aybala
13-09-2005, 16:47
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD), 1978'de kurutulduktan sonra 1997 yılında su tutulmasına karar verilerek yeniden göl olan Avlan Gölü'nün geri kazanılmasının ardından yıllar geçmesine rağmen pek çok sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor...
TTKD Antalya şubesinden konu ile ilgili Çevre Bakanlığı'na da gönderilen metnin tamamını aşağıda bulabilirsiniz:
1- GÖLÜN SUYU KURUMUŞTUR: Ülkemizde Çevre Bakanlığının kontrolünde olan sulak alanlardan Avlan Gölü nedeni bilinmeyen bir şekilde SON ÜÇ YILDIR YAZLARI yeniden kurumaktadır. Çevre Bakanlığının bu durumdan haberi ve bilgisi var mıdır? Gölü bölgede korumakla yükümlü olanlar Çevre Bakanlığına bilgi vermişler ve çözüm istemişler midir? Göl bu noktaya gelinceye kadar yetkililer her hangi bir şekildi bilgilendirilmişler midir? BİZLER GÖLÜN ESKİ HALİNE GELMESİ İÇİN İVEDİ olarak SU VERİLMESİNİ ve İVEDİ OLARAK GÖLÜN TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ
2- DÜDENLERİN DURUMU: Gölün sularını doğal olarak tahliye eden düdenlerde kaçak olduğu ve bu kaçakların 2004 yazında çalışan ve yine çalışacağı söylenen gölün yanındaki taş ocağından da kaynaklandığını çevre köylüleri dile getirmektedir (dinamit patlatıldığı ve karstik alanda çok ciddi tahribat yaptığı söylenmektedir) Karamık tarafındaki düdenlerde kaçak olduğu ve bu kaçakların geçen yıl küçük çaplı tadilat yapıldığı ifade edilmesine rağmen bu yıl yine göl kurumuştur. Çok pahalı olmayan bir planla gölün tadilatı yapılabilecekken neden son üç yıldır görün kuruduğunu bilmek istiyoruz ve Çevre bakanlığının bu konuda acil önlemler almasını talep ediyoruz.
3- GÖLDE YAŞAYAN SU KUŞLARI VE BALIK ÖLÜMLERİ: Gölde adeta gölün kurumasına göz yumma olarak adlandırabileceğimiz bu durum gölde inanılmaz katliamlara tıpkı 2004 yılında olduğu gibi yine sebep olmuştur. a) öncelikle gölde balıkların yaşama ortamı; su ve suya bağlı olarak oksijen kalmamış ve özellikle Tarım İl Müdürlüğü ve Su Ürünleri Enstitüsünce çok büyük bir duyarlılık gösterilerek gölün balıklandırılması için göle son üç yıldır atılan yaklaşık 15 bin balık tamamen katledilmiştir. Yörenin vicdanlı insanları 2004-2005 yılında yaşanan katliamdan son derece rahatsız olmuş ve adeta derneğimizi telefon yağmuruna tutarak bu katliamın durdurulması için biz çevrecilerin bir şeyler yapmasını istemişlerdir. Bizler artık bu göz yummaları istemiyor ve tedbir alınmasını talep ediyoruz.
b)Gölde yaşayan su kuşları da hemen hemen aynı akıbete uğramış ve özellikle yavru kuşlar daha da çok etkilenerek tümü beslenme alanlarınının %95 ini kaybetmiştir. Bu yıl Çevre Bakanlığı tarafından kesin olarak önlemleri alınmasını istiyoruz
4-ORTASINDAN GEÇEN KARAYOLU:Yıllardır gölün yaşayabilmesi için gölün içerisinde su hareketi olması gerektiği, gölün bir bütün olduğu ve bu tür sulak alanlarda içerisindeki canlıların yaşayabilmesi için suyun temiz olması gerektiği, oksijen içermesi gerektiği konusunda yolun kaldırılmasının gerekliliğini bilim insanları belirtmişti. Bilimsel olan bu verilerin ışığında yolun kaldırılması kararını Çevre Bakanlığı ULUSAL SULAK ALAN KOMİSYONU KARAR ALTINA ALMIŞTI . ANCAK KARAR ALINMASINA RAĞMEN gelinen son durumda yolun kaldırılması için imza koyan DSİ VE Ulaştırma Bakanlığı hala yolu kaldırmamıştır. Bizler bu yolun alınan karar doğrultusunda ivedi olarak kaldırılmasını istiyoruz.
