View Full Version : Sarıcan / Durgun Suda Yeşil Soğan
Geçen hafta Kudret Bey' le konuşurken "Hiç taze soğan denemeyi düşündün mü?" diye sordu. Bende "Olur mu?" dedim? "Tabii ki olur, hem de tadına doyamazsın" dedi. Bende "Tüh, saat 22.00' yi geçti açık markette bulamayız, evde de arpacık soğan yok, yarın sabahı nasıl beklerim" diye şakalaştık.
Fakat gerçekten denemeye değer bir çalışmaydı. Özellikle balkonda yapılabilecek en güzel topraksız tarım denemesi idi. Ertesi gün hemen markete gidip arpacık soğan aldım ve evdeki malzemelerden hemen bir durgun su kültürü hazırladım. Neyseki şu yoğurt kovaları var, evde bir iki plaka da straforum var, hemen kesip biçip bir şeyler yaptım. Bakalım beğenecekmisiniz?
195x280 mm boyutundaki bostana 40 adet arpacık ektim. Belki de daha fazla bile dikebilirmişim. Düşünsenize bir karışlık bir bahçe ve elinizde arpacık soğanınız var ise her mevsim yetiştirebileceğiniz sonsuz bir düzenek. Toprak yok, çamur yok. Bugün iki kök söktüğünüz deliğe, yeni iki tane arpacık soğanı koyun, söktüklerinizi afiyetle yiyin.
Bir delik boş bırakıp oradan da durgun suya hava vermek ve besin takviyesi yapmak için boşluk bıraktım.
Soğanlar uçlarını göstermeye başladı. bakalım lezzetleri ve performansları nasıl olacak. Beğenirsem belki sistemi akan suya dönüştürürüm.
rencberdede
14-02-2010, 00:57
Sn.Sarıcan, soğanların özel bir besin reçetesi var mı?
Kudret Bey' de soğan için bir reçete mutlaka vardır ama ben elimdeki domates besininden kullandım.
Bence soğanların filiz yapmaları yeterli gösterge değil. Benim mutfakta, poşetde duran bütün soğanlar öyle yeşermiş halde.:)
Kökler ne durumda acaba? Bence önemli olan köklerin durumu? Kökler konusunda bilgi verebilir misiniz?
Çünkü yazın ben de denemeyi planlıyorum. Fakat tohumdan ekeceğim ve yeşil yapraklılar için bir formüle az miktar daha kükürt katarak kullancağım.
Sn. Todor,
Soğanlar çok hızlı büyüyor, siz ikaz ettikten sonra bir iki köke de baktım. Kökler de aynı sağlıklı büyüme içindeler. Bence çok verimli bir üretim olacakmış gibi görünüyor. Lezzet testinden sonra sistemi bile büyütebilirim.
Evet, çok sağlıklı duruyorlar. Gövdede de gevşeme ve pörsüme görülmediğine göre, gayet başarılı olduğunuzu düşünüyorum.
Volkan Kesici
14-02-2010, 13:20
Gerçekten çok güzel olmuş. Soğanlar ilk koyulduğunda suyla temas etmeleri gerekiyor mu yoksa su seviyesinin biraz üstünde kalmaları mı gerekiyor?
Starforun alt yüzeyi suyla temas halinde başladım. Soğanla ilk teması sağlamak için, fakat şu anda kökler uzadıktan sonra köklerin su ile teması yeterli, soğan temas etmesede olur.
Fakat gerçekten denemeye değer bir çalışmaydı. Özellikle balkonda yapılabilecek en güzel topraksız tarım denemesi idi. Ertesi gün hemen markete gidip arpacık soğan aldım ve evdeki malzemelerden hemen bir durgun su kültürü hazırladım. Neyseki şu yoğurt kovaları var, evde bir iki plaka da straforum var, hemen kesip biçip bir şeyler yaptım.
durgun su kültürünü nasıl hazırlıyorsunuz ? straforum nereden alabilirim ?
hemen aklıma kısır geldi genelde evde taze soğan yokken çarşıya çıkmak zor gelir ,ne güzel tazecik soğanlarınız olacak
Yapı marketlerin hemen hemen hepsinde bulabilirsiniz. Isı yalıtım ve izolasyon bölümünde pembe renkli, ince taneli "foamboard" levhalar en ideali. Keserken fazla dağılmıyor.
Besin sıvısı içinde Sn. Kudret Tezel' e müracaat ediyorsunuz. Başka hiç bir şeye gerek yoktur. Tabi birde straforu kesip delmek için maket bıçağı ve yukardaki resimde gördüğünüz gibi uygun çapta delik delmek için silindirik bir metal malzeme. Belki gülünç olacak ama evde bir zamanlardan kalma havana purosunun metal tüp kutusu benim işimi gördü. Hiç bir şey bulamazsanız maket bıçağı ile soğanlar suyun içine düşmeyecek sıkılıkta delik açacaksınız.
Kudret Tezel
14-02-2010, 20:58
Soğanlarınız hayırlı olsun sevgili sarıcan. gecen sene denedim 40*60 cm lik platforma 150 adet kadar arpacık soğan ekmiştim ve gerçekten inanılmaz lezzetli hoş bir topraksız tarım denemesi olmuştu. resimleri vardı ama bilgisayarımın başına gelen kazada maalesef yokoldular. Demenek istiyen arkadaşlara tavsiye ederim. başarılar dilerim.İzlemeye devam ediyoruz.
Kudret Hocam ec değeri ne olacak. Belli bir büyümeden sonra değiştircekmiyiz ec değerlerini teşekkürler.
Ticari amaçlı nasıl bir sistem seçmeli karar veremedim , Envor hocamız gibi alttan püskürtme yönteminden durgun su tekniği daha risksiz fakat gübre maliyeti yüksek olur gibime geliyor.
Akar su tekniği ve boş tekniği, belli bir zamanla içindeki su boşaltılacak tanka çekilecek kökler yüksek nem içinde kalacak sadece 1 cm kadar kalacak ve havalanıp küçük bir fan ayrıcalığı ile sonra tekrar su dolacak bence teknik bu gerçi bunun denemelerini net yapmadım ama kesinlikle doğru teknik gözüküyor.
Ticari anlamda düşünüyorsanız en uygun teknik bence arpa çimlendirme tavalarına benzer tavalarda Sn. Wıskhy' nin yaptığı katlı sisteme benzer bir çalışma yapıp çok dar alanda iyi bir üretim yapılabilir.
Sistem olarakta katlı marul sisteminde olduğu gibi akan su düzeneği uygulanabilir. PVC boru yerine Sn. akınselcuk' un kendi imal ettiği polykarbonat kanallar veya benzeri bir düzenek oldukça verimli olur diye düşünüyorum.
Dört katlı raf sistemi yapılsa, raflar arası mesafenin fotosentez için gerekli ışığı alabilmesi için soğanın hasat uzunluğunun 1.5 katı gibi düşünülmesinde fayda var. Kanal ebadı olarak taşıyıcı plaka olan straforu hiç paçalamamak için ya aynı ende veya tam ortadan ikiye bölündüğünde yarısı eninde olabilir. Kanal boylarıda strafor boyutu veya katları şeklinde düşünülebilir.
işte pvc borulara yerleştirmek zor arpaların enleri sabit değil ve çok uğraştırır,Acaba 300 lük viyollere yerleştirip sırf üstten suladığımızda ne gibi sorunlar yaşarız.
Jubitinin çilekte kullandığı torbaları yan yatırıp mı yapsak ?
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=541858&postcount=151
işte pvc borulara yerleştirmek zor arpaların enleri sabit değil ve çok uğraştırır,
Ben PVC boruda yapın demedim ki. Benim bahsettiğim bu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=574959&postcount=48) mesajda ki kanallarla veya benzeri kanallarla yapılmış bir raflı sistemdi.
Sarıcan ben daha uynamamışım o vakitlerde belli (Bugün (07:54 ) Kusuruma bakma :(
Kanallarda sulamayı nasıl yapıcaz damlama şeklide mi ?
Sayın Sarıcan,
Misafir sanatçı kabul ediyor musunuz?
Soruyu sordum, anında cevap alamayınca da tarlaya girdim. Patavatsızlığım affola.
Sizden aldığım ilhamla bugün 25 x 39 cm ebadındaki bir kaba tam 96 arpacık soğanı diktim. Amaç ticari olunca adedi arttırmak gerekiyordu değil mi? ;) Strafora delik açmak için, mutfak ocağında ısıttığım, fide dikmek için kullanılan saç'tan yapılmış aletten yararlandım.
Besin olarak sevgili envor'un "Dev Bal Kabağı Yarışması" ödülü olarak getirdiği eriyiği kullanıyorum.
Gelişmeler haftaya, hasat 10-12 gün sonraya. :D
Sn. İndomie;
Gecenin assolisti olmuşsunuz, misafir ne demek? Bize bu saatten sonra seyretmek düşer. Besine oksijen vereceksiniz değil mi?
Bu arada bende yeni resimleri ekleyeyim bari.
Destursuz başkasının tarlasına girince zarar göreceğim belli idi zaten.
Geçen yıl topraksızda kullandığım akvaryum hava pompası arızalanmıştı. Soğan fazla oksijen istemez idare eder demiştim, ama bu sefer de, tarlanın sahibi Sayın Sarıcan'ın bitmez-tükenmez dikkatine yakalandık.
Yeni bir hava pompası satınalmak şart oldu artık. :(
Gelişmeler haftaya, hasat 10-12 gün sonraya. :D
12 gün sonra hasat mı? bu kadar erken oluyor mu gerçekten? İlgiyle izliyorum gerçekten:rolleyes:
Kudret Tezel
17-02-2010, 20:30
herşeyin fiatı artarken soğan fiatları düşecek anlaşılan:):
Sayın katsu,
Sizin yazınız üzerine, geçen yıl ilk topraksız tarım denememde biber fideleri küçük iken, araları boş kalmasın diye diktiğim ve Sayın Kudret Tezel hocamızın besin eriyiği ile beslediğim soğanlarımı tekrar ziyaret ettim ve gördüm ki 15 günde hasat etmişim. Bu yıl da aynı performansı yakalayacağımı ümit ediyorum, 12 gün olmasa da 15 günde hasat ederim inşallah.
