View Full Version : Kullanılabilir İlaç ve Gübre Kılavuzu
denizakvaryumu
05-05-2010, 15:07
Kullanılabilir İlaç ve Gübre Kılavuzu
Bu işin bence temelini teşkil ediyor.Kolay gibi görünse de zor...
Örneğin bakanlıktan mikrobiyal gübre lisansı olmayan ürünlerin durumu ne olacak?
Herkesin senede 1 veya 2 kere mutlaka kullandığı göztaşı-bordo bulamacı kesin olarak yasak mı olacak?
Genel kabul gören bir listeden çok üretici arkadaşların sınırları belirlemelerinde fayda var.
Piyasada göz taşı ve bordo bulamacı kullanan üreticiler , ürünlerini doğal olarak tanıtıyor ve niteliyor.
Bu gibi durumların oluşum içindeki üretici arkadaşlarca belirlenmesi gerekir.
Yoksa biz tüketiciler "sıfır kimyasal sıfır zehir isteriz" o ayrı konu, ama olmayacak duaya da baştan amin dememek gerekir.
acemi_caylak
05-05-2010, 16:39
Sn. Denizakvaryumu'nun dediği gibi organik değil doğal üretim. Ayrıca arkadaşların bahçelerinde kullandıkları ilaç vb. lerinin listesine baktığımızda çoğunluğu organik tarım listesinde olan ilaçlar.
Zaten şu organik olayı da karışık. Örneğin Sn. Denizakvaryum'u sürekli gündeme getiriyor. Mastercrop organik sertifikalı bir ilaç. Tam adı Bakır Sülfat Pentahidrat. Göztaşı'nın da formülü aynı. İkisinininde formülü (CuSO45H2O). Şimdi göztaşı kullanan organik olmayacak, Mastercrop kullanan organik olacaksa bu işte bir terslik var demektir.
İş bu kadar ayrıntıya gelince havadan yağan asit yağmurlarını ne yapacağız? Örneğin kullanılan hayvan gübresi merada otlatılan hayvanlardan mı üretilmiş ya da besi hayvanlarından mı üretilmiş gibi ayrıntıları bile tartışmaya başlarız ki içinden çıkılmaz bir durum olur.
Sonuç olarak buradaki üreticiler kimyasal ilaç ve gübre kullanmamayı taahhüt eden üreticiler. Ki bahçelerindeki uygulamalar şeffaf olacak. Önemli olan bu bence.
MeyveliTepe
05-05-2010, 17:59
http://www.makinglocalfoodwork.co.uk/index.cfm
acemi_caylak
06-05-2010, 08:14
Dayanamadım
Yazmadan edemedim işte:)
Biri bana domates iç kurduyla nasıl doğal olarak mücadele edeceğimizi anlatabilir mi?
Biri bana salkım güvesi ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimizi anlatabilir mi?
Biri bana mısır kocan kurdu ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?
Biri bana elma iç kurdu ve gövde kurdu ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?
Biri bana buğday süne zararlısı ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?
Şimdilik bu kadar.
Sn. Lilium,
Biraz araştırırsak bulmayacağımz çözüm yoktur diye düşünüyorum. Ayhan Bey'in dediği gibi kimyasalların kullanımı DDT ile yoğunlaşmaya başladı. Daha önce insanlar ne ekip biçiyordu? O zamanda elma vardı, domates vardı vs.
Hemen kısaca bir internet taramasıyla aşağıdaki bilgilere ulaştım.
Madex: Organik tarımda Elma İçkurduyla biyolojik mücadelede kullanılıyor. Harran Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada Kaolin kili Elma İç Kurduna karşına denenmiş. Tam dökümanı bulamadım ama kaolin nelere kadirmiş, ben bile şaşırdım.
Delfin WG: Salkım güvesine karşı kullanılabilir.
Bunlara ek olarak tarlamızda yanmış hayvan gübresi ve EM gibi biyolojik güçlendiricileri kullanırsak başarırız diye düşünüyorum.
Ayrıca bizim önerdiğimiz yöntemler tek bir ürün yetiştirme odaklı olmayacak. Kardeş bitkilerin birlikte ekilmesi, az su ihtiyacı olan bitki ile çok su ihtiyacı olan bitkinin yanyana ekilmesi gibi yöntemleri de uygulamak gerekiyor.
Havuç, ıspanak, kereviz gibi ürünler biber, patlıcan ve domateste virüs hastalıklarını azaltmaktadır. Külleme hastalıkları, geniş yapraklı türlerle çoğalmaktadır. Böyle durumlarda bu türler buğdaygiller ile dönüşümlü ekilmelidir vs.
Yani sonuç olarak çaba gösterirsek çözüm buluruz.
MeyveliTepe
06-05-2010, 08:18
Biri bana elma iç kurdu ve gövde kurdu ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?Kaolin + Delfin wg
Sadece bu bile sinek ve kelebek larvası zararlıların tamamıyla mücadelede herhangi bir zehir kullanımından daha yüksek oranda başarı sağlar. Hem de her türlü meyve ve sebzede.
Biri bana domates iç kurduyla nasıl doğal olarak mücadele edeceğimizi anlatabilir mi?
Çok uzun bir süredir domates yetiştiririm, böyle bir şeye hiç rastlamadım.
MeyveliTepe
06-05-2010, 09:12
http://cityfruit.org/guides/codling_moth.pdf
Dogasever
06-05-2010, 11:46
Bize düşen tutkularımızın peşinden gitmek, başkalarına yardım ve yataklık; ve hatta hizmet etmek ise, ve bu sevmekten geçiyorsa; bu mutluluk değil midir?
' Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği' olsa bile; yaşadığımız hayat arkamızda bıraktığımız miras değil midir?
Halil Bey bu güzel sözleriniz için çok teşekkürler! Gerçektende burada yeni bir anlayış, yeni bir hareket doğmakta. Ve bu bizlerin çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirasımız olacak. Ben buna kalpten inanıyorum.
Zararlılara karşı belki bugün için %100 başarı sağlayamayabiliriz ama bu işi doğal yollardan yaparsak, eminim doğa da bize faydalı olacaktır. Hiç olaya şöyle baktınız mı: Şu anda belirli bir süredir kimyasal tarım yaygın olarak yapılmakta ve doğadan ve doğal yöntemlerden uzaklaşılmaktadır, kısaca ifade etmek gerekirse, dünyada hızlı bir düzensizlik artışı söz konusu. Bu düzensizlik artışı kimyasal gübre ile geliyor, kimyasal tarım ilaçları ile geliyor, her yerde genel olarak kullanılan diğer kimyasal maddeler aracılığıyla geliyor, yoğun fosil yakıt kullanımı ile geliyor. Ve bu düzensizlik (buna karmaşa durumu da diyebiliriz: atmosfer dahil tüm dünyada enerjinin ve kimyasal madde üretimi ve kullanılması ve yanma olayı sonucu bir çok farklı kimyasal bileşiğin açığa çıkması (bilimde buna "entropi" diyorlar) durumu nedeniyle, zararlılar, hastalıklar daha fazla artıyor. Bizler değişim başlatıp, diğerleri de takip edince (ki dünyada birçok çiftçi artık çevreci uygulamalara geçmekte!), doğada da bu düzensizlik artışı azalacaktır. Bugün içinde yaşadığımız bu yüksek düzensizlik durumuna sadece 100 - 150 yıl gibi kısa bir sürede ulaşıldı! Bu durumun tersine çevrilmesi de çok uzun zaman almayacaktır! Bizler olmasa bile birkaç nesil sonramız rahat edecektir. Eğer bugün biz bu değişimi yapamazsak, birkaç nesil sonramızın neler yaşayacağını düşünmek bile istemiyorum. Eğer dönüşüm yaparsak, doğa da bize bu konuda yardımcı olacak ve yararlı organizmalar (mikrobiyal ya da makrobiyal) daha da yaygınlaşacaktır. Bunun kesin çiftçi yararına avantaj sağlayacağını söyleyebilirim. Şu anda gittikçe artan hastalıklardan dolayı sorunlar yaşamaktayız. Toprak hasta ve bazı yörelerimizde tarım yapılamıyor. Burada sadece kendimizi düşünmemeliyiz. Bizden sonraki nesilleri de düşünmek zorundayız. Yeryüzünde yaşayacak tüm insanlığa karşı sorumluluğumuz olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. İnsanlar, hükümetler, devletler yanlış yapabilir. Bugün ABD ve İngiltere'nin Irakta attığı bombalardan herbiri dünyaya belki de kimyasal kullanan onbinlerce çiftçinin verdiği zarardan da daha fazla zarar vermiş de olabilir! Onları tarih yargılayacaktır! Ama neme lazımcı tavırla davranırsak biz de onların yaptığı yanlışa düşeriz.
Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği çiftçisinin ürünlerini fiyatlarına bakmaksızın satın alacak çok sayıda insan var. Bu insanlar hatta haftasonları kentlerden kaçarak çiftliklerinize veya yakınında bir yere de gelip doğayla birlikte güzel vakit de geçirmek isteyeceklerdir. Dönüşte de ürünlerini sizlerden alıp ya da kendileri toplayıp gideceklerdir.
Bizler EM organizasyonu olarak bu üretim tarzı zaten felsefemizde var. O yüzden bu birliğe katılacak çiftçilerimize her türlü yardım ve desteğe hazırız. Benim aklıma ilk gelenler, eğer uygun görülürse, EM sertifikası ve/veya bayrağı verebiliriz. Veya yeni üyeler kaznamak için yapılacak toplantılarınızda (Halil Beyin bahsettiği köy toplantısı) isteyenlere ücretsiz olarak Doğal tarıma başlama paketi dahilinde ilk birkaç litre EMA ürünü verebiliriz. Başka aklınıza gelenler varsa lütfen çekinmeden öneriniz.
MeyveliTepe
06-05-2010, 12:16
Sn.Doğasever, desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Gerçekten de her türlü desteğe ihtiyacımız olacak.
acemi_caylak
06-05-2010, 12:18
Sn. Dogasever,
Sizi de burada yanımızda görmek çok güzel. Bence birazda EM'nin verdiği güvenle bizlerde diğer insanları doğal yöntemlerle zararlıları yeneceğimize ikna etmeye çalışıyoruz.
Biliyorum ki bir sorunla karşılaştığımda, Dogasever bir geceyarısı bana taa uzaklardan zararlıya karşı bir çözüm üretmeye çalışıyor. İşte kastettiğim güven bu.
Dogasever
06-05-2010, 12:34
Teşekkürler Sn Acemi,
İşin güzelliği de burada zaten: Hem bahçeler uzak hem insanlar (fiziksel olarak) ama hem işbirliği hem de gönüller çok yakın! Sevgiler...
denizakvaryumu
06-05-2010, 12:35
Bizler EM organizasyonu olarak bu üretim tarzı zaten felsefemizde var.
O yüzden bu birliğe katılacak çiftçilerimize her türlü yardım ve desteğe hazırız.
Benim aklıma ilk gelenler, eğer uygun görülürse, EM sertifikası ve/veya bayrağı verebiliriz.
Veya yeni üyeler kazanmak için yapılacak toplantılarınızda (Halil Beyin bahsettiği köy toplantısı) isteyenlere ücretsiz olarak Doğal tarıma başlama paketi dahilinde ilk birkaç litre EMA ürünü verebiliriz.
Başka aklınıza gelenler varsa lütfen çekinmeden öneriniz.
Bu destek için çok teşekkürler açıkçası böyle bir desteği sizden bekliyordum...
EM bayrağı-logosu altında üretilecek ürünleri ben de gözüm kapalı alırım,tavsiye ederim.
EM5+EMFPE ile bir de zararlılar uzaklaştırılıp kesin başarı sağlanırsa muhteşem olur.
omer.tuncer
06-05-2010, 12:51
Biri bana buğday süne zararlısı ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?
Buğdayda yıllardır kuş gelip buğdaylarımızı yer diye tarlalara ağaç dikmezler hatta sıcak güneşin altında pisip bir gölge altı olsun diye 1 tane bile dikmezler. Kuşlar ve bazı böcekler sünelerin dogal düşmanıdır. Özellikle badem ağacı bu doğal düşmanların koruyucu yatağıdır. Tarlanın ortasına gerekyok bir kenarına sıra halinde badem dikilse süne zararlısı diye bir şeyin kalacağını sanmıyorum.
bahtiyar02
06-05-2010, 14:52
Biri bana buğday süne zararlısı ile nasıl doğal olarak mücadele edeceğimi anlatabilirmi?
Buğdayda yıllardır kuş gelip buğdaylarımızı yer diye tarlalara ağaç dikmezler hatta sıcak güneşin altında pisip bir gölge altı olsun diye 1 tane bile dikmezler. Kuşlar ve bazı böcekler sünelerin dogal düşmanıdır. Özellikle badem ağacı bu doğal düşmanların koruyucu yatağıdır. Tarlanın ortasına gerekyok bir kenarına sıra halinde badem dikilse süne zararlısı diye bir şeyin kalacağını sanmıyorum.
Kendi sorduğunuz soruya kendiniz zaten cevap yazmışsınız!:confused:
Arkadaşlar 224 teki mesajım sorum sizlere değildi, halil beyin bahsettiği köylülere idi, bende bundan dolayı biri bana anlatabilirmi kelimesini kullandım, bazen yanlış anlaşılmakta işe yarıyormuş.:) ama iyi olmuş öyle anlaşılmakla bilgiler tazelenmiş birazda araştırmaya yönelinmiş.
Sn. Lilium,Biraz araştırırsak bulmayacağımız çözüm yoktur diye düşünüyorum.
Sayın acemi caylak, evet biraz araştırırsan bulamayacağımız çözüm yoktur, amma bir bahçe mücadele ediyor yanında ki onun yanındaki etmiyorsa başarıyı tüm ülkeye yaygınlaştıramadığımız sürece devletten de destek gelmediği sürece (yasal düzenlemeler gibi) başarıyı yakalamamız oldukça zor.
Başlangıç güzel, herkes caba sarfederse bu oluşuma desteklerini verirse başarılamaz diye bir şey yok.
İşe ortasından ve ya sonundan başlanırsa bu güzel oluşum tökezler, bu sürec devam ederken bir yandan da bir liste hazırlasak herkes aklına gelen zararlıyı ve hastalığı yazsa, bir zararlılar ikincisi hastalıklar ve bu hastalık ve zararlıları doğal mücadelerini tek tek tartışım doğru olanını onaylayıp karşısına yazsak nasıl olur.
Örneğin, hazır başlamışken şunun gibi
Elma iç kurdu: Kaolin + Delfin wg
Salkım güvesi: delfin wg
Önce temelimizi hazırlayalım ki, üstüne koyacağımız bina sağlam olsun.
Halil Önen
07-05-2010, 01:47
Arkadaşlar 224 teki mesajım sorum sizlere değildi, halil beyin bahsettiği köylülere idi, bende bundan dolayı biri bana anlatabilirmi kelimesini kullandım, bazen yanlış anlaşılmakta işe yarıyormuş.:) ama iyi olmuş öyle anlaşılmakla bilgiler tazelenmiş birazda araştırmaya yönelinmiş.
Elma iç kurdu: Kaolin + Delfin wg
Salkım güvesi: delfin wg
Külleme için; kükürt (sulu)
Kırmızı örümcek için; kükürt
Bu defa ben doğru anlatmış, ama yanlış anlaşılmışım! :) ve bu benim işime gelmiyor.:p
Zira, tüm köylüleri değil ema verdiklerimi ve güvendiğim kişileri _ yoksa işim olmaz demişim_ kastetmiştim.
acemi_caylak
07-05-2010, 08:55
Bizim baçenin sınırında başka elma bahçeleri başlıyor. Ben zehir kullanmadan mücadele ederken onlar zehir kullanacaklar.
(Ben onlara bunun mümkün olduğunu kanıtlayana kadar, bana inanmayacaklar.)
Bu durumda bizim bahçe nasıl etkilenir?
Sn. Agözce,
İkna edene kadar zorunlu olarak biraz etkilenecek. Organik ilaçlar ve gübreler yaygınlaşana kadar maalesef hepimizin böyle bir handikapı var. Benim avantajım komşu hiç ilaç kullanmıyor. Ben onların sınırdaki ağaçlarını da Delfin ile ilaçladım.
omer.tuncer
07-05-2010, 13:06
Hadi bir soruda benden danaburnu ve kadı lokması ile doğal mücadele yöntemi nedir?Hele kadı lokmalarının 3-5 tanesi bir araya gelince koca ağacı kurutuyor. Gerçi tavuk ve kuşlar larvaları toprağın üstüne çıkınca yiyorlar ama topragın altındakilere ne yapacağız. Kadı lokmasın erişkinin renkleride güzel oluyor.:D
Sn. Lilium bence böyle bir liste çok iyi olur. Ancak diğer üyelerde görüşlerini bildirirse, Denizakvaryumu'nun dediği gibi yeni bir başlık bile açabiliriz. Bence herkes bir köşesinden tutarsa çok iyi olacak. Araştırmalara şimdiden başlayalım.
Buda MANİFESTONUN eklerinden biri olur
Sevgiyle kalın
Sn. Agözce,
İkna edene kadar zorunlu olarak biraz etkilenecek. Organik ilaçlar ve gübreler yaygınlaşana kadar maalesef hepimizin böyle bir handikapı var. Benim avantajım komşu hiç ilaç kullanmıyor. Ben onların sınırdaki ağaçlarını da Delfin ile ilaçladım.
Teşekür ederim. Bir an evvel onları da ikna etmeli.
Mine Pakkaner
10-05-2010, 12:33
... Mastercrop organik sertifikalı bir ilaç. Tam adı Bakır Sülfat Pentahidrat. Göztaşı'nın da formülü aynı. İkisinininde formülü (CuSO45H2O). Şimdi göztaşı kullanan organik olmayacak, Mastercrop kullanan organik olacaksa bu işte bir terslik var demektir.
Açık satılan göztaşında etkin madde yüzdesinin, stabilizasyonunun, kullanım dozunun ne ve toksik etkilerinin nasıl olduğunu bilmiyorsunuz. Ama sertifikalı bir ürün aldığınızda bilirsiniz ki ürünün kalitesinden eminsiniz, denemeleri yapılmış, toksitesi belirlenmiş, dozajı da tespit edilmiş ruhsatı öyle verilmiştir.
Aynı şekilde artık bakırın öyle ruhsatlı preparatları ver ki nano teknoloji ile üretilmiş ve kalıntı bırakmıyor.
Örneğin aşağıdaki ürünün bilgilerini okursanız ne demek istediğim daha net anlaşılacak.
http://timselkimya.com/tr/bakir.html
denizakvaryumu
10-05-2010, 16:08
LABICUPER
SİSTEMİK BAKIR
LABİCUBER, bitki yapraklarından elde edilen GLUKONAT ile şelatlı olup, sistemik bir bakırdır. Bitkinin yapraklarından giriş yaparak tüm organlara taşınır. Bitkide enzim üretimini teşvik ederek fotosentez oluşumunda büyük rol oynar.
* Sistemik yapıda bir bakır olup bitkilere hem yapraktan hem de kökten uygulama yapılabilir.
* ECOCERT sertifikalı olup organik tarımda kullanıma uygundur.
* Özellikle kalıntı riski olmadığı için ihracata gönderilen tüm ürün guruplarında kullanılabilir.
* Bitki üzerinde leke ve kalıntı yapmadığı için karışık desende dikimi yapılan meyve bahçelerinde (bahçe içerisinde karışık dikilen zeytin, şeftali, incir, kiraz vb.) rahatlıkla kullanılabilir.
* Bitki içerisine 2 saat gibi kısa bir sürede tamamı girdiği için yağmurlarla yıkanıp gitme riski yoktur.
* Sistemik özelliği etkisini artıran en önemli unsurdur. Uygulandığı bitkilerde stres oluşturmaz. Meyvelerde 20-25 gün, sebzelerde 18-20 gün koruyucu etkisi vardır.
* Tüm bitki guruplarına her dönemde rahatlıkla uygulanabilir. Çiçeklenme döneminde zarar vermez.
* Bitkiyi besler, korur ve direnç verir.
* Uygulandığı bitkilerde iyi bir defans oluşturur.
KULLANIMI VE DOZLARI
Meyve ............... 200-300 cc/100 lt suya
Sebze ............... 200-300 cc/100 lt suya
Bağ ................ 200-300 cc/100 lt suya
Narenciye ............... 150-200 cc/100 lt suya
Zeytin ................ 200-300 cc/100 lt suya
Süs bitkileri ............ 150-200 cc/100 lt suya
Çim alanları ............ 200-300 cc/100 lt suya
Damlama sulama ile 300-500 cc /dekar
GARANTİ EDİLEN İÇERİK:
%6,8 w/w Bakır (Cu) – Yoğunluk 1,19 – pH 9
KARIŞABİLİRLİK
Polisülfürler, fosfatlar ve yüksek alkali ürünler dışındaki kimyasallarla karışabilir
http://www.tagemziraat.com.tr/
denizakvaryumu
10-05-2010, 16:11
MASTERCOP SC Mastercop, üstün kalite ve modern formulasyon ile geliştirilmiş bakırlı gruptan yeni bir fungisit ve bakterisittir. Hastalığın birçok döneminde etkilidir. Orjinal bir formülasyona sahiptir. Mastercop sulu solüsyonu uniform bir kaplama gerçekleştirerek yaprak yüzeyi üzerinde kolayca dağılır ve konvensiyonel bakırlı fungisitlerden (WP, WDG, Akışkanlar, vb.) çok daha hızlı bir etki gösterir. Mastercop’un orjinal bileşini onun yaprak tarafından alınımını artırır. Bu özellik yağmurla ürünün yıkanmasını en aza indirir ve hastalıkları patojenlerin tüm gelişim evrelerini etkileyerek kontrol eder. Fungus ve bakterilere karşı entegre hastalık yönetimi (IPM) programlarının vazgeçilmez bir unsurudur. OMRI, ECOCERT ve Tarım bakanlığınca organik tarımda kullanılması onaylanmış doğal bir fungisittir.
Avantajları
• Fungisitlerin kontrol edemeyeceği problemleri çok hızlı biçimde çözer,
• Koruyucudur, çünkü yaprak yüzeyi üzerine uniform bir kaplama yapar,
• Tedavi edicidir çünkü vejetatif dokular yoluyla çalışarak problemin tam olduğu bölgede etkili olur,
• Mastercop’un koruyuculuk süresi ortalama 7 gündür,
• Patojenlere dayanıklılık oluşturmaz,
• Patojenin hücre duvarını parçalar, böylece fungusun çoğalma işlemini engeller,
• Etkisi sistemik tedavi edici fungisitlerle kıyaslanabilir,
• Hasat ile son ilaçlama süresi (PHI) sıfIrdır. İhraç edilen meyve ve sebzelerde kalıntı açısından muaftır.
Etken Maddesi
(65,82 g/l Bakıra eşdeğer Bakır Sulfat Pentahidrat)
http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=12
denizakvaryumu
10-05-2010, 16:12
DELFIN WG Delfin 32000 IU/mg bakteri içeren bir bioinsektisitdir. Organik tarımda IPM proglarımın vazgeçilmez bir ürünüdür. OMRI, ECOCERT ve Tarım bakanlığınca organik tarımda kullanılması onaylanmış doğal bir insektisittir. Çok geniş bir etki spektrumuna sahip olup birçok kültür bitkisinde zararlı olan larvalara karşı kullanılmaktadır. Delfin WG, böceklerin hastalanmasına neden olan zehirleri üreten toprakta doğal olarak yaşayan bir bakteridir. Delfin WG, zararlılara karşı özel bir etkisi olduğundan, insanlara ve doğal düşmanlara zehirsiz olduğu için zararlı yönetiminde dikkate alınmalıdır. Lahana kelebeği ve güve gibi birçok lepidoptera çeşitlerini kontrol eder.
Etken Maddesi
(Bacillus Thuringiensis, 32000 IU/mg )
Karışabilirliği
Diğer ilaç ve gübrelerle karıştırmamalıdır
http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=19
denizakvaryumu
10-05-2010, 16:14
SUNGUARD – WP ; Narenciye, bodur elma, armut, üzüm, kiraz, zeytin, nar, ceviz, badem ve antepfıstığı gibi bitkilerde sıcaklık stresi ve güneş yanıklığının neden olduğu bozuklukları önlemede etkili olduğu görülmüştür. Uygulama; önerilen dozda hazırlanan bir süspansiyon sıvının sprey aletleriyle (Atomizer vb.) bitkinin gövde, dallar, yapraklar ve meyveler üzerine yekpare püskürtülmesi işleminden ibarettir. Giysileme metodu, bitkiyi yaz mevsiminde serin tutan beyaz bir elbise giydirilmesi olarak düşünülmüş ve ince örtü kaplama teknolojisi olarak özellikle meyvecilikte yeni bir çığır açmıştır.
Bitkinin dallar, yapraklar ve meyveleri üzerini yekpare kaplayan beyaz-ince koruyucu örtü tabakası sıcak yaz günlerinde bütün gün güneş altındaki bitkileri serin tutarak sıcaklık stresini önler, zararlı güneş ışınlarını ise kırıp yansıtarak güneş yanıklığı tahribatını önler.
Güneş yanıklığı, bazı meyvelerde - özellikle bodur elma ve nar - üretim miktarında %20-30 oranında etki göstererek büyük tahribatlara ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Amerika, Arjantin, Şili, Avustralya, Yeni Zelanda, İspanya, İtalya başta olmak üzere Granny Smith ve Fuji gibi bodur elmalarda ve narda bir faciaya dönüşen güneş yanıklığı hasarlarını %50–75 oranlarında düşürmüştür. İspanya’da zeytin bahçelerinde yapılan denemelerde; 2003 yılında %24 daha fazla yağ, 2004 yılında %50 daha fazla yağ üretildiği rapor edilmiştir. (Effects of kaolin particle film on olive fruit yield, oil content and quality, Sour G., Makee H /Advances in Horticultural Science, July, 2004, Vol.114, SPAIN)
SUNGUARD – WP uygulamasıyla bitkilerde sıcaklık stresi ve güneş yanıklığı tahribatlarının önlenmesinin yanı sıra trips, armut pisellası, güve, bit, böcü, afid, elma iç kurdu, yaprak delen, yaprak büken, Akdeniz meyve sineği ve zeytin sineği gibi birçok zararlı haşereyi kovucu etki göstermektedir. Hidrofobik ( su itici ) özelliği sayesinde yaprak ve meyve yüzeyindeki su zerreciklerini itmesi sonucu geç ilkbahar ve erken sonbahar donlarına karşı koruyucu etki gösterir. Bitkiye -2°C ile -6°C arasında dayanıklılık kazandırır.
Son yıllarda ABD de kirazlarda sıcaklık stersinden dolayı oluşan meyve bozuklukları ve ikizlenme sorununu gidermeye yönelik uygulamalarda da olumlu sonuçlar alındığı belirtilmektedir. Hasattan iki hafta sonra yapılan yaz budamasını takiben yapılan yarım doz uygulama ve 15-20 gün ara ile yapılan ikinci uygulama sonunda ağaçların gelecek yılda daha yüksek verim ve daha kaliteli ürün verdikleri gözlenmiştir. Kirazda derin sutre, mahmuz ve ikizlenme bozuklukları önemli oranda düşürülmüştür.
Ülkemizde bodur elma, şaraplık üzüm, nar, muz , narenciye, armut, kiraz, zeytin, ceviz, badem, antepfıstığı tarımında yüksek verim ve kalite için ince örtü kaplama teknolojisi uygulaması her geçen gün daha da geniş bir potansiyele hitap etmektedir.
Sert çekirdekli meyvelerde kiraz, kayısı, erik, nektarin ve şeftali de hasat döneminden sonra 2 nci haftadan sonra yapılan yaz budamasını takiben SUNGUARD-WP ile ince örtü kaplama teknolojisi uygulamasıyla ( uygulama; yarımşar doz 15-20 gün ara ile 2 defa yapılmalıdır.)
Gelecek yılda bitkinin daha yüksek verim ve daha kaliteli ürün vermesini sağlayacaktır.
http://www.orfeteknik.com.tr/orta-surround2.htm
denizakvaryumu
10-05-2010, 16:16
Bu arada bu başlığın sadece ilaç olarak düzeltilmesi gerekir.
Gübre için ayrı bir başlık yapalım.
İlaç ve gübreler karışmasın.
Bu arada bu başlığın sadece ilaç olarak düzeltilmesi gerekir.
Gübre için ayrı bir başlık yapalım.
İlaç ve gübreler karışmasın.
Yapalım yapmasına da acele etmeseniz :)
Sabah konuları okuyup taşınacakları bana iletiyor, ben de taşıyorum. Sonra onları ikiye ayıracağız.
Bir ucundan tutsanız :)
bayindirmevki
10-05-2010, 19:14
Yapalım yapmasına da acele etmeseniz :)
Sabah konuları okuyup taşınacakları bana iletiyor, ben de taşıyorum. Sonra onları ikiye ayıracağız.
Bir ucundan tutsanız :)
Ben de acele etmesek diyorum. Temel olmadan çatıyı başladık gibi. Daha oluşum resmen kurulmadan oluşumun bildirisi yazılmaya çalışılıyor. Bildiri tam yazılmadan kuralları oluşturulmaya çalışılıyor. Konuya nereden girsem yanlış olacak. Şaşkınlıkla izliyorum.
Daha oluşum resmen kurulmadan oluşumun bildirisi yazılmaya çalışılıyor. Bildiri tam yazılmadan kuralları oluşturulmaya çalışılıyor.
Bunları oluşturmaya çalışmak kafaların netleşmesini sağlayacaktır. Ne için birlikte olacağınızı anlamadan, netleştirmeden buna nasıl karar vereceksiniz?
Yapılanların hepsi taslak nasıl olsa... :)
Sadece önünüzü görmenize yardımcı olacak taslaklar...
idris şenol
11-05-2010, 00:09
KAOLİN kili ,,, sunguard ,kullanan arkadaşlar ,,sebzede veya meyve ağaçlarında kullanımdan veya üründen dolayı herhangi bir olumsuzluk yaşadınızmı?
ilginizden dolayı şimdiden teşekkür ederim
Zeytinlibahçe
11-05-2010, 00:28
Sn idris senol
Zeytin ve diger meyve agaclarimizda gecen sene kullandik, elde edilen basariyi hicbir kimyasalla saglayamassiniz.
Sn Meyvelitepe gecen yil zeytin, meyve agaclari ve sebzelerinde kullanmis ve basarisini anlatmisti.
saygilarimla
acemi_caylak
14-05-2010, 15:07
Hadi bir soruda benden danaburnu ve kadı lokması ile doğal mücadele yöntemi nedir?Hele kadı lokmalarının 3-5 tanesi bir araya gelince koca ağacı kurutuyor. Gerçi tavuk ve kuşlar larvaları toprağın üstüne çıkınca yiyorlar ama topragın altındakilere ne yapacağız. Kadı lokmasın erişkinin renkleride güzel oluyor.:D
Ömer Bey,
Sorunuzu yeni gördüm. Organik olarak kullanılabilecek bir ilaç var gibi. Ancak organik olmasına rağmen böyle bir ilacı ben denemek istemem. Aslında burada güzel bir tartışma da başlatılabilir. Zehirli olan şey organikte olsa kullanılmalı mı?
Güney Amerika'da yetişen Ryania speciosa'nın kök, yaprak ve gövdesinden elde edilen Ryania böceklerin kas sistemine etkili olmaktadır ve hızlı bir ölüm oluşmaktadır.
Böyle bir etki gösterdiğine göre dana burnu ve kadı lokmasını öldürür diye düşünüyorum.
denizakvaryumu
20-05-2010, 11:14
Madex®
Biyolojik Böcek İlacıElma İçkurduyla Biyolojik Mücadele Elma İçkurdu (Cydia pomonella), meyve bahçelerinde dünya çapında bilinen bir böcektir. Esas zararlısı olduğu elma ve armut yanında, ayva, ceviz, badem, kayısı, şeftali, Trabzon hurması, muşmula ve portakallara da zarar verir.
