View Full Version : Kahve çeşitleri
Ahmetbey07
14-08-2009, 07:52
TÜRK USULÜ KAHVE
-------------------
-orta şekerli-
-8 dolu çay kaşığı kahve
-8 çay kaşığı şeker
-4 fincan su
-1 çay kaşığıgül suyu(eğer istenirse)
Kahve ve şeker karıştılıp,bakır bir cezvede suyla kısık ateşte pişirilir.
İlk taşımda,önce köpüğü alınır ve fincanlara paylaştırılır,ikinci taşımda ise kahve fincanlara dağıtılır.
Gülsuyu eklenerek servis yapılır.
Kahve yanında 1 bardak su ile ikram edilir.
ARAP USULÜ KAHVE
-------------------
-1/5 litre su
-12 çay kaşığı kahve
1 çay kaşığı kakule karıştırılır ve hep birlikte pişirilir.
bu karışım süzgeçten geçirililerek bir kahve ibriğine doldurulur ve kaynar şekilde servis yapılır.
CAPPUCCİNO
------------
Büyük bir fincan içerisindeki bir porsiyon Espresso'ya önce biraz sıcak ve köpürtülmüş süt eklenir.
Sonra'da bu karışımdan oluşan cappucino sütten oluşan köpüklü bir taçla süslenir.
Klasik karışımın oranları şöyledir:
-1/3 Espresso
-1/3 sıcak süt
-1/3 süt köpüğü
İsteğe göre kako tozuyla süslenir.
Arzuya göre çeşitli aramolar ilave edilebilir.
Harman ''Blend'' kalitesini oluşturan giz,yalnızca kahvenin işlemsiyle sınırlı değildir.
Dünya'nın herhangi bir yerinde başlayan bu hikaye üretim bölgesinde yapılan ham kahve meyvesinin üretiminden Espresso'nun işlenmesine kadar olan tüm süreç boyunca,denetlenmektedir.
Böylelikle tüketiciye ulaşan kahvenin kaliteside garanti altına alınmış olacaktır.
CAFE AU LAİT:
--------------
Bu Fransız klasiği,iki fincan Esprosso'dan veya bol sıcak sütlü klasik kahve'den oluşur.
Büyük kuulpsuz bir fincanla,yani Boule ile içilir.
GRANİTA DE CAFEE
------------------
''Serinletici'' bir keyif.
Kahve dolurulup sonra toz haline getirilir ve şeker ve kremayla birlikte servis edilir.
Bu klasik buzlu kavhvenin,modern bir alternatifidir!
ESPRESSO
----------
Küçük,sert ve siyah.
Genellikle her fincan için 7 gr Espresso toz kahve sıcak suyun basıncıyla hazırlanır.
''Bir yudumluk'' olan Espresso önceden ısıtılan fincanlarda servis edilir.
LATTE MACCHİATO
------------------
200 ml sıcak,köpürtülmüş sütün içine yavaş yavaş bir fincan Espresso dökülür ve ısıya dayanıklı cam bardakta servis edilir.
RİSTRETTO
Temelini klasik Espresso oluşturur.
Ancak,bu hazırlanış,biçiminde su miktarı azaltılmıştır.
Böylece Ristretto çok sert,son derce belirgin lezzette ve aromatiktir.
ESPRESSO ROMANO
-------------------
Bu Espresso fincan tabağında limon kabuğuyla servis edilir.
Aztek KAHVESİ
-------------
-50 GR bitter çikolata
-1 tatlı kaşığı çekilmiş tarcın
-4-6 tane anason
-1 yemek kaşığı arnavut biberi
-2 tane büyük boy Espresso (normal ölçülerde hazırlanan Espresso'ya iki kat su ilave edilmesi gerekir.)
-arzu edildiği kadar süt köpük ilave edilir.
Bitter çikolatayı ince kıyıp,tarçın,anason ve arnavutbiberini bir bardağa ekleyin.
Ardından özel hazırlanan Espresso'yu üzerine döküp,iyice karıştırın.
Son olarak'da üzerine süt köpüğünü döktükten sonra tarçın,anason ve arnavutbiberi ile süsleyip,servis edin.
Marrokine KAHVESİ
-----------------
-2 adet Espresso
-2 tatlı kaşığı esmer şeker
-200 ml soğuk nane çayı
-buz
-taze nane yaprakları
Espresso bardaklara paylaştırılır ve esmer şeker ilave edilerek karıştırılır.
Üzerine buz ve nane çayı eklenir.
Son olarak bir kaç taze nane yaprağı ile süslenerek servis edilir.
Ahmetbey07
14-08-2009, 08:14
Buyrun kahve'ye.
sefine42
15-08-2009, 00:45
Ahmet bey bende çok sevdiğim bir kahveyi eklemek istiyorum menengiç kahvesi Antepli arkadaşımda içmiştim ağır fakat harika tadı var Alanyada birde badem kahvesi vardır ezilmiş bademden yapılır
Ahmetbey07
15-08-2009, 01:08
merhaba cok memnun olurum eklerseniz veya bana özelden gönderin ben ekleyeyim.
recepağa
15-08-2009, 05:11
Türk Kahvesi bence şekersiz olmalı yoksa tadı kaçar :)
kateriçka
15-08-2009, 11:15
Türk kahvesi
Bugün dünyanın dört bir yanında kahvenin farklı adları, çeşitleri, kültürleri var. Ancak Türk kahvesi, çekilmesi, pişirilmesi ve sunumuyla hepsinden farklı; uzun ve keyifli bir seremoni.
Türk kahvesi çekilmesi, pişirilmesi, sunumu, hatta falıyla bir seremoni. Birbirinden özel fincanlar ve cezvelerle ekipmanı tamamlanan kahveyi pişirmeden önce 'kahvenizi nasıl içersiniz' diye soruluyor. Kimi sade, kimi orta şekerli... Zaten az şekerli ve şekerli de eklenince seçenekler dördün üzerine çıkmıyor. Türk kahvesi öyle hemen çabucak da pişmiyor. Cezvede karıştırılıp ateşe sürülen kahvenin ilk köpüğü 1.5 dakikada oluşuyor. Kabaran köpük fincana dökülüp bir taşım daha pişiriliyor ve fincana boşaltılıyor. Toplam iki dakika. Pişirilip sunulması kültürden kültüre büyük farklılık gösteren kahvenin Türk usulü servisinin önemli özelliklerinden biri de süt ya da krema eklenmemesi. Hatta yanında bir bardak su, isteğe göre fincanın tabağında küçük bir lokum ile ikram edilmesi...