Sonucu bekleyip göreceğiz artık.
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=434561&postcount=17
Sn. İndomie,
Bulmuşsunuz Ege iklimini hava atıyorsunuz. Birde resimlere baktım Haziran ayında. Şimdi Ocak' tayız, birde Istanbul iklimini düşünürseniz bizde süre biraz daha uzun olacak gibi. Şu anda 12 gün oldu gibi ama sizin resimlerin yarısına bile gelmemiş. Bizde 30 günde hasat olursa memnun olacağım.
Sayın Kudret hocamız,
Evimin 30-40 metre ilerisinde Çarşamba günleri pazar kuruluyor. Hanım bugün pazara gidip bir demet taze soğanın 1,5 TL olduğunu görünce 1,5 TL verip yarım kilo arpacık soğanı alıp gelmiş ve "göster marifetini" dedi. Ben de Sayın Sarıcan'dan ilham alarak hemen aynı düzeneği hazırladım ve arpacıkları topraksıza diktim.
Taze soğan piyasasını etkiler mi bilmem ama bizim bütçemizi etkileyeceği muhakkak. :D
Saygılarımla.
Sayın Sarıcan,
Benim çocuklarımdan biri İstanbul Avrupa yakası Bahçelievler İstanbul Evleri'nde, diğeri de Anadolu yakası İdealtepe'de oturuyor. Ben üç yıl önce emekli olup yeni bir yerleşim yeri aradığımda ikisi de İstanbul'a yerleşmemi ısrarla istemişlerdi. Ben eski toprağıma yakın (Manisalıyım) İzmir/Urla Çeşmealtı'yı seçtim. Ve de çok memnunum. Bütün dostlarıma, tabii bu arada sizlere de "bırakın kalabalığı-gürültüyü gelin buralarda hayatın güzelliklerini yaşayın" derim.
Havalar böyle giderse (hiç de hayra alamet değil, zira bademler çiçek açtı, erikler çiçek açmağa hazırlanıyor) 5 Mart günü hasadı yapacağımı tahmin ediyorum.
Bakalım bekleyip göreceğiz.
Saygılarımla.
Bende yaz tatili için iki yıldır Altınoluk' a gidiyorum. Hayal etmesi bile güzel ama nasıl yapmalı bilemiyorum? Istanbul' da komşu sayılırız.
Yazamayayım, yazmayayım diyorum ama artık dayanamayacağım. İşi gücü bıraktım kaç gündür melül melül sevgili Sarıcan'ın yeşilleri seyrederken, bir de Güner abininkiler çıktı başıma:p:p Başımı alıp nerelere kaçayım ben:D
Şaka bir yana, vallaha tebrikler abiler. Elinize kolunuza sağlık. Bu ne enerji, bu ne hevestir. Biraz da bana bulaşsa da şu miskinliği üzerimden atıp faaliyete geçsem ne iyi olacak:p
Sizdeki enerji bitmez, aslında sizinle de işim vardı. Red Robin yapraklarında da pembeler de olduğu gibi küllemeye benzeyen beyaz tüysü benekler oluşmaya başladı. Moralim bozuk. Onun için soğan, buğday ne olursa çimlendiriyoruz ama geçen çimlendirdiğim buğday çiminin suyunu içemeden çöpe döktüm yine. Boşa kürek çekiyoruz anlayacağınız.
Soğan yapmada hiç bir şey yoktur. Başlasanız biz burda parmaklarımızı ısırırız herhalde. Sizden kurtulur mu böyle basit düzenekler.
Sevgili malbman,
Bak havalar düzeldi, tam bahar havası. Soğanlar da 15 güne kadar yenecek duruma gelirler. Mart ayının ilk hafta sonu atla gel. Soğanın yanına da birşeyler koyarız artık. ;)
Abi vallahi bu teklife hayır denmez. Sırf o soğanların hatırına;);) gelirim. Yani tamamen duygusal anlamda, yoksa
Soğanın yanına da birşeyler koyarız artık
başka bir beklentim olduğu için falan değil:p:p
15 Mart'ta elimdeki kitabı teslim etmem gerekiyor. O güne kadar burnumu bile çıkaramam dışarıya ama ondan sonraki hafta sonları kork benden:p:p
Çok teşekkür ederim abi.
Sevgili Sarıcan boşa kürek çekmek dediğiniz şeyler, müthiş bir birikim oluyor ve sayenizde bu birikimden biz de yararlanıyoruz. Ama buğday çiminin suyunu neden içemediğinizi anlayamadım. Çimler mi olmadı yoksa suyu mu sıkamadınız?
Bu arada, Red Robinlere ne olmuş olabilir acaba. Başlığa bir resim koysanız da baksak. Belki envor üstadımız kazara girer siteye de:p:p o da fikrini söyler. Ama üzülmeyin, giden gider kalan sağlar bizimdir. İstediğiniz zaman istediğiniz kadar tohum ertesi gün elinizdedir. Haber verin yeter.
Sevgili Malbman,
Buğday çimlerinin suyunu sıkamadım. Blender de kuru olarak parçalayamadım. Bıçağın önüne çöksün diye içine yoğurt kattım ama bu seferde yoğurtla birleşince biraz parçalandı ama yine de tam düşündüğüm gibi olmadı. Suyunu almama rağmen bir türlü içemedim ve döktüm.
Red robinlerin resimlerini Red Robin sayfasına ekleyeyim. İlaç kullanmadan biraz zor halledilecek gibi. Bende ilaç kullanmayı pek istemiyorum.
Sayın gazeteci28, bu sayılarda bir hata mı var, yoksa gripli kafayla ben mi anlayamadım ama
Sarıcan'ın dikimine göre 19,5x28/40=13,65 cm2'ye bir soğan düşüyor.
İndomie'nin dikimine göre 25x39/96=10.15 cm2'ye bir soğan düşüyor.
bir başsoğan için 13.65 cm2 çok büyük bir alan değil mi?
Sevgili malbman,
Allah kolaylık versin. Tarih önemli değil, her zaman bekleriz, korkmaz memnun oluruz. :D
Geçmiş olsun. Gribin etkisi ile olsa gerek 10 santimetrekare gözüne büyük gelmiş. Benim soğanların araları 3 cm.
Saygılarımla.
Fideler arası 3 cm olsa 9 cm2 alan yapar. İlk yaparken fazla ölçüp biçmedim. Tahmin ederim 10-12 cm2 vardır.
Daha sonraki yaptığım raflı çalışmada 250x1000 plakaya 256 Adet fide sığdı. Bunu metrekereye tamamlarsak minimum 1024 adet/m2 fide yapar.
Sanırım hala gribin etkisindeyim çünkü yine aklım ermedi. Peki şöyle gitsek: 13,65 cm2'de bir tane soğan olursa sevgili indomie'nin 100 adet soğanı için 1.365 cm2'lik yani 13.65 m2'lik bir alana ihtiyaç olmaz mı?
Şimdi tekrar hesapladım. 25x39=975 cm2 / 96 Adet = 10,15 cm2/ fide çıkıyor. **** 0,0975 m2 alana 96 fide.
Sen 13,65 cm2 yi 100 le çarpışsın ama 1m2=100 dm2=10000 cm2 olduğunu gribin etkisiyle karıştırmışsın:D
Şimdi tekrar hesapladım. 25x39=975 cm2 / 96 Adet = 10,15 cm2/ fide çıkıyor. **** 0,0975 m2 alana 96 fide.
Sen 13,65 cm2 yi 100 le çarpışsın ama 1m2=100 dm2=10000 cm2 olduğunu gribin etkisiyle karıştırmışsın:D
Şimdi oldu. Ben hala daha 1 m2 100 cm2'dir aksini kabul etmem :p:pdeyip durmuşum. Kusura bakmayın ve de teşekkürler.
Sayın katsu,
Sizin yazınız üzerine, geçen yıl ilk topraksız tarım denememde biber fideleri küçük iken, araları boş kalmasın diye diktiğim ve Sayın Kudret Tezel hocamızın besin eriyiği ile beslediğim soğanlarımı tekrar ziyaret ettim ve gördüm ki 15 günde hasat etmişim. Bu yıl da aynı performansı yakalayacağımı ümit ediyorum, 12 gün olmasa da 15 günde hasat ederim inşallah.
Sonucu bekleyip göreceğiz artık.
Bana çok hızlı geldi ama deneyen ustalara lafımız yok. Doktordan çiftçi yapmaya çalışırsam tabii olacağı budur :D
Kudret Tezel
18-02-2010, 23:40
Sayın indomie, iltifatınıza teşekkürler bilgi paylaşıldıkça büyür.
Balkonumuzda bahçemizde yetiştirdiklerimizin bütçemize nekadar katkısı olur bilemiyorum ama, sizleri tekrar buralara döndürmenin karşılığı ne ederse, ona eşittir diyorum.
E .. buda küçümsenecek bir kar olmasa gerek. Gönül veren bütün arkadaşlarıma '' bende dahil'' böyle karlı bir iş delerim. Paylaşımlarınızı merakla bekliyoruz. Başarılı çalışmalar dileğiyle.
Konuyu ilk açıldığından beri heycanla takip ediyorum dün akşam bende dayanamadım büyük marketlerden birine gece 23:00 te zarzor yetişip yarım kilo arpacık aldım bu akşam ustaların benzeri bir sitemle bende deneme yapıcam.
paylaşımlar için çok teşekkürler.
Hasat için bir 15 gün daha ister herhalde. İşin en güzel tarafı günlük olarak ne kadar büyüdüklerini çıplak gözle takip edebilmek. Bence balkonların vazgeçilmezi olmaya aday. Lezzet testi yaptım, o da mükemmel. Eee daha ne olsun. Afiyet olsun.
Sevgili Sarıcan, 15 gün falan beklemeyin bence. Her öğünde ikşer üçer tane yemeye başlayın. Harika olmuşlar çünkü. Ben de mi başlasam ne yapsam:p:p
Sayın Sarıcan,
Çok güzel olmuşlar. Benim 15 günde hasat dediğim de bu idi zaten. Büyüklerden yemeğe başlayın hemen.
