Merhaba,
İstanbul Bakırköy'de oturuyorum. Kendime ait bir bahçem yok. bütün gün güneş gören kapalı bir balkonum var. Fakat Trakya'da LüleBurgaz'da köyde akrabalarımın tarlaları,bahçeleri var. Öncelikle onlarla konuşup 10 fidan kadar alıp dikmek istiyorum. ticari bir amacım yok. Kendi zeytinim olsun istiyorum. Çok bilgim yok. Fidanı nereden almalıyım, nasıl bir fidan almalıyım. Bakım için eğer trakyada yapabilirsem ne kadar sürede bir oraya gidip ilgilenmeliyim? damla sulamayla alakalı detaylı bir bilgi verebilir misiniz?, çok maliyetli midir? sabır ve emek işi olduğunu biliyorum. bir yerden başlamalıyım diye düşünüyorum. Beni fide, bakım ve maliyet konusunda yönlendirebilir misiniz? Teşekkürler. |
Merhaba,
İznik'te 1,5 da üzerinde 40 adet gemlik tipi (çoğu asırlık ak delice üzerine aşılı) ağaç bulunan ve damlama sulama imkanı olan bir zeytinlik sahibi oldum. Araziyi görmeye gittiğimde ağaçların 5 yıldır bakımlarının yapılmamış olduğu ve bu nedenle bu sene verim beklememek gerektiğini söylediler, hakikaten çoğu çiçeği dökülmüş ve yapraklı dallarda (pamuklu bit olduğunu düşündüğüm) örümcek ağına benzer oluşumlar vardı. Bu nedenle hem dal araları açılsın ve havalansın hem de hastalıklı dallar uzaklaşsın diye budama işlemi yaptım. Bu dönem hasattan verim alamayacağımı bilsem de gelecek yıla hazırlık olması amacı ile neler yapılabilir? Fikirleriniz benim için çok değerlidir. Teşekkür ederim, saygılar sunarım. |
Sayın Barıican ve asklepios, cevrenizdeki çiftçilere danışır iseniz çözüme daha kolay ulaşabilirsiniz.
|
3 Eklenti(ler)
Zeytin fidanlarıımın tepeleri, sürgünler bu şekilde oldu. Hastalık mı bu yoksa aşırı sıcaklardan mı oldu. Pamuklanma ilacı da atmıştım baharda ama. Bilemedim. Yardımcı olabilir misiniz.
|
Tırtıl
|
Akdeniz Tavşanyüreği
Muğla Memecik Marmara Bölgesi için hangi zeytin türünden almamız gerekli ? Konum: Silivri |
Trilye/gemlik cinsi, edremit cinsini de deneyebilirsiniz.
|
Alıntı:
|
Tercih meselesidir, çoğu Marmara civarının siyah zeytini daha makbuldür. Yağ olarak genelde kıyıya yakın olan kuzey ege tercih edilir. Yine pembe yanak olan çizik yeşil zeytinde ege tercih edilir. Hepsinin yeri ayrıdır, sahile yakın olan zeytin yağının kokusunda genzinize yansıyan deniz aromasını fark edersiniz.
Dünyada, zeytinin sayılı merkezlerinden olmamıza rağmen, özellikle de zeytin yağı tüketimi hassasiyetinde, sanırım son sıralardayız. Artık insanların çoğunluğu, gereksiz yere para yığıp durmayı, yahut sırf işlerine geldiği sükse yerlere savurmayı yerinde bir harcama olarak benimsemiş görünüyorlar. Bir gün, paranın yenilmez içilmez bir şey olduğunu anladığımızda çok geç olacak. Çoğu kasaptan kıyma alıyoruz hileli, çoğu lokanta hileli, iyi olan azınlıkta olan işletmeleri tenzih ediyorum. Hileleri çoğu insan fark etmiyor bile, et tükettiğini zannediyorlar, neyse bu ayrı bir konu. Damak tadını unutan, hatta damak tadı hiç gelişmemiş bir ülkeyiz, halbuki insanın en iyi serveti boğazından geçen nimettir. Zeytin yağı ve zeytin kültürünü yaygınlaştırmak gerekli. Mandıraya bir müşterim gelmişti, nereli olduklarını bilmiyorum, yeşil zeytin ikram ettim, adam elini bile uzatmadı, suratını büküp hakir gördü, birde üstelik; 'biz çiğ zeytin yemedik yemeyiz', deyip dükkandan çıkıp gitti... Daha buna benzer bir çok absürt insana tanık oldum. Mesela, yine bir gün biri, dükkana girdi, 'şu beş litre yağ ne kadar' diye sordu, bende fiyatını söyledim ve 'ben enayimiyim şu markette satılan 5 litre yağ seninkinin üçte biri fiyatı' demişti. Sonra anladımki yapılan kıyas ayçiçek yağı fiyatıymış. Yine bir gün birine 5 litre en iyi kalitede