Bağlan

View Full Version : Utricularia graminifolia




saka
09-10-2006, 22:17
...
Tamamen su altında yaşıyanlardan Utriculariaları da göz ardı etmiyelim...

Erkan Bey, Utricularialar benim de ilgimi çekiyor. Size Utricularia graminifolia ile bezeli bir akvaryum fotoğrafı gönderiyorum. Bu bitkiyi Almanya'da buldurdum ve sanırım bir kaç ay sonra bazı denemeler yapma fırsatı bulacağım.



Bu bitki azot ihtiyacını nasıl karşılıyor olabilir? Akla zooplanktonlarla beslenebildiği mi getirilmeli? Sucul etoburların, amonyak veya amonyumu diğer bitkilere oranla çok daha fazla doğrudan tükettiğini söyleyebilmek mümkün mü?

Ultriculariaları, diğer su altı bitkilerinden ayıran belirgin bir ihtiyaçları var mıdır sizce?

selamlar,




praecox
09-10-2006, 22:54
Sayın Saka,

Sizin de bildiğiniz gibi Utriculiaria'ları üç ana guruba ayırıyoruz;
sucul, karasal ve epiphyt olanlar.

Bu ayrımda sucul ve karasal ayrımı çok belirgin değil. Esasen epiphyt Utri.ler hariç karasal olarak tanımlıyabileceklerimiz de emers sucul yaşıyabilmekteler. Kaldı ki Utricularia graminifolia da karasal gurubunda sayılmakda.

Bu da adeta sizin bazı emers aquaryum bitkilerini de submers kullanabilmeniz gibi tabii bitkinin de senede en az bir kaç ay emers geçirmesi gelişimindeki sağlık açısından olan önemi bilinmektedir. ancak torflu bir kıyı kısmı olan paludaryumlarda görüntü enfes. tabii burdaki sorun suyun rengi olabilir. (Torf'dan dolayı)

Yaşadıkları su bakımından Aldrovanda kadar seçici olmadığını biliyorum ancak yine de suda aşırı bir azot miktarı Utri.ye iyi gelmiyeceğini var sayıyorum. Azotun her türlü moleküler bağlantı şekli, ister nitrat ister amonyak nitrit zaten malum. gelişiminde frenleyici etkiler yapacaktır.

CP'ler genel olarak zaten azot özeliklede phosphor ihtiyaçlarını sadece avladıkları canlılardan karşılayacak şekilde yapıları olduğundan. sudaki azot içeren organik ve anorganik türler Utriler için zararlı.

Korkarım aşırı bir balık yükü konamıyacaktır bu akvaryuma. veya hızlıca azot emecek bitkiler bu akvaryuma eklemek gerekecek. Aksi halde ortalığı yosunlar kaplıyacak ve bu o güzelim Utri.leri tül gibi kaplıyacaktır.

Gerçi Sucul submers Utriler yaban hayatda yosunlarla tül gibi kaplansa dahi bu kimseleri rahatsız etmiyen bir denge içinde yaşamlarını yürütmekde hatda Utriler yosun tülünü yırtıp çiçeklerini su yüzüne kaldırıp inflorence girecek gücü de bulurlar kendilerinde.

Akvaryumda bunun çözümünü bilemiyorum ancak Terraryumda da Sphagnumun kaplı olmıyan torf yüzeyleri yosun ve alglerle kaplanabilmekde bunu frenlemenin yani CP'ler için ölümcül sayabileceğimiz Azot ve hatda phosphor fazlalığını ben şahsen bir kenara adiantum dikerek kontrol altına aldım.

saka
09-10-2006, 23:19
Mesajımı aldım, bu durumda ultrileri de narince ele almak gerekecektir. Belki konuyla doğrudan alakalı değil ancak bu "bir tül gibi yosun örtülü" tasviriniz üzerinde biraz durmak istiyorum. Acaba bu yosunların (belki de alg demek daha doğru) yüksek bitkilerle bir tür simbiyotik ilişki içerisinde olduğu söylenebilir mi? Zira aslında malumunuz bu algler, bitkiler açısından toksik sayılacak parametreleri inanılmaz bir hızda regüle edebiliyorlar.. Ve ortam şartlarını bitkilerin lehine çevirebiliyorlar, elbet bunun tersi durumda söz konusu, aşırı alg patlaması yaşanan çevre de bitkilerde bundan zarar görebiliyorlar. Siz yosunların doğada ki fonksiyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz, veya bu anlamda bir fonksiyonları olduğunu düşünüyor musunuz?

Gene ilk sorularımla bağlantılı olarak, aklımda pek birleştiremediğim bir durum kaldı sanırım. Sonuçta, ultricularia kendisi için gereken azotu cycle etmek zorunda, (sanki bünyesinde bir azotobakter faaliyeti varmışçasına kendi fabrikasında üretmek zorunda). Öyleyse bu durumda, ortamda bir miktar organik bileşikler olması daha faydalı olmaz mı gibi bir soru aklıma geliyor. Sizce yaygın bildiğimiz ve kullandığımız NPK (kimyasal çözümler) bu bitkinin gübre disiplinini karşılamakta yeterli olur mu? Yoksa arada sırada bir kaç hamsi, istavrit ölüsü bırakmalı mı? http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif
Bu bitki bana piranha beslermiş gibi bir duygu katıyor sanırım, abartmışta olabilirim elbette! :) Ancak, düşüncesi bile heyacan verdi bana.

Biyolojik açıdan küçük su kütlelerinde, çok yoğun bakteri kolonileri tutulamıyorsa, aslında ölü balık vs. ekleyerek sucul etobur beslemek aşırı bir titizlik ve belki de uzun süreli deneyimler gerektirebilir. Gübreleme konusunda düşündükleriniz, benim için bu bakımdan önem ihtiva ediyor.
Aynen belirttiğiniz gibi eğer, organik bileşiklerden hareketle bir gübreleme yapılacaksa, diğer bazı hızlı besin tüketen bitkilerin ortamda bulunması zaruret yoksa bunların yerini çok hızlı şekilde yosunlar alıyor. Benim akvaryumlardan tecrübelerimde sizin düşüncelerinizi zaten doğrular niteliktedir. Bu sebeple sanırım en kontrollüsü gene bizim geleneksel kimyasal DIY gübrelerden geçiyor görünüyor.

saygılarımla,

praecox
09-10-2006, 23:59
Sayın Kemal bey,

Aynen dediğiniz gibi sudaki besin fazlasını esasen algler yosunlar vs. rakilerimişce kapışılırcasına sudan almaları ile aşırı derecede üreyen algler yosunlar geriye kalan besinsiz kısmende torfdan kaynaklanan asidik su bırakırlar tam da utrilerin istediği bir su ortamını hazırlamış oluyor.

diğer bitkiler besinsizlikten ölürken, ki bu alglerin de aşırı üremelerini önlemekde zira bu hızla algler kendileri de oturdukları dalı kısmende olsa kesmiş oldular, besinsizlikden algler kontrol altına alınırken Utriler yaşama tüm hızları ile devam edecektir.

Normal yaşam alanlarında doğada ultrilerin alglerle olan symbiosu mu desem yaşam alanı için rekabetlerini mi desem her ne ise o işde onu gösterir bir örnek resim kitaplarımdan birinden sizin için scan ettim. durumun ne kadar vahim gözükebileceği ancak "normal" olduğunu gözler önüne sermek adına.

4287

Bu fildişi kıyılarına akan bir ırmağın kenarında yaşıyan Utricularia rigida
Kaynak: Bertholtt Porembski at.al Karnivoren adlı kitabından s.141
utriler ihtiyaçlarını minik plankton böcek larvalarından karşılamakda suda ölmüş çürümüş bir canlı VFT'ye kuru balık yemi vermiş olmak gibi bir şey hatda sudaki azotun phophorun çürüme prosesleri sonucu tekrardan artması alglerin olaya yeniden hakim olmaları demek olur.

Utrilerin kapanları vakumlanmış bir torbacık gibi düşünün bunun tetiğine dokandığınız an silah gibi patlamakda ancak bu bir ex-plosion değil im-plusion. bu böceği torbanın içine emme olayı o kadar hızlı ki bundan önceleri de yazdığım gibi tüm günümüz yüksek teknolojik kameralarla dahi başarılı bir filim çekimi yapılamamıştır.filmin bir karesinde bakıyorsunuz minik bir böcek utri kapanının tetiğine yaklaşmış diğer bir karede larvacık torbada hapis. Yazmak istediğim bu ki aquaryumlarda utrileri beslemek belki en iyisi henüz yeni yumurtadan çıkmış canlı artemia salinalarla olacaktır.