Doğada elma içkurdu nüfusu değişik şekillerde dengelenir: bir yandan tırtıl ve güvelerle beslenen kuşlar gibi büyükçe hayvanlar ile diğer yandan da mikro-organizmalar ya da virüsler sebebiyle oluşan doğal yollu hastalıklar bu böceğin aşırı çoğalmasını engeller.
Elma içkurdunun doğal düşmanlarından birisi olan Cydia pomonella Granüloz Virüsü (CpGV) izole edilip suni şekilde çoğaltılarak biyolojik mücadele amaçlı olarak kullanılabilir. Madex® CpGV içerir ve içkurduyla mücadelede %98-99 başarı sağlar!
Madex® gibi biyolojik ürünler kullanılırken ilaçlamanın zamanlaması çok önemlidir.
İlk ilaçlamanın zamanlaması mücadelede yüksek başarı elde edilmesi açısından çok önemlidir. Yeni nesil larvalar henüz yumurtadan çıkmadan önce ilk ilaçlama yapılmalıdır. Böylece larva, yumurtadan çıkar çıkmaz, girecek meyve arayışı sırasında bol miktarda virüsle temas edecek ve kısa zamanda ölecektir. Bununla beraber, birkaç larva bazı meyvelere zarar vermiş olsa bile hasada kadar bu yaralar genelde kapanır.
Virüs ilaçlamasının diğer bilinen kimyasal ilaçlara göre avantajı, bu virüs preparatının sadece içkurduna (Cydia pomonella) karşı etkili oluşudur. Diğer böceklere, insanlara veya diğer canlılara karşı tamamen zehirsizdir.
Andermatt Biocontrol AG tarafından üretilen Madex® Türkiye'de Elma içkurduna (Cydia pomonella) karşı ruhsatlıdır ve dünya çapında organik tarımda kullanımı tavsiye edilen bir üründür.
Kullanım Dozu10 ml Madex / 100-150 litre su (Ağaç büyüklüğüne göre)
İlk Kullanım ZamanıGünlük Ortalama hava sıcaklıkları ne kadar yüksekse, Madex o kadar erken kullanılmalıdır.
İçkurdu dişilerinin uçmaya başladığı görüldüğü zamandan itibaren Günlük Derecelerin ortalamaları (GD) alınarak Madex® kullanım zamanı bulunabilir. İlk uçuşların gözlemlenmesinden itibaren, bırakılan yumurtaların açılması genellikle 85-90 GD'yi bulur. GD hesaplaması basittir: günlük hava sıcaklıkları ortalaması alınıp bundan 10°C çıkartılarak bulunur.
GD = Günlük Ortalama Sıcaklık - 10
Örnek 1
Günlük ortalama sıcaklıklar 20°C diyelim, böylece GD 10°C yapar (20°C-10=10°C).
İlk Madex® ilaçlaması, GD toplamları 85'i bulunca yapılacağına göre ve yukarıdaki hesabın gösterdiği gibi, uçuş başladıktan 8-9 gün sonra ilk ilaçlama yapılmalıdır (85 / 10° = 8,5 gün).
Örnek 2
Hava sıcaklıkları arttığında (mesela 35°C) GD = 35°C - 10 = 25°C yapar.
Buna göre, ilk ilaçlama daha erken, yani uçuş görüldükten 3-4 gün sonra yapılmalıdır (85 / 25° = 3,5 gün).
Bu basit hesaplama zaman ve para tasarrufu sağlayacağı gibi ilaçlamanın tam etki vermesini sağlar!
Kullanım Tavsiyeleriİlaçlamaları tercihen akşam üzeri yapın.
Her bir nesil için 3 ilaçlama gerekir. İlaçlama aralıklarını hesaplarken 8 tam güneşli gün sayılmalıdır
Kapalı ve yer yer güneşli günler yarım gün olarak sayılır.
8 tam güneşli gün ardından, sonraki ilaçlama yapılır.
Şeker veya süttozu ilavesi ilacın etkinliğini ve kalıcılığını biraz daha artırabilir (500g şeker ve 250g süttozu / 100 litre su)
Bu durumda karışım iyice karıştırılmalıdır, şeker tamamen erimelidir.
İlaçma esnasında veya sonrasında yağmur yağsa bile Madex etkinliğini kaybetmez
Kullanılan suyun pH derecesi 6-8 arası olmalıdır, aksi takdirde ilaç tamamen etkisiz hale gelebilir!
Başka ilaçlarla karıştırıp da kullanabilirsiniz, böylece zaman ve para tasarrufu sağlanabilir.
http://www.vit-verim.com/tr/madex_tr.php
denizakvaryumu
20-05-2010, 11:20
Thymovar®
Organik Arıcılık İlacı Varroa ile Organik MücadeleAndermatt BioVet AG tarafından üretilen Thymovar® her biri thymol içeren sünger tabletler halindedir. Kekik yağında da bulunan thymol gıda ürünlerinde kullanımına izin verilen doğal bir maddedir ve tamamen güvenlidir. Tabletlerden yayılan thymol buharı kovanın içini doldurur. Bu buhar varroa (Varroa destructor) üzerinde öldürücü etki gösterir.
Thymovar®, bal döneminde kullanılsa dahi, arılara zarar vermez.
Ancak bal döneminde, arılar kovan içindeki yabancı maddelere karşı agresif olacaklarından Thymovar® uygulamasının bal öncesi (erken ilkbahar) ve sonrası (sonbahar) yapılması tavsiye edilir.
Kullanım Zamanı ve DozlarThymovar® her dönem kullanılabilirse de dış hava sıcaklıkları ilacın etkinliğinde büyük öneme sahiptir. Uygulama sırasındaki günlük dış hava sıcaklıkları en az 12°C ile en fazla 30°C arasında olmalıdır. Bu aralıklar dışında kullanılması (özellikle 30°C üzeri) arılarınıza zarar verebilir. Thymovar®'ın arılarınız için bir tehlike oluşturması sadece belirtilen yüksek sıcaklıklarda kullanıldığında söz konusu olabilir.
Kovan tipi Erken İlkbahar
Bal Öncesi Sonbahar
Bal Sonrası
Normal Kovan 1/4 1/2
İki Katlı Kovan 1/2 1
Not: Sünger tabletler makas ile kesilebilirler
Kullanım ŞekliThymovar® günlük hava sıcaklıklarının 12°C ile 30°C arasında olduğu dönemlerde kullanılmalıdır. Ancak, en iyi etkinliğini 20°C ile 25°C arasında kullanıldığı zaman gösterir.
Bal öncesi (ilkbahar) ve sonrası (sonbahar) yılda iki dönem kullanılır. Thymovar® çıtaların en üstüne yerleştirilir ve 3-4 hafta boyunca bırakılır.
Thymovar® kullanılırken kovanın giriş kısmı, her zaman olduğu şekliyle, açık tutulmalıdır.
Daha güçlü kolonilerin gelip zayıf kolonilerin yiyeceklerini yağmalamalarını engellemek amacıyla aynı sahada bulunan tüm koloniler eş zamanlı olarak Thymovar® ile tedavi edilmelidir.
Bal öncesi (erken ilkbahar) dönemde arıların güçsüz olabileceği dikkate alınarak, Thymovar®'ın kovan başına 1/4 (çeyrek sünger) oranında kullanılması daha iyi sonuçlar vermektedir. Bu oran, bal sonrası, 1/2 (yarım) sünger olarak artırılmalıdır.
http://www.vit-verim.com/tr/thymovar_tr.php
acemi_caylak
20-05-2010, 17:29
Bu oluşumun amacı aynı zamanda doğal mücadele yöntemlerini insanlara tanıtmak ve en ucuz yöntemi bulmak olduğuna göre yukarıda yazılanlara ek olarak E.Ü. Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'nden Sn. Ali GÜNCAN ve Sn. Enver DURMUŞOĞLU'nun yaptığı bir çalışmayı biraz kısaltarak buraya aktarıyorum.
Bitkisel Kökenli Doğal İnsektisitler Üzerine Bir Değerlendirme
Sentetik insektisitlerin keşfinden önce tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli doğal insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur.
Sentetik insektisitlerin, bitkisel kökenli doğal insektisitlere göre daha etkili, etki sürelerinin daha uzun ve piyasada kolay elde edilebilmesi nedeniyle kullanımı yaygınlaşmıştır. Sentetik insektisitler sahip oldukları birçok avantajın yanı sıra başta kalıntı, dayanıklılık ve çevre kirliliği gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Son yıllarda insanlar bu sorunlara giderek daha duyarlı olmakta ve çözüm yolları aramaktadır. Zararlılarla etkili mücadeleyi sağlayabilecek alternatif maddeler içinde bitkisel kökenli doğal insektisitlerin sentetik insektisitlerin yerini alabilecek potansiyelde oldukları görülmüştür.
Ancak çok sayıdaki bitkinin insektisit etkisi bilinmesine karşın ruhsatlı olanları çok azdır. Bugün bitkisel kökenli doğal insektisitler, dünya insektisit pazarının %1'ini oluşturmakta ve yıllık satışlar her sene giderek artmaktadır. Bu bitkisel kökenli doğal insektisitlerin en yaygın kullanılanları azadirachtin, pyrethrum, rotenon, nicotin, ryania, sabadilla, quassia, sarımsak, capsaicin, bitkisel kökenli yağ asitleri ve bitkisel yağlardır. Bunlardan azadirachtin, üzerinde en çok çalışılan, pyrethrum ise en eski ve halen geniş alanlarda en yaygın olarak kullanılandır. Bu konuda artan çalışmalarla doğru orantılı olarak her geçen gün yeni bir etkili maddenin keşfi olmakta ve ruhsatlandırılarak kullanıma sunulmaktadır.
Ülkemizde azadirachtin içeren 2 farklı markanın ürünü ruhsatlıdır. (Orjinalinde 1 markaydı.) Yukarıda bahsedilen bitkisel kökenli diğer etkili maddeleri içeren preparatlar çoğunca yurtdışından çeşitli şekillerde ithal edilerek özellikle organik tarım alanlarında kullanılmaktadır. Diğer yandan ülkemizde bitkisel kökenli etki maddeler hakkındaki çalışmaların sayısı oldukça azdır.
İnsan ve hayvanlarda olduğu gibi bitkilerin de zararlıların saldırılarından kendilerini korumak için çeşitli savunma sistemlerine sahip olduğu bilinmektedir. Tarımda bu maddeler, zararlılara karşı yüzyıllardan beri doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmıştır. Gelişmiş ülkelerde organik klorlu ve organik fosforlu insektisitlerin keşfinden önce, tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur Ancak bitkisel kökenli insektisitlerin yerini, zamanla sentetikler almıştır. Fakat son yıllarda sentetik insektisitlerin bilinçsizce kullanımı sonucu zararlılarda oluşan dayanıklılık, insan ve çevreye toksisitesi gibi olumsuz etkileri, bilimsel çalışmalarla ispatlanmış ve tarımsal zararlılarla mücadelede alternatifler maddeler aranmaya başlanmıştır.
Gelişmiş ülkelerde 1930-40 yıllarında yani organik klorlu ve organik fosforlu insektisitlerin keşfinden önce, tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur. 1947’de Amerika’ya Güneydoğu Asya’dan 6700 ton Derris elliptica kökü ithal edilmiş, fakat bu rakam 1963’te 1500 tona düşmüştür. Diğer taraftan 1939 yılında Amerika’da toplam pyrethrum ithali 5400 ton iken, 1993 yılında bu miktar sadece 300 ton olmuştur. Bunun nedeni, sentetik insektisitlerin, bitkisel kökenlilere göre daha etkili, etki sürelerinin daha uzun olmasıdır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde, sentetik insektisitler gelişen teknoloji sayesinde daha ucuz elde edilebilmektedirler.
Bitkilerin, insektisitler için önemli potansiyel kaynaklar olduğu birçok araştırıcı tarafından ispatlanmıştır. Prakash and Rao 866, Ahmed and Grainge ise 1535 bitkinin tarımda zararlı olan böceklere çeşitli şekillerde etkili olduğu belirtmektedirler. Öncüer ise günümüzde bu rakamın 2000'i aşmış olduğunu bildirmektedir. Bu kadar çok sayıdaki bitkinin insektisit etkisinin olduğu bilinmesine karşın pratikte yararlanılanları çok az sayıdadır. Bunun nedenlerini Isman doğal kaynakların kısıtlı olması, standardizasyon ve ruhsat almadaki zorluklar olarak belirtmiştir.
Bu grupta yer alan maddeler, bitkilerden çeşitli yöntemlerle elde edilen ve insektisit özelliği gösteren bileşiklerdir. Bunlar, işlenmemiş bitkisel materyaller, bitki ekstraktları ve bitkilerden izole edilen saf bileşikler gibi değişik formlarda olabilirler. Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin, sentetik insektisitlere göre bazı avantajları ve dezavantajları vardır. Bitkisel kökenli doğal insektisitler, güneş ışığında, nemde ve rüzgarlı hava koşullarında çok hızlı bir şekilde parçalanır. Bu yüzden hasattan kısa bir süre önce kullanılabilir.
Bununla birlikte bu insektisitlerin çoğu böcekleri her ne kadar hemen öldürmese de, beslenmelerini çok hızlı bir şekilde durdururlar. Dolayısıyla böceklerin ölümü için bazen günler geçmesi gerekse de zararı önleme bakımından hızlı etki gösterirler. Nicotin gibi sıcakkanlılara çok zehirli bazı bitkisel kökenli insektisitleri hariç tutarsak bitkisel kökenli doğal insektisitlerin çoğu memelilere ve çevreye çok toksik değildirler. Hızlı parçalanma ve mide zehiri şeklinde etki göstermeleri, bitkisel kökenli doğal insektisitlerin bitki ile beslenen bazı zararlı böceklere karşı daha selektif olmasını sağlar. Bitkisel kökenli doğal insektisitler çoğunlukla fitotoksik değildir.
Ayrıca çimlenme, büyümeye ve ürünün kalitesine olumsuz etkileri yoktur. Ancak nicotinin, bazı süs bitkilerine karşı olumsuz etkisi olabilir. Doğal formlarında kullanıldığında dayanıklılık oluşturma riskleri pratikte yok denecek kadar azdır. Çoğunlukla az gelişmiş ve işçilik maliyeti düşük olan bölgelerde yetiştikleri için, o bölgelerde sentetik insektisitlere göre daha ucuz ve kolay elde edilebilirler.
Yukarıda belirtilen avantajların yanı sıra çeşitli dezavantajlarının da olduğu bilinmektedir. Bitkisel kökenli doğal insektisitler doğada hızlı parçalandıklarından, ilaçlama zamanının çok iyi ayarlanmasını ve daha sık uygulamayı gerektirirler. Bunun yanı sıra etkili maddenin bitkiden elde edilmesi sırasında her zaman aynı oranı yakalamak güçtür. Bu nedenle standart bir etki beklenemez. Bu yüzden ruhsat almış bitkisel kökenli preparatlar çok azdır. Ayrıca, bitkisel kökenli doğal insektisitlerin, özellikle de bitki ekstraklarının depolanması neredeyse mümkün değildir. Hazırlandıktan sonra hemen kullanılmaları gereklidir. Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin çoğunlukla daha az toksik olduğu düşünülse de, akut toksisitesi yüksek olan nicotin ve rotenon gibi bazılarının uygulanması sırasında gereken özen gösterilmelidir. Bazı bitkisel kökenli doğal insektisitlerin ruhsatlı preparatları olmadığından kronik toksisiteleri ve gıdalardaki tolerans değerleri hakkındaki bilgiler yeterli değildir.
Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin bir kısmı doğrudan öldürücü olarak kullanılırken bir kısmı da bu öldürücü etkinin yanında veya ayrı olarak uzaklaştırıcı, beslenmeyi engelleyici vb. yönü ile kullanılmaktadır. Bu değerlendirmede ele alınan maddelerin etkilerine yönelik bilgiler, bazı etkili maddelerin hem öldürücü hemde sözkonusu etkilerinin olması sebebiyle ilgili maddeler derlenirken verilmeye çalışılmış ayrı olarak gruplandırılmamıştır. Bitkisel kökenli doğal insektisitler içinde çevre ve halk sağlığında sorun olan zararlılara karşı da kullanılabilecek maddelerde mevcuttur. Bu değerlendirmede, dünyada üzerinde en çok durulan bazı bitkisel kökenli doğal insektisitler ve bunların tarımsal alanlarda zararlı olan böcekler üzerindeki etkileri irdelenmiştir.
Bitkisel Kökenli Doğal İnsektisitler
Azadirachtin
Bitkisel kökenli insektisit olarak son yıllarda üzerinde en çok çalışılan Azadirachta indica bitkisi olduğunu bildirmiştir. A. indica, yaprak veya kabuklarının kurutulmasıyla toz halinde, meyve veya tohumdan terpenoid yapıda olan azadirachtin ekstrakte edilerek, tohum veya tohum kabuğundan elde edilen yağ gibi çeşitli şekillerde zararlılarla mücadelede kullanılmaktadır.
Azadirachtin, böceklerde uzaklaştırıcı (repellent), beslenmeyi engelleyici (antifeedant), doğurganlığı azaltıcı, kısırlaştırıcı, öldürücü, yumurta bırakmayı önleyici, gelişme ve büyümeyi aksatıcı gibi etkiler göstermektedir.
Kültür bitkilerinde önemli zarar yapan başta Lepidoptera ve Orthoptera olmak üzere Homoptera, Heteroptera, Lepidoptera, Coleoptera, Diptera ve Hymenoptera takımına bağlı bir çok türde bu etkiler sayısız çalışmalar da araştırılmıştır.
Dünyada ticari olarak 30’da fazla preparatı bulunan azadirachtin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez Margosan-O (Certis) ticari isminde 1985 yılında, ülkemizde ise 2000 yılının ikinci yarısında Neem Azal-T/S (Verim) ticari isminde ruhsat almıştır. Dünyada, başta suda homojen olarak dağılan sıvı formulasyon olmak üzere bir çok değişik formülasyonları bulunmakta ve hektara 100-500 g arasında değişen dozlarda kullanılmaktadır. Sık olarak kullanıldığında daha etkili olmaktadır.
Ayrıca A. indica’nın tohumundan elde edilen dihydro-azadirachtin etkili maddesinin de böceklerde beslenmeyi engelleyici ve öldürücü etkileri olduğu da bilinmektedir Bu etkili madde, DAZA (Certis) ticari adı altında satılmaktadır.
Pyrethrum
Tanacetum (Chrysanthemum) cinerariaefolium’un çiçeklerinden çeşitli metodlarla ekstrakte edilen pyrethrum, mevcut insektisitlerin içinde en eski ve en güveniliri olup, halen geniş alanlarda kullanılan tek bitkisel kökenli insektisittir.
Pyrethrum ekstraktları esas olarak chrysanthemik ve phyrethrik asitlerinin, pyrethrolone, cinerolone ve jasmolone adlı üç alkolle (rethrolone’ler) birleşmesinden oluşmuştur. Chrysanthemik asidin esterleri pyrethrin I, cinerin I ve jasmolin I, phyrethrik asidin esterleri ise pyrethrin II, cinerin II ve jasmolin II’den oluşmuştur. İşte bu altı ester pyrethrum ekstraktlarının insektisit etkilerini oluşturmaktadır.
Uygun dozda pyrethrum, böceklerde kontakt olarak etki göstermekte ve sinir hücrelerinin aşırı uyarılması (hipereksitasyon) ile kasların istemsiz olarak sürekli kasılmasına, bunun sonucunda sinir hücrelerinin elektrolit dengesinin bozulmasına ve dolayısıyla gerekli uyarı eşiğinin (depolarizasyon) oluşmaması sonucu kasların kasılamayarak felç oluşumuna neden olmaktadır. Bunun sonucunda da böcekte hızlı bir ölüm gerçekleşir.
Phyretrum’un, gün ışığında çabuk parçalanması en büyük dezavantajıdır. Bu sebepten dolayı genelde depolanmış ürün ve ev zararlılarına karşı mücadelede daha başarılı ve yaygın olarak kullanılır. Ayrıca birçok kültür bitkisinde ekonomik önemde zarar yapan yaprakbitleri, yaprakpireleri ve tripsler gibi zararlılara karşı kullanılmaktadır.
Genellikle, piperonyl butoxide (PBO), susam ekstraktı (sesamin ve sesamolin) ve propyl isome gibi sinerjist etkisi olan maddeler ile prepratları yapılarak hem ışıkta bozunma hızı düşürülür, hem de etkisi artırılır. Uygulanacak zararlıların etkili kontrolü için yaprakların pyrethrumla iyice kaplanması gereklidir. Ayrıca birçok insektisitle karışabilirlik özelliği vardır.
Alfadex (Syngenta); Evergreen, Pyrocide, Premium Pyganic 175, Pyganic Crop Protection (McLaughlin Gormley King Company); Pyronyl, Prentox Pyrethrum Extract, ExciteR (Prentiss); Milon (Frunol Delicia); Pycon (Agropharm); Checkout (Consep); Diatect Multipurpose Insecticide II (Diatect) ve Pyrin Growers Spray (Wilbur-Ellis) gibi ticari isimlerle çeşitli formulasyonlarla dünyada piyasaya sunulmuştur.
Rotenon
Bitkisel kökenli insektisit olarak kullanılan rotenoid yapıdaki rotenon, Güney Amerika’da yetişen Lonchocarpus sp., Asya’da yetişen Derris sp. ve Terphrosia sp. bitkilerinin köklerinden ekstrakte edilmekte ve insektisit olarak 1948’den beri kullanılmaktadır. İnce ve uzun olan kökler önce kurutulur sonra ufalanarak toz haline getirilir. Daha sonra kil, kükürt gibi bazik olmayan çözücüler ile çözülerek, %0,75-1,5 rotenon içeren toz şeklinde insektisit olarak kullanılır. Sıvı formülasyonları ise yine köklerin eter ve aseton ile ekstraksiyonu sonucu yapılmakta ve %30-40 rotenon içermektedir. Stabilizasyon için fosforik asit kullanılmaktadır.
Rotenon böceklerde hem kontakt hem de mide zehiri olarak etki göstermektedir. Hemen öldürmese bile böceğin ağız parçalarını felç ederek beslenmeyi durdurmaktadır. Ölümün oluşması ise daha yavaş bir yol izlemekte ve çoğunlukla solunum metabolizmasında elektron taşıması zincirinin engellenmesi şeklinde oluşmaktadır.
Halen balık zehiri de olarak kullanılan rotenon, genellikle meyve ve sebzelerde zararlı olan hortumlu böcekler (Col: Curculionidae), afitler (Hom: Aphididae) ve thripsler (Thysanoptera)’in kontrolünde diğer bazı bileşiklerle karışım şeklinde kullanılmaktadır.
En önemli dezavantajı balıklara karşı yüksek derecede toksik olmasıdır.Bu sebepten dolayı dere veya akarsu gibi yerlere yakın alanlarda kullanımında çok dikkatli olunmalıdır. Suda eriyebilir toz, suda homojen olarak dağılan sıvı ve ıslanabilir toz şeklinde formülasyonlar şeklinde Chem Sect, Cube Root ve Rotenone Extract (Tifa); Prenfish ve Synpren Fish (Prentiss) ve Noxfire (Prentiss) ve (Syngenta) gibi çeşitli ticari isimler altında satılmaktadır.
Nicotin
Tütün yapraklarının sulu ekstraktları dünyada 1690, Avrupa da ise 1950’li yıllardan beri emici tipte ağız yapısı olan böceklere karşı insektisit olarak kullanılmaktadır. İnsektisit özelliği yaprakların içerdiği nicotin öncelikli olmak üzere nornicotin ve anabasin alkaloidlerinden kaynaklandığı belirtilmektedir. Nicotin çeşitli ekstraksiyon yöntemleriyle Nicotiana tabacum ve N. rustica’dan genelde %2-8 oranında, nornicotin ağırlıklı olarak N. sylvestris’ten ve anabasin ise çoğunlukla Anabasis aphylla’dan elde edilmektedir.
Nicotin, böceğe genellikle gaz şeklinde trake sistemi yoluyla girmekte ve böceklerin merkezi sinir sistemindeki asıl uyarıcı sinir iletimini sağlayan asetilkolin gibi davranmaktadır. Sinaptik hücreden asetilkolin salınımından sonra, nicotinik asetilkolin alıcılarına bağlanarak, katyon kanallarının çalışmasını sağlar. Böylece alıcının normal işlevini bozarak böceğin önce felcine daha sonra da ölümüne neden olmaktadır. Ayrıca
kontakt ve mide zehiri şeklinde de etki göstermektedir.
Başta afitler (Hom: Aphididae) olmak üzere Homoptera takıma ait diğer birçok yumuşak vücutlu zararlı böceklere karşı mücadelede kullanılmaktadır. Lepidoptera familyasına ait bazı pamuk zararlılarına karşı kullanıldığı çeşitli araştırmacılar tarafından belirtilmektedir.
Nicotine sıcakkanlılara son derece toksik olduğundan kullanırken dikkat edilmelidir. Nico Soap (United Phosphorus Ltd); No-Fid (Hortichem); XL-All Nicotine (Vitax) ve Nicotine 40% (Dow Agrosciences) gibi ticari isimler altında toz, suda çözünen konsantrasyon ve fümigant etkili formulasyonları bulunmaktadır. Genelde yaprakların alt yüzeyine kullanılmakta ve en iyi etkiyi 16°C’ nin üzerindeki sıcaklılarda vermektedir.
Ryania
Tropikal ve subtropikal bölgede yetişen Ryania speciosa isimli bitkinin kök, yaprak ve gövdesinden ekstrakte edilen alkaloid yapıda ryania uzun yıllardır bitkisel kökenli insektisit olarak kullanılır.
Ryania böceklerin kas sistemine etkili olmaktadır. Kaslardaki hücrenin kasılmasını sağlayan organelde (sarcoplastic reticulum) bulunan kalsiyum kanallarına bağlanarak bu kanalların açık kalmasını sağlamakta ve hücreye devamlı olarak kalsiyum iyonunun akışını sağlamaktadırlar. Böylece kas membranında gerekli uyarı eşiğinin oluşmadan kasılmasına devam etmesine neden olarak önce felcine daha sonra da hızlı bir ölüm oluşmaktadır.
Ryania’nın, elmanın ana zararlısı olan elma iç kurdu Cydia pomonella Lin. (Lep: Tortricidae), mısırda zararlı olan mısır kurdu Ostrinia nubilalis (Hübner) (Lep: Pyralidae) başta olmak üzere tarımda zararlı olan diğer Lepidoptera takımı türleri ve turunçgillerde zarar yapan, Scirtothrips citri (Moulton) (Thysanoptera: Thripidae)’ye karşı insektisit ve repellent olarak kullanıldığı Copping tarafından bildirilmiştir.
Memelilere olan yüksek toksisitesi yüzünden kullanımı kısıtlanmıştır. Dere ve akarsu gibi yerlerin kenarlarındaki tarım alanlarının kenarlarında uygulanmasından kaçınmak gereklidir. Natur-Gro R-50 ve Natur-Gro Triple Plus (AgriSystems International) ve Ryan-50 (Dunhill Chemical) gibi ticari isimler altında toz formülasyonları bulunmaktadır. Ancak memelilere daha düşük toksisitesi olan preparatları üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
Sabadilla
Schoenocaulon officinale bitkisinin tohumunun su, alkol ve petrol ile ekstraktsiyonu veya toz halinde öğütülerek direkt şekilde zararlılara karşı II. Dünya savaşından beri kullanılmaktadır. İnsektisit özelliği, tohumun yapısında bulunan %3-6 oranındaki cevadine ve veratridine alkaloidlerinden kaynaklanmaktadır.
Sabadilla’nın zehirli alkaloidleri, böcekte kalp, sinir ve çizgili kas hücrelerinin membranında bulunana sodyum kanallarının işleyişini bozarlar. Bunun sonucunda sinir hücreleri görev yapamamakta ve böceğin önce felcine ve daha sonra da ölümüne neden olmaktadır. Bazen felç dönemi bir ya da iki gün sürebilmektedir.
Sabadilla, genellikle mücadelesi zor olan bazı Heteroptera takımına ait zararlılara karşı kullanılması yanında şekerle birlikte turunçgillerde zararlı olan thrips türlerine karşı da kullanılmaktadır.
Güneş ışığında hızlı bir şekilde parçalanmaktadır. Piperonyl butoxide gibi sinerjist etkisi olan maddeler ile karıştırılarak etkinlikleri artırılmaktadır. Balarılarına toksitesi yüksek olduğundan kullanılırken dikkat edilmelidir. Genelde diğer bitkisel kökenli insektisitlerle karıştırılarak etkiyi artırmak için kullanılır. Yurtdışında ıslanabilir toz ve suda çözünebilen konsantre formülasyonları şeklinde Veratran (Dunhill Chemical) ticari adıyla satılmaktadır.
Quassia
Quassia armara ve Picrasma excelsa ağaçların gövdesinden ekstrakte edilen quassin, neoquassin ve picrasmin alkaloidleri insektisit özelliği göstermektedirler.
Quassia, nicotine benzer şekilde böceklerde kontakt ve mide zehiri olarak etki etmektedir, fakat nicotin kadar zehirli değildir.
Quassia’nın, hububat üretiminde zararlı olan afitlere, meyve ağaçlarında zararlı olan afit (Hom: Aphididae) ve testereli arı (Hym:Tenthredinidae) türlerine karşı kullanılabileceği değişik araştırmacılar tarafından ispatlanmıştır. Bunun yanında tütün beyaz sineği Bemisia tabaci (Hom: Aleyroridae) erginlerine ve elma göz kurdu Anthonomus pomorum (Col:Curculionidae)’a karşı da etkili olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca quassia’nın etkileri değişik familyalara bağlı çeşitli böcek zararlılarına karşı denenmiştir ve bu böceklerin ergin öncesi dönemlerine daha etkili olduğu belirtilmiştir
İtalya’da Tecomag ticari adı altında satılmaktadır.
Quassia bazı bitkilerde fitotoksisiteye neden olmaktadır. Bu yüzden kullanımına dikkat edilmelidir.
Sarımsak
Sarımsak (Allium sativum L.) ekstraktının böcekler için etkili bir repellent olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Fakat kokusu, sarımsağın tarımsal alanlarda yaygın olarak kullanılmasını her zaman kısıtlayan faktör olarak öne çıkmıştır. Sarımsak bitkisinin ekstraktı böcek zararlılarına repellent (uzaklaştırıcı) etkisi vardır. Bu etkinin ekstraktaki kükürt içeren sekonder metabolitlerin oluşturduğu düşünülmektedir.
Genellikle depolanmış ürün zararlılarına karşı kullanılır. Auger et al. sarımsağı Callosobruchus maculatus (Col: Bruchidae), Sitophilus oryzae, S. Granarius (Col: Curculionidae), Ephestia kuehniella ve Plodia interpunctella (Lep: Pyralidae) karşı etkili olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca Zehnder et al. sarımsağın, lahana ve marul zaralılarından Plutella xylostella (Lep: Plutellidae), Trichoplusia ni (Lep:Noctuidae) ve Pieris rapae (Lep: Pieridae)’in zararını önemli ölçüde azalttığını belirtmişlerdir.
Copping, sarımsak ekstraktının fitofag böcekler için genel bir uzaklaştırıcı olarak etki gösterdiği, bahçe ve sera bitkilerinde kullanılabileceğini belirtmektedir. Sarımsak zararlı bitkiye gelmeden önce kullanılmalıdır, aksi takdirde zararlı bitkiyle beslendikten sonra uzaklaştırıcı etkisi yeterli olmamaktadır. Herhangi bir bitkisel yağ ile imalatçının önerilerine göre seyreltilerek bitkiye yoğun miktarlarda uygulanması etkiyi istenen seviyeye getirmektedir. Büyüme sezonunun erken dönemlerinde uygulamaya başlamak ve uygulamayı her 10 günde bir tekrarlamak bu etkiyi sürekli bir hale getirmektedir.
Dünyada, sarımsak ekstraktı sulu konsantrasyon şeklinde Garlic Barrier (Green Spot) ve (Garlic Research); Garlic Grow (Garlic Research); Allityn Insect Repellent (Helena); CropGuard ve RepellEX AG (American Biodynamics); Envirepel (Cal Crop); Repeller (Natural Resources) ve Biorepel (JH Biotech) gibi isimler altında satılmaktadır.
