli depolaması atık suların düzenli olarak arıtılması, tabiatla barış içerisinde bu mücadeleyi sürdürebilmemizin temel koşulu Türkiye’ye çok daha fazla yatırım yapmaktan geçer. Türkiye’de çevreye yaklaşık olarak 1 Milyar euro’luk yatırım yapılıyor. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde eğer Türkiye Avrupa Birliği standardında bir çevre anlayışına istiyorsa ki; gelmek mecburiyetimiz vardır. Bu Avrupa Birliğine gireceğimiz için değil Türkiye’nin topraklarının bizim olarak kalması için insanlarının sağlıklı olarak yaşaması için sürdürülebilir bir anlayışı sanayileşmede çevrede ve kalkınmada ülkemizde ikame etmek için bizim 45-50 Milyar euro’luk yatırım yapmamız lazım. Bunun için daha çok yerli kaynağı harekete geçirmemiz lazım.

Şehirlerde yaşamanın elbetteki bir bedeli vardır. Güzele sahip olmanın, güzeli korumanın da mutlaka bir bedeli vardır. Bunun gereğini öyle zannediyorum ki belediyelerimizde, bakanlığımızda ve bütün kurumlarımızda yapacağız. Bu tam bir işbirliği gerektirir. Biz bu sorunu birlikte çözmemiz gereken bir sorun olarak algılıyoruz. Bu konuyu yol göstermek, yardımcı olmak, koordinasyon yapmak hükümetin yerel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte aşabilecek olduğu ulusal bir sorun olarak görmekteyiz. Günümüzdeki çevre anlayışının ulusal bir sorun olmaktan daha öte uluslar arası boyutlara eriştiğini ifade etmekte fayda görüyorum.

Değerli çevre dostları sizlere geleceğin dünyasını, geleceğin Türkiye’ sinin bugünkünden daha güzel olması için elimizde yeterince fırsatın olduğuna inanıyorum. Yeter ki bunun farkına varalım. Yeter ki güzelliklere dört elle sarılalım. Çocuklarımızın geleceğine, ülkemizin geleceğine saygı duyalım diyor. Tekrar herkesin Dünya Çevre gününü kutluyorum. Değerli katılımcılara bizimle birlikte oldukları için saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE

malina
04-06-2006, 14:26
2005'te konuşmamış mı? İnternette bulamadım :)

Mine Pakkaner
05-06-2006, 00:16
* Anadolu Doğa ve Kültür Belgeselleri Derneği/ADOKBEL tarafından 5 haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında 'Konya'da Doğal Yaşam' isimli fotoğraf sergisi yapılacaktır.
Sergi Konya'da trafiğe kapalı Zafer Meydanı'nda (Camlı Köşk yanı) 1 hafta süre ile görülebilir.


* Anadolu Doğa ve Kültür Belgeselleri Derneği-ADOKBEL tarafından yürütülen Bölgesel Çevre Merkezi REC-Türkiye tarafından desteklenen Beyşehir Gölü Belgeseli tamamlanmıştır.
Film, Beyşehir Gölü ve havzasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini dile getirirken, bölgedeki zengin biyoçeşitliliği de gözler önüne seriyor.

Filmin galası 5 Haziran 2006 Dünya Çevre Günü'nde Konya'da yapılacaktır.
Yer:Esnaf Sanatkarlar Odası Gösteri Merkezi
Saat:18:00
(http://www.adokbel.org/)


ÇEVRE İÇİN SİNEMA
www.adokbel.org (http://www.adokbel.org)

Kaynak: Sürdürülebilir Tarım Haber Grubu mesajları

Mine Pakkaner
05-06-2006, 00:39
5 Haziran Dünya Çevre Günü


PANEL


Güncel Çevre Sorunları


Panel Yöneticisi


Prof.Dr.Kamil Okyay SINDIR

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, Zir.Müh.Odası İzmir İl Başkanı

Panelistler

Çevre Sorunları ve Hukuki Süreç
Arif Ali CANGI – EGEÇEP Dönem Sözcüsü

Planlama ve Çevre
Ulaş Şansal KILIÇKAYA – Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi

Yok Olan Ormanlar ve 2B Gerçeği
M.Fevzi YILMAZ – Orman Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi

Türkiye’nin Çevre Profili
Faruk İŞGENÇ – Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi



Tarih : 5 Haziran 2006 Pazartesi
Saat : 15:30

Yer : Konak Belediyesi Alsancak Kültür Merkezi


İletişim

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliği
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
1462 Sokak No : 33 Alsancak, İzmir
Tel : 0232 422 00 68 Faks : 0232 422 27 64

malina
05-06-2006, 11:27
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ...

Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır.

Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi ancak sağlıklı bir çevreyle mümkündür.
Son yıllarda teknoloji ve sanayiinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının da artmasına neden olmuştur. Plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, bölgesel savaşlar, tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanımı, gerekli çevre koruma önlemleri alınmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri çevre kirliliğini tehlikeli boyutlara çıkarmıştır.

Bunu gören dünya kamuoyu, çareler aramaya başlamış ve ilk defa da “Çevre ve İnsan” konusu ile ilgili 5-16 Haziran 1972 tarihinde Stockholm’de 13 ülkenin katılımıyla bir toplantı yapmışlardır.
Bu toplantının sonuçlarından biri de 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olarak kutlanması kararıdır.

Bu tarihten itibaren Dünya Çevre Günü, ülkemizde de dünya çevre korumacılığının yaygınlaştırılması, çevresel kalitenin iyileştirilmesi ve bilinçli bir katılımın sağlanması amacıyla evrensel bilinçlendirme günü olarak kabul edilmekte ve değerlendirilmektedir.

Araştırmalara göre dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50’sinin son 35 yılda meydana geldiği belirtilmektedir.

Bu gerekçelerle karşı karşıya kaldığımız dünyamızda daha sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam ancak çevre koruma konusunda tüm tedbirlerin alındığı, halkın azami derecede bilinçlendiği ve her bireyin çevreci olarak üzerine düşen görevi yaptığı oranda yakalanabilir.

Anayasamızın 56. maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” denilmektedir.
Toplumun tüm kesimlerini çevre konusunda bilgilendirmek, bilinçlendirmek, olumlu ve kalıcı davranış değişiklikleri kazandırmak ve sorunların çözümünde bireylerin aktif katılımlarını sağlamak amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığı olarak doğa koruma ve çevre eğitimine büyük önem vermekteyiz.
Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konularında gösterilen çabalar, insanların daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşamalarına imkan sağlayacaktır.

Bu düşünceler ışığında tüm vatandaşlarımızın Dünya Çevre Gününü kutluyor, güzel ve güçlü bir Türkiye’nin oluşturulması yönünde herkesi işbirliğine davet ediyorum.

Osman PEPE
Çevre ve Orman Bakanı


http://www.osmanpepe.com.tr/haber_detay.asp?id=149

Sitede tarih yok, ama yıl: 2006

malina
07-06-2006, 00:37
ATATURK'un Dogumunun 125.Yili dolayisiyla Latife Hanim Muzesi Muduru sayin Ahmet Gurel tarafindan verilecek ''Ataturk ve Doga sevgisi''konulu konferansa katiliminizi bekleriz.Saygilarimizla.

Alaettin Hacimuezzin
TEMA Vakfi İzmir Temsilcisi

Tarih:10 haziran 06
Saat:14.00
Yer:Fuar izmir Sanat Oditorium salonu

buraya da alıntılıyorum...

malina
07-06-2006, 14:16
HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA

Panel: Türkiye’de Çevre Yönetimi – Mevzuatı ve Yenilenmiş Çevre Kanunu

Panelin Yeri: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi – Kennedy Cad. No: 4
Saat: 14:00

Açılış Konuşması: Ertuğrul ÜNLÜTÜRK - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Oturum Başkanı: Dr. Ethem TORUNOĞLU - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Onur Kurulu Üyesi

Konuşmacılar:
Mehmet BOZTAŞ – CHP Aydın Milletvekili
Nuran TALU – Küresel Denge Derneği Başkanı
Arif Ali CANGI – Avukat

malina
07-06-2006, 14:18
Çarşamba günü saat 14'te kim boş olabilir ki? Ancak emekliler, işi gücü olmayanlar ve konuyla ilgili görevliler katılabilir...

Yanılıyor muyum?

DarkYES
07-06-2006, 17:58
Bir de işi olmayıp boş boş gezmek için tatile gelmiş olanlar :)tabi onların da konu ile ilgili olması lazım.

Keşke geçen ay olsaymış :P

orhangokce
19-06-2006, 12:27
Gerçekten çok hoş bir site.

iremirem
29-06-2006, 17:15
www.kesfetmekicinbak.com adresinde hasankeyf'e sadakat başlıklı bir dilekçe var hasankefin sular altında kalmasını engellemek için.

iremirem
01-07-2006, 12:41
http://www.kesfetmekicinbak.com/apps/proposal.app/view_m.php/3 adresinden de direk dilekçe çıkıyor karşınıza arkadaşlar

aybala
11-07-2006, 12:58
Barcelona'daki bu "canlı ağaç" bir yandan çevreden geçenleri eğlendirmeye çalışırken bir yandan da para topluyor.

www.hurriyetim.com (http://www.hurriyetim.com)

2535

biz de böyle bir eylem yapalım :D

bonsaisever
11-07-2006, 14:06
Hemen budamaya kalkarlar :D

malina
11-07-2006, 15:12
O durumu biliyor bence, baksana zaten budanmış ağaç gibi dolaşıyor :)

pene
26-07-2006, 14:04
Çevreciler 15 Temmuz’da St.Petersburg’da yapılacak olan G8 toplantısına katılacak liderlere mesaj gönderdi. Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF), dün tüm dünyada eşzamanlı olarak yayımladığı raporda, 'Enerji tartışmalarında çevreyi göz ardı etmek pahalıya patlar' denildi.

“G8” olarak adlandırılan dünyanın en gelişmiş ülkelerinin, 15 Temmuz’da St.Petersburg’da yapacağı toplantının bu yılki ana başlıklarından en önemlisi “enerji güvenliği” olacak.

Geçen kış yaşanan doğalgaz krizi ve artan taleple birlikte gündeme gelen enerji sıkıntısı, Rusya’nın liderliğini yaptığı G8 toplantısına damgasını vuracak. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), dün tüm dünyada eşzamanlı olarak yayımladığı raporda, liderlere enerji tartışmalarında çevreyi gözardı etmenin pahalıya patlayacağı mesajını verdi.

WWF, geçen yıl İskoçya’nın Gleneagles kentinde yapılan toplantıda verilen sözler yerine getirilmez, enerji verimliliğinde ve yenilenebilir enerjiye geçişte gerekli adımlar atılmazsa sadece enerji güvenliği tartışması olacağı görüşünde. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Genel Müdürü Filiz Demirayak, “İklim değişikliğinin temel nedenlerinin başında kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar geldiği göz önüne alınarak 'enerji güvenliği' ile 'iklim güvenliği' birlikte değerlendirilmeli. Dünyanın ortalama sıcaklığı 0.7 derece arttı. 2 derece geçilirse başta iklim mültecileri olmak üzere, sıtmadan susuzluğa kadar birçok çevre felaketi yaşanacak. Hükümetler 2. Dünya Savaşı sonrasında yapılan Marshall Planı’nda olduğu gibi enerji güvenliği için bir araya gelmeli" dedi. WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Aksoy ise iklim değişikliğinin küresel bir sorun olduğunu belirterek "G8 liderleri dünya enerji sorununa tek başına çözüm olamaz. Bu noktada ulusal çözümler büyük önem taşıyor" dedi.



WWF de nükleere karşı

WWF, “İklim Güvenliği Olmadan Enerji Güvenliği” olmaz başlıklı raporda nükleer enerji tartışmalarına da değindi. G8 ülkelerinin enerji bakanları tarafından martta yapılan açıklamada, nükleer enerjiyi tercih eden ülkelerin “güvenli ve risksiz” bir yol izlemeleri sözlerine atfen, buradaki anahtar kelimelerin “risksiz ve güvenli” olduğu belirtildi.

Nükleer enerji taraftarlarının, atık ve nükleer silahlanmayla ilgili risklere hâlâ yanıt veremediği, kurum ve söküm maliyetlerinin nükleer enerjiyi diğer kaynaklara oranla daha pahalı bir seçenek haline getirdiği savunulan raporda, “Bu nedenle WWF nükleer teknoloji kullanımını çözüm olarak kabul etmeyi reddediyor” denildi.

malina
31-07-2006, 09:00
MASAJ TERAPİSİ KURSU

DÜZENLEYEN: MERKEZEFENDİ GELENEKSEL TIP DERNEĞİ
YER: ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ
EĞİTMENLER: TATJANA ROTTENBERG, MARGARİTA DIMITROVA


Geleneksel tedaviler konusunda seminerler ve kurslar düzenleyen derneğimizde, Fitoterapi ve Aromaterapi kurslarına ek olarak
bayanlar için Masaj Terapisi kursu başlayacaktır.
Ayrıntılı bilgi telefonla alınabilir.


Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org/)
merkezden@yahoo.com (merkezden@yahoo.com)


Tatjana Rottenberg
Homeopati, akupunktur, osteopati, klasik masaj, shiatsu, ayak masajı
(foot-reflex massage), tetikleme noktaları masajı (trigger points massage), doğurganlık masajı (fertility massage) konularında eğitim almış olan
Tatjana Rottenberg, tecrübeleriyle kendi masaj tarzını yaratmıştır.
1995’den beri masaj terapisi yapmaktadır.

Margarita Dimitrova
Kineziterapi (fizyoterapi ve rehabilitasyon), refleksoterapi (refleks noktaları masajı), akupresür (Çin nokta masajı), klasik masaj, tıbbi masaj, segmenter masaj, bağ dokusu masajı, spor masajı konularında eğitim almış olan
Margarita Dimitrova, tecrübeleriyle kendi masaj tarzını yaratmıştır.
1980’den beri masaj terapisi yapmaktadır.

aybala
18-08-2006, 13:27
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi'nden Fatoş Hanım, bizi bu ve diğer kursların kesin tarihleri ve detayları hakkında bilgilendirecektir.
Sormak veya öğrenmek istediğiniz detaylar varsa yazabilirsiniz.

DarkYES
03-09-2006, 16:11
"9 Eylül 2006 - Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası Ayder Yaylası Konseri"

Eğer bir terslik olmazsa gideceğim.

http://www.ntvmsnbc.com/news/375663.asp

http://www.zaman.com.tr/?hn=329606&bl=kultursanat&trh=20060813

malina
04-10-2006, 16:40
MÜZİK TERAPİ SEMİNERİ

Yrd.Doç.Dr. RAHMİ ORUÇ GÜVENÇ
TÜMATA Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Grubu

Müzikterapi tarihçesi
Müzikterapi literatürü
Enstrümanlar
Makamlar
Aktif müzikterapi uygulaması
Pasif müzikterapi uygulaması
İmaj müzikterapi uygulamasıZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ
7 Ekim 2006 Cumartesi
10:00 – 17:00
60 YTL


Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55

www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org/)
merkezden@yahoo.com (merkezden@yahoo.com)

Not: Seminere katılacaklar yanlarında yastık ve battaniye getirmelidirler

lazz_1967
08-10-2006, 15:59
ÖDEMİŞ 2. SÜS BİTKİLERİ SERGİSİ...TÜRKİYE BULUŞUYOR..::16-19 KASIM 2006::..SALIPAZARI ÖDEMİŞ/İZMİR...ORGANİZASYON park-der(ödemiş park bahce bitkileri üreticileri derneği)....ilgililere duyurulur..

Mine Pakkaner
08-10-2006, 16:57
Ooo, eğer güzel bir organizasyon olursa bu sergi kaçırılmaz. Ne de olsa Türkiye'deki en fazla dış mekan süs bitkileri ve meyve fidanı yetiştiricileri Ödemiş'te...

ceratonia
08-10-2006, 21:49
Kesin gidilir derim,bu organizasyonlar kaçmaz.

denizakvaryumu
09-10-2006, 07:35
Oraya kadar gidecek arkadaşlar Bademli köyüne uğramadan gelmesin derim.Türkiye nin neredeyse tüm meyve fidanları bu köyden çıkıyor.

Yine Türkiye nin en büyük Devlet fidanlığı Ödemişe giderken Torbalı ilçesinde..Uğranması gereken yerlerden..

(Erkan Hocam,bakalım etobur bitkileri süs bitkileri olarak kaç yıl sonra böyle fuarlarda göreceğiz?Oysa sarraceniaları bilen gören olsa yanından ayrılmaz...)

Plumbago
09-10-2006, 08:53
Geçen seneki organizasyonda ilk olmanın ve havanın yağmulu olmasının sıkıntıları yaşanmıştı. Umarım bu sene hava şartları daha elverişli olur.

Arca Atay
11-10-2006, 14:13
Yedigimiz Gıdalar Sağlıklı ve Güvenli mi ?

