PDA

View Full Version : GDO konusunda kafa karışıklığı




şahin05
21-12-2009, 19:50
bunları yemeye cesaret edebilirmisiniz:))




şahin05
21-12-2009, 19:52
hayret

şahin05
21-12-2009, 19:54
bunları heralde ekolojik dengenin ürünü

şahin05
21-12-2009, 19:56
Türkiyede böyle şeyler yok

MeyveliTepe
21-12-2009, 20:22
Bunların GDO ile, dahası Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları ile ne ilişkisi var?

şahin05
22-12-2009, 14:10
Öğrenmeye çalışıyom bende

MeyveliTepe
22-12-2009, 14:35
Fotoğraflarını yayınladığınız ürünlerin ne GDO'lar ile ne de hukuk ve politikalar ile ilgisi var. Bunlar, bir şekilde başka bir şeylere benzeyen ya da doğal veya kalıplama ile başka şekillere benzetilmiş ürünler. Genetiği değiştirilmiş ürünler herhangi bir şekil değişikliğine yol açmazlar.

malina
22-12-2009, 14:53
Kalıplama ile başka şekillere benzetilmiş ürünler (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=18517)

Bir kısmını buraya kopyaladım. Anlamlı olarak bir arada toplayamayacaksak, diğerlerini sileceğim. Belki, normal ama belli bir açıdan fotoğrafı çekilince, başka şeye benzeyen bitkiler de bir arada toplanabilir...

şahin05
22-12-2009, 15:14
Yukardaki resimde armut, karpuz ve kalp şeklindeki ürünler hariç,diğer ürünlerin genetiğiyle oynanmıştır.
buraya ben brokoli resmi koysam onada gdo suz dersiniz , ama karnıbahara karalahana geni aşılamışlardır.
havucun rengi normalmi sizce.
Yediğimiz domateslerin bile genetiğiyle oynanmıştır , soğuğa dayanması için buzul denizlerdeki balıkların geni eklenmiştir , çok ürün vermesi için domuz geni verilmiştir ,sonuç itibariyle oynanmıştır.hastalığa dayanması için bilmem ne geni ekliyorlar , ekliyorlarda ekliyorlar.......

memet
22-12-2009, 18:20
Havucun rengi gayet normal, şalgam neden yapılıyor olabilir?

MeyveliTepe
22-12-2009, 19:34
Lahana, acur ve kabak da normal. Adamın elindeki patates, birden fazla kök bir araya getirerek yapılmış. GDO böyle bir şey değil. GDO'lu mısırı koçanında gördüğünüzde tam bir mükemmellik görürsünüz. Bunların GDO'lu olduğunu iddia ediyorsanız fotoğraflarını aldığınız yerlerden iz sürelim, bakalım ne çıkar :)

şahin05
23-12-2009, 17:59
Fotoğrafı aldığım yeri unuttum :))

malina
24-12-2009, 13:02
Konu adını değiştirdim. Önerilerilerinizi yazabilirsiniz. Amacı tam anlatıyor mu emin olamadım.

Bu konuyu silmeyi düşündüm ama biçimi değişmiş her bitkiyi, normalden büyük gördüğü her bitkiyi (yeterli bilgiye sahip olmadıkları için) GDO sananlara örnek olsun diye vazgeçtim.

şahin05
24-12-2009, 15:08
Havucun rengi gayet normal, şalgam neden yapılıyor olabilir?

Şalgam ayrı bir bitkidir.

şahin05
24-12-2009, 15:10
Konu adını değiştirdim. Önerilerilerinizi yazabilirsiniz. Amacı tam anlatıyor mu emin olamadım.

Bu konuyu silmeyi düşündüm ama biçimi değişmiş her bitkiyi, normalden büyük gördüğü her bitkiyi (yeterli bilgiye sahip olmadıkları için) GDO sananlara örnek olsun diye vazgeçtim.

Bu benmi oluyorum.

malina
24-12-2009, 18:17
Sadece sizin olduğunuzu düşünseydim, konuyu silerdim.

Şalgam ayrı bir bitkidir

Forumdaki bu konu işinize yarayabilir...

Şalgam suyu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2514)

MeyveliTepe
24-12-2009, 19:12
GDO'lu ürünleri, sebze ve meyvelerdeki şekil bozuklukları ya da benzer tuhaflıklar zanneden pek çok kişi var. Bu da GDO konusunun yanlış anlaşılmasına, hatta hafife alınmasına sebep oluyor. Maalesef, durum çok daha ciddi.

Oğuz Karsan
25-12-2009, 11:41
Merhaba.

Sn. MeyveliTepe,

Düşüncelerinize hak vermemek elde değil. Ama kafa karışıklığı neden oluştu? Vatandaşın suçu mu? Bence hayır. GDO'lu olduğu kesin olan Soya ve Mısır'ı yıllardır reklamını yaparak sanki kansere çareymiş gibi bize yutturmadılar mı?

