gallus
20-07-2006, 18:11
Merhaba Arkdaşlar,
kendimi yeni üyeler bölümünde kısaca tanıtmaya çalışmıştım,şimdi size kısa zamanda edinmeye çalıştığım ağaçlarımdan biraz bahsedeyim. Çok fazla vaktim olmadığı için Eminönü Mısır çarşısı, Bauhaus, Koçtaş gibi yerlerle sınırlı kaldım.
İlerleyen günlerde fırsat bulur bulmaz fotoğraf yüklemeye çalışacam ( tabi bu arada nasıl yükleneceği konusun da en ufak bir fikrim yok uzun zamandır siteyi takip etmeme rağmen böyle birşeye rastlamadım.bu konuda da bana yardımcı olursanız sevinirim)(çok uzun oldu sabrınıza teşekkürler; bu cümleyi yazıyı bitirdikten sonra buraya ekledim başta bu kadar uzun yazacağımı bilmiyordum)
şimdilik isim vermekle yetineyim. Sıradan başlıyım heuehehe
2 adet şimşir fidanı
bunlarda biri baya küçük aslında şu anda minik bir bosai gibi. diğeri baya büyük iki ayrı gövde kokleri biraz dışarda birbirine karışmış gibi. na aklımca biraz budama yapıp az bir telleme yaptım ama bir aceminin elinden çıktığı 100 metreden anlaşılır
1 adet pittosporum
geçenlerde bauhausa gidip orları taln ederken almıştım 3 milyona. Botanik bilgim biraz zayıf olduğu için adını internetten zar zor buldum park ve bahçelerde bolca var ama adını bilen yok yaprak yapısı manolya ağacına çok benziyor. neyse tek gövdeli. gövdesi bir kalemden az daha kalın. gövdeden 10-12 kadar dalçıkıyor aslında kendi kendine broom stili olmuş henüz onu ellemedim beraber elleriz.
1 adet begonvil
koçtaştan aldım üstünde küçük begonvil yazıyordu ayrı bir türmü bilmiyorum ama benim yazlıklarda gördüğüm **** bauhaustada satıyorlardı onlardan biraz farklı. tek gövede yerden 3-4 cm kadar yükseldikten sonra 6 dala ayrılıyor.daha dokunmadım uç alma yapılıyormu onu bilmiyorum ama birden çiçek açmaya başlayınca uç kısımlardan kıyamadım zaten kesme biçme telleme de çiçekler döküldükten sonra yapılıyor galiba
2 adet yalancı servi(elwoodi)
chamacyparis lawsoniana diye arattığımda google da iki ayrı ağaç türü çıkıyor birtanesi bendekilerden diğeride bildiğimiz park ve bahçelerde bulunana servi ikisi aynı ağaç olmamasına rağmen ben internette iki farklı isim bulamadım bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim. Bunlarda 30 cm boyunda aslında şimdiden çok tatlı iki bodur ağaç. bunlara sadece alttan 3-5 budama yaptım dallarda kuruma vardı çünkü. internetten okuduğum kadarıyla servilerde devamlı pinching yapılmazsa yere yakın olan dallar ölmeye başlıyorlarmış . bu doğru mu?. sitede ne yazıkki çam ve servilerde nasıl pinching yapılacağı konusunda şöyle uygulamalı bir başlık yok ade bu konuda birşeyler yazıcam diyordu ama bekledim bekledim yazmadı.
2 adet limon servi
işte aynı isim sorunu bu ağaçlarda da var. bende birtane de limon çamı diye aldığım bir ağaç var buda bildiğimiz servinin rengi daha açık sarımsı yeşilimsi olanı. bu bahsettiklerimin latince ismi galiba cupressus sempervirens (hasan beyin ağaçlarından) birtanesi 70cm kadar var digeri 40 cm kadar .küçük olana informal upright stili uygulayım dedim bir kaç telleme yaptım ama tellediğim dallar tellerin bittiği hizadan aldı başını gittiyukarı doğru baya sürgün verdi pinching sorunuyla burada da karşı karşıya kaldım. büyük olana hiç birşey yapmadım.
1 adet limon çamı olarak aldığım ağaç
(isim sorunu yaşıyorum bunun yaparakları daha etli. demin yukarıda bahsettiğim ağaç serviye daha çok benziyen)
boyu 1 metre kadar var çok güzel dallanmış bir ağaç gövdesi baya kalın çok sağlıklı görünüyor.ilerleyen günlerde bunuda tartışırız sonu ne olacakk bakalım.
