View Full Version : Terkedilmiş Kedi Yavruları
Bugün ailece doğa gezisi ve piknik amaçlı yaylalara çıktık. Tepelerde ıssız bir mesire yerinde piknik yapalım dedik (daha önceden de sık sık gelirdik) ve pikniğimize başladık. O sırada uzaklardan yavru kedi bağırışları geliyordu ama pek önemsemedik, çünkü mesire yerindeki ıssız binaya bakan birileri olduğunu, bu kedilerin de onların kedisi olabileceğini düşünüp ilgilenmedik ve pikniğe; fotoğraf çekimine, bitki keşfine devam ettik.
Bir süre sonra kedi sesi gelen tarafta fotoğraf çekmeye yöneldik ve bu arada kediye bakalım, belki biryere sıkışmıştır diye sesin geldiği tarafa yöneldik.
Ve onu gördük: El kadar, tekir, masumca yerde yatan bir yavru. Ölmüş. Hem de daha yeni ölmüş.. Belki daha önce önemseyip aramaya gitseydik, ölmeden kurtarabilecektik..
O sırada bir çalının arkasından boncuk gözlü mini mini bir yavru daha gözüktü.. Minnacık.. Tereddütle bize bakıyor..
Ona bakarken biraz ileriden bir canhıraş miyavlama daha geldi.. Bir tane boncuk gözlü minik de orada..
Yanlarında kupkuru olmuş ekmek parçaları.. Su yok.. Dilleri dışarda..
Birileri bunları oraya bırakmış, birkaç gün yaşasınlar diye biraz ekmek koymuş ve gitmiş.. İnsan yok.. Issız.. Yaylalarda geceler soğuk.. Nitekim biri dayanamamış ve ölmüş..
Yediğimiz yiyeceklerden vermeye çalıştık, yemediler. Su verdik içmediler. Bağırıp durdular.. Sonra kucağıma alıp sıcaklık sağlamaya çalıştım ve uyudular.. Sürekli annelerini aradılar..
Kara kara düşündük piknik boyunca, ne yaparız, ne ederiz.. Apartmanda oturuyoruz.. Annemin, rahatsızlığı yüzünden hayvanlarla haşırneşir olması sakıncalı.. Gündüz evde kimse yok.. Ben yazın staj için şehir dışında olacağım.. Kardeşimin ÖSS'sine 1 aydan az süre kaldı ve sessiz ortam lazım..
Piknik yerinden tartışmalarla ayrıldık minikleri yanımıza alarak.. Evde bakamazdık ama ne yapacağımızı da bilemedik.. Yol üstündeki köylerden birinde kedilere yem veren bir adamın yanına yaklaştık ve bunları da alıp alamayacağını sorduk. "Alırdım ama bu büyük kediler bunları parçalar" dedi adam; "az daha büyük olsalar başlarının çaresine bakarlardı"..
Yol boyu anaç gözüken bir kedi aradı gözlerimiz.. Yok..
Sonra deniz kenarındaki yazlık evlerin bahçelerine kimse görmeden bıraksak dedik.. Belki birileri yem verir..
Süt aldık ve şırınga ile içirmeye çalıştık. Ve yazlıkların orada bir park gördük.. Bırakabileceğimiz en iyi yerin burası olduğunu biliyorduk.. Uzun süre düşünceler içinde arabada bekledik.. Ve minikleri alıp parka götürdük..
Annem, ben ve kardeşim bir kaseye süt koyduk, arabadaki bir temizlik bezini bir ağaç dibine serdik.. Babam arabada bekliyordu, içi parçalanıyordu ama kedileri kesinlikle evde istemiyordu.. Miniklerimizi son kez sevip, peşimizden gelmesinler diye koşup arabaya bindik..
Üşüyeceklerdi.. Rüzgar vardı.. Kuytu biryer yoktu.. Daha çok küçüklerdi, doğru dürüst yürüyemeyecek kadar küçük.. Yemek bulamayacaklardı.. Sütleri bitince başka alternatifleri olmayacaktı..
Araba çalıştı ve yavaşça oradan uzaklaştık.. Bağrışmaya başlamışlardı kesin, bizi arıyorlardı.. Yavrular gün boyu yüzüme bakmışlardı, belki de beni anneleri olarak belleklerine kazıyabilmek için.. Beni arayacaklardı..
Babam arabayı o kadar yavaş sürüyordu ki.. Sanki gidemiyorduk.. Ama yapacak hiçbirşey yoktu..
Babam o an "nasıllardı, sakin durdular mı siz oraya koyunca? Kuytu muydu?" dedi ve gözyaşlarımız akmaya başladı..
Ve arabamız geri döndü.. Bu sefer hızla o yolları geri gittik ve parka gelince koşup onları bıraktığımız yere baktık.. Her birinin bir yere dağılıp bağrıyor olacağını düşünmüştük ama onlar iki kardeş şaşkın gözlerle etrafa bakmaktan başka birşey yapmamışlardı.. Boncuk boncuk süt mavisi gözleriyle, serdiğimiz bezin üzerinde birbirlerine sokulmuş etrafı seyrediyorlardı..
Hemen koşup yavruları kucakladık ve gözyaşları içinde eve getirdik..
Şimdi büyükçe bir kolinin içinde; tuvalet için toprakları ve yiyecek küçük et parçalarıyla birlikte karanlık bir odada duruyorlar. Ara ara uyuyup ara ara bağırıyorlar.. Yoğurtlu ekmek de koyduk ama yemiyorlar..
Ne yapacağız bilmiyoruz.. Biraz büyüyüp kendilerini koruyabilecek duruma geldiklerinde insanlar olan bir mekana bırakacağız mecburen..
Bakabilecek olan varsa haber versin lütfen, ulaştırabilme yolu yöntemi varsa ulaştırırız minikleri..
NOT: Silifke'deyiz..
hassasiyetiniz için öncelikle bir hayvansever olarak teşekkür ederim,eğer vericek birini bulamazsanız bir pet shopa **** belediyenin hayvan barınağına bırakmanızı tavsiye edebilirim.
Arzu Kasapoğlu
13-05-2009, 10:07
Sevgili Nariel, onlar kendi başına iyip içemezler ayrıca yavrular yazın bile çok üşür.
Bu başlık (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5861&highlight=kedilerde+gen%E7lik+hastal%FD%F0%FD) (Kedilerde Gençlik Hastalığı) sana yardımcı olabilir.
Arzu Hanım teşekkür ederim, o başlığı dünden beri tekrar tekrar okuyorum.
İnek sütünü(pastörize) yarı yarıya sulandırdım ve içine bir tutam şeker attım, enjektörle içiriyorum. Bunların ağızlarına göre küçük biberon nasıl bulabilirim ya da yapabilirim??
Küçük et parçalarını yiyorlar, sindirebilecekler mi bilmiyorum ama dünden beri hiç kaka yapmadılar. Karınları şişti, çok yemekten mi yoksa dışkılayamamaktan mı bilmiyorum..
O kadar küçük ve sevimliler ki yavrucuklar, elimiz ayağımıza dolaştı. Balkona çıkaracağım biraz sonra, biraz gezinsinler. Gerçi güneşte bile üşüyorlar..
Bebe aspirini vermeyi düşünüyorum suda ezip. Bir tanesi dünden beri halsiz ve sessiz, belli ki oralarda üşütmüş..
İklimsiz
13-05-2009, 10:34
Anne sütü alması gereken bu minik kedicikler 3-4 günde bir büyük tuvaletini yaparlar, normal şartlarda tabi. İnek sütü ve birazcık da olsa katı gıdayla beslendikleri için sindirim zorluğu yaşıyorlar muhtemelen.
Umarım en kısa zamanda yuva bulursunuz. Almak isterdim ama ulaşım çok büyük sorun:(
Arzu Kasapoğlu
13-05-2009, 11:20
Kabızlık sorunu için karınlarına masaj yapabilirsin bu onlara çok iyi geliyor. Ben en küçük biberonla beslemiştim yavruları ama internette de yavru kediler için çok cüzzi fiyatlarda biberonlar satılıyor.
Bir de onları sıcak tutmayı unutma, aspirin konusunda bir şey diyemeyeceğim. Bazı hayvanlara dokunuyor ama kediler bu grupta mı bilmiyorum.
İnek sütünü(pastörize) yarı yarıya sulandırdım ve içine bir tutam şeker attım, enjektörle içiriyorum. Bunların ağızlarına göre küçük biberon nasıl bulabilirim ya da yapabilirim?
Küçük et parçalarını yiyorlar, sindirebilecekler mi bilmiyorum
..
Ben de bu kadar küçük bulduğum yavru kedilerimi bir süre enjektörle beslmek zorunda kalmıştım. Zaten çok hızlı gelişirler, yakında sütü yalamaya başlarlar bile.
Et konusunda daha bir süre vermeseniz diyorum. Henüz çok erken geldi bana. Şimdilik süt yeterli olur onlara.
Canlarım benim, dünya güzelleri bunlar. Hani Ankara'da olsa yeminimi bozup ikisini de alırmıydım ne. Aman ya neler yazıyorum ben.
Bir süredir sesleri kesildi ve uyuyorlar. Yanlarına yaklaşmamaya çalışıyorum, beni görürlerse acı acı miyavlıyorlar.. Et vermeyeceğim bundan böyle, birazdan muhallebi yaparım. Sanırım tavuk suyuna bulanmış ekmek içini de yiyebilirler.
Ah bunları alabilecek biri olsa..
Arzu Kasapoğlu
13-05-2009, 11:44
Üzerlerini onları sıcak tutacak bir şeyle örtersen uzun süre uyurlar.
Şimdi koşup örttüm, uykudan bir uyanışları vardı ki görmeliydiniz :) Şaşkın şaşkın, yarı baygın..
SAKIN ASPİRİN VERMEYİN!
Aspirin kedilerde ölümcül sonuçlara sebep olabiliyor. Biz de bunu az kaldı kendi kedimiz üzerinde kullanacakken veteriner hekimimizin attığı çığlıklardan öğrendik.
Kedilere, sorun ne olursa olsun aspirin verilmezmiş.
Çok küçük bebek köpekler ve kediler, sürekli anne sıcaklığı ararlar.
Bu sebeple zamanınız olduğu ölçüde onları gögsünüzde tutmanızı ve kalp atışınızı duyabilecekleri bir şekilde yatırmanızı öneririm.
Tavsiye,
Ameliyat eldivenleri gibi yumuşak eldivenin içini süt doldurup parmak uçlarından delerek
biberon gibi verebilir siniz.
BalıkcıSerdar
13-05-2009, 12:48
Sn. Bulik'in bahsettiği "kalp atışlarını duyurma" konusunda naçizane bir tavsiyede benden, yuvalarının içine yerleştireceğiniz bir yastığın altına koyacağınız bir saat, tik-takları ile annelerinin kalp atışları gibi gelebilir ve uyurken daha huzur içinde olmalarını sağlayabilir.
Evet çok hoşlar ama kedilerden hiç hazetmediğimi de itiraf etmeden duramayacağım. Üzgünüm ama maalesef öyle.
Aspirin vermedik, teşekkürler..
Tabaktan süt içebiliyorlar, epeyce içtiler. Bir de eldiven parmağı delip minik bir şişeye geçirdik ama ondan pek rahat içemediler.
Balkona bıraktım güneşlensinler diye, bir iki yuvarlanıp kapının önünden ayrılmamaya başladılar ve ciyak ciyak bağırmaya başladılar. Sonra bir de ne görelim! İkisi birden kapıdaki sineklik teline tırmanıyorlar! Canavar oldular bile şimdiden ;)
Kolilerini temizleyip yeniden onları yuvalarına aldım. Herhalde yine uyudular, sesleri kesildi yavrucukların..
O komik andan görüntüler:
yesim ozgun
13-05-2009, 15:24
nariel merhaba..
onlar biberondan sut icme zamanlarini cokdan gecmisler size bir recete yazacagim lutfen inek sutu vermeyiniz cok cok zararli ,
recete;1 su bardagi tam yagli sut, 2 yumurta sarisi, 1 tatli kasigi seker
Bunlari ilik sutte iyice eritip karistirin. Bu karisimin kalanini
buzdolabinda saklayin ve her seferinde ilitarak icirebildiginiz kadar
icirin. Ayrica gunde 2 damla kadar komple bebek vitamini vermekte fayda var.
Eczanelerde bebek vitamini olarak satilir, bulamazsaniz Vidaylin/ Vitabiol
surup da olur.
eger cis ve kakalarini kendileri yapabiliyorlarsa
bir avuc pirinc( iyi yikanmis) tavuk veya et suyu ( bir parca tavukla beraber haslayiniz ve blanderdan geciriniz) onlar bayılır bu karişima. vitamin surubundanda her seferinde verdiginiz de 2 damla damlatik karistiriniz.
ayrica bir kucuk legene **** ayakkabi kutusuna eger bulabilirseniz kedi kumu, bulmazsaniz gazete kırparak koyun ..
size ozelden bir websitesi yazacagim eger oraya uye olursaniz yuva arayabilirsiniz silifkede **** bana ,yakin fotolariyla, cinseiyet bilgileri ve sizin telefon numaranizi **** ail aresini yazıp mail atarsaniz ben sizin yerinize sitede yuva arayabilirim. yesimups@yahoo.com mail adresim
silifkede hayvansever olan gruplardan yardım isteyecegim belki yuva buluruz **** guvenli bir bahcede yasamalarin saglayabiliriz
mekaniniz cennet olsun, bu gariplere yasama tutunmalari icin faırsat verdiniz.
yesim ozgun
13-05-2009, 15:27
eger evde yuva bumalarina engeliniz varsa bir veteriner kliniginde pansiyona verebilirsiniz.veteriner klinigine sokak kedisi oldugunu soylediginizde size gerekli olan indirimi de yapacaktır. eger pansiyon derseniz arastiracagim . sizden bilgi ve haber bekliyorum
Yeşim hanım, ilginiz için çok teşekkür ederim. Uyandıklarında yakından fotoğraflarını çekip burada yayınlayacağım, size de gönderirim cinsiyet bilgileriyle beraber. Bunlara yuva bulunabilirse o kadar rahatlayacağız ki, çünkü büyümeye başladıklarında evde bakmamız imkansız; evin içine salamayız.. Yuva bulunmazsa biraz büyüyünce kedilerin bol olduğu biryere bırakacağız mecburen..
Verdiğiniz 1 su bardagi tam yagli sut, 2 yumurta sarisi, 1 tatli kasigi seker karışımındaki süt yine inek sütü mü olacak? Ve yumurtalar çiğ mi karıştırılacak?
Bu arada şunu da söyleyeyim, Silifke ya da Mersin'de olması şart değil sahiplenecek kişinin, daha uzak şehirlerde olsa da biz arabayla getirip bırakırız, çok çok uzak olmazsa eğer..
yesim ozgun
13-05-2009, 16:27
evet tam yagli inek sutu olucak yumurta sarilari beyazindan tam ayrilacak ve cig olacak.
bu karisimla beraber mutlaka destekleyici bir urunle takviye etmeniz lazim. bu karisim anne sutunden alamadiklari enerjiyi ve vitamin destegi icindir. bu kedisler kakalarini yanlzi baslarina yapabiliyorsa ve o tele tirmanabiliyorsa arti bu karisim onlari doyurmaz ve gerekli olan gıdayi alamazlar. o nedenle tavuk veya et , pirinc paparasini da vermek durumundasiniz. yoksa ac kalirlar ve gelismelerini tam saglayamazlar.
gordugum kadariyle balkonda bitkileriniz var onlara bi cis kaka kabi yapmazsaniz bitkilerin topraklarinda ihtiyac gidereceklerdir. ve kedi cisi cok asidli oldugundan dolayi bitki koklerinizi yakacaktir. bitki koklerini korumak icin pekcok yontem var ama en kolayi. saksinizin ust kısmını bir bastan diger bir basa koli banti le kapatmak. daha sonra kolayca cikartabilirsiniz. cok az bir kısmını acik bırakirsaniz toptagin hava almasi icin yeterli olur. **** dilerseniz ince kumes teli ile topragini teli kivirarak kapatabilrsiniz.
ben suanda bircok arkadasima mail yoluyla silifkede size yardimci olacak birilerini ariyorum.
bri hayvan korumaci gruba uyeyim umarim birileri cikar.
bir sorunu zolursa dedigim gibi mail atabilirsiniz.
ve tekrar o minik can dostlarimiz adina cok tesekkur ederim. bu dunyanin sizin gibi hassas ve doga dostu insanlara ihtyaci var. tekrar mekaniniz cenet olsun:)
yesim ozgun
13-05-2009, 16:36
ay unuttum yazmayi hemen birkac isinizi kolaylastiracak bir kac bilgi vermek istyorum.
kolide gordum pelus bebek koymussunuz super hareket:)
ama yeterli degil.
bir havlu serin altlarina.. geceleri sicak su torbasi sicak su torbasini bir kac kat sarin ki degip yanmasinlar. sıicak su torbaniz yoksa 0,5 lik pet siseyi alabilecegi sicaklik derecesi kadar yarisindan biraz fazla doldurun ve agzini iyice kapatin kalin bir naylon posetle sarin tekrar bir kac kat bez ile o siseyi tekrar sarın ki yanmasinlar. onuda havlunun altina koyun . uzerine pelus bebegi koyun o sicaklik onlara annelerini hatirlacak ve daha uzun ve rahat uyuyacaklar. birde varsa kucuk bir masa saati sıcaksu posetinin yanina koyun. o tiktak yaptikca anne kalbi atisi hissi yaratiyor yavrularda.
bir iki tane oyuncak koyun . yuvarlanan ve yutamayacaklari kadar buyuklukte onla oynasinlar oyalansinlar. enerjielrini sarfetsinler yoksa isiniz is:)))
kolay gelsin
Size nasıl teşekkür edebilirim bilmiyorum, sağolun.. Umarım güvenli yuva bulunur. (Yavrucukların biri erkek biri dişi.) Güzel haberler verirsiniz inşallah..
yesim ozgun
13-05-2009, 16:53
inşallah resmleri bekliyorum unutmayin..
Kediciklerimizin karınları çok şiş. Çok yedikleri için mi yoksa kaka yapamadıkları için mi anlayamıyorum. Bugün biri kaka yapmaya çalıştı ama yapamadı. Ne yapabiliriz?
Bebekler için en küçük boy olan biberondan aldık, çok iyi geldi. Çok sevdiler.
Bir bardak süte iki yumurta sarısı ve bir tatlı kaşığı bal karıştırdım ve bu biberonla içirdim. Bayıldılar. Bir tabağa etli bezelye yemeğinin suyuna bulanmış ekmek içleri ve birkaç küçük parça et koyduk, epeyce bundan da yediler.
