View Full Version : Serinleten içecekler, Şerbetler
zeybatsu
15-08-2006, 15:46
GÜL YAPRAKLARİ İLE ŞERBET :
Sevgili babamın tarifi taze gül yapraklarını aliyoruz ve yıkıyoruz sonra bir kavanoza iyice dolduruyoruz ve biraz su ekliyoruz kavanozun azını iyice kapatiyoruz. Güneş gören bir yerde 3 ya da 4 gün kadar bırakıyoruz ve kavanozumuzu açıyoruz bir sürahinin yarısına gelecek sekilde veya bardağa bosaltiyoruz ve diğer yarısına su ekleyip şeker ile karıştırıp içiyoruz çok güzel tadı vardır basta beğenmezsiniz ama azınız hemen alışır ve çok seversiniz şimdiden afiyet olsun
...Güneş gören bir yerde 3 **** 4 kadar bırakıyoruz ve kavanozumuzu açıyoruz ...
3 - 4 birim nedir Sn. Zeybatsu? Saat, gün, ay? ;)
zeybatsu
15-08-2006, 18:54
3 - 4 birim nedir Sn. Zeybatsu? Saat, gün, ay? ;)
ya abi onu yazmayı unuttum gün o 3 - 4 gün deneyecek misin ?
backyard
15-08-2006, 20:01
gereken düzeltmeyi yaptım
insanlar tarif sonrasındaki yazışmaları okumayabilirler :)
ya abi onu yazmayı unuttum gün o 3 **** 4 gün deneyecekmisin ?
deneyeceğim. Eğer her gülle oluyosa hemen yapacağım.Çok sevdiğim kokulu bir gülüm var. İçmesi ayrı bir keyif olacak.
Bu arada ben bu sayfaya pastırma ve sucuk tarifi yazmamış mıydım? Yazmamışım demek:confused:
Sadece su içmekle olmuyor :)
Maydanoz ve naneli iki içecek tarifi yazayım.
Tek bardaklık içecek için :
6-7 dal maydanoz ya da nane
1 büyük bardak soğuk su
Yarım limon suyu
Çay kaşı ucuyla çok az tuz
Bitkileri parçalayıcıya koyun, üzerine yarım bardak su ekleyerek parçalayın
Süzgeçten süzün ve bu suyu bardakta kalan suyun üzerine ekleyin. Çok az tuz ilave edin. (mutlaka olmalı çünkü ekşi tadı belirginleştiriyor. Ama var ile yok arasında :)
1 Sürahi için:
Ölçüleri yukarıdakine bakarak çoğaltın. 2 limon ve bir demet maydonaz ya da nane kullanabilirsiniz.
Benim favorim maydonozlu olanı...
Vildan Sönmez
22-08-2006, 19:53
Otlu Ayran
Malina'nın serinletici tarifini parçalayıcıdan geçirdiğiniz nane ve dereotunu (süzmeden), ayrana katarak da deneyebilirsiniz.Bir halka limon ve birkaç buzla görünüşü de çok hoş bir içecek oluyor.
şuruplar konusunda bildikleriniz varmı.
Vildan Sönmez
22-08-2006, 23:53
Gelincik şurubu
Mevsimi değil ama anımsamak adına gelincik şurubu diyorum ben.
Eskiden İstanbulda kırlar ve bahçeler daha çokken gelincik yapraklarını toplar uçlarındaki siyahlıkları ayıkladıktan sonra şeffaf şiselere suyla birlkte 1/3 gibi bu yaprakları koyardık. Biraz limon tuzu ilave ettikten sonra ağzını kapattığımız şişeleri cam kenarlarına güneşe sıralardık. Birkaç gün içinde yapraklar kırmızı rengini suya bırakınca süzüp şeker ilave ederek içerdik.
Gelincik şurubunun tadı hafif buruk olur.Ama terlemiş bardakta buz gibi, kıpkırmızı göz zevknize ve ağız tadınıza hitabeder.
backyard
23-08-2006, 10:17
Aşlama
meyan kökünden yapılan burada yazın yaygın olan bir içecek
sokaklarda, aşlamacıların sırtlarında taşıdıkları güğümlerle servis yaptıklarını görebilirsiniz
tarifi çok zor değil sanırım
meyan kökünü alıp suda bekleteceksiniz
daha sonra da süzeceksiniz
en azından ben böyle biliyorum
Oğuz Sağlam
23-08-2006, 10:47
2-3 yıl önce bir TV programında izleyerek denediğim bir içecek;
Yıkanmış temiz karpuz kabuklarını meyve sıkıcıdan (havuç suyu vs çıkaran tipte) geçiriyorsunuz, süzüyorsunuz ve içiyorsunuz. Çok faydalı olduğundan sözetmişti ama bir kez tattıktan sonra faydaları uzak kalsın dediğimi hatırlıyorum. :D
Saygılar,
bunları okuyunca sübye aklıma geldi.
nasıl yapıldığını bilmiyorum. Eskiden izmir de yaygın olan bir içecekmiş.
Kavun çekirdeklerinden yapılıyor. buz içinde tutuluyor.izmirde bir tek yerde bir iki kişi tarafından el arabalarında satılıyor.
çok hoş bir içecek olmasına rağmen nesli tükenmek üzere sanırım.
Şimdi kızılcık şurubu hazırlamanın tam zamanı:
İstenilen miktarda olgun kızılcık güzelce ezilir ve tel süzgeçten geçirilir. Çıkan pürenin miktarı kadar toz şeker ilave edilir, karıştırılarak güzelce eritilir. Sonra genişçe bir tepsiye dökülür. Kızgın güneşte aynen salça kurutulur gibi arada bir karıştırılarak birkaç gün bekletilir. Suyunu tamamen çekip, ezme kıvamına gelince kavanozlara doldurulur ve ağzı sıkıca kapatılır. Serin ve gölge bir yerde muhafaza edilir. Kışın isteğe göre marmelat niyetine veya sulandırılarak şurup halinde tüketilir.
Tavsiye ederim, çok lezzetli oluyor. Pişirme olmadığı için taptazecik aromasını kaybetmiyor.
bu güzel tarif.biryerlerde şurupların eskiden çok tüketildiği ile ilgili yazı vardı. ama sonuna bir şurup tarifi koymamışlar. nette de dikkate değer bir tarif bulamadım. kızılcık güzel .deneyeceğim.
Kızılcık şurubu hazırlama yöntemini erik için de uygulayamaz mıyız acaba?
Babamın erik ağaçlarında oldukça fazla erik var bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bu iyi bir yönteme benziyor.
meyvelere deneyip sonuçları burda anlatalım.benimde aklıma kayısı gelmişti
eski evin bahçesindeki kıpkırmızı ama ekşi narı sıkıp suyunu içerdik şekerle karıştırıp..
bu aklıma şurup ne? şerbet ne ? sorusunu getirdi.
Cahilliğimi bağışlayın ama aklıma hep takılan bir soru vardır. Biberleri kuruturken çeşitli mikroorganizmalardan dolayı oluşabilen aflotoksin ve benzeri zararlı maddeler salça, reçel veya bu tarifteki yöntemle meyveleri işlerken de oluşmaz mı?
ziraatçiler okuyana kadar burayı beklememiz gerekecek.
Mine hanım **** Plumbago geldiğinde soralım.
Bir serinletici de benden.Pekmezi sulandırın, içine birkaç tane de buz atın. Sonra da afiyetle için.Çocuklar buna bayılıyor(rengi kolaya benzediği için kola diye tutturan çocuklara :mad: verilebilir...).
Kola deyince aklıma eskimo geldi:)
Ben de kolayı kocaman bir bardağa dolduruyorum. İçine bol buz koyuyorum. Bir kaç yaprak taze naneyi hafifçe ezip bardağın içinde gezdiriyorum. Bir kaç damla limon suyu ilave edip,
bitmedi,
daha sunum var,
bardağın çevresine çekirdekleri alınmış, düzgün ve ince kesilmiş limon dilimleri koyuyorum. Bu dilimlerin çıkartılmış çekirdek boşluklarına taze nane yaprakları yerleştiryorum.
Sıcak yaz akşam üstlerinde, hele de deniz veya havuzdan çıkmışsanız, akşama hazırlanmışsanız, bronz tenin size en çok yakıştığı o saatlerde yemekten önce inanılmaz serinletici bir içecek.
kola zararlı bir içeçektir içmeyiniz ve içirmeyiniz:))
ben daha faydalı bir içeçek tarifi vereyim:))
Kolay Vişne Likörü:
üç kilo vişne saplarından ayıklanıp güzelce yıkanıp büyük bir cam kavonoza konur,
üzerine silme şeker doldurulur, son olarak bir büyük votko boca edilir.
sonra bu şişe unutulur, takiiii olana kadar.
(İçime hazır hale gelmesi 3-4 ay sürebiliyormuş)
Bol köpüklü Türk kahvenizin yanında afiyetle içebilirsiniz.
meyvelere deneyip sonuçları burda anlatalım.benimde aklıma kayısı gelmişti
Kayısı şurubu
kayısılar şekersiz olarak tencerede pişirilip, soğuduktan sonra süzgeçten geçirerek kavanozlara doldurulur,kavanozların ağzı sıkıca kapatılıp kışın, isteğe bağlı olarak şekerli su ile sulandırılıp içilir.
Halam yapardı,çok lezzetli olur.
Oğuz Sağlam
07-09-2006, 13:28
Alıntı Bilgileri
Büyükşehir Ankara
Yıl:2 Sayı: 95
6-12 Eylül 2006
Sayfa 14
http://img244.imageshack.us/img244/4508/sherbetmj1.jpg
Paylaşmadan
ve
yitip giden tatlara üzülmeden de yapamadım.
Saygılar,
ufuksinel
07-09-2006, 15:47
Evet bir kültür şerbet...Yanlış hatırlamıyorsam bir yemek dergisinde sorbenin kökeninin şerbet olduğu yazılıydı. Yanılıyor da olabilirim. İstanbulda iseniz Arnavutköyde iskelenin karşısında Melengeç diye bir yer burada koruk şerbeti ve sübye bulabilirsiniz , Hacı Bekirde Demirhindi şerbeti, Darüzziyafede Nar Şerbeti bulabilirsiniz.
Erguvan Muhibbi
07-09-2006, 18:05
Evet şerbet çok güzel bir mevzudur.
Eskiden gazozlar, kolalar yok tabii ve buzdolapları da yok.
Buz dan kaselerde ikram etmişler şerbetleri. Bu konuda yazacak
pek çok şey var. Annem karlı pekmez şerbetlerini anlata anlata
bitiremez. Alanya da karlı meyve suyunu içtiydim ama.
Oğuz bey dostum çok hoş bir mevzu açtınız
devam ederiz inşallah.
Bizim buralarda bu gelenek bir nebze olsun devam ediyor. Meyan kökünden yapılan "meyan şerbeti" Ramazan sofralarımızın vazgeçilmezi.
Sıcak yaz günleride, buz gibi içilen meyan şerbetinin damakta bıraktığı ferahlık, uzunca bir süre insanı hoş bir lezzetle baş başa bırakıyor. Şimdilerde artık eskisi gibi şerbeti sırtında satan şebetçiler çok azalmışsa da, Ramazanlarda bu gelenek tekrar gün yüzüne çıkıyor.
Ben evde meyan kökünden sürekli olarak bulundururum. Vazgeçemediğim bir tadı vardır şerbetin. Bu nedenle her zaman olmasa da arasıra bu güzel içeceği içmeye devam ediyorum.
Hem sağlık yönünden de çok faydası var. Kolanın hammaddesi olarak da zaten meyan kökü gösteriliyor. Kola içmektense, meyan şerbeti içmeyi tercih ediyorum. Renk olarak tıpatıp benzemekle birlikte, lezzet olarak bence meyan şerbeti çok daha güzel. Bunun yanında vucuda sağladığı faydalar da cabası...
Millet olarak, sonradan sofralarımıza girenve özellikle de en sinir olduğum şey olan: "Ramazanla kola reklamların artması ve sanki kola Ramzan sofralarının vazgeçilmesi gibi gösterilmesine" karşı, milli içeceklerimize sahip çıkmalıyız ve hergeçen gün bir zararı daha ortaya çıkan ve birçok ülkede yasaklanması gündemde olan koladan uzak durmalıyız...