Tarih: 14 Ekim 2006 Cumartesi
Yer : Tayyare Kültür Merkezi-Bursa
Saat: 13:00

Panel Başkanı : Prof.Dr.Utku ÇOPUR

Konuşmacılar :
Gıda Mevzuat ve Denetimi Mehmet Ali KOÇKAYA Bursa Tarım İl Müd.Yard.
Sağlıklı Beslenme Dr.Yavuz DİZDAR Hekim-Gazeteci
Gıda Güvenliği ve Tüketicilerin Rolu Sıtkı YILMAZ TÜDEF-Tükder Gen.Baş.Yrd.
Türkiyede Organik Tarım Üretimi Levent Gürsel ALEV Organik Ürün Üreticisi

Düzenleyenler :
TÜKDER ve Nilüfer Yerel Gündem 21

Arca Atay
11-10-2006, 14:24
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü -YALOVA
1-4 Kasım 2006

SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU

Yavuz AĞI (Başkan)
Prof. Dr. Vedat ŞENİZ (Bşk. Yrd.)
Prof. Dr. Ahmet ALTINDİŞLİ (Bşk. Yrd.)

Sekreterya
Doç. Dr. Serap SOYERGİN
Dr. Gülay BEŞİRLİ
Dr. Filiz PEZİKOĞLU

Üyeler
Doç. Dr. Masum BURAK
Müfit ENGİZ
Dr. M. Emin ERGÜN
Dr. Erol YALÇINKAYA
Dr. Burhan ERENOĞLU
Aynisa İLLEEZ
Arş. Gör. Funda MOL


Yazışma adresi:

Doç. Dr. Serap SOYERGİN
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü 77102 -YALOVA

Tel:226 – 814 25 20 / 1294
Fax:226 – 814 11 46

e-posta: organiktarim2006@gmail.com

http://www.arastirma-yalova.gov.tr

Kayıt Ücreti:
Tam Katılım : 100 YTL
Öğrenci : 50 YTL
Günlük Katılım : 10 YTL/gün
Stand Ücreti : 100 YTL/m²
Kayıt Ücreti, (günlük katılımlar hariç) bildiri kitabı, sempozyum çantası, yemek ve ikramları kapsamaktadır.

Arca Atay
11-10-2006, 14:44
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği
tarafından düzenlenecek olan
II. Ulusal Doğa Tarihi Kongresi

3-4 Kasım 2006
tarihlerinde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilecektir.

İletişim:
PK:210, 06693, Kavaklıdere-ANKARA
e-posta: dogatarihi@yahoo.com
http://www.kirsalcevre.org.tr

mirsat
11-10-2006, 21:42
Türkiye'nin UluslararasıTarım Fuarı Growtech Eurasia 2006'ya 1,5 ay kaldı.
Bu yıl 6. sı düzenlenecek olan Uluslar arası Sera, Tarım Ekipmanları Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarı Growtech Eurasia 2006, fuarının yer satış çalışmaları firmaların yakın ilgisiyle devam etmektedir. 30 Kasım - 3 Aralık 2006 tarihleri arasında Türkiye nin en verimli tarım fuarı olma iddiasıyla çalışmalarına devam eden Growtech Eurasia 2006 organizasyon ekibi firmaların yakın ilgisini aşağıdaki satış raporuyla özetlemektedir.

Şubat ayında başlayan satış çalışmalarının sonucunda, geçen yıllarda fuarın düzenlendiği alanı m2 olarak aşmış bulunmaktayız.Eski fuar alanının %112 si olan, 10.362 m2 lik bölüm 203 firma tarafından sözleşmelerinin yapılması için opsiyonlanmıştır. Bu gün itibariyle 197 firmanın sözleşmesini imzalamış olduğunu ve şu anki fuar alanının % 77 sinin satışının kesinleştiğini görmekteyiz.

2005 yılında yakalamış olduğumuz başarıya dayanarak, gerek m2 olarak, gerekse hizmet çeşitliliği olarak genişletmeyi planladığımız Growtech Eurasia fuarına, 2006 yılında 100 ü yabancı toplam 350 firmanın katılımını beklemekteyiz.

Fuar hakkında daha fazla bilgi isteyen firmaların satıştan sorumu Müşteri İlişkileri Yönetmeni Ebru Çelik veya Mustafa Çelen ile irtibata geçebilirler.

Ebru Çelik Mustafa Çelen

Müşteri İlişkileri Yönetmeni Müşteri İlişkileri Yönetmeni

ebru.celik@ntsr.com.tr Mustafa.celen@ntsr.com.tr

Tel : +90 216 425 63 00

Fax : +90 216 425 63 02


BAna gelen bir mail hakkında sizide bilgilendirmek istedim. Selamlar.
Genel bilgi için.
http://www.growtecheurasia.com/tr/default.asp

lazz_1967
13-10-2006, 15:24
Geçen seneki organizasyonda ilk olmanın ve havanın yağmulu olmasının sıkıntıları yaşanmıştı. Umarım bu sene hava şartları daha elverişli olur.

bu sene daha büyük bi katılım kitlesi ile hitap edlecek.Ve geçen senekinden daha iyi bi imaj yaratacağız..havanın nasıl olacağı şimdilik belirsiz diyelim:rolleyes:.. ilgililere tekrardan duyurulur herkesi bekleriz...

malina
14-10-2006, 21:50
2. ULUSAL DOĞA TARİHİ KONGRESİ PROGRAMI
(3-4 KASIM 2006)

3 KASIM 2006

Kayıt
09:30-10:00
Slayt Gösterisi
10:00-11:00
Açılış ve Açılış Konuşmaları
Prof. Dr. Cemal TALUĞ (A.Ü. Ziraat Fakültesi
Dekanı)
Banu AVCIOĞLU DÜNDAR (Kırsal Çevre Derneği
Başkanı)
İsmet CENGİZ (TMMOB-JMO Başkanı)
Prof. Dr. Ufuk ESİN (Kongre Onursal Başkanı)

PANEL: YERBİLİMLERİ VE DOĞA TARİHİ (TMMOB-JMO
katkılarıyla)

11:00-12:30
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet SAKINÇ

Prof. Dr. Ali DEMİRSOY
Prof. Dr. Şevket ŞEN
Prof. Dr. Doğan PERİNÇEK
Prof. Dr. Şükrü ERSOY

BİRİNCİ OTURUM: DOĞA TARİHİ ARAŞTIRMALARI

14:00-16:00
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Engin ÜNAY

14:00-14:30
Çağrılı Konuşma: “Doğu Akdeniz Biyoprovinsinde
Hominoidlerin Dağılımları”
Prof. Dr. Erksin GÜLEÇ
14:30-14:45
Anadolu’daki Bazı Tunç Çağı Arkeobotanik
Buluntularında Zararlı Böcekler ve İzleri
Yrd. Doç. Dr. Emel OYBAK DÖNMEZ- Yrd. Doç. Dr.
Orhan MERGEN
14:50-15:05
Evrimin Zonguldak Kömürlerindeki Tanıkları Bitki
Fosilleri
Prof. Dr. Metin SARIBAŞ
15:10-15:25
Burdur Havzası’nda Paleocoğrafik İzler
Yrd. Doç. Dr. Nurfettin KAHRAMAN
15:30-15:45
Arkeozoolojik Bir Değerlendirme: Gre Virike Örneği
Araş. Gör. Zehra SATAR-Araş. Gör. İsmail BAYKARA

ARA: 16:00-16:15


KONFERANS: “Yerbilimlerinin Kültür Boyutu”

16:15-17:30
Konuşmacı: Prof. Dr. Nizamettin KAZANCI

İKİNCİ OTURUM: ÇAMLIDERE-ANKARA

17:30-18:30
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Tuna EKİM

17:30-17:45
Erken Miyosen’de (18 milyon yıl önce) Olay
Stratigrafisine Bir Örnek: Çamlıdere (Ankara)
Volkanı ve Silisleşmiş Ağaçlar
Prof. Dr. Mehmet SAKINÇ- Araş. Gör. Cenk YALTIRAK-
Yrd. Doç. Dr. Aliye ARAS
17:50-18:05
Ankara Civarının Tersiyer Florasındaki Bazı Odunsu
Bitkiler
Doç Dr. Ünal AKKEMİK-Araş. Gör. Nesibe KÖSE-
Yrd. Doç. Dr. Necla TÜRKOĞLU
18:10-18:25
Çamlıdere – Pelitçik (Ankara) Taşlaşmış
(Silisleşmiş) Ormanı; Doğa Tarihinin Kısa Bir
Zaman Aralığını Aydınlatıyor, Geçmişi ve
Günümüzü Sorgulanabilir Kılıyor
Dr. Eşref ATABEY- Dr. Gerçek SARAÇ



4 KASIM 2006

ÜÇÜNCÜ OTURUM: DOĞA TARİHİ MÜZECİLİĞİ

10:00-12:15
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Füsun SİPAHİLER

10:00-10:30
Çağrılı Konuşmacı : “Müzecilikte Doğal ve
Kültürel Mirasa Yeni Bir Bakış”
Prof. Dr. Berna ALPAGUT
10:30-10:45
1933 Üniversite Reformu Çerçevesinde Türkiye’de
Doğa Bilimleri Eğitimi ve Öğretiminde Bir Dönüm
Noktası: İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi
Hayvanat ve Nebatat Enstitüleri
Prof. Dr. Orhan KÜÇÜKER
10:50-11:05
Lodos Entomoloji Müzesi (LEMT)’nin Türkiye Doğa
Tarihi Çalışmalarındaki Yeri ve Önemi
Prof. Dr. Serdar TEZCAN- Prof. Dr. Esat
PEHLİVAN-Prof. Dr. Yusuf KARSAVURAN
11:10-11:25
Doğa Tarihi Müzelerinde Türkiye Paleomemeli Fauna
Zenginliğinin Önemi
Prof. Dr. Tanju Kaya-Dr. Gerçek SARAÇ
11:30-11:45
Doğa Tarihi Müzesi’nde Kültür Tarihi’ne Yer
Açmak: Arkeobotanik, Arkeozooloji ve Etnobotanik
Koleksiyonlarının Yeri
Dr. Füsun ERTUĞ
11:50-12:05
“Doğa Tarihi Müzeciliği” Kavramı ve
Türkiye’de Kurulacak Yeni Müzeler İçin
Avrupa’dan Bazı Örnekler
Dr. Yeşim İSLAMOĞLU
(TMMOB-JMO- Bilimsel Teknik Kurul, Jeolojik Miras
Üyesi)


PANEL: DOĞA TARİHİ KAVRAMI

14:00-15:30
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ali DEMİRSOY

Prof. Dr. Ufuk ESİN
Prof. Dr. Tuna EKİM
Doç. Dr. Osman GÜREL
Prof. Dr. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU

* Teknik Gezi (5 Kasım 2006)

YER: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Dekanlığı Konferans Salonu

Tıbbi Bitkiler
16-10-2006, 09:13
ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİNDE KURSLAR KASIMDA BAŞLIYOR ..


BİTKİLERLE TEDAVİ
AROMATERAPİ
MASAJ TERAPİSİ
YOGA, HAMİLE YOGASI
DOĞAL BAKIM - ZAYIFLAMA
MÜZİKTERAPİ
BİTKİ RESSAMLIĞI


Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org
merkezden@yahoo.com

Mine Pakkaner
16-10-2006, 15:50
Ekoloji Magazin Dergisi (http://www.ekolojimagazin.com/?s=anasayfa)üniversite öğrencilerine yönelik ödüllü bir diploma projesi yarışması düzenlemiş. Katılmak isteyen öğrenci arkadaşlarımıza duyurulur. Başvuru formu (http://www.ekolojimagazin.com/resimler/Ekoloji_Magazin_Dergisi_Cevre_Diploma_Projesi_Basv uru_Formu.doc)na buradan ulaşabilirsiniz.

http://www.ekolojimagazin.com/odul.jpg

Arca Atay
16-10-2006, 20:57
3-4 kasım tarihlerindeki bu kongreye katılacak arkadas var mı?

malina
17-10-2006, 09:23
Bu akşam (17 ekim Salı) 20.10 da SKYTürk TV'de Hasankeyf'le ilgili bir program var. Barajla ilgili çözüm önerileri ve Hasankeyf görüntüleri...

aybala
19-10-2006, 18:21
A R O M A T E R A P İ
K U R S U


Uçucu Yağlar
Sabit Yağlar
Uçucu ve Sabit Yağ Hazırlama
Sağlığı Korumada Yağlardan Faydalanma
Hastalıklarda Yağlardan Faydalanma





ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ


6 Kasım 2006 – 4 Aralık 2006
Hafta içi günaşırı 17:30 – 19:30
22 ders 100 YTL

4 Kasım 2006 – 9 Aralık 2006
Cumartesi 13:30 – 17:30
22 ders 100 YTL






Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org/)
merkezden@yahoo.com

aybala
19-10-2006, 18:23
F İ T O T E R A P İ
K U R S U

Bitkilerin Toplanması ve Saklanması
Bitkilerden İlaç Yapma
Çay Hazırlama
Sağlığı Korumada Bitkilerden Faydalanma
Hastalıklarda Bitkilerden Faydalanma

ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ
7 Kasım 2006 – 13 Aralık 2006
Haftaiçi günaşırı 17:30 – 19:30
28 ders 150 YTL

5 Kasım 2006 – 17 Aralık 2006
Pazar 13:30 – 17:30
28 ders 150 YTL



Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org/)
merkezden@yahoo.com

aybala
19-10-2006, 18:24
B A Y A N L A R A
M A S A J T E R A P İ S İ
K U R S U
Kinesiterapi
Klasik Masaj
Refleks ve Tetikleme Noktaları Masajı
Segmenter Masaj
Bağ Dokusu Masajı

ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ
6 Kasım 2006 – 15 Aralık 2006
Haftaiçi günaşırı 14:00 – 17:00
72 ders 400 YTL

4 Kasım 2006 – 6 Ocak 2007
Cumartesi 10:00 – 16:00
72 ders 400 YTL
Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org/)
merkezden@yahoo.com (merkezden@yahoo.com)

Arca Atay
04-11-2006, 09:58
GDOHPlatformu tarafından düzenlenen 2.Ekoloji Şenliği
9-12 Kasım Tarihleri arasında
Alaşehir-Eşme-Salihli-Sarıgöl de gerçekleştirilecek.


Program detayı için ; http://www.ekolojistler.org/senlik.pdf

Arca Atay
21-11-2006, 09:19
24 Kasım Cuma günü saat 18:00 de Doğader'deki toplantıya katılımınızı bekleriz.

Mine Pakkaner
25-11-2006, 16:54
II. EKOLOJİ ŞENLİĞİ SONUÇ BİLDİRGESİ


GDO’ya Hayır Platformu tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenmekte olan Ekoloji Şenliğinin ikincisi, Ziraat Mühendisleri Odası ve Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformunun organizasyonuyla 09 - 12 Kasım 2006 tarihleri arasında Sarıgöl, Alaşehir, Eşme ve Salihli’de gerçekleştirildi.

Birincisi geçen yıl Gökçeada’da yapılan Ekoloji Şenliği’nin Alaşehir Killik Kasabası‘nda yapılan ilk gün etkinliği; “Küreselleşme Baskısında Türkiye Tarımı” konulu paneldi. Saat 18.30’ da bir kahvede gerçekleştirilen ve ZMO İstanbul Şb.Başkanı Ahmet Atalık tarafından yönetilen panelin konuşmacıları, ZMO İzmir Şb. Başkanı Prof. Dr. Kamil O. Sındır ve Hububat Sen Gn. Başkanı Abdullah Aysu’ydu.

Üreticiler tarafından panele ilgi yoğundu. Konuşmacılar küreselleşen dünyada Türkiye tarımının sorunlarını dile getirirken çoğunluğu üzüm üreticileri olan yöre halkı yakın bir tarihte meydana gelen bir şiddetli bir yağış sonrası bugüne dek rastlanmayan bir biçimde yanmış olan mahsulleri ile ilgili sorunlarını dile getirdiler. Bu tartışmalar esnasında üreticilerin üzerinde durdukları bir diğer önemli konuysa TARİŞ’in, Tarım Bakanlığı’nın ve ilgili kuruluşların ilgisizliğiydi. Toplantı sonunda Tarım sigortasından yararlanılabilmesi için gerekli girişimlerin Şenlik organizasyonundaki kurumlar ve çiftçilerin ortak olarak takip edilmesi kararına varıldı.

Şenliğin 2. günü etkinliklerinin birincisi Sarıgöl’e bağlı Bağlıca köyünde pekmez ve ev şarabı yapımıydı. Köy kadınları şenliğe katılan konuklara pekmez yapımını gösterdiler. Katılımcılar ve köylüler birlikte pekmez yaptılar. Volkan Sucukçu yakın bir tarihe kadar unutulmuş ve kaybolmaya yüz tutmuş olan ve daha sonra kendisi tarafından çubukları temin edilerek yeniden yetiştirilen Foça karası üzümlerini ve ev şarabı yapımını anlattı. Büyük ilgi çeken bu geleneksel ürünlerimize ait sunumlar kayda alındı.
Daha sonra Killik Kasabası’nda olduğu gibi bu köyde de aynı şekilde tahrip olan bağlar gezildi ve bölgenin ve üreticinin ciddi bir felaketle karşı karşıya olduğu ortaya çıktı.

