malina
26-01-2009, 16:51
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
2006 Aralık ayında İstanbul’a giderken Trabzon Akçaabatda, bir apartmana sarılmış metrelerce uzunluktaki mor begonvile hayran oldum. Aralık ayı olmasına rağmen üzeri çiçek doluydu. Daha sonra internetten begonvil hakkında araştırma yaparken agaçlarnet’e rasladım.
Burada neler öğrendiniz?
Bonsaiyi genleriyle oynanmış ağaçlar olarak bilirdim. Oysa hiç alakası yokmuş :)
Büyük bir emek, ustalık ve sabrın ürünü. Bonsaiyi bir sanat olarak görsemde ben ağaçların özgürce, kendi başlarına büyümüş kocaman hallerini seviyorum.
Tabi ki öğrendiklerim sadece bonsaiyle sınırlı değil, burada hiç görmediğim bitkileri tanıma fırsatım oldu. Evimde baktığım birçok çiçeğin ismini öğrendim.
Artık çiçeklerime daha bilinçli bakıyorum. Bir de burada bilgisayar kullanmayı öğreniyorum :))
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Çok fazla bir şey verebildiğimi sanmıyorum. Sadece yıllarca baktığım ve tecrübe sahibi olduğum bitkiler hakkında, bilgilerimi aktarmaya çalıştım.
Sizi tanıyalım
Artvin doğumluyum. Otuzyedi yaşındayım. KTÜ FEF Kimya bölümünden mezun oldum. Ayrıca AÖF işletmeyi bitirdim. Özel bir şirkette onbir yıl kalite güvenceve personel müdürü olarak çalıştım.İki yıl önce çeşitli nedenler yüzünden kimyagerlik mesleğime nokta koydum. Şu an Martta yapılacak Serbest Muhasebeci Mali müşavirlik yeterlilik sınavına hazırlanıyorum.
Eğer şartlar istediğim gibi giderse çok sevdiğim İstanbul’a yerleşip yeni mesleğimi orada icra etmeyi düşünüyorum.
Hayvanları aşırı derecede çok seviyorum, özellikle atları ve köpekleri. Evimde iki kedim, üç tane de kuşum var. Evimiz revir gibidir. Yaralı ve hasta birçok hayvan iyileşip doğal hayatlarına geri göner. Gazete okuduğum hayvanlara kötü muamele , işkence haberleri beni çok derinden etkiler. Aradan yıllar geçse de unutmam, duyduğum acı taze kalır.
Ülkemin sorunlarıyla da yakından ilgilenirim. Bazen hiçbir şey yapmayıp, sadece üzülmenin de suçluluğunu duyarım. Oturduğun yerde üzülmek ne yazık ki sorunları çözmüyor.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Hem işyerimde hem de evimde çok sayıda çiçeğim oldu. Her fırsatta çiçeklerimin yanına uğrar, onlarla ilgilenirim. Onların toprağını havalandırır , kurumuş yapraklarını koparırım.Hangisi yeni yaprak veriyor, hangisi çiçek açacak yakından takip ederim. Bitkilerimle ilgilendiğim her dakika benim için büyük bir zevk, hiç bitmesin isterim. Bu siteye üye olmadan önce, çiçekleri benim kadar seven hiç kimse olamaz diye düşünürdüm. Oysaki sayımız ne kadar fazlaymış.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Şu da olmasaydı diyebileceğim bir bölüm yok. Zaten site zaman zaman kendini yeniliyor ve üyelerin istekleri doğrultusunda yeni bölümler açılabiliyor.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Bitkiler benim dünyam. Çocukluğumdan beri çiçek yetiştiririm. Eskiden kendi kuruttuğum çiçekleri de toprak saksı veya vazolara koyar, değişik arajmanlar yaratırdım. Fakat artık canlı çiçek sayısı çok arttığı için bu hobime bir süreliğine ara verdim. Aradığım bir çiçeği bulmak kadar beni hiçbir şey mutlu edemez. İlgi alanıma gelince çok geniş ve buda beni bazen zora sokuyor. Çünkü bitkilerimi çok kısıtlı bir alana sığdırmak zorundayım. En çok büyük yapraklı ağaçsı çiçekler, sarmaşıklar, sukulent ve katüsler, iri çiçekli bitkilerle ilgileniyorum.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Bundan dört yıl önce işimden ayrılmış ve eşyalarımı toparlıyordum. Bir kısmını da yarın alırım deyip eve gittim.