Oğuz Sağlam
27-09-2006, 10:47
Sn. TigerX,
Bu bahsetmiş olduğunuz meyan kökü şerbeti oldukça ilgimi çekti.
Şerbetin tarifi ile ilgili bir bilgi mevcut mu?
Evde yapılabilir bir şerbet midir bu?
Saygılar,
Çocukken Gelincikten yapılan bu tarzda bir içecek hatırlıyorum.
Ancak nasıl yapıldığını hatırlamıyorum. Bilen varsa söylerse sevinirim.
Saygılar,
Vildan Sönmez
27-09-2006, 11:13
Çocukken Gelincikten yapılan bu tarzda bir içecek hatırlıyorum.
Ancak nasıl yapıldığını hatırlamıyorum. Bilen varsa söylerse sevinirim.
Saygılar,
Serinleten içecekler bölümünde Gelincik Şurubunu bildiğim kadarı ile yazmiştım.
Şurup,şerbet çok farklı mıdır?
Erguvan Muhibbi
27-09-2006, 11:22
Türk Dil kurumunun sözlüğünde:
şurup -bu
isim Arapçayazilis şur°b
1 . Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet :
"Sen hele şu kadayıfın şurubuna bir göz atıver."- A. İlhan.
2 . Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek :
"Vişne şurubu."- .
3 . İçinde çok miktarda şeker bulunan koyu sıvı kıvamda olan ilaç :
"Kuvvet şurubu."- .
Birleşik Sözler
elma şurubu kızılcık şurubu vişne şurubu
şerbet
isim Arapçayazilis şerbet
1 . Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek :
"Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler."- A. Haşim.
2 . Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek :
"Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi."- M. Ş. Esendal.
3 . Bazı maddelerin suda eritilmişi :
"Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."- .
4 . Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
şerbet gibi şerbet içmek
Birleşik Sözler
baldıranşerbeti ecel şerbeti kızılcık şerbeti koruk şerbeti
lohusa şerbeti tutkal şerbeti
Yazıyor efendim. Arz olunur.
Demekki bu iki konuyu birleştirmek gerekiyor.
Serinleten içecekler ile şerbet
Oğuz Sağlam
27-09-2006, 13:26
...
Demekki bu iki konuyu birleştirmek gerekiyor.
Serinleten içecekler ile şerbet
Ben de sizinle aynı fikirdeyim. Uygun bir başlık altında birleştirilmesi doğru olacaktır.
Bu "her geçen gün üzerinde biriken yeni günlerin ve sentetik tadların altında ezilerek kaybolmaya mahkum kültürel değerler ve hatta tarifleri" en azından böyle bir başlıkta birbirlerine yarenlik ederler. Belki yapılabilir/denenebilir olanları yapar-tadar, ecdadın damaklarında nasıl lezzetler gezmiş kısmen hissedebiliriz.
Saygılarımla,
Sn. TigerX,
Bu bahsetmiş olduğunuz meyan kökü şerbeti oldukça ilgimi çekti.
Şerbetin tarifi ile ilgili bir bilgi mevcut mu?
Evde yapılabilir bir şerbet midir bu?
Saygılar,
Tarifi çok basit. Tek bulmanız gereken meyan kökü..
Yukarıda "backyard" isimli arkadaş da aynı şerbete "aşlama" olarak tarif vermiş. Yöresel isimleri farklı olsa da muhteviyatı aynı oluyor.
Meyan kökü şerbeti (Aşlama)
1 lt kadar musluk suyuna bir avuç dolusu dövülmüş meyan kökünü ıslıyorsunuz. İçerisine 1 tane kesme şeker ve 1/2 çay kaşığı tatlı soda (kabartma tozu değil) ekliyorsunuz. Şöyle bir karıştırıp oda sıcaklığında 2-3 saat bekledikten sonra buzdolabına koyuyoruz. Hem bu şekilde demleme bittikten sonra anında soğuk soğuk servis yapma imkanı da oluyor. Bu tür gıdalar açıkta kaldığında çabucak bakteri ürüyor. Yaklaşık 5-6 saat kadar sonra süzüp içebilirsiniz.
İçerisine damak zevkine göre 1-2 tane dövülmüş karanfil, 1/2 çay kaşığı dövülmüş tarçın katarsanız daha enfes bir tad elde etmiş oluyorsunuz. Eğer çok koyu olmuşsa üzerine su çekerek sulandırıp da içebilirsiniz. Ne kadar uzun süre meyan kökü ile ıslı kalırsa o kadar koyu ve tadı ağır olacaktır.
Göğüs tıkanıklığı, bronşit, mide ve bağırsak rahatsızlarında çok iyidir. İdrar söktürür, bünyeyi kuvvetlendirir. Vücuda zindelik verir. Daha başka birçok faydası var. Deneyin kendiniz görün.
Yanlız fazla içmeyin. O kadar enerjiyle ne yapacağınızı şaşırırsınız.:D
Meyan kökü bulamayanlar aktarlarda meyan balı satılır. Ondan alıp damak zevkine göre suda bir parça eritip de kullanabilirler. Aynı tadı vermese de idare eder.
NOT: Bildiğim kadarı ile marketlerde hazır paketlenmiş toz halde mevcut. Su katıp doğrudan içiyorsunuz. Yanlış hatırlamıyosam markası Ramko olacak..
Kızılcık Şerbeti
Kızılcıkların son demleri.. Bitmeden yine aldım.
Kızılcıkları yıkayıp üstünü geçecek kadar su koyup haşlayın. Kırmızılaşmış suyu bir tencereye süzüp, tekrar biraz daha su ekleyip tekrar kaynatın. Bu suyu da diğerinin üzerine ekleyin. Tekrar biraz daha su koyun (bu eklemeler kızılcıkların üst hizasına kadar su koymak anlamına gelmektedir)
Tüm suları ince tel güzgeçten geçirin. Haşlanmış kızılcıkların da çekirdeklerini çıkarın, geriye kalan püreyi başka bir tencereye koyun.
Kızılcık sularının bulunduğu tencereye gerektiği kadar şeker ekleyip kaynatın. Limon suyu ilave edin. Sonra bir şişeye koyup, soğuduktan sonra buzdolabında saklayın.
Püre haline gelmiş kızılcıklara da şeker ve limon ekleyerek kaynatın. Kızılcık mermaladınız olsun :)
Sularını ayırdığınız için, geriye kalan açık pembe kızılcık püresinin, şekerle kaynadıktan sonra yine koyu kırmızıya döndüğünü görüp şaşıracaksınız :)
backyard
30-09-2006, 13:55
Buğday Şırası
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır.
Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
Kaynak: Akşam Online (http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2001/09/21/yazidizi/yazidizi1.html)
Üzüm şırası nasıl yapılır acaba bilen varmıdır. 10 sene önce adapazarına giderdim çarşıda bir köfteci kendi yapımlarını müşterilerine sunardı. Tadı hala damağımda bilen varsa çok makbule geçer.
http://ybd.s5.com/Kombucayi.htm
Birde böyle bir başlık buldum Kombu Çayı diye. Br fikri olan varmı. Selamlar.
karpuz suyu
Karpuzu kabuklarından ayırın. Kabuklarını ve çekirdeklerini attıktan sonra geri kalan kırmızı kısımları mikserden geçirin isteğe bağlı olarak tortusundan ayırabilirsiniz. Bıraz buzuda doğrama makinasından geçirin. Karpuz suyuyla karıştırarak servis yapabilirsiniz. İsteğe bağlı süs olarak bir iki yaprak nane koyabilirsiniz. Görüntü süper.
Karpuz zamanı deneriz.Teşekkürler
Kombu çayı ilk defa duyuyorum.Ama merak ettim.Mantar kullnılmış nasıl bir mantar tam açıklanmamış.
Kombu çayı ilk defa duyuyorum.Ama merak ettim.Mantar kullnılmış nasıl bir mantar tam açıklanmamış.
KOMBUCHA (Kombu Çayı)
Kombu çayı, esasında bir mantarın mayalanmasıyla yapılır.Yaklaşık bir haftalık süre içinde oluşur.
Bu çayı yapabilmek için su , şeker, siayh veya yeşil çay, biraz elma sirkesi veya önceden yapılmış bir miktar kombu çayı gerekir.
Bu çay, bir kez oluştuğunda, yavru mantarlardan sürekli olarak üretilebilir.
Kombu çayında çok değerli besinler ve sağlığı destekleyici diğer maddeler vardır.
Enerji verir, bedeni toksinlerden temizler hem de yaşlanmayı yavaşlatır.
Kaynak : Doğanın Şifalı Eli Dr.M.Ender Saraç
Peki biz yapmaya kalksak mantarı nerden bulacaz.Normal kültür mantarı mı?
Arkadaşlar yaza yaklaştık. Soğuk içeçeklerin yavaş yavaş zamanı geliyor. Güzel tarifleri yazmanın zamanı geldi sanıyorum. Sizlerde varsa bizlerle paylaşın lütfen.
Aydın'da yaz aylarında genellikle semt pazarlarında kar helvacıları bulunur.Kış aylarında toplanıp kar kuyularına sıkıştırılarak depolanan kar, yazın vişne şurubuyla birleşince şahane bir şey çıkar ortaya.Vişne şurubu sanki daha da kırmızı bir hal alıyor karla buluşunca ve o çok güzel görüntünün yanında üzerine tanımayacağım bir ferahlatıcı etkisi var.Su bardaklarında ikram edilir ama yerken sürekli karıştırmanız gerekir yoksa kar buzlanıyor.Karşınıza çıkarsa mutlaka deneyin **** evde kendiniz yapabilirsiniz.Pekmezle de yapılıyor ama asla vişne şurubuyla yapılanın yerini tutmuyor.Sırf bu amaçla yazın Aydın köylerinde seyyar satıcılar kar satarlar. Hayır amaçla da alınıp komşulara kar dağıtılır.Bunu özellikle yakınları memleketten uzakta vefat edenler susuz öldü diye düşünüp son derece ferahlatıcı etkisinden dolayı hayır amaçlı dağıtırlar.
hassoman
17-05-2007, 01:04
Şerbet konusu yaz mevsimi gelince unutulmuş gibi.
Bu sıcak günler belki bu konuyu yeniden hareketlendirir.
Diyelim aniden misafir bastırdı. Hepsi sıcaktan bunalmış vaziyetteler... Onlara: ‘Hele biraz soluklanın, teriniz bir kurusun’ diyerek hemen mutfağa girin.
Malzeme: (Altı kişilik)
- 4-5 limon
- Üç-dört yaprak taze nane (varsa iyi olur. Yoksa sorun değil)
- Altı su bardağı klorsuz soğuk su
- Alabildiği kadar şeker:)
- Derince bir kap
Derince kabın içine limonları kabuğuyla birlikte irice doğrayın. Nane yapraklarını ekleyin. Üzerlerini örtecek kadar şeker koyun. Sonra kollarınızı sıvayın ve malzemeyi mıncıklamaya başlayın. İyice sulansın, özleşsin… Kokusu belirginleşip, şeker eriyinceye kadar mıncıklamaya devam edin. Sonra mıncıklamayı kesmeden yavaş yavaş suyu koyun. Şöyle bir karıştırın. Tadına bakın. Duruma göre ya şeker ekleyin, ya da su… Hemen limonata bardaklarına koyun. İçlerine buz atın. Teri soğumuş olan misafirlerinize ikram edin.
Eğer zamanınız varsa:
- Limonları derin bir kaba irice doğrayın. (Bu defa nane koymayın). Üzerini şekerle örtün. Bir saat kadar beklesin. Sonra mıncıklayın… Sulansın, özlensin.. Mıncaklamaya devam ederken klorsuz suyu yavaş yavaş ekleyin. İşiniz bitince kabın içine bir dal nane atın… (Naneyi mıncıklamayın). Buz dolabında ağzı kapalı bir gece beklesin. Ertesi gün şişelere süzün. İçlerine birer dal nane koyun. Şişeleri kullanacağınız zamana kadar buz dolabında saklamalısınız.
- Bu arada, boş bir buz kabının gözlerine rendenin ince tarafıyla rendelediğiniz limon kabuklarını koyun. Üzerlerine klorsuz suyu doldurun. Buzluğunuza kaldırın. Limonata servisi yapacağınız zaman bu buz kalıplarını kullanın…
- Derin kaptaki limonata tortusunu atmayın. Naneyi çıkarın. Üzerine bir iki limon doğrayarak aynı işlemle yeni bir limonata yapabilirsiniz.