olan bir zeytin yağı satmıştım, adam sanırım hayatında zeytin yağı hiç görmemiş; 'bu nedir yaa bizi mi zehirleyeceksin, bu ne biçim yağ tıpkı motor yağına benziyor' deyip, parasının iadesini istemişti. Hep bu ve benzeri sığ davranışlar fazlaca mevcut, zeytin yağı kültürünü aşılayamadık, tanıtmaya anlatmaya dahi fırsat tanımadan, daha henüz, ön yargı ile, bize ağır geliyor bize zeytin yağı dokunuyor diyenler bile var. Bu insanların çoğu uzaydan özel ithal edilmiş sanırım, bu ağacın kıymetini idrak edemeyen bir ülkenin akıbetini hayırlı görmüyorum. |
Alıntı:
Hiç bir şey olmamış gibi davranamayız, bence forumda bu konular ile ilgili başlıklar olması gerekir. |
Merhaba arkadaşlar,
Zeytin ve Zeytinyağı hakkında bir çok bilgi olan güzel bir kaynak www.gemlikzeytini.org |
Merhaba Arkadaşlar,
İçinde 30 tane zeytin ağacı olan küçük bir tarla aldım. yazışmalarınızı dikkatle okuyorum ve bir çok yararlı bilgi edindim. Yalnız sizlere bir sorum olacak ; zeytin ağacı yanında meyve ağacı yetiştirilir mi? Eğer yetiştirilebilirse hangi meyveler ekilebilir? teşekkür ederim |
İstediğiniz meyveyi dikebilirsiniz, yeter ki zeytin ağacını sıkıştırmasın.
|
Yağmur yağdı hasatın son günlerinde dinlenme fırsatı buldum. Bu sene yağlarım da senelerdir yakalayamadığımız aromatik acılık var. Kimi çeşitler de az, kimilerinde daha çok.
Diğer bölgelerdeki arkadaşlar da durum nasıl acaba? |
Alıntı:
Bulunduğum bölgede ve civar köylerde de verimin düşük olduğuna dair bir iki kişiden bu şekilde duyum aldım. Hatta düzenli ilaç/zehir atanlar bile istedikleri verimi alamadılar. Sanırım yok etmeye çalıştıkları haşerat attıkları zehirlerle haşır neşir oldular. |
İyi geceler, az önce bir yazı okudum. Doğru olabileceğini düşünüyorum. Buraya yazıyorum lütfen yapabilen mutlaka 1 ağacında deneyip sonucu paylaşırsa çok sevinirim. Sahi ben ev hanımıyım yazdığım şeyi deneyecek ortamım ve zeytin ağacım yok.
Yazı şudur: Bulut ağacının dalından biraz koparıp bunu çivi gibi yapıp zeytin ağacının altına gömseler zeytin çok olur Kaynak:https://bilgisah.com/haber/356/ayetl...gercekler.html sayfasında bölüm3 no47 |
Alıntı:
... 14- eğer devenin kuyruğundan bir kaç kıl alınıp evde bir ağaca bağlansa o eve sivrisinek girmez 15- Baykuşun ciğerini ve yüreğini kaynatıp suyunu içen kimse kuvvetli olur bedenen 16- eşeğin sidiği evde bir yere dökülse o evdeki bütün pireler oraya toplanır 17- eşeğin beynini zeytin yağı ile karıştırıp Başa sürülürse Saçı çoğaltır ve siyahlatır. 18- eşeğin sağ ayagındaki tırnağını bir yüzük gibi yapıp üzerinde taşısa sara hastalığını giderir 19- eşeğin beynini bir kişye yedirseler o kişi ahmak olur 20- kırlagıç yuvasının toprağı ve sığır sidiği ni karıştırıp Sidiği tutulan Kişiye içirseler İyileşir. 21- Kırlangıç pisliğini dövüp ak düşen göze sürseler iyi eder (denenmiş) 22- kırlangıç öd ü saça sürülürse Siyahlatır 23- solucan Dövülüp Kesilen bir azaya konulsa hemen Yarayı kapatır 24- solucan gölgede kurutup zeytin yağı ile Dövseler Sonra Zekere sürülse Zekeri büyütür 25- hınzır öd ünü Kuduz birine içirseler kurtulur 26- hınzırın tırnagını yaksalar külünü balla karıştırıp Gece altına kacıran kişiye içirseler düzelir 27- Erkek kişi Ayının Öd ünü Sağ uyluguna bağlasa cima ı ziyade olur ..." Bunları da denemeli miyiz? |
Alıntı:
|
Alıntı:
Muğla'nın sıcak bölgelerinde ürün yok denecek kadar az. İlaçlı bahçecilik yapanlarda yok yılı kadar verim vardı. Benim iki tür ağacım var. Gemlik ve memecik türleri. Hiç vermediler. İki ağaçtan kendime yeşil zeytin kuramadım. Domat türü ağaçlar verimliydi. |
Organik çinko bor fosfor gübresi tavsiye edebilir misiniz?
