View Full Version : Zeytinlibahçe / (Ayhan Dukel) Güzelhisar, Aliağa- İzmir
Zeytinlibahçe
29-04-2010, 06:36
Ayhan Dukel
Guzelhisar Aliaga
*10 donum bahce icinde 28 ad. 60-70 yaslarinda ayvalik zeytin agaci es dost harici her yil
250-300 lt verilebilir.
-ayni bahce icinde 220 ad.7 yasinda trilye bu yil 1.2 ton urun aldik gelecek yil tahminen
500 kg salamura ve 200 kg yag olarak verilebilir.
*16 donum bahce icinde 300 ad.ayvalik ve 30 ad.trilye gelecek bir kac yil icinde kayda deger uretime gecmelerini bekliyorum.
*bu yil onlarca cesit evladiyelik olduguna inandigimiz es-dost ve agaclar net den temin ettigimiz sebzelere ait tohumlari cimlendirdik, bakalim neler yapacagiz, local olarak ilerki yillarda yakin cevremize bir faydasi olabilir.
-arkadaslar, basindan beri dogal uretim yapmayabilirsiniz, bundan sonra samimi olarak dogal uretim yapmaya baslayip kendinizi ictenlikle bu sekilde ifade ederseniz lutfen katilin.
-havayi koklayip biraz zaman gecince katilmayi dusunen cok arkadas oldugunu biliyorum,
kurdugumuz bu birliktelik sizin urettiginiz hic bir urune ipotek koymuyor dogal yapmak sartiyla herne sekilde bunlari pazarliyorsaniz devam edebilir, bir miktariylada katilabilirsiniz.
-ornegin ben bu sitenin satis bolumunde sn kamil beyin urettigi ballari,dogal yontem ve alici memnuniyetini okuduktan sonra kendisinden alisveris yapmistim cok da memnun kaldim,iste
yapmaya calistigimiz bu…dogal uretim yapan, bunlari talep eden arkadaslarin bir araya gelmesi.
-su an yetistirdikleriniz verimdede olmayabilir,hatta yenide baslamis olabilirsiniz.
Saygilarimla,
Zeytinlibahçe
02-05-2010, 16:15
19.11.2009 Rhizobium bakteri aşılı fiğ, bakla ekildi (aralarına da biraz yulaf, arpada olabilirdi)
22.02.2010 Agaçlara Lubicuper (sistemik bakır)(bu sene cok yagmurlu geçti, halkalı leke başta olmak üzere faydalı olacagını düşünüyorum) atıldı
13-14.03.2010 Tüm ağaçlar budandı.
22.03.2010 2.Lubicuper uygulaması yapıldı.
23.03.2010 Fiğ ve baklalar ızgarayla sürüldü.(niyetimiz sürülmeden önce üzerlerine 1/500 oranında EMA spreylemekti fakat vakit yetersizliğinden ikinci sürüme bırakmak zorunda kaldık)
24.03.2010 Dönüme 125 kg klino (5 torba umdemin) , 75 kg leonardit (3 torba biotar organik gold ) uygulanarak sürülüp toprağa karıştırıldı.
05-06.04.2010 Bu çalışmamız bugün tamamlanmış olacak, tüm ağaçların taç izdüşümüne en alta umdemin /üstüne bütün kış boyunca 1/10 1/20 oranlarında EMA spreyleyerek iyice karıştırdığımız keçi gübresi (2-3 uygulama yeterli olmasına rağmen biz sayısını unuttuk ),(gübrenin içinde daha önceden ilave ettigimiz umdemin ve leonardit ) ilave edildi,en üste ve ağacın çevresine leonardit ve umdemin ilave edilerek homojen bir şekilde karıştırıldı.
Halil beyin demesine göre hırsız gelse traktörü degil, bizim gübreyi çalarmış.
Yaz müddetince damlamadan uygun dozda (miktarına henüz karar vermedik)sıvı humik fulvik asitle beraber düzenli olarak EMA vereceğiz.
Yakın bir köydeki keçi çiftliğiyle anlaştık,ilk bahardaki tamamen dogal beslenmiş gübreleri bizim için kompost yapımında kullanmak üzere biriktirmeye başladılar.
Bu seneki kompost çalışmamız yeterli olmadı, 3 ad. 1 cbm kompost kaplarından çıkacak olan gübreleri yaz müddetince ağaçlara ilave edecegiz.
Kaolin ve mikro klino umdemin uygulamasına kadar agaclara 15 günde bir 1/500 EMA ve delfin uygulaması yapacağız.
11.04.2010 Mog gubre ve ema uygulaması yapıldı
02.05.2010 Delfin wg ve 1.5/400lt ema uygulandı
Zeytinlibahçe
02-05-2010, 16:16
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=134339&stc=1&d=1270554030 http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=134340&stc=1&d=1270554030 http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=134341&stc=1&d=1270554030 http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=134342&stc=1&d=1270554030
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=134343&stc=1&d=1270554030
Zeytinlibahçe
02-05-2010, 18:05
Ayvalık cinsi zeytin agaçlarımız
denizakvaryumu
02-05-2010, 21:38
Tebrikler, uygulamarı görmemiz çok iyi ...
Zeytinlibahçe
03-05-2010, 17:49
Selamlar
İsmim Ayhan Dükel, 24.11.1963 tarihinde Adapazarı’nda doğdum, ilköğretimimi babamın işinden dolayı
Adana da tamamladım, orta öğretim İstanbul Anadoluhisarı, bizim kuşağın akıbeti malum bende kendimi 12 Eylül öncesi olaylar nedeniyle güvenli diye askeri okulda buldum, özgürlük ve macera ruhum okul bitimi fazla görev yapmadan ayrılmama sebep oldu (bu konudaki maceralarımı ileride anlatırım). İ.Ü. Yunan dili ve edebiyatı bölümünü güneyde bir yat projesi için yarıda bıraktım, çok güzel günler geçirdim, geriye dönüp baktığımda fazla hayıflanmasam da bitirseydim hani fenada olmazdı derim.
6 yaşların da balık yakalama sevdam düşüp boğulmama sebep oluyordu, kurtardılar, kurtulunca bende
Denizci oldum, çok sevdim, halen dünyanın en iyi işini yaptığımı düşünüyorum, yalnızca iş değil, en doğru evliliği ve dünyanın en güzel şehri İzmir de (Aliağa ya yakın da olsa) yaşadığımı düşünüyorum, bir İzmir aşığıyım. 25 yıllık denizciyim, son 14 yıldır gemi kaptanlığı yapıyorum.
1994 yılında İstanbul da yaşanmayacağına, teknemin güvertesini bile deniziyle yıkamayacağıma karar verdikten sonra işime de yakın olması açısından Aliağa ya yerleştim. 8 m. Tirhandilimiz ‘’Denizkurdu’’ile çok güzel günler geçirdik. Zaman zaman egede yaşıyorum, yıllarca yeşilden uzak kaldım hani şöyle bir zeytinlik alsam ne güzel olur diye düşünüp dururdum. 2003 yılında bu hayalimiz gerçekleşti, Güzelhisar da (Aliağa’ya 5 km) içinde 28 ad. yaşlı ayvalık zeytin ağacı olan on dönüm tarlayı almamız kısmet oldu, geri kalan kısımda da trılyelerimizi
Yetiştirmeye başladık uğraştıkça çok sevdik, bağlandık, tutku oldu. Bulduğumuz her yere bir şeyler ektik.
aynı yıl sevinçlerle, üzüntüleri de beraber yaşadık bahçeyle uğraştığımız o heyecanlı günlerde rahmetli babamın hastalığı da aynı günlere denk geldi, sevinçlerle üzüntüleri bir arada yaşadık, bahçe işlerimizde baba hayır duası aldık, bu konuda işlerimin rast gitmesini hep buna bağlarım. Aynı yıl oğlumuz Ege de dünyaya geldi.
Hızımızı alamadık, 2006 yılında 16 dönüm boş tarlaya 330 ad. Zeytin ağacı ve çeşitli meyve ağaçları diktik,
bunları hiçbir ticari beklenti içinde olmadan, keyif içinde yaptık, zaman zaman hep bir şeyleri yetiştirmeye çalıştıkça acaba bizi aştımı diye düşünsek de satma fikri hep soğuk gelmiştir.
Eşim en büyük yardımcımdır, kendiside bahçeyle uğraşmayı sever, ben gemiden yapılacakları söylerim aile dostlarımız emekli banka müdürü Hüseyin bey(lakabı müdür) ve siteden tanıdığınız Halil Onan bey de zaman zaman onlara katılarak uygularlar. İzinlerimin neredeyse tamamı bahçeyle uğraşarak geçer.
2009 yılı bizim için çok başka bir yıl oldu, Halil beyin tavsiyesiyle ağaçlar.net le tanıştık, akademi gibi site
çok şeyler örgendik, tecrübelerimizi aktardık. Sn meyvelitepe ve onun bloğunu tanımak ise başlı başına bizim
için keyif ve tecrübe oldu, sn acemi çaylak başta olmak üzere işte tam kafama göre dediğim başka arkadaşlarla
Uygulamalarımızı paylaşıyoruz. Bu yıl topladığımız evladiyelik onlarca tohumu eşim evimizde serada, ben geminin köprü üstünde çimlendirdik, (hani aramızda tatlı bir rekabet yok da değil) bunları çoğaltıp paylaşmayı
düşünüyoruz.
’’Uzak bahçelerin yakın işbirliği’’ çok başarılı olacağına inanıyorum ‘’kimyasaldan uzak, doğal yetiştiricilik’’ adına yakın gelecekte önemli projelere imza atacağız. Kendimi tanıyorum ok yaydan cıktı bir kere, bu bizim için bir misyon, daha önce bulunduğum yerde balıkçı barınağındaki mağdur olan 30 kadar amatör tekne sahibiyle beraber organize olup, mücadeleyle yeni bir barınak ve oluşum meydana getirmiştik, şimdi sıra zehirlere karşı savaşta
İnsanın kendinden bahsetmesi hakikaten zor ama öne çıkanlar, İdealist ve lider ruhluyum, önceleri mükemmeliyetçiydim de, mükemmeliyetçi olup ta huzurlu olanı görmediğimi anladığımda yaş 35 lere gelmişti.
İşkolik insanlardan hiç hoşlanmam, hobileri olan bunların peşinden gidenleri sevmişimdir hep, mutlu kalkar,
mutlu yatarım, çevremde kederli, agdalı insanları hiç görmek istemem, zaten prim almayınca kendileri de benden kaçarlar. Hayata karşı direnip direnç göstermeyi de sevmem, onun evrensel kurallarıyla akıp gitmeyi, denge içinde dingin yaşamayı severim. Sakin bir hayatı sevmekle beraber, yaşamın patırtı gürültüsünü, aktüalitesini de severim, fakat bunlar denge içinde olmalıdır, eşimle kurduğumuz yaşam tamda bu şekildedir, birkaç günlük hareketli, aktif günleri özlesek de tekrar kendi huzurlu, sakin limanımıza dönmekten hoşlanırız. İnsanın hayata karşı şimdiki duruş ve bakış açısının gelecekte neyle karşılaşacağının en büyük göstergesi olduğuna inanırım.
16 yaşında aristokrat kızımız deniz ve neredeyse her karşılaştığına ‘’sen hiç köpek balığı gördün mü? ‘’ diye
soran, bizimle bahçeye geldiğinde cebinde bir kurbağa yoksa bile muhakkak bir böcek olan, meraklı, hayvan dostu 7 yaşında ege ve bize katlanan sevgili eşim Selma.
Bir babanın çocuklarına verebileceği en büyük miras onların eğitimi olduğuna inanırım, her ikisinin de şuan
iyi bir eğitim aldıklarını düşünüyorum, onların sorumlulukları azaldığında? Eşimle beraber yılın yarısını kendi teknemizde aşığı olduğum Gökova ve Hisarönü’nde geçirmeyi arzuluyoruz. Onlu yaşlarda dünyayı Türk bayraklı kendi teknesiyle gezen ilk Türk Sadun Boro (selamet versin) beni hayatı ve felsefesiyle çok etkilemiştir
Projelerimiz:
—Hayatın her alanında kimyasaldan uzak bir yaşam için mücadele ve yetiştiricilik, ağaçlar net çatısı altında
arkadaşlarla tam bir işbirliği.
—Kendimizce özenle yetiştirdiğimiz zeytinlerimizin kıymetini bilen kimselere ulaşması
—Bu yıl güvenli yerlerden topladığımız onlarca evladiyelik tohumları çoğaltıp, paylaşmak
—Kendi adımıza bir blog oluşturmak
-Bulunduğumuz yerde bir yelken kulübü kurmak .
Saygılarımla
Ayhan Dukel
Zeytinlibahçe
03-05-2010, 18:52
Eşimin uyguladıgı evladiyelik tohumların cimlendirilmesine ait onbeş gün önce çekilmiş bir kac fotograf
Zeytinlibahçe
03-05-2010, 18:57
Bunlarda benim köprüüstünde yaptıgım çalışmalar, benimkiler daha güzel degil mi :)
Ayhan bey,
Tek kelimeyle,
H A R İ K A S I N I Z
Sevgiyle kalın
Zeytinlibahçe
04-05-2010, 10:28
Sn Ensar
Teşekkürler, sizde öyle, hep beraber çok güzel şeyler yapacagız.
acemi_caylak
04-05-2010, 10:40
Yetiştirmeye başladık uğraştıkça çok sevdik, bağlandık, tutku oldu. Bulduğumuz her yere bir şeyler ektik.
aynı yıl sevinçlerle, üzüntüleri de beraber yaşadık bahçeyle uğraştığımız o heyecanlı günlerde rahmetli babamın hastalığı da aynı günlere denk geldi, sevinçlerle üzüntüleri bir arada yaşadık, bahçe işlerimizde baba hayır duası aldık, bu konuda işlerimin rast gitmesini hep buna bağlarım.
Ayhan Bey,
Öykümüzde birbirine benziyor. İyi ki tanışmışız.
Öyküleri okudukça sizinde dediğiniz gibi en iyisini yapacağımıza olan inancım daha da artıyor.
Sevgiler.
Sn.Ayhan Dukel, Sayfanızda her türlü detay var.
İçe sinen, samimi doğal bir üretici profili olmuş.
Teşekkürler.
Zeytinlibahçe
04-05-2010, 11:11
sn acemi caylak sn habibe
-Teşekkürler, ''uzak bahçelerin yakın işbirligi'' yalnız bahçe çalışmalarıyla degil, katılımcıların birbirlerinden pozitif elektrik aldıgı bir birliktelik olmaya başladı
saygılarımla
Halil Önen
06-05-2010, 23:50
Bunlarda benim köprüüstünde yaptıgım çalışmalar, benimkiler daha güzel degil mi :)
Kaptanım öyle manzara avantajını kullanmak yok.:) Selma hanımın serasını görmesem beni de kandıracaktın.
Selma hanım diyor ki; bir sarmaşık dikmişsin gemide, yerini unutmuşsun. Büyümüş geminin bacasına sarmış. ' Artık eve nasıl getirir bilemem ' diyor.:D
'Herhalde bacayı da söker öyle getirir' dedim.:D
bahtiyar02
07-05-2010, 09:14
Sevgili Ayhan Dukel;
Bir acemi olarak Sizlerin ürettiklerini görünce biraz daha cesaretim artıyor.Dilerim benim ürettiklerimde sizinkiler kadar güzel ve bakımlı olur.Emeğinize yüreğinize sağlık.
Saygılar
Zeytinlibahçe
08-05-2010, 18:03
Sn bahtiyar02
Selamlar
Birlikteligimize baktıgımızda hepimizin tek tek yaptıgı çok güzel şeyler var, burada tecrübelerimizi paylaşıp, birbirimizden esinlenip, gücümüzü birbirimizden alıyoruz.
Eminim sizinde yaptıgınız cok güzlel şeyler vardır, samimiyetiniz yeter.
Zeytinlibahçe
08-05-2010, 18:07
Halil bey selamlar
Kimin tarafındasınız?
Yok bu sefer bende eşimin çalışmalarını görünce yarıştan çekildim.
