PDA

View Full Version : Meyvelitepe




malina
16-03-2009, 13:28
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Tam hatırlamıyorum. agaclar.net'i çok uzun zamandır biliyorum. Zaman zaman ilgimi çeken konularda yazılanları okurdum. Üye olarak aktif katılımım Meyvelitepe projemizin başlangıcından sonra olmuştu.

Burada neler öğrendiniz?

Öğrendiğim pek çok şey oldu. Aslında öğrenmekten çok bilmediğim pek çok konudan daha detaylı araştırmalar yapmak üzere haberdar olmak daha doğru bir tanım olur. Özellikle, araştırmaları ile bitkiler hakkında açılan yeni konular, ya da pratik bir deneyimin paylaşılmasında mutlaka öğreneceğim bir şeyler oluyor.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Benim bildiklerimin bir çoğunu diğer üyeler zaten biliyorlardı. En azından şimdilik benden çok fazla bir şey öğrendiklerini sanmıyorum. Üyelerin benden, bitkiler, toprak vb. konularda öğrenebileceği şeyler olacaktır zamanla. Ama hemen öğrenebilecekleri şeyler daha çok bir tüketim toplumu üyesi olmaktan, basit düşünen, basit yaşayan bireyler olmak yönündeki değişimin gerçekleştirilmesi olabilir.

Sizi tanıyalım

1958 doğumluyum. Üniversite hayatıma ODTÜ'de başlayıp BÜ'de tamamladım. Uzunca bir süredir, ülkenin büyük bir sanayi şirketinde üst düzey yöneticilerden biri olarak çalışıyorum. Daha bir on yıl çalışmam beklenir ama bir yıl içinde emekli olarak eşimle birlikte zamanımızın tümünü meyvelitepe'de geçirmeyi istiyoruz.

Bir arazi edinerek burada bir çiftlik yaratmak benim ve eşimin çok eski bir hayali idi. Bundan 16-17 yıl önce bir dönem her hafta sonu Geyve, Pamukova bölgesini karış karış gezerek arazi aramıştık. O zamanki imkanlarımız izin vermediği için de iki buçuk yıl öncesine kadar hayalimiz uykuya yatmıştı. Sonra birden bir şey oldu, eski hayalimizi hatırladık ve hemen gerçekleştirmeye başladık.

Burada ilginç olan şuydu. İsteseydik 2,5 yıl önce değil 8-10 yıl önce başlayabilirdik. İnsanların hayal ettikleri şeye ulaşmak için harakete geçmeleri kolay olmuyor. Hayallerini uzakta, elde edilmesi güç bir şey gibi düşünmek daha kolaylarına geliyor. Oysa çoğu zaman hayalleri gerçek yapmak için pratikte hemen yapılabilir bir şeyler olabiliyor.

Bir de, insanların hayattan beklentilerini, değer yargılarını, bakış açılarını tekrar tekrar sorgulamasında yarar görürüm, ki, işin en zor kısmı burasıdır bence.

Üç yıl önce, önce kafamızda başlayan değişim, bugün için insanların büyük kısmına dayatılan, onu al, buna sahip ol, şurada ye, buraya git, şöyle harca vb. tüketim ekonomisi ve bunun paralelindeki yaşam tarzından soyutlayarak, bizim için mutlu olmanın ve mutlu yaşamanın kriterlerini yeniden belirlememize yol açtı. Aynı meksikalı balıkçı ve amerikalı iş adamının hikayesinde olduğu gibi.

Bu değişim, sadece Meyvelitepe projesini planlayıp gerçekleştirmemize değil, aynı zamanda hayatımızdan (gücümüz yettiğince), karmaşık, katma değer yaratmayan, hoşlanmadığımız ve gerçekte gerekmeyen her şeyi atıp, basit düşünerek, basit yaşayarak, karmaşaya değil, yapmakta olduklarımıza odaklanmamıza da yaradı. İlk yaptıklarımızdan biri, (başka imkanların da yardımıyla) İstanbul'u tamamen terketmek oldu. Şimdi yaşadığımız yer de önü ve arkası orman olan, işime beş dakika, Meyvelitepe'ye ise 20 dakika, bahçeli bir yer. Artık yolda geçen zamanım yok denecek kadar az. İnşallah bir yıl içinde hiç kalmayacak.

Günlerin uzamasıyla birlikte her gün ve hafta sonları Meyvelitepe'de olmayı umut ediyoruz. Zaten yapacak o kadar çok şey var ki, bazen deliler gibi çalışıp yorgunluktan bitap düşüyoruz.

Bunlara ilave olarak, hiç bir şeyin fanatiği değilim. Sloganlardan ve sloganlaştırmaktan hoşlanmam. Çok doğru bir şeyi bile olduğundan başka bir şekle sokarlar. Her yanlışın doğruları, her doğrunun da yanlışları olduğuna, çoğu zaman bugünün doğrularının geleceğin yanlışları ya da tersinin olabileceği ihtimalinin asla yadsınmaması gerektiğine inanırım.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Bir süredir çoğunu diyebilirim

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Olmasaydı diyebileceğim bir şey yok. Araştırmaya ve deneyime dayalı her yazılan şey çok değerli benim için.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Söz konusu olan agaclar.net üyeleri olduğuna göre bitkiler, toprak ve doğa konusunda zaten önerilecek bir şey yok. agaclar.net üyeleri bir tohumdan, bir çelikten ağaç büyütmenin zevkine ve ayırdına varmışlar. Hiç küçümsenecek bir şey değil.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

İyi etkiliyor :) Pek çok türle aynı anda ilgilenmeye çalışıyorum. Bir zamanlar yazlık evimizin 300-400 m2 bahçesinde her çeşit çiçek ve sebze yetiştirirdim. Öyle ki, 10 küsür cins domatesten birer tane bir tepsiye koyar, hepsinden peşpeşe birer parça tadarak lezzet testi yapardık. 17 yıl önce yetiştirdiğim cherry domatesleri o zamanlar 5-6 yaşında olan kızım poşetlere koyup sahilde satmıştı da, ilk defa cherry domates gören insanlar kapış kapış almıştı. Sokağın çocukları bir kaç gün boyunca dondurma parasını buradan karşıladılardı.

Ne zaman bu küçük bahçedeki 30 kadar fidan ağaç olup tüm bahçeyi kapladı, o zaman bizim çiçek sebze işi durdu. O bahçede şimdilerde sadece sekoya tek başına 100m2'ye yakın yer götürüyor. Ortancaları saymazsak başka çiçek olmuyor.

Meyvelitepe arazisini aldığımızda zaten bir sürü ağaç vardı. Zeytinler, kenarlarda cevizler, kestaneler, bir bölümde (sayısını bilmiyorum) bir sürü selvi, muhteşem bir hurma vs. Bunlara ilave 400 kadar da ben diktim. Geçen yıl köklenmiş bir sürü fidan, ayrıca bu yıl köklendirmeye çalıştığım en az 200 çelik, bu günlerde dikeceğim 20 likapa, bir kaç goji berry ...

Sonuçta, 6500 m²'lik Meyvelitepe arazisi bizim yazlık evin bahçesine benzeyecek diye korkuyorum.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Şu anda oturduğumuz yerde pek çok çiçek sever komşum var. Her mevsim gidip bir çok çiçek alıyorlar. Bahçıvanlara diktiriyorlar bunları. Çiçekler geçince de bunları söküp başka çiçekler alıyorlar. Biz de bu sökülüp atılanların peşine düşüyoruz :)


Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Hayır. İleriye dönük planlarım değiştiği için foruma katıldım.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Henüz katılamadım. Bana yakın olan Yalova toplantılarına katılmak istedim. Biri zeytin toplama zamanına, diğeri de çelik alma zamanına denk geldi. Bu aralar aynı anda çalıştığım için bahçe ile sadece haftasonları ilgilenebiliyorum. Bu sebeple toplantılara katılma zamanı kalmıyor.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Kitaptan çok interneti bilgi kaynağı olarak kullanıyorum. Türkçe çok az kaynak olmasına rağmen (sanırım agaclar.net halen en iyi Türkçe kaynak), yeterince İngilizce kaynak bulmak mümkün. Söz gelimi, sadece sekoya çimlendirmek için üç ayrı yüksek lisans tezi bulmuştum. Meyvelitepe blog sayfalarını yayınlama kararımızın bir sebebi de ilgilendiğimiz konularda karınca kararınca Türkçe kaynaklara katkıda bulunmaktı.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Pek çok var. Özellikle de hiç ummadığım yerlerde karşılaştığım doğa dostu, bitki uzmanı isimsiz kahramanlar.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Yazdığım başka bir forum yok.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Hayır almadım. Almış olmak isterdim. Öte yandan sanırım çok az Ziraat Fakültesi öğrencisi benim son zamanlarda çalıştığım kadar ders çalışıyordur :)

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Bir köşede açık durur hep. Sık sık bakarım yeni ne yazılmış diye.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Ailem, doğa, biraz felsefe, biraz edebiyat, çokça sinema

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Çok faydalı ve güzel buluyorum. Ücretli veya ücretsiz hiç önemli değil, her yerde bulunmayan tohum ve çeliklerin paylaşılabilmesi çok iyi. Benim katılımım şimdilik az, ileride daha çok olacak inşallah.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Araştırma veya deneyim yoluya bilgilerini paylaşan, bir bilginin tüm yönleriyle ortaya çıkmasında katkıda bulunan arkadaşların tümü beni ve sanıyorum diğer üyeleri olumlu etkiliyorlar.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Fiilen yok.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Hayır katılmıyorum. Protestolar, genelde savunulan veya karşı çıkılan şeyleri sloganlaştırıyor, çoğu zaman gerçek olandan ya da olması gerekenden başka bir şekle sokuyor. İstenenleri anlatabilmek için klasik protesto yöntemleri yerine makul, mantıklı ve kalıcı başka yöntemler düşünmek gerektiğine inanıyorum.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Pek televizyon izlediğim söylenemez. Bir kaç kez Toprak TV kanalında güzel programa rastlamıştım. Bana göre medya çoktan çığrından çıkmış durumda. Medya bir "rating" düzeni oluşturmuş. Toplum, pozitif olmaktan çok uzak, bol bol tüketim reklamları bombardımanı altında yoğun bir negatif etki altında tutuluyor.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu uygulamayı çok olumlu buluyorum. İnsanlara toprağı hatırlatması bakımından çok faydalı. Keşke yaygınlaşsa diyorum.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;

Herşeyden birer tane saymak benim için pek mümkün olmayacak gibi.




Koyu yeşil
16-03-2009, 13:59
Geçen hafta bir gün eşimle yine şehirdışında bir yaşamın hayalleri üzerine sohbet ederken,
''gel dedim, sana meyvelitepe'yi göstereyim''. Eşimle beraber meyvelitepe'ye kısa bir ziyaret yaptık :). Başlangıcından bugününe kadar verdiğiniz emeği ve yaşama olan duyarlılığınızı bir kez daha okuduk. 'Bak işte hayaller gerçek oluyormuş, biz de yapabiliriz' dedik kendi kendimize.
Hayallerinizi ve gerçekleştirdiklerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Ve en önemlisi de yüreklendirdiğiniz için.

günebakan
16-03-2009, 14:08
Sayın Meyvelitepe hayallerinize ulaşmanız ne kadar güzel bizede örnek oluyorsunuz demekki istedikten sonra hayallere ulaşmak zor değilmiş .
İnşallah meyvelitepe'de daha uzun zaman mutlu günler yaşarsınız:)

uzman16
16-03-2009, 14:21
Bu yazı bana Garanti Bankasının eski Genel Müdürlerinden Akın Öngör'ü çağrıştırdı.

Meyvelitepe blogunuzdan sizi tanıyorum. Arsa arayışınız, ev yapımınız, zeytinleriniz, fırınınız vs hepsini merakla okumuştum. "Esnaf Kan Ağlıyor" yazınızdaki tespitleriniz çok doğruydu. O yazı özellikle bir çoğumuzun karşılaştığı gerçeği çok güzel anlatıyordu.

Paylaşımlarınız öğretici, cesaret verici. Pek çok üyemizin hayallerini gerçeğe dönüştürmüş biri olduğunuz için sizi kutluyorum.

Herşey gönlünüzce olsun.

denizakvaryumu
16-03-2009, 14:41
Şehirden kaçmak isteyenler Sn. MeyveliTepenin blogunu ve forumdaki yazılarını okumasınlar derim.

http://meyvelitepe.typepad.com (http://meyvelitepe.typepad.com/)

Yazılar; dozunu artıran bir kışkırtıcılıkta devam ediyor :)

Tüm bunların yanında işin içine sofizm-zen-mevlevi düşün yazıları da girmeye başladı ki bu benim gibi insanlar için çok daha kötü oldu.

Aklıma takılı kalan husus ise; bu tür kaçış-arayışın hep tek başına ya da çekirdek aile ile olmak zorunda mı olması.

"Kardeş kardeşle bile ortaklık yapamaz" klişelerinin egemenleştiği bu zamanlarda 10-15 kişi veya 5-6 kişi hiç mi ortak payda da buluşamayacak?

