View Full Version : Akan su yöntemiyle domates ve marul yetiştirme
akinselcuk
27-01-2009, 19:08
250 lik PVC boruda akansu kültüründe domates yetiştirme çalışmam bugün başladı.
Bir adet 250 cm çapında 2 metrelik PVC boru , iki adet 250/160 cm redüksiyon , 2 adet 160 cm lik tapa. İlk problem borunun bir ucuna redüksiyon takılabilirken diğer ucu redüksiyonla aynı çapta olduğundan takılamıyor. Araya maşon lazım ama bu çapta maşon yok.
Önce işe borunun dar ucunu ısıtma tabancası ile ısıtıp yumuşatarak aynı çaptaki redüksiyonun içine girmesini sağlamak.
akinselcuk
27-01-2009, 19:12
Borunun ilk halini resimleyemedim. Malzemeyi alıp eve getirince hemen ısıtma işine giriştim. Oldukça kalın olan bu boruyu ısıtıp yumuşatmak çok zor. Ancak bu sıkı geçirme işini başarınca yapıştırma olmamasına rağmen sızıntı olmuyor.
Boruyu su ile doldurup dikilttim. Sıkı geçme yerinden sızıntıyı test etmek için. Sızıntı yok fakat olursada içten yapılacak basit bir PVC yapıştırıcısı rötüşu bu sorunu çözer.
akinselcuk
27-01-2009, 19:34
Kullanılan malzemelerin görüntüsü şöyle .
akinselcuk
27-01-2009, 19:39
Kullandığımız su motoru budur. Ama biz bu motorun yalnızca alttaki iki parçasını kullanacağız.
Motoru tapaya bıçakla açacağımız düzgün bir deliğe vidalayarak takıyoruz.
akinselcuk
27-01-2009, 19:45
Mevsim itibariyle halen fide bulabilmiş değilim. Bu yüzden tohum da aldım. Fakat fide aramaya devam ediyorum. . .
Mevsim itibariyle halen fide bulabilmiş değilim. Bu yüzden tohum da aldım. Fakat fide aramaya devam ediyorum. . .
Mesaj alındı.
- Dinlemedeyim... Tamam...:D:p
akinselcuk
27-01-2009, 21:07
Bir dillendireyim demiştim ama fırtına haberini duyunca sustum hemen.
Tekrar geçmiş olsun. Marul için hazırladığım düzeneklerde boş duruyor. Bu domates düzeneğide bitince mecbur boş kalacak. Bugün gidip tohum aldım fide ümidim kalmayınca.
Ben artık birşey demeye utanırım. Ama bir imkanı varsa gerekeni yaparım . . .
Kolay gelsin Sn. Selçuk,
Hızır gibidir Sn. Envor, adını aklından geçirsen ne demek istediğini anlar. Üzerinde domatesleri ile gelirse şaşırma fidelerin. Neyse ki böyle arkadaşlarımız var.
Senin sistem çalışmaya başlasın da bende benim paralel saksıların durumunu gözden geçireyim. Kökler büyüdüğü zaman daha büyük hacimli saksıya ihtiyacım olacak gibi zaten.
Pompanın önündeki hortum ucu, disek, boru gibi yedekler kendi yedek parçalarımı ayrıca mı aldın? Yedek parça bulmak problem çünki. Özellikle düzgün plastik parçalar.
akinselcuk
27-01-2009, 21:53
4 numaralı mesajda ki 32 nolu resimde, toplu halde görülen parçaların hepsi bir kutudan çıkıyor. 1000lik modelde bunlar var. 700 lüğü de var, bu parçaların bazıları tutsada hortum uçlarının çapları küçük.
Bu motor hem çok sessiz hemde basıncı iyi üstelik birde böyle vidalanabilir hortum uçları var. 30 liraya aldım.
90 derece dirsekleri PVC boruya hortumun girdiği yerde kullanıyorum, katlanmayı önlemek için, yukarıda hortumun ucuna dönüş yapıyorum, fışkırmayı önlemek için.
üzerinde yazdığı gibi 1,95 metreye basıyor mu? Ben ATMAN marka almıştım, basmadığı için iade edip dalgıç pompaya döndüm ama enerji sarfiyatı çok fazla. Senin motor 20 W, dalgıç pompa 250 W. Gerçi 45 dakika duruyor 15 dakika duruyor şimdilik ama yinede 62,5 W/h enerji sarfiyatı var. Daha düşük enerjil sarfiyatı ile halledebilirdik aslında bu işi. Belki yatay sistemler daha iyi bu yüzden.
akinselcuk
28-01-2009, 08:58
Evet bu motor üzerinde yazanı birebir yapıyor. 2 metrelik çilek ağacında da başka bir motor var. Onuda 35 liraya almıştım. 2,15 metreye rahatca basıyor. Hortumun çapını motorun su çıkış çapından düşük tutmamak ve hortum kıvrılmalarını önlemek kaydı şartıyla...
2,15 metreye basan motorun resmini buraya hiç koymamışım. Onunda ilk fırsatta kutusunu ve kendisini resimleyip koyarım.
akinselcuk
28-01-2009, 09:05
Dikey sistemlerdebenim vardığım sonuç, piyasada kolayca bulabildiğimiz ekonomik ürünleri de gözönüne alırsak yüksekliğin 1,5 metreyi geçmemesi şeklinde oluştu. Aksi takdirde üretimin ortasında sıkıntılar ve müdahale zorlukları baş gösteriyor. Yatay sistemler hobiyi amacına daha çok ulaştırıyor. Fakat yer kaplıyor.
Ama bir imkanı varsa . . .
İmkanı bunlar. Fırtına tüm fidanları dağıtmış durumda, en iyileri bunlardı. İşinize yararsa özelden adresinizi gönderin, kargo ile yollayayım.
60506
Mesaj alındı.
- Dinlemedeyim... Tamam...:D:p
Sayın Envor. akşam akşam beni güldürdün. Allah da seni güldürsün.:D
akinselcuk
29-01-2009, 00:48
Marul tohumlarını bugün elenmiş toprağa ektim. Üzerlerine spreyle su sıktım. 22 dereceye bıraktım. Akansu sistemleri hazır bekliyor.
Sayın akınselcuk, marul fideleri çimlendiği andan itibaren ışığı çok iyi ayarlayın. Zira üç kez tohumları başarılı bir şekilde çimlendirip, yalnızca çim adam saçı :p formuna getirebilmiş biri olarak iyi biliyorum; bir kaç saat bile boş kalsalar hemen boylarını uzatıyorlar ve bundan sonra da toparlanmaları pek mümkün olmuyor (bkz. malbman, marul tohumları nasıl çimlendirilip sağlıklı fideler elde edilemez:D:D).
Sayın Malbman "bir kaç saat bile boş kalsalar hemen boylarını uzatıyor" diye ne kastetiniz anlayamadım ve yeni fidelerim benimde çıkmak üzere bende yanlış bir şey yapmayayım.
Özellikle sordum çünkü bknz malbman yönlerdiğiniz kısımı bulamadım özür dileyerek vaktinizi alıyorum.
kahyanur
29-01-2009, 13:00
Ben de tam iki kere marul çimlendirdim. 30 ekim ve 15 kasım tarihlerinde, maalesef incecik kaldılar. Gelişemediler boy uzatıp sağa sola yatmaktan. Vazgeçmek zorunda kaldım. Marul kış sebzesi olmasına rağmen domatesten bile çok ışık istiyor. Domateslerim en azından fide oldular. Meyva tutmasalar da.
Sayın Malbman "bir kaç saat bile boş kalsalar hemen boylarını uzatıyor" diye ne kastetiniz anlayamadım ve yeni fidelerim benimde çıkmak üzere bende yanlış bir şey yapmayayım.
Özellikle sordum çünkü bknz malbman yönlerdiğiniz kısımı bulamadım özür dileyerek vaktinizi alıyorum.
Sevgili seazone öncelikle "bknz malbman" diye bir bölüm yok. Telef ettiğim tohumlara dikkat çekmek için espiri yapmıştım yalnızca.
Bir kaç saat boş kalsalar demekteki kastım ise; bir kaç saatliğine bile ışık almadan kalırlarsa, ışığa ulaşabilmek için boylarını uzattıklarını ve incecik bir sap halinde büyüdüklerini söylemekti.
Ayrıca, lütfen vaktimizi aldığınızı düşünmeyin. Aklınıza gelen her şeyi sorun, bildiğiniz her türlü bilgiyi de paylaşın. Zira bu sitenin amacı bu. Kudret hocamın dediği gibi: "Bilgi paylaştıkça büyür."
Çok teşekkürler.
Daha bilgilendikçe soru sormak dahada kolay olacak;
Çünkü insan ne derseniz sorduğu soruda bir çekingenlik yaşıyor.
akinselcuk
31-01-2009, 21:26
Marul tohumları yenice çimlenmeye başladı. Ancak beni korkuttunuz. Bu tohumları marul yapabilecekmiyiz bakalım.
Bu arada sayın Envorun fideleri geldi. Kutuyu hiç açmadım balkona koydum. Yarın sabah teşkilatı hazırlayıp fideleri ondan sonra açacağım. Rahatlarını hiç bozmayalım. Zaten epey bir macera yaşamışlar eski yerlerinde.
Envor a teşekkürlerimi sunuyorum.
Keşke açsaydınız, iki büklüm halde duruyorlardı. :(
akinselcuk
01-02-2009, 18:25
Domatesin sistemini Bütün Pazar uğraşıp zor bela hazırladım. Yerim biraz dardı.
Fakat suyu doldurunca korktuğum yerlerden değilde en kolay yaptığım hortum giriş ve çıkışından damlattığını gördüm. Damlatan yerleri silikonlayıp kurumaya bıraktım. Bu gece domatesleri akan suya dikeceğim inşallah. Resimler ve dikim birkaç saat sonra.
akinselcuk
01-02-2009, 23:58
250 lük boru ile iş görmek inanılmaz zor haberiniz ola arkadaşlar.
Redüksiyonu contası ile beraber yerine takabilmem mümkün olmadı. Redüksiyonun gireceği genişliği ve conta yuvasını fabrikasında ısıtarak şekillendiriyorlar. Öyleyse ben burayı ısıtırsam boru ilk çapına geri döner diye düşündüm. Öbür uca yaptığım gibi bu ucu da ısıttım.
Aralarındaki fark, öbür uçta ısıtıp dar olan çapı genişletmiş ve redüksiyonu sokmuştum, burada ise geniş olan yere (kendi conta lastiğini çıkardım) redüksiyonu sokup dışındaki boruyu ısıttım. Isınan genişlik aslına döndü ve daraldı. Aradaki boşluğa önceden silikon sıvadığım için dış boru daraldıkça silikon heryeri doldurdu.
Bu ısıtarak daraltma işi 250 lik boruda 15 dakika sürdü, çilek ağacında kullandığım ısıtma tabancası ile yapıldı.
Kenarlara dikkat ederseniz 1 cm lik conta yuvası ısınınca dümdüz oldu.
akinselcuk
02-02-2009, 00:05
Envor un gönderdiği fidelerin yerlerine dikilmiş halleri böyle.
akinselcuk
02-02-2009, 00:11
Acele ettiniz Sarıcan Bey. Aynı anda tıkladık herhalde.... İyi geceler.
Bu domates sistemine de ışıklandırma ve elektrik prizi takılacak.
Perlite koymasaydın, delik ağzına uygun keseceğin strafora sıkıştırarak kökleri direk su ile temas ettirsen daha iyi olurdu.
akinselcuk
02-02-2009, 08:04
250 lik boru çok fazla su alıyor. Suyun fide kabıda şekillenmiş kısa köklerine ulaşması için tamamını doldurdum. Boş bardak resimdeki gibi yüzebiliyor. 74 nolu resimdeki gibi.
Tamamen dolu boru 160 lık redüksiyonların altındaki kesilmiş montaj kelepçeleri üzerinde duruyor. 250 lik borunun tam ortasına bir destek daha konması lazım. 73 nolu resim.
akinselcuk
02-02-2009, 08:10
Perlite koymasaydın, delik ağzına uygun keseceğin strafora sıkıştırarak kökleri direk su ile temas ettirsen daha iyi olurdu.
Bu dediğinizi yapacağım. Akşam fidelerin başına bir şey gelmeden acele yerlerine dikmek için bildiğim en kolay yolu kullandım. Fakat İleriki aşamalarda domates pet bardağın içinde pek olacak gibi görünmüyor zaten.
Bu arada EC 2,5. Ph ve diğerleri hak getire. Bildiğim yok. Bir alet almalı ama pek pahalı benim beğendiklerim. Suyun bütün seceresini bilmek lazım aslında tam bilimsellik açısından.
kadircell
04-02-2009, 21:23
sayın akınselçuk
domatesleri 100 lük boruya diksek olmaz mı?
Perlite koymasaydın, delik ağzına uygun keseceğin strafora sıkıştırarak kökleri direk su ile temas ettirsen daha iyi olurdu.