Dün Urla'ya giderek akvaryumcudan çift çıkışlı bir hava pompası ile iki adet hava taşı aldım. Bugün bağlantıyı yaptım. Hava pompası 15, hava taşları 5'er Tl. Kaç watt elektrik çektiği konusunda bir bilgi yok.
İki ayarı var, düşük-yüksek. Düşük ayarda çalıştırdığım halde, straforun altı eriyik ile temas ettiği için hava kabarcıkları soğanların dibinden dışarı çıkıyor. Bir-iki gün sonra kökler uzayıp eriyik seviyesi de alçalınca tam rayına oturacak inşallah.
Saygılar.
126023
Daha Ayrıntılı Resimler var mı Gazeteci28 ? Ayrıntılı hesaplama içinde saol.
Sarıcan çok güzel olmuşlar :) Ellerine Sağlık .
Ben senin denemelerinden biri zannettim ,saol bu resimde sanırım başka bir sistemde soğan denenmiş zira aralardaki mesafe fazla gibi.
Resimden anladığım marul ya da domates için oluşturulan sisteme yeşil soğan ekmişler. Her bir göze 3 arpacık soğan koymuşlar görünüyor.
Evet , Haklısın.
k_donmez
23-02-2010, 21:48
Soğan üretiminde son nokta. Artık hiç soğan almayacağım. Bunun da ürediğini görürsem bir daha soğan almam. Dikkatle izliyorum.
Gazeteci28 saol yöntemi deniyecem, Resimdeki bıçakta ayrıca güzelmiş.
Bilgisayardaki arıza yüzünden haber biraz gecikmeli oldu. 18. günde soğanların hasatını yaptım. Belki bir kaç gün daha beklenebilirdi ama sistem üzerindeki straforu yenilemek gibi bir düşüncem vardı. Bu yüzden biraz erken hasat ettim ama yine de tadına doyulmaz bir lezzet ve çıtır taze soğanlarımız oldu.
Strafor üzerindeki 40 adedi 65 adede yükselttim. Bakalım bunda verim nasıl olacak. Üçgen dağılım sistemi ile %50 miktar artışı oldu.
k_donmez
25-02-2010, 20:36
Sayın Sarıcan, bu seferkiler kişisel tüketimi aşar. Bunlar doğru pazara. İzliyorum.
Sayın Sarıcan,
Çok güzel olmuşlar, afiyet olsun.
Ben de 7. gün dolayısıyla dün resim çekmiştim. Sanırım sizin yakaladığınız performansı tutturamayacağım. Havalar yağışlı gidiyor, çoğunlukla soğanların üzerini plastik bir leğen ile kapatıyorum.
İdealtepe'de oturan küçük oğlum (küçük dediğime bakmayın 36 yaşında) dün Küçükyalı'dan bir daire satınaldığını ve yakında da "hayırlı bir iş için" bizi İstanbul'a çağıracağını müjdeledi. Kısmet olur da gelirsem müsait bir zamanınızda sizinle görüşmeyi arzu ederim.
Saygılarımla.
Sn. İndomie,
Kapalı bir ortam yok mu? Burada da yağmur vardı ama benimkiler kapalı balkonda şımardılar. Yeni plaka ile fide sayısını %50 artırdım. Sizin teknede 150 kök soğan olur herhalde.
Istanbul' a geldiğinizde görüşmek dileğiyle. Yeni ev hayırlı olsun, bakarsınız komşu gelmişlerdir bize.
Sayın Sarıcan,
Kapalı alan çok da, tarımsal faaliyetlere izin yok. Benim yetki alanım bahçe ile sınırlı.
İstanbul'u pek bilmiyorum ama oğlanın tarifine göre, Minibüs caddesi üzerindeki Tansaş'ın iki sokak arkasında bir yerlerde imiş. Galiba elektrik ve su faturalarının yatırıldığı bir pasaj vardı, yakınında pazar falan kuruluyordu. Onun karşısındaki sokaklardan biri olsa gerek.
Görüşebilmek ümidiyle saygılar.
Bugün 14. gün. Sayın Sarıcan haklı çıktı. Geçen yıl Temmuz ayında 15 günde yetiştirdiğim soğanlar gibi olmadılar. Yanılmışım, mevsim farkını hesaba katamadım.:( Havalar da yağışlı gitti, kapalı kaldı garibanlar. Sanırım, ancak 20. günde hasadı yapabileceğim.
Yeni ektiğim soğanlarda son durum ve gelişmeleri:
Çimlenme biraz geç oluyor gibi ama çimlendikten sonra hızla büyüyorlar. Bu aralar havalar soğu gittiği için daha yavaş gelişiyor.
Bir hafta sonra
129123
On gün sonra
129124
Onikigün sonra
129125
ve tohumdan çimlendirme deneyi
129122
Bir hafta olmasına rağmen tohumlarda bir çimlenme belirtisi yok.
Ortam ısısı 20°C ise 15 gün civarında çimleniyorlar.
Sayın Sarıcan'ın arazisine gecekonduyu kurmağa başladım bir kere, bitinceye kadar devam edeceğim artık.
Bugün 20. gün. Soğanlar sanırım yenecek kıvama geldiler. Hanım bozuk atıyor. "Resim mi çekeceksen çek yoksa ben fişini çekeceğim" diye sızlanıyor. Akşama yeşil salata yapacakmış, "para verip marketten pörsümüş soğan alamam" diyor. Geçen hafta pazarda demedi 1,5 TL imiş.
k_donmez
09-03-2010, 18:37
Sayın İndomie, fotoğrafa göre mahsul kuvvetli. Bu ürünü de paylaşım sayfası üzerinden dağıtacak olursanız ben talibim.:D. Ellerinize sağlık.
Sizin ordunun karşısında ben geri çekilmek zorundayım. Yiğitliğin onda dokuzu:D. Fişini mi çeksek, ne yapsak?
Komutan geri çekilirse ordu dağılır.
Bunlarda benim çocuklar. Tam belli olsun diye koyu renk zemin üzerinde fotoğrafladım. Su 14 derece civarında olduğu için biraz yavaş gelişiyorlar.
129225
129224
129223
Sevgili Todor, çok güzeller ama bayağı bir ince kalmışlar. Akıl vermek gibi olmasın ama besin tankına küçük bir akvaryum ısıtıcısı atsan...
İnanmazsınız, çeşitli watlarda 3 adet ısıtıcım vardı. Biri kırılmış, diğer ikisini evi alt üst ettim bulamadım. İnce olmalarının bir diğer sebebi ise, arpacıkların çok küçük olması. Bir çoğunun çapı 1 cm'den az. Hem dikeli bugün 10 gün oldu.
Benim burda esas göstermek istediğim strafor zaten. Çiçekçilerin kullandığı 600 gözlü strafor viyol.
Strafor gerçekten güzelmiş ama bizim bulabilmemiz biraz sorun olur herhalde. Yoksa delik delme zorluğundan kurtulmuş olunurdu. Her çiçekçi de bulunur mu acaba?
Yok, çiçekçilerde bulunmadığı gibi, strafor viyol üreten firmalarda da bu model üretilmiyor. Bunlar bir dönem yurt dışından gelmiş, sonradan arkası kesilmiş. Yurt içinde üretilenlerin diplerindeki delikler küçük ve yükseklikleri fazla. Oysa bunların yüksekliği 3 cm. ve göz kesiti konik değil. Dibinde sadece küçük tırnaklar var ve soğanın suya düşmesini engelliyor.
Aşağıda strafor viyol üreten bir firmanın adresi var.
http://kaypor.com/fideviol.html
Sn. Todor,
Sizin resimlerin dışındaki tüm resimler kaybolmuş. Boyuttandır desem, yüklediğim bütün resimleri photoshop' ta forumun istediği boyutlara getirerek eni mutlaka 600 piksel olacak şekilde ayarlayarak yüklemiştim. Sizn resimleri boyutları nedir? Diğer resimlerin kaybolma sebebini biliyor musunuz?
İndomie'nin ve sizin yüklediğiniz fotoğraflarıc ben görebiliyorum . CTRL Ve F5 tuşlarına aynı anda basıp yeniden deneyebilir misiniz?
Benim fotoğrafların boyutları 640X480
Benim fotoğrafların yatay olanlar 600x450, düşey olanlar 600x800 olarak ayarlanmış durumda, yani en 600 sabit ve hepside 70 kb civarında dosyalar. Ctrl ve F5 tuşuna da bastım ama yine olmadı. Bugün aynı şikayet Kudret Bey'de de vardı. Sizin görüp benim görememe mi daha da merak ettim. Benim diğer konu başlıklarındaki resimlerde gitmiş.
Kudret Bey' de resimleri göremediğini söyledi. Genel bir hata mı? Yoksa biz mi yeni ayar yapmak zorundayız?
Sayın Todor bizim resimleri görünmez yapmış.
Ben de sadece Sayın Todor'un resimlerini görebiliyorum. :D
Aynı sorun diğer sayfalarda da var. Bazı resimler görünüyor, bazıları görünmüyor.
Ben bu sayfadaki resimlerimi tekrar yükledim.
Sanırım bazı resimlerin görünmeme nedeni 70 kb'den büyük resim yüklenmesinden kaynaklanıyor.
Kontrol ettim. Aslında 60.5 kb olan bir resim yüklendikten sonra da 60.5 kb olarak görünürken, aslında 84.7 kb olan bir resim yüklendikten sonra 33.2 kb olarak görünüyor.
Program hiçbir uyarı vermeden 70 kb'den büyük olan bu resimleri çok daha küçük ebattaymış gibi göstererek sayfaya yüklüyor ama, zaman zaman da yaptığı bu yanlış işlemi algılayarak resimleri görünmez hale getiriyor. Diğer bir deyişle en başta yapması gereken işlemi daha sonra yapıyor galiba.
Keşke 70 kb'nin üzerindeki resimleri yüklemek istediğimizde program uyarı verip işlem yapmasa.
Kontrol ettim, önceki sayfalarda yüklenen fotoğrafları ben de göremiyorum. Sayın Sarıcan, sizin ayarlarınızdan kaynaklanan bir problem olduğunu sanmıyorum. Problemi teknik işlerle ilgilenen arkadaşlara iletiyorum hemen.