Bölgedeki tüm üzümlerin tamamına yakın kısmı yanarak dalından toplanamayacak hale gelmiş ve çürümüştü. Toplanılabilenlerse sergi yerlerinde çürümekteydi.

Çanakçı köyü’nde ZMO İzmir Şb. Yk. Üyesi Z. Vezan Karabulut tarafından yönetilen “Kışladağ Altın Madeni’nin Çevreye Etkileri” konulu panel şenliğin en ilgi çeken ve tartışmalı paneli oldu.

Konuşmacılar Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür ve Doç. Dr. Hüseyin Yıldıran, siyanür liçi yönteminin çok tehlikeli olabileceğini ve her zaman ciddi riskler taşıdığını ve bölgede meydana gelen bağlardaki felaketin sebenin buna doğrudan bağlanmasa da araştırılması gerektiği üzerinde durdular. Doç. Dr. Hüseyin Yıldıran ise üzüm örneklerinin Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümüne getirildiği takdirde yardımcı olacağını ve gereken analizlerin yapılabileceğini söyledi. Bunun üzerine Üzüm Sen yöneticileri bu görevi üstlendiler. Bu bağlamda da panel amacına ulaşmış oldu.

Madenin İnsan Sağlığı üzerine etkileri de E.Ü. Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzm. Dr. Raika Durusoy tarafından aydınlatıcı olarak power point sunumu olarak yapıldı.
Bu konuda ilk kez bilgilendirilen yöre halkından diğer ilçelerde yaşayanlar da aynı türden etkinliklerin kendi bölgelerinde yapılması dileğinde bulundular.

Şenliğin üçüncü günü olan 11 Kasım Cumartesi etkinlikleri ise Eşme ilçesinde gerçekleşti. Eşme Tütün Sen binasında karşılanan konuklar Eşme’nin geleneksel susam ve haşhaş ezmesi yapımevine götürülerek bu ezmelerin yapımını ilgiyle izlediler.

Saat 15.30’da Belediye Toplantı Salonunda ise şu anda ülkemiz topraklarının biyoçeşitliliği ve üreticilerimizin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturan ve Cumhurbaşkanımız tarafından da kabul edilerek yasalaşan ”Tohum Yasası ve Gıda Egemenliği” konulu panel yapıldı.

Panel yöneticisi Tütün Sen Gn. Bşk. A. Bülent Erdem, konuşmacılar ise Üzüm Sen Gn. Bşk Adnan Çobanoğlu, ZMO İst. Şb. Bşk. Ahmet Atalık ve E.Ü. Ziraat Fak. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya idi. Çevre köylerden gelen üreticiler tohum yasası ve köylü örgütlenmesi konularında aydınlatıldılar. Eşme Belediyesi tarafından verilen yemekte bir araya gelen konuklar ve üreticiler söyleşiye burada da devam ettiler.

Şenliğin 12 Kasım Pazar günü olan son etkinlikleri için Salihli ilçesinin Yeşilova Köyü seçilmişti. 15.30’ daki panelden önce antik kent Sardes gezisi yapılarak bölgenin tarihsel dokusu da konuklara tanıtıldı. Yeşilova Köyü’ndeki panel GDO’lar ile ilgiliydi. Paneli GDO’ya Hayır Platformu Gn. Koordinatörü Levent Gürsel Alev yönetti.

GDO’ların Üreticilere Etkileri ve Tohum A. Bülent Erdem, GDO’ların İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri E.Ü.Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümünden Işıl Ergin, GDO Karşıtı Hareket ise Ziraat Yük. Müh. Arca Atay tarafından anlatıldı. Dr. Işıl Ergin’in sunumu bu konu hakkında fazla bilgi sahibi olmayan yöre halkının ve konukların bir hayli ilgisini çekti.

Saat 16.30’da ise Salihli Belediyesi Tiyatro Salonunda Topraksızlar ve Patronsuzlar isimli kitapları ile tanıdığımız Metin Yeğin’in Film Gösterimi ve dünyadaki Topraksızlar Hareketi ve tarım ürünlerindeki patent uygulamalarını anlattığı söyleşisi son derece ilgi çekiciydi.

Yapılan etkinliklerin yanı sıra katılımcılar ve şenliği düzenleyenler bir araya gelerek her sabah etkinliklerden önce bir toplantıyla bir önceki günün değerlendirmesini yaptılar.
Abdullah Aysu tarfından şenliğin tamamı kayda alındı. Son sabah yapılan toplantıda yeni tohum yasası tartışılarak bu konuda acil eylem planı programlandı.

Bu toplantıda;

1. 9 - 10 Aralık 2006 tarihinde Ankara'da Anayasa Mahkemesine götürülmesi düşünülen tohumculuk kanunu hakkında bir çalıştay yapılmasına, çalıştaya konunun tarafı kişi ve kurumların çağrılmasına karar verildi.

2. Ankara’da 23 - 24 Aralık 2006 tarihlerinde Ziraat Mühendisleri Odası, Çiftçi Sendikaları ve Ekoloji Kolektifi organizasyonu ile GDO’ya Hayır Platformu bileşenlerinin temsilcilerinden oluşan bir çalıştayın toplanmasına;

3. Tarihi ve yeri çalıştay sonrası tesbit edilecek 6. Eşgüdüm Toplantısı’nın GDOHP Ege Bölgesi tarafından organize edilmesine;

4. III. Ekoloji Şenliğinin Bursa’da yapılması için Arca Atay’ın Bursa GDOHP üyelerine görüş sormasına;

5. A. Aysu tarafından yapılan çekimlerden kısa bir montaj ve seslendirme yapılarak Japonya’ya gönderilmesi için çalışmaların Z.Vezan Karabulut ve Arca Atay tarafından yürütülmesine;

6. İstanbul’da platforma parasal destek sağlamak amacıyla bir konser ve/veya üretici panayırı düzenlenmesine ve bununla ilgili ayrıntıların 6. Eşgüdüm Toplantısında görüşülmesine karar verildi.

Z.Vezan Karabulut
ZMO İzmir Şb.Yazman Üyesi
GDOHP İzmir Koordinatörü

Mine Pakkaner
29-11-2006, 10:05
Aşağıda Ziraat Mühendisleri odasından gelen bir mesajı sizinle paylaştım. İlgi duyan arkadaşlara konferans açıktır.
------------------------------

Merhaba,

Aşağıda bu cuma 1 Aralık 2006'da Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde D Blokda saat: 14.00'da Metin Yeğin'in vereceği konferansla ilgili bilgiler var.

Metin Yeğin gazeteci, sinemacı ve yazar. Brezilya topraksızlar hareketini anlattığı "Topraksızlar " adlı bir kitabının ikinci baskısı çıktı. Kısaca "Topraksızlar" denilen "Movimento Dos Trabalhoderes Ruralis Sem Terra" 'nın (MST) hikayesi konferansın ana konusu.

Metin Yeğin 1963'de İstanbul'da doğdu.Hukuk Fakültesini bitirdi. Cambridge 'de sinema eğitimi aldı. Latin Amereika'da birçok devlet adamı ve sosyal hareketlerin liderleri ve sıradan insanlarla görüşmeler yaptı. MST ile uzun mücadele yürüyüşlerine katıldı, Çiftliklerinde birlikte oldu. Türkiye'yi de asla ihmal etmiyor. Gördükler ve incelediklerini filimleştirdi, kitaplar haline getirdi. Türkiye ve Dünya'da önemli gazete ve televizyonlara pogramlar yaptı.

MST hareketine katılan topraksızlar Brezilya'da işlenmeyen toprakları işgal ediyorlar.

Brezilya anayasasına dayanarak devletten toprak reformu talep ediyorlar. Organik tarım ve organik tıp uyguluyorlar.

Eğitim anlayışları Paolo Freire'nin "özgürleştirici eğitim" anlayışına dayanıyor. Okullar kuruyorlar. Hatta Ziraat Fakültesi kurmak üzereler.

Tohumlarını kendileri üretiyorlar.

Şüphesiz Brezilya ve Türkiye'nin koşulları çok farklı. Ancak birleştiren özellikler de var. Her iki ülke de neoliberalizmin saldırısı altında.
Konferansın bu açılardan yararlı olacağını bekliyoruz. Hepinizi davet ediyoruz.



KONFERANS




Konu: Brezilya Topraksızlar Hareketi ve Tarım Sorunu

Konferansçı: Metin Yeğin (yazar, gazeteci, sinemacı)
Tarih: 1 Aralık 2006 Cuma
Saat: 14.00
Yer: Ege Üni. Ziraat Fakültesi D Blok Prof. Dr. Feyzi Önder Anfisi

Düzenleyenler: Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Egeli Akademisyenler Platformu, Tarım Ekonomisi Derneği


Selam, sevgi ve saygılarla.
Prof. Dr.Tayfun Özkaya
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Tarım Ekonomisi Bölümü

Mine Pakkaner
01-12-2006, 00:21
Bu konferansa katılmak isteyen üyemiz olursa bana sabah 11'e kadar özel mesajla bilgi versin lütfen. Orada olacağım, görüşebiliriz.

Mine Pakkaner
01-12-2006, 17:38
Çok etkileyici, vurucu bir sunumdu.

Özellikle tohumculuk kanunu ve patentin, ddo ve terminatör tohumun, tarımda çalışan kesimin bilinçli olarak yok edilmesiyle şehire göçün,şehirde işsizliğin ve suçun artışının,miras yoluyla bölüne bölüne küçücük kalan ve kimseyi beslemeyen tarlaların, dev şirketlerin eline geçen tarımın,talan edilen tarım topraklarının, dünya ısındıkça ve kuraklık arttıkça , yine dev şirketlerin eline geçen su kaynaklarının,özelleştirme ile kaybedilen değerlerin, acı sonuçların, dibe vuruşların anlatıldığı bir konferanstı...

Bunlar size ne kadar tanıdık geldi değil mi?

Tartışma bölümü de çok güzel ve hararetliydi.

Metin Yeğin'in ilinizde bu konuda bir konferansı olursa şiddetle kaçırmamanızı öneririm.

Yücel Özlem
14-12-2006, 18:44
Alıntı
" Bu kaçak yapılaşmanın ve plansız gelişimin en büyük sorumlluğu aslında belediyelerdedir ki, bu ise başlı başına bir gelir gider hesabı ile doğanın en kolay satıldığı yerdir. Hatta öyle yerler bilirim ki, seçilebilmek için o kaçak yapılan 5. katının betonlarını seçilmek isteyen belediye başkanının döktürdüğünü.**** parkları imara açtığını."

Alıntı
"Hepsinden önemlisi bireyler olarak bilinçlenmek durumundayız,"

-Gökkuşağı projesini destekliyorum.
-Demokrasi taleplerini uygun biçimde İfade ednlerin rejimidir.

titan
20-12-2006, 18:22
Diploma projesi ne demek bilen var mı?

Mine Pakkaner
21-12-2006, 12:01
Diploma projesi, mezuniyet tezi veya projesidir. Pek çok fakültede (özellikle mühendislik ve mimarlık eğitimlerinde) öğrenciler mezun olabilmek için son sınıftayken derslerinin dışında bir öğretim üyesinin danışmanlığında proje veya tez hazırlarlar. Çalışmaları ve sunumları eğer kabul edilmezse veya gerekli notu alamazlarsa mezun olamazlar.

titan
21-12-2006, 21:20
O zaman sadece üniversiteliler için geçerli zannedersem.
Ben yanlarında küçük kalırım.:)

serengeti
22-12-2006, 21:30
Bu yazdıklarınız nasıl asap bozuyor anlatamam, içimiz kan ağlıyor güzelim memleketimin haline, bu tablolar o kadar çok ki ; Geçen ay ki yağmurda evimin arka tarafında bulunan yamaca baktım. Aslında 2 yıl dır o yamaçta kadınlar kökleri söküp fundalıkları atıp bir güzel yerlerini yaktılar hemen itfaiye yi aradım geldiler. Efendim öyle sohbete daldılarki birde suçlu oldum insan komşusunu şikayet edermi orda birşey yok ki dediler bana.
Titreyerek içeri girdim ve bu yıl aynı yamaca bakıyordum yağmurda ve içime doğmuş gibi çocuğuma seslendim. Fotoğraf makineni al gel koşş diye, çocuk ay anne ne feci bir yağmur deyip şu manzarayı çekeyim dedi ve makineyi gözüne getirdiği anda yamaç sallanmaya ve yerinden sökülüp suyla bize doğru geliyordu, aşağıda küçük evlerde vardı. Resim çekemedi çocuk çünkü ilk defa böyle bir felakete tanık oluyordu ve donduk kaldık....
Anlatılacak çok şey var çok haklısınız. Nerde Hata Yapıyoruz bunu hep beraber sorgulamalıyız çünkü hep biz madur oluyoruz üstelik......
Not: Biliyorsunuz çoğu orman yok olmasında hep Gökkuşağı adı var dilerim bu gökkuşağıı onları kapatır.
sevgiyle kalın.

Mahmut Leventoğlu
29-12-2006, 16:49
TRT 3 te 4 Ocak 2007 Perşembe saat 8.30 da Bu toprağın sesi proğramında H.Ü.Ağaç Endüstrisi Müh. Ana Bilim Dalı Öğr. Gör. Prof.Dr.Salih Aslan ve Dr.Dt.Gülnur Güner DUT VE DUT YETİŞTİRİCİLİĞİ ile ilgili bir proğram sunacaklar.
Dikkatinize sunulur.

yumucuk
04-01-2007, 21:17
İnanın 60 sene İstanbul'a tahammül ettim. Ümidim kalmayınca Yalova'nın Laledere köyüne yerleştim. Orman içinde bir köy ve bir çiftlik. Daha mutlu olamazdım. İstanbul'da yaşayanlara Allah sabır versin.

Mine Pakkaner
04-01-2007, 21:34
Yumucuk hoşgeldiniz. Yalova'lı üyelerimiz çoğalıyor. Editörlerimizden Todor da Yalova Karadere köyüne kaçış yapıp yerleşenlerden.

Yeni üyeler lütfen önce buraya göz atın (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2001) başlığına bir uğrarsanız pek çok kolaylıkla karşılaşacaksınız. İstanbuldan çekip gitmek (Ahşap ev arayışları) (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2219) başlığında pek çok kaçış niyeti dinleyeceksiniz.

Selamlar, saygılar.

Mine Pakkaner
08-01-2007, 11:37
2007 YILI DÜNYA SU GÜNÜ

"Su kıtlığı ile mücadele"
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, her yılın 22 Mart gününün, “Dünya Su Günü” olarak anılmasını kararlaştırmıştır. Dünya Su Günü 2007 yılı konu başlığı “Su kıtlığı ile mücadele” olarak belirlenmiştir.


UNESCO kaynaklarından sağlanan dokümanlarda, 2007 yılı 22 Mart Dünya Su Günü konu başlığının Birleşmiş Milletlerce "Su Kıtlığı ile Mücadele (coping with water scarcity)” olarak belirlendiği, bununla ilgili uluslar arası sorumluluğun da Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO)’na verildiğiduyurulmaktadır.


Dünya Su Gününün Ülkemizde kutlanmasında ihtiyaç duyulabilecek uluslararası iletişim adresleri aşağıdaki gibidir:


Uluslar arası koordinasyon: FAO, Water Resources, Development and Management Service, Italy, Fax: + 39 06 57 05 62 75.
Elektronik iletişim: WWD-2007@fao.org
Web sayfası: http://www.unwater.org/wwd2007.html
Ülkemizde Dünya Su Günü kutlamalarında lider kuruluş Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'dür. Dünya Su Günü’nün kutlanmasında yukarıda adı geçen Kuruluşlarla ilgili iletişimler DSİ Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Uluslararası Hidrolojik Faaliyetler Birimince yerine getirilmektedir.


22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konunun öneminin genç nesillere benimsetilerek suyun hayat için önemi konusunda bilgi düzeyinin artırılmasına yönelik hususların “Su kıtlığı ile mücadele” konu başlığında çeşitli faaliyetlerle işlenmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
2009 yılında İstanbul’da düzenlenecek olan Beşinci Dünya Su Forumuna yönelik bölgesel hazırlık toplantıları çerçevesinde 22-24 Mart 2007 tarihlerinde Antalya’da Nehir Havzaları Yönetimi Uluslararası Kongresi’nin düzenlenmesi planlanmaktadır. 2007 yılı Dünya Su Günü, söz konusu Kongre’nin açılış gününde, yurtiçi ve yurtdışından geniş bir katılımla kutlanacaktır.


Bu maksatla " Su kıtlığı ile mücadele" konulu çeşitli yarışmalar düzenlenmektedir.

Afiş Yarışması (http://www.dsi.gov.tr/duyuru/y_afis2007.htm) Fotoğraf Yarışması (http://www.dsi.gov.tr/duyuru/y_foto2007.htm) Resim Yarışması (http://www.dsi.gov.tr/duyuru/y_resim2007.htm) Kompozisyon Yarışması (http://www.dsi.gov.tr/duyuru/y_komp2007.htm)
Kaynak:
http://www.dsi.gov.tr/duyuru/y2007.htm

malina
08-01-2007, 12:09
Afiş yarışması:
Yarışma seçici kurul dışında herkese açıktır. Yarışmaya her katılımcı en çok 2 adet afiş çalışmasıyla katılabilir

Fotoğraf yarışması:
Yarışma seçici kurul dışında tüm DSİ çalışanlarına açıktır. Her katılımcı istediği sayıda fotoğraf çalışmasıyla yarışmaya katılabilir

Resim yarışması:
İlköğretim okullarının yalnızca 8 nci sınıfındaki öğrenciler bu yarışmaya iştirak edebileceklerdir.

