Bağlan

View Full Version : hyponica ile Hidroponic (su kültürü) arasında fark var mı?




Sarıcan
09-02-2009, 12:16
Topraksız tarım yapan arkadaşlar;

Biraz da hyponica çalışalım mı? Ne dersiniz?

Hydroponics' teki akan su kültüründen farkı nedir? Yoksa kocaman bir kelime oyunu ile mi karşı karşıyayız? Bilinen sistemlerin isimleri değiştirilip kafa mı karıştırılıyor, yoksa gerçekten bir yeni buluş mu?

Dizayn group' un yaptığı çalışma hyponica türü bir çalışma mıdır? Konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşları tartışmaya ve konuyu geliştirmeye çağırıyorum.

Benim araştırmalarımdan ilk edindiğim intiba akan su kültürü uygulamasından hiç bir farkı yoktur. Farklılığı vardır diyen arkadaşlarımızın karşı tezlerini bekliyorum.




akinselcuk
09-02-2009, 13:02
Hidroponic yani su su kültürü ile hyponica arasında kelime anlamı olarak Fark olduğunu sanmıyorum. Elimdeki kaynaklarda da bu tür bir ayrıma rastlamadım. topraksız kültür isimleri latince kökenli iken Japonlar tarafından da geşiştirilen bir sistem olması isimlerde bazı değişmeler ortaya çıkarmış olabilir.

Ayrıca topraksız kültür zaten bizim elimizde bile kurduğumuz sistemlere göre farklı farklı adlandırılabilir. Kolayca standart başlıkların dışına çıkartılabilecek ve sistemler üretilebilecek bir konu.

Örneğin katı ortamda akan su kültürü uygulamasını buna örnek verebiliriz. Literatürde geçmemesine rağmen uygulayıp denediğimiz bir düzenek. Ticari olarak uygulanması ve belli bir büyüklüğe erişmesi durumunda kolayca hydrosubstratponic diye yeni bir uygulama adı ortaya çıkabilir. Bu yeni ad farklı kültürlerdeki insanlar eliyle kolayca Subhydroponic haline de dönüşebilir.

Dizayn domatesleri ince film tekniğini kullanıyor. Suyun tamamı pompanın bastığı şekilde akmıyor. Yüzeyden belli bir incelikteki su tabakası belli bir hız ile akarken alt tabaka daha durağan davranıyor. Bu en eski tekniklerden biri. Sanıyorum ki köklerin besini alması en yüksek oranlara bu şekilde ulaşıyor. Hyroponic sistemin alt kollarından bir tanesi olarak karşımıza çıkan film tekniğinin bile kendi arasında çeşitleri var.

Uygulayıcının aldığı sonuçlara ve tespit yeteneğine göre çok farklı tekniklerin kolayca ortaya çıkabildiği ve isimlendirildiği bir sistemle karşıkarşıyayız.

Todor
09-02-2009, 17:08
Hyponica nedir? (İngilizce pdf döküman)

http://www.mre.com.my/upload/product/item/file//97Home%20Hyponica%20system.pdf

akinselcuk
09-02-2009, 21:16
Evet bu dökümana göre, bizim bitkilerin birer birer neden çöküşe girdiğini anlamış olduk böylece. Sadece hava taşının verdiği hava yetmiyor demekki. Su bir nehir gibi güçlü olmalı oksijen bakımından . . .

Domateslerin suyuna 7 noktadan hava verdim. Su berraklaştı billur gibi oldu. Fakat bol oksijenli suyu köklerden yavaş geçirmek gerekiyor. Benimkiler akan deresuyu kültüründe domates olmuş. Ha keza yatay borudaki çilekler de öyle, gürül gürül akan su kültürü oldular.

Ancak halen hyponica ile hidroponic arasındaki anlam farkı ortaya çıkmadı.Halen Hyponica' yı , hidroponic' in bir çeşidi şeklinde algılıyorum . . .

Döküman için teşekkürler. Basit fakat çok açıklayıcı.

akinselcuk
09-02-2009, 22:03
Hyponica, high training ve self growing olmak üzere iki çeşide ayrılmış. Her iki yöntemlede çok kısa sürelerde, çok yüksek verimlere ulaşılmış. Meşhur 12bin meyveli domates self growing sistemi ile yetiştirilmiş. High training sistemi ile de domateste tohum ekiminden 75 gün sonra 3 metre boya ulaşılmış.

Hyponica nın bir akan su kültürü olduğu kesin fakat nasıl akan su ? Büyük ihtimal derin akan su kültürü yani köklerin uçları suda kalanı hava ile temas halinde. Ama NFT değil, ve ayrıca self ile high sistem arasındaki fark nedir ?

Kudret Tezel
09-02-2009, 22:18
Sayın akındelcuk,sizin sisteminizde ki yanlış bence 8 adet hava taşını bir pompaya bağlamak.resimden gördüğüm kadarıyla domatesleri diktiğiniz deliklerden havanın büyük kürecikler halinde çıktığı görülüyor.Havalandırmanın gayeye ulaşabilmesi için hava habbeciklerinin çok küçük ve binlerce çıkması lazım.bu da pompanızın gücüne bağlı. Kullanmış olduğunuz pompa ancak birtek hava taşına bağlana bilir . Onun için havalandırma sistemini merkezi sistem haline getirmek yani bolca havalandırılmış eriyiği bütün kökler arasında dolaştırmanız lazım. Yani havalandırmayı köklerden ayrı atrı değil besin tankından bir hava taşıyla yapın.
Sayın sarıcan havalandırmadaki aksaklığı giderdi şu anda bitkilerin büyümesinden bayağı memnun görünüyor.Bir denemekte faydavar,kolaygelsin.

Sarıcan
09-02-2009, 22:26
Sn. Todor çok teşekkürler, zaten hyponicayı anlatan yegane dökümanda gönderdiğiniz link zannederim. Daha önce Sn. Envor' un gönderdiği bir mesajdan alıp incelemiştim bu dökümanı.

Zaten böyle bir başlığı açmamın bir sebebide bu oldu. Bir kökten 80 kg üründen falan bahsedilince ilgimi çekti. Ama işlevsel olarak bizim PVC boruda kullandığımız akan su kültüründen veya ben ağaçlar net' i ilk keşfettiğimde Kudret Beyin şematik anlatım sayfasına resmini çizip gönderdiğim, fakat sonra uygulamadan vazgeçtiğim sistemden hiç bir farkı yok.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=331815&postcount=141

Tek fark su üsteki köklerin bulunduğu depoya üstten boşalmıyor da tabandan giriyor. Birde üsteki tankın derinliği hyponica' ya göre biraz daha derin tutulmuş kökler rahatlıkla aşağı doğru salınsın diye. Birde Kudret Bey' in tabiriyle "Amatör aç gözlü olur." , tek fide yerine 6 adet fide düşünülmüş.

Zannederim tek fark burada. Daha önce yapılan tüm uygulamalarda kökler hep yerçekimine bırakılmış ve salındırılmış, hyponica' da bir tava üzerine serilmiş gibi. Kökler böyle daha hızlı besin alıyorlarsa hiç bir şey diyemem. Bunuda denemek çok basit ama bu kadar bir değişikliğin fideleri coşturacağından emin değilim.

Sarıcan
09-02-2009, 22:48
Sn. Akın Selçuk,

Anlatımdaki kavramlardan hareket ederek bir yere varamayız. Bunun en güzel yolu bir adet deney düzeneği hazırlayıp test etmek. Bunuda şu an en kolay siz yaparsınız. Çalıştığım dönemlerdeki imkanlarım olsa idi şu an yapmış ve denemiş olarak tartışıyor olurduk.

Belki gülünç gelecek ama tava yoğurtlarının kabından bir prototip yaptım ve şu an bir adet domates fidesi ile çalışıyor. Ayrı bir pompa henüz almadığım için çilek ağacının pompasından ve dolayısıyla çilek için hazırladığım besinden faydalanıyor. Ne kadar gelişme gösterir bilemiyorum.

Kullanılan besin sıvısında büyümeyi hızlandırıcı bir şey kullanmıyorlarsa, domates fidesinin 75 günde ne kadar büyüyebileceğini en iyi Sn. Envor bize söyleyebilir. Umarım bizi bu konuda aydınlatır.

Linkteki firmanın ev için ürettiği home hyponicada 6 w gücünde akvaryum motoru kullanılıyor, gelişmiş self growing dediğindede şu an benim kullandığım dalgıç pompadan daha büyük bir pompa kullandığını zannetmiyorum. Tohumuda görsel olarak gördüğüm kadarıyla bildiğimiz süngerin arasına koyarak sisteme koyuyorlar.

akinselcuk
10-02-2009, 06:07
1. Kural suyun alabileceği en çok oksijeni suya yüklemek.
2. Kural bu suyu kökler arasında çok hafif bir akıntıyla dolaştırmak.
3. Kural su değişimlerini köke hissettirmemek.

Benim yaptığım hatalar bunlar.

1 oksijenim yetersiz.
2 gereksiz yere çok enerji harcıyorum.
3 su değişimlerinde su sıcaklığı farkı bitkileri öldürüyor.

Suya daha fazla oksijen yüklemenin mevcut sistemlerde bir yolunu bulmalıyım. Borularda hava motoru ilavesi çok fazla sonuç vermeyecek çünkü suyun yükseklik mesafesi kısa kabarcıklar yeterli teması sağlayamadan yukarı çıkıyor. 250 lik boruda tek değil 2 hava motoru var ama bu da yetersiz. Belki hava motoru ilavesi sonuç verebilir. Su yüksekliği daha fazla.
Akansu çilek düzeneğinde kökleri bardaktan kurtarıp suda serbestce salınmasını sağlamalıyım.

Sarıcan
10-02-2009, 23:15
Sn. Akın Selçuk,

Sizin yatay sistemde o kadar basit bir çözüm varki, belki hava motoruna bile ihtiyacınız olmaz. Bunu size bir çizimle anlatmak zorundaydım ama yinede anlatmaya çalışayım. Eğer anlaşamazsak çizimde yaparım sizin için.

