View Full Version : Doğa ve Şiir
LAVANTA
Ordadır
yazın eskittiği otlar arasında
uzakta bir nehrin gürültüsünü kazar
masmavi usturalar abanoz ağacına
Ordadır
uyuyan bir namlunun sessizliğiyle
günün sabahlığında
dudaklarının arasında bir ot, bir ıslık
iz bırakmaz sisler gibi geçer ağaçların arasından
varır kendini derinleştiren uçurumlara
Ordadır, bir devin tavşan uykusunda
aklında kımıldanan otlar, ağaçlar
düşünü düşürdüğü sular
yüzünü bıraktığı sular
almamış zaman kalmış kireç altında
çelimsiz bir kabuk başlamış yürek yarası
ki ne zaman çarşılara çıksa silahsız
onu vururlar
göğsünde siyah bir yıldızla
kalbinde kuruyan bataklık
kırlara yakın durur, yanık kokulara
serin çiy vakti çimenlerle konuşur
ne zamandır çıkmıyor sokaklar açık artırıma
ıssız bir kil ile gövdesini kateden bir ateştopu
Kendini sakladığı sular altında
ve son bir kez:
ışık ve çamurda kaldı lavanta
MURATHAN MUNGAN
SÖZLER YAPRAK
bazı sözler karanlıkta söylenir, diyorum uykularımın birinde
bazı sözler hiçbir zaman, diyorum kendi sesime uyanırken
bazı sözler karanlıkta söylenir
bazı sözler hiçbir zaman
diyorum armaların birinde
öyledir, iki yanı ağaçlı yollar, arasından
geçip gitmektir şiir
ağaçla, yolla, ne tarafa
ve hangi zaman
imgenin şiddetiyle çoğalır anlam
parçalana parçalana
geçtiğimiz yollardan
onca yaprak düşer
birkaç şiir kalır yalnızca
o derin ağaçlardan
kendi sesimize uyandığımız rüyalarda
MURATHAN MUNGAN
YAĞMUR TANELERİ
Damla düştü toprağa cemre misali
En büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,
Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafı
Eksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,
Tek tek ama beraberce kardeşcesine
Göl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessiz
Üzüntülülerini paylaşırlar sevinçleri paylaştıkları gibi ,
Lisanlarıyla sevgiden bahsederler hep
Esintisinde bir samyelinin bir ömür boyu,
Rahatlatıyor tüm sevgiye muhtaçları şu yağmur taneleri.
MURATHAN MUNGAN
Bu şarkıları dinleme imkanımız var mı?
Sanırım bu şiirler daha bestelenmedi. Ama yeni türküyle temasa geçersek bu güzellikteki şiirleri besteleyebilirler.
Agaç ve müzik başlığına yazılınca, müzikal eserler sandım. İsterseniz bunları bestelendiği zaman bu başlığa yazalım.
Haklısınız Ağaç ve şiir adlı bir başlık olunca oraya taşınabilir **** dediğiniz gibi bestelenince yazarız.
Yaşam Sevgisi
02-09-2008, 02:36
ÇAĞDAŞLAŞMAK, MEDENİLEŞMEK
Çağdaşlaşmak köleleşmekse,
Ben geçmişi geri istiyorum kardeşim,
Betonarme binalar, gelecek buysa,
Ben dağları, çayırları,
Bulutların üstünde uçan kayalıkları geri istiyorum kardeşim.
Sizin insanlığınız yabancılaşmaksa doğaya,
Uzaklaşmaksa insanın doğasından,
Ben şu engin dağların çayırlarında yağmur bulutlarını koklayan,
Bir çoban olmak istiyorum kardeşim.
Ben bir balıkçı olmak istiyorum,
Islak, yağmur kokusunun altında,
Dalgalarla boğuşan, fırtınalı, bulutlu havada,
İnsanlardan uzak,
Şirket insanlardan uzak,
Kendi balığımı avlayarak yaşamak istiyorum kardeşim.