- Bu mıncıklama usulü ile -hemen içmek üzere- (nane kullanmadan) vişne, olgun erik, çilek gibi meyvalarla da şerbet yapabilirsiniz. Mıncıklama sırasında bir kahve kaşığı kadar limon tuzu koyarsanız iyi olur. Limon tuzuna itirazı olanlar bir limonun suyunu ilave etsinler derim.
Nasıl denemeye değmez mi?...
hassoman
23-05-2007, 22:19
Malzemeler:
- Bir litrelik kavanoz
- İki adet poşet demlik çay...(Ben siyahı tercih ediyorum)
- 6 Tatlı kaşığı Toz Şeker (Şekersiz veya daha az şekersiz sevenler için doz azaltılabilir ya da hiç kullanılmayabilir)
- 1/4 Limon suyu (sıkılmış kabuğu da konulacak)
- Bir küçük dal nane
Efendim,
- Güneşin yükseldiği bir saatte Kavanozun içine klorsuz su koyun. İki demlik poşeti içine atın. Şekeri tercihinize göre ekleyin. Ağzına bir parça streç (ya da şeffaf bir naylon gererek üzerine kapağı sıkıca kapatıp güneş gören bir yere koyun. İki saat kadar sonra kavanozu bir iki defa sallayın ki şeker iyice erisin...
(Kavanozun üstünün kırmızı, dibinin su renginde olduğunu göreceksiniz... Alttaki şeker yoğunluğu çay rengini kavanozun altına geçmesine engel olduğu için çocukların hoşuna gideceği güzel bir görüntü oluşacak. Bu olayı çocuklara gösterin) Şeker koymamışsanız böyle bir olay olmayacağı için kavanozu sallamanıza gerek yok)
Bu önemli açıklamadan sonra devam edelim:)
4 saat kadar sonra çayın demlenmiş olduğunu göreceksiniz... Demlik poşetleri kavanozdan çıkarın... (Sıcak çay demlerken kullanabilirsiniz). Kavanozun içine 1/4 limonun suyunu sıkılmış kabuğuyla birlikte koyun. Bir dal taze naneyi eklemeyi sakın unutmayın. Kavanozun kapağını kapatın. Buzdolabına kaldırın. (Kavanoz terleyip soğuyunca naneyi çıkarabilirsiniz... Nane fazla kalınca çayın tadını baskınlaştırabiliyor)
Dilediğiniz zaman bardağa buz parçaları koyarak servis yapın...
Limonun, nanenin ve şekerin miktarını daha sonraki denemelerinizde zevkinize göre değiştirebilirsiniz..
Beğenirseniz güneş altındaki kavanoz miktarlarını artırabilirsiniz demiyorum; zaten artıracağınızdan eminim. Çünkü tiryakisi olacaksınız:))
Benzer tarif için Bkz:
http://www.yogurtland.com/turkce/2005/06/13/gunes-cayi/
hassoman
29-05-2007, 17:53
Hazır içecekler yerine evde yapılıveren pratik içeceklere merakım var.
-Güneşte Çay-ı yaparken aynı yolla tarçınlı şerbetin de hazırlanabileceğini düşündüm:
Hemen baharat dolabını açtım:
İki adet kabuklu tarçını, bir tutam (tatlı kaşığı) bamya çiçeğini, nohut büyüklüğünde de limon tuzunu aldım.
Hepsini bir litrelik kavanozun içindeki içme suyuna koydum. Tam on çay kaşığı ölçeği toz şeker ilave ettim (+ ya da - olabilir) Kavanozun ağzını sıkıca kapatıp güneşin altına dört saat bıraktım.
Ara sıra çalkalamadım de değil hani!.. Güneşte çay yapımında söylediğim renk ayırımı bunda daha belirginleşmişti.
Dört saat sonra şerbetim çok hoş bir kırmızılığa dönüşmüştü. (Lohusa şerbeti rengine benziyordu iyi mi:))
Sonra buzdolabına kaldırdım.
Ertesi gün bir şerbet bardağı içine boşaltıp, bol buzla içmeden önce, inanın, tadının bu kadar güzel olabileceğini bilmiyordum.
Bu sıcak günlerde hoş kırmızılıkta, tarçın kokulu buz gibi bir içecek fena olmuyor yani. Benden söylemesi.
Üstelik yapımında harcanan enerji, sağlanan lezzet yüzde yüz doğadan!..
bottistar
03-06-2007, 17:37
Herkese merhaba. Benim kombucha kültürlerim var. Yazışmalarınızı yeni gördüm. İsteyenler olursa seve seve paylaşırım. 7-13 haziran arası gönderebilirim isteyenlere. bottistar@gmail.com adresine email atarsanız daha da güzel olur.
13 haziranda yurtdışına çıkacağım ve gittiğim yerde mayalayamayacağım(doğru yazdım sanırım:)). Böylelikle kültürler de canlı kalmış olur, siz de paylaşabildiğiniz kadar kişiyle paylaşırsınız. Belki döndüğümde geri bile isterim sizden :)
kola zararlı bir içeçektir içmeyiniz ve içirmeyiniz:))
ben daha faydalı bir içeçek tarifi vereyim:))
Kolay Vişne Likörü:
üç kilo vişne saplarından ayıklanıp güzelce yıkanıp büyük bir cam kavonoza konur,
üzerine silme şeker doldurulur, son olarak bir büyük votko boca edilir.
sonra bu şişe unutulur, takiiii olana kadar.
(İçime hazır hale gelmesi 3-4 ay sürebiliyormuş)
Bol köpüklü Türk kahvenizin yanında afiyetle içebilirsiniz.
Tam bir perhiz ve lahana turşusu hesabı olmuş.:p
Kola zararlı da alkol faydalı mı?
Alkolsüz bir vişne şurubu tarifi bilen ?
Tam da vişne zamanı.
Penelophe
24-06-2007, 16:53
Vişne Şurubu(Alkolsüz)
1,5 kg uzun sap iri vişnelerden
2 kg şeker
1-2 tane limon tuzu
2 litre su
Vişneler yıkanır, sapı, çöpü ayıklanır.
Suya karıştırılıp, kaynatılır.
Vişneler parçalanınca ocaktan alınıp suyu süzülür.
Posası atılır.
Kalan suyun içine şeker eklenir ve kaynatılır.
Koyu bir kıvam alınca (ve rengi bozulmadan) limon tuzu eklenir, karıştırılıp ocaktan alınır.
Soğuyunca, cam kavanozlara alınıp, uzun süre saklanabilir.
Bu tarife göre 1-2 kaşık şurup, 1 su bardağı(200ml) soğuk suya karıştırılıp, sıcak yaz günlerinde afiyetle içilir.
Tarif anneanneme aittir. Huzur içinde yatsın.
Ben de annemin vişne şurubu tarifini yazayım. Bu vişne şurubu bir yıldan daha uzun süre dayanabiliyor. Sadece vişne ve şeker kullanılıyor.
Vişneleri az miktarda şekere yatırıyoruz. (Vişnelerin üzerini örtecek kadar) Şeker koymamızın sebebi sulanmasını sağlamaktır. Gelip gidip mıncıklıyoruz. Bir gün kadar mıncıklayınca iyice sulanıyor. Sonra kevgire koyup posalarının suyundan ayrılmasını sağlıyoruz. Kendi kendine suyu akıyor. Kevgirin üstündeki posaların suyu tamamen süzüldükten sonra 1/2 oranında şeker koyuyoruz. Bir ölçü süzülen vişne suyu 2 ölçü şeker. Siz çok şekerli istemiyorsanız bu ölçü 1.5 olabilir. Ama saklama süresi azalabilir. Gelip gidip şekerin erimesi için karıştırıyoruz. Bu işlem de 1-2 gün sürüyor. Çok az miktarı erimiyor. Onu da şeker eriyene kadar ateşte tutuyoruz. Kaynamasına gerek yok. Amaç şekerin tamamen erimesini sağlamak. Daha sonra cam şişelere koyup buzdolabında saklıyoruz. İçmek için 1/3 **** 1/4 oranında oranında sulandırıyoruz.
Bu tarifte su olmadığı için bir yıldan fazla dayanıyor. (Denenmiştir)
Kalan posayı tabii ki atmıyoruz. Üzerine şeker ve su ilave edip kaynatıyoruz. Hemen tüketmek üzere komposto oluyor.
Afiyet olsun.
Bildigimiz limonatadan biraz farkli bir yapimi olmakla beraber tadi cok güzel oluyor..
Ölcüm yeteri kadar limon, cünkü az yaptiginiza degmiyor, dogranip kabuklari ile(yanliz dikkat ihraacat limonu olmasin cünkü onlarin üstü koruyucu tabaka ile kaplaniyor) bir kaba konuluyor üstüne örtecek kadar seker.. Kapatildiktan sonra dolabin dondurucu kismina konulup 2 gün bekletiliyor.. Sonra kaptaki malzeme el ile sikilarak veya tülbent veya süzgec ile süzülüyor ve tabii tadi kuvvetli oldugundan su ilavesi veya seker ilavesi gerekebilir, sulandirilarak servis yapiliyor.. Nane yaprakli dekoru, uzun bardakli servisi, acik limoni rengi ile afiyet olsun.. Sevgiler
Mutfaklarin bastaci parcalayicida 1 bardak kadar yikanmis yapraklari alinmis cilek ufalanir, yeteri kadar parcalandiktan sonra icine yarim limon seker ve süt ilavesi ile cocuklarin ve cilek severlerin begenisine sunulur.. Nane yapragi da dekor olursa pembe ve yesilin keyfine diyecek yok..
Limonata
Kalın kabuklu limonların kabukları rendelenir. Üzerine şeker konur ve limon kabuklarının rengi ve kokusu şekere geçene kadar mıncıklanır. Kapağı kapatılıp sabaha kadar **** en az 4-5 saat bekletilir. Sabah kabuğu rendelenen limonların suyu sıkılır ve rendelenmiş kabuk ve şeker olan kaba dökülür. Soğuk su konarak şeker eriyene kadar karıştırılır. Arada tadına bakarak şekerli ise su ilave edilir. Süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur.
Afiyet olsun.
hassoman
28-06-2007, 23:21
Limonata
........Süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur.
Afiyet olsun.
Sayın Sevelim,
Küçücük bir katkım olsun. İzninizle kaldığınız yerden devam edeyim:
.....süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur. İçine bir dal (üç-dört yapraklı) nane konur. Buzdolabında en az 3 saat bekletilir... İkram sırasında bardakların ağız tarafı incecik ıslatıldıktan sonra, bardağın ıslak ağzı toz şeker yayılmış bir tabağa batırılıp çıkarılır. İnce bir dilim limon ve nane yapraklarıyla ikram edilir.
Nane kokusu sevenler limonu mıncıklama işini bir dal naneyle birlikte yaparlarsa limonatanın nane rahiyası daha yoğunlaşacak ve limonatanın görünümü de hafif yeşile çalan hoş bir renkte olacaktır.
Yapımı oldukça kolay ve tadı enfes limonata reçetesi için sayın Sevelim'e teşekkürler...
Biz çocukken bahçemizdeki güllerden GÜL ŞERBETİ yapardık. Özellikle Peygamber Gülü dediğimiz açık pembe gül yapraklarını kullanırdık ama diğer kırmızı güllerden yaptıklarımız da iyi olurdu.
Cam bir şişe ya da kavanoza yıkanmış gül yapraklarını doldurup üzerine su ve birkaç tane limon tuzu ekleyip bir kaç gün güneşte bekletirdik ki, gülün rengi ve kokusu suya çıksın. suyun rengi kızarınca şişeyi süzüp yaprakları çıkarırdık. Suyunu da buzdolabında soğutup şeker ilave ederek ikram ederdik.
Benim hatırladığım tarif bu.. Hey gidi eski günler.. Ben gül toplamaya gidiyom :)
Penelophe
Allah, anneannene rahmet eylesin, hepimize de arkamızdan rahmet okunmasına vesile olacak böyle güzel evlat ve torunlar versin.:D
Sevelim
İkinize de teşekkür ederim, ne güzel tarifler.
İnşallah bunları denerim, nasibimiz varsa da içeriz.