Suyu devri daim yaptırdığınız dışardaki akerdeon boruyu iptal ediyorsunuz. Bunun yerine Ø 250' lik borunun boyunda Ø 20' lik PPRC boru alıp bir ucunu kör tapa ile körlüyorsunuz. Sonra pompanın bulunduğu kapağa, en üst noktadan sağa veya sola doğru fideyi yerleştirdiğiniz bardakları rahatsız etmeyecek mesafede, iç çapa teğet gelecek şekilde Ø 20' lik borunun geçeceği çapta bir delik delip boruyu boydan boya PVC borunun içine yerleştireceksiniz. Üst noktada yerleştirdiğiniz ve sızdırmazlıktan yana bir derdiniz olmayacağı için boruyu PVC borunun içine Ø 20' lik boru kelepçesi ile muhtelif noktalardan tesbit edebilirsiniz.

Bu tesbiti yaptıktan sonra her bardağın karşısına gelen yeri tam merkezde olmak üzere her delik (fide) için markalayıp, markaladığımız bu yerlerden başlangıçta elinizde bulunan en küçük matkap ucu ile birer delik, eğer pompanızın debisi yetiyorsa iki veya daha fazla delik delip her bardağa veya köke su fışkırtacak fiskiye yapıyoruz. **** daha kolayı aeroponik düzende kullanılan fıskiye başlıklarından monte ediyorsunuz. Boru içindeki su düzeyini bardağın alt ucu değecek kadar hatta bardaklar biraz daha yukarda kalacak şekilde azaltıp hava için bolca bir mekan yaratıyorsunuz.

Sonra pompanın ucundan aldığımız kısa bir hortumu U yaparak hemen üsteki Ø20' lik boruya kelepçe ile bağlıyoruz. Böylece hem dışardaki hortumun görüntüsünden kurtuluyorsunuz, hemde besini püskürtürken havalandırdığınız için 2 adet hava motorundan kurtuluyorsunuz.

Kökler suyun dışında ve oksijenle temas halinde oldukları için kökleriniz sağlıklı olacak. Benim paralel saksılarda yaşadığım sıkıntı strafor suyla temas halinde olduğu için kökler hava almadığı içinmiş. Straforları su yüzeyinden uzaklaştırdım sorun çözüldü. Ama bu arada fidelere iki ay eziyet çektirdik. Bu arada perlit yerinede iri taneli bir şey kullanırsanız daha iyi olur.

Kolay gelsin.

akinselcuk
11-02-2009, 08:08
Anladım.

Sistemde köklü tadilata gitmeden kolayca yapılabilecek bir çözüm olmuş hocam. Aeroponik ile derin akan su karışımı bir şey olur bu düzenek. Mevcut pompa atomizerleri çalıştırmayabilir ama içteki bir boruya açılacak 1 mm lik deliklerden çok güzel fışkırır.

Deneyelim. Umulandan çok oksijene ihtiyaç var.

Sarıcan
11-02-2009, 08:22
Yeter sanıyorum, çünki ben çift çıkışlı bir tek hava motoru ile 5 paralel bir kavanoz altı saksıyı havalandırıyorum. Gerekirse hava motorunun birini kullanabilirsin.

Sarıcan
12-02-2009, 11:13
Yoğurt kabından basit bir hyponica prototipi yaptım. Tek eksiği besinin kutuya boşaldığı noktada bir aeratör (havalandırıcı). Onuda şimdilik özellikle yapmadım, çünkü depoya dönüşte su açıktan dökülüyor, ilave olarak depoyu hava motoru ile havalandırıyorum.

Burada açıkta kalan tek şey besin formülü. Onun dışında bütün şartlar prototip olarak gerçekleştirilmiş. Akan suda domates kültürü (Homehyponica) bundan başka bir şey değil.

Eğer bir kökten 80 kg domates alıyorlarsa benimde 40 kg beklemek hakkım. Yoksa işin içinde başka işler var derim. Hormon veya genleri ile oynanmış tohumla yapıyor olabilirler mi?

Diyelim ki her şey yolunda gidiyor da yoğurt kabı küçük geldi, köklerin oturduğu kasayı büyütmek veya yeni bir kasa yapmak ne kadar kolay değil mi? Birde pompa ile çalışan başka bir komşu sisteminiz varsa, denemek için neyiniz eksik?

Bir iki arkadaş daha dener ve birikimlerimizi paylaşırsak bu işin balon mu yoksa gerçekten işe yarar bir sistem mi olduğunu hep beraber görürüz? Serası olan arkadaşlarımızda binlerce dolar bayılmazlar sistem kurmak için.

Şeffaf yoğurt kapağını özellikle boyamadım, kök gelişimini görsel olarak izlemek istiyorum.

Todor
12-02-2009, 14:32
Benim aklıma, solüsyona hava ile beraber CO2 verilmesi gerekir gibi bir fikir geliyor. Çünkü bir bitki kısa sürede o kadar büyüyor ise, bitkinin karbon ihtiyacını bir şekilde karşılamak lazım. Belki bir de silisyum?

Sarıcan
12-02-2009, 14:37
Sn. Todor,

Besin konusunu pek bilemiyorum, okuduğum kaynaklarda CO2 veya silisyum ilavesine hiç rastlamadım. Bu sizlerin uzmanlık alanı, öneri ile birlikte uygulama pratiğini de izah ederseniz denemeye değer derim.

Todor
12-02-2009, 14:55
Bambuların ve kamışların topraktan çok fazla silisyum kaldırdığını biliyorum. Ancak bu sayede o kadar hızlı büyüyorlar. Ayrıca moso bambuda bir sezonda 30 m boy ve 20 cm çapa ulaşabilmek için çok yüksek miktarda silisyuma ihtiyaç duyuyor. Fakat bitkilere verilebilecek bir formda silisyum bulamadım. Bunu ancak saksı harcına kum katarak sağlıyabiliyorum.

Bitkilerin temel yapı taşı karbon. Bazı simbiyotik bakteriler bitkinin kökünden besin alarak karşılığında bitkiye karbon veriyorlar ve bu bakteriler gübre olarak kullanılabiliyor.

Bu iki önermeyi düşününce yukarıdaki çıkarımı yaptım. Hydorponic ile hyponica arasında bazı farklar olmalı ve bu farklar ufak farklar olmamalı.

Sarıcan
12-02-2009, 16:48
Bende çok küçük nüans farkları olduğunu düşünüyorum. Zaten o yüzden araştırmaya değer bir konu. Şayet çok küçük bir farklılık yaratarak sera konusunda fiilen çalışan Sn. Envor' un zikrettiği yanlış hatırlamıyorsam, bir kökten 11-12 kg domates idi. 80 kg ile karşılaştırmak mümkün mü? Bu amatör araştırma ile yarısı 40 kg' a razıyım diyerek ironi yaptım zaten. Ama linkini verdiğiniz mre firmasının anlattığı sistemin benim yaptığımdan hiç bir farkı yok. Kaportası değişik sadece.

Todor
12-02-2009, 17:25
Bazı sistemler (İngilizce ve Malezya dilinde pdf dökümanlar)

http://www.mre.com.my/upload/product/item/file//93MRE%20Hyponica%20070414.pdf

http://www.mre.com.my/upload/product/item/file//100Hyponica%20501.pdf

http://www.mre.com.my/upload/product/item/file//99Hyponica%20303.pdf

http://www.mre.com.my/upload/product/item/file//101Binder%20601.pdf

Todor
12-02-2009, 17:37
http://rms1.agsearch.agropedia.affrc.go.jp/contents/JASI/pdf/society/25-3740.pdf

Tablo 1'de bir salatalık varyetesi için besin formülü var. Dediğine göre;

NO3 = 16 me/l
PO4 = 5 me/l
K = 8 me/l
Ca = 8 me/l
Mg = 4 me/l

akinselcuk
12-02-2009, 17:47
Sayın hocam ben hala aynı noktadayım. Hiponica , hidroponiğin uzakdoğu dilindeki telafuzu başka bir şey değil.

Bende bir çok kaynak inceledim. Bu ikisi arasında teknik bir fark göremedim. Zaten büyük bir teknik fark da yok. Bu yüzden göremiyoruz. Ama ince detaylar var. Işık , ısı, hava, oksijen , CO2 gibi. Besinde bence karıştırılan bir şey yok. Biz henüz optimal şartları sağlamış değiliz.

Bu yüksek verimli bitkilerde bazı ince ayrıntılar var. Hepsi bu. Bu ayrıntıları keşfettiginiz zaman da bir çok üreticinin sır gibi sakladığı detayları öğrenmiş olacaksınız.

Domates ve yatay çilek sistemlerine önerdiğiniz ilaveyi uygulayacağım. Ancak yatay marullara bu düzeneği uygulamanın henüz bir yolunu bulamadım. Belki uygulamayı yaparken aklıma bir şekil gelir.

Saygılar.

Sarıcan
12-02-2009, 18:04
Sn. Selçuk,

Yatay marullarının resmi varmıydı forumda.

akinselcuk
12-02-2009, 18:15
Yatay çileğin aynısı. 100 lük boru mekanizma aynı. Problem şurda; Çilekte tam bardakların üzerinden bir 1/2'' plastik su borusu geçireceğim ve her bardağın üzerine bir delik açacağım. Fakat marulların gövdesi çilek gibi değil. Su borusunu içe soksam marulu nasıl dik tutacağım. Üstte bıraksam marullar çok yer kaplayıp borudaki su akışını kapatacak vs. şeyler geldi aklıma. Resmini bulup ekleyeyim.

http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=59321&d=1232314943

http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=59329&d=1232315539

http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=59332&d=1232315539

http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=61572&d=1233779175

Sarıcan
12-02-2009, 18:19
Sn. Todor,

Gönderdiğiniz linkleri daha önce incelemiştim. Zaten ondan sonra hiç bir fark olmadığına karar verdim. Arkadaşlar alay etseler de yoğurt kabı ile yaptığım homehyponica' nın prototipi. Ben yıllarca Ar-Ge yaptım, kalite çok küçük ayrıntılarda gizlidir. Benim fide büyümeye başladı bile. Arkadaşlara duyurulur.

akinselcuk
12-02-2009, 18:26
Sayın hocam merakınız ve yaratıcılığınız meydanda. Ben kendimi becerikli sanırdım. Sizin olduğunuz bir mekanda biraz susma ihtiyacı hissetim. Eminim diğer arkadaşlarda samimiyete istinaden nazire yapıyor.