Bundan sonra azcık mı yedirsem acaba? Kaka yapamıyorlar, patlamasınlar.. :(
yesim ozgun
13-05-2009, 21:19
tamam simdi bezelye suyu cok zararli icindeki salca sogan en buyuk dusmanlaridir kedielerin.
şiş kadin nedeni
1- gazlari vardir.ayni insan bebeklerine yaptigimiz gibi parmak uclarimizla karnina masaj yapalim. bir saatte bir tekrarlayalim.
2- asiri derece ic parazitleri vardir. bu nedenle karinlari sistir , bu durumda yapacak bişi yok biraz buyumelerini bekleyip veterinerden ic parazit ile ilgili tedavi ve koruyucu damla **** hap almak.
3- kaka yapamiyor olabilirler. hemen yere gazete serin, bir parça pamuğu ilik su ile islatip popo kisimlarini uyarin minik dokunuslarla. bu sadece deneme ben kendilerinin yapabildiklerini dusunuyorum cunku en az br aylk varlar. siz yinede deneyin
4- evet cok fazla yemis olabililer. bir bakin bakalim ben sabaha kadar oturuyorum ve genelde mail basinda oluyorum. bu sitedeyim genelde mesaj atin hemen donerim size.
Bebeklerin karınlarının şiş olma sebeplerinden bir tanesi de parazitler olabilir.
Gördüğüm kadarı ile kendi başlarına yiyip içip tuvaletlerini yapabilecek hale gelmişler. Bir kum dolu kutu koydunuz mu kuytu bir yere. Yavruyu bir iki kere kutunun içine koyup, patisiyle kumu eşelemesini sağladığınızda bir süre sonra gerisi geliyor. Daha küçük olsalar nemli pamukla karın ve poposuna hafifçe masaj yapın derdim. İyicene küçük kediler anneleri olmadan tuvalet yapamazlar.
yesim ozgun
13-05-2009, 21:36
evet yazmistim kum olayini, yoksa kirpik gazete koyun. patilerini sizin de yardim ederek eşeletin yavas yavaş.
lutfen haber verin olur mu ara ara:)?
Evet bir tabağa kum değil ama normal toprak koyduk, bu toprağı çiş için kullanabiliyorlar. Kolinin bir köşesinde duruyor. Balkona saldığımızda ise tabağı da çıkarıyorum, yine ona çiş yapıyorlar. Popolarını alkolsüz ıslak mendil ile biraz ovaladım ama yok, dediğim gibi bir tanesi toprağı eşeledi, oturdu bekledi ama birşey yapamadan kalktı.
Peki öyleyse bir daha yemek suyu vermeyelim :(
Şu an yine uyuyorlar kutularında, uyudukları zaman yanlarına yaklaşamıyorum çünkü ağlamaya bir başladılar mı saatlerce susmuyorlar..
Sabah peynir versem iyi olur mu? Yine yumurtalı ballı karışımdan içireceğim, yanında peynir versem mi?
Erkek yavrumuz biraz ürkek, en ufak ani hareketten korkuyor ve saklanıyor. Dağda ölen kardeşinin yanında bu vardı, psikolojisi etkilenmiş olabilir..
yesim ozgun
13-05-2009, 22:17
alkolsuz ıslak mendil zararlı .. popo kısmının kurumasına ve yara olmsaına neden olur. ılık su ile ıslatılmıs ve sıkılmıs pamuk ile yapılması gerek AMA ZATEN KENDİ BASLARINA YAPABİLİYORLAR DEMEKKİ!!! HARİKA..
KAKA İCİN gidiyorlarsa ve yapmak icin ıkındıklarinda parmaklarinizla ıkınma pozisyonundayken cok yumusak masaj yapın. dıskılamasina yardımcı olursunuz. normalde de yapın masajı gazı olabilir kaka yapamaması cok tehlikeli olur.
yumurtali sutlu SEKERLİ ( bal nedkadar yararli **** zararli bilmiyorum ) karısıma az miktarda zeytinyağı **** aycicek yagi koyun. dıskılamasina yardımcı olucaktır.
peynir verebilirsiniz. bol su koyun, kap derin olmasın icine dusup kotu bir kazaya neden olunmasin.
ama pirincli tavuklu paparayı mutlaka pişirin..
veteriner bulabilirseniz yarin kitten mama alabiliriniz . en azından sutle islatılırsa rahatllıkla yiyebilirler. hatta kitten oldugundan dolayı direk bile yiyebilirler.
Pisilerimiz bugün maşallah çok keyiflilerdi :) Bütün gün balkonda oynadılar, yavaş yavaş bacakları güçleniyor, koşmaya çalışıyorlar. Bacakları güçlenince balkon demirlerinin arasından atlayabilecek kadar formda olurlar, hatta saksılara basıp atlamaları çok daha kolay olur. Aşağı düşmelerini istemiyoruz, keşke bir yuva bulunsa kediler atlayacak seviyeye gelmeden..
Hazırladığım karışımdan biberonla içiriyorum, çok seviyorlar, annelerini hatırlıyorlar heralde.. Haşlanmış tavuk verdik, silip süpürdüler. Sütlü karışımın içine biraz yağ da ilave etmiştik, masaj da yaptım bol bol, bir de koşup oynadılar; ve sonucunda bir tanesinin kaka yaptığını görebildik ;) Diğeri yaptı mı bilmiyorum..
Az önce kolilerine aldım yine, anında her biri bir tarafa serildi ve uyudular;)
Ve üzücü bir haber, bir tanesinin kulağının içine 2 tane kene yapışmış :( Umarım evin içine de yayılmaz keneler.. Yarın veterinere götüreceğiz keneleri çıkartması için.
Onlara bakabilecek olan varsa aranızda lütfen sahiplenin..
İşte ufaklıkların fotoğrafları (sarılı olan dişi, tekir-beyaz olan erkek):
yesim ozgun
14-05-2009, 21:00
ah kiyamam cok cok sevimlilerrrr.. maşallah.. kene eve yayilmaz yasayacaklari yer yayilma icin ancak balkonunuzdur. ve lutfen dikkatli olun kene konusunda..
bir damla var vet o damlayi damlatsin droncit kullaniliyor bebeklerde ama vet daha iyi bilir. uzerlerine gelecek olan diger dıs parazitleride yok eder ve evde de dıs parazitten eser kalmaz:)
allah sizden razi olsun melek kalbinize tesekkurler bu bir lokmalara yuvanizi actiginiz icin.
yesim ozgun
14-05-2009, 21:23
ama bakin ne diyecegim bu sitede canlilara hassas davranan, doga dostu, bahcesi olan bir dolu uye var ... belki de iclerinden biri melek olup cikirverir bebeklerin karsisina:)))
bir bahcede buyumus olurlar.. olmaz mi ? bence olur:)
bhceli bir melegi burdan bulabiliriz ancak herkesin okumasi lazim bu kedislerin hikayesini ve sizin cabalarinizi..
aman dikkat edin balkondan duserlerse cok kotu olur..
hadi yuva bulalim bu bebeklere:)
Evet illa evin içinde büyüyecek değiller, bahçesi olan biri alabilirse çok iyi olur..
Havalar da ısındı sayılır, bundan sonra bahçede uyumalarında pek sakınca olmaz heralde.
Biz en fazla (tahmini) 1 ay bakabiliriz..
yesim ozgun
14-05-2009, 21:58
modlardan yardim istesek ...
basliga daha fazla okutmalarini saglasak:) belki ne bileyim belki burdan bir doga dostu cikar, bahcede onlara bir yuva acar..??
Burası bitki ağırlıklı bir forum olduğu için bu kısma pek bakılmaması doğal..
Buradaki insanların başka forumlardakilerden çok daha seviyeli olduğunu ve doğa sevgilerini akıllıca uygulamaya koyduklarını düşünürsek, sitemizden birinin bu yavrucuklara sahip çıkmasını çok isterim.
Bekleyeceğiz..
Sefer GİRİŞEN
14-05-2009, 23:32
Sizin kedicikler en az bir aylık olmalılar. Bende de 45 günlük bir tane dişi yavru var. Annesinin ilk doğumu olduğundan tek doğdu. Üç ay sonra çocuğumuz olacağından maalesef evden uzaklaştırmak zorundayız. Samsun ve çevresinde isteyen olursa vermek istiyorum.Şu anda annesinin yanında değil de benim ayağımda uyuya kaldı.
Çok şirinler inşallah iyi bir yuva bulunur.
Crocus Şen
15-05-2009, 21:18
Sevgili Nariel inanılmaz tatlı ve şirinler..
Onları almakla çok çok iyi yapmışşın umarım en kısa zamanda sahiplenecek iyi yürekli kişileri bulursun..
Seninle bende aynı durumdayım..Bundan 3 gün önce,akşam saat 21 sularında dışardan inanılmaz acınası sesle bir kedi miyavlaması geliyor.Durmadan miyavlıyor ama sanki ağlıyor.
Dayanamadım aldım elime sütü beslemeye,biz sitede oturuyoruz bizim blok kapısının önüne bir koli içinde mama,süt kum var..Kedicikte biraz ilerde yatmış boylu boyunca..Seninkilerden birazcık daha büyük..
Hemen aldım elime ,alır almaz sustu,resmen motor sesi gibi sesler çıkarmaya başladı..(bu ses için biz küçükken şarkı söylüyor diyorduk)Anladım ki çok mutlu,beslemeye çalışıyorum içmiyor,süt kabının içine giriyor,ama 2 adım atıyor düşüyor,eşime eve alalım ,biraz büyüsün bakalım dedim,o gece banyoda küvete yer yaptım,gece susmadı bir türlü,sabah ilk iş veterinere götürdüm..Meğer 20 günlükmüş daha..Yürüyememesinin nedeni de biri **** birileri zarar vermiş!Hemen gereken müdahaleler yapıldı..İğneler,ilaçlar..Yeterli miktarda besin alırsa hiçbir sıkıntısı olmayacak..Eve geldik.Senin aldığın biberondan içirmeye çalışıyorum içmiyor,bebelac aldım(veteriner önerisi) içmiyor,deli olacaktım..yoğurt verdim çok az yaladı,uyudu..Tuvaletini yapamadı çok zorlandım,çok korktum uyandığında bir baktım yattığı yer kan olmuş!Hemen tekrar veterinere..Bu seferde kuyruğunun popoya yakın kısmında kocaman bir sıyrık,sanki bıçakla kesmeye çalışmışlar!Zavallım tedavisi olana kadar çok canı acıdı,çok miyavladı,içim parçalandı resmen!!Şimdi 3. gündeyiz ..Havalar ısındığı için balkonda..Çok güzel yer yaptım ona..Küçük kediler için tek öğünlük konservelerden aldım,onlardan yiyor..Ama sıvı olarak hiç bir şey tüketmiyor,ağzından şırıngayla antibiyotik vermek için çok zorlanıyorum,özellikle yarasını pansuman etmek tam bir işkence ikimiz içinde..Şimdi 10 gün sonra umarım düzelir ve kuyrucuğu kesilmez..Küçücük,savunmasız,zavallı hayvanlara bunları yapanlar insan olamaz..Ne isterler,neden yaparlar,ne dertleri vardır onlarla..Yazık değil mi?Birini görsün hemen yanına gidip sürtünmeye çalışıyor,sevilsin istiyor..
Bende çok fazla evde bulunan biri değilim,üstelik bebek bekliyorum aslında çok haşır neşir olmamam gerekiyor,bir süre toparlanana kadar benimle ama sonrası için bende iyi bir yuva arıyorum..
Sizin başınıza gelen de çok kötüymüş sayın Crocus Şen, çok üzüldüm..
Sokaklarda fazla gezen çocukların kedi-köpeklere karşı iğrenç davranışları var, neler neler yapıyorlar hayvancağızlara zevk alarak. Öyleleri yapmış olabilir bunu. Ana babaları çocuklarına terbiye öğreteceklerine salıyor sokağa, çocuklar pis davranışlar içinde kendi kendilerine büyüyüp gidiyor.
Bugün bizim yavruları veterinere götürdük, kene-bit-pire için bir toz verdi, üzerlerine serpecekmişiz, birkaç saat bekleyip kediyi yıkayacakmışız. Elinize değdirmeyin dedi veteriner, böyle dediğine göre kedilere de değmesi sakıncalı olan birşey mi acaba?
Enseden bir iğne yapacaktı ilaç kana geçip keneleri öldürsün diye ama o ilaç için çok küçük bizim ufaklıklar. İlacın dozu ağır gelebilir diye yaptırmadık iğneyi.
Aşı da yaptıracaktık ama aşı için de çok küçüklermiş, 25-30 günlük bunlar dedi veteriner. Aşılar ise 45 günlükten itibaren yapılırmış.
Kaka problemleri çözüldü, artık bol bol yapabiliyorlar ;) Balkondaki kardelen soğanlarımın ekili olduğu saksıyı tuvalet olarak kullanıyorlar, soğanlara zarar verseler de önemli değil, şu an minişlerimin rahatı daha önemli.
İşin komiği bu kardelen saksısının bitişiğindeki kardeş saksıyı da yatak olarak kullanmaya başladılar :p Bir tanesinin saksıdan sarkarak uyuyuşu o kadar komikti ki gülmekten öldük.. Kafası saksıdan aşağı sarkmış vaziyette yarım saat kadar uyudu ;) (Fotoğrafta aşağı bakar gibi gözüken ufaklık aslında uyuyor :p)
Crocus Şen
17-05-2009, 19:20
Moralim çok bozuk arkadaşlar,bu sabah uyandığımda şirin kediciğin kuyruğundaki bütün tüyler dökülmüştü,hemen veterinere götürdüm sonuç kuyruğunun kesilmesi,barınağa verilmesi **** uyutulmasıydı!Eğer kuyruğu kesilirken çok minik olduğu için ameliyat masasında kalma durumu çok yüksekmiş,ama ameliyattan çıktıktan sonra çok çok iyi bakımının yapılması verilecek ilaçlara bünyesinin zayıf olacağını söylediler..Yani bu durumda da yaşama şansının çok çok az oluşu beni barınağa vermeye itti..İstanbulda yaşıyorum ve koskoca metropolde kediler için maalesef ama maalesef tek bir rehabilitasyon merkezi bile yok,olan 3 yer var Anadolu Yakasında onlarda sadece köpek kabul ediyorlarmış.Zaten Ataşehirdeki barınak kapatılacakmış,Hekimbaşındaki barınak köpeklere aitmiş,Tuzladaki de adece köpek rehabilitasyon alanıymış.Avrupa Yakasında da durum aynı..Adı sokak hayvan barınağı diye geçsede,sokak hayvanı olarak bir tek köpekleri görüyorlarmış.Ben bu işi anlamadım!!Nereye şikayet edilir bilmiyorum ama bundan sonraki hedefim bu..Bana bu konuda destek vermek istiyorsanız gelin topluca sesimizi çıkartalım,sahipsiz onca sokak hayvanı olarak sadece köpek değil kediler içinde ayrı bir barınak yapılsın!Kısırlaştırmayı nereye kadar yapabilirim bilmiyorum ama devletin bu işe bir çözüm üretmesi gerek..Sokaklarda ürüyen binlerce yavrucak var,aç susuz..Üstelik kendini bilmez insan bile demek istemediğim yaratıklarında zalimce davranışları ile hasta ve bakıma muhtaç hale geliyorlar..Hasta yavrucakla bu sıcakta kapı kapı barınak aradım!En son çareyi tekrar veterinere götürmekle buldum.Çok ağladım ve hala ağlıyorum..Benimle sadece 5 gün kaldı kendini çok sevdirdi,beni görünce hemen yanıma gelip sürtünmesi,bana sığınması,kır kır sesler çıkarıp mtluluğunu paylaşması...Kısacası ona çok alıştım ama maalesef hayatım boyunca yapamacağım bir karar vermek zorunda kaldım,çünkü çok acı çekiyordu,halsiz ve sürekli uyuyordu,veteriner yaşama şansının artık çok az olduğunu ve bu şekilde daha da acı çekeceğini söylerek uyutma teklifinde bulundu.Saatlerce kaldım klinikte..Ne yapabilirim diye..Yarından itibaren derin bir uykuya girecek!Kendimi çok suçluyorum..Keşke karşıma hiç çıkmasaydı,keşke hiç görmeseydim..Kendimi hiç affetmeyeceğim hiç!!
Sayın Crocus Şen, bu da bir imtihan; sabır sınavı hayatta. Çok acı veren bir olay ama yeniden sakince bir düşünün. Siz elinizden geleni yaptınız, bu kötü olayla karşılaştığınızdan beri yavrucak için herşeyi yaptınız. Bu yaptıklarınız ne kadar değerli iyilikler.. Belki son anda bir kapı açılır ve başka bir fırsat çıkar önünüze. Kuyruğu kesilmeyip böyle kalsa ne olur? Belki zamanla acısı diner, kuyruk yaralı yerden düşer.. Uyutulması çok, çok kötü, dehşete düştüm.. Ama ne diyeceğimi de bilemiyorum, aklıma başka hiçbir şey gelmiyor.
Sizin başınıza gelen bu olay sayesinde kendi halime şükrettim. Keşke bulmasaydık bu kedileri diye çok canım yanıyordu ama sizin çaresizliğiniz karşısında benim durumum çok hafif geldi gözüme..
Ben, uyutulmasındansa bir müddet acı çekip sonrasında iyileşeceğini umut ederek ameliyat yoluna sapardım. İlgilenemem diyorsanız birşey diyemem ama ilgilenecek imkanınız varsa bence ameliyatı denemeye değer. Ölecekse ameliyatta ölsün, göz göre göre uyutulmasın..
yesim ozgun
18-05-2009, 14:06
yahu bi dakika...
sn crocus sen
ne demek uyutmak.. nasil bir veteriner hekim kararıdır bu????
etik degil.. ben 2 sene once trafk kazasi gecirmis bir kedi buldum yavru. felcliydi uyutlamlim dediler kabul etmedim. yuruyemez yaralar acilir dediler yine kabul etmedim. su anda yuruyor cok saglıklı bir o kadarda hayat dolu.uyutmak sekli degiştirilmis oldurmektir aslinda.. lutfen hemen arayin veterinerive bana ozelden telefonunuzu verin. hemen goruselim. umarim gec kalmamisimdir.
begonvil 14
18-05-2009, 14:36
Çok üzüldüm
Yeşim Özgüne katılıyorum. Ameliyat yapılsa uyumaktan daha iyi bence. Ne diyeceğimi bilemiyorum. İnşallah geç değildir. Kedicik yaşıyordur:((
tolgahann
18-05-2009, 17:36
Uyutmak mı:eek::(
Bu çok ama çok acımasızca ve zalimce bir yol.Bu yol yasalara da uygun değil.Böyle acımasızca bir şeyi çözüm yolu olarak sunan veterinere de veteriner diyemeyeceğim.
HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ
MADDE 2: Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
Crocus Şen
18-05-2009, 21:11
Dun mesaji buraya yazdiktan sonra cok dusundum hemen veterinerden aldim,baska bir yolu vardir diye baska bir klinik buldum,ne olursa olsun olmesine izin veremezdim!Gunlerden pazar oldugu icin cerrah bu sabah gelip ameliyati yapmak icin ayarlandi.Cok kucuk oldugu icin olum riskinden bahsedildi,bu sabah 10da ameliyata alindi.Sonucunu yazmak istemiyorum,kucucuk kalbi ameliyatin1.ci saati dolmadan durmus!Tarif edilemez bir aci!13 yasindayken aynianda anne ve babami kaybettikten sonra yasadigim en uzucu olay!
tolgahann
18-05-2009, 21:18
Sn.Crocus Şen acınızı anlayabiliyorum.Gerçekten çok üzüldüm.En azından elinizden geleni yaptınız.İleride bu yüzden vicdan azabı yaşamayacaksınız.Uyutulmuş olsaydı belki de hayatınız boyunca zihninizin bir köşesinde en büyük pişmanlık olarak kalacaktı.:(:(:
Sevgili Crocus Şen,
Çok, ama çok üzüldüm, siz en doğru olanı yapmışsınız. Ve O minik can, sizin sevginizi ve ilginizi tadarak uçuvermiş dünyadan...Bu da onun şanslı yanı... Küçücük canlar adına sağolun....
yesim ozgun
18-05-2009, 21:58
sevgili crocus sen, cok cok uzuldum. melek oldu gitti demek. elinizden geldiğince yardimci olmaya ve br hayat sunmaya calistiniz siz.Allah sizden razi olsun ve ben inaniyorum ki o giderken size tesekkur ederek opucukler vererek gitti. cok cok iyi bir karar vermissiniz uyutmamakla. smdi teselli olucak bir konu var ortada. siz ona bir hayat vermek isterken o melek oldu. ama uyutsaydınız bir omur boyu patilerini yakanizdan cekmeyecekti.:(( acinizi paylaşıyorum gozlerim doldu okurken. allah sizden ve sizin gibi vicdan sahibi insanlardan razi olsun.
butun melek olan patiler gokkusaginin altinda bizi bekliyor:((
siz elinizden geleni yaptiniz, .......:((((
cok cok uzgunum:(((
yesim ozgun
18-05-2009, 22:07
ona 5 gun boyunca huzur, sevgi, ilgi verdiniz.. o kucucuk hayati boyunca acidan basak birsey gormemisşti oysa sizle karsilasana kadar...
siz ona tadmadigi duygulari yasattiniz.. iyi ki karsisina ciktiniz... siz olmasaydiniz belki de acilar icinde kivranarak bu sicaklarda birlokma yemek bir damla su icin yasam savasi verecekti.
iyi ki siz ciktiniz karsisina...
siz olmasaydiniz son 5 gununu bu kadar rahat gecirmeyecekti...
iyi ki siz ciktiniz karsisina crocu sen....
Sevgili Crocus Şen, yaşadığınız acının benzerini eşimle ben de yaşamıştık.
Eşim, sokakta çocukların hışımına uğramış halde minicik bir kedicik bulmuş ve eve getirmişti, adını Üzüm koymuş ve çok sevmiştik, ama maruz kaldığı işkencelerden dolayı ne yaptıysak onun hayatta kalmasını sağlayamadık.
Aradan yıllar geçti ve yine sokakta gözleri açılmadan şiddete maruz kalmış başka bir kedicik bulduk ve onu hayata bağlamayı başardık, şimdi kocaman bir aslan parçası oldu.
Bize bahşedilen vicdan duydusu, arkamızı dönüp gitmemize engel oluyor.
İyi ki siz de sahip çıkmış ve son günleride yanında olmuşsunuz, içiniz rahat olsun, güzel kalbinizle elinizden geleni yapmışsınız.
Allah sizin gibi altın kalpli insanlardan razı olsun.
Bir kişi bile Crocus Şen'e hamile olduğunu ve asıl sorumluluğunun kendine ve karnındaki bebeğine karşı olduğunu söylemeyecek galiba. Bu ben olayım. Sayın Crocus Şen, siz deli misiniz? Yaşadığınız üzüntüden dolayı bebeğinize birşey olursa asıl o zaman kendinizi affetmesiniz. Siz elinizden geleni yapmışsınız düşünmeyin artık.
O artık melek oldu filan gibi lafları fazlasıyla dramatik buluyorum.
tolgahann
19-05-2009, 12:15
Bir kişi bile Crocus Şen'e hamile olduğunu ve asıl sorumluluğunun kendine ve karnındaki bebeğine karşı olduğunu söylemeyecek galiba. Bu ben olayım. Sayın Crocus Şen, siz deli misiniz? Yaşadığınız üzüntüden dolayı bebeğinize birşey olursa asıl o zaman kendinizi affetmesiniz. Siz elinizden geleni yapmışsınız düşünmeyin artık.
O artık melek oldu filan gibi lafları fazlasıyla dramatik buluyorum.
Sn.seleste ben mesajımı Crocus Şen'in acısını paylaşıp onu tesselli etmek adına yazdım diğer arkadaşlarımında mesajları bu sebeple yazdığından en ufak bir şüphem yok.Ben bırakın Sn.Crocus Şen'in hamile olduğunu, siz hamile olduğunu söylemeden önce bayan olduğunu bile bimiyordum.Elbette bebeği için üzülmemesi gerekir ama olmuyor işte,insanın içinden gelen bir olay.Biraz da kişiniz vicdanına bağlı.Herkes olan oldu artık düşünmeyeceğim diyemiyor.
yesim ozgun
19-05-2009, 13:45
sevgili tolgahann' a katiliyorum. amacimiz crocus sene zarar vermek degil tamamen teselli etmek amacli yazilan mesajlardi. uzulmemesi icin avutmak icin dilimiz dondugunce mesaj yyazmaya calistik. simdi bu neyin dramatizesi, olayin kendisi dramatik zaten.
br kediyi kurtarmaya calisaran bir insana aman oldu kedidir iste hayvan sonucta mı diyipte emegine saygısızlık edip, crocus senin duygularini anlamadigimizi mi gosterseydik? yanliz olmadigini ve onunla beraber uzuldugumuzu anlatmaya calistik...
sevgili Crocus sen ; guzel kalpli anne:) zamanla gececek bu aci,simdi cok yeni.. ve lutfen bebeginizi dusunerek elinizden geldigince unutmaya calisin. ne sansli bir bebek dunyaya gelecek sizin gbi vicdan sahibi, merhametli bir annesi oldugu icin:)
simdi artik bu konuyu burda kapatip, yuva arayan silifkeli tatli yavrulara bir cözüm bulalim..:)
Crocus Şen
19-05-2009, 16:02
Evet artik bende bu acimi bir kenara atmak zorundayim.Benim icin cok kolay olmasada bebegim icin bunu yapmaliyim sonucta yasadigim duygu yogunlugundan onunda zarar gormesini istemem! O minik kedicigide hic yabana atamam.Onun sayesinde ulkemizdeki gercekleri de bir kez daha ogrenmis oldum!Gordugum baska bir canli icinde elimden geldigince yine ayni ozveride bulunacagim!
Sevgili Crocus Şen, uyutulmasındansa ameliyat denenmesi konusunda çok iyi bir karar verdiniz. Sokakta kalsaydı bu imkanları hiç göremeyecekti, elinizden geleni en iyi şekilde yaptınız. Allah razı olsun..
Bizim kediciklerden iyi haberler var, bir aksilik ve engel çıkmazsa onlara yuva bulundu sayılır.. Son anda aklımıza bir fikir geldi ve üzerinde düşünülüp ailece karar onaylandı.
İzmir'de babaannemin bahçeli yazlık evi var, haziran sonunda biz de oraya gideceğiz. Orada bahçelerde yaşayan birçok da kedi var; bizimkileri arabayla yanımızda götüreceğiz ve yazlığın bahçesinde besleyeceğiz. Biz dönünce babaannem ve büyükbabam yaz sonuna kadar yemek verirler bahçede; kışın da orada yaşayan başkaları bunları besler diye düşündük.
Yani ev kedisi olmayacaklar, bakımlı sokak kedisi olacaklar ama bu da kötü bir seçenek değil bizce.. Yaz sonuna kadar çoktan büyümüş olurlar, başlarının çaresine bakabilecek duruma gelirler.
Oralarda yaz kış yaşayan tombul, semiz kediler var; bunları düşünerek bizimkilerin de rahat edeceğini umuyorum. Babaannem de sağlığı elverdiği sürece kışın bahçeye bakmak için gidiyor sık sık, o sırada kedilerle de ilgilenir, yemek verir.
Yine de almak isteyen olursa iyi olur, ama şu an için iyi bir çözüm bulduk gibi..
Crocus Şen
19-05-2009, 16:51
Cok sevindim bu habere.Benden size tavsiye eger sokak kedisi olacaklarlarsa yemekleri konusunda mumkun oldugunca her turlu yiyecekten verin.Cunku 3-5 ay sonra sokaklarda mamalari fazla bulamayabilirler,ben kucukken hatirliyorumda annem Kuzguncukta bahceli evimizdeki kedilerimize zeytinyagli yemek bile veriyordu.:)
Sevgili Crocus Şen, uyutulmasındansa ameliyat denenmesi konusunda çok iyi bir karar verdiniz. Sokakta kalsaydı bu imkanları hiç göremeyecekti, elinizden geleni en iyi şekilde yaptınız. Allah razı olsun..
Bizim kediciklerden iyi haberler var, bir aksilik ve engel çıkmazsa onlara yuva bulundu sayılır.. Son anda aklımıza bir fikir geldi ve üzerinde düşünülüp ailece karar onaylandı.
İzmir'de babaannemin bahçeli yazlık evi var, haziran sonunda biz de oraya gideceğiz. Orada bahçelerde yaşayan birçok da kedi var; bizimkileri arabayla yanımızda götüreceğiz ve yazlığın bahçesinde besleyeceğiz. Biz dönünce babaannem ve büyükbabam yaz sonuna kadar yemek verirler bahçede; kışın da orada yaşayan başkaları bunları besler diye düşündük.
Yani ev kedisi olmayacaklar, bakımlı sokak kedisi olacaklar ama bu da kötü bir seçenek değil bizce.. Yaz sonuna kadar çoktan büyümüş olurlar, başlarının çaresine bakabilecek duruma gelirler.
Oralarda yaz kış yaşayan tombul, semiz kediler var; bunları düşünerek bizimkilerin de rahat edeceğini umuyorum. Babaannem de sağlığı elverdiği sürece kışın bahçeye bakmak için gidiyor sık sık, o sırada kedilerle de ilgilenir, yemek verir.
Yine de almak isteyen olursa iyi olur, ama şu an için iyi bir çözüm bulduk gibi..
Yıllardır sahipsiz hayvanlar, barınaklardı derken pek çok olaya şahit oldum. Yeri geldi insanoğlunun vahşiliği karşısında dehşete düştüm. Çok şükür ki hala vicdanlı insanlar var.
Çoğu insan ise, başına gelmediği için gerçeklerin çok farkında olamıyor. Esir ve ölüm kampı olan barınaklar, bir hayvanı bırakmak için son çare bile olmamalı bence. Gönüllüler ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir avuç kişiler. Bir sürü saçma sapan bürokratik işlerin yanısıra, ona bakacağına çocuk bak diyen zihniyet, içinde acıması olmayan zihniyetlerle de uğraşıyorlar. Sadece bazı barınakları diğerlerine nazaran "yaşanabilir" kılıyorlar.
Ama en iyi barınak bile... Ölüm kampı... Küçücük bir alana sıkışmış 700 köpek olan yerler gördüm. Birbirlerini parçalamış olanlar.. Yavrunun, küçüğün, zayıfın yaşama şansı olmadığı... Allah'tan sizler gibi insanlar var.. Umut ışığı...
Haddim değil belki ama size bir öneri vermek istiyorum Sn. Nariel.
Bu küçükleri sahiplenecek bir yer bulamazsanız, bunlar dışarıda yaşayacaklar. (Ki kediler ortama kolay uyum sağlayabilir) Ama bunu yapacakları yer yazlık olursa bazı sıkıntılar doğuyor. Özellikle yazlığınız sadece bir "yazlıkçı" bölgesinde ise. Yerleşim pek yoksa sadece bol yazlıklar varsa, kışın kalan sayısı azsa... Yazın oldukça bereketli ve yiyecek dolu olduğundan, kediler bu rutine alışıyorlar. El ayak çekildiği zaman da, bir anda beslenemez hale geliyorlar. Yazlıkta bu kedilerle sizin kediniz gibi ilgileneceksiniz. Kedicikler yemeğin hep sizden geldiğini düşünecekler. Ona alışacaklar. Hayvanlar rutinlere bağlıdır. Rutinin dışına çıkıldığında bir anda sudan çıkmış balığa dönerler. Yazın yazlıkta kalan insanlar kedi seviyorlar mı? Mesela ben İzmir'deyken Foça'daki yazlıkların olduğu bir bölgeden bana perişan halde bir hamile Van kedisi olduğunu söylemişlerdi gittik aldık. Açtı, yalnızdı, insanlara alışıktı o nedenle kendi başının çaresine bakamamıştı.
Bizim Çanakkale'deki yazlığımızda bu tip durum çok sık oluyordu. Aileler çocuklarını eğlendirmek için kedi yavrusu falan bulup getiriyordu. Sonra onlar gidiyor kediler kaderleri ile başbaşa kalıyordu. Yakınlarda köy de olmasına rağmen maalesef insanlar onlara aldırmadığı için genellikle kışı atlatamayanlar oluyordu. Bunu bizim yazlıktaki bekçiye kışın vermesi için kuru mama göndererek bir nebze önüne geçmeye çalışsak da sonuçta kısmi bir çözüm. Es-kaza nisanda falan gittiğimizde kediciklerin açlıktan gözü dönmüş şekilde kuru ekmeklere saldırdığına şahit oluyoruz.
Bahçesinde bakabilecek birisi en iyi çözüm. İstanbul'da olsalar seve seve bahçede bakardım. Hali hazırda bakmakta olduğumuz 4 kedimiz var zaten. (Bir tanesini ölmek üzereyken, hayata döndürdük. Ağır bir gribi ve enfeksiyonları vardı. Veteriner ölüm riskinin olduğunu söylese de minik canavar çok şükür hayata tutundu.) Çok fazla evcilleştirmemeye gayret ediyoruz, kendi başlarının çaresine bakmayı öğrendiler onlar da.
Bir başka çözüm de üniversite kampüsleri. Orada her daim hayat ve yiyecek olur. Trafik olmadığından da ezilme riskleri azdır. Ege kampüste maskot olmuş pek çok kedi var. Kediler bir kez mekan belirledikleri zaman oradan ayrılmaya çok meyilli olmuyorlar zaten. Kediler için üniversite kampüsleri de iyi bir alternatif olabilir.
Merhaba en fazla 5 günluk kedileri dışardan budum annesini zehirlemişler bunları ben eve aldım şırıngayla süt verip bakıyoruz son gunlerde tavuk derisi atmıştık onlerine yediler ondan sonra biz kedilere tavuk suyu ve içine ekmek doğrayıp yedirdik şimdi yemek versemde yemiyolar karınları şiş nası rahatlata bilirim kedileri hap veya başka çözümler varsa yardımcı olursanız sevinirim (şu anda 27 günlükler)
yesim ozgun
03-06-2009, 13:32
1 su bardagi tam yagli sut, 2 yumurta sarisi, 1 tatli kasigi seker
Bunlari ilik sutte iyice eritip karistirin. Bu karisimin kalanini
buzdolabinda saklayin ve her seferinde ilitarak icirebildiginiz kadar
icirin. Ayrica gunde 2 damla kadar komple bebek vitamini vermekte fayda var.
Eczanelerde bebek vitamini olarak satilir, bulamazsaniz Vidaylin/ Vitabiol
surup da olur.
bu receteyi uygulayın.
ayrica kak cis yapamiyorlar cunku sadece inek sutu kedilere zararli. gazlari vardr. parmak ucunuzla karınlarina hafif hafif masaj yapiniz. kendileri kaka cis yapamiyorlarsa ılık su ile islatilmis pamukla poposunu minik hakeretle uyarin.
ama ben sizin yerininzde olsam hemen bir veteriner hekime basvururdum..
allah yardimcilari olsun zavalli yavrularin
yesim ozgun
03-06-2009, 13:33
27 gunluk bebeklere siz ilac veremezsiniz. dedigim gibi parmakuclarinizla masaj yapin karinlarina:(
Sayın BuraqEs, evet karınlarına masaj yapın, çok iyi geliyor. Bu sayfanın başında yazdığım gibi bizim ufaklıkların da şiş karın sorunları vardı. İnek sütünün içine karıştırdığımız yumurta sarıları ve bal çok iyi geldi, karınlarına da sık sık masaj yaptım; göbeklerine hafif hafif vurdum gaz varsa çıksın diye. Sonra sindirim-boşaltım sistemleri düzene girdi.
Şu an ne versek yiyorlar, daha çok haşlama tavuk eti ve suyuna doğranmış ekmek veriyoruz ve çok seviyorlar. Peynir, sosis, sütü de severek yiyip içiyorlar. Bugün küçük küçük kesilmiş çiğ et verdik, onu da yediler.
Arada ellerimi ve ayaklarımı da yemeye bayılıyorlar :D
Şu an tam oyun dönemindeler, balkonun bir köşesinden diğer köşesine fişek gibi koşuyorlar, saksı aralarında ve üstlerinde atlayıp zıplıyorlar, birbirleriyle boğuşuyorlar, toplarıyla oynuyorlar..
Sabah biri sinek yakalamaya çalışıyordu;)
Geçen gün de baktık biri ağzında birşey tutuyor, elleriyle de yakalamış onu, saklıyor; elinden kaçırmamaya çalışıyor. Yere bırakıp tekrar yakalıyor. Ne yakalamış diye merak ederken bir de baktık ki, koliden sıyırdığı bir parça kağıtmış :D
Çekirdekten yetiştirdiğim avokadomun alt yapraklarını parça pinçik ettiler:( Bütün saksıları tuvalet niyetine kullanıyorlar, iyice yükseğe koyduğum begonvilin saksısına tırmanıp içinde uyuyorlar..