Geçen gün yazacaktım, atlamışım. Sayın SARICAN'a katılıyorum. Bence perlitten çıkartın, hatta borunun tabanına kadarda gitsin kökler. Domates fidesinin gövdeside suyun içinde kalsın ki, suyun değdiği yerlerden yeni ve güçlü kökler atsın.
akinselcuk
04-02-2009, 21:41
Tamam bu tavsiye işimi görür. Sapları suya sokma konusunda tereddütte kalmıştım. Kökleri kap içinde tutmak benimde hoşuma gitmedi ama onları düzgün tutmanın da bir yolunu bulamamıştım.
Domateslerin durumu kötüye gitmiyor. 7 fide var biri hariç diğerleri fena değil.
akinselcuk
04-02-2009, 21:51
Marullar çimlendi, ışıklı bir pencerenin önünde ve 8 saat yanan bir projektörün altındalar, fakat ince belleri ve uzunlaşan boyları ile yatmaya çok istekliler. Diğer yazılardaki boy uzamasına sebep olan ışık eksikliği uyarılarına takıldım şimdi. Bunların da ışığı eksik mi yani ?
Fidelerin durumu kötü, şansızlık işte. Hatta domatesin boyunu biraz kısaltmak için borunun içinde yatırabilirsiniz. Şart değil, fikir.
akinselcuk
04-02-2009, 21:56
Niye ki ? Kötünün iyisi değil mi ?
Bu kadar badireden geçmiş bir fidenin 2 günde solacağını umardım. Biri hariç hepsi yapraklarını gerdi açıldı.
Marullar çimlendi, ışıklı bir pencerenin önünde ve 8 saat yanan bir projektörün altındalar, fakat ince belleri ve uzunlaşan boyları ile yatmaya çok istekliler. Diğer yazılardaki boy uzamasına sebep olan ışık eksikliği uyarılarına takıldım şimdi. Bunların da ışığı eksik mi yani ?
Bence o marullar olmaz. Düzelme ihtimali, sayısal lotoda 6 yı tutturma ihtimali kadar.
akinselcuk
04-02-2009, 22:18
Tohumdan bu çıktı. Direk bozuk çıktı o zaman.
Hep aynı tohumu ekersek 6 tutma ihtimali kuvvetlenir mi ?
akinselcuk
04-02-2009, 22:20
sayın akınselçuk
domatesleri 100 lük boruya diksek olmaz mı?
Olur. Ama kaza eseri büyür delikanlı olursa kökleri boruya sığmaz. : )
Tohumdan bu çıktı. Direk bozuk çıktı o zaman.
Hep aynı tohumu ekersek 6 tutma ihtimali kuvvetlenir mi ?
Bir zarfa 3-5 tohum yollayabilirseniz bende tohumların bozuk olmadığını size ispat ederim.
akinselcuk
04-02-2009, 22:55
Yollayayım yollamasına da ne yapılınca doğru çıkacak söylesen olmaz mı kısa yoldan.
Herkes aynı hataya düşüyor demekki , sitede doğru çimlendirilmiş bir marul tohumu yok zaten hep aynı sıkıntı var zira.
Sera Tohumculuğun tohumları en salaşından bir tohumcudan alındı sebzeciler içinden....
akinselcuk
04-02-2009, 23:06
Domates fidelerini perlitten çıkardım. Kökler serbest su içindeler. sapın bir kısmıda suya sokuldu.
Diğer resimlerde de sudaki dalgalanma ve hava kabarcıkları görünüyor. Su yavaş yavaş akarken her kökün yanından hava taşı ile hava veriliyor.
Açık delikleri yarın bir yol bulup kapatacağım.
akinselcuk
04-02-2009, 23:22
Peki anlaşıldı. Marul tohumu böyle çimlendirilmiyor. Şimdi yeni bir yöntem deneyeceğim. Bakalım ne sonuç alacağım ?
İyi geceler hepinize . . .
kahyanur
05-02-2009, 02:04
Sayın Akınselçuk;
Çalışmalarınızı çok büyük bir ilgi ile izliyorum. Kurduğunuz sistemler bana göre çok güzel. Yanlız eksik olan en önemli şey ışık bence. Aydınlatma yaptığınızı söyleyeceksiniz. Ama bu aydınlatma işinin kolay olduğu sanmıyorum. Lamba seçimi ve yerleşiminin çok önemli, uzmanlık işi olduğunu düşünüyorum. Oda içinde birkaç lambayı 8-10 saat yakarak yapacağınız aydınlatmanın yeterli olacağını sanmıyorum. Emeğinize yazık olmasın sakın.:o
Marul tohumlarınızda problem olsaydı hiç çimlenmezlerdi. Onlarında problemi ışık eksikliği olmasın?:(
akinselcuk
05-02-2009, 08:47
Dejavu !
40 cm üzerlerinde 150 wat halojen lamba günde 8 saat yanıyor.
Yeniden çimlendireceğim.
Sayın akınselçuk, halojen lambaların spektrumunda mavi ve kırmızı ışıkların oranı önemli. Siz günde 24 saat yakarsınız bitkinin tepesinde ama bu renklerin oranı bitki için uygun değildir ve hiç bir işe yaramaz. Bir de bu yönden araştırsanız.
Mavi ışık bitkilerin fazla boylanmasına yol açar.
Kırmızı ışığın yokluğu (ya da azlığı) tohumların çimlenmesini ve gelişmesini yavaşlatır ve çiçeklenme hızlandırır.
Yeşil ışık bitki büyümesini olumsuz etkiler, diye biliyorum.
akinselcuk
05-02-2009, 17:15
Benim de bildiğim akkor flamanlı lambaların ışığında beyazın bütün içeriği vardır. Yani güneşteki gibi mor dan kırmızıya göremediğizde dahil spektrumun tamamı.
Burada lambadan çok titizlik gerekiyor. Ben biraz fazla meşgulüm gün içinde bir kaç işi birden yetiştirmeye çalışırken hassasiyet biraz azalıyor. Bence bu yüzden. Marul çimlendirmek biraz daha nazik bir iş demekki...
Sorun yok. İstendiği gibi çimlenecekler. Biraz daha zaman.
kahyanur
05-02-2009, 17:49
Dejavu ! :)
Kolay gelsin.
akinselcuk
10-03-2009, 21:13
Işıklandırma konusunda Kahyanur haklı çıktı. 3 - 5 lamba güneşin yerini tutmadı.
Marullarda acele etmedim zaten ilgilenecek vakit kalmamıştı. Bu hafta yeniden başlıyorum.
Domates düzeneğinine de tabandan akan suyun yanısıra her kökün üzerinden akan nisbeten pulvarize bir su düzeneği ilave ediyorum. Bu şekilde kökler daha hızlı gelişiyor.
Selamlar herkese . . .
Sn. Akın Selçuk domateslerinizin yalnızca bir kaçını kökleri çok hafif dışarda olacak şekilde yükseltebilirmisiniz bana göre domatesleriniz boğuluyor su seviyesi kök boğazından yukarda gözüküyor 2,3 gün takip edin arada bir değişim olacak mı?
Hoşçakalın
Not:Mesajı attıktan sonra gördüm sn. Envor kökler içerde kalsın,yeni kökler sürsün demiş kendisi daha tecrübeli onun ki doğrudur benimki size bir öneriydi teşekkürler.
akinselcuk
11-03-2009, 10:23
Zaten domateslerin kök dipleri suda iken üstlerinden belli fasılalarla pulvarize su gelecek şekilde yeni bir düzenleme yapıyorum.
Domatesleri dikey çilek borusuna koydum ve üstten su akıp duruyordu kökleri bu şekilde gelişme gösterdi.
akinselcuk
11-03-2009, 22:38
Pulvarizeyi sağlayacağım motor ve nozül bunlar nozülde sıkıntım var daha bulunur kullanışlı bir şey aramaya zamanım yok.
Bir motorla 3 den fazla nozüle su basmak mümkün. Motor 800mA ile 3 nozüle çok rahat su basıyor. Fasılalı çalışma yüzünden ısınma olmuyor.
Nozüller andorex ve kloroben adlı ağız spreylerinin uçları. Bütün eczacılarda bulunabilir. Fiyatı 4 - 6 lira arasında bir şey olmalı. Aceleden dar zamandan ben en uygun iş görür bunu buldum ecza dolabımızda varmış. Pulverizesi çok güzel neredeyse buhar gibi veriyor suyu. Öneriniz varsa derhal değerlendiririm.
onuruygun
14-03-2009, 08:05
Akın Bey; eğer besin eriyiği kullanacaksanız Resun gibi metal milli motorlar sorun çıkartabilir. (Özellikle metal milin en dandiğini kullanan bir firmadır.) Mil başları sık sık paslanabileceğinden dolayı ara sıra pervane bölümünü açıp mili kontrol edip paslandıysa pası temizlemeniz iyi olabilir.
Devamlı su altında tutulduğu taktirde ısınma sorunu yaşamazsınız. (Zaten devamlı su altında da tutulmalıdır.) Elektrik kablosunun girişinde su giriş bölümü vardır. Motoru su içinde hafif çapraz tutup kabloyu hafifçe kenara ittirdikten sonra biraz sallarsanız hava kabarcığı çıktığını görebilirsiniz. Bu kabarcıklar hiç çıkmayıncaya kadar uğraşırsanız hazne su ile tamamen dolar ve ısıma sorunu yaşama ihtimaliniz epey düşer.
Aşina olduğum bir konu olduğundan yazayım dedim. Bir sorun yaşayacak olursanız umarım yardımcı olur.
Güneş ışığı olmadan yetiştiricilik için bir metrekareye 400W sodyum buharlı lamba, 250W CFL lamba veya 90W LED lamba gerekmektedir. Lambalar standart tip değil yetiştiriciliğe uygun mavi - kırmızı ağırlıklı (400 -700 nm) olmalıdır.
akinselcuk
17-03-2009, 19:03
Sevgili Tartes,
Hoşgeldiniz. Bilgiler için teşekkürler. 90W led lambanın ışığı, 400W sodyum buharlı lamba ile aynı olabiliyor mu ? Eminimki bu bilgileri bilinçli veriyorsunuz. Doğrusu çok şaşırtıcı. Bu konuda bildiğiniz bir döküman varmıdır daha detaylı bilgiler içeren. Araştırma tecrübe sonuçları gibi. Bizim kitaplarda basitce 4 - 5 saatlik güneş ışığının yerini 12 - 16 saatlik suni aydınlatma ancak tutar yazıyor.
Öte yandan flörasan tipi bazı lambalar görüyorum bitkiler karşısında adeta fışkırmış hemde kapalı alanda.
Tartes sitesi ile bir ilişkiniz var mı ? Mesajlardan bunalıp ayrıldım bu siteden.
akinselcuk
17-03-2009, 19:09
Domates düzeneğine eklediğim ama henüz bitirip devreye alamadığım püskürtme düzeni.
akinselcuk
17-03-2009, 19:19
Bu da üzerinde kızaran domateslerini yediğimiz Envorun fırtınadan çıkmış inatcı fidesi.
akinselcuk
17-03-2009, 19:23
Bunlar da yeni marul düzeneğimiz.
Valla sizi tebrik ediyorum sayın akinselcuk, çok güzel tesisatlar yapıyorsunuz, sizdeki kabiliyetin yarısına razıyım bu konuda :)
Bu da üzerinde kızaran domateslerini yediğimiz Envorun fırtınadan çıkmış inatcı fidesi.
Yarın bende kardeşlerinin resmini ekleyeyim. Kızarmaya başladılar.
akinselcuk
17-03-2009, 19:32
Sayın Envor bizimki henüz gösterişten öteye gidemedi. Önemli olan sonuç almak. Bende sizdeki tecrübenin yarısına razıyım açıkcası. : )
Sn Akınselçuk ******* harika gidiyorsunuz başarılar.
Sayın akinselcuk,
TARTES firmasında çalışıyorum.
LED yeni bir teknoloji.
Internette herhangi akademik bir yazıyla karşılaşmadım.
Bu sonuçları kendim ölçerek elde ettim.
Internette de benzer bilgiler var.
http://www.superled.net/led-growing-faq.html
http://shop.sunshine-systems.com/product.sc;jsessionid=C2A850DECCCE5229F1DF7DA17027 F104.qscstrfrnt02?productId=8
www.youtube.com/watch?v=dQcV9uya-2Q
Murat Harzadın
TARTES
omer.tuncer
19-03-2009, 13:29
Sayın Akınselçuk: Topraksız tarımda denemedim ama, akvaryumda denediğim bitki yetiştirme yöntemini anlatayım size. En fazla 50 cm yükseklikte T5 veya T8 florasan ampullerle bitki yetiştirmek mümkün oluyor. Bunların kelvin dereceleri 6500K ve üzeri olanlarını tercih etmek gerekiyor. Ticari adları degil ama genel olarak grolüx, aqua gibi isimlerle bulmanız mümkün.
Hani su süper marketlerde et ve sebze reyonlarında kullanılanlar varya onlardan florasanın tercih edilmesinin sebebi , Watt sorunu metal haliden ve sodyum buharlıya göre daha az yakıyorlar. Yabancı sitelerde izlediğim kadarıyla onlarda aynı yöntemi kullanıyorlar.