Lonicera
16-03-2009, 15:03
Sn MeyveliTepe, blogunuza rastladığımda işte dedim doğa aşığı birisi. Soluk soluğa okudum yazılarınızı. Eşinizle birlikte başlattığınız macera gibi yaşamınızı imrenmeden izlemek mümkün değil. Umarım tüm emeklerinizin karşılığını alıp, hayallerinize kavuşursunuz. İyi ki varsınız.

Adalet Yağcı
16-03-2009, 15:17
Sayın Meyveli Tepe;
İstemek, umut etmek ve umduğuna kavuşmak, işte mutluluk bu.
Varlığın kendini seçebilmesi, isteklerine yön verebilmesi büyük bir erdem, siz bunların hepsini de başarmışsınız.
Yazınızı büyük bir keyifle okudum, sizi daha yakından tanıdığım için mutlu oldum, dilerim hepimiz sizin gibi, ruhumuzla birlikte ihtiyaçlarımızı da sadeleştiririz.

berduray
16-03-2009, 15:24
Az da olsa (yarım sayfa yazıyla nasıl tanınabilir ki insan?) sizi tanımaktan memnunum, sitede ve bloğunuzdaki her konuda fotoğrafa, daha çok yer vermenizi dilerim.

Herşey gönlünüzce olsun. Yeşile olan aşkınız hiç bitmesin, eşinizle açtığınız hayatınızın yeni sayfasında hep mutluluk olsun.

Sevgiler, saygılar.

Minem
16-03-2009, 17:45
Sayın Meyvelitepe; hayata geçirdiğiniz güzel hayallerinizi farklı bir başlıkta az da olsa okumuştum. Hayallerinizi bir süre unutup tekrar hatırladığınızda, iyi ki bir şevkle tutmuşsunuz onları.
Kızınızın cherry domatesleri sattığını okuduğumda yüzümde bir gülümseme oluştu. "Ticari kafası" çok hızlı gelişmiş dedim içimden :) Umarım yeşil ve doğa sevgisi de en az onun kadar hızlı gelişir.
Meyvelitepe'de ve bütün hayatınız boyunca herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. Sizi tanıdığıma sevindim...

feriha
16-03-2009, 18:28
Meyvelitepeyi ilk günden beri izliyorum, deneyimlerinizden faydalanıyorum, çoğu kez imreniyorum..:o

En çok kurutulmuş cennet hurmasının tadını merak ediyorum.

Yasemin tütünlerin kokusunu bu yaz duyacağız inşallah..

Eh felsefi yazılarda girdi blog takipteydi şimdi tam oldu:)

Umarım yaşamı sadeleştirme çabalarınızı paylaşmanızla bizde sizinle birlikte sadeleşmeye basit yaşamaya başlarız.

Sayın Meyvelitepe iyi ki varsınız, paylaşımlarınıza teşekkür ederiz.

Sûz-i Dilârâ
16-03-2009, 18:31
Sizi tanımaktan büyük memnuniyet duydum. Yazdıklarınızdan ve verilen bağlantıdaki metinlerden anlayabildiğim kadarıyla özel bir insan olmalısınız.;)

TuruncuHis
16-03-2009, 18:56
Sayın Meyvelitepe,

Forumda sanıyorum kompostla ilgili bir yazınızdan hareketle blogunuzu bulup, okumuştum. Hayran kaldığım şey, doğanın bir parçası olma farkındalığınız olmuştu.
Sizi bir kez daha bu bölüm sayesinde hatırlamak, biraz da tanımak fırsatı bulduğuma sevindim.

Keyfiniz daim olsun...

Oğuz Alper
16-03-2009, 18:58
Sn.Meyvelitepe ; Canı gönülden tebrik ediyorum.Meyvelitepe de ağız tadıyla bir ömür geçirmeniz dileğiyle.Sevgiler

seleste
16-03-2009, 19:12
Sayın Meyvelitepe,

Blogunuzdan gene bu forumda haberim olmuş, imrenilecek ve örnek gösterilecek bir hikaye gibi hevesle okumuştum. Sizin hikayeniz bir kaçıştan çok bir keşif hikayesine benziyor. Yaşam, burda'dır ve şimdi'dir. Başka türlü bir yaşam mümkündür. Yaşamı bir yazgı, bir dayatma ve herkes için aynı standardda ele almak istemeyen herkes için işte harika bir yaşamı keşif hikayesi.

Meyvelitepe'de, size ve eşinize yeni keşifler, yeni başarılar ve hep sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Oğuzhan
16-03-2009, 19:17
Sevgili Meyvelitepe,
Aramızda olmanız çok güzel.Herşey gönlünüzce olsun.Blogunuza şöyle bir göz atayım dedim.Ordaki su içindeki eve hasta oldum.Manzara da süper.Ve bu yazıda çok güzel .:)

"İnsanlar su üzerinde ya da havada yürümenin bir mucize olduğunu düşünür. Oysa bana göre gerçek mucize ne su üzerinde ne de havada yürümektir; gerçek mucize yeryüzünde yürümektir. Her gün hiç farkına bile varmadığımız bir mucizeyle içiçe yaşıyoruz: masmavi bir gökyüzü, bembeyaz bulutlar, yemyeşil yapraklar, bir çocuğun meraklı, kara gözleri - Hepsi birer mucize." Thich Nhat Hanh

Lilium
16-03-2009, 22:09
Sayın meyvelitepe,

Sizlerden öğrenmiş olduğum hurma kurutmasını denedim, mükemmel harika bir şey oldu, tadı damağım da kaldı, hurmayı pek sevmediğim için ekmemiştim, hemen iki tane alıp ektim, harika bir şey herkeze tavsiye ederim.

Sizleri tanımak sizlerle ağaçlar nette olmak çok güzel, iyi ki buradasınız.

sevgilerimle..
67374

Baldaş
17-03-2009, 10:52
Merhaba Meyvelitepe

1- Türkçeyi doğru kullanımınızla
2- Düşüncelerinizi ifade ediş biçiminiz ve yazılarınızın düşünce zenginliği ve derinliğiye
3- Mantığınızın sağlamlığıyla sizi hemen farketmiştik...Blogunuzdan yeni haberdar oldum. Zannediyorum daha çok meyve ağaçları bölümündesiniz.
Başardıklarınız karşısında saygı duyup deneyimlerinizden yararlanmaktan başka ne yapabiliriz ki ? Size ve ailenize Meyvelitepede mutlu bir ömür dileriz :)

MeyveliTepe
17-03-2009, 14:33
Geçen hafta bir gün eşimle yine şehirdışında bir yaşamın hayalleri üzerine sohbet ederken,
''gel dedim, sana meyvelitepe'yi göstereyim''. Eşimle beraber meyvelitepe'ye kısa bir ziyaret yaptık :). Başlangıcından bugününe kadar verdiğiniz emeği ve yaşama olan duyarlılığınızı bir kez daha okuduk. 'Bak işte hayaller gerçek oluyormuş, biz de yapabiliriz' dedik kendi kendimize.
Hayallerinizi ve gerçekleştirdiklerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Ve en önemlisi de yüreklendirdiğiniz için.

Sn.Koyu yeşil, yarı yarıya yapmışsınız zaten. Küçük de olsa bahçenizde, balkonunuzda yarattığınız güzellikler hiç kuşkum yok bundan sonraki hayatınızda da yol gösterici ve yön verici olacaklar.

MeyveliTepe
17-03-2009, 15:02
Sayın Meyvelitepe hayallerinize ulaşmanız ne kadar güzel bizede örnek oluyorsunuz demekki istedikten sonra hayallere ulaşmak zor değilmiş .
İnşallah meyvelitepe'de daha uzun zaman mutlu günler yaşarsınız:)

Sn.Günebakan, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Hepimiz biribirimize örnek oluyoruz.

Kiraz
17-03-2009, 15:04
Sn. MeyveliTepe, büyük bir cesaretle başladığınız ikinci hayatınızın çok uzun, sağlıklı, verimli, sevdiklerinizle beraber olmasnı dilerim. Bunlar olunca mutluluk zaten olacak.

İkinci hayatımın gerçeğe dönüşmesinden ümidimi kestiğimde, "Meyvelitepe" ile cesaret kazanacağım.

MeyveliTepe
17-03-2009, 15:22
Bu yazı bana Garanti Bankasının eski Genel Müdürlerinden Akın Öngör'ü çağrıştırdı.

Meyvelitepe blogunuzdan sizi tanıyorum. Arsa arayışınız, ev yapımınız, zeytinleriniz, fırınınız vs hepsini merakla okumuştum. "Esnaf Kan Ağlıyor" yazınızdaki tespitleriniz çok doğruydu. O yazı özellikle bir çoğumuzun karşılaştığı gerçeği çok güzel anlatıyordu.

Paylaşımlarınız öğretici, cesaret verici. Pek çok üyemizin hayallerini gerçeğe dönüştürmüş biri olduğunuz için sizi kutluyorum.

Herşey gönlünüzce olsun.

Sn.Uzman16, güzel sözleriniz için teşekkür ederim.

"Esnaf kan Ağlıyor" yazısının devamı da var ama yazmadım artık. Fakat, esnaf profilini özetlemesi bakımından küçük de olsa tarihi bir yazı sayılabilir;)

Geçenlerde Sn.Baldaş'ın da bir mesajı vardı bu konuda. Ekonomik kiriz, hipermarketler, değişen tüketim ve kalite anlayışları sebebiyle esnafın da değişmesi gerekecek. Tabii farkına varırlarsa.

Aslında, pek çok ağaçlar.net üyesinin hayalini gerçekleştirmiş birileri olmaktan çok, ağaçlar.net üyelerinin hayallerini gerçekleştirebilmesi için küçücük bile olsa bir itici güç olmayı dilerdim.

Forumlarda tanıttığınız bitkilerin hepsi muhteşem. Kendi adıma sizden çok şey öğrendim. Bu vesileyle teşekkür ederim.

yeşil yaprak
17-03-2009, 17:02
Sn. Meyvelitepe,
Sitenizi ilgi ile takip ediyorum. Sayenizde, başarılı bir kompost çalışmam oldu.
Huzur başlıklı yazınızı, çok beğendim.
Masal Ev'de, sevdiklerinizle birlikte, mutlu bir yaşam dilerim.Saygılarımla...

(Denizakvaryumu'nun yorumuna, bir anlam veremedim)

MeyveliTepe
17-03-2009, 18:22
Şehirden kaçmak isteyenler Sn. MeyveliTepenin blogunu ve forumdaki yazılarını okumasınlar derim.

http://meyvelitepe.typepad.com (http://meyvelitepe.typepad.com/)

Yazılar; dozunu artıran bir kışkırtıcılıkta devam ediyor :)

Tüm bunların yanında işin içine sofizm-zen-mevlevi düşün yazıları da girmeye başladı ki bu benim gibi insanlar için çok daha kötü oldu.

Aklıma takılı kalan husus ise; bu tür kaçış-arayışın hep tek başına ya da çekirdek aile ile olmak zorunda mı olması.

"Kardeş kardeşle bile ortaklık yapamaz" klişelerinin egemenleştiği bu zamanlarda 10-15 kişi veya 5-6 kişi hiç mi ortak payda da buluşamayacak?

Sn.Denizakvaryumu, teşekkür ederim. Doğrusu kışkırtmaya devam edeceğiz :)

Şehirden kaçışın elbette bireysel ya da çekirdek aile ile yapılması zorunluluğu yok. Bir grup olarak yapabilmek tabii ki çok daha güzel olurdu. Bunları çok düşünmüş ve duymuşsunuzdur zaten. Ancak bir grupla, ortak bir paydada yapılacak kaçış planında işin sosyal yanı ağır basmaya başlar kanımca. Bu da esas kaçış amacını zaman zaman zorlayabilir.

Ortak paydayı bulmanın zor olmayacağına inanıyorum. Ancak ortak payda nereye kadar yeterli olacak, hangi noktadan itibaren ortak olan paydanın çıtasının yükselme gereksinimi duyulacak ve bu andan itibaren ortak olmasını umduğunuz ve beklediğiniz şeyler hala ortak olacak mı? Velhasıl, kolay değil. Fakat bu konuda sizin bilinçli olarak ısrarcı olduğunuzu biliyorum. Umarım her şey gönlünüzdeki gibi olur.

En kötü ihtimalle şöyle de düşünebilirsiniz. Kaçtığınız, ya da kaçmayı planladığınız yerde de bir grup oluşturabilirsiniz. Bizim Meyvelitepe'de çok güzel, candan, pek çok şey paylaştığımız komşularımız var artık. En basitinden şöyle söyliyeyim. Meyvelitepe'de bulunduğumuz sürede günde en az iki misafirimiz garanti :) Öte yandan, çok farklı kültür, eğitim süreçlerinden geçmiş insanların ortak paydada buluşması da oldukça heyecan verici olabiliyor.

