Bağlan

View Full Version : Kavaklar hakkında




malina
27-06-2006, 19:45
Önce İstanbul ve Ankara Büyükşehir sınırlarında baş gösteren kavak düşmanlığı Anadolu kasabalarına kadar uzandı. Gerekçe olarak kavak polenlerinin insanlarda alerjik rahatsızlıklara, hatta astım krizlerine yol açtığı öne sürüldü. Konuyla ilgili kişi ve kurumlar sürekli aksi yönde açıklamalar yaptılar ama dinleyen olmadı. Bilgisizlik ve inat ısrarla sürdürülüyor.

Yıllardır, kavakların yok edilmesi konusunda karar verenlere "polen" olarak nitelendirilen, uçuşan nesnelerin aslında dişi kavakların tohumları olduğunu ve bunların alerji yaptığına ilişkin bir araştırma bulunmadığını belirttik. Buna kavak polenlerinin mart ve nisan aylarında oluştuğunu, o dönemde ise alerjik durumlara az rasdandığını ekledik. Alerjik polen üreten bitkilerin ilk sıralarında buğdaygiller, kazayağı-giller, ayçiçeğigiller, çamgiller ve akçaağaçlar bulunmakta; kavaklar geri sıralarda yer almakta. Oysa yetkililer kavakların düşman olduğuna bir defa kanaat getirdikten sonra bütün bu açıklamalara rağmen kentlerimizde kavaklar birer ikişer kesilerek yok edildiler.

http://www.birgun.net/themes/default/images/pix.gifAHMET DEMIRTAŞ




arsakay
27-06-2006, 21:36
Yabancı ağaç türlerinin başkent kuşatması

http://www.birgun.net/themes/default/images/pix.gifAHMET DEMIRTAŞ*

Önce İstanbul ve Ankara Büyükşehir sınırlarında baş gösteren kavak düşmanlığı Anadolu kasabalarına kadar uzandı. Gerekçe olarak kavak polenlerinin insanlarda alerjik rahatsızlıklara, hatta astım krizlerine yol açtığı öne sürüldü. Konuyla ilgili kişi ve kurumlar sürekli aksi yönde açıklamalar yaptılar ama dinleyen olmadı. Bilgisizlik ve inat ısrarla sürdürülüyor.

Yıllardır, kavakların yok edilmesi konusunda karar verenlere "polen" olarak nitelendirilen, uçuşan nesnelerin aslında dişi kavakların tohumları olduğunu ve bunların alerji yaptığına ilişkin bir araştırma bulunmadığını belirttik. Buna kavak polenlerinin mart ve nisan aylarında oluştuğunu, o dönemde ise alerjik durumlara az rasdandığını ekledik. Alerjik polen üreten bitkilerin ilk sıralarında buğdaygiller, kazayağı-giller, ayçiçeğigiller, çamgiller ve akçaağaçlar bulunmakta; kavaklar geri sıralarda yer almakta. Oysa yetkililer kavakların düşman olduğuna bir defa kanaat getirdikten sonra bütün bu açıklamalara rağmen kentlerimizde kavaklar birer ikişer kesilerek yok edildiler.


Her zaman olduğu gibi sapla saman yine karıştırılıyor.
Yazının geri kalanı için bir söyleyeceğim yok ama
bu bölümü yazarken keşke biraz daha düşünüp de yazsaymış
Ahmet bey.

Polen üreten bitki sıralamasının başında yeralan
bitkilerin yani buğday, kazayağı-giller, ayçiçeğigiller'in
şehirde miktarı zaten ne olabilir. Şehirde buğday tarlası mı
olur, yoksa ayçiçeği tarlası mı? Önemli olan şehirde hangi
bitkinin daha çok bulunduğu.

Ben şehirlerde kavak olmasına karşıyım.
Ailemdeki insanlar arasında bile astımı olup baharda
dişi kavakların tohumları nedeniyle kriz geçiren yakınım var.
Daha önce de belirttim birçok Avrupa kentinde
yasak. Bir nedeni de o tohumlar nedeniyle
çevre kirliliği yapması.
Şimdi azaldı ama çocukluğumdan hatırlıyorum
Ankara'nın her tarafı bunlarla kaplanırdı.

Kavak ağacı hızla büyüyerek kısa sürede
ekonomik değer oluşturmasından dolayı
şehirlerde de zamanında çok dikilirdi.
Doğan her çocuk için kavak dikildiğini
duymuşsunuzdur. Azsa sünnetini,
çoksa düğününü yapmak için.

Kavak ağacının şehirlerden uzaklaştırılmasının
doğru olduğuna inanıyorum.

vifer
28-06-2006, 13:10
Merhaba;şehirde kavak ağacının ne işi var ben bunu anlamış değilim.Arpa buğday tarlası nasıl yoksa kavak ağacıda olmamalı köylerde kalması gereken şeyleri köylerde bırakmalıyız kavak ağacının ekonomik olmasının çabuk büyümesinin şehir için bir anlamı yok ki şehirde kim kavak ticareti yapacak.Zamanın da Ankara'da kavak ağacının olması hatta kavaklıdere semtinin olması Ankara'nın kasaba olduğu dönemde kalmıştır.Bunu günümüzde zorla yaşatmanın gereği yok ki.

arsakay
28-06-2006, 15:35
Dedim ya sapla saman biribirine karışıyor diye.
Az gelişmişliğin tipik bir yansıması bu.
Ne yapıldığı değil, kimin yaptığına göre yargıya varılıyor
ve yapılan herşey ya kara ya ak olarak düşünülüyor.

Ahmet Demirtaş konuya Kavaklardan
bahsederek hatalı bir giriş yapmış.

Budama konusunda bu işin uzmanları bizleri
aydınlatırsa iyi olacak.

sezinci
28-06-2006, 17:08
Şehirlerde Kavak olmasına ben de karşıyım. Caddelerde çok güzel formlu rengarenk çiçekli ağaçlar yerine Kavak görmekten rahatsızım.

Örneğin Yalova yönünden Osmangazi İlçesine yaklaşırken yol boyunca dikilen Top Akasyalar bence harika bir görüntü oluşturuyorlar.

İstanbul'da kavşaklara ve refüjlere dikilen rekli çalı grupları ve güzel formlu ağaçlar insanın hoşuna gidiyor.

Budama konusunda Ahmet DEMİRTAŞ haklı tabii ki. Ya zamanında o çınar ağaçlarını dikmeyeceksiniz ya da dikiyorsanız onlara bakım yapacağız diye, cüssesini küçülteceğiz diye budayıp kuşa çevirmeyeceksiniz.

denizakvaryumu
29-06-2006, 08:09
Görüşlerim:

1-Kavağa poleninden ve çok da iyi olmayan görüntüsünden dolayı karşıyım.

2-İthal ağaca karşı değilim,bu sayede yeni ağaçlarla tanıştık örneğin:

Antalya otogarı muhteşem ithal palmiyeleri ve ağaçları ile görenleri büyüler zamanında eleştiri konusu olmuştu.
Örneğin Ankara Harikalar diyarı şehirde tutmayan bir çok tür burda güzel bir görüntü veriyor.
Örneğin ben,portekizden ithal fındık limon ve portakal ağaçlarım balkonda duruyor ve görüntüleri harika.
örneğin İzmir mısırdan gelen palmiyelerle konak ve bağlantı yolları çok güzel gözüküyor

3-Ancak ithal ağaçların bu işi araştırmadan şehrin yollarına orta ve yan refüjlerine ekilmesine karşıyım,Ankarada çoğu kurudu oysa orta ve yan refüjlere
Bursa-kestel de yetiştirilen 2-3 metrelik ıhlamur ağaçları ,top akasyalar dikilebilirdi (at kestanesi olmaz çünkü kestaneleri sonbaharda düşmeye başlıyor ve bu durum trafik için tehlikeli)

malina
29-06-2006, 13:42
Ahmet Bey yazısının biraz kısaltıldığını söyledi ve orijinalini gönderdi. Umarım buradaki tartışmalara katılacak zamanı bulur..