Birde led teknolojisi var ama şimdilik hem pahalı hemde daha başarısı ve güvenirliği kanıtlanamadı 70-80 watt olanlar 250-300 dolarlardan bahsediliyor.
bence uygun reflektörlerle florasan uygulaması daha verimli olur üstelik mh sodyumlar da fazla ısı açığa çıkıyor. bu nedenle mesafenin yüksek tutulması gerekiyor.
Birde T5 lerde elektronik balans kulanılması gerekiyor.
akinselcuk
19-03-2009, 20:15
Evet ledli ışıklandırma pahalıya çıkıyor fakat benim dükkan led dolu. zaten elimde boşta duran ledlerle bir aydınlatma denemek uygun gibi. Sayın Envor söylemiştide şaka yapıyor sanmıştım. Belki de ciddiydi. Mavi flerosan led elimde bolca var.
Benim akvaryumda 18W bir grolüks yanıyor hafif maviye kaçık bir ışığı var. Elektronik balastlı. Eni 1 metre bir akvaryum. Bir sürü de bitki var. Durumları gayet iyi. Ufak ufak büyüyorlar. Akvaryuma bir defasında mor ötesi 18W flerosan lamba takmıştım. Bitkiler 10 günde çürümeye başlamıştı.
Sonuncu linki açamıyorum youtube olduğu için. Ama diğer ikisinden anlaşılan kırmızı ve mavi spektrumuna ihtiyacımız var.
omer.tuncer
19-03-2009, 23:05
Sn. Akın mavi değil sarı diye biliyorum. Led de mavi.
topraksız tarım denemelerim
http://www.tartes.com.tr/topraksiz.htm
experienced
20-03-2009, 15:16
Işık ve bitkiler
Bitkiler, çeşitli dalga boyundaki ışığa karşı insanlardan farklı bir duyarlılığa sahiptir. İnsan gözü tarafından görülebilen ışığın sadece bir kısmı, yani 400 ile 700 nm arasında dalga boyuna sahip olan ışıklar bitkilerin büyümesine (fotosentez) yardımcı olur. Buna PAR alanı denir (PAR = Fotosentetik Aktif Radyasyon). Gün ışığının küresel radyasyonu yaklaşık %45'i 400 ile 700 nm arasındadır. Yani, küresel radyasyonun yaklaşık %45'i PAR'dir.
Bir ampulün bitkilerin büyümesinde etkili olması için, mümkün olan en fazla elektrik enerjisinin PAR'a dönüştürülmesi gerekir.
Fotosentez, ışık enerjisinin yapraklardaki klorofil ve karotenoid tarafından emildiği fotokimyasal bir işlemdir. Bu enerji yaprağın saldığı karbon dioksit gazından (CO2) şeker üretmek için kullanılır. Bu işlem aşağıdaki şekilde gösterilebilir:
6 CO2 + 6 H2O + ışık enerjisi -> C6H12O6 + 6 O2
karbon dioksit + su+ ışık enerjisi şeker ortaya çıkarır + oksijen
http://www.lighting.philips.com/europe/image_region/bus_owner_fac_man_public_sector/applications_projects/horticultural/int_en_hor_photosyntesis.gif
Işık kaynağı, enerji parçacıklarını yayan bir kaynak olarak düşünülebilir. Bu parçacıklara ışık kuantumu veya foton denir. Fotonun enerji içeriği dalga boyuyla ilgilidir. 400 ile 700 nanometre(nm) arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısına µmol s-1 ile ölçülen bir nicelik olan PPF (Fotosentetik Foton Akımı) denir. PPF lümene benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine bağlıdır. 400 nm fotonun (mavi) enerji içeriği, 700 nm fotonunkinden (kırmızı) 1,75 sefer daha yüksektir; ancak her iki fotonun da fotosentetik işleme etkisi eşittir. Mavi fotonun enerji fazlalığı büyük ölçüde ısıya dönüşür.
Fotosentezin oranı, bu fotonların toplam enerji içeriği tarafından değil de bitki tarafından emilen 400 ila 700 nm arasındaki fotonların sayısı ile belirlenir. Bu nedenle, PPFD (Fotosentetik Foton Akımı Yoğunluğu) olarak tanımlanan belirli bir yüzeye düşen 400 ile 700 nm arasında her dakikada fotonların sayısı sadece yaklaşık bir niceliktir. Bu nicelik fotosentetik işlem için kullanılması gereken ışık miktarıdır. PPFD lükse (lümen m-2) benzetilebilir, ancak bitkilerin duyarlılık tepkisine bağlıdır
.
PPFD kuantum sensoru kullanılarak ölçülür ve m²'de dakikada (µmol m-2 s-1) fotonların µmol ile ifade edilir. PAR (Fotosentetik Aktif Radyasyon) söz konusu olduğunda, 400 ve 700 nm arasındaki (W m-2de) ışığın içeriğinden bahsedilir.
birimi PPF = 400 ila 700 nm arasında her dakikada gönderilen fotonların toplam sayısı; µmol s-1
birimi PPFD = bir birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında bir dakikadaki fotonların sayısı; µmol m-2 s-1
birimi PAR = her birim alanındaki 400 ila 700 nm arasında her dakikadaki enerji içeriği; W m-2
Bitkinin ışık tayfı duyarlılığı
PAR aralığında bile, her bitki dalga boylarına karşı aynı duyarlılığa sahip değildir. Diğer şeylerin yanı sıra, buna klorofilin en çok bulunduğu yer olan yapraklardaki tüm pigmentlerin özel emilimleri neden olur. Nispeten güçlü bir yansıma ve iletim sonucunda, yaprak tarafından en az yeşil ışık etkili olarak kullanılır. Yaprağın insan gözü tarafından yeşil olarak algılanmasının nedeni budur.
Bitkinin büyümesinde çeşitli dalga boylarının radyasyon etkisi bitki duyarlılık eğrisi ile gösterilebilir. Fotosentez büyüme için en önemli süreç olduğu için çeşitli dalga boylarında fotosentez oranının nasıl belirleneceğini tanımlamak için bir etkinlik tayfı kullanabiliriz. Bu fotosentetik etkinlik tayfı her dalga boyu tarafından emilen fotonların sayısına (ışık kuantumu) bağlıdır. Böyle bir etkinlik tayfına ayrıca 'ışık tayfı kuantum etkisi' de denir.
,Araştırmalara göre (McCree 1972) farklı bitki türlerinin ortalama sapması %5'ten fazla değildir. Ayrıca bu araştırma, kuantum etkisinin en fazla turuncu-kırmızı bölgesinde olduğunu gösterir; örneğin turuncu-kırmızı ışık en etkili fotosentezi sağlar. Bu, bitkilerin bu renkte ışık kullanıldığı takdirde büyümediği anlamına gelmez. Düzgün bir şekilde gelişmeleri için bitkilerin dengeli bir ışık tayfı alması oldukça önemlidir. Bitkilerin sağlıklı gelişmesi için mavi ışığın oranı özellikle önemlidir. Az miktarda mavi ışık alması uzamaya (aşırı kök büyümesi) ve bazen sarılaşan yapraklara neden olur. Ayrıca bitkinin gelişmesi için kırmızı/açık kırmızı oranı da önemlidir. Açık kırmızı oranının düşük olması kökün büyümesini engeller. Bu duyarlılık tepkileri bitki türlerine göre değişir.
Kaynak: Philips Lighting Academy
akinselcuk
20-03-2009, 20:16
Mükemmel bir açıklama olmuş. Tebrik ederim ve ayrıca teşekkür ederim.
Ne kadar eski kitabım varsa depodan çıkardım ama bize hiç böyle bir şey öğretmemişler.
Bizde o zaman hiç merak etmemişiz.
Bu konuda artık sorulacak ve merakta kalınacak hiç bir şey kalmadı.
akinselcuk
22-03-2009, 22:05
Domates tezgahında tabandan akan suyun yanısıra kök üstlerinden sağlı sollu yapılacak püskürtme için gereli düzenin malzemeleri tamamlandı. Yarın sabah montajını yapacağım. Püskürtme nozülleri olarak otrivine pediatrik spreyin uçlarını kullanacağım. Fiyatı 2,5 lira.
Piyasa birçok nozüle baktım. Ya fiyatı çok **** benim umduğum gibi atomize püskürtme yapmıyor. Bulduğum bu sprey uçlarını nozül olarak kullanacağım. Muhtemelen delikleri çok ince olduğu için tıkanma sorunu daha çok olacak. Bu sorunu da belli aralıklarla sistemden saf su geçirerek birikinti olmasının önüne geçmeye çalışacağım.
Sonuçları hep beraber göreceğiz.
Üstat senin Vertex marka motorlardan Bostancı Oto Sanayi sitesinde sordum. Dıştan takma fıskiye motorları artık pek bulunmuyor dediler, bir kaç tane değişik model gördüm ama onları da ben almadım seninkiler denenmiş diye. İnternette satan bir yer buldum ama oda İkitelli de. Bana çok uzak, ben akan su sistemini yine akvaryum motoruyla kurdum.
Birde sen epeydir uğraşıyorsun bu led aydınlatmalar bu kadar etkili mi? Yılbaşı süsü olarak satılan ledlerde aynı işi görür mü?
Sn. Akın selçuk bende sizin malzemelerin aynısını almayı düşünüyorum detaylı anlatmaya devam ederseniz bende faydalanmış olurum.Pazartesi malzeme arayışına başlarım hoşçakalın.
akinselcuk
24-03-2009, 21:57
Domateste otomatik sulama düzeneği. Hem fide yetiştirme yeri hem de bitki aynı yerde yetişecek.
Perlit dolu bardağın içinde küp biçiminde kesilmiş sünger var. Sünger ortadan yarılmış halde arasında iki adet domates tohumu var.
Boruda önce sadece su var. otomatik sistem bardakları nemli tutuyor. yaprakları görünce suya besin karıştıracağım.
Biraz kök oluşunca mini fideyi pet bardaktan çıkaracağım.
Yuvarlak yumuşak ortası delik strafor kullanarak aynı deliğe yerleştireceğim. Sulama düzeneğinin hortumları yandaki beyaz püskürtme nozüllerine takılacak.
Açıkta duran köklere önce besinli su püskürecek düzenli aralıklarla. Kökler yeterince büyüyünce meyve dönemlerinde artık tabandan akan suya değmeye başlayacak
Bu durumda kök uçları akan sudan da yararlanmaya başlayacak. Üst kısımlarına püskürtme devam edecek.
Çarpıtılmış NFT ve aeroponik bir arada bir sistem. Teorisi , pratiğine uyacak mı bakalım.
akinselcuk
24-03-2009, 22:31
Üstat senin Vertex marka motorlardan Bostancı Oto Sanayi sitesinde sordum. Dıştan takma fıskiye motorları artık pek bulunmuyor dediler, bir kaç tane değişik model gördüm ama onları da ben almadım seninkiler denenmiş diye. İnternette satan bir yer buldum ama oda İkitelli de. Bana çok uzak, ben akan su sistemini yine akvaryum motoruyla kurdum.
Birde sen epeydir uğraşıyorsun bu led aydınlatmalar bu kadar etkili mi? Yılbaşı süsü olarak satılan ledlerde aynı işi görür mü?
Sayın Sarıcan,
Ben vaktiyle bu motorları Taksim de meydana bakmayan bir ara sokakta daire (ev) şeklinde bir ithalatcının dükkanından almıştım. Gene o bölgedeki araba aksesuarı satıcılarında bulmuştum ilk olarak. Onlardan parakende almak istemediğim için hemen arka sokaktaki ithalatcıyı keşfetmiştim. İstanbulda mutlaka vardır. Buraya İstanbuldan geliyor çünkü.
Kolayca bulamayacaksanız yollayabilirim.
Motorlar 2 gündür sistemde çalışıyor. Eskisi gibi çok memnunum.
Yılbaşı ledlerinden ne kasteddiğinizi anlayamadım. ama bitki aydınlatmak için sanırım flerosan led denen el fenerlerinde de kullanılan ledleri kullanmalıyız. Ben bunu da acilen deneyeceğim. Mavi sarı kırmızı karışık bir pano yapıp bitkiye çevireceğim. Sanırım yapraklara yakın durması gerekir çünkü bu ledlerin foton gücü düşüktür diye düşünüyorum. İnternette bu ledlerle bir çok aydınlatma yapılmış gördüm. Bir etkileri var demekki. Denemek gerek.
Ben bunu da acilen deneyeceğim. Mavi sarı kırmızı karışık bir pano yapıp bitkiye çevireceğim.
Sayın akinselcuk, panonun yapılış aşamalarının da resminide ekleyebilirmisiniz? Ayrıca aeroponik yapmak için, o kadar çok burun spreyini almanız da takdire şayan. Benim tavan/taban delme olayını gölgede bıraktı...:D:D
akinselcuk
24-03-2009, 23:19
Ledlerle bir çalışma yapınca mutlaka eklerim.