MeyveliTepe
17-03-2009, 18:56
Sn MeyveliTepe, blogunuza rastladığımda işte dedim doğa aşığı birisi. Soluk soluğa okudum yazılarınızı. Eşinizle birlikte başlattığınız macera gibi yaşamınızı imrenmeden izlemek mümkün değil. Umarım tüm emeklerinizin karşılığını alıp, hayallerinize kavuşursunuz. İyi ki varsınız.

Sn.Lonicera, çok teşekkür ederim. Kompost çayınızdan çok umutluyum. Umarım yaptığınız her şeyi iyice not etmişsinizdir. Zira hep birlikte daha geliştireceğimiz yönünde bir inancım var.

MeyveliTepe
17-03-2009, 20:44
Sayın Meyveli Tepe;
İstemek, umut etmek ve umduğuna kavuşmak, işte mutluluk bu.
Varlığın kendini seçebilmesi, isteklerine yön verebilmesi büyük bir erdem, siz bunların hepsini de başarmışsınız.
Yazınızı büyük bir keyifle okudum, sizi daha yakından tanıdığım için mutlu oldum, dilerim hepimiz sizin gibi, ruhumuzla birlikte ihtiyaçlarımızı da sadeleştiririz.

Adalet hanım, teşekkür ederim. Bir bakıma biz de sizin yaptıklarınızı takip ediyoruz. Araştırmacılığınız, denemeleriniz ve paylaşımlarınız bana ve diğer üyelere çok şeyler öğretiyor.

kuyucu
18-03-2009, 07:46
Sayın Meyvelitepe,
Sizi ilk defa ortak ilgi alanımız olan Üvez ağacı dolayısıyla tanıyorum. Sitenizi de takip ediyorum. Gerçekten çok takdir edilmeye değer yazılar. Bir gün tanışmak dileğiyle.
iyi günler

feridun usta
18-03-2009, 09:00
Sayın Meyvelitepe,
evimin yapımından sonra eksiklerimin başında köy fırını yapmak geliyordu, internette ki aramam da köy fırını-1 yazınızı okuyunca bilgi paylaşmak bu olmalı dedim, o gün bu gündür blogunuzdaki ve güzide sitemiz agaçlar.net deki çok değerli yazılarınızı takip ediyorum, iyi ki varsınız.
Her şey gönlünüzce olsun.

lerdemir
18-03-2009, 12:56
Sevgili Meyvelitepe'nin blogunun e-posta abonelerindenim.

Güncelleme yapıldıkça haberdar ediliyor ve "yine ne güzellikler var acaba?" diye açıp okuyorum fırsat buldukça.

Onunla ilgili olarak aklıma ilk gelen özellikler: Meyvelitepe aktivist; akıl adamı, sağduyulu, aile babası, gönülden paylaşımcı.

Aldığı yolu gıpta ve mutlulukla takip ederken, kendisinin de planlarıma teşvik edici bir biçimde yaklaşımını unutamam.

Bize bu konuda rehber olan bir iki uygulamacıdan biri o.

Daha önce belirttiğim gibi: "Gıpta ve mutlulukla takipteyim..."

MeyveliTepe
18-03-2009, 13:46
Az da olsa (yarım sayfa yazıyla nasıl tanınabilir ki insan?) sizi tanımaktan memnunum, sitede ve bloğunuzdaki her konuda fotoğrafa, daha çok yer vermenizi dilerim.

Herşey gönlünüzce olsun. Yeşile olan aşkınız hiç bitmesin, eşinizle açtığınız hayatınızın yeni sayfasında hep mutluluk olsun.

Sevgiler, saygılar.

Sn.Berduray,
İçten dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bir yandan pastalar çörekler, bir yandan bitkiler ve toprak. Enerjinize, akıl yoluyla her şeyi zenginleştirmenize hayran olmamak elde değil. Allah, ailenizle birlikte gönlünüze göre versin.

Not: Ağaç dallarını balta, bıçakla paralamak zor olacak. Kuru yapraklar da iş görür :)

MeyveliTepe
18-03-2009, 13:49
Sayın Meyvelitepe; hayata geçirdiğiniz güzel hayallerinizi farklı bir başlıkta az da olsa okumuştum. Hayallerinizi bir süre unutup tekrar hatırladığınızda, iyi ki bir şevkle tutmuşsunuz onları.
Kızınızın cherry domatesleri sattığını okuduğumda yüzümde bir gülümseme oluştu. "Ticari kafası" çok hızlı gelişmiş dedim içimden :) Umarım yeşil ve doğa sevgisi de en az onun kadar hızlı gelişir.
Meyvelitepe'de ve bütün hayatınız boyunca herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. Sizi tanıdığıma sevindim...

Sn.Minem, teşekkür ederim. O zamanlar çok küçük olan kızım şimdi büyüdü, tasarımcı oldu. Domates sat desem satmaz belki. Ama ben de büyüdüğüm için artık rahatlıkla domates satarım:D

MeyveliTepe
18-03-2009, 13:53
Meyvelitepeyi ilk günden beri izliyorum, deneyimlerinizden faydalanıyorum, çoğu kez imreniyorum..:o

En çok kurutulmuş cennet hurmasının tadını merak ediyorum.

Yasemin tütünlerin kokusunu bu yaz duyacağız inşallah..

Eh felsefi yazılarda girdi blog takipteydi şimdi tam oldu:)

Umarım yaşamı sadeleştirme çabalarınızı paylaşmanızla bizde sizinle birlikte sadeleşmeye basit yaşamaya başlarız.

Sayın Meyvelitepe iyi ki varsınız, paylaşımlarınıza teşekkür ederiz.

Sn.Feriha, çok teşekkürler.
Meyvelitepe'de bugüne kadar pek çok yazı yayınladık. İnşallah daha da çok olacak. Bizi en çok sevindiren şeylerden birisi, yazdıklamızın bir şekilde başkalarının işine yaramış olması. Bazen, tesadüfen de olsa bunu anladığımızda çocuklar gibi seviniyoruz.

Not: Özel mesaj ile adresinizi gönderirseniz kurutulmuş hurmalardan tadmanız için gönderebilirim.

MeyveliTepe
18-03-2009, 13:55
Sizi tanımaktan büyük memnuniyet duydum. Yazdıklarınızdan ve verilen bağlantıdaki metinlerden anlayabildiğim kadarıyla özel bir insan olmalısınız.;)

Sn.Sûz-i Dilârâ, beni utandırdınız :o teşekkür ederim. belki de tek özelliğim, artık alalade bir insan olduğumu anlamış olmamdır :)

MeyveliTepe
18-03-2009, 14:20
Sayın Meyvelitepe,

Forumda sanıyorum kompostla ilgili bir yazınızdan hareketle blogunuzu bulup, okumuştum. Hayran kaldığım şey, doğanın bir parçası olma farkındalığınız olmuştu.
Sizi bir kez daha bu bölüm sayesinde hatırlamak, biraz da tanımak fırsatı bulduğuma sevindim.

Keyfiniz daim olsun...

Sn.TuruncuHis, çok teşekkürler. Sağlam mantığınız ile pek çok yeni konuyu paylaşacağımıza inanıyorum.

MeyveliTepe
18-03-2009, 14:21
Sn.Meyvelitepe ; Canı gönülden tebrik ediyorum.Meyvelitepe de ağız tadıyla bir ömür geçirmeniz dileğiyle.Sevgiler

Sn.Oğuz Alper, teşekkür ediyorum. Size ve Bionem'e başarılar diliyorum.

MeyveliTepe
18-03-2009, 14:29
Sayın Meyvelitepe,

Blogunuzdan gene bu forumda haberim olmuş, imrenilecek ve örnek gösterilecek bir hikaye gibi hevesle okumuştum. Sizin hikayeniz bir kaçıştan çok bir keşif hikayesine benziyor. Yaşam, burda'dır ve şimdi'dir. Başka türlü bir yaşam mümkündür. Yaşamı bir yazgı, bir dayatma ve herkes için aynı standardda ele almak istemeyen herkes için işte harika bir yaşamı keşif hikayesi.

Meyvelitepe'de, size ve eşinize yeni keşifler, yeni başarılar ve hep sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Sn.Seleste, çok teşekkürler. Haklısınız, kaçıştan çok keşif. Onun için de çok eğlenceli. Yaşam bizlere verilmiş birer armağan. Onu bizler yönetmeli, yönlendirmeliyiz. Bunun için çokça sistemin de dışına çıkabilmek gerekir.

Küçücük bahçenizde görülesi güzellikler yaratmışsınız. Siz de keşfediyorsunuz bu anlamda :)

nazlı06
18-03-2009, 18:46
Sn. meyvelitepe, sizi eşimle birlikte samanlı su zeytini sayesinde tanıdık.Şu an adım adım takip ediyoruz. Meyvelitepe'ye kaçış süreciniz bize ışık tuttu.
Meyvelitepe'de size ve eşinize başarılar diliyorum. Uğraşınız çok güzel. Birşey itiraf ediyorum şimdiye kadar hiç kimsenin aklına gelmemiştir hurmaları tek tek soyup asıp onları kurutmak. Azminizden dolayı size ve eşinize teşekkür ediyorum.

Güler
18-03-2009, 21:06
Sayın MeyveliTepe!
Hem İçimizden Biri başlığındaki yazınızı hem de Çılgın Kalabalıktan Uzak başlığını, sindire sindire ve keyifle okudum.
Sizi ve eşinizi kutlarım, cennetiniz Meyveli Tepe'de sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dilerim.
Yazınızın Huzur bölümünde; Küpe çiçeğinizin ölmediğini hatta gözlerin canlanmaya başladığını gördüğünüzdeki heyecan, kamelyanın tomurcuklarını okşamanız, bana hiç de yabancı gelmedi.
Ben de zaman zaman, bahçemdeki gülleri iki avucumun arasına alır, koklar ve öperim.
Zeytin toplarken, aynı pozisyonda çalışmaktan vücudunuzun ağrıması da bana yabancı gelmedi. Hatta zaman zaman,kendi kendinize sorduğunuz '' bu akıllılık mı'' düşüncesi de.
Benim köyümdeki komşular da bana deli gözüyle bakıyor, yaptıklarım için ''hiç mi işin yok da bu kadar uğraşıyorsun'' diyorlar. Ama bilmiyorlarki ben bütün bunlardan ne kadar zevk alıyor, mutlu oluyorum.
Hurmalar hakkındaki yazınız bana ve eşime çok enteresan geldi. Ben de hurmayı çok severim ve bu sene sizin usulu denemek istiyorum.
Hurma bahsinde size karşı kendimi halâ ezik hissediyorum. Bu konudaki yanlış anlamam büyük bir talihsizlik olmuştu, gerçi telâfi etme yoluna hemen gitmiştim ama başarabildim mi bilemiyorum.
Yolunuz düşerse, Manyas'a bekleriz. Güllü kameriyede size çay ikram etmekten büyük zevk alacağım.
Başarılarınızın devamını bütün kalbimle dilerim.

MeyveliTepe
18-03-2009, 21:22
Sevgili Meyvelitepe,
Aramızda olmanız çok güzel.Herşey gönlünüzce olsun.Blogunuza şöyle bir göz atayım dedim.Ordaki su içindeki eve hasta oldum.Manzara da süper.Ve bu yazıda çok güzel .:)

"İnsanlar su üzerinde ya da havada yürümenin bir mucize olduğunu düşünür. Oysa bana göre gerçek mucize ne su üzerinde ne de havada yürümektir; gerçek mucize yeryüzünde yürümektir. Her gün hiç farkına bile varmadığımız bir mucizeyle içiçe yaşıyoruz: masmavi bir gökyüzü, bembeyaz bulutlar, yemyeşil yapraklar, bir çocuğun meraklı, kara gözleri - Hepsi birer mucize." Thich Nhat Hanh

Sevgili Oğuzhan, teşekkür ederim. İnsanlar kendileri, biribirleri ve doğa ile kavga etmeyi bıraksalar mucizeleri görecekler. Bu arada o filmi izlemeni tavziye ederim.

MeyveliTepe
18-03-2009, 21:29
Sayın meyvelitepe,

Sizlerden öğrenmiş olduğum hurma kurutmasını denedim, mükemmel harika bir şey oldu, tadı damağım da kaldı, hurmayı pek sevmediğim için ekmemiştim, hemen iki tane alıp ektim, harika bir şey herkeze tavsiye ederim.

Sizleri tanımak sizlerle ağaçlar nette olmak çok güzel, iyi ki buradasınız.

sevgilerimle..


Sn.Lilium, benim de zambaklar konusunda sizden öğreneceğim çok şey var. Beyaz zambak en sevdiğim çiçekler arasında. Muhteşem kokularıyla insanın ruh halini değiştirirler.

Emine Aktaş
18-03-2009, 22:03
Sayın MeyveliTepe, Sade ve samimi bir paylaşımda bulunmuşsunuz. Tarımsal konulardaki azim ve gayretinizi kutluyorum. Sevdiklerinizle birlikte güzel bir yaşam diliyorum.

