Zeytin yetiştiriciliğinde yeni nesil yöntemler nelerdir?
 

100 adet gemlik zeytini ile aranızdayım. ))

Piyasa da ve forumlar da bir sürü ilaç ve gübreler bulunmakta.
yok mu bu işi sisteme oturtmuş dönemsel olarak bizlere sade bir bilgi verecek çiftçimiz.

mesela geleneksel yöntemlerden çok yeni nesil yöntemler ilgimi çekiyor.

bordo bulamacı yerine sıvı bakır kullanmak
kaolin kullanmak
15+15+15 yerine organik minarelli gübreler kullanmak gibi..

merhaba yeni zeytinleriniz hayırlı uğurlu olsun :)

''mesela geleneksel yöntemlerden çok yeni nesil yöntemler ilgimi çekiyor'' demişsiniz aslında bölgenizdeki ziraat mühendislerinden yardım alsanız daha doğru olurdu sonuçta mühendisler fuarlar olsun okudukları yabancı kaynaklar olsun sürekli kendilerini yeniliyorlar, güncelliyorlar. Burada paylaşılmasını istediginiz yöntemleri uygulayanlarda kendi zirai danışmanlarından ögrenip uygulamış kişiler olacak.

Bu başlığa bir göz atın, size fikir verecek bilgiler bulursunuz.

İlaç şirketlerinin satış broşürleri dışında yeni bir şey okuyup da kendini güncelleyen, bilimsel yayın takip eden ziraat mühendisine rastlamak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey.

Var olan ve ortaya çıkarılmış yeni bilgi ve uygulamaları derleyip, kolları sıvayıp bilimsel yayın okuyacaksınız.

Sn meyvelitepe
Bu düşüncelerinizde haklısınız ama ilaç bayilerine biraz fazla işi olmadığı işleri yüklemekten kaynaklanıyor malesef bu söyledikleriniz,ilaç bayisi dediğiniz genelde çoğu mühendis bile olmayan diplomaları kiralayıp kullanan kişiler tarafından işletilen iş yerleri devletimiz en baştan ipin ucunu buna izin vererek kaçırdı zaten.Size olması gerekeni söylüyorum nasıl ki doktorlar ilaç satmazlar hastalığa reçete yazarlar eczanelerde bu ilacı satarlar bu işte aynısı hiçbir farkı yok yani siz gidipte bir eczacıya hiçbir hastalıktan anlamıyor demezsiniz ücreti çıkarsa paranızı ödersiniz ilacınızı alıp gidersiniz.
Ayrıca benim şahsi görüşüm ilaç bayileri ve gübre bayileri birbirinden ayrılmalıdır gübreleme için araştırma konusunda haklısınız ama satıcı bayer'in bilmem ne ilacı için çıkardığı ilaç için ne diye bilimsel makele araştırsın,bayer bu ilacı çıkarmış araştırmış denemesini yapmış yıllarca ruhsatlandırmış atıyorum beyaz sineğe ruhsatlı ilaç kusura bakmasınlar ama o ilaç kullanıldığında o zararlıya etkili olacak bayi bunu araştırmak zorunda değil.Broşürde ne ise o fazlası değil,ne zeytin sineğine kaolini önermek ne de organik ürünler satmak zorunda değil böyle bir yasa yok zaten.Ama ne bileyim genel kuralları bilecek sürekli aynı etkenli ilaçları üst üste ya da sezonda broşürde ilacın en fazla kaç defa kullanılabileceği bilgisini dikkate alacak, çiğliyken ilaçlatınca ilacın etkisiz olacağını güneşliyken güneş tepedeyken uygulanan ilacın bitkiyi yakabileceğini,rüzgarlıyken ilacın etkisiz olacağını vs ya da ilaçların birbirleriyle karışımlarını bilmeli.
Ama gübreleme olunca işler değişir bunun hakkında bilimsel yayınları araştırması gerekir çünkü gübreler genel kullanım içindir genelde ne bileyim domatese ruhsatı var ama salatalığa ruhsatı yok olan bir gübre yok gibidir belki spesifik bir kaç gübre vardır ürüne odaklanıp kar arttırmak isteyen firmalar tarafından çıkarılan.Satan kişi bu ürünler,gübreler ve toprak hakkında yeterli bilgiye sahip olmalı ve araştırmalıdır çiftçinin araştırma ve geliştirmeye en açık olduğu merak duyduğu konudur gübreleme ve toprak ıslahı bu yüzden yeni ve sağlıklı yollar denemekten çekinmez çoğu çiftçi çünkü verime odaklanmıştır ve kazancın topraktan geçtiğini çok iyi bilir.
Ben gübre bayilerininde satış yapması dışında başka bir işe karışmamalarını isterdim.
Tarım sistemiyle birkaç görüşüm var belki bazıları uygulaması zordur veya yanlıştır ama uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
1-Herşeyin başı eğitim eğitim olmadan hiçbir sistem düzeltilemez,çiftçilere sürekli eğitimler verilerek desteklenecek.Çiftçilere zorunlu eğitim verilecek çiftçi bu derslere katılma zorunluluğu olacak.Dayı 90 yaşına gelmiş hala çiftçiyim diye geçiniyor verimli olması için yaş sınırı olacak varsa oğlu kızı yapacak yoksa toprağı işleyemeyecek
2-Bakanlıkları birleştirmek fda gibi
3- Halde ve pazarda satılan bütün ürünlerden numune alınacak hal sistemine çks sistemine kayıtlı kayıtsız olduğuna bakılmaksızın ve caydırıcı para cezaları olacak.
4-Haller mümkün olduğunca şehir içinden uzaklaştırılmayıp rant uğruna çöl gibi yere kurulmayacak ve haller dağınık değil birleşik olacak
5- İlaç bayileri ve gübre bayileri birbirinden ayrılacak,ziraat mühendisi olmayan kişi bayi açamayacak mesela toprak mezunu ilaç bayi açamayacak bitki koruma mezunuda gübre bayi açamayacak.Ruhsat ve bayi aynı kişinin olacak şu anda ki gibi başka birilerinin diplomasıyla bayi açamayacak hatta eski ruhsatlar iptal edilecek.
6-ilaç bayileri şu anki eczane hüviyetinde olacak yani sadece ilaç satacak ilaç öneremeyecek,tavsiyede bulunamayacak,marka öneremeyecek ,etken madde öneremeyecek ilaç seçimi çiftçiye bırakılacak.
7-Şu anki hastaneler nasıl çalışıyor laboratuvarıyla araçlarıyla gereçleriyle ,buna benzer yerler yapılacak devletin kontrolünde olan .çiftçi hastalık veya zararlı olan bitkiden numune alacak burada tahlil edilmesi gerekiyorsa tahlil edilecek basit bir sorunsa ilaç yine uzamanlar tarafından reçete edilecek sonuçta uygun ilaç etken maddesi reçete edilecek ve buna uygun ilacı çiftçi alıp kullanacak kesinlikle reçetesiz ilaç satılmayacak,satanlara eczanede olduğu gibi para cezaları kesilecek.
...gibi buna benzeyen şeyler uygulanmadığı sürece ne bayi ne çiftçi gelişmez.