Bu sayfadaki resimler azdı. Hepsinin boyutlarını küçülterek tekrar yükledim ama diğer forum sayfalarında yüzlerce resim var. Resim boyutlarında 600 en sınırlaması var diye düzgün görünsün diye yatay, düşey bütün resimleri 600 e göre ayarlamıştım. Dosya boyutu 70 kbyte üzeri olanların hepsinin değiştirilmesi lazım.
Sevgili Sarıcan ellerinize sağlık.Çok merakettiğim soğan meselesini denemiş ve başarmışsınız tebrikler.E bana da sizin yolunuzdan giderek denemek kalıyor.
Sevgili Jibuti,
Senin çileklerin yanında biraz sönük kalır ama balkonda ancak bu kadar yapabiliyoruz. Ama yeşil soğan için gerçekten toprakla uğraşmaya gerek yok. Serada daha da güzel olurlar.
Rica ederim sevgili Sarıcan sönük ne demek, baklonda bu kadar üretkensiniz serada sizi düşünemiyorum kimbilir neler olurdu.
Sayın Sarıcan'ın arazisine gecekonduyu kurmağa başladım bir kere, bitinceye kadar devam edeceğim artık.
Ben geri kalır mıyım, ben de gecekonduya kat çıkarım:p:p
Sarmısak. 12 Mart günü öğleden sonra. Zavallı kötü emellere alet olacağının farkında değil. Saf saf duruyor orada:D
130482
15 Mart. Bir tuhaflık mı var ne? Zavallı kurban kamburu çıkmış, sakalları uzamış, perişan halde:p:p
130483
130484
Sarmısak da olabiliyor, hem de çok kısa bir sürede. Arkadaş iki günde filizlendi baksanıza:eek:
130485
Sevgili Malbman,
Benim arazide yer kalmadı, Sn. İndomie' nin bahçesi daha uygun. Ege pazarında tekel oluşturmaya çalışıyor.:D:D:D
23i günde ikinci hasatta hazır ama bu sefer hepsini birden sökmeyeceğim. Mutfağın ihtiyacı kadar alıp yerine arpacık soğan koyarak dönüşüm sağlamaya çalışacağım.
Sarımsak için de geç kaldın. Dedim ya belki Ege toprakları daha müsaittir. Hem suda, hem perlitte denedim. İkiside büyümekte ama merak ettiğim perlittekiler diş yapar mı acaba?
Bunlarda sarımsaklar
130517
130518
130521
130519
Bu soğanın köşesine koyduğum sarımsak
O çalışmayı da siz yaparsınız artık. Biraz gayret, epeyce zaman oldu. Artık bir şeyler yapma zamanı geldi de geçiyor bile.
Soğan tohumları çimlenmedi, çimlenmeye de niyetleri yok gibi. Belkide pamukta çimlenmeyi sevmediler.
Kambersiz düğün olmaz demişler güzel demişler...
Artık arpa işinden buraya transfer oldum.Sevgili Sarıcan'ın mesleğini elinden almaya geldim.Konuyu sayenizde biraz inceledim birde dün Gazeteci28 abimden " Kaldır kafanıda biraz arpadan başka yerlere transfer ol." cümlesi gelince hemen sabahtan çalışmalara başladım.Yeni işin soğan tarlası dedim daldım eyleme...
Hehehe....
Korkuttum deme..... :eek:
ŞAKA ŞAKA....
Ben arpalarımla gayet memnun ve bahtiyarım.Siz bana taze soğan gönderin yeter... :D :D
Bizi unuttuğunu zannetmiştim. Sen bu işi fabrikasyon yaparsın. Biliyorsun ben çimi kültablasında yapmıştım, sen fabrikasını kurdun.Tavalardan bir tanesini hemen soğana dönüştürebilirsin.
İşlerin iyi gitmesine sevindim. Seni forumdaki bilgilerden en aktif faydalanan bir başarı hikayesi olarak anlatıyorum. Umarım daha güzel şeyler yaparsın.
Sevgiler.
Sayın gazeteci28,
Anladığım kadarıyla siz bütün karadeniz piyasasını ele geçirmeye niyetlisiniz. :D Bu kadar soğanla başka bir hedef olamaz gibi geldi bana.
Ayrıca çadırı ve buzdolabı kasası fikri çok iyiymiş. Ellerinize sağlık, Kolay gelsin.
Saygılarımla
Soğanı kıska ( ya da sıska, her ne ise) ile yetiştirmek kolay da acaba hiç tohmdan yetiştirmeyi deneyen oldu mu? Varsa eğer tecrübelerini paylaşırsa sevinirim. İkinci merak ettiğim ise, soğan yetiştiriciliğinde kuru soğan için ve bizim yaptığımız yeşil soğan için ayrı cinsler var mı tercih edilen?
Mesela gazeteci28 kardeşimiz bu konudaki tecrübesini ve tohumu neye göre seçtiğini belirtirse mutlu olurum.:D
Bence bu havada woven örtü kullanman daha mantıklı hava geçerir ısıyı korur sana +5 derece sağlar.Bu ıslak mendil bezine benzer bir bez.içerinin sıcaklığı çok önemli 50 dereceyi geçmesi çok kötü.
Keyifleri yerinde çok büyük bir ihtimal soğuk bir gece geçirdiler başka herhangi bir sıkıntıları yok. Merak etme.
rencberdede
01-05-2010, 14:42
Bence bu havada woven örtü kullanman daha mantıklı hava geçerir ısıyı korur sana +5 derece sağlar.Bu ıslak mendil bezine benzer bir bez.içerinin sıcaklığı çok önemli 50 dereceyi geçmesi çok kötü.
Sn.gazeteci28, bu non-woven örtüden size bedelsiz gönderebilirim. Yalnız bunların çok çeşidi var: hava geçireni, geçirmeyeni, incesi, kalını, su emici olanı, vs. Ben bu örtülerin seracılıkta kullanıldığını duydum ama nasıl ve neden kullanıldığını bilmiyorum.
Sn.delimus bu örtünün tipi hakkında bilgi verirse ona göre size göndereyim, ben de ne işe yaradığını öğrenmiş olurum.
Karadeniz' de üretim patlayınca:D Istanbul halinde fiyatlar taban yaptı:(. Bende dördüncü hasattan sonra soğan üretimine ara verdim:mad:. Cüsseleri küçük olmasına rağmen sayıları fazla olduğu için sıvı besin tüketimi çok fazla, bu yüzden EC ve pH değerleri çok çabuk değişiyor. Ama yinede çok lezzetli salataları oluyor. Herkese tavsiye olunur, zahmetsiz ve çokta verimli. İmkanı ve yeri olanlar ticari olarak rahatlıkla üretebilir.
woven örtüyü ben kışın kullanıcam bizim burda açıkta yetiştirenlerde kullanıyor iceberg ekenler , Şimdi 0.5 naylon(ince jılatin defter kabı gibi ) topal tünel şeklinde örtenlerde var fakat Havalandırma ve nem küçük alanda çok önemli bitki için naylonu gerektiğinde havalndırmakta zahmetli, bu yüzden hava almalı aynı zamanda sıcaklığınıda korumasını istediğimizden tercih ediliyor.Suyu geçirenleride gine açık alanda kullananlar tercih eder yağmur ve yağmurlama sistemi için.
Senin seran ufak olduğu için içerisi çabuk ısınır havalandırma iyi yapılmadığında içerdeki hava ısınmaya devam eder.
Seranın ön ve arka kapaklarınada örtebilirsin.Sera sıcaklığını dengelemek için kullanabilirsin.
Baktın iyi oluyorsa komple ondan ser.
Denemelerini Ticari amaç için yapıyorsan tavsiyem istatistiğe önem ver,Halde taze soğan kg usulü satılır genelde M2 deki verim ve maliyet verileri sana yol gösterecektir.
Alıntı :
Non-Woven öRTÜ tarımda :
Zirai Örtü Uygulamalar, Sera Örtüsü, Alçak Tünel, Malçlama, Yüksek Tünel, Sera Altı Isı Perdesi, Fideleme Bitki koruma kılıfı uygulamaları
Non-Woven zirai örtüleri ile açık arazi tarımında direkt ürün üzerine serilerek örtü altı yetiştiriciliği yapılabilir. Bu uygulama Fransa ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde çok yaygındır. Non-Woven zirai örtüleri toprak sıcaklığının, tohum çimlenmesine uygun olmasını sağlayarak, çimlenme süresini hızlandırır ve erkencilik sağlar. Rüzgar ve yağmurun zararı etkisini azaltır. Hafif, genç fideleri ezip zarar vermez. Hafif donmaya karsi koruyucudur. Genç bitkileri böceklerden ve diger zararlılardan korur. Isı perdesi görevi yaparak sera etkisi saglar.
Mikro klima saglayarak fotosentez için gerekli ışığı sağlar. Sürekli hava sirkülasyonu saglayıp, isi ve nem dengesini koruyarak filizlenme ve kök gelisimine katkida bulunur. Bilinen bazi uygulama alanları, Çilek, Ahududu, Misk kavunu, Balkabağı, Salatalık, Biber, Domates, Ispanak, Kereviz, Pancar, Aysberg, Kıvırcık, Turp, Maydanoz, Şalgam, Lahana, Enginar, Üzüm gibi sıralanabilir.
KORUYUCU ÖRTÜ OLARAK KULLANILIR
Non-Woven örtü kumaş kullanıldığı toprakta toprak sıcaklığının, tohum çimlenmesine uygun olmasını sağlayarak çimlenme süresini hızlandırır.Rüzgar ve yağmurun zararlı etkisini azaltır. Hafiftir, genç fideleri ezip zarar vermez. Hafif donmaya karşı koruyucudur. Genç bitkileri böceklerden ve diğer zararlılardan korur.
SERALARDA KULLANILIR
Seralarda 2. örtü olarak hem gölgeleme amaçlı, hem de ısıyı tutmak amacıyla kullanılır.Ayrıca kısa dönem seracılığında 1.örtü olarak tünel kaplamasında da kullanılabilir.