Sağdan püskürtsek sol, soldan püskürtsek sağ kuru kalacak diye korktum. Uçları tıkanıp durmaz inşallah.
Sn. Akınselçuk yukardaki karışık sisteminizin adı hydro-aeroponic olarak geçiyor.Dünyada kullanılan bir sistem.Gerçekten çok harika gözüküyor tebrik ederim.
Cumhur Tonba
25-03-2009, 00:17
Sayın Envor, Sayın Akinselçuk, Sayın derin, Sayın Tarteks. Sizlere kolay gelsin diyorum.
Yetiştitdiğiniz domateslerin lezzeti ve aroması nasıl?
Sağlıcakla kalın. Sizleri izliyorum. Güzel uğraş.
akinselcuk
28-03-2009, 23:12
Envorun fidelerinden çıkan domateslerin lezzeti ev hanesi tarafından beğenildi.
Bu arada domates setimizi bir yarışmaya soktuk ve ikinci geldik. Üzerinde Envorun fideleri yoktu. Sanıyorum birinci gelemeyişimizin sebebi buydu. : )
http://konya.meb.gov.tr/birimler/meslekiegitim/tasarimdaverim.doc
akinselcuk
02-04-2009, 17:28
Envor un son yeniçerisi. İnatcımı inatcı başına gelmeyen kalmadı ama banamısın demiyor. Hala domates yapacağım diye uğraşıyor. Çilek düzeneği içinde yaptığı kökler.
akinselcuk
10-04-2009, 20:08
İnsan bu köklere bir iltifat etmez mi ? Beni biraz ihmal ediyorsunuz gibime geliyor.
akinselcuk
23-04-2009, 21:20
Yukarıdaki fidenin kökleri şu anda tam iki katı oldu, bitkide dev gibi gelişti. Fakat çiceklenme çok az. Nedeni nedir derseniz hiç budama yapılmadı. Envor dan gelen yeni fidelerle beraber yerlerine yerleştirdiğim zaman bu fideye budama yapmaya başlayacağım.
Bu arada Envor a yeni fideler için çok teşekkür ederim. Bir ihtiyaç olursa haberim olsun.
akinselcuk
23-04-2009, 21:31
Bizim bu domates tezgahını farkında olmadan çok tümleşik bir sistem olarak tasarlamışız.
Deliklere önce perlitli bardakta tohum ekiyorsunuz. Vertex motorları tohumu nemli tutacak şekilde bardaklara yönlendiriyorsunuz. Fide oluşup kökler biraz uzayana kadar bu düzeni bozmuyorsunuz.
Bardaktan aşağı 3 - 4 cm kök uzayınca Boruya da su doldurup devridaim motorunu çalıştırıyorsunuz.
Akan suya değen kök uçları tepeden arada bir akan su ile de takviye olup hızlıca büyüyor.
Fide biraz uzayınca tepedeki tahtaya iple bağlayıp bekliyorsunuz.
Kökler boru tabanına kadar uzadığında ise bardağa su veren hortum uçlarını nozullere takıp sislemeye başlıyorsunuz. Borudaki su seviyesini de iyice aşağı çekip bol oksijenli ortamda uçları suya sürekli temas eden üstten de sislenen nemli köklerin anormal hızlanan gelişimini izliyorsunuz.
Bu dönemde yukarıda gelişen dallara vakitlice budamalar yaparak çiceklenme ve meyveye geçişte hızı düşürmüyorsunuz.
Bu sistemdeki domates gelişimini gördükten sonra şimdi sıra bu mekanizmayı tava sistemine uyarlamaya geldi.
akinselcuk
23-04-2009, 21:59
Bir zamanlar tohumdan fide yapamadığımız marullar da epey büyüdü . . .
akinselcuk
05-05-2009, 22:37
Yeni marul fidelerimiz.
Acarextt03
06-05-2009, 08:47
Ekim dikim zamanı için oldukça geç kalınmış değil mi?
akinselcuk
06-05-2009, 20:59
Hocam en büyük özelliğimiz her işi zamansız, güneşsiz, dış ortam sıcaklıklarında ve usulünden olabildiğince uzakta yapmak. : )
Amacımız bu değil tabi ki ama tek ayak üstünde yapınca böyle oluyor.
Acarextt03
07-05-2009, 08:45
Doğru söylüyorsun... Insanın bu işlerle uğraşabilmesi için ya emekli olması.
**** bu işle uğraşıyor olması gerekir...
Ama bence en büyük zevk başka işlerle uğraşırken aklımızın bitkilerde olması...
Emekli olsam yaşım başım elvermez... Tarım işinde zaten bıkkınlık gelir..
Ama ben. Sabah 07: Kalk :( 09:00 Taksimde evrak işlerine gömül... Akşam 19:00 eve gel.
Hemen ec/ph ölç. Bahçeyi dolaş. Tek tek bak ölen, kalan, yaralılar, hastalar ve sulama derdi... Zararlılar ve mücadele.. :p
Aaaaa bak yemek yemeyi unuttuk. Bir çırpı yemek ye... Hadi misafir ziyareti... Saat 24:00 yat...
Bu zaman darlığında bu keyif işi olmasa inanınki hayat aptalca şeylerle uğraşmaktan ibaret gibi geliyor... Mesela saatlerce televizyon izlemek benim ruhumu sıkıyor... Ha belki 106 lcdyi alıp güzel bir hd izlemek büyük bir zevk verebilir... :eek:
Ama illede bahçem illede bahçem...:p
bariselektronik
08-05-2009, 00:15
Sayın akinselcuk arkadaşım başarılı çalışmalarından dolayı seni canı gönülden tebrik eder,
başarılarının devamını temenni ederim.
Kurduğun akansu kültürü domates sistemi,
devamlı olarak 24 saat mı çalışıyor.
Yoksa saat aralıklarıyla mı çalışıyor.
Cevabın için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.
akinselcuk
08-05-2009, 02:12
Domates sitemimde bir suyun dere gibi akmasını sağlayan devridaim motoru var, bir de çeşitli yerlerden basınçlı su verebilecek küçük pompalar.
Devri daim motoru sürekli çalıssın diye tasarlanmıştı ama gerekli olmadığı için 30 dakika çalışıp 1 saat dinleniyor.
Küçük pompalar 2 saatte bir 15 dakika çalışıyor.
Fakat bu sistem tohumdan başlayıp meyveye kadar aynı noktada devam edeceği için bu iki motorunda çalışma şekli gelişim aşamalarına göre düzenleniyor.
En önce deliklere pet bardakta tohum koyuyoruz. Bu durumda boru içinde az bir besinsiz su bulunuyor ve büyük motor hiç çalıştırılmıyor. küçük motorlar sadece gündüz 3 saatte 1 dakika çalılşacak şekilde ayarlanıyor. Tohumun üzerine değilde bardağın kenarından ince bir su veriyor.
Çimlenmeden sonra suya besin ilave ediliyor.
Bitki bardaktan dışarıya 3- 4 cm kök çıkarabildiği zaman, boruya bolca su doldurulup köke ucundan değmesi sağlanıyor ve devridaim motoru 30 dk. çalış 1 saat dinlen şeklinde ayarlanıyor. küçük motorlar üstten takviye yapsın diye çalışmasına çimlenmede olduğu gibi aynen devam ediyor.
Kökler uzadıkca borudaki su seviyesi aşağı çekiliyor. Kök tabana değene kadar hep sadece ucu suya değdiriliyor.
Bu aşamada istenirse küçük pompaların hortum uçları sisleme nozüllerine takılıp köke aeroponik uygulanabilir **** nozüle verilmeyip üstten fasılalı akıtmaya devam edilebilir.
Hocam zaten kök boyunu görüp su seviyesini de kendisi ayarlayabilen bir sensörümüz olsaydı direk buna domates makinesı diyecek yanına peynirle domatesi servis eden bir de robot tasarlayacaktık Allahtan böyle bir sensörümüz yoktu !!! : )
akinselcuk
20-05-2009, 17:57
Domates tezgahına yeni değişiklikler yaptık. Artık köklendirme için başka tezgah kullanmadan direk aynı yerde kök geliştirebileceğiz.
akinselcuk
20-05-2009, 18:09
Turuncu hortum ana devridaim motoruna bağlı her bitki deliğine suyu tepeden akıyıyor. Yani su köklerin tepesinden şakırdayarak akıyor. Hortuma biraz eğim vermemizin sebebi suyun son deliğe kadar ulaşabilmesi için. Bu görülen hortum düzeninde her deliğe aynı şiddette su akabiliyor.
Domatesin kökleri bu şekilde çok çabuk ve sağlıklı kökleniyor. zaten şu ana kadar yaptığım denemelerden edindiğim sonuç domatesin ve marulun akansuya en hızlı cevap veren bitkiler olduğu yönünde. Çilek akan suyu veya durgun suyu pek umursamıyor.
akinselcuk
20-05-2009, 18:12
Bu setin her deliğine fide dikildi ama son halini çekmemişim. Onuda bir kaç güne kadar eklerim.
72. mesajdaki sistem dahiyane olmuş. Çok süpersiniz...
Sn. akınselçuk.Teşebbüsünüzü tamamen bambaşka bir tarama yaparken rastladım ve ilgimi çekti.Takdirle karşılayarak tüm mesajları okudum.
Ben de terasımda ufak bir sera kurmayı planladım çalışmanız sayesinde ve takıldığım tek konu besin.Konu hakkında en ufak bilgim olmadığından soruyorum.Bu besin katkısı nedir, ne dozda ve nasıl eklenir?Sormak istediğim bir çok soru olacak ancak şimdilik anlamadığım tek nokta orası oldu.Şimdiden teşekkürler.
ozturk.kerim
19-08-2009, 10:12
sayın cbremre öncelikle hoş geldiniz formda yazılanlarla ilgilenmeniz güzel insan bir başlayınca bırakamıyor. gerçekten çok güzel uğraşlar bunlar insanı hem rahatlatıyor hemde bir şeyleri başarmak adına motive etmeyi sağlıyor.şimdiden size kolay gelsin
akinselcuk
19-08-2009, 14:11
Sayın Cbremre,
Hoşgeldiniz. Güzel bir uğraş haklısınız. İnsana çok şey öğretiyor. Besin solusyonunu kendiniz hazırlayabilirsiniz. Sitede bu konuda yeterli bilgi var.
Fakat başlangıçta uğraşmak istemez bu işi sonraya bırakırsanız, üyelerden Kudret Tezel' e özel mesaj atarak hazır besin kiti temin edebilirsiniz. Bu kiti sulandırıp 250 lt besinli su hazırlayabilirsiniz.
Saygılar...
akinselcuk
19-09-2009, 11:28
Bu yöntemle domatesin verimi topraktakinden katmerli biçimde yüksek oluyor. Fakat bizim burada kurduğumuz düzenekler hobi veya yöntem deneme amaçlı küçük düzenekler olduğundan ticari manada kurulacak siztemlerin malzemelerine örnek teşkil etmez.
Yani 250 lik PVC boru ile ticari toprakraksız tarım domates yetiştiriciliği yapmak ekonomik ve hatta pratik olmaz.
Büyük çaplı kurulacak sistemlerde başka malzemelere yönelerek düzen kurmak gerekir.
Sayın Akınselcuk, bende Konya dayim. Solusyonu Konya da bulamadım desem yeri var. Siz hepsini Konya'dan mı temin ettiniz?
akinselcuk
26-11-2009, 10:38
Forumda Kudret Tezel den alabilirsin. 250 lt besinli su hazırlayacağın toz haldeki kiti bir değişiklik olmadı ise 7,5 liraya alabilirsin. 4- 5 lira da kargo tutar herhalde. Bir özel mesajla iki günde elinde olur.
Kendimize besin solüsyonu hazırlıyoruz ama yeni başlayan hobicilerin bulacağı en güzel ürün Kudret beydekidir. Bu şekilde hazır besin kitini piyasada boşuna arama bulamazsın. Piyasada besin kiti diye satılan şeyler bu forumda bahsedilen kitin aynısı değildir. Buradaki bütün makro ve mikro elementleri içeren doğru bir topraksız tarım kiti iken piyasadakiler daha çok evdeki saksılara yönelik hazırlanmış içeriklerdir.
inanna06
03-12-2009, 20:45
öncelikle merhabalar.
çalışmalarınızı yakınen ve büyük bir heyecanla takip ediyorum.
sayın akınselçuk ve sayın envor sizlerden bana yardımcı olmanızı talep ediyorum.
birkaç sorum var.
sn. akınselçuk:
1- internette baktığım resimlerde 65lik boru çaplarına bile bu sistemi kurmuşlar. ben 150lik boru ile yapmayı düşünüyorum. bir problem olurmu.
2- ışıklandırmada kullanılan ledleri mavi ve kırmızı olarak seçeceğim ve %20 mavi led kullanacağım. doğrumu?
3-evimin bir odasında yappmayı düşünüyorum herhangi bir zorlukla karşılaşırmıyım gürültü gibi.
4- herşey yolunda giderse ilk meyvelerini ne zaman alırım.