Kompozisyon yarışması:
İlköğretim okullarının yalnızca 8 nci sınıfındaki öğrenciler bu yarışmaya iştirak edebileceklerdir.

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ yarışmalar düzenliyor. Katılım sınırlaması bu kadar dar tutulmamalıydı diye düşünüyorum...

AMAÇ: 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konunun öneminin genç nesillere benimsetilerek Su Kıtlığı İle Mücadele konusunda bilgi düzeyinin artırılmasına yönelik hususların ilköğretim okullarındaki öğrencilere benimsetilmesini sağlamak.

"AMAÇ: 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle konunun öneminin genç nesillere benimsetilerek Su Kıtlığı İle Mücadele konusunda bilgi düzeyinin artırılmasına yönelik hususların ilköğretim okullarının 8 nci sınıfındaki öğrencilere benimsetilmesini sağlamak" gibi olmuş :)

Mahmut Leventoğlu
08-01-2007, 15:17
İnsanlarla dalga geçiyorlar resmen. Fotograf konusunda ilana çıkışı Ocak 2007 ,teslim süresi Şubat 2007.

İnsanlar dağarcıklarındakileri mi ,arşivlerindekileri mi, yoksa yeni çektiklerini mi yollayacak. Takılmışlar sadece Antalya bölgesine. Peki İç Anadolu, Ege, Doğu Anadolu, Kuzey Doğu Anadolu, Trakya buralar ne oluyor.

Suğla Gölü,Sultansazlığı,Acı Göl Kurudu. Beyşehir,Eber,Akşehir Gölleri can çekişiyor. Büyük Menderes zehir akıyor. Küçük Menderes kurumak üzere. Fırtına Deresine H.E.S yapıp Alabalıklar için özel kanaletler yapacaklarmış :)) Köprülü Kanyonun Önemli kollarına birtakım özel şirketler H.E.S ler yapıp (5 MV gücünde) 15 yıl sonra devlete geri verecekler. Yap işlet devret modeli. Kim dur diyecek bunlara?

Benim gibi birkaç deli çıkıp hop durun bakalım deyip ölüm tehditleri alıyorsak ve herşeye rağmen bu işler yapılıyorsa, nerede kaldı bu D.S.İ. dediğimiz kurum?

Ben bu acıyı çektim Sütçülerde. Adamların kurduğu H.E.S ortaklarına doğru düzgün bir kar sağlamadı. Güzelim Tabiat Parkını Milli Parklar Kanununa rağmen rezil ettiler. ÇED raporu bile yok. Yani benim anladığım D.S.İ STK larla resmen dalga geçiyor. Doğru projelerle herşeye varım fakat Maddi çıkarlar için Devletin en önemli kurumları Siyasi olarak kullanılmıyor mu bu benim içimi acıtıyor ve YILGINLIK veriyor.

Şuna inandım HER MEMLEKETİN YÖRESİNİ KORUYACAK BİR DELİSİ OLMASI LAZIM :))

Mine Pakkaner
10-01-2007, 02:30
İtalya Tarım Bakanlığı’na bağlı Zeytin Araştırma Enstitüsü’nün desteğiyle “1. Zeytinyağı Yarışması – ARMONIA”nın düzenleneceği belirtilmektedir. Yarışmaya katılım için başvuru ve örnek tesliminin 10 Şubat 2007 tarihine kadar gerçekleşmesi gereken söz konusu yarışmayla ilgili detaylı bilgiye aşağıda yer alan iletişim adreslerinden ulaşılabilmektedir.

Secretary of the International Olive Oil Contest “ARMONIA”

İlgili Kişi: Ms. Sara VITI,
Adres: c/o CRA-Istituto Sperimentale di Olivicoltura, via Nursina 2,
06049 SPOLETO (PG) Italy
Tel: +39 349 89 65 939
Faks: +39 0743 43634
SKYPE contact : sara_viti
E-Posta: premio.armonia@gmail.com

denizakvaryumu
10-01-2007, 07:56
http://www.zeytinim.com/
ödülleri hak eden bir zeytinyağı...6 yılda 22 ödül...Tavsiye ederim.

Zeytinyağı alırken sadece asit derecesine bakarsanız yanılırsınız...
Unutmayın rafine zeytinyağlarının asit derecesi de çok düşüktür.Peki fiyatı sızma yağlara göre neden düşüktür?

Zeytinyağı alırken, İçindeki E vitamini oranını?ve Peroksit değerini mutlaka sorgulayın...Özgül soğurma oranı nedir araştırın...Bu oranları yazan zeytinyağlarını tercih edin derim.

Zeytinyağında Peroksit Değeri

Faruk Demirel
Hemen hemen bütün gıdalarda olduğu gibi yağlar da tüketilmelerinden önceki "yaşantıları" boyunca, gerek maruz kaldıkları havanın oksijeniyle, gerekse kendi bünyelerindeki oksijen ile "etkileşirler". Oksijen ile etkileşme, hem yağın kendisiyle yani yağ molekülleriyle, hem de yağın içeriğindeki yağ haricindeki diğer maddelerle zaman içerisinde sürer gider.

Bu süreç yağın yaşam sürecidir aslında çünkü zamana bağlı olarak bir şeyler sürekli değişir içinde, canlıların yaşlanması gibi... Ortam sıcaklığının yüksekliği ve ortamda güneş ışığının var olması da bu etkileşimi hızlandırır.

Özetle, yağın ve içeriğindeki maddelerin oksijenle etkileşmesi sonucunda oluşan yeni maddelere peroksitler diyoruz. Tıpkı demirin pasa dönüşmesi gibi, ilk üretildiğinde hoş algıladığımız pek çok tadın ve kokunun nahoş hale dünüşmesi olarak da algılayabiliriz peroksitleri...

Zeytinyağında, özellikle naturel sınıfı zeytinyağlarında diğer yağlara nazaran daha belirgin hissederiz peroksitleri. Çünkü mis gibi kokan, nefis lezzetteki zeytinyağının, acı, küflü ve kötü kokulu olarak algılanmasının en önemli nedenidir peroksitler.

Kimyasal analizle ölçülür ve tüm yemeklik yağlar için doğrudan kalite kriteri olarak yer alır standartlarda. Değerlendirme ölçütü farklı sınıf yağlara göre değişir, örneğin naturel sızma sınıfı zeytinyağı için en fazla 20 meq O2/kg olmalıdır peroksit değeri. Eğer bu değeri aşıyorsa, asidi ve diğer özellikleri ne olursa olsun yağımız "sızma" değildir.

Zeytinden yeni sıkılmış sızma zeytinyağının peroksit değeri 5 civarındadır genellikle. Fakat uygun olmayan depolama koşullarında yani yüksek sıcaklıkta, ışıklı ortamda, açık kaplarda muhafaza edilirse peroksit değeri hızla yükselir ve daha tüketime sunulmadan yağınız nefasetini kaybedebilir. Ayrıca zeytinyağının antioksidan düzeyini belirleyen, ağaç cinsi, yetiştiği iklim gibi özellikler de yağın dayanıklılığı üzerine etkendir




http://www.planetburgut.net/zeytinyagsinif.htm
http://www.elezoliveoil.com/test/tr/zeytinyagindakalite.asp



.

TaFLaN
18-01-2007, 20:47
Yanan ormanlar için 15 milyon sms GEREKİYOR


RTÜK’ün Televizyon Yayıncıları Derneği ve Çevre ve Orman Bakanlığı ile birlikte başlattığı “Orman Yangınlarının İzlerini Silelim Kampanyası” ile vatandaşlar, 3177 numaralı telefona bir SMS göndererek, bir fidan dikilmesine katkı sağlayacak.

Kampanyayla yardım toplanarak mümkün olduğunca fazla arazinin yeniden ormanlaştırılması sağlanacak. Her kısa mesajın 5 YTL olarak ücretlendirileceği kampanya ile toplanan yardım paralarının tamamı Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulu bulunan Ormancılığı Geliştirme ve Orman Yangınlarıyla Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakfı’na aktarılacak. Kampanya televizyonlarda yayınlanacak 20 saniyelik bir tanıtım filmiyle duyurulacak. Yanan ormanların yeniden yeşillendirilebilmesi için 15 milyon SMS’e ihtiyaç duyuluyor.

RTÜK’ün Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD) ve Çevre ve Orman Bakanlığı ile birlikte başlattığı “Orman Yangınlarının İzlerini Silelim Kampanyası” ile vatandaşlar, 3177 numaralı telefona bir SMS göndererek, bir fidan dikilmesine katkı sağlayacak.
RTÜK, Televizyon Yayıncıları Derneği ile Çevre ve Orman Bakanlığı ortaklaşa fidan dikme kampanyası başlattı. Kampanya tanıtımı için Devlet Bakanı Beşir Atalay, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, RTÜK Başkanı Zahid Akman ve TVYD Başkanı Nuri Çolakoğlu Bilkent Otel’de bir araya geldi.
Devlet Bakanı Beşir Atalay yaptığı konuşmada, kampanyanın sivil toplum ve kamu işbirliği ile yürütülmesinin önemli olduğunu söyledi. Bakan Atalay, kampanyanın sadece geçtiğimiz yıl yaşanan orman yangınlarının izini silmede değil, aynı zamanda toplumun bilinçlendirilmesi adına da önemli olduğunu kaydetti.
“Televizyonlar toplumsal sorumluluk taşıyor. Ülkenin semasını kullanıyorlar. Toplumun haber, eğitim, eğlence gibi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bu anlamda medya sadece ticari bir sektör değil, toplumsal sorumluluğa sahip bir sektördür” diyen Atalay, kampanyanın medyanın desteği ile yapılmasının bu sorumluluğu yerine getirmede önemli olduğunu belirtti.
“TÜRKİYE ORMAN KONUSUNDA DÜNYA STANDARTLARININ ALTINDA”
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de Türkiye’nin orman alanı bakımından dünya standartlarının altında yer aldığına işaret etti. Türkiye’nin yüzde 27’sinin ormanla kaplı olduğunu söyleyen Pepe, dünya standartlarının ise yüzde 30 olduğunu aktardı. Pepe, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yıldönümü olan 2023 yılında Türkiye’nin bu standarda ulaşmasını hedeflediklerini açıkladı. Pepe, “Daha önceki yıllarda Türkiye’de yılda 75 bin hektarlık ağaç dikiliyordu. Ancak bizim dönemimizde bu 350 bin hektara kadar çıkarıldı. Gelecek yıl da 500 bin hektarı ağaçlandırmayı hedefliyoruz” derken, yangınlarda kaybedilen orman alanlarının da azaldığını bildirdi. Pepe, önceki dönemlerde yılda ortalama 14 bin 500 hektar alanın yandığını kendi dönemlerinde ise bu rakamın 5 bin hektara kadar düşürüldüğünü anlattı. Pepe, 177 yangın hattına gelen orman yangını ihbarlarının yangınların azalmasında önemli katkısının olduğunu dile getirdi. Bakan Pepe, RTÜK ve TVYD ile ortaklaşa düzenlenen kampanyanın, insanda yaşama sevinci oluşturan, gelecek nesilleri garanti altına alan yeşil alanın arttırılmasına katkı sağlaması açısından çok önemli olduğunu dile getirerek; “Bu anlamda toplumsal bilinci oluşturulması çok önemli” dedi.
VATANDAŞLAR DAHA DUYARLI HALE GETİRİLECEK
RTÜK Başkanı Zahid Akman ise, RTÜK’ü böyle bir kampanya ile ilişkilendirmenin ilk başta zor olabileceğini çünkü RTÜK’ün televizyon ve radyo yayıncılığını denetlemek ve düzenlemek gibi bir görevi olduğunu belirtti. Başkan Akman, ancak RTÜK’ün bundan daha önemli bir sorumluluğu olduğunu bunun da, radyo ve televizyonların her türlü toplumsal olaya karşı daha duyarlı olmaya katkı sağlayacak hale getirilmeleri olduğunu söyledi. Akman, “Hatıra ormanı oluşturmak istedik ancak daha sonra Çevre ve Orman Bakanlığı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda bunu ülke çapında büyük bir kampanyaya dönüştürme kararı aldık. Bunun gelecek nesiller açısından daha önemli olduğunu düşündük. Bu proje çok önemli. Bazı yayıncılar daha önce yaptı ve başarı sağladı. Özellikle yanan ormanların yeniden yeşillendirilmesi, halkımızın daha duyarlı hale getirilmesi amacıyla kampanyamızı başlattık.” dedi.
TVYD Başkanı Nuri Çolakoğlu da yaptığı konuşmada, ilk kez kadar büyük bir kampanyanın başlatıldığına işaret ederek, geçtiğimiz yıl kaybedilen yeşil alanların tamamının geri kazanılması için 77 milyon Lira’nın toplanması gerektiğini söyledi. Çolakoğlu, bunun için 15 milyon SMS’e ihtiyaç duyulduğunu hatırlatarak; “Her 5 kişiden birinin SMS göndermesi gerekiyor. Eğer bu olursa geçen yıl yanan ormanlar yenilenecek” dedi.
İlk etapta Şubat ayı sonuna kadar sürdürülmesi planlanan “1 SMS, Bir Fidan” kampanyası ilgi görmesi halinde birkaç ay daha uzatılacak. Bakan Beşir Atalay, Osman Pepe, Zahid Akman ve Nuri Çolakoğlu tanıtım toplantısı sonucunda ilk SMS’i göndererek kampanyayı başlattı.
Kampanyayla yardım toplanarak mümkün olduğunca fazla arazinin yeniden ormanlaştırılması sağlanacak. Her kısa mesajın 5 YTL olarak ücretlendirileceği kampanya ile toplanan yardım paralarının tamamı Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulu bulunan Ormancılığı Geliştirme ve Orman Yangınlarıyla Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakfı’na aktarılacak. Kampanya televizyonlarda yayınlanacak 20 saniyelik bir tanıtım filmiyle duyurulacak



Kaynak: ANKA

backyard
23-01-2007, 08:21
T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AFİŞ YARIŞMASI


YARIŞMA KONUSU:
Ülkemizin Çevre ve Orman değerlerinin korunması


ÖDÜLLER

Birincilik Ödülü
1 adet Dizüstü Bilgisayar
İkincilik Ödülü
1 adet Projeksiyon Cihazı
Üçüncülük Ödülü
Digital Fotograf Makinası
Mansiyon Ödülü (3 kişiye)
3 adet DVD Player


Sergilenen Eserlere Teşekkür Belgesi



SEÇİCİ KURUL:

Dr.Mahir KÜÇÜK (Müsteşar Yardımcısı)
Enver KURGUN (Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı)
Prof. Dr. Adnan TEPECİK (Sanatçı, Dumlupınar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı)
Prof.Hasip PEKTAŞ (Sanatçı, Hacettepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi)
Doç.Dr. Canan DELİDUMAN (Sanatçı, Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi)



YARIŞMAYA KATILIM ŞARTLARI:

Yarışma amatör ve profesyonel tüm sanatçılara açıktır.
Afişler, bilgisayar destekli tasarım dahil her türlü teknikle çalışabilir.
Afişlerin ölçüsü 50x70 cm ebadında olacaktır. Afiş çalışmaları, zarar görmeyecek biçimde ambalajlanıp teslim edilecektir. Dereceye girecek olan çalışmaların her türlü kullanım hakkı Çevre ve Orman Bakanlığı’na ait olacaktır.



ESERLERİN TESLİM TARİHİ

Afişler,taşınma anında hasar görmeyecek bir biçimde paketlenecek ve 9 Mart 2007 Cuma günü saat 17.00’ye kadar aşağıdaki adrese elden veya posta yoluyla teslim edilecektir.
ESERİN İADESİ:

Dereceye ve sergilemeye giremeyen eserler 29 Haziran 2007 Cuma günü saat 17.00’ye kadar aynı adresten eserlerini geri alabilirler. Daha sonraki tarihlerde Bakanlık eserin kaybolması halinde sorumlu değildir.

TESLİM ADRESİ

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı
Basım, Yayın ve Dokümantasyon Şube Müdürlüğü
Söğütözü cad. No:14/E A Blok Kat:3 06560 Beştepe/ANKARA
Tel: 0 312 207 51 58 – 0 312 207 51 91 Faks:0 312 207 51 09
e-posta: sdeliduman@cevreorman.gov.tr (sdeliduman@cevreorman.gov.tr)

Müjgan
23-01-2007, 16:47
Sevgili Orman Mudavimleri,



Yesiller-Istanbul grubundan Temiz Orman yazisma grubumuza, Istanbul'da Hava Kirliligi konulu panele katilimla ilgili olarak, ekte detaylari yazili olan davet gelmistir.