Capsaicin
Capsaicin, Capsicum (Solanaceae) cinsine bağlı bitkilerde acı tattan sorumlu olan bileşiktir. Biber meyvelerinin ekstraksiyonu sonucu elde edilmektedir ve genelde sarımsak, hardal veya çeşitli yabancı otların ekstraksiyonlarıyla birlikte kullanılır.
Capsaicin, genel böcek ve akar zaralıları için repellent (uzaklaştırıcı) olarak kullanılır. Bunun yanında öldürücü etkisi olduğu da bilinmektedir. Öldürücü etkisi hardal ekstraktı ile kullanıldığı zaman görülür. Capsaicin hücre membranında delikler açarak bir sinir toksini olan hardal ekstraktının bu delikler vasıtasıyla hücreye penetrasyonunu ve daha sonrada böceğin sinir hücrelerinde zehir etkisi yaparak ölümüne neden olmaktadır. Bu yüzden diğer repellent etkili maddelerin dışında düşük zararlı populasyonlarını baskı almak için yeterli olmaktadır. Bunun yanında bazı preparatları nematisit ve fungisit etki göstermektedir.
Değişik formulasyonlarda Hot Pepper Wax (Hot Pepper Wax); Amorex, Nemastroy ve Valoram (Soil Technologies) ticari adları altında satılmaktadır. Yararlı böceklere ve balarılarına karşı yüksek toksisitesinden dolaylı kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Bitkisel Kökenli Yağ Asitleri (Oleik Asit)
Bitkilerde doğal olarak oluşan yağ asitlerinin, bitkilerden çeşitli yollarla ekstraksiyonu sonucu elde edilmektedir.
Yağ asitleri, hedef organizmanın hücre membranının içeriğini bozarak, hızlı bir şekilde çözünmesini sağlar ve sonrada ölümüne neden olmaktadır. Ayrıca farklı yağ asitleri fungisit ve herbisit etkide göstermektedirler. Sebze, meyve ve süs bitkilerinde zararlı olan beyazsinek (Hom: Aleyroridae), afit (Hom: Aphidaidae), thrips (Thysanoptera) ve kabuklu bitler (Hom: Diaspididae)’e karşı kullanılmaktadırlar ve iyi bir etki sağlamak için iyi bir kaplama uygulama gerektirir.
Dünyada, sıvı konsantre halinde M-Pede ve Scythe (Dow AgroSciences); Neo-Fat (Akzo Nobel); Naturell (Russell); Oleate (Otsuka) ve Savona (Koppert) ticari isimleri altında satılmaktadır. Ayrıca bu yağ asitlerinden çeşitli metotlarla sabun [Safer Insecticidal Soap (Safer)] elde edilerek bir çok zararlıya karşı kullanılmaktadır.
Bitkisel Yağlar
Doğal insektisit olarak kullanılan diğer bir grup ise bitkisel yağlardır. Belirli uçucu yağlar uzun yıllardır zararlılara karşı repellent olarak kullanılmıştır. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar, bitkisel yağların sadece repellent değil, kontakt ve solunum yoluyla da etkili zehirler olduğunu göstermiştir.
Bu etkilerin içerdikleri fenol ve terpenoid yapılı maddelerden kaynaklandığı bulunmuştur.
Bitkinin çiçek, gövde veya yaprak gibi çeşitli yapılarından elde edilen yağların böcekler üzerindeki etkileri üzerinde araştırmalar her geçen gün artmaktadır. Fakat halihazırda ruhsatlı olarak kullanılanlarının sayısı çok azdır. Bunun sebebinin zararlı böceklerinin populasyonlarının azaltılması için kullanılan bitkisel yağ miktarı, sentetik insektisitlerle kıyaslandığında oldukça büyük miktarlara varmakta ve çevrede daha çok kalıntılara neden olmaktadır. Henüz bitkisel kökenli yağların çevreye, hedef dışı ve yararlı organizmalara ve bitkilere uzun vadeli etkileri tam olarak çalışılmadığından bu boyutlardaki kalıntıların etkisinin ne olacağı halen soru işareti olarak durmaktadır. Bu yüzden bitkisel kökenli yağların kullanımı çeşitli ülkelerde kısıtlanmıştır.
Bitkisel yağlar genellikle depolanmış ürün zararlılarına karşı kullanılır. Tarımda böcek zararlılarıyla savaşımda yaygın olarak kullanılan ve ruhsatlı olan bitkisel kökenli yağlardan önemlileri, Copping ve EPA’ten derlenerek tablo 1' de verilmiştir.
Elde Edilen Bitki |Etkili Madde| Etkili olduğu bazı zararlılar|Etkisi|Ticari isimleri
Laurus spp.|Eugenol|Aphididae (Hom.),Coleoptera, Orthoptera,Geometridae (Lep.) Agrotis spp.,Spodoptera spp. (Lep: Noctuidae)|Deterrent|Ecosafe(Arbico)
Brassica napus, B. campestris|Canola|Geniş spektrum|İnsektisit|Canola oil (Neudorff)
Simmondsia californica|Jojoba |Aleyroridae (Hom.)|İnsektisit, Repellent|Detur, E-RASE, ECO E-RASE (IJO Products)
Shaaya et al.'in yaptıkları detaylı bir çalışmada 28 çeşit bitkisel yağın fümigasyonunda, depolanmış üründe zarar yapan başlıca Coleoptera takımı türlerine öldürücü etki yaptığı bulunmuştur. Bunun yanında susam, keten, pamuk, haşhaş ve zeytinden elde edilen bitkisel yağlar su ve arap sabunu ile karıştırılıp yumuşak vücutlu böceklere karşı kullanılmıştır. Ancak hazırlanmaları zor olduğu için bitkisel yağlar geniş bir uygulama alanı bulamamıştır.
Yukarıda bahsi geçen bitkisel yağların dışında henüz deneme aşamasında olan daha bir çok etkili madde bulunmaktadır. Fakat pratikte uygulanmadığından ve ruhsat almadığından bu değerlendirme kapsamına alınmamıştır.
Not: Buna benzer çalışma, 2005 yılında Organic Gardening–Natural Insecticides başlığı altında New Mexico State University tarafından yapılmış.
cukurovalı
21-05-2010, 09:41
Çok fazla bilgim yok ama benim de bir katkım olsun olsun diye araştırıyorum.
O yüzden sizlerin bilgisine ihtiyaç var.
Şu siteye de bir göz atmakta fayda olabilir.
http://happybee.com.tr/
Adana da bir yer açmışlar. Daha gidip görüşmedim.
İşimize yarar bir şeyler varsa bilen arkadaşlar onları ilan edebilir.
acemi_caylak
27-05-2010, 12:31
Sn. Çukuruvalı,
Söz ettiğiniz firmanın ürünlerini inceledim, değişik konsantrasyonlarda hint yağından oluşan ürünleri var. Bence organik veya bizim deyimimizle doğal üretim yapanlar kullanabilir.
acemi_caylak
27-05-2010, 12:36
Aşağıdaki sitede böyle bir ürün var. Türkiye'de ruhsatı yok ama site sahibi kendisi getirip satıyor sanırım. Ama ürün ve Almanya'daki firma ciddi gözüküyor.
http://www.magicplant.net/68-neudorff-organik-bcek-ilaci-alman-mali-50ml.html
Neudorff
Neudorff %100 doğal ve organik, nörotoksik içerikli bir böcek ilacıdır.
Thrip, yaprak biti, tırtıl, beyaz sinek, aphid, spider mite gibi bir çok zararlı haşereye karşı DOĞAL bir zehir, insanlara ve evcil hayvanlarınıza karşı ise zehirsiz ve zararsız bir silahtır.
İçeriğinde haşerelere karşı doğal bir zehir olan pire otu ve kolza (kanola) tohumu yağı bulunur ve yetişkin haşerelere etkili olduğu kadar, larvalarına karşı da etkili ve ölümcüldür.
Böcek türüne bağlı olarak, uygulama dozajı 10ml / Litre ve 20ml / litre arasındadır.
Yaprak biti, thrip ve apidlere karşı : 10ml / Litre
Beyaz sinek: 15ml / Litre
Diğer bütün zararlılara karşı: 20ml / Litre
ÜRÜN KESİNLİKLE KİMYASAL BİR İLAÇ DEĞİLDİR. TAMAMEN ORGANİKTİR VE İNSANLARA VE HAYVANLARA ZARAR VERMEZ. SEBZE-MEVYE-TÜTÜN GİBİ İNSANLARIN TÜKETEBİLDİĞİ HER TÜR BİTKİDE,SÜS VE SALON ÇİÇEKLERİNİZDE, TERAS, BALKON VE SERALARDA GÜVENLE KULLANILABİLİR.
ALMANYADAN İTHAL EDİLMİŞTİR.
acemi_caylak
01-06-2010, 22:06
Bacillus thuringiensis bakterisini içeren ürün Delfin WG'yi hepimiz biliyoruz ve çoğumuzun kullandığı bir ürün. Ancak zararlılarda bu tür biyolojik mücadele ilaçlarına karşıda dayanıklılık geliştiğine dair bir araştırmaya rastladım. Aşağıdaki döküman bu konuda güzel bir referans. İncelemekte fayda var derim.
http://entomoloji.ege.edu.tr/files/Arsiv/1994_18_2/1994_18_2_119-128.pdf
denizakvaryumu
11-06-2010, 14:18
Fungisit - Akarisit (Mantar-Kırmızı Örümcek İlacı) Suda Dağılabilen Granül (WG) %80 ağır mikronize kükürt
Kullanım Şekli
Su ile karışı çok kolaydır. Su doldurulmuş depoya gerekli miktardaki Thiovit Jet konur. Daha sonra karıştırmaya devam edilirken yeterli su ilavesi yapılır.
Meyvede Kış İlaçlaması
Tomurcuklar patlamadan 20 gün önce basınçlı pülverizatörlerle yapılır.
Meyvede Yaz İlaçlaması
Çiçek taç yaprakları tamamen döküldükten sonra 15 günlük aralıklarla yapılır.
Karışabilirlik Durumu
Yağ ve yağ içeren ilaçlar hariç, birçok ilaçla karışabilir. Ancak çiftçiye kendi imkân ve sorumluluğunda, bir ön karışım denemesini önerilir.
Hem hastalık hem de zararlı mücadelesinde kullanılan doğal bir fungisittir.
• Külleme, antraknoz, pas hastalıklarına güvenle kullanılır.
• Kırmızı örümcek mücadelesinde kullanılır.
• Bitki beslenmesinde bitki besin elementi olarak kullanılır.
• Kuru akışkan yapıda mükemmel bir mikronizasyona sahip (1-8 mikron ) yüksek teknoloji ürünüdür.
• Ecocert sertifikasına sahiptir.
http://www.syngenta.com/country/tr/tr/ourproduct/Pages/thiovitjet.aspx
selam.
kükürt kırmızı örümcekte işe yaramadı fülümün yaprakları kıvrılıp dökülüyor
güllerdede küllemede azda olsa faydasını gördüm .
kırmızı öürümcege ne tavsiye edersiniz kanaryalarım var o yüzden kimyasal kullanamıyorum
eminönünde sulukükürt alıcaktım sadece adının sulu kükürt oldugunu icinde kükürt olmadıgını sölediler bahsi gecen sulu kükürt sulandırılıp satılıyormu yoksa adımı bu arkadaşlar
Halil Önen
21-06-2010, 08:51
selam.
kükürt kırmızı örümcekte işe yaramadı fülümün yaprakları kıvrılıp dökülüyor
güllerdede küllemede azda olsa faydasını gördüm .
kırmızı öürümcege ne tavsiye edersiniz kanaryalarım var o yüzden kimyasal kullanamıyorum
eminönünde sulukükürt alıcaktım sadece adının sulu kükürt oldugunu icinde kükürt olmadıgını sölediler bahsi gecen sulu kükürt sulandırılıp satılıyormu yoksa adımı bu arkadaşlar
Sn. iris,
kırmızı örümceğe kükürt çok etkilidir. Bir hata olmalı.
Kükürtün içine biraz kül (yanmış odun) karıştırın ve bir tülbent içine koyun. Silkeleyerek atın. Bu kükürtün iyice yayımasını sağlayacaktır.
Sulandırılmış (hazır satılan) kükürt de kullanabilirsiniz.
.................................................. .....................
Şimdi asmalarda küllemeye karşı kükürt+kül ya da sulu kükürt kullanma zamanıdır.
Karpuz da kırmızı örümceye karşı kükürt kullanama zamanıdır.
Domates yeşil kurduna (domates iç kurdu);
Üzümde Salkım güvesine (salkım iç kurdu);
bu iki üründe ruhsatlı;
ve ceviz iç kurdunda DELFİN WG (ruhsatlı değil ama etkili)
kulanma zamanıdır.
Ceviz iç kurdunda 2. veya 3. uygulama yapılmalıdır, bu günlerde.
Zeytin sineğine karşı Kaolin+Delfin _belki erken, zeytinlerin yumuşaması gerek ama_ kulanmaya başlanmalıdır.
Üzümde güneş yanıklığına karşı kaolin kili kullanma zamanıdır.
Maalesef domateste çok sık rastlanan ve ürticiye büyük zarar veren güneş yanıklığına karşı Kaolin kullanamamıyoruz.
Deneme amaçlı kullamadan şu sonuç çıktı.
Kaolin domatesin üzerinde toz bırakıyor, bu da pazarda satışa sunulan domatesi müşteri _ tüm anlatımlara rağmen_ şüphe duyarak almıyor.
Hal sahibi de _bilmediğinden_ kaolinli domates istemiyor.
Sadece üreticinin bilinçlenmesi yetmiyor, tüketicininde de bilgilendirilmesi gerekiyor.
Bir şekilde bu sorunu aşmamış gerekiyor.
Saygılar
Saygılar
Arkadaşlar benim bir sorunum var yardımcı olursanız sevinirim.
Küpe çiçeklerinin yapraklarında küçük beyaz uçan böcekler var ilaçlıyorum ama faydası olmuyor neyapabilirim.
kükürt kırmızı örümcekte işe yaramadı fülümün yaprakları kıvrılıp dökülüyor
Kırmızı örümcek olduğuna eminmisin, kırmızı örümcek yaprakları kıvırmaz, bit olmasın.
Kaolin domatesin üzerinde toz bırakıyor, bu da pazarda satışa sunulan domatesi müşteri _ tüm anlatımlara rağmen_ şüphe duyarak almıyor.
Hal sahibi de _bilmediğinden_ kaolinli domates istemiyor.
Halil bey o tomates kasasını hal sahibinin kafasına geçiresim geldi. :mad: ama öğreteceğiz öğreteceğiz onlarda öğrenecekler mecburen
Ceviz güneş yanıklılığında da kaolin kili kullanılmaktadır resimleri paylaşacağım.
denizakvaryumu
23-06-2010, 07:32
Domates yıkanınca kaolin kaybolmuyor mu?
Sn.Halil Önen
Toz halindeki kükürt suda erirmi? Erimesini izlemek için deney yapıyorum ama erimiyor?Kükürtün kullanma şekli nasıl toprağa nasıl atılır ve bitkinin üzerine nasıl püskürtülür?İlaç olarak kullanılmak istenirse nasıl tadbik edileceğini anlatırsanız çok memnun olurum.(kendim parakende olarak eskiden çok sattım ama çiftçi nasıl niçin kullanıldığını öğrenemedim:)Bilgilendirirseniz memnun olurum.Saygılarımla.
Halil Önen
07-07-2010, 22:37
Kırmızı örümcek olduğuna eminmisin, kırmızı örümcek yaprakları kıvırmaz, bit olmasın.
Halil bey o tomates kasasını hal sahibinin kafasına geçiresim geldi. :mad: ama öğreteceğiz öğreteceğiz onlarda öğrenecekler mecburen
Aslında kaolin ile ilgili açıklayıcı afişler asılmalı sebze 'hal'leride.
Halk pazarında, tezgahında kaolin ile ilgili resimli bildirisi olmalı üreticinin de...
Halil Önen
07-07-2010, 22:57
ceviz güneş yanıklılığında da kaolin kili kullanılmaktadır resimleri paylaşacağım.
158647
Her yıl güneş cevizin yapraklarını yakıyordu. Tabii meyveyi de.
Bu yıl BT bakterili kaolini ile koruma altındalar.
İlginçtir Sn. lilium kuşlar da _ ağaç kakan_ şimdilik görülmüyor.
Kaolinden mi bilmiyorum. Ancak unutulmamalı ki ağaç kakan da kurtlanmış cevize gelir.
Belki de ağaç kakan ya da diğer ceviz sever kuşlar beyaz cevizi, beyaz yaprağı ile karıştıryor olabilirller de.
Biliyorsunuz kuşlar renk körüdür.
Ensar bey ucuz kaolin kili üretmeyi öğrenmiş ama; denemek için bile olsa bir çuval düşer mi bilmem.
Halil Önen
07-07-2010, 23:03
Domates yıkanınca kaolin kaybolmuyor mu?
Kayboluyor.
Ancak pazara ve hal e giden domatesler yıkanmaz.
Silmek gerekir. O da zaman kaybıdır.
Ançak şeftaliye kaolin atmayın, tüylü olduğu için yıkasanda çıkmıyor.
Halil Önen
07-07-2010, 23:10
Sn.Halil Önen
Toz halindeki kükürt suda erirmi? Erimesini izlemek için deney yapıyorum ama erimiyor?Kükürtün kullanma şekli nasıl toprağa nasıl atılır ve bitkinin üzerine nasıl püskürtülür?İlaç olarak kullanılmak istenirse nasıl tadbik edileceğini anlatırsanız çok memnun olurum.(kendim parakende olarak eskiden çok sattım ama çiftçi nasıl niçin kullanıldığını öğrenemedim:)Bilgilendirirseniz memnun olurum.Saygılarımla.
Sn. feyyazk,
suda eriyen kükürt ayrı. Diğeri suda erimez.
Suda eriyen kükürt istemelisiniz. Bunu sulandırıp bitkinin her yerine spreyliyorsunuz.
Kükürt toprak düzenleyici olarak da toprağa serpilerek atılır ve sürülerek karıştırlır.
Sn.Önen;
Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.Sizin yazılarınızı bu siteyi keşfedince dikkatlice okuyorum.Saygılar.
Sn. feyyazk,
suda eriyen kükürt ayrı. Diğeri suda erimez.
Suda eriyen kükürt istemelisiniz. Bunu sulandırıp bitkinin her yerine spreyliyorsunuz.
Kükürt toprak düzenleyici olarak da toprağa serpilerek atılır ve sürülerek karıştırlır.
SN.ÖNEN; FUNGİSİT_AKARASİT(suda dağılabilen granül WG)1lt suya 10g (Fungisit-Akarisit) gelecek şekilde karıştırıp haşera ilaç ve küllenmeyi önleme maksadıyla biber- dometes-salatalık ve güllerin yapraklarına gelecek şekilde sıktım.Dikkatimi çeken iyi karıştırmama rağmen yapraklar üzerinde damla damla tanecikler kalması oldu.Yaptığım uygulama doğru olup olmadığını soracağım.Ayrıca mantarı önlemek amacıyla (bir defaya mahsus) yukarıda yazdığım terkip oranlarıyla bitkilerin köklerine sıvı halde dökersem faydası veya zararı olur mu?
Not:Anılan ilacı (800g.Net)5TL. aldım.Bunu açıklamamım sebebi fiyatlardan birbirimizi haberdar etmemizdir.Saygılarımıla.
Halil Önen
09-07-2010, 17:49
SN.ÖNEN; FUNGİSİT_AKARASİT(suda dağılabilen granül WG)1lt suya 10g (Fungisit-Akarisit) gelecek şekilde karıştırıp haşera ilaç ve küllenmeyi önleme maksadıyla biber- dometes-salatalık ve güllerin yapraklarına gelecek şekilde sıktım.Dikkatimi çeken iyi karıştırmama rağmen yapraklar üzerinde damla damla tanecikler kalması oldu.Yaptığım uygulama doğru olup olmadığını soracağım.Ayrıca mantarı önlemek amacıyla (bir defaya mahsus) yukarıda yazdığım terkip oranlarıyla bitkilerin köklerine sıvı halde dökersem faydası veya zararı olur mu?
Not:Anılan ilacı (800g.Net)5TL. aldım.Bunu açıklamamım sebebi fiyatlardan birbirimizi haberdar etmemizdir.Saygılarımıla.
Sn.feyyazk, doğrudur;
sulandırdınız kükürtün yaprak üzerinde damla damla kalmasının zararı yoktur.
Ançak güneşli havada kükürt _ kesinlikle_ atılmamalı. Zaten hiçbir ilaç güneşli havada atılmamalı.
Güneş su damlası ile yaprak ve meyve üzerinde yakıcı/kavurucu/lekeli etki yaratır.
Bütün ilaçlar akşam üzeri, güneş batarken atılmalı. Zaten birçok zararlı gece faliyet gösterir. Böylece ilaç etkisi artar.
Toprağa karıştırılan kükürt _toz granür daha iyidir_ ya da sulu kükürt pH ı ayarlar, toprağın asidik yapısını düşürür.
Külle _ki dünyanın en temiz maddesidir_ kükürtün karıştırılıp meyve ve sebzelere ve tabii beraberinde toprağa atılması çok faydalıdır.
Böylece börtü_böçek de gelmez.
Merhaba halil bey, ben yukarıdada belirtmiştim bana yardımcı olursanız sevinirim.
Halil Önen
09-07-2010, 23:12
Merhaba halil bey, ben yukarıdada belirtmiştim bana yardımcı olursanız sevinirim.
Nimiks kullanın, doğal mücadeledir. Yaprak bitleri ve beyaz sineğe etkili.
Pahalıdır.
Sarı yapışkan tuzaklar da etkili deniyor.
Küpe çiçeği gibi güzel bir bitkiye kalabalık yer etmişlerse acımayın... mostar 20 [/B[B]]sp kulanın, hak ediyorlar.:)
Eğer yoğun ise ev yapımı ilaçlar pek etki etmez. Hatta kimyasalları bile dönüşümlü kullanılmalı.
(bu sayfada kimyasallar önerilmez.:) ama beyaz sinek de küpe çiçeği için çok tehlikelidir.)
Saygılar
denizakvaryumu
12-07-2010, 08:11
http://www.agrikem.com/nimiks/
Linki de verelim derim :)
Arkadaşlar; saksıda yetiştirdiğim salatalıklara ve yedi veren çileğe A.Sülfat 21 ve CAN 33 karışık olarak atıp suladıktan sonra salatalık ve çilek yaprakların kenarları sanki ezilmiş hali oldu sonra tümden kurudu (çilek hariç) bu durum çileğin 4 daldan ikisinde salatalık saksılardan 6 tanesinin 3 de oldu.Acaba dengesiz fazladan gübre atılmış olabilirmi diye deneyimli arkadaşlardan bilgi rica edeceğim.Not:Sn.Önen'in sulu kükürt hakkında verdiği bilgiye teşekkür ederim.
MeyveliTepe
22-07-2010, 00:00
Nimiks'in neemazal'a göre daha etkili olduğunu gözlemledim.
acemi_caylak
22-07-2010, 07:08
Nimiks'in neemazal'a göre daha etkili olduğunu gözlemledim.
Nimiks alırken konuştuğumuz mühendis Nimikste hem Azadirachtin A, hemde Azadirachtin B aktif maddelerinin olduğunu Neemazal'da ise sadece Azadirachtin A olduğunu söylemişti.
Kayboluyor.
Ancak pazara ve hal e giden domatesler yıkanmaz.
Silmek gerekir. O da zaman kaybıdır.
Ançak şeftaliye kaolin atmayın, tüylü olduğu için yıkasanda çıkmıyor.
Evet Halil Bey ben kayısıya da kaolin atılmamasını söylüyorum. Maalesef yıkamayla kaolin çıkmıyor sanırım onda da hafif tüylülük var. Denediğim için biliyorum. Saygılar.
verdoque
12-08-2010, 08:19
Delfin domates güvesine etkili değil mi? Neden kullanılmıyor?
Domates güvesine karşı biyo-silah (http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1013069&Date=12.08.2010&CategoryID=80)
MeyveliTepe
12-08-2010, 09:50
Kullanılıyor aslında. Türkiyedeki ticari domates üreticilerinin epey bir panik dışında ne yaptığını tam olarak bilmiyorum.
Bu zararlı ülkemize yeni geldi. Kökeni güney amerika (şili). Oradan İspanya üzerinden avrupaya yayıldı.
Çok özetle, zaralının yaşama biçimi her türlü mücadeleye karşı çok dirençli olmasını sağlıyor. Yılda 10-12 döl veriyor. Bu çok hızlı ve sürekli bir üreme şekli. Erginler çok küçük. Gündüz saklanıp gece uçuyorlar. Çiçek taç yapraklarına ve yaprak altlarına yumurta bırakıyorlar. Larvalar ilk çıktıklarında 1 mm'den küçük. En fazla 8 mm oluyorlar. Yapraklarda galeri açıp içine giriyorlar ki, kanımca en büyük savunma mekanizmaları da bu. Mücadelede kontak etki sağlanma oranı düşük oluyor. Yumurtadan çıkan larva hemen zarara başlayabiliyor.
İspanya ve diğer avrupa ülkeleri yüksek başarı sağlayan br IPM (integrated pest management) geliştirebildiler.
Kimyasal ve zehirli mücade hem kontak etki sağlama güçlüğü hem de tozlaşma sağlayan arılar ve diğer faydalıların ölümünü sağladığı için yararsız. Zararlının kimyasallara karşı çok hızlı direnç geliştirebilmesi de cabası.
Bu sebeple, geliştirilen IPM bir kombinasyon olarak uygulanıyor. Böylece zararlı her aşamada vurularak geometrik etki yaratılmaya çalışılıyor. Tek bir yöntemin başarı şansı fazlasıyla düşük kalıyor.
Feremon tuzakları ile zararlı popülasyonu, ergin uçuşları sürekli olarak izleniyor, ölçülüyor. Erginler ve yumurtalar için predatör böcekler ve yumurtaları parazitleyen faydalı böcekler kullanılıyor. Larvalar için BT bakterisi (Bacilius Thurigensis kurstaki) çok etkili. Erginlere karşı, organik olanlar da dahil (spinosad, azardirachtin vb.) herhangi bir preperat önerilmiyor, çünkü tozlayıcı ve paraizod'lara karşı olumsuz etkisi var.
Bu konuda kısa sürede çok fazla araştırma, deneme, makale vs. literatür oluşmuş. İlgilenenler olursa iyilerinden bir kaç tane özetleyebilirim.
Ülkemizde IPM gibi, biribirini destekleyen ve tamamlayan yöntemleri birlikte uygulama, zararlıyı tam olarak anlayıp izleme alışkanlığı az. Genelde, bir ilacı hedef gözetmeden atıp sonuç bekleme alışkanlığı var. Bu da, bu yeni ve farklı zararlıyla baş etme başarımızı etkileyecektir.
denizakvaryumu
25-08-2010, 08:48
Turunçgil Unlubitinin biyolojik mücadelesinde kullanılan faydalı böcekleri üretmek üzere Doç Dr Lerzan Bakırcıoğlu ERKILIÇ ve Halil DEMİRBAŞ tarafından 2004 yılı Ocak ayında Erzin / Hatay’da kurulmuştur. Çalışmalarımızda öncelikle faydalı böceklerin üretilmesi, turunçgil üreticilerine ulaştırılması ve biyolojik mücadelenin uygulanması konusunda teknik bilgi verilmesi esas alınmaktadır.
Üretim faaliyetlerimiz 23 iklim odasında sabit koşullarda, 1500m² kapalı alanda sürdürülmektedir. Yıllık faydalı böcek üretim kapasitemiz 5 milyon adet Cryptoleamous montrozieri , 10 milyon adet Leptomastix dactylopii dir.
Amacımız; turunçgil alanlarında zirai mücadele faaliyetlerinde biyolojik mücadelenin yaygınlaştırılması ile kullanılmakta olan kimyasal mücadelenin yan etkilerinin en aza indirilmesidir
http://www.biyotar.com/hk.shtml
denizakvaryumu
26-08-2010, 12:08
GARANTİ EDİLEN İÇERİK: UYGULAMA DOZLARI:
- Bacillus subtilis GB03 - Damlamadan 250-500cc / da
- Dökme Uygulamasında 500cc / 100 lt su
- Bandırma Uygulamasında 1Lt / 100 lt
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ :
- Faydalı toprak bakteri sporları (Bacillus subtilis GB03) içeren biyolojik bir fungisittir.
- Phythium, Phytopthora, Fusarium, Sclerotinia, Rhizoctonia ve Antraknoz’dan kaynaklanan kök fungal hastalıklarının engellenmesine yardımcı olur.
- Gerekli olan bitki besin maddelerinin alımını teşvik eder.
- Fungusitlerin ve diğer gübrelerin etkinliğini artırır.
- Topraktaki minerallerin serbest kalmasını sağlar.
- Daha kalın, güçlü ve yoğun köklenmeyi teşvik eder.
- Bakteri olduğundan dolayı diğer kimyasal fungusitlerle beraber kullanılabilir ve onların etkinliğini de artırır. Tek başına kullanıldığında % 70-80 olan başarı oranı diğer kimyasallarla beraber kullanıldığında % 96’ya kadar çıkmaktadır
Companion biyolojik sıvı fungisiti tüm tarımsal besin ürünlerinde geniş bir şekilde kullanılabilmesi için yeni EPA kaydı verilmiştir
http://www.growthproducts.com/
http://www.hekagro.com/companion.html
denizakvaryumu
29-09-2010, 14:36
Bazı net olmayan kavramların iyi anlaşılabilmesi açısından
http://www.tarim.gov.tr/Files/Files/Yonetmelikler/Tarimda_kullanilan_organik1.pdf
yönetmeliği okumakta fayda var.
denizakvaryumu
13-10-2010, 11:49
174953
Tarantula;
dayanıklı bitkiler ve sağlıklı büyüme için kullanılan,binlerce yararı olan son derece gelişmiş ve ultra konsanstre mikroorganizma kültürüdür.
Tarantula, mümkün olan en yüksek konsanstrasyonda mikroorganizmalar içerir ve faydalı bakterilerden alınabilecek maksimum verimi sağlayarak bunun etkilerini bitkilerinize kazandırır.
Bu özel formül kök yığınları oluşmasını ve gelişmesini sağlar ve faydalı bakterileri popülasyonlarıyla toprak arasındaki yapının kurulmasını sağlar.Bunlara ek olarak,bitkinin daha fazla yan dal oluşturmasını ve daha çok çiçeklenen uzuv üretmesine yardımcı olur.Çeşitli sebelerden kaynaklanan stres problemlerine karşı bitkinin daha dirençli olmasını sağlar.
Tarantula,sağlıklı büyüme için bitkiye ve toprağa gerekli olan bileşenleri kazandırarak size olağanüstü,mükemmel sonuçlar verir.
Tarantula'nın içerisindeki bakteri formları,klonlara,yetişkin bitkilere ve çiçeklere saldırarak çoğu zaman öldüren zararlı mikroskopik organizmalara karşı bioaktif kalkan vazifesi görür.
Bu faydalı bakteri kalkanları, yaprakları zararlı bakteri ve mantar saldırılarından korurlar.
Tarantula,hem toprak hem de hidroponik medyalar için mükemmel bir buluştur.
Bacillus, Streptomycetes Actinomycetes ve Psuedomonas dahil,57 farklı mikroorganizmadan oluşur.
Tarantula,her gramında 1.4 milyar koloni bulunduran dünyadaki en konsanstre mikroorganizma kültürüdür.
Sağlıklı bitkiler ve kök sistemleri oluşturur
Kök yığınlarını arttırır
Toprak yapısını güçlendirir
Etkin gübre alımı sağlar
Güçlü "Cytokinin" ler üretir
Son derece konsanstre formül
http://www.magicplant.net/184-tarantula-50gr.html
denizakvaryumu
27-10-2010, 11:01
177232
bioYMK300
Yoğunlaştırılmış Mikroorganizma Kombinasyonu
Topraklarımızın sınırlı bir kaynak olduğunu unuttuğumuz son yıllarda, aşırı gübreleme ve sulama, yanlış tarım teknikleri sonucu, toprak verimliliği önemli düzeyde azalmıştır.