Sizin yazınızdan yola çıkarak broşürlerden bişeyler okunduğundan ilaç satanların bilgisiz olduğundan şikayetçisiniz çoğu yukardaki saydığım nedenlerden dolayı ve en önemlisi neden araştırsınlar ki çiftçi aracını bayinin önüne park edip en ruhsatsızından ,zehirlisinden yasağına kadar alıp çıkması 5 dakikasını almıyor,siz olsanız yeni şeyler araştırırmısınız,belki siz araştırırsınız :) ama çoğu yapmıyor ve yapmazda ve broşürlerle devam ederler.Çünkü insan sağlığının hiç bir önemi yok bu insanlar için çiftçiler içinde geçerli malesef kimse zoru sevmiyor herkes para kazanmak derdinde hemde bir an önce.
Nasıl oluyorda insan ve nesillerin sağlığı bir konu çiftçinin ve bayinin yine kimyasal üreticilerinin vicdanlarına bırakılabiliyor akıl alır gibi değil.
Bu yazdıklarım veya buna benzer şeyler de yine bir değişiklik olmazsa malesef vicdanınzla başbaşasınız kendiniz bazı şeyleri araştırıp uygulamak zorunsasınız emin olun bayiler bunu yapmıyor,hele kendi ürettikleriniz için yine kendiniz araştırmaya devam edin,bu özellikle bu konuyu açan arkadaşa tavsiyedir.
Belki de bütün bunlar refah seviyesiyle alakalıdır,çifçinin refah seviyesi düzeldikçe belkide kendiside organik üretmeye başlayacak kim bilir.

Aslında ilaç şirketlerinin satış broşürlerinin dışında bir şeyler okuyup kendini güncelleyen bilimsel yayınları ve çalışmaları takip eden ziraat mühendislerimiz sayıca var ama genel olarak şirketler, araştırma merkezleri böyle kaliteli elemanları kendi bünyelerine alıyorlar/kapıyorlar.

Sayın meyveli tepe neyi nerede aradıgınız çok önemli, araba pazarına giderseniz tofaş ve reno gurubu araçları bulmanız kolay olacaktır modeli yüksek mercedes araçları araba pazarında bulamazsınız, Siz aylık asgeri ücretle mühendis çalıştıran bir ilaç dükkanında akademik çeviri yapabilecek, akademik yayınları takip eden ve sizin bilmediginiz yeni bilgilere sahip bir mühendisi bulmanız çok zor olucaktır. Daha çok tohum toptancıları ya da kurumsal firma olarak kendisini yükseltmiş hiç olmazsa bölgenizdeki ziraat fakültesinde master yapan mühendis ögrenciler daha güncel bilgilere sahip olacaktır diye düşünüyorum.