KAVAĞA ÇEVRİLEN ÇINARLAR
YABANCI TÜRLERLE ANKARA KUŞATMASI


Kavak düşmanlığı aldı başını gidiyor.İstanbul ve Ankara Büyükşehir sınırlarını kapsayan uygulama kararları yaygınlaştırılarak Anadolu kasabalarına değin uzandı.Duyanlarınız olmuştur gerekçe olarak; kavak polenlerinin insanlarda alerjik rahatsızlıklara yol açtığı hatta astım krizleri oluşturduğu öne sürüldü.bilgisizlik ve takıntı inatla, ısrarla sürdürülüyor. Konu ile ilgili olan insanlar, örgütler ve bilim insanları sürekli olarak açıklama yapıp yazılar yazdılar ama dinleyen yok. Bir kez kavaklar allerjen dedilerse sözlerinden dönmezler.

Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği olarak dört yıldır çeşitli girişimlerde bulunup yazılar yazdık. Kavak konusunda karar alanlara; polen olarak nitelendirdiğiniz uçuşan şeylerin dişi kavakların tohumlardır, bunların allerji yaptığına ilişkin bir araştırma bulunmadığını belirttik. Kavak polenlerinin erkek bireyler tarafından mart ve nisan aylarında oluştuğunu, o dönemde ise alerjik durumlara az rastlandığını ekledik. Allerjik polen üreten bitkilerin ilk sıralarında; buğdaygiller, kazayağıgiller, ayçiçeğigiller, çamgiller ve Akçaağaçlar bulunmakta kavaklar geri sıralarda yer almaktadır. Olsun onlar düşmanın kavak olduğunda karar kılmışlardır. O nedenle kavaklar birer ikişer kesilerek yok edildiler. Kavak sayısı belirgin bir şekilde azalınca yeni hedefler bulunmalı.


3.6.2006
Ahmet Demirtaş
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Yön. Kur. Üyesi

Ahmet Demirtaş
01-07-2006, 12:06
En çok polen üreten bitkiler aktarılırken cinsler olarak fikir versin diyedir. Buğdaygiller veya kazayağıgiller içinde olan pek çok tür bitki kentlerin park, bahçe ve sokaklarında yetiştiğini (tanımıyor olabilirsiniz) bilmek gerek. Kavakları sevmek ve sevmemek başka bir konu. Futbol şampiyonası nedeniyle televizyona dikkatle bakarsanız; Almanya kentlerinde ve Paris'te kavak görebilirsiniz.

Kavak tohumlarının allerjen olduğunu belirtiyorsunuz: Bu konuda yapılmış bilimsel bir çalışma biliyorsanız açıklar mısınız.
Konuya yaklaşımı gözden kaçırmayın.

a) Kentlerde kavak dikilsin savunusu yazıda yok. Var olan kavaklar düşman yapılmış.

b) Belediyelerin kentlere diktiği ağaçların tümü dışardan getirilen türler.

c) öne sürdükleri gerekçeler doğru ise; dikilen ağaçların allerjen polenleri, kesilen kavaklardan kat kat fazla.

d) Fidanlıklar kapatılıyor, Dışarıdan alım artıyor. Bu durum bize birşeyleri
göstermiyor mu.

Sizin " sapla saman karıştırılıyor" nitelemeniz tümüyle dayanaksız. Her satırını bilerek yazdığımı belirtmeliyim. Siz de subjektif düşünceniz dışında düşence
lerinizi yazarsanız tartışma anlamlı olabilir.

Ahmet Demirtaş
01-07-2006, 12:17
Kentlerde kavağın ne işi var, kavak köylerde olur.
Haklısınız belki ama kavaklar küçük kasaba ve köylerde bile
"polen gerekçesi" nedeniyle kesildiğinden haeriniz var mı?
Kentlerde ağaç ticaret için mi dikilir. Toprak ve su koşullarının
uygun olduğu ve plana göre amaca denk tüştüğü yerlere kavak da
dikilebilir. Bu ayrı bir tartışma alanı. Yayınlanan yazı içeriğinde
şu anda var olan kavakların, polenleri olarak gösterilentohumları nedeniyle
kesilmesi. Ormancı olarak;çürümüş, kurumuş veye kar, rüzgar gibi etkenlerle kırılma ve devrilme tehlikesi taşıyan ağaçların kesilebileceğini az çok bilen birisiyim. Eleştirdiğim; kavağın türünü dahi ayıramayanların, poleni ve tohumu bilmeyenlerin kavak fetvası çıkarıp deyim yerindeyse katliam yapmaları.

Ahmet Demirtaş
01-07-2006, 12:36
"Uygulamyı kimin yaptığına göre karar veriliyor" diye önyargıda bulunuyorsunuz. Peki kimi korumuş ve kimi karalamışım? Kararları alanlar ve uygulayanlar arasında ayrım yaptığıma ilikin somut bir göstermelisiniz.
Değilse kendiniz tanımlamış olduğunuzu bilmelisiniz.
Yalnızca kavak düzleminde konuşmak yanlış. Hangi tür kavak ve hangi cinsiyette olan(erkek ve dişi) kavak olduğunu belirlemeliyiz. Yakınmamız
polen ise başka, tohum ise başka önlem alabiliriz. Ayrıca kavak denilince çoğu kişi sevi kavağı anlamakta. Oysa sizin amacınıza uygun( akkavak, titrek kavak, karakavak ve fırat kavağı) türler bulunmaktadır. O nedenle rahat olun; kavak azgelişmişlik ölçüsü değildir.

Ahmet Demirtaş
01-07-2006, 13:05
Herkesin bir ağaç türünü sevmesi doğal. Bu konuda bir tatışma yok zaten. Ankara' gibi bir Başkent yabancı tür ağaçlarla donatılıyor. Ekolojik olarak neye yolaçabileceğini bilen yok. Öncelikle Türkiye' nin doğal türleri ( orijine de dikkat edilerek) seçilmesi aklın ve bilim gereği. Dışarıdan getirilen süs bitkilerinden söz etmedim. Yalnızca ağaçlar. Dögol Bulvarı' nda sizin beğendiğiniz top akasyalar yok edildi ( en az on yaşında) yerlerine Ne dikildi? Gürgen.
Belirtmek istediğim ağaç türü belirlenirken öncelikle planlama yapılmalı. Toprak yapısı, su durumu, dikilecek yerin topağrafik, iklim özelliklerii gözönünde bulundurularak tür seçimi yapılmalı. Bunlar yapılmadığı gibi dışarıdan getirilerek
dikilen ağaçlara dünyanın dövizi verilmekte kaynaklar savurganca harcanmaktadır. Peki sonunda bu paraları kim ödeyecek?

eskimo
01-07-2006, 13:27
biz ödeyeceğiz tabi,yelerinde yeller esen lale soğanlarını ödediğimiz gibi.

ben kavakların kesilmesinden rahatsız olanlardanım.
evimizin biraz ilerisinde dere kenarında 7 katlı binalar var evlerin dibinde koca bir kavak vardı ve bu yıl yok.....

arkadaşımın bu yıl paris gezisinde çektirdiği resimlerin arka planında bol bol kavak ağacı vardı......

sitenin arkasına üç tane söğüt dikecektim arabaların üzerine öz suyunu damlatırmış istemediler.

ne yazikki ağaç sever bir toplum değiliz....

birde merak ettiğim konu ise kavak köylüye dokunmuyorda kentliye mi dokunuyor.

arsakay
01-07-2006, 14:07
Futbol şampiyonası nedeniyle televizyona dikkatle bakarsanız; Almanya kentlerinde ve Paris'te kavak görebilirsiniz.

Yok demedim. Artık dikilmiyor dedim.


a) Kentlerde kavak dikilsin savunusu yazıda yok. Var olan kavaklar düşman yapılmış.

Kavakların birçoğu belediye tarafından değil vatandaşın kendisi tarfından dikilmiş durumda. Ekonomik değer haline gelince insanlar kendisi kesiyor.
Hatta şikayet edilmemek için geceyarısı kesen çok kişiyi gördüm.
Kavak düşmanlığı hakkında bilgim yok. Kim, niye nerede?

c) öne sürdükleri gerekçeler doğru ise; dikilen ağaçların allerjen polenleri, kesilen kavaklardan kat kat fazla.

Doğruluğundan emin değil misiniz?

Polen kelimesini yazımda kullanmadım!
Kavak konusu dışındaki konularla ilgili tek kelime yorum yapmadım.
Uzmanları yazsın dedim.

arsakay
01-07-2006, 14:33
Kavakların insanlar üzerinde allerjik etkileri dışında
diğer konuların muhatabı değilim.