4288

Resmin kaynağı: Peter D'Amato'nun The Savage Garden kitabından 1.Basım (1998) s.221

Bu da bahsi geçen implosion gibi bir içe patlama misali böceğin, canlının kapana emercesine çekilmesi. kapanlar kapalı bir halde oluşurlar içlerinde ne su nede hava bulunur orda hücrelerini gerek bir doğa harikası vakuumlu bir bölme açar kendine

4289

yine Bertholt'un kitabından alınmış bir utricularia' torba kapanının mikroskopik kesiti.
A= sarkıklar
B=kapan tetikleri
D=sindirim bezleri
K=kapanın açılır kısmı
W=su ile avın kapana girmesi ile çıkışı kapatan kapakçık
P=karesel döşenmiş epitel hücreler.

Dolayısı ile Ultri.kapanlarını gıdıklıyan olmazsa kapanlar da çalışmaz. bu sayede alglerin sudaki phophat nitrat gibi bir dizi çözünmüş anionlara ihitiyacı varken ultriler bu alanda üstünlük sağlıyacaktır.

Ancak yinelemekde fayda var bu bir rekabet oyunu doğal denge. bunu Aquaryumlarda daha temiz görünümlü ve rahatsız edici alglerin bu derece üremelerini istemiyor isek bu bizim sorunumuz... ;)

Umarım bu açıklamalarım forumu fazlaca sıkmamıştır.

praecox
10-10-2006, 03:37
Sayın Kemal Saka,

Ultriculari'lardan elimde bir tek livida türü gereğinden fazlası ile var şayet ilgilenirseniz size bir miktar yollıyabilirdim. Ancak karşılığında isse bize deneyimlerinizi burdan paylaşmanız kaydı ile.:cool:
Bende bu yazdıklarımdan da esinlenerek bir miktarını submers yetiştirmeye çalışacağım bakalım gremini folia gibi submersliğe tam uyum sağlıyabilecek mi?
sonuçlarını da burdan ben yazarım.
greminifolia yı da getirtebilirim şayet elinize ulaşmazsa sizinkiler.
Hatta iki tür renkde çiçek açanı var şu anki satıcımda
U. graminifolia {bright-blue flower}
U. graminifolia {pink flower}

Aldrovanda da temin edebilirim ne dersiniz aldrovanda macerasına soyunmak istemezmisiniz. :confused:
Oğuz beyin koyduğu resimlere bakılırsa leğenaryumla da yetinebilmekde bu aldrovanda...?

saka
10-10-2006, 11:33
Erkan Bey, zahmetler edip gecenin bir yarısı çok istifade edilecek şeyler yazmışsınız.. Çok teşekkür ederim.

Sizdeki U. livida nereden toplanmış? Veya tam olarak hangisi bilebiliyor muyuz?
Toplandığı yerdeki asidite, alkalinite, sıcaklık, aydınlık gibi bilgileri veren bir kayıda ulaşmış iseniz; bu şekilde biraz daha karanlıkta yürümem. (Buradan talipkar olduğum anlaşılmıştır herhalde, ancak ücreti mukabilinde lütfen)

graminifolia'ya gelince, bilseydim böyle imkanlarınızın olduğunu bu kadar uğraşana kadar önce bir de, size danışırdım. Ben memlekete böyle marjinal şeylerin geldiğini bilmez idim. Hatta satıcınızdaki mevcut olanların fiyatlarını bana bir özelden çıtlatabilirseniz, diğer tarafı hiç beklemem iptal ettirebilirim. Çünkü, epey zahmetli olacak görünüyor.

Artemia ile bitki besleme düşüncesi, beni şu an biraz abondone ve hatta sarhoş etti.. Daha fazla yazamıyorum, kusura bakmayın!. http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif

Size zahmet, graminifolia ile ilgili getiren şahısla temas kurun, bende lüzüm anında adres bilgilerini vs. özelden gönderirim.

saygılar,

praecox
10-10-2006, 20:44
Bahsi geçen Utricularia'larda alabildiğim toptan fiyatları şöyle

Utricularia graminifolia Çiçekleri açık mavi renkde 8,00€
Utricularia graminifolia Çiçekleri pembe renkde 12,00€
Utricularia livida Çiçekleri pembemsi kirli beyaz renkde 3,00€
Utricularia livida Çiçekleri beyaz ılıman iklim mexika türü 12,00€

Ben bu utricularia'yı CP'leri takas etiğim bir arkadaşımdan amerikadan aldım getirtiydim. Bendeki olanı Pinguiculalarda da olduğu gibi meksika türü ve dormancy'e girmeyen yapraklarını kaybetmeyen bembeyaz ve çiçeğe durduğu sapda devamlı arka arkaya aşağılara devrilene dek açan, bazan Orkidelerden (Phaliophedilium da rastladığımız "revolver" tanımında bir ssp.

denizakvaryumu
11-10-2006, 08:33
Bahsi geçen Utricularia'larda alabildiğim toptan fiyatları şöyle

Utricularia graminifolia Çiçekleri açık mavi renkde 8,00€
Utricularia graminifolia Çiçekleri pembe renkde 12,00€
Utricularia livida Çiçekleri pembemsi kirli beyaz renkde 3,00€
Utricularia livida Çiçekleri beyaz ılıman iklim mexika türü 12,00€

Ben bu utricularia'yı CP'leri takas etiğim bir arkadaşımdan amerikadan aldım getirtiydim. Bendeki olanı Pinguiculalarda da olduğu gibi meksika türü ve dormancy'e girmeyen yapraklarını kaybetmeyen bembeyaz ve çiçeğe durduğu sapda devamlı arka arkaya aşağılara devrilene dek açan, bazan Orkidelerden (Phaliophedilium da rastladığımız "revolver" tanımında bir ssp.


Erkan Hocam,
Utricularia livida Çiçekleri beyaz ılıman iklim meksika türünün sizde var olduğunu ve çok da güzel çiçek açtırdığınızı biliyorum.

Bu kış uykusuna girmeyen fazla da nazlı olmayan etobur için sizin daha ayrıntılı tecrübelerinizi ve bakım isteklerini ayrı bir başlıkta yazarmısınız?

Acaba yeni başlayanlara uygun bir etobur mu ,öğrenmiş oluruz :)

praecox
11-10-2006, 19:20
Utricularia'lar için özel bakım gerekmez CP'ler için dikkat edilesi konulardan başkaca sorunu yok. Tohumdan üretimi zordur henüz bilinen çimlenme verimi artırmaya yönelik türe has bir yöntemi yok gibi.:cool:
bunun dışında bahçenizdeki çimenlikde plantago yetiştirmek gibi bir şeydir Utri bakımı... :rolleyes:

saka
11-10-2006, 22:43
Erkan Bey, U. graminifolia (mavi çiçek) ve sizdeki livida dan rica ediyorum...
Zahmetler için şimdiden çok teşekkür ederim. Bayram öncesi göndermek bir zorluk olacaksa, gönderiyi bayram sonrasına da erteleyebiliriz.

Sizin için nasıl uygun olursa, benim için de öylesi makbuldur.

saygılar,

praecox
12-10-2006, 09:55
Graminifolia yok sipariş vermem gerekecek bu bağlamda toptan sipariş verebilmem için biraz beklemeyi düşünüyorum .
livida da sorun yok elimde var.

bir de şimdi aklıma gelen bir konu Utrilerin değişik türlerini bir terraryuma veya bir aquaryuma beraber bakmaya çalışır iseniz kısa zamanda bir utri-salat dediğimiz çözülmeyen bir kökleri karışmış iç içe girmiş bir salata olur. Ayırmaya çalışmak bitkiye büyük hasar verir. başka bir ekim için belirli bir tür almak, yani türleri ayırmak mümkün olmaz. ayrı kaplarda aquaryumlarda bakmak uygun olur.

saka
12-10-2006, 12:52
Sizi anlıyorum, zaten taban örtücü bitkilerin pek çoğu içinde bu endişe bertaraf edilmesi gerekiyor aksi taktirde dediğiniz gibi plantasyon tam anlamı ile bir salataya dönüşebilir. Size aşağıdaki linkte hepi-topu yarım metrekarelik bir alanda pek çok su altı bitkisini bir salataya dönüşmeden bulundurduğum akvaryumumla ilgili plantasyon planının sayfasını gönderiyorum. Burada 3-4 tür taban örtücü bitki de bir arada bulunuyor. Kendi tecrübelerimden hareketle, birbirlerine karışmamalarını sağlayabilirim diye düşünüyorum.