Selam ve sevgilerimi sunarım.
Biz çocukken bahçemizdeki güllerden GÜL ŞERBETİ yapardık. Özellikle Peygamber Gülü dediğimiz açık pembe gül yapraklarını kullanırdık ama diğer kırmızı güllerden yaptıklarımız da iyi olurdu.
Cam bir şişe ya da kavanoza yıkanmış gül yapraklarını doldurup üzerine su ve birkaç tane limon tuzu ekleyip bir kaç gün güneşte bekletirdik ki, gülün rengi ve kokusu suya çıksın. suyun rengi kızarınca şişeyi süzüp yaprakları çıkarırdık. Suyunu da buzdolabında soğutup şeker ilave ederek ikram ederdik.
Benim hatırladığım tarif bu.. Hey gidi eski günler.. Ben gül toplamaya gidiyom :)
Söyleyene bakın hele, daha yarı yaşımda, eski günler, diyor. :p
Allah hayırlı ömür versin.
Ben o peygamber gülleri kaybolmasın diye uğraşanlardanım.
Sayın Balıkçı
Benim bakçemde 98 kök gülüm var, renk renk ve çeşit çeşit. Hatta evvelki sene İtalya'dan 50 adet çelik getirttim(ama kargoda 18 adedini almışlar) bana 32 kaldı, bu arada 2 adedi de kurudu. Ama peygamber Gülü dediğiniz gülü bilmiyorum. Bu gül reçel yapılan Isparta gülü mü? Yok başka ise çelik zamanı bana verebilirmisiniz?
Sevgili arkadaşlar
Serinleten içeceklerdeki limonata tariflerinizi yemek defterime kaydettim. Hepinize teşekkürler.
hassoman
29-06-2007, 12:14
Sevgili arkadaşlar
Serinleten içeceklerdeki limonata tariflerinizi yemek defterime kaydettim. Hepinize teşekkürler.
Sayın Guler,
Öyle teşekkürle kurtulamazsınız. :p En az bir tarif de sizden bekliyoruz...
Az önce bende burayı okuyarak evdeki malzemelerden(tarçın, karanfil, ıhlamur, yeşilçay, nane,az şeker ) bir şerbet uydurdum güneşte demlenmesini bekliyorum bakalım tadı nasıl olacak?Denediğimde zehirlenmezsen sonucunu yazarım?
Sevgili hassoman
Bende tarif çok. Mutfak merakım bir hayli fazla. Rahmetli annem erkeklerin aşkı mideden geçer, kocanı eve bağlamak istiyorsan iyi yemek yapmaya çalış, düzgün sofra kur derdi. Bu arada da yemekle de pişecekmişim. Ben de öyle yapmaya gayret gösterdim. Allaha şükür çok mutluyum. Senin yazını okumadan evvel de kahve köşemizde 1315 sayılı tarifi vermiştim. Ama istediğin birşey varsa belirt , yanıt vermeye gayret ederim.
hassoman
29-06-2007, 21:12
Sevgili hassoman
Bende tarif çok. Mutfak merakım birhayli fazla. Rahmetli annem erkeklerin aşkı mideden geçer, kocanı eve bağlamak istiyorsan iyi yemek yapmaya çalış, düzgün sofra kur derdi. Buarada da yemekle de pişecekmişim. Ben de öyle yapmaya gayret gösterdim. Allaha şükür çok mutluyum. Senin yazını okumadan evvel de kahve köşemizde 1315 sayılı tarifi vermiştim. Ama istediğin birşey varsa belirt , yanıt vermeye gayret ederim.
Rahmetli annenizin öğüdü mutlaka işe yaramıştır:D Ama küçücük bir itirazım olacak.
Siz güzel yemek yaptığınız için eşiniz eve bağlanmadı. Eşiniz eve bağlı olduğu için siz güzel yemekler yaptınız;)
Ben sizden dilediğiniz bir reçeteyi yazmanızı rica etmiştim. Siz benden sipariş istediniz.
Pekala...
Yapımını merak ettiğim çok yemek ve içecek var aslında. Mesela kireç kaymağı işlemini hep merak ederim. Sanırım Hatay yöresinin kireç kaymağında bekletilmiş tahin ve cevizle ikram edilen bal kabağı tatlısı var... Bir de reyhan şerbeti...
Biliyorsanız bunların reçetelerini rica ediyorum, bilmiyorsanız bir adet geleneksel bir şerbet tarifi yazın...
Dostlukla kalın efendim...
Sayın Balıkçı
Benim bakçemde 98 kök gülüm var, renk renk ve çeşit çeşit. Hatta evvelki sene İtalya'dan 50 adet çelik getirttim(ama kargoda 18 adedini almışlar) bana 32 kaldı, bu arada 2 adedi de kurudu. Ama peygamber Gülü dediğiniz gülü bilmiyorum. Bu gül reçel yapılan Isparta gülü mü? Yok başka ise çelik zamanı bana verebilirmisiniz?
Peygamber Gülü adına bir başlık açmıştık.
İnşallah üretebilirim de bütün dostlara ulaştırabilirim.
Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4313&highlight=Peygamber+G%FCl%FC
hassoman
29-06-2007, 21:38
[/B]
İnşallah üretebilirim de bütün dostlara ulaştırabilirim.
Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4313&highlight=Peygamber+G%FCl%FC
Aman Üstad, beni de sıraya koyun. :Haberiniz olsun, bahara otobüse atladığım gibi yakanıza yapışıyorum.
Hele "Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah..." dedikten sonra artık bu farz oldu. Biz de çocuklarımıza bırakırız inşallah!.. Bu arada bunun karşılığında ben size ne sunabilirim onu düşünmüş olurum.
Dostlukla kalın efendim.
Aman Üstad, beni de sıraya koyun. :Haberiniz olsun, bahara otobüse atladığım gibi yakanıza yapışıyorum.
Hele "Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah..." dedikten sonra artık bu farz oldu. Biz de çocuklarımıza bırakırız inşallah!.. Bu arada bunun karşılığında ben size ne sunabilirim onu düşünmüş olurum.
Dostlukla kalın efendim.
Dostlarımızın, başımızın üstünde yerleri vardır.
Sevdiğim bir çiçeği, onu seven, sevecek olan bir dosta vermenin getireceği mutluluktur, bunun karşılığı.
BAşka bir şey aramaya gerek yok.:D
Sevgili Hassoman,
Yazında beni imtihan etme istediğini sezer gibi bir duyguya kapıldım. Mutfak merakım fazla demekle herşeyi bilirim diye de bir iddiam yok. Sizin mesleğiniz ahçılık mı? Tariflerinizden öyle sezdim. Ben emekli bir ev hanımıyım. Öğrenmenin yaşının olmadığı fikrine de inanıyorum. Yaşça benden küçüklerden de çok şey öğrenmişimdir, ayrıca bundan da büyük keyif alıyorum. Çerkez kızıyım, bizim örf ve adetlerimiz biraz daha değişiktir. Rahmetli annemin dediklerine sen hernekadar katılmıyorsan da ben hep faydasını görmüşümdür, ve mutluluğumda da büyük payı vardır. Size söylediğim gibi kahve köşemizde içimden gelerek bir tarif-ki çok kolay-vermiştim. Ama sen bana Hatay mutfağını soruyorsun Biz Çerkezlere ait olan yemeklerden dilediğini sorabilirsin.
Allahtan yemek defterimdeki notlardan kabak tatlıları ile ilgili kısımda ufak bir not düşmüşüm. Kireç kaymaklı kabak. Kendim hiç denemedim ama aldığım not şöyle: O yöreye has bir kabak varmış, hem içi hem de dışı beyaz. Onları çok kalın olmamakla beraber çok ince de değil dilim dilim kes, bir tepsiye döşe üstüne toz halinde kireç (bazıları kireç kaymağı koyuyormuş) dök. Oda sıcaklığında 1 gece beklet. Ertesigünü o kireçtozundan dolayı sertleşiyormuş.
4-5 su bol suyla yıka, sonra üstüne bol soğuk su koy ve 1-1.5 saat dinlendir.
Daha sonra ateşin altını yak ve şekerini koy. aşağı yukarı 1 kilo kabak için 1.5 kilo toz şeker. İyice pişir. Soğuduktan sonra çekilmiş ceviz ile servis yap.
AFİYETOLSUN.
Reyhan şerbetini bilmiyorum, ama yapmadığım halde tahmin edebiliyorum. Reyhanı yemeklerimde çok kullanırım. Herhalde Şeker ve limonla hazırladığımız şerbete güzel koku versin diye Reyhan koyuyoruz. Bunu en kısa zamanda denemekte fayda var.
Bilmiyorum tariflerimle seni tatmin edebildim mi? Sağlıcakla ve afiyetle kal.
Hassoman'ın iki tarifini karıştırarak ve evde olanlarla idare ederek güneşte yaptığım buzlu çay. Şekersiz yapmama rağmen gerçekten çok güzel. Ayrıca doğal.
hassoman
26-11-2007, 18:03
Gazeteci Çetin ALTAN unutulmaya yüz tutmuş içeceklerimizden söz ederken Müselles, tükenmez, koruk şerbeti ve üzüm sirkesi başlıklı yazısında ‘tükenmez’den şöyle söz etmiş: "Tükenmez", yarı yarıya suyla doldurulmuş bir kübün içine çürümüş, yahut çürümeye yüz tutmuş hüvez, muşmula, ayva, üzüm gibi meyveler atılarak yapılır ve tahammur etmesi beklenirdi. Sonra da suyu küpten alınıp içildikçe, yerine su eklenirdi. “
Ve sonra eklemiş:“…nasıl oldu da, "müselles", "tükenmez", "koruk şerbeti" kaybolup gitti?
Çünkü yerlerine, markaları evrenselleşmiş başka içecekler geldi.” ](yazının tamamını okuyun derim:) http://www.milliyet.com.tr/2007/04/14/yazar/altan.html
Evet, muşmula (döngel) pazara çıkınca benim aklıma hemen eski bir Anadolu içeceği olan ‘Tükenmez’ gelir…
Kendi çapımda yaparım.
İnatla yaparım.
Bu devirde hâlâ tükenmez yapan eski kafalılar var, bu bilinsin yani...:D
Size vereceğim ölçüleri bire bir uygulamanız şart değil. Muşmulası ağırlıklı olsun yeter. Geri kalan malzemeyi damak tadınıza göre artırır veya azaltırsınız. Elbette aradaki oranları fazla kaçırmadan. Önce denemek için az yapın derim; severseniz ölçüleri artırabilirsiniz...
Şimdi geçelim reçetemize:
2 kg muşmula
1 büyük ayva
2 iri elma
2 iri armut (elma büyüklüğünde olacak. Öyle tanesi 1 kg gelen deveci armutları kadar değil)
2 dolu avuç üzüm kurusu (Yaşı da olur)
2 dolu avuç vişne kurusu (Dondurulmuşu da olur)
25 su bardağı su.. (İki buçuk değil ha. Yanlış okumayın en az yirmibeş bardak sudan sözediyorum)5 su bardağı şeker ](0 (sıfır) bardağa kadar indirebilirsiniz)
Eskiler bu malzemeyi (örneğin muşmula 10 kg falan yani) musluklu tahta fıçılara koyarmış. Nereden bulacağız şimdi bu fıçıları dimi ya?:( Ama, hani belki evinizde piknik için musluklu (büyük) termos vardır. Ya da Musluklu bir bidon. Yoksa mecburi kavanoz… Ne yapalım… Eskiyi sürdürmek kolay değil...
Malzemeleri güzelce yıkadıktan sonra ayvayı, elmayı, armudu çekirdek yataklarını temizleyip dilimliyoruz (Kabuklar soyulmuyor). Diğer meyvalarla (muşmula, üzüm, vişne) karıştırıp katlar arasına şekeri serpiştirerek kabına koyuyoruz. (Bazıları kabın üstüne tülbent içinde bir dilim ekmek içi veya bulgur koyar.) Üzerine suyu (musluk suyu olmayacak) doldurun ve ağzını kapatın. Arada bir sallamayı unutmayın. 20 gün sonra içeceğimiz hazırdır. Musluktan (üzerinden ne kadar aldıysanız o kadar şekerli su ekliyorsunuz. İşte tükenmez adı buradan geliyor. Peki ne zamana kadar içilecek bu? Tamam artık, tadı abdest suyuna döndü bunun diyene kadaaaar!..