Saygılar...

derin
12-02-2009, 19:41
Göndermiş olduğunuz linklerden anladığım kadarıyla hyponica,hydroponics,in değişik versiyonudur buradaki en temel fark kökler yatay düzlemde tutuluyor,bu sayede besini daha iyi alacağı,daha önceleri defalarca aklıma takılan solüsyonun her yerinde aynı konsantrasyon değerlerinin olamayacağı konusu idi,bu soruna bu şekilde çözüm bulmuşlar diyorlarki bu sistemde kökler daha canlı,oksijeni bol alan,beyaz renkli kökler oluşturur.Birde sistem yerde değil yerden yüksekte dizayn edilmiş.Olay tamamiyle köklerin rahatlığı,oksijenlenme kabiliyeti,meyvelerin bitkiyi rahatsız etmeyeceği şekilde düşünülmüş.
Sn. Sarıcan dizaynınız ışıklanma hariciyle tamamiyle doğru gözüküyor başarılar diliyorum.

Sarıcan
12-02-2009, 20:48
Sn. Derin,

Benim hazırladığım gecekondu bir prototip, gelişmeleri izledikten sonra kendine ait şasesi (Depo), devridaim pompası ve üst kaportası (kökler için tava ve üst kapağı) olan sıfır km bir mercedes yapmak işten bile değil.

Hiç bir yatırım maliyeti olmadan evdeki mevcut malzemelerden faydalanayım diye böyle yaptım. Yoğurt tavası için en uygun yer drenajı en kolay yapacağım yerdi onun için ışık ihtiyacını şimdilik gözardı ettim.

Bana da öyle geliyorki köklerin havalandırması ve besini alması böyle daha iyi olacak. Paralel saksılarda yaşadığım havalandırma problemini yaşadıktan sonra, bitkiyi ne çok etkilediğini gözlerimle gördüm.

Sarıcan
12-02-2009, 20:59
Sn. Selçuk,

Benim daha önce gördüğüm uygulamada hem 4"(100), hemde 6"(150)' lik borularda da size tarif ettiğim gibi fıskiye boruyu yine içten koymuşlardı. Yinede siz bilirsiniz ama dışardan bardakların üzerinden geçirdiğinizde iki gün sonra fidelere ve dolayısıyla bardaklara müdahele etme imkanınız kısıtlanacak.

Su seviyesini olabildiğince düşük tutmanızda havalandırma için fayda var zaten. Birde benim gördüğümde yatay boru sandelye yüksekliğinde bir sehpanın üzerinde duruyor ve pompa sehpanın altında ayrı bir depoda duruyordu. Basma ve direnaj aynı taraftan yapılıyor. Yani sizin sistemde pompanın çıkış deliğine drenaj hortumu bağlayıp bir kova veya depoya boşaltacaksınız, kova veya depodan pompa ile sisteme basacaksınız. Belki sizde küçük bir depo ile pompayı dışarı alıp besin değişiminde sistemi boşaltmayı daha kolay hale getirebilirsiniz.

Bilmiyorum yazarak anlatabildim mi? Gerekirse çizim yapabilirim.

Sarıcan
16-02-2009, 20:45
Hyponica uygulamasında tohumu sisteme koydukları ortam için sadece sünger tanımını okuyunca, evde kullandığımız bulaşık süngerlerinin bu işe yarayıp yaramayacağını öğrenmek için test yapayım dedim. Kestiğim temiz sünger parçasının içine 2 adet pembe domates tohumunu koyup üzerine bizim sistemdeki besin sıvısından damlattım ve radyatör peteğinin üzerine koydum.

63039

Sonuç umduğumdan daha hızlı ve güzel oldu. Atmaya kıyamadım ve süngere öyle sıkı tutunmuşlardı ki süngeri keserek ikiye ayırdım ve çok küçük birer sünger parçası ile birlikte içinde besin sıvısı ve hydroton olan bardaklara şaşırtma yaptım.

63040

Eğer burada da uygun şekilde gelişirlerse bu bardakları da prototip hyponica modelinde yaptığım gibi direk yetiştirme ortamına nakledeceğim.

Böylelikle bitki hiç strese girmeden şaşırtma işlemlerini gerçekleştirmiş olacağım. Ben böyle bir gelişme olacağını bilseydim, tohumu iki adet koyup süngeri kesmek yerine, süngeri önceden hydrotonlu bardağın içine yerleştirip bir adet tohumu öyle koyardım.

Bugünki şaşırtma işlemine gerek kalmazdı **** direkt yetiştirme ortamındaki bardağa yerleştirilen tohumla şaşırtma işlemine hiç gerek kalmadan tohumdan topraksız tarım yapmaya başlamış olurdum. Hyponica uygulamasındaki mantıkta bu herhalde.

Sarıcan
20-02-2009, 03:03
Arkadaşlar, konu için kafa yorarken bizim işimize yarayacağını düşündüğüm çok güzel bir malzeme buldum. Onu sizlerle paylaşmak istedim. Birbiri üstüne konabilen aynı en ve boyda fakat derinlikleri farklı olan iki adet plastik kasa buldum. İster kapaklarını da kullanarak birbirinin üstüne koyarak kullanın, isterseniz büyük kasanın kapağını kullanmayıp küçük kasayı büyük kasanın içine yerleştirin. Topraksız tarım için çok uygun malzemeler. Kapağın tam merkezine konulmuş olan seyyar tutamağıda yerinden çıkardığınız zaman fideyi koyabileceğiniz minik saksı veya bardağı koyacak delik bile hazır. Estetik olarakta her türlü iç ortama konulabilecek güzellikte. Red Robin yapan arkadaşlara duyurulur.

Sarıcan
20-02-2009, 03:32
Bu güzel malzemeye çok basit ilaveler yaparak akan su kültürü veya home hyponica uygulaması yapmak çok kolay. Önce üsteki kasanın çapraz iki köşesine su girişi ve taşkan parçasını yerleştirmek için iki delik delip klozetlere su bağlantı parçası olarak kullanılan plastik parçaları yerlerine vidalıyoruz.

Daha sonra akvaryumcularda satılan en küçük kafa motorlarından birini 10 mm' lik bir hortumla su giriş deliğinden üst kasaya geçecek şekilde monte ediyoruz. Hortum plastik parçaya temaslı geçtiği için her hangi bir sızdırmazlık tedbirine bile gerek kalmıyor.

Hortumun ucuna kafa motoru ile birlikte hava karıştırıcı olarak verilen ucu bağlayıp suyu yukardan bırakmakta mümkün, direk hortumdan fıskiye şeklinde püskürtmekte mümkün.

Kafa motorunun gücü 6W, bu yüzden hiçbir zaman saatine gerek kalmadan 24 saatte çalıştırılabilir. Çünki Hyponicada herhangi bir zaman saatinden bahsetmiyorlar.

Yok eğer illa belirli zaman aralıkları ile çalıştırıp, dinlenme süresince yukarda köklerin temas ettiği besinli sıvıyı alt depoya tamamen boşaltmak istiyorsanız o zaman hortumun ucuna bir şey takmadan hortumu geri doğru çekerek tabanla sıfır konumuna getiriyorsunuz. Böylelikle pompa durduğu zaman aynı zamanda hortumu alt depoya geri dönüş borusu olarakta kullanabiliyorsunuz.

Aslında birde Hyponica' cıların suyu bir aeratör yardımı ile sisteme boşalttıkları plastik borudan yapılmış sistemin bir benzerini yapacak parçalarıda temin ediyorum ama henüz bitirmediğim için resimleyemiyorum. Home Hyponica' nın mekanik tesisatının aynısını bu kasalarla uygulamak mümkün olacak.

Kırmızı plastik kapak yerine strafor bir kapak yapıp istediğimiz boyutta ve sayıda delikler delerek bu akıllı saksıyı çok değişik amaçla kullanabiliriz de. Öyle bir kapakta yapmayı düşünüyorum.

Sarıcan
20-02-2009, 11:41
Basit bir hyponica çalışması. Bakalım ne sonuç verecek. Saksının üstüne destek kafesi için henüz bir şey düşünmedim. Bakalım fide büyüsünde, o zaman yakışıklı bir şeyler düşünürüz.

Şu anda muslukta hava karışımı oluyor ama yine de orada yapmayı düşündüğüm bazı değişiklikler var. Şu anki mevcut malzemelerle ancak bu kadar oldu. Japonların hyponicasından neyi eksik bu garibanın. Yorumlarınızı bekliyorum.

Sol üst köşede delik içinde duran ince boruda alt depodaki sıvı seviyesini kontrol eden bir şamandraya bağlı. Su seviyesine göre aşağı yukarı hareket ediyor. Üzerine maximum ve minimum seviyelerini işaretleyeceğim.

akinselcuk
20-02-2009, 12:38
Hocam benim akan su marul **** çileklerinden teknik farkı nedir bitkiye bu düzeneğin ben anlamadım. 100 lük boruda devridaim eden havalı sudaki yatay sistemlerden bahsediyorum. Kökten su akıyor. Burada da aynısı oluyor. Diğer incelediğim hidroponicalarda da.

Depoyu ayırınca ne fark ortaya çıkabilir? Bitki açısından değişen bir şey göremiyorum.

Domeslerde aynı tür bir düzenekte. Sadece boru çapı büyük (250mm). Hava kabarcıklarını direk köklerin altına getirdim. bembeyaz bir dünya kök yaptılar.

Şekiller farklı ama bitki ve kökü açısından değişen bir şey yok.