Eğer ki, kimyasal veya biyokimyasal açıdan bir sıkıntı doğurmuyorsa, benim kendi yaptığım camdan görünmez taban bölmeleri marifeti ile bu bitkileri de bir arada karışmayacak şekilde sınırlayabilirim. Yani, fiziki endişeyi aşarız...

Ultriler ne zaman ele geçerse o zaman alırım, acelemiz yok.

Bu arada yeri gelmişken ve biyokimya da demişken şu anda aklıma geldi, torbacıklardan suya karışmak marifeti ile ortama geçebilecek insan içinde toksik sayılabilecek salgıları var mı? Veya kendi elimize değmemesi için ekstra tedbir almamız gerekiyor mu! Normal olarak malum, elimiz kolumuz akvaryumdan pek çıkmaz bizim... Bu açıdan bir endişe taşımak gerekir mi?

saygılar,

praecox
12-10-2006, 13:32
Kemal bey,

siz bana bir adres verirseniz bir bardak Utricularia livida yollıyayım da... siz şu meşhur leğenaryum kavramında bi başlayın denemelerinize sonuçları da paylaşın bizimle zira benim utrilerle aquarist bir çalışmam hiç olmadı. elinize asla zarar vermez suya da ama eliniz onlar zarar verebilir :) :D
Sorun yarataçağını sanmıyorum ancak torfundan suyun rengi, (bende demli çay kıvamında... tavşan kanı tanımı en uygunu), asidikliği ile gibi sorunların çözümü... asidik suda hangi balıklar...? sorularının..., konusunun cevapları sizde fazlası ile baki...:cool:
Torbacıklar oluşumda içleri boş hatda havasız gibi, sindirim sonrası suya olası bir sıvının salınması 100m2 bir utri kaplanmış alanın bir seneki miktar bir orta boy japonun bir günlük dışkısından çok daha az...:D
bu karşılaştırmay elbeteki kafadan attım böyle bir kıyas ancak şaka mahiyetinde idi onu da şu bağlamda sindirim sıvısı ancak torbalar zarar görürse aquaryum suyuna karışır o da ezdiğiniz bir diğer aquarist bitkisinin saldığından farklı değildir.

saka
17-10-2006, 15:57
Kemal bey,

siz bana bir adres verirseniz bir bardak Utricularia livida yollıyayım da... siz şu meşhur leğenaryum kavramında bi başlayın denemelerinize sonuçları da paylaşın bizimle zira benim utrilerle aquarist bir çalışmam hiç olmadı. elinize asla zarar vermez suya da ama eliniz onlar zarar verebilir :) :D
Sorun yarataçağını sanmıyorum ancak torfundan suyun rengi, (bende demli çay kıvamında... tavşan kanı tanımı en uygunu), asidikliği ile gibi sorunların çözümü... asidik suda hangi balıklar...? sorularının..., konusunun cevapları sizde fazlası ile baki...:cool:
Torbacıklar oluşumda içleri boş hatda havasız gibi, sindirim sonrası suya olası bir sıvının salınması 100m2 bir utri kaplanmış alanın bir seneki miktar bir orta boy japonun bir günlük dışkısından çok daha az...:D
bu karşılaştırmay elbeteki kafadan attım böyle bir kıyas ancak şaka mahiyetinde idi onu da şu bağlamda sindirim sıvısı ancak torbalar zarar görürse aquaryum suyuna karışır o da ezdiğiniz bir diğer aquarist bitkisinin saldığından farklı değildir.

Erkan Bey, özelden gönderiyorum. Çok teşekkürler.

saygılar,

praecox
31-10-2006, 00:06
Bu arada diğerlerinin yanı sıra graminifolia siparişi de geçeceğim. başka istiyen varsa veya başka bir cp türü lütfen özelimden bildirsin kasım ortaları gibi bazı beraberinde siparişini geçeceğim özel türlerin dormancye girişini bekliyorum. Bu zaman zarfında özelime istiyen ister vft clonu veya sarr hybridi veya daha değişik utriler droslar bildirinizi lütfen.

denizakvaryumu
31-10-2006, 07:43
Bu arada diğerlerinin yanı sıra graminifolia siparişi de geçeceğim. başka istiyen varsa veya başka bir cp türü lütfen özelimden bildirsin kasım ortaları gibi bazı beraberinde siparişini geçeceğim özel türlerin dormancye girişini bekliyorum. Bu zaman zarfında özelime istiyen ister vft clonu veya sarr hybridi veya daha değişik utriler droslar bildirinizi lütfen.

Erkan Hocam,
müjdeli haber için teşekkürler...
Öncelikle;
sarr.hibritlerinden
drosera lardan (cüce olmayanlardan)
lowland nepentheslerden
hangisini önerirsiniz?

örneğin benim mesajlarımın solunda bulunan küçük resimdeki muhteşem dana's delight için ne dersiniz?

sizin sipariş edeceğiniz özel türler neler:D

(Bu arada tüm etobur bitki sever arkadaşlar, bu fırsatı kaçırmasın derim,bir daha ancak seneye olabilir)

saka
31-10-2006, 09:46
Erkan Bey,
Utricularia graminifolia daha önce konuştuğumuz gibi istiyorum. Çiçek rengi veya formu benim için önemli değil; hangisi olursa farketmez. İlerleyen zamanda yeni bir şey aklıma gelirse bildireceğim.

çok teşekkürler,

denizakvaryumu
21-11-2006, 07:43
Utrilerin değişik türlerini bir terraryuma veya bir aquaryuma beraber bakmaya çalışır iseniz kısa zamanda bir utri-salat dediğimiz çözülmeyen bir kökleri karışmış iç içe girmiş bir salata olur. Ayırmaya çalışmak bitkiye büyük hasar verir. başka bir ekim için belirli bir tür almak, yani türleri ayırmak mümkün olmaz. ayrı kaplarda aquaryumlarda bakmak uygun olur.

Erkan Hocam,
bu bağlamda Utri livida ile Drosera Capensisi aynı saksıda yetiştirebilirmiyim?

praecox
31-01-2007, 11:37
Sayın saka,

En nihayetinde Utricularia graminifolia bana geldi. Utricularia longifolia da geldi ancak longifolia submerse uyumluluğu konusunda şüphem var.
Bana Utricularia graminifolia'yı yollayacağım adresi bildirin.

saygılarımla

saka
31-01-2007, 21:32
Sn. Mirzaoğlu, geçen zaman zarfında konuyu akılda tuttuğunuz için teşekkür ederim. Var olunuz. Adres bilgilerini özelden gönderiyorum...

Bu kez gelişmelerini ve neler yaptığımı bu başlıkta paylaşacağım. Su değerleri ile su altına indirmeden evvelki ve sonraki gelişimini birlikte tecrübe edeceğiz kısmetse...

saygılarımla,

saka
03-02-2007, 23:09
Bitki elime sağ salim ulaştı. Gerek aquakültüre adapte etmeye çalışırken, gerekse terrestik gelişimini kayıtlara geçsin diye bu başlığa yeri geldikçe not edeceğim.

selamlar,

avukatkemal
04-02-2007, 01:40
hayırlı olsun :)

saka
04-02-2007, 10:00
Sn. Mirzaoğlu'nun itinayla ve adeta bir bebek kundaklar gibi paketlediği utriyi
paketinden dikkatlice çıkardım.




Sualtına uygunluğunu arttırmak için bir müddet karasal gelişimini gözlemlemek gerektiğini düşündük. Bunun için şu anda belkide kısmen dormancy'de olacağını düşündüğümüzden yoğun yapay ışık yerine akvaryumlar için düşük-orta sayılabilecek bir yoğunluktaki ışık altına özel saksı hazırladım. Bu hususta Erkan Bey'den mütakip öneriler gelirse, değişiklikler yapabiliriz.

Karasal süreçte, içinde 300wattlık metal halide olan tam reflektörlü bir kapağın az aydınlanan (doğrudan metalleri görmeyen ve ışığı sadece reflektörlerden alabilen) bir kenarını tercih ettim(şimdilik).