Temiz havayı koklamak,
Doğayı gözlemlemek istiyorum,
Dağların arasından gelen,
Serin suları içmek istiyorum,
Ben sizin bana aşılamak istediğiniz yaşam şekliyle yaşamak istemiyorum kardeşim.
Sizin insanı rahatsız eden seslerinizi çekmek istemiyorum,
Şehrin ortasında herhangi sorumsuz birinizin yaktığı ateşin
Evimin penceresine getirdiği,
Özgür doğama ait olmayan,
Naylon ve lastik dumanlarını,
İçime çekmek istemiyorum kardeşim.
Sizin insanlara verdiğiniz hizmetler,
Süslü, parlak, cilalı paketler içinde,
Doğallıktan, tazelikten uzak,
Benim geleceğimi kurutuyor.
Size karşı en büyük saldırı nasıl yapılır biliyor musunuz?
Ben ot ve toprak kokularının arasında,
Kendi tavuklarımı, horozlarımı yetiştirmek istiyorum kardeşim.
Şu medeni diye isimlendirdiğiniz yaşam şekilleriniz beni yok ediyor.
İnsanların kendi kendilerini yönettiğini söyleyip duruyorsunuz,
Aslında bütün kuralları siz koyuyorsunuz,
Sadece tek efendi siz olsun istiyorsunuz,
Siz insanlara bilimsellikten uzak bilim satıyorsunuz be kardeşim.
Siz yanlışlığını anladığınız doğruları,
Başka insanlara satmakta ustasınız,
Siz insanlara doğada benzeri bulunmayan özgürlükler satıyorsunuz,
Ben medeniyetin de, özgürlüğün de doğada olduğuna inanıyorum.
Ve sizin kim olduğunuzu biliyor, görüyor ve işitiyorum.
Iyh be diyorum kardeşim ıyh,
Ne sizinle, ne de sizin kölelerinizle yaşamak istiyorum.
Yazan: Serdar(ben)
Yüreğinize sağlık. Aramıza hoşgeldiniz Yaşam Sevgisi.
BAHARIN İLK SABAHLARI
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.
Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: 'Sıkıntılar duradursun!'
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.
ORHAN VELİ KANIK
DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE
Al eline bir değnek,
Tırman dağlara, söyle!
Şehir farksız olsun tek,
Mukavvadan bir köyle.
Uzasan, göğe ersen,
Cücesin şehirde sen;
Bir dev olmak istersen,
Dağlarda şarkı söyle!
NECİP FAZIL KISAKÜREK
odenizci
28-10-2008, 23:47
Çok değerli arkadaşlarım,çevreyi seven ve koruma azminde olan dostlarım.Sizlerle ilk şiirimi paylaşmak istiyorum genelde mesajlarımı şiirle vermeye çalışacağımdan şimdiden saygılarımı sunarım
Hoşça kalın
Dostça kalın
Ağaçları Koruyalım
Ben sanatlara baktıkça
Sanatkarı hatırlarım
Ağaçları korudukça
Canlıdır hep ağaçlarım
Biz koruyalım çevreyi
Sevmeyelim devirmeyi
Hep ağaç yetiştirmeyi
Bilmeliyiz biz sevmeyi
Bak çevre bizim canımız
Damarda akan kanımız
Ağaçlarladır anımız
Kesilmesin damarımız
Osman Karahasanoğlu
odenizci
29-10-2008, 00:04
Dost Yeli
Her yeni üye bir misafir
Önce çeker yabancılık
Daha sonra olur sefir
Sonra dost yeli gelir ılık
Ağaçlar yeşil olur kurumazsa
Kimseler ormanı yakmazsa
Maksat gölgede oturmaksa
Koruyalım birlikte ağaçları
Ağaç burda gölge burda
Dostlara gel katıl olma hurda
Kalmazsın yaya olarak yolda
Koruyalım birlikte ağaçları
Çevre,ağaç yeşil bitki süsümüz
Gel katıl bize kalmasın küsümüz
Gülsün hep berabar yüzümüz
Koruyalım birlikte ağaçları
Osman Karahasanoğlu
29.10.2008
BU SU
Çırpıntılı denize
Her yakın dalışta
Sakınsak da başımızı
Günlerce kulak ağrısı
Gidenden sestir bu.
