agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Zeytin (http://www.agaclar.net/forum/zeytin/)
-   -   Zeytin üstünde kabuklu bit (http://www.agaclar.net/forum/zeytin/29145.htm)

merkal 08-11-2012 20:16

Zeytin üstünde kabuklu bit
 
Halil bey, kabuklu bit için kış mücadelesi oluyor mu, nasıl oluyor?

Bu sene benim 5 ağaç zeytini berbat etti. Temiz zeytin ancak %2-3 oldu. 2 kere organik böcek ilacı, 2 kere gülleci bulamacı,2 kere yazyağı attım ama ancak %2-3 temiz elde edebildim.

Limon ağacımın yarısını kuruttu, mandalinayı kuruttu. Önümüzdeki sene ilaç atmak istemiyorum, ama başka çare kalmıyacak. Bu sene çok sıcak yaptı galiba ondan. Küresel ısınmanın nimetleri Kabuklu bit kaz dağını bile perişan etmiş.

Kabuklu bit işini çok ciddiye almak gerekiyor. Bu kadarlık ilaçlama yeter zannettim, benim hatam oldu. Teşekkürler.

Halil Önen 09-11-2012 01:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merkal (Mesaj 1045039)
Halil bey, kabuklu bit için kış mücadelesi oluyormu, nasıl oluyor? Bu sene benim 5 ağaç zeytini berbat etti. Temiz zeytin ancak %2-3 oldu. 2 kere organik böcek ilacı, 2 kere gülleci bulamacı,2 kere yazyağı attım ama ancak %2-3 temiz elde edebildim. Limon ağacımın yarısını kuruttu, mandalinayı kuruttu. Önümüzdeki sene ilaç atmak istemiyorum, ama başka çare kalmıyacak. Bu sene çok sıcak yaptı galiba ondan.Küresel ısınmanın nimetleri Kabuklu bit kaz dağını bile perişan etmiş. Kabuklu bit işini çok ciddiye almak gerekiyor. Bu kadarlık ilaçlama yeter zannettim, benim hatam oldu. Teşekkürler.

Sevgili merkal,

zeytin kabuklu bitinden söz ediyoruz değil mi...

Zeytin tane üzerinde kırmızı mor leke bırakan. Aslında bu sadece zeytin tane kabuğunda leke bırakır. Pazar değerini düşürür. Konservesi olmaz.

Ama bu şekilde yağı çıkarılır. Yani yağda bir zararı olmaz...

Bu hastalık yılda iki defa döl verir.

Eğer çok yoğunsa ağacın yapraklarına zarar verir ve hatta ağacı kurutabilir...

Zeytin kabuklu biti 2. dölünün erginleri kışlanmaya çekilir ve bu dönemde ilaçlama pek tavsiye edilmiyor. Çünkü bitin dış kabuğu çok sert olduğundan deniyor...

Ve bu bit tarla etrafın da çit ve benzeri bitkilerde yoğun bir şekilde kışı geçiriyor...

Genelde üretici bu bölgeleri ilaçlamadığı için zararlı ile mücadeleyi kaybediyor...

Ben gülleci bulamacı kullanıyorum, yılda üç dört defa ve bende olmuyor. Zaten devamlı kullanadığımdan bu zararlı ile karşılaşmıyorum.

İki arkadaşımın Zeytin bahçesinde böyle kabuklu bir yoğun olmuştu ve bir az dal kanseri de vardı...

Kış aylarında biri hasat sonrası budamadan sonra %3 lük iki defa bordo bulamacı attık...

Bordo bulamacının içindeki bakır kabuklu bitin dış kabuğunu yaktığını düşündük...

İkicisi;
temmuz ve ağustos ayında decis EC kullandık. Bu ilaç bize ilçe tarımın böyle yoğun olduğu dönemlerde ve kontrollü tarımda kullandırttığı ilaçdı, kalıntı bırakmadığı söylendi...

Ben bu iki ilacı da kullanmıyorum ama sizin ağacınızı kurutacak kadar zarar veriyorsa kullanmalısınız...