Nem bu alanın içinde %80lerde. Sıcaklık 26 derece. Kapağın içine akvaryumdan
tahliye olan CO2 de karışmakta ve nispeten burada atmosferden daha yağun CO2'li bir alan oluştuğunu düşündüğüm için aslında belkide iyi sayılabilecek bir teraryum şartlarını tesadüfen sağlamış olabilirim!..

Pastanelerde bulunabilecek, şeffaf görünümlü bir kabı saksı olarak atadım ve içine katkısız olduğunu bildiğim (NPKsız) tabandan önce 1cm kalınlığında serdim.
Daha sonra, Aquaclay adlı bir üründen (bildiğimiz patlak kil) oksijenli ortam bakterilerinin yerleşmesinin faydalı olabileceğini düşündüğümden bir miktar serdim. Kendi özel ev yapımı demirimi, eser elementlerimi (çok az miktarda olmak üzere) ilave ettim. Bunların üzerine yeniden son ve en kalın tabaka olarak taban toprağını (kısmi leonardit bazlı) serdim ve böylece kendimce uygun olacağını düşündüğüm bir sediment hazırlamış oldum.

Bolca suladım.

Utriyi toprağına kavuşturdum ve bu esnada üzerindeki gelen toprağı aynen transfer ettim sadece ufak bazı dokunuşlarla bazı yerlerini ufaladım. Bunu bütün bitkinin sadece belli bir bölgesinde yaptım. (Yanlış bir şey olacaksa bitki bundan yekpare etkilenmesin diye tamamına uygulamadım)

Fotoğrafları, ilerde bitkiyi benzer şekilde su altına indirmek isteyenler olursa kendi tercih ettiklerim müspet veya menfi nasıl bir sonuca götürüyor diye kayıtlarda kalsın diye sonraki mesajda ilave ediyorum. Zamanla, aylarca beklediğim bu bitkinin daha da fazla fotoğraf ile gelişimini paylaşacağım.

saygılarımla,

saka
04-02-2007, 10:14
Erkan Bey, artık yavaş yavaş kılavuzluğunuza ihtiyacım var. Ben şu ana kadar kendimce bazı uygulamalar ile karasal alan oluşturmaya başladım, bu aşamada bana söylemek istedikleriniz varsa büyük yardımı dokunur.

Fotoğraflarda da görüntülenen, bitkinin diplerinde moss veya liken türü olduğu hissini uyandıran bir oluşum var. Bu oluşum simbiyotik bir yaşamsal form mu utri için yoksa bizatihi bitkinin kendisimi? Bana daha önce doğada gördüğüm bazı mossların ilk gelişim anındaki görüntülerini çağrıştırdığı için sanki bir moss hissi verdi. Bundan sonraki adımları nasıl atalım, veya önem ihtiva eden konular neler olabilir yazabilirseniz, ben o önceliklere yaklaşabilecek eldeki imkanlarla (bu imkanlar şaşırtıcı derecede bir evde bulunması beklenmeyen şeylerde içerebilir :) ) oluşturabileceğim azami terrestik bir ortam yakalamaya çalışabilirim.

selamlar,

praecox
04-02-2007, 12:27
Ben utrileri saf torf veya torf-perlit karışımına dikiyorum. burda şu etapda herhangi bir ek NPK humikasid veya iz elementlere bu bağlamda ihtiyacı yok. CPlerle çaılışırken şu ana fikri aklınızdan çıkartmayın.
bu bitkiler hepsini değilsede büyükçe besin ihtiyaçlarını yakaladıkları avlardan elde edilecek şekilde köklere sahipler. ve ilave gübrelemelere aşırı tepki verirler.
utrinin üzerinde görülen tek tük yapraklar birbirinden bağımsız gibi görünse de asıl oluşumu ağ gibi karmaşık vede kapanları buna bağlı dev bir sistemdir.
bu kökler kapanlarına düşen yaratıklarla beslenir iken torf daki humik asit de onlara yeterdi ekden bir leonardit ve iz element eklemesine ne tepki verirler bilemiyorum ancak iyi gelemiyeceği kanısındayım.
bu plastik kabın altına 1 cm kadar perlit serilse vede saf sarışın torfun kum veya perlit karışımı bir tabakaya oturtulup sulu tutulsa yeterli olacaktır. gramini folia şu etapda yaprak köklerine kadar su içinde kalabilecek konumdadır. bunun yanı sıra bir tür moos oluşumu varsa da ana kütle torf içinde gömülü olandır vede şimdi açılamıyacak kadar içiçe örülmüş gibidir. tamamen submers olurda torfdan ayrı oluşumlar sağlamak da bize gösterdiğiniz resimlerdeki gibi mümkün.

saka
04-02-2007, 15:50
Erkan Bey, bitki besinleri konusunda tutumlu davranılması gerektiğini daha önceki yazılarınızda da vurgulamıştınız. Ben buna rağmen eser miktarda da olsa elimiz alıştığından olsa gerek, katkılar ilave etmişim... Anlattığınız şekilde daha fakir bir taban kurulumu hazırlamaya çalışacağım. Şimdi aklıma geldi ki, keşke sizden bir iki avuç sarı torfta bereberinde istemeyi akıl etseymişim. Bu konuda malesef elde var = sıfır.

Sulama suyu için genel etoburların ihtiyaçları gibi mi yaklaşmak lazım yoksa (çeşme suyu veya RO içme suyu arasında) nasıl bir tercih yapmam sizce daha uygun olacaktır?

En azından iki saksıya bölüp, saksıların birinde daha fakir ve asidik bir zemin yaratmaya çalışacağım. Bu aşamada mevcut hali bana su altına indirilmeye pek uygun gelmedi, dediğiniz gibi önce kendini toplarlayıp serpilmesi ve hiç olmazsa kafalarını topraktan yukarı doğru uzatmalarını beklemeyi düşünüyorum.

Livida'da benzer bir hata yapıp erken su altına indirmiştim. Bu sefer önce gözümle karasal olarak serpildiğini görmek istiyorum. Ah bir kafalarını kaldırsalar, gerisini halledeceğime inanıyorum.

selamlar,

praecox
04-02-2007, 16:21
Sulama suyu şu etapda saf su yağmur suyu veya RO suyu olmasına azami özen gösterin. sarışın torfunuz yoksa hemen pazartesi kargoya vereceğim bir miktar.
Şu etapda önemli olan alt kök ve kapan sisteminin hayata devam etmesi üzerindeki yapraklar genelde pek bir değişim göstermezler ancak çok çabuk yeni yapraklar çıkartıcaktır. Bir kez kendine gelip geliştirme gösterdi mi üreme çoğalma hızı genelde katlanarak artıcaktır.
Livida konusunda aynı zamanlarda denizakvaryumuna da yolladığım kök çiçek açıcak kadar başarılı bir gelişme gösermiş. burdan belki denizakvaryumu da neyi nasıl yaptığını bize anlatırsa seviniriz.
sanırım ilerde de akvaryum veya paludaryum suyunun Ca ve Mg miktarı mümkün olan en alt düzeylerde seyretmeli. Utrilerin üredikleri göller genelde sadece yağmur suları ile beslenen su birikintileridir. ancak su kalitesinde veya safiyetinde diğer CPlerden çok daha az seçici davrandıkları bilinmektedir.
ancak bundan evvelde belirtiğim gibi niratı phosphatı değerlenidrmekde daha hızlı davranan bitkilerin alglarin yosunların bulunması veya oluşumu da kaçınılmaz olmakta. su burda ne kadar saf yağmur suyu kalitesinde olursa sanırım bizim istediğimiz görsel "temizlik" de o oranda sağlanmış olacaktır. nitratsı phospahtsız alg yosun oluşumu bastırılabilir ancak utrilerin üremesi bu faktörlerlerin düşmesinden etkilenmez.

denizakvaryumu
04-02-2007, 17:44
Kemal Bey,
utriye eklediğiniz tüm katkıları çıkarın derim..eğer yapraklar kendine gelecekse zaten size geldiği torfta kendine gelecektir. eğer Erkan hocamdan torf gelirse perlitle karıştırıp altına serin gerçekten yayılma hızı şaşırtıcı..