5- sistemdeki suyu ne kadar sıklıkla yenilemem gerekir.
6- suda dikkat etmem gereken parametreler nelerdir. bir tanesi ph derecesi. bunun için bil ölçü aletimi almam gerekli. bu ph dengesi nasıl ayarlanır.
7- ışık domatesleri 24 saatmi aydınlatacak
8- motorlar için 15 dk çalışır 3 saat duru demişsiniz bunu nasıl bir cihazla yapıyorsunuz.
sn. envor
1- bu mevsimde domates fideleri bulabilirmiyim? bulamazsam bana gönderebilirmisiniz. hesap numaranızı aynı şekilde gönderin ücretini ödeyeyim.
2- birkaç farklı domates modeli var bunlardan en verimli yani en çok domates üreten hangisidir acaba. h2274 dşye bir model var.
3- besin olarak piyasada kaktüs çoşturan çiçek çoşturan diye ürünler var. bunlar olurmu?
4- odamda şu an herhangi bir ısıtma sistemi yok 20 derece. bu domatesler için yeterli olurmu?
5- domatesin çiçeklerine bir sprey sıktıklarını gördüm. bunu benimde yapmam gerekirmi. gerekirse bu ne spreyi.
cümlelerim biraz eksik aksak olabilir. kusura bamayın. eğer cevaplarsanız çok sevinirim.
size çalışmalarınızda başarılar diliyorum
inanna06
04-12-2009, 16:52
motorları aldım wp800 inşallah olur. borular vs. yarın alıcam. fotoğraflarını eklerim. motorlar herhangi bir tofaş reno yedek parçacısınada 5 tlye satılıyor.
bahtiyar02
04-12-2009, 19:16
sevgili dostlar sorumu saçma bulabilirsiniz ama merakımdan soruyorum sonuçta kullandığınız yöntemde kimyasal ilaçlar kullanıldığı gibi yer israfı ve aşırı bir maliyete değerim bu çalışmalar. Günümüzde hormonlu ve GDO'lu ürünlere karşı iken bu tür uygulamaların ne kadar doğru olduğu bence tartışılır.
akinselcuk
04-12-2009, 21:30
Kimyasal ilaç kullanılmıyor. Su da ertilen besin elementleri kullanılıyor. Hormon ve GDO ile buradaki yetiştiricilik şekli ile nasıl bir bağlantı kurdunuz ?
Hollanda yaş sebze üretiminin tamamını bu yolla yaptığını veya dünyanın en büyük tek parça topraksız tarım serasının (perlitte domates bergama agrobay tarım şu anda 700 dekar) ülkemizde bulunduğunu söylesek bunun halen abesle iştigal olduğu fikrinizde bir değişiklik olurmuydu ?
Ama tartışılırdı haklısınız . . .
Televizyonda GDO yu tartışanlar tartışırdı, birazcık teknik bilgisi olanlar tartışmazdı.
akinselcuk
04-12-2009, 21:45
sn. akınselçuk:
1- internette baktığım resimlerde 65lik boru çaplarına bile bu sistemi kurmuşlar. ben 150lik boru ile yapmayı düşünüyorum. bir problem olurmu.
2- ışıklandırmada kullanılan ledleri mavi ve kırmızı olarak seçeceğim ve %20 mavi led kullanacağım. doğrumu?
3-evimin bir odasında yappmayı düşünüyorum herhangi bir zorlukla karşılaşırmıyım gürültü gibi.
4- herşey yolunda giderse ilk meyvelerini ne zaman alırım.
5- sistemdeki suyu ne kadar sıklıkla yenilemem gerekir.
6- suda dikkat etmem gereken parametreler nelerdir. bir tanesi ph derecesi. bunun için bil ölçü aletimi almam gerekli. bu ph dengesi nasıl ayarlanır.
7- ışık domatesleri 24 saatmi aydınlatacak
8- motorlar için 15 dk çalışır 3 saat duru demişsiniz bunu nasıl bir cihazla yapıyorsunuz.
1 - Domatesin kökü için 150 lik boru uygun. 65 lik boru eninde sonunda tıkanır.
2 - Yeşil led kullanmanın gereği yok. Tek renk de olmaz. karışım olduğu sürece diğer tüm renkler uygun. Fakat led ile ilgili bir deneyim hiç olmadı sonuçları ne olur bilemiyorum.
3 - Akvaryum su motorunun gürültüsü olmaz. Silecek motorları da sürekli çalışmaz.
4 - İlk denmenizde hiç meyve alamamaya hazırlıklı olun.
5 - Düzenli takibini yaparsanız 20 gün idare edebilir ama ölçüm yapmayacaksanız en çok 10 günde bir.
6 - pH ve EC değerlerine dikkat etmeniz gerek. Bunların takibi için herbiri 80 - 90 lira olan dijital aletler var.
7 - Seri üretim yapmayacaksanız hayır.
8 - Elektrikçiden alınabilen bir zaman saati ile.
Ancak başlamadan önce forumu bir kez daha tarayın eksik bilgileriniz var. pH ve EC konularını iyice analiz edin.
inanna06
06-12-2009, 12:25
sistemi 100lük boruya u şeklinde kurdum. Seralarıda araştırdığım halde perlit bulamadım. bende torfa tohumları ektim. fakat rüyama girmiş nasıl olduysa. torfun içinde kökler dolandıkça dolanır. perlitin içinde ise su yukardan aktıkça aşağı doğru uzar. değilmi akın selçuk?
wp800 diye bir motor aldım fakat bu motorda tulumba şeklinde çıktı. bir kaptan emip boruya basamıyor yani. bu sorunuda bir şekilde halledicem bugün.
aldığım domates tohmunu adı rio grande başka bulamadım koca kadıköyde. nasıl bir domates acaba sayın akın selçuk? su kültürü için uygunmudur?
tohumlar filizlendikten kaç gün sonra **** boyları kaç cm olunca perlitten çıkarmalıyım. birde tohum filizlendikten hemen sonra besinemi başlamalıyım.
bu silecek pompalı sistemden ilk etapta sadece tohumların filizlenmesi için su vereceğim. daha sonrada bu pompa sisteminde 3 saatte bir besin vereceğim. devirdaim pompasıda sürekli çalışacak. boru dolup taşmasın diyede uygun bir yükseklikten gider yapacağım. böylece su sürekli yenilenmiş olur. 10 günde bir değiştirmemede gerek kalmaz.
ilk etapta ph ve ec metre almayacağım. sadece tohumları filizlendirmek için bir çaba sarfeceğim.
kırmızı ve mavi ledler aldım. 3 kırmızı ve bir mavi ledi seri bağlayıp bu şekilde oluşturduğum bütün ledleride paralel bağlayacağım. bu şekilde herhangi bir direnç kullanamadan ledeler 12 volt ile çalışacak.
birde sayın akınselçuk tohumları diktikten sonra besin tedarik etmem için en kadar zamanım var. bu besin bozulan bişeymidir. kokarmı ?
şimdilik bu kadar. fotoğrafları akşam ekleyeceğim.
görüşmek üzre teşekkürler.
Sn. inanna06,
Istanbul' da olduğunuz için besin tedarikini Kudret Tezel Bey' den elden temin edebilirsiniz. Gübreler toz şeklinde, alıp suda siz eriteceksiniz. Kokmaz, bozulmaz. Forumdan Sn. Envor' dan kargo ilede isteyebilirsin. Onun besin kitleri pet şişede sıvı olarak gelir.
Fotoğrafları merak ediyoruz ama sanki pompayı akvaryum kafa motoru motoru alsaydın daha sessiz bir çözüm yakalamış olurdun.
PVC boruda fideleri perlite ihtiyacın olmadan direk suya koyabilirsin. Fidelerin çimlendirilmesi için sisteme ihtiyacın yok. En basit bir saksıda torfta çimlendirebilirsin. Fideleri sisteme taşırken torftan örselemeden çıkardığın fidelerin köklerini çeşmede güzelce yıkadıktan sonra PVC borulu sisteme taşıyabilirsin.
Domates tohumu için boşuna yorulmuşsun, Bauhaus ve Koçtaş' ta en az iki üç çeşit domates tohumu bulabilirsin. Anadolu tohumculuğun Super Marmande, Rio Grande ve Cobra f1 salkım domates tohumları var. Aldığınız tohumu kullanabilirsiniz.
Sayınyın Akın bey öncelikle merhaba yaptığınız sistemleri ilgiyle izliyorum .Size bir sorum olacak ,hiroponik sistemde yetiştirdiğim marulların kökleri abartılı bir şekilde balon halini alıyor ,bu süreç normalmi eğer değilse bir önlemi varmı
sevilözcan
16-12-2009, 20:54
merhaba...
ben yeni üyeyim, biraz olsun yaptıklarınıza bakabildim ancak anlayamadığım şey şu bu çalışmalardaki amacınız nedir? sadece evde kendi domatesinizi yetiştirmek mi yoksa farklı bir fide yetiştirme yöntemi mi? merak ettim.
akinselcuk
17-12-2009, 10:49
Sayınyın Akın bey öncelikle merhaba yaptığınız sistemleri ilgiyle izliyorum .Size bir sorum olacak ,hiroponik sistemde yetiştirdiğim marulların kökleri abartılı bir şekilde balon halini alıyor ,bu süreç normalmi eğer değilse bir önlemi varmı
Yazınızı çok geç gördüm. Köklerin abartılı şekilde balon olması çeşitle alakalı değildir umarım. Çünkü ince olması gereken bir kök teli göze abatacak şekilde kalınlaşıyorsa hücre yapısı bozuluyor demektir. Bu da besin emme işleminin sağlıklı olamayacağını gösterir. Balon olmalarına rağmen bitki salimen yaprak geliştirebiliyorsa balon köklü bir marul çeşidi ile karşı karşıyasınız demektir.
Kök yapının bozulması, besinli sudaki pH derecesinin, tuzluluk oranının ve bakterilerin marifeti ile olabilir.
pH ve tuzluluğu kendiniz ayarlarsınız. Bakteriler için de suya ilaç karıştırırsınız.
Ancak çeşit adı, arızalı bitki kök ve yaprak resmi daha makul bir teşhisi kolaylaştıracaktır.
akinselcuk
17-12-2009, 11:17
merhaba...
ben yeni üyeyim, biraz olsun yaptıklarınıza bakabildim ancak anlayamadığım şey şu bu çalışmalardaki amacınız nedir? sadece evde kendi domatesinizi yetiştirmek mi yoksa farklı bir fide yetiştirme yöntemi mi? merak ettim.
Bazısı fazla enerjisini odun kırarak atıyor, bazısı böyle olmadık işlerle uğraşarak.
Dünya da 3 şekilde tarım yapılır.
Klasik yöntemle toprağı işleyip ekerek.
Bir süre sonra toprağın pili biter. 3 - 4 yılda bir toprakla, ürün için mücadeleye girilir. Sonuç hep üretici aleyhine işler. Toprak bulaşık süngeri gibi bir çok kimyasala muhatap olur. Sonunda dengesi bozulur ürün vermez bunalıma girer. Kendi haline bırakılırsa düzelir.
Organik mevzuatına uyarak toprakta.
Toprağın kalbini kırmadan yapılan tarım şeklidir. Ancak çok pahalıya çıkan ürünlerin satılması başlı başına bir uzmanlık gerektirir. Sonuçta para kazanmak zorunda olan insanoğlu organik tarım mevzuatını 50 yerinden delmiştir. Azot haricindeki bir çok makro elementin toprağa doğal yollarla kazandırılması bize yetecek kadar kısa bir zamanda olmaz, suni bazı gübreler ile bazı böcek ilaçlarına izin verilir mecburen.
Suni sistemler kurup doğayı taklit ederek.
Bitki gelişimi için lazım olan şartlar suni olarak hazırlanır. Kapalı bir alanda hijyenik olarak yapılır. Bitkiye sadece gerektiği kadar besin ve su verilir. Sonuçta organik kadar doğru bir ürün ortaya çıkar. Çok fazla ürün olur ve üretim fabrika gibi süreklidir. Güneşe olan bağımlılık haricinde doğayla başka ilişkisi yoktur. Gelişen led teknolojileri yakında buna da bir çözüm bulursa yeraltında günebakan (Ayçiçeği) tarlaları olmaması için bir sebep kalmayacaktır.
İnsanlar gelişmek, keşfetmek, yapmak ister. Niye böyle ister bilmiyorum ama yazılım doğuştan yüklü geliyor. Bir tabiat kanunu vaya ilahi tecelli yahutta Allah öyle yaratmış. Bu durumda bazı insanlar en teknolojik bulduğu sistemi kendi çapında uygulamak ister.
Aklımızın tabanındaki budur. Yani içten gelen bir dürtü ile bu işi yapmaktadırlar. Para ve zaman harcarken hanelerine kazanç olarak somut bir şey yazılmaz. Ama soyut kazanımlar, bu hobi dalında herkes için farklı da olsa vardır.