1 adet tirbişon söğüt
1 adet salkım söğüt
1 adet huş ağacı(pendula)
1 adet kırmızı yapraklı kadın tuzluğu.(berberis)
3 adet incir(ficus carica)
3 dal hedera helix yaprakları küçük açık renkli
2 si kalın olmak üzere 7-8 dal kadar da büyük koyu yapraklı hedera helix(bunları dolmabahçenin karşısındaki duvarları kaplamış olan hederalardan aldım.İstanbullu olanlar belki bilirler. o caddeye zaten bayılıyorum çok yaşlı çınarlar var çok güzeller.bu arada Beşiktaş'ta oturuyorum onu da belirteyim
son bahsettiklerim çok mevsimi olmadığını bilsem de çelikle üretmeye çalıştığım ağaçlar. hederaları suda köklendirdim zaten bu iş hederalar için yazın yapılıyor galiba.huş ağacını bir ay suda beklettiim yaprak verdi ama kök vermedi bir türlü.. bende aldım torfa diktim. 5 gündür torfta çıkmış olan yaprakları biraz kuruma yaptılar galiba tutmayacak olmazsa kış sonunda bir daha çelik alırım bide öyle denerim gerçekten çok mükemmel bir ağaç beyaz gövdesi harika görünüyor konuyla ilgili başlığı gördüğümde huş ağacı olduğunu anladım ondan önce onun populus alba (akkavak ) olduğunu zannediyordum aslında bayada benziyorlar. o yüzden kavak bu hemen tutar mantığıyla çelik almıştım. huş ağacı çeliklemeye nasıl yanıt veriyor onu pek bilmiyorum.
aynı şekilde süs eriği çeliğide aldım mevsimi değil galiba ama birtanesi yapraklandı kök vermedi birtanesi yaprak vermedi sadece kök tomurcuğu verdi yaprak vereni torfa diktim kurudu tomurcuk verenide 2 aydır suda bekletiyorum öylece duruyor. galiba başarısız oldum bu konuda.
incirleri dolmabahçede duvarın taşları arasından çıkmış bir ağaçtı oradan söktüm çok arsız olduğunu bildiğim içinde kökleri kurtarmak için uğraşmadım zaten duvarı yıkmam gerekirdi.. torfa diktim onlar direk tuttu zaten 2 hafta içinde tomurcuklandılar.onlarıda fotoğraflarla tartışırız ana gövde baya kalın direk şekillendirme aşamasına geçilebilir sanıyorum.
1 adet bodur nar(punica granatum nana)
tek gövde serçe parmak kalınlıgında
1 adet ardıç
1 adet Corylopsis pauciflora
bu ağacı (çalımı diyim) geçtiğimiz günlerde bauhaustan aldım yaprakları fındığa benziyor. çok güzel sarı çiçekler açıyormuş . bonsaisine hiç rastlamadım olur mu bilmem olamazsada çok güzel bir bitki öylede kalabilir.
1 kaç adet daha bitki var ama isimlerini bilmiyorum bauhausta karışık çalı adı altında satılıyorlardı ordan aldım resimlerini(inşallah) göndermeye çalışacam.
1 adet iğde
bunun da pek bonsaisi yok sanırım. gövde kalınlığı baya iyi. iğde, Bir asma, bu sene çıkan iki kayısı fidanıyla beraber bir kovanın içinde yaşiyorlar. şu aniçin ayırmam olmaz sanırım kışı bekleyeceğiz onunu içinde.iğde için seneye kökten on-20 cm kadar yukarıdan budama yapmak grekecek eralde çünkü uzadı giti şimdilik sadece deneye yapıryoum uzayan sürgünlerin uçlarından aldığımda hemen 3-4 un içinde yanlardan 3-4 sürgün veriyor. yani dalllanma teşvik ediliyor sanırım .onunu uygulamasını yapıyorum ilerde bilgim olsun diye.
bunların dışında 6 sırık domatesim şu an 60 dan fazla domates verdiler. 3 tane hıyarım.onlardan da arada koparıp yiyorum. 4 cherry domates. 8tane acı biber ortancalarım sardunyalarım var.
ha unutuyordum bauhausa gitmişken bonsailerde 4.90 ytl iken 3 tanede onlardan aldım galiba 2si zelkova diğeri ulmus aralarındaki farkı çok anlayamadım(ulmusun yaprakları daha koyu) bakım olarak pek farkları yok sanırım. size bu konuda sorum olacak bu ağaçlar indoor mu outdoor mu kışın eve koymak mı gerek yoksa hep dışarda **** hep içerdemi kalması gerek bide güneşmi gölgemi sorusunu ekliyim.
biliyorum çoook uzun oldu ama şu anda nöbetteyim arada fırsat buldukça yaza yaza 5 saatte anca bu kadar yazabildim aslında
yukarıdaki satırları üşenmeden okur aradaki gizli soruları bulup cevaplarsanız çok sevinirim herkese teşekkürler ve herkese merhaba
kendimi yeni üyeler bölümünde kısaca tanıtmaya çalışmıştım,şimdi size kısa zamanda edinmeye çalıştığım ağaçlarımdan biraz bahsedeyim. Çok fazla vaktim olmadığı için Eminönü Mısır çarşısı, Bauhaus, Koçtaş gibi yerlerle sınırlı kaldım.