1)Karayolları Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü yüzyılımızın en önemli konularından biri olan Çevre konusunda bunca bilgi varken ve dünyanın yaşadığı felaketler hızla çoğalırken edindiği bilgiyi kullanmamakta ısrar etmesinin ardında çevreye olan sevgisizliği mi yatmaktadır yoksa başka nedenler mi vardır?
2)Karayolları hangi nedenlerle yolu kaldırmak yerine tamirat yapmaktadır?
3)DSİ yolu hangi nedenlerle kaldırmamaktadır?
4)Bölge insanının YOL İLE İLGİLİ bize verdiği bilgiler ise insanı ürpertecek olayları sergilemektedir. Özellikle yavru su kuşlarının; mekelerin, ördeklerin gölün ortasından geçen karayolunu geceleri kara olarak görüp yola çıkmakta olduklarını ve dolayısı ile hem gece ve hem de sabahları kamyonlar ve yoldan geçen diğer otoların her gün 5-6 kuşu ezerek ölümüne sebep olduklarını anlatmaktadırlar. Bu durum karşısında vicdanlı birer insan olarak çok rahatsız olduklarını ve bölge insanı olarak yolun kaldırılmasının önemini ısrarla anlatarak yolun hemen kaldırılmasını istediklerini talep etmektedirler.
BİZ KARAYOLUNUN DURDURULMASINI TALEP EDİYOR VE ULUSAL SULAK ALAN KOMİSYONUNUN ALDIĞI KARARIN HEMEN UYGULAMAYA KONULMASINI TALEP EDİYORUZ
5-GÖLÜN KENARINDAKİ TAŞ OCAĞI: Avlan Gölünün Elmalı girişinde gölün hemen kıyısında halen çalışıyor olarak bulunan TAŞ ocağı gölün çevresinde doğal set ve duvar oluşturan tepeyi adeta yok edecektir. Böyle bir taş ocağı a) sulak alan kıyısında olan bu tür taş ocakları gölün doğal yapısın bozmakta, karstik alanda zeminde aşırız çatlaklar oluşturarak suyun kaybolmasını hızlandırmaktadır. Ayrıca aşırı toz zaten su hareketi hemen hemen hiç olmayan gölde inanılmaz kirlilik yapmaktadır b) Bu taş ocağı gelecekte göl için şöyle bir senaryonun da habercisi gibi görülmektedir. Bu şekilde çalışmaların devam etmesi halinde doğal seddenin ortadan kalkması gündeme gelecek ve gelecekte hemen yanında bulunan tarla sahipleri ve diğerleri tarafından"gölün suları tarlalarımıza zarar veriyor" diyerek yeniden kurutma talepleri içeren söylemler başlayacak ve bu durum da yeniden gölün kurutulma talepleriyle daha büyük zarar verme taleplerini ortaya çıkartacaktır. Bu nedenle ivedi olarak bu TAŞ OCAĞININ YENİDEN ALDIĞI SÖYLENDİĞİ RUHSAT İPTAL EDİLMELİ VE GELECEKTEKİ SENARYOLARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR.
6- GÖLÜN ÇEVRESİNDEKİ SEDİR AĞAÇLARININ DURUMU: Gölün oluşmasıyla birlikte sedirlerde yeniden sağlıklı durum gözle görülür hale gelmiştir. Ortalama yaşları en az 200- 400 yıllık ve anıt ağaçların da bulunduğu yüzlerce ağacın ekonomik değeri bile ölçülemeyecek durumda olmasına rağmen göz göre göre yeniden sararmalarına seyirci kalmak istemiyoruz ve hemen bir inceleme yapılarak alınabilecek önlemler ve çözüm yollarının bulunmasını talep ediyoruz. Bizler TTKD Antalya Şubesi olarak yukarıda belirtilen sorunlara bakanlığınız tarafında ivedi çözüm bulunabilmesi talep ediyor yarın demek olan su kaynakları olan göllerimize sahip çıkılmasını talep ediyoruz
1.9.2005
Hediye GÜNDÜZ
TTKD Ant.Şb,Yön.Kur.Baş.