Sonra görme bozukluğu
Karanlıkta karşımızda
Oturduk aynı sofralarda
Renkli kuşlar uçtu
Boşalan kafestir bu.
Ömrümüz süredursun
Hayallerin peşini
Doldurmak bir boşluğu
Evlerde şurda burda
Silinen izdir bu.
Behçet Necatigil
Gökyüzünden her toprağa düşününde her bir damlanı melekler taşımadı.
Sen neleri temizlemedin ki;kah kiri,kah pislikleri daha neler neler.
Kanımıza karışmana sebep olan saflığınla beraber
Manevi berraklığını kattın gül yüzlerimize,
Ve her toprağa düşüşünde hayat buldu,can buldu insanlık.
Kimi zaman pencerelerden süzülüşünü göz yaşlarımızıda ortak ettik,
Kimi zaman yağan her damlanın altında yürüyerek yanlızlığımızı paylaştık,çare ol istedik.
İnsanlığımıza hayat veren,can veren su!...
Senin adına türküler ne şiir'ler yazıldı.
Senin varlığından sebep Dicle,Fırat coştu
Senin adına ne eller açıldı bir damlacık yağabilmen,
Kurak topraklara ve beden'lere can verebilmen için!...
Biz birbirinden meçhul ve çaresiz insanları sensiz bırakma!...
SELDA
Aramizdaki tüm şairlere hoşgeldiniz diyorum. Yüreğinize sağlık arkadaşlar. Şiirlerinizin devamını bekleriz.
erdinctekeli
08-05-2009, 17:38
onlar yükselmek için kafalarını kaldırıp mavi gökyüzüne bakarlar ve yükselmeye çabalarlar:bense yere bakarım TOPRAĞA,KARANLIĞA,DERİNLİĞE,ve böylece salarım köklerimi YÜKSELİRİM! EN BÜYÜK VE YÜCE AĞAÇLARIN KÖKLERİ EN DERİNDE VE EN KARANLIKTA OLANLARDIR ÇÜNKÜ!!!!!!!!FREDERİCH NİETSCHE
erdinctekeli
09-05-2009, 00:24
sezdirmeden,açımadan yüksek kalın duvarlar örmüşler dört bir yanıma
şimdi umarsızlık içinde oturuyorum ortasında
nasılda fareketmedim duvarlar yükseldide,
ses soluk işitmedim çalışan duvarcılardan,
sezdirmeden kapadılar beni bu dünyanın dışına
kavafis
Ayhan Yüksel
24-11-2009, 22:20
Koruyalım ormanları
sahilde koyda gecekonduda sattılar
yerlerine villalar oteller yaptılar
dönüm dönüm arazi kaptılar
sevelim ve koruyalım ormanları
dağ başında karı yağmuru dumanı
kıyamaz kimse sana varsa içinde imanı
yaş kesenin başını keserim fatih'in fermanı
sevelim ve koruyalım ormanları
kanun garibana köylüye
mezarda merteksin ölüye
allah'ım akıl ver kesip satan deliye
sevelim ve koruyalım ormanları
ormanlarla çevrili yaylalar
sellere bed olmasan ne düz kalır nede ovalar
yokluğunda barınamaz dagılır çok yuvalar
sevelim ve koruyalım ormanları
gelinlik gibi süslersin dağları
erozyonu önler doldurmazsın barajları
islah etsin yarabbi sana kıyanları
sevelim ve koruyalım ormanları
havası suyu bir başka
ihtiyaç duyarız her yaşta
doğacak çocuğun hakkı var her ağaçta
sevelim ve koruyalım ormanları
mis kokar çayırı çimeni çiçekler
bağrında beslenir kurdu kuşu böcekler
yok oluncamı kıymetini bilecekler
sevelim ve koruyalım ormanları
sevgisiz hiçbir şey korunmaz
ormanlar olmazsa bu dünyada yaşanmaz
yok olmadan kıymeti bilinmez
sevelim ve koruyalım ormanları
her ağacın rengi yaprağı başka
saymakla bitmez katkısı var önümüze gelen aşta