Ertesi sabah işyerime gelip odamın kapısını açtığımda; aman Allahım o da ne, çiçeklerim katliama uğramış. Menekşeler köküyle topraktan çıkarılıp yaprakları parçalanış ve ayaklar altında ezilmiş. Yerdeki saksılar ayak darbesiyle ters düz edilmiş, içindeki bitkiler çiğnenmiş. Kurdale çiçeğimin bütün yaprakları yolunmuş, sukulenlerim parçalanmış ve daha sayamayacağım bir çok işkence bir oda dolusu çiçeğime uygulanmıştı.
Olduğum yerde donup kalmıştım. Gördüğüm manzara karşısında gözyaşlarımı tutamadım, sanki içimden binlerce parça koparılmıştı. Yanıma gelen arkadaşlarımda gördükleri manzara karşısında çok şaşkındı ve beni teselli etmeye çalışıyorlardı. Bu insanlık dışı olayı kimin yaptığını anlamak hiç zor olmadı. Şimdi o katliamdan sağ kalan çiçeklerime gözüm gibi bakıyorum.
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Bir değişiklik olmadı fakat daha da güçlendi. Çocukluğumdan beri yabancı filmlerde seyrettiğim, evlerin bitişiğindeki çiçek seralarına bayılırım. İllede bahçeli bir evimin olması gerekmiyor. Yüksek bir apartmanın deniz manzaralı kocaman teras katıda beni çok mutlu eder.
Başrollerini Gerard Depardieu ve Endie MacDowell’ ‘ ın paylaştğı Yeşil Kart filmini, teras katındaki muhteşem çiçek serasından dolayı defalarca seyrettim. Öyle bir evimin olmasını çok isterdim.
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Trabzon bonsai kulubünün toplantılarına katıldım. Arkadaşlarımla çok güzel ve keyifli paylaşımlarımız oldu.
Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Bu konuda internetten yararlanıyorum. En büyük bilgi kaynağım ağaclar.net. Ayrıca, internetten çiçeklerin Latince isimlerini yazıp resimlere bakmayı da çok seviyorum.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Evet, ilk örnek gösterebileceğim insan, bir iğde ağacı için gözyaşı dökmüş, hayran olduğum tek insan Mustafa Kemal Atatürk.
Ayrıca, duyarlı her Türk’ün içini acıtan yabancılara toprak satışını, protesto ederek Anka’nın o soğuk ve karlı kış gününde meclis kapında oturan çılgın ihtiyarlar, Hayrettin Karaca ve Muazzez İlmiye Çığ.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Benzer bir site olarak ibreliler.com’a üyeyim. Aradaki fark, Agaclar.net yirmi dört saat uyumayan canlı bir site.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Şifalı bitkiler konusunda eğitim almak çocukluk hayalimdi. Fakat benim üniversite sınavlarına girdiğim zamanlarda böyle bir bölüm yoktu. Büyük şehirlerde seracılık kursları açılıyor. O kurslara gidebilmeyi çok isterdim. Burada böyle bir imkanım yok maalesef.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
İlk üye olduğum zamanlarda saatlerce siteden çıkmıyordum. Şu an eskisi kadar giremiyorum ama yaklaşık bir saatim sitede geçiyordur.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Şu an yapmak isteyip yapadığım çok şey var. En çok doğası temiz ve güzel olan yerlere seyahat etmek, yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, fotoğraf çekmek isterdim. Tıpkı Vildan Hanım ve Ümit Bey gibi.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Katıldım ve hem verdim hem de aldım. Paylaşım çok güzel bir şey. Bana gelen her çiçek, her tohum beni dünyanın en mutlu insanı yapıyor. Bana bu mutluluğu yaşatan insanlara minnet duyuyorum. Aynı mutluluğu bende karşımdakilere yaşatabildiysem ne mutlu bana.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
İsim yazmaya kalkarsam gerçekten çok uzun bir liste olur. Bir çok isim beni farklı konularda etkiliyor. Tanımadan sevdiğim, saygı duyduğum çok insan var. Fakat politika kahvesinden takip ettiğim, birkaç ismin, kalbimde ayrı bir yeri var. Genç arkadaşımız kaju onlardan biri.