MALÇ VE ALÇAK TÜNEL MALZEMESİ OLARAK KULLANILIR
Örtü kumaş hem malç malzemesi olarak, hem de alçak tünellerde yaygın olarak kullanılır.Hafif gramajlı beyaz örtü kullanımı topraktaki ısının arttırılmasını sağlar, sıcaklığı kontrol altında tutar, zararlı böceklerden korur.Ağır gramajlı koyu renkli su geçirme özelliği verilmiş olan malç örtü kumaş ise toprakta oluşan zararlı otların çıkmasını engeller.Toprak ısısının korunmasını sağlar.
HOBİ BAHÇECİLİĞİNDE KULLANILIR
Gerek çatı bahçeciliğinde gerekse amatör bahçecilikte çeşitli alanlarda kullanımı mevcuttur. Çatı bahçeciliğinde çakıl ve ince taneli kumu ayırıcı örtü olarak kullanılır.
DİĞER KULLANIMLAR
Non-Woven örtü kumaş seralarda yerden tasarruf amacıyla fide torbası olarak kullanılır.
Seralarda Non-Woven kumaş havalandırma ve sineklerden koruma amaçlı perde olarak da kullanılır.
Durgun suda soğan yetiştiren sevgili arkadaşlar;
yetiştirme faslı gayet tatmin edici, fakat hasattan 1 saat sonra çok buruşuyorlar. Aynı cins soğanı deneme için küçük saksıya da ekmiştim ama onda öyle buruşma yok.Diğer arkadaşlar da bunu gözlemledi mi acaba? Sebebi konusunda ve tabii çözümü konusunda ne önerirsiniz?:confused:
Sayın katsu öyle bir konuya değindi ki bana göre (siz katılır mısınız bilmem) zurnanın zırt dediği nokta. Topraksız tarım denildi tartışıldı, denemeler yapıldı, besin eriyikleri hazırlandı, içerikleri hesaplandı.
Arkadaşlar bir konuyu es geçmişiz. Bitki besin elementlerini tüketiyor. Hangi elementi ne kadar tükettiğini, elementlerin ne kadar eksildiğini nasıl anlayabileceğiz?
Diyelim ki potasyum eksildi. Suyun EC değerleri ise normal. Ama potasyum eksikse bunu nasıl tespit edeceğiz?
Dijital ve manual (PH kağıtları gibi) test kitleri var. Hastahaneler ve akvaryumcular kullanıyor.
Suda eksilen elementleri ekonomik bir şekilde tespit edebilirsek, bitkilerin element formülleri de kendiliğinden oluşacaktır.
Topraksız tarım için önemli bir başlık olup yeni bir başlık açarsanız iyi olur. Tabii ki uygun görürseniz. (ben kendime ambargo koydum yeni bir konu açmıyorum. Gazetecilikten dolayı meslek hastalığımız nüksediyor çenemiz düşüyor)
Sanırım marul vb yetiştiren arkadaşlar böyle erken bozulma gibi bir sorunla karşılaşmadılar. Bu benim soğana özel olabilir mi bilmiyorum ama genel olarak böyle bir sorun varsa biz birşeyleri kesin olarak yanlış yapıyoruz demektir.
Sayın gazeteci28 gecenin ikisinde ne potasyumu düşünüyosun abicim. Yat uyu :D:D
Ben Geçenlerde Halde aynı olayla karşılaştım katsu sera malları genelde dayanıksız olurmuş hatta bizden sandık üzerine naylon çekmemizi istediler,marulları bol yıkayıp.
Soğanları kestikten sonra bir kova suda filan 5-10 dk. bekletmek fayda sağlıyacaktır.
rencberdede
03-05-2010, 16:48
Sanırım marul vb yetiştiren arkadaşlar böyle erken bozulma gibi bir sorunla karşılaşmadılar. Bu benim soğana özel olabilir mi bilmiyorum ama genel olarak böyle bir sorun varsa biz birşeyleri kesin olarak yanlış yapıyoruz demektir.
Sn.Katsu, ben de soğan ve marulda bu sorunla karşılaştım. Buzdolabında saklamama rağmen çok çabuk soldular. Domateste bu sorun yok. Marul ve soğanları durgun suda yaptım, domatesleri perlit içinde damlama yaptım. Belki bu sorun sadece durgun suda yaşanıyor.
Ayrıca marul göbek de yapmıyor, yapraklar dağınık oluyor. Sn.Envor'un akan suda yaptığı iceberg marul denemesinde de pek sıkı bir göbek olmamıştı.
Arkadaşlar sayın hocamız bana dün besin eriyiğini çıkar sadece su ile 2 gün devam et demişti. Dün gece besin eriyiği olmadan sadece su vermeye başladım. Bu akşam söktüğüm soğanlar daha dayanıklıydı. Bu bir deneme olarak önümüzde duruyor. Tabii birde sayın delismus ile olan konuşmamızda bu tür ürünlerin serin vakitlerde sökülmesi gerektiğini söylemişti. Ben bu akşam çıkardım sistemden soğanı, dün ise öğlen vaktiydi. Ama daha sökerken bile dün ile bugün arasında yaprak kıvamında düzelme hissediliyor. Sanırım bir adım da olsa ilerleme kaydettik.
Bu arada sayın gazeteci28 bu soğan boylarında 22,5 cm ile 10,5 cm gibi ciddi boy farkları var. Neden acaba?
Sayın gazeteci28, benim bu denemeyi yapma şansım kalmadı. Çünkü toprakta zaten 1 tane vardı:D Ayrıca sistemdeki tüm soğanları normal suya aldım. Artık ümidimiz sizde :D:D
Belki size başka bir deneme konusunda yardımcı olabilirim. Hafta sonu Anadolu marka beyaz bilek isimli soğan tohumunu çimlenmek üzere viyole aldım. Planım burada çimlenen ( tabii çimlenirse ) soğanları hiç şaşırtmadan direkt durgun su üzerine almak. Daha önce envor böyle bir sistemi aeroponikte denemişti. Bakalım böylesi nasıl olacak. Deneyelim görelim.
Acarextt03
04-05-2010, 13:08
Ben de biraz aktarayım...
1 nisanda başlayan ufak maliyetli yaklaşık 50-60 yeşil soğan denememiz, umduğumun 3 katı verime dönüşmeye ve katlamaya devam ediyor..
Su değişimi hiç yapılmadı ve balkon mermeri üzerinde güneşe maruz şekilde dün yosunlaşma başladı....
Hiçbir ölçüm yapılmadı maalesef...
Ama bahçedeki soğanlarıma 5 çekiyorlar...
Günün her saatinde hasat etmemize karşılık herhangi bir soldunluk yaşamadık...
Ya tükettik YA DA buzdolabına transfer ettik....
Ama ben bu işi kesinlikle bırakmayacağım....
Gittiği yere kadar devam edeceğim...
Hiçbir zorluğu yok...
Sn.Acarextt03,
50-60 yeşil soğan denememiz, umduğumun 3 katı verime dönüşmeye ve katlamaya devam ediyor..
Demişsiniz. Nasıl 3 katına çıktı anlamadım.
Örneğin bir arpacık soğandan, bir adet soğan çıkar öyle değil mi?.
Sn.Acarextt03,
50-60 yeşil soğan denememiz, umduğumun 3 katı verime dönüşmeye ve katlamaya devam ediyor..
Demişsiniz. Nasıl 3 katına çıktı anlamadım.
Örneğin bir arpacık soğandan, bir adet soğan çıkar öyle değil mi?.
Ben arapacıkları yerinden çıkarmayıp üstünden kesiyorum, yerine yenisi çıkıyor.:D
Sanırım arkadaş bu nedenle 3 katı verim olduğunu söylüyor.
Acarextt03
06-05-2010, 08:34
Sn katsu nun dediği gibi...
Bahçemde ki ve sistemdeki hasat oranlarını kesinlikle 3 kattan fazla...
Topraktaki büyüme yeterli seviyede değil...
40*50 cm deki 40 arpacıktan neredeyse her akşam salatalamızın içine
15-20 dal soğan ekliyoruz...
2 haftadır her akşam ve devam ediyoruz...
Hayırlı hasatlar... Bol güneş...
Duman Kaya
06-05-2010, 09:10
Gercekten ben ögrencilik yıllarımdan hatırlıyorum deney yapardık cay bardağına su doldurup üzerinede bir baş soğan koyardık soğan bir haftaya kalmazdı yeşillerdi bu üste okuduğum topraksız suda sovan yetiştiriciliği mükemel fikir ve düşünce ev hanımlarına güzel bir hobi bahcesi sunulmuş oldu deneyimi yapan arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum sayğılarımla.
Acarextt03
07-05-2010, 12:27
Gercekten ben ögrencilik yıllarımdan hatırlıyorum deney yapardık cay bardağına su doldurup üzerinede bir baş soğan koyardık soğan bir haftaya kalmazdı yeşillerdi bu üste okuduğum topraksız suda sovan yetiştiriciliği mükemel fikir ve düşünce ev hanımlarına güzel bir hobi bahcesi sunulmuş oldu deneyimi yapan arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum sayğılarımla.
YANLIZ BEN ÇALIŞAN BİR İŞ ADAMIYIM... :p
EV HANIMLARI KISMI BU BAŞLIK ALTINDA AZ GİBİ GELDİ BANA... :(
rencberdede
17-05-2010, 15:24
Sn.Gazeteci28, arpacığı yeşil soğana dönüştürürken ortalama olarak ağırlığı yaklaşık dört katına çıkarmışsınız. Bu kulağa iyi bir sayı gibi gelmekle beraber, resimleri görünce ortaya bir hayal kırıklığı çıkıyor.
Pazarda satılan soğanlar bizim durgun suda yaptıklarımızdan çok daha gürbüz. Ben de evdeki yemeklik büyük soğanların filizlenenlerini Kudret Bey'in 3'lü besin sistemiyle yeşil soğan yapıyorum. Sonuçları sizinki kadar hayal kırıcı olmasa da, soğanlar gürbüz olmuyor. Dün EC'yi 1.7'den 3.0'a çıkarttım, bakalım ne olacak. Sanki EC'yi yükseltirsek daha iyi sonuç alırız gibime geliyor. İsterseniz siz de yükseltin. Bence biraz da seyreltin.