koymayalım dünyamızı ve ahiretimizi ateşte
sevelim ve koruyalım ormanları
çocukluktan beri sevdim seveceğim
koruyanı dost keseni düşman bileceğim
bu sevgi bu düşünceyle öleceğim
sevelim ve koruyalım ormanları
ayhan yüksel
20/02/2008
Ayhan Yüksel
30-11-2009, 21:16
Koruyalım ormanları
sahilde koyda gecekonduda sattılar
yerlerine villalar oteller yaptılar
dönüm dönüm arazi kaptılar
sevelim ve koruyalım ormanları
dağ başında karı yağmuru dumanı
kıyamaz kimse sana varsa içinde imanı
yaş kesenin başını keserim fatih'in fermanı
sevelim ve koruyalım ormanları
kanun garibana köylüye
mezarda merteksin ölüye
allah'ım akıl ver kesip satan deliye
sevelim ve koruyalım ormanları
ormanlarla çevrili yaylalar
sellere bed olmasan ne düz kalır nede ovalar
yokluğunda barınamaz dagılır çok yuvalar
sevelim ve koruyalım ormanları
gelinlik gibi süslersin dağları
erozyonu önler doldurmazsın barajları
islah etsin yarabbi sana kıyanları
sevelim ve koruyalım ormanları
havası suyu bir başka
ihtiyaç duyarız her yaşta
doğacak çocuğun hakkı var her ağaçta
sevelim ve koruyalım ormanları
mis kokar çayırı çimeni çiçekler
bağrında beslenir kurdu kuşu böcekler
yok oluncamı kıymetini bilecekler
sevelim ve koruyalım ormanları
sevgisiz hiçbir şey korunmaz
ormanlar olmazsa bu dünyada yaşanmaz
yok olmadan kıymeti bilinmez
sevelim ve koruyalım ormanları
her ağacın rengi yaprağı başka
saymakla bitmez katkısı var önümüze gelen aşta
koymayalım dünyamızı ve ahiretimizi ateşte
sevelim ve koruyalım ormanları
çocukluktan beri sevdim seveceğim
koruyanı dost keseni düşman bileceğim
bu sevgi bu düşünceyle öleceğim
sevelim ve koruyalım ormanları
ayhan yüksel
20/02/2008
önce agaclar nete üye olan herkese saygılar cok güzel konular duyarlı yaklaşımlar egitici ögretici bircok forumlar hepside faydalı ben cok ufak bir orman köyünde dünyaya gelmişim babamda ormancı bende orman muhafaza memuru olarak görev yapmaktayım dogrusu görevim geregi bu tabıyatı ,ormanları,canlıları vs katkım olmuşsa helal ekmek yemişimdir yoksa yedigim ictigim hepsi haramdır cünkü yaradılanları sevecegiz yaratandan ötürü dogada ibret alınacak okadar örnek varki onlarda beni bir doga aşıgı etti bu vesile ile her insanın görevi olması gerek dogayı korumak önerilerinizi ve görüşlerinizle cevremizi aydınlatalım şimdiden katılan herkese sansuz saygılar
Ayhan Yüksel
09-12-2009, 20:56
Türkiyem
çay akarsu gölleriyle
şehir kasaba köyleriyle
çeşit çeşit dilleriyle
senden güzeli varmı türkiyem.
Dagı ormanı yaylasıyla
bag bahce ovasıyla
verimli verimsiz tarlasıyla
senden güzeli varmı türkiyem.
Alevi sünni kürdü ile
görmeyi deger vandan edirneye
topragında çeşit çeşit madeniyle
senden güzeli varmı türkiyem.
Denizleri koylarıyla
asvalt sitebilize yollarıyla
akar suları coşkuyla
senden güzeli varmı türkiyem.
Yazı kışı dört mevsimiyle
kürdü lazı arnavut çerkeziyle
başka vatan yokki bize
senden güzeli varmı türkiyem.
