|
|
23-02-2014, 18:38
|
#11 |
|
Moderatör
|
Bu gün yine Ziya Soner Çiftliği'nde harika bir gün yaşadık. Ziya Bey'in içten misafirperverliği ve yüzlerce orkide arasında başka türlüsü zaten mümkün değildi. Bütün Cattleyalar, cymbidiumlar açmıştı. Sera içine adım attığınızda cattleyaların harika kokularından adeta şarhoş olduk. Hepsi tek kelime ile harikaydı... harikaydı. En iyisi güzel günü sizlere başından başlayarak anlatayım da .... biraz kıskandırayım. Sabah loveforlife ile önce betito'yu sonra da malina'yı alarak çiftliğe gittik. Sevgili drhegeli bizden önce gelmişti. Şömine içindeki odunların yanışı ve etrafa yaydığı sıcaklık çok güzeldi. Önce Ziya Bey'in canlı cattleya ve cymbidium çiçeklerinin kurutma çalışmalarını inceledik. Daha önceki gidişimizde de bu çalışmalarını görmüştük ama bu sefer meydana çıkanlar çok güzel objeler olmuşlar. Belli ki büyük uğraş verilmiş. Bunları görünce önce aklıma Eser İlhan (onun taşlara olan merakını biliyorum) daha sonra da hozat, Müjgan, cemo ve Adalet Yağcı geldi. Onlarda takı merakı var. cemo olsaydı mutlaka bunlarla el işi birşeyler yapar, Adalet de Müjgan da bunlarla tablo hazırlardı diye düşündüm. Zafer İnandıklı'nın eşi Nilgün de bunların süslediği gece çantalarına, broşlara bayılırdı çünkü onun da böyle şeylere hem el becerisi hem de merakı var. (valla gelememiş olmanız sizler için büyük kayıptı benden söylemesi) Biraz ara vererek önce bu çalışmaları fotoğraflayayım. Canlı çiçekler önce kurutuluyor ve sonra renklerinin muhafaza edilmesi çalışmalarına başlanıyor. |
|
|
|
|
468Beğeniler
Threaded Mode