Bu içecek insana yaramaz da ne yapar?:D:D:D
Afiyet olsun...
celalsungur
27-11-2007, 08:38
Bu içecek insana yaramaz da ne yapar?:D:D:D
Afiyet olsun...
Harikasınız, okuması bile keyif veriyor.
Bir de Kayseri civarında tanınan, ''Girabolu'' var, o da çok serinleticidir. Kayseri'liler yaz sıcağında meyvesini yediklerinde veya sıkıp suyunu içtiklerinde ''yüreğim soğudu'' derler. Girabolu(Viburnum opulus (Gilaburu - Gilabolu) ) bölümünde detayları okuyabilirsiniz. Küplerin içine meyvesini koyup üstüne su ilave edip yanlış hatırlamıyorsam meyveler suyun üstüne çıkmasın diye bir de yassıca taş koyarlardı, bir süre sonra yerdik.. Böbreği temizlediği, taşları düşürdüğü söylenirdi.
hassoman
27-11-2007, 15:05
Sevgili celalsungur,
Önce beğeninizden dolayı teşekkürederim.
Girabolu anlaşıldığı kadarıyla şifası bol bir bitkiymiş. Öneriniz üzerine araştırdım, Sağolsun sevgili Selahattin Yılmaz ayrıntılı bilgiler vermiş (Bknz: http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2720&highlight=Viburnum+opulus)
Girabolunun kullanıma hazır hallerini büyük baharatçılarda oldukça hoş ambalajlar içinde ilaç niyetine satıldığını gördüm. Türk malı değildi sanırım. Market raflarında da alkolsuz içecekler reyonlarında rastlıyorum. Ama bu haliyle alıp denemedim... Yalnız Kayseriler yine Kayserililiklerini yapmışlar yine:D. Diğer içeceklerine göre pahalı yani... (Ama yararlarını düşününce sözümü geri alıyorum...)Şaka bir yana nicedir merak ettiğim ve en kısa zamanda tadına bakmama vesile olacağınız bir içecek...
Kültürümüze sahip çıkalım der dururuz ya, bundan murat hep dilimiz, edebiyatımız, müziğimiz, tutum ve davranışlarımız falan akla gelir... Oysa yeme, içme de bunun içinde... Hâttâ kültürel bir yaşam tarzının gereği. Bu tür içecekler bu nedenle aklıma düşüyor benim. Bakın örneğin şu müselles, haydariye, sübyeler (badem veya kavun çekirdeğinden yapılıyor), [/I]ve daha adını duymadığım, bihaber olduğum içeceklerimizin nasıl yapıldığını bilen bir avuç insan kaldı... İnanın unutulacak tatlar, kokular, renkler değil bunlar...
celalsungur
27-11-2007, 16:11
[B]
İnanın unutulacak tatlar, kokular, renkler değil bunlar...Globalleşme adı altında, Batı kadar üretmeden, batı gibi tüketme tutkumuz, bizi kendi güzelliklerimizden uzaklaştırıyor maalesef. Koşuşturma içinde bu forum olmasa, çocukluğumun bu nefis lezzeti Girabolu'yu aklımın bir yerinde yıllarca daha tatmadan taşıyacaktım. Ama ben de sizin gibi peşine düşeceğim, pahalı da olsa satın alacağım, fidesini dikmiştim bir yerlere, akibetini takip edeceğim, Kayseri'den eş'e dost'a meyvesini getirtip kendim hazırlayacağım ama mutlaka tadacağım, Coca Cola kültürüne alıştığımız kadar, eski alışkanlıklarımıza da sahip çıkmaya çalışacağım. Sizin tarifin koyduğunuz o nefis lezzetleri de mutlaka tadacağım. Saygı ve sevgilerimle. İyi ki varsınız sevgili dostlar.
11 / 2007den sonra şerbet muhabbetine ara verilmiş. Belki şimdi yazacakalar olur:
Benden mesela. Şerbet deyince bir çağrışım yapmadı ama gelincik şerbetini görünce aklıma geldi. Dedemin bahçesi vardı bir zamanlar. (Sonra beton döküp garaj yaptılar :( ) Bahçede kırmızı kocaman güller açardı. Gül şeklini bozupda dökülmeye başlatınca toplanır, yapraklar ayırlır, temizce yıkanır ve şeffaf mümkünse cam bir kavanoza konur. İçine arzu edildiği kadar şeker ve limontuzu konulup dama bırakılır. Adıyamanın yaz günü damda 24 saati var ama teyzen peşinden terlik atınca mecburen 3 gün bekliyorsun. 3 gün sonunda evde varsa taze nane ve buzla süper olur. Sadece kırmızı gülden yapardı teyzem. Sarı-beyaz güller acı oluyormuş.
Ankara'ya gelince güneşi ben görmüyorum ki bırakın gül şerbeti yapalım. Ben de çocuk aklı işte kendimce pratik çözüm buldum: Gül yine ayıklanır temizlenir. Cezveye az suyla beraber konur, şekeri limon tuzu atılır ve kaynatılır. Karıştıra karıştıra.. Geniş bir kapta yapıyorsanız yaprağın kırmızısının yavaş yavaş ortasına toplanıp bir anda suya salındığını görebilirsiniz. Çok zevkliydi :D Altı kaparılır ve soğuk su konur. Bardağa alırken yine taze nane ve buz.
Kübra geldi aklıma hep onunla yapardık. Kural : Ocağı kullanırken ya annenden izin al **** annene gözükme :D
hassoman
20-05-2008, 23:28
Bakın işte gül zehirlenmesi diye bir şey duydunuz mu? Tabi Müjgan hanım genetik bir sorun olarak eksik ya da yetersiz bir enzimden söz etmezse...
Efendim şimdi Gül reçeli, Gül şurubu ve Gül şerbeti zamanı...
Isparta güllerinin zamanı geçti geçiyor... Elinizi çabuk tutun...
Daha kokulu oldukları için sabah erkenden toplamak gerekiyormuş ama ben gece yarısı topladım... Kokuları gerçekten baskındı. Yedi sekiz olgunlaşmış güllerden topladım. Yaprakların dipteki beyaz kısımları kestim. (Bir gülün yapraklarını parmak uçlarınızla toptan alıp, dağıtmadan kesiverin. Yoksa tek tek aklı olan uğraşmaz yani... Bu beyaz kısımlar neden kesilir bilmiyorum. Keslimesi lazım dediler ben de kesiyorum)
Güzelce yıkadım...
Bir kavanoza, bir kat şeker, bir kat gül yaprağı olmak üzere güzelce döşedim. Üzerine bir limonun suyunu sıktım. Aslında beş on kırmızı gelincik çiçeği bulsaydım (siyah kısımları çıkarılacaktı) iyiydi ama uğraşamadım onunla...
Neyse, kavanozdaki şekerli güller iki gün bekleyecek. Sonra bunları kavanozdan çıkarıp üzerlerine ara ara şeker ekleyerek parmaklarımla bir güzel oğuşturarak macun haline getirmeye çalışacağım. Elbette ara ara içme suyu eklemek gerekecek... Sonra istediğiniz tada gelinceye kadar su ve varsa iki-üç kaşık hazır gül suyu ekleyip dolap da bir gün bekleyecek. Sonra süzüp güzelce içilecek...
Isparta gülünden reçel ve şurup yapacaksanız kolları sıvayın derim...
Sırada nane likörü var
hassoman
25-05-2008, 01:03
Efendim şimdi Gül reçeli, Gül şurubu ve Gül şerbeti zamanı...
İşte gül şerbetimin görünümü. Yapımı kolay, içimi enfes...
Gülleri oğuştururken klorlu su kullanmadım elbette ve gül suyu koymaktan vazgeçtim...
Şimdi nane likörünü ve gül likörünü deneyeceğim.... Bakalım becerebilecek miyim?
Ayşe Özdil
24-07-2008, 20:36
Yaşadığımız çok sıcak ve bunaltıcı yaz günlerinde , ben de tamamen doğal ve ferahlatıcı bir içeceğin tarifini yapmak istiyorum. Bunu , evinin terasında 3 çeşit üzüm asması olan rahmetli anneannem çok güzel hazırlardı. Ondan gördüğümüz gibi , annem ve ben de sık sık hazırlayıp buzdolabında bulunduruyoruz.. Adı Koruk Sirkesi .
Koruk suyuyla yapılıyor. 3-4 salkım koruk , yıkandıktan sonra bir kapta dövülerek suyu çıkartılır.( Bu sırada koruk çekirdeklerini ezmemek gerekiyor.)Posası sıkılarak süzülür ve koruk suyu bir kenara ayrılır. Sonra aynı kapta ( Anneannemin sadece bunun için kullandığı ,ayrı orta boy bir bakır tenceresi vardı. ), birkaç diş sarmısak , elle birkaç parçaya ayrılmış köy biberi ( veya acı istenirse biberiye de eklenebilir ) , taze nane ( yoksa kuru nane de olur ) biraz tuz eklenerek aynı şekilde bir arada dövülür. Üzerine ince bir şekilde domates doğranır ve bunlar elle iyice harmanlanır. Daha önce hazırladığımız koruk suyu bu karışıma dökülür. Bu aşamada istenirse biraz üzüm sirkesi de eklenebilir. Ardından biraz soğuk su ve buz ilavesiyle , tuzu da ayarlandıktan sonra , birer porsiyonluk küçük kaselerde yemeğin yanında ikram edilir...
Ayşe Özdil
24-07-2008, 20:40
Adana nın şalgam suyu gibi , mineral açısından çok zengin bu seriletici KORUK SİRKESİ nin fotoğrafını da ekliyorum..
tropikana
08-08-2008, 19:52
LİMON OTU:
Ilıman bölgelerde bahçede, soğuk olan yerlerde saksıda üretimi kolay, sıcak ve soğuk limonata için ideal.
çaydanlıkta suyu kaynatıp ocaktan indiriyorsunuz, içine limon otlarını bastırıyorsunuz 3-5 dakika içerisinde içime hazır altın sarısı limon çayınız oluyor,
bol miktarda yapıp buzdolabında soğutarak limonata olarakta içebilirsiniz.
Sıcak günler geçti. Soğuk içeceklerin zamanı da geçmiş oldu böylece. Ama yazmadan yapamayacağım. Sıcaklar bastırınca denersiniz. Harika bir hararet giderici ve yumuşacık bir tadı var.
Bir kavunun iç çekirdeklerini içinin lifli sulu bölümüyle birlikte alalım. Üzerine 3-4 tane limonun kabuğunu rendeleyip şekerle örtelim. İyice elimizle ovuşturup üzerine kapak örtüp ertesi gün yapmak üzere dolapta bekletelim. Ertesi gün üzerine rendelediğimiz limonları kesip iyice ovalım. Bir kaç yaprak nane de atıp tekrar bi karıştırıp tülbentten süzelim. Üzerine su ekleyip soğutarak içelim.
Kokusu burnuma kadar geldi. Yaz bir gelse de yeniden içmeye başlasak...
Köydeki evimde yaptığım kızılcık şerbetini sizinle paylaşmak istiyorum.
Kızılcıklar donmuş **** hazır toplanmışken normal bir tencereye koyulur.Üzerine yeteri kadar su ve 2 su bardağı şeker konulur.Kaynamasına kadar beklenir.Ardından sıcak olan şerbet tel süzgeçden geçirilir ve kızılcıklar ayrı bir kaba alınır.
Marmelatı
Kalan kızılcıklar çekirdeklerinden ayrılıp tokmakla ezilir.Marmelat kıvamında dövülür.Ve şekerli kaynamış su ile karıştırılır fazla kaynatmışsanız kavonoza doldrup.Bekletilir.1 gün buzdolabında beklesin ve istediğiniz gibi kahvaltılarınızda kullanın..
Bunu Bir arkadaşımdan öğrenmiştim..
Alan Parsons
26-03-2009, 11:05
Sangria İspanya''da hemen her lokantada bulunan çok hoş kokulu, hafif bir içecektir. Şarap, portakal suyu, portakal ve limonu büyük bir sürahinin içinde karıştırın. Şeker ilave edin, buzdolabında soğutun. Bardaklara birer ikişer buz koyup maden suyunu paylaştırın, sangriayı üzerine doldurun.