Ayhan yüksel
Ayhan Yüksel
09-12-2009, 21:08
Merhaba arkadaşlar ben yeni üye oldum yanlış yaparsam şimdiden özür dilerim kücüklükten beri hep işim toprakla ormanla dogayla ugraşmakla geciyor günlerim meslegim geregi dogayı,cicekleri,tüm agacları,kısacası yaratılan ne varsa ibret alarak sevmeye calışıyorum hobilerimde başta şiir yazmak cicek ve agac yetiştirmek geliyor.
Yarışma deyince bende şiirlerimden birtanesini yazmak geldi icimden bilmem dogrumu yaptım yeni şıcagı sıcagıyla tokat reşadiyede yedi canımızı kaybettik bende reşadiyede orman muhafaza memuru olarak görev yapmaktayım her gün gelip gectigimiz yere hayince pusu kurarak şehir ettikleri askerlerimize yüce allahtan rahmet diliyorum inşallah mekanları cennet olur kurşun sıkan şerefsizleri naletliyorum tüm türkiyemizin başı sag olsun der okuyan yorum yazan öneride bulunan bütün arkadaşlara saygılar sunuyorum
Ayhan Yüksel
18-12-2009, 19:49
Tanıyamazsın güzelim
kayın göknar çam ormanı
eksik olmaz dağların dumanı
kemençe sazı davul zurnayı
gelip görmeden bilemezsin güzelim
serin olur yeşil yaylalar
çise düşer yağar yağmurlar
burçak gelincik döşeli tarlalar
gezip görmeden tanıyamazsın güzelim
soğuk suların ürünü ala balıktır
azığında ekmeğine soğan katıktır
gariban fakir ama sözüne sadıktır
oturup kalkmadan tanıyamazsın güzelim
yüksek tepeleri derin vadileri
allah güzel yaratmış bizim elleri
biraraya gelince susmaz şirin dilleri
birarada olmadan tanıyamazsın güzelim
aslı azmaz soyu bir ocak
tanışmak isteyene açarız kucak
gezdiririz köy kasaba bucak bucak
gezip görmeden tanıyamazsın güzelim
ilkbaharda nergiz çiğdem kardelen
yazın sümbül salep kekik ve geven
sonbaharda kuşburnu alıç ile ergen
tadıp bakmadan tanıyamazsın güzelim
ayhan yüksel hep anlattın
memleket diye diye yuvada kaldın
herkesi kendin gibi iyi ve dürüst sandın
alış veriş etmeden yola gitmeden tanıyamazsın güzelim
ayhan yüksel 17/09/2008
Kars Kağızmanlı Şair Hikmet Aksu'nun (Mahlası: Cemali Hikmet) Doğa Sevgisi adlı bir şiirini takdim ediyorum:
DOĞA SEVGİSİ
Doğadır babamız hem de anamız,
Doğayı sevmeyen insan değildir.
Verdiği nimetle olur kanımız
Doğayı sevmeyen insan değildir.
Bünyesinde türlü çeşit yiyecek,
Kaynağından gelir berrak içecek,
İnsan olan elbette ki sevecek,
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Selâm! Dağ-taşına,ova, yaylalar,
Selâm olsun yazın yağmur, kışın kar,
Duyun! Ey o aşkı edenler inkâr;
Doğayı sevmeyen, insan değildir
Canlısı-cansızı bin âlem yaşar,
Sırrına erilmez, aklımız şaşar.
Haykırır semâdan uçuşan kuşlar;
Doğayı sevmeyen, insan değildir.'
Koyun, kuzu meleşirken bayırda,
Çoluk, çocuktarlalarda,çayırda.
Şekil veren oyken şu güzel yurda,
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Bülbüller ötüşür gülün dalında,
Meneşke morunda lale alında.
Görünen bir cennet, ormanlarında
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Geceyi ay,yıldız, ediyor ak-pak
Gündüzün güneşe yol verir şafak,
Denize, ırmağa, vadiye dön bak;
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Bulutlar, rahmeti indirir yere,
Atmosfer rüzgârla çıkar sefere.