Bazısı işin ilmini izler mutlu olur. Kimyayı öğrenir. Bitkileri tanır. Bazısı domatesler, marullar asker gibi komutlara uyup geliştikçe zafer kazanmış komutan gibi hisseder. Bazısı bu işle para kazanacağını ummaktadır deneme yaparak işi öğrenmeye çalışır.
Sevgiler...
atakanfatih
17-12-2009, 14:19
Siz ustatlarin yaptiklarini merak ve heyecanla izliyorum. Ben de topraksiz tarim alaninda birseyler yapmak istiyorum. Sizden ricam mesela evde mutfak ya da balkonda domates yetistirebilmem icin (baslangic duzeyinde) temin edecegim malzemeleri soylemeniz ve nasil yapmam gerektigi konusunda yonlendirmeniz. Dun koctas a gittim fakat zaman ayarli saatten baska birsey bulamadim.
Yardimlariniz icin simdiden tesekkur ederim.
Atakan Fatih
akinselcuk
17-12-2009, 16:16
Büyükce bir saksı alın. İçine perlit, torf, strafor vs malzemelerin karışımı ya da bir tekini doldurun. Bir kaç domates tohumunu buraya ekin. Kudret Tezel beyden besin kiti isteyin, besinli suyunuzu hazırlayın. Saksıya evde ışıklı ve soğuk olmayan bir yer bulun. Tohumdan fideyi oluşturunca her gün besinli suyla sulayın.
Saksı 5 lira. Perlit ve sair malzeme 10 lira. Besin kiti gitti geldisiyle 10 lira. Tohum 3 lira. Alınan keyf ölçülemez. Bu kadar.
Zaman saati dursun sonra kullanırsınız. İlham kendiliğinden gelir.
atakanfatih
17-12-2009, 16:51
Sn.Akinselcuk cok tesekkur ederim hemen yarin tohum perlit vs. aliyorum ve Kudret Tezel Bey le irtibata gecmeye calisiyorum. Tekrar tesekkurler; umarim yetistiklerinde fotograflarini da koyarim.
Tekrar tesekkur ederim.
amatör hobici
17-12-2009, 17:11
Bazısı fazla enerjisini odun kırarak atıyor, bazısı böyle olmadık işlerle uğraşarak.
Dünya da 3 şekilde tarım yapılır.
Klasik yöntemle toprağı işleyip ekerek.
Bir süre sonra toprağın pili biter. 3 - 4 yılda bir toprakla, ürün için mücadeleye girilir. Sonuç hep üretici aleyhine işler. Toprak bulaşık süngeri gibi bir çok kimyasala muhatap olur. Sonunda dengesi bozulur ürün vermez bunalıma girer. Kendi haline bırakılırsa düzelir.
Organik mevzuatına uyarak toprakta.
Toprağın kalbini kırmadan yapılan tarım şeklidir. Ancak çok pahalıya çıkan ürünlerin satılması başlı başına bir uzmanlık gerektirir. Sonuçta para kazanmak zorunda olan insanoğlu organik tarım mevzuatını 50 yerinden delmiştir. Azot haricindeki bir çok makro elementin toprağa doğal yollarla kazandırılması bize yetecek kadar kısa bir zamanda olmaz, suni bazı gübreler ile bazı böcek ilaçlarına izin verilir mecburen.
Suni sistemler kurup doğayı taklit ederek.
Bitki gelişimi için lazım olan şartlar suni olarak hazırlanır. Kapalı bir alanda hijyenik olarak yapılır. Bitkiye sadece gerektiği kadar besin ve su verilir. Sonuçta organik kadar doğru bir ürün ortaya çıkar. Çok fazla ürün olur ve üretim fabrika gibi süreklidir. Güneşe olan bağımlılık haricinde doğayla başka ilişkisi yoktur. Gelişen led teknolojileri yakında buna da bir çözüm bulursa yeraltında günebakan (Ayçiçeği) tarlaları olmaması için bir sebep kalmayacaktır.
İnsanlar gelişmek, keşfetmek, yapmak ister. Niye böyle ister bilmiyorum ama yazılım doğuştan yüklü geliyor. Bir tabiat kanunu vaya ilahi tecelli yahutta Allah öyle yaratmış. Bu durumda bazı insanlar en teknolojik bulduğu sistemi kendi çapında uygulamak ister.
Aklımızın tabanındaki budur. Yani içten gelen bir dürtü ile bu işi yapmaktadırlar. Para ve zaman harcarken hanelerine kazanç olarak somut bir şey yazılmaz. Ama soyut kazanımlar, bu hobi dalında herkes için farklı da olsa vardır.
Bazısı işin ilmini izler mutlu olur. Kimyayı öğrenir. Bitkileri tanır. Bazısı domatesler, marullar asker gibi komutlara uyup geliştikçe zafer kazanmış komutan gibi hisseder. Bazısı bu işle para kazanacağını ummaktadır deneme yaparak işi öğrenmeye çalışır.
Sevgiler...
Sabırla verdiğiniz bilgiler için tebriklerimi sunarım.
atakanfatih
18-12-2009, 10:06
Büyükce bir saksı alın. İçine perlit, torf, strafor vs malzemelerin karışımı ya da bir tekini doldurun. Bir kaç domates tohumunu buraya ekin. Kudret Tezel beyden besin kiti isteyin, besinli suyunuzu hazırlayın. Saksıya evde ışıklı ve soğuk olmayan bir yer bulun. Tohumdan fideyi oluşturunca her gün besinli suyla sulayın.
Saksı 5 lira. Perlit ve sair malzeme 10 lira. Besin kiti gitti geldisiyle 10 lira. Tohum 3 lira. Alınan keyf ölçülemez. Bu kadar.
Zaman saati dursun sonra kullanırsınız. İlham kendiliğinden gelir.
Sn Akinselcuk bey, Kudret Bey e ulasamiyorum. Ozel mesaj da attim ama hala geri donus olmadi. Bu kiti kendisinden alacagim baska bir yontem var midir?(website vb.)
akinselcuk
18-12-2009, 14:36
İşi vardır. Döner mutlaka. Özel mesaj dışında bir yol benim bildiğim yok.
Kudret Tezel
18-12-2009, 20:45
Sevgili arkadaşlar 2 gündür bilgisayarımda bir problem vardı yeni halloldu buradayım.
sayın akinselcuk ve Kudret Tezel hocam şu an itibari ile varmısınız bana topraksız tarımda 50 kök marul yetiştirmeye ben çok acemi birisi olarak siz üstadların yardımını ilk sistemin kuruluşundan marulların yetişmesine kadar günlük ve anlık yardım alabileceğim kişiler olarak ikinizden cevap bekliyorum eğer kabul görürseniz yarın sabah ilk işim boruları ve malzemeleri almak olacak.
Kudret hocam sizden bu marullar için besin kitlerini istiyorum akinselçuk beydende sistemin yapım ve çalıştırma için bilgisini istiyorum eğer ilgi,lenirseniz kendi yapmış olduğum seradaki hazır funl cinsi marullarımdan sökerek bu sistemle deneyeceğim fidelerim henüz küçükler.
akinselcuk
21-12-2009, 19:39
Sayın Sadocan,
Sitenin bu bölümünde internette , yerli ve yabancı kaynaklarda arayıp da bulamayacağınız çok detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Fakat bir kaç kez taramanız kelime kelime anlamaya çalışmanız gerekli. Bazen okuyup geçtiğiniz bir konu tam da ihtiyacınız olan bilgileri içeriyor olabiliyor.
Heyecanınızı anlıyorum ancak anlık bilgi alabilmeniz biraz zor olur. Malum iş güç koşuşturma içinde iken aradığınız anda size cevap bulmak zor olabilir. Fakat buradan tüm sorularınıza verebileceğimiz en detaylı cevapları vermeye çalışırız.
Açıkcası zaten bir yetiştirici iseniz marul işi o kadar da zor gelmez size. Marul konusunda sayın tabiat' ın ciddi bir çalışması oldu geçtiğimiz günlerde. O başlığı incelemekle işe başlayın derim. Orada detaylıca fizibilite bilgisi bile mevcut.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=12632
Başarılar ve kolay gelsin.
atakanfatih
25-12-2009, 20:40
Sn. akinselcuk duzeneklerdeki suyun gectigi borunun haricinde ayrica hava borusu da mi eklemek gerekiyor ve nicin? Bu konuda bilginiz varsa bilgilendiriseniz sevinirim.. Saygilarimla..
akinselcuk
25-12-2009, 23:40
Sayın Atakanfatih,
Suya ne kadar fazla oksijen karıştırılabilirse o kadar iyi olur.
70 lik borulardaki marullar için ayrıca hava vermedik. Çünkü bu sistemin ayrıca deposu yoktu ve bütün su borunun içine sığan sudan ibaretti. Su boruda 35-40 mm yükseklikte dere gibi sürekli aktığı için ve köklerin bir kısmı mutlaka havada kaldıklarından, havaya temas ettiklerinden gerek olmadı.
250 lik domates borusunda da ayrıca depo yoktu. hacim çok olduğundan motorun gücü suyu çok hızlı döndüremedi. Bu yüzden suyu bitki kök boğazından fide deliğinden içeri akıttık. Havadan akan su yeterince oksijen alıyordu ve zaten köklerin gene bir kısmı havayla da temas ediyordu. Ayrıca hava verilmedi.
Durgun suda hem bakteri üretimi hızlı olur hem de kökler oksijeni çabucak bitirir. Akan su yüzyindeki dalgalanma ile bile havadan oksijen alır. Şelale gibi akan su oksijenlenme bakımından en makbulüdür.
Kökler oksijeni enerji üretebilmek için kullanırlar. Yapraklara karbondioksit gerekliyken köklere oksijen gerekir. Kökler hem havadaki oksijeni hemde sudaki erimiş oksijeni kullanabilir. oksijen alamayan kök boğulur. Kuruyan kök ölür.
Kök ıslak tutulacak ve oksijenle teması sağlanacak ama sudan ama havadan.
h.furkan şahin
26-12-2009, 17:42
sn.Kudret Tezel çalışmalarınıza bakınca sizin bu işi gerçekten severek yaptığınızı anladım...ben giresun fen lisesi 10.sınıf öğrencisiyim topraksız tarımla alakalı bir proje yaparak tübitak bilim olimpiyatlarına katılmak istiyorum...bana yardım ederseniz çok memnun olurum.....
fatih33600
26-12-2009, 19:44
su kültüründe silor ve dikey sistemde marul
Kudret Tezel
26-12-2009, 21:17
sevgili h.furkan şahin teşekkür ederim ama bu forumdaki herkesin topraksız tarımı en az benim kadar sevdiğinden eminim.
Bu forum bu işe gönül verenlerle bilgi paylaşmak, birbirimize yardımcı olmak içindir.
Eminimki bütün arkadaşlar yardımına hazırdır ama görüldüğü gibi herkes elinden geleni yapıyor zaten. Çalışmalarında başarılar dilerim. Bilgi paylaşıldıkça büyür.
fatih33600 Resimler için çok saol.
Dikey sistemde marul hakkında biraz daha bilgi verebilirmisiniz ?
Kaç m yükseklikte , kaç fide yerleştirebildiniz ,kaçlık boru ,içi perlitlemi dolu vb...
atakanfatih
28-12-2009, 21:16
Sn.Akinselcuk degerli bilgileleriniz icin cok tesekkur ederim. Simdi taslar yerine oturmaya basladi. Tohumlarin siparisini verdim. Geldiklerinde hemen bir akan su kulturunde marul yetistiricisi oluyorum. Sayenizde ******. Hersey icin tesekkurler..
Akın bey balon köklü marulların resimlerini ekliyorum umarım bir teşhis koyarsınız .Küçük bir denemeyle kökten balonsu şişkinliği sıyırdım kökler serbest kaldı.
fatih33600
31-12-2009, 18:57
fatih33600 Resimler için çok saol.
Dikey sistemde marul hakkında biraz daha bilgi verebilirmisiniz ?
Kaç m yükseklikte , kaç fide yerleştirebildiniz ,kaçlık boru ,içi perlitlemi dolu vb...
borular 100 luk pvc boru.4 adet dikey yerleştirilmıs boru var.4 boruda toplam 300 marul var kıvırcık , düz ve yedikule marul. yaklaşık 2.5 metre boyunda 3 tanesinin içinde perlit var bir tanesi boş üstten sisleme şeklinde su veriliyor.
fatih33600
31-12-2009, 19:03
sisleme ile
akinselcuk
01-01-2010, 00:02
Akın bey balon köklü marulların resimlerini ekliyorum umarım bir teşhis koyarsınız .Küçük bir denemeyle kökten balonsu şişkinliği sıyırdım kökler serbest kaldı.
Teşhis şu sayın energy,
Marullar turp gibi !
Maşallah . . .