Menengic Kahvesi
Menengic Agacı Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesinin dağlık kırsal kesimlerinde Ekimi yapılmadan ekolojik olarak yetişir. Ülkemizin doğal bitki örtüsünün bir parçasıdır. Latincede pictacia perebinthus diye anılan Menengic ; yörelere göre Çitlembik, Çıtlık, Çedene, Çitemik, Bıttım gibi farklı isimler almıştır. Menengic kahvesi bu agacın meyvesinden üretilmektedir. Menengic Kavesinin içinde kimyasal madde yoktur %100 doğaldır.
Çörekotu Kahvesi
Çörek otunun un haline getirilip, Türk kahvesi misali su ve özellikle de süt ile karıştırılıp içilen kahve türü, aynı zamanda bir su bardağı süte bir çay kaşığı çörek otu katılması tavsiye ediliyor. Keyfe göre değişmekle birlikte şekerli çörekotu kahvesinin tadına doyum olmadığını deneyerek tadarak öğrenenlerdeniz.
İNKA KAHVE
Çok özel bir tada sahip ve çırpılarak yapılıyor Bir tatlı kaşık İNKA kahvesinden alırsınız bir kaşık da şeker iki üç damla da su (kıvamı tuttrmak mesele ) Köpük halini alacak ve sıcak su yavaş yavaş çırpılarak ilave edilecek... Hoş bir sohbet arasında iyi gider Kahve sevenlere tavsiye edilir.....
DAMLA SAKIZLI
Kahveyi içerken damla sakızının tadını alıyorsunuz. Damla sakızlarıyla birliktekahveyi dövmüşler..
Damla Sakızlı Türk kahvesi mideyi rahatlatıyormuş. İçtikten sonra içim ferahladı.
YUMURTALI KAHVE
Bir kapta 1 yumurtanın sarısı ayrılarak üzerine 2 çorba kaşığı toz şeker eklenir ve mikserde en az 5 dakika çırpılarak iyice köpürtülür.
Elde edilen köpük 4 büyük kupaya pay edilir. Kupaların üzeri ağzına kadar filtre edilmiş sıcak kahve (espresso) ile doldurulur, soğumadan servise sunulur.
NOT: ee bizim zamanımızda krem şanti yoktu
Dibeklerde dövüldüm, Ateşlerde Piştim
Adını kahvenin dövüldüğü taş dibekten alan dibek kahvesi, Kırklareli'nin yaklaşık 150 yıllık geleneği. Saka ailesi, bu geleneği günümüze ulaştırmış. Ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Ali Saka, 2008'de vefat edince kahvenin müdavimleri, hem sohbetine doyamadıkları Ali Bey'in ölümüne hem de tadına doyamadıkları dibek kahvesini bir daha içemeyeceklerine üzüldü. Ama dibek kahvesi ile ayrılık uzun sürmedi. Ali Saka'dan bayrağı devralan Ahmet Akanus, bu asırlık lezzeti yaşatmaya devam ediyor.
Bilinenin aksine dibek kahvesi, aslında pişirilme şekliyle değil; öğütme yöntemiyle diğerlerinden farklılık arz ediyor. Taştan yapılan dibekte, metal bir tokmakla ince hale gelene kadar ezilen kahve, normal Türk kahvesi gibi pişiriliyor. Ancak Türk kahvesine göre telvesi daha koyu. Kahvenin öğütülmesi zahmetli olsa da doyumsuz bir tadı var.
Kırklareli'nden başka Gökçe-ada'daki Zeytinliköy'de bulunan Madamın Kahvesi'nde de yapılıyor dibek kahvesi. Madam vefat etmiş ancak bu gelenek oğlu tarafından yaz aylarında devam ettiriliyor. Yine, Foça'da Kozbeyli köyünde Şakir'in Kahvesi'nde de dibek kahvesi içilebilir. İstanbul'da ise Tavacı Recep Usta'nın Suadiye ve Etiler'deki şubesinde, Bebek Kafe'de içebilirsiniz.
onur_yener
15-08-2009, 11:24
Merhaba
Bizde kahve şekersiz olur, eskiden yanına lokum konurdu.
Kahve çeşitleri ve hazırlanışı
Türk Kahvesi – Telvesi ile servis yapılan tek kahve çeşidi
Espresso - Makine ile hazırlanan, koyu kavrulmuş, İtalya’ya özgü bir kahve türüdür.
Mırra – Şanlıurfa’ya özgü, birkaç kez demlenerek hazırlanan acı kahve
Cappuccino – Espresso ve su buharı ile ile köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve
Americano – Espresso’nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış şekli
Cafe au lait – Fransızların sütlü filtre kahvesi
Ethiopian Yirgacheff – Şarabımsı buruk tadı olan Etiyopya kahvesi
Latte – Espresso’ya köpürtülmemiş sütün eklendiği kahve
Mocca – Espresso’ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve
Mocha – Latte’ye bol miktarda çikolata eklenmesiyle yapılan kahve
Santos – büyük yeşilimsi taneli orta derecede kuvvetli kahve
Sumatran – Düşük asit dengesine sahip Endonezya kahvesi
Supremo – Sabahları içilen Kolombiya kahvesi
Viennese – Espresso’ya çikolata ve krema katılarak hazırlanan Viyana usulü kahve
Macchiato- Süt, espresso, vanilya şurubu, karamel tozu.
;)Benim kişisel tercihim Duble Espresso veya benin tabrim ile uzun içim espresso .
Sebahattin Sargın
15-08-2009, 12:12
Bu başlığı açmayacaktınız benim gibi bir kahve delisi bunların hepsini dener ya da yaptırır denetler :D
kateriçka
15-08-2009, 12:58
Merhaba
Bizde kahve şekersiz olur, eskiden yanına lokum konurdu.
bizde de öle ikram edilir
kateriçka
15-08-2009, 12:59
CİLVELİ KAHVE
Manisa'da eski dönemlerde gelinlik kızlar, evlerine gelen görücülere bu kahveyi ikram edermiş. Bol köpüklü kahvenin üzerine öğütülmüş badem konurmuş. İşte o ''cilveli'' adıyla bilinen Türk kahvesi, patentle koruma altına alındı.
Manisa'nın tarihi ve turistik mekanlarından olan Yenihan'da kafe işletmeciliği yapan Tamer Çipiloğlu, cilveli kahveye sahip çıkıp yeniden canlandıran kişi. Eski dönemlerde şehzadeler için de özel olarak hazırlana bu kahve, asıl şöhretini gelinlik kızlarla edinmiş. Gelinlik kızlar eve gelen görücülere bu cilveli kahveyi hazırlarmış.
Bu konu çok güzel olacak gibi .
Şimdiden çok şey oğrendik . Başlık keşke ''Keyf kahvesi'' olsaymış...
Çok keyfli bir konu da ...
berduray
15-08-2009, 17:09
Ben bugün keçiboynuzu tozlusunu içtim, hafif karamelizimsi bir tadı var.