Andolsun yerlerden ta ki göklere,
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Yaradan, her nimet ile doldurmuş,
Dikenin yanına güller kondurmuş.
Bir nur çevresinde ruh oluşturmuş,
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Kimi sevdalıdır, kaşı karaya,
Ben de sevdalıyım, toprak anaya.
Sözüm her kuşağa, ana, babaya;
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Bozarsak dengeyi, olur mu hayat?
Her şeyim onundur, olmuşsam abat,
Cemali Hikmet'ten devralan, anlat;
Doğayı sevmeyen, insan değildir.
Kars Kağızmanlı Şair Adnan Durdağı'nın Ağaç adlı şiir:
Ağaç
Dünyanın ciğeri ağaçtır ağaç
Yanınca ormanlar kalıyor kıraç
İyi uğraş için ne güzel süreç
Bir ormanı koru bir de yeşili
Ağaç dünyamızın yeşil örtüsü
Kurmak istiyorsan sevgi köprüsü
Fidanla bestele barış türküsü
Bir ormanı koru bir de yeşili
Ağaç sevgi ağaç verim ağaç su
Ağaç yaşam ağaç hayat ağaç bu
Ağaç hava ağaç cennet doğrusu
Bir ormanı koru bir de yeşili
Bir çok tatlar onda lezzet ondadır
Dertlere ilaçtır sıhhat ondadır
Dünya nimetidir servet ondadır
Bir ormanı koru bir de yeşili
Onunla büyüdük onla gideriz
Ekşiyi tatlıyı hep ondan yeriz
Ağaçsız dünyada nasıl ederiz
Bir ormanı koru bir de yeşili
Ağaçlar yaşamın tadı lezzeti
Ağaçlar ülkemin milli serveti
YETİMİ ağaca yapar hizmeti
Bir ormanı koru bir de yeşili
Şair Adnan Durdağı'nın Durdur Erozyonu adlı şiiri:
Durdur Erozyonu
Kesilir ağaçlar ormanlar yanar
İçimde yaradır kapanmaz kanar
Sanma ürün olur ne kuşlar konar
Durdur erozyonu toprak gidiyor
Rüzgar parça parça alır süpürür
Yağsa yağmur seller gelir götürür
Dünya çoraklaşır hayat bitirir
Durdur erozyonu toprak gidiyor
Kurudu akmıyor coşan dereler
Topraklar taş olur beni yaralar
Dikmezsen ağacı gelmez çareler
Durdur erozyonu toprak gidiyor
Bak YETİMİ ADNAN bir çare arar
Dikersen yeşili dünyayı sarar
Kucaklar toprağı veremez zarar
Durdur erozyonu toprak gidiyor
Adnan Durdağı
Şair Adnan Durdağı'nın Çevre adlı şiiri:
Çevre
Yok saydınız yasa ile kanunu
Erittiniz kutupların donunu
Getirdiniz dünyamızın sonunu
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Karış karış bitirdiniz doğayı
Zehirlediz bu evreni uzayı
Söndürdünüz onbinlerce yuvayı
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Dünya bizim servetimiz, varımız
Varmı başka sığınacak yerimiz
N'olur acep dediniz mi sonumuz
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Çevre kirliliği arttıkça arttı
Hastalıklar facialar yarattı
Sorumsuzluk dünyamızı kararttı
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Ozon tabakası şimdi hasarlı
Bu evrende kalmaz artık bir canlı
Duyarlı olalım biraz duyarlı
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Adnan Yetimi'ye kulak ver dinle
Bindiğimiz gemi batacak anla
Vicdanın var ise dost ol çevrenle
Çevremizi kirlettiniz zalimler
Adnan Durdağı
celalsungur
06-02-2010, 14:46
Bir kayadan duman duman
On yedi metre atlayan
Dağ kokusuyla yüklü su.
Boşluğa fırlayınca, saç
Düştüğü yerde üç kulaç
Mavi su, ak köpüklü su.
Şi'rin elindesin bugün
Eski masalların bütün
Canlanacak birer birer.