Bu konuda PubMed'de yaptığım araştırmada
aşağıdaki bilimsel çalışmaları buldum.
Sonuçları hakkında fikrim şu an için yok.
Henüz inceleyemedim. Arzu eden baksın.
İnceledikten sonra ben de yazarım.

Kimsenin avukatı değilim Ahmet bey.
Subjektiflik, objektiflik tartışmasına girmye de
hiç niyetim yok.
Doğruyu bulalım yeter :)

Hausen BM.
Evaluation of the main contact allergens in propolis (1995 to 2005).
Dermatitis. 2005 Sep;16(3):127-9.
PMID: 16242084 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Celik G, Mungan D, Pinar M, Misirligil Z.
Poplar pollen-related allergy in Ankara, Turkey: how important for patients living in a city with high pollen load?
Allergy Asthma Proc. 2005 Mar-Apr;26(2):113-9.
PMID: 15971469 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Gioulekas D, Papakosta D, Damialis A, Spieksma F, Giouleka P, Patakas D.

Allergenic pollen records (15 years) and sensitization in patients with respiratory allergy in Thessaloniki, Greece.
Allergy. 2004 Feb;59(2):174-84.
PMID: 14763931 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Weber RW.
Cottonwoods.
Ann Allergy Asthma Immunol. 2003 Aug;91(2):A6. Review. No abstract available.
PMID: 12952099 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Lin RY, Clauss AE, Bennett ES.
Hypersensitivity to common tree pollens in New York City patients.
Allergy Asthma Proc. 2002 Jul-Aug;23(4):253-8.
PMID: 12221895 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Park HS, Jung KS, Jee SY, Hong SH, Kim HY, Nahm DH.
Are there any links between Hop Japanese pollen and other weed pollens or food allergens on skin prick tests?
Allergy Asthma Proc. 2001 Jan-Feb;22(1):43-6.
PMID: 11227917 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Guneser S, Atici A, Cengizler I, Alparslan N.
Inhalant allergens: as a cause of respiratory allergy in east Mediterranean area, Turkey.
Allergol Immunopathol (Madr). 1996 May-Jun;24(3):116-9.
PMID: 8766742 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Kadocsa E, Bittera I, Juhasz M.
[Aeropollinologic and allergologic studies for the clarification of "poplar tree hay fever"]
Orv Hetil. 1993 Sep 19;134(38):2081-3. Hungarian.
PMID: 8414453 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Jung K, Schlenvoigt G, Jager L.
[Allergologic-immunochemical study of tree and bush pollen. II--Study of the sensitization spectrum of patients with seasonal rhinitis in the spring]
Allerg Immunol (Leipz). 1987;33(4):215-21. German.
PMID: 2964175 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Anderson JH.
A survey of allergenic airborne pollen and spores in the Fairbanks area, Alaska.
Ann Allergy. 1984 Jan;52(1):26-31.
PMID: 6696292 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Eriksson NE.
Allergy to pollen from different deciduous trees in Sweden. An investigation with skin tests, provocation tests and the radioallergosorbent test (RAST) in springtime hay fever patients.
Allergy. 1978 Dec;33(6):299-309.
PMID: 751527 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Lelong M, Foissac MC, Rembert F, Fontaine M, Thelliez P.
[Does poplar pollinosis exist in our region, Northern France-Pas de Calais?]
Lille Med. 1978 Jan;23(1):44-6. French. No abstract available.
PMID: 634035 [PubMed - indexed for MEDLINE]

Lewis WH, Imber WE.
Allergy epidemiology in the St. Louis, Missouri, area. III. Trees.
Ann Allergy. 1975 Aug;35(2):113-9.
PMID: 1147318 [PubMed - indexed for MEDLINE]

PUJEVIC S.
[Ailergic manifestations due to sensitization by pollen of the poplar (Populus alba).]
Acta Allergol. 1959;14:180-4. French. No abstract available.
PMID: 14435282 [PubMed - OLDMEDLINE for Pre1966]

arsakay
01-07-2006, 14:36
birde merak ettiğim konu ise kavak köylüye dokunmuyorda kentliye mi dokunuyor.

Fark şurada Eskimo,
şehirler insanların yoğun olarak birlikte ve sıkışık yaşadıkları yerler.
Köyler ise daha dağınık ve seyrek nüfusun yaşadığı yerler. :)

vifer
01-07-2006, 15:05
Merhaba Ahmet bey ;
Ben şehirde ağaç ticareti yapalım demedim. Arsakay arkadaşımız çabuk büyüdüğünden dolayı tercih ediliyor demişti ben de çabuk büyümesinin fazla anlamlı olmadığını şehirde kavağın ticaretinin yapılmayacağını söyledim.Ayrıca artık herkesin doğal gaz kullandığı şehirde ağaçların odunu için budandığı bana hiçte mantıklı gelmiyor.

Hangi köy ve kasabada kavak ağaçları kesiliyor bilmiyorum ama Ankara’dan doğuya doğru gittiğiniz bir çok yerde kavaklıklar mevcut Ayrıca kavak kerestesin de kıtlık olmadığına göre kavak katliamı yapılıyor sözü bana biraz abartma olarak geliyor.

Ayrıca;
Mimari, kültürel öğelerle birlikte kent dokusunu oluşturan-oluşturacak olan ağaçların tür ve yer seçimine de titizlik göstermeli önem vermeliyiz. Diyorsunuz

Bana Ankara’da kent dokusuna uyan bir mimari eserden örnek verebilir misiniz.?Balgat civarında tek katlı gece konduların yerine üç ayda dikilen çok katlı gecekondular mı kent dokusu oluşturacak.Bırakın kent dokusuna uyum sağlayacak ağaç , buralarda kavak dikilecek yer bile yok.


Fransız bahçeleri dünyada çok meşhurdur. Futbol seyrederken arka plandan bakmayla anlaşılacağı kanaatinde değilim bu konuda Prof.Nurhan ATASOY’un eserlerine bakmak daha doğrudur.

Ankara’ya dikilen yabancı ağaçların Ankara’nın ekolojisini nasıl değiştireceği konusunda bilgi verirseniz sevinirim.

Eskimo Arkadaşımız Kavak kesilmesinden rahatsız oluyor ama dere kenarına yedi katlı ev yapanlardan rahatsız olmuyor.Allah aşkına dere kenarında ev ne arıyor?

malina
01-07-2006, 16:33
Mimari, kültürel öğelerle birlikte kent dokusunu oluşturan-oluşturacak olan ağaçların tür ve yer seçimine de titizlik göstermeli önem vermeliyiz

Kent dokusunu oluşturan ögeler arasında ağaçlar da vardır. Bunların tür ve yer seçiminde özenli olunması gerekir...

Konuyu böyle anlamak gerekirken, "Bana Ankara’da kent dokusuna uyan bir mimari eserden örnek verebilir misiniz?" demenin gerekçesini anlamadım... :)

vifer
03-07-2006, 09:40
Hemen anlatayım sanki Ankara’da kent dokusunu oluşturacak bütün öğeler tamam da ağaçlar eksik kalmış gibi bir anlam çıkıyordu Ahmet bey’in yazısından. Ben de bırakın Ankara’da Türkiye’de kent dokusuna uymayan o kadar çok şey var ki sadece ağaçları tartışmak bana mantıksız geldi o yüzden belirttim. Kent dokusunu sadece binalar ve ağaçlar değil buna uyum gösterecek insanlara’da ihtiyaç vardır ve bunlar birbirini tamamlayan bir bütündür.

malina
03-07-2006, 12:26
Bu mantıkla bakarsanız hiç birşeyi konuşmamak gerek...

site adı agaclar.net ağaçları konuşmaktan daha doğal ne olabilir?

Türkiyenin birçok sorunu olduğunu olduğunu herkes biliyor. Ve herkes kendi ilgi, bilgi alanı doğrultusunda çözümler öneriyor.