Halil Önen
11-05-2010, 17:17
Tarafsızım!:p
(Bunu nasıl atlamış)
143321
Halil Önen
23-05-2010, 23:36
Öyle bir çukur kazdık ki,
146542
kocaman bir kaya rast gelince altında bir güb altın var zannettik...(aklımıza fesfese düştü):D
146543
Boyu 170 cm.
146545
Genişliği 70 cm. den çok fazla.
146546
Derinliği tam tamıma 1 m. 10 cm.
146547
Sevgili Meyveli tepe 1 m. derinlikte kazmıştı. Biz onu 10 cm geliştirerek yeni bir rekora imzamınızı attık.
146548
Halil Önen
24-05-2010, 00:41
Ayhan kaptanın zeytinlibahçesinde 3 adet pembe domates için hazırladığımız çukur için uzman ekip ve modern ekipmanlar kullanıldı.
Herşey en ince detayına kadar ölçüldü hesaplandı.
146575
Bir haraç hazırladık ki akıllara zarar. Ölüyü göm can suyu ver :) 3 gün sonra ayakta.
1 paket coco peat
2 torba bioform
1 torba klino
1 kg. leonardit
1 cay bardağı kemik tozu (diplerine atıldı ve harca karıştırıldı)
1 su bardağı florikan gübre
Vee ayhan beyin formülünü sır gibi sakladığı ve Selma hanıma hazırlattığı özel karışım gübre kullanıldı.
146562
Bu delikanlı tam bir doğa felaketi, elindeki solucanla kocamanları korkutu.
Epsody amcasına selamı var.:)
Dikmek yetmez bu işe sevgi de katmak gerek.
146563
İlgi ister ve hayır dua ister. (Arif usta buralarda nefesi keskin üfürüğü kuvvetli bilinir):)
146566
Köklerine kemik tozu attık, ismini unuttuğum yosun gübresi ve EMA uyguladık.
Pembeler büyüdükce gömeceğiz. Büyüdükce dömeceğiz.
146570
Toprak seviyesine geldiğinde hastalıklara karşı çiçekler dikilecek. Hangi çiçekler kaptan biliyor.
Bu domatesin çekirdeği insana türkü söyletir.
Karadeniz sularında seyreden Ayhan Kaptan'a Müdür Bey'den de, selamlar. Saygılar.
sındırgılı
24-05-2010, 07:17
Sn. MeyveliTepe ve sizleri izlerken, beni de yaban ellere atacağınız hissine kapılıyorum.Gerçi Hanım, bu kadarla vakit geçir diyor ama sonumuzu pek de hayırlı görmüyorum. Elinize, yüreğinize sağlık,
Zeytinlibahçe
24-05-2010, 08:12
Arkadaşlar selamlar
Halil bey, tüm arkadaşların ellerini sağlık, güzel olmuş.
E tabi böyle cümbür cemeat, çoluk çocuk gidilirde bir hikayesi olmazmı.
Baktık elimizde pembe domates kalmamış, hepsini ekmişiz, ordudan sn romantik (mor beyaz botanik market) arandı, sagolsun ikisi yedek olmak üzere beş pembeyi hemen gönderdi.
21/5 cuma günü bizim arkadaşlar ilk çukur kazma girişimde bulunmak üzere bir gün önceden yedi kişi randevulaşmışlar , beş kişi gelmiş, ilk kürek tam vurulacakmış ki saganak bir yağmur herkes kimin nereye kaçtığını bile göremeden dagılmışlar.
23/5 pazar günü yine aynı beş kişi, en genci halil bey olmak üzere bu sefer daha kararlı, ''bugün kesin bitiriyoruz'' sloganlarıyla, hafta sonuda oldugu için çoluk çoçuk toplanmışlar.
Herkes tüm ciddiyetiyle güneşin, rüzgarın hesap edilmesi ve kerteriz alınmasına müteakip ilk küreği halil bey yüksek sesle besmele çekerek ''Niyet ettim domates agacı çukuru açmaya'' demesiyle başlamışlar.
Eşimin yanında fotograf makinesi oldugu halde kazı ekibi tarafından çekmemesi konusunda sıkı sıkıya uyarılmış, halil bey cazibeden filanda bahsetmiş,
Kazı ilerledikçe bizimkilerin neşesi bir hayli artmış, hesap etmişler adam başı 22 cm. kazılacak, sırası gelen kazmış, askerlik anıları eşliğinde kendilerinden iyice geçmişler, eşim sanki kendilerini çephede siper kazıyor zannediyorlardı diyor.
Bu arada halil bey çukurun 170 cm boyunda olması konusunda bir hayli ısrar etmiş, hani insanın aklına gelmiyorda değil, kendi boyuda aynı ölçülerde, domatesde tek yıllık,
İlerisi için bir niyetmi var , yok yok allah gecinden versin halil bey.
Bakalım nasıl olacak, bizdende hadi hayırlısı.
acemi_caylak
24-05-2010, 08:45
Bu arada halil bey çukurun 170 cm boyunda olması konusunda bir hayli ısrar etmiş
Ayhan Bey,
Halil Bey, Diyarbakır karpuzundan esinlenmiştir. Kendini bir an Diyarbakır karpuzu ekeceğim diye şartlandırmış olabilir:)
Bence bu çukura birde Diyarbakır karpuzu çok yakışırdı.
Hangi yazısındaydı bilmiyorum, Halil Bey anlatmıştı Diyarbakır karpuzunun nasıl yetşitirildiğini. Aşağıda Ekşi Sözlük Yaşar Kemal'den alıntı ile daha geniş anlatmış.
"... gardaş, dedi, karpuz ekilecek kumluk iki türlüdür. Birisi suyun işgal edip de, yazın çekildiği yer. Buna kılıc derler. Öteki de asıl dicle kenarları. Karpuz kılıc denilen yerde daha iyi olur. Karpuz ekilecek yer dümdüz ve çakıllı olmalıdır. Ama ufak çakıllı. Burası iki kürek boyu uzunluğunda yani, bir buçuk metre, iki kürek ağzı genişliğinde, yani yarım metre su çıkıncaya kadar kazılır. Kazılan yere kuyu derler. Kuyunun, biri baş ucunda, biri de ayak ucunda iki yastık bırakılır. Yani bu yastıklar su çıkmamış topraktır. Yastıklara üçer tane fide ekilir. Ekildiğinin ikinci gününde yanmış, yani eski hayvan gübresiyle gübrelenir. Bir hafta sonra da hayvan ve güvercin gübresi kumlu mille karıştırılarak verilir. bu zaman içinde kuyunun içindeki su kurumuştur. Birkaç sefer daha gübre verilir. Tam kırk günü say. Karpuz olmuştur. Dağ gibi. İnan benim senin kadar olmuştur. Aha böyle böyle...."
Halil Önen
25-05-2010, 00:04
Sn. MeyveliTepe ve sizleri izlerken, beni de yaban ellere atacağınız hissine kapılıyorum.Gerçi Hanım, bu kadarla vakit geçir diyor ama sonumuzu pek de hayırlı görmüyorum..... ,
diyorsunuz; biz rekora koşarken _koşarken bazı şeyler görülmezmiş_:)siz ekmek arası mı gideceğinizi sandınız. Biz sizin nasıl vakit geçirdiğinizi çaktırmadan takip ediyoruz.
Bakın Sn. indome de bir domates çukuru kazdı.
Ölçüleri 75x75x100 olacaktı.
75x75x65 de kalınca, ''yaş 65 yolun yarısı eder'' dedi. Sonra da 65cm. kazdığı çukurun karşısına geçip '' şuncacık çukuru kazarken azcık yorulmuşum'' dedi. :D
Kaplumbağa derin bir çukura düşmüş. Üç gün uğraşmış çıkamamış. Yorulmuş, oturmuş, şöle bi çukurun tepesine bakmış; ' emme de uğraşıverdik be, sanki çıkımıçakmış gibi'' demiş.:D
Halbuki hesabı 75x75x65 değil, 75x110x170 şeklinde yapmış olsaydı, Cahit Sıdkı sorun olmuyacaktı.
Çukur açma konusunda kimse elimize su dökemez. Taa Orta Asya' dan beri at sırtında kılıç salladık, davar otlattık ve cukur kaza kaza (höyük) geldik.
Kim ne derse desin bu çukur kazma işi bizim icadımız. Diyarbakır'da karpuzu da böyle dikeriz.
İngilizlerin yükseltilmiş yastıkları varsa, bizim de doldurulmuş yastıklarımız var.
Halkların kardeşliği ise astolan;
110 cm. doldurulmuş yastık _türk usulü_ + 40 cm. yükseltilmiş yastık_ingiliz usulü= 150 cm. doldur/yükselt.
Buraya da dikecek birşey buluruz elbet...:)
Sayın Halil Önen,
75x75x65 değil, Cuma günü güzel bir yağmur yağdı, Cumartesi günü baktım toprak yumuşamış, henüz domatesi dikmemişken 15 cm daha kazarak 75x75x80 yaptım çukuru. Çukurun boyunu kısa tutunca kazma sallamak zor oluyor. Bir yerden sonra ise kazma ile çalışılmıyor.
Sayın MeyveliTepe bir fikir attı ortaya, bizi yarışma havasına soktu. Ama bu yarışma hiç de adil yürümüyor.
Bizler tek tabanca işi götürmeğe çalışırken siz yarışmayı cümbür cemaat yürütürüyorsunuz. Hanımların elinde bile kürek var. "Sebze Bahçesi Hazırlama" başlığı altındaki resimdekileri saydım 7 kişi. Resmi çeken galiba sizsiniz, etti mi 8. "Geri çekilin kalabalık görünmeyelim" diyerek objektifin menzilinden çıkardığınız kaç kişi var acaba? İyi ki Sayın Kaptan seferde, yoksa gemideki bütün personeli getirirdi herhalde "vira çukur kazmağa" diyerek.
Atlet, maraton koşusunun sonuna doğru hızlanmış ve bitiş çizgisi üzerinden 3 metre uzun atlama yapmış. Bunu duyan Karadenizli dudak bükmüş, "Ohoo o kadar gerildikten sonra ben 8 metre bile atlarım" demiş.
O kadar kalabalık olduktan sonra... 170x70x110 cm çukur ne ki...
Biz tek domates çukuru açıyoruz, siz 3 domates dikiyorsunuz biri olmazsa diğeri olsun diye. Yetmezmiş gibi, nefesi luvvetli İmam bile getirmişsiniz dua ettirmek için. Olmuşken tam olsun, İmama haftada bir yağmur duası ettirin de domateslerinizi yağmur suyuyla sulayın bari.
.......
Herşey bir yana, hakikaten güzel bir çalışma yapmışsınız. Bol ürün almanız dileğiyle hepinize saygılar sunuyorum.
MeyveliTepe
25-05-2010, 16:50
Hadi hayırlısı. İnşallah bu kadar emeğe mahçup olmayız.
Zeytinlibahçe
25-05-2010, 19:53
Sn indomie, sn meyvelitepe teşekkür ederiz.
Yarış gerçekten adil değil, bizimkiler kalabalık, neyse birimizinkine bir şey olursa digerininki yetişir.
Domates agacı yetişirse ilginç olacak, başına bir şey gelirse sonbaharda yerine güzel bir meyve agacı, düşünün nasıl o çukurda yetişir, halil bey kendine başka yer baksın :)
Nefesi kuvvetli imamımız da hani 640 çuval klinoları taşırken yoldan tesadüfen geçen, bizimkilere yardım eden kasap Arif usta, mezbadan emekli, her hayvan kesişte besmele çektigi için içlerinde nefesi en kuvvetli olan onu seçmişler.
acemi_caylak
25-05-2010, 20:30
Sn. Meyvelitepe Mikoriza mantarıda kullanmıştır. Nefes üflemeye bedeldir derler. Sim Derma ile rekabet eder mi bilmem ama sizinkini sollarsa şaşırmam:)
Sevgili Arkadaşlar,
Yaklaşık 10 gü-ndür ağaçlar nete uğrayamıyor idim. Çok şey kaçırmışım. Hepinizin ellerine sağlık Allah utandırmasın. Domates yemeğe geleceğim biline.
NE DEMİŞLER '' KOMŞUDA PİŞER BİZEDE DÜŞER ''
Sevgiyle kalın
sındırgılı
25-05-2010, 21:48
Sevgili AcemiÇaylak, zaten bu çukur isinden aklımız da kalmadı. Bir de mukoriza (ismini bile yazamıyorum) denen mantarı işin içine sokma, kapı gibi enzimlerimiz var. İçipte her tarafımız kabarmıstı. Kaşıntı 1 Hafta geçmemişti ! Zaten 10 kişi (nefesi kuvvetli hoca 2 kişi sayıldı ) 10 cm derinliği fazla çukur kazdılar. Bi de, 1 küp altın bulsalardıya :) Ha bu arada, erik ağacındaki erikler sizleri bekliyor ama gelen giden yok, Kırmızı mumlu davetiye beklemeyin, Sn.Sarıcan dan ve Sn.Ensar dan da ses yok ! Bu böyle biline.. Halil Bey, bizim merdiven damattanmış :(
omer.tuncer
28-05-2010, 23:25
Ayhan bey sizinde niciniz hayirli olsun.
Sayın Halil Önen Ayhan Kaptan'nın gövevde olduğunu biliyordum, fakat senin resimlerde olmayışını anlıyamadım, bu ekip çalışması olayında seninde bir görevinin olduğu kanaati içinde olarak elinde metre ve çukurda görünen kişiyi kim olduğunu açıklarmısınız.
Sayın Ayhan kaptan, sizin bahçedeki imece de çalışanların kimler olduğunu Sayın Halil Önen'den istedim, lakin ondan bir açıklama gelmedi acaba forumları bıraktıda av yasağı başlamadan, gene dağ tepe av peşinde koşmadan vakit bulup yerinde cevaplıyamadı, sizden ricam bahçenizde ki imecedeki kişileri ve Halil Önen'en imecedeki görevini açıklarmısınız, iyi günler hayırlı seyirler ola.
Zeytinlibahçe
31-05-2010, 15:47
Sn epsody selamlar
Halil beyin görevini saymakla bitmez, hem planlamacı, hem kazıcı, hem tarifçi, hem konu fotoğrafçısı.
Halil beyin av köpekleri var ama ben kendisini hiç avlanırken görmedim, bahçede yanında gezdiriyor. :)
Halil Önen
11-06-2010, 02:17
Dün Aliağa Ticaret Odası Konferans Salonunda ' Organik tarım ' ile ilgili eğitim semineri vardı.
Konuşmacı, İzmir İl Müdürlüğünü, 'Çiftçi Eğitimi ve Yayım Şube Müdürlüğünden;
Sn. Ülkü Özkarakaş' dı.
Eğitime katılacaktık.
Geçen ay aynı yerde eğitim vermişti. Bu eğitimde Ayhan Kaptan'ın eşi Selma Hanım Sn. Ülkü Hanım'la tanışmışlardı. Aliağa' da 'Organik Tarım' yaptığımızı da anlatmıştı.
Bir durum oldu ve eğitim ertelendi.
Selma Hanım, Çiftçi eğitiminden sorumlu Ülkü Hanımı davet edince 'o' da kabul etti.
Selma Hanım, beni ve Müdür Bey' i de çağırınca koşarak gittik.
Bu harika bir şeydi.
Konferans salonlarında hayranlıkla dinlediğimiz Ülkü hanımla doya doya sohbet edecektik.
Öyle de oldu.
Ülkü Hanım yine il Tarım Müdürlüğünden Hülya Kök ve Fikri Cesur ile beraber gelmişti.
Yani karşımızda 3 kişiden oluşan uzman bir ekip vardı. Konu 'Organik Tarım'dı ve bizim referansımız Ağaçlar. Net' idi. :)
151812
(bu arada unutmadan söyleyeyim, Selma hanım' ın kekleri harikaydı.)
Üç saatten fazla sohbet ettik. Buraya kısaca nasıl yazılır bilemedim. Çok şey sorduk ve değerli bilgiler aldık.
Kalin kilini bizlere tanıtan Sn. Meyvelitepe'den bahsettik ve 'UBYİ' nin tüm üyelerinin kulaklarını çınlattık.
Aslında 'Organik Tarım' yaptığımızı ve komşularımızın _en azından_ potansiyel
kimyasal kullanıcılar olmasından dolayı 'Organik Tarım Sertifikası' alamadığımızı anlattık.