Başlık çok güzel, en çok cilveli kahveyi merak ettim.
Kakule ile içilen kahveyi duymuştum, bizde de içimi yaygınmış. "Arap usulü" kahve olarak 1.mesajda da bahsedilmiş, kakule bütün halinde mi öğütülmüş mü katılıyor?
berduray
15-08-2009, 17:13
İnka kahvesi ne ola acep? Maççupiçu'nun içtiğinden mi?:)
kateriçka
15-08-2009, 17:13
KAHVE GELENEĞİ BOSNA TRAVNİK’TE YAŞIYOR
Bosna Hersek’te Travnik şehrindeki Lutvina Kahva, 400 yıllık. Osmanlıların kahveyle ilk tanıştığı zamanlarda kurulmuş ve hiç bozulmamış. Kahve ısmarlıyorsunuz. 10 dakika kadar beklemeniz gerekiyor. Çünkü kahve, eski İstanbul’da olduğu gibi sıcak kumun üstünde pişiriliyor. Servis dört bölmeli küçük bir tepsi içinde yapılıyor. Bölmelerden birinde küçük bir bardakta su ve cezve var. Tam karşısındaki bölmede ise içinde iki kesme şeker bulunan kulpsuz bir porselen fincan bulunuyor. Çünkü Bosnalılar kahveyi pişirirken şeker katmıyorlar. Tepsinin bölmelerinden birinde bir lokum, tam karşısında küçük bir süt kabı, bir sigara ve kibrit bulunuyor. Eskiden o bölmeye tütün tabakası ve sigara kağıdı konulurmuş. Çünkü Boşnaklarda, "Dumansız kahve, imansız gider" diye bir deyim var. Yani Osmanlı kahve geleneği Türkiye’de değilse bile Bosna-Hersek’te yaşıyor.
Kaynak: Hürriyet
kateriçka
15-08-2009, 17:16
İnka kahvesi ne ola acep? Maççupiçu'nun içtiğinden mi?:)
İnka kahvesi çok hafif ve kafeinsizdir. Türkiyede bu kahve ye rastlamadım. Yapımı da çırpılarak oluyor. Tadı biraz değişiktir
kateriçka
15-08-2009, 17:17
DAMAT ADAYINA TUZLU KAHVE
Tahtakale, Üsküdar, Fatih, Samatya, Fener, Balat, Arnavutköy, Beyoğlu, Galata gibi semtlerin geleneksel çarşılarında sayısız kahveci dükkanı bulunuyordu. Yarı yaş gelen kahveler dükkanların önündeki ya da camekanın ardındaki küçük fırınlarda kavrulurdu. Kavrulan kahvenin kokusu takip edilerek dükkana ulaşılırdı. Kahve bayramlarda, kız isteme fasıllarında, dost ziyaretlerinde, iş buluşmalarında ve hemen hemen hayatın her alanında yudumlanan bir içecekti. Kız istemeye gidildiğinde kahveyi gelin adayı yapar ya da servis ederdi. Genellikle damada tuzlu kahve ikram edilirdi.
Gezi İstanbul’un sahibi mimar Hakan Kıran başta mırra, sakızlı kahve melengeç, dibek kahvesi, sütlü kahve olmak üzere bu topraklarda 12 çeşit kahve yapıldığını saptamış. Şimdi, her bir kahvenin standardı üzerine çalışıyor. Türk kahvesinin çeşitlerinin bazıları da hala yaşıyor veya yeniden doğuyor. Örneğin Kahve Dünyası zinciri, sakızlı kahveyi mönüsüne katmış durumda
kateriçka
15-08-2009, 17:18
AVRUPA KAHVEYİ OSMANLI’YA BORÇLU
Avrupalıların kahveyle Osmanlılar vasıtasıyla tanıştığı ise kesin. 1582’de İstanbul’da üç yıl büyükelçilik yapan Gianfrancesco Morosini Venedik Senatosu’nda sefaretnamesini okurken Türklerin "kahve" adını verdikleri koyu renkli sıcak bir mayi içtiklerinden söz ediyor: "Kahve, mis gibi tahmis kokan sokaklardaki kahve dükkanlarında, insanların sohbet ettikleri bir ortamda keyifle yudumlanıyor. Bu gizemli içecekte sanki bir tılsım var çünkü en yorgun ve uykusuz insanı bile uyanık tutuyor."
Venedik kökenli Nurbanu Sultan’la yakın dost olan Morosini sayesinde Venedik kahveyle ilk temasını kuruyor. Osmanlı tüccarları, Venedik limanına çuvallar dolusu kahveyi indirmeye başladığında takvimler 1640’ı gösteriyor.
berduray
15-08-2009, 17:18
Nette de bir bilgi yok, sadece sizin verdiğiniz bilgi var. Özelliği nedir, hani brezilya, arap kahveleri bilinir de inka nereden ithal acep?
kateriçka
15-08-2009, 17:24
Nette de bir bilgi yok, sadece sizin verdiğiniz bilgi var. Özelliği nedir, hani brezilya, arap kahveleri bilinir de inka nereden ithal acep?
biz Bulgaristan da tüketiyorduk Oraya nereden geldiğini bilmiyorm.Burda da (Pazararda Bulgaristan pazarcılarından teğmin edebiliyoruz )fazla bilgi veremediğim için üzgünüm
Sevgili kateriçka ,
tüm muhacirler gibi sizi de derin bir kahve bilgisine sahip ve muhtemelen tiryaki gördüm ;).
İzin verirseniz size avatar olarak bazı resimler teklif etmek istiyorum .
Sn berduray , ben İnka konusunda arkadaşın sözüne kefilim .
Eski Yugoslavyada üretlip tüm Doğu Bloğunda pazarlanan bir markaydı .
O sıralar Demir Perde diye bir olgudan dolayı kafeinsiz Neskafe bulmak
mümkün değildi (20 yıl önce);)
Tabi alınmazsanız , bu bir şaka ,ayrıca iltifat;)
Sayın berduray işte link (http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://img167.imageshack.us/img167/3011/kahve5ta7.jpg&imgrefurl=http://www.gezenbilir.com/index.php%3Ftopic%3D23929.0&usg=__MdfovYayzVrcBn95XEf0Bk-EXiQ=&h=320&w=400&sz=26&hl=tr&start=4&sig2=g9kvIc1difMgeVrH8gbDEQ&um=1&tbnid=1NFzVWyO_2A1aM:&tbnh=99&tbnw=124&prev=/images%3Fq%3Dkafe%2Binka%26hl%3Dtr%26rlz%3D1T4SKPB _trTR340TR340%26sa%3DN%26um%3D1&ei=rt6GSqD_H4vwmwOF_6nxBA) .Aramayı googlede Cafe İnca olarak yaparsanız biraz bilgi var .