Ben de bırakın Ankara’da Türkiye’de kent dokusuna uymayan o kadar çok şey var ki sadece ağaçları tartışmak bana mantıksız geldi

Ne zaman konuşalım? Bekleyelim kent dokusunun diğer ögeleri halledilsin öyle mi? :)

Ama inşaatçılar konuşurken de, daha çok sorun var sadece bu mu konuşulur denebilir başka bir sorun için de aynı şey geçerli. Yani hepsi birden çözümlenmeyeceğine ve tek tek konuşulması, "başka sorunlar da var, konuşmak gereksiz" denileceğine göre; bırakalım ucunu, gitsin :) Sen sağ ben selamet...

vifer
03-07-2006, 16:14
Kent dokusunu oluşturan öğeler nasıl bir bütünlük arz ediyorsa düz yazı da bir bütünlük arz eder..Siz benim yazımın tamamını değil ortasından bir kısmını almış ve beni mantıksızlıkla itham ediyorsunuz. Sitenin adının ve içeriğinin farkındayım.Ben Ahmet beyin yazdığı yazıya cevap vermiştim.Ne zaman konuşalım diyorsunuz diğer sorunlar halledilince mi ? Bunların hepsini halletmeden istediğiniz kadar ağaçtan bahsedin sadece havanda su döversiniz.Siz dere yataklarına yapılan evlere ses çıkarmayıp sadece oraya dikilecek ağaçlar hakkında konuşamazsınız ki bu gecekonduların çoğu kent dokusunu oluşturan ormanların yok edilmesi sonucu oluşmuştur. Gerçi bir noktada haklısınız kafasını kaldırdığında kavak ağacından başka ağaç görmeyen insanların şehirde kurdukları köylerde başka ağaç dikmemeleri çok normal.

Ben bu konuya biraz da değişik bir açıdan bakmak istedim katılıp katılmamak sizin takdirinizdir ama insanlara hangi mantıkla düşünmeleri gerektiğini hele hele nasıl anlamaları gerektiğini söyleyemezsiniz.

Sağlıcakla kalın

malina
03-07-2006, 16:48
Kent dokusunu oluşturan öğeler nasıl bir bütünlük arz ediyorsa düz yazı da bir bütünlük arz eder..

Aynı konuda anlaştık, çünkü ben de böyle düşünüyorum...

Ama bana, eleştirdiğiniz şeyi siz yapıyorsunuz gibi gelmişti, (doğru ya da tartışırsınız, ama polenleri yüzünden kavaklar gereksiz yere kesiliyor ana fikri taşıyan yazıdan bir bölüm seçip, üzerine giden sizsiniz) onun için fikir belirttim yoksa kimseye ne anlaması gerektiğini söylemiyorum.

malina
03-07-2006, 16:52
Bunların hepsini halletmeden istediğiniz kadar ağaçtan bahsedin sadece havanda su döversiniz.

Bir yere kadar sizi anlıyorum... Ama bu kargaşada bile olsa ağaçtan söz etmezsek, hepsini halledip sıra ağaca geldi dediğinizde, bakacaksınız ki üzerinde konuşacağınız ağaç yok...

Aslında ağaç bir simge, korunacak doğa alanları yok oluyor... Ve bunlar sırası gelince ilgileniriz denecek şeyler değil, çünkü geri dönüşü yok....

vifer
03-07-2006, 17:19
Anladığınıza sevimdin hiç anlaşamayacağız sandım bir an.Ben ağaçlardan söz etmeyelim ya da herşeyi hallettikten sonra ağaçları konuşalım demiyorum ki sadece bunlar bir bütündür birini konuşurken diğerlerinide gözardı etmeyelim diyorum.Dere yataklarına yapılan evlerden ,göçlerden bahsetmem de bu yüzden.Hep kesilen katledilen ağaçlardan bahsediliyor ama gölün kenarındaki ya da ormanın içindeki bu apartman nerden çıktı diye soran yok. Dün bunlara göz yuman zihniyet bügün kuşların göç yolları üzerine havaalanı yapan zihniyetle aynı değil mi sizce ? Ne yazık ki ağaçların kabuğunu soyup mangalını tutuşturan insan sürüsünün çoğunlukta olduğu yerde doğayı korumak bir mucize gerektirmiyor mu?

arsakay
03-07-2006, 18:56
Önce Yunanistan’da yapılan 15 yıllık bir araştırma.
Dikkat çekici olan polen ifadesi kullanılmış.
İçinden cımbızla çekmek yerine tüm abstractı veriyorum.
Poplar=Kavak

Sonuçlarına göre hasta duyarlılığının en fazla olduğu türler
Zeytin ve Wall Pellitory (araştırmama göre yapışkanotu).
Kavak için oran %8.4.


Allergenic pollen records (15 years) and sensitization in patients with respiratory allergy in Thessaloniki, Greece.

Gioulekas D, Papakosta D, Damialis A, Spieksma F, Giouleka P, Patakas D.

Pulmonary Department, G. P. Hospital 'G. Papanikolaou', Aristotle University of Thessaloniki, Thessaloniki, Greece.

Pulmonary Department, G. P. Hospital 'G. Papanikolaou', Aristotle University of Thessaloniki, Thessaloniki, Greece.

BACKGROUND: Very limited allergenic pollen records exist in Greece so far; moreover, there is a lack of investigation on patient sensitization. The above data are necessary for respiratory allergy diagnosis and treatment worldwide. METHODOLOGY: Daily records and identification of 16 airborne pollen species were made using a Burkard trap (1987-2001). Skin sensitivity to 13 most common pollen extracts was investigated, in a sample of 1311 asthmatics with atopy, admitted to the Out-Patient Clinic for Asthma (1990-2001). Skin sensitivity to 55 allergens, including 13 pollen extracts, was detected by skin prick test. RESULTS: The following pollen concentrations were recorded: cypress (24.9% of the total), oak (20.8%), wall pellitory (13.6%), olive (9.1%), pine (8.9%), grasses (6.3%), plane (5.4%), hazel (3%), goosefoot (2.5%) and poplar (1.4%). The respective percentages of birch, ragweed, mugwort, willow, alder and elm were lower than 1%. The highest counts of airborne pollen grains were detected from March to June. Regarding patient sensitization, sensitivity was detected to: grasses in 530 patients (40.4%), olive 417 (31.8%), goosefoot 240 (18.3%), wall pellitory 201 (15.3%), mugwort 198 (15.1%), plantain 194 (14.6%), cypress 166 (12.7%), hazel 126 (9.6%), pine 122 (9.3%), poplar 111 (8.4%), plane 107 (8,2%), oak 99 (7.6%) and to birch 89 patients (6.8%). The sensitivity to pollen grains displays preponderance (57.9%) to males. CONCLUSIONS: For the first time in Thessaloniki, Greece, 15-year allergenic pollen records were conducted. Clinical observations confirm that the pollen mainly implicated in respiratory allergy symptoms are grasses, olive and wall pellitory.

arsakay
03-07-2006, 19:27
Bu da değişik bir araştırma. Burada da polen ifadesi kullanılıyor.
Kavak nisbeten düşük prevalanslı grupta.
İlginç olan Meşe, Huş ağacı ve Akçaağaç'ın yüksek oranları.


Hypersensitivity to common tree pollens in New York City patients.

Lin RY, Clauss AE, Bennett ES.

Department of Medicine, Saint Vincent Catholic Medical Centers-Saint Vincent's Hospital, Manhattan, 153 West 11th Street, New York, NY 10011, USA.