|
Gübre verilmeden önce PH (Toprak , su) ve toprak yapısında hangi elementler ne miktarda mevcut bilmek teorik olarak gerekli. Analiz yaptırmanız lazım.
Bunları bildikten sonra fidanı büyütmek için midir yoksa mahsül yaptırmak için mi gübrelemek istiyorsunuz kararınız önemli. Bunları biliyorsanız; 1. PH yüksek ise düşürmek için gübrede kükürt olmalı. 2. PH düşük ise tarım kireçli kullanmalı. 3. Sürgün yapması (Dal) için Azot (N) 4. Çiçek yapması (Döl) için Fosfor (P) 5. Meyve yapması (Bal) için Potasyum (K) 6. Zeytin ağacının hastalıklara karşı bağışıklığı için; Demir, Çinko, Mağnezyum gibi elementler de lüzumlu. Gübre firmaları yukarıdaki 1 den 6 kadar elementleri içeren gübreler üretiyorlar. Ne kadar ve ne zaman gübre vermeniz gerektiğini belirtiyorlar. Yanmış gezen Keçi gübresi (üzerinden en az bir kış geçmiş ve azotu yağmur ile yıkanıp kaybolmuş) sonbaharda ve suni Azot (N) gübresi ile bahar yağmurları öncesi verilmesi en iyisi. Benim önerim Burdur. Diğer üstadların önerilerine de bakarsınız. Kolay gelsin. |
Bu işte yeniyim
3 Eklenti(ler)
Merhaba öncelikle kendimi tanıtmak isterim antalya dan serpil ben.
Babama ait 14 dönüm araziye 300 adet zeytin 25 adet ceviz 15 adet ayve ve kalan kısmına ya tutarsa diyerek karışık meyve ağaçları diktim. Ilk etapta amacım babamın hayatta iken bunları yaşaması idi fakat sonradan fark ettim ki asıl mesleğim muhasebe olmasına rağmen bende ağaç toprak işlerini çok seviyorum şöyleki kemer de çalışmama rağmen her hafta sonu 60 km yol yapıp bahçeme koşa koşa gidiyorum. çapasından ilaçlamasına kadar herşeyiyle eşimle beraber babam ile yapıyoruz. Ben muhasebede çalıştığım için bütün forumu okuma fırsatım malesef olmuyor. Siz değerli abilerim ablalarım bana yardımcı olursanız sevinirm. Gelelim sorularıma zeytinlerim önceliğim 300 adet ve 2019 şubat ayında ilçe tarımdan alıp diktim gemlik cinsidir. 1-şuana dek yılda 4 kez sistemik bakır yaptım fakat en az 1 kez bordo bulamacı yap dediler. Sizce ne yapmalıyım 2-çapamı kendim yaptım hemde geçen hafta ve toprak altına babamın tavsiyesi ile 20*20 gübre gömdüm 3 noktasına doğrumudur 3-budamaları yapıyorum aşağıdaki bir kaç resim ekledim hatam varsa yönlendirebilirmisiniz? 4-leonardit gübre ile ilgili düşünceleriniz nelerdir. 5-zeytinlerin gelişimi ve verimi açısından ne önerileriniz olur. 6-300 ağaçtan geçen sene yani 2 yaşın içindeyken 2 kilo meyve aldım bu sene umutluyum ama takribi 5 yaşında kaç kilo meyve alırım bakıma göre değişeceğinin farkındayım tecrübeleriniz benim için önemlidir. 7-son resimde yapraklar hep böyle oluyor ilaçlama olarak ne yapmalıyım 8-otlar için ne yapabilirim ayrık otuda dahil. Bana destek olmanızı rica ederim. çok sordum ama önerilerinizide rica ederim. şimdiden çok teşekkür ederim. |
Öncelik ile toprak numunesi alıp ilçe tarıma götürün.