Değerli arkadaşlar özellikle bu işle uğraşan Akinselçuk bey Envor bey ve tabiat bey sitedeki güzel uğraşlarınızı ilgiyle takip ediyorum ben konuya şu açıdan bakmak istedim öncelikle,bu iş her ne kadar hobi amaçlıda olsa sonuçta bir maaliyeti var bunun onun içindirki örneğin kapalı ortamda akan su kültüründe marul yetiştirme düzeneğini ve sistemi kurmak için ben bir hesaplama yaptım 1000 adet marul için en azından birmilyar maaliyet gerekiyor ve bunun maaliyetini karşılayabilmek içinde en az 7 ay bu işle uğraşmak gerekli ben bu işin ticari açısından ilgileniyorum bence ilk sistemi kurmak bayağı masraflı sizler bu iş için ne kadar harcadınız veya ne kadar sermaye gerekli 1000 adet marul fide dikiminden hasat zamanına kadar olan zaman içinde bana ve bu işe merak salan arkadaşlara bilgi açısından ve ön hazırlık için bir gider tablosu gerekli bilmem anlatabildimmi eğer bir cevap yazabilirseniz veya kurduğunuz sistemin maaliyeti hakkında geniş bilgi verirseniz memnun olurum şimdilik esen kalın,
akinselcuk
10-01-2010, 22:10
Akinselçuk bey Envor bey ve tabiat bey
..................bir gider tablosu gerekli ................ kurduğunuz sistemin maaliyeti hakkında geniş bilgi verirseniz memnun olurum şimdilik esen kalın,
Birincisi Tabiat bir hanım.
İkincisi ticari amaçla sıfırdan bir sistem kuran pek yok. Bir kısmı hobi bir kısmı zaten elde var olan imkanlara yeni eklemelerle yapılan bir yetiştiricilik söz konusu.
Orta boy bir sistemi sera hariç sıfırdan malzeme alıp kuran marul üreten Tabiat hanım var. O da detaylı bir maliyet listesi verdi zaten.
Benimki tamamen hobi ve kurala kaideye pek uymayan, mümkün olduğunca sıradışı düzenekler, keşfetmek , oyun oynamak için olduklarından ticarete zemin olamazlar.
Envor bey bu işi tamamen duygusal yaptığından burada zaten bir çok konuda var olan detayları tekrarlayacağını sanmam.
Sayın Sadocan internet ortamında bulup bulabileceğiniz en detaylı bilginin şu anda tam içindesiniz.
Marul ticaretinin bu şekilde sizi tatmin edip etmeyeceğini kendi başınıza analiz etmelisiniz.
Mesela ben ettim. Benim şartlarımda uygun değil sonucunu çıkarttım. Ama bu işi yapmaya vakti olan birinin uygun sonucunu çıkarması gerekir diye düşünüyorum. Üretim ve pazarlama olarak tarlaya göre çok farklı sonuçları var zira . . .
Diyelim ki analiz ettiniz ve yapmaya karar verdiniz işte o aşamada örneğin Envor bey gibi birine gider profesyonel yardım alabilirsiniz.
Saygılar . . .
yolcu8264
11-01-2010, 21:19
Merhaba sn fatih33600, acaba dikey sistemdeki marulla sisleme ile mi daha iyi büyümekteler yoksa perlitin içindekiler mi daha iyi büyüyor. Yoksa bir fark yok mu?
Sayın Akinselçuk bey verdiğiniz bilgiden dolayı teşekürler bu sayede tabiat hanımdanda kendi adıma özürdilerim sağolasın.
fatih33600
14-01-2010, 20:36
Merhaba sn fatih33600, acaba dikey sistemdeki marulla sisleme ile mi daha iyi büyümekteler yoksa perlitin içindekiler mi daha iyi büyüyor. Yoksa bir fark yok mu?
sisleme ile çok ii bir sulama rejimi ve sistemı kurmak gerekıyor.bence perlit içinde yapmak daha mantıklı yenı resımlerıde ekleyeceğim
fatih33600
14-01-2010, 20:44
dikimden 20 gun sonra
akinselcuk
06-02-2010, 20:53
Marul konusunda kışın ısıtma derdinden kurtulacağımız bir sistem.
Bahçemize arzumuza göre 10 veya 20 metrelik duvar örüyoruz. Yüksekliği 50- 60 cm kadar. Mesela 4 briket yüksekliğinde 20 metre uzunluğunda bir duvar. Bu duvarın tam yanına paralel 50 cm uzaklığında aynısından bir tane daha.
Yani birbirine paralel (uzaklıkları içten 50 cm) olan 2 duvar. Bu iki duvarın uçlarını gene briketle örüp kapatıyoruz. Böylece bahçemizde 20 metre uzunluğunda 50 - 60 cm yüksekliğinde 50 cm eninde bir kutu yapmış olduk.
Tabana en az dentisiteye sahip yani en ucuzundan strafor tabaka döşüyoruz boydan boya. yani 50 cm eni 20 metre boyu olan tabana 50 cm eni 1 metre uzunluğu olan strafor tabakalarını döşüyoruz. Öylece seriyoruz. Yapıştırmak vs. bir işlem yok.
Şimdi bu havuzun ya da briketten kutunun iç yan yüzeylerine de aynı şekilde starafor döşüyoruz. Böylece havuzun taban ve yan yüzeylerini staroforla kaplamış oluyoruz.
3 metre eninde sera naylonundan bir top satın alıyoruz. 22-23 metre kesiyoruz. Böylece 22 metre uzunlukta 3 metre eninde naylonu bu strafor döşeli havuzun içine seriyoruz. Naylonun fazlalıklarını kenardan kıvırıp yere serbest bırakıyoruz. Köşelerde meydana gelen potlukları önemsemiyor derleyip toparlıyoruz.
Sonuçta 20 metre uzunluğunda 50 cm derinliğinde ve 50 cm eninde, iç yüzeyi strafor kaplı, naylonla sızdırmazlığı sağlanmış bir havuzumuz oluyor.
Bu havuza su doldurursak su içinde durur ve nisbeten ısı yalıtımlı olduğundan sıcaklık değişimlerine korunaklı olur.
İçini su ile doldurmadan önce havuzun bir ucuna tahliye gideri yapacağız. 20 metre uzunluğun bir ucundaki 50 cm ye 50 cm olan kısa duvarın alt ortasından bir delik açıyoruz. Bu işi briketi oraya yerleştirmeden önce yapmış olmalı idik. Çapı 15 cm lik bir delik yeterli.
Tam o deliğe denk gelen naylonu maket bıcağı ile 3-4 cm çapında düzgünce deliyoruz. lavobalarda kullanılan körüklü su giderini daha önceden nalburdan almıştık. bu lavabo giderini oraya bağlıyoruz vidasını güzelce sıkıştırıyoruz.
Artık bir ucunda tabanda su çıkış deliği olan bir havuzumuz var.
220 voltta çalışan bir su pompası alıyoruz. Havuzumuzun su çıkışından gelen hortumu uzatarak (araya ek hortum ilave ederek) pompanın su girişine bağlıyoruz. Bağlantıları sızdırmaz şekilde yapıyoruz.
Pompanın su çıkısın bağladığımız diğer hortumu da, havuzun diğer ucuna götürüp sabitliyoruz. Pompadan gelen su buradan havuza geri akıyor.
Artık havuza su doldurabiliriz. Motoru çalıştırırsak su devridaim olmuş olur. Havuzun bir ucundan tabandan çıkar motora gider ve motorun basmasıyla havuzun diğer ucundan havuza geri dolar.
Şimdi bu havuza tabandan 25 cm yüksekliğe kadar su dolduruyoruz. Havuzu içten içe ölçüp hacim hesabı yapıyoruz. 25 cm yükseklik. 19 küsür metre uzunluk, 40 küsür cm en sonucuna kaç litre su sığarsa, ona göre gübre kullanıyoruz. EC mizi arzu ettiğimiz bir değere getiriyoruz.
Havuzun üzerine suya üzerine yeterince fide deliği açılmış straforlarımızı diziyoruz. straforlar suda yüzüyor. Fakat kenarladan ve straforların birbirine değdiği yerlerden temas yüzeyleri mümkün mertebe düzgün olmalı. Hem serbersçe yüzebilmeliler , hem de kenarlarada suyun görüneceği boşluklar olamalı.
Yzen straforlardaki deliklere marul fidelerimizi dikiyoruz. kökleri suda yaprakları yukarıda uzun bir marul bandımız oldu.
Şimdi bu havuzun üzerini boydan boya camla örtüyoruz. Önceden camcıdan kestirdiğimiz 70X100 cm uzunluktaki camları kullanarak havuzun üzerini boydan boya kapatıyoruz.
Su pompalayacak olan motorun su çıkış ucunda bir hava müşiri olmalı yoksa kendimiz delip yapıyoruz. Su pompalanırken buradan içine hava alacak ve suyu havayla karışmış olarak havuza geri pompalayacak.
Bu motoru nadiren susturuyoruz. Gelişme dönemi boyunca kısa aralıklarla nadiren susacak genellikle çalışacak. Hatta hortum ve motor sistemini havuzun yanına kazacağımız çukurlara gömer motora da bir kutu yapıp içine alırsak daha güzel olur.
Motorun elektriğini saatli bir şalterden geçirip arzu ettiğimiz zamanlarda 15 şer dakika dinlenmesini sağlıyoruz.
Havuzun bir yerine, probunu suya daldıracağımız, dijital termometreyi sabitliyoruz. Piyasada satılan 30 - 40 liralık röleli dijital termometreler var. Bu termometreye bir ısıtıcı bağlıyoruz. 2000-3000 watlık suya daldırılabilen tip bir şey. Termometrenin rölesini 20 dereceye ayarlıyoruz. Böylece su 19 derece olunca ısıtıcı çalışıyor ve su 20 derece olunca susuyor. Straforla kaplı havuz üzerinden vuran güneşin ısısınıda camdan alarak pek soğumuyor. Tabi bu durum kış için. yazın camlara ve ısıtıcıya gerek kalmayacak.
Isıtıcı ve termometreyi bağlarken ileride olabilecek su ve elektrik temasını hatasız yok ediyoruz. Gerekirse cam silikonu ile bütün açık yerleri kaplayıp kalıcı bir yalıtım sağlıyoruz.
Sera yapmadan kışın bahcede bir marul üretim bandı gerçekleştirmiş olduk. Ne kadar titiz işçilik o kadar düzgün verimli üretim.
Olmaz mı böyle ?
Örneğin ; Bu sistemi sera içinde kuduğumuzda bütün serayı ısıtma derdinden kurtulmuş oluruz.
MArulu dikey ekmek ticari değer kaybı olabiliyormuş zira bitti yerçekimine karşı koyması şekil bozukluğuna sebebiyet veriyor.Hasat zamanı gözlemlersen sevinirim. fatih33600
agronom_06
18-04-2010, 00:25
Harika sistemler... Kıskanmamak elde değil... Başarılarınızın devamını diliyorum.
candemir666
20-06-2010, 10:56
Merhaba,
Akin Bey her gun yarim saat kadar topraksiz tarim ile ilgili bilgi topluyorum. ancak dun gece sizin calismalariniza ulastim ve dort saat boyunca incelemekten kendimi alamadim. cok basarilisiniz elinize, emeginize saglik.
Ben Afganistan' da calisioyurum. Insaat muhendisiyim. Colun ortasinda bir askeri ust\teyim. Akan suda yatay sistemde domates yetistirmek istiyorum. Bununla ilgili bir kac sorum olacak. Gunduz hava sicakligi disarda 42-45 derece, gece 30-35 derecede seyir etmektedir. Nem yok.
1) Bu sartlarda acik havada domates yetistirmem mumkun mu?
2) Mumkun degilse delikli yesil fens kumasindan golgelik yapsam uygun olur mu?
3) Perlit bulma imkanim yok. 3-4 mm elenmis cakil, kum veya talas bulabilirim, bu malzemeler sistemde calisir mi?
4) Hazir besin bulamazsam recetelerdeki malzemeleri alip karistirmayi dusnuyorum. Bunu yapabilir miyim?
Calismalarinizi her zaman takip edecegim.
Saygilar
akinselcuk
20-06-2010, 17:04
Sıcaklık değerleri çok yüksek. derslerde 30 derecenin üzerinde fotosentez sekteye uğrar diye öğretiyoruz. Ama 30 derecenin üzerinde de bitki gelişimini sürdürüyor bunu da gözlüyoruz.
Bana sorarsanız düşündüğünüz şekilde orada domates yetişir.
Gözenekli bir örtü ile güneşi biraz olsun engellerseniz iyi olur.
Kum, talaş vs şeylerin domates yetiştirmeye bir engeli yok. Süzek olmalı sımsıkı olmamalı.
Besin kitini temin etmeniz zor ama imkansız olmayabilir. İstanbul' dan Afganistan' a bir kaç minik poşetin gönderilebilmesi belki mümkündür. Toz olunca ağırlık yapmaz içindekilerde ibraz edilirse ticari olmayan bir unsur olarak gönderilebilir. Fakat bu konuda muhatap Kudret Tezel beydir. Kitleri ondan temin ediyoruz.
Kiti orada yapmanız biraz zor. Bütün içeriği bulamayabilirsiniz. Zira gübre satıcılarının ortasında iken bile bütün içerik hemen istendiği gibi temin edilemiyor. Bazı gübreler yazın başında yaygın bazıları sonunda istenen orana sahip bir gübre bir ilde biliniyor diğerinde bilinmiyor gibi bir sürü kriter mevcut.