6 bardak sek kırmızı şarap
1 1/2 bardak portakal suyu
1 portakal, dilimlenmiş
1 limon, dilimlenmiş
toz şeker
buz
1/2 bardak maden suyu(S.pellecrino tercih sebebi)
Asıl olarak ispanyollara ait olan bu lezzet dansı, zamanla diğer ülkeler tarafından benimsenmiş ve kendi ağız tatlarına uygun karışımlar ile zenginleştirilmiştir.
Sangria asıl olarak seramik kaplarda, sürahilerde hazırlanmaktadır.
berduray
05-05-2009, 12:53
Kırklareli'nin yemek kültüründe pek bilinmeyen bir içecek de var. Adı, hardaliye.
Hardaliye eski dönemlerde, geleneksel yöntemlerle üzüm şırasını koruyabilmek amacıyla geliştirilmiş, sezonluk üretilen, tadı ve kokusu çok hoş bir içecek.
Kırklareli'ne özgü bu içecek, üzüm suyu şaraba dönüşmeden korunabilsin diye içine hardal tohumu konulmasıyla yapılıyor.
Bu işlemin, üzümün içindeki şekerin alkole dönüşmesini engellemek için, dini sebeplerle yapıldığı da söyleniyor.
Hardaliyenin hammaddesi yaş üzüm. O nedenle üretimi, üzümlerin iyice olgunlaştığı bağbozumu zamanı, yani eylül, ekim ve kasım aylarında yapılıyor. Ve mayıs ayına kadar saklanabiliyor.
Saplarından ayrılan üzümler hafifçe yıkandıktan sonra fazla parçalanmadan, musluğu tabanından 10 cm kadar yükseklikte bulunan meşe bir fıçıya konuyor.
Bir kat üzüm, bir kat taze vişne yaprağı ve parçalanmış siyah hardal tohumu, fıçının ağzında bir karış boşluk kalacak şekilde döşeniyor.
Üzerine, üzümlerden süzülen üzüm suyu ile şıra tozu dökülüyor. Bir gün arayla iki kez fıçının altındaki musluktan şıra alınıp, yeniden fıçının üzerine dökülerek devir işlemi yapılıyor.
Hardaliye, 20-25 derece civarındaki ortamda 20 günlük bir dinlendirmeden sonra süzülüyor ve içilebilir duruma geliyor.
Hardaliyenin, kroner kalp hastalıkları ve kolesterole karşı yararlı bir koruyucu olduğu söyleniyor. Bağışıklık ve sindirim sistemlerinin güçlenmesinde yardımcı olduğu ve kansere karşı koruyucu özelliği olduğu da yaygın inanışlar arasında.
Kırklareli'ndeki üreticiler, eskiden yalnızca son üzüm olan Papazkarası ya da Pamit üzümlerinden hardaliye yapıldığını, şimdilerde ise daha çok Cardinal ve Alphonse cinsi üzümlerden yapıldığını söylüyor.
Son olarak da Cinsaut üzümünden yapılan denemeler, renk ve şıra açısından başarılı olmuş.
Üreticiler, 2008 yılında da, devletin teşvik için kendilerine dağıttığı Cabarnet ve Öküzgözü üzümlerinden de hardaliye denemesi yapmışlar ve bu çeşitler de beğeni toplamış.
Kırklareli'nde üretilen bu özel ve geleneksel içecek hâlâ bakkallarda, pet şişelerde satılıyor.
1 buçuk litresinin fiyatı ise 7-8 TL arasında değişiyor.
Ancak şu sıralar kentteki Üzüm Üreticileri Birliği, şişelenmiş ve etiketlenmiş hardaliye üretimini gerçekleştirme çalışmaları içinde ve yakın zamanda piyasaya sunulacak.
Kaynak;
Sabah gazetesi;
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2009, Pazar
hassoman
01-06-2009, 11:16
Bazı kimselere şerbet dolu kadehler sunarsın, bazıları için o kadehler taş kesilir.
Gül verirsin diken olur, şerbetin zeh're döner. Mevlânâ
82856
Diğer kültürlerdeki durumu bilmem, ama Anadolu'da şerbet apayrı bir kültürdü... Daha sonra içecek sanayi haline gelince şerbet kültürü terkedildi, yerine hazır meyvasuları, gazlı içecekler doldurdu...
Çocuklarımız o eskinin tatlarından hiç birini bilmiyor...
Biz de unuttuk zaten...
İşte o unuttuğumuz belki de hiç tatmadığımız tatlardan örnekler:
Gül şerbetinden başka çiçeklerden yapılan menekşe şerbeti, zambak şerbeti, gelincik şerbeti... Meyvalardan yapılan vişne, çilek, kayısı, turunç, portakal, ahududu, frenk üzümü, koruk, limon, Somata (Badem şurubu), sübye (kavun çekirdeği şerbeti), harup (keçiboynuzundan), demirhindi... Ayrıca bal ve sirkeden yapılan sirkencubun ve daha aklıma gelmeyen pek çok şerbet ve şurup...
Biraz daha genç olsaydım sırf şerbet ve şuruplarını sunacağım bir şerbetçi dükkanı açardım...
Tabelada yazardı : Şerbetçiniz hassoman
Dönem dönem gençler için şerbet yapım kursları bile düzenlerdim...
Ama olsun, günün birinde yeniden bu tatlara dönüleceğini biliyorum. Çünkü artık bu kutu meyvasularından, gazlı içeceklerden ikrah geldi desem yeridir... Yeni ürünlerde sözde o yeni tatlar benden uzak dursun...
Evet, Anadolu'da şerbet denilince ilk akla gelen gül şerbetidir. Hani gül ve Anadolu diye bir araştırma yapsak o türkülerde, şiirlerde, manilerde, masallarda, tasaffufda inanılmaz bir gül zenginliğiyle karşılaşırız...
Şimdi gelelim Gül şerbeti tarifi reçetelerine...
Şimdi gül zamanı, kokulu güllerin en verimli zamanındayız.
Dostlarınıza bir güzellik yapın gül şerbeti için kolları sıvayın...
Gül şerbeti yapımı en kolay olanlardandır.
Aslında şerbet yapımları genel olarak çok kolaydır. Fazla zaman almaz... Az zamanda enfes bir sonuç...
82857
İşte size iki değişik yöntem:
Güneşte Gül Şerbeti:
1/2 kavanoz gül yaprağı (sıkıştırmayın)
5-10 adet gelincik yaprağı -yoksa hiç sorun değil-
bir çay kaşığı limon tuzu...
Limon tuzu ile suyu kaynatın... Acı sıcağı geçince gül yapraklarının bulunduğu kavanozun içine dökün. Ağzını kapatın, gül yaprakları beyazlaşıp renklerini suya verinceye kadar güneşte bekletin. Bu üç-dört gün sürebilir... Suyunu süzün... İçeceğiniz kadarını yarı yarıya şekerli suyla sulandırın... Buzla servis...
Çabucak gül şerbeti
Derince bir kabın içine iki avuç gül yaprağını koyun. Üzerine iki avuç şeker ve bir tatlı kaşığı limon tuzu ekleyin ve ellerinizle macun hale gelinceye kadar oğuşturun. Sonra üzerine oğuşturmayı sürdürürken azar azar su ekleyerek çoğaltın. Arzu ettiğiniz tadı bulunca ( şekeri azaltıp ya da çoğaltabilirsiniz...) bol kırık buzla ikrama geçebilirsiniz... Buzdolabında 4-5 saat beklerse daha güzel olur...
NOT: Gül yapraklarının beyaz ksımlarını kesiyoruz, gelincik yapraklarının siyah kısımlarını kopartıyoruz...
Bir gülü elinize alın. Sağ elinizle gülü üstten tutam olarak kavrayın (solak değilseniz) Sol elinizle gül yapraklarını dağıtmadan sapını çıkarın. Sonra sağ elinizde bir tutam olarak kalan gül yapraklarının beyaz kısımlarını makasla kesin.
Ya da:
Gülü ekmek tahtasına yatırın. Bir elinizle gülü bastırın, sapını dağıtmadan yapraklardan ayırın, diğer elinizle keskin bir bıçakla beyaz kısımlarını kesin. Bu daha kolayıma geldi...
Sayın Hassoman,Limon tuzlu kaynamış suyu sıcakken mi dökeceğiz kavanosa?
Tarifiniz için teşekkürler, ben soğuk suyla güneşte yapıyordum,şimdi sizinkini deniyeceğim.
her yıl gülle karışık gelincik şurbu yapıp yazın her gelene ikram ediyorum,çok değişik buluyorlar.
Uzunsözün kısası ben de şurptan yanayım.
hassoman
01-06-2009, 15:11
Suyun sıcaklığı gülün yapraklarını haşlamayacak derecede olması gerekir...
Aslında suyu kaynatmaktaki amacımız öncelikle sağlık için... Ne de olsa bir süre güneşte duracak. Ayrıca bu sıcaklıkta gülün tadı ve kokusu suya kolayca geçmiş olur...
Reçellik gül mü kullanmalıyız?
hassoman
01-06-2009, 16:28
Kokulu her gül olur. renginden dolayı kırmızı gül elbette :)
Sevgili hassoman, dile benden ne dilersen!
Ne güzel bir başlık açmışsın, tam bana göre.
Ayrıca beni masrafdan da kurtardın. ;)
Her hafta, koli koli kola, soda ve meyve suyu alıyorduk. Bahçede açan yığınla gül de çöpe gidiyordu.
Şimdiiiii, dokunmayın bana dostlar.
Kolları sıvayıp, yüzlerce kokulu gülden şerbet yapacağım.
İlk mahsülümüm, ilk şişesi de sevgili hassoman'a
karaselvi
01-06-2009, 18:18
Ben çok küçükken ablam 2 gülden bana yapmıştı ben hatırlıyorum. Ama o yapmasını bile hatırlamıyor. Bende denicem bakalım olacakmı. Tarif için teşekkürler.
Çocukken komşu bahçelerin güllerini yolar su ile karıştırıp güneşde bekletip parfüm yaptığımı sanırdım. Mis gibi kokucam diye elime yüzüme sürer eve sırılsıklam gelirdim. Hem ıslandığım için hem de komşuların güllerini kopardığım için bir ton azar işitirdim.;)
Her yaptığım parfümün tadına da baktığımdan(neticede gül suyu ya içilebilir de) bu başlık bana o günleri hatırlattı...
günebakan
01-06-2009, 20:14
Nerden bulacağız o kadar kokulu gül'ü bizim burdaki güller sadece seyirlik ama kokulu gül bulursam hemen deneyeceğim:) Teşekkürler Hassoman
bengi_su
02-06-2009, 08:39
Bahçemizde pembe ve sarı kokulu gül var reçellik diye tabir ederler burda hemen pembe olana sarıldım 8 10 adet de gelincik yaprağı ekledim ölüçüsünü biraz abartmışım gelinciğin sanırım 3 adet güle 10 yaprak gelincik sabah kalktığımda muhteşm bir rengi vardı kırmızıyla pambe arası daha bir gece bekledi sizce olmuşmudur?:)
Sevgili bengi su,
seninki gül ağırlıklı olmuş,yani hassomanın tarif ettiği gibi,birde gelincik ağırlıklı olan var.
Bir litrelik su şişesinin yarısına kadar gelincik yaprağı koy, onun üzerine de 4 tane kokulu isparta gülü yaprağı koy 1 tatlı kaşığı limon tuzu ekle soğuk su doldur ve güneşte 5-6 gün beklet.
Gül yapraklarını altındaki beyaz kısımlarını kes.
Şekerini ikram ederken ekle ,az veye çok arzuya bağlı olarak.
Nostaljisi bozulmasın diye de:
Tepsiye dantel örtü koy,uzun şerbet bardaklarında sun.
Afiyet olsun
Eğer konu dağılmayacaksa,
Bilen birisi Lohusa şerbeti tarifi yazabilir mi?.
Sevgili Habibe;
Çok acelm var çıkıyorum ,dönüşte cavap gelmemişse sana tarif vereceğim.
hoşça kal
hassoman
02-06-2009, 10:53
Kolları sıvayıp, yüzlerce kokulu gülden şerbet yapacağım.
İlk mahsülümüm, ilk şişesi de sevgili hassoman'a
Bu habere çok sevindim...