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Eskiden Rize Çevre Gönüllüleri Derneğine üye idim. Şu an o dernek duruyor mu bilmiyorum.
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
İmza kampanyalarına katıldım. Doğaya ve çevreye zarar veren her türlü gelişmeye tepki göstermeliyiz.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
TRT2’de Anadolu’nun çiçekleri isimli belgeselini büyük bir zevkle seyrettim. Bir de birkaç ay öncesine kadar EmlakTV adında bir kanal vardı. Orada da dünyanın ünlü bahçelerini tanıtıyordu ve hiç kaçırmadan seyrediyordum. Sanırım kanal kapatıldı.
Televizyonda bu konuları yeterince önemsenmiyor. Oysa seracılık kursları ve çiçek bakımı televizyondan da verebilirler. Çok meraklısının olacağına eminim.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Çok olumlu buluyorum. Maalesef ki herkesin sebze yetiştireceği, toprağa olan özlemini gidereceği bir bahçesi yok. Hobi bahçeleri bu ihtiyacı gideriyor.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
Ağaç, Devleşmiş bütün ağaçlar
çiçek, Sardunya ve küpe
kitap, Şu Çılgın Türkler/ Turgut Özakman
şarkı, Eski Türk Sanat müziği parçaları
ressam, Bob Ross
şair, Bu soruya en sevdiğim şiiri yazayım/ Arkadaşım badem ağacı
film, Yeşil Kart
web sitesi, agaclar.net
2006 Aralık ayında İstanbul’a giderken Trabzon Akçaabatda, bir apartmana sarılmış metrelerce uzunluktaki mor begonvile hayran oldum. Aralık ayı olmasına rağmen üzeri çiçek doluydu. Daha sonra internetten begonvil hakkında araştırma yaparken agaçlarnet’e rasladım.
Burada neler öğrendiniz?
Bonsaiyi genleriyle oynanmış ağaçlar olarak bilirdim. Oysa hiç alakası yokmuş :)
Büyük bir emek, ustalık ve sabrın ürünü. Bonsaiyi bir sanat olarak görsemde ben ağaçların özgürce, kendi başlarına büyümüş kocaman hallerini seviyorum.
Tabi ki öğrendiklerim sadece bonsaiyle sınırlı değil, burada hiç görmediğim bitkileri tanıma fırsatım oldu. Evimde baktığım birçok çiçeğin ismini öğrendim.
Artık çiçeklerime daha bilinçli bakıyorum. Bir de burada bilgisayar kullanmayı öğreniyorum :))
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Çok fazla bir şey verebildiğimi sanmıyorum. Sadece yıllarca baktığım ve tecrübe sahibi olduğum bitkiler hakkında, bilgilerimi aktarmaya çalıştım.
Sizi tanıyalım
Artvin doğumluyum. Otuzyedi yaşındayım. KTÜ FEF Kimya bölümünden mezun oldum. Ayrıca AÖF işletmeyi bitirdim. Özel bir şirkette onbir yıl kalite güvenceve personel müdürü olarak çalıştım.İki yıl önce çeşitli nedenler yüzünden kimyagerlik mesleğime nokta koydum. Şu an Martta yapılacak Serbest Muhasebeci Mali müşavirlik yeterlilik sınavına hazırlanıyorum.
Eğer şartlar istediğim gibi giderse çok sevdiğim İstanbul’a yerleşip yeni mesleğimi orada icra etmeyi düşünüyorum.