Sn. Ülkü Hanım, sertifika almanmızın şart olduğunu ancak 'ürün tahlili' yaptırarak da Organik Pazarlarda yetiştirdirdiklerimizi pazarlama imkanımızın olduğunu söyledi.
(bu arada ben konşurken sizler Selma Hanımın 'yükseltilmiş Yastıklar' dan oluşan harika bahcesini görüyorsunuz.):D
151827
Ve Haziran ayının 4. haftasında Karşıyada Bostanlıda 'Organik Ürün Pazarı' (EKO-PAZAR-İZMİR- karşıyada) açılacağını, bizim gibi üretiçilerin mutlaka katılması gerektiğini anlattı.
151831
Akşam üzeri Ayhan Kaptan' ın 'Zeytinli Bahcesi'ne gideceğimiz ve Zeytinler Kaolin Kili atacağımızı söyledik ve davet ettik.
151832
Hatta, ' Bornova Zeytincilik Araştırma'dan 4 Uzmanın, iki gazeteci ve bir tv. geleceğini söyledik;
ancak çok istediklerini, işlerinin programlı olduğunu söylediler. Başka zaman mutlaka geleceklerini hatta bir 'cd' hazırlamamızı önerdiler.
Bizde, Ülkü Hanımı Ağaçlar.net e üye olasını ikna ettik.:) ve sorunlarımınızı /sorularımızı burada cevaplamasının çok daha iyi olacağını söyledik.
151837
Saat 4 de tarlaya gittik öğle bir yağmur başladı ki; 'et aldık balık aldık hazırlandık kalakaldık' derler ya buralarda aynen öyle oldu.
Bir başka güne erteledik.
Bu arada sizlerde anlamış olmalısınız, hani Ayhan Kaptan 'şöle yaptım böle yaptım diyor ya';:D
İşte, 'her başarılı erkeğin arkasında başarılı bir kadın vardır'
Gizli kahraman Selma' ya sevgiler ve başarılar. Onu, organik tarım ile ilgili başka başarılara imza attınını da göreceksiniz.
MeyveliTepe
11-06-2010, 09:59
Halil bey,
Bu çok güzel haberler ve yine muhteşem yazınız için teşekkür ederim. Ayhan beyin sebze adalarını görmemiştik daha önce. Ne yalan söyliyeyim kıskandım. Hemen bahçeye geçip biraz daha çalışmam gerekecek :)
Elinize sağlık. Bu faaliyetler olağanüstü faydalı. Adı geçen Ülker hanım, Ülker Dikmelik mi? Öyle ise, bir kaç ay önce bir zeytin portalında kaolin kili hakkında yazışmıştık. Bu yıl denemeyi düşündüğünü söylemişti. Geçen yıl egedeki zeytin sineği felaketinden sonra, bu yıl henüz mevsimin başındayken ne kadar çok bahçeden zehirsiz ve kurtsuz ürün alınırsa o kadar iyi olur diye düşünüyorum. Zehir lobisine çok büyük bir darbe, çiftçiye ise geri dönülmez bir açılım ve vizyon sağlar diye düşünüyorum.
Hiç kuşkusuz, bu gibi faaliyetler süreci çok hızlandıracaktır.
MeyveliTepe
11-06-2010, 10:11
Öte yandan, ben organik sertifikası almayı hiç düşünmüyorum. Bitişiğimde ilaçlanan komşu arazi de yok. Sadece serfika sektörünün için olmaya inanmıyorum. Organik pazara ürün götürüp satma sürecini de sağlıklı, kalıcı ve sürdürülebilir bulmuyorum. Kanımca, Uzak Bahçeler bunların tümüne alternatif olup, tüm kuralları yeniden oluşturabilecek güçte bir düşünce.
Sayın Halil Önen,
Yazdıklarınızı zevkle okuyor, yaptıklarınızı gıptayla izliyorum. İnanın kıskanmıyorum, ama, neden benimkiler böyle değil demeden de geçemiyorum.
Anladığım kadarıyla benim eksiğim okuma-üfleme faslı. Güya hoca çocuğuyum, fakat rahmetli babam "bundan adam olmaz" deyip el vermemişti ki...
Ayhan Kaptan, "şöyle bahçem var, böyle bahçem var" diye boşuna böbürlenmesin (zaten böbürlendiği de yok ya neyse), Anlaşıldığı kadarı ile işi çekip çeviren muhterem eşi Selma hanımefendi. Kendilerini buradan kutluyorum. Allah gönüllerine göre versin ve Ayhan bey de, kaptan köşkündeki, denizin güzel maviliğini (hava atmak için) fon olarak kullandığı saksıları ile idare etsin.
Bu hafta sonu çocukluk arkadaşlarımla, Cumartesi akşamı eski Foça'da buluştuk. Yemek sonrası geceyi Dikili'de arkadaşımın yazlığında geçirdik, Pazar sabahı kahvaltımızı Cunda adasında yaptık ve tekrar Dikili'ye döndük. Akşam üzeri mangalımızı yaptıktan sonra mecburen İzmir'e geldik.
Giderken ve dönerken Aliağa'dan geçişlerimizde aklımda hep sizler vardınız. Keşke nerede olduklarını bilseydim de uğrak yapıp bir acı kahvelerini içseydim, kahvemizi yudumlarken de bahçe konusundaki engin tecrübelerini dinleyip biraz feyzalsaydım diye hayıflandım durdum.
Bir dahaki sefere görüşebilmek ümidiyle selamlar, saygılar. Yolunuz düşerse sizleri de Çeşmealtı'ya beklerim.
Halil Önen
11-06-2010, 23:09
Bu hafta sonu çocukluk arkadaşlarımla, Cumartesi akşamı eski Foça'da buluştuk. Yemek sonrası geceyi Dikili'de arkadaşımın yazlığında geçirdik, Pazar sabahı kahvaltımızı Cunda adasında yaptık ve tekrar Dikili'ye döndük. Akşam üzeri mangalımızı yaptıktan sonra mecburen İzmir'e geldik.
Giderken ve dönerken Aliağa'dan geçişlerimizde aklımda hep sizler vardınız. Keşke nerede olduklarını bilseydim de uğrak yapıp bir acı kahvelerini içseydim, kahvemizi yudumlarken de bahçe konusundaki engin tecrübelerini dinleyip biraz feyzalsaydım diye hayıflandım durdum.
Bir dahaki sefere görüşebilmek ümidiyle selamlar, saygılar. Yolunuz düşerse sizleri de Çeşmealtı'ya beklerim.
Oooo Sn. indome,
ne güzel bir tatil yapmışsınız böyle, iki gün. Hemen bir yıllık izin mi alsam acaba.:)
Mangal falan... tam acı bir kahve gidermiş gerçekten.;) Aliağa'dan geçerken şu telden (özel e yazacağım) ararsanız sevinirim.
Ayhan Bey' in evi de yola yakın. Şimdilerde Bulgaristan taraflarında cebi de çekmiyor. Biraz kulaklarını çınlattık iyi oldu.:)
Sevgili indome, hepimiz birbirimizden etkileniyor ve çok şeyler öğreniyoruz.
Çiftci Eğitiminden sorumlu Sn. Ülkü Özkarakaş ve diğer uzmanlara da söyledim; Ağaçlar .net bizim referansımız ve burası açık fakülte gibi.
Selma hanım gerçekten çalışkan, özverili ve misafirperver. Ve örnek alınacak bir bayan. Ayhan Kaptan bu konuda çok şanslı. İki çocukları ile mutluluk(ları) hak ediyorlar.
Saygılar
[QUOTE=Halil Önen;656963]Oooo Sn. indome,
Ayhan Bey' in evi de yola yakın. Şimdilerde Bulgaristan taraflarında cebi de çekmiyor. Biraz kulaklarını çınlattık iyi oldu.:)
Ayhan Kaptan,
Marmara Ereğlisine **** herhangi bie Marmara limanını yanasacak mısınız. Eğer böyle bir olasılık var ise bigilendirirseniz sevinirim.
Sevgiyle kalın
Cumhur Tonba
14-06-2010, 00:43
Ne kadar güzel ve harika cümleler.
Projelerimiz:
—Hayatın her alanında kimyasaldan uzak bir yaşam için mücadele ve yetiştiricilik, ağaçlar net çatısı altında
arkadaşlarla tam bir işbirliği.
—Kendimizce özenle yetiştirdiğimiz zeytinlerimizin kıymetini bilen kimselere ulaşması
—Bu yıl güvenli yerlerden topladığımız onlarca evladiyelik tohumları çoğaltıp, paylaşmak
—Kendi adımıza bir blog oluşturmak
-Bulunduğumuz yerde bir yelken kulübü kurmak .
Saygılarımla (Ayhan Dukel)
Zeytinlibahçe
14-06-2010, 11:16
Arkadaşlar selamlar
Bir müddet uzak kaldık, sefer uzun sürdü, gitmeden önce hallil beyle ayrıntılı plan yapmıştık gözüm hiç arkada kalmadı, Halil bey , müdür bey gibi dostun olsun..:)
2010 yılı için yaptığımız bir çok konudaki planlarımızı yakaladık herşey eşim ve dostlarımın yardımıyla yolunda gidiyor.
Bu yıl sebze yetiştirme planlarımızın bir kısmı evimizin bahçesinde yükseltilmiş yastıklarlaydı, vakitsizlikten dört büyük adayı monte edemedik, zaman buldugumuzda ilk fırsatta kış için kurup degerlendireceğiz, zeytinlibahçede Arif usta neredeyse hiç boş yer bırakmadı her boşlukta bir sebze fidesi var, domates agacınıda kendisine emanet ettik bende sizler gibi gelişmeleri merak ediyorum Halil bey fotoğraf gönderirse görürüz, bazen sanal bir bahçem varmış gibi geliyor :)
Benim konumumdaki birinin bırakın bahçeyle uğraşmayı on saksı çiçek yetiştirmesi bile zorken başta eşim olmak üzere Halil bey ve müdür beyin katkılarıyla herşey yolunda gidiyor, kendilerine sonsuz teşekkürler.Şu an için planlama görevi bende, araştırıp değerlendirmeleri Halil beyle beraber yapıyoruz hep beraber uyguluyorlar, yani bizimkisi tam bir ekip çalışması.
Sn Meyvelitepe ye yalnızca kaolini bizlere tanıttığı için değil bir çok konuda şükran borçumuz var.
Agaçlar net e ise bizleri bir araya getirdiği, doğru bilgiye ulaştırdığı için vefa borcumuz var.
Ensar bey Önümüzdeki günlerde Marmara da olma ihtimalim yüksek, gelince muhakkak arıyacagım, sizinle sohbete doyamadığımız gibi neler yaptıgınızı, gelişmeleride çok merak ediyoruz.
Sn İndomie bu sefer af edildiniz, muhakkak bekliyoruz, bizde bakarsınız uygun bir zamanda Halil beyle çat kapı sizdeyiz.
Sn Cumhur Tonba teşekkür ederim inanın yapacak o kadar çok plan, proje varki , şu an için herşey planlandıgı gibi yolunda, günü geldiğinde bunları hep beraber paylaşacağız.
saygılarımla
ayhan
acemi_caylak
24-06-2010, 16:03
Athan Bey,
Bildiğim kadarıyla bu yıl deneme amaçlı toz klinoptilolitte aldınız. Bunu deneme fırsatınız oldu mu? Malum kaolin kili biraz pahalı geliyor. Ben şimdiden 100 kiloyu bitirdim bile.
Selamlar.
Zeytinlibahçe
25-06-2010, 07:36
Acemi usta selamlar
Toz klinoyu arkadaşlar kaolinin hemen arkasından beş zeytin ve bazı meyve ağaçlarına uygulamışlardı, henüz karşılaştırma yapmak için çok erken.
Uygulama esnasında ilk tespit edilen bilgiler, klino kaolin gibi suda çabuk erimiyor, filtreyi bir kaç defa tıkamış, bunu bir kez de ben deneyecegim.
Uygulamadan sonra agaç üzerinde klinonun rengi daha mat duruyor, güneş yanıklığına karşı kaolinin daha avantajlı olduğu kesin.
Bir gün arayla yağan iki kuvvetli yağmurdan sonra ağaçlar üzerinde ne kaolin kalmış nede klino, her ikisinide sık sık tekrarlamak gerektiğinden klinonun inanılmaz bir fiyat avantajı var, mevcut şartlar altında kaolin yurt dışından gelip bu fiyatlarla satıldığı, bu kargo ücretleri ödendiği müddetçe, toplu alımlarda da çok cazip değil, yaygınlaşması zor, çok merak ediyorum amerikada kaça satılıyor?
Fiyat farkını bir kenara bırakacak olursak, kaolin kendini ispat etmiş kesinlikle yararlı bir ürün.
saygılar
Acemi usta selamlar
mevcut şartlar altında kaolin yurt dışından gelip bu fiyatlarla satıldığı, bu kargo ücretleri ödendiği müddetçe, toplu alımlarda da çok cazip değil, yaygınlaşması zor, çok merak ediyorum amerikada kaça satılıyor?
Fiyat farkını bir kenara bırakacak olursak, kaolin kendini ispat etmiş kesinlikle yararlı bir ürün.
saygılar
Sevgili Ayhan,
Kaolini yurtdışından getirtmiyeceğimize inan ben ayrıştırma işleminde kesin başaracağımıza inanıyorum. Kaolinin kg fiyatını zeolit fiyatının yakınına çekilecektir diye düşünüyorum. Aslında hammadde ( kayaç )fiyatı olarak aynı ama öğütme ve klasifikasyon maliyeti biraz fark yaratacak.
Sevgiyle kalın
sındırgılı
25-06-2010, 08:46
Ayhan Bey, bende domates ağacının son durumunu merak ediyorum. Halil Bey, ser veriyor sır vermiyor. Hocanın kuvvetli nefesi ile merdiven kurmaya başladınızmı ?
Bizimki, daha yeni yeni toprak seviyesine geldi. Böyle giderse işimiz zor. : )
Zeytinlibahçe
25-06-2010, 10:22
Ensar bey selamlar
Kesinlikle haklısınız, kaolinin ülkemizde uygun mikronda öğütülmesi maliyeti çok düşürecektir.Sizinde bu konuda ciddi araştırma içinde olduğunuzu biliyorum, bakalım neler yapacağız.
Sn sındırgılı
uzun zamandır uğrayamamıştım, dün uğradım, Halil beyin neden cevap vermediği belli oldu :) Arif ustaya emanet etmiştik, bizim üç fidandan ikisi yok, Arif usta köstebek yedi dedi, hani okumuştun falan dedik, benim arapçam yok okudumda ne anlama geldiğini bilmiyordum diyor :) tek fidanın gelişmesi güzel, toprak seviyesine kadar gelmiş bakalım nasıl olacak.
saygılar
MeyveliTepe
25-06-2010, 12:47
Benimkilerde toprak tamamen doldu. Pembe domates olan 60 santim kadar üzerine çıktı. Diğeri de 40 santim kadar üzerinde. Bu yağmurların ikide bir gelmesi gelişimi yavaşlatıyor.
Halil Önen
26-06-2010, 00:59
Ayhan Bey, bende domates ağacının son durumunu merak ediyorum. Halil Bey, ser veriyor sır vermiyor. Hocanın kuvvetli nefesi ile merdiven kurmaya başladınızmı ?
Bizimki, daha yeni yeni toprak seviyesine geldi. Böyle giderse işimiz zor. : )
Sorma sevgili sındırgılı,
155974
gördüğün gibi, bir o baştan bir bu baştan iki domates yok oldu.
Ne olduğunu anlamadık. Hiç bir iz yok. Sanki yer yarıldı içine düştü.:)
(ya da; biri, '' ulan bu koca çukurun içinde 3 tane domatesin ne işi var, yoksa bu domates değil mi''? :)demiş, (....!)de olabilir.:) Merak işte...
Tek domatesimiz Ayhan kapta'nın dediği gibi toprak seviyesine geldi. Resimleyemedim.