İlerleyen günlerde fırsat bulur bulmaz fotoğraf yüklemeye çalışacam ( tabi bu arada nasıl yükleneceği konusun da en ufak bir fikrim yok uzun zamandır siteyi takip etmeme rağmen böyle birşeye rastlamadım.bu konuda da bana yardımcı olursanız sevinirim)(çok uzun oldu sabrınıza teşekkürler; bu cümleyi yazıyı bitirdikten sonra buraya ekledim başta bu kadar uzun yazacağımı bilmiyordum)
şimdilik isim vermekle yetineyim. Sıradan başlıyım heuehehe
2 adet şimşir fidanı
bunlarda biri baya küçük aslında şu anda minik bir bosai gibi. diğeri baya büyük iki ayrı gövde kokleri biraz dışarda birbirine karışmış gibi. na aklımca biraz budama yapıp az bir telleme yaptım ama bir aceminin elinden çıktığı 100 metreden anlaşılır
1 adet pittosporum
geçenlerde bauhausa gidip orları taln ederken almıştım 3 milyona. Botanik bilgim biraz zayıf olduğu için adını internetten zar zor buldum park ve bahçelerde bolca var ama adını bilen yok yaprak yapısı manolya ağacına çok benziyor. neyse tek gövdeli. gövdesi bir kalemden az daha kalın. gövdeden 10-12 kadar dalçıkıyor aslında kendi kendine broom stili olmuş henüz onu ellemedim beraber elleriz.
1 adet begonvil
koçtaştan aldım üstünde küçük begonvil yazıyordu ayrı bir türmü bilmiyorum ama benim yazlıklarda gördüğüm **** bauhaustada satıyorlardı onlardan biraz farklı. tek gövede yerden 3-4 cm kadar yükseldikten sonra 6 dala ayrılıyor.daha dokunmadım uç alma yapılıyormu onu bilmiyorum ama birden çiçek açmaya başlayınca uç kısımlardan kıyamadım zaten kesme biçme telleme de çiçekler döküldükten sonra yapılıyor galiba
2 adet yalancı servi(elwoodi)
chamacyparis lawsoniana diye arattığımda google da iki ayrı ağaç türü çıkıyor birtanesi bendekilerden diğeride bildiğimiz park ve bahçelerde bulunana servi ikisi aynı ağaç olmamasına rağmen ben internette iki farklı isim bulamadım bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim. Bunlarda 30 cm boyunda aslında şimdiden çok tatlı iki bodur ağaç. bunlara sadece alttan 3-5 budama yaptım dallarda kuruma vardı çünkü. internetten okuduğum kadarıyla servilerde devamlı pinching yapılmazsa yere yakın olan dallar ölmeye başlıyorlarmış . bu doğru mu?. sitede ne yazıkki çam ve servilerde nasıl pinching yapılacağı konusunda şöyle uygulamalı bir başlık yok ade bu konuda birşeyler yazıcam diyordu ama bekledim bekledim yazmadı.
2 adet limon servi
işte aynı isim sorunu bu ağaçlarda da var. bende birtane de limon çamı diye aldığım bir ağaç var buda bildiğimiz servinin rengi daha açık sarımsı yeşilimsi olanı. bu bahsettiklerimin latince ismi galiba cupressus sempervirens (hasan beyin ağaçlarından) birtanesi 70cm kadar var digeri 40 cm kadar .küçük olana informal upright stili uygulayım dedim bir kaç telleme yaptım ama tellediğim dallar tellerin bittiği hizadan aldı başını gittiyukarı doğru baya sürgün verdi pinching sorunuyla burada da karşı karşıya kaldım. büyük olana hiç birşey yapmadım.
1 adet limon çamı olarak aldığım ağaç
(isim sorunu yaşıyorum bunun yaparakları daha etli. demin yukarıda bahsettiğim ağaç serviye daha çok benziyen)
boyu 1 metre kadar var çok güzel dallanmış bir ağaç gövdesi baya kalın çok sağlıklı görünüyor.ilerleyen günlerde bunuda tartışırız sonu ne olacakk bakalım.