Birgün balkondan aşağı düşecekler diye korkuyorum:( Acaba tasmayla bir yere bağlasam mı?
Sayın kaktüs, size cevap yazmayı unutmuşum, özür dilerim.
Götüreceğimiz yazlık bölgesi sadece yazlık olarak değil, kışlık olarak da kullanılıyor, ıssız hale gelmiyor. Babaannem ve büyükbabam kış boyu da onlara yemek götürür kanaatindeyim.. Keşke yaz kış kaldığımız bir bahçeli evimiz olsaydı da bu yavrucaklarla hep başbaşa olsaydık, o kadar alıştık ki..
Kampüs fikrine ise birşey diyemiyorum, bırakıp gitsek sonra bir daha görme şansımız olmadığı için içim rahat olmaz sanırım.
Minişlerimiz nasıl olmuş? Büyümüşler mi?:p
Çiçeklerimi mahvettiler :( 2 metre boylanmış hanımelimi kuruttular, 3 metre kadar olmuş çarkıfeleğimi kökten kırdılar, avokadomun yapraklarını parçaladılar..:( Her saksıya vuran piyango ise aynı:( Fotoğraflarını yayınlayayım belki utanırlar:dilli:
Çok yaramazlar çok!
tolgahann
13-06-2009, 18:29
Sn Nariel tohumdan yetiştirdiğiniz çarkıfeleği mi kırdılar yoksa?:(:(
Evet malesef:( Ama saksıda 5 kök vardı; sadece birini kırdılar. O da en kalın ve en gelişmişiydi, resmen kemirmişler:( Gövdedeki kırık birkaç lifle bağlı duruyor, henüz üstlerdeki yapraklar solmamış. Acaba bantla vb. sarsam tekrar kaynar mı ki :(
tolgahann
13-06-2009, 18:37
Denemekle birşey kaybetmezsiniz.Ama neden olmasın ki, aşı da böyle yapılıyor.Bence daha fazla beklemeden hemen sarın.Zaman geçip dalların kırık yüzeyi kurudukça tutma olasılığı azalır.
Hemen gittim, izola bantla birkaç kat sardım. Aklıma saracak başka birşey gelmedi :( Bir umut, belki tutar..
tolgahann
13-06-2009, 19:08
İyi yapmışsınız.Üzülmeyin tutmasa bile dipten sürgün verir.Çarkıfelek çabuk büyüyor zaten.
Crocus Şen
13-06-2009, 19:13
Sevgili Nariel, maşallah kocaman olmuş sizin yaramazlar..:))
Sûz-i Dilârâ
13-06-2009, 19:52
Sevgili Nariel, çok tatlı olmuşlar;) bu sayfayı sürekli takip ediyorum, gayretleriniz ve yardımseverliğiniz, bu minik yavrulara evinizi açtığınız, yaşamalarını sağladığınız için size çok dua ediyorum, aynı şekilde diğer vicdan, merhamet sahibi dostlara da.
Ve yaramazların vukuatları konusunda sizi o kadar iyi anlıyorum ki! Benim Sütoğlum da yavruyken aynen sizinkiler gibiydi. Kakasını yapmadığı, toprağını eşip dağıtmadığı saksı kalmamıştı. Karanfillerimi koparıp çiğneyip atıyordu. Küçük kakası asitli olduğu için değdiği bitki birkaç gün sonra sizlere ömür. :)
Menekşemin tomurcuğunu gördüğümde sevinçten deli olmuştum -o sıra menekşeyi ilk kez aldığım için çok heyecanlıydım ve gözüm sürekli ondaydı- nerden bileyim kediciğin sinsi sinsi beni köşelerden dikizlediğini.;) Bir gün dışarı çıkmıştım ve akşam geç vakit döndüğümde direkt menekşemin başına gittim, ne göreyim! Zavallı, çiçeğini açmış açmasına ama benim kıskanç yaramazım ısırdığı gibi koparıp atmış yere.:o "Eşşek kafa nerdesin çık ortayaaaaa!" diye bir saat aramama rağmen bulamadım evin içinde.;) Kolilerden birinin içine girip saklanmış, sonra hissetmiş gibi öfkem geçince kendiliğinden çıkıp geldi, kucağıma oturdu, yüzümü yalayıp kendini affettirdi. :)
İşte vukuatlarından birkaç tanesi, çiçek kurutmaya, karpuz tırtıklamaya, koltukların yastıklarını ve perdeleri cart cart tırnaklamaya da bayılırdı.:)
yesim ozgun
13-06-2009, 20:05
sevgili nariel...
ben size ilk gun soylemistim. kolii banti ile saksilariniza koruma banti cekin diye..
koli banti hem icine goirmelerini engeliyor hemde saksi toragi hava alabiliyor ama gec kaldiniz sanirim
begonvil 14
15-06-2009, 11:14
Sevgili Naril kedişlere çok iyi bakmışsınız. Sizi tebrik ediyorum. Fotoğraflarına her zaman bakıyorum. Biberonla süt içmeleri, sineklik teline tırmanmaları, saksıda uyumaları çok hoşuma gitti doğrusu..
Ayrıca kedileri dağ başına bırakanlara da çok sinir oldum. Bir de kedişlerin yemek yerken fotoğrafı dikkatimi çekti. Çiğ et mi var acaba tabakta?
Çiçekleri kırmalarına da kızmayın olur mu? Bilmeden yapıyorlar ablası:) Benim kedişte ilk geldiğinde bir sürü çiçeğimi yere düşürdü, saksıdaki toprağı eşeledi, yedi. Ama şimdi abla oldu. Dokunmuyor artık:)
Arkadaşlar, kediciklerimiz yuvalarına kavuştu..
Babaannemin yazlık evinin bahçesine götürdük, babaannem ve büyükbabam benden daha çok sevdiler kedileri diyebilirim.. Onların yaz kış iyi bakım uygulayacaklarından eminim; tabii sağlıkları elverdiği ölçüde..
Yolda 12 saat geçirdiler, epey sersemlediler ama yeni evlerine çabuk alıştılar. Bahçede fır dönüyorlardı..
Ancak gittiğimizin ertesi günü erkek kedimizin topalladığını ve çok durgunlaştığını farkettik. Sanki arka ayakları felçli gibiydi, denge kaybı yaşıyordu, ayakları birbirine dolanıyor ve rahat yürüyemiyordu. Veterinere götürdük ve adam biraz mıncıkladıktan sonra bir sürü para aldı ve hiçbişey söyleyemedi, film çekecekmiş, her ihtimale karşı antibiyotik yapması gerekirmiş 3 gün boyunca, başka ilaçlar da verecekmiş diye bize günlük 150 lira masraf tutarı belirtti. Biz de adamın çelişkili sözlerine güvenemedik ve kediciğimizi geri getirdik.
Bebekliğinde de bazen yürüme problemi oluyordu ama hemen düzeliyordu, doğuştan gelen bir kas ya da sinir problemi olabileceğini düşünüyorum. Bazen atlayıp zıplıyor, bazense dengesini kaybedip sağa sola devriliyor..
Dişi olan kardeşi çok atak ve her yere burnunu sokuyor, ertesi gün de bir baktık bu topallıyor :( Kolu çok şişmiş kocaman olmuştu ve belli ki çok acıyordu. Hemen bunu da başka bir veterinere götürdük, antibiyotik ile allerji iğnesi yaptı, röntgen çekti ve çok cüzi bir ücret aldı; işini severek, hayır için yaptığı nasıl da belliydi.. Böcek sokmuş büyük ihtimalle; çünkü bilmedikleri için eşek arılarının peşinden koşup duruyorlardı :(
Felçli olanı yeniden veterinere götürmeye vaktimiz yetmedi, çok kısa süre kalabildik İzmir'de. Alığımız haberlere göre durumu kötü değilmiş, öbürü kadar iyi olamasa da koşup oynuyormuş..
O kadar temiz ve düzenli hayvanlar ki, tüm gün bahçede oynayıp, tuvaletleri gelince bahçe yerine balkondaki tuvalet kutularına gidip, ona yapıyorlarmış ;)
O kadar alışmışız ki bırakmamız çok zor oldu. Çok özledik.. Ama büyüyebilecekleri en iyi yer orasıydı diye avunuyoruz..
Yavrular büyürken yanlarında anneleri olsaydı çok farklı büyüyeceklerdi elbet. Tehlikelere karşı eğitilmiş, avlanmayı öğrenmiş olacaklardı. Kaçmayı ya da saldırmayı bileceklerdi. Bu kadar narin olmayacaklardı, bünyeleri daha dayanıklı olacaktı.
Sizler de mümkün olduğu kadar hayvanlara yardım etmeye çalışın, dışarıdan görünce insan pek anlayamıyor hayvanların dünyasını; ama bir süre birlikte yaşayınca, onların da tıpkı insanlar gibi duygularının olduğunu; sevinip üzülebildiklerini, merak ettiklerini, rüya gördüklerini, dertleri olduğunu ve onu anlatmaya çalıştıklarını, farklı kişiliklerinin olduğunu, annesiz yetişmenin eksikliğini yaşadıklarını anlayabiliyor.
Ve sokakta gördüğü hayvanlara daha değişik duygularla bakıyor, onların da kendi beslediği hayvanlar gibi bir dünyasının olduğunu farkediyor.
İlgilendiğiniz, duygularınızı belirttiğiniz, üzüldüğünüz, sevindiğiniz, yardımcı olmak için elinizden geleni yaptığınız için çok teşekkürler..
Artık neredeyse yetişkin hale gelmiş kedilerimizin son fotoğraflarıyla sizi baş başa bırakıyorum..
Hatice Tarhan
10-07-2009, 00:29
öyle sevimlilerki ne yapsalar kızmak mümkün değil bendede var bir tane sokaktan bulup büyüttümbulduğumda üç günlük filandı enjektörle besledim şimdi besle kargayı oysun gözünü muamelesi yapıyor bana bakmaya kıyamadığım kaktüslerimi desem yoksa almanyadan siparişle getirttiğim fil ayağınımı desem veyada tohumdan binbir emekle bebek gibi büyüttüğüm adeniumlarımı desem saymakla bitmez hepsini bir şekilde mahvetti tabi gelipte sürtünüp cilve yapınca insan hepsini unutuyor
Sevgili Nariel yeni yuvalarında mutlu olsunlar. Gittikleri yer de yabancı değil, gözünüz hiç arkada kalmayacak:)
Bir zamanlar bizim de iki kardeş kedilerimiz vardı. 3 aylıklardı aldığımızda. Aynı bunlar gibi her dakika birlikte olurlardı. Oğlan, kızı saatlerce yalayıp temizlerdi, taaaa kulaklarının içine kadar. Tam bir eğlencelikti. Evde bizleri de paylaşmışlardı (BİZ ONLARI DEĞİL:)). Oğlan benim kedim olmuştu ve ciddi ciddi beni kıskanırdı.
Onlar da pencereden dışarı atlayıp bahçede gezer sonra kapıyı tırmalayıp eve girerlerdi. Neden çıktıkları yerden girmezlerdi hala anlayabilmiş değilim:) Tuvalet ihtiyaçlarını da eve gelip yapar sonra yine pencereden bahçeye atlarlardı. Sanırım evi sahiplenmekle ilgili bir durum bu. Sonra bir gün oğlan hastalandı, ne yaptıysak kurtaramadık. Bir gün eve dönmedi. Günlerce aradık, ne ölüsünü ne de dirisini bulamadık. Aylarca rüyamda onu gördüm. Kızla 11 yıl daha birlikte olduk, onunla da çoook maceralarımız vardır. Sonra ara kata taşınınca dışarı çıkamaz olmuştu, ne zaman kapı açılsa mutlaka fırlayıp kaçardı. O evde nerden öğrendiyse tuvalete gitmek için kapı koluna zıplayıp aşağı çeker ve kapalı kapıları açarak işini hallederdi. Son evimizde de camdan dışarıyı seyredeceğim derken 5. kattan aşağı düştü hem de 2 kez. Biz yukarda kalp krizi geçirirken, o yürüyerek yoluna devam etmişti.
Uzun yıllar kedilerimiz oldu. Herbiriyle sayısız anılarım var. Çok keyifli yaratıklar, çok. Hele böyle iki kardeş olurlarsa oyunları hiç bitmiyor. Biz iki defa kardeşler büyüttük, büyüseler bile birbirlerine sataşmaktan hiç bıkmıyorlar. Onlarla geçirilen zaman dilimi hiç monoton ve sıkıcı olmuyor.
Kedi öykülerime bir başladım mı durmak bilmem:p
Bir yerde okumuştum: "Eve kedi alacaksanız şunu iyi bilin ki o evin sahibi olacak, sizse sadece bir bakıcı". Aynen öyle:)
Ben de şöyle bir hikayecik biliyorum.
Bir köpek şöyle düşünürmüş:
"Bu insan bana bakıyor, beni seviyor, beni besliyor, koruyor... O halde bu insan Tanrı olmalı!"
Bir kedi ise şöyle düşünürmüş:
"Bu insan bana bakıyor, beni seviyor, beni besliyor, koruyor... O halde ben Tanrı olmalıyım!"
Bu hikayeyi okuduğumda kedilerin evin sahibiymiş de kiracıyı kontrol ediyormuş gibi dolaşmaları gözümün önene geliyor. :)
Ah ah, akşamdan beri bir kedi yavrusu yırtınırcasına bağırıyor. Etrafta da birçok anne kedi var, nasıl olsa annelerden birinindir, bulunca susar diye ümit etmekteydim ki, dayanamayıp biraz önce sesin geldiği yere gittim. Çok küçük bir yavru bırakmışlar apartmanların arasındaki terkedilmiş, harabe eve. Bir Allah'ın kulu da dönüp bakmıyor hayvana. Hayvanın bir gözü kör olmuş üstelik! En fazla iki haftalıktır diye tahmin ediyorum.
Ne yapacağımı bilmiyorum, babam "kesinlikle eve getirmeyeceksin" diyor. Veterinere götürmek istiyorum ama buradaki veteriner kesinlikle yardımcı olmaz, biliyorum. Bunlar sadece büyük-küçükbaş hayvanlara bakıp geri kalanı yük olarak gören veterinerlerden. Eski yavrularımızdan kene çıkarttırmaya gitmiştim de, kene çıkarmaya bile üşnmiş, angarya iş olarak görmüştü.
Of of.. Hayvan küçücük, ölecek miyavlamaktan..
thomasina
14-07-2009, 09:38
Sevgili nariel. Sıklıkla başıma gelen birşey olduğundan size önerim eve alamıyorsanız hemen bulunduğu yere korunaklı bir yer hazırlayın. Size yakın olsun. Öylelikle eliniz üstünde olur. Ama öncelikle etrafta emziren bir anne varsa araştırın. Eğer varsa onu süt annesi olması için ikna etmeye çalışın. Bunu yapmanın en kolay yolu, yavrunun ensesine biraz tereyağı sürün mümkünse koyun tereyağı olsun. Aynı tereyağından süt annesi olmaya aday dişiye biraz yedirin. Tereyağı dişi kediye yeni doğmuş yavru kokusunu anımsatır. Hem insan elinden gelen kokuyu bastırır hem de kendi yavrusu olarak algılamasına yardımcı olur. Ben defalarca denedim hiç aksilikle karşılaşmadım. Yalnız annenin alması demek onu yalaması ve karnını ona açması demek ama siz yine de yanında olun bebeği koklatarak elinizden bırakmadan gösterin, tereyağına rağmen kabul etmeyecekse zaten hemen belli eder, tıslar tepki verir, zarar görmesini engellemiş olursunuz. Ben 15 gün önce annesiz kalmış bir haftalık iki kediyi böylelikle süt anneye kabul ettirdim. Hatta bugün onları alıp yuva bulmak için eve getireceğim. Ama eğer süt annesi yoksa apartmanda bile bir kutu içinde bakabilirsiniz. Minik bebekler çişini yaptırıp karınlarını doyurunca bağırıp kimseyi rahatsız etmezler. Sonrasında el birliğiyle birşeyler düşünürüz.Gözü belki de kör değildir. Annesi yalamayınca kapanmıştır. Temiz ıslak bir pamukla hafifçe silmeye çalışın. Aslında eczaneden alacağınız 0,003 lük gözler için hazırlanan borik asit en iyisidir ama bulamıyorsanız teleşlanmayın, silmeye çalışın. Bulunduğu yere koyacağınız örtünün altına çalışan bir kol saati koyarsanız onun tiktakları annesinin kalp atışını düşündürüp rahatlatacaktır bebeği. Eğer tüm bunları yapabilirseniz mama olarak da ben diğer arkadaşlara katılmıyorum en uygunu bebek mamasıdır. Başka birşey eklemeye gerek yoktur. Aslında kediler için hazırlanan süt tozları var ama oldukça pahalı. Bildiğimiz yeni doğan bebek maması işi görür. Eğer düşünürseniz mesajlaşıp size elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım tabii buradan. Bu kadar delicesine yazdığım için kusuruma da bakmayın lütfen. Elimde olmuyor genellikle. Evdekinden çok dışardakilere karşı hassasım.
Onun sesine bile duyarlı olduğunuz için size çok teşekkür ederim. Tüm iyilik güçleri yanınızda olsun efendim.
Çok teşekkür ederim Sn. thomasina. Emziren anne 3 tane var yakınlarda ama yavruları epey büyümüş, bu bahsettiğim ise küçücük. Kabul edeceğini sanmıyorum, açıkçası etraftakiler belki büyük yavrulara bile sinir oluyordur, bir de beni yeni bir yavru kabul ettirmeye çalışırken görseler pek hoş olmayacak.
Veterinere götürdüm, beni şaşırttı ve sağolsun ilgilendi. Gözüne antibiyotikli damla damlattı ve gözü açıldı yavrucağın. Ama adam bakamayacağını söyledi.
Ben de bulduğum bahçeye geri götürdüm, enjektörle sulandırılmış süt ve su içirdim (kana kana içti).
Birkaç haftayı atlatabilirse kendini kurtarır. Kutu da koydum, şimdi kutunun içine koymalık birşeyler araştırıyorum. Bir de peluş "anne" koyacağım yanına.
