Yağız59
20-03-2009, 22:13
The Guardian Gazetesi 20.03.2009
The Guardian gazetesinde su ve enerji sıkıntısı ile ilgili bir haber yer alıyor.
Haber şöyle devam ediyor: İngiltere'de hükümetin bilim konularındaki baş danışmanı Profesör John Beddington gıda, enerji ve su sıkıntısının biraraya gelmesiyle 2030 yılına kadar çok büyük bir küresel kriz çıkacağı tahmininde bulundu.
Profesör Beddington'a göre gıda, enerji ve su sıkıntısını daha da zorlaştırıp krize dönüştürecek iki olgu var: Dünya nüfusunun artışı ve küresel ısınma.
Kaynak mücadelesi nedeniyle isyanlar, ayaklanmalar, sınır ötesi çatışmalar ve kitlesel göçler yaşanması da olası.
Bulgu ve değerlendirmelerini Londra'da Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nda sunacak olan Profesör Beddington, 2030 yılına kadar gıda ve enerji talebinin yüzde 50, kullanılabilir su talebinin yüzde 30 artacağı, dünya nüfusunun da yaklaşık 8 buçuk milyarı bulacağı tahmininde bulundu.
Bütün bunlara ek olarak iklim değişiminin sorunları daha da kötüleştireceği değerlendirmesi yapan Beddington, bu risklerin bir araya geldiklerinde ''bir felaket reçetesi'' oluşturacağına dikkat çekiyor.
İngiliz bilim adamı, yaklaşmakta olan fırtınanın büyüklüğünü ve olası etkilerini, halihazırda yaşanmakta olan bankacılık krizinin büyüklüğü ve etkilerine benzetiyor.
Haberde Profesör Beddington'un şu ifadesine de yer veriliyor; ''En büyük kaygım, uluslararası düzeyde gıda ve su sıkıntısının yaşanması.Bizler, İngiltere'de yaşayanlar biraz daha şanslıyız. Burada kıtlık ya da gıda ve su sıkıntısı olmayabilir ama gıda ve enerji fiyatlarının artmasını bekleyebiliriz.''
Birleşmiş Milletler Çevre Programı, 2025 yılına kadar geçecek dönemde Afrika, Avrupa ve Asya'da yaygın su sıkıntısının yaşanacağı uyarısında bulunmuştu.
Aynı dönemde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının da keskin bir şekilde düşmesi bekleniyor.
Geçen yıl petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle gıda ve enerji güvenliği de zaten gündemin üst sıralarında.
Profesör Beddington'ı kaygılandıran bir başka durum da, şimdi fiyatlar düşmekte olduğu için bu sorunların yine gündemin alt sıralarına inmesi.
Bu noktada ''Yersiz bir rahatlamanın maliyeti ağır olur. Fiyatların düşmüş olması rahatlayabileceğimiz anlamına gelmez.'' görüşünü dile getiren Profesör Beddington, tarımda verimliliği küresel düzeyde artırmanın sorunun çözümlerinden biri olduğunu vurguladı.
Uzmanlar şu anda üretilen mahsulün yüzde 30 ila 40'ının, çeşitli hastalıklar ya da diğer zararlılar nedeniyle hasat öncesince ziyan olduğuna dikkat çekiyor.
Profesör Beddington, ''Bu sorunla ilgilenmemiz gerekiyor; hastalığa, böceklere dirençli tarım ürünleri yetiştirmeli, daha verimli hasat sağlayacak yöntemler izlemeliyiz.'' dedi.
The Guardian gazetesinde su ve enerji sıkıntısı ile ilgili bir haber yer alıyor.
Haber şöyle devam ediyor: İngiltere'de hükümetin bilim konularındaki baş danışmanı Profesör John Beddington gıda, enerji ve su sıkıntısının biraraya gelmesiyle 2030 yılına kadar çok büyük bir küresel kriz çıkacağı tahmininde bulundu.
Profesör Beddington'a göre gıda, enerji ve su sıkıntısını daha da zorlaştırıp krize dönüştürecek iki olgu var: Dünya nüfusunun artışı ve küresel ısınma.
Kaynak mücadelesi nedeniyle isyanlar, ayaklanmalar, sınır ötesi çatışmalar ve kitlesel göçler yaşanması da olası.
Bulgu ve değerlendirmelerini Londra'da Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nda sunacak olan Profesör Beddington, 2030 yılına kadar gıda ve enerji talebinin yüzde 50, kullanılabilir su talebinin yüzde 30 artacağı, dünya nüfusunun da yaklaşık 8 buçuk milyarı bulacağı tahmininde bulundu.
Bütün bunlara ek olarak iklim değişiminin sorunları daha da kötüleştireceği değerlendirmesi yapan Beddington, bu risklerin bir araya geldiklerinde ''bir felaket reçetesi'' oluşturacağına dikkat çekiyor.
İngiliz bilim adamı, yaklaşmakta olan fırtınanın büyüklüğünü ve olası etkilerini, halihazırda yaşanmakta olan bankacılık krizinin büyüklüğü ve etkilerine benzetiyor.
Haberde Profesör Beddington'un şu ifadesine de yer veriliyor; ''En büyük kaygım, uluslararası düzeyde gıda ve su sıkıntısının yaşanması.Bizler, İngiltere'de yaşayanlar biraz daha şanslıyız. Burada kıtlık ya da gıda ve su sıkıntısı olmayabilir ama gıda ve enerji fiyatlarının artmasını bekleyebiliriz.''
Birleşmiş Milletler Çevre Programı, 2025 yılına kadar geçecek dönemde Afrika, Avrupa ve Asya'da yaygın su sıkıntısının yaşanacağı uyarısında bulunmuştu.
Aynı dönemde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının da keskin bir şekilde düşmesi bekleniyor.
Geçen yıl petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle gıda ve enerji güvenliği de zaten gündemin üst sıralarında.
Profesör Beddington'ı kaygılandıran bir başka durum da, şimdi fiyatlar düşmekte olduğu için bu sorunların yine gündemin alt sıralarına inmesi.
Bu noktada ''Yersiz bir rahatlamanın maliyeti ağır olur. Fiyatların düşmüş olması rahatlayabileceğimiz anlamına gelmez.'' görüşünü dile getiren Profesör Beddington, tarımda verimliliği küresel düzeyde artırmanın sorunun çözümlerinden biri olduğunu vurguladı.
Uzmanlar şu anda üretilen mahsulün yüzde 30 ila 40'ının, çeşitli hastalıklar ya da diğer zararlılar nedeniyle hasat öncesince ziyan olduğuna dikkat çekiyor.
Profesör Beddington, ''Bu sorunla ilgilenmemiz gerekiyor; hastalığa, böceklere dirençli tarım ürünleri yetiştirmeli, daha verimli hasat sağlayacak yöntemler izlemeliyiz.'' dedi.