Arif Usta ya gelince dua etti ama domatesler gitti ya, suçlu kendini savunamıyacak biri olmalıydı. Garibim köstebek. '' Ben görmedim dese kim inanır ki.'' :)
Zeytinlibahçe
20-07-2010, 20:51
Arkadaşlar selamlar
Zeytinlibahçede kompost çalışmalarımız hızla devam ediyor.
http://img338.imageshack.us/img338/2335/dsc00231x.jpg
Yakın bir keçi çiftliğiyle anlaşmıştık, bu baharda topladıkları doğal gübreleri düzenli olarak getirdiler, hemen hiç yağmur/güneş görmemiş bu gübrelerin hemen üstünü kapattık ve kompost olacakları zamanı bekliyorlar.
http://img707.imageshack.us/img707/3901/dsc00232dx.jpg
EM (etkin mikroorganizmalar) kompost tamamlandıktan sonra ilave etmeyi tercih ediyoruz.
Arkadaşlar selamlar
Zeytinlibahçede kompost çalışmalarımız hızla devam ediyor.
Yakın bir keçi çiftliğiyle anlaşmıştık, bu baharda topladıkları doğal gübreleri düzenli olarak getirdiler, hemen hiç yağmur/güneş görmemiş bu gübrelerin hemen üstünü kapattık ve kompost olacakları zamanı bekliyorlar.
EM (etkin mikroorganizmalar) kompost tamamlandıktan sonra ilave etmeyi tercih ediyoruz.
Ayhan kaptan, elinde keçi gübren varsa hiç bekletme kompost yapmak için, benim anlatacaklarım kompost yapımından daha yararlı olacak bir yöntem sakın ha yabana atayım deme benim kompost uygulamalarımdan edindiğim tecrübeler yıllarımı aldı,elindeki keçi gübresini dengeli bir şekilde bütün zeytin ağaçlarının dallarının iz düşümüne gelecek şekilde sererek üstünü malçla örtmelisin, bu malç malzemesi muhakkak organik materyellerden seçmelisin samanda olabilir talaşda olabilir, dal üğütücü makinanız varsa öğütülmüş dallardan daha iyi olur diyebilirim, bu malçın üzerini EM'len spreliyerek işi tamamlıyacaksın.
Gelelim şimdi bu görüşlerimizin neden dikte etirir gibi uygulanmasını istememize, bilindiği üzere forumlar daki yazışmalarımın odağını kompost ve solucan gübre çalışmalarımın paylaşımlarıyla bu konudaki bilgilerimi takdir edersiniz.
Ben bu çalışmalarla birleşik organik maddelerinin vede bütün ahır gübrelerinin bitklilerin alış formuna geçişi kompost yaparak değilde solucanlara yedirilerek oluşan dışkları sayesinde en değerli bitki besini olmanın yanında enzim içerikli bitkilerin kök yapısını geliştiren vede hastalıklara karşı güçlendiren bir içeriğe sahip gübre olması bakımından, keçi gübrenizin solucan gübresine dönüşümünü sağlamanın bir yolunu size anlatmış oluyorum.
Bu uygulama sonunda ağaçlarınızın kök bölgelerine gelen noktalarda bu gübrelerin işlenmesi için toprak solucanları buraları mesken edinerek, bu bölge toprağının gevşetilmesinide sağlıyacaklardır, uyguladığın malçın ağaçların altlarının otlanmasını da önliyecek bu malçın solucanlara yatak görevi yapmasıyla bu bölgelerin toprak altı canlıları da çoğalacaklardır.
Sayın Ayhan kaptan açıklamalarımda yetersiz noktalar varsa bu konuyu detaylandımak benim için zevk olacaktır, bu açıklamalarım uzak bahçelerin yakın işbirliği ilkesine dayanması bakımından bütün arkadaşlarıma tavsiye etmekteyim, sevgiler saygılar.
Zeytinlibahçe
21-07-2010, 08:21
Sn Epsody
Sizin konuya ne kadar ilgi gösterdiğinizi, solucanlarla yaptığınız uygulamaları, değerli yorumlarınızı takdir ediyorum.Her zaman tavsiyelerini bekliyorum.
Mart ayında kompost çalışmalarımız yeterli olmadığından aynı çiftlikten temin ettiğimiz eski yanmış keçi gübrelerine ema uygulayıp leonardit, klino ilave ederek zenginleştirdiğimiz gübremizi toprak altı taç izdüşümüne uygulamiştık, doğrusu bu kadar kısa zamanda güzel netice verecegini düşünmemiştik.
Uygulanan bu gübreye ilaveten, yapraktanda ''mog'' ve ''simbiotek organik'' uygulamalarımız oldu, doğrusu hangisinin ne kadar, nasıl etki ettiğini anlamak zor sonuç olarak gelişmelerinden oldukça memnunuz, önümüzdeki günlerde dönüşümlü olarak bu iki ürünü kökten vermeye ilaveten sıvı humic asit uygulaması yapmayı planladık.
Kompost çalışmalarımızı gübrenin tamamen güvenilir olması, patojen ve fungal hastalıklardan arınması için yapıyoruz, kompost edilmiş gübreye bir kaç kez ama %10-20 oranında uygulayarak leonardit ve klino ilavesiyle beraber toprağa kariştırmak ve solucanları bu şekilde davet etmenin daha faydalı oldugunu düşünüyorum.
Malç uygulaması son günlerde yapmayı düşündüğüm birazda geç kaldığım bir uygulama olacak, eski saman bulamassam komşu tarlada hasat edilen buğdaydan kalan samanları temin etmeyi düşünüyorum.
Sn Epsody
Sizin konuya ne kadar ilgi gösterdiğinizi, solucanlarla yaptığınız uygulamaları, değerli yorumlarınızı takdir ediyorum.Her zaman tavsiyelerini bekliyorum.
Sizin kompost konusundaki bu düşünceleriniz Em'a uygulamaları ile işlerliğini yitirdi diyebilirim, yani zararlı patojenlerin fungal hastalık yapıcı etkenlerin Em'a sayesinde yaşama imkanlarını yitirmektedir, gübrenizi malçın altına uyguladığınız sürece birakın gübre içindeki fungal hastalık etmenlerinin oluşan oksidasyonun etkileriyle de bertarafı sağlanacaktır.
Leonardit( humik ve fulvik asitler) her türlü gübre kullanımının yanında beraber kullanılması gereken organik maddeler ve mineraller olarak olmazsa olmaz olarak kabul ettiğimiz girdilerdir bütün gübrelerin yarayışlığını artırarak bitkilerin alacağı forma sokmaktadırlar burada solucanlarla ayni işlevi gördüğü kabul edilebilir, yanlız bu işlemi solucanlar daha doğal bir yöntem olarak öne geçmektedir.
Kullandığınız klinoptilolit'in görevi gübre yapısındaki minerallerin çözülmesiyle toprak yapısı içinde rezerv edilerek bir toprak regülatörü gibi davranması ile toprak içinden yeraltı sularına kaçışını önlemektedir, ben bu minerallere karşı değilim sadece bu işi daha ekonomik ve doğal bir yöntem olarak solucanlarda bu minerallerdeki bu özelliklerin fazlası bulunduğu için bu mineralleri kullanmanın ekonomisi yüzünden bence kabul edilemez, bir gerçek olduğudur.
Malç uygulaması son günlerde yapmayı düşündüğüm birazda geç kaldığım bir uygulama olacak, eski saman bulamassam komşu tarlada hasat edilen buğdaydan kalan samanları temin etmeyi düşünüyorum.
Dal öğütücü makina almanı ivedilikle tavsiye etmekteyim, bu konudaki ısrarlarım da artık sanki firma yetkililerinin taşaronluğunu yapar gibi dayatmacı paylaşımlar sergilemek benide rahatsız etmeye başladı, ben bu makinanın kullanımındaki mucizeleri geren nadir insanlardanım.
Tavsiyeler konusundaki samimiyetinizden bu açıklamalarda bulundum ve bütün iyi niyet ve samimiyetimle paylaşımlarla bu konulardaki uzmanlık bilgilerimi paylaşmaktan sonsuz haz duymaktayım.
Sizlerle paylaştığım bu bilgiler benim uygulamalarımla sabit olarak Epsody'inin bahçe çalışmalarıyla ortaya konarak ispatlanmış durumdadır, samimi ilgi ve takdirlerinize şükanlarımı sunar bahçelerinizin ürünleri bol olsun dileklerimi yinelerim sevgilerimle.
Halil Önen
01-09-2010, 00:54
Ayhan kaptan, elinde keçi gübren varsa hiç bekletme kompost yapmak için, benim anlatacaklarım kompost yapımından daha yararlı olacak bir yöntem sakın ha yabana atayım deme benim kompost uygulamalarımdan edindiğim tecrübeler yıllarımı aldı,elindeki keçi gübresini dengeli bir şekilde bütün zeytin ağaçlarının dallarının iz düşümüne gelecek şekilde sererek üstünü malçla örtmelisin, bu malç malzemesi muhakkak organik materyellerden seçmelisin samanda olabilir talaşda olabilir, dal üğütücü makinanız varsa öğütülmüş dallardan daha iyi olur diyebilirim, bu malçın üzerini EM'len spreliyerek işi tamamlıyacaksın..
Ayhan kaptanın samanla dansı yok yok malçı.
168570
Sn. ebsody' nin dediği gibi EMA için güzel bir ev olmalı.
168571
Kışın yağmurda, çamurda çürüyecek, yabancı otlar için koruyucu olacak.
Samanın yani ağaçların dibini kendi yaptığı bir karışımla gübreledi ama, sırrını söyler mi bilmem.:)
Zeytinlibahçe
01-09-2010, 21:00
-İlahi Halil bey muzurlugunuz üstünüzde, ne sırrımız olabilir ki, son sulamada sim organik, sıvı humic asit ve ema kullandık
-Çok keyifli bir kontrattan sonra şu an izindeyim, elimde çok uzun bir yapılacaklar listesi var inanın gün yetmiyor, sabah altı akşam sekiz, öğle saatlerinde kısa bir siesta, sabahları güneşin doğuşunu bahçede izlemek bir harika
-Malç yapma fikri yapılacaklar listesinde olmasına rağmen öncelikler arasında değildi geçen ay sn epsody tekrar gündeme getirince aklıma komşu tarlada buğday hasadından kalan saman balyalarını gördüğümü hatırladım, yüz balya getirdiler, eski saman olsaydı daha iyi olacaktı neyse hiç yapmamaktan daha iyidir, toprak sıcaklara rağmen sulandıktan on gün sonra dahi nemliydi, bazıları tam kaplamamıştı, bazıları ince kalmıştı onlarıda geçenlerde tamamladım, sularken samanlar yüzüyor toprak suyu çektikçe yavaş yavaş iniyor izlemek çok keyifli.Sn epsody ye gündemde tutduğu için teşekkür ederim
-Son yaptığımız kaoli uygulaması çok renkli oldu, taralın içinde neler yoktu ki, em ile fermante edilmiş sebzelerin suları, sarımsak suyu, acı biber suyu, ema ve delfin
-Arabayla parkın kenarından geçerken görevlilerin çimleri biçtiğini gördüm hemen yirmi battal boy çöp poşeti başladım doldurmaya, en çok görevliler bu işe sevindi, her zaman gelin diye de ısrar ettiler :) Halil beyde sağolsun bir telefonla kamyonetini getirdi taşıdık, bir kaç gün keçi gübreleriyle kompost yapma tüm zamanımı alacak gibi.
-Güzelhisar da yaptığımız söyleşi çok iyi oldu, özellikle ema, kaolin kili ve zeytin salamurasını kooperatifle yapma kararı aldık, bakalım gelişmeler nasıl olacak.
MeyveliTepe
01-09-2010, 21:08
Ayhan bey, gemiden inince hiç boş durmamış bir sürü güzel atılım yapmışsınız. Kolay gelsin :)
Zeytinlerin güzel olduğuna sevindim. Duyduğuma göre oralarda doğal salamurayı bırakmışlar, kostikliyorlarmış hep. Sizinki bu bakımdan da örnek olacak.
Halil Önen
01-09-2010, 21:34
... Duyduğuma göre oralarda doğal salamurayı bırakmışlar, kostikliyorlarmış hep. Sizinki bu bakımdan da örnek olacak.
Salamura zeytini pek sevmezdim. Belkide kostikle yapıldığındandı.
Bir gün Ayhan bey misafirlerine tanıtıyordu. Birer tane verdi. Dayanamadım bir avuç aldım, çerez gibi yedim.
Salamuranın laktik asitle yapılması, zeytinin o kendine has tadını da koruyor. Aromatik bir tat ... Bu yıl ben de deneyeceğim.
Sn. Meyvelitepe bu konuda da size minnettarız. Teşekkürler.
Halil Önen
01-09-2010, 21:38
Ayhan bey, gemiden inince hiç boş durmamış bir sürü güzel atılım yapmışsınız. Kolay gelsin :).
Ayağı toprağa deydi mi, tutulmuyor.:)
Ayhan Kaptan Zeytinlerinize yaptığınız malç'ın uyguladınız her türlü girdinin etkilerini karesinden daha fazla size yarar sağlayacaktır, çünkü ağaçlarınız kök bölgelerinde toprak içi faaliyetler malçın etkileriyle canlılar populasyonlarını arttırarak ağaçlarınızın kökleri daha sağlıklı gelişmelerini sürdürereklerdir, şu anda ağaçlar için yaptığınız işler tam bir bütünlük sağlamış durumda senin ağaçların bu sene mucizeler yaratacaklar bu inanmalısın işlerin kolay gele başarıların daim olsun.
Zeytinlibahçe
01-09-2010, 21:53
Sn meyvelitepe selamlar
salamura gerçenten çok güzel oldu, tam tarif ettiğiniz gibi yapmıştım, tuz oranı sonradan yaptıgım ilaveyle beraber aşaği yukarı %7-8 arasında kaldı, bu sene tam olarak % 6 olacak.
Tüm egeyi gezin belki ilk toplanan zeytinlerden yapılan kırma hariç, pazarda dağal zeytin bulamassınız, zeytin diye tuz veya limon tozu tadına alışılmış, yaptığımız söyleşineki konulardan biride buydu, özellikle tansiyonu olanlar bu işi pek sevdiler, muhtar aydın bir insan köy için bir bidon laktik asit ve ph metre alacağını söyledi sanırım Güzelhisar zeytinleriye meşhur bir köy olacak, hayır dualar da size :)
-Bu arada vacumlama işide beni bekliyordu, fırsat buldukça yapıyorum, hepsi çok kayifli işler
MeyveliTepe
01-09-2010, 22:14
Sizler adına çok sevindim. Gıda için laktik asit alacaksanız Asuka kimyayı arayın. Ben epey tırmalamıştım doğrusunu bulmak için :)
Zeytinlibahçe
01-09-2010, 22:36
Bilgi için teşekkürler sn meyvelitepe
http://a.imageshack.us/img255/6295/kompost.png (http://img255.imageshack.us/i/kompost.png/)
Parkta çimenleri toplarken bir tanıdığın tereddütle ayhan senmisin? ne o hayvanmı besliyorsun? demesini hiç unutmuyacağım:)
kompostun ne olduğunu, nasıl yapıldığını parkta gezinen herhalde on kişiye anlatmak zorunda kalmişımdır :)
Zeytinlibahçe
02-09-2010, 23:22
Bugunlerde zamanımızın çoğunu kompost çalışmaları alıyor
Halil beyin kamyoneti, tıka basa doldurduğumuz çimenlerle uzakdoğu manzaralarını hatırlattı
http://a.imageshack.us/img687/4903/compost1n.jpg (http://img687.imageshack.us/i/compost1n.jpg/)
İyibir karışım ve nem önemli
http://a.imageshack.us/img812/4750/compost2.jpg (http://img812.imageshack.us/i/compost2.jpg/)
Yalnızca onbeş saat sonra çıkan ısı kırdokuz derecelere yaklaştı
http://a.imageshack.us/img835/8968/compost3.jpg (http://img835.imageshack.us/i/compost3.jpg/)
Kompostun iç ısısıda ellidokuz derece civarlarında
sıcak komposta ilaveten yalnızca ema kullanarak da fermante ediyoruz, daha çok komposta ihtiyacımız var :)
http://a.imageshack.us/img529/7483/compost4.jpg (http://img529.imageshack.us/i/compost4.jpg/)
Halil Önen
02-09-2010, 23:59
Ayhan Kaptan,
yakmışsınız güzelim keçi gübresini. Benim tarlaya kadar gelen yanık kokusu buydu demek.:)
Bir kaç ay sonra humus olur artık.