Akhalılar da bir zaman
Şair, ilâhe, kahraman,
Şi'rini burda içtiler.
Hepsi tapardı rengine,
Rastlamamıştı dengine,
Hiçbiri, mor Tesalya'da.
Öyle füsunludur bu yer
Şi'rine borçludur Homer
Çünkü senindir İlyada.
Eski, uzun zamanların,
Tığ gibi kahramanların
Türküsüdür sesin henüz.
Dağda hayat uyandıran
Taşları duygulandıran
Bir son ilâhesin henüz.
Afrodit olmadan ilâh
Dağdan inerdi hersabah
Elde gümüş hamam tası.
Burda çıkardı örtüden
Kimseye gösterilmeyen
Gerdanı, göğsü, kalçası.
Altına mavi mermerin,
Üstüne ak köpüklerin
Kurt gibi saldırırdı hep.
Kimseye belli etmeden,
Hırsla kucakladıkça sen,
Göğsünü kaldırırdı hep.
Burda Moğol, Yunan, Mısır,
Med, Roma, Türk, asır asır
Taptı döküldüğün yere.
Tanrıların konakları,
Orduların otakları
Burda ererdi göklere.
Söylediğim masal değil;
Atları, kahraman Aşil
Burda sulardı bir zaman.
Burda gezerdi Keykubat,
Burda keserdi Mihridat,
Burda içerdi Antuvan!
Göğse nasıl batarsa diş
Öyle derinden işlemiş
Taşlara Hektor'un izi.
Söyle, bugün niçin, neden
Bunca ilâhlığınla sen
Kulluğa almadın bizi?
Halbuki bir Yunan kadar,
Hüsnüne her tapan kadar
Tapmayı biz de anlarız.
Bizleri başka görme sen;
Hüsnü, Huda kadar seven
Gönlü temiz adamlarız.
Hepsini at da bir yana,
Bari o günlerin bana
Şi'rini söyle tatlı su.
Şi'rini, geldiğin yerin
Şi'rini, eski günlerin
Söyle, köpük kanatlı su!
Mustafa Seyit SUTÜVEN
celalsungur
13-03-2010, 20:43
Bir mayıs sabahını yaşayacak böcekler
Çılgın karanfillerle dolacak yeşil saksın,
Ve sen bir fidan gibi yeşermiş olacaksın,
Serin, çakıl yollarda kuşlar birikecekler.
MELİH CEVDET ANDAY
asumandilek
11-05-2010, 02:03
Doğa ve şiir... Doğa; kurulabilir her cümlede aslında kullandığımız her kelimede doğadan birşeyler yok mudur? Vardır elbet.
İlkokul arkadaşınıza mektup yazmak gelir seneler sonra aklınıza ve mutlaka bir ağaçtan düşmüşlüğümüz olmuştur anımsayacak... Ya da bir çiçek kopardığınız, okul dönüşü bahçeli bir evin yola taşan güllerinden... Anımsadığınız geçmiş doğadır zaten. Bir ağacın altında serilip yattığınız, üzerinize çıkan böceklerin kaşıntısıyla cırladığınız. Mesela en çok ergen döneme geçişte hatırlarız havanın önemini. :) Sevdiğimizle soluduğumuz aynı hava hani.
Hani yaşamımızın kaynağı su... Hani otobüs yolculuklarında sizi camlara yapıştıran yemyeşil ovalar, renk renk kır çiçekleri. İfade etmek istediğimiz herşey değil miydi doğa? Okyanuslar kadar sevmez miydik annemizi? Denizler kadar derin değil miydi sevdamız? Bir asırlık çınar gibi kök kök uzanıp, beklemeyecek miydik gidenleri? Bir ateş böceği gibi aydınlatmayacak mıydık çocuklarımızın karanlıklarını? Biz neyi doğasız yapabilirdik ki şiiri yazmayalım... Kime, neye, ne için yazarsak yazalım nehirler kadar taşmamış mıydı duygularımız?
" Biz, doğaya mecburuz... " Şiirde, resimde, tiyatroda, sinemada, heykelde, kemençede, sazda, kavalda, çocukken, büyümüşken, henüz nefes alırken ve hatta toprağa karışırken...