Birazdan yine beslemeye gideceğim. Benim gibiler bulur da bakar diye atıyorlar yavruları sağa sola. Nasıl olsa bizler varız, onlara yük oldu mu at bir yere, oh.
begonvil 14
14-07-2009, 10:56
Sevgili Nariel kedişlere gösterdiğiniz hassasiyetinizden dolayı sizi binlerce kez tebrik ederim. Diğer kedilere gösterdiğiniz ilgiyi buradan takip ettim. Şimdi de bu kediciğe çok üzüldüm. Yazık daha minicik yavruları sokağa atan insanların nasıl vicdanları rahat olabiliyorki? Yavrunun gözlerinin açılmasına sevindim. İnşallah hayata tutunur sayenizde. Siz elinizden gelenin kat kat fazlasını yapıyorsunuz.
Sağolun sevgili begonvil14. İnşallah büyür, aslan gibi olur.
Şimdi besledim de geldim, yavrucak kuytu bir köşede uyumuş kalmış, bulana kadar epey aradık. Beni görünce o küçücük solucan gibi yavru nasıl ayaklandı bir görseniz.
Dolu dolu 4 enjektör (toplam 20 cc) içti ve dünya gibi oldu. Acaba doyduğunu bilmeden mi içiyor diye önce korktum ama sonra doymuş olacak ki kafasını çevirmeye başladı. Yine bıraktım geldim.
Gözü yine kapanmış, uyuduğu için yapıştı heralde. Açılmazsa yarın yine veterinere götürürüm.
thomasina
14-07-2009, 12:03
Sevgili nariel sevindim gerçekten. Çok fazla süt içmese iyi olacak, çişini yaptırmakta zorlanırsanız zarar görür. Ama bu halde bile iyi olacağını düşünüyorum. Geçen sene bulduğum sizinki gibi bir bebek vardı, annesini aratmasın diye peluş birşey buldum.Hayati hata. Annesi sanıp sarılmış bir ara sıcak çarpması yaşadı, beyin fonksiyonları durdu,3,5 saatte zor geri getirdiler bebeğimi. O nedenle siz yumuşak olan ama havadar olabilecek ince birşeyler bulursanız daha iyi olur risk almamış olursunuz. Bu arada eski bir saat olayını da yabana atmayın gerçekten işe yarıyor ben de şimdi bizimkileri eve getirdim eşimle ne yapacağımızı düşünüyoruz. Eh gerçekten zor bizim işimiz. Kolaylıklar sizinle olsun...
thomasina
14-07-2009, 12:04
Bu arada gözü bir süre annesi olmadığı için uyudukça kapanır ama karnı doydukça direnci artacak bir de siz silerseniz birşey olmaz. Ben de benimkilerin resmini yüklerim birazdan.
thomasina
14-07-2009, 13:39
İşte bunlarda bizim yaşama tutunmaya çalışan Zeytin ile Kömür' ümüz. Bir yuva buluncaya kadar ya da güvenli bir bahçe haberini alıncaya kadar evdeki kedimizinde üzülmesine engel olarak misafir edeceğiz.
http://img338.imageshack.us/img338/2583/s7301750.jpg
Çok sevimliler, canlarım ya!
Gerçi bana göre sevimsizi yok da...
Arkadaşlar ne büyük iyilikler yapıyorsunuz, ne kadar sevgi dolusunuz.
Burada olmaktan çok mutluyum, sizin gibi insanların varlığı beni rahatlatıyor.
begonvil 14
14-07-2009, 14:40
Ah canım sizinkiler de daha minicikmiş Sevgili thomasina.
Keşke sokakta kalan öksüz yetim yavrulara bakacak kocaman çiftliğim olsa da hepsine baksam. Çok üzülüyorum aç yaşıyorlar hayvanlar.
Geçen bir yerde işimiz vardı. Biz arabadan indik köpek havlamaya başladı. Önündeki boş kabı ağzına alıp sağa sola çeviriyordu. Diyor ki benim karnım aç. Sonra ben de bu köpeğin karnı aç dedim ordaki görevliye. O da öbür çocuğa sordu ne zaman yemek verdiniz dedi. O da dün dedi. Sonra köpeğe yakın bir çuvaldan bir bütün kuru takır takır ekmeği adam köpeğe attı. Garibim nasılda yiyordu. Evimize yakın olsa o köpeği hergün gidip bakarım ama çok uzak. 1 hafta oldu göreli aklım köpekte kaldı.
thomasina
14-07-2009, 16:05
Sevgili Ülker teşekkürler. Çoğu zaman ''böyle şeylere nasıl zaman ayırıyorsun? Senden başka kimse yok mu ilgilenecek? Ya da hangi birine koşabileceksin?'' türünden sorularla karşılaşıtığımdan sizin kurduğunuz cümleler bizlere inanılmaz güç veriyor. Doğru bir duruşum var yaşamda diyorum kendi kendime. Herkesin benim gibi olmasını beklemek abartı olur ama en azından yüreklendirmeye o kadar ihtiyacımız var ki... Teşekkürler, bebekler adına tabii. Yoksa bizler yalnızca şans eseri olması gereken yerde oluyoruz o kadar.
Sizi öyle iyi anlıyorum ki begonvil 14. Açlar hem de çok. Acıktıkça çaresizleşiyorlar, çeresizleştikçe zaten dünyayı yalnızca kendilerinin sanan insanların dikkatini çekiyorlar. Bu çok üzücü. Oysa ben çocukken kimsenin evinde bir lokma ekmek çöpe atılmazdı. Çevredeki kedi köpeklerin karnı doyardı. Karpuz kabuklarını bile minikçe doğrar komşunun ineğine verirdi annem. Tabii ben büyükşehirde doğmama rağmen taşradan hiç kopmadığımdan bunları yaşadım. Hoş kedi köpeğe hassas olan bir semtte, Moda' da oturuyorum, bu benim için inanılmaz bir şans. Bizim buraların kedisi köpeği evdekilerden daha besilidir neredeyse. Ama işte ya diğer yerler ne olacak.
Biz eşimle tatilde Foça' daydık. İzmir civarında da dolaştık. Çantamızda ve arabada hep kedi mamasıyla. Bir hafta boyunca gördüğümüz her hayvanı doyurduk. Özellikle Foça' dakiler çok üzdü bizi. Hep hastalar, hep açlar. Bakanlar var ama o kadar yetersiz ki...
Ben de geçenlerde çok sıcak bir akşam eşimle yürüyüşten dönerken bir yetişkin köpek gördüm sokakta. Dili nasıl dışarıda anlatamam. Bence susadı dedim eşime. Hemen bir küçük su aldı, ben avucumu açtım o doldurdu, bir içişi vardı yavrumun görseniz. Kana kana avucumdan bir küçük şişe suyu bitirdi. Sonrasında yere yatmalar bir oyun, bir cilve görmeliydiniz. O nedenle biz eşimle apartmanın kapısına dikkat çekmeyecek bir noktaya hep su koyarız yaz günleri. Kediler ve köpekler bir şekilde yiyecek doyamasalarda buluyorlar ama su çok zor sıcak yaz günlerinde. Susuzluk açlıktan daha çok hastalandırıyor onları. Ne olur en azından sizler de mahallenizin kimseyi rahatsız etmeyecek bir köşesine bir 5 litrelik su şişesini yarıya bölerek bir su kabı yapın. İçsinler garipler.
Bir yudum su veya bir lokma vererek mutlu ettiğimiz bir canlı birgün bizi veye yakınlarımızı bir kötüden korur duasıyla. Ben hep buna inanırım.
Nariel... Durum nedir? Bizi haberdar edin lütfen... Meraktayız...
Sizden de Allah razı olsun Sn.thomasina. Hava o kadar sıcak ki çoğu hayvan dilleri dışarda, susuz dolaşıyor. O kadar içler acısı durumlar var ki anlatmakla bitmez..
Biraz önce yine besledik bebeciği, kuytu köşelerde uyumuş buluyoruz her defasında. Çok iştahlı, enjektörle beslerken neredeyse enjektörü yiyecek gibi oluyor:) Yarından itibaren önceki kedilerimin minik biberonuyla besleyeceğim, yumurta sarısı ve bal karışımlı süte geçeceğim. Şu an sadece sulandırılmış süt ve su veriyorum.
Çok seyreltik borik asit çözeltisi hazırladık, bir sonraki beslememizde gözlerini ve yüzünü bununla temizleyeceğiz.
Biraz önce gittiğimizde karnı şiş değildi, demek ki sindirip tuvaletini yapabilmiş. Kıyamam, bir sevimli, bir zavallı görseniz. Çirkin birşey:) Akşama fotoğraflarını yüklerim.
Artık ballı-yumurtalı süt veriyorum, biraz daha büyüyünce sütlü bisküvi vermeyi düşünüyorum;)
İşte aslanımızın fotoğrafları:
Pek de çirkin;)
Sn Nariel bu hassasiyetiniz pek çok insana örnek olsun..Tabii idrak edebilirlerse...
begonvil 14
15-07-2009, 10:14
Ah canım çok sevimli. Nasıl da biberondan emerken elinizi tutuyor, kıyamam sana sarı kız..
Ben evin arka bahçesine bir kaba su koydum. Sokakta birkaç kediş var onlar içiyorlar. Bazen de mama koyuyorum bahçeye..
Çirkin ama aslana benziyor sanki, galiba büyüyünce aslan olacak:p
Bu arada bu çirkincik bir oğlan, sarıkız değil :p
begonvil 14
15-07-2009, 13:17
Çok sevimli çirkincik oğlan maşallah... Allah sizin gibi bir meleği çıkarmış karşısına..Daha minicik yavrum ya.. Çok duygulandım. Resimlerini görünce hem sevindim, hem duygulandım. Haberlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Benim de evimde kızım var. Eve gidince nasıl da yerlere sürtünür, beni otururken görünce hemen kucağıma gelir, okşatır kendini, sonra da horul horul uyur... Bütün hayvanları çok seviyorum. Bir de ceylan besleme hayalim var ilerde..
thomasina
15-07-2009, 14:00
Oy oy Nariel, yerim ben bu çirkini. Küçükken çirkin dediklerimiz sonra bir güzelleşiyorlar bayılıyorum. İşin aslı ben ileride şansı açık olsun diye severim ufaklıklara çirkin demeyi. Hoş şeytanın bacağını kırmış gibi bir görüntüsü var bu sarı oğlanın. Benimkiler kadar sanırım. Çişini kakasını yapabiliyorlar mı? Benimkiler hala zorlanıyorlar, süt anne onları fazla şımartmış. Şimdi de eşim şımartmaya başladı, Ama en büyük sorunumuz evdeki oğlum farketti, sabahtan beri giysi dolabımın içinden çıkmıyor. Daha önceden de vukuatı var, yemeden içemeden kesilirse eyvahlar olsun. Bunun olmaması için dua ediyorum şimdi. Böyle bir miniği protestoya girdiği için seruma bağlayıp hayata zor döndürmüştük çünkü. Ne yapalım elimizden geleni yapacağız.
Miniği de sizi de çok öpüyorum, habersiz bırakmayın bizi.
Minik yavrumuz ya hiçbir zaman aslan olamayacak, ya dabaşka biryerlerde büyüyecek biz görmeden. Çünkü yavrucuk yerinde yok.
O harabe evin aylardır gelmeyen sahibinin geleceği tutmuş ve bahçesini temizlemiş. Bizimzavallının altına saklandığı yıkıntıları, çer çöpü bahçeden atmış ve kendisi de ortalardan kaybolmuş.
Sarı oğlanımız kaçamayacak kadar küçük olduğundan kaçmış olamaz. Ya o çerçöpün içinde atıldı ya da evin sahibi bunu istemeyerek başka yerlere bıraktı.
Elimizden geleni yaptık diyemiyorum çünkü yapmadık. Biraz büyüyene kadar balkonumuzda misafir edebilirdik tıpkı önceki kedilerimiz gibi ama ailem eve istemedi buncağızı. Sırf kendi zevkleri için, sırf sorumluluğunu almamak ve bağlanmamak için eve almadılar. Oysa sokakta tek başına yaşayamayacak kadar küçüktü.
Elimizden daha fazlası geliyordu ama getirtmediler.
begonvil 14
15-07-2009, 17:00
Hay Allah:(( Nasıl üzüldüm anlatamam. Minik yavruck kendi kaderiyle başbaşa kaldı anlaşılan.Ailenizi suçlamayın. Beslediğimiz hayvana birşey olduğunda insan perişan oluyor. Aileniz de göz yazığı olmasın diye kabul etmek istememiştir. Kedicik korkudan bir yerlerde uyuyakalmıştır. Yavrum benim inşallah kucak açacak birini bulur ya da siz tekrar bulursunuz inşallah.. Allah yardımcısı olsun garibimin.
Öğlende su içirmeye çalışmıştım ama içmemişti. Ben de nasıl olsa çok miktarda süt içti, susamaz biz bir daha gelinceye kadar dedim ve su için zorlamadım. Hava aşırı sıcak, acaba susuzluktan biryerlerde bayıldı mı..
Hay allah ben de çok üzüldüm, dilerim bir yerlerden çıkar ortaya;)
begonvil 14
15-07-2009, 18:05
Off başım ağrıyor ağlamaktan. Şimdi kimbilir ne yapıyor yavrum. Yakın olsak hemen gelip ararım. Belki akşam yine karnı acıkınca miyavlamaya başlar. İnşallah başına kötü birşey gelmemiştir.
thomasina
15-07-2009, 18:27
Okudum, üzüldüm. Ama ben umudumu kaybetmiyorum Nariel. Eğer oralardaysa çıkar ortaya. Of en kötüsünü hiçbir zaman düşünmedim. Siz de düşünmeyin. Yoksa ortadan kaybolmalarda ya da kontrolümüz dışında gelişen olaylarda çok üzülüyoruz. Bakın şöyle diyelim ya bir yerlere meraktan gitti uyuyakaldı ve sizin gibi birine rastladı, şimdi birinin kucağında uyuyor ya da dolaşmaya çıktı gelecek. İnatlaşın böyle düşünmekte, ben hep böyle yapıyorum. Yoksa kendimi affetmez bir haldeyken diğerlerine faydam olmuyor.
Bu arada evdekilere daha fazla kızmayın. Herkes bizim gibi olmuyor, aynı evde yaşasak aynı kandan da olsak. Yalnızca evdeki kararları bağımsız alabileceğiniz zamana kadar sabredin. Üzülmeyin diyorum ama biliyorum üzülüyorsunuz, bu sıkıntıyı giderecek bir ışık elbet çıkar. Doğa adaletini sevgiye ve emeğe saygısını çok çabuk geri ödüyor. Tüm minnetimle size yeniden teşekkür ediyorum.
İyi dilekleriniz için sağolun, benimle aynı duyguları paylaştığınız için de.. Kimse yok buralarda sizin gibi düşünen, ya da ben rastlayamadım bir türlü. İyi ihtimal olabileceğine hiç inanamıyorum çünkü düşünceli insan yok..Yok!
Acaba biz o evin bahçesine girdiğimiz için birileri sahibine şikayet etti de, adam huylanıp kontrole mi geldi? Yaylada yaşıyormuş uzun süreli olarak, bu eve kimse bakmıyormuş uzun süredir ama bugün bahçede orta yaşlı bir adam görmüşler bahçeyi temizleyen. Oysa biz o evin sahibi yaşlı bir nine ve hasta bir dede sanıyorduk..
Küçük bir ihtimal adam temizlik yaparken bizim çirkinciği gördü, acıyıp insanların daha çok olduğu biryere ya da yaylaya götürdü..
Eğer iyi ellerde değilse şimdi kimbilir nasıl bağırıp sesini duyurmaya çalışıyordur, öyle bir miyavlayışı vardı ki.. Açtır, susuzdur, korkmuştur.. Bir lokmacık canı vardı zaten.. Kaderinde ölmek varsa sürünmeden ölse keşke..
Her yeri aradık annem-ben-kardeşim, bulamadık. Buralarda olsa şimdiye kadar sesini duyardık, periyodik olarak ağlamaya başlıyordu çünkü.
Çirkinim kötü haldeyse yemekler boğazımdan nasıl geçecek..
thomasina
15-07-2009, 21:00
Sevgili Nariel. üzüntünü aynen yaşıyorum. Eğer onu kalabalık bir yere götürüp bıraktılarsa, bizim soyumuzdan birileri elbet vardır inanın buna. O kadar azınlık değiliz. Diğer ihtimalleri aklıma geldiği gibi uzaklaştırmaya çalışıyorum. Yoksa tahmin ediyorum siz benden çok daha gençsiniz benim daha önce başıma neler geldi düşünemezsiniz bile. Tek bir konuda içim rahat, siz eminim ailenizide kendilerini sorgulamaya zorladınız böylelikle, beraber aramanızdan bu anlaşılıyor. Bu bile minikler için bir çabadır buna gönülden inanıyorum. Sizin şartlarınızda yapılacak en iyi şey de bu kadarıydı ve fazlasıyla yaptınız zaten. Kaldı ki yapılacak her şeyi yapıp da yine elden bir şey gelmediği zamanlar oluyor. Her ne olursa olsun boğazınıza bir lokma takılmamalı Nariel. Sizin gibilere ihtiyacımız var. Hem bizim çoğalmaya, hem miniklerin yardımlarınıza. O nedenle bir şekilde vicdanınızı sorgulamayın lütfen. Bakın başka bir şey anlatayım size biraz konunuz dağılsın. Şimdi benim minikler evdeler aralıklarla kafesten çıkarıp kapalı kapılar arasında ilgilileniyoruz. Onlar iyiler ama benim 15 yaşıında olan oğlum yemeden içmeden kesildi daha şimdiden. Saklanadığı yerden çıkmıyor. Travma başlamak üzere. Ufaklıkları uzaklaştırmak mümkün değil. Bizde kaldıkları süre uzadıkça evde kedimi risk altına sokuyorum. Ama napalım bize yardımcı olacak birilerini buluncaya kadar da yapacak başka bir şey yok.
Demek istediğim siz ne kadar uğraşsanızda bizim ve sizin gibilerin işi zor. Her durumda bir zorluk karşımıza çıkıyor. Ama bu beni yıldırmadı eminim ki bundan sonraki yaşamınızda da sizi yıldırmayacak.
Bu hayatta duruş şeklidir.
Bu hayata yiğitlenmektir.
Tüm yüreğimizle eşim ve ben size üzüntünüzü hafifletecek sabır diliyoruz.
Kurtardığınız diğer minikleri düşünün lütfen, hiç azımsanmayacak şeydir, başına gelenden başkasının da anlayabileceği bir şey değil.
Esenkalın. Uzattığınız her el, zorluğunuzda sırtınzdaki destek olsun...
Ailem de hayvan ve bitkileri seviyor ama bu hayvanları eve getirtmeme işini anlayamıyorum. Sebepsiz bir kural sanki.