Hayvanları aşırı derecede çok seviyorum, özellikle atları ve köpekleri. Evimde iki kedim, üç tane de kuşum var. Evimiz revir gibidir. Yaralı ve hasta birçok hayvan iyileşip doğal hayatlarına geri göner. Gazete okuduğum hayvanlara kötü muamele , işkence haberleri beni çok derinden etkiler. Aradan yıllar geçse de unutmam, duyduğum acı taze kalır.
Ülkemin sorunlarıyla da yakından ilgilenirim. Bazen hiçbir şey yapmayıp, sadece üzülmenin de suçluluğunu duyarım. Oturduğun yerde üzülmek ne yazık ki sorunları çözmüyor.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Hem işyerimde hem de evimde çok sayıda çiçeğim oldu. Her fırsatta çiçeklerimin yanına uğrar, onlarla ilgilenirim. Onların toprağını havalandırır , kurumuş yapraklarını koparırım.Hangisi yeni yaprak veriyor, hangisi çiçek açacak yakından takip ederim. Bitkilerimle ilgilendiğim her dakika benim için büyük bir zevk, hiç bitmesin isterim. Bu siteye üye olmadan önce, çiçekleri benim kadar seven hiç kimse olamaz diye düşünürdüm. Oysaki sayımız ne kadar fazlaymış.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Şu da olmasaydı diyebileceğim bir bölüm yok. Zaten site zaman zaman kendini yeniliyor ve üyelerin istekleri doğrultusunda yeni bölümler açılabiliyor.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Bitkiler benim dünyam. Çocukluğumdan beri çiçek yetiştiririm. Eskiden kendi kuruttuğum çiçekleri de toprak saksı veya vazolara koyar, değişik arajmanlar yaratırdım. Fakat artık canlı çiçek sayısı çok arttığı için bu hobime bir süreliğine ara verdim. Aradığım bir çiçeği bulmak kadar beni hiçbir şey mutlu edemez. İlgi alanıma gelince çok geniş ve buda beni bazen zora sokuyor. Çünkü bitkilerimi çok kısıtlı bir alana sığdırmak zorundayım. En çok büyük yapraklı ağaçsı çiçekler, sarmaşıklar, sukulent ve katüsler, iri çiçekli bitkilerle ilgileniyorum.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Bundan dört yıl önce işimden ayrılmış ve eşyalarımı toparlıyordum. Bir kısmını da yarın alırım deyip eve gittim.
Ertesi sabah işyerime gelip odamın kapısını açtığımda; aman Allahım o da ne, çiçeklerim katliama uğramış. Menekşeler köküyle topraktan çıkarılıp yaprakları parçalanış ve ayaklar altında ezilmiş. Yerdeki saksılar ayak darbesiyle ters düz edilmiş, içindeki bitkiler çiğnenmiş. Kurdale çiçeğimin bütün yaprakları yolunmuş, sukulenlerim parçalanmış ve daha sayamayacağım bir çok işkence bir oda dolusu çiçeğime uygulanmıştı.
Olduğum yerde donup kalmıştım. Gördüğüm manzara karşısında gözyaşlarımı tutamadım, sanki içimden binlerce parça koparılmıştı. Yanıma gelen arkadaşlarımda gördükleri manzara karşısında çok şaşkındı ve beni teselli etmeye çalışıyorlardı. Bu insanlık dışı olayı kimin yaptığını anlamak hiç zor olmadı. Şimdi o katliamdan sağ kalan çiçeklerime gözüm gibi bakıyorum.
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Bir değişiklik olmadı fakat daha da güçlendi. Çocukluğumdan beri yabancı filmlerde seyrettiğim, evlerin bitişiğindeki çiçek seralarına bayılırım. İllede bahçeli bir evimin olması gerekmiyor. Yüksek bir apartmanın deniz manzaralı kocaman teras katıda beni çok mutlu eder.
Başrollerini Gerard Depardieu ve Endie MacDowell’ ‘ ın paylaştğı Yeşil Kart filmini, teras katındaki muhteşem çiçek serasından dolayı defalarca seyrettim. Öyle bir evimin olmasını çok isterdim.