Testing for tree pollen hypersensitivity typically requires the use of several tree pollens. Identifying patterns of cross-sensitivity to tree pollens could reduce the number of trees used for testing. The goal of this study was to relate reported tree pollen levels to hypersensitivity patterns. Three hundred seventy-one allergy patients were tested serologically for hypersensitivity toward prevalent tree pollens in the surrounding New York area over the years 1993-2000. Specific tree pollens that were examined included oak (Quercus alba), birch (Betula verrucosa), beech (Fagus grandifolia), poplar (Populus deltoides), maple (Acer negundo), ash (Fraxinus americana), hickory (Carya pecan), and elm (Ulmus americana). Statistical analysis of the levels of hypersensitivity was performed to identify correlations and grouping factors. Pollen levels, obtained from published annual pollen and spore reports, were characterized and related to the prevalence of hypersensitivity for the various trees. The highest prevalence of hypersensitivity (score > or = class 1) was for oak (=MEŞE) (34.3%), birch (=HUŞ AĞACI) (32.9%), and maple (=AKÇAAĞAC) (32.8%) tree pollens. Lower prevalences were observed for beech (=KAYIN) (29.6%), hickory (=AMERİKAN CEVİZİ) (27.1%), ash (=DİŞBUDAK) (26%), elm (=KARAAĞAÇ=ulmus) (24.6%), and poplar (=KAVAK) (20.6%) trees. Significant correlations were observed between oak, birch, and beech radioallergosorbent test scores. Factor analysis identified two independent pollen groups with oak, birch, and beech consisting of one group and the other five tree pollens constituting the other group. Peak pollen counts clearly were highest for oak, birch, and maple trees. The peak pollen counts corresponded roughly to seropositivity prevalences for the tree pollens. When elm, poplar, and beech test scores were not used to identify patients who were allergic to tree pollens, only 1 of 106 patients with any positive tree radioallergosorbent test score was missed. It is concluded that in the New York City area, hypersensitivity to tree pollens most often is manifested with allergy to oak, birch, and maple tree pollens. Identifying beech, poplar, and elm hypersensitivity adds little toward identifying patients who are allergic to tree pollens. This may relate in part to cross-reactive epitopes. These data suggest that these three trees can be eliminated from testing with only a < 1% loss of sensitivity

Ahmet Demirtaş
03-07-2006, 23:22
Ben polen konusunda yerli bir yayının adını veriyorum.
"Allerjik RİNOSİNÜZİTLER"
EDİTÖR: PROF.DR. METİN ÖNERCİ
ANKARA 2002
kAVAK TOHUMLARI KONUSUNDA adlarını yazdığınız çalışmalar için teşekkürler.
Ancak türkçe yayınları okuyabiliyorum. Varsa ve yazabilirseniz sevinirim.

Ahmet Demirtaş
03-07-2006, 23:23
Benim yazımla örtüşüyor değil mi?

Ahmet Demirtaş
03-07-2006, 23:38
Aslında yazı içeriği ile bir kaç gündür yürütülen tartışmalar ayrı düzlemlerde kaldı. Eleştiriler ne katkı sağladı ne de yazının yanlışlığını ortaya çıkardı.

Yazının içeriğini üç noktada özetlemek olası.

1) ağaçlar söylenti sayılabilecek gerekçeler gösterilerek kesilmekte ve giderek bilgisizlik temelinde yaygınlaşmakta.

2) Ağaçların biyolojik özellikleri bilinmeden ve amaç ortaya konulmadan" budama" denilerek ağaçlara zarar verilmekte.

3) Fidan/ağaç dikiminde; araştırılmadan dışarıdan alım yapılmakta ve bu nedenle yerli istihdam baltalanmakta, bir çok zararlara kapı aralanmakta ve savurganlık yaşanmaktadır. Bilgi, duyarlılık ve özen eksikliği yaşanmaktadır.

Bu temel noktalarda yanlış mı belirlemeler varsa bunlar eleştirilmeliydi ki; hatalarımızı düzeltelim. Bu alana pek girilmedi gibime geliyor.

malina
04-07-2006, 08:37
Anladığınıza sevimdin hiç anlaşamayacağız sandım bir an.Ben ağaçlardan söz etmeyelim ya da herşeyi hallettikten sonra ağaçları konuşalım demiyorum ki sadece bunlar bir bütündür birini konuşurken diğerlerinide gözardı etmeyelim diyorum.

Ama tavrınız böyle değildi. Siz diğer konuları ekleyebilirdiniz, oysa bunları yazarak katkı yapmak yerine, sorunlardan birini dile getireni diğerlerini yazmamakla eleştirmeye kalktınız...

Sorun da buradan kaynaklandı :) Neyse, hallettiğimize sevindim:)

arsakay
04-07-2006, 09:08
Polenin sorumlusu kavak mı, çınar mı?


ÇAPRAZ ATEŞ

NESLİHAN CUYAR

Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), kavakların mayıs ayında rüzgarın da etkisiyle çevreye yaydıkları pamukçukların "polen olduğu, astımlı, amfizemli ve alerjisi olan hastaları rahatsız ettiği" iddialarını araştırdı. Orman Bakanlığı Kavakçılık Araştırma Enstitüsü ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Botanik Anabilim Dalı, "kavak ağaçlarından uçuşan pamukçukların polen olmadığı" görüşünü bildirdi. Prof. Dr. Burhan Aytuğ da kavak kesen belediyelerin, bunların yerine kestane, çınar, manolya dikeceklerini ancak çınar ağacının kavaktan çok daha fazla allerjik polen vereceğini savundu. Konuyla ilgili görüşler şöyle:

Faruk Anılsın (İstanbul Park ve Bahçeler Müdürü):

Kavaklar zararlı
Kavaklar, sadece polen zararı olan değil aynı zamanda hızlı büyüyen, kök sistemiyle yeraltı sistemlerini bozan, ani devrilmelerle mal ve can kaybına yol açan ağaç türüdür. Biz, şehir estetiğine uygun bir ağaç olmadığı için başka ağaç türleri düşündük. Bunu da 25 yıla kadar yapmayı planladığımızı söyledik. Birdenbire kaldırmayı düşünmüyoruz.

Ceyhun Göl (A.Ü. Çankırı Orman Fakültesi):

Çınar bir gelenektir
Kavak şehir içi ağaçlandırmasında önerilmez. Hem ağacın kendisi hem de poleni çevre kirlliği yaratır. Çınar ağacı Osmanlılar’dan beri gelen bir gelenektir. En çok dayanan türdür. Yol kenarı ve şehir içi ağaçlandırmada çınar daha çok tavsiye ediliyor. Çınar, hava kirliliğine dayanma açısından, egzos ve baca gazına karşı da öneriliyor. Bu nedenle kavak tavsiye edilmiyor.

Doç. Dr. Münevver Pınar (A.Ü. Fen Fakültesi):

İkisi de dikilmesin
Kavağın polen salma dönemi bir ay. Ancak bu süre çınarda 1.5 - 2 ay. Buna rağmen kavak çok kısa sürede etrafa yayılıyor. Allerji açısından ikisi de sakıncalı. Rüzgarla tozlaşan bitkiler yerine böceklerle tozlaşan elma, ıhlamur ağacı dikilebilir. Bir kavak ağacından yaklaşık 10 - 15 milyar civarında, çınardan ise 5 - 6 milyar polen atmosfere dağılıyor. Bahçelere ikisi de dikilmesin derim.

Prof. Dr. Necmettin Çepel (Emekli öğretim üyesi):

Erkek kavak dikilmeli
Her yıl belirli dönemde kavaktan etrafa pamuk yayılır. Rahatsız edenler, çiçek tozu değil, erkek polenlerle tohumlanmış dişi çiçeklerin tohumlarıdır. Kavakların erkekleri ve dişileri vardır. Eğer yol ağaçlandırması kavaklarla yapılacaksa, bunların erkekleri dikilirse bu rahatsızlık ortadan kalkar. Döllenmiş yumurta tohumları insanları rahatsız eder. Kavakların kesilmesine son vermek için erkek kavak yetiştirilmesi gerekiyor. Çınar da polen yayıyor ancak sayısı daha çok olduğu için eleştiriler kavak üzerinde yoğunlaşıyor.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta (Cerrahpaşa):

Alerjik etkileri az
Her ikisinin de poleni var. Ancak ikisi de çok fazla alerji yapan polenler değil. Ülkemizde en çok alerji yapan polenler, özellikle tahıllara, çayırda çimenlere bağlı olan polenlerdir. Polen mevsimi bitkiden bitkiye değişir. Çoğu aynı dönemde polen verdikleri için, kavak polenlerinin yoğun olduğunda dönemde insanlar kavak ağacı polenine alerjileri olduğunu düşünür. Yapılması gereken alerjik deri testidir. Kavakların kesilmesinin nedeni polenlerinin alerjisi çok olduğu için değil, pamukçukların çevre kirliliği yaratmasından dolayıdır.

13.08.2002 MİLLİYET GAZETESİ (http://http://www.milliyet.com.tr/2002/08/13/guncel/gun08.html)

eskimo
04-07-2006, 09:12
ağaç illet bir şeydir,
dalları manzaramızı kapatır,
kökleri su borularına kaçar,
alerji yapar,
dallarına karga konar,
yaprakları sokakları kirletir,
öz sularını kıymetli arabalarımıza akıtırlar,
ağaçlardaki tozlar evimize kadar girer,
ulu ağaçların tepelerine bir zamanlar (zararlı) leylekler yuva yapıyordu,
arsamın ortasında bu ağacın işi ne?
hele hele meyva ağaçları hiç olmaz, çoluk çocuk ağaçların tepesinden inmez,
ağaç ormanda olur birde mezarda.
hayvalar ve ölüler nasılsa ağaçtan rahatsız olmaz...