Yeni çilekleri yatay boruya perlitsiz dikiyorum. Direk suyun içine kökler salınacak. Eğer sende perlit var derseniz perlitide böylece iptal etmiş olacağız.

Ne diyorsunuz bu düzenekte bir tür hidroponica olmuyor mu ??

Sarıcan
20-02-2009, 12:53
Sn. Selçuk,

Bence de hiç bir fark yok. Tek fark köklerin bir tava üzerine yatırılmış olması. Sizin Dizayn grupla görüşmeleriniz olmuş ve bilmiyorum fiziki olarak gördünüz mü sistemi. Benim pdf kataloglardan gözlemlediğim bundan farklı değil. Aeratör ilavesini yaptım ama biraz daha özel birşey yapmayı düşünüyorum.

Ya evde lavabolarda kulladığımız perletör benzeri köpük köpük hava karışımı sağlayan bir aeratör, ya da venturi tertibatı ile akış esnasında bolca havayı içine emecek yeni bir düzenek yapacağım.

Eğer genleri ile oynanmış tohum veya hormon yoksa aynı verimi alabilmemiz lazım. Onlar 80 kg diyorlar, ben daha önce de şaka yaptım 40 kg' a razıyım diye.

akinselcuk
20-02-2009, 23:06
İşte hocam ihtiyacımız olan aletlerden biri bu dediğiniz. Bunu daha önce akvaryum için yapmayı denemiştim ama iş hayatı hobileri yapmaya engel bende. Suyu hava ile mikserleyen bir alet gerek. Tabandan bu bol havalı su akarken kökleri aeroponikte olduğu gibi pulverize su ile arada bir üsttende sulamak iyi bir çözüm olabilir. Kökler suya yatacak yayvan gelişecek ve tamamı suya batmayacak gelişmenin ileri aşamalarında. Tabi bide bol güneş ışığı.

Ne diyorsunuz bu düşünceye ? Kaynaklar köklere hep bol oksijen diyor.

Sarıcan
20-02-2009, 23:16
Bu söylediğin hava karışımını lavabo bataryalarında kullanılan perlatörler çok iyi sağlar. Ama iyi marka olması lazım. Zaten evde de kullanırken farkı hemen hissedersiniz. Kaliteli perlatör suyu sıçratmaz ve musluktan köpük gibi akar. O köpük aslında karıştırdığı havadan oluşur. Sistemdeki boru çapını M22x1 dişli bir perlatör bağlanacak şekilde ayarlarsak perlatör kullanabiliriz.

Ama oda olmazsa bugün Sayın Seazone bir link geçmişti nozul ile ilgili, onların kataloğunu inceledim çok güzel bir venturi düzeneği gördüm. Öyle bir nozulda iş görebilir. Katalogdan resim çıkarabilirsem ilave ederim birazdan.

Sen sistemin diğer taraflarını Dizayn' la kıyasladığın zaman ne diyorsun. Eksik kalan bir şey var mı? Otomatik EC ve pH kontrolünden başka.

derin
21-02-2009, 10:04
Vermiş olduğunuz bilgi gerçekten çok gzel teşekkr ederim sn. sarıcan

Sarıcan
21-02-2009, 10:12
Perlatör mü? Nozul mu? Sn. Derin. Hangisini beğendiğinizi anlamadım.

derin
21-02-2009, 10:37
Her ikiside desem.

Sarıcan
21-02-2009, 10:49
Sistemin tamamı için ne düşünüyorsunuz? Ya da Hyponica için diyeyim?

derin
21-02-2009, 11:40
Bildiğiniz gibi bu konuyla ilgili tüm sistemler yurt dışı kaynaklı şuana kadar ticari,bilimsel 50 kadar kaynak okudum resimlerini gördüm sizin sisteminiz hyponica ile bire bir örtüşüyor.Ancak 40 kg domates alıp alamıycağınız konusunda şüphelerim var zira burada bir çok teknik detay devreye giriyor örneğin suda çözünmüş oksijen miktarı,çözünürlük sıcaklık,basınç ve suda çözünmüş maddeler ile ters orantılı olarak değişiyor başlangıçta suyunuzu arıtmanız gerekiyor ki suda daha çok oksijen çözesiniz,suyun yapısal düzenlemesi daha iyi çözünme vs...birde hemen hemen tüm ticari şirketlerde bitki gelişim düzenleyiciler kullanılıyor.BU gidişle hepsini bulacağımıza eminim.

Sarıcan
21-02-2009, 11:56
Ben miktar için şaka yaptım zaten, ben ne anlarım tarımdan. Benim mesleğim işin tasarım ve mekanik yönünü çözmek. Tarımla özel olarak ilgilenen profesyonel arkadaşlar boşu boşuna kazıklanmasınlar diye uğraşıyorum. Bir dünya paralar isteniyor çünki.

İşin mekanik tertibatı böyle, geriye tarımsal bilgi birikimini ilave edip daha ekonomik seralar kurulsun diye bir ipucu bizimki. Bizim balkondan inip sera kuracak halimiz yok, uğraşanlara katkımız olsun.

Balkonda da benim yaptığım sistemle Kudret Beyden aldığımız besini kullanarak ne kadar domates alabilirsek o kadarı yeter bize.

İşin özü yeşil birşeylerle uğraşırken emeklilik hastalığına yakalanmamak. Bu arada çevremize ve ülkeye de bir miktar katkımız olursa onun manevi lezzeti tartışılmaz.

indomie
30-03-2009, 04:22
İnternette dolaşırken bu şekli buldum. Sanırım havayı suyla birlikte veriyor. Faydalı olup olmadığı konusunda hocalarımız görüşlerini bildirirse sevinirim.

Sarıcan
30-03-2009, 09:06
Sayın İndomie,

Durgun su kültüründe zaten bu resmini gönderdiğiniz sistem herkes tarafından kullanılmaktadır. Yani akvaryum hava pompaları ile su içine hava karıştırmak bilinen en kolay yol ama akan su kültüründe suyu devridaim yaptırmak için bir pompa kullanılıyor, hava pompası ikinci bir cihaz oluyor.

Halbuki akışkanlar mekaniğinde akan bir su varsa bu suya hava karıştırmak için başka bir takım yöntemler var. Bunlardan biri yukarıdaki mesajda resmini koyduğum venturi düzeneğine sahip bir nozul veya dahada kolayı evde lavabo bataryalarında kullandığımız perlatör (aeratör) düzeneği ile su sistemden dışarı akarken hava ile karıştırarak akıtmak.

Hyponica ile uğraşanlar bu işi suyun saksıya aktığı noktada bir plastik pervane (karıştırıcı) ve hava giriş deliği olan bir aeratör vasıtası ile çözmüş.

Alan Parsons
30-03-2009, 10:35
Öncelikle selamlar, yeni ve bu konularda deneyimsiz olduğumu belirtirim...
Yukarıdaki görüşleri okuyup, deneyimlerinizden yararlandıktan sonra bir sistem tasarladım..
Sıvı sistem içine daha çok oksijen karışmasını ve bitki köklerinin daha geniş-şemsiyemsi- bir hal almasını istedim...
Perlit ile hava balonlarının birbirleri ile çarpışarak;micro titreşimler ile daha fazla oksijenden yararlanmayı amaçladım...
plastik toplar ile ölü boşluklar yaratıp, köklerin 360 derece yani tüm yönlere hareket etmesini maçladım...
Plastik topları sünger ile kaplayarak,daha stabil bir daha durağan bir besin ortamı sağlamayı düşündüm, bu sayede sıvı kabının değişik yerlerinde değişik besin ortamı sağlanabilir...
Değerli Düşüncelerinizi bekliyorum

Sarıcan
30-03-2009, 11:11
Merhabalar Sayın Alan Parsons,

Yaptığınız sistemi bir eskiz çizim veya fotoğrafla görüntülemeniz mümkün mü? Yazı ile anlattığınız her şeyi okuyan arkadaşların hayal gücü ile canlandırmasına bırakıyorsunuz. Micro titreşimler, plastik toplar, sünger kaplamalar...

Bunların hepsini değişik mesleklerden arkadaşlar değişik biçimde algılayacaklardır. Plastik toplar ne büyüklükte? süngerle nasıl kaplıyorsunuz? Mikro titreşimi nasıl sağlıyorsunuz?

Sağlık sektöründen olduğunuzu profilinizden okudum, bu anlattıklarınız tıbbi cihazlarla ilgili mi? Yoksa forumda uğraşan bir çok amatör arkadaş gibi pet şişe, yoğurt kabı vb. daha basit uğraşılarla mı bu işlere başladınız. Biraz daha açarsanız seviniriz.

Özellikle sisteminizin resmini çekerek başlayabilirsiniz. Bizim yardımcı olmamızı istediğiniz her konuda yardıma hazırız. Kolay gelsin.

Sarıcan
30-03-2009, 11:12
Ben yazdıktan sonra resim ilaveniz geldi, kusura bakmayın.

omer.tuncer
30-03-2009, 11:26
Sayın sarıcan bazı sitelerde [Kanada, kuzey Amerika (abd nin kuzeyini kastetim)ve Avustralya da gübreleme yerine balık besleniyor.
Balıkların atıkları ile de bitki yetiştiriliyor. kiminde akansu kiminde de damlama su ile topraksız tarım hidroponik veya hyponica diye aratınca karşımıza çıkanlar; böyle bunlarda ek besin kullanılmıyor. sazan, koi gibi türler yetiştiriliyor sanki daha da ekonomik gibi geldi bana hem sebzeden hemde balıktan kazanacaksınız.:)

Sarıcan
30-03-2009, 11:33
Şahsi kanaatim aşırı bir zorlama içine gitmişsiniz. Yaptığınız sistem durgun su kültürü uygulaması. Köklerin bulunduğu sıvı ortama dışardan her hangi bir vasıta ile hava bastıktan sonra içerde daha başka bir şey yapmanıza gerek yoktur. Fideyi sisteme nasıl monte edeceğinize bağlı.