Yüksek ısı da olumsuz etki yapabilir. Soğanın sıcağı sevdiğini sanmıyorum.
rencberdede
17-05-2010, 15:34
Sn.Malbman ve Sn.Sarıcan, sarımsaklarınız nasıl oldu merak ettim. Ben de marketten aldığım kuru sarımsakları perlitte denedim, çok cılız oldular. Daha önce toprakta denediklerim de farklı değildi.
Benim çocukluğumda bahçemize ektiğimiz sarımsklar neredeyse pırasa gibi olurdu. Acaba çarşıdan alıp ektiğimiz sarımsaklar F1 ya da GDO olabilir mi?
Tohumdan denemelisiniz ben 25gr. 5 tl 'ye aldım tohumcudan.Kapalı ambalajda.
rencberdede
17-05-2010, 21:05
Tohumdan denemelisiniz ben 25gr. 5 tl 'ye aldım tohumcudan.Kapalı ambalajda.
Şimdi tohum eksem sonuç alabilir miyim? Mevsimi geçmiş olabilir mi?
Başlangıçta tohumdan dikimide yaptım. Tohumdan dikimin zaman açısından ekonomik olmadığını düşünüyorum. Zaten fiyatlar makul seviyelere geldi.
Bildiğim kadarıyla markette satılan soğanlar yeşil soğan için olan cinse aittir. Bu nedenle istediğimiz gibi olmama ihtimali de var. Ben bu nedenle 15 gün önce beyaz bilek cinsi tohum aldım (anadolu tohumculuk firmasının). Tohumların hemen hepsi çimlendi, erken çimlenenlerin boyu belki 5 cm oldu.
Yani diyeceğim odur ki bu soğanın ağırlığı vesaire kullanılan cins ile ilgili de olabilir. Sonuçları sanırım 15-20 gün içinde görürüz.
Sayın katsu son mesajınızın üzerinde 21 gün geçti. Sonuçlar nasıl? Resim gönderebilir misiniz?
İlk dikimden elde etiğimiz fideleri malesef kaybettik. Bir gece olan aşırı rüzgarda fideler çok yıpranmışlar. Tabii 11. katta tohumdan soğan yetiştirmeye çalışınca olacak budur :D.
Bu nedenle ikinci dikimi yaptım. Bu fideler daha canlı gibi görünüyor bakalım...
Giresunda KanalG televizyonunun yaptığı haberin video linki.
Ticari anlamda suda yeşil soğan üretim çalışmalarımı neticilendirdim. m2'de üretim yaklaşık 100 bağ.
Ticari anlamda ilgilenen arkadaşlar özelden mesaj atabilecekleri gibi iletişim bilgilerinden cep numaramıda arayabilirler.
http://www.youtube.com/watch?v=WEY3K6V-KNg
Sayın gazeteci28;
Tebrik ederim, hayırlı olsun.
Umarım başarılarınızın arkası gelir. Pazarlama konusunda sıkıntınız var mı?
Eline sağlık. Başarılarının devamını diliyorum. Umarım daha büyük projelerde de seyrederiz videolarını.
Ahmet bey;
Doğrusu ben evin balkonunda deneme yaptığımda çok çabuk soluyordu. Bu nedenle biraz hevesim kırıldı. Uzun süre dayanıklı kalmasını için özel birşey varmı?
İkincisi: besin eriyiğinizi kendiniz mi hazırladınız? Formülü nedir acaba? Yoksa genel kullanım için hazırlanan eriyik mi kullanıyorsunuz?
Üçüncüsü: videodan anladığım kadarıyla başlangıca göre epey değişiklik var sistemde. Biraz çalışma prensibinden bahsetseniz bu aralar oldukça sakin görünen bu sayfalar şenlenmiş olur.
Tekrar hayırlı olsun. Başarılarınızın devamını canı gönülden isterim.
Katsuya katılıyorum özellikle dayanıklılık epey bir sorun bu marullarım içinde geçerli , yöntemden bahsedersen sevinirim.Kimisi EC yükselt diyor, kimisi tam tersi sade suyla sula diyor yani ec düşürmemi .
Maydanoz hasatındada birkaç saat suda bekletme olayı varmış,Bugün limon götürdük hale orda söylediler birde şoklamadan bahsediyorlardı ona zamanım yetmedi.
Benim öğrendiğime göre hasat sonrası suda bekletmek canlılık ve dayanıklılık sağlıyormuş yeşillik için ama hasat yapacağım zaman, zaman ayırıp halcilerede danışmayı planlıyorum.
Gazeteci ticari kaygına saygı duyuyorum ama bilgi paylaştıkça büyür olayına ben çok rastladım bu yüzden sorular genel olmadıkça ben cevaplamaktan yanayım.Çok çok bir kaç kez deneme de biz yapıcaz rekabet zaten söz konusu değil aramızda.
Hacı bana tepki vermişin gibi mesajında, ben saygı duyduğumu belirttim.Paylaşımlarınıda hep değindiğin noktalar olsun istatistiğe verdiğin önem ve titizlik olsun ben sadece paylaşmak daha avantajlı, sebebi ise paratiğe döküldüğünde karşılaşacağın sorunlara kolay çözüm bulabilmek,bazen doğruluğuna inandığın bir etmeni paylaştığında ,öyle fikirler çıkıyorki tezin oracıkta çürüyor verdiğin 1 haftalık emeğe anında birde çözüm bulabiliyorsun.
Şimdi havuz olayını ben marulda düşündüm fakat görünürde sistem ufakken kolay gözüken çalışır gözüken birçok şey büyükte olmaması çalışmaması.Marulu hangi sistem olursa olsun çok sık ekilemiyor boyda uzama yapıyor marul.
Aklıma gelenler havuz sistemde üre gübresini kullanamazsınız,kullanırsanız yanılgıya düşersiniz.Hem ec hem ph dengesini bozacaktır.çünki epey bir besin eriği var .
Ec suyun sıcaklığındaki +-5 derece sapması EC 0.1 değer artar veya azalır ki bu 0.1 değişim kayde değer olmalı bu yüzden sistemde EC dengesinde sorun yaşarsınız.Karşılaşacağınız EC-Ph sorununda hızlı çözüm yapamıyorsunuz.Buharlaşma hesaplanmalı,Hata affetmez sistem ec veya ph metrenizi her ölçümde devamlı kalibre şarttır,Büyük havuza hava basmak gerekli kompresörlerle olmalı bu yüzdende elektirik önemli.Saymakla bitiremem bir çok avantajının yanında dezavantajları var, Çözüm elbette var fakat ek maliyet demektir , yapanlarda çok büyük yatırımlarla yapıyorlar.
Ben 18m yaptığım sistemde borularla suyu döndürebilirken 42m de döndüremedim sebebi borumun kalitesiz olması.
Sistem düzgün çalışması için büyük yatırım gerekli.Bunun yerine 2 dekar yapmak daha mantıklı.Katlı sistemde öyle, çilekte sorun olmazken, marulda yerçekimine dayalı bozulma oluyor, olmaması için kaliteli boru, kaliteli dikim vs. ek maliyet gerekli ki bu maliyetle alanı büyütmeye yönelmek daha mantıklı.
Tavsiyem sana arpacıkla üretim yaparken bir yandan arpacık üretmeye yönelmek çünki arpacık sistemin en büyük maliyeti bence ve her ay gereken bir maliyet.
Taze soğan üretimini ben nisan - mayıs - haziran ayları içerisinde düşünüyorum kısmet olursa.
2 Viyole elimdeki 2 çeşit arpacığı ektim,iri ve ufak, hasat zamanı resimliyecem 16 kasımda ektim ilk hafta sade suyla suladım zaman bulamadığım için sonra 1.2 ec 1.4 ec 1.6 ec ve 2.0 ec olarak bir kaç gün arayla kademeli olarak atlıyarak suladım, amacım sıskalığı kaldırmak,sonucu hep beraber görücez.
Marulumu neden iyi bir noktada değil olarak gördün onu anlamadım,Ben ortak niye arıyayım onuda anlamadım, masraflarımı tek başıma karşılayabiliyorum,Sistemim kurulu üretimde yapıyorum.Ben 120 dönüm bahçeciyim zaten,1.5 senedirde köyde yaşıyorum ailelem sulalem çiftçi.Fidemide kendim yetiştirecem bu sezon onun çalışmalarını bitirdim.yaklaşık 2 dekar seram bu sezonda benim için yeterli,kısmet olursada kazancımı seramı büyütmeye çalışacam.Ben ortaklığa gerekte duymuyorum ,sıcak bakmıyorumda zaten.http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=21747
Ben maruldan memnunum, fakat tezgahımın altını yeşillik olarak değerlendirmek istiyorum maydanoz,tere,roka,dereotu,ıspanak,taze soğan hepsini deneme amaçlı viyollere ektim aynı tarihte.Benim amacım yeşillikten masraflarımı karşılamak, seramda alan değerlendirmek.Öyle sistemimi kaldırıp başka bir arayış içinde değilim,800 m2 boş seram daha var orada 100 m2 sine marul ektim, 100 m2 çilek ekicem verim denemesi için, 100m2 sine fidelerime ayırdım kalan alanada gine yeşillikle değerlendirmek istiyorum,marul sisteminin mastrafı yüzünden şuan yapamıyorum ,sermayenin azlığından yeşillikle değerlendireceğim boş durmaması adına ,Zaten taze soğanın arpacık masrafını karşılayacak sermayemde yok şuan için.
Arpa çimlendirme konusuda ben ticari amaç için açmadım zaten kendim faydalanmak için açtım,ahırımda inek bakabilirim fakat çobanlık yaparak gezdiremem bunada çözüm aramak için açtım, arkadaşın faydalanıp iş yaratmasınada ayrıca sevindim.
Diğer bir arkadaş katlı sistemde denemiş orada floresans kullanması ve etkisini öğrenmemde benim için çok faydalı bir bilgi oldu.