Resimlerden size gelen bitkinin çok sağlıklı olduğu gözüküyor ...kökler beyaz olarak kendini göstermiş..
Ben utri.lividayı zaman zaman yaprak kısmına kadar su içine girecek şekilde suladım (saf su) ama bunu devamlı kalacak şekilde yapmadım..
http://www.aipcnet.it/Chiara/carnivore/Frankfurt2/utricularia2.jpg
http://www.aipcnet.it/Chiara/carnivore/Frankfurt2/vetrina2_1.jpg
linktede örnekler var...
nemi çok sevdikleri bir gerçek...kolay bir etobur..galeriye resimlerini ekledim..

kolay gelsin


.

saka
04-02-2007, 21:56
Erkan Bey, sulama suyu bahsettiğiniz gibi etoburların genel talimatnamesine uygun olarak yapılacak. Zaten böyle söyleyeceğinizi tahminde etmiştim ama genede emin olmak istedim doğrusu. Sarışın torfum yok ve bana iki avuç kadar gönderseniz bile sanırım kafi gelecektir diye düşündüm. Size böyle tekrar tekrar zahmet oluyor ama çok teşekkür ederim.

Hakan Bey’in lividalarını gördüm, gerçekten taktire şayan, çok hoş görüntüler, her bitki ilgi gören elde bir başka oluyor gerçekten.

Hakan Bey, sizde başınızdan geçen tecrübeleri anlatırsanız hem bana faydası olacaktır hemde ilerde bu başlığa düşenlere yol gösterici olacaktır. Bitki ilk geldiğinde ne yaptınız? Neye diktiniz, ne sıklıkta ve nasıl suladınız. Bitki besinleri, takviyeleri vs. vs. kullandınız mı? Yapay ışık kaynaklarından ne ölçüde faydalandınız, lividalar çiçek açınca nasıl hissettiriyor? :)

Erkan Bey, Utriyi maalesef çok yumuşak suda barındırabilme imkanım pek olamayacak. pH’ı 6.70 gibi nispeten asidik bir akvaryum suyu görebilecekler ancak KH 4, GH ise 6-7 gibi olacaktır. Malum memleketimizin suyuda toprakları gibi büyük ölçüde sert kalıyor bu bitkiler için ancak ben utri ile yakın ekolojik sistemlerden gelen zor denen sucul bitkileri kotarmayı başardım. Bana öyle geliyor ki, Ca ve Mg konusu suyu asidikleştirdiğim ölçüde hayati derecede kritik bir sorun yaratmayacaktır. Gene benim bol bitkili akvaryumlarımda devamlı NPK takviyesi yapılıyor ve yoğun bitki olduğu için suda nitratı 5-10 ppm’den fazla pek ölçebilmek mümkün olmuyor. Eğer elde karasal olarak yaşatıp, çoğaltabildiğim utrim olursa, ben onu ne yapar eder su altında yaşatırım. Bu sebeple umarım bunlarıda lividalar gibi heba etmem. Algler, NPK ve utrilerle ilgili ne demek istediğinizi anladım, sizin ben daha sormadan bunu söylemeniz iyi oldu.

Hakan Bey, tavsiyeniz gibi eski hazırladığım saksıyı, Erkan Bey’den gelecek sarı torfla birlikte perlit karışımı hazırlayıp değiştireceğim. Akvaryumun üstüne ve kapağa yakın yere bunlar için akrilikten özel bir saksı yapacağım sanırım. Öyleki burası bir tür teraryum gibi sıcak, nemli, bol CO2 li bir yer olacaktır.. Sonrasını bekleyip göreceğim.

Teşekkür ederim,

denizakvaryumu
04-02-2007, 22:45
http://www.tropica.dk/go.asp?plant=049b

http://www.pbase.com/plantella/mp6eck

http://www.pbase.com/plantella/30lu

Kemal Bey,linklere bir göz atın derim...
.

dortyuz
05-02-2007, 08:32
Kemal Bey,

Utricularia'larda gördüğüm ortak bir özellik var; o da ektiğiniz saksıyı/alanı tamamen doldurmadan çiçek açmamaları. Bu davranış büyük ihtimalle ana hedefleri olan etobur köklerinin substrat altında iyice yayılmasına öncelik vermelerinden kaynaklanıyor. 15x15cm'lik bir kare saksının ortasına diktiğim küçük bir Utricularia Sandersonii kolonisi 3 ay sonra tamamen yayıldıktan sonra ancak çiçek vermeye başladı.

Size tavsiyem önce küçük kaplara ekip bitki taşmaya başladıkça kabını dereceli olarak büyütmeniz; böylece kısa zamanda sıkı bir kök yapısına sahip olacaksınız ve ayrıca çiçek de görebileceksiniz.

Kolay gelsin,

saka
05-02-2007, 17:11
Teşekkürler, bütün bu önerileri dikkate alacağım.

saygılar,

saka
22-02-2007, 22:44
Erkan Bey,
Ben bir hata yaptım!.. İki üç günlüğüne ben yokken akvaryum kapağına yarı vaziyette suya batar (ancak su alamaz şekilde yüzer durumda) halde bıraktığım saksı bantından kurtulmuş... Metallerin altına kadar yüzerek gelmiş...

Bütün gönderdiğiniz torflardaa, bitkideee vs takır takır kurumuş! Hatta pişmiş!. Halbuki herşey çok iyi gidiyordu.

Çok canım sıkıldı çook. Nasıl o dandirik banta güvendim, hala şaşıyorum.

denizakvaryumu
22-02-2007, 23:16
geçmiş olsun,üzüldüm...

praecox
24-02-2007, 12:58
Sayın saka,

üzülmenize değmez kurıyan bir Utri.gramini. olsa sadece. benimkiler kendilerine geldi biraz yayılınca ayırıp yollarım. tekrardan getirtelim diyeceğim ancak astarı yüzünden pahalıya mal olduğunu gördük.
zaten benim de seyahat özgürlüğümü kısıtlıyan şeyin bu tarz olaylar olduğu çok aşikar değil mi:)

saka
24-02-2007, 19:21
Sağolun, her ikinizede teşekkür ederim. Bu utri işi artık gurur meselesi oldu, ne yapıp edip (hatta benim ahmaklığıma bile galip gelip) eninde sonunda bu etoburu akvaryumun tabanına kavuşturacağız... Yeter ki, etobur pınarı bu kuruyan tali dereleri beslemeye devam etsin. :)

selamlar,

metaozbaer
04-07-2007, 12:11
merhaba arkadaşlar, deneyimlerinizi taktirle inceledim. sizlerle utriculia sp. hakkında paylaşımda bulunmak istiyorum.fakat ağaçlar net sitesine üye olamadığımdan bir arkadaşın hesabını geçici olarak kullanarak yazıyorum şu an.
utricularia sp hakkında İSAK forumlarında bir konu açtım.bu bitkiyi bir doğa gezisi sırasında sakaryada bataklık bir bölgede keşfettim.kesecikleriyle görünümü çok güzel olduğundan tamamen su içinde yaşayan bu bitkiyi alıp akvaryumda denemek istedim.fakat tahmin edeceğiniz üzre sıfır bilgiyle bu deneme hüsran oldu.bu konuda araştırma yapmak isteyen arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.sayın saka nın dediği gibi artemiayla beslenmesi muhtemel gözüküyor lakin su değerleri konusunda titiz ölçümler yapmak gerekmekte.
velhasılı bu tür adına özel olarak tartışmak için isak forumlarında paludaryumlar baslığı altında "utcirularia sp sucul karnivor bitki" konusunu açtım.benim burada sürekli yazabilmem mümkün olmayacağından orada konuyu paylaşabilirsek sevinirim...tüm alakadar arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim...

praecox
04-07-2007, 12:31
Bence siz sayın saka aracılığı ile bu foruma da üye olun. zira her tür Utricularia sucul değildir. üçe ayırsak ta ( aquatic, terestric, epiphit) sayın saka ile bugün de görüştüğümüz gibi bazı utriler terestrik başlayıp emers -> submers yolundan gelişimi sağlanabilse de U.graminifoliada submers den emerse gitmek en iyi gelişimi sağladığını gördük.
zaten epiphit olanlar da bir ucu bromeladların içinde başlıyor onlar da kendi başlarına bir uğraş.
sanırım sizin elinizdeki utricularia vulgaris veya alpina türünden sarı çiçekli olan cinsi...

metaozbaer
04-07-2007, 13:04
http://img528.imageshack.us/img528/6104/utriculame5.gif (http://imageshack.us)
Shot at 2007-07-04

Benim tespit ettiğim tür bu.İnternette uzun süre araştırdıktan sonra Utricularia sp. olarak adlandırıldığını gördüm.Fakat bazı kaynaklarda da utricularia australis olarak da geçiyor. Yerinde gözlemlediğim kadarıyla bu bitki tamamen sucul. Ancak ve ancak çiçek açacak gövdeyi su üzerine çıkarması ihtimali yüksek.çiçekli olarak gözlemleyemediğimden ve su içi gövdesi cok narin bir yapıya sahip olduğundan bu yönde fikir yürütüyorum..

saka
04-07-2007, 14:16
Gördüğünüz anda tamamen su içinde bulunması sucul olup olmadığını belirlemeye yetmez. Bildiğim kadarı ile Su-basar kıyı kesimlerinde Utrilerin bir bölümü adaptasyon kabiliyetleri ile yeni duruma "bir süre" uyum sağlayabiliyorlar.
Sizin kendi çektiğiniz fotoğrafları olursa, görmeyi arzu ederim.