MeyveliTepe
18-03-2009, 22:10
Merhaba Meyvelitepe

1- Türkçeyi doğru kullanımınızla
2- Düşüncelerinizi ifade ediş biçiminiz ve yazılarınızın düşünce zenginliği ve derinliğiye
3- Mantığınızın sağlamlığıyla sizi hemen farketmiştik...Blogunuzdan yeni haberdar oldum. Zannediyorum daha çok meyve ağaçları bölümündesiniz.
Başardıklarınız karşısında saygı duyup deneyimlerinizden yararlanmaktan başka ne yapabiliriz ki ? Size ve ailenize Meyvelitepede mutlu bir ömür dileriz :)
Sn.Baldaş, teşekkür ediyorum.
Türkçe konusu ilginçtir. Hakim olduğum bir dil olmakla birlikte kendi yazılarımı genellikle pek beğenmem. Mahkeme ilamına benzetirim çoğu zaman. Zaten Meyvelitepe'deki yazıların güzel olanlarını eşim, pratik ve pragmatik olanlarını ben yazarız:o Bir de, nedense ikide bir Sn.Malina ile takışırız Türkçe konusunda. Kullandığım Türkçe ve imla sebebiyle değil de, Türkçe hakkında zaman zaman ve ucundan kıyısından açık ettiğim görüşlerim sebebiyle:D Dilin yaşayan bir organizma olduğuna ve sahibinin elinde (dilinde demeliydim belki de) güçlü bir araç olduğuna inanırım. Bir uslubu olan yazım şekline bayılırım. Buna en güzel örneklerden biri de dolambaçsız, kıvrak, rahat, her zaman tam onikiden vuran isabetiyle sizin Türkçeniz sanırım.

MeyveliTepe
18-03-2009, 22:32
Sn. MeyveliTepe, büyük bir cesaretle başladığınız ikinci hayatınızın çok uzun, sağlıklı, verimli, sevdiklerinizle beraber olmasnı dilerim. Bunlar olunca mutluluk zaten olacak.

İkinci hayatımın gerçeğe dönüşmesinden ümidimi kestiğimde, "Meyvelitepe" ile cesaret kazanacağım.

Sn.Nurbahar, çok teşekkür ediyorum. Sizin bahçeniz de (duvar şanssızlığına rağmen) ilham veriyor. Meyvelitepe'deki çiçek bahçesini geçen yaz biçimlendirmeye başladık. İstediğimiz gibi olması için daha bir kaç yılı var. Bahçenizi anlatırken bir yazıda her şey biribirine girdi demişsiniz. İşte, bizim de yapmak istediğimiz tam da öyle :)

nariçi
18-03-2009, 22:44
Meyveli tepe projesi konusunu daha dikkatli okudum, hayırlı olsun. Önceden büyümüş ağaçların olduğu belli, ama kendiniz dikip büyütürseniz, daha bir önem ve anlamı oluyor. Bahçenizde salıklı ve mutlu bir yaşam dilerim.

MeyveliTepe
18-03-2009, 22:49
Sn. Meyvelitepe,
Sitenizi ilgi ile takip ediyorum. Sayenizde, başarılı bir kompost çalışmam oldu.
Huzur başlıklı yazınızı, çok beğendim.
Masal Ev'de, sevdiklerinizle birlikte, mutlu bir yaşam dilerim.Saygılarımla...

(Denizakvaryumu'nun yorumuna, bir anlam veremedim)

Sn.Yeşil Yaprak, güzel sözleriniz için teşekkür ederim. Kompost çalışmanıza katkıda bulunmuş olmak da ayrıca mutluluk verici. Denizakvaryumu, önceki yazışmalarımız sebebiyle latife etmiş sadece:)

MeyveliTepe
18-03-2009, 22:56
Sayın Meyvelitepe,
Sizi ilk defa ortak ilgi alanımız olan Üvez ağacı dolayısıyla tanıyorum. Sitenizi de takip ediyorum. Gerçekten çok takdir edilmeye değer yazılar. Bir gün tanışmak dileğiyle.
iyi günler

Sn.Kuyucu, teşekkür ederim. Umarım bir gün tanışırız.

Üvez benim için hala gizemini koruyan, çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ağaç. Geçen yıl bin zorlukla çimlendirdiğim bir kaç küçük fidanın üzerine titriyorum.

MeyveliTepe
18-03-2009, 23:06
Sayın Meyvelitepe,
evimin yapımından sonra eksiklerimin başında köy fırını yapmak geliyordu, internette ki aramam da köy fırını-1 yazınızı okuyunca bilgi paylaşmak bu olmalı dedim, o gün bu gündür blogunuzdaki ve güzide sitemiz agaçlar.net deki çok değerli yazılarınızı takip ediyorum, iyi ki varsınız.
Her şey gönlünüzce olsun.

Feridun bey, fırını yaptınız mı? Yaptıysanız fırın kardeşliğine bekliyorum. Yapmadıysanız tam zamanı :)

MeyveliTepe
18-03-2009, 23:09
Sevgili Meyvelitepe'nin blogunun e-posta abonelerindenim.

Güncelleme yapıldıkça haberdar ediliyor ve "yine ne güzellikler var acaba?" diye açıp okuyorum fırsat buldukça.

Onunla ilgili olarak aklıma ilk gelen özellikler: Meyvelitepe aktivist; akıl adamı, sağduyulu, aile babası, gönülden paylaşımcı.

Aldığı yolu gıpta ve mutlulukla takip ederken, kendisinin de planlarıma teşvik edici bir biçimde yaklaşımını unutamam.

Bize bu konuda rehber olan bir iki uygulamacıdan biri o.

Daha önce belirttiğim gibi: "Gıpta ve mutlulukla takipteyim..."

Sevgili lerdemir, teşekkür ederim, beni utandırıyorsun:o
Bu arada sekoya fidanı saksısında kartlaşmadan sizin bahçeyi alsak diyorum;)

MeyveliTepe
18-03-2009, 23:21
Sn. meyvelitepe, sizi eşimle birlikte samanlı su zeytini sayesinde tanıdık.Şu an adım adım takip ediyoruz. Meyvelitepe'ye kaçış süreciniz bize ışık tuttu.
Meyvelitepe'de size ve eşinize başarılar diliyorum. Uğraşınız çok güzel. Birşey itiraf ediyorum şimdiye kadar hiç kimsenin aklına gelmemiştir hurmaları tek tek soyup asıp onları kurutmak. Azminizden dolayı size ve eşinize teşekkür ediyorum.

Sn.Nazlı06, güzel sözleriniz için teşekkür ederim. Siz de şehirden kaçışı gerçekleştirenlerdensiniz :) Hurma kurutmayı biz de japonlardan öğrenmiştik. Samanlı zeytininin bilinmiyor olmasında çok hayret etmiştim bu kadar güzel bir cins neden bilinmez diye. Sanırım bir anlamda Karamürsel'e özel bir cins. Aslında anladığım ve kabul ettiğim bir şey de Rumların gerçekten zeytini çok iyi tanıdıkları oldu. Karamürsel'in iki cinsi olan samanlı ve Karamürsel-Su ağaçlarını öyle yerlere dikmişler ki, kesinlikle rastgele değil. Sizin fidanları merakla takip edeceğim.

MeyveliTepe
19-03-2009, 00:01
Sayın MeyveliTepe!
Hem İçimizden Biri başlığındaki yazınızı hem de Çılgın Kalabalıktan Uzak başlığını, sindire sindire ve keyifle okudum.
Sizi ve eşinizi kutlarım, cennetiniz Meyveli Tepe'de sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dilerim.


Güler hanım, güzel sözleriniz iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bir bakıma sizin izinizden gidip, sizin senelerce önce yaptıklarınızı yapmaya çalışıyoruz. Sizin de söylediğiniz gibi, bir tohumun, bir kuru dalın canlanması, bundan bir bitki, ağaç oluşması, bunu ellerimizle, gönlümüz ve sevgimizle yapmamız her yorgunluğa değer.

Köylerde yaşamakta olan komşularımız çokça kanıksamışlar doğanın ve yaşamın mucizelerini. Fakat ilginçtir, oturup konuştuğunuzda, sohbet ettiğinizde farkına varanlar oluyor, tekrar düşünüyorlar.

İnşallah, sizleri ve bahçenizi ziyaret etmekten zevk duyarız. Gerek tanıttığınız bahçeniz, gerek paylaştığınız deneyimleriniz bize ışık tutuyor.

MeyveliTepe
19-03-2009, 00:03
Sayın MeyveliTepe, Sade ve samimi bir paylaşımda bulunmuşsunuz. Tarımsal konulardaki azim ve gayretinizi kutluyorum. Sevdiklerinizle birlikte güzel bir yaşam diliyorum.

Sn.Emine Aktaş, çok teşekkür ediyorum. Sizlerin paylaşımlarınız sayesinde biz de öğreniyoruz.

MeyveliTepe
19-03-2009, 00:06
Meyveli tepe projesi konusunu daha dikkatli okudum, hayırlı olsun. Önceden büyümüş ağaçların olduğu belli, ama kendiniz dikip büyütürseniz, daha bir önem ve anlamı oluyor. Bahçenizde salıklı ve mutlu bir yaşam dilerim.

Sn.Nariçi, çok teşekkürler. Yeni ağaç dikecek yerimiz kalmadı gibi. Büyüsünler diye uğraşıyoruz artık :)

lerdemir
19-03-2009, 10:25
Az daha sabır; bir kaç hafta kaldı hayırlısı ile.

Olacak bahçe, olacak...

Haber vereceğim ;)

Sevgili lerdemir, teşekkür ederim, beni utandırıyorsun:o
Bu arada sekoya fidanı saksısında kartlaşmadan sizin bahçeyi alsak diyorum;)

Baobab
19-03-2009, 15:13
Sn Meyvelitepe;

Dün Blog'da yazdıklarınıza şöyle bir göz atayım dedim ve o kadar kendimi kaptırdım ki, hala her satırını büyük bir zevkle, sindire sindire okumakla meşgulüm.

Bizlere vermekte olduğunuz son derece pratik bilgilerin yanısıra -aslında onlardan daha çok- , başka ve daha güzel bir hayatın olabileceğini gösteren örnek projenize hayran kalmakla meşgulüm.

Gerek bütün sürecin nasıl anlaşılması/kavranması gerektiğini yansıtan felsefi ve edebi söyleminiz, gerekse fiili uygulamanızla bunu göstermiş olmanız eminim şehir hayatına ve günlük çekişmelerin kıskacına sıkışmış benim dışımda pek çok doğa severe de ilham verecektir.

Küçük saksılarda, daracık balkonlarda yaşatmaya çalıştığımız alternatif bir hayat özlemini güzel uygulamalarınızla fiilen gerçekleştirmiş olmanızın bizlere verdiği ümit ve cesaret, emin olun dünyayı ve hayatımız güzelleştirmekte çok önemli bir işlev görmekte.

Saygı ve sevgilerimle..

MeyveliTepe
19-03-2009, 19:50
Sn.Baobab, teşekkür ederim. Yapmaya çalıştığımız şeyi çok güzel özetlemişsiniz. İnanıyorum ki, o küçük saksılarda açan çiçekler, filizlenen tohumlar, görenler için zor zamanlarda bile umudun ve başka bir boyutun ışığı olacaklar.

nariçi
19-03-2009, 19:56
Sn.Nariçi, çok teşekkürler. Yeni ağaç dikecek yerimiz kalmadı gibi. Büyüsünler diye uğraşıyoruz artık :)

İçinde sizin diktikleriniz varsa gereği yerine gelir.

MeyveliTepe
19-03-2009, 20:26
İçinde sizin diktikleriniz varsa gereği yerine gelir.

Evet Sn.Nariçi, 400 civarında fidan da ben diktim. Buna yeni diktiğim 20 likapa ve serada fidan haline gelen üvezler, iki goji fidanı, mümkünse bu yıl yapacağım yüzlerce yeni goji dahil değil. Geçen yıl iki sekoya dikmiştim zaten. Seradaki sekoyaları ne yazık ki bahçeme dikemiyeceğim artık zira 10 yıl sonra ne olduğu tecrübeyle sabit :)

zenfree
23-03-2009, 22:11
Sevgili MeyveliTepe, sizi tanıdığıma memnun oldum. Ne zaman zeytin görsem sizi hatırlıyorum diyebilirim.:) Blog yazılarınızı da ilgiyle takip ediyorum. Sevgiler.

Sonja Varol
05-09-2009, 23:56
Meyvelitepe ailesini, uzaktan cok uzaklardan takip edenlerdenim. Doga, bitkiler ve kedilerimizle uzakta da olsak bir dünya yarattik kendimize. Tek dilegimiz birkac yil icinde emeklilik yillarimizda siz Meyvelitepe sakinleri gibi bir yasami hayal etmekteyiz. Buradaki bag evimizi, bahcemizi tabiiki oraya tasiyamayacagimizdan, sizin gibi bir yolu izleyerek, meyveli ve kedili tepe insa etmek tek hayalimiz. Blogunuzu ve yazilarinizi, özellikle de Firin Kardesligi ilgi alanimda.
Meyvelitepede uzun yillar doga ile icice, sebze ve meyvelerinizle, artan deneyimlerinizle hepimize örnek olacaksiniz. Takipteyiz...
Sonsuz basari ve mutluluk dileklerimizle selam ve sevgiler cok uzaklardan...

bahtiyar02
06-09-2009, 21:23
Sevgili MeyveliTepe... Tüm hayallerinizin ve isteklerinizin gerçekleşmesi dileğiyle,
sizi tanıdığıma memnun oldum.Adıyaman'dan saygılar

akcan67
06-09-2009, 22:09
Sn Meyvelitepe

Bir insanın toprağa ve bitkilere gösteriği sevgi ve alaka ancak bu kadar olabilir.Tabi ki sonuç mükemmel.Bu formum da sizden öğreneceğimiz çok şeyler olduğunu biliyorum.