1 adet tirbişon söğüt
1 adet salkım söğüt
1 adet huş ağacı(pendula)
1 adet kırmızı yapraklı kadın tuzluğu.(berberis)
3 adet incir(ficus carica)
3 dal hedera helix yaprakları küçük açık renkli
2 si kalın olmak üzere 7-8 dal kadar da büyük koyu yapraklı hedera helix(bunları dolmabahçenin karşısındaki duvarları kaplamış olan hederalardan aldım.İstanbullu olanlar belki bilirler. o caddeye zaten bayılıyorum çok yaşlı çınarlar var çok güzeller.bu arada Beşiktaş'ta oturuyorum onu da belirteyim
son bahsettiklerim çok mevsimi olmadığını bilsem de çelikle üretmeye çalıştığım ağaçlar. hederaları suda köklendirdim zaten bu iş hederalar için yazın yapılıyor galiba.huş ağacını bir ay suda beklettiim yaprak verdi ama kök vermedi bir türlü.. bende aldım torfa diktim. 5 gündür torfta çıkmış olan yaprakları biraz kuruma yaptılar galiba tutmayacak olmazsa kış sonunda bir daha çelik alırım bide öyle denerim gerçekten çok mükemmel bir ağaç beyaz gövdesi harika görünüyor konuyla ilgili başlığı gördüğümde huş ağacı olduğunu anladım ondan önce onun populus alba (akkavak ) olduğunu zannediyordum aslında bayada benziyorlar. o yüzden kavak bu hemen tutar mantığıyla çelik almıştım. huş ağacı çeliklemeye nasıl yanıt veriyor onu pek bilmiyorum.
aynı şekilde süs eriği çeliğide aldım mevsimi değil galiba ama birtanesi yapraklandı kök vermedi birtanesi yaprak vermedi sadece kök tomurcuğu verdi yaprak vereni torfa diktim kurudu tomurcuk verenide 2 aydır suda bekletiyorum öylece duruyor. galiba başarısız oldum bu konuda.
incirleri dolmabahçede duvarın taşları arasından çıkmış bir ağaçtı oradan söktüm çok arsız olduğunu bildiğim içinde kökleri kurtarmak için uğraşmadım zaten duvarı yıkmam gerekirdi.. torfa diktim onlar direk tuttu zaten 2 hafta içinde tomurcuklandılar.onlarıda fotoğraflarla tartışırız ana gövde baya kalın direk şekillendirme aşamasına geçilebilir sanıyorum.
1 adet bodur nar(punica granatum nana)
tek gövde serçe parmak kalınlıgında
1 adet ardıç
1 adet Corylopsis pauciflora
bu ağacı (çalımı diyim) geçtiğimiz günlerde bauhaustan aldım yaprakları fındığa benziyor. çok güzel sarı çiçekler açıyormuş . bonsaisine hiç rastlamadım olur mu bilmem olamazsada çok güzel bir bitki öylede kalabilir.
1 kaç adet daha bitki var ama isimlerini bilmiyorum bauhausta karışık çalı adı altında satılıyorlardı ordan aldım resimlerini(inşallah) göndermeye çalışacam.
1 adet iğde
bunun da pek bonsaisi yok sanırım. gövde kalınlığı baya iyi. iğde, Bir asma, bu sene çıkan iki kayısı fidanıyla beraber bir kovanın içinde yaşiyorlar. şu aniçin ayırmam olmaz sanırım kışı bekleyeceğiz onunu içinde.iğde için seneye kökten on-20 cm kadar yukarıdan budama yapmak grekecek eralde çünkü uzadı giti şimdilik sadece deneye yapıryoum uzayan sürgünlerin uçlarından aldığımda hemen 3-4 un içinde yanlardan 3-4 sürgün veriyor. yani dalllanma teşvik ediliyor sanırım .onunu uygulamasını yapıyorum ilerde bilgim olsun diye.
bunların dışında 6 sırık domatesim şu an 60 dan fazla domates verdiler. 3 tane hıyarım.onlardan da arada koparıp yiyorum. 4 cherry domates. 8tane acı biber ortancalarım sardunyalarım var.
ha unutuyordum bauhausa gitmişken bonsailerde 4.90 ytl iken 3 tanede onlardan aldım galiba 2si zelkova diğeri ulmus aralarındaki farkı çok anlayamadım(ulmusun yaprakları daha koyu) bakım olarak pek farkları yok sanırım. size bu konuda sorum olacak bu ağaçlar indoor mu outdoor mu kışın eve koymak mı gerek yoksa hep dışarda **** hep içerdemi kalması gerek bide güneşmi gölgemi sorusunu ekliyim.
biliyorum çoook uzun oldu ama şu anda nöbetteyim arada fırsat buldukça yaza yaza 5 saatte anca bu kadar yazabildim aslında
yukarıdaki satırları üşenmeden okur aradaki gizli soruları bulup cevaplarsanız çok sevinirim herkese teşekkürler ve herkese merhaba