Sakarya'da Doğançay civarlarında mı, yoksa Sapanca civarlarında mı rastladınız? Özelden tam olarak yerini bildirirseniz, 1-2 hafta sonra yerinde bakabilirim.

saygılarımla,

metaozbaer
04-07-2007, 14:48
merhaba Kemal bey.maalesef fotograflarını cekemedim.akvaryumumda da 2 3 hafta kadar dayanabildiler.öncelikle keselerini kaybettiler daha sonra gövdede kopmalar meydana geldi.açıkcası bitki özelliğini kaybetti.
doğal ortamında çekilmiş birerbir fotografını ekliyorum..http://img111.imageshack.us/img111/9625/utriculariaaustralisja0ov3.jpg (http://imageshack.us)
Shot with EX-P505 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=EX-P505&make=CASIO+COMPUTER+CO.%2CLTD) at 2007-07-04

benim gözlemlediğimde çiçekleri olmadığından böyleydi ve tamamıyla su içinde gözlemledim.söylediklerinizde doğruluk payı olması yüksekle muhtemeldir.
ayrıca (tahminimce) çiçekli halinin anatomik resmini de ekliyorum
http://img111.imageshack.us/img111/2470/utriculariaaustralisxh8.jpg (http://imageshack.us)
Shot at 2007-07-04
utriculia australis olma ihtimali çok daha fazla.emin olamammın nedeni aynı resimlerin webte hem utriculia sp. hem de utriculia australis isimleriyle yayınlaanıyor olmasıydı.yoksa bitkinin yapısı tam olarak doğal ortamında cekilmiş olan fotograftaki gibi...

saka
04-07-2007, 14:59
O halde sizin gözlem ve tespitlerinize yaslanarak biraz Erkan Hoca'yı dinleyelim, ondan gelecek bilgiler ve öneriler doğrultusunda bu bitkiyi sürdürülebilir akvaryum koşullamalarına dahil edip edemeyeceğimizi öğreniriz.

Sağlıklı denek temin edebilirseniz ortak düşüncelerimiz doğrultusunda, bu çerçevede belki denemelerinize benim akvaryumlarıda katarız. Bende şu sıralar, bu tür bitkilerin tedariği ile uğraşıyordum, denk geldi gerçekten.

kolay gelsin,

metaozbaer
04-07-2007, 15:21
denk gelmedi aslında ben özellikle geldim:) kendim sizin kadar profesyonel yaklaşamayacağım için sizin bu konuda ön ayak olmanızı arzuladım.neticede ülkemizde yetişen bir tür ve nadide bir bitki.tanınmasını kullanılmasını istedim.

saka
04-07-2007, 15:54
"Ülkemizde yetişen Nadide bitki", "kullanılmak" gibi gelimeleri aynı
cümle içinde duyunca Erkan Hoca' da benim gibi biraz zıplayıveriyor, bunu
biliyorum.

Malumunuz keşfedilmemiş bakir güzellikler bizim memlekette aynı zamanda bir
talan ve yağma hasan böreği konusu da olabiliyor. Bu sebeple bir önceki
mesajımda yerini özelden göndermenizi istirham etmiştim, sizde beni kırmayıp
özelden göndermişsiniz teşekkür ederim. Tanınıp, kullanılması kadar üreticilerin
ilgi göstermesi önemli. Üreticiler ve tedarikçiler ilgi gösterirde, yaygın tüketim
kanalları doğadan toplamak yerine bu yolla beslenirse elbette doğa üzerindeki
insan baskısı azaltılmış oluyor. Mesala benim de bildiğim su altı likenleri,
yosunlar var umuma ve piyasaya güvenemediğimden fotoğraflarını bile
ortaya çıkartmaya cesaret edemiyorum. İnsan kaş yapacağım derken, göz
çıkartır konuma düşebiliyor bu hususta dikkatli olmak lazımdır. Nadide
olduğunu düşündüğünüz hiç bir canlıyı, ya uluorta deşifre etmeyin veya asla kimseye yerini söylemeyin.

Hala yeri gelir, gider ticari üretilmiş java moss'a para verir alırım. Bizimkisi belki
histerik bir fiksasyon (saplantı) ama doğada çok dolaşan birisi olarak diyebilirim
ki; insan boşluğa ok atıyor gibi bile olsa, bazen doğanın sırdaşı olabilmektende mutluluk duyuyor.

saygılarımla,

metaozbaer
04-07-2007, 16:27
çok haklısınız Kemal bey.forumlarda yazışmalarınızı okumamış olsam size de yerini söyleme konusunda çekince içinde olurdum.ama yazılarınızdan paylaşımlarınızdan hassasiyetleriniz ve profesyonelliginiz hissedilir olduğundan güven konusunda bir şüpheye düşmedim.kullanılma kelimesine gelince.kullanmaktan kasıt sadece yolup akvaryuma dikmek ya da talan edercesine toplayarak satışa sunmaya calışmak değil.bilgi de bir kullanım aracıdır.ben zaten daha çok bitki hakkında bigi edinebilmek adına buradayım ve paylaşım amacımda bu.belki ve umarım ki bu sayede başkaları da bilgi edinmiş olacaktır.bilgiyi kullanma iradesi de bize kalmış birşey.bazı türlerin biotop olarak değerlendirilmesine gelince şahsen ben sizin kadar hassas değilim ama özel türlerin talan edilmesine karşı çıkmak hepimizin asli görevi.

praecox
04-07-2007, 16:28
U. austalis konusunda haklı olabilirsiniz. bende son gezimde sarı çiçekli bu aquatic Utri.ye rastlamıştım. avrupa asya afrika üzerinden australiaya kadar yaygın olduğu bilinen şimdi kitaplardan da teşhis ettiğim türkiyede bulunan 3 türden en yaygın olan biri.
Ancak bakımı itibarı ile bu bitkilerin neden etobur bir beslenme faliyetine girme gereksinimi duyduklarını bilirseniz isteklerini karşılıya bakabilirsiniz. bu konuda ege üniv.den ademi bey veya memet bey bize yardımcı olabilir onların bahçesindeki havuzda var. (bildiğim kadarı ile...)

bu nebatat sudaki azot, çözünmüş tuzlar asidiklik, kireç miktarı gibi faktörlerde sizin de istemeden de dolaylı olarak edindiğiniz negatif bir deneyimle... görülebileceği gibi... çok hassaslar vede çok çabuk ölebilirler. bazı türler adaptasyon gösterselerde....
bir yerde bulunan fazlaca miktar dahi olsa ordaki su şartları ve diğer çevre etmenleri iyi ölçülüp değerlendirmeli.
bu yukarda sayılan faktörlerdn biri istenen değerde olmazsa gördüğünüz gibi "olmaz".

saka
04-07-2007, 17:01
Halis Bey'in bahsettiği U. australisi -bir kaç hafta sonra- yerinde görebilmeyi ümit ediyorum. Umarım ki, ben vardığımda hayatta olurlarda bu fırsatı yakalarım.

praecox
04-07-2007, 17:02
Utri.nizin anlatığınız gibi 2-3 haftada "özeliğini" kaybetmesi bana şunları getirdi aklıma.

sanırım bitkiyi saf suya değil de bildik bir akvaryuma normal şebeke suyuna koydunuz. sonrası da keselerini kaybetmesi vs. tam bir çürüme göstergesi.