Basının gücünü bazı firmalar kötüye kullanıp beyaz önlük giyen doktor görünüşlü kişiler sırf fluorid li diye iki katına satılan dişmacunlarını bize pazarlamadılar mı? Şimdilerde ise bu maddenin kansere neden olduğu açıklanmadı mı?

Sanırım bu hile içeren örneklere herkes birkaç adet katabilir. Şimdi olay daha da tehlikeli boyutta seyrediyor. Ulusumuzun varlığı gıda ürünlerine yapılan dış etkiler ile kontrol altına alınmaya, belki de bağışıklık sistemimiz toptan yok edilmeye çalışılıyor.

Babuna olayın da da İnsanların duygularını sömürerek alınan ve yurt dışına gönderilen kan örneklerinin de gen haritamızı çıkarmaya ve hangi tür gıdalara ve maddelere karşı savunma yaptığını hangilerine karşı yapamadığı hakkında test etmekte kullanıldığı yolunda söylentiler var.

Milletimizi aydınlatma görevini yapması gereken kuruluşlar ise verdikleri çelişki yaratacak beyanlar ile halkımızı yeteri kadar aydınlatamıyorlar. GDO, Hibrit, Pestisit ve bunun gibi terimleri halka anlatmadıkları gibi, yasal düzenlemeler de durmadan değiştiriliyor. Adeta paranoya yaşıyoruz. Hangi gıdanın güvenli olduğunu kimse bilemez duruma geldi. Aklımız iyice karıştı.

Basınımız da işin magazin yönü ile ilgilendiğinden bu konuda sağlıklı ve güvenli bilgi de alamaz olduk. Kötü niyetli ticariler ise bu karışıklığı fırsat bilip, halkın güvenini kazanacak sloganlar ile hileli gıdalarını pazarlama peşine düşmüş durumdalar. Bu işi hiçbir karanlık nokta bırakmayacak şekilde anlatacak yetkilileri bekliyoruz.

Saygılar

malina
25-12-2009, 13:55
Oğuz Karsan, dedikleriniz doğru... agaclar.net olarak bu kargaşayı düzeltmek için bu başlıkta yazdıklarımıza aldığımız tepkileri de yorumlamanızı rica ediyorum :)
Öğrenmeye çalışıyom ben de

Hem öğrenme niyetinde olduğunu söyleyip, hem öğrenmeye çalışmamayı, sizin açıklamalarınızla mazur görürsek, var olan her şeyin geçmişe dönük bir mazereti olur ki altından kalkamayız. Boşuna uğraşıyoruz demektir...

şahin05
25-12-2009, 19:28
Sadece sizin olduğunuzu düşünseydim, konuyu silerdim.



Forumdaki bu konu işinize yarayabilir...

Şalgam suyu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2514)

mesela ben bundan alınmadım hiç , tek başıma birşeyler öğrenmek hakkım yokmu? çok alınganlık iyi değil, sizede tavsiye ederim.

şahin05
25-12-2009, 19:47
Oğuz Karsan, dedikleriniz doğru... agaclar.net olarak bu kargaşayı düzeltmek için bu başlıkta yazdıklarımıza aldığımız tepkileri de yorumlamanızı rica ediyorum :)


Hem öğrenme niyetinde olduğunu söyleyip, hem öğrenmeye çalışmamayı, sizin açıklamalarınızla mazur görürsek, var olan her şeyin geçmişe dönük bir mazereti olur ki altından kalkamayız. Boşuna uğraşıyoruz demektir...

Sizler tabiikide işin tekniğini daha iyi biliyorsunuzdur ,bunda sorun yok. Ama bende bu ürünleri tonlarca yurt içi yurt dışı sevkiyatını yapan biri olarak bilgilerim eksik olabilir , ama tamda karacahil değiliz. Marangozluk yapıpta uzaydan görüş bildirmiyoruz. Hangi üretici , **** hangi ihracatcı gdo nun kimyasını , bileşenini , hukukta kaçınca maddeden yargılandığını size tam söyler , ben söyleyim %10 u anca , bu demek değildirki bu insanlar, bilmezler , bence en karacahil köylünün bile bizim bilmediğimiz bilgileri vardır belkide, dinlemek lazım.
Ama yok diyorsanızki ; yarım doktor candan , yarım hoca dinden eder adamı , bizim bu foruma yazmak için ziraat fakültesi bitirmemiz gerekir.Gdo hahhındaki diğer başlıkları okudum ve , farkındaysanız yorum yapmayı bıraktım.
Herkes her konu hakkında ,görüş telakki edebilmeli , uzaydan bi başlık açın ,orayada yazarım , fikir özgürlüğü :)
Sayın oğuzkarsan olaya son noktayı koymuş. bu konu hakkında başka bir beyanım yoktur.