Yanlış uygulamalar sonucu, toprak faunası ve mikro florasının yoğun olarak zarar görmesi, organik maddenin parçalanamaması, toprak agregasyonunun azalması, erozyon sonucu toprak kayıpları, üretimde verimin düşüşü gibi gelecek için endişe verici sonuçlar doğurmuştur. Günümüzde artan maliyetler karşısında üreticilerin, yüksek verim elde etmek için doğal kaynakları, toprak ve suyu koruması gerekmektedir.
Toprak canlılığının yeniden kazandırılması için, organik maddeyi parçalayacak
mikroorganizmaların da organik madde ile beraber verilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Bu amaç doğrultusunda, bioYMK300; kapalı, steril bir devrede,tam otomatik ve operatör kontrollü çalışmaya uygun, 24 saat içinde kullanılabilinir yararlı mikroorganizma konsantresi üreten bir reaktör olarak, bu sıkıntıların giderilmesinde önemli katkıları olacaktır.
BioYMK300’ de üretilen farklı tür ve ırklardaki mikroorganizmalar çeşitli enzimler
salgılayarak, organik maddenin parçalanmasında rol almaktadırlar.
http://www.bioglobal.com.tr/bioymk300
verdoque
16-11-2010, 17:41
Cevizde antraknoz için kültürel önlemler dışında doğal mücadele yöntemi var mıdır?
Azot takviyesi yapmak ve düşen yaprakları toplamak.
Kaynak: Google kitaplar bölümünde 'The organic gardener's handbook of natural insect and disease control' adlı kitabın 251 (http://books.google.com.tr/books?id=v5We-H9B4kcC&printsec=frontcover&dq=The+organic+gardener's+handbook+of+natural+inse ct+and+disease+control&hl=tr&ei=iuTiTI6bKYWy4AbrkaWuBA&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=1&ved=0CCsQ6AEwAA#v=onepage&q&f=false) sayfası.
Bu kitap eski olmakla beraber organik bahçecilik konusunda çok işime yarıyor.
denizakvaryumu
14-12-2010, 14:44
http://www.boyutft.com/index_tr.php
Göz atın derim :)
Halil Önen
18-02-2011, 19:32
Gülleci Bulamacı yapımı
10 kg. Su
3 kg. toz kükürt
1.5 kg. kireç. Sönmemiş kireç de olur. Ama biz sönmüş kireç kaymağı kullanacağız.
Kükürt ve kireç suya konur. Karıştırılır.
193264
Ateşe konur, kaynatılır.
193265
Köpürür. Sonra durulur. Üzerinde ince kükürt tabakası kalır. Ateşten indirilir ve soğumaya bırakılır.
Halil Önen
18-02-2011, 20:24
Sonra şarap rengi bir sıvı elde edilir.
193266
Buna bulamaç ismini koyduk ama böyle serum gibi bir şey oldu.
1 lt. 100 lt. suya konur.
Bitkilerin _yaz kış demeden _ gövde ve yapraklarına atılır, damlama ile toprağa verilir.
* Gülleci Bulamacı:
Ege Üniversitesi Zıraat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Atıf Atilla ve köylülerin halefi dediği Dr. Tayfun Özkaya hoca Belen köyüne gelirler.
Gülle sporu yaptığını da söyleyen _ ki bunun bu ismi koyduk_ Atilla Hoca yukarıdaki bulamacı köylülere anlatır. Köylüler buna ' dede bulamacı' ismini koymuşlardı. Atilla hoca duyduğuma göre vefat etmiş, 'o'na rahmetlerimizi sunuyoruz.:(
''Siz bu kimyasal gübreleri ve kimyasal( sentetik) zehirli ilaçları kullanmaya devam ederseniz toprağınız kirlenir nematotlardan bitkileriniz kurur ve daha çok zehirli ilaç kullanmak zorunda kalırsınız yine de hastalıklardan kurtulamazsın, menemen ovasında tarım yapamaz duruma gelirsiniz'' demiş.
Ve yukarıdaki ilaç yapımını anlatmış.
Yaşlı köylülerden dinlediğim bu hikayeden sonra neden bu gün bu bulamacı kullanmıyorsunuz dediğimde; ' yapması zor geliyor, hazır zehirler alıştık, suya koyuyorsun, atıyorsun'' dediler.
Hoca bu ilaç;
''İnteksisit tir; yani böçek vb.öldürücü,
Akarisit tir; yani Örümcek vb. öldürürcü,
Fungisit tir; yani fundal_ mantar öldürücüdür'' demiş...
Peki bu ilacı kullananlar nasıl sonuçlar elde etmişlerdi.
Zeytinde pamuklu bit,
Domateste külleme,
Asmada külleme,
Domates ve ayvada bakteriyel yanıklık,
Domateste yaprak küfü ve kurşuni küf,
Tüm kabuklu bitler,
Tüm pamuk zararlıları,
Domateste bakteriyel yanıklık,
Bağda mildiyo( pronoz),
Elmada kara leke,
Bağ uyuzu,
Asmada ölü kol hastalığı,
Kullananlar bu hastalıkları önlediğini tecrübe etmişlerdi.
Aslında sıra uzayıp gidiyor....
Maliyet hesabı;
3 kg. toz kürkürd ...3 tl.
1.5 kg. kireç ...1tl.
10 lt su ... bedava... toplam 4 tl. Bundan 9 lt ilaç elde ediyorsunuz....Buyurun....
Aslında bu gülleci bulamacını kaoline karıştırmayı düşünmüştüm ama rengi bozar.Belki kışın ağacı soğuktan korumak için kaoline karıştırılabilir ve hastalıklara karşı önlem de alınmış olur.
Ya da yaprak gübresi karıştırlabilir mi?
Saygılar
ligustrum
18-02-2011, 21:20
Sayın Halil abi;
Ellerinden öptüm! (Bahçıvan şartlarında) denemeye alınmıştır.
Teşekkür mesajlarımı yaz ortasında bol bol yazacağım.
Vesile olanlar, miras bırakanlar sağolsunlar.
Sağlıklı günler dilerim.
Zeytinlibahçe
18-02-2011, 21:35
Halil bey teşekkürler, böylece son günlerde müdürlerle yaptığınız çalışma netleşmiş oldu, ellerinize sağlık, tecrübe edelim, başarılı olursa müthiş olur.
Şimdi bu karışımı içinde kireç olduğu için mikro organizmalar olmadan nasıl zenginleştireceğimizi düşünelim....
MeyveliTepe
18-02-2011, 23:15
Halil bey teşekkürler. Çok ilginç bir karışım. Her türlü denemeyi fazlasıyla hakkediyor. Bu arada karışımın PH'ı ne civarda acaba? Bence kaolin ile karışmaması için bir sebep yok gibi. Onu da denemeli en kısa sürede. Işık yansıtıcı tam beyaz olmasa bile film yine oluşacak ve zararlıları uzak tutma özelliğini de koruyacaktır diye düşünüyorum.
Toz kireç de aynı işi görür mü?
acemi_caylak
19-02-2011, 03:54
Halil Bey,
Elinize ve kaleminize sağlık. İşte UBYİ bu. Bu ürün Avrupada lime sulfur adıyla da bilinen bir ürün. Hatta Kaliforniya Bulamacı diye de biliniyor. Kireç ve kükürt karışımının kaynatılmasıyla oldukça alkali olan Kalsiyum Sülfür (veya Kalsiyum Polisülfür) oluşuyor.
Güçlü alkali özelliğinden dolayı, sizinde belirttiğiniz gibi mantari, bakteriyel hastalıkların kontrolünde ve bazı ağaç zararlısı böceklerin kontroülünde kullanılıyor. Mantari hastalıkların tedavisinde vazgeçilmezler arasında. Çünkü mantarların büyük çoğunluğu yüksek pH koşullarına dayanıksızdır.
Ancak bir uyarı yapmadan da geçenmeyeceğim. Oldukça alkali bir madde olduğu için (pH 10 üzeri) uygulama sırasında eldiven giymek ve yüz ve gözleri korumaya almak gerekiyor. Ayrıca özellikle yeşil taze yapraklı bitkilerde uygulamadan önce bir dalda fitotoksitite testi yapılmasında yarar var.
seyyah53
19-02-2011, 22:42
Bütünüyle üç sayfayıda okudum...dolayisi ile benim soru sorma hakkım var...zaten burda bilenlerin bilmeyene borcu var...o da benim...:)
Kaolin kilini balkon bahçeciliğinde kullandık...domateslerim olgunlaşmaya başladı gene kullandım...oldu ve kopardım şöyle bir suyun altına tuttum yedim...ne olur?..illa üzerinden gitmesi mi gerekiyor...
Kaolin kilini delfin WG ile değilde neemazal ile karıştırsam..genel olarak aynı etkiyi yaratırmı..yoksa ikisini ayrı ayrı mı kullanalım...
Labicuper i buldum (meğersem genel merkezinin yanında oturuyormuşum Halil Önen Abi..:))
labicuper neden toprağa damla sulama ile verilir diye belirtilmiş...ölçekli bir şekilde karıştırsak toprağa döksem bir sorun mu yaratıyor...?
Gülleci bulamacı 1-100lt oranında seyreltildiği zaman normal berber fıs fıs larıyla püskürtülcek gibi bişeymi ..bana sanki yoğun bir sıvı gibi geldi...
saygılarımla
Halil Önen
19-02-2011, 23:25
Kaolini eğer kesme şeker ile kullanırsan meyve üzerinden daha kolay silinir. Yapıştıcıları, örneğin zeytinlerde yağmurlardan fazla etkilenmesin diye kullanmak daha iyi, uzun süre kalması için.
Kaolini tüylü meyve ( şeftali, kayası vb. gibi) ve çilek vb. gibi meyvelere atmamak gerekiyor. Çünkü yıkama ile çıkmıyor ve hoş olmuyor.
Domates gibi sebzeler kısa sürede olgunlaştığı için kaoline yapıştırcı olarak kesme şeker daha iyi gibi duruyor.
Kaolin kalıntısı insana özellikle mideye zararlı mı? Onu bilemem. Zararı olamasa bile iyi yıkamak ve sonra tüketmek daha iyi.
Kaolin ile delfin WG iyi uyum sağladı. Bunu Sn. Meyvelitepe de yazdı. Neemazal pamuklu bite de etkili kaolin ile karıştırılabilir. Ama delfin daha ucuz gibi. Sonra domates yeşil kurduna, salkım güvesine ve elma iç kurduna etkili, kaolinle bu meyvelerde iyi uyum ve başarı sağlıyor.
Labicuper bakır içeren sismik bir ürün. Toprağa karıştırılmamalı.
Gülleci bulamacı yoğun bir sıvı değil. 100 lt. suda seyreltirildiğinde daha da spreylenir hala gelir, ki köylüler bunu sırt tulumbası ile de atıyorlardı.
MeyveliTepe
20-02-2011, 08:49
Bakırlı bir ilacı topraktan vermenin bir anlamı olmadığı gibi sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Tagem labicuper konusunda çok yetersiz bilgi vermiş. Sitelerindeki yazıyı okuyan gübre zanneder. Organik bakırlı ilaç olarak Mastercop (http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=12)çok etkili. Labicuper'den çok önce kullanmıştım. Bir kaç kez bizim şeftalileri kurtardı.
Halil Bey,
Paylaşımınız için teşekkürler.
Acaba bu Gülleci Bulamacı Şeftalideki yaparak kıvrılmasını da önler mi?
seyyah53
20-02-2011, 17:09
Bakırlı bir ilacı topraktan vermenin bir anlamı olmadığı gibi sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Tagem labicuper konusunda çok yetersiz bilgi vermiş. Sitelerindeki yazıyı okuyan gübre zanneder. Organik bakırlı ilaç olarak Mastercop (http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=12)çok etkili. Labicuper'den çok önce kullanmıştım. Bir kaç kez bizim şeftalileri kurtardı.
Şunun için mantık yürüterek sormuştum Sayın Meyvelitepe...bakırlı saksıdaki bitkilere (böğürtlen,asma) püskürttüğümüz zaman , eğer köklerindede mantari bir hastalık varsa onları da yok etmek için illaki toprağına da dökmemiz gerekir diye düşündüm...demekki böyle bir uygulama yok...teşekkürler...
Halil Önen
20-02-2011, 18:37
Halil Bey,
Paylaşımınız için teşekkürler.
Acaba bu Gülleci Bulamacı Şeftalideki yaparak kıvrılmasını da önler mi?
Şeftalide yaprak kıvrılması yani glog hastalığı için bakır içerikli ilaçlar kullanılır.
Gülleci bulamacında bakır yok. Ancak %1 gibi bakır gülleci bulamacına karıştırılabilir mi bilemiyorum.
Yani, kireç+kükürt+bordo bulamacı _ üçü bir yerde_ düşünmüyor değilim. Ustalar da ne der bilemiyorum. Belki 100 lt. suya gülleci bulamacına % 1lt bordo bulamacı ilave edilirse etki alanı oldukca genişler.
Biliyorsunuz sadece bakır, bitkilere atılamaz, gözleri ve sürgünleri yakar. Bakırın yakıcı ve zehirleyici etkisini azaltmak için kireç ya da soda karıştırılır ve böylece bulamaç yapılır.
Yani bordo bulamacı kireç ve bakırdır zaten. Bu karışıma sıvı kükürt karıştırmış oluyoruz. Kükürtün bakır üzerinde etkisini bilemiyorum.:confused:
MeyveliTepe
20-02-2011, 19:04
Gülleci bulamacında bakır yok. Ancak %1 gibi bakır gülleci bulamacına karıştırılabilir mi bilemiyorum.
Gülleci bulamacının PH'ı Acemi ustanın yazdığı gibi 10 civarındaysa bakırlı bileşikleri asla bununla karıştırmamak gerekir. Kimyasal reaksiyona girerler ve oldukça tehlikeli olabilir.
Labicuper ve Mastercop gibi bakırlı ilaçlar bordo bulamacı gibi değil. Direk yeşil yaprağa, sürgüne, hatta çiçeğe bile atılabiliyor.
Sn.Seyyah53, köklerin mantari hastalıklara karşı korunması için en sağlıklı yöntem, köklerde Trichoderma Harzanium isimli, kendisi de bir mantar olan ama patojen mantarlara karşı bitkiyi ömür boyu koruyan organizmanın kolonize olmasıdır. Sim Derma isimli ticari preperat olarak bulunuyor. Kullanıma göre Toz veya granül olarak kullanılabiliyor. Aynı organizma başka bir ticari isimle de vardı galiba ama ismini unuttum.
Halil Önen
20-02-2011, 19:09
Halil bey teşekkürler. Çok ilginç bir karışım. Her türlü denemeyi fazlasıyla hakkediyor. Bu arada karışımın PH'ı ne civarda acaba? Bence kaolin ile karışmaması için bir sebep yok gibi. Onu da denemeli en kısa sürede. Işık yansıtıcı tam beyaz olmasa bile film yine oluşacak ve zararlıları uzak tutma özelliğini de koruyacaktır diye düşünüyorum.
Toz kireç de aynı işi görür mü?
Sönmemiş kireçten de yapılıyor, ayrı bir kapta kireç eritilerek, sonra kükürt ilave ediyor ve karıştırılıp, kaynatarak. Toz kireç de aynı işi görüyormuş.
Kaoline karıştırıp bu yıl deneyeceğim.
193583
pH ' ını sormuştunuz. 10 üzeri görünüyor. 10.7 gibi. Aceminin dediği gibi alkali ve eldiven kullanmak gerekiyor.
Yalnız oldukça yapışkan, bulaşık bırakan ve dökülüp kuruduğu yerden kolay kolay çıkmıyor.( Çay bardağını boşalttım bulaşıklık ve kokusu gitsin diye birkaç dakika sonra bembeyaz _ rakı kıvamı_ bir şey oldu. hanımdan fırçayı yedik.) :)
MeyveliTepe
20-02-2011, 19:52
pH ' ını sormuştunuz. 10 üzeri görünüyor. 10.7 gibi. Aceminin dediği gibi asitik ve eldiven kullanmak gerekiyor.Teşekkür ederim. Yakıcılığı düşünerek asitik dediniz herhalde. Evet, bu PH seviyesi oldukça yakıcı ancak asiditik değil de alkali olarak adlandırılıyor. PH nötr değer olan 7'den aşağıya ve yukarıya uzaklaştıkça yakıcılığı artıyor. 7'nin altına asitik, üstüne bazik (alkali) diyorlar.
Hem labicuper hem de mastercop'un karışabilirlik notlarında yüksek alkalilerle karıştırılmaması yazılı. PH 10.7 seviyesi de bir hayli alkali sayılır. Aynı durumun bordo bulamacı için de geçerli olduğunu sanıyorum.
Zeytinlibahçe
20-02-2011, 20:52
Sn Meyvelitepe çok önemli bir konuya değinmiş, çoğunlukla bordo bulamacı hazırlanırken de buna pek dikkat edilmez. Bakır sülfatlı karışımın (göztaşı) kireçli su üzerine, karıştırarak yavaşça dökülmesi ve oranları çok önemlidir.
seyyah53
21-02-2011, 11:08
Sn.Seyyah53, köklerin mantari hastalıklara karşı korunması için en sağlıklı yöntem, köklerde Trichoderma Harzanium isimli, kendisi de bir mantar olan ama patojen mantarlara karşı bitkiyi ömür boyu koruyan organizmanın kolonize olmasıdır. Sim Derma isimli ticari preperat olarak bulunuyor. Kullanıma göre Toz veya granül olarak kullanılabiliyor. Aynı organizma başka bir ticari isimle de vardı galiba ama ismini unuttum.[/QUOTE]
Çok teşekkür ederim Sn.Myevelitepe... evet simderma granülü duymuştum ...fakat kullanmamıştım..iyi birşey daha denemiş olacağız...
acemi_caylak
11-03-2011, 06:54
Biyolojik Kontrol Araçları
Biyolojik kontrol araçları, doğada bulunan virüs, bakteri, mantar, nematod, böcek vb. canlıların kültür ortamında üretilerek çoğaltılmasından oluşur.
Ayrıntılara geçmeden, parazitizm üzerine bir öykü anlatarak giriş yapalım.
Aşağıdaki resimde görülen sinek, şeker pancarında büyük zarara yol açan bir sinek. İsterseniz zarar sürecini, Dr. Osman Erdem Özgür’ün Ders Notları’ndan aktaralım.
196160
“Kışı toprakta, 5 mm uzunluğundaki oval, kahverengimsi pupa olarak geçirdikten sonra ilk sinekler nisanda ortaya çıkarlar ve sayıları mayıs başında çok artar. Ergin sinekler 6-7 mm uzunlukta, gri- kahverengi ve üzeri tüylü olup, iki şeffaf kanat ve gri-siyah renkli bacaklara sahiptir. Çiftleşmeden sonra dişiler 1 mm uzunluktaki yumurtalarını 3-10’lu kümeler halinde yaprağın alt yüzeyine bırakırlar. Larvalar yumurtadan çıkar çıkmaz yaprağın üst ve alt epidermisi arasındaki parankima dokusuna girerek beslenirler. Her larvanın açtığı kendine ait galeriler daha sonra birleşerek larvalar irileştikçe yaprakta kabartı halini alırlar. 6-8 mm uzunlukta beyazımsı ve kısmen şeffaf vücutlu larvanın içindeki yedikleri yaprak materyali dıştan gözle gözükebilir. Yaşam döneminin sonunda larvalar yaprağı terk edip toprağa girer ve pupa olurlar. Yılda 2-3 döl verirler. İlk nesil en zararlı olan nesildir. Larva sayısı çoksa bitkileri tamamen yok edebilirler. Sonraki döllere ait larvaların sayısı yüksek olsa da, dış yapraklarla beslendikleri için zararları hafiftir.”
Şimdi de bu sineğin düşmanı mantarın öyküsünü Wisconsin Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinden, Thomas J. Volk’tan aktaralım.
“Entomopbtbora muscae adlı mantar şeker pancarı sineğinin baş düşmanıdır. Bu mantarın sporu şanssız böcek üzerine yapıştığında üremeye başlar. İlginç bir şekilde sineğin kabuğundan içeri girer, sineğin beynine yönelir ve sineğin sürünme hareketlerini kontrol etmek üzere miselyumlarını beynin özel bölümlerine yöneltir. Böylelikle sineği en yakın yüzeye inmeye zorlar ve olabildiğince hızlı sürünmesini sağlar. En sonunda mantarın hifi sineğin vücuduna doğru büyür ve sineğin bağırsaklarını sindirmeye başladığı anda sinek ölür. Daha sonra sineğin vücudundaki küçük yarıklardan sporlarını dışarıya salar ve yeni sporlar yeni kurbanlar üzerine konarlar.”
Biyolojik mücadelenin temel yaklaşımı, bu sinek ve mantar örneğindeki gibi zararlıları kendi doğal düşmanları ile yok etme üzerine kuruludur. Biyolojik mücadelede kullanılan fungal ve bakteriyel antagonistler; bitkinin kök kısmında kolonize olma, besin-yer rekabeti, antibiyosis, parazitizm, uyarılmış sistemik dayanıklılık gibi etki mekanizmalarıyla patojeni baskı altına almaktadır. Ancak henüz bu çalışmalarda istenilen sonuçlar elde edilmiş değildir. Çünkü bakteriyel ve fungal antagonistler hedef patojen dışında, topraktaki diğer pek çok mikroorganizma ilede mücadele etmektedir. Üstelik laboratuar koşullarında (in vitro) etki gösteren bazı türler, gerçek saha uygulamalarında aynı etkiyi göstermemekte veya toprağın yapısından (örneğin pH) dolayı her tarlada aynı sonucu vermemektedir. Ayrıca bu antagonistlerden elde edilen biyopestisitlerin raf ömrünün kısa olması, üretici firmalar ve kullanıcılar açısından bir dezavantaj oluşturmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen biyokontrol ajanlarının kullanımı sonucunda yüksek verim elde edilmekte, gübre ve ilaç kullanımı azalmaktadır. Üstelik bu mikroorganizmaların kültürel mücadele ile birlikte uygulanması durumunda elde edilen başarı yüzdesi çok daha yüksek olmaktadır. Bu dezavantajlarını bir kenara bırakacak olursak, biyolojik mücadele kimyasal mücadeleye göre daha ucuz, doğal dengeyi bozmayan ve insan sağlığına olumsuz etkisi olmayan bir mücadele yöntemidir. Üstelik yapılan bazı araştırmalarla kullanılan bazı biyolojik kontrol ajanlarının fungusitler kadar etkili olduğu saptanmıştır. Amerika’da sadece 3.000-6.000 kanserli hastanın hastalığının nedeninin yiyeceklerdeki ilaç kalıntılarından kaynaklandığı düşünülürse, bu mücadele yönteminin önemi daha iyi anlaşılacaktır (Cook and Baker,1989).
Biyolojik mücadele, hastalığa neden olan patojenin ya da parazitin aktif ya da dormant zamanında bir ya da daha fazla mikroorganizma ile kontrol edilmesi olayıdır (Deacon, 1983). Bu amaçla günümüzde çok sayıda biyolojik kontrol ajanından değişik preparatlar üretilmiştir. Biyolojik mücadele ile üretim miktarı artarken, patojenlerin kimyasallara karşı geliştireceği dayanıklılık ortadan kalkmaktadır. Kullanılan kimyasal ilaçlar hedef alınan ya da alınmayan mikroorganizmalarda dayanıklılık oluşumu gibi önemli problemlere neden olmaktadır. Bu durum hastalıkla mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Örneğin; ateş yanıklığı hastalığına neden olan Erwinia amylovora bakterisi ile mücadelede yoğun antibiyotik kullanımından dolayı, antibiyotiğe dayanıklı ırklar geliştirmiştir. Hastalıklarla mücadelede biyolojik mücadele ajanlarının kullanılması hem biyolojik dengenin bozulmamasını hem de çevre kirliliğinin oluşmasını engellemektedir.
Bilindiği gibi toprakta biyolojik düzenin tesisinde etkili bir faktörde mikrobiyal antagonizmdir. Topraktaki organik madde miktarı yükseltilerek veya toprağa patojenlerin düşmanı olan mikroorganizmalar (biyolojik kontrol ajanları) eklenerek, pek çok nematot ve patojen bakteri ve mantara karşı antagonist etki yapan mikroorganizmaların populasyonu artırılır.
Antagonistik mikroorganizma ya da patojenin avirülent (zararsız, hastalık oluşturmayan mikroorganizma) ırklarınca zengin olan topraklar, baskın topraklar olarak nitelendirilir. Bu gibi topraklarda patojenlerin aktivitesi doğal olarak engellenmektedir. Bu mikroorganizmalar ayrıca köklerde iyi kolonize olarak da bitki kök gelişimini teşvik etmekte ve sağlıklı bitkilerin gelişmesini sağlamaktadırlar. Tohum kaplaması şeklindeki uygulama, bitki kök aksamında oluşabilecek hastalıklarla mücadelede önemli yer tutmaktadır (Harman, 2002). Mısır tohumları Bacillus subtilis bakterisi ile muamele edilerek ekildiğinde mısırda fide yanıklığına neden olan Fusarium roseum f. sp. cerealis etmenine karşı Captan ve Thirarn’lı ilaçlar kadar başarılı olduğu saptanmıştır.
Trichoderma türü funguslar (Trichoderma harzianum, Trichoderma viride, Trichoderma virens) tarım topraklarında ve bitki toprak üstü aksamında yoğun olarak bulunmaktadır. Bu türler patojen fungusların hücre duvarını eriterek hif içindeki stoplazma ürünleriyle beslenmektedir. Etki mekanizmaları hiperparazitizm, antibiyosis (kitinaz enzimi, gliotoksin, gliovirin v.s.) ve rekabet şeklindedir. Bunlar bitki kök yüzeyinde gelişerek patojenlere karşı bariyer oluşturur. Fungusun salgılamış olduğu pektolitik enzimler asidik ortamlarda optimal çalışmaktadır. Ayrıca toprakta çok iyi ve hızlı kolonize olma özelliğine sahip olan Trichoderma türleri patojenle besin ve alan yönünden rekabete girerek patojeni baskı altında tutabilmektedir.
Bu tür funguslar çeşitli antibiyotikler salgılamaktadır. Trichoderma türleri arazi koşullarında özellikle kök boğazı çürüklüklerine (Rhizoctonia spp., Fusarium spp., Pythium spp., Sclerotonia spp.) neden olan mikroorganizmaları elimine etmede önemli rol oynamaktadır. Örneğin dikim öncesinde tohumlara Trichoderma viride uygulandığında, tohum yüzeyinde kolonize olur ve sadece kutikuldeki mevcut patojenleri öldürmekle kalmayıp, toprak kaynaklı patojenlere de koruma sağlar.
Bir başka örnek; Rhizoctonia solani toprak neminin fazla ve toprak ısısının çok yüksek olmadığı koşullarda yeni çimlenen tohumlara bulaştıktan sonra onların ölümüne yol açar. Ancak toprakta yeterli miktarda Trichoderma harzianum varsa Rihizoctnia solani hastalık oluşturamaz. Çünkü Trichoderma harzianum hifleriyle Rihizoctnia solani’nin çevresini sararak salgıladığı ezimlerle patojenin hücre duvarını parçalayarak su kaybetmesine ve onun ölümüne yol açar. Rhizoctonia solani mücadelesi toprak organik maddesini artırmakla çözümlenemez. Bu patojene karşı mutlaka Trichoderma harzianum uygulanmalıdır.
Bu antagonist ile yapılan çalışmalara bakacak olursak; Howell ve Stipanovic (1983), pamukta Rhizoctonia solani, Pythium ultimum ve Fusarium solgunluğuna karşı Trichoderma virens ırklarının etkilerini incelemişler, Trichoderma virens‘in Rhizoctonia solani ve Pythium ultimum‘u antibiyotik etkisiyle baskı altına aldığını, ayrıca Howell (1987), antagonist fungusun Rhizoctonia solani‘yi ve Fusarium solgunluğunu mikoparazitizm etkisiyle engellediğini tespit etmiştir.
Trichoderma virens izolatlarının G-4 ve P ırklarının “Gliovirin” isimli antibiyotik ürettiği, G-6 ve Q ırklarının ise “Gliotoksin” isimli antibiyotik ürettiği, bu antibiyotikler yardımıyla Verticillium solgunluk hastalığının baskılandığı saptamıştır. (Howell ve arkadaşları, 1993)
Talaromyces flavus ile yapılan çalışmalara bakacak olursak; Fravel ve Roberts (1991) ve Stosz ve arkdaşları (1996), Talaromyces flavus‘un glikoz oksidaz enzim aktivitesi ve hiperparazitizm etki mekanizması yoluyla Verticillium dahliae‘nın mikrosklerotlarının çimlenmesini engellediğini saptamışlardır.
Zeise ve Kersten (1997), pamuk tohumunu Talaromyces flavus‘un askospor süspansiyonu ile muamele ederek bulaşık tarlaya ektiklerinde Verticillium dahliae‘nın %57 oranında engellendiğini saptamışlardır.
Fravel ve Larkin (1997), Talaromyces flavus‘un glikoz oksidaz enzimi üreten ırkının Verticillium dahliae‘nın mikrosklerotlarını öldürdüğünü, bu durumun ise enzimin dolaylı olarak hidrojen peroksit üretimini teşvik etmesinden kaynaklanabileceğini ileri sürmüşlerdir.
Alginik asit diğer bir adıyla algin, kahverengi denizyosunlarından elde edilen bir anyonik polisakkarittir. Alginik asit esmer yosunların birinci hücre çeperlerini oluşturur ve miktarı yosunların türlerine ve mevsimlere göre % 14-40 arasında değişir. Alginik asit suyla temas ettiğinde, yapışkan bir jel halini alır ve ekstrakt edilmiş biçimleri kendi ağırlığının 200-300 katı su adsorbe edebilir. Bu maddenin endüstriden tarıma kadar bir çok kadar kullanım alanı vardır. Tarımda yaygın kullanımı gübre şeklindedir. Renkleri beyazdan sarımtrak kahverengiye kadar değişen bu maddenin, filament, granül ve toz halinde preparatları piyasada bulunmaktadır.
Talaromyces flavus’un Verticillium dahliae’yi kontrol edebildiği yukarıda söz edildiği gibi bir çok araştırma ile kanıtlammıştır. Bir uygulamada, Vertisilyum bulaşıklığı olan bir patates tarlasına, alginik asit, buğday kavuzu ve Talaromyces flavus (%0.5) karıştırılarak uygulama yapılmış ve Verticillium dahliae’nin topraktaki populasyonunun %90 üzeri bir oranda zaldığı görülmüştür. Ayrıca patlıcanla da test yapılmış, Talaromyces flavus patlıcan köklerinde kolonize olmuş ve patlıcan köklerindeki Verticillium dahliae kolonizasyonunu azaltmıştır. Patlıcanda yapılan uygulamada sadece alginik asit, buğday kavuzu uygulmasında da Verticillium dahlia kolonizasyonunun azaldığı gözlemlenmiştir.
Biyolojik mücadelede bakterilerden, Bacillus subtilis, Bacillus cereus ve Bacillus megatherium türleri kullanılmaktadır. Bu bakteriler antibiyosis etki ve besin-yer rekabeti mekanizması ile patojenleri engellemektedirler.
Bu antagonist bakteriler ile yapılan çalışmalara bakacak olursak; Rossall ve Mcknight (1990), pamukta Rhizoctonia solani‘ye karşı fungisit karışımı, Quantum 4000 (Bacillus subtilis) ve Bacillus subtilis MBI 600′ün talk biyoformulasyonunu tarla denemelerinde kullanmışlar, deneme sonucunda Bacillus subtilis MBI 600′ün fungisit karışımı ile aynı oranda etkili olduğunu saptamışlardır.