Sizleri çok üzdüm, kusuruma bakmayın.. Yürek dayanmıyor..
Bu çabalarım doğru yaşamak için; elbet bir zaman karşılığı bana dönecek. İlahi adalet olmasaydı haklı haksız, iyi kötü bir olur; birbirinden ayrı tutulmazdı. Doğru yapanlar, yanlışlara düşenlerin karşısında yenik olurdu, iyiler iyilik yapmaktan vazgeçerdi.
Sizin koca oğlunuza gelelim şimdi, demek gerçekten kediler bu kadar kıskanç olabiliyormuş:eek: Yavruları ona yaklaştırmayı denerseniz ne yapar acaba? Oğlunuza daha çok zaman ayırabilirseniz ayırın, minikler zaten iki kardeş olduğundan çok ilgi aramaz, birbirleriyle oynarlar. Alışana kadar biraz nazlanırlar ama sonra yuvarlanır giderler; bizimkiler öyle olmuştu..
thomasina
16-07-2009, 00:13
Nariel, benim oğlumun ki aslında genel ev kedisi davranışı. Ama benimkinin bebekliğinden kalma bir aidiyet kaygısı da eklenince artıyor tabii(daha bir buçuk aylıkken ben sanırım dokuzuncu eviydim o yüzden bir güven duygusu sorunu vardı). Aslında olay alan belirleme olayı. Kendine ait olan alanın sınırlarını koruyabilmek derdindeler daha çok. Dışarıdakilerde de var bu ama evdekiler daha çok sıkıntısını yaşar. Evet daha fazla ilgileniyoruz her zamankinden. Sürekli konuşuyoruz ve ben iki gecedir daha çok salondaki iki kişilik kanepede sabahlıyorum onunla. Ama ne kadar yeterli olacak bilmiyorum. Elimizden geleni yapacağız. Bir kere kabul etti eve gelen diğer kediyi, o da insanların yüzünden iki arka ayağı felçli olan Sütlaç'tı. Ya onun kendisine bir çok açıdan sorun olmayacağını düşündü ya da benim oğlum da benim gibi duyarlı. İki sene Sütlaç melek oluncaya kadar kardeş gibi beraberdiler. Şimdi aynı umudu taşıyorum bakalım göreceğiz. Hoş, görse bile yalnızca kabuğuna çekiliyor, zarar vermiyor zaten.
Bu arada sarı oğlana üzüldük evet ama siz değilsiniz bizi üzen. Hem bu arada sizin kadar asla yüreğimiz burkulmaz, ona dokunan, sesini duyan, gözlerine bakan sizsiniz.
Karşılaştırması bile mümkün değil.
Doğanın tüm iyilikleri, güzellikleri sizle ve sevdiklerinizle olsun Sevgili Nariel.
Görüşmek dileğiyle iyi geceler.
mormenekşe
18-07-2009, 12:22
Sevgili Nariel,bütün sayfaları dikkatle ve duygulanarak okudum.Bu kadar güzel bir yüreğe ve merhamete sahip olduğunuz için şanslısınız.Hayvanları sevmeyen ve merhamet göstermeyen bir insan insanlara da sevgi ve merhamet gösteremez diye düşünüyorum ve böyle insanlardan korkuyorum.Siz ailece çok güzel bişey yapmışsınız minikler çok sağlıklı büyümüşler ve emanet edebileceğiniz en güzel en şafkatli insanlara emanet etmişsiniz.Umarım kısa süre içinde de çirkinle ilgili güzel bi haber alırsınız.
Sûz-i Dilârâ
19-07-2009, 11:20
Bu duyarlılık, bu vicdan, merhamet sahibi kalpler ne diyeceğimi bilemiyorum inanın. Hepinizi gerçekten ve kalpten seviyorum. Eminim cennette yeriniz hazırdır hepinizin. Kendinden başka canlıların da yaşama hakkının olduğunu bilmek, buna saygı duymak ve yardımcı olmak... Bir insanda daha ne olsun istenir ki! Bir arkadaşımızın da dediği gibi bu hayata karşı bir duruş, vurdumduymaz, merhametsiz, cani, bencil insanlara inat bir duruş hem de! Daha ne diyeyim ki! Hepinizden Allah razı olsun.:(
Sevgili Nariel, artık sana kardeşim demek istiyorum izin verirsen, kedicik için üzülme, sen imkânların ölçüsünde elinden geleni yaptın, ölse bile onun bizden önce asıl sahibi var, O'ndan gelmiş O'na da dönmüştür hem çektiği ve çekeceği bütün acılar sona ermiştir. Asıl o zavallıcığa ve onun gibilere kötülük yapanlar düşünsün, yaptıkları hiçbir şey yanlarına kâr kalmayacak. Dilsiz, savunmasız hayvancıklara bir damla su ve gölgeyle, bir lôkma mamayı çok görenler emin ol ne bu hayatta ne de diğerinde asla mutlu olmayacaklar.
Sevgili mormenekşe ve Sûz-i Dilârâ, duyarlılığınız ve güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.. İnsan kendi gibi düşünen kardeşlerinden destek almasa belki de bu güçlü duruşu zayıflar..
Bu çirkincik beni aşırı etkiledi, rüyalarıma giriyor hep. Biryerlerden buluyorum onu ve kurtarıyorum. Belki de iyi kalpli birileri alıp götürmüştür, ya da annesi vardır ve gelip onu taşımıştır..
Merhaba,
Sizinkine benzer biçimde biz de yetim bir yavru kediyi sahiplenmek durumunda kaldık. Önce bırakmak için yer aradık ama sonra dayanmadı yüreğimiz. Şimdi evin paşası oldu kedicik. Keneler için bir veterinere götürmenizi tavsiye ederim. Canlarını çok acıtmadan alıyorlar hemen. Bir de bize veteriner bu kenelerin farklı olduğunu bizim bildiğimiz keneler olmadıklarını söylemişti. Bir de aşıları var tabi.
merhaba,
daha bu sabah üzücü bir olay yaşadım. Boğaz köprüsü girişinde sabah trafiğinde yavaş yavaş ilerlerken orta bariyerlerin üzerinde sarı minik bir kedi yavrusu oturmuş şaşkınca etrafı seyrediyordu. Yanına geldiğimde el frenini çektim, dörtlüleri yaktım ve arabadan indim. Yavaşça yanına yaklaştım ürkütmemek için, vereceği tepkiyi bilemiyordum. Zavallı kedicik sağ gözünü kaybetmiş, ürkekçe baktı önce, tam elimi uzatıp alacakken inip koşmaya başladı. Allah'tan bariyerlerin arasında, gidemedim tabi peşinden. En azından o anda yola fırlamadığına şükrettim ama daha sonra ne yaptı bilmiyorum. Belki de halen oralardadır. Karşıya kendi başına geçebilmesi mümkün değil, belki geceye kadar dayanabilirse...
Bundan 2-3 sene önce bir sabah işe giderken aynı şekilde bir kedi yavrusunu göztepe e-5'de yolun ortasından arabamıza almıştık eşimle. Toz toprak içerisinde nasılda korkmuş bir haldeydi. Avrupa yakasında çalışıyoruz ikimizde, yol boyunca güvenli bırakabileceğimiz bir yer aradık ve tabi ki hiç bir yer güvenli gelmedi bize. Günü benimle iş yerimde geçirdikten sonra akşam eve götürdük. Kendini toplayana kadar birkaç hafta evde baktıktan sonra apartmanın bahçesinde beslemeye devam ettik.
Biz de dün balık tutmaya gitmiştik ırmak kenarına, bir baktım balık tutan bir genç kız kucağına miniminnacık tekir bir kedi yavrusu almış seviyor. Daha kulakları dikleşmemiş hayvanın, yani doğalı çok az bir süre olmuş belli ki. Yanımızdan geçerken sordum, burada mı buldunuz diye; zavallımı su kenarındaki kamışların dibinde sıkışmış halde bulmuş. (Biri ırmağa atmak istedi de su yerine sazlıklara mı düştü bilmem.) Annesi ölmüş dedi. Aldı eve götürdü. Çok sevindim..
Bizim apartmanın arkasındaki metruk evin duvarına(çirkinciği bulduğumuz yer);
"Buraya kedi-köpek yavrusu atmak yasaktır!" yazacağım!
Şimdi de miniminicik bir köpek yavrusu atmışlar! Siyah beyaz oğlancık, ağlayıp duruyor. Gittik kardeşimle biraz süt verdik, kucakta dolaştırdık ve yine yerine koyduk, sesi kesildi bir müddet.
İşin kötüsü bu akşam İstanbul'a gidiyoruz ve biz yokken buna bakacak kimse yok. Ne yaparız bilmem, veterinerler açık olsa da bari bugün, onlara bırakmaya çalışsam.
NOT: MUTLU SON! Köpecik yine ağlamaya başladığında bir de baktık, hep buralarda dolaşan bir anne köpek gelmiş, sesin geldiği yeri araştırıyor. (Biz pencereden bakıyoruz.) Yavrucuk ses verdi ve anne hemen yavrunun saklandığı moloz yığınları arasına dalıp, yavruyu ensesinden kaptığı gibi dışarı çıkardı;) Sonra da o önde, yavrusu arkasında vik vik uzaklaştılar.
Hemen kardeşimle peşlerinden gidip baktık, ve sonuç: Metruk evin arkasında tam 5 tane bizim ufaklığın aynısından:D Meğer yuva varmış orada.. Şekerli-yumurtalı süt de götürmüştük ve o toparlak ufaklıklar ağız-burun ve kollarıyla sütü içtiler:D Keşke buluğumuz tüm tıfılcıkların sonu böyle mutlu olsa..
Şuncağızların haline bakın, insan bunlara acımaz da ne yapar.
Cumhur Tonba
30-08-2009, 11:27
Nariel,
Allah ne muradınız varsa versin. Tuttuğunuz altın olsun. O merhametli ve güzel yüreğiniz sevgi ile dolsun. Bu yaptıklarınızın karşılığını kat kat geri alacağınıza emin olun. Onlara verdiğiniz sevginin yüzlerce mislinin size döneceğine eminim.
Başka ne diyebilirim ki?
Sevgili Cumhur Tonba, iyi dilekleriniz kat kat size de dönsün inşallah.. Sağolun.
thomasina
30-08-2009, 16:08
Kulağı dışarıda, inleyen minik bir canlı için tetikte bekleyen Nariel' e ne desem, ne kadar teşekkür etsem az.
Sevgili Nariel, yüreğinizin sıcaklığı hiç soğumasın.
İyi ki varsınız...
Sevgilerimle...
Bahçemin yeni konukları :)
Arkadaşlar,
Yukarıda bahsettiğim kara köpek yavruları malesef mahallenin çocuklarına birer birer oyuncak olmuş. Çocuklar gruplaşmışlar (adeta çeteleşmişler) ve yavruları paylaşmışlar.
Az önce bir grubun bir yavruyla oynadığını gördüm ve evden annemle birlikte fırladık. Biz oraya vardığımızda zavallı yavrunun sesi metruk evin çatısından geliyordu, meğer çocuklar hayvanı kutuya koyup, kimse bulamasın diye çatıya çıkarmışlar.
Biz şaşkın şaşkın bakarken çocuklar geldi, hemen indirttim yavruyu aşağıya. Çocuklar köpeği kucağımdan bağıra çağıra almaya çalışıyorlar, neredeyse beni dövecekler. İtiş kakış bağrış çağrış başladık kavgaya. Hemen çocuklardan birinin evine doğru gittik "annene söyleyeceğiz şimdi" diye.
Ortalık biraz durulunca laf anlatmaya çalıştık, annesinden ayrılmaması gerektiğini, yıkamamaları gerektiğini (şampuanla yıkamışlar), boynuna tasma takmamaları gerektiğini(tasma da takmışlar el kadar zavallıya) vb. Çoğu anlayışlı değil, köpeği kendi malı gibi görüyor, eziyetten anlamıyor. Bazıları da biraz anlayış gösterir gibi oldu. Yuvalarına götürcez dedik, kabul ettiler ama sanırım yeniden almak için bir yöntemdi bu.
O sırada Allah'ın hikmeti, gök delindi sanki, sağanak yağış birden bastırdı; çocuklar dağılıp gittiler ve biz köpeği yeniden yuvasına götürdük. O sırada yıldırımlar peşpeşe düştü, biz sırılsıklam olduk, önümüzü zor görüyorduk, köpecik de çok korkup can havliyle bağırdı durdu ve yuvasına koyunca sersem durumdaydı ama yine de yağmurun sürmesi ve çocukların dağılmaları iyi oldu.
Gerçi yine alacaklar, biliyorum. Niyetleri eziyet etmek değil, seviyorlar ama oyuncak gibi görüyorlar, çocuklardan ne beklenir ki?
O hayvancık çatıda o yağmurda kalacaktı biz kurtarmasaydık, ya boğulacaktı, ya üşütecekti, ya da korkudan ölecekti.
Ne yapabiliriz ki.. Hiçbirşey. O hayvancıklar eziyete mahkum.
Tekrar merhaba. Bizim kocakafalı ve kısabacaklı bücür köpeciklerimiz şu an 4 taneler ve her gün düzenli besliyoruz. Niyetimiz kışa kadar bunları iyice adam edip kendilerini kurtarmalarını sağlamak:p
Bu arada birşey göstermek istiyorum size. Benim çirkinciğimi hatırlayanınız var mı?(Birkaç mesaj öncesine giderseniz görürsünüz. Sarı, çirkin mi çirkin bir kedicikti.)
Geçenlerde tam da çirkinciğin kaybolduğu yerde bir sarman genç kedi belirdi, miyavlayış şekli, yaygaracılığı, hareketliliği aynı çirkincik!
Üstelik ilk bulduğumuzda bizi hep uzaktan izleyen bir tekir kedi vardı oralarda; çirkini beslerken hep bize bakıyordu. Şimdi de bu sarman kediyle beraber geziyor sürekli.
Acaba.. Acaba gecelerce rüyama giren çirkinciğim büyüyüp geri mi döndü..?
Acaba o bizi hep seyreden kedi onun annesi/babası mıydı..?
Şimdi size bu genç kedinin fotoğrafını yolluyorum. Sizce bu kaç aylıktır? Çirkinimi kaybettiğimden bu yana 2 ay geçmiş. Bu kedi 2 aylıktan büyük müdür?
neconeco
19-09-2009, 00:24
Selamlar. hiç sorma benimde başım belada. Hepte beni mi bulur? nerede bir yavru varsa gelip ağağıma dolanır. Eee sonra hadi bakalıp al cebe veya çantaya koy eve getir sonrası malum
Köpek yavrularımdan birini araba ezmiş! Diğerleri de o kadar saf ki, her an ezilebilirler! Allah'ım ne yapacağımı bilmiyorum!
begonvil 14
04-10-2009, 14:59
Sevgili Nariel mesajını yeni gördüm. Diğer yavrular ne oldu?
thomasina
04-10-2009, 15:37
Nariel, mesajı şimdi farkettim. Sarman kedi seninki olabilir. Olmasa da yüzünden belli olmaya gönüllü))
thomasina
04-10-2009, 15:39
Sevgili neconeco, siyah kedicik ne oldu? Merak ettim.
Sûz-i Dilârâ
09-10-2009, 11:00
Ben de bu minişi dün çocukların elinden kurtardım, şimdilik bodrumdaki bize ait odada yer yaptım, eşimden ve Süt'ten gizli bakıyorum, şimdi de ikisinin yokluğunu fırsat bilip eve aldım.
Parmaklarımı meme sanıp yakalayıp emmeye çalışıyor bir biberon alacağım.;)
Cumhur Tonba
09-10-2009, 12:13
Sayın Sûz-i Dilârâ,
Kendi kendim işte önünde şapka çıkarılacak ve saygı ile selamlanacak bir kişi diyorum. Dilerim Yüce Mevlam siz nasıl o yavrulara merhamet edip sevgi gösteriyorsanız, size sağlık, mutluluk, huzur dolu bir yaşam armağan eder.
Zira bunu fazlası ile hakediyorsunuz.
Saygılarımla. Ailenize de selam ve saygılar.
Ne mutlu sizi böylesine sevgi ve duyarlı yetiştiren anne ve babanıza.
Cumhur Tonba
09-10-2009, 15:49
Selamlar. hiç sorma benimde başım belada. Hepte beni mi bulur? nerede bir yavru varsa gelip ağağıma dolanır. Eee sonra hadi bakalıp al cebe veya çantaya koy eve getir sonrası malum
Sevgili neconeco, Onlar kimin ayağına dolaşacağını hissediyor. Çok da sevimli.
Sûz-i Dilârâ
12-01-2010, 21:22
Şimdi tam 5 kedim var :) Bir tanesi benim Süt oğlum, diğeri yukardaki resimde gördüğünüz Remzican. O günden beri yavrucağı eve aldık, eşimden yalvar yakar izin aldım, Süt de bir-iki tısladıysa da beklediğim şiddette tepki vermedi.:)
Ancak asıl sürpriz şu oldu ki benim dışarda rastladıkça beslediğim dişi bir Van kedisi vardı ve bir süredir hamileydi. Geçenlerde bizim yandaki binanın bodrumuna doğum yapmış. Apartman ahalisi de buncağızlardan rahatsız olup zavallı aileciği dışarı atmışlar. Havanın epey soğuk olduğu bir gün bizim binanın önünde anneleriyle beraber titrerken buldum, hemen gidip ballı süt karışımı yaptım ve besledim. Sonra ikisini yakaladım ve bodrumdaki bize ait odaya aldım. Diğer ikisini ve anneyi ne kadar çabaladımsa da ne yakalayabildim ne de bodruma alabildim. Sonradan baktım ki anne kedi park yerinde arabaların altına yavruları bırakmış o civardan da ayrılamıyor korkusundan. Birkaç gün evden getirdiğim yiyeceklerle onları parkta diğerlerini de bodrumda besledim. Ancak pazartesi olup arabalar parktan çıkmaya başlayınca onları da kaybettim. Annenin acı miyavlamaları kulağıma kadar geliyordu, bodrumdaki yavruları verip vermeme konusunda biraz tereddüt yaşadımsa da en sonunda bir yolunu bulup anneyi apartmana sokmayı başardım, bodrumdaki yavruları da araya çıkardım onların miyavlamalarını duyan anne kedi yanlarına koştu. Kavuşma anını bir görmeliydiniz! O gece anne ve yavruları bodruma hapsedip annenin oraya alışmasını sağladım, anne daha sonra dışarı çıktıysa da tekrar döndü. Hem de yavrucaklar için ziyafet olabilecek erzaklarla:) (Bir tavuk derisi parçası, sırtı etli kalmış yarım bir balık veya yarısı yenmiş tavuk dürüm). Tabii ben yavruları önceden doyurduğum için annelerinin getirdiklerine tenezzül etmiyorlardı ve yiyeceklerin üstünü kapatmaya çalışıyorlardı:) Nerden bilsinler yaramazlar, annecik o yiyecekleri bulmak için Allah bilir kaç çöplük gezdi? Ne kadar emek verdi?