Dediğim gibi sadece ağacı değil yakın çevrede kabuklu bitin barındığı ne varsa ilaçlamalısınız, her iki ilaçla...

Aynı şekilde mandalinayıda...

Kolay gelsin...
Saygılar...

merkal 09-11-2012 12:24

Zeytin üstünde kabuklu bit
 
Halil Bey teşekkürler. Bazı zeytinin üstünde kabuklu az var bunları kırma zeytinde kullanabilirmiyiz? İnsanın bunca emekten sonra hepsini atmaya gönlü razı olmuyor. Lifle temizliyebiliyorum. Emekli olduğumdan zaman çoook.
İşin enteresan tarafı komşularda'da zeytin var ama bir tane kabuklu yok. İyi bakılan zeytine çok gelir derler. Neler yaptım, nasıl baktım zeytinlere sormayın.
Saygılar.
Mehmet Erkal

Halil Önen 09-11-2012 14:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merkal (Mesaj 1045376)
Halil Bey teşekkürler. Bazı zeytinin üstünde kabuklu az var bunları kırma zeytinde kullanabilirmiyiz? İnsanın bunca emekten sonra hepsini atmaya gönlü razı olmuyor. Lifle temizliyebiliyorum. Emekli olduğumdan zaman çoook.
İşin enteresan tarafı komşularda'da zeytin var ama bir tane kabuklu yok. İyi bakılan zeytine çok gelir derler. Neler yaptım, nasıl baktım zeytinlere sormayın.
Saygılar.
Mehmet Erkal

Kabuklu bit zararlısı varsa az bile olsa kırması ve salamurası iyi olmuyor...

Zeytinleri hastalıklı olamayanlar _ eğer o bölgede bu zararlılar varsa, siz fark edememişsinizdir_ çok yoğun zehirli ilaç kullanıyorlar, ondandır..

popeye42 09-11-2012 22:09

em nasıl temin edebilirim

Halil Önen 09-11-2012 22:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi popeye42 (Mesaj 1045720)
em nasıl temin edebilirim

Buradan:)

MeyveliTepe 10-11-2012 01:23

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merkal (Mesaj 1045039)
Halil bey, kabuklu bit için kış mücadelesi oluyormu, nasıl oluyor? Bu sene benim 5 ağaç zeytini berbat etti. Temiz zeytin ancak %2-3 oldu. 2 kere organik böcek ilacı, 2 kere gülleci bulamacı,2 kere yazyağı attım ama ancak %2-3 temiz elde edebildim. Limon ağacımın yarısını kuruttu, mandalinayı kuruttu. Önümüzdeki sene ilaç atmak istemiyorum, ama başka çare kalmıyacak. Bu sene çok sıcak yaptı galiba ondan.Küresel ısınmanın nimetleri Kabuklu bit kaz dağını bile perişan etmiş. Kabuklu bit işini çok ciddiye almak gerekiyor. Bu kadarlık ilaçlama yeter zannettim, benim hatam oldu. Teşekkürler.

Kabuklu bitin türünü tam tesbit edebildiniz mi? Zeytine musallat olan 3-4 farklı tür var. En azından, sert kabuklu mu, yumuşak kabuklu mu, ayırd edebilir misiniz? Ayrıca yakın çekim iyi fotoğraf var mı?

Bizde bu güne kadar hiç görünmedi. Olsaydı denenebilir bir kaç şey vardı.

merkal 10-11-2012 12:56

Sayın Meyvelitepe, iyi günler. Kabuklu bit kahverengi ve sert kabuklu. Yanlız ayni bit çok yoğun olarak zeytinde hem limonda, hemde mandalinada var. Diğer hiçbir meyvede yok. O kadar yoğunki diger meyvelere bulaşmaması imkansız. Ama bulaşmıyor.

İki defada bildiğiniz organik böcek ilacı attım. Attıkca artıyor. Yeşil halinde bazılarında yoktu, siyahlaşınca arttı.