Tahlil sonuçlarına göre size neleri yapacağınızı söyleyeceklerdir. Zeytin arası yapma kursları açıyorlar, 2-3 günlük. Onlara katılabilirsiniz. Leonarditin çok faydası vardır. Yabani otları tohuma kalkmadan toprağa karıştırırsanız gübre olur. İlçe tarım veya ziraat odasından bir yetkili ile tarlanızı ziyaret edip, fikrini alabilirsiniz. Kolay gelsin. |
Serpil hanım,
Gübrelemeyi Melih hocanın dediği gibi toprak, yaprak analizine ve PH durumuna göre ilçe tarım mühendislerinin bilgilendirmelerine uygun yapın. Budamayı ise fidanlarınız küçük olduğundan acele etmeyin, biraz serpilip büyüsünler. Toprağa yakın alçak seviyeden taçlandırma (dallandırma) fidanın beslenmesi ve ürün toplama açısından benim tercihim. Fakat Domuz gelme riski var ise alçak dalları zeytini yemek için kırıp koparır. Alçak taçlandırma için arazinin veya fidanın tellerle korumaya alınması iyi olur. Ot için Pria hocanın Çanakkale’deki ot biçme fotolarına bakın. Otlardan malç oluşturmuş. Yangın riski yoksa o şekilde yaparsın. Alternatif olarak mahsüllü yıllarda malç jütü ile ot mücadelesi yaparsın. |
Melih hocam,
Başlığa destek olan değerli birkaç dostan birisiniz. Tahmin ettiğim kadarı ile sofralık zeytin ağırlıklıdır sizin zeytinler. Yağ da vardır. Son zamanlarda neler yaptınız, yapıyorsunuz? İşleri sonuçlandırdıktan sonra, pandeminin elverdiği durumda, bir sohbet etmek üzere ziyaret etmek isterim. Sağlıklı günler dilerim. Selam ve sevgilerimle. |
Sayın Zeytinci yağmurlardan gübreleme işlemini bitiremedik, bir günlük bir işimiz kaldı. Bordo bulamacımızı daha önce atmış idik. Ara işlerine başlayacağız, köydeki arkadaşlarla, sıranın bize gelmesini bekliyorum.
Ne zaman isterseniz buyurun gelin, başım üstünde yeriniz var, mutluluk duyarım. Sağlık ve esenlikler dilerim. |
Tecrübeli arkadaşlardan yardım bekliyorum .zeytin bahçem orman yangınında yandı yaklaşık yüz ağacım zarar gördü ağaçların gövdeler soldu yapraklar sarardı. Şimdi ne yapmalıyım ağaçları diz boyu dipten keseyim mi yoksa budamamı yapayım bilemedim. Bu konuda görüşlerinize ihtiyacım var.
Resimleri aşağıya ekledim. |
3 Eklenti(ler)
|
Alıntı:
Buradaki bir orman yangınına destek olmak için gitmiştim. Soğutma çalışması sırasında orman mühendisleri geldi. Merakımı gidermek için sorularıma aldığım yanıtlardan : Burada birkaç yıl ot bile bitmez. Topraktaki bakteriler dahil canlı kalmamıştır. Dolayısı ile tohum da kalmamıştır. Bölgeyi kendi haline bırakıp bekleyeceğiz. Zamanla çevrenin etkisi ile canlanma başlar. Sonra ağaçlandırma başlayabilir. İki yıl geçti. Bir yapı kondurmasınlar diye gidip, bakıyoruz. Yeni yeni, seyrek olarak yeşillik başladı. Henüz çalışmaya başlamadılar. Bu durumda, her şeye yeniden başlamanız gerekecek sanırım. Toprağı canlandırmak için de bir şeyler düşünmelisiniz. Kolaylıklar diliyorum. |
Portakal Rengi sağ olun, şunu belirteyim, toprak yanmadı bahçe içindeki kuru otlar şiddetli rüzgarın etkisiyle bir seferde alevlenmiş dolayısıyla ağaçların yaprakları yüksek sıcağa maruz kaldığı için hemen sararma başladı.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 09:16. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024