:))))

şaka bir yana, ben bu yazdıklarımı çok duydum.
doğal olarak ağaç sevmeyen bir toplum olduğumuzu düşünüyorum.
ve çevre orman bakanının makina mühendisi olmasını hala anlayamıyorum.
bu site geleceğin çevre ve orman bakanı olabilecek bir orman mühendisi çıkaramazmı?

arsakay
04-07-2006, 09:45
Benim yazımla örtüşüyor değil mi?

Ahmet bey bu sorunuza kesin olarak evet veya hayır demek
mümkün değil.
Sıkça düşülen bir hata var. Bilimin her durum için geçerli
mutla doğruyu bulduğunu zannederiz. Oysa bilim
belirli şartlar altındaki doğruları tespit eder.
Bu konuda yapılan çalışmalarda herkes kendi savına ait
bir cümle bulabilir. Konu çok boyutlu bir konu.

Şu ana kadar elde edilen bilgiler ışığında
hepimiz kendi fikrimizi oluşturacağız.
Edindiğimiz bilgiler şimdilik neler?
-Kavak'lardan yayılan beyaz pamukcuklar polen değildir, tohumdur.
-Tohumlar ciddi çevre kirliliği yaratır.
-Tohumlar dişi kavaklardan yayılır.
-Kavak'ların (ayrıca) poleni vardır ve allerji yapar.
-Kavak poleni allerjisi birçok ağaca göre daha seyrek
görülmektedir ancak görülmektedir.
-Kavak kökleri şehirlerin alt yapısına zarar verir.(bundan emin değilim,
uzmanlarımız fikirlerini söylerse iyi olur)

Sonuç olarak fikrim şehirlerin ağaçlandırılmasında
şehirlerin ağaçlar üzerine olumsuz etkilerine dayanıklı,
şehir altyapısına zarar vermeyen,
insan sağlığı açısından en az risk taşıyan ağaçlarla ağaçlandırılması.
Bana göre Kavak ağacı bunlardan birisi değil. Bundan sonra şehirlerde
yapılacak ağaçlandırılma çalışmalarında kullanılmaması gerektiğini
düşünüyorum. Soykırım yapmadan mevcut ağaçların yerine başkaları
dikilmeli ve özellikle büyük parklarda
bulunması gerektiğine inandığım bu ağacın
erkeği parklara dikilmeli.

Ankara Üniversitesi'nde yapılan bir arştırmanın Türkçe dokümanını
arıyorum. Bulunca eklerim. :)

vifer
04-07-2006, 10:08
Türkiye'deki adalet bakanlarının çoğu hukuk eğitimi almış kişilerdir.ama sorunları çözmeye yetmiyor.İnsan malzemesini değişmediği sürece bir şeyin değişeceğini sanmıyorum.

malina
04-07-2006, 10:16
İnsan malzemesini değişmediği sürece bir şeyin değişeceğini sanmıyorum

Bu tartışılmaz bir gerçek...

Biz de bu malzemesinin değişmesi için hep birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. "İnternet ortamında, bu koşullarda" yapılmaya müsait olanı yani...

Atasözüyle ifade edersek : Kedi sidiği denize fayda .. :)

qitted
04-07-2006, 11:08
... Soykırım yapmadan ...

Enteresan bir yaklaşım :)
Ülkemizde zaten kavaklar 5 yaşına geldiğinde kesilmeye başlanıyor. Ama arsız nebat kalan köklerden bile yeniden sürüyor.

Yerleşim alanlarındaki kavakların derhal kesilmesi bence soykırım filan değildir, isabetli bir davranış olur. Kırsal alanlarda ve köylerde, kısa zamanda ekonomik getiri sağladığı için zaten yeterince ekiliyor.

Şehir tipi ağaç, çalı ve nebatatın neler olduğunu uzun uzun araştırmaya da gerek yok sanırım. Bizimle aynı iklim kuşağında bulunan gavur şehirleri çoktan çözümler üretmişlerdir, bakmak lazım.

arsakay
04-07-2006, 11:34
Enteresan bir yaklaşım :)


Eğer önceki mesajları okusaydınız
bu şekilde yazmamı enteresan bulmazdınız.
:)))
Böyle yazmamın nedeni var.
Daha önceki tartışmalarda sanki
kavak düşmanıymışım veya
kavak katliamı varmış da ben karşı değilmişim
gibi bir durum ortaya çıktı.
Bu nedenle biraz da gönderme olsun diye böyle yazdım.
:)

vifer
04-07-2006, 12:02
Bu tartışılmaz bir gerçek...

Biz de bu malzemesinin değişmesi için hep birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. "İnternet ortamında, bu koşullarda" yapılmaya müsait olanı yani...

Atasözüyle ifade edersek : Kedi sidiği denize fayda .. :)


Ağacı odun olarak gören estetikten yoksun hiçbir sınıfta tutunamayıp sadece kendi nüfus yoğunluğuna dayanarak kendince bir sınıf oluşturmuş bir köylü (köyde yaşayan insan değil) kalabalığıyla nasıl yapılabilir bilmiyorum.

arsakay
04-07-2006, 12:26
Bir hışımla klavyeye saldıracaktım ki
"Köylü kalabalığı" diyerek köyde yaşayan insanları
kasdetmediğiniz açıklamasına dikkat ettim.
Yine de sözünü ettiğiniz kalabalık için ayrı bir ad
bulsanız daha iyi olur.

Kasdettiğiniz kitle için söyledikleriniz doğru ve
durum endişe verici.

vifer
04-07-2006, 12:52
Malina ile üç günde zor anlaştık sizinle de aynı şeyi yaşamak istemem.Bence zevksizliği niteleyen bir sözcük.Ama yine de milletin efendisi olarak görmüyorum ben.

malina
04-07-2006, 12:56
Ne derseniz deyin, Nakkaştepede, boğaz köprüsüne giden yolda, yerleşimin hiç yoğun olmadığı bir bölgede yer almasına rağmen, (üstelik soğağın tek kavak ağacıydı) geçen yıllarda kesilen, ağaca hala üzülüyorum...

Ağacı odun olarak gören estetikten yoksun hiçbir sınıfta tutunamayıp sadece kendi nüfus yoğunluğuna dayanarak kendince bir sınıf oluşturmuş bir köylü (köyde yaşayan insan değil) kalabalığıyla nasıl yapılabilir bilmiyorum.

Kesilmesine ve budanmasına karar verenler bu gurupta yer almıyor di mi? :)

Onlar ancak uygulamaya itiraz etme ihtimali olmayan grubu oluşturabilirler... Konu başlığını unutmamanızı tekrar hatırlatayım :)

(Yine sözü sadece ağaçlara getirdin diyeceksin, hepsini birden halletmek mümkün olmadığına göre konuları bölmekten başka çare göremiyorum)

qitted
04-07-2006, 13:29
Daha önceki tartışmalarda sanki
kavak düşmanıymışım veya
kavak katliamı varmış da ben karşı değilmişim
gibi bir durum ortaya çıktı.

Durum daha da karıştı şimdi.

Eğer kentlerden söz ediyorsak beni kavak düşmanı ilan edebilirsiniz.
Ve yine kentlerden söz ediyorsak, kavak katliamı kaçınılmazdır. Ben buna da karşı değilim.

Bu yaklaşımıma itiraz eden ve beni suçlayacak olan varsa önce hangi avrupa kentinde kavak ağacı (dolayısıyla kavaksal sorunlar) var belgeleyip açıklasınlar.

Ağacı seviyor olmak, mantıksız yeşil odun yığınlarıyla aynı ortamı paylaşmak değildir. Odun ile ağaç arasındaki fark, öncelikle yetiştiği yerde başlar.