Ormanimizin yanibasinda yeralan Orman Fakultesi'nden Ogretim uyesi Doc. Dr Doganay Tolunay Bey ricamizi kirmamis, katilmayi ve uzmanlik dali olan konu ilgili kendi calismalarini sunmayi kabul etmistir.

Sizler de isterseniz Temiz Orman tsortlerinizi giyerek 24 Ocak Carsamba gunu (yarindan sonra) saat 18:00 de Taxim Hill Otel'de boy gosterebilir, sorulariniz ve katkilarinizla sesinizi duyurabilirsiniz.

Herkesle beraber ozellikle bebekli annelerin bireysel katiliminin cok ses getirecegini dusunuyorum.

Sevgiler



Zeki



Kent sorunlari- cozumleri

Konusmacilar
Doc. Dr Doganay Tolunay Ist.Univ. Orman Fakultesi
Dr. Gunay Can Cerrahpasa Tip Fakultesi
Turksen Baser Kafaoglu Istanbul Cevre Konseyi Baskani

Kolaylastirici

Ender EREN Yesiller- Istanbul

Tarih 24 Ocak 2007
Saat:18.00
Taxim Hill Hotel

__._,_.___

backyard
24-01-2007, 15:28
Animasyon için: http://www.wwf.org.tr/fileadmin/media/wwfsu.html

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), tüm Türkiye'yi kapsayan ve bir yıl sürmesi planlanan bir su kampanyası başlattığını duyurdu.

"Suyumuza Sahip Çıkalım" çağrısıyla geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen kampanyayla, suyun doğru kullanımı konusunda farkındalık yaratılması ve yapılacak yasal düzenlemelerle su kaynaklarının doğru yönetilmesi hedefleniyor.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak kampanyanın detaylarını açıkladığı basın toplantısında; "Dünyada ve Türkiye’de küresel ısınmanın etkilerine dair bilimsel kanıtlar her geçen gün artıyor, bunu Dünya Bankasının baş ekonomisterinden Nicholas Stern’nin hazırladığı rapor da söylüyor. Küresel ısınma, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit olarak nitelendiriliyor. Küresel ısınmanın Akdeniz ve dolayısyla Türkiye'deki en büyük etkilerinden biri de kuraklıktır. İçinde bulunduğumuz bahar havasından endişe etmeliyiz. Kuraklığın en büyük etkilerinden biri ise su kaynakları üzerinde görülmektedir. Oysa biz hala su kaynaklarını vahşi kullanımla tüketiyoruz." dedi Doğal kaynakların, dünyanın kendisini yenileyebileceğinden daha hızlı tükettildiğini belirten Demirayak, "insanlığın dev bir tüketim toplumuna dönüşmekte. WWF tarafından sonuncusu 2006’da yayınlanan "Yaşayan Gezegen Raporu"na göre, doğal kaynakların vahşice tüketilmesinin yanı sıra biyolojik çeşitlilikte süratle azalıyor. Dünyayı şu andaki hızla tüketmeye devam edersek, 2050 yılında iki tane daha dünyaya ihtiyacımız olacak dedi.
AB Komisyonu küresel ısınma raporu

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan "Avrupa için Enerji Politikası" raporundaki çarpıcı tespitlere de dikkat çeken Dr. Filiz Demirayak, konuşmasına şöyle devam etti:

"2005 yılında Avrupa’da kırk bin kişi hava sıcaklığına bağlı nedenlerden yaşamını yitirdi. Denizlerimizde doğal denge bozulmuş durumda, atmosferdeki oksijenin %70’ini üreten deniz çayırlarında büyük azalma var. Su sıcaklığındaki artışa bağlı olarak deniz canlıları azalacak. Daha sayamadığımız, aklımıza gelmeyen, birbiriyle bağlantılı pek çok alanda olumsuz durumla karşılaşacağız. Bu bilimsel tespitleri felaket senaryosu olarak görenler de var. Umarım haklı çıkarlar, ben ve bu raporları hazırlayan meslektaşlarım yanılmayı çok istiyoruz."
"Ülkemizde kuraklığın en büyük etkilerinden biri su kaynakları üzerinde görülmektedir. Son kırk yılda sulakalanlarımızı, su havzalarını iyi yönetmedik. Sulakalanları kuruttuk, halla göllerin kıyılarını doldurmak için uğraşıyoruz. Kaçak yeraltı suyu kullanımı Türkiye’nin en önemli sorunlarından biridir. Başta Istanbul olmak üzere, yerleşimlerin etrafındaki su havzalarını yapılaşma, kirlenme ve su dengesini bozarak tahrip ettik.
"Türkiye su fakiri olma yolunda"

Dünyada ve Türkiye’de su kaynaklarının hızla azaldığına dikkat çeken WWF-Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak, Türkiye’de son 40 yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alanın, üç Van Gölü büyüklüğünde bir alanın, ekolojik ve ekonomik işlevini yitirdiğini sözlerine ekledi. Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarının 4.000 metreküpten 1.430 metreküpe düştüğünü ifade eden Demirayak, "Önümüzdeki 10 yıl içinde nüfusun artmasına paralel olarak bu rakamın 1.000 metreküpe düşeceği öngörülüyor. Son 40 yılda ülkemiz, su kaynaklarının % 50'sini kaybetti. Türkiye su fakiri bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor" şeklinde konuştu.
"Her damla su çok değerli"

Tüm bu bilgiler ışığında kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini ve su ile ilgili var olan yanlış algıların değişmesini sağlamak amacıyla "Suyumuza Sahip Çıkalım" kampanyasını başlattıklarını açıklayan Dr. Filiz Demirayak, bir yıl sürmesini planlanan kampanya çerçevesinde kamuoyunu su konusunda uyarmayı ve farkındalık yaratmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi. Demirayak, özellikle sektörel ve bireylse su kullanım alışkanlıklarının değişmesi konusuna ağırlık vereceklerini ve Türkiye’nin ciddi bir su sorunu ile karşı karşıya olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini anlattı. Demirayak, "Bugün musluklarımızdan akan suyun her bir damlası bizler için çok değerli." dedi.
WWF-Türkiye’nin su kaynakları koruma projeleri

Düzenlenen toplantıda söz alan WWF-Türkiye Su Kaynakları Programı Müdürü Buket Bahar Dıvrak ise Türkiye'nin önemli su kaynakları ve su havzalarında sürdürdükleri başarılı koruma projeleri hakkında bilgi verdi. Özellikle, dünyadaki en önemli 8 havzadan bir tanesi olan ve her geçen gün su kaynakları azalan Konya Havzası’nda yürüttükleri projenin detaylarını anlattı. WWF-Türkiye olarak; suyu kullananlar ile suyu yönetenleri bir araya getirdiklerini ve tarımsal su kullanımında tasarrufa yönelik pilot uygulamalar gerçekleştirdiklerini belirten Dıvrak, hali hazırda bölgedeki yağışların %40-60 oranında azaldığına ve önlem alınmazsa 20 yıl sonra Konya Havzası’nın çölleşeceğine dikkat çekti.
Kampanyaya özel web sitesi

Basın toplantısında son olarak söz alan WWF-Türkiye İletişim Koordinatörü Haymi Behar ise "Suyumuza Sahip Çıkalım" kampanyasında kullanılacak iletişim araçları ve yöntemleri hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Kampanya için www.wwf.org.tr/su (http://www.wwf.org.tr/su/) adresinde kapsamlı bir web sitesi ve su tüketim alışkanlıkları ile ilgili bir animasyon hazırladıklarını belirten Behar şöyle devam etti: "2007 yılı boyunca çeşitli etkinliklerle ülkemizde suyun durumu ile ilgili bilgileri kamuoyu ile paylaşacağız. Su bir ülkenin en değerli doğal kaynağıdır, her bireyin bu konuda bilinçlenmesi için çalışacağız."
Bilgi için:

Deniz Şilliler Tapan, Basın ve Yayın Koordinatörü, dtapan@wwf.org.tr (dtapan@wwf.org.tr)
Haymi Behar, Kurumsal İletişim Koordinatörü, hbehar@wwf.org.tr (hbehar@wwf.org.tr)
Önder Kiremitçi, Zarakol İletişim, 0212 217 29 99, onder@zarakol.com.tr (onder@zarakol.com.tr)

Balıkcı
02-02-2007, 12:44
Merhabalar

Bu bilgileri üyesi olduğum diğer siteden getirdim.

İlgilenen olursa ...


http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=7042

Ferda Ülkümen
02-02-2007, 13:23
Teşekkürler Balıkçı.İlk yardım konusunda toplumumuzun bilinçlenmesi gerekiyor.Ben ilkyardım dersi okuduğum halde kendimi yeterli hissetmiyorum .Hemen telefon ettim ve yazıldım.

Balıkcı
02-02-2007, 13:25
Teşekkürler Balıkçı.İlk yardım konusunda toplumumuzun bilinçlenmesi gerekiyor.Ben ilkyardım dersi okuduğum halde kendimi yeterli hissetmiyorum .Hemen telefon ettim ve yazıldım.

İlgi için ben teşekkür ederim.
Hayırlı olsun.
Gerçekten çok önemli konu.

saka
07-02-2007, 14:19
4.Dönem Bahçıvanlık ve Çevre Bilinci Kursu başlıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü daha yaşanılabilir bir İstanbul oluşturmak ve çevre bilincine sahip, kent ve meslek standartlarına uygun bahçıvanlar yetiştirmek amacıyla 5 Mart 2007 tarihinde 4. dönem Bahçıvanlık ve Çevre Bilinci Kursunu başlatıyor...

Devamı (http://www.ibb.gov.tr/IBB/Popup/tr-TR/PrinterFriendlyHaberler.aspx?CultureId=tr-TR&HaberId=23366)

Kaynak (http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Haberler/HaberDetay.html?HaberId=23366)

backyard
14-02-2007, 13:39
Peyzaj & Süs Bitkileri 2007

1 - 4 Mart 2007İstanbul Peyzaj Mimarisi ve Süs Bitkileri Fuarı

1-4 Mart tarihleri arasında SÜBİTÜD, Süs Bitkileri Üreticileri İthalat ve İhracat Derneği ve İNTERTEKS Uluslararası Fuarcılık A.Ş. (http://www.interteks.com/Fuarlar.aspx?Cat=2_5&ColId=21) işbirliği ile düzenlenen İstanbul Peyzaj Mimarisi ve Süs Bitkileri Fuarı PEYZAJ & SÜS BİTKİLERİ 2007 (http://www.interteks.com/Fuarlar.aspx?Cat=2_5&ColId=21), konusundaki en yetkin fuar olma özelliğini taşıyor.

Günümüzde yaşamını şehirlerde sürdüren modern insanın köklerinden kopmamak ve doğayla olan bağını kaybetmemek için seçebileceği yollardan biri de doğanın temeli olan bitki ve çiçekleri yakınında tutmak, hayatını onlarla renklendirmektir. Bitkiler soluduğumuz havayı temizler, varlıklarıyla bize huzur verirler. Sadece renklerinin bile üzerimizde başlı başına iyileştirici etkisi vardır.
İstanbul’un merkezinde toplam 8.000 metrekare kapalı alanda, tüm oteller ve restaurantlar ile iş merkezlerine yürüme mesafesindeki
Lütfi Kırdar - Rumeli Exhibition Center’da düzenlenecek PEYZAJ & SÜS BİTKİLERİ 2007 (http://www.interteks.com/Fuarlar.aspx?Cat=2_5&ColId=21)’de çiçekler, bitkiler, bahçe bitkileri, çiçek açan saksı bitkileri, egzotik ve minyatür ağaçlarla ilgili her tür yenilik görülebilecek. Bunun dışında toprak çeşitleri, yetiştirme ve bakım teknikleri, gübreler, bitki koruyucu kimyasallar, seralar, sulama ve fıskiye teknolojileri, bahçe ekipman ve makineleri de fuarın kapsamında bulunuyor. Fuar sadece bitki dünyasından yenilikleri sunmakla kalmıyor; peyzajın bir parçası olarak süs havuzları, bahçe heykelleri ve diğer bahçe aksesuarları da stantlarda yerlerini alacak.

Tüm mimarlara, peyzaj mimarlarına, inşaat mühendislerine, müteahhitlere, il ve ilçe belediyelerine, otellere, bahçeli ev sahiplerine ve bitkilerin büyülü dünyasıyla ilgilenen herkese açık olan bu fuarda, insanların ruhunu okşayan bu sektörün en renkli dört günü yaşanacak.

Çiçekler...
Bitkiler...
Bahçe bitkileri...
Çiçek açan saksı bitkileri...
Egzotik ve minyatür ağaçlar...
Yetiştirme teknikleri...
Bakım teknikleri...
Tohum...
Gübre...
Bitki toprağı...
Bitki koruyucu kimyasallar...
Seralar...
Sulama ve fıskiye teknolojileri...
Bahçe düzenlemeleri...
Bahçe aletleri...
Bahçe ekipman ve makineleri...
Çim tohumları...
Çimleme teknikleri...
Çim biçme makineleri...
Peyzaj ve bahçe mimarisi...
Bahçe dekorasyonu...
Zemin ve bordür malzemeleri...
Süs havuzları...
Bahçe heykelleri...
Saksılar...
Bahçe aksesuarları...

aybala
26-02-2007, 19:52
F İ T O T E R A P İ
K U R S U


Bitkilerin Toplanması ve Saklanması
Bitkilerden İlaç Yapma
Çay Hazırlama
Sağlığı Korumada Bitkilerden Faydalanma
Hastalıklarda Bitkilerden Faydalanma



ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ

7 Mart 2007 – 18 Nisan 2007
Çarşamba 12:30 – 16:30
ve
25 Mart 2007 – 6 Mayıs 2007
Pazar 13:00 – 17:00
175 YTL

Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org)
merkezden@yahoo.com

aybala
26-02-2007, 19:54
B A Y A N L A R A
M A S A J T E R A P İ S İ
K U R S U

TEMEL MASAJ
VE
DOĞU – BATI MASAJ TEKNİKLERİ

ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ

3 Mart 2007 – 19 Mayıs 2007
Cumartesi 10:00 – 16:00
450 YTL

Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org)
merkezden@yahoo.com

aybala
26-02-2007, 19:56
B A Y L A R A
M A S A J T E R A P İ S İ
K U R S U

TEMEL MASAJ
VE
DOĞU – BATI MASAJ TEKNİKLERİ

ZEYTİNBURNU TIBBİ BİTKİLER BAHÇESİ

3 Mart 2007 – 19 Mayıs 2007
Cumartesi 16:30 – 20:30
ve
1 Mart 2007 – 19 Mayıs 2007
Perşembe 12:30 – 16:30
350 YTL

Merkezefendi Geleneksel Tıp Derneği
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Merkezefendi mahallesi Yeniçiftlik yolu 1/1 İstanbul
0212 664 41 55
www.merkezefendi.org (http://www.merkezefendi.org)
merkezden@yahoo.com

rusty
23-03-2007, 11:24
2.İstanbul Bahçe Mobilyaları, Peyzaj Tasarımı, Bahçe Mimarisi, Bahçe Ekipman, Havuz ve Bitki Fuarı 22 - 25 Mart 2007 Tüyap - Beylikdüzü
dün başladı.

Ziyaret saatleri:
22-23-24 Mart 2007 (11.00-20.00)
25 Mart 2007 (11.00-19.00)

Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'ne fuar süresince ücretsiz otobüs seferleri:

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
Geliş : 09:00-12:00-14:00
Dönüş: 16:00-17:30-19:00

BAKIRKÖY DENİZ OTOBÜS İSKELESİ OTOPARKI
Geliş : 09:30-11:30-12:30-13:30
Dönüş: 15:00-16:30-18:00

ATATÜRK HAVA LİMANI İÇ HATLAR GELİŞ TERMİNALİ ÖNÜ
Geliş : 09:30-11:30
Dönüş: 16:00-18:00

ESENLER OTOGAR/METRO C-4 ÇIKIŞ KAPISI/HAVAŞ DURAĞI
Geliş : 09:30-11:30
Dönüş: 16:00-18:00

İlgilenen arkadaşlara duyurulur.

Not: Linea Verde'den Eda hanımda fuarda. Fuara giriş için yardımcı olacağını zannediyorum.

Selamlar.

a h m e t t o g a y
23-03-2007, 14:23
Ben fuarı dün gezdim, çok büyük bir alanda yerleşmiş, fakat toplam alanın % 60 ında mobilyalar var, % 10 unda ıvır zıvır şeyler var, sadece % 30 unda bitkiler var. Yani çok büyük bir beklentiyle gitmeyin. Sadece 1 standta bonsai ler var. Nerede geçen fuardaki bonsailer, etobur bitkiler, ağaçlar vs. Geçen fuarda o küçücük mekanda ne çok bitki firmaları vardı.
2 Tane adapazarlı fidancı var. İsimlerini hatırlayamıyorum ama güzel ağaçlar ve fidanlar var. Sanırım Adapazarı yakında fidancıların üssü olacak.
7 nolu giriş yanında gardenlife bahçe mobilyası firması vardı, dekorasyonlarında devasa kesik bambulardan -yaklaşık 8 - 10 metre kadar- bir odamsı yer yapmışlar, bambular beyaza boyanmış. Hamından sordum hepsini kullandıklarını söylediler. banada hamından seperasyon için lazım ama bulamıyorum. Aklınızda olsun.
Linea Verde firması ise bu kez ağaç getirmemiş, sadece dinazor tapoiry ini buraya da taşımışlar.