Resimde bu anlaşılmıyor. Kapakta bir makanik sıkıştırma ile tutturulup kökler serbest olarak sıvı içine bırakılmışsa içerde hiç bir şeye gerek yok. Yok eğer içerdeki toplarla fidenin tutnacağı bir katı ortam sağlamaya çalıştıysanız pinpon toplarını su altında tutmak için bayağı bir gayret sarfedeceksiniz. Bunun yerine cam bilyecikler kullansaydınız ağırlığından dolayı böyle bir probleminiz olmayacaktı.

En altta hava taşı, üzerinde bir kat perlit ve gözenekli katla ne yapmayı amaçladınız? Perlit genellikle köklerin tutunmasını sağlamak için katı ortam olarak kullanmak için ve su tutma özelliğinden faydalanmak için kullanılır. Burada kullanım amacınız daha değişik gibi geldi.

Üst ortamda ise çiçek demeti gibi duran silindirik oluşumların malzemesi nedir? Üzerinde köklerin geçebileceği delikler mevcut mudur? Böyle bir bölümlemeye ne ihtiyacaınız vardı? Topların hepsinin tek bir ortamda bulunmasının bir sakıncası veya bölümlere ayırmanın bitkiye ne gibi bir faydası olacak? Düşüncelerinizi açarsanız memnun oluruz.

Belki olayın insan vücuduna özgü tibbi bir açıklaması vardır. Mide veya barsakların iç yapısı gibi. Esinlendiğiniz herhangi bir oluşum var mıdır?

Alan Parsons
30-03-2009, 13:19
Fideyi sisteme mekanik sıkıştırma ile monte edilecek, kökler serbest sıvı içinde olacak. Sizlerin fikir ve uygulamalarını dikkatle okudum, gözlemledim. Tekrar belirtmek isterim ki hidofobik sistem daha önce kurmadım, sadece tasarladım.Solüsyonlarımın gelmesini bekliyorum. Hidrofobik sistemde hava kabarcıklarından başka bir şeye ihtiyaç olmadığını biliyorum :)

Köklerin tutunacağı bir ortam sağlamaktan ziyade, amacım kökleri şemsiye gibi açacak bir tasarımdı. Bitkinin beslenme yüzey alanını arttırmak için tasarladım.
Cam bilye kullanırsam köklere bası yapmayacaktır. Doğal olarak çökecektir, yerçekimi galip gelecektir.

Benim istediğim köklere aşağıdan yukarıya kuvvetli ve sabit bası yapmak, ve kökleri 360derece açılarak büyümeye zorlamak. Mecbur bırakmak.
Açılan kökler ifadesi aslında yanlış, kökler alttan gelen bası nedeniyle açılarak büyümeye mahkum olacaklardır. Tabi ki; kökler yerçekimi kuvveti ve plastik topların bileşkesi yönünde hareket edeceklerdir.

PVC borular içerisindeki toplar-pinpon topları veya çocuk oyun havuzu topları- sıkışık biçide yerleştirilmeyecektir.Rahatlıkla yukarıya hareket edebilmelidirler.

Döşemecilerden alınacak 1 tabaka sünger ile topları kaplayabiliriz.Süngerden ufak parçalar kesip yapıştırırız.Her tarafının kaplanmasına da gerek yok. Buradaki amacım, yukarıdaki görüşlerde; bitkinin alt köklerdeki besi ortamı daha hareketsiz, daha stabil olmalı görüşü belirtilmiş...Bu süngerler ile daha stabil bir ortam oluşacak.Ayrıca bitkimizin üst kökleri birbirlerine o kadar geçmiş olsa bile, şemsiye gibi açılmasa bile, bu süngerler,rezevuar-depo- besiyeri olacak.

Pinpon toplarını su altında tutmak çokta zor değil, PVC borulardan kesilerek oluşturuan platformun ağzına topların geçemeyeceği, ancak köklerin geçebileceği boşlukları rahatlıkla oluşturabiliriz.


Perlit çok hafif olduğundan, hava kabarcıkları perlitlere her çaptığında bizim göremeyeceğimiz düzeyde, perlitleri titreştirir. Bu titreşimler hava kabarlaklarının, suda çözünmesini arttırır.
En alttaki Gözenekli bölümde ( çok küçük delikli olacak, hava çok rahat çıkamayacak) amaçladığım, gözenekler sık ama çok küçük olacaklar bu sayede, hepinizin sistemlerinde meydana gelen daha büyük hava baloncukları oluşacak.
Bu büyük hava baloncuklarını perlit titreşimleri +hava basıncı(yeni oluşan hava kabarcıkları) ile patlatıp, tekrar oluşturarak, sıvıdaki oksijen miktarını bu sayede daha fazla attıracağız.

İnsan vücudunda ‘’yüzey alanı arttırılarak işlev görme yetisinin arttırılması’’ bir çok organda var,hemen hemen tüm sistemlerde.Sizinde örnek verdiğiniz barsaklar,mide, kulak kepçesi, akciğerler...Özetle bitkilerimizdeki kök yüzey alanını arttırmalıyız.Şu örnek sanırım yerinde olacak, çocukların boy uzaması için calsiyum, fosfor, hormon, ve genetik faktöler çok önemli (aynen bitkilerde olduğu gibi), ancak çocuk spor yapmaz (koşma-oynama vb.), eklemlerine yük binmez ise,(yerçekimine karşı bir kuvvet olarak), kemik yapımı ve kemik direnci-kuveti, tüm koşullar çocuğun kemikleri lehine olsa bile istenen düzeyde olmaz.
Bu pinpon topları köklere alışılmamış bası yapacağından kök direncide artacaktır.

akinselcuk
30-03-2009, 14:11
Köklere sabah sporu yaptırarak geliştirmek gibi. Çok Enteresan.

Alan Parsons
30-03-2009, 14:44
buradaki temel mantık dediğiniz gibi,sabah sporu:)
bir nevi kökleri gün boyunca, rahatsız etmek, kolaya kaçarak, yerçekimi istikametinde sütun gibi uzamalarının önüne geçebilmek,sanırım karşılarında presi, baskıyı görünce,kanatlara yayacaklardır oyunu,

Benim çizdiğimin çok daha değişiği, çok daha iyi tasarlanmışı olabilir,ancak mantık benceprese dayalı olmalı:))

Alan Parsons
30-03-2009, 15:20
Nette göz gezdirirken, bu figür dikkatimi çekti...sanırım domates ağacını nasıl yaptıkları şimdi daha net ortada..sanırım çözüm pinpon topu değil bu:))Bu sayede tek bir domatesi 4-5 farklı sisteme bağlayabiliriz.
Aarnızda uygulayan var mı?

Sarıcan
30-03-2009, 20:06
Bence fideyi fazla zorlamaya gerek yok. Köklerin oksijen almasını sağladıktan sonra her şey gayet normal gidiyor. Su çeşmeden akarken akvaryum pompası ile hava karışımı sağlıyorum şimdilik. Kök gelişimi gayet sağlıklı, yapraklarda gayet sağlıklı görünüyor.

çelebi
31-03-2009, 07:58
Köklere pres yapalım derken bitkiyi strese sokmayalım.:D

Sarıcan
14-04-2009, 18:50
Hyponica' da bulunan fidede alt dallarda yaprak rengi değişmeye başladı. Yarısına kadar uç kısmında renk açılmaya başladı. Üst dallardaki yapraklar ve rengi normal. pH değerinden olabilir diye düşündüm.

Bugün özellikle bunun için damla ile pH ölçen kitten aldım. pH kiti 6.0 ile 7,6 arası ölçüyor. Yaptığım ölçümde renk 6,0 ila 6,4 arası çıktı. EC değeri 2,1 ölçtüm.

Geçen hafta havalar ısındığında EC değerleri yükseldiğinde sisteme su ilave ederek EC değerini düşürmüş, sonrada EC ilave ederek EC= 2,4' e ayarlamıştım. Değerler normal sınırlarda gibi ama renk değişimi bir haftadır var.

Komple besin değiştirmeden önce yorumlarınızı almak istedim.

Sarıcan
14-04-2009, 18:56
Yapraklardaki renk değişimini daha önce paralel saksılarda da yaşadığım için riske girmedim ve besini komple değiştirdim. 10 litre suya Sn. Envor' un tarafımdan seyreltilmiş besin kitinden 200 ml A + 200 ml B katarak hazırlanan yeni eriyiğin EC değeri 2,55, pH 6,0 oldu.

Sarıcan
24-04-2009, 22:48
Hyponica' da son besin değişiminden sonra hızlı geişiminden faydalanmak için yeni çimlendirdiğim Red Robin fidelerinden birini koymuştum. Evde olmadığım bir hafta içinde çok hızlı büyümüş ama bugün kazaya uğradı. Üsten bir yaprağını katlettik ama fide çok sağlıklı görünüyor. Biyoteknoloji başlığındaki tartışmayı okuduktan sonra düşünüyorum da hyponicada domates ağacı denemesi mi yapsam? Ama önce tohum edinmeliyim.
74560

İlk hyponica denemesini yoğurt kabıyla çilek havuzunun kenarına yapmıştım. Sessiz sedasız fide yetiştirme havuzu olarak bayağı güzel bir işlev görüyor. Dört beş kök domates fidesini 3 cm' den 30 cm' ye çok hızlı bir şekilde büyüttü. Tek handikapı balkonun gölge kısmında kaldığı için fideler bir an önce güneşe kavuşmak için hızlı şekilde boya gidiyorlar, gövdeler ince kalıyor. Şimdi de bir adet domates ve üç adet biber fidesine ev sahipliği yapıyor.

Sarıcan
01-05-2009, 20:47
Red Robin' de gözle görülür bir serpilme var. Tepelerde tomurcuklanmada var ama bu kadar küçükken çiçeklenme beklemiyorum. Biraz daha büyümesi lazım.