Kaynak: www.bugday.org (http://www.bugday.org)
TTKD Antalya şubesinden konu ile ilgili Çevre Bakanlığı'na da gönderilen metnin tamamını aşağıda bulabilirsiniz:
1- GÖLÜN SUYU KURUMUŞTUR: Ülkemizde Çevre Bakanlığının kontrolünde olan sulak alanlardan Avlan Gölü nedeni bilinmeyen bir şekilde SON ÜÇ YILDIR YAZLARI yeniden kurumaktadır. Çevre Bakanlığının bu durumdan haberi ve bilgisi var mıdır? Gölü bölgede korumakla yükümlü olanlar Çevre Bakanlığına bilgi vermişler ve çözüm istemişler midir? Göl bu noktaya gelinceye kadar yetkililer her hangi bir şekildi bilgilendirilmişler midir? BİZLER GÖLÜN ESKİ HALİNE GELMESİ İÇİN İVEDİ olarak SU VERİLMESİNİ ve İVEDİ OLARAK GÖLÜN TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ
2- DÜDENLERİN DURUMU: Gölün sularını doğal olarak tahliye eden düdenlerde kaçak olduğu ve bu kaçakların 2004 yazında çalışan ve yine çalışacağı söylenen gölün yanındaki taş ocağından da kaynaklandığını çevre köylüleri dile getirmektedir (dinamit patlatıldığı ve karstik alanda çok ciddi tahribat yaptığı söylenmektedir) Karamık tarafındaki düdenlerde kaçak olduğu ve bu kaçakların geçen yıl küçük çaplı tadilat yapıldığı ifade edilmesine rağmen bu yıl yine göl kurumuştur. Çok pahalı olmayan bir planla gölün tadilatı yapılabilecekken neden son üç yıldır görün kuruduğunu bilmek istiyoruz ve Çevre bakanlığının bu konuda acil önlemler almasını talep ediyoruz.
3- GÖLDE YAŞAYAN SU KUŞLARI VE BALIK ÖLÜMLERİ: Gölde adeta gölün kurumasına göz yumma olarak adlandırabileceğimiz bu durum gölde inanılmaz katliamlara tıpkı 2004 yılında olduğu gibi yine sebep olmuştur. a) öncelikle gölde balıkların yaşama ortamı; su ve suya bağlı olarak oksijen kalmamış ve özellikle Tarım İl Müdürlüğü ve Su Ürünleri Enstitüsünce çok büyük bir duyarlılık gösterilerek gölün balıklandırılması için göle son üç yıldır atılan yaklaşık 15 bin balık tamamen katledilmiştir. Yörenin vicdanlı insanları 2004-2005 yılında yaşanan katliamdan son derece rahatsız olmuş ve adeta derneğimizi telefon yağmuruna tutarak bu katliamın durdurulması için biz çevrecilerin bir şeyler yapmasını istemişlerdir. Bizler artık bu göz yummaları istemiyor ve tedbir alınmasını talep ediyoruz.
b)Gölde yaşayan su kuşları da hemen hemen aynı akıbete uğramış ve özellikle yavru kuşlar daha da çok etkilenerek tümü beslenme alanlarınının %95 ini kaybetmiştir. Bu yıl Çevre Bakanlığı tarafından kesin olarak önlemleri alınmasını istiyoruz
4-ORTASINDAN GEÇEN KARAYOLU:Yıllardır gölün yaşayabilmesi için gölün içerisinde su hareketi olması gerektiği, gölün bir bütün olduğu ve bu tür sulak alanlarda içerisindeki canlıların yaşayabilmesi için suyun temiz olması gerektiği, oksijen içermesi gerektiği konusunda yolun kaldırılmasının gerekliliğini bilim insanları belirtmişti. Bilimsel olan bu verilerin ışığında yolun kaldırılması kararını Çevre Bakanlığı ULUSAL SULAK ALAN KOMİSYONU KARAR ALTINA ALMIŞTI . ANCAK KARAR ALINMASINA RAĞMEN gelinen son durumda yolun kaldırılması için imza koyan DSİ VE Ulaştırma Bakanlığı hala yolu kaldırmamıştır. Bizler bu yolun alınan karar doğrultusunda ivedi olarak kaldırılmasını istiyoruz.