O belirttiğin videoyu izledim 3 yıl öncesi izlemiştim, oranın sermayesi 250.000 dolar civarı ben meksikada çekilmiş videolarda göstereyim 50mde suyu borularda döndürüyorlar fakat borunun metresi 15 tl ben şuan sadece 60.000 tl borulara para vermem gerekiyor, o paraları yatıramadığımı mesajımı iyi okursan çözümün maliyette olduğunu belirttim.Ayrıca oradaki marul talep ve fiyatıyla türkiye bir değil o kadar büyük yatırım türkiyede marul için üzücü olur.Marulun ihracat şansıda yok.
Delimus boruları delmek yerine durgun su kültürüyle marul yetiştirmiş olsaydın 1000 m2'de 25000-44000 (20-15 cm aralıklı) marul ekimi yapabirdin. İnşallah bu konuya yazın gireceğim.
Merak etme araştırdım , sermayemle ve şartlarımla şuanda memnum olduğum sistemimi kurdum.İlerki sistemlerimde belki pvc boru kullanmam fakat substrat sistemden vazgeçmem.
Sayın Delimus,
İlerki sistemlerimde belki pvc boru kullanmam
demişsiniz. Borularla ikame edeceğiniz ya da etmeyi düşündüğünüz malzemenin ne olduğunu, ticari açıdan ya da arge açısından bir sakıncası yoksa, paylaşmanız mümkün mü?
Teşekkür ederim.
1000 m2'de 25000-44000 (20-15 cm aralıklı) marul ekimi yapabirdin.
Marul için 20X15 çok küçük bir alan. 20X30'dan aşağısı problem yaratıyor. Bitkiler deforme oluyor, sapa kalkıyor, fungisit kullanımı artıyor, vs vs.
Sayın Delimus,
demişsiniz. Borularla ikame edeceğiniz ya da etmeyi düşündüğünüz malzemenin ne olduğunu, ticari açıdan ya da arge açısından bir sakıncası yoksa, paylaşmanız mümkün mü?
Teşekkür ederim.
Şuan için bilmiyorum fakat bu sistem aynı kalıcak diğer seralarımda belki maliyeti düşürmek adına poşet ya da sağlamlık adına oluk kullanabilirim.
Topraksız tarımdan bahsediyorum. Ayrıca su kültüründe yetişmiş, köksüz gönderilen yeşilliklerin raf ömürleri çok kısa oluyor. Dayanabilmesi için köklü göndermeniz gerekiyor ki, pazarlamada en büyük sorun bu.
Her ürünün satılabilmesi için belirli standartlar oluşmuş. Bu standartların dışındaki malları, ne kadar kaliteli, temiz ve lezzetli de olsa, hiç bir toptancı, tedarikçi, market almak istemiyor. Kıvırcığı çamurlu satabilirsiniz ama köklü satamazsınız.
Aynı şey taze soğanda da geçerli. Arpacıktan yetişmiş taze soğanların dibinde kalan şişkinlik pazarda hiç istenmeyen bir özelliktir. Taze soğanın formunun "kalem" gibi olması istenir. 7-10 tanesi bir demet olacak, demet ağırlığı da 350-500 gr civarında olacak şekilde hazırlanmış ürünler iyi satılır. Bunun dışındakiler piyasanın çok altında gider.
Şu meşhur videodaki ambalajlamaya dikkat edin, köklü gönderiyorlar. Köklü göndermelerinin sebebi, ürünün raf ömrünü uzatmak. Fakat, ben onlar gibi 4.5 $/kg fiyata satamadığım için o model şale kullanma şansım yok.
Topraksız tarım, işletme giderleri çok yüksek bir üretim biçimi. Eğer piyasanın talep ettiği biçimde mal üretemezseniz, işletme giderlerini karşılayamayabilirsiniz.
Bu alanda yatırım yapacak arkadaşlara çok iyi araştırmalarını öneririm.
Topraksız tarımda uzama oluyor çok sık olursa benim sistemim 32.000 alım yaparken 18500 e düşürdüm .Avrupada yapıyorlar fakat daha başı küçükken satıyorlar bizede ona talep olmuyor ne yazıkki marul ne kadar büyük o kadar değerli göbek yapmalı yani kesitğiniz yer kalın olmalı.
Üstten gübreli sulama yapmıyoruz normalde az yapıyoruz.Bizim burlarda üstten sulanmıyor,Ben topraktada yetiştirdiklerimi su ile sulamadım ama dayanıklı oldu.
Halcilerin bana dediği genelde sera malları ne olursa olsun dayanıksız olduğu.
Aklımda birşey var deneyim neticeye bakıcam.Ayrıca Todor'ada katılıyorum.
Meşhur videodaki marulların köklü paketlenmesi benim de dikkatimi çekmişti. Kökü ile beraber olunca raf ömrünün uzamasının mantığı nedir?
mehmetcoşkun
12-12-2010, 21:51
arkadaşlar su meşur video hangi video
http://www.youtube.com/watch?v=FHBhyqowSEc&feature=related
Meşhur video
Olmuş halinide resimlersen sevinirim en azından karşılaştırmak istiyorum benimkilerle.
İlerki projelerinde keresteden kaçınmanı tavsiye ederim mantara ve parazitlere vb. etmenlere davetiye çıkarıyor.
Epey güzel gözüküyorlar ellerine sağlık.
Sayın gazeteci28, emeğinize sağlık. Araştırma ve denemelerinizin sonunu başarılı bir şekilde getirmişsiniz. Umarım hammade sorununu çözüp, seri üretime de bir an önce geçersiniz.
Ben, cevaplamanızda bir sakınca yoksa, bir bağda kaç baş soğan olduğunu soracaktım.
Şimdiden teşekkür ederim.
Yok büyüklük yarışı için istemedim ,kasttettiğim tek veya bağ olarak olaraktı ,Todorun mesajındaki baş kalite olayı ve aklımdaki satış haliyle kıyaslamaktı amacım.Limon bahçemizin yanındaki tarlaya ekmişler tohumdan , onları çoğunu dolu vurmuş, dün gecede epey büyük bir dolu yedik .
Onunkiler çok daha dik koyu yeşil alt kısmı daha beyaz.Tohumdan daha kaliteli mi oluyor onu bulmak amacım.
Bugün Adana halini gezdim, taze soğan fiyatlarını sordum, taze soğan çokmuş bu aralar fiyatlar Kg 1 tl, geçen hafta 1.5 tl idi diyor sanırım en iyi dönemde 2 tl satılır birçok halciyle görüştüm sonuç bu ve soğanlar epey güzel boyları 50 cmden fazladır .Büyük marketlerede sordum Carfursa , Real , metro tek tek gittim manav sorumlularıyla depoyla görüştüm , eskiden mal alımı yapıyorlarmış artık yapmadıklarını söylediler anlaştıkları komisyoncu üzerinden satış varmış bunuda manav sorumlusu seçemiyormuş.Onlarda kg fiyatı 3.5 tl müşteriye satıyorlar fakat Bağ olarak 1 tl buralarda satmak epey zor.Birde limon bahçemin yanında eken vardı, 2 dir dolu vuruyor telef olmadıysa, satış fiyatını öğrenmeye çalışacağım.
Arpacık fiyatlarınıda sordum 2-2.5 tl arpacığın kg fiyatı,1 tanesi 30-50 gr. ondan çıkan soğan 50-70 gr bilemiyorum ,arpacıktan karlı olmuyacak gibi durum tohumdan ekmeli 2.5 ay sürüyor ayrıca belirli dönemlerde ekim yapılacak gibi.
Küçük bir alanda, az verimle, kademeli hasatla satış olabilirde, büyük olarak ekim yapılacaksa satış kg üzerinden oluyor bu yüzden tohum karlı oluyor.
Limon bahçemin yanındaki arkadaş, patatesi elle ekiyor ekipman işçi var fakat taze soğanı tohum olarak tercih etmiş,kârlı olsa arpacık ekerdi.
Büyük alanda arpacıkta epey bir maliyet gerektiriyor.
Ben para kazanılmaz demedim , sonuçta buda bir işletme ve en karlı yöntemi tercih etmeli, ben kendim için adana (antalya değil) piyasasına baktım, müşteriye 3.5-4 tl civarında satılıyor fakat hâlde fiyat 1-2 tl kg,Bunu internette diğer illerin hal fiyatlarındada görebilirsiniz adananın sistem çok kötü diye ben bizzat gezdim, bu fiyatlarda iyi elbette, açıkta yetiştiricilikle bizim aramazıda maliyet farkı var.Ben tohumdan ekmek, arpacıktan karlı olduğunu gördüğümü belirttim mesajımda, taze soğan için iş yok yazmadım.
Bir manavcı arkadaşıma maydanoz ve naneyi bisikletle bir küçük üretici getiriyormuş
haldende almıyormuş, demeti halde 0.6 ile 1 kuruş arasında değişirken, ondan 2 kuruşa alıyor.Fakat halci çuvalla alım yaparken manav 10-20 demet alıyor.25-35 tanesi 1 kg gelince halde 1 tl yerine 10 tanesini 1 bağ olarak 1 tl verilir manavlara fakat böyle hem sınırlı sayıda dağıtım yapılabilir hemde dağıtım bedeli maliyete eklenir.
Küçük üretici olarak elle dağıtım yapılır, bu illere görede değişir fakat büyük üretimde halciye mahkum gözüküyor durum.Halci çünki farklı illere büyük şehirlere sevkiyat yapıyor.
80 dönüm maydanoz eken akrabam geçen yıldan beri istanbuldan bir tüccarla anlaştı direk istanbula gönderiyor mallarını fakat buda risk içermekte.İstanbul kurtlar sofrası.
Kullandığınız yöntemde arpacık fiyatı çok önem kazanmakta ayrıca her arpacık için viyollere delik açmanız ayrıca bir yük,viyol alsanız her arpa aynı boyutta olmuyor,ben ucuz arpacıkla 1 kg. belki yarısını viyole yerleştiremedim diğeri küçük olanlarda 2 katı fiyatında ,Arpayı temizlemeniz soğan gramajını etkiliyor vs. tohumdan 1 ay fazla beklemek daha mantıklı geliyor bana.Halde gördüğüm soğanları görseniz oturur bir düşünürsünüz 50 cmden fazladır boyları epey dolgunlarda.ben görünce epey durakladım.