Alan Parsons
01-05-2009, 21:13
Çok sağıklı gözüküyorlar, darısı başımıza

Sarıcan
04-05-2009, 12:31
Torfta ve Akan suda Red Robin kıyaslaması yapabilmek için bir hafta önceki (27.04.2009) resimlerle bugünki (04.05.2009) resimleri peşpeşe koyacağım.
76212
76209
Torftaki fide daha hızlı büyüyor gibi. Aynı besin eriyiği ile takviye ediyorum. Diğer domates fidelerimde yaşadığım çelişkiyi burada da yaşayacağız herhalde.
76211
76210

envor
04-05-2009, 22:10
Torftaki fide daha hızlı büyüyor gibi.

Ama bence sudaki fide daha güzel büyüyor.

akinselcuk
05-05-2009, 00:01
Sudaki fideye küçükken uzak çekim büyükken yakın çekim yapmışsınız,
Torftaki fideye ise küçükken yakın çekim büyükken uzak çekim yapmışsınız.

Bu durumda şırıngaya rağmen sudaki fidede görsel büyüklük çok barizleşmiş.
Diğer şartların aynı olduğunu kabul ederek incelersek;
Bana göre torftaki daha çok büyümüş. Şırıngadan pay biçerek bakılırsa böyle görünüyor.

Gerçi envor büyüklüğe göre değilde canlılık sağlık unsurlarını görerek yorum yapmış sanırım.

envor
05-05-2009, 19:40
Gerçi envor büyüklüğe göre değilde canlılık sağlık unsurlarını görerek yorum yapmış sanırım.

Evet aynen öyle sayın akinselcuk, bu aralarda hiç hareket yok sizde :) sistemi resimlesenizde görsek.

Sarıcan
12-05-2009, 10:11
Hyponicada duran Red Robinin canı sıkılmasın diye iki arkadaş daha ilave ettim. O saksı büyüklüğü için tek fide az diye düşündüm. Hemde balkonda yeni saksılara yer açılsın.

soilless
12-05-2009, 22:11
Sn Sarıcan

Bu forumda izleyici iken 2 ay kadar önce ABD tarım bakanlığının topraksız tarım ile ilgili çok güzel bir pdf dosyasına ulaştım. Son görüşmemizde Sn Kudret beyin paylaşmam için tavsiyesi ve genel ifadesini hatırlayarak (bilgi paylaştıkça büyür) sizlerle paylaşacağım. Ancak bigisayarımdaki sorunu bir iki gün içinde gidererek bu dosyayı sizlerle paylaşabileceğim.

Daha önce burada yayınlandı mı bilemiyorum ancak bu dosyada topraksız tarıma ilişkin tüm sistemler, şematik ve en basit tanımlarla ama detaylı anlatılmış. Ayrıca su değerleri, ec ve ph detay mantığını şematik olarak, ve de 2 - 3 farklı besin eriyiği oranı, hangisi diğeri ile karıştırlamayacağı, koltuk alma, fide ipe asma yöntemi, meyveyi yetiştirme aralığı fertilizasyon, nursery v.s yaklaşık 45-50 sayfada tüm bilgilerin birarada incelenebileceği bir çalışma.

Sizin hyponica çalışmanıza şematik bir anlatımda yer alıyorki ben de aynısını uygulamaya başladım.

En kısa sürede paylaşmak dileğiyle

Kudret Tezel
12-05-2009, 22:19
Merakla bekliyoruz sayın soilles, teşekkürler.

Sarıcan
13-05-2009, 00:04
Forumda resim dışı kaynakların paylaşımı için mutlaka bir çözüm üretilmeli. İnternette bulunan bir çok yararlı kaynak ancak özelden elektronik posta ile paylaşmakla sınırlı kalıyor.

çelebi
13-05-2009, 07:25
**** soilless internete açık bir makinaya(hosting hizmeti veren) bu dosyayı koyar buraya da linkini eklerse oradan da indirebiliriz. Tabii bu geçici çözüm olur. Sarıcan abinin dediği gibi resim dışı kaynakları forumun desteklemesi çok iyi olur.

Sarıcan
18-05-2009, 19:03
Bu hafta gelişim biraz yavaş gibi. Sadece en küçük fide anaormal şekilde boy uzatarak ortadaki büyük fideyi geçti. Ben küçük fideyide Red Robin olarak biliyordum ama inşallah buda sırık çeri çıkmaz. Sevgili Malbman ikinci nesilller H1N1 gibi mutasyona uğramış herhalde.

Ortadaki Red Robin bayağı pişkin bir fide oldu. Üzerinde tomurcukta var ama çiçek için naz yapıyor. Pazardan hazır çiçekli olarak aldığım minik çeri çiçeklenmeye devam ediyor. Yakında minik domatlarla tanışırız herhalde.

Sarıcan
12-06-2009, 21:15
Bu hafta sonu sistemi uzun süreli kendi haline bırakıp gideceğim. Bu yüzden sistemi panjurla korunan diğer balkona taşıdım. Besin miktarını artırdım ve son haliyle fotoğrafladım. Bakalım dönünce ne gibi sürprizlerle karşılaşacağım.
86108
Bu arada EC' yi hep 2,5-2,7 arası tuttuğum fidelerin baskı altında kaldığını hissedince biraz seyrelttim. Yeni hazırladığım takviye eriyiğin EC değerinide 2,0' a düşürdüm. Fidelerin davranışı değişti. Aylardır çiçek açamayan RR çiçeğe durdu. Durmadan boya giden genç RR enine büyümeye başladı ve zaten meyvesi olan minik çeri de meyvelerini büyütmekte.
86114
86111
86107
Tek sorun RR' de açan çiçeklerden ikisi döllenemeden dökülmüş durumda. Umarım diğerleri meyveye dönüşür.
86112

Kudret Tezel
12-06-2009, 21:58
İnşallah hoş sürpizlerle karşilaşırsınız sayın sarıcan. Ec hakkındaki gözlemlerinizde çok olumlu doğrusu teşekkür ederiz.

Acarextt03
15-06-2009, 11:32
Sn sarıcan sizi özledik.... Ama sanırım sizde enver gibi nazardan korktunuz...
Olsun bu şekilde de gayet sağlıklı ve çok güzel RR leniz var. Maaşallah...
Peki EC'yi düşürmeniz belli bir zaman sonra sıkıntı yaratmaz mı?
Gerçi domates ancak bu şekilde meyveye dönüyor... Artık hep beraber göreceğiz...

Kudret Tezel
15-06-2009, 13:31
Sevgili arkadaşlar, Sayın sarıcan' ın hepinize selamı var. Şu anda akçayda yazlıkta ancak internet henüz bağlanmadığı için bir süre görüşmek zor olacak ama o herzaman çalışmalarıyla yanımızda. Telefon görüşmemizde akçaya iner inmez hemen bir durgun su kültürü yapmış çalışmlara başlamış. Oysa doktor iyileşmesi için tebdili hava vermişti ama, hastalık bırakmamış yakasını, Allah şifa versin.

Acarextt03
15-06-2009, 16:48
Bende neden hiç konuşmuyor diyordum... Yani bazı yazılara dayanamayacak zannediyorken hiç ses seda yok.. Demek ki tatil zamanı başladı...

envor
15-06-2009, 21:09
Peki EC'yi düşürmeniz belli bir zaman sonra sıkıntı yaratmaz mı?
Gerçi domates ancak bu şekilde meyveye dönüyor... Artık hep beraber göreceğiz...

EC kaç olursa domates meyve tutar, sayın acarextt03.

çelebi
16-06-2009, 15:57
Eyvah Hoca sözlü yapıyor:eek::D:D

Sarıcan
16-06-2009, 18:33
Herkese selam,

Evden ayrılırken bıraktığım fidelerime hüzünlenirken, bir taraftan da ben iki ay boyunca Altınoluk' ta deniz dışında nasıl vakit geçiririm diye kara kara düşünmeye başlamıştım. Istanbul' dan fide de getirmediğime pişman oldum ama her gittiğim yere götürebileceğim bir mobil akan su sistemi yaptım.

Bir saksının içine hydroton doldurdum, depo olarak kullanacağım bir çöp kovasının içine saksısı ile birlikte koydum. Üzerine de hortumuda üzerinde takılı akvaryum motoru. Üzerinede kapak olarak daha sonra ara bölme olarak kullanılacak saksı altlığını koyunca mobil paket tamam oldu.

Yanıma birde hava motoru almıştım. Onunla da pratik olarak pet şişeden bozma durgun su yaptım.

Fakat sisteme koymak için fide temini biraz zorladı. Geçici olarak yakında bir seradan bulduğum sararmış fideleri koydum ama hafta sonu pazardan fide bakacağım. Bir kaç tanede pembe domates koltuğu rica ettim onları köklendirmeye çalışıyorum.

Burada domates yiyebilecek kadar zamanım olabilir mi bilemiyorum ama önemli olan hobiye devam etmek.

akya
16-06-2009, 19:39
Sayın Sarıcan, tekrar hoşgeldiniz. Forumun demirbaşlarından olunca yokluğunuz hissedildi. Altınoluk'un temiz ve diri havası size ve domateslerinize iyi gelecektir:cool:

Yabancı siteleri gezişimde hobi amaçlı topraksız tarım ekipmanlarının çeşitliliği beni hep şaşırtıyor. Linkteki videodaki NFT sistem sanki evlerde kolay uygulanıp başarı sağlabilecekmiş gibi görünüyor. Daha önce forumda denendi mi acaba? Suyun aktığı ızgara neyden yapılabilir?

http://www.videojug.com/film/how-to-set-up-an-hydroponic-garden-2

malbman
16-06-2009, 20:05
Sevgili Sarıcan, iyi tatiller. Yine boş durmamışsınız anlaşılan. Fide bulmak sorun oldu demişsiniz. Elimde atmaya kıyamadığım koltuk filizlerinden köklendirdiğim üç adet fide var. Bir tanesi black cherry diğer ikisinden emin değilim ama sanırım bir tanes black krim, diğeri de ne çıkarsa bahtına cinsinden. İsterseniz yarın kargoya verip gönderebilirim. Eğer isterseniz adresinizi verin, yarın hemen kargoya vereyim.