Plumbago
23-03-2007, 16:09
Konu ile ilgilenenler için ;


Peyzaj Mimarlığı 3.Kongresi kapsamında, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi tarafından, 28 Mart 2007 tarihinde, saat 14.00’de Tepekule Kongre Merkezi’nde “Kent Kültürü, Kentsel Kimlik ve Peyzaj Mimarlığı” konulu bir panel gerçekleştirilecektir.

PANEL YÖNETİCİSİ
Mehmet Bülent ÖZKAN,
Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı

PANELİSTLER
Tamer BAŞBUĞ,
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Tolga ÇİLİNGİR,
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Erhan Vecdi KÜÇÜKERBAŞ,
Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Kamil Okyay SINDIR,
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

Hasan TOPAL,
İBB Genel Sekreter Yardımcısı


8512

Artia
27-03-2007, 09:12
Merhaba Doğaseverler,
Yeni üye oldum. Yarışmalar sözkonusu olunca bu yıl ikincisi düzenlenecek olan 2.Ulusal Kum Heykel Yarışmasına ilgili kişiler katılabilecektir. Bununla birlikte bu yıl ilki düzenlenecek olan "1. Ulusal Botanik Heykel Yarışması"na dair düşüncelerinizi paylaşmaya davet ediyorum. Ben de bir Proje ve Sanat Koordinatörü olarak sizlerin de düzenlemek istediği her türlü yarışma ve etkinlik bünyesinde birikimlerimi böyle bir forum sitesinde paylaşmaktan onur duyarım. Bekliyorum..

memet
27-03-2007, 09:26
Aramıza bir heykeltraş katılmasına çook sevindim.
Botanik heykel yarışması hakkında biraz daha ayrıntı verebilir misiniz?
Sizin heykelleriniz hakkında da bilgilensek çok seviniriz.
Hoşgeldiniz.

malina
27-03-2007, 17:52
PANEL


İklim Değişiklikleri ve Suya Etkileri

Konuşmacılar

• Doç. Dr. Barbaros Gönençgil
İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi
TURÇEK Yönetim Kurulu Başkanı

•Prof. Dr Zekai Şen
İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Su Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

Tarih: 31 Mart 2007
Saat: 11:oo - 13:oo
Yer: Barış Manço Kültür Merkezi
Moda Cad. Nailbey Sok. No: 37 Kadıköy - İstanbul
Tel: (216) 418 95 49
Bilgi için:
Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu - TÜRÇEK
Tel : 0 216 338 00 17
lale@turcek.org.tr

Arca Atay
30-03-2007, 16:32
SÖYLEŞİ

Kocaçay Deltası ve Kumulu
Kıyı Bitki Örtüsü Üzerindeki Çevresel Etkiler
Prof. Dr. Turhan USLU
Marmara Denizi'nin güney kıyısında yer alan delta; göl, bataklik, kumul ve subasar orman ekosistemlerinden meydana gelir.
Deltanin batı yarısında, toplam alanı 194 ha olan ve Malıç Deresi tarafindan beslenen Dalyan ve Poyraz gölleri, 600 ha alan kaplayan sazlıklar, 730 hektarlık bir alana yayılmış dişbudak, kızılağaç ve söğütlerden oluşan subasar ormanlar , çok çeşitli floraya sahip geniş ve tehdit altında olan bir kumul bandı bulunmaktadır.

Tarih: 31 Mart Cumartesi
Saat: 17:00
Yer: DOĞADER

GEZİ ve İNCELEME

Kocaçay Deltasının Güzelliğini ve Sorunlarını yerinde görecegiz. Fotoğrafla belgeleyeceğiz.
Deltaya gidişte Ayı Barınağını da ziyaret edeceğiz, rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgi alacağız.

Gezimiz, Prof. Dr. Turhan USLU*nun rehberliğinde yapılacaktır.
* Prof. Dr. Turhan Uslu, Turkiye ve Kuzey Kıbrıs kıyı bitki örtüsünü ve kıyılarımızdaki doğal değerleri bitki ekolojisi ve bitki sosyolojisi yönünden araştıran ülkemizin ender bilim insanlarından biridir.

Tarih: 1 Nisan Pazar
Saat: 09:00
Toplanma Yeri: Santral Garaj
30 Mart-Cuma 18:00'e kadar kayıt yaptırılmalıdır.
0224 222 96 01
0535 568 55 11

Öğle yemeği : Ekmek arasi sucuk + Ayran
Yol ve yiyecek masraflari paylaştırılacaktır

------------------------------------------------------------------
DOĞADER
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği
Şehreküstü Mah. Cemal Nadir Cad. Koyuncuoğlu Apt. No:5 Kat:2 BURSA
Tel: 222 96 01 (Pirinçhan arka kapısı karşısı)

Müjgan
02-04-2007, 14:04
Değerli Arkadaşlar,

Bildiğiniz gibi 3-8 Nisan 2007 tarihleri arasında Egem Platformunca Ege İlleri 1. Tanıtım Sergisi ve Etkinlikleri düzenlenmiştir.

Bu etkinlikle Ege Bölgesinin tarihi, turistik, kültürel (folklor, yemek, el sanatları, vb) termal ve ticari yönden tanıtımı amaçlanmaktadır.

Etkinlik kapsamında Tolga Çandar Konseri, Halkoyunları Gösterileri (Zeybek EKipleri), Defileler, Yaren Ekibi Gösterileri, Sergiler, Tasavvuf Müziği ve Keşkek Günü gibi etkinlikler düzenlenmiştir.

Tüm arkaşdaşlarımı ve hemşerilerimi Egem Platformunun düzenlediği bu etkinliğe bekliyorum.


Açılış ve Kokteyl : 3 Nisan 2007 Salı saat 15:00
Yer Atatürk Kültür Merkezi Hipodrom


Halil Apaydın
Aydınlılar Derneği Genel Sekreteri
05332662309




Böyle bir duyuru var, Ankara'daki tüm Egelilerin ve Egeli olmayanların dikkatine... :)

Mahmut Leventoğlu
03-04-2007, 11:30
6-7-8 Temmuz 2007 Tarihlerinde Sütçülerde 19. DUT PEKMEZİ FESTİVALİ yapılacaktır. İlgilenenlere duyurulur.

Müjgan
06-04-2007, 12:21
Program:


4 Nisan 2007 Çarşamba

Saat 10:00 Açılış
Saat 19:00 Tahsin DURU Konseri (Türk Halk Müziği Sanatçısı)

5 Nisan 2007 Perşembe

Saat 10:00 Açılış
Saat 18:30 Gülseren KILIÇ Konseri
Saat 19:00 Denizlililer Derneği Halk Oyunları Ekibi

6 Nisan 2007 Cuma

Saat 10:00 Açılış
Saat 19:00 Denizlliler Derneği Geleneksel Gecesi (Gazi Üniversitesi Salonu)

7 Nisan 2007 Cumartesi

Saat 10:00 Açılış
Saat 19:00 Uşaklılar Derneği Geleneksel Gecesi (İçkale Oteli Salonu)

8 Nisan 2007 Pazar

Saat 10:00 Açılış
Saat 13:00 Manisa Mesir ve Dayanışma Derneği Geleneksel Keşkek Günü
Saat 14:30 Kula Yaren Ekibi Göstereisi
Saat 15:30 Halk Oyunları Ekibi Gösterisi
Saat 16:00 Defile
Saat 16:30 Tolga ÇANDAR Konseri

VaLLineria
06-04-2007, 19:56
Bahçe 2007



Yer: Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı
Tarihler: 05.04.2007~08.04.2007
Telefon: 225 09 20 (12 Hat) - İnterteks
Adres: Harbiye
İlçe: Harbiye

11. İstanbul, Uluslararası Bahçe Mobilyaları,Peyzaj ve Bahçe Mimarisi, Bahçe Bakımı ve Bitkileri Fuarı

malina
11-04-2007, 13:31
Tarih : 5 - 18 Mayıs 2007
Yer : StarTest Sanat Galerisi
Adres : Valikonağı Cad. Sezai Selek Sok. No.21 Nişantaşı-İstanbul

www.yesimsengil.com (http://www.yesimsengil.com)

StarTest Sanat Galerisi Yeşim Şengil’in “olağan mucizeler” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Doğayı konu alan ve farklı tekniklerdeki küçük boyutlu eserlerden oluşan sergi 5 Mayıs-18 Mayıs tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

Sanatçı sergisinde her birini olağan gördüğü, ancak bir o kadar da mucizevi bulduğu doğal varlıkları resmediyor. “İçimi sevinçle dolduran, beni hayrete düşüren varlıkları kaydetmeye çalışıyorum. Belki de bunun nedeni, o uçucu sevinci çerçeveleyip zamandan bağımsız olarak anımsama isteği. Bunlar kağıdıma bazen form, bazen renk bazen de uyum olarak yansıyor.”


Uzun yıllar mimar olarak çalışan sanatçı, yıllar sonra ilk göz ağrısı olan resimle tam zamanlı olarak ilgilenmeye başlamış. Çeşitli atölye çalışmalarına katıldıktan sonra, özellikle portreleri konu alan çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmektedir.

Mine Pakkaner
11-04-2007, 23:28
TEMA Vakfı, Karikatürcüler Derneği ve Cartoon Yayıncılık ile ortaklaşa "Doğa ve İnsan" konulu uluslararası karikatür yarışması düzenlenmiştir. Yarışmanın 2007 yılı konusu "Küresel İklim Değişimi ve Dünyamız" olarak belirlenmiştir. Yarışma koşulları TEMA Vakfı internet sayfasında yayınlanmıştır.

http://www.tema.org.tr/BizdenHaberler/Guncel/2007/KarikaturYarismasi.htm

"Doğa ve İnsan Uluslararası Karikatür Yarışması
2007 Yılı Konusu: Küresel İklim Değişimi ve Dünyamız.
Son 10 – 15 yıl içinde insanlığın temel ekolojik sorunlarına bir yenisi eklenmiştir. Bunun adı, “Küresel Isınma ve Küresel İklim Değişimi”dir. Bu olayın önemi; “yeni bir atmosferik tehlike”, “artık dünyanın ateşi yükseliyor” gibi ifadelerle vurgulanmaktadır. İnsan etkisinden kaynaklanan ve “yapay iklim değişimi” olarak da nitelenen bu sürecin, tüm canlılar ve cansız çevre için potansiyel tehlikelerle dolu olduğuna ve bu değişimin artık geriye çevrilemeyeceğine inanılmaktadır. Yapay iklim değişiminin, milyonlarca yıldan beri jeolojik devirlerde cereyan eden doğal iklim değişiminden tamamen farklı olduğu, bu nedenle bütün ülkelerin endişeyle üzerinde durduğu bildirilmekte ve bu farklılıklar şu şekilde açıklanmaktadır:

a. Yapay iklim değişimi, insanların çeşitli aktivitelerinden kaynaklanmaktadır. Bu zararlı aktiviteler artan hızla devam ettiğinden, bu gelişimin potansiyel tehlikeler doğuracağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
b. Jeolojik çağlarda meydana gelen iklim değişimi çok uzun zaman dönemlerinde (binlerce, hatta milyonlarca yıl) cereyan etmiştir. Oysa, yapay iklim değişimi 15 – 20 yıl gibi göreli olarak çok kısa zaman periyodu içinde ortaya çıkmıştır. Bilim insanları bu konuda şu bilgileri vermektedirler:
Özel yöntemlerle belirlenen uzak geçmişteki sıcaklıklarla, son 10 – 15 yılın (özellikle 1988 – 2002 yılları arası) belirlenen hava sıcaklıkları karşılaştırıldıklarında, son yıllardaki hava sıcaklığının şimdiye kadar 600 yıl içinde yaşanan sıcaklıkların en yükseği olduğu anlaşılmıştır.
c. Küresel ısınmayı, jeolojik devirlerdeki ısınma veya soğuma gibi iklim değişiminden ayıran en önemli özelliklerden başka birisi de, bu değişimin bölgesel olmayıp, küresel olmasıdır. Gerçekten, hem kuzey, hem de güney kutbunda buzulların eşzamanlı olarak erimesi, ayni sürecin birçok ana karalardaki yüksek dağlarda cereyan etmesi küresel ısınmanın en belirgin kanıtıdır.

Küresel ısınma ve buna bağlı olarak meydana gelen iklim değişimi sürecinin yaratacağı veya yaratmış olduğu ekonomik, ekolojik ve sosyolojik sonuçlar, dünyanın her yerinde henüz tam anlamıyla yaşanmamıştır. O nedenle, bu sürecin potansiyel tehlikeleri tam anlamıyla kavranılamamıştır. Ancak, bilim insanları yapmış oldukları araştırmalarda, insanların bu tehlikelerle er geç karşılaşacağını ve bunların yaratacağı sonuçların neler olabileceğini bilimsel verilere dayanarak açıklamaktadırlar. Bunlara ait bazı somut örnekler aşağıda verilmiştir:

a. Sıcaklıklar artınca, büyük su yüzeylerinden (deniz, göl, baraj, akarsu vb) buharlaşma artacak, toprak kuruyacaktır. Bunun sonucunda bölgesel olarak iklim değişecek, tarımsal ürünler ve ormanlar zarar görecektir.
b. Buzullar eriyecek, bunun sonucunda göller, denizler ve akarsularda su düzeyi yükselecek, kıyı bölgeleri sular altında kalacaktır, sel afetleri yaşanacak ve toplumsal göçler başlayacaktır.
c. Dengesiz küresel ısınmalar hem sayı hem de şiddet bakımından son derece zararlı kasırgalar yaratacaktır.
d. Küresel ısınma ile Sibirya ve Kanada’daki buzlu tundra toprakları çözünecek ve bataklık haline gelecektir. Buralarda bol miktarda bataklık gazı (metan) oluşarak atmosfere karışacak, artan sera gazları nedeniyle küresel ısınma daha da artacak ve böylece kısır döngüye girilmiş olunacaktır
Örnekler daha da arttırılabilir. Ancak bu sınırlı sayıdaki örnekler bile, insanlığın karşı karşıya bulunduğu ekolojik tehlike potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir
Karikatürcüler Derneği, TEMA Vakfı ve Cartoon Yayıncılık insanların bu tehlikelerle er geç karşılaşacağını ve bunların yaratacağı sonuçların neler olabileceğini karikatürlerle anlatarak, onları daha fazla düşünmeye yönlendirmek, bu sürecin en azından şimdiden yavaşlatılması için toplumda tutum ve davranış değişikliği oluşmasını sağlamak amacıyla bu yarışmayı düzenlemiş bulunmaktadır.

• KONU : Doğa Ve İnsan
• Yarışma karikatürleri yalnızca internetten gönderilecektir.
• Yarışma amatör, profesyonel tüm çizerlere açıktır.
• Karikatür yayımlanmış veya ödül almış olabilir. Teknik serbesttir. Renkli veya siyah beyaz olabilir. Boyutları A4 (21x29.7)
• Ödüller: Her ayın sonunda o ayın “En İyi 3” karikatürü seçilecek ve adlarına 20’şer adet fidan TEKİRDAĞ Hatıra Ormanı’nda dikilecektir. Dikim bölgesine tanıtıcı bir levha dikilecektir.
• Yarışmaya gönderilen eserler Karikatürcüler Derneği, TEMA Vakfı ve Cartoon Yayıncılık yayınlarında, internet sitelerinde sergilenecektir.
• Yıl sonunda ödül alanlar ve seçici kurulun belirleyeceği eserler bir CD’de toplanacak, eser sahiplerine ücretsiz gönderilecektir.
• Yarışma karikatürleri ödül alsın veya almasın 5846 Sayılı Yasa’dan kaynaklanan çoğaltma, yayma, temsil, umuma iletim hakklarını bedelsiz olarak (yarışmanın tanıtım duyuru sergilerinde kitap, dergi, afiş, poster, kartpostal baskıları yapılabilecektir.) Karikatürcüler Derneği, TEMA Vakfı ve Cartoon Yayıncılık’a bırakmıştır.
• Bu amaçların dışında ve üçüncü şahısların kullanılması durumunda ise eser sahibinden izin alınacaktır.
• Yarışmada ödül alan eser sahipleri, TEMA Vakfı İktisadi İşletmesine gelir elde etmek amacıyla kullanım hakkını da verdiğini kabul etmiş sayılır
• Eserlerin kullanım hakları Türkiye sınırları içindir.
• Sergi: “Erozyon”, “Orman ve Çölleşme” karikatürleri ve bu yarışmanını karikatürleri ile 05 Haziran 2007 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi’nde yapılacaktır.
• Yarışmaya katılan sanatçılar katılım koşullarının tümünü kabul etmiş sayılacaklardır.

Bu yarışma Karikatürcüler Derneği, TEMA Vakfı ve Cartoon Yayıncılık tarafından organize edilmektedir.

Gönderme Adresi: dogalcevre@gmail.com ve naturalenv@gmail.com
İlk Değerlendirme Haziran Ayında yapılacaktır.