Burdan (http://biozona.eu/index.php?currency=AUD&main_page=product_info&products_id=71) da 1 dolar 75 sente satın alınabilir .
berduray
15-08-2009, 18:29
Tamam o zaman,... da sincap nefismiş al okşa diyor.
Tamam o zaman,... da sincap nefismiş al okşa diyor.
:pkateriçka ,bulgarca sincap manasına gelir o yüzden ,
sevgili kateriçka' ya hafif takıldım ;)umarım alınmamıştır .
Arzu Kırlangıç
15-08-2009, 19:23
Kahvenin her çeşitini denedim . Yalnız 1 tanesine cesaret edemiyorum.
Kopi Luwak kahvesini tadan var mı?
Dünyanın en özel kahvesinin kilo fiyatı yaklaşık 1 milyar 135 milyon TL. Sumatra ormanlarında yetişen Kopi Luwak kahvesinin bu denli pahalı olmasının sebebi tabii ki eşsiz, taklit edilmesi mümkün olmayan tadı. Ve şimdi bu eşsiz tadın sırrı keşfedildi; daha doğrusu hep bir söylenti olduğu düşünülen gerçek kanıtlandı! Bu yazıyı okuyanlardan özür dileyerek, Kopi Luwak'ın sırrını açıklayalım: Kopi Luwak çekirdekleri misk kedilerinin dışkılarından ayıklanıyor!
Şöyle ki, Sumatra ormanlarında ağaç tepelerinde yaşayan misk kedileri kahve bitkilerini yiyor, ancak kahve çekirdeklerini öğütmeden yutuyorlar. Hayvanların midelerinde kahve çekirdikleri asitleniyor, yani bir güzel işlem görüyor. Sonra da sıra sindirim sürecinin son kısmına geliyor... Tarihi oldukça eskilere, Sumatra Adası'na gelen Hollandalılara dayanan Kopi Luwak'ın sırrını keşfeden Kanada Ontario'daki Guelph Üniversitesi'nden Dr. Massimo Marcone, Kopi Luwak'ın normal kahvedeki gibi acı bir tadının olmamasının nedeninin misk kedilerinin mide asidi olduğunu söylüyor. Elbette Kopi Luwak üreticilerinin kahve çekirdeği toplamak için sabah akşam Sumatra ormanlarında dolaşıp misk kedisi dışkısı aradıklarını düşünmek saflık olur; Kopi Luwak özel çiftliklerde üretiliyor.
Bu arada midesi kalkanlar için küçük bir hatırlatma: İnsanın ağzına girmeden önce yolu başka canlıların sindirim sisteminden geçen 'basit' yiyecekler de var. Örneğin kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi bal, ancak arıların sindirim sisteminden geçtikten sonra bal oluyor.
Afiyet olsun :)
Sevgili Arzu hanım biz de Kopi Luwak kahvesini denemekten vazgeçtik , tek sebebi fiyatı değil tabi ki ...
Arzu Kırlangıç
15-08-2009, 20:13
Kopi Luwak kahvesinin yaratıcısı Misk Kedisi ve dışkısı ;:(
Arzu Kırlangıç
15-08-2009, 20:52
Menengiç kahvesini denemenizi tavsiye ederim. Suriyeli bir arkadaşımız Kilisten getirmişti. Bittiği zaman Antalyada bulabileceğimi sanmıyordum fakat bir aktarda gördüm ve hemen aldım. Ben sütle yapılanı tercih ediyorum.
Kahveyi çok tükettiğim için faydasını ve zararlarınıda biliyorum. Menengiç kahvesinin hiçbir zararı yok.
Menengic Ağacı Türkiyenin Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesinin dağlık kırsal kesimlerinde Ekimi yapılmadan ekolojik olarak yetişir. Ülkemizin doğal bitki örtüsünün bir parçasıdır. Latincede pictacia terebinthus diye anılan Menengic; yörelere göre Çitlembik, Çıtlık, Çedene, Çitemik, Bıttım gibi farklı isimler almıştır. Menengic kahvesi bu agacın meyvesinden üretilmektedir. Menengic Kahvesinin içinde kimyasal madde yoktur 100 dağaldır.
Menengiç Kahvesinin Faydaları:
Öksürüğü keser
Balgam söktürür
Nefes açıcıdır
Nefes darlığına iyi gelir
Antiseptik özelligi vardır
Göğsü yumuşatır
Solunum yollarına faydası vardır
Ayak terlemelerini önler
Yaraları tedavi eder
Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur
Ses tellerine iyi gelir
Mide ağrılarını dindirir
Kalp yetmezliği riskini azaltır
Afrodizyak(Cinsel gücü artırıcı) etkisi vardır
Yağlı bir içecektir, yüksek E vitamini ve doymamış yağ asidi düzeyi ile
kandaki kolesterolü düşürmeye
kalp ve damar sertliğini önlemeye yardımcı olur.
Menengiç Kahvesinin Hazırlanışı:
Menengic Kahvesi TÜRK KAHVESİ tarzında ağır ateşte pişirildiği gibi, hazır kahve tarzında da kullanılabilir.
Menengiç kahvesini Türk usulü pişirmek için :Bir Çay fincanı SÜT için bir tatlı kaşığı, Kahve Fincanı için bir kahve kaşığı Menengiç Kahvesi cezveye koyarak kısık ateşte bir taşım kaynatınız. Bir dakika bekleterek Şekerini isteğe göre ayarlayıp servis yapınız.
Pratik Hazırlamak İçin: Çay fincanı için bir tatlı kaşığı, Kahve Fincanı için bir kahve kaşığı Menengiç Kahvesi koyarak üzerine kaynar SÜT dökünüz. Karıştırıp bir dakika bekletiniz. Şekerini isteğe göre ayarlayıp servis yapınız.
Ağacını birden dikesim geldi , ne güzel bir bitkiymiş :)
Kahve kokusu ve tadı var mı , yoksa kendine has bir tat ve aromaya mı sahip ?
Arzu Kırlangıç
15-08-2009, 21:49
Kendine has bir tadı ve kokusu var. İçimi güzel. Aroması taze kavrulmuş ve ezilmiş çitlenbik ( yabani antep fıstığı) tadında :p Kahve gibi kuru değil aksine yağlı ve akışkan ( Tek zararı kilo aldırması ) Klasik bir tadı yok . Bu sebeple herkesin damak tadına uyarmı bilmem. Ancak damak tadına güvendiğim herkes çok beğendi. Kahveyi sevenlerin tatması gereken bir kahve.
bahtiyar02
15-08-2009, 22:01
MENENGİÇ
Antep fıstığının yabanisine "menengiç" adı verilir.Menenğiç ağaçları aşılanarak Antep fıstığı ağacı elde edilir.Menengicin mercimek büyüklüğünde meyveleri olur.Bu meyveler kavrulup daha sonra öğütülür.Suda kaynatılarak kahve gibi içilir.Yörede bu içeceğe "menengiç kahvesi" adı verilir.Menengicin hemoroidi iyileştirici,nefes açıcı ve öksürük giderici özelliği de vardır.