Acarextt03
17-06-2009, 13:29
EC kaç olursa domates meyve tutar, sayın acarextt03.

:confused: Bilmem, sence? :p
Toprakta sulama, meyve bağlamada ters orantı varda, bizimkinde hangi orantı söz konusu? :confused:

envor
17-06-2009, 22:54
Sn sarıcan sizi özledik.... Ama sanırım sizde enver gibi nazardan korktunuz...
Olsun bu şekilde de gayet sağlıklı ve çok güzel RR leniz var. Maaşallah...
Peki EC'yi düşürmeniz belli bir zaman sonra sıkıntı yaratmaz mı?
Gerçi domates ancak bu şekilde meyveye dönüyor... Artık hep beraber göreceğiz...

Yazınız bu, domatesin meyve tutumu için düşük EC olması gerektiğini nerede okudunuz? Nereden duydunuz?

Sayın Sarıcanın red robininin çiçeklenmemesinin sebebi, 2.5, 2.7 EC olamaz, EC 2.0 oluncada iki olduğu için çiçeklenenmez. Başka bir sebep olmalı, iyice araştırılıp gözlenmeli diye düşünüyorum. Bkz. muhtereme :) (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=420170&postcount=1032) Muhterem 4-4.5 EC ile beslendi, ve üzerinde diğer red robinler kadar meyve var.

Şimdi envor buna niye takıldın diyebilirsin. Bu konu hakkında uzun zamandır rahatsız oluyordum, konu hakkında ki rahatsızlığımı siz dostlarımla, samimiyetinize inanıp paşlaşmak istiyorum.

Yalnış anlamayın, rahatsızlığım size değil, hatta sizi takdir ediyorum, en büyük, en kalabalık metropol şehir İstanbulda ufacık bahçelerde, balkonlarda hayat veriyor, hayat buluyorsunuz. Siz ve sizin gibi emektar üyelerimizi gıpta ile izliyor vede takdir ediyorum :)

Forumda birçok konuda birçok yalnış bilgi yazılıyor, yalnış bilgiyi yorum olarak alan sevgili üyemizde hemen teşekkür ediyor, vede uygulamaya başlıyor. Hatta öyle bir an geliyor ki, oda aynı bilgiyi bir başkasına verip geçiyor.

Bilgi bir tohumdur, bir'e yüz verir Ama yalnış bilgide bir'e yüz verir. Onun için aldığımız bilgiyide, yazdığımız bilgiyide iyice tartmalı, sınamalı vede öylece ortaya koymalıyız diye düşünüyorum.

Acarextt03
18-06-2009, 11:03
Doğru yazdın... Bu yüzden sen bizim üstadımızsın.. Bizler ise öğrencilerin...
Sen bizi düzeltirsen bizde yanlışlarımızı düzelteceğiz İnşallah...

Sarıcanın domatları konusunda bence yetersiz güneş ışığı demek geliyor içimden...
Umarım bana kırılmamışsınızdır...

Bazen böyle desteksiz sallayabiliyoruz...
Neden öyle yazdım:
Bence domateslerin toprakta susuzluk karşısında
meyve tutumunun hızlı olduğuna dayanarak böyle basit bir orantı mı?
kurdum hatırlayamadım...

SÜRÇÜ LİSAN ETTİYSEK AFFOLA...

shrub
18-06-2009, 19:32
Envor:Forumda birçok konuda birçok yalnış bilgi yazılıyor, yalnış bilgiyi yorum olarak alan sevgili üyemizde hemen teşekkür ediyor, vede uygulamaya başlıyor. Hatta öyle bir an geliyor ki, oda aynı bilgiyi bir başkasına verip geçiyor.

Bilgi bir tohumdur, bir'e yüz verir Ama yalnış bilgide bir'e yüz verir. Onun için aldığımız bilgiyide, yazdığımız bilgiyide iyice tartmalı, sınamalı vede öylece ortaya koymalıyız diye düşünüyorum.

Benimde bir çok mesajda dikkatimi çeken bir olgu insanların gerçekten ilaç,gübre v.b. ne oldukları belli olmayan birçok maddeyi sanki doğal bir şeymiş gibi rahatça hooyratça kullanmaları veya böle yaptım böle oluyor, böle yapalım demesi kesinlikle eczaneden bir kutu ilacı alıp içmek gibi birşey. Evet temelde güzel ve hoş sonuçlarda alınıyor ama yazılanlara ve konuşulanlara dikkat etmek gerekir derim. Mesleğin içinden de gelseniz bu durum aynı şeyi ifade eder... ENVOR'un mesajı altı 2 kez çizilmesi gereken bir durum...

Sarıcan
23-06-2009, 16:22
Herkese merhaba,

Bir hafta ayrıldım ortalık toz duman olmuş. Benim yazdığım iki satırdan fırtınalar kopmuş. Benim amacım uzun süre yanlız bırakacağım sistemi ben yokken olabilecek ısı artışları ve buharlaşmalara karşı EC değerini biraz düşürüp EC' nin aşırı yükselmesine karşı sistemi korumaya almaktı. Ama bu arada da fidenin gelişiminde gördüğüm farklı gelişmeyi de paylaşmak istedim. Tamamen bir gözlemin paylaşılması.

Ayrıca ben EC' yi düşürürken RR konusunda en fazla emek veren Sevgili Malbman' dan görüşünü sormuş, onadan 2,1-2,2 EC değeri uygulamasını öğrenince aynı şartlara uyum sağlamayı düşünmüştüm.

Bizlerin evde üzerinde oynayabilecekleri çok fazla bir parametre veya otomasyonumuz yok. Yaptığımız tek şey EC oranını alçaltıp yükselterek çeşitli denemeler yapmak, güneş almaları için saksının balkondaki yeri veya pozisyonunu değiştirmek. Havalandırma ve nem oranı için balkonun camının ne zaman veya ne kadar açık kalacağına karar vermek.

Sevgili Malbman, fide teklifiniz için çok teşekkürler. Çevreyi araştırınca bol miktarda fide kaynağı buldum. Semt pazarlarıda cabası. İki adet pembe domates fidesi aldım. Biraz daha uğraşırsam adımız burada da deliye çıkacak. Bu arada Istanbul' da elime tohum ulaşmadı. Umarım göndermemişsinizdir de kaybolup gitmezler posta kutusunda.

Herkese sevgiler...

Sarıcan
25-05-2011, 14:54
Bu sene balkonda pembe domates yapmak istedim. Fakat geçen sene saksıda hydroton içinde yaptığım çalışma en güzel yerinde fidelerin hastalanması ile sonuçlanınca bu sene biraz tedirgin olarak başladım ve başından beri gelişimi sizlerle paylaşmadım ama bütün adımları resimledim. 20 Ekim 2010 da sisteme koyduğum pembeler, şu an herkes daha fideyi yeni sisteme veya saksıya koyarken ben hasada başladım. Bu yüzden bana bu güzelliği yaşatan Pembe Domatesler ve mini Hyponica sisteminin başarısına ayıp olmasın diye sizlerle bugün paylaşmaya karar verdim.

Fidelerin tohumdan başlayarak 15.02.2001 tarihine kadar olan gelişimini daha önce bir video ile paylaşmıştım ama asıl paylaşılması gereken yer bu sayfaydı.

http://www.youtube.com/watch?v=nQ0b_oLdSrc

Çünki bu video Hyponica adını verdiğim bu sistemin başarısı idi. Çok basit fakat başarısını kanıtlamış bir sistem. 15 Şubattan sonraki gelişimlerini ise resimlerle anlatmaya çalışacağım.

Tohumları 2010 Ağustos' unda Altınoluk' ta pazarda kendi ürettiği ürünü satan bir köylü teyzeden aldım. Daha doğrusu kahvaltılık pembe domates aldım ve içindeki tohumları büyük bir hazine gibi çıkarıp sakladım.

Sarıcan
25-05-2011, 17:12
3 Nisan' a kadar fidelere hiç dokunmadım. Domates cinsinide bilmediğim için koltuk almada yapmadım. İlk domates kızarmaya başladı. Meyva çok ama yaprak ve dallar o kadar sık ki meyvalar görünmüyor. Bu yüzden budama ve geçte lamış olsam koltuk alma işlemi uygulayacağım. Üzerinde açmış çiçekler olmasına rağmen bazı dalları almak zorunda kaldım.

Sarıcan
25-05-2011, 17:18
Alt dallardan başlayarak biraz seyreltme budaması vu koltuk alma işlemi yapılmış hali.
216444
Domatesler biraz daha ortaya çıktı ve görünür hale geldi.
216445

Sarıcan
16-06-2011, 18:04
Koltuk alma ve dal seyreltme yapılınca pembe domatesler güneşle tanıştılar ve kızarmaya başladılar.
225282
225283
225284
225285
Hatta bir miktar hasatta yapıldı.
225295

Sarıcan
16-06-2011, 18:16
Hasat ettikçe boşalan dallar budandı ve sistemdeki fideler son kalan bir kaç yeşil domatesle sonlandırılacağı günü bekliyorlar.

Sarıcan
16-06-2011, 18:27
Bu arada hasat ettiğim domateslerden bazıları dalında çatlamıştı. Birde belki balkon şartlarından ve geç koltuk almadan kaynaklandığı için pembe domatesler beklediğim iriliğe kavuşmadan kızardılar. Lezzeti çok güzeldi fakat dikkatimi çeken bir husus hiç çekirdek oluşmamıştı. Acaba yeterince irileşmedikleri için mi bilemiyorum? Neyseki elimde henüz ekmediğim bir kaç tohumum daha var.

Fakat şunu gördüm ki Hyponica sistemini kopyaladığım bu küçük sistem bile EC ve pH kontrolu düzenli yapılır ve fidelerin koltuk alma ve yaprak seyreltme işlemleri zamanında yapılırsa domates ağacı yapacak kadar iddialı. Bu arada Pembe domatesinde akan su kültüründe yetişebileceğini görmüş oldum.