Hani derler ya ,doğruları yapamasan da doğruları yapanların yanın da ol.Bu yüzden önceden olduğu gibi şimdi de yazılarınızı dikkatle takip edeceğim.Saygılarımla

idris şenol
06-09-2009, 22:59
bende meyveli tepe hayranlarındanım:))

berduray
04-10-2009, 11:44
Azimli çalışmalarına hayran olmayan yok, hatta Sabah Gazetesi yazarı, Haşmet Babaoğlu bile;

Haftanın iz bırakanları; Şehir terk edip toprak ve bitkilerde huzur arayanların bloglarından hoş bir örnek: meyvelitepe.

4 Ekim 2009 Sabah Gazetesi
Kaynak (http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2009/10/04/haftanin_iz_birakanlari)

cukurovalı
04-10-2009, 11:59
Hayallerinizi okurken bu benim dedim.

Bu şehirden gideceğim bir gün.

Eşime referans olarak sizi ve sitenizi gösterdim. Bana da beni hiç tanımadan destek oldunuz.

Yaşım geç ama çalışmalara başladım. Bir yer var benim için ve ben orayı bulacağım.

Sizi takip ediyoruz.Takdir ediyoruz.

Saygılarımla.

Halil Önen
04-10-2009, 13:58
Hayallerinizi okurken bu benim dedim.

Yaşım geç ama çalışmalara başladım.

Evet işte bu kadar...

Hayalini kurduysanız bu iş kesin olur ve hatta yarısına bile gelmiş sayılırsınız sevgili cukurovalı...

Sevgili Meyvelitepe bile 30 yıl önce bu hayali kurmuştu bildiğim kadarıyla ki şunun şurasında ne kalmış ki; de benim aklıma bir fıkra getirdiniz.

Adamın biri yolda giderken bir nal bulmuş, geri kaldı üç nal bir at demiş.:D

Başarılar.

MeyveliTepe
04-10-2009, 18:41
Sevgili, Zenfree, Sonja Varol, Bahtiyar02, Akcan67, İdris bey, Berduray, Çukurovalı, Halil bey, ben ve eşim hepinize çok teşekkür ederiz. Bu kadar övgü dolu sözlerin bizi biraz utandırdığını itiraf etmeliyim.

Sabah gazetesi yazarı da bir şekilde yazılarımıza ulaşmış olmalı ki, sözünü etmeye değer bulmuş. Haberimiz yoktu. Sn.Berduray'a teşekkürler. Hoş bir duygu.

Halil bey yazmış, ki çok doğru. Hayal etmek işin yarısı. Diğer yarısı da hayalleri ertelemeyip ilk adımı atmakta. Gerisi kendiliğinden olur.

Yaptığımız her şeyi yazarak bizim gibi düşünenlere cesaret verebileceğimizi (gelen tepkilerden aynı zamanda cesaret de almak üzere) işin en başında düşünmüştük. Yaşamımızın en önemli projelerinden biri olarak gördüğümüz Meyvelitepe'de Türkçe kaynak yetersizliğine de minicik de olsa bir çare olalım, bilginin paylaşılmasının yolunu da açalım istedik.

Arazideki taraçalandırma maksadıyla yaptığımız iki taş duvardan birinin üzerinde bir tarih yazılı. 22 Mart 2007. Bu tarihte ne evimiz vardı, ne meyve fidanlarımız. Sadece kadim zeytin ağaçları, bir hurma ağacı, 8-10 kadar ceviz, bir de kestane ağaçları. Gizemli üvez ağacını da unutmamak gerekir.

Ailemizdeki büyüklerin hemen hepsi öyle bir yatırıma girişmemize karşı çıktılar. Bize deli gözüyle baktılar. Çok yakın arkadaşlarımıza bile söz etmedik. Bir çoğu hala bilmez. Dolayısıyla kimseyle tartışmadık. Fikir bile almadık. Orada kendimizce başka bir dünya yaratmaya çalıştık. Hatta, meyvelitepe diye bir şeyin varlığını bilip, takip ettiği halde bizimle ilişkilendiremeyen tanıdıklarımız bile var :)

O zamandan bu zamana, iki buçuk yıl geçmiş. Şimdi dönüp bakınca ne çok şey olmuş diye düşünüyorum. Üstelik hala tüm zamanımı meyvelitepe'ye ayıramıyorum. Benim için bile çok şaşırtıcı olan pek çok şey ortaya çıktı. Bunların bazıları hem bizim gibi amatörlerin hem de tarım ile ticari olarak uğraşanların da işine yarıyabilecek şeyler.

Öte yandan çok sık hiç tanımadığımız insanlardan mesajlar alıyoruz. Kimi, zaman ayırıp uzak yerlerden ziyaretimize geliyor, oturup sohbet ediyoruz. Şu ana kadar pek çok insan, arazi alıp kaçış planı yapmamıza sebep oldunuz, sayenizde şuradan şöyle bahçe aldım, tüm bakış açım tamamen şöyle değişti vs. diye yazıyorlar. Ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Çok duygusal bir durum.

Ne benim ne de eşimin öğrenimi ziraat ile ilgili değil, bambaşka konular. Buna rağmen sadece bu yıl keşfettiğimiz, deneyip sonuç aldığımız şeyler bile heyecan verici. Aynı zamanda da üzücü, bunları biz mi bulup çıkarmalıydık diye.

Son olarak, bugün kararmaya başlayan zeytinlerin her iki çeşitinden de 8-10'ar kilo kadar topladık. Tek bir kurtlu zeytin yok. Müthiş keyif verici bir durum. Üzücü olan ise, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün entegre mücadele talimatları içinde kaolin kilinin esamesi okunmuyor. Neden diye düşünüyor insan.

Dogasever
04-10-2009, 21:23
Bu başlığı yeni gördüm ve neden daha önce buraya yazı yazmadım diye kendime biraz kızmadım desem yalan olur. Ben çok fazla söz söylemek istemiyorum. Forumu okuyanlar Sn MeyvelıTepe'yi zaten seçtiği sözcüklerden ve ifadelerden hemen anlıyorlar. Kendisini tanımış olmaktan son derece mutluyum ve ne gariptir ki içimde sanki Meyvelitepe'yi kırk yıldır tanıyormuşum gibi bir his var. Sanki yıllar önce aynı mahallede çember çevirdik, futbol oynadık. MeyveliTepe sözcüğü bana huzur veriyor. İçimi rahatlatıyor. MeyveliTepe, sanki aniden karşınıza çıkan bir deniz ya da çöldeki bir vaha gibi. MeyveliTepe'ler hep olmalı diye düşünüyorum. İçimde bir ses, MeyveliTepe olursa, Meyvelitepe'ler çoğalırsa; topraklarımız çöl olmayacak, sularımız kirlenmeyecek, kırlarımız, bahçelerimiz hep bakımlı olacak diyor. O yüzden, artık MeyveliTepe sadece kendisi değildir. O yüzbinlerce hatta belki de milyonlarca insanın hayalidir. O bir gün başlayacak diye sabırla beklediğimiz bir hareketin de adıdıdır. İyi ki varsın Meyvelitepe. İlk fırsatta sizi ve eşinizi ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum.
Not: Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün entegre mücadele talimatları içinde kaolin kilinin esamesinin olmamasına hiç şaşırmadım. Ben EM'yi Türkiye'ye ilk getirdiğimde, Bakanlıkta kimse Yararlı Mikroorganizmanın ne olduğunu dahi bilmiyordu.

brody
05-10-2009, 14:40
Bloğunuzu ben de ilgiyle takip ediyorum. Tebrikler çok başarılı çalışmalarınız var. Dün kayınbabama da gösterdim internet sitenizi. O da çok ilgilendi. Kaolin kilini denemek istiyor. Acaba nerde bulabiliriz kaolini?

MeyveliTepe
06-10-2009, 15:07
Sn. Brody, teşekkür ederim.
Kaolin kilini Orfe teknik diye bir firmadan temin etmiştim. Zeytin zararlılarıyla doğal mücadele başlığında daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.

brody
06-10-2009, 17:04
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

ahmet salih
06-10-2009, 20:24
Sn;Meyvelitepe Arkadaşlara katılıyorum ,Abartıklarını da düşünmüyorum.Doğaya gönül veren bizim gibi amatörler (ve hatta profestoneller) için, çok başarılı bir örnek oluşturduğunuzu düşünüyorum. Minik bilgi kırıntılarını bilimsel düşünebilme yeteneğinizle dantel gibi işleyip,sabır ve özenle pratik uygulamalarını yapıyor,Bunların sonuçlarını değerlendirerek,kayıt altına alıyor, bizim için zevkle okuyacağımız yazılara dönüştürebiliyorsunuz.Bunların hepsini bir arada yapabilen üniversitelerimiz de bile çok fazla insanımız ,malesef yok.(olsaydı ,memleketimizin hali böyle olmazdı) .Küçük damlalarınızın daha sık ve daim olması dileğiyle ,elinize yüreğinize sağlık.
EM başlığı altında yazdığım yazıyı ,buraya kopyalamam gerektiğini düşündüm.

Zeytinlibahçe
02-04-2010, 20:27
Sn Meyvelitepe

Kendime nasil kiziyorum bir bilseniz,bu bolum gecenlerde sn Dogaseverin adi gecince ilgimi cekmisti,sizin hakkinizdaki yazilar tam bir yil olmus, hayatimi yazilari ve uygulamalariyla bu kadar etkilemis bir kisi hakkinda nasil olurda bir kac satir yazmamis olayim, ozur dilerim

Agaclar net te daha kesfetmedigim hangi bolumler var kimbilir,gerek blogunuzdaki, gerekse agaclar net teki yazilarinizi her zaman ilgiyle okudum, cok seyler ogrendim,

Yilin neredeyse 8-9 ayini deniz uzerinde geciren,bahce calismalarimin bir cogunu esim ve dostlarim yardimiyla yerine getiren,karaya ciktiginda her dakikasi planli ve dolu olan,deneme ve yanilmaya hic sansi olmayan ben, sizin tecrubelerinizden bugune kadar cok yararlandim,yanilmadan basarilar elde ettim, halen bir cok konuda dumen suyunuzdan gitmeye devam ediyorum,

Sordugum bir cok soruya bugune kadar ozelinizden cok ayrintili cevap ve yorumlar verdiniz,hepsinden cok yararlandim.

Iyiki varsiniz.cok tesekkur ederim.

saygilarimla

Özden
12-04-2010, 14:41
Sn. Meyvelitepe
Yolumuz sizinle kesiştiği için çok mutlu olanlardanım ben de. Yazdığınız her bir satıra tüm gönlümle katılıyorum.
Ancak bu "Örnek Proje"yi hayata geçirmek için önce kendi kara gözlü fidanımızı ;) tek başına ayakta durur hale getirmemiz gerekiyor.. Çocuklarımızın eğitimi aşamasında ister istemez büyük şehirlere mahkum oluyoruz.

Keşke sizin Masal Evinizi, içinde her meslekten bir gönüldaşın bulunduğu, kendi kendine döngüyü sağlayabilen "Masal Köy" haline getirebilsek de hayallerimiz için emekliliği beklemek zorunda kalmasak..
Sevgilerle..

MeyveliTepe
12-04-2010, 19:44
Sn.Dr-ozden, Nazik ve içten mesajınız için çok teşekkür ederim. Biliyorsunuz, fidanlar sağlıklı, temiz, organik topraklarda daha güzel büyüyorlar. Sizin fidan da alışıldık kalıpların dışında daha iyi büyür, kimbilir :) Masal köyümüz oluşuyor yavaş yavaş. Yakınımızdaki bahçelerde yeni masal evler görünecek yakında diye umuyoruz.

Ayhan bey, teşekkür ederim. Sizin gibi insanların varlığı ülkemiz ve toplumumuz için başlıbaşına umut ve cesaret kaynağı.

balbay
12-04-2010, 21:09
Sevgili Meyvelitepe'

Özellikle çok paralel seyreden bir hobi merakımız olduğu için yazılarınızı içtenlikle takip ediyorum. Ayrıca kardeş, uyumlu bitki popülasyonu ve yaşayışı ile ilgili çalışmalarınızı sürekli takip etmek büyük keyif veriyor. Her şey istediğiniz gibi olsun.