Şimdilik bodrumdaki odada mutlu mesut yaşıyorlar anne bir buçuk haftadır dışarı çıkmıyor -çıkmak istemiyor, kapıyı açıyorum gitmiyor-. Ben de tavuktu, balıktı, süttü beslemeye çalışıyorum. Eskiden dışarda gördüğüm zaman yanına yaklaşmama izin vermeyen anneyle şimdilerde kanka olduk.:) Adı Zarife, dünya tatlısı şirin bir anne. Yavrularından biri dünyaca meşhur, Van'da dahi nadir bulunan bembeyaz, bir gözü sarı bir gözü mavi, tekgöz denilen Van kedisi: Aykız, diğeri kömür karası oğlum Cesur. :) Bir ara resimlerini de eklerim.
alibabaa
15-01-2010, 01:11
Keşke tüm insanlar hayvanlara böyle sevgi ile yaklaşabilseler sokaklarda acı çeken çok hayvan var biz kıyamıyor alıyoruz alışınca'da bırakamıyoruz kendi kedilerimiz dışında yemeğe gelen mahallenin kedileri de var saatlerini biliyorlar .Size bir bebişimin fotoğrafını ekliyorum kızlarımı kısırlaştırdım üzülüyorum ama mecburen:(
Sûz-i Dilârâ
16-01-2010, 17:01
İşte benim yaramazlar; o kadar hareketlilerdi ki doğru dürüst çekemedim;)
Sayın alibabaa, bizler gibi duyarlı insanların sayılarının artması dileklerimle. Masumlar için yaptıklarınız için sonsuz teşekkürler.;)
mer.cann
28-01-2010, 21:41
Ya ben yerim onları yaaaaaaaaa!
mer.cann
28-01-2010, 21:43
İnanamıyorum!Bu kadar güzel bir yaratık olabilir mi ya.Hep simsiyah bi kedim olsun istedim.Bu zamana kadar onlarca kedim oldu.Ama siyah çok farklı ya...
mer.cann
28-01-2010, 21:45
Benim de böyle bir yavrum vardı.Fakat yaşatamadım.Hala içim sızlıyor.Bulduğumda çok hastaydı...:(
ilksenozturk
29-01-2010, 08:42
İşte benim yaramazlar; o kadar hareketlilerdi ki doğru dürüst çekemedim;)
Sayın alibabaa, bizler gibi duyarlı insanların sayılarının artması dileklerimle. Masumlar için yaptıklarınız için sonsuz teşekkürler.;)
sn suz-i dilara
van'da üniversitede van kedilerinin soyunun korunması ile ilgili bir çalışma yapıldığını duymuştum. bir yetiştirme çiftlikleri de var mıydı emin değilim. gerçi siz yavrularınıza zevkle ve hiç gocunmadan bakıyorusunuz çok belli ki. ama böyle bişey varsa bunu da düşünebilirsiniz apartmandaki yavrunuz için...
Sûz-i Dilârâ
29-01-2010, 22:39
İlksen Hanım, Van'da üniversite bünyesinde "Kedi Evi" var. :) Yalnız geçen yıl sorduğum kadarıyla dışarıdan kedi almıyorlarmış, dışarıya kedi verirken de "tekgöz" olmayanları -iki gözü sarı veya iki gözü mavi olanlar-veriyorlarmış. "Tekgöz" kedileri de -bir gözü sarı bir gözü mavi- dışarıya kesinlikle verilmiyormuş.
Ben yavrucaklara gocunmadan bakıyorum da bazen apartmanda sorun çıkarabiliyorlar. Bir keresinde bodrumdan çıkarıp apartman içine salmıştım yavrucaklar dolaşsınlar biraz açılsınlar diye. Komşunun biri çöpü geç çıkarınca çöp alınmamış ve anne kedi de poşeti parçalamış. Komşu gelip bana söylese kapı önünü temizlerdim ama bunun yerine şikâyet etmeyi tercih etmiş. Ben de bir daha kedileri bodrumdan çıkaramadım. Zavallılar sıkılıyorlar, kapıyı açınca kaçmaya çalışıyorlar ama yapabileceğim bir şey de yok bahara kadar yaşamalarını sağlamak için buna mecburum. Dışarıya göndersem donup ölecekler, her yer kar ve akşam zehir gibi soğuk çöküyor.:( İnsanlara da bunu anlatamıyorsun, onlar, hayvanlara hep bir yükmüş veya aşağılık bir şeymiş gibi bakıyorlar.:( Ne yapmalı, nasıl kırmalı bu yanlış fikirleri bilmiyorum.
Zannedersem dinî inançların bilinçli ya da bilinçsiz olarak saptırılmasıyla ilgili. Yok hayvan olan eve melek girmezmiş, köpek elbiseye değerse murdar olurmuş vs. vs. Bir sürü abuk subuk şey. Hayvan pis olsaydı niye yaratıldı diye soran yok! Veya insan kâinata halife olarak yaratıldı deyip dururlar, halife demek vekil demektir. Öyleyse bu kâinat, dünya, içindekiler insana emanet değil mi! Onları en iyi şekilde korumak, yaşatmak insan olmamızın en başta gelen sorumluluklarından değil mi! Emanete hıyanet etmek de en büyük günahlardan. Ama bunları ne düşünen var ne de soran, sorgulayan. Bir şeyi duyduk mu milletçek doğru mu yanlış mı demeden anında kabulleniyoruz.
Bu konuyla ilgili çok şey yazmak, söylemek istiyorum ama burası yeri değil. Çok doluyum çok!
Sevgili Sûz-i Dilârâ, iyi ki bu düşüncelerinizi içinizde saklamadınız, buraya yazdınız. Ben de sizin gibi düşünüyorum, başka sebepler gösterilerek hayvanları sevmeyenleri anlayabilirim ama dini açıdan pis görülüp, yanlarında dolaşılması; hatta onlara yiyecek vermek için yaklaşılması bile nahoş karşılanmıyor mu bazen.. İşte o zaman çıldırıyorum. Dinen pis sayılan tüm durumları bu kadar önemsiyorlar mı merak ediyorum. Hadi evinde dolaştırmak istemezsin, tüyü eşyalarına yapışsın istemezsin, evine pisler belki diye tiksinirsin tamam ama dışarıda donmalarındansa bırak da apartmanın içinde bari dolaşsın. Ne olacak kapının önünden iki çöp temizlediysen, hatta o soğukta apartmana pislemelerine bile hoşgörü gösterebilmeli insan.
Korumasız ve bir o kadar masumlara kapı ve gönüllerini açan tüm arkadaşlara saygılarımı sunuyorum. Bizde balkonda bir pazar kahvaltısı yaparken, kulağımıza inleyen bir yavru kedi sesi geldi. Eşimle birlikte fırlayıp minnoş adını koyduğumuz kedimizi kahvaltıya buyur ettik, ta ki ben oğluma hamile olduğumu öğreninceye kadar. Sonrası mı?, ona iyi bakacak bir yuva bulduk, ama yaramazlık yapıp yola fırlamış ve hazin son. Fotograflarını gördükçe içim acır bir pişmanlıkta cabasıdır tabi.
ilksenozturk
01-02-2010, 09:39
sevgili suz'i dilara;
bu gibi konularda ben de çok doluyum, anlıyorum sizi. ama siz çok güzel birşey yapıyorsunuz, cefasını da çakiyorsunuz eminim sefasını da süreceksinizdir birgün. keşke elimizden bişeyler gelse... keşke 'kedi evi' en azından sizin tekgöze sahip çıksa, 1 kar 1 kardır. keşke demenin de anlamı yok, biliyorum.
Sûz-i Dilârâ
02-02-2010, 16:44
Kedi Evi ile görüşüp tekgözü kabul etmeleri için biraz uğraşacağım. Çünkü dünya tatlısı ve sokaklara düşerse harcanır hayvancık, ya çocukların oyuncağı olur ya da bir arabanın altında kalır. Çok da zarif, millet bu tekgözlerden birine sahip olabilmek için dünyanın öbür ucundan gelip dünyanın parasını sayıyor. Ben de güzelimi sokaklara terketmek istemiyorum, çünkü bir nevi millî servet. Bunlara sahip çıkmak da ülkemize karşı sorumluluklarımızdan biri diye düşünüyorum.
ilksenozturk
03-02-2010, 09:45
Kedi Evi ile görüşüp tekgözü kabul etmeleri için biraz uğraşacağım. Çünkü dünya tatlısı ve sokaklara düşerse harcanır hayvancık, ya çocukların oyuncağı olur ya da bir arabanın altında kalır. Çok da zarif, millet bu tekgözlerden birine sahip olabilmek için dünyanın öbür ucundan gelip dünyanın parasını sayıyor. Ben de güzelimi sokaklara terketmek istemiyorum, çünkü bir nevi millî servet. Bunlara sahip çıkmak da ülkemize karşı sorumluluklarımızdan biri diye düşünüyorum.
sizinle ilk yazışmanın ardından kedi evi ile irtibata geçmek istedim ve onlara sizin kedinizi anlatan bir mail yazdım. sonra belki yanlış anlarsınız beni diyerek sildim ve göndermekten vazgeçtim. kesinlikle haklısınız, bu bir milli servet ama biz malesef yerli ırklarımıza tescil ve bakım konusunda sahip çıkamıyoruz. kangalımızın bile tescil sorunu mevcut, biliyorsunuz. sizin kedievi ile irtibata geçmenize biz de destek verelim. bilmiyorum başarabilir miyiz ama biz de ulaşmaya çalışalım onlara.
Sûz-i Dilârâ
03-02-2010, 11:27
İlksen Hanım, önce ben bir daha görüşeyim, çünkü geçen sene ordaki bakıcıyla konuşmuştum belki yanlış biliyordur veya değişmiştir, müdürü falan varsa onunla görüşeyim kabul ettiremezsem sizden de destek isterim. Tekgöz şimdilik benim yanımda emniyette önümüzdeki hafta kampüse gideceğim onu da yanımda götürürüm. Kabul ederlerse orda bırakır dönerim etmezlerse de hayvan dostlarının desteğiyle bir şeyler yapmaya çalışırız bakalım. :)
alibabaa
04-02-2010, 01:42
Korunması gereken türler bu canlılar ama insanlarımızı bile bir çok şeyden koruyamıyoruz.Dilerim tüm insanlarımız ve yetkili kurumlar bu konuya duyarlılık ile yaklaşırlar.Sizler gib insanların sayısı ne kadar çok artar ise dünyamız tüm canlılar için daha daha yaşanılabilir olacaktır. Teşekkürler tüm dostlara.
yaylaboztaş
07-02-2010, 01:00
Sayın Nariel
Sizi ve ailenizi yürekten kutluyorum, işte bir insanlık öyküsü, bu bölümü yeni
gördüm, umarım bir yuva bulunmuştur, gerçi onlardan nasıl ayrılacağınız da
başka bir konu. saygılar
Merhaba, tek gözü ben almak isterdim. Ama nasıl getirilecek ? Van dan Ankara ya gelecek olan var mı :)?
yaylaboztaş
09-02-2010, 14:11
Oğlumun yemin töreni için Çanakkale'ye gittiğimizde, sahildeki
büyük parkta dolaşırken, beni çok mutlu eden bir manzarayla kar-
şılaştım.
Parktaki kuru ve kocaman bir ağaçta yaşayan kedi ailesi. Hepsi
birbirine benzeyen, aynı yaşta dört kedi. Belli ki kardeşler. Bize bol bol
poz verdiler, mutluluktan coşkudan çocuklar gibi zıpladım.
Yolu oralara düşen kedi severlerin uğrayıp görmeleri.....
124566
124567
124568
124569
GothiCat
19-02-2010, 14:53
Kıyamamm ben onlara hepsi birbirinden tatlı.Fakat siyah kediye hayran oldum hayalimdeki bebek ya =( Keşke nüfus fazlalığımız olmasaydı.Hiç düşünmeden olduğun yere gelir alır giderdim bebeciği.Umarım ev bulmuşlardır hepsi de.
Sûz-i Dilârâ
03-03-2010, 16:50
Bundan 6 ay önce dışarda çocukların elinden kurtarıp evime aldığım yavrucağın bugün yolda ölüsünü buldum!!
Biraz hava alsın, dışarıyı tanısın diye göndermiştim zaten yavaş yavaş da dişi erkek kedi ayrımına varıp dişilerin peşinden koşmaya başlamıştı. Ben de zavallıyı boğmak istemedim dışarı gönderdim.
Okuldan dönüşte yol ortasında ölü bedenciğiyle karşılaştım! Ne yapacağımı bilemedim dondum kaldım. Araba ezmemiş başının yere gelen tarafı kan içindeydi sanırım birilerinin attığı taştan kaçamamış, kendimi o kadar kötü ve suçlu hissediyorum ki ben dışarı göndermeseydim bunlar olmayacaktı! Ağlamaktan gözlerim şişti. Zavallı hayvanı itin kopuğun şerrinden koruyamadım. Biz ısrarla yaşatalım diye uğraşırken bu canilere ve caniliklere hiçbir anlam veremiyorum. Hepsini Allah'a havale ediyorum...
Kuzumun, bir tanemin resimlerine bakmaktan başka elimden gelen hiçbir şey yok!
ilksenozturk
04-03-2010, 08:22
sn suz-i dilara
üzülmeyin demek boşuna, ama elimizden birşey gelmiyor malesef.
Adalet Yağcı
11-03-2010, 13:58
Bu kedicik de Rusya dan gelmiş, tüyleri öyle yumuşak ki, hiç sesini çıkarmıyor, kendini sevdirmeye bayılıyor.
Türkiye'de bir süreliğine işi olan Rus bir çift getirmiş bu kediyi, dönerken de Türkiye'de bırakmışlar, komşumun kızı da almış eve getirmiş.
İran kedilerine benziyor ama tam olarak hangi cins bilemedim.
Buyrun, bu şirin şeyin adı Konfiçyüs.
Bu güzel şey terkedilir mi?
mor-salkım
13-03-2010, 00:18
çok güzel bir kedi. benim de kedim var. insan nasıl öyle minik ve vefakar bir dostunu bırakabilir anlamıyorum. benim kedim Karaca meçhul bir şekilde öldü ve cesedini de bulamadık ama geride kendine benzer bir yavrusunu bıraktı bize. fakat yavrucuğumuzda hep terkedilme korkusu var. annem onunla ilgileniyor yemi suyu asla aksatılmıyor. evimiz bahçeli, bahçede besliyoruz. balkonumuzda özel bir yeri var istediği zaman girip çıkıp orada uyuyabiliyor. fakat ben gidince ilgi çekmek için ne yapacağını şaşırıyor. öyleki bazen beni hafif hafif ısırıyor. ona kıyamıyorum hiç. canım acısada oynuyorum onunla öyle. zaten bir iki defa yapma deyince anlıyor. lafın özü şudur ki, ne olursa olsun vaz geçemem kedimden. yavrumuzun adı da karaca :)
Sevgili Sûz-i Dilârâ çok üzüldüm.. Siz elinizden geleni yaptınız hiçbir suçunuz yok. Belki kediciği kapatmaya devam etseydiniz o zaman suç olacaktı, hayvanlar özgürlüğünü yaşamalı diye düşünmüşsünüz, bence doğru. Siz onun zarar görmemesini istediniz ama elinizden daha fazlası gelmedi, eğer biri ona zarar verip öldürdüyse bunun cezasını elbet birgün bulurlar. Canilik!
Bizim yazınki minik yavru köpeklerden de kala kala bir tanesi kaldı, oysa 8 civarıydılar eskiden:( Şimdi kocaman oldu ve bizi yolda görünce kuyruk sallayıp oyunlar yapıyor;) Az mı uğraştık onlarla, ezilmesinler diye başlarında nöbet tuttuk, elimizden gelen başka şey olmadığı için elalemin bahçesine atıverdik arabalar ezmesin diye;)(Neyseki o elalem de köpeksever çıktı). Yine de birinin ezilmesini engelleyemedik. Sabahın köründe ağladılar, evden çıkıp yanlarına koştuk, aylarca gece gündüz yemek taşıdık, yemeyenlere zorla yedirdik ilerde hayata karşı güçlü olsunlar diye. Şİmdi bir tek bu büyümüş ve sokaklarda dolaşıyor:
GothiCat
10-05-2010, 15:19
Sevgili Adalet Yağcı;,dünya tatlısı bir kedicik bu.Nasıl olurda bu kadar güzel,akıllı ve daha önemlisi eve alışmış hayvanları sokağa terk edebiliyorlar aklım almıyor :( Dilerim kendi kadar güzel kalpli bir sahip bulur.
merkürvenüs
11-05-2010, 22:20
Merhaba,
Sitemde ve evimin yakınındaki sokak kedilerine baktığım için iki yıldır evimin önüne yeni doğmuş kedi yavruları atılıyor. Bir hafta öncede aynen öyle oldu ve yeni doğmuş dört kedi yavrusu evimin önüne atıldı. Maalesef üçü öldü birine hala bodrumda bakıyordum ama bugün apartmandaki sakinlerden biri onu sokağa atmış. İki yaşında bir tekir kedim var o da annesizdi ve biraz problemli ikincisini alamıyorum, yavruyu kapalı balkonu boşaltım oraya koydum ama en fazla 1-2 hafata evde bakabilirim. Ona ev arıyorum.
Yavru kedi tekir karışmı. Ona yuva bulmak istiyorum ve ilginen varsa özelden mesaj atarsa sevinirim.
Zeytinci
31-05-2010, 20:13
Bu da benim komşum. Hafta sonları görüyorum:)
Kardeşlerini benden koruyor. Onlara zarar veririm endişesi ile.
Sonja Varol
31-05-2010, 21:00
Senin o pembe dilini yerim! Kahraman:p
Zeytinci
31-05-2010, 22:28
Kahramanın sakin hali.
merkürvenüs
02-06-2010, 13:57
Merhaba,
Sitemde ve evimin yakınındaki sokak kedilerine baktığım için iki yıldır evimin önüne yeni doğmuş kedi yavruları atılıyor. Bir hafta öncede aynen öyle oldu ve yeni doğmuş dört kedi yavrusu evimin önüne atıldı. Maalesef üçü öldü birine hala bodrumda bakıyordum ama bugün apartmandaki sakinlerden biri onu sokağa atmış. İki yaşında bir tekir kedim var o da annesizdi ve biraz problemli ikincisini alamıyorum, yavruyu kapalı balkonu boşaltım oraya koydum ama en fazla 1-2 hafata evde bakabilirim. Ona ev arıyorum.