İçine biraz klino, biraz leonarditte attınmı, üzerine biraz da EMa spreyledinmi; naylon ile sarıp sarmalatıp bahara kaldımı.... deme gari...!
Zeytinlibahçe
03-09-2010, 00:10
Bir ay sonra tamamdır, baharı beklemeden ekim kasım gibi ağaclara takviye yapmayı düşünüyorum
Karışım tamamen belirttiğiniz gibi olacak, nasılsa malzeme çok :)
MeyveliTepe
03-09-2010, 00:24
Elinize sağlık. 3-4 haftada tamam olur bunlar. Kullanırken önce malç gibi yüzeye yayıp bir sürede de orada olgunlaştırıp sonra toprağa karıştırırsanız daha da iyi olur. Hatta, kompost sürekliliğini sağlayabilirseniz, 3-4 ayda bir malç üzerine malç gibi yaptığınızda tam bir dönüşüm sağlanmış olur. Altta kalan katmanlar mükemmel bir organik zenginliğe sahip olur.
Bizim birer metreküplük üç kompost kabı bahardan buyana ikişer kere devroldu. Yazın yeşil malzeme peşinde koşamadım. Normalde üçer kere devrolması lazımdı. Eylülde tekrar doldururum ve bahara kadar dokunmam diye düşünüyorum.
Zeytinlibahçe
03-09-2010, 20:41
Teşekkürler Sn meyvelitepe sanırım bu şekilde kullanacağız, iyi bir tavsiye
Devamlılığı sanırım sağlıyacağız, park görevlileriyle konuştum o kadar çok çim çikiyorki normalde hepsi çöpe gidiyor
Keyf Bahçesi
03-09-2010, 22:53
hem faydalı ve hem de yakışıklı harika komposlar elde etmişsiniz tebrikler hasan gültepeli
Keyf Bahçesi
03-09-2010, 22:58
o karışımı ben gördüm karika olmuş fakat biraz fazla yanık kokuyor.benim tarladan da kokusu duyuluyor hasan gültepeli
Teşekkürler Sn meyvelitepe sanırım bu şekilde kullanacağız, iyi bir tavsiye
Devamlılığı sanırım sağlıyacağız, park görevlileriyle konuştum o kadar çok çim çikiyorki normalde hepsi çöpe gidiyor
Sayın Zeytinlibahçe;Bitkisel Organik atıkları takip ederek değerlendime düşüncenizi gerçekten çok yerinde buldum, bulduğunuz bu çim artıkları azot malzeme kaynağı, fakat tek başına değerlendirmeniz biraz zorluk gösterebilir, kompost yaparken doğrudan kompost içine saman karıştımanız sürecin işlemesine katkı sağladığı gibi sizin çimleri kurutma işleminizi ortadan kaldıracaktır.
Sonbahar ayları içine girdiğimiz bu günlerde kompost çalışmaları ile fazla vakit kaybetmeden bu çim artıklarını samanla dengeliyerek malç olarak kullanmanız yerinde olacaktır, bu malzemeleri kompost işleminde hızlıdan olgunlaştırmanın gereği yoktur, ağaçların besin isteği bu dönemde dinlenme süreçlerini yaşadıklarını hatırlatarak, bundan sonra ağaçlarımıza ve topraklarımıza doğal şartlara karşı koruyucu işlemler içinde kullanarak bu çim atıklarından azami fayda sağlamış olacağız.
Malç olarak uygulanan organik mataryeller olgunlaşırken açığa çıkardıkları ısı enerjisini biz ağaçlarımızın taç iz düşümüne gelen bölgelerde toprak içi canlıların yaşamlarını kış şartlarına karşı korumada kullanmalıyız, resimlerle paylaştığınız kompost oluşum aşamasında termometre ile gösterilen ısı malzeminizin enerji kayıplarını ortaya koyması bakımında, malzemenizin işleminin hızını ortaya koymaktadır.
Halbuki malç olayında bu işlem daha yavaş işleren kayıplar bakımıdan minumum ile ideal bir mikro organizma yıkımınıda sağlıyacaktır, bu dönemde malzemelerimizin dönüşümlerini sağlamada uzun bir süreç içinde olgunlaştırarak azami faydalar sağlamalıyız.
Sonucu açıklıyacak olursam Çim atıklarına sahip çıkman, on üzerinden on puanla çok güzel bir davanış olarak kabul edilrken, bu dönemde kompost işlemine girmen size kazandırılan enerjinin kayıpları yönünden iyi bir değerlendirme olarak kabul edilememektedir
Bu mesajımı yanlış anlamamanızı rica eder çalışmalarınıza kolaylıklar dilerim.
Zeytinlibahçe
04-09-2010, 05:41
Sn epsody teşekkür ederim, elimizde o kadar çok malzeme var ki diğer taraftan ema ile fermante edip de kullanıyorum, tavsiyelerinizide uyguluyorum, her zaman da beklerim.
Hasan bey en kısa zamanda sizin bahçeye de en azından birer tane kompost bölümü yapalım, bizimki gibi emprenyeli olmasınada hiç gerek yok. Bu arada tanımayanlar için Hasan bey de bizim Hüseyin müdür gibi emekli banka müdürü, hatta hüseyin beyinde zamanında müdürüymüş kıdemli yani :)
Her ikiside tarla komşularım, çok akıllı insanlar, emekliliklerini çok iyi planlayıp aldıkları sekiz-on dönümlük tarlaları kısa zamanda cennetten birer köşe haline getirdiler, günlerinin tamamını bahçelerinde geçirirken yalnızca bankacığın stresini değil kısa zamanda bahçelerinin bir orası bir burası derken fazla kilolarınıda üzerlerinden atıp, daha neşeli iki insan haline geldiler, nüktecilikte Halil beyle yarışıyorlar :), her ikiside yakın zamanda uzak bahçelere katılacaklar.
İyi planlanmış bir emeklilik yaşamının ömrün geri kalanı içinde bir sağlık garantisi olduğuna inanıyorum, ikisininde gün içinde yapacakları o kadar çok bahçe işleri, sorumluluklarını aldıkları besledikleri tavuklar,köpekleri var ki, her gemiden gelişimde daha gençleşmiş iki delikanlıya rastlıyorum, zaten köylüler ellerindeki tarlaları çıkartırkan yerlerine şehirlerden kaçan daha biliçli bir kesim alıyor.
Hasan bey yazılarınızdan görev almak için hazır olduğunuz anlaşılıyor, köydeki söyleşide aşağı yukarı neler konuştuğumuzuda gördünüz, ben gidince Halil beyin yanına bir yardımcı gerekli, Güzelhisar bize yakın olan birinci köydü, geriyemi? kaldı kırkdokuz:)) ,
Halil Önen
05-09-2010, 00:13
... Hasan bey de bizim Hüseyin müdür ...
Her ikiside tarla komşularım, çok akıllı insanlar, emekliliklerini çok iyi planlayıp aldıkları sekiz-on dönümlük tarlaları kısa zamanda cennetten birer köşe haline getirdiler, günlerinin tamamını bahçelerinde geçirirken yalnızca bankacığın stresini değil kısa zamanda bahçelerinin bir orası bir burası derken fazla kilolarınıda üzerlerinden atıp, daha neşeli iki insan haline geldiler, ...
her ikiside yakın zamanda uzak bahçelere katılacaklar.
....Güzelhisar bize yakın olan birinci köydü, geriyemi? kaldı kırkdokuz:)) ,
Tamam kırdokuzuncu köy benim köy olsun.:)
UBYİ' ye katılırlar mı bilemem. Hüseyin bey zaten organikçi. Hasan bey
oğlundan sıra kalırsa bilgisayar' ı saydıracak ama fırsat yok.:)
Biliyorsun Hüseyin bey' in bir eli yağda bir eli balda. Hasan bey' de ha başladı başlıyacak.
Yani zeytin yetiştiriyorlar ve arı besliyorlar.
Kaptanım duyduğuma göre sizde bir boş kavan almışsınız.:)
Eeee, adamın birinin at' a çok ihtiyacı varmış. Tarlayı sürecek ama bir türlü parayı denk getiremiyormuş.
Bir gün yolada giderken bir nal bulmuş. Almış eve getirmiş.
Hanımı '' adam bu ne demiş.''
'' Ne olacak nal, geri kaldı üç nal bir at '' demiş. :)
(Ben de boş bir kovan buldum.):D
MeyveliTepe
05-09-2010, 00:23
Hasan beye hoş geldiniz diyorum. Bahçede yaptıklarını okumak isteriz artık.
Keyf Bahçesi
27-09-2010, 00:31
sayın ayhan kardeşim ben bugün fuar kapanışına gittim.Çok güzel şeyler vardı.İki adet üzüm fidanı aldım ayrıca üzümlerinden de yedim öyle aldım şahane seni andım orada selamlar
Keyf Bahçesi
27-09-2010, 00:35
sayın meyvelitepe sizi ayhan bey kanalıyla tanıdım.İnşallah yakın zamanda görüşeceğiz selamlar saygılar ve bol yeşil uğraşlar
Kaan Uğurlu
03-10-2010, 09:17
Ayhan bey yaptıklarınızı heyecanla okudum..
Tanışmak umuduyla..
Sevgi ve saygılar..
Kaan Uğurlu
Zeytinlibahçe
09-10-2010, 07:15
Kaan bey selamlar
Aramıza hoşgeldiniz, doğru yoldasınız, tebrikler
uygulamalarınızı paylaşmak dileğiyle, en kısa zamanda tanışalım
Simbiyotek
24-10-2010, 17:18
Değerli arkadaşlar,
28-31 Ekim 2010 tarihinde İstanbul-Yeşilköyde, İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen Tohumculuk Fidancılık Süs Bitkileri fuarına katılıyoruz. Hol 10 stand B 150'de görüşmek üzere
Saygılarımla
Şems
Halil Önen
31-10-2010, 23:22
177951
Doğal yetişticilikte uzmanlaşan Ayhan Kaptan' nın değerli eşi; UBYİ' nin çalışkan üyesi Selma Hanım' ın;
177953
Trabzon hurması kurutma denemesi... Ağaçlar.Net' in 'Trabzon hurması kurutma sayfası' baştan sona okunarak, başarı ve başarısız denemelerden dersler çıkarılarak;
177954
rüzgarın yel değirmenini bile döndürebileceği bir yerde, denizin nemine inat;
177955
karşıda yüzen Ayhan Kapta'nın gemisine selam verircesine ve Sn. Lilium taktiğini uygulayarak kurutmaya aldığı Trabzon hurmaları.
Sadece gölgede değil, güneşde de kurutuluyor muydu acaba?;
geceleri çiğ' e karşı ince bez örtümesine karar verilmişti ama...
MeyveliTepe
01-11-2010, 20:31
Güneşin bir mahzuru yok tabii, yalnız üstlerinin açık olması riskli. En az 1-1.5 ay dışarda kalmalılar. Yağmur ve çiğ kurumalarına engel olur :)
Halil Önen
01-12-2010, 19:44
Aliağa TED ilköğretim öğrencileri ve Ağaçlar. net Uzak Bahçeler buluşması.
TED ilköğretim Müdürü Sn. Orkun Karapostal, öğrencilerine doğal yetiştiricilik için uygulamalı gezi_eğitim vermek istemişti.
Öğretmen değil, öğrenci merkezli eğitimi ilke edinmiş Aliağa TED ilköğretim Müdüründen, doğal yetiştiricik üzerine teklif gelince, biz (UBYİ) Uzak Bahçelerin Yakın işbirliği olarak hazırdık.
TED ilköğretim Müdürü Orkun bey ve değerli öğretmenlerini, ilk öğretim öğrencileri için doğal (organik) yetiştiricilik konusundaki duyarlıliklarını, Ağaçlar. net ve Uzak Bahçeler adına teşekkür ediyoruz.
Toprağın, suyun ve havanın hızla kirlendiği _kirletildiği_ bir dünyada, doğal yetiştiricilik, doğanın isteklerini anlama sanatı haline gelmiştir.
Okulda öğretmenlerinin öğrettiği doğal yetiştiriciliği görerek, yaşayarak ve deneyerek öğrenmek, yerinde görmek onlara bırakılacak en güzel mirastı.
Sn Müdürümüz Orkun bey ve birçok öğretmenimiz son anda gelen bir haberle _ gelecek vakıf yöneticilerini karşılamak için_ gelemediler ve bundan çok üzgün olduklarını söylediler.
TED ilköğretiminin 58 öğrencisi (1. 2. ve 3. sınıf) ile Öğretmenleri, Sn. Nihal, Sn. Hülya ve Sn. Saadet öğretmenleriyle;
182666
geldiler.
182667
Doğal yetişticilik doğa ile kuçaklaşmak demektir.
182668
Öğretmenleri zeytin hasadını öğretiyor. Aslında geleceği öğretiyor... gelecek yaşamlara...
182669
Eski Müdür Hüseyin beye de sorular var.
182670
Eski Müdür Hasan bey de, kolay hasadı öğretiyor.
Onlar da Uzak Bahçelerin yakınında ve hatta içinde bulunuyorlar. ;)
MeyveliTepe
01-12-2010, 19:57
:))
Bu çocukların elleri zeytine ve zeytin dalına değdi ya, hem de uzak bahçelerde. Artık gerisi gelir.
Halil Önen
01-12-2010, 20:40
Boylarında büyük sorular sordular...
Doğal (organik) yetiştirmek nedir? diye.
'Zeytinlere zehir atıyor musunuz' diye sorular sordular.
182675
Küçükçük elleri ve kocaman yürekleriyle zeytin topladılar. Onlar Zeytinlere zarar veren zararlılara karşı kaolin kullandığımızı ve böylece zehirli (kimyasal) ilaçlar kullanmadığımızı anlattık.
Kaolinin zararlı sineklerini kovduğunu ve zeytini güneşin yakıcı ışıklarından koruduğunu öğrettik.
182683
Aynaya baktığında eğer yüzün güzelse, gelecek kuşaklara iyilik yapmışsın demektir.
182684
Güzellik, tabiatın onlara verdiği en güzel hediye...
182685
Onlar yardımlaşmayı da bildiler...
182687
karşılıksız ve çıkarsız öylece işte; büyüklerine ders verir gibiydiler...
Halil Önen
01-12-2010, 20:54
:))
Bu çocukların elleri zeytine ve zeytin dalına değdi ya, hem de uzak bahçelerde. Artık gerisi gelir.
Evet bunu arkası gelmeli Sevgili Meyvelitepe.
Zeytinlibahçenin de(Ayhan kaptan'nın) dediği gibi... Uzak Bahçeler her yerde böylesi eğitimleri yapabilir mi, bilemiyorum. Üzerinde konuşulması gerekir diye düşünüyoruz.
acemi_caylak
01-12-2010, 21:03
Ayhan Bey ve Halil Bey ne güzel bir iş yaptınız. Tabi bu işin esas organizatörü Ayhan Kaptan'ın eşini de tebrik etmek gerek.
Öğren ve öğret. Veysel'in deyimiyle "kara toprağına" ve ağacına sahip çık. İşte UBYİ'nin güzelliği.
Halil Önen
01-12-2010, 22:00
Onlar enzim yapmayı öğrendiler. Patates, havuç, elma, pancardan yapılan enzim
( sıvı gübre) ile ağaçların gübrelendiğini...
Keçi gübresi, leonardit ve klinoptilolit karışımımdan yapılan katı gübreyi kullanmayı öğrendiler. Organik gübrenin önemini kafalarının bir yerine yazdılar.
182692
Ağaçların bilgesi zeytini ve yağların en iyisi zeytin yağını ve hatta zeytin yağının sadece yağ değil, bir ilaç olduğunu öğrendiler.
Zeytin yağını eşsiz yapan kokusu, rengi, lezzeti ve hazım kolaylıdır. Zehirli ilaçların zeytin tanesinden yağına geçmesine izin veremezdik. Geleceğimizi zehirleyemezdik. Onun için doğal gübre ve doğal ilaçlar kullandık. Bunları anlattık, geleceğin büyüklerine.
182694
Bundan 5 bin yıl önceydi. Toprağı işlemeyi öğrendik. Ondan önce, doğadaki meyveleri topluyor yiyorduk. Avcılık yapıyorduk. Karnımızı doyuruyorduk.