O zaman ani bastıran misafirler için suyla çoğaltmaya uygun bir reçete tarifi daha vereyim: Aslında espri aynı:
Bir avuç gül yaprağı, bir avuç şeker, bir çay kaşığı limon tuzu ölçüsüyle bir karışım... Bu karışımı güzelce oğun, buzdolabının bir köşesine koyun; ama, dondurmayın. Misafir geldikçe sulandırıp ikram edersiniz.
Hozat'ın tarifini okuyunca bir ayrıntıyı atladığımın farkına vardım. Gül yapraklarının beyaz kısımlarını kesiyoruz, gelincik kullanıyorsak yaprakların diplerindeki siyah kısımları kopartıyoruz... Şerbetin tadı daha güzel olsun diye elbette... Bakalım misafirleriniz nasıl bulacak, meraktayım?
"...." 3 adet güle 10 yaprak gelincik sabah kalktığımda muhteşm bir rengi vardı kırmızıyla pambe arası daha bir gece bekledi sizce olmuş mudur?:)
Eğer yapraklar beyazlaşmışsa olmuştur. Fazla gelincik yaprağı koymanın bir mahsuru yok. Sadece gül kokusu ve tadı üzerinde baskın olmasın...
bengi_su
02-06-2009, 13:32
Teşşekkür ederim yok fazla deil ama rengini hemen kızartacak kadar olmuş öbür sayfalardan okudum geliincik yapraklarının siyah kısımlarını aldım eve gidince bir bakayım yapraklara beyazlaşmışmı tadına bakmak için sabırsızlanıyorum.:)
sayın Hassoman,
Çok güzel bir konu açtınız,öncelikle eski kültürler anneannelerin sandıklarından çıkıp yeni nesillere aktarılmanısa katkıda bulundunuz.
Naçizane fikrimi belirteyim:Ben her yıl gelincik şerbetini yapıyorum.Gelincik yapraklarını biraz fazla koymak gerekiyor,aksi halde suyla karıştırınca rahiyası kayboluyor ve 4 bardak ikram edince bir şişe şerbet hemen bitiyor.
Not:yeni yapacak olanlar: Limon tuzunu az koyarsanız ,uzun zaman beklerse üstünde küf oluşur.Kıvamında yapılan şerbet bir yıl rahatlıkla kalıyor,
Yaz kış ister şerbet, istenirse "Votka" ile birlikte kullana bilirsiniz.
Konsantre gibi yapılıp dolapta bir süre bekleyebilen vişne suyu tarifi var mı acaba?
VİŞNE KONSANTRESİ
Ölçü: 3 kilo vişne 2 kilo şeker
Vişnelerin saplarını ayıklayıp yıkadıktan sonra bir tencereye yerleştirin. Üzerine çıkana kadar su doldurun. Kaynatın. İyice yumuşadığında bez bir torbaya alıp sıkın. Bu sıkma işlemini vişneler sıcakken yapıyorsunuz. Eliniz biraz yanıyor. Çekirdekler ve posa bez torbanın içinde kalıyor.
Çıkan tortulu suya şeker koyup kaynatın. Kaynarken oluşan köpükleri atın. Bir süre sonra vişne konsantresi koyulaşacak.
Soğuduktan sonra küçük plastik su şişelerine doldurup buzlukta saklayabilirsiniz. Buzlukta tam olarak donmuyor.
İçeceğiniz zaman bardağa az miktarda vişne konsantesi koyun, üzerine su doldurun. Afiyetle için.
ŞEFTALİ SUYU
Şimdi şeftali zamanı. Çok çabuk çürüyen bu meyveyi de uzun süre saklamanın yolu varmış. Komşudan duyduğum, henüz uygulamadığım bir tarif.
Şeftalileri süzgeçten geçirin, kaynatın, plastik su şişelerine doldurup kapağı açık soğutun. Sonra buzluğa koyun. Şeker bile koyulmadan yapılan bu doğal şeftali suyunu kaynattığınız için buzlukta uzun süre saklayabiliyormuşsunuz.
Merhaba,
Forumda zencefil serbetini goremedim, buda benden olsun dedim...
Orta boy taze kok zencefili 1,5 litre suda 5 dakika kadar kaynatip dinlendirin. Ilik olunca iki yemek kasigi suzme bal koyup sogumasini bekleyin. Soguk serbetin icine yarin limonun suyunu ekleyin, suzup siselerle dolaba kaldirin... Oldukca lezzetli bir serbet...
Zencefilin faydalarinin tamamini bilmiyorum ama metobolizmayi hizlandirici etkisi nedeniyle diyet cayi olarak, soguk alginligi, grip, nezle, bronsit gibi hastaliklarda belirtilerin tedavisinde kullaniliyor. Sabah icince gun boyu enerjik olmanizi saglar. Aksam icince buyun vucuda muhtsesm bir rahatlik verir. Regl agrisi cekerken sicak zencefil cayi gibisi yoktur. Baska caylarla karistirilabilir, lezzete lezzet katar (ozellikle yesil cayin faydalarindan nasiplenmek isteyip tadini sevmeyenler icin).
Afiyet olsun... ;)
Sevgili Tuba ,
bizim buralarda tazesini herzaman bulmak biraz hayal , acaba kurutulmuşundan biraz daha uzun kaynatarak olur mu ?
Elimde hem kök ,hem de toz olarak var .
Merhaba,
Kurutulmusundan da olur elbet, annem kurutulmusundan kaynatirdi hep, hatta yurtdisina cikincaya kadar tazesini gormemistim ama tazesi daha lezzetli oluyor...
Birde tavsiyem zencefili yemesi o kadar da guzel bir tat degil agizda, en azindan daha sevenine rastlamadim. Dolayisiyla kuru zencefiliniz varsa toz haline getirmeyin, havanda bir iki kez vurun yarilsinlar suya atin, suyu cekince yarilan yerler acilir hemde agziniza zencefil tadi gelmez.
Birde ozelden adresinizi yollarsaniz size ufak bir kutu yollayabilirim :)
Iyi gunler
Teşekkürler ,
çok naziksiniz , ama çok masraflı bir zevk olur bu .
Sn .nefsune de Ankara var diyor , belki oradan ,belki de haftaya gideceyim
Macaristandan da alabilirim .
Alışılmış içecekler çok sıkıcı , hep aynı , hep aynı...
Hele şu gazlı içecekler , adlarını yazarsam reklam olur , içinde kimbilir neler var , ona rağmen bile bile herkes içiyor:mad:
Bir arkadaşımın annesi yapardı Gelincik şerbeti , çok faydalı olduğunu söylerdi .
Tarifini burda (http://tr.wikipedia.org/wiki/Gelincik_%C5%9Ferbeti) buldum .
Sevgili Tuba
zencefil su kaynama noktasına geldikten sonra mı içine konulup 5 dk kaynatılacak yoksa su ile birlikte mi koyacağız?:rolleyes:
Şu sayfaların,
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=16494
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=15893
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11589
Bu başlık altında toplanması daha iyi olmaz mı?.
Guzel olmus basligin buraya gelmesi.. Farketmemistim basligi daha once... Tesekkurler
Sn.Volare, bol sanslar o zaman... Degisik icecekler hemmde guzel ve sagliklilar... Gazli iceek konusunda tamamen destekliyorum sizi. Annem buzgula visne koyar, ondan meyve suyu yapariz evde.. Gazli olmasa bile meyve sularinin icine o kadar cok seker koyuyorlarki baska bisiy yemesekte kalorisi bir ogune denk geliyor bazen. Hele portakal suyunu hic icemiyorum, surup gibi tadi. Kisin evde hazirliyoruz, kabuklarinida buzluga atip zaman zaman limon dilimleriyle kaynaip ikinci bi serbet olarak iciyoruz... Kesinlikle destekliyorum gorusleriniz...
Sevgili Ide,
5-6 dakika kaynamasi yeterli. Ben suyu ocaga koyup zencefilleri dogramaya basliyorum. Kaynamaya baslayinca da 5-6 dakika tutuyorum... Daha guzel bir yolu varmi bilmem ama bu benim yolum, istediginiz gibi yapin, yeterki 5-6 dakika kaynasin...
Ben taze zencefili soyarken cok heba ediyorum, onun icin yikayip soymadan kucuk kucuk dogruyorum. Zannedersem yanlis birsey yapmiyorum.
Zencefil ile ilgili bir baska not:
Kati meyveler icin meyve suyu makinaniz veya meyve suyu hazirlamak icin olan blenderlardan evinizde varsa, ozellikle karisik meyve suyu hazirlarken inine ufak bir dilim taze zencefil atarsaniz da cok guzel bir lezzet oluyor.
Benim favorim: zencefil+ananas+kavun+passion fruit (cekirdekleriyle beraber) + az su...
Afiyetler olsun...
Bu tarifi M. Emin Avşar'ın "Geleneksel yemekleri ile Manisa" adlı kitabından aldım. Denemedim, ama güzel bir tarife benziyor. Bu tarifi yapanlar Manisa'dan Ahmet Özalp ve Sıdıka Salgan imişler.
Bu tarifi (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=178372&postcount=70)sevgili hassoman da yapmış.
Malzeme:
Üç dört ayva, üç dört elma, üç dört armut, bir kg. muşmula, bir kg. taze üzüm ya da iki avuç kuru üzüm, beş on yaprak taze nane, yeterince limon, iki kg. toz şeker, biraz ekmek.
Yapılışı:
Muşmula taneleri bütün, üzümler tane tane, öteki meyveler kabuklu ve dilimlenmiş olarak karıştırılır. Musluklu bir küp içine bir kat meyve, bir kat şeker olarak yerleştirilir. Her katın üstüne bir iki yaprak nane ve dilimlenmiş limon konur. En üste mayalanma için tülbent içinde ekmek konarak, yirmi yirmibeş bardak su dökülüp, küpün ağzı kapatılır. Küp arasıra sallanarak onbeş yirmi gün beklenir. Tükenmez içildikçe küpe su ve şeker eklenir.
Hoş bir içeceğe benziyor, denemek lazım :)
Ben de limonataya takıldım bu aralar. Yeşil limonata yapıyorum :) Çok taze (fresh) bir tadı oluyor.
Ölçü olarak veremeyeceğim . Yarım bağ nane, yarım bağ yani nane kadar fesleğen , bir limon ,3-4 yemek kaşığı şekeri biraz su ile rondoda iyice parçalıyorum. Bu limonatanın özü oluyor :) Ayrı bir kapta bir limon, şeker ve su ile hazırladığım limonataya karıştırp dolaba koyuyorum. Bardağa koyarken süzüyorum. Yeşil renkli, fesleğen ve nane kokulu limonata hazır.
Ben süzmeden içiyorum. Minik limon kabuklarının tatlanmış halleri çok lezzetli:)
caucasus
22-08-2009, 12:20
İlginç bir tarif, denemek için mecbur akşamı bekleyeceğim, akşama da unuturum büyük olasılıkla. :)
Sizlere afiyet olsun.
Yapmış olduğunuz karışım da su miktarı belli mi ? kafamıza göre mi ayarlaryalım.
bunu birde şöyle deneyin... kavonoza veya pet şişelere koyduğunz gül yaprakların üzerine birkaç adette limon tuzu ilave edin... ve güneşe koyun daha çabuk renkleri çıkacaktır...
Sevgili caucasus,
Kafana göre takılman en doğrusu. Yarımşar bağ fesleğen ve nane, biri rondodan geçmiş 2.5 limon ve arzu ettiğin oranda şekerle 2 litre limonata yapılabiliyor.
Afiyet olsun akşama tabii :)
darkfriairs
23-09-2009, 21:50
Merak ettiğim bir konu var, demir hindi şerbeti için 41 çeşit baharat okudum, fakat bu baharatlar hangileri olacak? Bilenler cevap verirse sevinirim.
Tükenmez
Tarifini hassoman ve müjgan yazdığı için yazmayacağım.
Geçenlerde tv de tarifini verdiler ve bende deneme yaptım.
Unutulmuş bir şerbet türü imiş.
Hergün tadına baktım ilk günler elmanın üzümün şeftalinin armutun tadını alabiliyordum. Fakat zamanla fermantasyon hızlandı ve koku arttı. Koku ve tat benim hoşlanacağım türden değildi. Artık tükenmez hazır. Ben alkol kullanmadığım için içemiyorum. Eşime tatdırdım bana şarap üretmişsin dedi.