Safiyazov ve arkdaşları (1995), Bacillus subtilis 23 ve Bacillus megatherium 26 nolu izolatları pamukta Rhizoctonia solani, Fusarium spp. ve Verticillium dahliae‘ye karşı in vitro da (laboratuar ortamı) ve tarlada test etmişler, testler sonucunda antagonist bakterilerin antibiyotik üreterek patojenleri baskıladığını, özelliklede Bacillus subtilis 23′ün Verticillium dahliae ve Fusarium spp.‘ye karşı çok etkili olduğunu tespit etmişlerdir.
Pleban ve arkadaşları (1995), Pamuk tohumlarına Bacillus cereus‘un 65 nolu izolatını, Bacillus subtilis‘in 72 nolu izolatını ve Bacillus pumilus‘un 85 nolu izolatını inokule etmişler, sera koşullarında bu antagonist bakterilerin “kitinaz enzimi” ile Rhizoctonia solani‘yi %60 oranında baskıladığını belirlemişlerdir.
Ülkemizde yapılan bir çalışmada ise Ulukuş (1988), topraktan izole ettiği Bacillus spp. izolatını in vitro da fungal bitki patojenlerine karşı testlemiş, test sonucunda antagonist bakterinin özellikle Verticillium dahliae ve Rhizoctonia spp.‘nin gelişmesini engellediğini (6-10 mm engelleme zonu oluşturmuş) tespit etmiştir.
Fluoresan pseudomonaslar gram negatif, King B besi yerinde UV ışık altında fluoresans veren, polar kamçılı, bitkilerin hem kök katmanında hem de toprak üstü organlarında epifitik (zararsız) olarak yaşayabilen, hızlı kolonize olabilen bakterilerdir. Fungal hastalıklara karşı biyolojik mücadelede Pseudomonas fluorescens, Pseudomonas cepacia bakterileri kullanılmaktadır. Bunlar rekabet (besin ve yer) ve antibiyosis (bu bakterilerin ürettiği antibiyotikler; 2,4,5-chlorophenoxy asetik asit, pyrrolnitrin ve pyoluteorin) ve sistemik uyarılımış dayanıklılık mekanizması ile patojenleri baskılamaktadırlar.
Zaki ve arkadaşları (1998), Arizona da 1995-1996 yıllarında Rhizoctonia solani' ye karşı tarla denemelerinde Pseudomonas cepacia‘nın D1 ırkını, Deny, Kodiak gibi peparatları ve fungisit karışımlarını (metalaxyl, triadimenol, thiram) kullanmışlar, denemenin sonucunda D1 ırkı ve fungisit karışımlarıyla muamele edilmiş pamuk tohumlarından çıkan bitkilerin hastalığa yakalanmadığını, bununda D1 ırkının “Ppyrrolnitrin ve Amino Pyrrolnitrin” isimli metabolitleri üretmesinden kaynaklanabileceğini ileri sürmüşlerdir.
Niu ve arkdaşları (1999), pamuk tohumlarını Pseudomonas fluorescens' in 32 nolu ırkı ve Carbendazim etki maddeli bir fungisit ile muamele ederek Verticillium spp.’ye karşı test etmişler, bu tohumlardan çıkan bitkilerde Pseudomonas fluorescens 32 tek başına kullanıldığında hastalığın %67 oranında azaldığını, Carbendazim tek başına kullanıldığında %64 oranında azaldığını, her ikisi birlikte kullanıldığında ise hastalığın %73 oranında azaldığını saptamışlar, Ayrıca Pseudomonas fluorescens 32 ile muamele edilmiş pamuklarda büyüme ve gelişmenin de oldukça iyi olduğunu saptamışlardır.
Ülkemizde yapılan bir çalışmada; Demir ve arkadaşları (1999), sağlıklı pamuk tohumlarından ve rizosferden yaptıkları izolasyonlarda 128 adet fluoresan pseudomonas izolatı elde etmişler ve bu izolatları in vitro da Rhizoctonia solani‘ye karşı test etmişler, Bunlardan antagonist etki gösteren Pseudomonas fluorescens 14 ve Pseudomonas putida 13 nolu izolatların sıvı ve kuru formülasyonlarını, pamuk tohumlarında çökertene karşı etkilerini incelemişler, kuru formulasyonun %58 oranında etkili olduğunu tespit etmişlerdir.
Erdoğan ve Benlioğlu (2007), Verticillium solgunluk hastalığı ile doğal olarak bulaşık bir tarlada iki farklı pamuk çeşitinde fluoresan pseudomonasların verticillium solgunluğuna olan etkisini %60 olarak saptamış, ayrıca bu bakterilerin kütlü pamuk veriminde yaklaşık %15-20 oranında artış sağladığını tespit etmiştir.
Not: Bu yazı kendi blogumdaki, Toprak Kökenli Mantar Hastalıkları ile Mücadele yazımdan bir bölümdür. Çok uzun bir yazı olduğu için tamamını buraya ekleyemedim.
omer.tuncer
11-03-2011, 10:05
Sevgili acemi usta dün geceden beri yazdıklarını okumaktayım ama bu konu başlı başına bir eğitim olmuş yazıyı okurken birkaç defa başa dönmek zorunda kaldım.:) Nedenine gelirsek hazmı ve kavraması zor ama bir o kadar da öğretici olmuş. daha bitiremedim ama ellerine ve emeğine sağlık.
Keyifle okudum yazdıklarınızı, hepinizin emeğine sağlık. Benim uzmanlık alanım değil ama nedense ilgilendim, bir gün belki gerekli olur diye notlar aldım. Ben ve benim gibiler sadece tüketiciyiz, soframı salatasız kurmam, çocuklarımıda alıştırdım, eskiden kalma bilgimiz bize
mevsimine göre sebze ve meyve tüketmemiz gerektiğini söylerler ama şimdi marketlerde herşey var. Meyerse nelerle mücadele veriyormuşsunuz.
Seneler önce balkonumda küçük bahçe kurmak istedim ve bir sürü çiçek aldım fakat birsüre sonra hepsi böceklerndi ne yapacağımı bilemeyerek hepsini üzülerek atmak zorunda kaldım. bu siteyi keşfettikten sonra tekrar domates ve biber fidesi alarak işe koyuldum. Bu gün bir haftalıklar sizlerin sayesinde iyi gidiyorum.
Emeği geçen herkeze saygılar
acemi_caylak
09-06-2011, 08:38
Son zamanlarda oldukça fazla sayıda bahçe geziyorum. Gördüklerim tek kelime ile ürkütücü. Başkada yorum yapmıyorum. Neden Avrupa'nın ve Rusya'nınTürkiye'den giden ürünleri kapıdan çevirdiklerini şimdi çok daha iyi anlıyorum.
Genelde haftada bir ilaçlama yapılıyor ve ilaçlama sırasında 5-6 tane ilaç birbirine karşıtırılarak kullanılıyor. Üstelik ilaçlama yapanların büyük çoğunluğu hiç bir önlem almıyor. Hatta Bitki Koruma Bölümü'nden mezun bir arkadaşla yaptığımız bir ziyarette gözlerimize inanamadık. Yasaklı ilaçlar bile kullanılıyordu. Üstelik bunlar Ziraat Mühendisleri tarafından önerilen yöntemler.
Bu kadar çeşitli ilacın bu kadar yoğun kullanımı sonrasında oradaki biyolojik flora ne hale geliyor, düşünemiyorum bile. Neden hiç bir üniversite bununla ilgili araştırma yapmaz anlamış değilim. Tarım Bakanlığı kimyasal ilaçlara çok kolay ruhsat verirken, neden biyolojik preparatlar için 40 dereden su getirir? Şuna inanabiliyor musunuz? Bir biyolojik ilacın ya da gübrenin tescil alma süreci 1 yılı aşıyor. Çoğu zaten kısıtlı olanaklara sahip olan küçük üreticiler bu kadar bürokratik engeli nasıl aşacak?
Trichoderma spp., Pseudomonas fluorescens, Bacillus subtilis, Bacillus thuringiensis, Bacillus pumilus, Beauveria bassiana türü mikroorganizmaları içeren ürünler zaten dünyada çeşitli ticari adlarla piyasada varlar. Arkalarında binlerce bilimsel araştırma var ve birçok bilimsel literatürde adları geçiyor. Ancak bunlar bile kolay ruhsat alamıyor.
Kısacası bu ülkede doğal, ekolojik, biyolojik vb. tarım yapmak oldukça zor.
Halil Önen
11-06-2011, 23:04
Sonra şarap rengi bir sıvı elde edilir.
193266
Buna bulamaç ismini koyduk ama böyle serum gibi bir şey oldu.
1 lt. 100 lt. suya konur.
Bitkilerin _yaz kış demeden _ gövde ve yapraklarına atılır, damlama ile toprağa verilir.
* Gülleci Bulamacı:
Ege Üniversitesi Zıraat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Atıf Atilla ve köylülerin halefi dediği Dr. Tayfun Özkara hoca Belen köyüne gelirler.
Gülle sporu yaptığını da söyleyen _ ki bunun bu ismi koyduk_ Atilla Hoca yukarıdaki bulamacı köylülere anlatır. Köylüler buna ' dede bulamacı' ismini koymuşlardı. Atilla hoca duyduğuma göre vefat etmiş, 'o'na rahmetlerimizi sunuyoruz.:(
''Siz bu kimyasal gübreleri ve kimyasal( sentetik) zehirli ilaçları kullanmaya devam ederseniz toprağınız kirlenir nematotlardan bitkileriniz kurur ve daha çok zehirli ilaç kullanmak zorunda kalırsınız yine de hastalıklardan kurtulamazsın, menemen ovasında tarım yapamaz duruma gelirsiniz'' demiş.
Ve yukarıdaki ilaç yapımını anlatmış.
Yaşlı köylülerden dinlediğim bu hikayeden sonra neden bu gün bu bulamacı kullanmıyorsunuz dediğimde; ' yapması zor geliyor, hazır zehirler alıştık, suya koyuyorsun, atıyorsun'' dediler.
Hoca bu ilaç;
''İnteksisit tir; yani böçek vb.öldürücü,
Akarisit tir; yani Örümcek vb. öldürürcü,
Fungisit tir; yani fundal_ mantar öldürücüdür'' demiş...
Peki bu ilacı kullananlar nasıl sonuçlar elde etmişlerdi.
Zeytinde pamuklu bit,
Domateste külleme,
Asmada külleme,
Domates ve ayvada bakteriyel yanıklık,
Domateste yaprak küfü ve kurşuni küf,
Tüm kabuklu bitler,
Tüm pamuk zararlıları,
Domateste bakteriyel yanıklık,
Bağda mildiyo( pronoz),
Elmada kara leke,
Bağ uyuzu,
Asmada ölü kol hastalığı,
Kullananlar bu hastalıkları önlediğini tecrübe etmişlerdi.
Aslında sıra uzayıp gidiyor....
Maliyet hesabı;
3 kg. toz kürkürd ...3 tl.
1.5 kg. kireç ...1tl.
10 lt su ... bedava... toplam 4 tl. Bundan 9 lt ilaç elde ediyorsunuz....Buyurun....
Aslında bu gülleci bulamacını kaoline karıştırmayı düşünmüştüm ama rengi bozar.Belki kışın ağacı soğuktan korumak için kaoline karıştırılabilir ve hastalıklara karşı önlem de alınmış olur.
Ya da yaprak gübresi karıştırlabilir mi?
Saygılar
''Gülleci bulalamacını'' geliştirdik ve etkisini arttırdık.
Etkisinin az olduğunu gördük , deneylerde.
Pamuklu bit ve akar hastalıklarında...
Ama bizim asıl hedefimiz;
asmada, domateste külleme, domateste tuta ve tripsi ile mantari
hastalıklardı.
D.S İ. lerinin kurucusu, ucuz doğal ilaçların saunucusu Atıf hocanın talebelerinden Göksel Girgin ile Yücel Kaçar yeni bilgilere ulaştık.
Ve hatta Yücel Kaçar' dan 'gülleci bulamacını' Atıf hocanın nasıl yaptığını göstermesini rica ettik.
O gün Ayhan Kaptan _zeytinli bahçe_ da üzerinine geldi. Gördü nasıl yapıldığını...
Gülleci bulamacının _ daha etkili_ yapılışı.
223215
3 kg. kükürt ve 1,5 kg. sönmemiş kireç.
(biz 1,5 kg. sönmüş kireç kaymağı kullanmıştık, ilk yapımda. böyle de yapıldığını biliyorduk. Ama sönmüş kireç etkisi az olacağından 3 kg. kullanılması daha iyi olurmuş.)
Bu defa;
sönmemiş kireç ile kükürdü aynı kaba koyduk.
223226
Üzerine 10 lt. su koyduk
Daha altını yakmadan kaynamaya başladı.
Sonra altını yaktık. Ve suyu 10 lt.ye tamamladık, 3- 5 dakika sonra...
223242
Ve devamlı karıştırdık. Taşar gibi oldu. Duruldu.
223245
İlk yaptığımızdan daha koyu ve keskin bir renk elde ettik.
Karıştırma ve kaynama sonunda;
ağır bir kükürt kokusu duyduk.
Hatta Ayhan kaptan '' bu keskin koku ne, zehirleniyor muyuz'' demişti...;)
İşte bu kokuyu duyduğunuzda '' Gülleci Bulamacı'' olmuş demektir. Bir saat gibi sonra, ateşin etkisine bağlı...
Bu Atıf hoca' nın uyarısıymış.
223260
Ve kükürt etkisi daha fazla, etkili bir bulamaç elde ettik.
Halil Bey emeğinize sağlık,mantari hastalıkların çiftçileri kasıp kavurduğu bu günlerde ekonomik ve organik etkili bir ilaç tarifi vermişsiniz deneyeceğim
Halil bey.emeğinize sağlık.
Affınıza sığınarak,hangi sebze ve meyvelerde kullanılabilir.Hastalık görülmeden ön tedbir olarak kullanılmasında mahzur var mı?Hangi sıklıkta kullanılmalı?
xenkebikec
11-07-2011, 21:00
Halil bey paylaşımınız için çok teşekkürler. Bu akşam hazırladık bulamacı. İlk karışım gibi yapacaktık ki bugün sönmemiş kireçli olan yukarıdaki formülü görünce ona göre hazırladık. Domateslerin bir kısmı %10 gibi yaprak küfü oldu. Yarın uygulamayı düşünüyoruz.
İlk başta biraz umudum kırıldı renginden dolayı ama 30 dk kadar sonra renkte geldi toplamda bir saat kaynattıktan sonra şimdi soğumaya bıraktık. İnşallah iyi gelir.
Sn. Halil Önen,Öncelikle paylaşımınız için teşekkürler ve tarifini verdiğiniz gülleci bulamacında kullanılan kükürtün seçiminde,suda eriyen veya erimeyen şeklinin bir önemi varmı?Ayrıca yaz kış herzaman kullanabileceğimizi belirtmiştiniz.Kullanımdaki zaman aralığımız ne olmalı? Saygılar.
Sn.Halil Önen sonradan aklıma takılan bir soruyu da sorayım.Hazırladığımız gülleci bulamacının son kullanma tarihi varmı?
Halil Önen
17-08-2011, 21:33
Sn.Halil Önen sonradan aklıma takılan bir soruyu da sorayım.Hazırladığımız gülleci bulamacının son kullanma tarihi varmı?
En az 4 yıl kullanılabiliyor Sn. ERKO.
Değerli dostlar
Dün bir arkadaşımın Yeni aldıgı bahçesine düzenleme için gittim
Bazı sorunlarla karşılaştım siz dostlara üç sorum olaçak yardımçı olursanız sevinirim önümüzdeki haftada uygularız işallah
1 - Tüm agaç bitki çolı beyaz ufak sümuklu böçekten geçilmiyor çok etkili bir müçedele için ne yapılması gerekiyor ?
2 - Çok rüzgar alan bir çephe var rüzgar engeleyiçi olarak ne tür bir agaç veya çalı türü kullanmalıyız .?
3- Bahça delik deşik çok yogun bir köstebet kolenisi mevcut inanamasınız o kadar diyeyim .. ne yapabiliriz açaba ?
Yanıtlarınız için şimdiden teşşekür edirim işallah el birliğiyle bir bahçe yaparız bende resimlerim diyorum :) :)
iyi günler bahce dotları yozgatta 8 dönüm meyve bahcem var sizler kadar olmasa bile azami dikkat ederek zehir kullanmadan meyve yetiştirmeye çalışıyorum benim problemim ilaçlama pompası sırt tipi ilaçlama pompası ile ne kaolin ne gülleci bulamacı gibi ürünleri kullanamıyorum 200 lt tank kapasiteli el arabası tipinde pulverizatör alıcam ama deneyimlerinize ihtiyacım var tavsiye edebileceğiniz marka varmı acaba kusura bakmayın burası tam yeri değil galiba ama sorumu yazacak bölüm bulamadım
herkeze bol ve zehirsiz hasat dilerim
Zeytinlibahçe
21-09-2011, 21:00
2 - Çok rüzgar alan bir çephe var rüzgar engeleyiçi olarak ne tür bir agaç veya çalı türü kullanmalıyız .?
Bu konuda bir kaç tür tavsiye edilir. Biz leylandilerden oldukça memnunuz
Leylandi , Melez Servi (Cupressocyparis leylandii) - agaclar.net (http://agaclar.net/forum/igne-yaprakli-agaclar/2232.htm)
Halil Önen
22-09-2011, 14:13
...
1 - Tüm agaç bitki çolı beyaz ufak sümuklu böçekten geçilmiyor çok etkili bir müçedele için ne yapılması gerekiyor ?...
Gülleci tortusu kullanın.
247036
3kg. kükürt,
1.5 kg. sönmemiş kireç kaynatılır. Kaynama başladığında ateşten indirilir. Bu şekilde daha çok dipte tortu kalır.
247037
Elma fidanı ve salyangozlar...
247038
Gülleci tortusu sürüldü ve bir daha salyangoz olmadı.
247039
Badem ağacı ve salyangozlar...
247040
Bir daha salyangoz gelmedi.
devam...
Halil Önen
22-09-2011, 14:41
Kayası ağacı ve salyangozlar... kayasılar erimedi...
247043
Gülleci bulamacı kullanıldı, salyangozlar gelmedi.
247044
Kaysılar erimeye başladı. Gelenler oldu ama öldü.
247045
Gülleci bulamacı sürülmüş yüzeyde ilerleyen salyangozun _ küçük resim_ açık yüzünde _ kireçli_ sert bir tabaka olduğu gözlendi.
247046
Delinip bakıldığında salyangozun öldüğü tespit edildi.
Salyangozların yaşam süresi vardır ve bu şekilde mi ölüyorlar diye araştırıldı. Bu dönemde çevrede salyangoz populasyonu sürüyordu.
247047
Aynı zaman diliminde salyangozlar fasulyelerde de görülüyordu.
Fasulyelere gülleci bulamacı atıldı ve salyangozlar hiç olmadı.
Bu denemenin doğru olabilmesi için bir daha denenmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu arda bir gurk ve 11 civciv 2 dönümde gezdi, büyüdü. Onlar mı yok ettiler yoksa gülleci bulamacı ve tortusu mu etkili oldu.
Kafam karıştı...
Sn. ankstel,
Eğer siz de denerseniz o zaman kesin sonuca bağlarız. Ne dersiniz?
Tek tük görülen sümüklü böceklerde yok oldu.
Saygılar
kireç mevzugu denemiş pek başarılı olmamış bu bahçede bu siteden çok değerli bir abimizin tafsiyesi bir ilaç var.
Sümüklü böcekler için piyasada satılan en etkili ilaç ''Trimup'' marka olanı. bu haftasonu yagmur yagmasa bahçeye deneyeçeğim sonuçu yazarım burada .
bakalım göreçeğiz..
Sn. Halil Önen Gülleci bulamacı yapımından sonra oluşan tortunun ağaçların gövdelerine sürme önerinizi neyazıkki geç okudum.Ben oluşan tortuyu zeytin ağaçlarının çevresine yaydım.Sulamayla toprağa nüfuz ederek kadı lokmaları dahil diğer zararlıları uzaklaştıracakmı diye takip ediyorum. Saygılar.
Halil Önen
24-09-2011, 19:48
Sn. Halil Önen Gülleci bulamacı yapımından sonra oluşan tortunun ağaçların gövdelerine sürme önerinizi neyazıkki geç okudum.Ben oluşan tortuyu zeytin ağaçlarının çevresine yaydım.Sulamayla toprağa nüfuz ederek kadı lokmaları dahil diğer zararlıları uzaklaştıracakmı diye takip ediyorum. Saygılar.
Sn. ERKO,
kadı lokmasına etkisini bilmiyoruz. Sonuçlarını paylaşırsanız seviniriz.
Gülleci bulamacını zaten damlamadan da verdik. Denemek için ağaç ve sebze fidanlarının dibine döktük hiç bir zarını görmedik.
Atıf hoca asmaların diplerine sulama suyu ile verin nematot hastalığına da iyi geliyor demiş. Ama bunu gözlemleyemedik.
Saygılar
Sn Halil Önen
Bugünlerde gülleci bulamacı kullansak ,kalan bulamacıda ağaçların gövdesinine sürsek olurmu*yoksa baharı mı beklesek*
SAYGILAR
Halil Önen
17-10-2011, 22:35
Sn Halil Önen
Bugünlerde gülleci bulamacı kullansak ,kalan bulamacıda ağaçların gövdesinine sürsek olurmu*yoksa baharı mı beklesek*
SAYGILAR
Bu yıl zeytin ağaçlarında kışın _ çok soğuk günlerde_ gülleci bulamacı kullanmayı ve gülleci tortusunu ağaçların bellerine sürmeyi düşünüyorum.
Özellikle gülleci tortusunun bir iki derece soğuğu keseceğini zeytin, mandalin, limonu soğuk vuruğundan az da olsa koruyacağını düşünüyorum
Kış uykusuna yatan, şeftali, erik elma v.b ağaçlar için koruyucu etkisi olacaktır.
Bu yıl zeytin ağaçlarında kışın _ çok soğuk günlerde_ gülleci bulamacı kullanmayı ve gülleci tortusunu ağaçların bellerine sürmeyi düşünüyorum.
Özellikle gülleci tortusunun bir iki derece soğuğu keseceğini zeytin, mandalin, limonu soğuk vuruğundan az da olsa koruyacağını düşünüyorum
Kış uykusuna yatan, şeftali, erik elma v.b ağaçlar için koruyucu etkisi olacaktır.
Teşekkürler.
Enkısa zamanda yapmalıyım.
SAYGILAR
denizakvaryumu
16-11-2011, 09:15
Bu arada bazı önemli mesajlar diğer konuların altında kaybolabiliyor.Bu konuya da alıntılamakta fayda var :)
==========================
Sevgili dostum kolay gelsin.
1. resimde bizim 'ballık' dediğimiz siyah akar hastalığı var. Karıncalar bunun kanıtı...
2. resimde külleme değil _ki daha erken, mildiyö de benzemiyor.. ( biz asmasa bu hastalık ile pek karşılaşmıyoruz.) Bir çeşit akar _pamuklu bit_ hastalığı gibi duruyor.
Neler yapılabilir:
1. Ev yapımı ilaç,
1 lt. su,
1 yemek kaşığı arap sabunu,
1 yemek kaşığı acı biber (en acılısı)
1 yemek kaşığı zeytin yağı,
6 diş sarımsak (ezilmiş)
karıştırlır bir gün sonra 2 gün aralıklarla _ çalkalanarak_ atılır.
Dikkat:
Bu oranlar 10 katı ve daha çok çoğaltılarak atılması durumunda _ çalkalama probleminden dolayı pek etkili değildir.
2.
Hastalık gelmeden önce 'gülleci bulamacı' atılır da kaplama yapılırsa pek hastalık olmuyor. Hastalık yayılmışsa 'gülleci bulamacı' etkili değil.
3.
Hastalık ilerlemişse nimisk kullanılmalı, etkili. ( Ancak pahalı bir ilaç)
4.
Mostar denen zehirli ilaç _ ki tüm üreticilerin kullandığı vazgeçilmezdir_ meyve olmadan toprağa bir örtü serilerek kullanılması kesin çözümdür. ( asma fidanınz tehlikede ise bu kullanılabilir)
5.
Bionem ve içindeki bakteri _ P. F) bu hastalıklara etkili. Nimisk den daha iyi ve aynı zamanda mikrobiyal gübre...
Ve hatta bionem+ roa _ ki içindeki bakteriler birbirine müthiş uyumlu_ karıştırılarak kullanıldı ve çok iyi sonuç alındı.
Elinizin altında özellikle bionem hazır olmalı. Bu ve benzeri hastalıklara etkili bir mikrobiyal.
Uyarı:
külleme ilerlemişse bionem pek etkili değil,_ ki hiç bir ilaç etkili değil, ancak durdurur_ başlamadan önce kullanılmalı.
Kolay gelsin
Bu karışımı _ BT.+kaolin+ gülleci bulamacı_ Elma ağacında akar (ballık) hastalığı için kullandık.
BT bakterisi tek başına tam etki sağlamıyordu...
Kaolin tek başına kullanıldı, yine etki tam etki sağlamadı...
Gülleci bulamacı 15 lt. suya 30 cc kullanıldı tek başına durdurmuştu.
Bu bize olumlu etki yaptı.
Bu defa yeni yapılan gülleci bulamacı 15 lt.suya 200 cc + kaolin+ delfin _ki cevizde iç kurdu için de) kullanıldı.
3 gün beklendi. Hiç olumlu etkisi gözlenmedi.
5. gün gittiğimizde akar (ballık) hastalığı tamamen yok olmuştu.
Bu defa;
başka elma ağacında sadece yeni yapılan gülleci bulamacı _15 lt. suya 200 cc olarak kullanıldı.
5 gün sonra akar ( ballık) hastalığını tamamen silindiği gözlendi.
Yani gülleci bulamacı tek başına etkili...
Şimdi;
elmada akar hastalığı için gülleci + elmada güneş yanıklığı için kaolin iyi ikili oluşturuyor...
BT. bakterisi ise ceviz iç kurdunda etkili.
Deneme;
Gülleci bulamacı+ kaolin+ BT. bakterisi,
cevizlerde kullanıldı. Ve kullanılan ağaçlarda ceviz iç kurdu olmadı.
BT bakterisi (delfin) zaten tek başına etkiydi. Ama tam etki istendi.
Gülleci+ kaolini gelecek yıl kullandığımızda ve etkisini gördüğümüzde;
listeden BT. bakterisini yani ticari adı Delfini çıkaracağız ve maliyeti düşüreceğiz.
Yardımlarınız için teşekkürler dostlar.
Saygılar
233923
Fasulyede...
233924
233925
Kabakta...
233926
Karpuzda...
233927
Salatalı ve kavunda...
Külle karıştırılmış toz kükürt _ sulu kükürt pek etkilemez_ yapraklara ve toprağa atılmalı.
Yani bir avuç kükürt _ tek başına da olabilir_ kabağa, karpuza, kavuna ve salatalığa öğle atılmalı ki,
kökenin altına bu boşluktan attığında diğer uçtan kükürt toz halinde çıkmalı.
Yani toprak ve yaprakların altları kükürtle kaplanmalı.
Birde üstten kaplanmalı yapraklar. Hava bile almamalı kırmızı örümcek...
Unutulmamalı sabah erken ve akşam geç vakit rüzgarsız havada atılmalı ve fazlası zarar getirmez;
ayrıca toprağın pH ını düzenler ve bitkilerin ( bostanların) altına yılan, fare, akrep, arı vb. canlıları barındırmaz.
Ben eskiden böyle yapardım...
Şimdilerde Gülleci bulamacı kullanıyorum.
Daha hastalık gelmeden önce; _yapraklar hafif içe kıvrıldığında büyüyeçle bakıyorum_ 20 lt suya 200 cc koyarak atıyorum.
5 günde bir...
Fasulyede gördüm acil işimden dolayı atamadım, 3 gün sonra geldiğimde her yeri sarmıştı.
Hava lodos giderse çok hızlı yayılır.
Geçen yıl köyden bir arkadaşın_ Mehmet Gemici_ patlıcanlarında mücadele etmiş ve kazanmıştık.
(Bunu em sayfasında yazmıştık)
Bu yıl yine köyönü Tarım dan Yücel Kaçar'ın 1.5 dönüm patlıcanlarında deniyoruz.
Hemde nematotun çakılı olduğu yerde. Daha önceki yıllarda bu güne geldiğinde patlıcanlarını kaybediyordu.
(ileride resim yükleyeceğim)
Şu ana kadar başarılıyız.
Aslında nematot öldüren kimyasal ilaçlar var. Oldukça pahalı.
Ama topraktaki zararlı nematotları öldürürken onlarca yararlı nematotu da öldürüyor.
Nematota karşı Ema uygulaması...
Bu yıl patlıcan fidelerini daha viyollerde iken bir defa ema kullandık. 100 lt. suya 1 kg kadar...
Fideler toprağa dikildiğinde, köklerine birer çay bardağı kadar yine 100 lt. suya 1 kg. şeklinde uyguladık.
Sonra dönüme 2 lt. gelecek şekilde 2 uygulama yaptık.
Şimdilerde 3. uygulama yapacağız.
Çünkü bu alanda nematot çok ve başladığında durdurmak çok zor oluyor.
Şu ana kadar başarılıyız.
Ben ise farklı bir yol izledim, börülcelerde ema uygulamasında...
Nematotla karşılaşacağı biliyordum, ama...
237674
Bu kadar yoğun olacağını tahmin etmemiştim.
237675
Tarlanın sadece bu bölümünde ortaya çıktı.
Ve sadece damlamadan dönüme 2 lt şeklinde 2 defa ema vermek yetmedi...
Sonuç;
Bitki dikilmeden önce viyollerde ise ema verilmeli.
Sonra dikimde bir çay bardağı kadar köke verilmeli,
Sonra dönüme 3 defa salma ya da damlama ile verilmeli.
Ya da bitki topraktan çıktığında _ her köke_ 2 defa bir çay bardağı verilmeli( Mehmet Gemici' nin yaptığı gibi.)
Ya da Göksel Girginin yaptığı gibi _ geçen yıl domateste_ sadece damlamadan bitki topraktan çıktığından itibaren dönüme 2 litre şeklinde 3 defa 10 ar gün ara ile üst üste verilmeli... Sonra geliştiğinde 2 uygulama daha yapılmalı.
Saygılar
Eğer zeytinde dal kanseri ve tehlikesi varsa;
zeytin hasat edilikten ve kısmen budama yapıldıktan hemen sonra mutlaka gülleci bulamcı +etidot67 kullanılmalı.
100 lt. suya 2 kg. gülleci bulamacı oranında _dal kanseri için_ önce suya katılır ve karıştırılır.
10 lt. suda etidot 67 ( binde 5 oranında ) eritilir ve karışıma ilave edilir.
Diğer uygulamalar karışımda jelleşmeye sebeb olur ve suya karışımını zorlaştırır.
Bu uygulama yılda en az üç defa yapılır.
Özellikle;
zeytine soğuk vurduğunda _ ki dal kanseri en çok o zaman ortaya çıkar_ dallarda çatlama olduğunda mutlaka kullanılmalıdır.
Yani zeytin dal kanserine karşı;
hasattan hemen sonra ve soğuk vurduktan sonra mutlaka _ birer defa_ kullanılmalıdır. Dal kanserine karşı diğer uygulamalar kış ya da yaz aylarında yapılabiliyor. Hastalığın şiddetine göre uygulama arttırlır.
Kabuklu bitin konukcusu diğer ağaçlar _ özellikle sınırlara dikilen koruma amaçlı_ olabiliyor. Onların altında işlenmemiş toprakta kışı geçiriyor.
256847 (dıştan görünüşü)
Kabuklu bit meyve üzerinde besleniyor, bıraktığı salgı toksit etki yaptığından kırmızı, mor lekeler bırakıyor.
256848 (kesit görünüş)
Kabuk ince şekilde yüzeyden kesildiğinde meyve etine işlemediği görülür. Tuzlanarak selesi yapılabilir belki ama;
kesinlikle salamurası yapılamaz. Yumuşama yapar ve kaliteyi düşürür.
İlaçlama bu ağaçlara ve dip toprağına da atılmalı.
Nisan ayının başlarında ilk yumurtası çıkıyor ama,
ben zeytinler iri saçma şeklini aldığında kullanıyorum.
Daha doğrusu Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında 4 ya da 5 defa kullanıyorum.