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Trabzon bonsai kulubünün toplantılarına katıldım. Arkadaşlarımla çok güzel ve keyifli paylaşımlarımız oldu.
Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Bu konuda internetten yararlanıyorum. En büyük bilgi kaynağım ağaclar.net. Ayrıca, internetten çiçeklerin Latince isimlerini yazıp resimlere bakmayı da çok seviyorum.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Evet, ilk örnek gösterebileceğim insan, bir iğde ağacı için gözyaşı dökmüş, hayran olduğum tek insan Mustafa Kemal Atatürk.
Ayrıca, duyarlı her Türk’ün içini acıtan yabancılara toprak satışını, protesto ederek Anka’nın o soğuk ve karlı kış gününde meclis kapında oturan çılgın ihtiyarlar, Hayrettin Karaca ve Muazzez İlmiye Çığ.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Benzer bir site olarak ibreliler.com’a üyeyim. Aradaki fark, Agaclar.net yirmi dört saat uyumayan canlı bir site.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Şifalı bitkiler konusunda eğitim almak çocukluk hayalimdi. Fakat benim üniversite sınavlarına girdiğim zamanlarda böyle bir bölüm yoktu. Büyük şehirlerde seracılık kursları açılıyor. O kurslara gidebilmeyi çok isterdim. Burada böyle bir imkanım yok maalesef.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
İlk üye olduğum zamanlarda saatlerce siteden çıkmıyordum. Şu an eskisi kadar giremiyorum ama yaklaşık bir saatim sitede geçiyordur.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
Şu an yapmak isteyip yapadığım çok şey var. En çok doğası temiz ve güzel olan yerlere seyahat etmek, yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, fotoğraf çekmek isterdim. Tıpkı Vildan Hanım ve Ümit Bey gibi.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Katıldım ve hem verdim hem de aldım. Paylaşım çok güzel bir şey. Bana gelen her çiçek, her tohum beni dünyanın en mutlu insanı yapıyor. Bana bu mutluluğu yaşatan insanlara minnet duyuyorum. Aynı mutluluğu bende karşımdakilere yaşatabildiysem ne mutlu bana.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
İsim yazmaya kalkarsam gerçekten çok uzun bir liste olur. Bir çok isim beni farklı konularda etkiliyor. Tanımadan sevdiğim, saygı duyduğum çok insan var. Fakat politika kahvesinden takip ettiğim, birkaç ismin, kalbimde ayrı bir yeri var. Genç arkadaşımız kaju onlardan biri.
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Eskiden Rize Çevre Gönüllüleri Derneğine üye idim. Şu an o dernek duruyor mu bilmiyorum.
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
İmza kampanyalarına katıldım. Doğaya ve çevreye zarar veren her türlü gelişmeye tepki göstermeliyiz.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
TRT2’de Anadolu’nun çiçekleri isimli belgeselini büyük bir zevkle seyrettim. Bir de birkaç ay öncesine kadar EmlakTV adında bir kanal vardı. Orada da dünyanın ünlü bahçelerini tanıtıyordu ve hiç kaçırmadan seyrediyordum. Sanırım kanal kapatıldı.
Televizyonda bu konuları yeterince önemsenmiyor. Oysa seracılık kursları ve çiçek bakımı televizyondan da verebilirler. Çok meraklısının olacağına eminim.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Çok olumlu buluyorum. Maalesef ki herkesin sebze yetiştireceği, toprağa olan özlemini gidereceği bir bahçesi yok. Hobi bahçeleri bu ihtiyacı gideriyor.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
Ağaç, Devleşmiş bütün ağaçlar
çiçek, Sardunya ve küpe
kitap, Şu Çılgın Türkler/ Turgut Özakman
şarkı, Eski Türk Sanat müziği parçaları
ressam, Bob Ross
şair, Bu soruya en sevdiğim şiiri yazayım/ Arkadaşım badem ağacı
film, Yeşil Kart
web sitesi, agaclar.net