Evdeki bazı meyvelerin kabukları ve çekirdeklerinin değerlendirilebileceği içecek türü.
Alkollü içeceklerden hoşlanıyorsanız hemen deneyebilirsiniz.
Hoşçakalın
atacanhimself
05-01-2010, 23:17
Ben de limonataya takıldım bu aralar. Yeşil limonata yapıyorum :) Çok taze (fresh) bir tadı oluyor.
Ölçü olarak veremeyeceğim . Yarım bağ nane, yarım bağ yani nane kadar fesleğen , bir limon ,3-4 yemek kaşığı şekeri biraz su ile rondoda iyice parçalıyorum. Bu limonatanın özü oluyor :) Ayrı bir kapta bir limon, şeker ve su ile hazırladığım limonataya karıştırp dolaba koyuyorum. Bardağa koyarken süzüyorum. Yeşil renkli, fesleğen ve nane kokulu limonata hazır.
Ben süzmeden içiyorum. Minik limon kabuklarının tatlanmış halleri çok lezzetli:)
bu tarifi ben niye yazın görmedim yahu, havalar ısınana kadar bekliyecem
birgaripyolcu
02-04-2010, 23:04
arkadaşlar özellikle kış için hazırladığımız domates suyu,vişne suyu veya üzüm suyu gibi meyva suları temizliğe çok itina gösterdiğimiz halde yine ekşiyor veya bir şekilde bozuluyorlar.Bunu engellemek için herhangi bir kimyasal madde veya katkı var mı ? Şimdiden teşekkürler
Gazeteci Çetin ALTAN
Eskiler bu malzemeyi (örneğin muşmula 10 kg falan yani) musluklu tahta fıçılara koyarmış. Nereden bulacağız şimdi bu fıçıları dimi ya?:( Ama, hani belki evinizde piknik için musluklu (büyük) termos vardır. Ya da Musluklu bir bidon. Yoksa mecburi kavanoz… Ne yapalım… Eskiyi sürdürmek kolay değil...
Öncelikle bu güzel konu için eşekkürler. Tükenmezi ilk kez duydum ve uygulayacağım.
İkinci olarak İzmir Kemerltı'nda Kestane pazarı ile Hisarönü arasında tahta fıçıları yapan bir yer var. Musluklu, musluksuz, küçük, büyük.. Kemeraltına indiğimde kimi zaman o handa bulurum kendimi. Sanki eski zaman çarşısına gelmişim gibi :))
Ben de bir iki tarif vereyim:
İzmir'de artık sadece bir aile tarafından yapılıp satışa sunulan, güzelim içeceğimiz Sübye yapımı:
Kavun çekirdeklerini sadece çekirdek kalana kadar güzelce yıkayıp kurutuyorum. Kapaklı bir kapta biriktirmeye başlıyorum. Yeteri kadar birikince şekerle eziyorum. Kavun çekirdeğinin iki katı kadar şeker yeterli oluyor. İstenirse daha az veya fazla konabilir. Şimdi parçalayıcılar var, daha kolay oluyor. Eskiden annem havanda döverdi. Şekerle macun haline gelince kavonoza koyup buzdolabında da saklanabilir. İçileceği zaman suyla sulandırıp içilir. Kıvam, bozadan biraz daha seyrek sutten biraz da koyu olacak şekilde sulandırılıyor. Süt derken köy sütü değil, hazır sütlerden koyuca olmalı. Köy sütüyle aynı kıvamda olur:)
Ben hazırladığım ezmeyi suya koyup bir gece buzdolabında bekletiyorum. Ertesi gün süzüp içiyoruz.
Sulandırdıktan sonra en fazla bir gün bekleyebilir. Bunu için tüketileceği kadar hazırlanmalı.
2 birim limon 1 birim portakal çok güzel yıkanıp sirkeli suda bekletilir. ( zararlıları defetmek için)
Büyükçe bir kabın içine rendenin ince bölümüyle beyaz kısımlar alınmadan kabuklar rendelenir, portakal ve limonlar dörde bölünür, 2- 2,5 birim kadar şeker ilave edilir. Elle ezip şekerin portakal ve limonun suyuyla limon kabuğunun aromasını alması sağlanır. Amerikan mutfak torbasına karışım alınıp su dolu büyükçe kabın içinde şekerin erimesi beklenir. Cam şişede buzdolabında konsantre içiecek olarak bekletilir. Sulandırılarak servis edilebilir, kek vb tatlılarda kullanılabilir, buzlaş tarzı serinleticiler yapılabilir.
berduray
21-06-2010, 15:06
Rendelenmiş kısımlar kullanılmıyor mu?
Rendelenmiş kısımlar rengi ve kokuyu verir. Yani kullanılıyor. Kabuk rendesini,kestiğimiz limon ve portakalları ve şekeri harmanlayıp eziyoruz. Sonra suda eritip süzebiliriz veya daha iyisi torbada suya koyup şekerin erimesini beklemek. Böylece daha yoğun limon lezzeti oluyor. Rendelerken beyaz kısımlar rendelenirse limonata acımsı olur. Sadece renklı dış tarafları rendelemeliyiz.
Gazeteci Çetin ALTAN unutulmaya yüz tutmuş içeceklerimizden söz ederken Müselles, tükenmez, koruk şerbeti ve üzüm sirkesi başlıklı yazısında ‘tükenmez’den şöyle söz etmiş: "Tükenmez", yarı yarıya suyla doldurulmuş bir kübün içine çürümüş, yahut çürümeye yüz tutmuş hüvez, muşmula, ayva, üzüm gibi meyveler atılarak yapılır ve tahammur etmesi beklenirdi. Sonra da suyu küpten alınıp içildikçe, yerine su eklenirdi. “
Bugün Tükenmez yaptım. 20 gün sonra tadına bakacağım. 8 litrelik cam kavanoz kullandım.
İçine eklediklerim:
3 portakal, 2 limon, 2 büyük ayva, iki avuç çekirdeksiz İzmir üzümü kurusu, 2 avuç kuru erik, 2 avuç kuru vişne, 2 bardak şeker, kavanozun ağzına kadar su.
Geçen hafta gelincik şerbeti yaptım. Kokulu gülümde (6. senesinde nihayet açtı) gelincik zamanı açtığı için bu sene mis kokulu gelincik şerbetim olacak.
Çilek mevsimi geçmeden deneyin. Yıkanmış dörde bölünmüş çilekleri, komposto yapar gibi, bir büyük taze ve yine dörde bölünmüş limonla kaynatın. Şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlayın.
Soğuyunca inanılmaz güzel, iç açıcı ve serinletici bir içecek oluyor. Pilav ya da makarna yanında da harika oluyor. :)
Çilek mevsimi geçmeden deneyin. Yıkanmış dörde bölünmüş çilekleri, komposto yapar gibi, bir büyük taze ve yine dörde bölünmüş limonla kaynatın. Şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlayın.
Soğuyunca inanılmaz güzel, iç açıcı ve serinletici bir içecek oluyor. Pilav ya da makarna yanında da harika oluyor. :)
Sevgili Müjgan, bizim Osmanlı çilekleri yeni yeni başladı. Tarifini olarla denemek istiyorum ama Osmanlı çilekleri kesilmez. Ben kompostosunu bile yaparken şekerli suyu kaynatır, son 3-4 dakika içinde çilekleri ilave ederim ve ateşi söndürüp soğumasını beklerim. O sırada mutfağımı inanılmaz bir koku kaplar, osmanlı çileğinin o muhteşem kokusunu hiç bir şeye değişmem.
Bu durumda şekerli su ve limonu beraber kaynatıp, son anda çilekleri koymam gerekecek.
Sevgili Günizi, bu güzel tarif için teşekkür ederim.
Farabi ve Meltem bayılıyorlardır bu şerbete değil mi? Ben de Oğuz'a yapayım. Akşam üstü balkonda içmek hoşuna gidecektir.
Sevgili Müjgan, bizim Osmanlı çilekleri yeni yeni başladı. Tarifini olarla denemek istiyorum ama Osmanlı çilekleri kesilmez. Ben kompostosunu bile yaparken şekerli suyu kaynatır, son 3-4 dakika içinde çilekleri ilave ederim ve ateşi söndürüp soğumasını beklerim. O sırada mutfağımı inanılmaz bir koku kaplar, osmanlı çileğinin o muhteşem kokusunu hiç bir şeye değişmem.
Bu durumda şekerli su ve limonu beraber kaynatıp, son anda çilekleri koymam gerekecek.
Hiç farketmez, ben soğuk suya doğrayıp, kaynatıyorum. Çileklerin renginin solması, aromasının ve renginin suya geçmesi gerek. Çileklerin diriliği önemli değil, suya geçen aroması önemli. İkisini de deneyin ve sonucu yazın bakalım :))
Gül şerbeti ve gelincik şerbeti yaptım. Gül şerbeti daha çok hoşuma gitti. Bunları süzdükten sonra dolapta mı saklamak lazım?
Gelincik şurubunu biraz farklı yapıyorum.
250-300 ml'lik kavanozlarda hazırladığım siyah kısımları temizlenmiş gelincik şurubunu karanlık, serin bir yere kaldırırım (güneşte bekletmem). 10-15 günde bir alt üst ederim. 1-1.5 ay sonra -sıcaklara, hazır olur. Kullanacağım zaman kavanozu süzüp içeceği hazırlarım. Kalanı buzdolabında saklarım. Küçük kavanozlarda yaptığım için ya bir ya iki içimlik olur; yani buzdolabında uzun süre durmazlar. :) Karanlık yerde bekleyen diğer kavanozlar 3-4 ay durular. Belki daha uzun durabilirler ama o kadar çok yapamıyorum.
Gül şurubunu ise uygun gül bulduğum zaman yaparım, yani her sene yapamıyorum. Onu da beyaz dip kısımlarını temizleyerek gelincik şurubu gibi yapıyorum. Her sene ve çokca yapamadığım için dayanma süresini tam bilemiyorum.
266797
KIZILCIK ŞURUBU
Malzemeler:
•Yarım kilo kızılcık
•Yarım su bardağı su
Şerbeti için:
•1.5 Su bardağı su
•1.5 Su bardağı şeker
Hazırlanışı:
1.Kızılcıkları iyice yıkayın ve bir tencerede yarım su bardağı su ile iyice ezilinceye kadar pişirin.
2.Pişen kızılcıkları bir kevgire alın ve suyunu çıkarıncaya kadar iyice ezin.
3.Çıkan suyu tencereyi alın ve üzerine şekerle suyu ekleyin ve kaynatın.
4.Şerbet kaynayınca limon suyunu da ekleyin ve biraz daha kaynatıp ocaktan alın.
5.Ilınan şerbeti bir kavanoza alın ve damak tadınıza göre soğuk su ile sulandırarak servis yapılır AFİYET OLSUN
karpuz kokteyl
1 adet küçük boy karpuz
1 çay kaşığı toz zencefil
2 çorba kaşığı bal
1 çorba kaşığı limon suyu
karpuzu dilimleyip blenderden geçirin ve çekirdeklerinin ayrılması için süzün.
malzemelerin tümünü karıştırın.servis yaparken taze nane yapraklarıyla süsleyin
afiyet olsun.
mandalinleerik
20-07-2013, 11:25
karpuz kokteyl
1 adet küçük boy karpuz
1 çay kaşığı toz zencefil
2çorba kaşığı bal
1 çorba kaşığı limon suyu
karpuzu dilimleyip blenderden geçirin ve çekirdeklerinin ayrılması için süzün.
malzemelerin tümünü karıştırın.servis yaparken taze nane yapraklarıyla süsleyin
afiyet olsun.
Çok güzele benziyor. Tarif kaç kişilik. Küçük boy karpuz deyince iki kişilik değildir :)
mandalinleerik, zannettiğiniz kadar fazla su çıkmıyor karpuzdan merak etmeyin:)
karpuz kokteyl güzel, denemek lazım vakti geçmeden.
Az önce gazetede gördüğüm bu tarifi paylaşmak istedim. Leylaklar açtı ve soldu ama bir daha ki bahara mutlaka denemek isterim.
Leylak şerbeti;
1.5 çorba kaşığı şekerle ovuşturulmuş leylak
5-6 çorba kaşığı şeker
1/2 limon suyu
5 bardak su
malzemeleri karıştırıp Dolapta soğuttuktan sonra servis yapılıyormuş.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.