Sonra toprağı işlemeyi öğrendik ve yerleşik hayata geçtik. Verimli toprakların ve nehirlerin yanına evlerimizi yaptık.
Toprağı çapaladık kara saban ile sürdük. Aşık Veysel'in dediği gibi ona ' benim sadık yarim kara topraktır' dedik.
182700
Şimdi topraklarımızı işlemek için modern tarım aletleri kullanıyoruz artık. Traktör ile toprağı işlemek kolaylaştı. Verim arttı.
182702
Dünyadaki bugün açlığın sebebi, yeterli besin bulamamaktan değil, adil dağıtılmamasındandır. Plansız politikalardandır. Bu dünya herkese yeter. Kimse aç kalmaz.
Biz inanıyoruz ki belkide bu gençlerin içinden bir çevre bakanı çıkacak ve kötü gidişe dur diyecek.
bayindirmevki
01-12-2010, 22:06
Güzel bir an. Mutluluğun resmi bu olsa... Gerisinin geleceğine inancım var. Bu anları çoğaltmak bizim elimizde. Ha gayret.
Emeği geçenlere teşekkürler.
sındırgılı
01-12-2010, 22:18
Bayindirmevki, hislerime tercuman oldu. Ne kadar duygulandigimi anlatamam.
Basimizdakilere de birazicik akil verseler; yaptiklari ve yapmayi dusundukleri uygulamalarla Ulkemizi ne hale getireceklerini gorebilseler ?
Ne dersiniz ?
Halil Önen
01-12-2010, 22:28
Tabi bu işin esas organizatörü Ayhan Kaptan'ın eşini de tebrik etmek gerek.
Öğren ve öğret. Veysel'in deyimiyle "kara toprağına" ve ağacına sahip çık. İşte UBYİ'nin güzelliği.
182722
Ayhan Kaptanın eşi Selma Hanım emeğine sağlık. Onun küçük konuklarına ikramları eşsizdi.
182724
Zeytin yağı sosu ve... Laktik asitten yaptığı zeytin harikaydı.
Bir küçüğün 'bu zeytin annemin aldığı zeytinlere benzemiyor' deyişi anlamlıydı.
Zeytinlibahçe
01-12-2010, 23:25
Lodos gemi proğramımızı giciktirdi, ben bulunamadım, olsun, ne gam, orada UBYİ den Halil bey, hasan ve hüseyin müdürler vardı. Zeytinlibahçe hazırdı misafirlerimizi orada ağırladık, diğer bahçelerde hızla hazırlanıyorlar ve diğerleri gelecek.....
Ted Aliağa koleji ilk öğretim müdürü Sn Orkun Karapostal çevreye son derece duyarlı, doğasever ve doğal yetiştiriciliğe verdiği önemle agaclar.net UBYİ olarak bizlere çok değer verdiği öğrencilerine doğal yetiştiricilik konusunda bir eğitim düzenlememizi rica etmişti, zaten uzak bahçeler olarak bu bizim misyonumuzun içinde vardı, daha önce büyüklere vermiştik şimdi sıra genç arkadaşlarımızdaydı.
Gençler eğlenceyle birlikte öğrenmeyi severler, bizlerde öyle yaptık, piknik ortamında zeki ve dinamik arkadaşlarımıza neler, neler anlatmayı planlamadık ki, bu konuda önümüze gelen herkeze zaten anlatmak için yanıp tutuşmuyormuyduk.
Geleceğin anne, babaları ve yöneticileri olacak, her şeyi öğrenmeye açık bu genç beyinlere anlatacak o kadar çok şeyimiz vardı ki, söz konusu öğrenciler olunca kullandığımız her kelimeyi özenle seçmeliydik, tamda onların anlayacağı şekilde
-bilinçli beslenme
-doğal yetiştiriciliğin önemi ve kullanılan yöntemler
-doğa sevgisi
-zeytin ve zeytinyağının beslenmedeki önemi gibi daha bir çok konuda eğitim vermeyi planladık.
Ted Aliağa koleji İlkokul müdürü Sn Orkun Karapostal, Lise müdürü Faruk Cezayirli ve okulun değerli öğretmenleri Saadet Sarı, Nihal Öztürk, Hülya Yurtsever hanımefendilere doğaya ve doğal yatiştiriciliğe verdikleri önemden dolayı, bu örnek davranışları için teşekkür ederim.
Halil , Hasan ve Hüseyin beylerle sevgili eşime teşekkürler, devamı var......:)
UBYİ olarak diğer okul yönetici ve öğretmenlerinden de aynı duyarlılığı göstermelerini ve bizlere kendi okullarında veya ubyi bahçelerimizde değerli öğrencileri ve kendileri için bu şansı vermelerini rica ediyorum.
omer.tuncer
01-12-2010, 23:31
Ayhan kaptan geleceğin yarının değil yarınların bizi ve ülkeyi kurtaracağı nın müjdesini verdiniz.
Üstelik bu işin ta temellere inerek yapılacağınıda gösterdiniz. Yapmış olduğunuz hareketle aslında yol haritası nın sefere çıkma yönünü belirlediniz.
Size , eşinize, halil bey ve müdür beye selamlarımı ve teşekkürlerimi gönderiyorum.
Doğa sever gençlerin yetişmesine katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Gençler bu günü ömürleri boyunca unutmayacakdır.
Ayhan bey, zeytinlerin ve yağın maşallahı var. İnsanın canı çekiyor:)
Kendi ihtiyacından fazla yağ ve zeytinin varsa ister nakit, ister bal:)
Emekli bir sınıf öğretmeni olarak söylüyorum; harika bir iş başarmışsınız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
İlköğretim dediğimiz, ama aslında "Temel Eğitim" olması gereken süreçteki tüm bilgiler, ihtiyaca yönelik olmalı. Bunları da hayatında doğrudan kullanabilmeli. Yani bizde pek olmayan şeyler.
Çocuklarımıza, piyasada zehirli ürünler sunulurken, onların birinci derecedeki gereksinimlerinden birisi de doğal ürünler. Şimdi onlara hem bilgi verilmiş oldu, hem de bu bilgiler kullanıldı. Yani gerçekten, "eğitim" yapılmış oldu. Tebrikler.
ahmet salih
05-12-2010, 11:44
Emeği geçen herkese teşekkürler. Geleceğimize yapılmış çok anlamlı bir yatırım.katkısı olanların ellerine ,yüreklerine sağlık. Aranızda kaptanınız da olduğu için RASTGELE diyorum.
Zeytinlibahçe
15-12-2010, 19:39
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederiz.
Zeytinlibahçenin bloğu yayında, çalışmalarımızı bloğumuzdan da takip edebilirsiniz.
http://www.zeytinlibahce.net/
Müdürün Bahçesi
16-12-2010, 20:51
Kaptanım siteniz hayırlı olsun. Doğal yetişticilikde sizlere yetişmeye çalışıyorum.;) takipteyim.
Bunlarda benim köprüüstünde yaptıgım çalışmalar, benimkiler daha güzel degil mi :)
Abi gemide de boş durmamışın ya pes valla.Bahçe de çok güzelmiş.
Zeytinlibahçe
08-05-2011, 21:34
Sn gtatas teşekkürler
Şu sıralar işin okuma, araştırma kısmı bende. Uygulamayı ise bir görsen cümbür cemaat hep beraber yapıyoruz. Hele sebze adalarına yoldan geçip, selam veren borçlu çıktı, yardım etti.
Tanışmak umuduyla.
Halil Önen
09-05-2011, 22:36
...
İlköğretim dediğimiz, ama aslında "Temel Eğitim" olması gereken süreçteki tüm bilgiler, ihtiyaca yönelik olmalı. Bunları da hayatında doğrudan kullanabilmeli. Yani bizde pek olmayan şeyler. Tebrikler.
Dileklerinizde dikkatli olmalısınız hocam yoksa gerçekleşebilir.;)
Mini bir sera...
210625
Deniz üzerinden alınan _ daha doğrusu alınıyormuş gibi yapılan_ :) talimatlar! ...
ve yanda başarılı erkeğin ardındaki başarılı;
bahçe büyücüsü...
210626
Soğuk hava yağmur çamur derken sera içindekiler aldı başını gidiyor, dikilmeli yükseltilmiş yastıklara...
Ayhan kaptan denizde, işleri sıkışıkmış diye duyduk. UBYİ geleneksel dayanışması hemen devreye girer böyle zamanlarda.
210627
Seradan yükseltilmiş yastıklara giden yol onların doğa ile kucaklaşmasıdır aslında...
Sayın müdür Hüseyin bey' de ' müdürün bahçesi' yetişti... Yardımcı komşu hanım ve Hülya hanım _ ki ileride doğal yetiştiricilikte onu sık sık göreceksiniz_ olunca...
210630
Bize sadece yastıkları hazırlamak düşer.
210631
Ekip/dikme işi bahçe büyücülerine...
Halil Önen
09-05-2011, 22:58
Neler diktik dikeceğiz bi bakalım...
210635
Allah için söylüyorum, ben ne duydum...
210636
ne gördüm...
210637
ne yedim...
Dünyanın çeşitleri burada...
210642
...da da bu resim nereden düşmüş ki...;) Bu kız ahcı kızıdır hatırlatırım...
210641
Halil Önen
10-05-2011, 00:00
Yükseltilmiş yastıklar....
210650
aslında dünya halklarının savaş, kıtlık, sel, salgın v.b zor koşullarda bulduğu, toprak olmadan da _kendi tüketeceği kadar_yetiştirdiği...
210652
atalarından aldığını gelecek kuşaklara aktardığı...
210653
ayakta ve hayatta kalma çabasıdır; bu gün hobi gibi görünen...
210658
Sn. Meyvelitepe' nin, Ayhan kaptanın ve değerli eşinin bizlere hediyesidir, marifetleri...
210659
topraksız insan yoktur aslında, saksıda bile bir avuç toprağın varsa; doğa için doğal olandan yana harikalar yaratmak için...
Bize güzel duyguları yaşatan, diğer güzel insanlardır_ ki kendi kendimiz bunu her zaman yaratabiliriz. ;)
Saygılar kaptanım...
Mini bir sera...
210625
Deniz üzerinden alınan _ daha doğrusu alınıyormuş gibi yapılan_ :) talimatlar! ...
ve yanda başarılı erkeğin ardındaki başarılı;
bahçe büyücüsü...
210626
Ben de sanıyordum ki tüm bunları kaptan yapıyor, deseniz ya gizli kahramanlar varrrr. Tere yağını siz yiyorsunuzzzzz, vayyy uyanıklar vayyyy biz bu işi öğrenemedik şimdi ona yanarım. :)
acemi_caylak
10-05-2011, 12:52
Kokulu köy domatesi olgunlaşınca isterim haberiniz ola:)
Zeytinlibahçe
10-05-2011, 18:47
Halil bey ve müdür beyler gibi dostlarınız, eşim gibi de hayat arkadaşınız olsun yeter. Ellerinize sağlık çok güzel olmuşlar.
Bu yıl niyetimiz her cinsten bir, iki çeşit çimlendirmekti, elimize tohum tormasını alınca onu da, bunu da derken hiç te öyle olmadı.
Evimizin bahçesindeki adalar geçen yıldan hazırdı, kompost gübre oranı biraz yüksek gibiydi. Halil bey toprak getirip, harmanlayıp dengeyi sağlamış.
Deniz üzerinden alınan _ daha doğrusu alınıyormuş gibi yapılan_ :) talimatlar! ...
Kendi çimlendirdiğim tohumların isimlerini saksıların üzerine tam açılımlarını değildi de baş harfleriyle yazmıştım. Fideler ekilirken devamlı telefonla arayıp bu ne diye sordular. Demek bildikleri gibi yapmışlar. Bj, bh, rh, tb nin ne olduklarını daha onlara söylemedim... :)) son gülen iyi güler :)))
Ellerinize sağlık
Uzaktan da erişimli kollektif bir çalışma olmuş; ne güzel...
Domateslerin dibindeki nedir acaba? (külse bir fazla değil mi?)
Bereketli ve sağlıklı ürünlerle dolu bir sezon dilerim.
Zeytinlibahçe
10-05-2011, 21:50
Eşim, Halil beyin yanında can suyuna koymak üzere enzim getirdiğini söylemişti, Halil bey bu, her zaman bir şey araştırıyordur işte, içinde yok yokmuş. Ben içindekilerden birinin son zamanlarda üzerinde çalıştığımız sütleğen olduğunu biliyorum, gerisini kendisinden dinleyelim.
Sn Acemi usta hangisinden istersen, kendi ellerinle toplarsın :))
Sn Lilium Uzaktan da olsa tarifçi olmadan olmaz :)
Sn Üzüm teşekkürler, kesinlikle kül değil, külü eser miktarda geçen yıl ilave etmiştik.
Bu sene fidelere ortak olamadık ama inşallah seneye Dikili, içi,n fidelere bizide ortak alırsınız.
Biz bu yıl sebzesiz gibiyiz.
Sevgiyle kalın
Halil Önen
10-05-2011, 23:29
.....
210652
(QUOTE=üzüm;801617)Domateslerin dibindeki nedir acaba? (külse biraz fazla değil mi) (QUOTE)
Değil sevgili üzüm,
benim tarlamdan getirdiğim _ hani şu çöl kumu gibi olan_ fazla gübrenin etkisini azaltmak için kullanmıştık. Biraz fidan diplerine attık.
210963
Sözde sebze yetiştireceğiz bu yıl üstünde...:)
omer.tuncer
11-05-2011, 01:11
Halil bey beni dinle gel senin bahçenin toprağını sıva kumu diye satalım sonra taşıma toprakla sebze yetiştirirsin.
Bütün dostlara merhaba,
Benim bahçem ya da tarlam olmadığı için bu sayfalara pek bakamıyorum. Baksam hangi paylaşımımı yazacağım. Ama Selma hanım' ın yaptıklarını görünce yazmamak, yaptıklarınızı görüpte imrenmemek elde değil. Buna bazılarınız organik tarım diyor, bazılarınız doğal tarım diyor ama kim ne derse desin bunun başka bir adı olmalı diye düşünüyorum.
Ben foruma topraksız tarım başlığını okuyarak başlamıştım ve hala da balkonumda su kültüründe denemeler yaparak devam ediyorum. Ama forum sayesinde sizleri ve toprakla uğraşırken neler yaptıklarınızı görerek, en verimli yıllarımı sanayinin zehirli ortamında geçirdiğim ve sağlığımı kaybettiğim için hayıflanmıyor değilim. Zaman zaman da paylaşımlarınızı kıskanarak okuyorum.
Mesela Ömer Bey' in Halil Bey' le dalga geçmesini bile. Keşke benimde Ömer Bey' in dalga geçeceği mis gibi bir taşsız, engebesiz bahçem olsaydı diyorum. Halil Bey' de hayıflanıyor; "Sözde sebze yetiştireceğiz bu yıl üstünde...:)" diye. Zannederim enzim başlığının bu sayfasını (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=557637&postcount=44)okumayı atlamış. Eloğlu çöl kumunun üzerinde sebze yetiştiriyor. Enzim konusunda herkese ders veren uygulama yaptıran Halil Bey hayıflanıyor.
Topraksız Tarım' a ilgi duyarak başlamış biri olarak "Organik Tarım" tanımlamasına da, uluslararası tekellerin akreditasyon sömürüsüne bağlı sertifikasyon olayına da biraz soğuk bakıyorum. Eğer bu iş sağlık için zorunlu ise kanseri yaşamış biri olarak, bu konudan en fazla benim tedirgin olmam lazım ama aklıma vurduğumda bir türlü ayaklarını yere bastıramıyorum. Tek endişem geleneksel tohumlarımızın kaybolması, Topraksız Tarım' ın F1 hibrit tohumlarla yapılmadığını bilsem hiç bir endişem olmayacak.
Elbette tarım ilaçları ve zehirlerin kullanılmasına karşıyım ama toprağa azot veya potasyum vereceğim diye mutlaka hayvan gübresi aranmasını anlayamıyorum. Toprak analizi yapıldıktan sonra toprağın ihtiyacı kadar Potasyum Nitrat (KNO3) kullanmanın ne sakıncası olabilir. Aslında sizin yaptığınızda tam anlamıyla bu değil zaten. Bu yüzden bu yaptıklarınıza yeni bir tanım bulmak lazım diyorum.