Diyne
12-04-2010, 22:50
Sn MeyveliTepe,

Bu ay Antalya'da dört aile sizin sebze adalarını uygulamaya koydu, (ikisi şeklen beğendiği için;biri işi az ve verimi çok olacağı için)

Ben mi...Toprağın kokusu için, ada dışına sıkıştırıverdiğim yonca ve yaban çileğinin devasa yaprakları ve mutlulukları için...
Ya adaların içi mi?

Size mi anlatayım? Nasıl?

İyi ki varsınız...

Saygılar

Yılmaz Yalçın
13-04-2010, 08:30
Sn Meyvelitepe,
Geçen yıl sebze bahçemle ilgili önerileriniz sayesinde çok şey öğrendim:)Gerçi sebzeler kabuksuz salyangozlar tarafından afiyetle yenildi:)Ama benim sorularıma sıkılmadan,usanmadan cevap verdiğiniz ve forumda böyle bir üstadın varlığından dolayı ben çok mutluyum.Size çok teşekkür ederim...

MeyveliTepe
15-04-2010, 19:02
Sn.Balbay, teşekkür ediyorum. Tanıtımınızı okuduğumda geçmiş tecrübelerimiz ve bakış açıları bakımından pek çok paralel deneyimlermiz olduğunu farkettim.

Sn.Diyne, sebze adaları, kompost, hurma kurutma ve kaolin uygulamaları, hiç planlamadığım ve baştan tahmin de etmediğim bir şekilde ülkenin her yerinde önemli bir etki yarattı. Pek çok kişi de hayal ettiği bahçe sahibi olma sürecini tetiklediğimizi, harekete geçmelerine sebep olduğumuzu söylüyor. Kendi adıma bu çapta bir etkiyi korkutucu buluyorum biraz. Öte yandan da çok keyiflendiğimi itiraf edeyim :)

Sn.Kubat İzmirli, teşekkür ederim. Bu kabuklu ve kabuksuz salyangozların basit bir çaresi var. Bakır şeritlerin işe yarayacağından eminim. Yine de önce kendim deniyeyim :)

Diyne
15-04-2010, 20:06
Hurma, kompost yazmamış mıyım?
ve daha niceleri...
Ömrünüze bereket...

hbayraktar
13-06-2010, 14:59
Sayın MeyveliTepe,

Bundan 1,5 sene öncesine kadar boğazda ki evime giderken yolda gördüğüm bitkiler ve ağaçlar otomatik olarak orada bitiveriyorlardı, balkonumda yetiştirmeyi beceremediğim mevsimlik çiçekler fidelikte hormona boğulmuş oldukları için zaten ölü olarak geliyordu bana göre, benim suçum yoktu..

Benim de bir şeyleri bilmiyor olabileceğimi düşünmeye başladığımda, didaktik anlatımlı kaynaklar açıkçası çokta içine almadı beni. Ta..ki sizin blogunuza ulaşana kadar, gayet iyi bilirim ki ders gibi okunacak bilgilerle, ilgisi olmayan veya az olan biri konuya bağlanamaz, ilgi alanına giren konularla süslemek lazımdır. Akılcı, düşündürten, olaylara ve kavramlara demogojik değil realistik açıyla yaklaşan, kendini de sorgulayan -ki eşinizi de işin içine katacağım- blog yazılarınızla ilk defa bir foruma üye olup yazmaya başladım, bu aralar hep bir şeyler araştırıyor, soruyor ve öğreniyorum, ancak gelecek senelerde bu edinimleri katkı haline getirebileceğim sanırım.

1,5 sene'nin sonunda yüzlerce tohum çimlendirmiş, sağlıklı fideler üretmiş, bu konuda kendine güveni gelmiş biriyim, çünkü artık biliyorum....

Gönül isterdi ki hergün garanti olan iki komşunuza eklenip sizlerin muhabbetlerinizi, mutlaka tatmak istediğim kalamata zeytinlerinizle, trabzon hurması kurularınızla birlikte tüketeyim. O tarafa yolum düşünce mutlaka kapınızı çalacağım, umarım sizin de yolunuz bu taraflara düşer...

Sevgiler.

nariçi
13-06-2010, 15:19
Tepe adını birçok bileşik isimlerde görürüz ve anımsarız, dizilere varıncaya kadar. Adı ne yi çağrıştırıyorsa sahibinin özgünlüğü de onu yansıtıyor olmalı. Meyvelitepe hem verimliliği ve bereketi, çalışmayı ve azmi. Hem de romantik bir hayali çağrıştırıyor. Zümrüt yeşilleri arasında bahçe, umarım sağlık ve sıhatle uzun yıllar bu mutluluk ve arzunuz sizinle olur.

süleyman bey
13-06-2010, 17:32
Sayın Meyvelitepe,
Her şeyden önce deneyimlerini ve bilgilerini bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.
Sayende daha doğru işler yaptığımızı görüp etrafdan güzel sözler duymaktan çok
mutluyum.
Hayallerimizin kaharamanı Meyvelitepe dostuma mutluluklar dilerim.

Minarislim
13-06-2010, 17:48
Sayın Meyveli Tepe;Yaptılarınızın takipçisiyim.Bahçeçilik konusunda sizden çok şey öğrendim.Meyveli Tepe bloğunuzu sıkı takipçisiyim.Elektronik bahçe dergisi gibi.BAhçecilik uygulamalarında sizi ustam,hocam olarak kabul ediyorum.İyi'ki varsınız.Ailenize ve size bahçenizde mutluluklar diliyorum.Ankara'dan sevgiler,selamlar.

dragut
13-06-2010, 18:29
Sayın Meyvelitepe.
Uzun süre değişik kıtalarda yaşadım. Almanya yaban hayvanları üreticileri federasyonu yönetim kurulu üyeliği yaptım. Aynı zamanda yeminli yaban hayvanları üretim bilirkişisi idim.
Münih yakınlarında ufak bir çiftlikte Alageyik üretimim vardı. Türkiye ye gelişimin nedeni ise, aynı sistemi burada kurmaktı. Önce İzmir e yerleştim. Daha önce burada araziler almıştım ve büyük şehir olmasına rağmen, yinede kasaba havası var. Uzun süre yurtdışında yaşayıp, Türkiyeye dönen pek çok kişi gibi, bende önce tepetakla oldum :)
Aradan geçen 5 sene içinde değişik araştırmalar yaptım. Niyetim geyik üretimi idi. Orman ve Tarım bakanlıklarının sürtüşmeleri arasında yorulunca, bundan vazgeçerek, alternatif tarımda neler yapabilirimin arayışlarına başladım. Daha önceki yıllarda tanıştığım, ama türkiyede bilinmeyen, veya sadece belli araştırmacı kişiler tarafından bilinen meyveler üzerinde yoğunlaştım. İzmirdeki evimin bahçesinde 200 kök Physalis ve 12 kök Goji Berry deneme üretimi yaptım. Oldukça başarılı bir sonuç elde ettim. İzmir Mordoğan daki arazilerimde Jiaogulan (Gynostemma pentaphyllum), Goji Berry ( Lycium barbarum), Vitalberry (Schisandra chinensis), Miracle berry(Synsepalum dulcificum) ve Moringa ağacı ( Moringa oleifera ) dikmeye başladım. Pek yakında, doğanın ortasında, deniz manzaralı arazimde, evimin inşaatıda bitecek ve böylelikle hem bitkilerimin yanında olacağım hemde ufak çaptada, olsa Sülün ve keklik üretiminede başlıyabileceğim. Çok sevdiğim geyik üretimini başka bir yaşama bırakıyorum.
Türkiyede bulunduğum 5 sene içinde, düşüncelerime yakın insanların varlığından haberdar olmak beni çok memnun etti. Çalışmalarınızı okudum ve size hayattaki yenilgilere gülecek kadar başarılı, torunlarınızla dans edecek kadar sağlıklı, muhtaç olmayacak kadar paralı, uyandığınızda yanınızdakinden mutluluk duyacak kadar aşık olacağınız, güzel bir yaşam diliyorum...
Saygılarımla
Turgut Yılmaz.

aer
14-06-2010, 20:43
Meyvelitepe'den bahsetmeden önce şöyle bir yanımı anlatmalıyım. Okuduğum kitabın son sayfasını bitirince sanki yemekten kalkmış gibi tokluk hissederim, kitabı sindirir ve en son yazarını düşünürüm. Evet kitabı beğendim ama bunu yazan kimdir, nasıl bir ruh haliyle yazmış, acaba huyu- suyu nasıldır. Yapıtını güzel yapmış derim. Sayın Meyvelitepe nin bizlere sunmuş olduğu cenneti ve blogunu takip ederken de yazara bakışım var. Meyvelitepenin yazarı da benim nazarımda sıcak bir tebessümle neşe veren, dokunduğu mekana renk ve bereket veren bir büyüğümüz. Aileniz ve meyvelitepeniz ile hayırlı ömürler dilerim. (Özür dilerim tanımadan sizi yazılarınız ile değerlendirmeye çalıştım)

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:08
...
1,5 sene'nin sonunda yüzlerce tohum çimlendirmiş, sağlıklı fideler üretmiş, bu konuda kendine güveni gelmiş biriyim, çünkü artık biliyorum...

Sn.hbayraktar, bunda bir şekilde bir damlacık bir katkımız olduysa başka ne isterim :)

Ne bildiğini, en çok da, ne bilmediğini bilen, kendi gücüne güvenen insanlar. İşte toplumumuzda ihtiyaç duyduğumuz da tam olarak budur.

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:14
Sn.Nariçi, bir proje düşünün. İçi hep pozitif şeylerle dolu olsun, kaybedeni olmasın. Öyle ki, hem siz ve aileniz, hem bir şekilde değen herkese az çok katkısı olsun. Bir de çok keyifli olsun. Belki de son projeniz. Ne gam, bazen her dakikası bir ömre bedel oluyor, özellikle de sizler gibi insanlardan geri bildirim alınca :) Romantik mi? Hem de tepeden tırnağa.

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:25
Süleyman bey, gönülden teşekkür ediyoruz. Biz de mutlu ve huzurlu ömürler diliyoruz.

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:28
Sayın Meyveli Tepe;Yaptılarınızın takipçisiyim.Bahçeçilik konusunda sizden çok şey öğrendim.Meyveli Tepe bloğunuzu sıkı takipçisiyim.Elektronik bahçe dergisi gibi.BAhçecilik uygulamalarında sizi ustam,hocam olarak kabul ediyorum.İyi'ki varsınız.Ailenize ve size bahçenizde mutluluklar diliyorum.Ankara'dan sevgiler,selamlar.

Sn.Minarislim, teşekkür ediyoruz. Biz de sürekli öğreniyoruz. Hepimiz biribirimize bilmediklerimizi öğretiyoruz. Güzel olan da bu zaten, bilgi paylaşıldıkça büyüyor.

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:32
Sn.Dragut, sizden öğreneceğimiz çok şey var. Bizim için dilediklerinizi, siz ve içi doğa sevgisi ile dolu herkes için diliyoruz.

MeyveliTepe
14-06-2010, 21:34
Sn.Aer, teşekkür ediyorum. Yazılardan çıkarttığınız tanım gerçekten mutluluk verici. Keşke öyle olsa :)

Cumhur Tonba
15-06-2010, 00:27
Bu tanıtım yazınızı okumadan önce sizin için kafamda bir imaj yaratmıştım. Birçok yerde isminize rastlıyor, mesajlarınızı okuyordum. Yarattığım imaj doğru fakat eksik kalmış. Sizi tanımak güzel oldu. Dilerim sizinle yazışmak ve tanışmak ta nasip olur.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Oğuz Karsan
18-06-2010, 23:34
Merhaba.

Sn. MeyveliTepe,

İkinci baharınızı dilediğiniz şekilde, Amerikalı iş adamı olarak değil de, Meksikalı Balıkçı olarak mutluluk içinde geçirmenizi temenni ediyorum. Şehir hayatından uzaklaşmak isteyenlere, değerli tecrübelerinizi aktarmanız çok önemli.

Şehri birkaç denememe rağmen terkedemeyenlerden birisi olarak, Çabanızı beğeniyor ve destekliyorum. Hatta biraz da kıskanıyorum.

Sevdiklerinizle, mutluluk ve sağlık ile yaşayınız.

Saygılar

Baki Berk Kayalar
26-02-2011, 23:12
Bir zamanlar yazlık evimizin 300-400 m2 bahçesinde her çeşit çiçek ve sebze yetiştirirdim. Öyle ki, 10 küsür cins domatesten birer tane bir tepsiye koyar, hepsinden peşpeşe birer parça tadarak lezzet testi yapardık. 17 yıl önce yetiştirdiğim cherry domatesleri o zamanlar 5-6 yaşında olan kızım poşetlere koyup sahilde satmıştı da, ilk defa cherry domates gören insanlar kapış kapış almıştı. Sokağın çocukları bir kaç gün boyunca dondurma parasını buradan karşıladılardı.

Ne günlerdi. Lokantacılar çok şaşırmışlardı o cherrylere. Neredeyse ağızları açık bakıyorlardı :) Cherry hasılatı ile aldığımız ve yediğimiz dondurmaların tadı halen damağımda.