Ancak kentlerde, kavaklardan tasarruf ettiğimiz her alanı daha çok (ama mantıklı) ağaçlarla süslemenin savunucusu olurum.

vifer
04-07-2006, 13:31
Tahrip edenle kurtamaya çalışanlar arasındaki fark hergeçen gün tahrip eden lehine doğru açılıyor.Bunlara dur diyecek mekanizmalar gelişmedikce sadece kesecekleri veya tahrip edecekleri ağaçların cinsi,şekli değişir.Ben hala bütün olarak ele alınmasından yanayım.

aybala
04-07-2006, 14:27
KAVAKLAR
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim usur yuregim sIzlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki hala
Hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar

Sezen Aksu


Aklıma geldi yazayım dedim :)

qitted
04-07-2006, 15:49
Bişi anladıysam brezilyalı olayım :p
Yahu sezen aybala, kavakları keselim mi yoksa dağınık mı kalsın :D

gubse
04-07-2006, 16:02
kavak katliamı Eskişehir'de de söz konusu. Anadolu Üniversitesi'nin baharda hali berbattı ve sonuç olarak tüm kavaklar bu yıl kesildi. Üniversiteye başka ağaçlar dikilecekmiş. alerji açısından düşünülürse şehirde kavaklar problem. şehir dışında kavak ağaçlandırması daha mantıklı gibi.

aybala
04-07-2006, 16:22
Yahu sezen aybala, kavakları keselim mi yoksa dağınık mı kalsın :D

abi biraz politik olacak ama ben bilinçli yapılan her işi desteklerim. (bakınız benim desteğim çok önemlidir, küçümsemeyiniz :) )

vifer
04-07-2006, 17:37
abi biraz politik olacak ama ben bilinçli yapılan her işi desteklerim. (bakınız benim desteğim çok önemlidir, küçümsemeyiniz :) )


soykırımlarıda mı?

malina
04-07-2006, 20:19
kavakları keselim mi yoksa dağınık mı kalsın


Geç kaldın, kesilecek kavak kalmadı, olsa dükkan senin :)

qitted
04-07-2006, 20:35
Ankara'da hala soykırım yapmaya yetecek kadar var maalesef :mad:

Büyükşehir belediyesi sırayla bütün semtlere el atıp "kentsel dönüşüm projesi" çerçevesinde gecekonduları yıkıyor ve imarlı, eli ayağı düzgün semtler oluşturuyor.
Bu kapsamda özellikle gecekondu semtlerinde yoğun olan kavaklar da tarih oluyor.

Ama hala baharda canımıza okuyacak kadar var :mad:


SOYKIRIM : Bir insan topluluğunu ulusal, dinsel vb. sebeplerle yok etme, jenosit.
Kaynak : TDK

aybala
04-07-2006, 20:52
soykırımları da mı?

şimdi şöyle
malzemesinden yararlanmak amacı ile dikilip, yetiştirilen kavaklar vakti gelince de kesilebilir. bu balık avlama mevsiminde balık avlayıp yemek gibi bir şeydir.

ama şehrin bir köşesinde nasıl olduysa yaşayıp, kök salan kavaklara, sadece kavaklara değil hiç bir ağaca dokunulmasın. bir de kavaklar günah keçisi yapılmasın derim nacizane...dallarından kolayca ok-yay yapardık çocukken, kabukları çok kolay soyulur onların mesela. yani arkadaşım olurlar.

ha "yeni dikileceklerde dişi mi erkek mi tercih edilir" buna dikkat etsinler tabii
kısaca benim gözüm yol boylarını bekleyen, aynı boyda, asker gibi dikilmiş populuslara çok aşına...
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=2765

kavaklardan rahatsız olan kişiler yer değiştirebilir. ama kavaklar toprağa bağlı bir yere gidemiyorlar bu yüzden kesiliyorlar...bu yüzden kes-kurtul mantığı bana acımasız geliyor...

8 yaşındayken de böyle kompozisyonlar yazıyordum...
çok duygusal oldu di mi :(

DarkYES
04-07-2006, 20:53
Şu an Ankara'dayım ve bolcana kavak var :)
Şehir içerisinde buraya ait olmayan ağaçların dikilmesinin ekolojik açıdan zararı olabilir mi , olursa ne olur bilmiyorum.

qitted
04-07-2006, 21:27
... buraya ait olmayan ağaçların ...

Ankaraya ait olan ağaçlar hangileri mesela? İçlerinde kavak olmadığına eminim.
İç anadolu olarak bakarsak iğde, akasya, at kestanesi, çınar, meşe vs yerli ağaçlar. Ben bunların hepsine razıyım.

Arkadaşım bahçesinde mavi sedir yetiştirdi. Vatanı iç anadolu değil ama çok güzel yetişiyor ve görünümü harika. Şimdi buna karşımısın mesela ?


Aybalam, kavak fidanının cinsiyetini nasıl anlayacağız ?
Hiç ekmemek daha garantili ve pratik bir çözüm sayılabilir mi?
(Çocukken bende epey ok kesmiştim. Sanırım bizim işimize tek yaradığı konuydu:p )

aybala
04-07-2006, 21:35
Aybalam, kavak fidanının cinsiyetini nasıl anlayacağız ?

abi bunun için önce o kavak fidanını dikeceksin
tohum dökerse dişi dökmezse erkek oluyor...
:D

lütfen bakın...
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=4707

eskimo
04-07-2006, 22:56
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=3048

birde buna bakın lütfen

Ahmet Demirtaş
05-07-2006, 01:01
Sayın vifer.
Sanırım Ankara' da yaşıyorsunuz. éherkes doğal gaz yakıyor" belirlemeniz ne kadar doğru. Kışın akşam saatlerinde Sıhhiye, Dışkapı gibi semtlere bir uğrarsanız başka yakıtların da yakıldığına tanık olursunuz. Hızlı büyümek bazı durumlarda ayrıcalıklı olabilir ve yararlanılır. Yazıda her yerde ve her zaman bu kullanılsın denmiyor. "Kent içinde nerelere, ne amaçla hangi tür ağaçlar dikilir" diye birkonu olursa o zaman daha ayrıntılı tartışılır. Yine Ankara' mimari ögeler var mı diyorsunuz. Evet konulara bütünlüklü yaklaşmak, aralarında kurulması ilişkiyi gözden kaçırmamak ve konunun ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel vb. boyutlarını olduğunu bilmek gerekiyor. Ama yazı içeriğinde bu yanlara değinmekle birlikte, kaçınılmaz olarak ağaçlar konusuna yoğunlaşmıştır.
Siz başka bir boyutu gündeme getirirseniz (mimarlık olabilir) o zaman da sizin konuda yoğunlaşılır.

memet
05-07-2006, 02:55
istatistikte çok sevdiğim bir yüzde hesabı tanımı var..
bir odada yüz sivri sinek var.doksandokuzunu öldürdük.başarımız%99. dur
geri kalan bir sineğin bizi sokma olasılığı ise %100 .çınarın mı kavağın mı daha allerjen olduğu konusunu astım atağı geçiren birisi hiç merak etmez.onun allerjenden etkilenme olasılığı herzaman %100 olacak.ister bir ağaç ister orman olsun.astımın ne olduğunu gayet iyi bilen biri olarak, canı acıyan insanların kaçacak çok yeri olmuyor."nefes almak zorundasınız."(tek bir nefesin ne kadar değerli olduğunu hiç kimsenin öğrenmek zorunda kalmamasını dilerim.)

sorun yanlızca ağaçların kesilmesiyle sınırlı değil.

memet
05-07-2006, 03:04
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta (Cerrahpaşa):
hocanın sözleri gerçekten söylediği gibiyse pek parlak sözler değil......(kimin neye allerjisi olduğunu anlaması herzaman kolay değil. testlerinde güvenirliği yüksek değil.en uygun çare riskleri en aza indirmektir.)

şehirlere bizim bildiğimizin dışında allerjen olan bitkiler dikiliyorsa kötü. bunu bildiği halde birileri tepkisiz kalıyorsa daha kötü..

qitted
05-07-2006, 08:50
Resimlere baktım.

- Bu yaşa gelmişler hala cinsiyetlerini anlayamadım :D
- Kocaman olmaları, yüz karası allerjik bir ağaç (yani kavak) olmasına mani olamamış :cool:

Ancak bu ağaçlar kent merkezinde değilmiş, kırsal alandaymış. (Öyle yazmışsınız) O zaman zaten sorun yok, bırakın yetişsin, büyüyebileceği kadar büyüsün. Doğal güzellik işte.