MeyveliTepe
26-12-2009, 01:40
Sn.Oğuz Karsan,
Haklısınız, sadece GDO konusunda değil, pek çok konuda bilgi kirliliği var. Toplum çok büyük bir oranda doğru bilgiyi net olarak alamıyor. Aslında doğru bilgi de veriliyor. Fakat o kadar çok her kafadan ayrı bir ses çıkıyor ki, doğru olan bilgi doğru olmayanların arasında kayboluyor.

GDO özeline dönersek, toplumun bu konuyla kitlesel olarak ilk karşılaşması, yönetmeliğin çıkışını takip eden günlerde basında yazılanlar ve yapılan televizyon programları oldu. Bunlardan birini başından sonuna kadar izlemiştim. Hatta birini izlerken internet günlüğümüzde bir yazı yazmaktaydım. Bir an kendimi izlediklerimi naklen yazarken (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/11/hurmalar.html) buldum. Bir - iki saatlik programda GDO doğru olarak da anlatıldı, ama konuşanların bazıları GDO taraftarıydı ve tamamen çarpıtarak anlattılar. Toplum da bunu izledi. Peki sonunda ne öğrenildi? "GDO diye bir şey var, bu iyi bir şeye benzemiyor. Tarım ürünlerinde oluyor." Hepsi buydu. Burada kimseyi suçlamamak gerek. Orada konuşanlar, olayı kendi açılarından anlatıp tartıştılar. GDO'ya karşı olan katılımcılar kadar GDO iyidir diyenler de kendi açılarından fikirlerini söylediler. Ne var ki, taraflar bilimsel doğrulardan hareket edip toplumun GDO'yu doğru değerlendirmesine müsaade etmeyecek çelişkili şeyler söylediler. Hatta, bir ilahiyat profosörünü de dini açıdan GDO'ları değerlendirsin diye bile çağırmışlardı. Adam, konunun ne olduğundan o kadar uzaktı ki, saçma sapan şeyler söyleyip laf çevirdi. Oysa konuyu biliyor olsaydı söyleyebileceği çok net şeyler vardı. Tam bir kaos yani.

Bu yaklaşım her şeyde geçerli. O zaman da sonucunda buyük bir kafa karışıklığı doğuyor. Toplum, doğru bilgi ile doğru olmayanı ayırd edemez hale geliyor. Toplumun çok küçük bir kesimi ise, özellikle de yabancı kaynaklardan araştırma yapma imkanına sahip olanlar, konuyu merak da etmişlerse biraz araştırıp gerçeğe ulaşabiliyorlar. Ancak bu çok marjinal kalıyor.

O programda, insanlar konuşurken arka plandaki büyük ekranda sürekli domates, hıyar vb. sebzeleri gösterip durdular. İnsanlar konuşmalardan net bir anlam çıkaramadılar ama, görsel hafızalarına bu sebzeler kazındı. Takip eden günlerde zerzevat satışları bıçak gibi kesildi. Oysa o sebzelerin GDO tartışmasıyla hiç mi hiç alakası yoktu.

Tuhaf bir durum. Adına ister toplum psikolojisi deyin, ister sosyal mühendislik deyin. Bir toplumu kışkırtmak, aslında doğru cümlelerle yanlış anlaşılmasını sağlamak, başka şey söyleyip başka izlenim yaratmak vs. o kadar kolay ki. Yapılan da budur. Dikkat edin, bu sadece GDO konusunda değil, hemen her konuda böyle. İnsanlık tarihi, küçük ya da büyük böyle milyonlarca örnekle doludur.

Sn.Şahin05,
Sanıyorum yukarıdaki paragraflar sizin yanlış anlama şeklinizin de bir ifadesi olmuştur. Anlattığım sebeplerden dolayı bu doğal bir durum. Ama, yine toplumun marjinal kesiminden olarak ağaçlar.net'desiniz. Dahası cesaretle ne anladığınızı ifade ettiniz. Böylece bunları yazma, konuşma, fırsatı bulduk. Eminim, yapılan yayınlardan dolayı aklında sizin ilk düşündüklerinize benzer şeyler olan çok kişi vardır. Onlar için de bu başlık belki biraz toparlayıcı olur.

GDO konusuna daha detaylı dalayım derseniz pek çok kaynak var. Yine geçenlerde bu konuyu biraz toparlayalım diye internet günlüğünde bir yazı yazmıştık. O yazıda (http://meyvelitepe.typepad.com/meyvelitepe/2009/12/donemec.html) verdiğimiz kaynakların bazıları Türkçe ve gerçekten öğretici. Fırsat bulur da bakabilirseniz eminim yararlı olur.