Akıllı Tarım mı denilir, Akılcı Tarm mı denilir ama mutlaka geleneksel tarım tekniklerinin üzerine çıkıldığı için bir farklılığı olmalı diye düşünüyorum. Şu an hepiniz Tarım Mühendisliği yapıyorsunuz ve attığınız her adım bu ülkenin geleceği için tarifi mümkün olmayan bir gelişim. Eğer bir gün bu ülkenin tarımı ayağa kalkacaksa sizin pilot olarak başlattığınız bu çalışmaların ışığı altında olacaktır. Dilerim daha da yaygınlaşır.
Bence bu tip çalışmaları yaparken bahçenizin bir köşesinde de sadece geleneksel tohumdan yapılan topraksız tarımın nasıl sonuç verdiğini denemeniz ve iki metodu karşılaştırmanız iyi olur diye düşünüyorum. Mesela Ayhan Kaptan' ın köşkünde denizin ortasında çilek (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=23022) yetiştirmek gibi. Ya da Halil Bey' in kumlu deyip bir şey yetişirmi diye tereddüt ettiği kumlu topraklarda. Kafanızı karıştırdıysam kusura bakmayın ama benim ülkemin zeki insanları akılla yoğrulmuş her şeyi ülke yararına kullanacaklarına eminim.
Saygılarımla.
Değerli Sarıcan;
Ben de, tanımlama yaparken zorlanıyorum. Organik, ekolojik, doğal vb. sözler, söylemek istediğimi anlatmaya yetmiyor. Benim önerim "Temiz Tarım". Kapsamını da; temiz tarım, temiz ürün, temiz gıda diye düşünüyorum.
Selamlar.
Sn gtatas teşekkürler
Şu sıralar işin okuma, araştırma kısmı bende. Uygulamayı ise bir görsen cümbür cemaat hep beraber yapıyoruz. Hele sebze adalarına yoldan geçip, selam veren borçlu çıktı, yardım etti.
Tanışmak umuduyla.
Abi inşallah bir gün rüzgar o tarafa eserse kaçar gelirim iki kürek toprakta ben de atarım sebze adalarına.Kolay gelsin.
Değil sevgili üzüm,
benim tarlamdan getirdiğim _ hani şu çöl kumu gibi olan_ fazla gübrenin etkisini azaltmak için kullanmıştık. Biraz fidan diplerine attık.
Sözde sebze yetiştireceğiz bu yıl üstünde...:)
Halil Bey, adalarda daha değişik gorünüyorlarmış. Buralarda Sakarya'nın zamanında oluşturduğu sizin toprağa benzer yerler var; çok verimli oluyorlar. Ummadık taş baş yarabilir. ;)
Halil Önen
11-05-2011, 23:03
Kokulu köy domatesi olgunlaşınca isterim haberiniz ola:)
Tohumunu isterseniz eyvalla, cebinizde biliniz, yok kendisini derseniz yanında keçi peyniri isteriz.:p
Halil Önen
11-05-2011, 23:19
.... .. vayyy uyanıklar vayyyy biz bu işi öğrenemedik şimdi ona yanarım. :)
Valla sevgili Lilium, öğrenmeseniz iyi olacak derim, bu işin içinde bir kadın oyunu var gibi.:)
Hani o mağara döneminden kalan gezer hallerimize bir şeyler oldu, modern mağaralarında ( ev) bizi tutamayacaklarını anladılar ya şimdi küçücük toprak üzerinde _ ki zayıf yerimizden vurarak_ belki de bahçeye dönüştürülmüş balkonlara hapsetme çabası görür gibiyim; bize kendilerini mi benzetiyorlar ne?;)
Halil Önen
11-05-2011, 23:20
Değerli Sarıcan;
Ben de, tanımlama yaparken zorlanıyorum. Organik, ekolojik, doğal vb. sözler, söylemek istediğimi anlatmaya yetmiyor. Benim önerim "Temiz Tarım". Kapsamını da; temiz tarım, temiz ürün, temiz gıda diye düşünüyorum.
Selamlar.
Evet bu bizi kapsar.
Halil Önen
11-05-2011, 23:30
Halil Bey, adalarda daha değişik gorünüyorlarmış. Buralarda Sakarya'nın zamanında oluşturduğu sizin toprağa benzer yerler var; çok verimli oluyorlar. Ummadık taş baş yarabilir. ;)
Haklısınız Sevgiliüzüm,
ancak toprak tahlil sonuçları kötü. Organik madde sıfırın altında.
Sevgili Sarıcan'dan öğrendim ya, enzimle saldıracağım.
İlk çıkardığım kavunu Ömer hocanın başına atacağım. :D
Halil Önen
11-05-2011, 23:52
....
Mesela Ömer Bey' in Halil Bey' le dalga geçmesini bile. Keşke benimde Ömer Bey' in dalga geçeceği mis gibi bir taşsız, engebesiz bahçem olsaydı diyorum. Halil Bey' de hayıflanıyor; "Sözde sebze yetiştireceğiz bu yıl üstünde...:)" diye. Zannederim enzim başlığının bu sayfasını (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=557637&postcount=44)okumayı atlamış. Eloğlu çöl kumunun üzerinde sebze yetiştiriyor. Enzim konusunda herkese ders veren uygulama yaptıran Halil Bey hayıflanıyor.
Aslında bu sıcak kumun üzerinde, kendi ayaklarımızla üzerine yürüdüğüm hayallerin altında sizin ENZİM projeniz yatıyor. Başarısız olsam bile ' her duygu bir enzimdir' derim, dostlardan bana yadigar.:)
Başaracağım, Sevgili Ömer Hoca' da görecek ve 'O' na Çilekten, belki de Altın çilekten enzim içireceğim; ceza olarak bir dikişte bir duble...:D
Saygılar efendim
omer.tuncer
12-05-2011, 00:18
işin şakası Halil bey bizim Ödemişte toprağın tamamı aynı şekilde gayet başarılı tarım yapılıyor sizin toprağınız çilek, karpuz ve patates için biçilmiş kaftan işte bak fasulye için bişey diyemiyeceğim.
O topraklarda yer fıstığı nasıl olur acaba? Yanılmıyorsam azot bağlamada bakladan daha iyi; çerez işini de halledersiniz.
Halil Önen
12-05-2011, 22:41
O topraklarda yer fıstığı nasıl olur acaba? Yanılmıyorsam azot bağlamada bakladan daha iyi; çerez işini de halledersiniz.
4-5 sıra ektik, üzerine yağmur yağdı çıkacaklar mı bakalım.
Halil Önen
18-05-2011, 23:04
Sn. Kaptanım,
2. adalarınızı da bitirdik. Siz geçen gün gelmiş harcını hazırlamış dikmeye fırsat bulamamıştık.
Sn. müdürün bahçesi (Hüseyin bey) ile damlamaları da döşedik.
213802
Bi de çep. tel ile kumanda yaparsanız, gemiden bile sulayabilirsiz.:)
Geçen yıldan bu manzarayı hatırlayanlar, boş adaları görünce alile mezarlığı mı yapıyorsunuz dediklerinde onlara;
baştaki büyük taş adayı gösterip büyük şefin mezarı orası demiştik. :))
Zeytinlibahçe
19-05-2011, 07:13
Halil bey ellerinize sağlık, sizler olmasaydınız bitiremezdik. Teşekkürler
http://img832.imageshack.us/img832/628/dsc00573l.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/832/dsc00573l.jpg/)
Sulama konusunda pille çalışan küçük bir ''sulama bilgisayarı'' kullanacağız. Yani sebzeleri yalnızca toplamaya gideceğiz. :)) köstebekleri takip işi Arif usta da
Zeytinlibahçe
19-05-2011, 20:49
Sn Akhisarlı
Teşekkürler. Güzelhisar ovası gerçekten oldukçe verimlidir. Buna rağmen bize cömert davranan zeytin agaçlarımızın npk ve iz element ihtiyaçlarını doğal yollardan karşılamaya çalışıyoruz.
Bir çözüm bulsaydık veya küçük bir bahçemiz olsaydı kesinlikle içine traktör sokmazdık, yinede mümkün olduğunca az, fiğleri toprağa karıştırmak ve yaprak uygulamaları için kullanmaya çalışıyoruz.
Zeytinlerinizin benekli olmasından kastınız, zeytin sineği zararlısı mı ?
Akhisarlı
19-05-2011, 21:07
Evet kücük beyaz sinekler bir dönem sarıyorlar ağaçları sonra kayboluyorlar.
Zeytinlibahçe
19-05-2011, 21:25
Sn Akhisarlı
Zeytin hastalık ve zararlıları ile doğal mücadele (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=14566)
Baştan sona okumakta fayda var. Eminim yararlanacağınız oldukça faydalı bilgilere rastlayacaksınız.
Halil Önen
06-07-2011, 23:54
Ayhan kaptan seferde...
Sun Shader _ kaolin_ uygulaması için yer ayırmıştı.
Bu zeytinlere 3 yıldır sunguart uygulanıyor.
TA_ 80 _ kaolin_ içinde yer ayırdık.
231695
Tabancalar kaolinle dolduruldu...;)
231700
Atış serbest...
231701
Bu tarlada 3 ürün,; Suguart, sun Shader, TA_80 karşılaşacak.
231704
Hatta abarttık bile; zeytinin bir yüzüne sungurt diğer yüzüne Sun Shader attık...
231707
Zeytin üzerinde beyazlık aynı, kaplama aynı, hiç fark göremedik, sonra sürgüne ve sineğe karşı koruyuculuğuna bakacağız ve bilgiler bizde gizli kalacak.
Ubyi Aliağa kararı aldık bu gün;
3 ürün de birbirinden farksız ise en son fiyatına bakacağız.
Dostumuz Acemi ye teşekkürler;
eğer ürününe bu kadar güvenmeseydi taa buralara kadar gelip canla başla
severek ve inanarak çalışmazdı.
Zeytinlibahçe
14-07-2011, 09:28
ÖĞRENMEK ÜZERİNE
Doğduğumuz andan itibaren öğrenmeye başlarız ve bu süreç yaşamımızın sonuna kadar da devam eder. Öğreniriz, öğretiriz.
İlk yazılı öğrenmeyi ise ilkokul sıralarında deneyimleriz. Oysa o zamana kadar çevremizde, tv de, gezetelerde o bilgiler, harfler hep vardı fakat biz yine de bize bunları öğreteni çok sever, yaşamımız boyunca da hiç unutmayız.
İlerki yaşamım da kariyer olarak ne kadar ileriye gitsem de geriye dönüp baktığımda hiç bir zaman zaten o bilgiler hep vardı, öğretmeseydin ben nasıl olsa öğrenecektim demem, bilginin kıymetini bilir, bana bir şeyler öğretenleri her zaman saygıyla anarım.
Kendi yolumda her geçen gün yeni bir şeyler öğrenerek ilerliyorum.
Zeytinlibahçe
15-08-2011, 10:18
Zeytinlibahçedeki Trilyelerin olduğu bölümde bu yıl herşey yolunda. Uygulamalarımız neticesince ağaçlarımız yaz ortası olmasına rağmen yeni sürgünler vermeye devam ediyor. Üzerlerindeki zeytinlerin gelişmeleri oldukça güzel.
http://zeytinlibahce.net/wp-content/uploads/2011/08/trilyeler.jpg
Bu hafta içinde kök bölgesine yakın yeni sürgünlerin budamasına başlayacağız.
http://zeytinlibahce.net/wp-content/uploads/2011/08/Trilyeler-2.jpg
Son iki yıldır bahçemizde ızgara dışında sürme işlemi yapmadığımızdan genel bir malç yapılmış gibi bir görünüm ortaya çıkmaya başladı. Toprağın neminin korunması oldukça önemli.
Edremit zeytinlerin olduğu bölümde işler o kadar iyi değil. Sevgili Liliumun daha önce zeytinlerinin başına gelenlerin bir benzeri bizim ağaçlarında başına geldi. Yaklaşık elli fidanımızı bu kış don nedeniyle kaybettik. Diğer yüze yakını ise kendilerine yeni yeni gelmeye başladılar. Kaybettiklerimizin yerine ceviz dikmeyi planlıyoruz.
http://zeytinlibahce.net/wp-content/uploads/2011/08/Leylandiler.jpg
Edremitlerin olduğu alan daha alçakta kaldığından, bu yörede ''geyz'' adı verilen geç ilkbahar donlarına açık. Donu önlemek için ektiğimiz çit bitkisi leylandilerin korumasında kalan fidanların durumu çok daha iyi olduğundan hızla diğer alanları koruyacak olan leylandilerimizi büyütmeye çalışıyoruz.
En büyük sorunumuz ise zaman. Dostlarımızın yardımıyla işlerimizi yetiştirmeye çalışıyoruz. Sevgili Halil bey ve müdürümüz Hüseyin beye sonsuz teşekkürler.
Halil Önen
19-02-2012, 22:31
...bilindiği üzere forumlar daki yazışmalarımın odağını kompost ve solucan gübre çalışmalarımın paylaşımlarıyla bu konudaki bilgilerimi takdir edersiniz.....
2008'den bu yana geçen zamanda, solucan gübresinde zengin deneyime sahip olan epsody;
fide yetiştirmek için büyük bir kargo solucan gübresi gübresi gönderdi ubyi üyelerine.
Sayın kaptanım sizin gübreniz kullanıma hazır.
269942
Epsody'den selam varlar...
Zeytinlibahçe
20-02-2012, 08:40
Halil bey teşekkür ederim. Sn Epsody nin ellerine sağlık. İşin doğrusu ne kadar kompost yapsak da yetiştiremiyoruz.
http://img534.imageshack.us/img534/5710/securedownloadkk.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/534/securedownloadkk.jpg/)
Kompost gübreye diğer karışımları ilave ederken, soğuk havanın da etkisiyle oldukça güzel görüntüler ortaya çıktı.
havuzlubahçe
08-03-2012, 14:08
Merhaba Süvari Bey.
Şimdiye Kadar Limanlara geldiğinde ben sana Kılavuzluk yapıyordum. Ben senin zeytin bahçene geldim ve de şimdi zeytincilik konusunda sen bana kılavuzluk yapacaksın.
Görüşmek üzere şimdilik Allah Selamet versin.
Zeytinlibahçe
08-03-2012, 19:55
Sevgili Cemin abiciğim hoş geldiniz, sizi aramızda görmek ne kadar güzel.
Sizin gibi yıllarını denizlere adamış başarılı bir denizcinin doğal yetiştiricilikte de çok başarılı olacağına inanıyorum.
Umarım en kısa zamanda havuzlubahçeniz çevresine örnek bir bahçe olur.
Selametler
TaşevliBahçe
09-03-2012, 09:26
Sn.havuzlubahçe ,
Uzak Bahçelerin Yakın işbirliğine hoşgeldiniz , sefa getirdiniz.
Bahçeniz hayırlı uğurlu olsun , çalışmalarınızı ve paylaşımlarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Görüşmek dileğiyle , hoşçakalın..
yasemin-35
16-03-2012, 07:47
Öyle bir çukur kazdık ki,
146542
kocaman bir kaya rast gelince altında bir güb altın var zannettik...(aklımıza fesfese düştü):D
146543
Boyu 170 cm.
146545
Genişliği 70 cm. den çok fazla.
146546
Derinliği tam tamıma 1 m. 10 cm.
146547
Sevgili Meyveli tepe 1 m. derinlikte kazmıştı. Biz onu 10 cm geliştirerek yeni bir rekora imzamınızı attık.
146548
neden bu kadar derin bir çukur açtınız acaba
Zeytinlibahçe
16-03-2012, 13:24
neden bu kadar derin bir çukur açtınız acaba
Oldukça keyifli bir tecrübe olmuştu. Niyetimiz bu derece derin bir çukura diktiğimiz pembe ve santini cinsi domatesleri uzadıkça kök bölgelerini toprakla doldurup oldukça görkemli domates ağacları oluşturmaya çalışmaktı.
Dikim işlemine geç başladığımız için istediğimiz boya yaklaştığında da sonbahar gelmişti. :)
Diyorum ki, bu yıl nisan ayı sonlarında başlayıp tekrar deneyelim. En üstünü naylonla kapatıp sera gibi yapalım. Halil bey ne dersiniz?
Halil Önen
16-03-2012, 22:08
...