Yavru kedi tekir karışmı. Ona yuva bulmak istiyorum ve ilginen varsa özelden mesaj atarsa sevinirim.
Bahçeye bırakmayı denedim büyük kediler dövdü mecburen yeniden eve aldım. Ev arayışım devam ediyor
Diğer üçü neden öldü acaba? Umarım bir çıkış yolu bulursunuz kısa zamanda.
GothiCat
04-06-2010, 14:11
Ay o Kahraman'ı yerim ben yerim xD
merkürvenüs
05-06-2010, 09:18
Merhaba Nariel,
Bir tanesi bulduğumda ölmüştü, diğer ikisi bir-iki gün içinde öldüler. Veterinerin söylediğine göre çok bakımsız kalmışlar ve çok üşütmüşler çok küçük oldukları için (15-20 günlüklerdi sanırım) maalesef dayanamadılar öldüler. Şuan yaşayan için bir çıkış yolu arıyorum, eve de alıştı sokağa bırakmak istemiyorum. Bu arada benim iki yaşındaki kedim depresyonda, yemiyor, içmiyor sabahtan akşama kadar bir yerde oturup küskün küskün bakıyor, beni dövüyor. Umarım kısa zamanda bir yuva bulurum...
merkürvenüs
06-06-2010, 18:15
Minik kediye ev bulundu:))))
ilksenozturk
07-06-2010, 14:49
gözünüz aydın
merkürvenüs
07-06-2010, 15:31
Teşekkür ederim, çok rahatladım ve mutlu oldum ev bulamayacam bahçeye bırakmak zorunda kalacam diye üzülüyordum. Eve çok alıştı dışarıda yaşaması zor olabilirdi...
begonvil 14
07-06-2010, 15:49
İnşallah yeni yuvasında çok mutlu olur ve uzun bir ömür beraber geçirirler..
merkürvenüs
08-06-2010, 11:31
İyi dileklerinizi bende paylaşıyorum begonvil14 umarım yeni yuvasında çok sevilir ve sağlıklı mutlu uzun bir ömrü birlikte geçirirler:)))
GothiCat
12-06-2010, 16:01
Çok sevindim =) Bende katılıyorum dileklerinize.Umarım sevgi dolu insanlardır
Zeytinci
21-06-2010, 18:21
Sokak kedilerini kısırlaştırma çözüm olur mu? Bizimkiler sahipsiz olarak yerleşimi az olan yerde.
Biraz vahşi yönleri var. Hafta sonları evde beslenenler gibi. Diğer günler diğer canlılarla besleniyorlar. Annenin yakaladığı tarla faresinin kuyruğu ile yavruların oynadığına şahit olmak hallerinden memnun kanaatine vardırıyor insanı.
GothiCat
30-06-2010, 12:21
Ah kıyamam çok şeker bir aile =) Bizim mahalle kedi bakım merkezi gibi oldu.Ne de olsa bakılıyorlar diyip başka mahallelerdekiler de atıp atıp gidiyor.Bir komşumuzun tanıdığı var hemen hepsini kısırlaştırdı bizim sokak kedilerinin.Yapısı gereği vahşi olan kediler ne yaparsan yap evde olmak istemiyor,bizimkilerinde çoğu öyle.Bu yüzden gayet rahat görünüyorlar.Seneler oldu hiç ayrılmadılar kapımızdan.Bebeklikten gelip mahallede kalıyorlar hepsi.Fakat haftaiçleri az da olsa birşeyler koysanız daha iyi olur.Biz kendi kedilerimizin mamasından ve artan yiyecek falan olursa onlardan da,ne bulduk koymaya çalışıyoruz hergün.Şu sıcak günlerde özellikle su da çok önemli...Bence bu şekilde kapının önünde de gayet rahat bakabilirsiniz yani...Kısırlaştırırsanız daha iyi olur sanırım.Hem siz hemde kediler için...Malum popülasyon arttıkça bakılan kedi oranıda azalıyor ve sonu da yok.Tabi sokaklar her zaman tehlikeli,garantisi yok.Birazda onlara kalmış =/ Sevgiler...
begonvil 14
02-07-2010, 15:34
Kedim sürekli çatıya kaçıyor. 2 aydır misafirlerim var yatılı. Onlar gelince bu huyu çıkardı kapı arasından hemen kaçıyor tavana. Bazen tüm gün bazen de karnı acıkınca kapıya geliyor. Galiba misafirlerden rahatsız oluyor. Kaçma olayını nasıl çözebilirim?
Bu garibanlar da bir nevi terkedildiler; mahallede bulunan balıkçının başka yere taşınmasıyla yemek bulma şansları çok azaldı. Hep balıkçının balık artıklarıyla besleneye alışmışlardı, taşınınca kimi öldü kimi çok hastalandı. Tam da kış vaktiydi. Biz sık sık olmasa da ara sıra onlara yemek koyduk, hele bir tanesi öyle hastalandı ki kesin kışı çıkaramaz dedik. Ama iyileşti, kışı da atlattı, şimdi cıvıl cıvıl :)
İşte bizim garibanlar.. Bir tas yemek artığı, biraz su nasıl sevindiriyor onları..
Cumhur Tonba
02-07-2010, 17:26
Kediler, buraya mesaj yazanlar, yardımcı olanlar. Hepinize teşekkürler. Altın gibi kalpleriniz olduğu belli. Eee. Ne de olsa agaçlar.net üyesisiniz. Farklısınız.
Hepinize sevgi ve saygılar.
merb. 8 gün önce sokakta terkedilmiş olarak buldugum kedi yavrusuna yuva arıyorum. acilll. işimden dolayı hemen hemen her hafta şehir dışına cıkıyorum. suan izindeyim. simdilik sorun yok ama sonrasında ne yapacagım bilemedim. biraz toparlayınca dışarı bırakırım dedim ama simdi de kıyamıyorum acaba tek başına tutunabilir mi hayata niye üzüntülüyüm. buraya resimlerini koyacagım. ben izmir deyim. yuva bulamassam kötü olacak cünkü evde olmadıgım zaman sürekli aglıyormuş komşular rahatsız. hayvan barınagına bırakmak istemiyorum başka fikri olanlar paylaşsın lütfen.
Evde olmadığınız zaman kediciği genişçe bir karton kutuya koyun, altına bir bez serin, ufaklığın yanına peluş bir oyuncak koyun; büyük ihtimalle ağlaması azalacaktır. O oyuncağa gider sığınır, yanına yuvarlanıverir ve uyur.
yuva bulamassam ne yapacagım onu biraz büyüyünce dışarı bıraksam başının caresine bakabilir mi günah olur mu bilmiyorum. sürekli bakacak durumda degilim.
Benim kedimi terkeden annesi oldu ,Annesini çiftlikte görüyordukda hiç sevdirmiyordu kendini ,sokak kedisiydi üst katlara çıkmasına fareler için seslenmiyorduk sonra yavrulamıştı işin ilginçliği çevre evlere filan tek tek yavrularını dağıtmış :) Sonrada gözükmez oldu neyse bize düşen kedimizede biz baktık aylardır , yavru kedimiz kocaman oldu, çokta yaramaz, kendinden tuvalet eğitimli :) evde kilitli kalırsa çok zor durumda gider banyonun kenarına yapar diğer zamanlarda hep dışarı .Biz öğretmedik şerefsize :) birde onla konuştukmu anlarmış gibi miyavlar .Uykuya düşkün meraklı ve çıkarcı :) Sözün kısası hesapsız misafirler hayatımızda kolay yer alıyor bu yüzden düşünmeden onlara evinizi açın.
GothiCat
09-07-2010, 10:58
Sevgili ukalady,bizim evin nüfusu aşmış olmasa alırdım ben =( Fakat bir de kızım kabullenir miydi,her an rekabet ortamı yaratan bebişler kabullenir miydi o var ya...Ben sorarım oraya buraya,daha çok küçük :( Ağlaması normal...
Begonvil 14...Çeşitli olabilir tabi nedenler...Kızgınlık olabilir mesela sorunu.Camdan,balkondan atıyorlar kendilerini o dönemlerde,çok dikkatli olmak lazım.Bizim haydut oğlan düştü,kesici dişlerinden birini kırdı yeni :(
Cumhur Tonba, siz de öylesiniz ki buradasınız.Teşekkürler ve sevgiler =)
Sevgili ukalady,bizim evin nüfusu aşmış olmasa alırdım ben =( Fakat bir de kızım kabullenir miydi,her an rekabet ortamı yaratan bebişler kabullenir miydi o var ya...Ben sorarım oraya buraya,daha çok küçük :( Ağlaması normal...
Begonvil 14...Çeşitli olabilir tabi nedenler...Kızgınlık olabilir mesela sorunu.Camdan,balkondan atıyorlar kendilerini o dönemlerde,çok dikkatli olmak lazım.Bizim haydut oğlan düştü,kesici dişlerinden birini kırdı yeni :(
Cumhur Tonba, siz de öylesiniz ki buradasınız.Teşekkürler ve sevgiler =)
teşekkürler bakalım birini buldum gibi pazar günü teslim edicem caymazsa tabii. eger bi aksilik olursa yine yazarım sorun siz yine cevrenize.
159635
159636
Bu geçen Sene Annesi bırakıp gitmişti çiftliğimize.Şimdi Kocaman oldu Erkek :)
Buda Bugün Yukarıda 2. katın terasında bulduk, gine bir anne bırakmış , Çok çıyaklıyor, çokda memnun peşimiz sıra civciv misali :) :D
159637
Büyük Erkek çok seçici yemek konusunda sadece ekmek içini oda taze ve küçük koparılırsa eğer üzerinde ekmeğin dışı olsun töbe yemiyor ve tavuk, et onlarda soslu salçalı ve çiğ olmuyacak.
GothiCat
12-07-2010, 10:57
teşekkürler bakalım birini buldum gibi pazar günü teslim edicem caymazsa tabii. eger bi aksilik olursa yine yazarım sorun siz yine cevrenize.
Güzel haber yok malesef.dilerim caymazlar da sahiplenir bebecik =/
Güzel haber yok malesef.dilerim caymazlar da sahiplenir bebecik =/
teşekkürler, sahiplendi çok şükür :p
Parkta çocuklar oynarken ellerinden aldım.. Anneleri bu nedenle yok.. Eşimin kedilerle pek arası yok, bu nedenle tek amacım başlarının çaresine bakana kadar onları büyütmek.. Bu kadar küçük bebeklerle ilgili 2 gündür okumadığım yazı kalmadı.. Genelde yaşatması zor olduğu yazıyor..
Gözleri halen kapalı göbekleri yeni düştü.. Tahminen 6-7 günlükler.. İnek sütü vermiştim sanırım gaz yaptı bebek mamasına başladım.. Gelişimlerini buradan aktaracağım.. Umarım yaşatabilirim.. :(
Sevgili Selis kolaylıklar dilerim... Keşke bulabilseydiniz annelerini :( Umarım başarılı olursunuz.
Okudum demişsiniz ama ben de bildiklerimi yazayım istedim. Sütü mutlaka sulandırıp verin, nemli pamukla karınlarının altına masaj yapın (anneleri tuvaletini bu şekilde yaptırıyor) Bir de gözlere dikkat, akmaya-çapaklanmaya başlarsa ılık çaya batırılmış pamukla silebilirsiniz (veya veterinerde göz temizleyiciler de var)
Kedi yavrusu mevsimi başladı yine, heryerde kimsesiz terkedilmiş ufaklıklar var:(
İnek sütünü kesinlikle sindiremezler, ölebilirler mutlaka sulandırın. Marketlerde yeni doğan bebekler için toz destek maması oluyor, sulandırılıp kaynatılıyor sanırım, anne sütü gibi desteklesin diye. Ondan kullanabilirsiniz.
Çok üşürler, mutlaka sıcak tutun, sıcak su torbasının üstüne havlu vb sarın (yavruları yakmasın aman dikkat), sonra yuvalarına bunu koyun ki anneleriymiş gibi yanına sokulsunlar.
Zavallıcıklar.
İkisinin de mamalarını ve günlük bakımlarını aksatmadım.. Aynı zamanda beslenip aynı zamanda masaj yapılıp, temizlendiler.. Elimden geleni yaptığımı düşünüyorum ama bir tanesi dün öldü.. Bir gün hareketsiz yattı, ne olduğunu anlayamadım.. Hiçbir şey anne ve anne sütünün yerini alamıyor demek ki..
Diğerinin gözleri bu sabah açılmaya başlamış.. Ayıcıklı sıcak su torbasının üzerinde yatıyor sürekli.. Bu kediciğin sonu da kardeşi gibi olmaz umarım..
ilksenozturk
31-05-2011, 07:00
inşallah yaşatabilirsiniz, çok güzel bir şey yapıyorsunuz. siz zaten okudumuşsunuz ve bilğiyorsunuzdur; tuvaletlerini yapabilmeleri çok önemli.
kolaylıklar diliyorum.
inşallah tutunur hayata
Sûz-i Dilârâ
01-06-2011, 06:47
selis, Allah yardımcın olsun, inşallah yaşatırsın kalanları.
Nariel'in de dediği gibi yavru sezonu açıldı bizim de artık gözümüzü dört açmamız lâzım buralarda.
-Doga-Dostu-
04-06-2011, 15:31
Çok şirinler. birinin öldüğüne çok üzüldüm.
Herkez özetlemiş zaten. Tuvaletleri çok önemli. Ve sütü oldukça
sıvı halde vermeniz gerek :)
İyi şanslar. İnşallah yaşarlar :)
çamkokusu
10-06-2016, 18:41
Burası doğa forumu.İnek sütü içermeyen evde yapılabilecek karışım paylaşan yok mu?
çamkokusu
11-06-2016, 13:57
Yıllardır sahipsiz hayvanlar, barınaklardı derken pek çok olaya şahit oldum. Yeri geldi insanoğlunun vahşiliği karşısında dehşete düştüm. Çok şükür ki hala vicdanlı insanlar var.
Çoğu insan ise, başına gelmediği için gerçeklerin çok farkında olamıyor. Esir ve ölüm kampı olan barınaklar, bir hayvanı bırakmak için son çare bile olmamalı bence. Gönüllüler ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir avuç kişiler. Bir sürü saçma sapan bürokratik işlerin yanısıra, ona bakacağına çocuk bak diyen zihniyet, içinde acıması olmayan zihniyetlerle de uğraşıyorlar. Sadece bazı barınakları diğerlerine nazaran "yaşanabilir" kılıyorlar.
Ama en iyi barınak bile... Ölüm kampı... Küçücük bir alana sıkışmış 700 köpek olan yerler gördüm. Birbirlerini parçalamış olanlar.. Yavrunun, küçüğün, zayıfın yaşama şansı olmadığı... Allah'tan sizler gibi insanlar var.. Umut ışığı...
Haddim değil belki ama size bir öneri vermek istiyorum Sn. Nariel.
Bu küçükleri sahiplenecek bir yer bulamazsanız, bunlar dışarıda yaşayacaklar. (Ki kediler ortama kolay uyum sağlayabilir) Ama bunu yapacakları yer yazlık olursa bazı sıkıntılar doğuyor. Özellikle yazlığınız sadece bir "yazlıkçı" bölgesinde ise. Yerleşim pek yoksa sadece bol yazlıklar varsa, kışın kalan sayısı azsa... Yazın oldukça bereketli ve yiyecek dolu olduğundan, kediler bu rutine alışıyorlar. El ayak çekildiği zaman da, bir anda beslenemez hale geliyorlar. Yazlıkta bu kedilerle sizin kediniz gibi ilgileneceksiniz. Kedicikler yemeğin hep sizden geldiğini düşünecekler. Ona alışacaklar. Hayvanlar rutinlere bağlıdır. Rutinin dışına çıkıldığında bir anda sudan çıkmış balığa dönerler. Yazın yazlıkta kalan insanlar kedi seviyorlar mı? Mesela ben İzmir'deyken Foça'daki yazlıkların olduğu bir bölgeden bana perişan halde bir hamile Van kedisi olduğunu söylemişlerdi gittik aldık. Açtı, yalnızdı, insanlara alışıktı o nedenle kendi başının çaresine bakamamıştı.
Bizim Çanakkale'deki yazlığımızda bu tip durum çok sık oluyordu. Aileler çocuklarını eğlendirmek için kedi yavrusu falan bulup getiriyordu. Sonra onlar gidiyor kediler kaderleri ile başbaşa kalıyordu. Yakınlarda köy de olmasına rağmen maalesef insanlar onlara aldırmadığı için genellikle kışı atlatamayanlar oluyordu. Bunu bizim yazlıktaki bekçiye kışın vermesi için kuru mama göndererek bir nebze önüne geçmeye çalışsak da sonuçta kısmi bir çözüm. Es-kaza nisanda falan gittiğimizde kediciklerin açlıktan gözü dönmüş şekilde kuru ekmeklere saldırdığına şahit oluyoruz.
Bahçesinde bakabilecek birisi en iyi çözüm. İstanbul'da olsalar seve seve bahçede bakardım. Hali hazırda bakmakta olduğumuz 4 kedimiz var zaten. (Bir tanesini ölmek üzereyken, hayata döndürdük. Ağır bir gribi ve enfeksiyonları vardı. Veteriner ölüm riskinin olduğunu söylese de minik canavar çok şükür hayata tutundu.) Çok fazla evcilleştirmemeye gayret ediyoruz, kendi başlarının çaresine bakmayı öğrendiler onlar da.
Bir başka çözüm de üniversite kampüsleri. Orada her daim hayat ve yiyecek olur. Trafik olmadığından da ezilme riskleri azdır. Ege kampüste maskot olmuş pek çok kedi var. Kediler bir kez mekan belirledikleri zaman oradan ayrılmaya çok meyilli olmuyorlar zaten. Kediler için üniversite kampüsleri de iyi bir alternatif olabilir.
Evcilleşmiş kednin doğası bozulmuştur zaten.Mümkün olduğunca kendi avlanabileceği ortamlara bırakılmalı...
sayin çamkokusu kedi zaten evcil bir turdur. dogada tek basina hayatta kalamaz, insana bagimlidir. Kedinin en mutlu olacagi yer evdir, sokak degil.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.