Meyvelitepe o zamanlarda da muhteşem domatesler yetiştiriyordu. Fakat söz konusu yazlık evimizin bulunduğu bahçemizde ağaçlar çok büyüyünce sebze ekecek yer kalmadı. Bir zamanlar bize her sabah tatlı biberler sunan o küçük bahçede şimdi koca bir sekoya yükseliyor. Şu an bu bahçe küçük bir orman halinde. Başka iri ağaçlar da var. Fakat ağaç kesme huyumuz olmadığı için bahçeyi eski haline getiremiyoruz.

Meyvelitepe benim içimdeki bir şeyler yetiştirme dürtüsünü de coşturuyor. Meyvelitepe & Ağaçlar Net işbirliği benim de geleceğe yönelik realist kararlar almamı sağlamaya başladı :) Bakalım hayatımda neler değişecek.

Güzel günler sizlerle olsun.

MeyveliTepe
27-02-2011, 00:10
Berk, ne güzel şeyler kalmış hatırında. Okul bitince gel, aşağıdaki ahşap kulübe senin :)

Yalnız beyaza boyanacak.

194410

Baki Berk Kayalar
27-02-2011, 00:28
Pek çok türlü kötü ortamda uyumuş birisi olarak bana bu kulübe saray gibi gelecektir.

MeyveliTepe
27-02-2011, 00:58
Kötü ortamlarla kıyas etme. Ne sıcak, ne de soğuk geçirir, nem almaz. İç ve dış ahşap duvarları arasına, tabana ve tavana 4 santimlik ısı izolasyonu koydum, möblelidir içinde koca bir kanape, bir de koltuk var.

194411

Kulübeden güneşin batışı muhteşemdir. Elini uzat domates, biber, patlıcan. Hemen arkada yaban mersinleri, incir fidanına uzaklığı 3 metre, arka güney köşede öküzgözü aşılı kestane, karpuzlar için 20 metre kadar yürünecek, doğalgaz kapıda değil ama elektrik tesisatı döşeli, su 5 metre ötede (emlakçılar bu mesajdan ders almalı). Hilton harici kıyas kabul etmem yani :D

Baki Berk Kayalar
27-02-2011, 09:34
Buram buram başkalarının ayak kokusunu çekerek uyuduğum istasyon uykularından sonra burası tam bir cennet olur kanımca :)

Kasif
25-03-2011, 17:07
Sevgili Meyvelitepe,

Blogunuzu epeydir okuyorum ve doğaya iştahımı açıyorsunuz... Fırın kardeşliğini okuyunca kendi bahçemde fırın projesi hazırlamaya başladım :) Keşke biraz daha zaman ayırabilseniz de blgounuzda daha fazla yazabilseniz...

İnci Akalp
26-03-2011, 00:14
Sevgili Meyvelitepe,
Bloğunuzun mail listesinde olduğum için tüm yazdıklarınızı keyifle takip ediyorum. Ağaçlar Net'i de takip ediyorum ama size ayrılan bu sayfaları atlamışım. Ama hala yazışmaların devam ettiğini görünce mutlu oldum, size buradan da teşekkür edebilmek fırsatını yakalamak beni çok sevindirdi. Herşeyi o kadar detaylı ve güzel anlatıyorsunuz ki paylaşmanın, farkında olmanın, insan olmanın hazzını her seferinde yeniden duyumsuyorum. Sizleri henüz tanımasam bile aynı dili konuşan insanlar olduğumuzu biliyorum. Bir gün mutlaka çayınızı içmeye geleceğim, bakarsınız çayın yanına kurutulmuş hurmaları da ben getiririm:)

Tüm Meyvelitepe sakinlerini sevgiyle selamlıyorum.

inci akalp

arapsabunu
25-04-2012, 14:33
Sayın Meyvelitepe,
Mikorizaları, kompostu, sebze adalarını, kaolini, kardeş bitkileri, fırın yaparken cam kırıkları kullanmayı, arılara ne olduğunu ve şimdi hatırlayamadıım pek çok şeyi ben hep sizin ve eşinizin yazılarınızdan öğrendim. Her öğrendiğimi de dersini çalışırken konuyu kavramış ve çok mutlu olmuş bir çocuk gibi heyecanla koşup aileme aktardım. Sadece bu şekilde bile araştırmalarınız ve bilgi paylaşımlarınız eminim bir çok insan için mutluluklara dönüşmüştür. Ailecek bahçeli hayalimizi gerçekleştirmeye yaklaştığımız zaman tanışmak ve size bol bol danışmak dileklerimle...

acemi ciftci
30-04-2012, 17:34
Ben de blog'unuzu ve forumdaki pek çok yazınızı takip eden biriyim. Yazılarınızdaki üslubunuzdan kelimeleri dikkatle seçen biri olduğunuz dolayısıyla iş yaşamından çok çektiğiniz anlaşılıyor zaten:)

Hele ki içeriklere baktığımızda bir hazine ile karşılaşıyorum her defasında. Her yazıda açıkça belli oluyor ki o yazı yazılana kadar defalarca kez bambaşka kaynaklarda araştırmalar yapılmış, bir içerik denizinden çok değerli sentezler yapılarak eyleme geçilmiş ve pahabiçilemez deneyimler elde edilmiş. O yüzden yazılara yeterince dikkat veremeyeceğimi hissettiğimde okumuyorum. Yeterince dikkat verebileceğim bir zamana erteliyorum okuma işini.

Tüm bu emek ve paylaşımcı ruhunuz için sonsuz teşekkürler.

Ben de her şeyi bırakıp sizin kurduğunuz gibi bir yaşam kurmayı isteyenlerdenim. Yazılarınıza denk gelmeden önce olabilirliğini hiç sorgulamadan inandığım bir hayaldi. Ne var ki yazılarınızı ve sizin gibi hayalini gerçekleştirmiş diğer üyeleri gördükçe hayallerimi sorgulamaya başladım. Başarı hikayeleri görmeden önce o kadar kesin inanıyor olmamın sebebi olarak dunning-kruger sendromunu sorumlu gösterebilirim sanırım:) Bir şeyin nasıl gerçekleşeceğini bilmeyince onun kolayca gerçekleştirileceğine inanması kolay tabi.

Ancak detaya inildiğinde görüyorum ki o kadar da kolay değil böyle bir yaşam inşa etmek. Özellikle de başarı hikayelerinin kahramanlarının genelde gelir seviyesi bakımından ortalamanın üstü yerlerde olduğunu fark ettikten sonra. Keyifle okuduğum tüm o deneyleri, maceraları yaşamak için bir şekilde bu çabaları fonlamak gerekiyor sonuçta. Ölçüyorum, biçiyorum, ne yaparsam yapayım kurduğunuz sistemi sadece kurduğunuz sistemle döndürmeyi matematiksel olarak beceremiyorum. İlla ki dışardan bir kaynak suyu gerekiyor. Bunu becerebileceğimi düşünmediğimden dolayı ben bu hayallerden vazgeçmiş durumdayım.

İnsanların hayallerini gerçekleştirmesi yolunda cesaretlendirici bir rol üstlendiğinizi görmekten mutluluk duyduğunuzu yazılarınızı biraz okuyan biri bile rahatça anlayabilir. Tam tersi bir etki yarattığınızı burada yazmamın sebebi ise aslında bu etkinin o kadar da olumsuz bir şey olmayabileceğini vurgulamak.

Sizinkine benzer bir düzenle kurulmuş bir yaşamın sunduğu kaynaklarla "kendi kendine" dönen bir sistem kurmaya kalksam, sizin de yazılarınızda ara ara itiraf ettiğiniz gibi yaşam standartlarının bir kısmından oldukça ödün vermek gerekecek ki bu benimle beraber çok istediğim bu hayatı yaşatacağım sevdiklerime kabul ettiremeyeceğim bir şey. Eğer bu durumun farkında olmadan yola çıksaydım büyük olasılıkla hem onları hem kendimi mutsuz edecektim.

O yüzden tekrardan tüm bu deneyimleriniz ve paylaşımcı tutumunuz için teşekkürler.

Üstelik bir şeyler yetiştirmenin keyfinden tamamen uzak kalmak zorunda da değilim. Hala saksıda birkaç şey yetiştirebilirim:)

MeyveliTepe
16-02-2013, 02:40
Burada yazılı olanları gözden kaçırmışım.

Geç de olsa, İnci hanım, ben ve eşim güzel sözleriniz için teşekkür ediyoruz. Yolunuz düşerse mutlaka bekleriz.

Sn.Arapsabunu, Sn.Acemi çiftçi, teşekkür ediyoruz. Hayallerinizi unutmayın lütfen. Bizleri ayakta tutan, yaşama sarılmamızı sağlayan onlardır.

Meyvelitepe ortaya çıkmadan önce yaşamın hay huyu içinde hayallerimizi kaç kez unutup kaç kez hatırladığımızı söylesem şaşarsınız. Sn.Acemi Çiftçi, ikilemlerinizi anlıyorum. Yalnız bir noktada düzeltme yapmak isterim. Biz hiç bir şeyden "ödün" vermedik. Sadece sistemin gerekliymiş gibi topluma dayattığı ama aslında gereksiz olan bir çok şeyi farkettik. Değer yargılarımız, tüketim alışkanlıklarımız, zaman yönetimimiz, olaylara bakış açımız değişti. Bir bakıma toplumun genel yargılarından uzaklaştık, her şeyi farklı bir gözle görmeye başladık.

İnanın, bunlar bir arazi alıp içine ev ve bahçe yapmaktan çok daha zor şeyler. Diğerleri yeni bir yaşam tarzının araçları sadece. Kendinizce fırsatlar yaratarak bu araçlara kuşkusuz erişirsiniz ama zor olanı başarmak daha önemli :)

Müjgan Yılmaz
16-02-2013, 13:37
Sevgili MeyveliTepe,
Okul gibisiniz,neçok şey öğrendik sizden,binlerce kez teşekkür ederim.Bir insan yaptığı işin en iyisini yapmalı bu benim disiplinlerimden biridir,size ve sevgili eşinize bir de bu açıdan hayranlık duydum.

malina
16-02-2013, 18:10
Taşınmıştır:
http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/30300.htm
http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/30301.htm

seleste
02-03-2013, 20:29
Meyvelitepe, kulübenin tüm olumlu özelliklerini yazmışsınız ama kaç metrekare olduğunu yazmamışsınız :)

MeyveliTepe
02-03-2013, 21:12
Müjgan hanım, çok teşekkür ederiz.

Sm.Seleste, kulübe 6-7 m2 civarında. Sıcak günlerde yukarı, eve çıkmadan biraz uzanıp dinlenebilmek için yapmıştık :)

birnefestoprak
02-03-2013, 21:46
Sn. Meyvelitepe,
Blogunuzu ve bahce uygulamalarinizi severek ve yakindan takip ediyorum. Hem blogunuzda hem de Agaclar.net'te paylastiginiz bilgiler cok faydali oluyor. Burda sorulara verdiginiz yanitlari da zevkle okudum. Ilerde yuzyuze tanisabilmeyi de umit ederim.

MeyveliTepe
02-03-2013, 21:55
Sn.Birnefestoprak, çok teşekkür ederim. Türkiyeye geldiğinizde lütfen haberleşelim.

merkal
19-04-2013, 07:52
Sayın Meyvelitepe, size birşey sormak istiyorum, acaba tavuklarınızın sağlık problemlerine (daha çok iç organlarının temizliği olarak) nasıl hallediyorsunuz?
Teşekkür ederim.
Mehmet Erkal

brcparlakkaya
29-03-2017, 15:08
sn meyvelitepe
belki de bloğunuzun ilk okuyucularındanım. Tabi yaşım itibariyle o zamanlar yaptıklarınız benim yanına bile yaklaşamayacağım hayallerdi. Sanırım ikimizinde o dönem Kocaeli'de olması sizin blogla aramda duygusal bir bağ oluşturdu. Sessizce takip ettim yıllarca. Şimdi yaşım 30. Sanırım hayattan alacağım gürültüyü yorgunluğu aldım. Sakinlik arıyorum. Yaptıklarınız bana cesaret verdi. Eşim bile bana inanmazken kendime inanıyorum. Sırf bu cesaret için bile ne kadar teşekkür etsem azdır size.

Hasiyne
29-06-2017, 13:02
Sayın Meyvelitepe sizi tanıdığıma memnun oldum.Hayatımda ilk defa bahçe ile ilgilenmeye başladım.Siz benim gibiler için güzel birer örneksiniz.