Pembe domatesleri söktükten sonra sisteme henüz perlitte beklettiğim yer kirazı fidelerini koymayı düşünüyorum. Bakalım akan su kültüründe yer kirazı nasıl olacak?

Sarıcan
16-06-2011, 19:47
Balkonda topraklı veya topraksız tarımla uğraşmanın en zor tarafı yaz tatilinin kavurucu sıcaklarında, evden ayrı kalınan dönemde balkondaki gözünüz gibi baktığınız fidelerin ne olacağı. Bunu geçen sene çok acı bir şekilde yaşadığım için bu sene balkonda hiçbir şey yapmamayı bile düşündüm.

Ekim 2010 da sisteme koyduğum Pembe domateslerin hasadını yapar ve sistemi tamamen kapatır giderim diye düşünüyordum. Fakat bu virüs insana bir defa bulaşınca iflah etmiyor. Sevgili şans43' ün Fethiye' deki fidelerini görünce dayanamadım fide istedim. Gelen fidelerin çoğunu Altınoluk' a götürdüm ama iki adedini de buradaki sisteme koymak için ayırdım.

Fakat bu sene Pembe domateslerden de edindiğim tecrübe, mevcut Hyponica sisteminde su tüketimi fazla olan domatesi tatilde yalnız bırakmak pek mümkün değil. Çünki alttaki su deposu hacmi çok küçük ve kısa sürede fide ve buharlaşma etkisi ile bitiyor. Bu yüzden domatesler için su deposu daha büyük ve biten suyu takviye edecek bir sistem düşünmem lazımdı.

Bu yüzden bu işe ilk başladığımda yaptığım çilek ağacının boşta bekleyen deposunu biraz daha modifiye edrek akan su kültürüne çevirdim ve Hyponicaya alternatif hale getirdim. Hatta üzerine birde su sebillerinde olduğu gibi damacana sistemi ilave ettim. İşte ayrıntılar;

Altta 50 litrelik büyük depo ve bir köşesinde 19 litrelik yedek depo (damacana) ve üstte fidelerin dikileceği küçük kutu. Bu sefer fideleri strafor üzerine açtıüım deliklere koyduğum pet bardaklara değil, direkt olarak kutu içine doldurduğum Hydroton' a koymayı planladım ve beklediğim gibi çokta güzel ve pratik oldu. Alt depodaki besin eriyiğini akvaryum pompası ile üsteki hydroton dolu kutuya akıtıyorum. Üsteki kutunun bir köşesinden sisteme giren su diğer köşeden depoya dönüyor. Hydroton deliği tıkamasın diye kafes saksı ile filtre edildi.

fusion1
16-06-2011, 20:07
Sn.Sarıcan büyük depo fikri uzunca süredir benide meşgul etmekde özellikle konu balkon ve 1 aylara varabilen tatil olunca ;forumda okuduklarım ve yaptıgım malzeme depo ,tekne tank araştırmalarından vardıgım sonuç en uygun malzemenin hurda buzdolabı kasası oldugu öncelikle her nekadar hurda da olsa dekoratif,oldukça hafif ve bedava fiyatına ucuz (al götür, 10-30 tl )sonra sanırım durgun su akan su aeroponic fogponic gibi sistemlere basitçe adapte edilebilir kullanilabilir elektrik ve su sirkulasyonuna uyumlu giriş çıkış ları zaten mevcut bir diger üstünlük izolasyonu (sıcak ve soguga karşı ) kolayca üst düzeylere taşınabilecek bir ürün şimdiden balkonumda bir adet edindim çalışmalarımı orda yogunlaştırdım 100-200 lt kapasiteli çeşitleri kolayca hurdacılardan temin edilebillinir kulandıgım ürün 2 bölmeden oluşmakta buzluk olan kısmına eklenen strafor ile durgun su kültürü ana gövde üzerine ekledigim 70 cm uzunluktaki klasik balkon saksıları ile akan su kütürü eş zamanlı yapılabilmekte bence topraksız tarıma ve geri dönüşüm felsefesine oldukça uygun bir ürün Saygıyla..

Sarıcan
16-06-2011, 20:33
Daha sonra üst kutuyu hydrotonla yarısına kadar doldurdum. Sonra fideleri ilave ederek kalan boşluğu tekrar hydrotonla doldurarak fide dikim işini tamamladım. Fideler zaten perlit dolu saksıda bir miktar uzadıkları için hemen ipe aldım.

Daha sonra akvaryum motorunu çalıştırarak sisteme yol verdim. Önceleri 24 saat çalıştırdım. Daha sonra Kudret Bey' e yaptırdığım röleli ve hafızalı zaman saati ile peryodik sulamayı deneyeceğim. Fidelerin canlılığına göre sulama peryodu belirlemeye çalışacağım. Sistemde hava motoru yine yok. Besin eriyiği musluktan yüksekten akarken ve üst kutudan alt kutuya boşalırken havalanıyor.

Sarıcan
16-06-2011, 22:09
Fideler üçüncü gününde ve keyifleri yerinde. Boyları oldukça uzadı, ilk salkım çiçeklerini açtılar bile. Bu arada söylemeyi unuttum. Damacanada temiz su dolu. Besin deposunda fidelerin emdiği ve buharlaşma ile eksilen besin eriyiği temiz içme suyu ile tamamlanacak. Böylece depodaki su seviyesi sabit kalacak ve bu sayede düşen EC miktarı direkt olarak bitkinin kullandığı gübre miktarı olarak ölçülebilecektir. EC değeri belili bir değere düşünce de manuel olarak A ve B stoklarından ilave edilerek besin eriyiği ilk ayarlanan değere getirilecektir. Keşke benimde bir sera bekçim olsa ve otomatik olarak A ve B stoklarını dozlasaydı bende rahat etseydim.

Bu arada damacanada eksilen sudan fidelerin tükettiği su miktarını gözleme imkanım olacak. Bu tüketim hızına göre deponun diğer köşesine bir adet damacana daha ilave edebilirim. Belkide tatile giderken emniyetli olsun diye ikinci damacanayı ilave ederek giderim. Bu arada besin deposuna sürekli temiz su takviye edildiği için belirli bir süre sonra fideler EC değeri çok düşük bir su ile idare edecekler ama en azından geçen yaz olduğu gibi kavurucu yaz sıcaklarında hayatta kalmayı başarırlar herhalde.

Kudret Tezel
16-06-2011, 22:48
Oh Oh maşallah, tatil hazırlıkları başlamış.
Herşey çok güzelde 19 litrelik su tatil boyunca yetecekmi.? Birde şunu sormak istiyorum. Bu rezerve su damacanasına temiz sumu, normal besin eriyiğimi, yoksa mesela EC değeri 1/2 oranında hazırlanmış besin eriyiğimi doldurmayı düşünüyorsunuz.
Hayırlı yolculuklar...

Sarıcan
17-06-2011, 08:11
19+50 litre olarak düşünüyorum. Çünki alt depoda su bitene kadar sistem çalışmaya devam ediyor. Hatta bir adet damacana daha koyabilirim. Ben damacanayı buharlaşan suyun neden olduğu tuzluluğu engellemek için temiz su olarak düşünüyorum. Çünki mutlaka buharlaşma oluyor ve depodaki EC değeri sıcağında etkisiyle çok yükseliyor. henüz fideler küçük olduğu için fidelerin su tüketimi çok az. Oluşan eksilme büyük bir ihtimalle buharlaşmadan kaynaklanıyor.

Ne yapalım ki bizim sera bekçimiz yok henüz. EC değerini ayarlayacak bir yardımcımız yok. Elbet bir gün olur. Bekliyoruz.

farukmagat
17-06-2011, 08:34
Sayın Sarıcan,

Ben yerinizde olsam iki damacana koyar ve EC değerini besin eriyiğinin içindekinin yarısı kadar yaparım. Azalan besinli sunun tamamının buharlaşmadan kaynaklanması mümkün değil. Yarısını besin tüketmiş olsa %50 seyreltilmiş besin (damacanadakiler) dengeyi koruyacaktır.

Tabi PH için bişey diyemeyeceğim.

Saygı ve başarılar.

Sarıcan
22-06-2011, 23:28
21.06.2011 günü Hyponica' da yerleşik 3 Adet Pembe Domates fidesi üzerinde arta kalan 8-10 Adet yeşil domatesleri hasat ederek fideleri söktüm. Çünki artık yaz tatili için hazırlık yapmam gerekli. Saksıda bekleyen Yer Kirazlarına ben tatildeyken yaşayacak ortam sağlamalıyım. Hemde domatesin her türünde denediğim akan su kültürünün Yer Kirazı denemesinde de performansını merak etmiyor değilim.

Bu yüzden sisteme 2 Adet Fethiye' den Sn. şans43' ün hediyesi fide ile Sn. mtugrul33' ün hediyesi 2 adet minik yer kirazı fidesini akan su sistemine transfer ettim. Şimdilik durumları iyi görünüyor. Umarım besin tankındaki su ile yaz tatilini geçirebilirler. Kontrolsüz bir ortamda iki aylık bir macera bizi bekliyor. Döndüğümde nasıl bir manzara ile karşılaşacağım bende merak ediyorum.
227538
Çünki bu arada yeni domates fidelerim içinde besin deposu daha büyük ve damacana ilaveli sistemimle aynı aotamda beni bekleyecekler. Tek dileğim ben dönene kadar sularının yetmesi ve kontrolsüz EC ve pH yükselmelerine karşı ölmeden ben gelene kadar dayanabilmeleri.
227539
Yeni sistemdeki domatesler hızla büyüyorlar. İkinci salkımdaki çiçekler de açtı. Yalnız nedendir bilinmez birici salkımlarda döllenme olmadı. Umarım bundan sonraki salkımlar da domates gördükten sonra tatile giderim.

knamre
02-11-2018, 17:32
Sayın Sarıcan, bu sistemin tatil dönüşü durumu nasıldı acaba? Hatırlıyorsanız tabi aradan 7yıl geçmiş. :)