Organizasyon Genel Sorumlusu: Muhittin Köroğlu

Seçici Kurul:
Karikatürcüler Derneği Temsilcileri
TEMA Vakfı Temsilcileri
Cartoon Yayıncılık Temsilcileri "

Halit Togay
19-04-2007, 16:20
Benden iletmesi, Ankara'da yaşayan arkadaşların dikkatine:



KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARAŞTIRMA DERNEĞİ
The Research Association of Rural Environment and Forestry

17 Nisan 2007
Sayı : B-2007/16
Konu : Dendroloji (Ağaçbilim) Okulumuz


Sayın İlgili,

Derneğimiz, başta ormansızlaşma olmak üzere kırsal çevre sorunlarını çözümlemeye yönelik

çalışmalar yapan gönüllü bir kuruluştur. Ayrıntılı tanıtımımız www.kirsalcevre.org.tr web adresinde

yer almaktadır.
Ankara’nın geleneksel kültür ve eğitim etkinliklerinden biri haline gelen bir etkinliğimiz de her sene
100 civarında katılımcıyla gerçekleşen 1991’den bu yana düzenlediğimiz “Dendroloji (Ağaçbilim) ve
Orman Ekolojisi Okulu”dur. Ankaralıların büyük ilgi gösterdiği ve tüm diğer etkinliklerimiz gibi katılımı
ücretsiz olan bu okulumuzda ekoloji, ağaçları tanıma, Türkiye’deki ormanlar ve sorunları konularının yer aldığı
teorik ve uygulamalı dersler verilmektedir. Bu sene de iki bölüm halinde planladığımız bu etkinliğin
genel ekoloji ve orman ağaçlarının tanıtımının yapılacağı “Dendroloji (Ağaçbilim) Okulu”nu
5 Mayıs-2 Haziran 2007 tarihleri arasında düzenleyeceğiz. Duyurumuz ve programımız ekte yer almakta;
ayrıca web sayfamızda da yayımlanmaktadır.
Dendroloji (Ağaçbilim) Okulu programının, ilgililere duyurulması konusunda
yardımlarınızı arz ederiz.
Saygılarımızla.

Erguvan Muhibbi
22-04-2007, 13:11
Boğazda ERGUVAN seyrine davet

Dostlarım,
İstanbul'un yaşama sevinci veren ağacı ERGUVAN dır.

Ve ERGUVAN İstanbul'da en güzel boğaziçinde denizden
bir yolculuk yapılarak seyredilir. Şimdi ERGUVAN vaktidir.

28 Nisan 2007 Cumartesi günü saat 15.00 te Üsküdar ve
Kabataş dan hareketle Beykoz'a kadar gidip tekrar geriye
döneceğiz. ÜÇ ( 3 ) saat boyunca hep beraber bu güzel şehrin
en güzel kıyılarını ve Erguvanlarla süslü yamaçlarını seyredeceğiz.
Bu seyre katılmak isteyen dostlar tekne ücreti paylaşımı
kapsamında kişi başı 10 ytl ödeyecekler. Herkes kendi
yiyeceğini içeceğini getirebilir ve Şehir hatları tarifesinden
teknedeki büfeden yararlanabilir. Tekne TUR_YOL dan
temin edilmiştir. Kar amaçlı bir gezi değil, kültür gezisidir.
İletişim kurmak isteyen dostlar:
Hüseyin Emiroğlu 0532 232 54 59

Sevelim
25-04-2007, 00:06
Eee kimse katılmıyor mu? Kısmetse ben geliyorum. Umarım bir aksilik olmaz.

Mahmut Leventoğlu
25-04-2007, 08:15
Hüseyin ağabey 28 Nisan özel bir gün benim için ,bir aksilik olmazsa mutlaka katılacağım. Nerede buluşacağız ?Selamlar

aybala
25-04-2007, 08:15
Ben de gelirim.

ogzhn
25-04-2007, 11:45
Şimdiden geziye katılacak olanlara iyi seyirler diliyorum,boş vakti olan kaçırmasın,ben geçen pazar yaptım bir gezi çok güzeldi.Vaktim olsa gelirdim.
:(

Sevelim
25-04-2007, 12:01
Yalova'dan Üsküdar iskelesine nasıl giderim? Pendik'e geldim diyelim. Oradan Üsküdar iskelesine nasıl ve hangi taşıtla gidebilirim? İdo'nun tarifelerine bakıyorum ama içinden çıkamadım.

aybala
25-04-2007, 13:08
Körfezin karşı tarafına geçtikten sonrası kolay. :)

papatyam
25-04-2007, 13:33
Bir aksilik olmazsa ikizim'le gelmeye çalışacağım :)
(eşime bağlı;))

Erguvan Muhibbi
25-04-2007, 13:54
Yalova'dan Kabataş İskelesine sanırım İDO geliyor.
Zaten saat 15 te kabataş tan kalkacak bizim tekne de

Erguvan Muhibbi
25-04-2007, 13:55
Erguvan Seyri Cumartesi günü
Erguvanistanbul Derneği ve Gelişim Platformu Derneği olarak
beraberce bir gezi düzenledik. Program aşağıda.
Ağaçlar.net üyesi dostlarım Erguvanistanbul Derneği üyesi sıfatıyla
geziye katılıp 10 YTL ödeyeceklerdir bilgilerinize sunarım.
Lütfen isimlerinizi Aşağıdaki telefondan
Fazilet Küçük hanıma 0 212 267 10 80 den 113 veya
Emel Sağlam hanıma 0 533 317 0229 den yazdırınız.
Ayrıca aşağıdaki linkten gezi haberine daha geniş ulaşabilirsiniz.
http://www.gelisimplatformu.org/uye/...TE&akt_id=3531

28 Nisan 2007, Cumartesi
15:00 Kabataş'tan hareket ediyoruz
(Kabataş Üsküdar Motor iskelesinin yanından)
15:15 Üsküdar'daki yolcularımızı alıyoruz
( TURYOL iskelesinden )
17:45 Üsküdar'daki yolcularımızı bırakıyoruz
18:00 Kabataş'ta gezimizi sonlandırıyoruz
Ücret : 15 YTL (Platformistlere 10 YTL)
(Hareket saati kesindir, geç kalanlar karada kalır )

İrtibat :
Fazilet Küçük hanıma 0 212 267 10 80 den 113
Emel Sağlam hanıma 0 533 317 0229

Erguvan Muhibbi
25-04-2007, 13:57
Başka sorusu olan arkadaşlar
hemiroglu@isbank.net.tr adresime mail atsınlar veya
0532 232 54 59 dan beni arayabilirler...

papatyam
25-04-2007, 14:03
Hımm hareket saati ile ilgili sorunum olacak yani gelemiyorum :(
13:30 da işten çıkıyorum iş yerim Mahmutbey de oradan Levent e (yol bir saat sürüyor) uğrayıp kardeşimi alıp Kabataş a gitmem 15:30 olur ne yapalım başka sefere inşallah:)

bilgekuzey
26-04-2007, 00:33
Arkadaşlar merhaba adım kuzey (bilgekuzey) 29.04.2007 pazar günü Eyüp Çocuk Yuvası'ndaki ( kimsesiz çocuklar 7-12 yaş ortalaması ) genç arkadaşlarımızı Sarıyer'e pikniğe götürüyoruz. Piknik alanına gitmişken de fidan dikmek istiyoruz...(çocuk diyince gözünüz korkmasın bu işte tecrübe sahibi olduğum doğrudur ) Benim arkadaş çevremden yaklasık 35 kızlı erkekli üniversite öğrencisi gelecek 55 çocuk ve 10 a yakın öğretmen gelecek...Gelmek isteyen arkadaşlar bana ulaşabilrse sevinirim..saygılar.

Arkadaşlarıma yolladığım mail lin aynısını sizlere de yolluyorum ...
Şartları kabul etmek şartı ile...


1-55 Genç arkadaş katılaçak+10 a yakın öğretmen...
2-Hava açık ve güneşli
3-Gidilecek yer hazır
4-Yemek suçuk ekmek +içecek+vs...
( İsteyen arkadaşlar evinde börek, kek, tatlı yapabilir yaptırabilir )
5-Servisler hazır
6-Top, ip vs. hazır
7-Korkulacak bi şey yok !
8-İsteyen arkadaşlar yuvaya gelebilir ( Eyüp adliyesinin karşı caddesi..)
İsteyen arkadaşları taksim AKM nin (10.00 da) önüne gelebilir ...
İsteyen arkadaşlar direk Sarıyer'e gelebilir ( AÇIK ADRESİ BİLMİYORUM YARIN detaylı yazacağım )
9-Dönüş saat 16.00 da ...Servisler taksim üzeri yuvaya dönüş yapacaklar..
10- Ben ve bir arkadaşım fidan dikmeyi düşünüyoruz ...Ben de dikmek istiyorum diyen arkadaşların bana ulaşmaları yeterli...
11-
12-Güzel bir gün olacağı kesin...
13-Biliyorum pazar sabahı kalkmak çok zor ...
14-Ay sonu geldi farkındayım
15-A o da mı gelecek ( evet o da orada )
16-Sınavlar yaklaştı biliyorum..
17-Bi çıkar vardır bu işte diyen arkadaşlar için ( evet çıkarım çok )
18-Mutlu olmak için mutlu etmen yeter...falan filan vs
19-Top oynamayacak -ip atlamayacak-kör ebe oynamayacak-uzun eşek oynamayacak arkadaşların gelmesine gerek yok
20-Sponsor yok- Kişi başı fiyat :11 YTL ...

Murat Kuzey ERGUL
0532 792 41 40

hfz
26-04-2007, 01:09
Sevgili Bilgekuzey, duyurunuzu okurken gözlerim yaşardı.. (Klasik bir kelime oldu galiba ama, gerçekten içimde bir şeyler koptu..)

Öylesine içten bir davet ki...

Özellikle Eyüp Çocuk Yuvası'ndaki çocuklarımızla birlikte olmanızdan inanılmaz etkilendim.. Çocuk Yuvaları her zaman kanayan yaram olmuştur.. Allah, şartlarım, inşallah nasip eder bir gün bir çocuğumuza 'tam olarak' koruyucu anne olabilmeyi.. Hayallerimden biri de budur..

Dilerim ki; bu sayfalardan gelen, paylaşabilecek arkadaşlarımızdan, içten katılımlar bulursunuz... Ve yine dilerim ki, bir gün çocuklarımızla ilgili bir etkinlikte inşallah sizinle birlikte aktif paylaşımlarda bulunabilirim..

bilgekuzey
26-04-2007, 01:12
Benim de sizin yazdığınız satıraları okurken gözlerim doldu...Süpersiniz ...Benim de en çok istediğim bir duygu ...İnşallah diyeyim ...

Yücel Özlem
26-04-2007, 10:01
Benim de sizin yazdığınız satıraları okurken gözlerim doldu...Süpersiniz ...Benim de en çok istediğim bir duygu ...İnşallah diyeyim ...

Sevgili Bilgekuzey, duyurunuzu bizim kahveci (http://http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=98723#post98723) iletti

Uzuneşek oynayamasam da kömenize katılmayı çok isterdim. Ama şimdilik pek mümkün görünmüyor. Sizi kutluyorum. Katılımcılara da keyifli bir gün diliyorum.

bilgekuzey
26-04-2007, 10:19
yücel özlem seninde yüreğine sağlık en azından geldin okudun düşündün ve yorumunu yaptın ..Ben katılım beklemiyorum agaclar .net ten sadece insanlar bilinç kazansın...bak böyle şeylerde yapılıyor ...evet yaa o çocuklar hayatın kanayan bir yarası...bende yapmak istiyorum böyle bir org.ama korkuyorum...gibi sorulara cevap vermek ve soruları çıkarmaktı amaç yoksa katılımcı grubum hazır benim...ama katılım olursa da kapımız açık şartlar yukarıda.sevgiler

bilgekuzey
27-04-2007, 12:58
Ufak bir sorum olacak sizlere ; Piknik yaparken de fidan dikmek istiyoruz ama fidanların hepsi çok pahalı denecek kadar pahalı...Açaba ben mi kazıklanıyorum yoksa piyasa böylemi ..? Örg; 1Ad.Çam fidanı ;12-13-15-20 ytl.civarları rakamlar normal mi ?

bilgekuzey
28-04-2007, 15:24
Arkadaşlar yarın yapılacak olan piknik ,İstanbul çağlayan da yapılacak olan cumhuriyet mitingi öne sürülerek Emniyet tarafından iptal edilmiştir...Hepinizden özür diliyorum...(Bir kaç dakika önce kesinleşti ) ):

aybala
28-04-2007, 21:19
Gezi ve ortam çok güzeldi. Komik şeyler de oldu ama onları ben anlatmayayım. :)
Bu iki fotoğraf atmosferi yansıtacaktır. Daha ala fotoğraflar çekildi ama ben çekmedim :)


9919
Böyle oturup, baktığımızda...


http://www.agaclar.net/galeri/files/b.jpg

karşımızda bunu gördük.

Güler
28-04-2007, 22:29
cumartesi günü olan geziye katılmayı arzu ederdim ama sağlık sorunum vardı ınşallah başka sefere iştirak ederim. Gerçi ben Emirganlıyım erguvanların güzelliğini hep doya doya seyrediyorum. Hepinize sevgi ve saygılar Güler

selenn
28-04-2007, 22:41
Ohh valla ne güzel arkadaşlar, bir yandan mis gibi boğaz kokusu diğer yandan yalıların arasında açmış erguvan şöleni. Bizim için de seyredin.

Bu arada Sn.Güler ben de Emirganlıyım:)

Güler
29-04-2007, 00:21
canım selenn yoksa sen benim yeğenim mi oluyorsun

selenn
29-04-2007, 00:26
Galiba öyle oluyorum teyzeciğim...:)

çekirdek
01-05-2007, 02:06
Geziye katılmayı çok istemiştim ama bugünlerde misafir trafiğime kırmızı ışık koyamıyorum...
Dilerim bir dahakine..

Sevelim
09-05-2007, 01:54
Erguvan turunda Boğazdaki Erguvanların yanında güzel insanlarla tanışma fırsatım da oldu. Harika bir gün geçirdim.

Hüseyin Bey vakit buldukça Ağaçlar.net üyelerinin yanına geldi. Mahmut Beyin güzel kızından gözlerimi alamadım. Baba-kızın birbirlerine olan aşkına ise bayıldım.

Aybala'nın misafirperverliğine hayran kaldım. Beni otobüse bindirmeden evine gitmedi. Teşekkürler Aybala.

Ben fotoğraf çekmeye çalışırken Mahmut Beyin esprilerine gülmemek ayıp olurdu. Hele hele bizler fotoğraf çekerken bize tarihi bilgiler veren kişiyi unutmamak gerekir. Keşke fotoğraflar sesli çekilebilseydi. :)

bilgekuzey
09-05-2007, 21:50
Merhaba
Geçen hafta yapamadığımız piknik projesini bu hafta hayata geçiriyoruz ...Bilgilendirmek istedim. Gelecek olan arkadaşlar var ise lütfen bana ulaşsın ( arkadaşalarıma yolladığım mail lin aynısını kopyaladım )
(Yetişkin olarak ortalama 30-35 kişi benim arkadaş çevremden gelecek )


Arkadaşlar geçen haftalar da yapmayı planladığımız piknik org.iptal olmuştu ...( vallahi yuva iptal ettmişt ((: ) Yeni tarih ve katılma bilgileri aşağıdadır bilgilerinize rica ederim. ( Askeriye tarzı oldu sanırım )

Arkadaşlar bu Cumartesi ( 12.05.2007) Eyüp çocuk yuvasındaki arkadaşlar ile sarıyer e piknik yapmaya gidiyoruz...

1-55 Genç arkadaş katılaçak+10 a yakın öğretmen...

2-Hava açık ve güneşli

3-Gidilecek yer hazır

4-Yemek suçuk ekmek +içecek+vs...
( İsteyen arkadaşlar evinde börek,kek,tatlı yapa bilir yaptıra bilir )

5-Servisler hazır

6-Top,ip vs. hazır

7-Korkulacak bi şey yok !

8-İsteyen arkadaşlar yuvaya gelebilir.Servisler orada olacak ( Eyüp adliyesinin karşı caddesi..)

İsteyen arkadaşları Taksim AKM nin (10.00 da) önüne gelebilir ... (15 dakika akm nin önünde kalıcaz belki trafiğe takılan arkadaşlarımız olabilir )

İsteyen arkadaşlar Beşiktaş Alkım kitap evinin karşısında ki üst geçidin altında bekleye bilir.(O yol üzerinde bekleme yaptırmıyorlar sizden ricam oraya gelecek arkadaşlar toplu bir şekilde durursa sevinirim )

İsteyen arkadaşlar direk sarıyer e gelebilir ( AÇIK ADRESİ BİLMİYORUM YARIN detaylı yazıcam)(hala bilmiyorum onun için yine boş bırakıyorum)

9-Dönüş saat 16.00 da ...Servisler taksim üzeri yuvaya dönüş yapacaklar..

10- Ben ve bir arkadaşım fidan dikmeyi düşünüyoruz ...Bende dikmek istiyorum diyen arkadaşların bana ulaşmaları yeterli...