Poizer
03-07-2017, 08:39
Sayın Meyvelitepe,

Başta Ağaçlar.net'e ve şahsıma çok katkılar sağlamıştır. Bloğunu takip ettiğim kadarıyla kendini bu kadar geliştirmesi ve bilgilerini aktarım şekli çok etkileyici. Sebze adalarını ilk kendisinden öğrendim ve uyguladım. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını dilerim.

g.c.
04-07-2017, 07:52
Bloğunuzda da daha önce yazmıştım sanırım. Özellikle anlatım dilinize ve bilgi birikiminizi deneyimelyerek paylaşmanıza hayranım. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler ve tabi ki acemi bahçıvanlar için rehber niteliği taşıyorsunuz. Paylaşımlarınızın artarak devamını dilerim. Sayfanızda sosyal ağlarınız eksik kalmış.

instagram hesabınızı takip etmeyenler/bilmeyenler için;

https://www.instagram.com/meyvelitepe/

Meyvelitepe Facebook hesabı;

https://www.facebook.com/Meyvelitepe-602738506537440/?rc=p

Muda
04-07-2017, 09:59
Sn. Meyvelitepe;

Gelin düğmesi olarak yazdığınız yabani çiçek kırmızı kantaron olabilir mi?

Kırmızı kantaron,pembe kantaron… (http://dogalhayat.org/property/kirmizi-kantaronpembe-kantaron/)

Centaurium erythraea,

MeyveliTepe
04-07-2017, 15:48
Sn. Meyvelitepe;

Gelin düğmesi olarak yazdığınız yabani çiçek kırmızı kantaron olabilir mi?

Kırmızı kantaron,pembe kantaron… (http://dogalhayat.org/property/kirmizi-kantaronpembe-kantaron/)

Centaurium erythraea,

Facebook ve Instagram eşime ait alanlar :) Ben sadece izliyorum, bazen spesifik soru gelirse yanıtlıyorum o kadar.

Haliyle yabani çiçekler, orkideler, şifalı bitkiler vs. de eşimin alanında.

Sorunuzu ilettim. Yanıt şöyle; Kırmızı kantaron (Centaurium erythraea Rafn (http://flora.org.il/en/plants/CENERT/)) ve gelin düğmesi (Centaurium tenuiflorum (http://flora.org.il/en/plants/CENTEN/)) aynı aileden, hayli yakın akraba imişler. Çiçekler dışında yapraklarda, özellikle de dip yapraklarda bazı ayırd edici farklar varmış. Çok yakın akraba olduklarından (başka bir kaç çeşit ile birlikte) biribirlerinden hibridlenmeleri dahi söz konusuymuş.

Taha özkaya
10-12-2017, 18:32
Cok doğru

GuvBul06
11-01-2019, 09:16
İlk yazınızda bu tarafa 10 yıl geçmiş. Emekli oldunuz mu halen çalışıyor musunuz merak ettim okurken?

Çok faydalı bir arkadaş bir abisiniz teşekkürler

Meraklıdr
31-03-2019, 10:25
Merhabalar sevgili meyvelitepe, aslında nereye danışacağımı bilemediğim bir mevzuyu bu grupla tanışmama vesile olan kişi olmanız ve her konudaki tecrübelerinize ve samimiyetinize güven duyduğum için size danışmak istedim. Grupla tanışmam ekolojik doktorlar Facebook grubunda bu yılkı tohum paylaşımı etkinliği duyurunuzun paylaşılması vesilesi ile oldu. Hemen etkinliğinize katıldım tohumlarımın birçoğu fide oldu bile, sonrasında uttm nin varlığından ve onların da tohum paylaşımı etkinliklerinden, daha sonra da ağaçlar. net Facebook grubundan haberdar oldum. Merak ettiğim şeyler grupların organik bir bağı var mı? Bizim tohum paylaşımı etkinliğinin herhangi fiziki bir buluşması (şenlik vs) oluyor mu? Ya da uttm nin şenliklerine katılıyormusunuz? Ağaçlar. net Facebook grubu bu web sitesinin bir uzantısı mı? Sizler orada da paylaşım yapıyor musunuz? Gibi gibi... :)
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim

MeyveliTepe
01-04-2019, 14:56
Merhabalar sevgili meyvelitepe, aslında nereye danışacağımı bilemediğim bir mevzuyu bu grupla tanışmama vesile olan kişi olmanız ve her konudaki tecrübelerinize ve samimiyetinize güven duyduğum için size danışmak istedim. Grupla tanışmam ekolojik doktorlar Facebook grubunda bu yılkı tohum paylaşımı etkinliği duyurunuzun paylaşılması vesilesi ile oldu. Hemen etkinliğinize katıldım tohumlarımın birçoğu fide oldu bile, sonrasında uttm nin varlığından ve onların da tohum paylaşımı etkinliklerinden, daha sonra da ağaçlar. net Facebook grubundan haberdar oldum. Merak ettiğim şeyler grupların organik bir bağı var mı? Bizim tohum paylaşımı etkinliğinin herhangi fiziki bir buluşması (şenlik vs) oluyor mu? Ya da uttm nin şenliklerine katılıyormusunuz? Ağaçlar. net Facebook grubu bu web sitesinin bir uzantısı mı? Sizler orada da paylaşım yapıyor musunuz? Gibi gibi... :)
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim

Öncelikle tohum paylaşım etkinliği hakkındaki sorunuza yanıt vereyim.

Ağaçlar.net tohum etkinliği ilk kez 2012 yılında, bugünküne hiç benzemeyen bir şekilde yapıldı ve son derece tatsız bir şekilde de sonuçlandı. Yöntemi aynı bahsettiğiniz uttm şeklindeydi. Tohum gönderecekler toplu olarak belirli bir kişiye tohum gönderiyorlar. İsteyecekler o belli kişiden tohum istiyorlar, o kişi de kafasına göre tohum gönderiyordu veya göndermiyordu. Bunun sonucunda dağıtılandan defalarca kere daha fazla tohum, akıbeti belirsiz bir şekilde o belirli kişinin elinde ve insiyatifinde kalıyordu.

2013 yılından itibaren bugünkü şekliyle bambaşka bir etkinlik tasarladık ve bu tasarım ile üst üste 6 yıl çok başarılı etkinlikler düzenledik.

Tasarımcısı ve düzenleyicisi olarak özetlemek gerekirse;

agaclar.net tohum etkinliği, kişilere bağlı değildir, tohumların sahibi yetiştirip paylaşanlardır, dağıtıp dağıtmama, ya da kime dağıtıp kime dağıtmama insiyatifi tamamen paylaşımcıya aittir. Etkinlik sonunda paylaşımcıların gönderdikleri tohumlardan geriye tohum kalmaz, hepsi gönderilir. Paylaşılan tohumların doğru düzgün bir katalogu vardır. Eski yıllara ait kataloglar ulaşılabilir durumdadır, tohumu kim nerede, hangi şartlarda yetiştirmiş, ona nereden gelmiş bellidir. Dağıtılan tohumu alan ile paylaşan arasındaki iletişim kanalı açıktır. Tohum alan kimden geldiğini, ona da kimden geldiğini, nasıl yetiştirildiğini bilme şansına sahiptir. Çoğu zaman, belirli bir tohumun yıllar içinde nasıl dolaştığı takip edilebilir.

Tohumların lojistik olarak el değiştirmesi en ince noktasına kadar, minimum hata ile minimum kargo masrafı ile kotarılacak şekilde tasarlanmıştır.

Sonuçta, agaclar.net etkinliği, herhangi bir kişiye bağlı olmadan, tohum ile yetiştiricisi arasındaki bağı tam olarak muhafaza eden bir etkinliktir. Yukarıda bahsettiğim bazı özellikler tesadüfi değil, en ince noktasına baştan düşünülerek tasarlanmıştır. Bu bakımdan dünyadaki benzer etkinliklere hiç benzemez, uttm'nin uygulamasına ise taban tabana zıttır.

agaclar.net Facebook grubu ile forum arasında bağlantı var denilebilir çünkü facebook grubunun yönetimi aynı zamanda forumun moderatörlerinden bazıları tarafından yürütülür. Şahıs olarak benim facebook agaclar.net'de herhangi bir rolüm yok. Eskiden, meyvelitepe facebook hesabı kişi hesabı iken ben de facebook grubu yöneticilerindendim, anca daha sonra meyvelitepe şahıs hesabı kapanıp sayfaya dönünce artık facebook grubunu sadece takip edebiliyorum.

Öte yandan facebook'da paylaşım yapmak suya yazı yazmak gibi bir şey, hiç bir paylaşım kalıcı ve sonradan ulaşılabilir değil. Bu yüzden pek tercih ettiğim bir ortam değil.

MeyveliTepe
01-04-2019, 15:01
Toplantılarla ilgili de sorularınızı yanıtlamak gerekirse, tohum şenliği şeklinde bir toplantı düzenlenmiyor. Çünkü bir kaç saat içinde alele acele tohum değiş-tokuşu yapmak (bana göre) tohumlara haksızlık olur. Bizim şenliğimiz 4-5 ay sürüyor :)


Toplantılar oluyor tabii. Aslında her sene 1 Nisanda İstanbulda toplantı olurdu ama bu sene bir istisna oldu (seçimler sebebiyle sanırım). Ayrıca çeşitli şehirlerde bölgesel toplantılar da oluyor. Ancak toplantı konularında otorite yöneticilerimiz Malina ve Güler hanımdır (ben bu konularda biraz özürlüyüm).

TCM
01-04-2019, 19:45
...
Öte yandan facebook'da paylaşım yapmak suya yazı yazmak gibi bir şey, hiç bir paylaşım kalıcı ve sonradan ulaşılabilir değil. Bu yüzden pek tercih ettiğim bir ortam değil.

Yeni bir şey öğrenmek için facebook rezalet bir yer. Çok farklı bilgi düzeyine sahip binlerce kişi bir şeyler yazmak için hazırolda bekliyor, 'biri bir şey sorsa da cevap yazsak' diye.

Misal bir arkadaş soruyor; 'arkadaşlar bu sayfa kimin sayfası?' .. Hemen altına yüzlerce kişi 'Meyvelitepe' diye yazıyor ve saatlerce alt alta 'Meyvelitepe' yazıyor insanlar.. Tamam da anladık, Meyvelitepe.. sağolun arkadaşlar derken bir hafta sonra biri daha yazıyor 'Meyvelitepe..'... Hay meyve sepeti düşsün kafana.. Derken aradan biri çıkıyor ve yazıyor 'TCM..'

Bir de en çok sorulan soru; 'arkadaşlar bu ne, yenir mi'...Yav Allah ın dağından garip bir otu koparmışsın, ortaya da sormuşsun 1000 kişi ye, 998 kişi yeme demiş, A.A. 'gece gece ot sorulmaz, gündüz olsun bakarız' demiş, YSK da 'ne botunuz varsa yiyin' demiş, şimdi bunlara güvenip o ot yenir mi.

dobipa
01-04-2019, 20:12
Bir de en çok sorulan soru; 'arkadaşlar bu ne, yenir mi'...Yav Allah ın dağından garip bir otu koparmışsın, ortaya da sormuşsun 1000 kişi ye, 998 kişi yeme demiş, A.A. 'gece gece ot sorulmaz, gündüz olsun bakarız' demiş, YSK da 'ne botunuz varsa yiyin' demiş, şimdi bunlara güvenip o ot yenir mi.
Gizli gizli bir muhtarlığa adaylık koymuşta kaybetmiş gibisiniz :)

TCM
01-04-2019, 20:46
Gizli gizli bir muhtarlığa adaylık koymuşta kaybetmiş gibisiniz :)

İki kere daha sayacaz oyları, her şey bitmiş değil..

dobipa
01-04-2019, 20:53
İki kere daha sayacaz oyları, her şey bitmiş değil..

Hayırlısı neyse o olsun madem..

g.c.
02-04-2019, 13:03
İki kere daha sayacaz oyları, her şey bitmiş değil..

Hani “Atı Alan Üskidar'ı Geçmişti?”

Bknz: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklama .

Meraklıdr
02-04-2019, 15:50
Ayrıntılı cevaplarınız için çok teşekkür ederim sevgili meyvelitepe, gerçekten çok aydınlatıcı oldu. Aslında mutfak kısmını da merak etmekle birlikte bu sene destek veremedim. Daha ayrıntılarını da seneye mutfağında öğrenirim artık :) Saygılar..

Kaktüsbahçesi
23-01-2020, 00:58
Evinizi yaptığınız ilk dönemden beri sizi takip ediyorum. O kadar çok bilgilendim, o kadar çok insana sizin sayenizde çözüm sundum ki buradan teşekkür etmek farz oldu.
Isı pompası konusunu, Trabzon hurmalarını, fırın kardeşliğini, domatesleri, zeytin zararlılarıyla başetmeyi ve daha hatırlayamadığım bir çok konuyu sizlerden öğrendim. Sosyal Medya da her alanda sizi takip ediyorum. Eski bir blogcu olmama rağmen buradan öğrendiğim içinde buradan teşekkür etmek istedim. Yazdığı son ana kadar kızınızın bloğunu da takip etmiştim, buradan eşinize ve kızınıza da sevgilerimi iletin lütfen.

fatihhhh75
28-11-2020, 13:23
çalıştığım diyaliz merkezinin etrafını ağaçlandırmak istedim. yeşilliğin verdiği huzur, araçlarımıza ve bize gölgelik için.
nasıl bir ağaç bulayım, nasıl dikeyim derken bu siteyi gördüm.
sandığımdan çok çok daha fazla ve faydalı şeyler öğreneceğim sanırım.