Bu yöntem zeytinde temel üç zararlısı;
Zeytin uc zararlısı,
Zeytin güvesi_ ki en çok zararı verir,
Kabuklu bit
için kullanılır. Ve etkilidir.
Zaten bu hastalıklar için yılda 5_6 defa zehirli _ bordo bulamacı hariç_ kullanılmaktadır.
Gülleci bulamacı yapımı biraz zahmetli ama oldukca ucuz ve besleyici doz aşımında hiç bir zararı olmayan doğal bir ilaçtır. Mayıs ayından başlayarak ağustos ayının sonuna kadar ayda iki defa sadece gülleci bulamacı kullanılabilir.
Şimdi bu uygulamaya;
her atımda etidot67 kullanılırsa zeytinde meyve tutumunu sağlayan bor verilmiş olur.
Ve etidot67 bir mantar hastalığı olan zeytin dal kanserine de etkilidir. Oldukca ucuzdur ve yerlidir.;)
karıştırılırsa, zamandan ve maliyetten kazanılmış olur.
Eğer hastalıklara karşı koruyuculuk ve yaprak gübresi etkisi arttırılmak isteniyorsa bu karışıma EMEK gübre( yosun_alg) karıştılarak kullanılabilir. O da diğer yosun gübrelerinden çok daha etkili ve yerlidir.:)
Gülleci bulamacı+etidot67 istenirse emek gübre;
Eğer zeytinlerde dal kanseri varsa;
Zeytinler hasat edildikten ve kısmen budama yapıldıktan sonra bir defa kullanılmalı.
Buna imkanı olamayanlar;
zeytin dal kanserine (mantar) karşı _ ki bildiğim insan ayaklarındaki mantara karşı kullanılıyor_ sadece etidot67 kullanılır. Aynen bordo bulamacı kullanır gibi;
zeytinler hasat edilip budandıktan sonra 3 ya da 4 defa...
Buradaki amaç bakırın zehirli etkisinden dolayı bordo bulamacını menüden çıkarmak.
Saygılar.
100 lt. suya ubyi bulamacı uygulaması...
1) 100 lt su
2) 50 gr. etidot67
3) 1 lt gülleci bulamacı
4) 1 lt. sirke(üzüm)
her biri ayarı ayrı konur, karıştırılır. Uygulanır.
Sn. intibah,
domateslerin yapraklarında görülen kahverengi beneklenmeler _ lekeler_ 'Domateste Bakteriyel Kara leke' hastalığını gösteriyor.
Havalrın sıcak gitmesinden ya da yağışlardan hemen sonra bu hastalık ortaya çıkıyor. Yapraklara su değmemesi gerekiyor. Bu hastalığın seyrini hızlandırıyor.
Yani tohumdan gelse bile havalardan da olabiliyor...
Zorlu bir hastalık tohumların, fidelerin ve hatta toprağın ilaçlanması gerekiyor.
Bende de görülmeye başladı...
Bu hastalık için bakır içerikli ilaçlar _ bordo bulamacı_ kullanılıyor.
Ben,
bacillus Suptilis; ticrari adı Simbiyotek_( 15 lt suya bir yemek kaşığı bu hastalık için)
thicoderma herzianum; _ ticari adı SİM derma__(15 lt suya bir yemek kaşığı bu hastalık ve köklenmeye teşvik için)
Bacillus Thuringiensis; _ ticari adı Delfin_ (yeni başlayacak olan domates yeşil kurdu ve tuta için)
Gülleci bulamacı; ticari adı yok...:)(külleme, mildiyo ve kırmızı örümcek için) 15 tl suya bir çay bardağı yani 100 cc)
Kaolin kili; bu konuda benze ürünler var_ ( güneş yakmasın diye) 15 lt suya yarın kg kadar)
karıştırarak kullanacağım yarın...
İlk defa deneyeceğim sonuçlarının olumlu olacağını düşünüyorum sadece...
Bunu bakteriyel benek hastalığı, erken yanıklık hastalıklarına da etkili olacağını düşünüyorum...
Kolay gelsin.
denizakvaryumu
16-11-2011, 09:26
Son tahlilde;
bordo bulamacı kullanmak istemeyenler için (bakırdan dolayı), gülleci bulamacına nasıl bir takviye yapabiliriz?
Yaprak kıvırcıklığı, yaprak delen vs. hastalıklar için.
denizakvaryumu
20-11-2011, 18:39
''Gülleci bulalamacını'' geliştirdik ve etkisini arttırdık.
Etkisinin az olduğunu gördük , deneylerde.
Pamuklu bit ve akar hastalıklarında...
Ama bizim asıl hedefimiz;
asmada, domateste külleme, domateste tuta ve tripsi ile mantari
hastalıklardı.
D.S İ. lerinin kurucusu, ucuz doğal ilaçların saunucusu Atıf hocanın talebelerinden Göksel Girgin ile Yücel Kaçar yeni bilgilere ulaştık.
Ve hatta Yücel Kaçar' dan 'gülleci bulamacını' Atıf hocanın nasıl yaptığını göstermesini rica ettik.
O gün Ayhan Kaptan _zeytinli bahçe_ da üzerinine geldi. Gördü nasıl yapıldığını...
Gülleci bulamacının _ daha etkili_ yapılışı.
223215
3 kg. kükürt ve 1,5 kg. sönmemiş kireç.
(biz 1,5 kg. sönmüş kireç kaymağı kullanmıştık, ilk yapımda. böyle de yapıldığını biliyorduk. Ama sönmüş kireç etkisi az olacağından 3 kg. kullanılması daha iyi olurmuş.)
Bu defa;
sönmemiş kireç ile kükürdü aynı kaba koyduk.
223226
Üzerine 10 lt. su koyduk
Daha altını yakmadan kaynamaya başladı.
Sonra altını yaktık. Ve suyu 10 lt.ye tamamladık, 3- 5 dakika sonra...
223242
Ve devamlı karıştırdık. Taşar gibi oldu. Duruldu.
223245
İlk yaptığımızdan daha koyu ve keskin bir renk elde ettik.
Karıştırma ve kaynama sonunda;
ağır bir kükürt kokusu duyduk.
Hatta Ayhan kaptan '' bu keskin koku ne, zehirleniyor muyuz'' demişti...;)
İşte bu kokuyu duyduğunuzda '' Gülleci Bulamacı'' olmuş demektir. Bir saat gibi sonra, ateşin etkisine bağlı...
Bu Atıf hoca' nın uyarısıymış.
223260
Ve kükürt etkisi daha fazla, etkili bir bulamaç elde ettik.
Gülleci bulamacında kullanılan KİREÇ ;
Dolomit Tarım Kireci denilen kireç mi yoksa inşaatlarda kullanılan kireç midir?
Ar Madeni Tozlar Sanayi ve Anonim irketi - TRAGLME: Dolomit Tarm Kireci (http://www.arimadenitozlar.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=20&Itemid=28)
Halil Önen
20-11-2011, 19:26
Son tahlilde;
bordo bulamacı kullanmak istemeyenler için (bakırdan dolayı), gülleci bulamacına nasıl bir takviye yapabiliriz?
Yaprak kıvırcıklığı, yaprak delen vs. hastalıklar için.
Gülleci bulamacını erik ağacı yaprak delen de bu yıl denedim. Olmadı.
Yaprak kıvırcıklığı _yani şeftalide klok hastalığı_ için gülleci bulamacını denemedim. Ama 5 küçük şeftali ağacımda bordo bulamacı kullanmadım. Gülleci bulamacı kullandım. 100 lt. suya 2,5 lt. gibi oranı yüksek tuttum. Hiç klok görülmedi. Belki olamayacaktı...
Ama bu yıl her yıl klok _ yaprak kıvırcıklığı_ olan bir şeftalide deneyip tam sonucu almak istiyorum.
Yaprak kıvırcıklığı bir fungal yani mantari bir hastalık. Gülleci bulamacının tek başına buna etkili olacağını düşünüyorum.
Etidot67 ' nin de mantar hastalıklarına etkili olduğunu öğrendik.
Gülleci bulamacı+etidot67 (karışımı ile bordo bulamacının yerini alan) tam bir etki yapabilir miyiz; zeytinde dal kanseri ve şeftalide klok_ denemeye başladık.
Halil Önen
20-11-2011, 19:29
Gülleci bulamacında kullanılan KİREÇ ;
Dolomit Tarım Kireci denilen kireç mi yoksa inşaatlarda kullanılan kireç midir?
İnşaatlarda kullanılan kireç. Taş halde... Yani doğadan çıktığı hali ile...:)
denizakvaryumu
21-11-2011, 07:29
Gülleci bulamacını erik ağacı yaprak delen de bu yıl denedim. Olmadı.
Yaprak kıvırcıklığı _yani şeftalide klok hastalığı_ için gülleci bulamacını denemedim. Ama 5 küçük şeftali ağacımda bordo bulamacı kullanmadım. Gülleci bulamacı kullandım. 100 lt. suya 2,5 lt. gibi oranı yüksek tuttum. Hiç klok görülmedi. Belki olamayacaktı...
Ama bu yıl her yıl klok _ yaprak kıvırcıklığı_ olan bir şeftalide deneyip tam sonucu almak istiyorum.
Yaprak kıvırcıklığı bir fungal yani mantari bir hastalık. Gülleci bulamacının tek başına buna etkili olacağını düşünüyorum.
Etidot67 ' nin de mantar hastalıklarına etkili olduğunu öğrendik.
Gülleci bulamacı+etidot67 (karışımı ile bordo bulamacının yerini alan) tam bir etki yapabilir miyiz; zeytinde dal kanseri ve şeftalide klok_ denemeye başladık.
Umarım iyi bir sonuç alınır, benim elimde labicuper var bu sene onu kullanacağım
Seneye oranı yüksek tutulmuş gülleci bulamacı sanırım her derdimize derman olacak :)
(yaprak delen istisna)
Gülleci bulamacı ile editod67 yi kullanırken kullanım sırası nasıl olacak demem o ki tanka önce hangisini dökeceğiz?Bir de biz buralarda zeytin hasadını tamamladık bu karışımı şimdi versek faydalı olurmu?
Halil Önen
24-11-2011, 12:34
Gülleci bulamacı ile editod67 yi kullanırken kullanım sırası nasıl olacak demem o ki tanka önce hangisini dökeceğiz?Bir de biz buralarda zeytin hasadını tamamladık bu karışımı şimdi versek faydalı olurmu?
Eriyikler _ sıvılar_ karıştırılır.
Su dolu tanka önce gülleci bulamacı konur, karıştırılır.
Etidot 67 bir kapta erilir ( 10 lt gibi) tanka ilave edilir.
Çok değerli bilgiler e çok okuyan değil çok gezen bilir sözünü destekliyor.
tevhit06
07-12-2011, 13:37
2011 bahar aylarında üzüm asmalarına %1 lik bordo bulamacı attım (Kendim hazırladım) konu komşu nerdeyse tüm üzüm bağlarında küf son derece yaygın idi; benim üzümlerde hiç küf oluşmadı. Bu kasım ayında %2 lik bordo bulamacını tekrarladım, sonucunu seneye göreceğiz. (kırşehir-Toklumen kasabası)
denizakvaryumu
07-12-2011, 13:57
Bu bakırın yani zehirin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Hazır bordo bulamacı kutularında;
ARILARA ZEHİRLİDİR
BALIKLARA ZEHİRLİDİR
KULLANIMDAN İTİBAREN 14 GÜN sonra ürün HASAT edilebilir (zehirin ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı)
UYGULANAN YERE 1 GÜN BOYUNCA GİRMEME
uyarıları vardır.
Bu durumda bordonun ve bakırın kullanımı kişiye kalmış demektir.
Ancak UBYİ olarak bordonun ve bakırın kullanımı SERBEST mi , bu konuda bir karar verildi mi ?? Bilmiyorum.
Yani UBYİ üyeleri bordo ve göztaşı konusunda neye karar verdiler.UBYİ ye dahil olan bahçeler bordo ve göztaşı kullanabilir mi kullanamaz mı?
Halil Önen
07-12-2011, 15:14
Bu bakırın yani zehirin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Hazır bordo bulamacı kutularında;
ARILARA ZEHİRLİDİR
BALIKLARA ZEHİRLİDİR
KULLANIMDAN İTİBAREN 14 GÜN sonra ürün HASAT edilebilir (zehirin ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtı)
UYGULANAN YERE 1 GÜN BOYUNCA GİRMEME
uyarıları vardır.
Bu durumda bordonun ve bakırın kullanımı kişiye kalmış demektir.
Ancak UBYİ olarak bordonun ve bakırın kullanımı SERBEST mi , bu konuda bir karar verildi mi ?? Bilmiyorum.
Yani UBYİ üyeleri bordo ve göztaşı konusunda neye karar verdiler.UBYİ ye dahil olan bahçeler bordo ve göztaşı kullanabilir mi kullanamaz mı?
Aliağa UBYİ olarak bordo bulamacını hayatımızdan çıkardık. Diğer UBYİ üyeleri içinde yerine neyin konacağını tecrübelerle belirtiyoruz.
UBYİ de bordo bulamacı uygulamasına gerek kalmamıştır.
Bağlara uygulanan bordo bulamacı yerine gülleci bulamacı kullanılmaktadır.
Bağ hastalıkları olan_ külleme, mildiyo, ölü kol hastalığı v.b_ bir çok hastalığa gülleci bulamacı iyi gelmektedir. Zaten geçmiş dönemde kullanılmış, diğer zehirli ilaçların kullanım kolaylığından dolayı terk edilmişti.
Zeytin dal kanserine çok etkili olan Bordo bulamacının yerine ise bu mantar hastalığına etkili olan Etidot67 kullanımına başlanmıştır.
.................................................. .................................................. ...............................
Sn.Tevhit06, hoş geldiniz.
Ankara Çiftci Eğitim programına katılmış olmalısınız. Burada organik Tarım ile ilgili bölüm de vardı.
Ayrıca Arıcılık kursuna katılmayı düşünmüşsünüz, katıldınız mı bilemiyorum.
Vee Kızılırmağın kirletilmiş sularında şikayetci olmuş, Kızılırmak kıyısında sulanan bağların kurduğundan bahsetmişsiniz.
Geçen gün Ege Üniversitesi Öğrencileri Gediz'den su numunesi almış ve içinde yoğun ağır metaller olduğunu raporla yayınlamıştı.
İçinde tarım ilaçlarının da bulunduğunu herkes bilir. Çünkü etrafı bu kimyasalların kutularıyla doludur. Kızılırmak gibi.
258548
Binlerce üretici bu Menemen Belen köyü arasındaki bu köprüden geçer.
258549
Ve Gediz'in bu ağır kimyasallar yüklü suyuna bakar ama göremez.
Halil Bey,
Şöyle 200 ağaçlık ve ağaçların 8 yaşında olduğu hayali bir bahçemiz var diyelim. Ağaçlarımız da zeytin ağacı (veya ceviz) olsun. Bu ağaçlara, bugünkü maliyetlerle 1 yıllık bordo bulamacı veya gülleci bulamacı+Etidot-67 maliyetlerini kıyaslayacak bir çalışma yapalım mı? Hani işçilikler, zaman vs. de dahil edelim diyorum.
Tabi bazı kabullerimiz ve kısıtlarımız olmalı bu durumda. Örneğin %0,5 lik Etidot-67 yi yılda 5 defa uygulayamayacağız. Veya Etidot yönünden bir ağaca kullanılan toplam miktarı 100 g/yıl olarak sınırlandırabiliriz. Zaten ister organik olsun, ister fenni, Herşeyin fazlası (orantısızı) zarar.
(Tecrübelerinizden faydalanmak için ne taklalar atıyorum ama..:o)
Bağ hastalıkları olan_ külleme, mildiyo, ölü kol hastalığı v.b_ bir çok hastalığa gülleci bulamacı iyi gelmektedir. Zaten geçmiş dönemde kullanılmış, diğer zehirli ilaçların kullanım kolaylığından dolayı terk edilmişti.
Zeytin dal kanserine çok etkili olan Bordo bulamacının yerine ise bu mantar hastalığına etkili olan Etidot67 kullanımına başlanmıştır.
Şeftalide klok hastalığında denendi mi? denendiyse sonuçlar nasıldır ?
denizakvaryumu
08-12-2011, 12:36
Gülleci bulamacının klok için etkili olmadığı daha önce yazılmıştı....
Klok için MeyveliTepe mastercop (http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=12) önerdi.
Halil Önen
08-12-2011, 23:50
Şeftalide klok hastalığında denendi mi? denendiyse sonuçlar nasıldır ?
Hayır denenmedi, sadece tahmin edildi. Klok hastalığını bordo bulamacı içindeki Bakır öldürüyor, Gülleci bulamacında ise yok diye düşünülmüştü.
Halbuki Şeftalide klok _ yaprak kıvırcıklığı_ hastalığına bir mantar sebep oluyor_ ki bu konuda Etitod 67 etkili olması gerekir. Zaten zeytinde dal kanseride mantar hastalığı.
Bu yıl şeftalinin birinde _ ki her yıl klok oluyor_ Etidot67,
diğerinde Güllecibulamacı+Etidot67 kullanmayı düşünüyorum.
Belki 3. ağaçta gülleci bulamacını tek kullanırım.
Bana göre mastercop da pek masum değil gibi duruyor. Zaten hiç kullanmadım belki başkaları da kullanmaz.:)
MeyveliTepe
09-12-2011, 00:01
Literatüre göre lime-sülfür yani gülleci bulamacı şeftali yaprak kıvırcıklığında etkili. Yalnız, bu karışım da kuvvetli bir kimyasal, özellikle de bitkilerin uyanık olduğu dönemde dikkatli kullanılmalı. Çevre açısından da "danger" olarak kodlanmış ve bazı özel kullanım şart ve koşulları var.
Halil Önen
09-12-2011, 00:42
Literatüre göre lime-sülfür yani gülleci bulamacı şeftali yaprak kıvırcıklığında etkili. Yalnız, bu karışım da kuvvetli bir kimyasal, özellikle de bitkilerin uyanık olduğu dönemde dikkatli kullanılmalı. Çevre açısından da "danger" olarak kodlanmış ve bazı özel kullanım şart ve koşulları var.
Teşekkürler
Gülleci bulamacı bir çok kimyasal gibi;
özellikle çiçeklenme döneminde daha dikkatli kullanılmalı.
Bu yıl sebzelerde_ domates, biber, patlıcan, börülce, bamya, fasulye, altın çilek, karpuz, pamuk_ çiçekte kullanıldı hiç bir zararı olmadı.
Zeytinde çiçekte kullanıldı hiç zararı olmadı.
Şeftali de çiçekte kullanıldı _ zaten klok yoktu_ zararı olmadı.
Limonda, Portakalda çiçekte kullanıldı, yarıya meyve tuttu. :))
Mandalinde çiçekte kullanıldı büyük ağaç yarıya verdi, küçük fidan hiç meyve vermedi.
Elmada _akar hastalığı için_ 2 si çiçekte 5 defa güçlü kullanıldı koca ağaç 5 elma verdi. Yani çiçek bağlamadı.
Güllerde _ akar ve bitler için_ kullanıldı. yapraklara bir şey olmadı ama güller küstü.:)
Gülleci bulamacı taze yapraklara ve genç sürgünler _ doz aşımı olsa bile _ zarar vermiyor.
Ama gülleci bulamacı bazı ağaçların çiçeklerine zarar verebiliyor. Daha az meyve bağlıyor. Ticari olarak kullanılan şeftali ağaçlarında çiçeklenme dönemi atılabilir. Zaten çok meyve bağlıyor ve tutan meyvelerin 3 de 2 si _ iri olsun diye_ koparılıyor. Böylece maliyet düşmüş oluyor.
Zeytine pek etkisi olmuyor ama var yılında, zeytin çiçekte iken güçlü kullanılırsa _ 100 lt. ye 2 lt. gülleci gibi_ yok yılında da iyi zeytin verir diye düşünüyorum.
Yani bazı ağaçların çiçekleri kimyasallara çok hassas olmasındandır.
Diğer tecrübelerde paylaşılacaktır.
denizakvaryumu
09-12-2011, 07:39
Bana göre mastercop da pek masum değil gibi duruyor. Zaten hiç kullanmadım belki başkaları da kullanmaz.:)
Organik tarımda kullanılıyor-kalıntı sıfır diye belirtiliyor...
Neden masum gibi değil :D
Çevre açısından da "danger" olarak kodlanmış ve bazı özel kullanım şart ve koşulları var.
Bakırdan artık kaçınıyoruz, yazılanlardan dolayı. Bunun etkileri hakkındada yazarsanız memnun kalırız.
Halil Önen
12-12-2011, 01:09
Halil Bey,
... bugünkü maliyetlerle 1 yıllık bordo bulamacı veya gülleci bulamacı+Etidot-67 maliyetlerini kıyaslayacak bir çalışma...
Maliyeti de hesaplarız tabii, ama hazır bordo bulamacının fiyatı aldı başını gidiyor ve üretici eskiye dönüp kendi yapmaya başladı.
Eğer ağaçlarda dal kanseri varsa hazır bordo bulamacını 5 defa kullanmakta da kar etmiyor, etkisini düşürdüler.
Kendi yaptığın bordo bulamacı da _ eğer dal kanseri varsa_ %2 ya da %3 kullanmak zorundasın. Hemde yılda 5 defa...
Etidot67 ise yılda 3 defa kullanmak yeterli. 1. yıl budamadan hemen sonra olmak şartı ile...
Buradan bakıldığında bile Etidot67 maliyet olarak çok düşük kalıyor_ ki zaten bor içeren bir gübre ve ağacın ihtiyacı var.
Ayrıca Etidot67 yi sulama suyu olarak kökten de verebiliyorsun.
Bu yıl dediğiniz gibi bir çalışma yapacağız. Ve bordo bulamacının papucunu da dama atacağız.:)
Zaten zeytinden ve diğer meyvelerden ne kazanıyoruz ki, hiç olamazsa milletin sağlıyla oynamayalım yeter...
En doğal ve en ucuz olanı bulmak, kullamak ve yaymak zorundayız.
Etidot67 yi bize kazandırdığınız için teşekkürler.
Etidot67 yi bize kazandırdığınız için teşekkürler.
Öyle teşekkürle kurtulamazsınız. Sizi 2012 ziyaret listemize aldık. Bakalım mangal mı yapacaksınız, tenekede tavuk mu? :)
Halil Bey,
Allah insanlara faydalı olanı sever. Allah'ın sevdiğini biz de severiz.
İçten saygı ve sevgimizle,
Buluşmak, tanışmak üzere,
Hoşça Kalın.
denizakvaryumu
13-12-2011, 09:06
Timsel Kimya ----------- Tel: +90 232 877 15 55 - 877 08 85 ---- (http://timselkimya.com/tr/anasayfa.html)
Linkteki ürünlere de göz atmakta fayda var.
güneyege
16-12-2011, 15:29
Teşekkürler Halil Bey.:) Paylaşımlarınız çok güzel.Uzmanlık alanım tarım değil ama doğa tutkunuyum. Zeytin ağaçlarım var babadan kalma. Zeytinlere hiç kimyasal ilaç kullanmıyoruz. Gübre de vermiyoruz. Sadece aralama(budama)yaptırıyoruz bir de diplerini sürdürüyoruz. Zeytin toplama zamanı gelince de topluyoruz. Hiç ürünsüz kalmadık.
Zeytin tarımında mutlaka gübre ve ilaç kullanılmalı mıdır?
Saygılar..
Halil Önen
16-12-2011, 16:52
...
Zeytin tarımında mutlaka gübre ve ilaç kullanılmalı mıdır? ..
Değildir; eğer kendiniz tüketiyorsanız.
Belki taneler küçük ve zeytin sineği _bazı dönemler_ fazla olabilir. Zaten yamaçlarda binlerce zeytin ağacı ne gübreleniyor ne ilaçlanıyor ne sulanıyor ne de toprak işleniyor.
Dediğiniz gibi kuru dalların _ya da yaşlı_ çıkarılmasının çok faydası var.
Ancak zeytin ağaçların altının derin sürülmesi köküne çok zarar veriyor, ağacı zayıflatıyor ve solgunluk benzeri kök hastalıklarına sebep oluyor.
Zaten bu traktör çıktığından beri solgunluk hastalığı aldı başını gidiyor.
Yine de zeytin bakımı seviyor. Kendisine değer verilmesine bayılıyor. İşte o zaman elinden ne geliyorsa yapıyor.:) Ticaretini yapmasanız _ kendi tükettiğiniz_ bile olsa ilaç olan sıvısının hatırı vardır.:p
Emre Kaplan
16-12-2011, 19:42
fazla gübre verdim topragım bile maf oldu
Keyf Bahçesi
10-01-2012, 13:56
sayınncp1963
araştırmanız ve bilginiz için teşekkür ederim.biz geçen sene zeytinlerde ve sebzelerde uyguladık.iyi netice aldık.selamlar kıdemlimüdür
Merhaba;
Bu başlıktaki bütün yazıları okudum.
Aklıma takılan soru şu ?
Sizce Tarımdan sorumlu bakanlığımız, teknolojiyi yakından takip ediyor mu?
Organik tarımda kullanılan ve bu başlıkta özelikle Halil bey'in ******* çok doğru olarak önerdiği uygulamalar için Tarım bakanlığımız ne diyor ?
Bildiğim kadarı ile, reçete yazma izni olmayan kişilerin bırakın uygulama yapmasını, önermesi dahi yasak. Öyleyse bu başlıkta söz edilen öneriler ve hatta bu sitede yazılan yazıların neredeyse tamamı, yaslar önünde suç teşkil etmiyor mu?
Dolayısıyla, bilgi paylaşımının önünde duran tek set, paylaşımın ticarileşmemesi olarak önümüzde duruyor gibi görünüyor.
Yani, siz bitkinize ne isterseniz verebilirsiniz. Ama bunu satmak için, yasal bir engel ile karş karşıyasınız denmek isteniyor bence.
Bunda herhangi bir sorun yok . Hatta gerekli şart.
Ancak,
Bu yasakları koyanların, dünyadaki tarımsal gelişmeleri bırakın aylık takip etmeyi, saatlik takip ederek, o esneklikte hareket edebilmesi gerekiyor.
Nano teknolojilerin 2003 yılından beridir dünyada sıkça kullanıldığı bir gerçek iken, buguün hala çözeltilerin kalıntılarına izin veren bir zihniyetin kurallarını, sırf yasak diyerek peşinen kabul etmek hiç akıllıca değil bence.
Bu nedenle bu başlığı çok önemsiyorum.
Saygılarımla
hassanpinar
31-03-2012, 13:57
Sayın Halil Önen e katılıyorum gerçekten zey'tin bakımı seviyor.
hatıpüzümü
07-04-2012, 20:43
Halil Bey, ben Gülleci bulamacını yaparken ölçüyü yanlışlıkla 10 lt suya 1.5 kğ kükürt ve 3 kğ sönmemiş kireç kullandım. Neticede 5 lt şurup elde ettim. Sanırım kaynamanın etkisiyle 5 lt su uçtu gitti.
Şimdi benim elde ettiğim bu şurup nasıl olur? Bitkilere ağaçlara zararı olur mu? Bir de fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla ağaçlara sürdügünüz gülleci bulamacının rengi beyaz. Benim elde ettğim ve ağaçların gövdesinde kullandığım bulamaçın rengi limon yeşiline yakın. Bu benim kafamı karıştırdı. Beni aydınlatırsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Halil Önen
07-04-2012, 22:30
Halil Bey, ben Gülleci bulamacını yaparken ölçüyü yanlışlıkla 10 lt suya 1.5 kğ kükürt ve 3 kğ sönmemiş kireç kullandım. Neticede 5 lt şurup elde ettim. Sanırım kaynamanın etkisiyle 5 lt su uçtu gitti.
Şimdi benim elde ettiğim bu şurup nasıl olur? Bitkilere ağaçlara zararı olur mu? Bir de fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla ağaçlara sürdügünüz gülleci bulamacının rengi beyaz. Benim elde ettğim ve ağaçların gövdesinde kullandığım bulamaçın rengi limon yeşiline yakın. Bu benim kafamı karıştırdı. Beni aydınlatırsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Sadece kükürtün etkisinin azlığı nedeniyle hastalıklara pek etkili olmaz. Başka bir zararı olmaz. Bitki ve ağaçlarda bir iki defa fazladan kullanmak gerek.
5 lt sinin uçmasının sebebi kükürtün azlığı ve ateşin güçlü olmasından olabilir. Bu kadar azalmasına izin vermeden ateşten indirmek gerekir. Aslında kaynama sırasında gözleyip karşım 1-2 lt. gibi azaldığında ateşten indirmek gerekir.
Gülleci bulamacı atıldığında dediğiniz gibi açık limoni rengi kaplama yapar. Bulamacın biraz sulandırılıp sürüldüğü yerde de koyu limoni renk kaplaması yapar. Resimlerde daha açık görünür. Yani burada bir yanlışlık yok.
hatıpüzümü
08-04-2012, 10:52
Sadece kükürtün etkisinin azlığı nedeniyle hastalıklara pek etkili olmaz. Başka bir zararı olmaz. Bitki ve ağaçlarda bir iki defa fazladan kullanmak gerek.
5 lt sinin uçmasının sebebi kükürtün azlığı ve ateşin güçlü olmasından olabilir. Bu kadar azalmasına izin vermeden ateşten indirmek gerekir. Aslında kaynama sırasında gözleyip karşım 1-2 lt. gibi azaldığında ateşten indirmek gerekir.
Gülleci bulamacı atıldığında dediğiniz gibi açık limoni rengi kaplama yapar. Bulamacın biraz sulandırılıp sürüldüğü yerde de koyu limoni renk kaplaması yapar. Resimlerde daha açık görünür. Yani burada bir yanlışlık yok.
Halil bey, cevabınız için teşekkür ederim. Cevabınızı okuyunca aklıma yeniden bir hesap yapmak geldi
Şöyleki; Benim 5 lt su uçup gittiğine göre ben 10 lt'relik suyun 5 litresini kullanmış oldum. Hesabımızı buna göre yaparsak:
5 lt su
1.5 kğ kükürt
750 gr kireç olması lazımdı.
Bu durumda benim sadece kireç oranım çok fazla olmuş oluyor ve bununda Ph değerini çok yükselteceğini tahmin ediyorum.
NOT: Kullandığım sönmemiş kireç bana fazla etkili gibi gelmedi. Çünki ilk suyu koyduğumda çok fazla kaynama yapmadı bu da fazla kullandığım kirecin etkisini azaltabilir.
sorun 1: Ph değerini nasıl düşürebilirim?
Sorun 2: Ben ikinci bulamaç hazırlamamı
5 lt su
1.5 kg kükürt
ve yarım kğ kireç kullanarak yapsam ve daha sonra her iki karışımı karıştırsam normal değerlerde şurup elde etmiş olur muyum?
Arshimet'e sorar gibi oldu ama sizde bizim Arsimetimizsiniz idare edersiniz artık. Selamlar.
Halil Önen
08-04-2012, 21:05
Halil bey, cevabınız için teşekkür ederim. Cevabınızı okuyunca aklıma yeniden bir hesap yapmak geldi
Şöyleki; Benim 5 lt su uçup gittiğine göre ben 10 lt'relik suyun 5 litresini kullanmış oldum. Hesabımızı buna göre yaparsak:
5 lt su
1.5 kğ kükürt
750 gr kireç olması lazımdı.
Bu durumda benim sadece kireç oranım çok fazla olmuş oluyor ve bununda Ph değerini çok yükselteceğini tahmin ediyorum..
Kirecin oranının fazla olamasının zararı olmaması gerekir. Çünkü kesile ağacın yerlerine ve gövdelerine badana şeklide kireç sürülüyor zaten.
Eğer 10 lt. suya 3 kg. kükürt ve 1,5 kg. kireç kullansaydınız ve kaynama sırasında 5 lt. si ucsaydı, o zaman 1 lt gülleci bulamacını 200 lt suda kullanırdınız.
Yani daha etkili gülleci bulamacını 2 katı suya katmış olurdunuz.
Ama siz sadece kireci fazla kullandınız.. Kükürtün etkisi az olmuştu.