her ne kadar topladığınız yerdeki su size normal su gibi görünsede sizde iyi bilirsiniz ki bir akvaryumda biotop dengeyi sağlamak için bir dizi gübre kimyasal ışıklandırma vs. gerekir. tamda işte bu noktada utriler hayttan istifa ederler.
bazen bana gelişmeleri için alglerde gerekmiş gibi geliyor gerçi bu bana symbiotikmiş gibi gelen ilişki tam bir rekabet ortamı ancak utriler algleri bastırıp benim gözlemlerrime göre bugünden yarına kontrolü ele aldıkları noktada gelişiyorlar. benim bir balona ektiğim utriler bir kaç gün içinde alglerin birden yokolmasna verebildiğim cevap bu.
algler yok olmuş bastırılmış olduğu noktada utriler canlandı.
bir de sanırım olmazsa olmazlardan biri tabanda asidik ortamı sağlıyan kireci de absorbe den bir torf tabakasına gerek var ( tabii katkısız sarışın torf. saz çürüntüsü vs değil)

saka
04-07-2007, 17:07
Algler belkide azot fikse etme özellikleri ile Utrilere elverişli ortamı dolaylı yoldan sağlıyor olabilir. Azot fikse edildikçe, Utri. benliğine kavuşuyordur kim bilir! Benimde merak ettiğim alglerin kadavraları, bir süre sonra etoburlar için besin teşkil ediyor mu? Burada garip bir besin süreci söz konusu sanırım. Şöyleki, Mesala mavi yeşil alglerin kuru kütle analizlerinde epey bir protein yoğunluğu ortaya çıkıyor. Şimdi siz söyleyince madem utriler tutununca algler geriliyor, o vakit acaba ölü alglerle beslenebiliyor mu gibi bir soru aklıma geldi.

saygılarımla,

saka
04-07-2007, 17:15
Tabii besleniyorsa peşinden, "yeşil su" da utrileri akuakültür etmek başlangıçta daha anlamlı olabilir mi gibi bir soru aklıma geldi. Hemen hemen mavi yeşil alglerin pek çoğu iyi azot fiksasyonu sağlıyabilir çünkü.

praecox
04-07-2007, 17:23
Öncelikle şunu belirteyim ki... hiçbir EB'nin yaşaması için dışardan ek bir canlı börtü böcek vs. verilmesi gerekmez.
bunu şimdi İSAK forumunu da okuyunca yazmak gereğini duydum. evet zaman zaman bazı EB.ler için süt osmocote vs gibi gübrelemler veya cricket de denen ağustos böcekleri ile besleme yöntemleri bu forumda VFT başlığında tartışıldı ise de bu tür ek besinler ancak sağlıklı bir bitkiye uygulanabilir. bir fayda sağlandığı ise de tartışılır.
bu bağlamda utriniz kendine gelmeden ek olarak artemia salina vs. gibi planktonlar v.b. şimidlik düşünmeyin derim. zira fazlası yakalanmadığı için ölülerind oluşacak bakteriler bitkiye çok zrarlı olabilir.

metaozbaer
04-07-2007, 18:48
Utri.nizin anlatığınız gibi 2-3 haftada "özeliğini" kaybetmesi bana şunları getirdi aklıma.

sanırım bitkiyi saf suya değil de bildik bir akvaryuma normal şebeke suyuna koydunuz. sonrası da keselerini kaybetmesi vs. tam bir çürüme göstergesi.

her ne kadar topladığınız yerdeki su size normal su gibi görünsede sizde iyi bilirsiniz ki bir akvaryumda biotop dengeyi sağlamak için bir dizi gübre kimyasal ışıklandırma vs. gerekir. tamda işte bu noktada utriler hayttan istifa ederler.
bazen bana gelişmeleri için alglerde gerekmiş gibi geliyor gerçi bu bana symbiotikmiş gibi gelen ilişki tam bir rekabet ortamı ancak utriler algleri bastırıp benim gözlemlerrime göre bugünden yarına kontrolü ele aldıkları noktada gelişiyorlar. benim bir balona ektiğim utriler bir kaç gün içinde alglerin birden yokolmasna verebildiğim cevap bu.
algler yok olmuş bastırılmış olduğu noktada utriler canlandı.
bir de sanırım olmazsa olmazlardan biri tabanda asidik ortamı sağlıyan kireci de absorbe den bir torf tabakasına gerek var ( tabii katkısız sarışın torf. saz çürüntüsü vs değil)
topladığım utri leri su dengesi olan bir akvaryuma aldım.kitlerim olmadığından akvaryum suyunun değerlerini veremeyeceğim ama bitkiler parçalanmaya ugradıysa da hala bi kaç parça bulunmakta.fakat ****** törf vs kullanma imkanım yoktu çunki zaten bitki hakkında bir bilgim yoktu.ilk iki günden sonra yukarı dogruı bakan püsküllü dallar aşağı doğru küsmeye başladı bunun nedenini doğada yüzey yatayında bulunan bitkiyi akvaryumda dikey kullanmamdan kaynaklanıyor olabilri diye düşünürken yaklaşık 10 gün sonra keselerini yitirmeye başladı.bilgisizliğimden keselerini tohumcuk sanıyordum o yüzden o durumda dahi çok endişelenmedim.fakat bir hafta 10 gün daha geçtikten sonra bitkilerin geneli dağalmaya başladı.bu konuda ki tartışmalarınızın evvelini de okuduğumdan şimdi sayenizde çok daha bilgiliyim.utri ler için ayrı bir akvaryum kurmak gerekliğinin farkına vardım ve 5 akvaryumumda halı hazırda kullanılmakta olduğundan, utri besleme macerasını ileriki bir tarihe ertelemiştim bile.paylaşım amacım sizin tartışmalarınızda bu bitkinin ismini göremememden ötürü idi.ve de konuşmalarınızda yurt dışından getirmeye varcak kadar zahmetli yolara başvurduğunuzu okuduğumda sizin gibi profesyonel araştırmacılara eğer imkan dahilindeyse belki yardım edebilirim düşüncesiydi.öğrenmek her ne vesileyle olursa olsun güzel birşey.tüm paylaşımlarınız için teşekkür ederim..

metaozbaer
04-07-2007, 18:50
umarım bunu sahada tecrube ederiz Kemal bey.Sizinle safariye çıkmak zevkli ve öğretici olur kanısındayım..saygılarımla...

saka
04-07-2007, 19:49
Bende sayenizde civarlarında dolaştığım yerlerde (tabiri caizse burnumun ucunda) sucul bir Utri. olduğunu öğrendim. Benim sucul etoburlarla ilgili bilgilerimin büyük çoğunluğu Erkan Bey sayesinde oluyor. Kendisinden devamlı istifade edebiliyoruz sağ olsun. Daha donanımlı oldukça insan daha çok ilgi duyuyor bu bitkilere gerçekten.

Şimdide özetle, başlangıçtaki bir kontaminasyon riskinden bahsetmiş. Bunlar çok önemli ipuçları zira hem doğada gezerken daha donanımlı oluyorsunuz hem de denemelerinizde adeta fener gibi ışık tutuyor bu bilgiler. Bende sizlere paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Maksat hasıl oluyor, hepimiz birşeyler öğreniyoruz (En azından ben öğreniyorum).

Bölgeyi ve tespitlerinizi yerinde görmek benim içinde büyük zevk olur.

görüşmek üzere,

praecox
04-07-2007, 21:42
Şayet imkanınız olur ise utrilerin bulunduğu göl veya göletin pH'ını, sertliğini ve iletkenliğini ölçme imkanınız var mı?
veya bana o gölden su numunesi alıp bir pet şişede yollıyabilirmiydiniz. (su numunesi yerinde mümkünse bir kağıt filitreden veya pamuktan filitreleyin) doğal ortam değerlerini merak ediyorum bende...
bitkiden numune alırsanız size tafsiyem ilk etapta ro veya saf suya aktarmanız. akvaryumda herhangi bir tuzlanma gübre kimyasal v.b. kontaminasyon olmamasına özen göstermenizidr.

saka
04-07-2007, 22:02
pH(dijital okuma noktadan sonra iki hane), GH, KH, NO3, NO2, Amonyak, Fe, O2, Fosfat (inorganik ölçümü yapabiliyor malesef) gibi testleri yerinde yapabiliriz.
Ben aslında o yere yakın yerlerde su değerlerini tahmin edebiliyorumda (gerçi mevsimsellik çok değiştirebiliyor) sediment nasıl onu merak ediyorum.

Kontaminasyon riskini başlangıçta azaltmak için kendi suyunda nakil ve intibak ile sonradan Erkan Bey'in önerdiği gibi su değişimleri en uygun yol gibi görünüyor. Malesef nitrat tuzları benim akvaryumlarda yoğun olarak bulunabiliyor, demek ki getirirsek cumburlomp diye akvaryuma atmayacağız.

