kadastro geçiyor diye insanlar ağaç kesme yarışında

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Sn. boragursoy,

Aynı fikirdeyiz. Yazımın son paragrafında bahsettiğim ve Orman İdaresinin dikkat etmesini temenni ettiğim uyanıklar ve siyasiler ile sizin de bahsettiğiniz, yıllardır köyünden ve tarlasından uzak yaşadığı halde, Kadastro esnasında mal kapma yarışına girmek isteyenlerdir.

Bu kişilere daha önce çekilmiş hava fotoğrafları ile engel olunabilir. Belli yıllarda hava fotoğraflarının çekildiğini biliyoruz. Tabi makul süreler ile öyle 1940'ların hava fotoğrafları ile değil. Mesela on yıl olabilir. On yıl içinde tarımsal faliyet görülmeyip tekrar açıldıkları orman hüviyetine dönen yerler ile ilgili bir takım kanunlar düşünülebilir. Tabi Tapulu yerler hariç olmak kaydıyla.( sahibi satın alıp Almanyaya gidip yirmi yıl dönmemiş olabilir)

Üzerinde durulması gereken diğer bir konu da şu olabilir: Kadastro geçen yerlerde, muhtar ile birkaç kötü niyetli kişinin, Kadastro Komisyonuna, sahipleri olmadıkları halde arazileri istedikleri kişilerin üzerine yazdırabildikleri hepimizce bilinen bir gerçektir. Bu gibi yanlışlıkların düzeltilmesinin, uzun süren hukuk mücadelesi gerektirdiği ve bazılarının ise düzeltilmesinin mümkün olmadığı da bilinmektedir.

Kanundaki askı sürelerinin kısalığı ve asıldıkları yerler de, genelde muhtarların ofis gibi kullandıkları karanlık kahve köşeleri olmamalıdır . Çağın gereklerine uyarak, bu ilanın daha duyurulabilir bir biçimde yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Gerçek hak sahiplerinin mağdur olması belki böylece önlenebilir.

Son olarak ülkemizde yapılan kadastroların doğruluk yüzdesi açılan davaların çokluğu ile ters orantılıdır. Haksızlığa uğrayanların bir çoğunun da dava açmadığı bilinmektedir.Belki bu devirde kadastro çalışmaları artık bilgisayar ve uydular yardımıyla yapılırsa daha az hata olur diye düşünüyorum.

Saygılar

[boragursoy]

benim söylemek istediğimi o kadar güzel yazmışınızki çok teşekkür ederim bir çam kozalağının patlamasıyla metrelerce uzağa saçılan tohumları dahi toplamak suç sayılıyor ama koskocaman ağaçları kesenler elini kolunu sallayarak dolaşıyor bunları kesenlere söylemek istediğim tek şey siz ömrünüzde bir ağaç dikip yetiştirdinizmi ağacınız rüzgarda kökü oynayacak diye iple bağladınızmı bunları yapsanız değil ağaç kesmek dal kesemessiniz yazık yazık yazık sizlere

Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan

Merhaba.



Sn. boragursoy,

Aynı fikirdeyiz. Yazımın son paragrafında bahsettiğim ve Orman İdaresinin dikkat etmesini temenni ettiğim uyanıklar ve siyasiler ile sizin de bahsettiğiniz, yıllardır köyünden ve tarlasından uzak yaşadığı halde, Kadastro esnasında mal kapma yarışına girmek isteyenlerdir.

Bu kişilere daha önce çekilmiş hava fotoğrafları ile engel olunabilir. Belli yıllarda hava fotoğraflarının çekildiğini biliyoruz. Tabi makul süreler ile öyle 1940'ların hava fotoğrafları ile değil. Mesela on yıl olabilir. On yıl içinde tarımsal faliyet görülmeyip tekrar açıldıkları orman hüviyetine dönen yerler ile ilgili bir takım kanunlar düşünülebilir. Tabi Tapulu yerler hariç olmak kaydıyla.( sahibi satın alıp Almanyaya gidip yirmi yıl dönmemiş olabilir)

Üzerinde durulması gereken diğer bir konu da şu olabilir: Kadastro geçen yerlerde, muhtar ile birkaç kötü niyetli kişinin, Kadastro Komisyonuna, sahipleri olmadıkları halde arazileri istedikleri kişilerin üzerine yazdırabildikleri hepimizce bilinen bir gerçektir. Bu gibi yanlışlıkların düzeltilmesinin, uzun süren hukuk mücadelesi gerektirdiği ve bazılarının ise düzeltilmesinin mümkün olmadığı da bilinmektedir.

Kanundaki askı sürelerinin kısalığı ve asıldıkları yerler de, genelde muhtarların ofis gibi kullandıkları karanlık kahve köşeleri olmamalıdır . Çağın gereklerine uyarak, bu ilanın daha duyurulabilir bir biçimde yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Gerçek hak sahiplerinin mağdur olması belki böylece önlenebilir.

Son olarak ülkemizde yapılan kadastroların doğruluk yüzdesi açılan davaların çokluğu ile ters orantılıdır. Haksızlığa uğrayanların bir çoğunun da dava açmadığı bilinmektedir.Belki bu devirde kadastro çalışmaları artık bilgisayar ve uydular yardımıyla yapılırsa daha az hata olur diye düşünüyorum.

Saygılar

[Oğuz Karsan]

Merhaba,

Sn. boragursoy'dan başka ilgi gösteren olmamış.

Aslında herkesi ilgilendiren bir konu olmalı diye düşünüyorum. Kendinizin arazisi olmasa bile, Annenizden, Babanızdan size intikal edecek arazilerdede aynı tehlikeler var.

Anadan,Babadan kalan araziler ile ilgilenemediğimiz bir gerçek. Bu arada Kadastro geçtiğinde, bitişiğindeki Ormandan uçup gelmiş tohumlardan yetişen Ağaçlar ileride düşmanınız olabilir.

Kadastro komisyonlarının nasıl çalıştığı ortada, yaptıkları tespitleri de kahvelere veya Muhtarlık binasındaki pis panolara asıyorlar. Askı süresi sonunda kesinleşen kadastro tutanaklarındaki yazanlar gerçek bilgi sayılıyor.

İşte bundan sonraki 10 yıl içinde itiraz hakkınız var ancak elinizi çabuk tutmazsanız o on yıl da çabucak geçebilir.


Saygılar.