1)Karayolları Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü yüzyılımızın en önemli konularından biri olan Çevre konusunda bunca bilgi varken ve dünyanın yaşadığı felaketler hızla çoğalırken edindiği bilgiyi kullanmamakta ısrar etmesinin ardında çevreye olan sevgisizliği mi yatmaktadır yoksa başka nedenler mi vardır?
2)Karayolları hangi nedenlerle yolu kaldırmak yerine tamirat yapmaktadır?
3)DSİ yolu hangi nedenlerle kaldırmamaktadır?
4)Bölge insanının YOL İLE İLGİLİ bize verdiği bilgiler ise insanı ürpertecek olayları sergilemektedir. Özellikle yavru su kuşlarının; mekelerin, ördeklerin gölün ortasından geçen karayolunu geceleri kara olarak görüp yola çıkmakta olduklarını ve dolayısı ile hem gece ve hem de sabahları kamyonlar ve yoldan geçen diğer otoların her gün 5-6 kuşu ezerek ölümüne sebep olduklarını anlatmaktadırlar. Bu durum karşısında vicdanlı birer insan olarak çok rahatsız olduklarını ve bölge insanı olarak yolun kaldırılmasının önemini ısrarla anlatarak yolun hemen kaldırılmasını istediklerini talep etmektedirler.
BİZ KARAYOLUNUN DURDURULMASINI TALEP EDİYOR VE ULUSAL SULAK ALAN KOMİSYONUNUN ALDIĞI KARARIN HEMEN UYGULAMAYA KONULMASINI TALEP EDİYORUZ
5-GÖLÜN KENARINDAKİ TAŞ OCAĞI: Avlan Gölünün Elmalı girişinde gölün hemen kıyısında halen çalışıyor olarak bulunan TAŞ ocağı gölün çevresinde doğal set ve duvar oluşturan tepeyi adeta yok edecektir. Böyle bir taş ocağı a) sulak alan kıyısında olan bu tür taş ocakları gölün doğal yapısın bozmakta, karstik alanda zeminde aşırız çatlaklar oluşturarak suyun kaybolmasını hızlandırmaktadır. Ayrıca aşırı toz zaten su hareketi hemen hemen hiç olmayan gölde inanılmaz kirlilik yapmaktadır b) Bu taş ocağı gelecekte göl için şöyle bir senaryonun da habercisi gibi görülmektedir. Bu şekilde çalışmaların devam etmesi halinde doğal seddenin ortadan kalkması gündeme gelecek ve gelecekte hemen yanında bulunan tarla sahipleri ve diğerleri tarafından"gölün suları tarlalarımıza zarar veriyor" diyerek yeniden kurutma talepleri içeren söylemler başlayacak ve bu durum da yeniden gölün kurutulma talepleriyle daha büyük zarar verme taleplerini ortaya çıkartacaktır. Bu nedenle ivedi olarak bu TAŞ OCAĞININ YENİDEN ALDIĞI SÖYLENDİĞİ RUHSAT İPTAL EDİLMELİ VE GELECEKTEKİ SENARYOLARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR.
6- GÖLÜN ÇEVRESİNDEKİ SEDİR AĞAÇLARININ DURUMU: Gölün oluşmasıyla birlikte sedirlerde yeniden sağlıklı durum gözle görülür hale gelmiştir. Ortalama yaşları en az 200- 400 yıllık ve anıt ağaçların da bulunduğu yüzlerce ağacın ekonomik değeri bile ölçülemeyecek durumda olmasına rağmen göz göre göre yeniden sararmalarına seyirci kalmak istemiyoruz ve hemen bir inceleme yapılarak alınabilecek önlemler ve çözüm yollarının bulunmasını talep ediyoruz. Bizler TTKD Antalya Şubesi olarak yukarıda belirtilen sorunlara bakanlığınız tarafında ivedi çözüm bulunabilmesi talep ediyor yarın demek olan su kaynakları olan göllerimize sahip çıkılmasını talep ediyoruz
1.9.2005
Hediye GÜNDÜZ
TTKD Ant.Şb,Yön.Kur.Baş.
Kaynak: www.bugday.org (http://www.bugday.org)