25 yaşından sonra zaten içleri çürüyor ve yıkılma moduna geçiyorlar. O aşamada uyanık bir köylünün odun deposunda yerlerini alırlar sanırım.


İnsandaki allerji olayı ise zaten bir alem. Hiç adı sanı duyulmamış allerjiler duyuyoruz bazen.
2 yıl önce bir vatandaş yemeğin içindeki "çam fıstığı" yüzünden ölmüş. Çam fıstığına allerjisi olanı zaten sopayla öldürmek lazım ya neyse :D

Ama çok yaygın, bilinen allerji kaynaklarını engellemek lazım ve kavak bunlardan birisi. Yoksa hiç bir ağaç türüyle kan davamız yok :p

vifer
05-07-2006, 11:45
Ahmet Bey,
Sıhhiye bölgesinde havanın kirliğinin olması o bölgenin birazda çukur olmasından kaynaklanıyor. O bölgede çoğunlukla kalorifer yakıtı olarak kömür kullanılmaktadır yakıtı kömür olan kaloriferler de odun kullanılmıyor. O bölgede müstakil evde bulunmadığından soba kullanıldığını sanmıyorum.Tabi bu arada egzos gazlarını da unutmamak lazım özellikle trafiğin sıkıştığı saatlerde.Ayrıca sizin elinizde bu budamaların odun için yapıldığına dair bir bilgi varsa bizimle paylaşın yoksa varsayımlarla insanları zan altında bırakmak hiçte doğru bir davranış değil.

malina
05-07-2006, 12:23
budamaların odun için yapıldığına dair bir bilgi varsa bizimle paylaşın

Yok canım neden odun yapsınlar ki :)

Park ve Bahçeler Genel Müdürlüğünden İpek Aral'a gelen cevapta açıklama yapmışlar:
Kesilen ağaçların dalları da satılmamakta, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Kompost Tesislerinde değerlendirilerek yeşil alanlarda gübre olarak kullanılmaktadır.

Budama örnekleri :

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25130&postcount=15

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=25890&postcount=19

Ağaçların böyle budanmasının nedeni, yeşil alanların çok fazla gübreye ihtiyaç duyması. Yoksa bu kadar budamazlardı :)

vifer
05-07-2006, 13:36
Aksini ispalayamadığımıza göre inanmak durumdayız:)))

eskicihalil
24-09-2007, 14:13
amma çok kavak karşıtı varmış. şaşırmadım desem yalan olur..evet gösterili değildir kavak, özellikle ithal ağaçlar gibi cicili bicili de değildir. savunanlar haklı büyükşehirde de işi yok kavağın.. o anadolunun ağacıdır. anadoluda yaşamın işaretidir. özellikle ormansız yörelerde ve orta anadoluda çok sevilir. hızlı büyür çünkü, uzundur. kar yağıpta arazi metrelerce kar altında kaldımı, size hayatta kalmayı gösterecek tek şey kavaktır. anadolu insanının kavağı binlerce yıldır sevmesinin pek çok nedeni var tabii ama önce şu; bozkırda kavak=hayat

aydolum
24-09-2007, 14:45
aynı sıkıntıyla bende karşılaşmıştım ilçe kaymakamımız kavak tohumlarndan haylice bir rahatsızlık duymuş ve hıfsız sıhha kurul kararıyla kavakları kesme kararı almışlardı bende sordum aldığım cevap aşağıda

"Ne diyeyim ki,

Bunlar tamamen Sahradan gelen tozlar nedeni ile olmakta. Sadece toz da değil tozlarla birlikte gelen bakteri ve mantarlar solunum yollarında her türlü olumsuzluğa neden olmakta. Zavallı kavakların hiç bir günahı yok. Bakın http://havadantozdan.com
adresine girin ve orada tozların ne boyutlarda geldiğini gösteren resimleri görün. Bunlarla ilgili en taze 5 yayın da ekte.Bu etki bilinmediği için bahar aylarında ve sonbaharda çok yoğun gelen tozlar ile "zavallı" kavak ağaçlarının tozlanlamalı çakıştığı için bu yanlış anlama olmakta. Bunu bilmeyen yetkililer de böyle uygulamalara gitmekte. Elbette onlarda bunu insanların sağlığı için yaptıklarına inanmakta ama tamamen asılsız ve gereksiz yere o canım ağaçlara kıyılmakta. Fatih fermanı gibi bir şey lazım galiba.
Impact of the 1998 Gobi dust event on hospital admissions in the Lower Fraser Valley, British Columbia • SHORT COMMUNICATION
Science of The Total Environment, In Press, Corrected Proof, Available online 17 February 2006,
C.M. Bennett, I.G. McKendry, S. Kelly, K. Denike and T. Koch
SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (161 K)
3.
Asian sand dust enhances ovalbumin-induced eosinophil recruitment in the alveoli and airway of mice • ARTICLE
Environmental Research, Volume 99, Issue 3, November 2005, Pages 361-368
Kyoko Hiyoshi, Takamichi Ichinose, Kaori Sadakane, Hirohisa Takano, Masataka Nishikawa, Ikuko Mori, Rie Yanagisawa, Seiichi Yoshida, Yoshito Kumagai, Shigeo Tomura and Takayuki Shibamoto
SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (324 K)
4.
Modeling wind-blown desert dust in the southwestern United States for public health warning: A case study • ARTICLE
Atmospheric Environment, Volume 39, Issue 33, October 2005, Pages 6243-6254
Dazhong Yin, Slobodan Nickovic, Brian Barbaris, Beena Chandy and William A. Sprigg
SummaryPlus | Full Text + Links | PDF (1073 K)


La pollinose au peuplier existe-t-elle chez l'enfant ?

Does poplar pollinosis exist in the child ?

M. Lelong(*), (**), M.C. Foissac(**), F. Rembert(**), M. Fontaine(**) and P. Thelliez(*)

(*)Consultation d'Allergologie, Service de Pédiatrie (Dr Lelong), Centre Hospitalier, 62309 LENS (France)
(**)Consultation d'Allergologie, Clinique pédiatrique (Pr Gaudier), Hôpital Calmette, avenue du Professeur J. Leclerq, 59033 LILLE CEDEX (France)

Received 20 September 1976. Available online 19 May 2005.




Summary
The main season for pollinoses is situated in the north of France in June and July. But occasionally these disturbances begin earlier. A case is reported in which asthma and springtime rhinitis were associated with poplar pollinoisis. Among 30 other allergic children investigated systematically, only 2 positive cutaneous tests were obtained corresponding to a clinical pollinosis in only 1 case. Poplar trees can be held to be a rare but possible cause of early pollinosis in the child.




BUDA ARADA BİR BAĞLANTI OLMADIĞININ İLAMIDIR, SON SATIRIN TERCÜMESİ "KAVAK AĞACININ NADİREN DE OLSA ERKEN POLEN ALLERJİSİNE NEDEN OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLEBİLİR DER YANİ BİLİMSEL OLARAK OLMAZ DEMENİN BİRAZ UAZATILMIŞ HALİ

UMARIM KAYMAKAM BEY İKNA OLUR VE KAVAK KESİMİNİ DURDURUR


SAYGILARIMLA

CEMAL SAYDAM
312 297 71 68
0 532 694 79 87"

bademagacı
27-09-2007, 10:38
Şüphesiz insan sağlığından daha önemlisi yok. Benim de polen allerjim var.
Ancak birçok şiir ve şarkıya konu olmuş kavaklara hiç kıyamam :(
Yok mu bu işin bir ortası?
...
Ah kavaklar,ah kavaklar
Bedenim üşür,yüreğim sızlar
...

omurmar
03-05-2011, 10:02
bu forum, doğa dostlarının ağaç severlerin yeri olmasına karşın, insaların şehirlerdeki ağaçları, sadece orta refüjde **** kaldırım kenarlarındaki ağaçlar olarak algılaması nekadar üzücü. Oysaki korular, parklar, şehir yaşantısının bir parçasıdır. Neden bu alanları şehirin bir parçası olarak görmüyorsunuz. Estetik süslü püslü değil demişsiniz ama, yabani kavak ağacaının bile, trend olan pavlonya ağacından çok daha estetik bir görüntüsü olduğunu düşünüyorum