Erkan Bey, potasyum permanganat veya başka bir dezenfektan küründen geçirebilir miyiz yoksa direk ayrı bir karantinaya mı almayı tavsiye edersiniz.
Siz genellikle bu taşıyıcı olabilecek endişelere karşı nasıl bir yöntem izliyorsunuz?

saygılarımla,

metaozbaer
05-07-2007, 21:05
merhaba Erkan bey.Kemal bey'le beraber bölgeye gittiğimiz de sizin için su numunesi alırız.Kemal bey'den önce ben gidersem ben de tarif ettiğiniz şekilde numuneyi size yollarım.tavsiyeleriniz için teşekkür ederiz...

metaozbaer
06-07-2007, 01:00
merhaba.net olmasa da bir fotoğrafını buldum.bu fotoğrafı tamamen unutmuştum diğerlerine bakarken bulunca sevindim.akvaryumumda çekildi.fakat fotograf makinesi profesyonel ben amatör fotografçı olunca net bir fotoğraf çekemedim.yine de size web ten alıp yolladığım fotoğraflarla kıyaslayabilirsiniz belki.yanılma payım vardıysa diye yoluyorum.
http://img66.imageshack.us/img66/1167/utriculariaaustralisav0.jpg (http://imageshack.us)
Shot with E-300 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=E-300&make=OLYMPUS+IMAGING+CORP) at 2007-07-05

praecox
06-07-2007, 09:32
Göründüğü kadarı ile U.australis'e çok benziyor. Ancak anlamadığım konu neden dibe diktiğiniz. bu bitkinin kökü yok ki o tamamen serbest yüzen ve kendini torbacıkları ile taşıyan bir EB.

Aldığınız yerde dipten çıkıyormuş gibi bir durum mu vardı?
gerçi aquatic Utrilerde hatta aldrovanda da deneyimsizim ancak okuduğum duyduğum kadarı ile serbest yüzerler vede bazıları turion denen soğanlarını yavrularını gelecek kışı geçirmek için döker. ordan filizlenen yeni bitki tekrardan su yüzünde yakın bir seviyede yüzer.
burda elodea gibi bir dikim söz konusu... doğru olduğunu söyleyemem...

metaozbaer
06-07-2007, 10:21
haklısınız Erkan bey.doğada yüzeyde serbest halde bulunuyorlardı.fakat önceden de belirttiğim gibi bitkiyi tanımadığımdan bu şekilde amatörce yaklaşmış bulundum.bir de bitkiyi sınıflandırabilmek için internette araştırırken akvaryum sitelerinde gördüğüm benzer örnekler de bu şekilde dikim söz konusuydu.onlar da yanılttı.bu fotoğraf bitki kendini kaybetmeden önce çekilmişti.şu an keselerini kaybetmiş fakat dağalmamış sadece bir bitkim var.o da uç sürgününü kaybetmişti ama uca yakın bir yerden yan sürgün çıkardı.ama yeni çıkan sürgünde de kesecik tespit edemedim ve sürgün bitkinin orginal haline göre çok daha minyatür bir şekilde gelişmekte.tahminimce bitki için gerekli değerler akvaryumumda sağlanamadığından bu şekilde bir başkalaşma oluşuyor.

praecox
06-07-2007, 10:51
Bu bitkiler için N P ve K tam bir ölüm fermanı demek...
bir de aklıma gelen... akvaryum ısıtmalı mı?
ısı 24 ü geçmemeli... yani sıcak su akvaryumlarına uygun değil. tropik olmadığı ancak geniş bir ısı aralığına dayanıklı olduğunu sadece tahmin ediyorum.
adaptasyon süreci ile alakalı
keseciklerini kaybetmesini azot veya P miktarına bağlıyabiliriz bu bağlamda Sayın saka'nın KMnO4 ile desenfektasyonu önerisi "K" açısından sorun olabilir belki H2O2 daha uygun olur.

Kseciklerin dökülme olayını şuna bağlıyorum... bu kesler bir kerelik av tutmaya yarar vede siz bunu eller çıkartırsanız sanırım tümü boşa tetiklenmiş olur. dolayısı ile boşa kapanmış keselerin yükünü taşımamak adına bitki bunları dökmüş olabilir. sonradan sizin de gözlemlediğiniz gibi yeni sürgünlerin üzerinde yeni keseler oluşturacaktır ancak bu kapanlar tüm EB ler için ciddi bir efor demek suyun çok hareketsiz olması bu bağlamda da gerekli. vft de de olduğu gibi ( ki vft kapanları takribi 3 av sindirecek şekilde çalışır) 7 kez boşa kapanıncada bu yapraklar kararıp ölür.

torf içi avlanan utrilerde keseyi görmek dahi kolay değil bunun için saydam camın torfa gelen kısmı bir kağıt veya folio ile karartılıp bir müddet beklenir ( bir kaç hafta kadar) sonra açtığınızda keseler köklerde görülebilir bunu da çok hareket etirerek olmaz dediğim gibi utri kesleri çok çevik vede avlanırken bir filmini dahi göremedik... :(

metaozbaer
09-07-2007, 00:51
aslında akvaryum ısıtmalı ama yaz dönemini göz önünde bulundurursak zaten gündüzleri ısıtmaya gerek kalmaksızın akvaryum ısısı 24+ düzeylerde oluyor.önceki ve benim foruma yazışımdan sonraki tüm bilgi paylaşımlarınızdan benim çıkarımım zaten bu bitkiye ancak özel bir akvaryum ya da paludaryumlarda bakılabileceği.
keseler hakkındaki tahminlerinizin doğruluk payına inanıyorum.artı bir işlev olarak bitkinin yüzeyde kalmasına da takviyesi olabilir diye düşünüyorum.her ne kadar keselerini kaybetmiş bitkilerim yine de yüzeye erişme eğiliminde olsalar da tetiklenmemiş keselerin içinde bir miktar boşluk bulunma ve bunun da yüzeyde kalmaya yardımcı faktör oluşturma ihtimali mevcut bence.
keselerin tetiklenmesine gelince; bu tahmininiz doğrultusunda doğadan alınacak herhangi bir örneğin keselerini koruyabilme ihtimali bitkiyi sudan çıkartır çıkartmaz ortadan kallmış oluyor, el ile dokunulmasa da kendi kendine yaprakların veyahut suyun hareket etkisiyle dahi kapanması işten bile .bu durumda incelenecek örneklerin anca yeni sürgünlerinin oluşmasını beklemek kaçınılmaz gözüküyor. hal böyleyken bitki keselerini kaybetmişse bu duurmda yeni sürgünlerini oluşturana kadar böceklerden alması gereken enerjiyi nasıl sağlayabiliyor acaba.yani tam olarak keselerinin tümünü dahi kaybetmiş olsa belirli bir süre hayatta kalabilmesi gerekli. benim ellimdeki örneklerden yeni sürgün sürenin sürgününde maalesef ki kesecikler mevcut değil.ayrıca çıkan yeni sürgün bitkinin doğadaki orjinaline nazaran çok çok daha küçük boyutlarda gelişim göstermekte.bu su ve ışıkla ilgili değerlerle bağıntılı diye tahmin ediyorum...

praecox
29-08-2007, 18:04
Sayın saka ve diğer Utricularia meraklıları arkadaşlar,

geç oldu ama güç olmadı sadece biraz pahalıya mal oldu. Kitapların yanlış yönlendirmesi sonucu bende bir dizi U.graminifolia heder ettim. son deneyimlerim onu gösteriyor ki U.g. tamamen baştan beri submers bir dikimle çok daha iyi bir gelişme gösteriyor. yani elde etiğimiz veya dışardan gettirtiğimiz UG.ları torfa ekip tamamen 2-3cm submers dikim gerekliymiş.

sayın saka sizi unutmuş değilim sadece UG'am ı da ayıracak kadar çoğalmasını bekliyorum ancak çok yavaş gelişiyor siz isterseniz bana özelden yeniden adresinizi yazın ben size bölünmeye hazır U.Livida, U. sandersonii ve isterseniz U.longifolia'larımdan yolıyayım.

saygılarımla

BirLira
14-12-2010, 03:57
Marmara bölgesi.

184148

saydemir
14-12-2010, 16:51
Çok güzel bir resim. Yaprak **** kapanlarından görüntüler var mıdır acaba?