Halbuki ekim ayı geldi azalması lazım. Bu sene çok sıcak geçti Ekim ayı sonunda hava hala 30 derece idi. Bu sene bu bitin çok olduğunu duydum,hatta ilaç atanlar bile 15 günde bir tekrarladılar. Net te bulaşabileceği diğer meyve türlerinin adını veriyor, ama benim bahçede olmadı.
İlğiniz için size ve Halil beye çok teşekkür ederim.
Mehmet Erkal

merkal 11-11-2012 10:04

Halil bey, kabuklu bitin resimlerini bilgisayara yükledim.Sizden bir yardım daha rica edecem.Bu resimleri agaclar.net'e nasıl yükleyeceğim. Bulamadım. Bana izah ederseniz memnun olurum.
M.Erkal

merkal 11-11-2012 10:47

kabuklu bit fotografları
 
2 Eklenti(ler)
Kabuklu bitin fotografları.

merkal 11-11-2012 10:49

Halil bey, fotografları yükledim teşekkürler.
M.Erkal

merkal 11-11-2012 15:41

kabuklu bit fotografları
 
1 Eklenti(ler)
Gemlikler hep bu şekilde. Renkler görünmüyor bile.

MeyveliTepe 11-11-2012 17:19

Makro çekim yapabilir misiniz? Bir de ağaçların durumunu görebilir miyiz?

merkal 13-11-2012 20:38

Kabuklu bit makro fotografları
 
5 Eklenti(ler)
Zeytin ağaçlarımın fotografları. Saygılar.
M.Erkal

MeyveliTepe 13-11-2012 21:01

Gövdeye göre ağaçlar biraz fazla sıkışık sanki. Bu da aşırı kabuklu bit işgali için ortam hazırlamış. Şimdilik (mevsim itibaryla) bordo bulamacı, takiben kışlık yağ uygulaması öneriyorum (bordo bulamacı ile arasında yeterli zaman aralığı bıraktıktan sonra). Budama zamanı çok dal çıkartmanız gerekecek.

Kabukları bitleri tür tesbiti bakımından yakından incelemek ve bir kaç test yapmak için yoğun enfekte olmuş dallardan 8-10 tane kesip gönderin diyeceğim ama siz bilirsiniz. Buralarda test yapabileceğim örnek yok maalesef. Halil bey yapın demiş ama bordo bulamacını toprağa kaplamak taraftarı değilim.

Mart nisan gibi, bu zararlıların larvaları yumurtadan çıkacaklar. Korunmasız olacakları kısa bir zaman aralığında esas sonuç verici mücadeleyi o zaman vermek gerekecek. Normalde bu zararlıları parazitleyen böcekler popülasyonu konrol altında tutabiliyor ama civarda fazla zehir kullanılıyorsa parazitleyici sinek de kalmamıştır.

Not: Dallarda yoğun karınca da gözlemliyor muydunuz?

merkal 13-11-2012 23:03

Dallarda karınca yoktu. Dallardaki yoğunluğu bende düşünüyordum yapacağım. Bordo bulamacı yerine organik bakır kullanabilirmiyim (mastercop)? Yarın Adanada tarım fuarı başlıyor Bayer'de decis araştıracağım. İlginize teşekkürler.
M.Erkal

Lilium 27-11-2012 14:59

Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz. :)

Lilium 24-12-2012 02:51

Zeytinde kışlık yağ kullananlar varsa tecrübelerini paylaşsınlar dedim cevap alamadım, sanırım yok,
Önermekte ne kadar doğru bilemiyorum.

Halil Önen 24-12-2012 09:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium (Mesaj 1055347)
Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz. :)

Yurt dışı kaynaklarda yazıldığına göre kullanıldığını duydum. Ama ben zeytinde yazlık ya da kışlık yağ uygulaması hiç yapmadım...

Ama Sn. MeyveliTepe'nin kendisi zeytinlerinde uyguladı mı bilmiyorum ama elinde uygulandığına dair yabancı kaynaklar olduğunu biliyorum. Çünkü çok öncesi bana göndermişti.