Bazı yörelerde sakız ağacı olarakta bilinir.
Arzu Kırlangıç
15-08-2009, 22:33
Arkadaşımdan gelen bu mail çok hoşuma gitmişti; Askıda Kahve...
İtalya da Venedik in kenar mahallelerinden birinde, bir cafe-barda, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene “due caffee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dedi. İki kahve parası verdi. Bir kahve içip gitti. Barmende duvarda asılı duran çiviye bir küçük kâğıt astı. Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlarda “trio caffee, onu sospeso” (üç kahve, biri askıda) dediler. Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içip gittiler. Barmen “askı” ya yine bir küçük kâğıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu. Bir süre sonra kahveye üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmene ”onu caffee sospeso” (askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı gitti. Barmen ise duvara astığı kâğıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöpe attı. Bu gözlemimizin sonunda gözlerimizi yaşartan, fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir “İtalya toplum terbiyesi” öğrendik.
Yardım etmek için insanların gereksinimlerini belirlerken, yalnızca yaşamsal gereksinimlerle sınırlı kalmak zorunda değiliz. Bir Venedik li için yaşamsal olmasa da kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır. Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişilerde daha mutlu oluyorlar. Kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise huzurlu oluyor. Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bardaki garson gibi, köprü görevi yapan kişilerin ise güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin “bana askıda kahve var mı” diye sormasına gerek bırakmamak için “askıda kahve” olduğunu belirten kâğıt parçalarını kolaylıkla görünen gir yere asmak ise bu olgunun çok zarif bir bölümünü oluşturmaktadır.
Biz Türk ler bu askıya bir şeyler asamaz mıyız; bir ekmek fırınında ya da bir bakkal bir markette……”askıda ekmek” kulağa hoş gelmiyor mu?
“askıda ekmek” uygulamasının Isparta da 3 fırın tarafından yapıldığını biliyor muydunuz?
Bahtiyar Bey'in yazdığı gibi, menengiç ağaçlarına antep fıstığı aşılandığını bilirdim ama kahvesini duymamıştım. Denemek lazım.
berduray, fotoğrafa bakmazsınız olur biter. Ha ''Penis Biberi'' adına karşı çıkmışsınız ha ''Midem alt üst oldu, fotoğrafı kaldırınca haber verin, geleyim'' demişsiniz. Arada bir fark göremiyorum:p
Arzu Hanım, ''askı'' uygulamasını duymuştum ama kaynağının İtalya olduğunu bilmiyordum.
berduray
15-08-2009, 22:57
berduray, fotoğrafa bakmazsınız olur biter. Ha ''Penis Biberi'' adına karşı çıkmışsınız ha ''Midem alt üst oldu, fotoğrafı kaldırınca haber verin, geleyim'' demişsiniz. Arada bir fark göremiyorum:p
Şaka yaptığınızı varsayıyorum.
berduray, konuyu fazla uzatmak istemem ama şaka yapmıyorum.
Konu ''Kahve çeşitleri''. Bir kahve çeşidinin nasıl üretildiği anlatılmış ve üretim kaynağının fotoğrafı eklenmiş. :p
Bu kahveyi içmek zorunda değiliz, fotoğrafa bakmak zorunda da değiliz. Biz bakmak istemiyoruz diye başkalarının bakma özgürlüğüne, merakına engel olma lüksümüz de yok. Gene de ne şekilde üretildiğini öğrendik değil mi?
Sadece bilgi paylaşılıyor burada. Hangi bilgiden nasıl yararlanacağımız, paylaşacağımız bizlere kalmış.
Durum bu olunca, ''Başlığın adı değişmezse siteyi terk ederim'' diyenler gibi ''Fotoğraf kalkmazsa daha da buraya gelmem'' demeniz arasında fark göremedim.:D
caucasus
16-08-2009, 00:27
Bu gün Sakarya da bir kahveciye uğradık daha doğrusu kokusundan kendimizi alamadık ve bir an da kendimizi dükkanın içerisine attık içeri de haliyle bir çok kahve türü vardı.
Normal türk kahvesinden bir miktar aldıktan sonra gözümüz rafta ki kahvelere takıldı baktık çekilmemiş kahve çekirdekleri dolu kaplar vardı. Kapların üzerlerin de isimleri yazılıydı ve teker teker üzerlerinde ki isimlerine göre kahvelerin kokusuna bakarak en son birisin de karar kıldık.
Bizim aldığımızın adı İrish kream aroma İstanbul'a döndükten sonra pişirdik ve tadına baktık gerçekten çok süper bir tadı var denemeniz tavsiye ederim.
Kahveler kavrulmuş çekirdek halin de oldukları için ilk önce çekirdek olarak tartılıyor ve daha sonra çekiliyor. Sizler de afiyetle tüketiyorsunuz. :)
Kahvelerden aklım da kalanları şöyle. İrish kream kahve, Fransız vanilyasi, forest rain, çikolata aromalı bir kaç çeşit daha var dı ancak aklım da kalmadı. Ayrı bir yer de yemen kahvesi, kenya kahvesi de vardı.
caucasus
16-08-2009, 00:38
Menengiç kahvesini denemenizi tavsiye ederim. Suriyeli bir arkadaşımız Kilisten getirmişti. Bittiği zaman Antalyada bulabileceğimi sanmıyordum fakat bir aktarda gördüm ve hemen aldım. Ben sütle yapılanı tercih ediyorum......
Pratik Hazırlamak İçin: Çay fincanı için bir tatlı kaşığı, Kahve Fincanı için bir kahve kaşığı Menengiç Kahvesi koyarak üzerine kaynar SÜT dökünüz. Karıştırıp bir dakika bekletiniz. Şekerini isteğe göre ayarlayıp servis yapınız.
228 nolu mesaj
Üyeler; başka kaynaklardan edindikleri ve forumda yayınladıkları her türlü makale, haber, teknik yazı, çeviri, vb. yazının sonunda, kaynak (Kitap adı ve yazarı ya da web sitesi adresi) belirtmek zorundadır.
Diğer kurallar için buradan (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11&highlight=kaynak+g%F6sterme) bakabilirsiniz.
Lutfen konu kahve keyfi ama...
Ozele yazin arkadaslar , tatsiz mevzularla keyfimiz kacmasin:)
Bari bizimkini kacirmayin:)
kateriçka
16-08-2009, 08:50
Sevgili kateriçka ,
tüm muhacirler gibi sizi de derin bir kahve bilgisine sahip ve muhtemelen tiryaki gördüm ;).