Diyorum ki, bu yıl nisan ayı sonlarında başlayıp tekrar deneyelim. En üstünü naylonla kapatıp sera gibi yapalım. Halil bey ne dersiniz?
Domatesin kökleri derine fazla gitmediğini yanlara daha çok yayıldığını gördük. Biz Diyarbakır karpuzu dikimi gibi düşünmüştük. :)
Ama sera olsaydı şimdi dikili bir ağacımız olacaktı.:)
Yusuf Yalçın
17-03-2012, 21:05
Ayhan abi bugün bütün bahçelerinizi gezdim dolaştım her biri bir birinden güzel tebrik ediyorum
(Bu arada meslektaşız bende dokuz eylül deniz ulaştırma okuyorum)
Puruvanız açık olsun
Zeytinlibahçe
17-03-2012, 21:33
Sn. Yusuf Yalçın çok memnun oldum. Eş, dost yardımıyla yapmaya çalışıyoruz, hiçbir şeyden de geri kalmıyoruz.
Her zaman ben başlıyorum Halil bey ve Hüseyin müdür tamamlamak zorunda kalıyor.:)
Sizin okul sanırım Buca'da, değil mi?
Yusuf Yalçın
18-03-2012, 13:20
Sn. Yusuf Yalçın çok memnun oldum. Eş, dost yardımıyla yapmaya çalışıyoruz, hiçbir şeyden de geri kalmıyoruz.
Her zaman ben başlıyorum Halil bey ve Hüseyin müdür tamamlamak zorunda kalıyor.:)
Sizin okul sanırım Buca'da, değil mi?
Evet okul bucada biraz denizle alakasızda olsada yer olarak bölümüm güzel
Yardımlaşma olmasa zaten bu islerim altından kalkmak zor olur kaptanım sizinle de tanışmak dileği ile sağlıcakla
Halil Önen
27-04-2012, 23:26
Aliağa TED ilköğretim öğrencileri ve Ağaçlar. net Uzak Bahçeler buluşması.
TED ilköğretim Müdürü Sn. Orkun Karapostal, öğrencilerine doğal yetiştiricilik için uygulamalı gezi_eğitim vermek istemişti.
Öğretmen değil, öğrenci merkezli eğitimi ilke edinmiş Aliağa TED ilköğretim Müdüründen, doğal yetiştiricik üzerine teklif gelince, biz (UBYİ) Uzak Bahçelerin Yakın işbirliği olarak hazırdık.
TED ilköğretim Müdürü Orkun bey ve değerli öğretmenlerini, ilk öğretim öğrencileri için doğal (organik) yetiştiricilik konusundaki duyarlıliklarını, Ağaçlar. net ve Uzak Bahçeler adına teşekkür ediyoruz.
Toprağın, suyun ve havanın hızla kirlendiği _kirletildiği_ bir dünyada, doğal yetiştiricilik, doğanın isteklerini anlama sanatı haline gelmiştir.
Okulda öğretmenlerinin öğrettiği doğal yetiştiriciliği görerek, yaşayarak ve deneyerek öğrenmek, yerinde görmek onlara bırakılacak en güzel mirastı.
Sn Müdürümüz Orkun bey ve birçok öğretmenimiz son anda gelen bir haberle _ gelecek vakıf yöneticilerini karşılamak için_ gelemediler ve bundan çok üzgün olduklarını söylediler.
TED ilköğretiminin 58 öğrencisi (1. 2. ve 3. sınıf) ile Öğretmenleri, Sn. Nihal, Sn. Hülya ve Sn. Saadet öğretmenleriyle;
182666
geldiler.
182667
Doğal yetişticilik doğa ile kuçaklaşmak demektir.
182668
Öğretmenleri zeytin hasadını öğretiyor. Aslında geleceği öğretiyor... gelecek yaşamlara...
182669
Eski Müdür Hüseyin beye de sorular var.
182670
Eski Müdür Hasan bey de, kolay hasadı öğretiyor.
Onlar da Uzak Bahçelerin yakınında ve hatta içinde bulunuyorlar. ;)
Bir zamanlar böyle anlatmıştık...
Ella W. Wilcox diyor ki_ '' İyi olduğunuzu veya her şeyin iyi olduğunu söyleyin; 'doğa' sizi duyacak ve söyledikleriniz gerçekleşecektir''
Eh bunlar 2 yıl öncekilerimiz. Bazılarını hatırlıyorum...
TED Aliağa Koleji öğrencileri doğal bahçe kurmayı düşünmüşler okullarının bahçesinde...
Bize haber geldi... Bizde 'iyi' dedik;
287724
Baş rolde Selma Hanım ( Zeytinli bahçenin eşi)...
287733 ( Kavun minik kırkağaç_ Nuri Murved)
ve oğlu; bulduğu kertenkele, yılan börtü böceği eve taşıyan ve ablasından her seferde dayak yemekten bıkmayan delikanlı...
287736
Tohum babadan anneye oradan toprağa...
287742
Mutluğu paylaşmanın yek çaresi varmış, onu paylaşmak...
Halil Önen
27-04-2012, 23:49
Boylarında büyük sorular sordular...
Doğal (organik) yetiştirmek nedir? diye.
'Zeytinlere zehir atıyor musunuz' diye sorular sordular.
182675
Küçükçük elleri ve kocaman yürekleriyle zeytin topladılar. Onlar Zeytinlere zarar veren zararlılara karşı kaolin kullandığımızı ve böylece zehirli (kimyasal) ilaçlar kullanmadığımızı anlattık.
Kaolinin zararlı sineklerini kovduğunu ve zeytini güneşin yakıcı ışıklarından koruduğunu öğrettik.
182683
Aynaya baktığında eğer yüzün güzelse, gelecek kuşaklara iyilik yapmışsın demektir.
182684
Güzellik, tabiatın onlara verdiği en güzel hediye...
182685
Onlar yardımlaşmayı da bildiler...
182687
karşılıksız ve çıkarsız öylece işte; büyüklerine ders verir gibiydiler...
Sadece yerli değil 'Dünyalı' olmanında bir sorumluluğu var ve Dünyanın neresinde olursa olsun geleneksel olsun yeter ki...
287751
'ben dünyalıyım diyebilmeli' gelecek nesiller...
287758
Ve ayanı zamanda ' bu toprakların tohumuyum' diyebilmeli...
287759
hemde göstere göstere gurur duyarak diyebilmeli...
287764
Ve minicik eller için söylemiştik;
287765
'geleceğimizi satın alabileceğimiz tek gün bugündür'' diye...
Halil Önen
28-04-2012, 00:16
...
Doğduğumuz andan itibaren öğrenmeye başlarız ve bu süreç yaşamımızın sonuna kadar da devam eder. Öğreniriz, öğretiriz...
Sevdiğim felsefeci Ortega Y. Gasset der ki;
' bize verilen yaşamın dakikaları sayılıdır...
287777 ( TED Aliağa öğrencileri)
ve boş olarak verilmiştir.
287778
İsteyin ya da istemeyin,
287779
onu şu ya da bu şekilde doldurmak zorundayız.
287780
Bundan ötürü her yaşamın özü,
287781
onun kullanışında yatar...
Kim bilir belki her tohum gibi, her birini gelecekten miras aldık... ;)
Zeytinlibahçe
28-04-2012, 10:12
Halil bey teşekkürler.
Yapacak o kadar çok işiniz olmasına karşın, teklif bir okuldan geldiğinde bütün proğramınızı değiştirip, önceliğinizi cocuklarımıza verdiğiniz için ayrıca çok teşekkür ederim.
Oldukça güzel bir etkinlik olmuş. Gelecek yıl çocuklarla beraber tohumdan başlayıp yetiştirelim.
Genç arkadaşlarımızın ellerindeki fideler, tohum takas etkinliğinden (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/25266.htm)çimlendirilenlerden. Örneğin mükemmel lezzetiyle Santini domates. Bir zamanlar kağıt bir peçete içinde sevgili Meyvelitepe (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2010/08/onun-adi-kirmizi.html) tarafından yurtdışından getirilip paylaşılmıştı. Zeytinlibahçeden de bir çok bahçeye, şimdide de bir okulun bahçesine.
Paylaşmanın güzelliği başka nasıl açıklanabilir ki.
Okul müdürümüz Orkun beye, sınıf öğretmenimiz Saadet hanımefendiye, sevgili eşime, oğlum Eğe' ye ve arkadaşlarına çok teşekkürler. Sizlerle daha güçlüyüz.
Müdürün Bahçesi
28-04-2012, 11:58
Emeği geçen sevgili arkadaşlarıma, Güzel etkinliği sağlayan,Okul Md.Orkun bey'e,sınıf öğretmenimiz Saadet hanıma çok teşekkür ederim.Çocuklarımızın hepsi birer çiçek fidanı gibiler,diktikleri fidanlar bereketli olur inşallah.
TaşevliBahçe
28-04-2012, 12:22
Ülkemizde doğaya olan ilgi sanki belirli bir yaştan sonra geliyor gibi gözlemliyorum . Sizlerin takdir edilecek emekleri sayesinde , gelecek olan neslimizin , doğaya karşı şimdiden ilgisi ve dikkatini çekip bilgilendirmeyi kutsal bir vazife olarak nitelendiriyorum.
Çalışmalarınızı takdir ediyor , saygılar sunuyorum..
gungor43
09-08-2012, 14:37
insanlarımızın küçük yaşlarda doğaya karsı ilgisini çekmek kadar güzel bir iş varmıdır acaba
Halil Önen
01-09-2012, 23:23
177951
Doğal yetişticilikte uzmanlaşan Ayhan Kaptan' nın değerli eşi; UBYİ' nin çalışkan üyesi Selma Hanım...;
...
Bu kadına hayranım...
328961
elinde tırban ot biçiyordu...
328962
elinde ilaç makinası...
şimdi de...
328963
taktörün üstünde tankerle komşu bahçeden su getiriyor ve zeytinleri sulularken yakaladım onu...
328963
kaptanım ne kadar şanslısın kıskandım seni ne yalan söyleyeyim...
328964
Bu gün Müdür beyle bizi çağırmıştı 'şu traktörü su doldurup getiriverin zeytinleri sulamak istiyorum' diye...
gittik...
ona ' sen traktörü kullanırsın ama cesaretin yok' demiştim...
''Ben de cesaret var bak görürsün'' demişti... Yok yok demiştim...
Biz müdür beyle üzüm sererken telefon etti...
' Halil abinin gelmesine gerek kalmadı ben traktörün tanknına su doldurdum komşu bahçeden bahceye geliyorum demişti...
328966
şaka yapıyor sanmıştık...
Hep birbirinizi sevin hep mutlu olun sevgili dostum... birbiriniz ne kadar sevdiğinizi bilirim; yine de söylerim işte...
TaşevliBahçe
01-09-2012, 23:31
Selma hanım cesaretinizden ve çalışmalarınızdan dolayı tebrik ediyorum sizi.....
Halil Önen
01-09-2012, 23:44
...
Hep birbirinizi sevin hep mutlu olun sevgili dostum... birbiriniz ne kadar sevdiğinizi bilirim; yine de söylerim işte...
selma hanım...
328967
Ayhan kaptanın yani zeytinli bahçenin değerli eşi...
328968
aynı zamanda müthiş bir ahcı...
328969
tüm gün bedavaya çalışırım onun yanında...
328970
siz olsanız çalışmaz mısınız?..;)
328971
böyle bir gurmelik böyle bir damak tadı var mı?..
Şimdi kızı İstanbul da üniversiteye kazanmış, Allah zihin açıklığı versin...
Kaptanım hayırlı olsun...
Zeytinlibahçe
02-09-2012, 18:41
kaptanım ne kadar şanslısın kıskandım seni ne yalan söyleyeyim...
Halil bey teşekkür ederim. Şikayetim yok :)
Refik Erduranın yıllarca önce bir köşe yazısından aklımda kalmış; ''ne zaman kahvehanelere bayanlarda girmeye başlar, o zaman ülke olarak bir yerlere gelmişiz demektir'' diyordu.
Ne kadar da haklı....
Sokratese sormuşlar evlilik hakkında ne düşünüyorsun diye. ''İyi çıkarsa mutlu olursun, kötü çıkarsa benim gibi filazof olursun'' demiş.
http://img801.imageshack.us/img801/2089/img1029yh.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/801/img1029yh.jpg/)
Son günlerdeki yoğunluğumdan arta kalan zamanımı fırsat buldukça kümes yapımına harcamıştım, bittiğinde hikayesinide ilgili bölümde paylaşırım. Yetiştiremediklerim müdürle beyle eşime kaldı. Sağolsunlar bu şekilde işleri yetiştiriyoruz.
Şimdi kızı İstanbul da üniversiteye kazanmış, Allah zihin açıklığı versin...
Kaptanım hayırlı olsun...
Hayırlısı olsun. Babasıda yakında İstanbul'da, dolayısıyla baba kız bir ayağımız Aliağa, bir ayağımız İstanbul'da artık.
Müdürün Bahçesi
05-09-2012, 00:03
Halil bey teşekkür ederim. Şikayetim yok :)
Refik Erduranın yıllarca önce bir köşe yazısından aklımda kalmış; ''ne zaman kahvehanelere bayanlarda girmeye başlar, o zaman ülke olarak bir yerlere gelmişiz demektir'' diyordu.
Ne kadar da haklı....
Sokratese sormuşlar evlilik hakkında ne düşünüyorsun diye. ''İyi çıkarsa mutlu olursun, kötü çıkarsa benim gibi filazof olursun'' demiş.
http://img801.imageshack.us/img801/2089/img1029yh.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/801/img1029yh.jpg/)
Son günlerdeki yoğunluğumdan arta kalan zamanımı fırsat buldukça kümes yapımına harcamıştım, bittiğinde hikayesinide ilgili bölümde paylaşırım. Yetiştiremediklerim müdürle beyle eşime kaldı. Sağolsunlar bu şekilde işleri yetiştiriyoruz.
Hayırlısı olsun. Babasıda yakında İstanbul'da, dolayısıyla baba kız bir ayağımız Aliağa, bir ayağımız İstanbul'da artık.
Kaptanım o yaptığın kümes değil sanki ördek VİLLA'sı gibi olmuş,Hayırlı olsun güle güle kullan,villayı Ördekler beğenmezse bende ördek ,tavuk sarayları var.oraya gelebilirler.
Halil bey teşekkür ederim. Şikayetim yok :)
Refik Erduranın yıllarca önce bir köşe yazısından aklımda kalmış; ''ne zaman kahvehanelere bayanlarda girmeye başlar, o zaman ülke olarak bir yerlere gelmişiz demektir'' diyordu.
Ne kadar da haklı....
Sokratese sormuşlar evlilik hakkında ne düşünüyorsun diye. ''İyi çıkarsa mutlu olursun, kötü çıkarsa benim gibi filazof olursun'' demiş.
http://img801.imageshack.us/img801/2089/img1029yh.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/801/img1029yh.jpg/)
Son günlerdeki yoğunluğumdan arta kalan zamanımı fırsat buldukça kümes yapımına harcamıştım, bittiğinde hikayesinide ilgili bölümde paylaşırım. Yetiştiremediklerim müdürle beyle eşime kaldı. Sağolsunlar bu şekilde işleri yetiştiriyoruz.
Hayırlısı olsun. Babasıda yakında İstanbul'da, dolayısıyla baba kız bir ayağımız Aliağa, bir ayağımız İstanbul'da artık.
Merhaba efendim,
Hayırlısı olsun, tüm babalar gibi harikâ (http://www.delinetciler.net/forum/resimli-ulke-tanitimlari/95778-dunyanin-7-yedi-harikasi-nerededir.html) bir babasınız.
Sağlıkla kalın inşallah,saygılarımla lütfen.
Sayfanızda gezerken Saadet Ögretmen i görmek çok hoş oldu.Yıllar önce Atatürk ilkokulu yıllarım geldi aklıma. Balkon manzarasına bakıncada annemlerle komşu olduğunuz anlaşılıyor. Aliağa ya selamlar...
Zeytinlibahçe
12-09-2012, 08:40
Sn perimar teşekkürler
Güzel bir tesadüf olmuş, sevindim. Özelden yazışmak üzere sevgilerimizle
Resulgur
30-09-2015, 12:06
güncel
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.