Fakat kabaca bir içerik temin edip iyi kötü bir besleme yapabilirsiniz belki.
Kolay gelsin. Yapma ihtimalim olan bir konu aklınıza gelirse söyleyin yardım etmeye çalışırım.
akinselcuk'a Katılıyorum, bitki birçok koşulda gelişebilir fakat ticari veya yüksek verim için gerekli şartlar önemlidir.Bu yüzden çiftçilikte yüksek verim için gerekli şartları gerçekleştirme çabası esastır.
1) Bu sartlarda acik havada domates yetistirmem mumkun mu?
Mümkün, Özellikle oranın cinslerini tercih etmende fayda var.
Ben şuan Nemli hemen hemen kapalı diyebileceğim bir fidelikte,45 dereceyi öğlen bulduğu bir ortamda yetiştiriyorum.Fakat ticari amaçlı değil onu belirteyim.
2) Mumkun degilse delikli yesil fens kumasindan golgelik yapsam uygun olur mu?
Nem olmadığı için faydası olacaktır.
3) Perlit bulma imkanim yok. 3-4 mm elenmis cakil, kum veya talas bulabilirim, bu malzemeler sistemde calisir mi?
Olur sadece Sulama sıklığınızı etkiler.Perlitin Farkı su tutma kapasitesidir.Topraksız tarımda kullanılan materyallerde esas köke destektir.Forumda arkadaşlarımızdan bazıları köpük veya sünger kullanmakta.
4) Hazir besin bulamazsam recetelerdeki malzemeleri alip karistirmayi dusnuyorum. Bunu yapabilir miyim?
Afganistan ve gönderilecek madde gübre, işler karışır gibime geliyor,Gübrede özellikle batrut arayacaklardır, ordan temin etmek daha kolay olacaktır.Toz olunca tek tek kimya anelizine sokuluyor çünki.
candemir666
21-06-2010, 05:41
Sayin akinselcuk, sayin delimus
Verdiginiz bilgiler icin cok tesekkurler. Su an kafamda bir tereddut kalmadi. Delikli kumastan golgelik yapmam sart. Kullanacagim tohumlar yerel tohumlar. Besin Kiti ile ilgili Kudret Bey' le irtibata geciyorum.
Suan ticari amacla yapmiyorum. Burda olan bos zamanlarimda ben de bu isi ogrenmek icin denemeler yapicam ama ileride Filipinlerde bu isi yapmayi dusunuyorum. Hava sartlari orda da ayni. Yilin her mevsimi sicak ancak nemli ve yagisli.
Tekrar tesekkurler, calismalarinizi izlemeye devam ediyorum. Basladiktan sonra kendi konumu acacagim.
Saygilar.
Can Bey Sizin Tartes'in forum sayfasındaki ilanınızıda gördüm. Söylemiş olduğunuz ekolojik koşullarda açıkta domates yetiştirmek çok zor. Bitki bu koşullar altında stress altına girer ve fizyolojik açıdan birçok sıkıntı yaşayabilirsiniz. Ayrıca yüksek sıcaklıklarda döllenme problemleriyle karşılaşabilirsiniz. "Akan suda yatay sistemde domates yetistirmek istiyorum" demişsiniz domates için en ideal olarak katı ortam kültürlerine başvurmanız sizin için daha yararlı olacaktır. Filipinler, Malezya, Singapur.... gibi ülkelerde özellikle Hidroponik sistemler üzerine bizim ülkemizden çok ilerideler. Türkiye'de katı ortam dışında ticari olarak üretim yapan bir firma yok.
Saygılarımla,
candemir666
21-06-2010, 16:21
Sayin shrub,
Bilgiler icin tesekkurler. Afganistan' da ticari amacli bir uretim yapmayacagim. Sadece akan su prosesini incelemek ve iyi domates yemek icin bu sistemi kuracagim. Bunun haricinde Filipinlerde yatirim amacli bir girisimim olacak. Orada hydroponic sistem kullanacagim. Beton zemini, kolonlari ve catisi olan ama duvarlari olmayan genis bir mekanimiz var burayi kullanmayi dusunuyoruz.
Saygilar,
akinselcuk
22-06-2010, 19:06
Havalandırma yapabileceğiniz kapalı bir ortam oluşturabilirseniz daha iyi olur. Sisleme ile yani pulvarize su püskertme ile ısıyı kontrol etmeye çalışırsınız. Ama fazladan masraf ve bir düzgün çalışan bir otomasyon gerekir. Aksi takdirde, bu kadar fazla sıcaklık değerlerinde anca acaba ne olacak diye deneme yapmış olursunuz.
Akan su kültürü denemesinde kullanmak için yazlık salata/marul tohumu arıyorum. Özellikle pazarlarda görülmeye başlanan şu kırmızı salatalardan yetiştirmek istiyorum. Bunların cinsi, tam olarak adı nedir?
İki tane tohum firmasını aradım ancak 25-50 gramlık paketler halinde satıyorlar, fiyatları da oldukça yüksek. 1 gramda 1000 tane tohum varmış. Ben bir gramını bile kullanamayacağım, gerisi boşa gidecek.
Elinde fazla tohum olan arkadaş varsa, ücret mükabili az bir miktar gönderebilirse çok memnun olurum.
yeniziraatçı
30-08-2010, 21:48
bişi sorucam abi tohummu bardakların içinde yoksa fide mi bardakta olması lazım bardak delikmi su nası giriyo
akinselcuk
31-08-2010, 03:14
Bardaklar delik. Bardağa direk tohum da ekilebilir, fide de dikilebilir. Tohum ekilirse altında akan suya ihtiyaç yok. Sulayıp tohumun fide olmasını beklemek lazım. Fide olunca akan suyu devreye almak lazım.
yeniziraatçı
02-09-2010, 20:54
bişi sorcam peki küçük bir marul **** domates yetiştirme sistemi için ne lazım ve maliyeti ne olur
Sayın yeniziraatçi, topraksız tarım başlığını baştan sona incelemeyi düşündüğünüz oldu mu hiç? Zira dalga geçermişçesine sorduğunuz bütün soruların cevapları bu başlık altında var.
Bir de lütfen yazışmalarda kullandığınız Türkçe'ye en az bizim kadar özen gösterin.
yeniziraatçı
12-09-2010, 17:14
baktımda anlamadığım yerler var onun için tekrar sorayım dedim ama özür dilerim
cumayilmaz
04-05-2012, 12:45
su ile domates yetiştiriciliği hakkında.Yani gidecek malzemeler nelerdir ? Ben konuyu baştan sona kadar okudum ama ne tür malzemeler gideceğini tam olarak anlayamadım.
1.Proje için gerekli elemanlar
2.Gübre veriliyormu verilmiyorsa gübre yerine nasıl bir ilaç veriliyor
3.suyun sıcaklığı ne şekilde koruyoruz neye göre ayarlıyoruz
4.Proje açık yerdemi oluyor güneş görürse bi mahsuru olurmu **** kapalı yerdemi oluyor
5.Damlamayı neye göre yapıyoruz
Sorduğunuz soruların hepsinin cevapları forumda var.bir göz atmanız yeterli.
cumayilmaz
04-05-2012, 14:57
gübre olarak ne kullanıyoruz ve gübre sulu yol ilemi veriliyor ?
farukmagat
04-05-2012, 17:52
gübre olarak ne kullanıyoruz ve gübre sulu yol ilemi veriliyor ?
Sorduğunuz soruların hepsinin cevapları forumda var.bir göz atmanız yeterli.
(Bu cümleyi sık sık duymak istemiyorsanız eğer, kolaycı olmayı bırakıp forumu inceleyin lütfen!..)
akinselcuk
26-09-2012, 16:19
Evet su içine suda eriyebilir özel terkipli bir gübre karıştırılıyor. Bitkinin tüm ihtiyaçları suda erimiş halde hazır oluyor. Besin kiti denen şey.
Ben bu siteyi bulduğumda sadece topraksız tarım başlıklarını değil tüm içeriği günlerce incelemiştim. Bir çok başka site mevcut olsa da burası daha açıklayıcı daha doğal ve daha gerçekci gelmişti.
Mesela internetin bir yerinde bulduğunuz bir bilginin doğruluğundan tam olarak emin olamazsınız. gösterdiği kaynağa veya yazıyı koyanın ifadesine güvenemezsiniz. Wikipediadan bile yanlış bilgi edinmek mümkündür. Bir üniversite hocasının koyduğu yazının doğru bilgiyi içerip içermediği bile bazen ilave araştırma gerektirebilir. Konulan bilgi bir çok alıntılama ve deformasyon geçirmiş olabilir.
Burada ise direk kişiler kendi tecrübelerini, yani birinci ağızdan kendi tecrübelerini , bir paylaşma ihtiyacı, bir iletişim ihtiyacı üzerine yazmışlardır.
Kimse kişisel tatmin için saksıda yetiştirdiği domatesin hikayesini kullanmaz !
Hele ki topraksız tarım denemeleri üzerinden oturup internette ahkam kesmez.
Kedisinin karın ağrısını internet üzerinden kişisel tatminine alet etmez.
Burada okunanlar doğal hayattan şeylerdir ve genellikle yüzde yüz samimidir. Üstelik verilen bilgiyi bir diğerinin verdiği bilgi ile test etmek ve ya teyit etmek aynı site aynı başlık altında mümkündür. Bu bakımdan aşırı kullanışlı olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat anlık iletişimi daha çok seven, msn türü iletişimlere daha fazla alışmış olan ve üstelik yeterince meraklı olmayan birleri mutlaka çıkacaktır.
Öte yandan yeni giren birine site gerçekten çok uçsuz bucaksız gelebilir. nereyi taryacağına, merak ettiği bilginin nerelerde bulunabileceğine karar vermeyip ürkmüş de olabilir. Biraz anlayış her zaman iyidir. En azından herkesin bir kereliğine kolayına kaçma şansı olmalı.
acil
domates bitkisinin govdesini kalinlastirmam gerek ne onerirsiniz 70 donum de
bycancer
21-12-2012, 03:08
herkese başarılar ve iyi çalışmalar diliyorum.
ekizilaslan
21-12-2012, 06:35
acil
domates bitkisinin govdesini kalinlastirmam gerek ne onerirsiniz 70 donum de
Yarın bana da lazım olur diye sorayım dedim
ekizilaslan
06-01-2013, 16:06
fatih bey
dikey sistem mesajınızı gördüm. bu konuda bir başlık açıp tecrübelerinizi paylaşır mısınız?
Manifesto
08-01-2013, 13:11
Orijinal Mesaj Sahibi hasan01
acil
domates bitkisinin govdesini kalinlastirmam gerek ne onerirsiniz 70 donum de
Yarın bana da lazım olur diye sorayım dedim
Böyle bir soruya direk olarak, fosfor (P) vermelisiniz denilebilir.Fakat çok basit ve eksik bir cevap olur.
Soru,domateste doğru bir besleme nasıl olmalıdır şeklinde olursa daha tutarlı olur.Doğru besleme yapıldığında bitkinin iletim demetleri genişleyecek,gövdeside haliyle kalınlaşacaktır.
Domateste besleme(topraklı-topraksız) üretim şekline göre değişmekle birlikte dikim öncesinde yetiştirilen ortamın analizleri göz önünde bulundurularak taban gübreleme,dikim sonrası gelişme evreleri göz önüne alınarak üst gübreleme şeklinde yapılır.
Yetiştirme yapacak veya şu an dikim yapmış arkadaşların sorularını cevaplamaya çalışabiliriz.
Değerli arkadaşım; henüz yolun başındayım.bursa da yaşıyorum.tabiata düşkün bi insan olarak topraksız tarım olayına merak sardım.aslında öğretmenim.bunu hem hobi hemde ticari düşünerek yapma niyetim var.az çok tarla bahçe işleriyle uğraştık ailece.ama bu iş bambaşka bşey.ve araştırma safhasındayım.marul ya da domates yetiştirme düşüncem var sera kurup.bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.nereden nasıl başlamalı?ticari olarak kazanç elde edilebilirmi?yatırıma değer mi?d değerli fikirlerinizi ve yönlendirmelerinizi bekliyorum..
ismail 55
17-02-2013, 12:24
sayın hocam bursanın neresinden ben kestelden yakınsanız yardımcı olurum
civilengfarm
17-06-2020, 00:28
böyle bir sistemi bende kurmayı düşünüyorum en yakın zamanda ama bazı kafama takılan sorunlar var danışabileceğim bir arkadaş var mı
Sciuridae
02-07-2020, 16:38
Forumda konu açamadığım için buradan sormak istiyorum izninizle;
Ben sistemimi kurdum takribi 15 gün kadar da oldu. Ancak benim sistemimde EC değeri bir türlü azalmıyor. Yani su takviye ediyorum, üzerine günler geçiyor ancak EC Değeri devamlı olarak 2000-2400 aralığında dalgalanıyor.
Domates yetiştiriyorum.
proje harika olmuş tebrik ederim
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.