İzin verirseniz size avatar olarak bazı resimler teklif etmek istiyorum .
Sn berduray , ben İnka konusunda arkadaşın sözüne kefilim .
Eski Yugoslavyada üretlip tüm Doğu Bloğunda pazarlanan bir markaydı .
O sıralar Demir Perde diye bir olgudan dolayı kafeinsiz Neskafe bulmak
mümkün değildi (20 yıl önce);)
Tabi alınmazsanız , bu bir şaka ,ayrıca iltifat;)
Sayın berduray işte link (http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://img167.imageshack.us/img167/3011/kahve5ta7.jpg&imgrefurl=http://www.gezenbilir.com/index.php%3Ftopic%3D23929.0&usg=__MdfovYayzVrcBn95XEf0Bk-EXiQ=&h=320&w=400&sz=26&hl=tr&start=4&sig2=g9kvIc1difMgeVrH8gbDEQ&um=1&tbnid=1NFzVWyO_2A1aM:&tbnh=99&tbnw=124&prev=/images%3Fq%3Dkafe%2Binka%26hl%3Dtr%26rlz%3D1T4SKPB _trTR340TR340%26sa%3DN%26um%3D1&ei=rt6GSqD_H4vwmwOF_6nxBA) .Aramayı googlede Cafe İnca olarak yaparsanız biraz bilgi var .
Burdan (http://biozona.eu/index.php?currency=AUD&main_page=product_info&products_id=71) da 1 dolar 75 sente satın alınabilir .
çok teşekür ederim avatarlar çok güzel yüklemeyi denerim
link yazısı da benim yazım zaten :)
caucasus
16-08-2009, 19:53
Bir mesajı alıntılayarak cevaplamak için.
Yazının tamamını bırakmak, aynı mesajın iki kez okunması demektir.
Cevap vereceğiniz kısmı bırakıp, diğer bölümü silmelisiniz. Gereksiz bölümleri silelim:
Sayın Kateriçka,
Cevap vereceğiniz yazının tamamını alıntılamayın. Cevap vereceğiniz yazı bir önceki mesajsa hemen üzerine cevaplarken alıntılama yapmanıza gerek yok.
Alıntılama ve kuralları için Buradan (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=9893) bakabilirsiniz.
Arzu Kırlangıç
17-08-2009, 11:47
Dibek kahvesi Çeşitleri
İthal değil. Bildiğimiz türk kahvesinin ( dibek taşında dövülmüş ) aromalı çeşitleri.
Sade
Vanilyalı
Damla Sakızlı
Siyah Üzüm Çekirdekli
Muskatlı
Çikolatalı
Sütlü
Bademli
Kakuleli
Birde sanırım Hindistan Cevizli ve Mercan Köşklü vardı.
Türk kahvesinden daha aromalı, daha yoğun, koyu kıvamlı ve daha lezzetli. Çünkü dibek taşında dövülerek elde ediliyor. Tabi öncesinde elekten geçiriliyor. Bu nedenle aroması daha yoğun.
Bu kahveyi direkt fincanda pişirenlerde var. Fincan kısık ateş üzerinde yavaş yavaş kaynayıncaya kadar pişirilir.
Ben en çok damla sakızlısını seviyorum.
Denemek isteyenler için;
Antalya Larada Shemall Alışveriş Merkezinin giriş katındaki Charcuterie Marshalie mağazasında dibek kahvesi çeşitlerini bulabilirsiniz.
Kahve içmek isterseniz;
Gloria Jeans' ı veya eski lara yolundaki Caffe Del Turco' yu öneririm.
Dibek Taşı;
Alıntı:
Bu kahveyi direkt fincanda pişirenlerde var. Fincan kısık ateş üzerinde yavaş yavaş kaynayıncaya kadar pişirilir.
Bu elektrikli ocak üzerinde , düşük dercede çok güzel oluyor .
Biz halis mulis türk kahvesini böyle yapıyoruz .
Sadece sabırlı olmak lazım ,;) ağızımız yanabilir .
Arzu Kırlangıç
17-08-2009, 12:23
Parmaklarımızada dikkat etmemiz gerekiyor.;)
Parmaklarımızada dikkat etmemiz gerekiyor.;)
Hani dudaklar daha hassas ya :p ben o yüzden demiştim ...
El ve dudaklara dikkat ;)
sındırgılı
17-08-2009, 13:43
Bahtiyar Bey O kadar bahsettinizki Menengiç kahvesinden üşenmedim dükkanın karşısındaki Aktardan bi koşu aldım.Şu anda onu içiyorum.Tadı güzel.1 Kupa suya 1 tatlı kaşığından biraz fazla koydum.Sütle değilde su ile yaptım. Evdede sütle deneyeceğim.Bu konu başlığını açanlara teşekkürler..
Arzu Kırlangıç
17-08-2009, 14:02
Afiyet olsun. Kaynatarak yaptınız değilmi. Bir taşım suyla veya sütle kaynayıp içildiği zaman tadı daha güzel oluyor.
sındırgılı
17-08-2009, 14:49
Ben pratiğini uyguladım.Fakat şişeyi iyice karıştırmak gerekiyor.Homojen olması için.1 kupa su kaynattım..İçine silme 1tatlı kaşığı menengiç kahvesi koyup karıştırdım..Az da şeker koyup afiyetle içtim..Evdede sütlüsünü deneyeceğim..Her şey gönlünüzce olsun..
Ahmetbey07
25-08-2009, 00:00
Merhaba arkadaşlar cok güzel detaylara girilmiş,herkese çok çok teşekkür ederim.
kateriçka
26-08-2009, 10:03
Kaymaklı Türk Kahvesi
Malzemeler 2 çay kaşığı Kahve 2 çay kaşığı Toz Şeker ( Kesme Şeker olmaz ) 1 fincan soğuk Su veya soğuk Süt Yapılışı Malzemeler cezveye konulup,ocağın altı yakılır.Çay kaşını eğik tutarak 1-2 kez karıştırılır.Köpürene kadar hiçbir şey yapmadan beklenir.3 kez köpürtülerek,her seferinde köpüğü fincana dökülür.Afiyet olsun.
kateriçka
26-08-2009, 10:25
Mırra;
Urfa doğuşlu olmasına rağmen, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da günümüzde doğu mutfağını sunan popüler mekanlar yardımı ile Ankara ve İstanbul’da da servis edilen acı bir kahve türü. Acılığı ile espressoya benzetilen mırra ile aslında tek benzerlik sert tatları diyebiliriz. Çok acı olması nedeni ile kahve fincanından da ufak fincanlarda içilen mırra’nın sırrı aslında ne kahvesinde ne de dibekde öğütülen çekirdeğinde. Bütün sır kahvenin çok uzun kaynatılmasında ve demlenmesinde. Genellikle evlerde özel mırra mangallarında saatlerce kaynatılıyor. Sırrı bende bilmiyorum, tek bildiğim kaynatma & demleme & süzme gibi birbiri ardına yapılan işlemlerden sonra bakır bir cezve ya da ibriğe konularak servis yapılır.