Halil Önen
08-04-2012, 21:11
... NOT: Kullandığım sönmemiş kireç bana fazla etkili gibi gelmedi. Çünki ilk suyu koyduğumda çok fazla kaynama yapmadı bu da fazla kullandığım kirecin etkisini azaltabilir...
Eğer sönmemiş kireç su ile karıştığında fazla kaynama yapmıyorsa ya da az kaynama yapıyorsa,
kireç bulunduğu ortamda nem kapmış ve yavaş yavaş sönme gercekleşmiştir. Yani sönmemei kireç kapalı bir torbada nem almadan saklanmalı.
Bu durumda yapatığınız bulamac sönmüş kireçle yapılmış olur. Ve kireç ile küküt aynı oranlarda _ kg. kükürt, 3 kg. sönmüş kireç_ şeklinde yapılmış olur.
Halil Önen
08-04-2012, 21:12
....
sorun 1: Ph değerini nasıl düşürebilirim?
.
Daha çok su ilave edeseniz ph düşür...
Halil Önen
08-04-2012, 21:17
...
Sorun 2: Ben ikinci bulamaç hazırlamamı
5 lt su
1.5 kg kükürt
ve yarım kğ kireç kullanarak yapsam ve daha sonra her iki karışımı karıştırsam normal değerlerde şurup elde etmiş olur muyum?
.
Bu yapacağınız gülleci bulamacı doğru olan, bunu kireç oranı fazla olanla karıştırabilir ve kullanabilirsiniz.
hatıpüzümü
09-04-2012, 09:15
Bu yapacağınız gülleci bulamacı doğru olan, bunu kireç oranı fazla olanla karıştırabilir ve kullanabilirsiniz.
Teşekürler ve iyi çalışmalar diliyorum Halill Bey.
Bu yapacağınız gülleci bulamacı doğru olan, bunu kireç oranı fazla olanla karıştırabilir ve kullanabilirsiniz.
Sn. Halil Onen,
Zeytinlikteki topragimin PH degeri 7,50 - 7,80 arasinda; yani oldukca alkali. Gulleci PH degeri oldukca yuksek (12) bir bulamac. Damlama ile gulleci vermem topragin PH degerini daha da artirir mi ? PH uzerinde nasil bir etkisi olur ?
Tesekkurler, Saygilar,
Halil Önen
04-05-2012, 23:47
Sn. Halil Onen,
Zeytinlikteki topragimin PH degeri 7,50 - 7,80 arasinda; yani oldukca alkali. Gulleci PH degeri oldukca yuksek (12) bir bulamac. Damlama ile gulleci vermem topragin PH degerini daha da artirir mi ? PH uzerinde nasil bir etkisi olur ?
Tesekkurler, Saygilar,
Sn. oakcan,
zeytin alkali toprağı sever ve yukarıdaki değerler iyidir...
Damlama ile gülleci bulamacını neden vereceksiniz ki, ben nematod ile mücadele için denemiştim.
Ayrıca iki sezon sonra damlamanın gözlerini tıkama yapar. Kireçlenmeye sebep olur.
gülleci bulamacını üzüm bağlarında nasıl kullanmalıyım.Neoranda ve ne zaman?Şu anda bağlara herkes zehirliyor.İki senedir külleme yüzünden kimse üzüm hasat edemiyor.
Halil Önen
08-05-2012, 23:49
gülleci bulamacını üzüm bağlarında nasıl kullanmalıyım.Neoranda ve ne zaman?Şu anda bağlara herkes zehirliyor.İki senedir külleme yüzünden kimse üzüm hasat edemiyor.
Üzüm salkımları tomurcuktayken_ çiçekten önce_ 100 lt. suya 750 ml.
Taneler saçma iriliğine geldiğinde ya da daha irileştiğinde 100 lt suya 1 lt şeklinde uygulanır.
Salkımlara tatlı su yürüdüğünde _ yani sararmaya ve tatlanmaya başladığında _ atılırsa renk verir_ kükürtün etkisi_ ve dayanıklılık sağlar...
Öyleyse tam zamanı.İçine başka birşey koymamımı önerirmisiniz?EM gibi veya başka birşey.Bir hafta önce topraktan EM vermiştim.Bu arada benmi atlıyorum bilemiyorum ama sitede organik bağ bakımı ile ilgili bilgi ve paylaşım yok.
Sn. oakcan,
zeytin alkali toprağı sever ve yukarıdaki değerler iyidir...
Damlama ile gülleci bulamacını neden vereceksiniz ki, ben nematod ile mücadele için denemiştim.
Ayrıca iki sezon sonra damlamanın gözlerini tıkama yapar. Kireçlenmeye sebep olur.
Cok tesekkurler Sn. Halil Onen.
Halil Önen
09-05-2012, 23:49
Öyleyse tam zamanı.İçine başka birşey koymamımı önerirmisiniz?EM gibi veya başka birşey.Bir hafta önce topraktan EM vermiştim.Bu arada benmi atlıyorum bilemiyorum ama sitede organik bağ bakımı ile ilgili bilgi ve paylaşım yok.
Külleme için atacaksanız Gülleci bulamacına bir şey karıştırmak gerekmiyor. Eğer geçen yıl külleme zararlısı fazla olmuşsa daha sık kullanmalısınız.
Daha doğrusu külleme başlamadan önce kaplama yapmalısınız. Külleme başladıktan sonra durdurmak çok zorlaşıyor. Zehirli ilaçların bazıları durduruyor ama küllemenin etkisini yok edemiyor.
Havalar hızla ısınıyor ve asmalar diğer bir çok meyve ağacı gibi_ örneğin zeytin gibi bir iki gün içinde çiçeğe yatar. bu dönemde her hangi bir ilaç atmamakta fayda var.
Asmalar ve zeytinler bir hafta 10 gün gibi çiçekten çıkar. Saçma iriliğine geldiğinde ilaçlama devam edilmeli. Eğer hastalık sürüyorsa...
Küllemede yapraklar dışa doğru mildiyö de içe doğru kıvrılır. Külleme en uc sürgün yapraklarında başlar, yaprağın altı beyazlaşır.Sonra salkıma sıçrar...
Külleme , mildiyo ve ölü kol hastalığı için Gülleci bulamacı her yıl düzenli atılmalı...
Salkım güvesi için de Delfin WG. atılmalı.
Zaten asmanın en büyük üç düşmanı bunlar. Bu mücadele aslında organik ilaçlarla yapılan mücadeledir...
Selamlar Halil Bey,
Bahsettiğiniz editod67 nin içeriği tam nedir, ben ziraat odasından %80 bor içerikli aldım, kutu yanımda olmadığından tam net bilgi veremiyeceğim ama içeriğinde bir miktar bakır ve demir olduğu belirtiliyordu. (Bu bölümüm yeni farkettim)
Saygılar,
Halil Önen
10-05-2012, 20:36
Selamlar Halil Bey,
Bahsettiğiniz editod67 nin içeriği tam nedir, ben ziraat odasından %80 bor içerikli aldım, kutu yanımda olmadığından tam net bilgi veremiyeceğim ama içeriğinde bir miktar bakır ve demir olduğu belirtiliyordu. (Bu bölümüm yeni farkettim)
Saygılar,
67% bor oksit içeriyor...
http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/21788.htm
Gülleci bulamacı attığım asmalarda külleme, mildiyo devam ediyor. Gülleci kullanmakta geç kalmışım sanırım. Salkımlardaki üzümler nohut iriliğine ulaştı. Bu noktada bordo bulamacı atmamda sakınca varmı? Teşekkürler.
Halil Önen
11-06-2012, 23:34
Gülleci bulamacı attığım asmalarda külleme, mildiyo devam ediyor. Gülleci kullanmakta geç kalmışım sanırım. Salkımlardaki üzümler nohut iriliğine ulaştı. Bu noktada bordo bulamacı atmamda sakınca varmı? Teşekkürler.
Bordo bulamacı atabilirsiniz...
Külleme gelmeden önce Gülleci bulamacı, bordo bulamacı ve diğer külleme , mildiyo ilaçları daha hastalık bulaşmadan kaplama şeklinde atılmalı. Birkaç defa tekrarlanmalı...
Özellikle külleme meyveye bulaştığında hiç bir ilaç bunu silemez. Üzüm dane kabuğu altına işler, ancak durdurulabilir.
Hastalık yoğunsa _ bence_ bordo bulamacı ve Gülleci bulamacı dışında kalıntısı sınırlı bir külleme ilacı kullanmak gerekebilir...
Külleme her yıl devam ediyorsa mutlaka kış aylarında üç defa bordo bulamacı, gülleci bulamacı _ asmalar budandıktan sonra_ atılmalı...
" Hastalık yoğunsa _ bence_ bordo bulamacı ve Gülleci bulamacı dışında kalıntısı sınırlı bir külleme ilacı kullanmak gerekebilir " ifadenizdeki kalıntısı sınırlı ilaca öneriniz ne olur? Tabi site içinde ilaç ismi kullanmakta sakınca yoksa eğer.
Halil Önen
12-06-2012, 23:57
" Hastalık yoğunsa _ bence_ bordo bulamacı ve Gülleci bulamacı dışında kalıntısı sınırlı bir külleme ilacı kullanmak gerekebilir " ifadenizdeki kalıntısı sınırlı ilaca öneriniz ne olur? Tabi site içinde ilaç ismi kullanmakta sakınca yoksa eğer.
Sevgili hepgül;
Bu konuda çok ilaç ismi var, İzmir İl Tarım Müdürlüğünden öğrenmek mümkün...
Eğer asmanız bir kaç tane ise; bildiğimiz karbonatın küllemeye iyi geldiğini biliyorum, ne yazık ki denemedim. Bence denemeye değer...
Mildiyo için %1 lik Bordo bulamacı attım.
Az miktardaki Külleme için Suda eriyebilen bir kükürt varmış. İki üç gün sonra atabileceğim tavsiye edildi. Suda eriyebilen Kükürt uygulması için sizlerin düşüncelerini merak ediyorum. Teşekkür ederim.
denizakvaryumu
02-07-2012, 11:17
Gülleci bulamacını erik ağacı yaprak delen de bu yıl denedim. Olmadı.
Yaprak kıvırcıklığı _yani şeftalide klok hastalığı_ için gülleci bulamacını denemedim. Ama 5 küçük şeftali ağacımda bordo bulamacı kullanmadım. Gülleci bulamacı kullandım. 100 lt. suya 2,5 lt. gibi oranı yüksek tuttum. Hiç klok görülmedi. Belki olamayacaktı...
Ama bu yıl her yıl klok _ yaprak kıvırcıklığı_ olan bir şeftalide deneyip tam sonucu almak istiyorum.
Yaprak kıvırcıklığı bir fungal yani mantari bir hastalık. Gülleci bulamacının tek başına buna etkili olacağını düşünüyorum.
Etidot67 ' nin de mantar hastalıklarına etkili olduğunu öğrendik.
Gülleci bulamacı+etidot67 (karışımı ile bordo bulamacının yerini alan) tam bir etki yapabilir miyiz; zeytinde dal kanseri ve şeftalide klok_ denemeye başladık.
Halil Bey,
denemeler nasıl gidiyor.?
Gülleci uyguladım Cumartesi günü. Ne zaman ürün toplayıp tüketebiliriz? Saygılar
Halil Önen
29-07-2012, 22:21
Gülleci uyguladım Cumartesi günü. Ne zaman ürün toplayıp tüketebiliriz? Saygılar
Ben hemen tüketiyorum...
Prof. Dr Atıf Atilla hoca böyle bir sınır koymamış.
Gülleci bulamacını yaptıktan sonra dolu şişeyi çiftcilere koklatmış dukaklarına sürmüş' bu ilaç değil_ yani sizin kullandığınız zehirli ilaçlar_ demiş.
Ben hemen tüketiyorum...
Prof. Dr Atıf Atilla hoca böyle bir sınır koymamış.
Gülleci bulamacını yaptıktan sonra dolu şişeyi çiftcilere koklatmış dukaklarına sürmüş' bu ilaç değil_ yani sizin kullandığınız zehirli ilaçlar_ demiş.
Sayın Halil Önen,
Selamlar.
Güleci Bulamacı konusundaki bilgilerinizi ve uygulama sonuçlarınızı paylaştığınız için teşekkürler.Gülleci Bulamacını bende hazırladım.Bunu 15 meyve ağacı ve sebze yetiştirdiğim100 metrekarelik alanda kulanmak istiyorum.Bir kaç sorum olacak katkı sunarsanız sevinirim.
1-Meyve ağaçlarına ve sebzeye hangi oranda uygulamalıyım
2-Mayıs ayından Ağustos ayı sonuna kadar ,ayda iki defa uygulama bilgisi doğru mu?
3-Bordo Bulamacı kulanmam meyve ağaçlarında yan etki yapar mı?
Halil Önen
01-12-2012, 01:10
Sayın Halil Önen,
Selamlar.
Güleci Bulamacı konusundaki bilgilerinizi ve uygulama sonuçlarınızı paylaştığınız için teşekkürler.Gülleci Bulamacını bende hazırladım.Bunu 15 meyve ağacı ve sebze yetiştirdiğim100 metrekarelik alanda kulanmak istiyorum.Bir kaç sorum olacak katkı sunarsanız sevinirim.
1-Meyve ağaçlarına ve sebzeye hangi oranda uygulamalıyım
2-Mayıs ayından Ağustos ayı sonuna kadar ,ayda iki defa uygulama bilgisi doğru mu?
3-Bordo Bulamacı kulanmam meyve ağaçlarında yan etki yapar mı?
Meyve ve sebzelere aynı oranda Gülleci bulamacı kullanabilirsiniz...
Mayıs ve ağustos ayı arası hastalık belirtisi yoksa iki defa kullanılabilir. Ama belirti gözlenmişse 15- 20 günde bir kullanılabilir...
Bordo bulamacı kış aylarında kullanıldığında meyve ağaçlarına yan etkisi olmaz. Yaprakta kullanılırsa bitkiyi yavaşlatır. Sürgüne girmesine engel olur...
Meyve ve sebzelere aynı oranda Gülleci bulamacı kullanabilirsiniz...
Mayıs ve ağustos ayı arası hastalık belirtisi yoksa iki defa kullanılabilir. Ama belirti gözlenmişse 15- 20 günde bir kullanılabilir...
Bordo bulamacı kış aylarında kullanıldığında meyve ağaçlarına yan etkisi olmaz. Yaprakta kullanılırsa bitkiyi yavaşlatır. Sürgüne girmesine engel olur...
Sayin Halil Önen, Teşekkürler.Gülleci Bulamacı ile ilgili aldığınız olumsuz sonuçlar varsa onlarıda bilmek isteriz.İlk defa kullanacaklar için detaylı bilgiyi verirseniz sevinirim.Mesela meyve ve sebzelere Gülleci Bulamacı dışında başka ilaç kullanmak gerekir mi? Bordo Bulamacının %2 lik ve %1 lik oranları meyve ve asmaya kullanıldıktan sonra,Gülleci Bulamacını ne zaman bitkilere kullanmalıyız.
selmansahin
05-12-2012, 11:20
çok güzel bilgiler paylaşılmış. ilaçlama konusunda ve ilaçlar konusunda. herkese teşekkürler.
halil~58
24-12-2012, 15:16
gecen yıl bahcemi hayvan güpresiyle güpreledimm fakat tüm yaz boyu sarmaşıkla dolduu öyle bir sitil saldıkı topragın 2m altında capalama yaptım baş edemedimm ne yapmalıyımm
Gülleci Bulamacını yapacağım.
Kararlıyım...
Velakin, bu kükürt ne bulunmaz bi malzemedir!
Kim satar bu kükürdü.
Aktarlara mı bakalım? Ziraat Odalarında bile yok. Bi Çatalca ziraat odası kaldı bakmadığım.
Karaköyde bi ithalatçı var, 800 gr 10 TL...
Hele onun karşısında bi firma daha var alt geçitte, evlere şenlik;
Bordo bulamacından başka bulamaç tanımıyor, tarif ediyorum; kükürt, kireç, suyu karıştır, kaynat, süz, püskürt diye... yok.
Ben diyor mühendisim, bu yaşıma geldim (tahminim 60 larında) böyle birşey duymadım...
Bi de kaynatıyorsun öyle mi diye ekliyor. Kükürt diye bir şey kalmaz ki diyor. Diyor da diyor.
Yau diyorum sen ne yapacan, kükürt var mı kükürt....
Var mış; Kilosu 10 TL.
zeynelamca
23-04-2013, 19:26
gülleci bulamacını plastik bidonlara koydum ama bir hafta sonra balktığımda hepsi donmuş taş gibi olmuş. bidonları kesip içersindeki tortuyu tekrar kaynatmaya bırakınca eridi eski sıvı halini aldı ondan sonra kullandım. bir sakıncası varmı her seferinde galiba tekrar ısıtmak zorunda kalacağım.
zeynelamca
06-05-2013, 08:10
gülleci bulamacını dün bağ ve armut ağaçlarına. attım ama taze uçların hepsini kuruttu acaba yanlış yaptığım bir şey mi var.ben 3 kg sönmemiş kireç ve 3 kg kükürt 10 lt suyla hazırladım ve 100 litre suya 1 litre koyup attım
gülleci bulamacını dün bağ ve armut ağaçlarına. attım ama taze uçların hepsini kuruttu acaba yanlış yaptığım bir şey mi var.ben 3 kg sönmemiş kireç ve 3 kg kükürt 10 lt suyla hazırladım ve 100 litre suya 1 litre koyup attım
Doğrusu 3 kg sönmüş kireç ve 3 kg kükürt 10 lt su olacak, eğer sönmemiş kireç kullanacaksanız 1,5 kg olacak. Kolay gelsin.
Değerli Arkadaşlar ben de bu kireç ilavesiyle ilgili bir soru soracağım.
Benim bu karışımı kullanacağım bölge kireçli bir yapıya sahip,toprak tahlilleri %25-30 kireç diyor.Bilindiği üzere kükürt toprağın kirecini düşürmede de kullanılıyor.Buradan hareketle: sadece kükürtü eritip kullansak veya kireç oranını düşürsek ,etkisi zayıflar mı ve ya ne gibi sonuçları olabilir?
Bu konuda değerli bilgi ve yorumlarınıza ihtiyacım var,sevgiler saygılar.
Arkadaşlar sorumun yanıtını alamadım ama yeni bir sorum daha olacak;
Gülleci bulamacında kullandığınız kükürt klasik toz (elementel) mi yoksa mikronize kükürt mü? Halil Önen Bey bu konuda bir yorumunuz var mı, çünkü normal toz kükürtün erimesinin güç olduğunu söylüyorlar deneyimlerinize ihtiyacım var.
s.serdar
08-04-2014, 23:45
Gülleci bulamacında kullandığınız kükürt klasik toz (elementel) mi yoksa mikronize kükürt mü? Halil Önen Bey bu konuda bir yorumunuz var mı, çünkü normal toz kükürtün erimesinin güç olduğunu söylüyorlar deneyimlerinize ihtiyacım var.
Temin edebiliyorsanız mikronize kükürt kullanın. Etkileşimi daha çabuk oluyor.
Merhabalar efendim,
Uzun zamandır siteyi takip ediyorum
Emeği geçen ve paylaşimda bulunan kıymetli dostlara tesekkürlerimi sunuyorum...
Yakalşık 60 dekarlık elma ve armut bahçemiz bulunmakta...
Elmada kara leke ve iç kurdu,
Armutta ateş yanıklığı ve psillia ile başım dertde...
Maalesef bahçede kimyasal kullanmak zorunda kalıyorumm...
Bir yandan da organik tarıma geçmek istemekteyim..
1-2 senedir sevgili meyvelitepe sayesinde kaolin kili kullanıyorum...
Şimdide sevgili Halil bey sayesinde gülleci bulamacı kullanacağım...
Yukarda belirttiğim hastalıklara karşi nasil bir yol çizmeliyim...
Yardımlarınıza ihtiyacım var.
Kimyasal ilaç kullanmayayım derken bahçeyide zararlılara kaptırmak istemiyorum...
Geçen senelerde B5 A ile ciddi zarar görmüştüm...
Saygılarımla...
Örneğin elmada iç kurdu için delwin wg+ kaolin yeterli olur mu?
Tecrübelerinize ihtiyacım var...
Hürmetlerimle....
birgaripyolcu
30-04-2014, 00:35
http://cityfruit.org/guides/codling_moth.pdf
Sayın MeyvalıTepe,
Burada bahsettiğiniz Kaolin+Delfin vg de delfin tarım ilacı mıdır.
MeyveliTepe
30-04-2014, 09:49
Kaolin topraktan çıkan bir mineraldir. Tarımda kullanılabilir olması için belli özelliklere sahip olacak şekilde işlenmesi gerekir. Delfin WG ise içinde bir bakteri bulunduran sadece tırtıllara etki eden biyolojik bir ilaçtır.
Kaolin ile ilgili daha detaylı bilgiye bu başlıktan (http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/24481.htm) ulaşabilirsiniz.
cuneyt onur
19-08-2014, 14:20
Bursa mustafakemalpaşada kanada melez kavağı bulunan 450 dekarlık
toplam 25000 adet melez kavakta mantar hastalığı ve unlu bit (koşnil) gittikçe yoğunlaşmaktadır bu önerdiğiniz gülleci bulamacını kullanabilirmiyim kavak ağacında böyle bir şekilde uygulama yapıldı mı? Bilgi verirseniz memnun olurum selamlar.
cüneyt onur
elmasçiçeği
21-05-2015, 21:22
merhaba dostlar..bu sene salçalik domates ekimi yaptm..oncesinde topraği analiz yaptm ama sonuc ekimi yapinca elime ulaşabildi.sonuçhttp://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=554326&stc=1&d=1432235777 tabi ben sadece taban gübresi olarak donume 100kg fermantasyon edilmiş tavuk gübresi kullandim..daha sonra dekara bitginin koküne 31 kg nitrat 33 lük attim..ve rutin olarak yaprak gübresi ve bcek mantar ilaci kullaniyorum..şimdi kükürt atmak isityorum.artik çok geçmi olur ..atsam nasil atmaliyim..birde sonuçlari size gonderdim acil bilgilerinize ihtiyacim var teşekkürler
MeyveliTepe
21-05-2015, 21:37
..daha sonra dekara bitginin koküne 31 kg nitrat 33 lük attim..ve rutin olarak yaprak gübresi ve bcek mantar ilaci kullaniyorum..şimdi kükürt atmak isityorum.artik çok geçmi olur ..atsam nasil atmaliyim..birde sonuçlari size gonderdim acil bilgilerinize ihtiyacim var teşekkürler
İyi de, kullandığınız malzemelerin bu başlık ile ne alakası var. Kimyasal gübre ve sentetik toksinlerin doğal tarım ile bir alakası yok ki?
Cevizde antraknoz için kültürel önlemler dışında doğal mücadele yöntemi var mıdır?
Merhaba ..
Sıvı kükürt kullandınızmı?.Nano boyutunda "Turkim Nano Agro Sıvı Kükürt" tedavide başarılı olacaktır.20 nanometre mertbesinde ve kısa sürede etki edecektir.
Selamlar
tunca666
03-12-2015, 19:32
Merhabalar, Gülleci Bulamacı içerisine karıştırabileceğim bitki besinleri (makro ve mikro elementer vs.) nelerdir? Ayrıca sıvı humik asit (postasyum humat) ile bir deneme yaptım, çökelti oluştu. Sıvı yarasa gübresi ile karıştırdım (sıvı bitkisel gübre olarak pazarlanıyor) bu defa sütlü kahverenginde homojen çökeltisiz bir karışım elde ettim.
İki gün içinde bahçemin tümüne uygulama yapacağım. Hem fidanlara hem ağaçlara, hem toprağa ve yerdeki bitkilere hem de çitlerde olan meşe ve diğer çitlenbik gibi yabani tüm bitkilere bu ilaçlamayı yapacağım.
Hazır böylesi bir uğraş içindeyken, bitkileri de beslemek istiyorum, bu sebeple GÜLLECİ BULAMACI'nın karışabilirlik durumu hakkında detaylı bilgisi olan var mı? Yüksek alkali olduğu için, çekiniyorum, ve karışabilirlik konusu (bakır ve etidot67) hariç hiç tartışılmamış. Kısa sürede yardımcı olursanız sevinirim.
İsmail Kuzucu
03-12-2015, 19:57
Buradaki (http://www.agaclar.net/forum/genel-bitki-koruma/14799.htm)konuyu takip edebilirsiniz. Paket üzerinde karışabilirlik özelliğine bakabilirsiniz. İlaçla karıştırılması tavsiye edilmez.
Ağaçlar uykudaolacağı için gübre atmanızda bir fayda yok. Bitkileri beslemek istiyorsanız hayvansal gübre ile iyi bir besleme yapabilirsiniz. Yeterli olmaz ise baharda yapraktan gübreleme yapabilirsiniz.
tunca666
04-12-2015, 21:49
Bor'u gülleci bulamacı içine karıştırmayı düşünüyorum yalnız etidot 67 yi bulamadım yerine Boraks Dekahidrat - Granül ile karıştıracağım. bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum. Deneme yaptıktan sonra paylaşırım.
Etimaden Tarım (http://www.etimaden.gov.tr/tr/page/tarim)
MeyveliTepe
04-12-2015, 23:33
Bor'u gülleci bulamacı içine karıştırmayı düşünüyorum yalnız etidot 67 yi bulamadım yerine Boraks Dekahidrat - Granül ile karıştıracağım. bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum. Deneme yaptıktan sonra paylaşırım.
Etimaden Tarım (http://www.etimaden.gov.tr/tr/page/tarim)
Toprağınızda bor eksik mi çıktı? Kaç ppm idi?
tunca666
05-12-2015, 17:49
Toprağınızda bor eksik mi çıktı? Kaç ppm idi?
Toprağımın henüz analizi elimde yok ancak geçen 3 senedir (fidanlar dikildikten itibaren) sürekli mantari hastalıklar ve çeşitli, böcekler, zararlılar görülüyor.
etimaden den alıntı:
"Bor ürünleri, tarım ve ormancılıkta yaygın olarak kullanılmakta olup gübre olarak ve istenmeyen otlar ve böceklerle mücadelede kullanılmaktadır. Temel olarak;
Gübre: Mikro besleyici olarak; düşük konsantrasyon uygulaması, tek başına veya karışım olarak uygulama,
Herbisit: Yabani/istenmeyen bitkilerin kontrolünde, yüksek konsantrasyon uygulaması,
Pestisit: Böcek/haşere kontrolünde; yüksek konsantrasyon uygulaması,
Ahşap koruma: Yüksek konsantrasyon uygulaması
amaçlı kullanılmaktadır.
Benzer şekilde bor ürünleri, böcek/haşere ile mücadelede pestisit, ahşap malzemeleri mantar gibi zararlı organizmalardan korumak amacıyla da fungusit olarak kullanılmaktadır."
Bor'u bu amaçlarla ekledim karışıma, ayrıca bir miktar şeker melası ve yarasa gübresi de ilave ettim. tüm bahçeye yaklaşık 10 dönüm (yaklaşık 1000 fidan ve 100 büyük ağaç) ( 6 tank), uyguladım.
şöyle bir reçete oldu
400 litre taral için
18 litre kaliforniya bulamacı
500 gram şeker melası
1 litre yarasa gübresi
200 gr Borax Decahydrate
uygulanan ağaçlar ( Elma - Armut - Kayısı -Nektarin - Erik - Badem - Ceviz - Nar - Asma -zeytin ) gayet güzel bir beyaz-sarı kaplama oldu gövde, dallar ile yapraklarda. ayrıca çevreye ve çitleredeki yabani ağaçlara (çitlenbik - meşe vs.) uyguladım.
Kışın da ( 2 ay sonra) üzerine mastercop uygulamayı düşünüyorum. yaza girerken de kaolin kili ve bakteri uygulaması yapacağım. ayrıca mikoriza mantar. yazın böylece sonucu göreceğim.
Sonuçları paylaşırım.
MeyveliTepe
05-12-2015, 19:31
...
Herbisit: Yabani/istenmeyen bitkilerin kontrolünde, yüksek konsantrasyon uygulaması,
Pestisit: Böcek/haşere kontrolünde; yüksek konsantrasyon uygulaması,
Ahşap koruma: Yüksek konsantrasyon uygulaması
amaçlı kullanılmaktadır.
...
Hiç kusura bakmasınlar ama içinde bitki yetiştirilen arazide yazdıkları gibi uygulama yapılırsa bor zehirlenmesinden orada artık bitki yaşayamaz hale gelir.
tunca666
06-12-2015, 00:02
Hiç kusura bakmasınlar ama içinde bitki yetiştirilen arazide yazdıkları gibi uygulama yapılırsa bor zehirlenmesinden orada artık bitki yaşayamaz hale gelir.
baya muğlak cümleler kurmuşlar zaten, yüksek konsantrasyon nedir acaba? ben 400 lt ye 200 gram attım, sanırım fazla gelmez. 10 dönüme yaklaşık 1000 gr atılmış oldu.
İsmail Kuzucu
06-12-2015, 00:16
Hiç kusura bakmasınlar ama içinde bitki yetiştirilen arazide yazdıkları gibi uygulama yapılırsa bor zehirlenmesinden orada artık bitki yaşayamaz hale gelir.
Düşük oranlarda kullanılan bor, bitkiler için gerekli olup yüksek konsantrasyonlarda ise toksik etkiye sahiptir.
Bor, bu özelliğinden dolayı yabani ot kontrolünde herbisit olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır.
Adamlar açıkçada yazmış, acaba paket üzerinde bu bilgiler var mıdır? Satarken uyarı yapılıyor mu veya tahlile göre kullanın deniliyor mu?
tunca666
06-12-2015, 00:32
Düşük oranlarda kullanılan bor, bitkiler için gerekli olup yüksek konsantrasyonlarda ise toksik etkiye sahiptir.
Bor, bu özelliğinden dolayı yabani ot kontrolünde herbisit olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır.
Adamlar açıkçada yazmış, acaba paket üzerinde bu bilgiler var mıdır? Satarken uyarı yapılıyor mu veya tahlile göre kullanın deniliyor mu?
sitesi : Etimaden Boraks Dekahidrat (http://www.etimaden.gov.tr/tr/product/bor-kimyasallari-boraks-dekahidrat)
ve
http://www.etimaden.gov.tr/tr/page/tarim
burada bunu tarım bayisinden aldım, zeytin ağaçları için ağaç başına 100 gr tavsiye etti ama ben dönüme 100 gr attım. hayırlısı
Ps: Aynı sitenin ABD'deki şirket sitesi de aynı açıklamaları içermekte. bir şeyin fungusit olarak kullanılması için herbisit te olması, komple canlılığı yok etmek mi ? böyle bir açıklamayı devletin bir kurumu yapıyor. paketlerde ve satışta hiç bir uyarı yok. adamlar da kullanılır diye sitesinde yazıyor ama ambalajında ne pH var ne de herhangi bir uyarı... herneyse, bu forumda başlarda etidot 67 kullanımı hakkında yazılanlar var. kullananlar umarım tecrübelerini paylaşır.
MeyveliTepe
06-12-2015, 01:49
Toprağınızı tahlil ettin, bor miktarı 1-2 ppm arasındaysa normaldir, ayrıca bor kullanımına gerek yoktur. 1 ppm'in altında bir değer söz konusu ise 1,5 ppm seviyesine getirecek miktarda kullanılmalıdır. Bor, tarım maksatlı herbisit, pestisit olarak kullanılmaz. Bir bitki koruma maddesi değildir, bir mikro elementdir ve öyle kullanılmalıdır. Bahsettikleri yüksek konsantrasyonlu uygulamalar tarım dışıdır. Belirtmeleri gerekiyordu ama her nedense belirtmemişler.
birnefestoprak
06-12-2015, 18:15
Organik tarim kapsaminda kullanilabilecek, fungisit+gubre+pestisit bilesimine sahip ucu birarada urunler var. Her uc isi de birarada gordugu iddia edilen bir urun ne derece etkilidir, bu tartisilir bir durum tabii. Organik uretim kapsaminda kullanilan herbisitler de piyasada mevcut ama bunlar da secici degildir. Yani otu oldurur ama eger otun yanindaki domatese de sicrarsa domatesi de oldurur.