Bir arpacık 50 gr. bundan taze soğan yetiştirdiğinizde bunun yarısını temizliyorsunuz başkısmınızda size 50-70 gr. arası bir soğan çıkıyor.Buda arpacık fiyatıyla taze soğan fiyatı arasındaki fark getiriyi epey düşürüyor.Bunu tam olarak netleştirecem soğanlarım oldu çünki en kısa zamanda tartıcam.
Bu haber biraz demek istediğimi anlatıyor.
"Bunun üzerine o yetkilinin temsilcisi olduğu büyük marketin satış noktalarından alışveriş yaptım. Hal'de 70.00 - 80.00 YKR'ye taze soğan satarken marketten 3.00 YTL'ye ürün aldım. Aynı yetkiliye marketten aldığım fişleri gösterdim ve onlar bile buna inanamadı" dedi."
http://www.tarim.gen.tr/?sayfa=haberler&id=5480&baslik=manav_sayisi_yuzde_25_azaldi
Sn.Sarıcan ve arkadaşlar 50m2 seram var daha önce çilek yapmış olduğum bu sene yapmadım çilek onun yerinesoğan yapmayı düşünüyorum nasıl bir sistem önerirsiniz acaba saygılar.
Burak Tümer
17-02-2011, 08:31
Herkese merhaba,
Sayın sarıcan, izninizi de almadım ama :o
Bitki yetiştirme konusunda ilk denemem :D, heycanıma verin lütfen,
Yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Kudret Bey'den almış olduğum domates için olan besini kullandım.
Bana çok fazla cılız geliyorlar, renkleri de çok açık yeşil.
EC ölçüyorum 2.5 idi ilk sistemi kurduğumda şimdi 2.4( 09.02.2011-16.02.2011 tarihleri arası) daha hızlı azalması gerekmiyor mu ve bu değerler soğan için uygun mu?
Sn. Burak Tümer,
Konu başlığı ile ilgili olduktan sonra izne gerek var mı? Bu sayfaları arkadaşlar bilgilensin ve bildiklerini, yaptıklarını paylaşsın diye açıyoruz. Biraz tecrübe kazandıktan sonra kendinize özel sayfa açarsınız biz sizin misafiriniz oluruz.
Sisteminiz mantık olarak doğru kurulmuş. Aynı alana daha fazla arpacık soğanı sığdırabilirsiniz, çok seyrek yapmışsınız. Soğan için özel bir besin formülü gerekebilir ama biz amatör balkoncular için Sn. Kudret Tezel' den veya Sn. Envor' dan aldığımız domates besin eriyiğini her derde deva olarak kullanıyoruz. Bende Kudret Bey' in domates eriyiği ile büyütmüştüm. Profesyonel üretim olmadıktan sonra dert etmenize gerek yok.
Bitkileri hangi besin eriyiği ile beslerseniz besleyin yeşil rengin oluşması için mutlaka fotosentez için güneş ışığı veya muadili yapay aydınlatmaya ihtiyaç var. Sizin filizlerin açık yeşil olması fazla güneş görmediğini tarif ediyor. İmkanınız varsa sistemi güneş gören bir ortamda çalıştırın, hemen farkettiğini göreceksiniz.
Kolay gelsin. Başarılar.
Burak Tümer
17-02-2011, 10:27
Teşekkürler Sayın Sarıcan.
İlk denemem olduğu için öncelik sistemi anlayıp ürünü yetiştirmekti, bundan sonrakiler daha büyük ve verimli olacak inşallah.
Acaba bu iş ticari amaçla düşünülse hangi bitki yi tercih ederdiniz ? **** bu iş ticari amaç güdülmeden zevk alınacak bir iş midir ?
Burak Tümer
17-02-2011, 10:41
Ticari konusuyla ilgili forumda ciddi çalışmaları olan arkadaşlar var, beni aşar o konu ama ticari olmayan tarafı zevk meselesi.
Bir bahçen olmadan kendin için bişeyler üretebilmek bence çok keyifli:D
arkadaşlar herkese kolay gelsin.bu forum sayesinde topraksız tarım nedir nasıl yapılır görmüş oluyoruz.bendede büyük merak yaptı doğrusu.kendi bahçemizde taze soğan sarımsak yapmak istiyorum.forumda akvaryum motoru hava taşı ve hortumunun ihtiyaç olduğu belirtilmiş ama taze soğan sarımsak için günde ne kadar motoru çalıştırmalıyım?tohumları ilk günden öldürmiyim sonra.
Burak Tümer
21-03-2011, 15:24
Sayın cankrl ne kadar çok verebillirseniz havayı o kadar iyi...
Ben yeşil soğanlar için; hafta içi 2-3 saat, haftasonu 5-6 saat hava vermiştim ve yeterli olmuştu.
melihbulk
23-04-2011, 17:42
Sayın Sarıcan'ın soğan denemesinden ilham alarak araştırma yaparken soğanla ilgili ilginç bir çalışma buldum.
Kullandığınız kuru soğanların köklerini kesip toprağa dikerek yeşil soğan elde edilebiliyor. Toprağa dikmeden önce bir kaç gün kurutmanız gerekir.
http://www.instructables.com/id/Grow-Onions-from-Discarded-Onion-Bottoms/
Aynı şekilde yeşil soğaın kökü de kesilip dikilebiliyor.
Arada sırada suyunu değiştirin ya da besin eriği takviye edin.
Selamlar Arkadaşlar,
Soğanın yarısından yeni soğan üreten oldu mu acaba?
Bir de Sayın Sarıcan'ın tohumdan soğan üretme deneyi nasıl sonuçlandı acaba?
Allaha Emanet.
Tohumları çimlendiremediğim için deney yarım kaldı.
degerli dostlar konuyu baştan sona inceledim sevindim .. öncelikle Sarıcan güzel bir başlık sonra Kudret üstad felsefen YETER bence BİLGİ PAYLAŞTIKÇA BÜYÜR HIZLI BÜYÜYEN BİTKİLERİN sogan marul kabak salatalık,,, gibi besin gereksinimleri diger daha yavaş büyüyenlere göre farklı olsa gerek ayrıca bu bitkiler meyve degil (domates ,biber ,patlıcan ,çilek... gibi ) agırlıklı yeşil yaprak üreten bitkiler sanırım besin gereksinimleri fotosentez ve co2 gereksinimleri önemli ölçüde domates biber patlıcan çilek gibi ürünlere göre farklı , belki buna göre bir besin solüsyonu gereksinimi var
Arkadaşlar merhaba
Benim besin eriyikleri konusunda hiç bir bilgim yok. Kendinizmi hazırlıyorsunuz yoksa standart bir şeymi bu. Birde oksijen verme konusu var. Akvaryum için kullanılan pompalar yeterli oluyormu ve start-stop zaman aralıkları ne kadar olacak. Bu soğan işini kısmetse mutlaka deneyeceğim. Sorularım basit geldiyse lütfen gülmeyin. Benim için bu sorulara gelecek cevaplar ve içerikleri çok önemli. Sn. Kudret bey'le nasıl iletişim kuruyorsunuz. Gelecek, geliyor,geldi diye bahsettiğiniz materyaller size nasıl ulaşıyor.Teşekkürler
sn Berto bizlerinde bir şey bildigi yoktu bir zamanlar.. forum ve topraksız tarım sayfalarını gördük sevindik umutlandık bunca dostun hiçbir TİCARİ kaygı gütmeden paylaşımına şahit olduk onlar kendilerini tek tek bilirler TEKRAR TEBRİK ETMEKTEN ÖTE diyebilecegim pek bir şey yok okuyunca tüm bu sorulara yanıt bulabilirsin gülmüyoruz çünkü bizlerde bir zamanlar tamda senin bulundugun noktada idik okumaya bilgilenmeye çalışıyoruz hepsi bu her bireysel katılımcı içten dürüst katkı sunuyor kimimiz bir kepce alıyor bir kazan geri veriyor kimimiz bir kazan alıyor bir kepçe verirken olmaz veremem TİCARİ sır diyor SN KUDRET TEZEL sanırım hep kazan dolusu veren nadide çiceklerinden sitenin KUDRET hocaya özelden mesaj atabilirsin ulaşmak istedigin diger üyeler gibi...başarı dileklerimle..
sevgili SARICAN gündem sogan piyasasını manüple etmek gibi tehlikeli sonuçlar dogurabilir en iyisi ben arpa çimi bugday çimi -suyu deneyeyim;)
Sn Sarıcan bugün 3-5 topraklı seracılık yapan dostla görüştüm .Ve yeşil sogan konuştuk. Asla tohum ,arpacık ,kıska kullanmadıklarını çünkü:burdan elde ettikleri ürünün zayıf çelimsiz oldugunu belirtiler. Halden kuru sogan sanırım ikinci üçüncü kalite kavurmalık tabir edilen ürünü alarak bunu yeşil sogan üretiminde kullandıklarını belirttiler. böylece ürünün daha iyi gelişebildigini bazı köklerden 2-3 yeşil sogan üretebildiklerini anlattılar elimiz topraga degdi kimbilir yüregimiz beynimiz temizlendi ..belkide . Dönüş yolunda 1kg kuru sogan aldım marketten kilogramı 80 kuruştan 20 adet geldi sanırım 0.5 m2 alanda deneyecegim nicelikten çok niteligin başarması adına Saygıyla .
Sevgili fusion1 elinize sağlık demeden geçemeyeceğim.. Teşekkürler.
Dün başlığı okuyunca merak edip öylesine gözlemlemek için, gecenin bir yarısı içerisinde java moss bulunan ve balık olmayan küçük akvaryumuma bir tane arpacık soğan koydum. Köklerin çürümemesi için gerekli olan oksijeni bir ihtimal akvaryum içerisinde bulunan java mossların yaptığı fotosentez sağlayabilir belki diye düşünüyorum. Hava taşı / filtre hiç birşey bulunmuyor akvaryumda fakat gübre vermediğim ve suyunu nadiren değiştirdiğim için hangi aşamaya kadar gelecek, çürüme gerçekleşecek mi.. orasını bilemiyorum tabi ki. 24 saatlik süreçte kökler 2cm civarı olmuş.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.