Arkadaşımdan gelen bu mail çok hoşuma gitmişti; Askıda Kahve...
İtalya da Venedik in kenar mahallelerinden birinde, bir cafe-barda, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene “due caffee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dedi. İki kahve parası verdi. Bir kahve içip gitti. Barmende duvarda asılı duran çiviye bir küçük kâğıt astı. Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlarda “trio caffee, onu sospeso” (üç kahve, biri askıda) dediler. Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içip gittiler. Barmen “askı” ya yine bir küçük kâğıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu. Bir süre sonra kahveye üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmene ”onu caffee sospeso” (askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı gitti. Barmen ise duvara astığı kâğıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöpe attı. Bu gözlemimizin sonunda gözlerimizi yaşartan, fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir “İtalya toplum terbiyesi” öğrendik.
Yardım etmek için insanların gereksinimlerini belirlerken, yalnızca yaşamsal gereksinimlerle sınırlı kalmak zorunda değiliz. Bir Venedik li için yaşamsal olmasa da kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır. Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişilerde daha mutlu oluyorlar. Kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise huzurlu oluyor. Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bardaki garson gibi, köprü görevi yapan kişilerin ise güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin “bana askıda kahve var mı” diye sormasına gerek bırakmamak için “askıda kahve” olduğunu belirten kâğıt parçalarını kolaylıkla görünen gir yere asmak ise bu olgunun çok zarif bir bölümünü oluşturmaktadır.
Biz Türk ler bu askıya bir şeyler asamaz mıyız; bir ekmek fırınında ya da bir bakkal bir markette……”askıda ekmek” kulağa hoş gelmiyor mu?
“askıda ekmek” uygulamasının Isparta da 3 fırın tarafından yapıldığını biliyor muydunuz?
Yanılmıyorsam bir gazete de okumuştum bu yazıyı, çok etkilenmiştim o zaman, Osmanlı zamanında da, camiilerin bir köşesinde göz önünde olmayan bir yerde, ihtiyaç sahibleri için para bırakılırmış, ihtiyacı olan alır; hatta ihtiyacını karşıladıktan sonra durumu el veriyorsa, aldığı miktarı fazlası ile aynı yere bırakırmış.
Günümüzde ise bu konuyu suistimal edenlerin sayısının giderek ve hızla artması nedeniyle, ben şahsen artık kanaat getiremiyorum gerçekten ihtiyacı varmı diye...
''Gece, Beyazın programına, yolda cüzdan bulupta içini açmadan karakola götüren iki çocuğu görünce; helal olsun dedim.'' Mükafatları ise çok şık oldu, herbirine birer bilgisayar, göstermiş oldukları dürüstlük adına, yakışır diyorum.;)
Ahmetbey07
11-06-2010, 02:28
GRANÜL KAHVELİ KEK
Malzemeler:
1/2 paket yumuşak margarin
1 su bardağı toz şeker
2 çorba kaşığı granül kahve
2 yumurta
1 tatlı kaşığı vanilya
1+1/3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1/2 su bardağı kakao
3/4 su bardağı süt
1/2 su bardağı çikolata
Sosu için:
100 gr margarin
2 çorba kaşığı kakao
2 çorba kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
1 yumurta
2 çorba kaşığı soğuk süt
Hazırlanışı:
Margarin ve şekeri çırpın.Sırasıyla granül kahveyi,yumurtaları,vanilyayı,un,süt,kakao,kabartm a tozu ve çikolataları ekleyin.Her eklemeye çırparak devam edin.İster yağlanmış küçük kalıplara(böylesi daha güzel oluyor),isterseniz 30 cm çapında yağlanmış tek bir kalıba dökün.170 dereceye ısıtılmış fırında pişirin.Süresi fırına göre değişebilir.Kekin fırından çıkmasına yakın küçük bir tencerede margarini eritin.Ateşten alın.Şeker,kakao,vanilya ve yumurtayı ekleyip çırpın.İstediğiniz kıvamda akıcı olana kadar soğuk süt ekleyip çırpın.Sıcak kekin üzerine çatal veya kürdanla delikler açın ve bu sosu üzerine dökün.Sıcak sıcak veya buzdolabında bekleterek tüketebilirsiniz.
Ahmetbey07
11-06-2010, 02:32
KAHVELİ BADEMLİ KEK
Malzemeler:
3 adet yumurta
1.5 su bardağı şeker
1 çay bardağı süt
2 yemek kaşığı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyeğ
1 yemek kaşığı nescafe
2.5 su bardağı un
1 subardağı dövülmş badem
Hazırlanışı:
3 yumurta çıpılır. İçerisine şeker ilave edilir. Sütün içinde nescafeyi eritip ilave edip çırpmaya devam edilir. Yağ ve margarini de eklenir en son un ve badem ilave edilip pişirilir. Unlanmış kek kalıbında 20 dk 180 derecelik fırında pişirilir. Ilıyınca kesilip servis edilir.
Ahmetbey07
11-06-2010, 02:35
ARMUTLU KAHVE GATOSU
150 gr tereyağı ya da margarin
150 gr şeker
3 yumurta, hafif çırpılacak
125 gr un
2 yemek kaşığı kahve
İçi ve Üstü:
1 yemek kaşığı kahve
250 gr krem şanti
3 olgun armut
1 yemek kaşığı limon suyu
18 cm. çapındaki 2 adet kalıbı yağlayıp diplerine yağlı kağıt döşeyin. Tereyağı ya da margarini krem haline getirin ve hafif ve köpük gibi olana dek şekerle karıştırın. Yavaş yavaş yumurtaları ekleyin ve bir yemek kaşığı da un katın. Unu eleyip, krem halindeki karışıma katın. Kahveyi de ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra iki kalıba bölüp, orta ısıdaki fırında 20-25 dakika pişirin. 2-3 dakika kalıplarda beklettikten sonra çıkarıp soğumaya bırakın.
Krem şantinin içine kahveyi katın ve yarısını keklerden birinin üzerine sürün. Armutları soyup, ortalarını temizledikten sonra renklerinin değişmemesi için biraz limon suyu sürün ve armut dilimlerinin yarısını kremanın üzerine dizdikten sonra diğer keki üstüne yerleştirin. Kalan krem şantiyi de bunun üstüne sürüp, armutları dizin.