11- Pazar Anneler günü olduğu için yuvadan izin kopartamadık+o haftadan sonraki haftada 19 Mayıs

12-Güzel bir gün olacağı kesin...

13-Biliyorum cumartesi sabahı kalkmak çok zor ...( Bir çoğunuz çalışıyor ama yapacak bi şey yok kaçın )

14-Ay sonu geldi farkındayım ( ay ın ortası geldi biliyorum )

15-A o da mı gelecek ( evet o da orada )

16-Sınavlar yaklaştı biliyorum..

17-Bi çıkar vardır bu işte diyen arkadaşlar için ( evet çıkarım çok )

18-Mutlu olmak için mutlu etmen yeter...(şarkı sözü değildir...Bii arkadaşın özlü sözüdür )

19-Top oynamayacak -ip atlamayacak-kör ebe oynamayacak-uzun eşek oynamayacak arkadaşların gelmesine gerek yok (yazdıklarımdan birini yapabilenler için sorun yok )

20-Sponsor yok-Kişi başı fiyat ;"2"ytl ... ( İki ytl de piknik yapılacak yere verilecek )

Murat Kuzey ERGUL
0532 792 41 40
m.kuzey@hotmail.com
"Bi arkadaşımız masrafların büyük bir bölümünü karşıladı"Bilginize

Tanay
10-05-2007, 09:14
Ben Tanay BİRİŞÇİ YILDIRIM, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nde öğretim üyesiyim. SizinlePeyzaj Mimarları Günü Etkinlikleri ve Paneli ile ilgili duyuruyu paylaşmak ve İzmir'de oturan üyelerin katılımını beklediğimizi de iletimek istiyorum.


Sayın Ağaçlar net üyeleri,

13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarları Günü ve Ülkemizde Peyzaj Mimarlığı Öğretiminin Başlamasının 39. Yıldönümü Kutlama töreniyle ilgili program aşağıda sunulmuştur. Ayrıca aşağıda Peyzaj Mimarlığı ile ilgili kısa bir tanıtım yazısı verilmiştir.
Gereği için bilgilerinize sunulur.

Prof. Dr. M. Bülent ÖZKAN
Peyzaj Mimarlığı Bölümü Başkanı


Peyzaj Mimarlığı; fiziksel çevrenin işlevselliğini ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, doğal ve kültürel kaynakları koruma ve yönetme ilkesinden hareket edilerek, arazinin planlanması, tasarlanması ve yönetimini içeren uygulamalı bir bilim dalı ve meslek disiplini olup insan ve fiziksel çevresini koruma ve yönetme şemsiyesi altında uzlaştırmaktadır.
Peyzaj mimarlığı insan onuruna yaraşır kentsel ve kırsal dış mekanlar oluşturma, doğal yaşam ortamlarını koruma ve geliştirme, rekreasyonel mekanları planlama ve tasarlama çalışmalarında sanatı, bilimi, mühendisliği ve teknolojiyi kombine eden çevre planlama ve tasarımı disiplinlerinden birisidir.
Türkiye'de Peyzaj Mimarlığı Bölümü ilk defa Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde 1968 yılında kurulmuş ve öğretime başlanmıştır. Bugün ülkemizde çeşitli üniversitelerin Ziraat, Orman, Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakülteleri bünyelerinde peyzaj mimarlığı öğretimi yapılan 15 adet Peyzaj Mimarlığı Bölümü bulunmaktadır.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü 28.12.1976 tarihinde kurulmuş ve öğretime başlamış olup bugüne kadar 1180 peyzaj mimarı mezun edilmiştir.

PROGRAM:
PEYZAJ MİMARLIĞI ÖĞRETİMİNİN
39. YILI KUTLAMA ETKİNLİKLERİ
14 MAYIS 2007- Pazartesi

E.Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ
EMİN MUTAF ANFİSİ – A BLOK
Bornova- İZMİR

09.00 – 09.30 : E.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçesindeki Atatürk Anıtı'na Çelenk koyma, İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu
09.45 – 10.15 : Açılış Konuşmaları (Emin Mutaf Anfisi /A Blok)
10.15 – 10.45: Konferans
“Bahçe Mimarisi Kürsüsünden
Peyzaj Mimarlığı Bölümüne”
Prof. Dr. M. Bülent ÖZKAN
10.45 – 12.00: Panel
“Öğrenciler Konuşuyor: Peyzaj Mimarlığı Eğitiminin Bugünü ve Yarını”
Panel Yöneticisi : Yard. Doç. Dr. Şerif HEPCAN

Plumbago
10-05-2007, 21:42
Hocam hoşgeldiniz ;)

Konuyu Peyzaj Mimarları (ve öğrenciler) (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=365) başlığı altında tekrar duyurdum.

bilgekuzey
10-05-2007, 21:55
Gelmek isteyen arkadaşlara uyarım ; FOTOĞRAF çekmek yuva yönetimi tarafından yasaklanmıştır...(cep telofonu kamerası dahil )

bilgekuzey
11-05-2007, 18:59
Her şey hazır "yolumuza tam gaz devam ediyoruz" küçük arkadaşlar ile olmanın mutluluğu ve anneler günün de onları yanlız bırakmayışımızın derin sevinci içindeyiz...(İlk kez bu kadar heyacanlandım sanırım )

bilgekuzey
13-05-2007, 01:24
Muhteşem bir günün hem yorgunluğu hem verdiği o büyük mutlulukla yazıyorum her şey muhteşem her şey olağandan daha güzeldi ...Kazasız belasız bitirdik...Ben ve takım arkadaşlarım yorgunuz lakin 4 saat boyunca 55 genç arkadaş ile çift kale maç yaptık yetmedi ip atladık o da yetmedi ortada sıcan oynadık...ve şunu anladım artık yaşlanıyorum ...( 24 ) (((: Katılan arkadaş varmı bilmiyorum çok kalabalık olduğu için ilgilenemedim ...TEŞEKKÜRLER..

Ophrys
16-05-2007, 18:44
İzmirli arkadaşlar aşağıdaki yer ve tarihteki festivali kaçırmayalım derim.


NARLIDERE GENÇLİK VE ÇİÇEK FESTİVALİ
YERİ VE TARİHİ : Narlıdere – 18-20 Mayıs
DÜZENLEYEN KURULUŞ : Narlıdere Belediye Başkanlığı
TEL : (232) 238 87 41- 238 87 44
FAKS : 238 87 40

Ophrys
16-05-2007, 18:48
http://www.kultur.gov.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF0D262A49C727F2321 7D2D5A69F8BEE91

hfz
16-05-2007, 21:39
Hımmmmm... Yeni bir çiçek hortumu daha.:dilli:

Gitmesem mi acaba?:confused: Zaten bir hafta sonra bizim fuarımız var..;) Ama ya çok istediğim bir çiçeği kaçırırsam? :( Hay Allah! Nasıl dururum bu kadar yakınken?;)

Canım bir gidip bakmaktan bir şey çıkmaz! Yanıma çok para almam mesela.:p Ne olacak ki sanki?:dilli: :dilli:

Oğuzhan
17-05-2007, 10:59
Çok şanslısınız.****** gidin bence.Kıskanıyorum sizleri.Bol bol resim çekip bizede gösterirsiniz.

zenfree
21-05-2007, 21:57
FESTİVAL PROGRAMI

9 HAZİRAN CUMARTESİ 2007

Saat.10.00 Festival Yürüyüşü Hükümet önü

*Atatürk Anıtına Çelenk koyma, İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu

*MUDURNU Halk oyunları gösterisi

11.00 Mehter Takımı Gösterileri

*Açılış Konuşmaları,Bisiklet Gösterileri(Taşkesti Bekdemirler Doğa kampı öğrencileri)

12.00 Yöresel Giysi Defilesi Açılışlar: Yıldırım Bayezit ham. Hızırfakı evleri, TOKİ Temel atma,Yeni Hükümet Konağı Açılışı, Resim sergisi ve ödül töreni
15.00 İğne Oyası Sergisi ve iğne yası Yarışması Ödül Töreni

15.30 Yemek Yarışması Ödül Töreni Müzik/ Mustafa TENEKECİ Konseri

Parodi/Mudurnu Ç.P.L Öğrencileri - Şiir Dinletisi (Belediye Salonu)

20.00 Müzik (Atatürk Meydanı) Yahya DORAY- Mustafa TENEKECİ Mudurnu Müzik Ekibi (Bolu-Mudurnulular Derneği Sponsorluğu)

10 HAZİRAN PAZAR 2007

Saat. 10.00 Geleneksel Hisar Trekking Yürüyüşü (Saat Kulesi önünden başlayıp,Şehir Stadyumu önünde son bulacak.

Piknik, Güreş Müsabakaları (Stadyum) Müzik Mehmet YERLİKAYA

20.00 Yöresel Halk Oyunları-Müzik A.İ.B.Ü Müzik Grubu Yöresel SANATÇILAR (Atatürk Meydanı)

Festival Sunuculuğunu Emekli Öğretmen Sayın: Kamuran ESEN hanımefendi yapacaktır.

http://mudurnu.com/

zenfree
21-05-2007, 22:00
MUDURNU


Karadeniz'in en güzel yerlerinden biri olan Mudurnu, tarih kokan daracık
sokakları ve tarihi evleri, yemyeşil bitki dokusu, kaplıcaları,ve kalesiyle, gerçekten görülmeye değer yerlerden biri...
Bölgeye gitmek için İstanbul 'dan yola çıkanlar, E-5 karayolu ya da TEM otobanını kullanarak, Bolu Dağı'na kadar rahat bir yolculuk yapabilirler. Çift şeritli otobanda araç sürmek de keyifli... Bir zamanlar azap yolu olan Bolu Dağı geçişi ise, şimdilerde keyif yolu oldu. Çift şerit gidiş geliş yol,sürücüleri yormuyor.
Bolu Dağı'nı iner inmez Gökdemirler tesislerinin bulunduğu ve tekrar otoban başlangıcının olduğu Abant kavşağından Abant istikametine gidersiniz.
Abant yoldan 15km dir. Abant girişi ücretlidir.Mudurnu'ya direkt geçiş yapacağınızı belirtirseniz ücret ödemesiniz.

Abant Mudurnu arası ise 17km dir.Mudurnuya girişte sizi Mudurnu Tavukçuluk önündeki Mudurnu sembolü Dev bir Tavuk heykeli karşılar sizi , Sonra da ilçe merkezine ulaşırsınız.Girişte Mudurnu mimarisine uygun yapılmış Yarışkaşı Hotelini göreceksiniz.

Mudurnu'ya İstanbul'dan gelenler için Adapazarı(SAKARYA) otobanında Akyazı sapağından Akyazı,Dokurcun ve Taşkesti' yi geçerek Mudurnu'ya ulaşabilirsiniz. Dokurcun ile Taşkesti arasındaki yoldaki keskin virajlara dikkat edin. Bu yol bozuk olduğundan diğer yolu tercih edebilirsiniz.Fakat bu yolu güvenli geçmeniz için hızdan kaçınınız.
Bu yolun size getirisi ise, yol güzergahında bulunan ormanlık geçiş ve yeşille çevreli güzel manzaralar görmenizdir.Bu yolu kullanmanızın bir sebebi ise Karamurat gölünü görmeniz olacaktır.
OTOBÜS
Kendi aracınız yoksa, İstanbul ve diğer büyük şehirlerden, ÖZBOLU, ÜSTÜN ERÇELİK şirketleri başta olmak üzere, Bolu'ya giden otobüsleri kullanabilirsiniz. Bolu' ya geldiğinizde Terminalden , Mudurnu'ya her yarım saatte otobüs seferleriyle Mudurnu'ya ulaşabilirsiniz.

Mudurnu Otobüs İşletmesi. Bolu Yazıhane Tel.0374 215 68 59

zenfree
21-05-2007, 22:09
2001 Yılında Mudurnu ilçesinde başlayan Turizm Faaliyetleri çerçevesinde ilk Turizm amaçlı Konağı Nevzat ANLITAN açtı. Mudurnu mimarisine göre betonarme binayı eskitme usülle yön veren Mimar ANLITAN konağın ismini o güzergahın adı olan YARIŞKAŞI ismini verdi. Ardından Mudurnu Şeyh-Ül Umran Tanıtma Ve Kültür hizmetleri vakfına ait Keyvanlar Konağını yap işlet devret Modeli ile bir işletmeci faaliyete geçirdi.Ardından üçüncü konağımız olan Hacı Abdullahlar konağı hizmete açıldı. Geçen yıl ise Abant Palace oteli Mudurnu Kazanlar evini Restore ederek hizmete açtı.2005 Yılnda Musalla mahallesinde bulunan Hacı Şakirler evi ise Ekoyaşam evi olarak hizmete başladı.

Yarışkaşı Hotel İrtibat Tel:0 (374) 421 36 04

Keyvanlar Konağı İrtibat: 0 (374) 421 37 50

Hacı Abdullahlar konağı İrtibat: 0(374) 4212284

Abant Palace Kazanlar Evi

(Hacı Şakirler) Mudurnu Ekoyaşam Evi İrtibat: 0 (374) 4212522

http://www.mudurnu.com/konaklarimiz.html

zenfree
21-05-2007, 22:34
Sevgili Mahmut LEVENTOĞLU forumdaki diğer başlıklarda buradan söz etmişti. Gerçekten çok şirin bir yer.
Değirmen Yeri

Adres;
Kilözü Köyü, Dağ Mevkii, Mudurnu, Bolu, Türkiye

Mektup Adresi;
P.K. 1, Mudurnu, Bolu, Türkiye

Telefonlar;
+90.374.421 2677
+90.533.484 5558
+90.532.586 0458

Faks;
+90.374.421 2688


E-posta;
info@degirmenyeri.com.tr
degirmenyeri14@yahoo.com

http://www.degirmenyeri.com.tr/tr/index.html

zenfree
21-05-2007, 22:47
Ayrıca Hüsamettindere Köyü Eko Müzesi' de Mudurnu sınırları içinde. Gitmek isteyenler orayı da görebilir.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2630

http://www.ekomuze.org/proje.htm

zenfree
21-05-2007, 23:01
Yavuz DONAT Mudurnu'ya ilgili izlenimleri. Okumak isteyenler aşağıdaki linkten ulaşabilirler.

http://arsiv.sabah.com.tr/2006/03/18/yaz27-50-106.html

anilozer112
21-05-2007, 23:19
Annem Mudurnu'lu olduğu için her sene gideriz. Gerçekten de güzel bir yer Mudurnu.. Akşam saat 9 fırından simitler çıkar. Biz simitleri alır komşularla beraber yeriz.... :) Çok güzel işte :D

Festivale ise gerçekten çok güzel oluyor. Mudurnunun konaklarını görmenizi isterim. Mudurnuya gittiğinizde pişman olmuyacaksınız.

Ben bu festivallerde orada olamam. Malum kardeşimin OKS 10 haziranda sınav var.

2006 festivalinden bir görüntü

11203

Cuma günleri yapılan esnaf duasından bir görünüm.
Bu her cuma mutlaka yapılır. eğe cumadan giderseniz mutlaka katılmanızı tavsiye ederim. Heralde saat 12 gibi oluyor.

11204



MUDURNU CUMA DUASI

Bolu ili Mudurnu ilçesinde geleneksel hale gelmiş ve Yüzyıllardır süre gelen bir gelenektir, Cuma duası. Dua, adındanda anlaşılacağı üzere her Cuma günü Cuma salası verildikten sonra Mudurnu Orta çarşısında esnafların toplanmasıyla birlikte başlar. Cuma duasına esnaflar dükkanlarının önüne dikilerekten hocanın duasına amin demekle birlikte katılmış olurlar. Her hafta yapılan bu duada dua edenlere hemen hemen her hafta küçük kesilmiş hayır ekmeği ve katık hayırseverler tarafından ikram edilir.

http://www.mudurnu.com/cumaduasieski.jpgCuma Duasının tam olarak Mudurnu'da ne zaman başladığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamakla beraber, tahmini 600 yıllık bir gelenek olduğu tahmin ediliyor. 1920 li yıllarda Esnaf duası yanda.

Mudurnu’da yapılan bereket duası Orta çarşı ve demirciler çarşısı olmak üzere iki ayrı yerde aynı anda yapılır. Orta çarşıda yapılan duaya esnaflar ayakta dikilerek amin derken Demirciler çarşısı esnafları ise duaya oturdukları yerden amin derler. Bunun sebebi ise orta çarşı esnafının hafta boyunca dükkanlarında oturduğu yerden ticaret yapmalarından dolayı demirciler çarşısı esnafı ise hafta boyunca ayakta demir dövdükleri için Ahilik geleneğinden gelen bir saygı gösterisi olarak kabul edilir. Bu duanın Mudurnu için başka bir önemi daha vardır. Mudurnu’da her kim yeni bir işyeri açmak isterse açılışını mutlaka Cuma duasından sonra yapar.Açılışı yapılacak olan dükkan dua sonrası anons edilir kalabalık cemaat açılış yapılacak dükkanın önüne giderek orada dükkanın bereketli olması hayırlı kazançlar sağlaması için hep birlikte dua edilir.
Mudurnu.com Alıntısı