Bu konu çok geniş ve uzun. Ortaya koyabilmek için en genelden, ülkenin tarım yaklaşımından, hedeflerinden, tarımsal programlardan, bunlar için kullanacağı örgütlenme, bütçe, bilgi, eğitilmiş ve buna göre motive edilmiş insan gücünün durumundan başlamak gerekir.

Size bir deneme, tavsiye ettiğiniz üzere, ailenizin bulunduğu bölgede bildiğiniz ziraat mühendislerini bulun. Buna Tarım il/ilçe müdürlükleri de dahil olsun. En az 10 mühendise son bir ay içinde okudukları yabancı bilimsel yayınları sorun. Bakalım ne diyecekler.

Şayet zeytin yetiştirilen bir bölgede iseniz fazladan "ziray" isimli bir şey duyup duymadıklarını da sorun, test olsun :)

Özel olarak ilaç satandan bahsetmiyorum. İlaç satanların bilgisizliği de beni hiç ilgilendirmiyor, bu güne kadar ilaç satanların bilgisine hiç ihtiyacım olmadı.

Devletin teşkilatlarından tutun, bireysel mühendise kadar ülkedeki tüm ziraat mühendisi popülasyonundan söz ediyorum. Tarım ile ilgili alanlarda dünyada Her Allahın günü yüzlerce araştırmaya ait bilimsel makaleler yayınlanır. Bunların çok az bir kısmını dahi takip takip eden ziraat mühendisi bulmak samanlıkta iğne aramaya benzer diyorum.

Ben bunu yapan bir tane bile doktor bulabileceğinizi düşünmüyorum,çoğu zır cahil kaldı ki mesleğiyle ilgili birşey araştırsın.
Devlette çalışanlardan hiç umut beklemeyin mühendiside aynı,öğretmenide doktoruda.Çünkü araştırmaya gerek duyulmuyor sistem bu şekilde çalışmıyor.

en iyisi deneyip görmek ve paylaşmak napalım ))
bordo bulamacı yerine sistematik sıvı bakır kullanmak mantıklı mı sizlerce_

Konumuz tıp alanı değil. Tıp doktorları ile tarım alanındaki ziraat mühendislerini karşılaştırmak da doğru değil. Tıp, kendi adıma çok yakın takip ettiğim alanlardan olmasa da, sağlık sistemini bir kenara koyarsak, tıp, ülkemizde (her ne kadar son yıllarda epey zedelenmişse de) bilimsel çalışmaların yapıldığı nadir alanlardan. Uzmanlıklarını çok başarı şekilde icra eden doktorlar var.

Tarım ile tıp arasında mensuplarının durumları ve yaklaşımları arasında bu bakımdan bir benzerlik olduğunu düşünmüyorum. Önceki mesajımda yazdığım gibi, ülke tarımının hedefleri ve yönü zemini oluşturuyor ve önce bunun durumu algılanmalıdır.

Söz gelimi, fiili olarak üzerinde yetiştiricilik yapılan tarım alanları artıyor mu, azalıyor mu? Tarım alanlarının, ülke insanının karnını sağlıklı bir şekilde doyurup ele güne muhtaç etmeyecek şekilde planlaması yapılıyor mu yapılmıyor mu? Tarımsal üretimin hacmi artıyor mu azalıyor mu? Üretim destekleniyor mu engelleniyor mu? Genel resmi son 50-60 yıllık zaman dilimi içinde net olarak gördükten sonra ziraat mühendisinin durumunu anlamak daha kolay olur.

Yaygın tarım teşkilatlarının ofislerine gideniniz oluyor mu bilmiyorum. Her odada üçer mühendis oturuyor. Yaptıkları tek şey de, es kaza yolu oraya düşen çiftçi olur ise, her ne için geldiyse engellemekten ibaret.

Üniversitelerin de bundan pek farkı yok. Nitelikli, araştırmaya ve üretmeye yönelik bir eğitimin verildiğine dair bir izlenimim yok. Yurt dışı üniversiteler ile karşılaştırıldığında bizdekiler şaka gibi.

Bu işi ciddi bir şekilde yapmak istiyorsanız bu forumda bile yeterince bilgi var.

Bordo bulamacı kullanmak şart mı ki, yerine sıvı bakır kullanmayı düşünüyorsunuz? Ağaçlarınızda bakteriyel veya fungal hastalık mı var? Varsa olabilir ama bazı bakteriyel hastalıklara bordo bulamacı da kar etmez.

Herkesin otomatik olarak yaptığını yapmayayım diyorsunuz. Bu durumda, bir adım daha geri gidip öyle bakmanız lazım. Kimileri ne diye yılda iki defa bordo bulamacı yapıyorlar, faydası ne zararı ne? Dahası ihtiyaç var mı? Ya da ne zaman ihtiyaç olur. Bu soruları kendinize sorup yanıtlarını da bulduğunuz zaman neyi niçin yaptığınızı bilir hale gelirsiniz.

arkadaşlar zeytin ağacı çiceklerini döküyor ne yapmalıyım bilen var mı ben ziraatten demir vitamini verdiler döktüm ama yine dökülüyor.