Bende Frape kahve tarifi vereyim.Yunanistan'da yazın sıcakta en çok içilen kahvedir.
Bir tatlı kaşığı neskafe ve arzu ettiğiniz kadar şeker soğuk su karıştırılıyor ve süt ilave ediliyor, uzun meşrubat bardaklarında içine bir kaç parça buzla servis ediliyor.
Hatay' a gidip Menengiç kahvesi almamamk olmazdı.
Aldım tabi, şu an sütlü sütlü yudumluyorum.
Farklı ama güzel.
Ahmetbey07
20-02-2013, 17:22
Merhaba buyrun kahve'ye,afiyet şeker olsun...
Yeşilhayat
27-03-2020, 10:07
Türk Kahvesi
Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği vardır ve telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür. 40 yıllık hatırı olan Türk kahvesinin tarihine bakıldığında 1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından İstanbul’a getirildiği görülmektedir.
Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılmasıyla elde edilen içecek, Türkler tarafından keşfedilen hazırlama yöntemiyle Türk kahvesi adını almıştır. Türk kahvesinin lezzeti kısa zaman içinde Avrupa’ya ve ardından dünyaya yayılmıştır.
Türk Kahvesi Yapılışı
Öncelikle her kahvede olduğu gibi çekirdeklerin taze kavrulmuş ve kaliteli olması önem taşımaktadır. Günümüzde elektrikli cezveler ve makineler ile de yapılabilse de bazılarının geleneksel cezveden vazgeçmediği bilinmektedir.
Bunun için cezveye sırasıyla kahve, isteğe göre şeker ve su koyulur. Bir fincan kahve için 2 çay kaşığı kahve ve fincan ölçüsünde soğuk su koyulmalıdır. Malzemeler cezvede çözülecek şekilde karıştırılır ve kısık ateş üzerine yerleştirilir. Kaynamadan önce köpük oluşunca kabaran köpük fincanlara alınır, cezvedeki kahve bir taşım daha kaynatılarak fincana kenarından, yavaşça dökülür.
Espresso
İtalya’ya özgü bir kahve türü olan espresso, aslında pek çok farklı türün temelidir. Pratikliği, lezzeti, hızlı hazırlanışıyla dikkat çeken espresso, Türk kahvesi gibi küçük porsiyonlarda servis edilir ve sert bir tada sahiptir. Aynı zamanda yoğunluğu ve yüksek kafein miktarıyla öne çıkar.
Espressoyu double shot olarak isterseniz adı doppio, su miktarını yarı yarıya azaltıp daha sert içmek isterseniz ristretto, su miktarını arttırarak içmek isterseniz de lungo olur.
Americano, Cappucino, Latte, Mocha, Ristretto, Lungo, Macchiato, Con Panna gibi çeşitler espresso kullanılarak hazırlanmaktadır. Sert tadından hoşlanmayanlar için espressoyu seyreltme, üzerine süt, krema ekleme gibi yöntemlerle farklı kahve türleri ortaya çıkmıştır.
Espresso Yapılışı
İyi bir espresso için çekirdeğin kavrulma ölçüsü, kahve çekirdeğinin tazeliği ve baristanın ustalığına dikkat etmek gerekir. Günümüzde farklı yapılış teknikleri olsa da İtalyanların kabul görmüş usulüne göre gerekenler 7-7.5 gram espressoya uygun incelikte öğütülmüş kahve, 9 bar su basıncı, 85-94°C sıcaklık, 15-20 kg sıkıştırma basıncı, 24-27 saniye akış (drip) zamanıdır.
Kahve, makinenin haznesine (portafiltre) yerleştirip sıkıştırılır. Ardından önceden ısıtılmış bardak yerleştirilir ve 30 ml su kahveden geçirilerek yarım dakika kadar süzülmesi beklenir. Böylece bir porsiyon espresso elde edilir.
Flat White
Avustralya menşeli kahve çeşidi, tek ya da çift shot ristretto espresso üzerine buharla köpürtülmüş ince süt köpüğü dökülmesi ile elde edilir. Cappuccino ve latte ile benzer ama kahve-süt oranı daha yüksektir. Dolayısıyla espresso, baskın tat olarak kalır. Latteden küçük, macchiatodan büyük porsiyonlar servis edilir. Kahve ve köpük tabakaları arasındaki geçiş yumuşaktır.
Flat White Yapılışı
Evde flat white hazırlamak için öncelikle fincan ısıtılır. Fincanın büyüklüğüne göre bir ya da iki shot espresso kullanılabilir. Kahvenin üçte bir kadar süt yoğun bir köpük oluşturulana kadar köpürtülür. Süt kabı hafifçe tezgaha vurularak yüzeydeki büyük kabarcıklardan kurtulunur. Süt, fincandaki espresso üzerine tek bir noktadan dökülür, böylece süt kreması ve kahve birbirine tamamen karışır.
Buradan (https://paratic.com/kahve-cesitleri-yapilislari/) da kahve çeşitleri hakkında her şeyi öğrenebilirsiniz.
evandevan5
27-03-2020, 12:16
Arkadaşımdan gelen bu mail çok hoşuma gitmişti; Askıda Kahve...
İtalya da Venedik in kenar mahallelerinden birinde, bir cafe-barda, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene “due caffee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dedi. İki kahve parası verdi. Bir kahve içip gitti. Barmende duvarda asılı duran çiviye bir küçük kâğıt astı. Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlarda “trio caffee, onu sospeso” (üç kahve, biri askıda) dediler. Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içip gittiler. Barmen “askı” ya yine bir küçük kâğıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu. Bir süre sonra kahveye üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmene ”onu caffee sospeso” (askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı gitti. Barmen ise duvara astığı kâğıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöpe attı. Bu gözlemimizin sonunda gözlerimizi yaşartan, fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir “İtalya toplum terbiyesi” öğrendik.
Yardım etmek için insanların gereksinimlerini belirlerken, yalnızca yaşamsal gereksinimlerle sınırlı kalmak zorunda değiliz. Bir Venedik li için yaşamsal olmasa da kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır. Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişilerde daha mutlu oluyorlar. Kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise huzurlu oluyor. Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bardaki garson gibi, köprü görevi yapan kişilerin ise güler yüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin “bana askıda kahve var mı” diye sormasına gerek bırakmamak için “askıda kahve” olduğunu belirten kâğıt parçalarını kolaylıkla görünen gir yere asmak ise bu olgunun çok zarif bir bölümünü oluşturmaktadır.
Biz Türk ler bu askıya bir şeyler asamaz mıyız; bir ekmek fırınında ya da bir bakkal bir markette……”askıda ekmek” kulağa hoş gelmiyor mu?
“askıda ekmek” uygulamasının Isparta da 3 fırın tarafından yapıldığını biliyor muydunuz?
harika.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.