Doğa ve şiir... Doğa sesimizdir, şiir dilimiz... E içine bir de fotoğraf girince gözümüz de olur...
Biz doğaya mecburuz... Dallarına ıssızlık çökmüş bir ağacın altında otururken, ölmüş bir ağacın gövdesinden bir bankta...
143190
Sıyrılmış kalabalığından,
en hissiz yalnızlığın
dalında asılı kalmak mı?
ölüm dedikleri şey.
beyaz mı siyaha, ...
siyah mı beyaza?
hangisi yaraşır birbirinden başka,
ve yakışır bu denli yaşamaya...
Ayak izlerinin soluğunda gölgeler,
nefes alıp verdikçe,
boşanır dalları asırlık ağaçların.
Üşümek istemek mi?
Yaşam dedikleri şey;
Sonunu görmek mi ki?
Bir ağaç için ölüm..
Dibinde kendinden bir bankta...
14.09.09
Asuman Altun Kısa...
Ersan Özcan
12-05-2010, 00:56
Çiğdem Der Ki Ben Alayım
Sivas/Şarkışla-Aşık Veysel Şatıroğlu-Muzaffer Sarısözen
Çiğdem Der Ki Ben Alayım
Yiğit Başına Belayım
Hepisinden Ben Alayım
Benden Ala Çiçek Var Mı Çiçek Var Mı Hey
Al Baharlı Mavi Dağlar
Yarım Gurbet Elde Ağlar
Lale Der Ki Be Hey Tanrı
Benim Boynum Neden Eğri
Yardan Ayrı Düştüm Gayrı
Benden Ala Çiçek Var Mı Çiçek Var Mı Hey
Çayır Çimen Doldu Dağlar
Yarim Gurbet Elde Ağlar
Nevruz Der Ki Ben Nazlıyım
Sarp Kayalarda Gizliyim
Mavi Donlu Gök Gözlüyüm
Benden Ala Çiçek Var Mı Çiçek Var Mı Hey
Al Baharlı Mavi Dağlar
Yarim Gurbet Elde Ağlar
Sünbül Der Ki Boyum Uzun
Yapraklarım Düzüm Düzüm
Beni Ak Gerdana Dizin
Benden Ala Çiçek Var Mı Çiçek Var Mı Hey
Çayır Çimen Doldu Dağlar
Yarim Gurbet Elde Ağlar
doğayı en iyi anlatan halk ozanından Aşık veysel den bir türkü sözü
http://www.youtube.com/watch?v=wWFUWtuXkjc
yorumda tabiiki velihatı cengiz abimizden
Yel estikçe dalgalanır dalları
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Tertip olmuş kuğu gibi dilleri
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Bahar gelir yaprak açar yaz olur
Aşka düşen ateş olur köz olur
Kaval olur keman olur saz olur
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Yel değdikçe ince dallar ses verir
Yeşil yaprak etrafına sus verir
Aşılarsan meyvesini has verir
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Balta gelir yalağından yadeder
Usta gelir keman yapar ud eder
Yanık sesli kaval ne feryadeder
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Davul olur gümbür gümbür gümüler
Zurna olur ince sesle ininler
Gıranata derdlerimi yeniler
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Kalem olup her lisanda okuyor
Ana sesi ciğerimi yakıyor
Dallarda çeşitli kuş şakıyor
Türlü türlü seda verir ağaçlar
Yazar : AŞIK VEYSEL (http://www.siirperisi.net/sair.asp?sair=25)
Sunulan cennetti dünya
doğasıyla, ırmaklarıyla
başka yerde arama, herşey etrafında.
Filliğe soyunduk ezdik,
ne ot kaldı ne saz,
umursamazsan doğayı o seni hiç takmaz.
Ağaçlardı doğanın akciğeri
üzerine oturduğumuz yeşil minderi
filliğe soyunduk ezdik.
Ne ot kaldı ne saz
umursamazsan doğayı o seni hiç takmaz.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.