Amerika ve Avrupa'da Bor, organik tarimda herbisit olarak da pestisit olarak da kullanilamaz. Yine sertifikali organik tarim kapsaminda iz element takviyesi icin kullanmak istiyorsaniz, topraktaki eksikligini ispat etmenizi sart kosarlar.
Bunlarin yaninda Bor'un genel bir tabir olarak "gubreleme bileseni" olarak gosterilmesi de tanitilmasi da dogru degil. Terminolojinin Turkce'ye cevrilmis halinde onemli sorunlar var. Bor, bir iz element. Gunluk Turkce'yle "Bor gubrelemesi yaptim" diyebilirsiniz ama esasen yaptiginiz is, bitkiyi ihtiyac duyabilecegi bir iz elementle haricen takviye etmekten baska bir sey degil.
Turkiye'nin topraklari Bor bakimindan oldukca zengin. Tahlil yaptirsaniz bile (bitkiye yarayisli formlari bakimindan) ihtiyac duyacaginiz bir miktar cikacagini pek sanmiyorum. Ihtiyac duyulmasi halinde dahi, maliyetine bagli olarak Kuzey Atlantik yosunu ya da muthis bir iz element kaynagi olarak zirai amacla uretilmis bir okyanus tuzu urununu yapraktan uygulayabilirsiniz. Bunlar da olmuyorsa, iceriginin bir kismi dogal kaynaklardan bir kismi da laboratuvarda uretilerek elde edilmis ve icinde her bilesenden eser miktarlarda bulunan bir sivi iz element urunu de kullanabilirsiniz (bu bile yuksek konsantrasyonlu bir granuler Bor urununden kat kat iyidir).
birnefestoprak
06-12-2015, 20:00
Soylemeyi unuttum. Iz elementler uygulamasi icin kaya tozu da kullanilabilir. Turkiye'de Azomite'in dagitimi var bildigim kadariyla. Yalniz bunun faydasini hemen ilk mevsim sonunda degil, uzun vadede gorursunuz. Kaliteli bir urundur, tavsiye ederim.
coskunahm
23-04-2016, 17:44
Merhaba,
Geçen hafta bahçede gülleci bulamacı kullandım (100 lt suya 1 lt oranında). Kayısı, şeftali, armut, elma ve üzümde sorun görünmüyor. Fakat cevizin yapraklarını kurutmuş. Normal mi, yanlış bir şey mi yapmışım?
heyyamola
23-04-2016, 20:49
Merhaba,
Geçen hafta bahçede gülleci bulamacı kullandım (100 lt suya 1 lt oranında). Kayısı, şeftali, armut, elma ve üzümde sorun görünmüyor. Fakat cevizin yapraklarını kurutmuş. Normal mi, yanlış bir şey mi yapmışım?
21 Nisan gecesi soğuk almıştır büyük ihtimal... Bizim ve civar bahçelerdeki tüm cevizlerin yaprakları ayazdan kararmış.
coskunahm
23-04-2016, 23:27
21 Nisan gecesi soğuk almıştır büyük ihtimal... Bizim ve civar bahçelerdeki tüm cevizlerin yaprakları ayazdan kararmış.
Evet öyle olmuş sayın Heyyamola, ilaçtan değil ayazdan olmuş, bizim çevrede de herkesin başına gelmiş, yazık oldu :(
Merhabalar,
Gülleci bulamacının iç kurdu hariç pek çok zararlı ve hastalık için kullanıldığı söyleniyor. Bu karışımı kullanırken, iç kurdu ilacını ne zaman kullanmalıyız? Yapılışı ile ilgili pek çok kaynak var ancak karışılabilirlik ve iç kurdu uygulaması hakkında bir bilgi bulamadım. Kirazlarda çiçek monilyası için %5 çiçekte ve tam çiçeklenmede olmak üzere iki uygulama yapılması öneriliyor. Burada ise bazı meyve ağaçlarında meyve tutumunda sorun yarattığı söylenmiş. Kirazda deneyen var mı acaba?
Gülleci Bulamacı Nedir ? (http://www.gullecibulamaci.com/gulleci-bulamaci-nedir)
MeyveliTepe
21-11-2016, 20:11
Bu başlık sentetik zehirleri hiç bir şekilde kapsamayan doğal malzeme ve yöntemlerle zararlı ve hastalık mücadelesi için. İç kurdu ilacı dediğiniz nedir?
Bu başlık sentetik zehirleri hiç bir şekilde kapsamayan doğal malzeme ve yöntemlerle zararlı ve hastalık mücadelesi için. İç kurdu ilacı dediğiniz nedir?
Başlığın ne olduğunun farkındayım. Gülleci bulamacı ile örneğin elma iç kurdu ilacının kullanımı hakkında bilgi edinmek istemiştim. Başka bir sayfada elma iç kurdu ve gülleci bulamacını nasıl kullanacağımı sorsam, bu başlık gülleci bulamacı ile ilgili başlık değil denecekti. Bu soruyu hangi başlık altında sorarsam daha uygun olur?
MeyveliTepe
21-11-2016, 20:33
Başka başlıklarda zehirli ilaç kullanımı tartışmasında bir kısıtlama yok ki. Zehir kullanıcılarının kireç-kükürt kullanımına karşı olduklarını da sanmam. Bu başlıktaki amaç doğal yöntemlerin ortaya çıkarılması, denenmesi, deneyimlerin paylaşılmasını ve tabii ki teşvik edilmesini kapsıyor
Elma iç kurdu ilacı dediğiniz içeriğin aktif maddesi her ne ise kükürt ile uyumlu olup olmamasına göre sorunuzun yanıtı bulunur.
fındıkçı74
23-11-2016, 16:15
İyi akşamlar sayın Meyvelitepe sayın bilgi sahibi arkadaşlar gülleci bulamacı bu aylarda fındıkta külleme için faydası olurmu ayrıca şuan erkek çiçekler püsenekler var onlara zarar verirmi acaba
MeyveliTepe
23-11-2016, 16:46
Evet, %3,5 oranına kadar uygulayabilirsiniz.
Kaynak (http://oregonhazelnuts.org/growers-corner/resources/nut-growers-handbook/)
Herkese selamlar,
Konu başlığı sürdürülebilir doğal tarım! Önerileri okudum; gülleci bulamacı, göz taşı, delfin wg, toz kükürt, arap sabunu. Bunların hangisi doğal, hangisi geri dönüşümlü? benim naçizane aklım almadı. Bu saydıklarımın hiç biri doğal olarak ortamda bulunup, bitkiye avantaj sağlayan ürünler değil. Biz konsantre ve yapay şekilde uyguladığımız zaman işe yarayan ürünler. Bunlar uygulama yapıldığı zaman verim ve verim kalitesinde avantaj sağlayan ürünlerdir amenna. Ne kadar doğaldır, "ne kadar organiktir" tartışılır. Bacillus thurungiensis mesela; nerede doğal olarak bizim istediğimiz populasyonda bulunur ve hastalık ya da zararlı yok eder? Biz insan olarak [I]B.thuringiensis [I] populayonunu yapay olarak arttırmaz isek faydası ne olur? Hülasa doğal olmayanla müdahale, müdahale sonuç: ne kadar doğal?
feast3874
04-04-2017, 09:37
Herkese selamlar;
Konuyu baştan sona inceledim. gerçekten her bitki sahibi için çok faydalı bilgiler mevcut. Emeği geçen, bilgi veren herkese şükranlarımı sunarım. Benim anladığım kadarıyla bitkilerimiz için hem;
''İnteksisit tir; yani böcek vb.öldürücü,
Akarisit tir; yani Örümcek vb. öldürürcü,
Fungisit tir; yani fundal_ mantar öldürücü'' olan GÜLLECİ BULAMACI. Bunun yanında organik bir bileşen. Bununla beraber KAOLİN ve DELFİN de kullanılırsa etkisi biraz daha artıyor mu? artmıyor mu? tam olarak anlamadım. DELFİN tek başına meyve iç kurduna ve tırtıllara yeterli mi? Bazı yerlerde KAOLİN'inde Ceviz İç kurduna iyi geldiği söyleniyor. Bazı arkadaşlar GÜLLECİ BULAMACI'nın da ceviz iç kurduna iyi geldiğini söylüyor.
Benim şöyle bir talebim, istirhamım olacak: Özellikle GÜLLECİ BULAMACI, KAOLİN VE DELFİN in hangi zararlılara ne kadar yeterli geldiğini, beraber kullanılırsa etkisinin ne kadar olduğu, veya ayrı ayrı kullanılırsa etkisinin ne derece yeterli olduğunu;
GÜLLECİ BULAMACI, KAOLİN VE DELFİN in hangi bitkilere hangi zamanda ne kadar kullanılacağı (bitki yaprak çıkarırken veya çiçek halindeyken kullanılırsa bir zararının olup olmadığı) hakkında deneyimi, araştırması olan, veya bu konuda bilgi sahibi olupta bunları ayrı ayrı ve birlikte kullanımını tablo halinde yapacak olan olursa çok faydalı bir klavuz olacağı kanaatindeyim. TEŞEKKÜR EDERİM.
ÖRNEKTİR.
AĞAÇ ADI BİLEŞEN ADI KULLANIM DOZU KULLANIM ZAMANI ETKİSİ NE İÇİN KULLANILDIĞI
Ceviz Gülleci B. 100 L/1 L Bitki Çiçekken %80 iç kurdu,mantar
Elma Gülleci&Kaolin 100L/1L gb&100 gr Ka. Meyve nohut kadarken %90 mantar,güneş yanıklığı vs.
Ben burada tablo oluşturmayı bilmiyorum ama anlatmak istediğimi şöyle açıklamak istiyorum. Benim aklıma gelenler bunlar, bunlara ilaveler ve çıkarmalar yapılabilir.
MERAK ETTİĞİM KONULARDAN BİR TANESİ DE; Tohumdan yeni filinlenen bir meyve fidanına(badem, ceviz) gibi ne zaman gülleci bulamacı veya kaolin uygulaması yapabiliriz. Yeni çıkan bir badem, ceviz fidesine fare, tavşan gibi kemiriciler zarar verebiliyor. Gülleci bulamacı uygulasak uzak tutabilirmiyiz?
feast3874
11-04-2017, 14:36
ISIRGAN OTU SUYU
Isırgan otunun bünyesinde bulunan bol miktardaki Salisilik Asit; akarsitleri öldürmektedir.
Isırgan Otundan Organik İlaç Yapalım
Gerekli malzemeler (100 KgOrganik İlaç Yapımı için):
1-) 10 Kg Taze Isırgan Otu (Ultrica)
2-) 150 Kg Soğuk Su
3-) 200 Litre Kapasitesinde Dinlendirme Havuzu
Taze Isırgan Otları Dinlendirme Havuzuna doldurulur. Üzerine 150 Litre soğuk su ilave edilir. Üç gün açık havada bekletilir. Üç gün sonra ısırganlar süzülerek ayrılırlar. Çıkarılan (Siyahımsı yeşillikteki) bu su İlacımızın Ana maddesini oluşturacaktır.( Bünyesinde bulunan bol miktardaki Salisilik Asit; akarsitleri öldürmektedir.)
Elde edilen Isırgan suyu Pulverizatöre konulur.
· 250 gramŞeker suda eritilir. Pulverizatöre katılır.
· 100 cc Crop-Set Organik virüs eklenir iyice karıştırılır. (Buradaki Crop-set organik virüs nedir? Ben bilemedim)
Elde ettiğimiz Organik ilaç Sebzelerdeki Kırmızı Örümcek, Yaprak Bitleri, Tiripsler, Şıralı koşnilin ve bazı virüslerle mücadelede kullanılır.
· Yapılan ilaç yaprak altlarına zuhur edecek şekilde atılır.
NOT-1: Isırgan Otu içerisine %50 oranında Taze Ceviz yaprağı katılırsa İnsektisit özelliği artmış olur.
NOT-2: Isırgan suyunun içine 500gr Arap sabunu katılırsa Elma İç kurduna karşı kullanılır.
Ayrıca; Odun külünün Bitkilerin etrafına odun külü hafifçe dökülürse sümüklü böcek ve yılanlara karşı bitkiler engellenmiş oluruz.
Patates bitkisinin yapraklarını ve dallarını doğrayıp üzerini örtecek kadar su koyun, kaynatın. Yapraklar yumuşayıp pişince kapatın kendi soğusun ve sabaha kadar beklesin.Süzün kullanın.Yaprak bitlerine, tırtıllara karşı etkilidir.
Domates bitkisinin yapraklarını ve dallarını doğrayıp üzerini örtecek kadar su koyun.Sabaha kadar beklesin.Süzün kullanın.Yaprak bitlerine, tırtıllara karşı etkilidir.
ALINTIDIR.
BENİM FİKRİM: Şayet ısırgan otu suyu akarsitleri öldürmede başarılı olursa; 100 litre ısırgan suyuna/1 litre Gülleci Bulamacı katarsak, mantar, külleme gibi diğer etmenlere karşı daha etkili olur gibi geliyor. Bununda içine 500 gr Arap Sabunu katarsak elma iç kurduna etkisi artar.
http://www.agaclar.net/forum/attachments/sebzelerde-hastalik-ve-zararlilar/9399d1176758193-epicometis_hirta_b.jpg
gülleci bulamacı bakla zınni zararlısında etkilimi dir .
mnkartal
05-05-2017, 11:07
Konuyu okudum ancak gülleci bulamacı'nın sebzelerde uygulanmasıyla ilgili yeterli açıklama bulamadım daha çok meyve ağaçları ve asma üzerine yoğunlaşılmış.
Doğal olarak yapmaya çalıştığımız bahçe için ilaç atma konusunda babamla anlaşmazlığa düştük, çevredekilerin de etkisiyle ilaç atalım yoksa olmaz diyor ben de ısrarla doğal yöntemlerle yapmak istiyorum ancak sebzede gülleci bulamacı için ayrıntılı bilgi de bulamadım, kullanınca etki etmezse veya zarar verirse diye korkuyorum.
Şimdi sormak istediğim sebzelere göre örneğin patlıcan, domates, biber, fasulye, kabakda uygulama şekilleri neler dikkat edilmesi gereken hususlar, hangi zararlıya nasıl uygulamalı( kırmızı örümcek, ballı basra, yaprak piresi, çökerten hastalığı vs) oranları hakkında ayrıntılı bilgi verebilecek olan varsa çok mutlu olurum. Cevaplarınızı bekliyorum.
mnkartal
06-05-2017, 22:28
Sonra şarap rengi bir sıvı elde edilir.
193266
Buna bulamaç ismini koyduk ama böyle serum gibi bir şey oldu.
1 lt. 100 lt. suya konur.
Bitkilerin _yaz kış demeden _ gövde ve yapraklarına atılır, damlama ile toprağa verilir.
* Gülleci Bulamacı:
Ege Üniversitesi Zıraat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Atıf Atilla ve köylülerin halefi dediği Dr. Tayfun Özkaya hoca Belen köyüne gelirler.
Gülle sporu yaptığını da söyleyen _ ki bunun bu ismi koyduk_ Atilla Hoca yukarıdaki bulamacı köylülere anlatır. Köylüler buna ' dede bulamacı' ismini koymuşlardı. Atilla hoca duyduğuma göre vefat etmiş, 'o'na rahmetlerimizi sunuyoruz.:(
''Siz bu kimyasal gübreleri ve kimyasal( sentetik) zehirli ilaçları kullanmaya devam ederseniz toprağınız kirlenir nematotlardan bitkileriniz kurur ve daha çok zehirli ilaç kullanmak zorunda kalırsınız yine de hastalıklardan kurtulamazsın, menemen ovasında tarım yapamaz duruma gelirsiniz'' demiş.
Ve yukarıdaki ilaç yapımını anlatmış.
Yaşlı köylülerden dinlediğim bu hikayeden sonra neden bu gün bu bulamacı kullanmıyorsunuz dediğimde; ' yapması zor geliyor, hazır zehirler alıştık, suya koyuyorsun, atıyorsun'' dediler.
Hoca bu ilaç;
''İnteksisit tir; yani böçek vb.öldürücü,
Akarisit tir; yani Örümcek vb. öldürürcü,
Fungisit tir; yani fundal_ mantar öldürücüdür'' demiş...
Peki bu ilacı kullananlar nasıl sonuçlar elde etmişlerdi.
Zeytinde pamuklu bit,
Domateste külleme,
Asmada külleme,
Domates ve ayvada bakteriyel yanıklık,
Domateste yaprak küfü ve kurşuni küf,
Tüm kabuklu bitler,
Tüm pamuk zararlıları,
Domateste bakteriyel yanıklık,
Bağda mildiyo( pronoz),
Elmada kara leke,
Bağ uyuzu,
Asmada ölü kol hastalığı,
Kullananlar bu hastalıkları önlediğini tecrübe etmişlerdi.
Aslında sıra uzayıp gidiyor....
Maliyet hesabı;
3 kg. toz kürkürd ...3 tl.
1.5 kg. kireç ...1tl.
10 lt su ... bedava... toplam 4 tl. Bundan 9 lt ilaç elde ediyorsunuz....Buyurun....
Aslında bu gülleci bulamacını kaoline karıştırmayı düşünmüştüm ama rengi bozar.Belki kışın ağacı soğuktan korumak için kaoline karıştırılabilir ve hastalıklara karşı önlem de alınmış olur.
Ya da yaprak gübresi karıştırlabilir mi?
Saygılar
Halil bey öncelikle güzel bilgi için teşekkür ederim.
Gülleci bulamacını sebze bahçemde kullanmak istiyorum, bahçemde birden fazla sorun var(yaprak biti, yaprak piresi, kök çürüklüğü) . Farklı kaynaklarda da okuduğum kadarıyla bu sorunlara faydalı diye geçiyor fakat yeşil yapraklara atmayın yazan da var, benim sorun sebzelerde kullanım şekli nasıl olmalı
mnkartal
10-05-2017, 13:30
Sebzelerde uygulama yapan yok mu acaba tecrübelerini paylaşacak??
Bu arada yabancı bir kaynakta kabakgillerde (cucurbits) kükürtlü bileşiklerin kullanılmaması gerektiği yazıyordu, salatalık kavun karpuz ve kabakta kullanamayacağız anlaşılan.
s.serdar
30-06-2017, 01:12
Satıcıların yabani ot ilaçları içinde, toprağı beton gibi yapar diye verdikleri, benim de zaman zaman kullandığım Roundup isimli herbisit, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde, kansere yol açan ilaçlar listesine konulmuş.
Uygulamaya 07 Temmuz 2017 tarihinde geçilecekmiş.
Roundup (http://www.ntv.com.tr/saglik/tarim-ilaci-roundup-abdde-kanser-izleme-listesinde,nYXjxsXC6EWNAnrL1dxRbg Roundup)
MeyveliTepe
30-06-2017, 01:44
Satıcıların yabani ot ilaçları içinde, toprağı beton gibi yapar diye verdikleri, benim de zaman zaman kullandığım Roundup isimli herbisit, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde, kansere yol açan ilaçlar listesine konulmuş.
Uygulamaya 07 Temmuz 2017 tarihinde geçilecekmiş.
Roundup (http://www.ntv.com.tr/saglik/tarim-ilaci-roundup-abdde-kanser-izleme-listesinde,nYXjxsXC6EWNAnrL1dxRbg Roundup)
Yeni bir şey değil, sicili epey bozuk. İtalyada yapılan bir araştırmada insanların idrarında roundup'a rastlanmıştı. Türkiyede böyle bir araştırma yapan yok.
birnefestoprak
30-06-2017, 16:47
Roundup'ın ot sorununu çözdüğü iddiası da doğru değil. Doğa bir şekilde adapte oluyor. Ya ölen otlar geri geliyor ya da onların yerine yeni otlar bitiyor. Bir sürü zararının yanında tek bir faydası yok.
meminaydin
11-07-2017, 15:55
Merhabalar,
mastercop aldım mantari hastalıklara karşı ama bir arkadaş bakır içerikli ürünler çiçek dökümüne neden olur vede bitki gelişimini biraz yavaşlatır dedi bu konuda tecrübesi ve bilgisi olan varmı acaba?
MeyveliTepe
11-07-2017, 16:16
Merhabalar,
mastercop aldım mantari hastalıklara karşı ama bir arkadaş bakır içerikli ürünler çiçek dökümüne neden olur vede bitki gelişimini biraz yavaşlatır dedi bu konuda tecrübesi ve bilgisi olan varmı acaba?
Mastercop'un öyle bir etkisi olmaz.
meminaydin
12-07-2017, 10:07
Teşekkür ederim bilgilendirme için. Aldım duruyordu oylece artık gönül rahatlıgı ile kullanabilirim.
arkadaşlar bir sorum olacaktı. gülleci bulamaci kiraz ağacına sonbaharda yaprak dökülmeye başladığında atılır mı? atılırsa ne kadar atılır? yardımcı olursanız çok sevinirim
feast3874
12-12-2017, 15:23
Sayın Halil Önen; konunun başından beri ilgiyle takip ediyorum. Sizden öğrenmek istediğim; bu sene 35 da kadar kabak çekirdeği ekeceğim, gülleci bulacını mantar, külleme, kırmızı örümcek vs. zararlılar için kabakta kullanabilirmiyiz? Ne kadar sıklıkla ne zaman başlamamız gerebilir. Ve ya bildiğiniz başka yöntem ve ilaçlar varsa öğrenmek isterim. Teşekkür ederim.
mksvemks
07-03-2018, 08:50
İyi günler değerli dostlar,konuyu baştan aşağı okudum. Ben karadeniz bölgesinde fındık yetiştiricisiyim.
Bu kışın tariflerinize uygun gülleci bulamacını hazırladım.
Son birkaç yıldan beri fındıklarımızda küf yani külleme hastalığı çok büyük sorun oluyor.
Gülleci bulamacının fındık için uygulama şeklini, zamanını ve dozajının nasıl olması gerektiğine dair net bir şey bulamadım . Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar yardımcı olabilirse çok memnun olurum.
Şimdiden teşekkürler.
ne yapmalı
12-04-2018, 11:51
gülleci bulamacının atıldığı meyve ve sebzelerin hemen tüketildiği geçmiş sayfalarda belirtilmiş..
ama bu ürünün meyve ve sebzede koruma süresinin ne kadar olacağı belirtilmemiş galiba..
**** ayda iki defa atabilirsiniz dendiğine göre acaba etki süresi 15 günmüdür.
verilecek cevaplara şimdiden teşekkür ederim..
Hakan DAG
06-06-2018, 09:09
Arkadaşlar herkese merhaba. Yazılanları baştan sona okudum. Bu arada ne kadar bilgisiz olduğumu da öğrenmiş oldum. Gülleci bulamacını kendim yapmak istiyorum.Ancak kafama takılan netleştiremediğim bir kaç sorum olacak sizlere.
1- Gülleci bulamacını meyve ağaçlarının tümünde kullanbiliyor muyuz? Kiraz, elma, armut, erik, malta eriği vb. Bu uygulamayı ağaç meyve verirken yani haziran-temmuz aylarında da yapabilir miyiz?
2- Bulamacı yaptık ve elimde manuel bir pompam var püskürtmeli 16 lt. lik bununla uygulama yapabilir miyim? Tıkanma vs gibi bir şeyle karşılaşır mıyım?
Hüseyin kaptan
30-09-2018, 15:03
Bu arada bazı önemli mesajlar diğer konuların altında kaybolabiliyor.Bu konuya da alıntılamakta fayda var :)
==========================
Ceviz fidanlarında gülecek bulamacı kullanabilir mi.
Hüseyin kaptan
30-09-2018, 15:04
Ceviz fidanlarında ve ağaçlarında gulece bulamacı kullanılır mı.*****
Hüseyin kaptan
30-09-2018, 15:42
[QUOTE=Halil Önen;821090]''Gülleci bulalamacını'' geliştirdik ve etkisini arttırdık.
Etkisinin az olduğunu gördük , deneylerde.
Pamuklu bit ve akar hastalıklarında...
Ama bizim asıl hedefimiz;
asmada, domateste külleme, domateste tuta ve tripsi ile mantari
hastalıklardı.
D.S İ. lerinin kurucusu, ucuz doğal ilaçların saunucusu Atıf hocanın talebelerinden Göksel Girgin ile Yücel Kaçar yeni bilgilere ulaştık.
Ve hatta Yücel Kaçar' dan 'gülleci bulamacını' Atıf hocanın nasıl yaptığını göstermesini rica ettik.
O gün Ayhan Kaptan _zeytinli bahçe_ da üzerinine geldi. Gördü nasıl yapıldığını...
Gülleci bulamacının _ daha etkili_ yapılışı.
223215
3 kg. kükürt ve 1,5 kg. sönmemiş kireç.
(biz 1,5 kg. sönmüş kireç kaymağı kullanmıştık, ilk yapımda. böyle de yapıldığını biliyorduk. Ama sönmüş kireç etkisi az olacağından 3 kg. kullanılması daha iyi olurmuş.)
Bu defa;
sönmemiş kireç ile kükürdü aynı kaba koyduk.
223226
Üzerine 10 lt. su koyduk
Daha altını yakmadan kaynamaya başladı.
Sonra altını yaktık. Ve suyu 10 lt.ye tamamladık, 3- 5 dakika sonra...
223242
Ve devamlı karıştırdık. Taşar gibi oldu. Duruldu.
223245
İlk yaptığımızdan daha koyu ve keskin bir renk elde ettik.
Karıştırma ve kaynama sonunda;
ağır bir kükürt kokusu duyduk.
Hatta Ayhan kaptan '' bu keskin koku ne, zehirleniyor muyuz'' demişti...;)
İşte bu kokuyu duyduğunuzda '' Gülleci Bulamacı'' olmuş demektir. Bir saat gibi sonra, ateşin etkisine bağlı...
Bu Atıf hoca' nın uyarısıymış.
223260
Ve kükürt etkisi daha fazla, etkili bir bulamaç elde ettik.[/QUOTE
Bu bulamaci ceviz fidan ve ağaçlarında kullanabilir miyiz.
Hakan DAG
03-11-2018, 20:39
Arkadaşlar yukarda da yazdım ama cevap veren olmadı.Gülleci bulamacı oranlarını istemiştim.(karışımdaki oranlar nasıl olacak diye)Bahçemde yaklaşık 40 ağaç var.Farklı türde elma, armut, kiraz, şeftali vs. Önceki mesajlarda verilen oranlar ve miktarlar benim için çok fazla aslında.Bir de ****** bu ilacı hangi ağaçlara ve hangi zamanlarda uygulayabiliriz onu da öğrenebilseydim çok iyi olurdu.
ağaç sevdalısı
24-03-2019, 01:12
Sebze kavun karpuz için kullanım bilgisi bekliyoruz
ağaç sevdalısı
24-03-2019, 01:17
Sıvı kükürt attım geçen yıl kavun karpuz domates asma ceviz fasulye domates kabak ve salatalıklara yapraklarda oluşan mantari hastalıklar azaldı
ağaç sevdalısı
24-03-2019, 01:24
külleme için atacaksanız gülleci bulamacına bir şey karıştırmak gerekmiyor. Eğer geçen yıl külleme zararlısı fazla olmuşsa daha sık kullanmalısınız.
Daha doğrusu külleme başlamadan önce kaplama yapmalısınız. Külleme başladıktan sonra durdurmak çok zorlaşıyor. Zehirli ilaçların bazıları durduruyor ama küllemenin etkisini yok edemiyor.
Havalar hızla ısınıyor ve asmalar diğer bir çok meyve ağacı gibi_ örneğin zeytin gibi bir iki gün içinde çiçeğe yatar. Bu dönemde her hangi bir ilaç atmamakta fayda var.
Asmalar ve zeytinler bir hafta 10 gün gibi çiçekten çıkar. Saçma iriliğine geldiğinde ilaçlama devam edilmeli. Eğer hastalık sürüyorsa...
Küllemede yapraklar dışa doğru mildiyö de içe doğru kıvrılır. Külleme en uc sürgün yapraklarında başlar, yaprağın altı beyazlaşır.sonra salkıma sıçrar...
Külleme , mildiyo ve ölü kol hastalığı için gülleci bulamacı her yıl düzenli atılmalı...
Salkım güvesi için de delfin wg. Atılmalı.
Zaten asmanın en büyük üç düşmanı bunlar. Bu mücadele aslında organik ilaçlarla yapılan mücadeledir...
meyve agaçları ve sebzeler için bilgi istiyoruz
Merhaba. Öncelikle verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Anlattığıniz şekilde gullece bulamacı yapmaya çalıştım. 1.5 saat kaynadıktan sonra soğumaya buraktim. Soguyani karışımı bidonlara koydum. Ancak çok koyu oldu ve biraz sıvıyi da kullanmak üzere boş bir kaba koymuştum 1 saat sonra baktığımda çok sert hale geldi. Acaba birşeyleri yanlış mı yaptım. Bu karışımı kullanmamda sıkıntı olur mu. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler.
organic garden
26-02-2020, 11:26
çocuklarımıza zehirsiz bir gelecek için
SAYGILAR[/quote]
https://www.youtube.com/watch?v=ujQTLfu_mok
Gülleci bulamacı tüylü meyvelerde zararlı mı? Yani demek istediğim, elma armut ceviz, bunlarda tamam da, kayısı, şeftali, vs gibi kabuğu ilacı hapsedecek gibi hissettiren bitkilerde. Biraz ürküyorum açıkçası.
Bir bilen cevap vermedi. Şimdi şu videoda kullanan adamlar https://youtu.be/TZ7jhUUbebg ağaçlarını yakmış ve kullanmayın diyor. Ama bu sitede https://huglero.com/gulleci-bulamaci-faydasi-nedir-nerelerde-kullanilir/ tam da adamın ağaçlarında kullanabilrsin diyor. Tehlikeli mi değil mi?
Sevgili arkadaşlar;Gülleci Bulamacı'nı tarif üzerine yaptım,çok ta güzel oldu,damlama ile vermeye çalıştığımda damlama borularını tıkadığını gördüm,pek çoğu patladığı için değiştirmek zorunda kaldım..16 lt'lik şarjlı sırt pompası ile bitkileri ilaçlamaya çalıştığımda ise memenin sık sık tıkandığını gördüm...Bu durumu sizler de yaşadınız mı? bir terslik mi var...Saygılarımla...
tonmaisterdj
11-06-2020, 10:07
Haşere ve mantari hastalıklara tedbir olarak çiçek/taslak döneminde hobi bahçesindeki sebzeler için Gülleci bulamacının 16 lt. pulverizatör için su/bulamaç miktarı ne olacak? Yardımlarınız için teşekkürler.
tonmaisterdj
12-06-2020, 09:26
Haşere ve mantari hastalıklara tedbir olarak çiçek/taslak döneminde hobi bahçesindeki sebzeler için Gülleci bulamacının 16 lt. pulverizatör için su/bulamaç miktarı ne olacak? Yardımlarınız için teşekkürler.
Soruma cevap gelmemiş cevabı buldum yazayım da buraya bakanlar faydalansın. Gülleci Bulamacı için ideal karışım oranı %1 , %1.50 verilmiş. Özellikle Zeytinde % 1.50 aşılmasın deniliyor.
Ben bu oranı %1.25 alarak bir hesap yaptım. 16 lt. de %1.25 200 cc oluyor.
Sonuç olarak 16 lt.lik pulverizatöre 200cc gülleci bulamacı koyuyorsunuz. 240 cc. kesinlikle aşmayın....
Herkese merhabalar şu sıralar gülleci bulamaci yapmayı düşünüyorum ama daha önce hic yapmadım. Bu ara badem ve erik ağaçları çiçek açmış yaprak çıkarmak üzereler acaba onlara da atsam herhangi bir sıkıntı veya zararı olur mu?
MeyveliTepe
29-03-2023, 18:19
Herkese merhabalar şu sıralar gülleci bulamaci yapmayı düşünüyorum ama daha önce hic yapmadım. Bu ara badem ve erik ağaçları çiçek açmış yaprak çıkarmak üzereler acaba onlara da atsam herhangi bir sıkıntı veya zararı olur mu?
%1 oranını geçmeyin. Yapraklanmamış olsaydı %2 atabilirdiniz.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.