MeyveliTepe 25-12-2012 00:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
...toprağa bile 3% bordo bulamacı ile kaplama yapmalısınız. Bakır kabuklu biti yakar ve zehirler...

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
... temmuz ve ağustos ayında decis EC kullandık. Bu ilaç bize ilçe tarımın böyle yoğun olduğu dönemlerde ve kontrollü tarımda kullandırttığı ilaçdı, kalıntı bırakmadığı söylendi...

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Meyvelitepe
Gövdeye göre ağaçlar biraz fazla sıkışık sanki. Bu da aşırı kabuklu bit işgali için ortam hazırlamış. Şimdilik (mevsim itibaryla) bordo bulamacı, takiben kışlık yağ uygulaması öneriyorum (bordo bulamacı ile arasında yeterli zaman aralığı bıraktıktan sonra). Budama zamanı çok dal çıkartmanız gerekecek.

Kabukları bitleri tür tesbiti bakımından yakından incelemek ve bir kaç test yapmak için yoğun enfekte olmuş dallardan 8-10 tane kesip gönderin diyeceğim ama siz bilirsiniz. Buralarda test yapabileceğim örnek yok maalesef. Halil bey yapın demiş ama bordo bulamacını toprağa kaplamak taraftarı değilim.

Mart nisan gibi, bu zararlıların larvaları yumurtadan çıkacaklar. Korunmasız olacakları kısa bir zaman aralığında esas sonuç verici mücadeleyi o zaman vermek gerekecek. Normalde bu zararlıları parazitleyen böcekler popülasyonu konrol altında tutabiliyor ama civarda fazla zehir kullanılıyorsa parazitleyici sinek de kalmamıştır.

Not: Dallarda yoğun karınca da gözlemliyor muydunuz?



Nebraska Üniversitesi yayınlarından:
"Dormant oil is a term that was originally used to refer to heavy grade oil products used on woody plants during the dormant season. These older products caused phytotoxic effects if used during the growing season, so were limited to dormant season applications. These products have now been replaced in the horticultural market with lighter grade, more highly refined products that can be used both in winter and summer. The term dormant oil now refers to the time of application rather than the product. Dormant oil applications target overwintering insects and can kill adults, nymphs and eggs of insects like mites."

"Kışlık Yağ terimi orijinal olarak bitkilerin soğuklama dönemlerinde odunsu bitkilerde kullanılan petrol bazlı ağır mineral yağlar için kullanıldı.Bu eski ürünler bitkilerin uyanık olduğu dönemde kullanıldığında fitotoksite etkileri gösterdiğinden kullanımları soğuklama dönemleriyle sınırlıydı.Bu ürünler, hem kışın, hem de yazın bitkilerin büyüme döneminde kullanılabilen, daha hafif ve yüksek derecede rafine edilmiş yağlara yerlerini bıraktılar. Kışlık yağ terimi artık mineral yağın kendinden çok uygulama zamanını ifade eder. Kışlık yağ uygulamaları kışlayan böcekleri hedefler ve akarlar gibi böcek erişkin, nimf ve yumurtaları öldürür."

Ek ref:
OISAT Online Information Service for Non-Chemical Pest Management in the Tropics (Kimyasal Olmayan Zararlı Mücadelesi İçin Bilgi Servisi - Almanya)

Colarado Eyalet Üniversitesi Yayını

Dave's Garden

Zeytin Kara Koşnili ile mücadele Ocak Şubat aylarında yapılmalı

Kaliforniya Üniversitesi. Tek başına Türkiyenin tüm zirai kurumları, üniversiteleri, bilgili çiftçileri vb. ne varsa hepsinden daha fazla gerçek bilgi üretir.

Pests in Gardens and Landscapes - Scales (Bahçe ve Arazideki Zararlılar - Kabuklu bitler - koşniller)

"MANAGEMENT
Scales are often well controlled by beneficial predators and parasites, except when these natural enemies are disrupted by ants, dust, or application of persistent broad-spectrum insecticides. Preserving (conserving) the populations of parasites and predators (such as by
controlling pest-tending ants) may be enough to bring about gradual control of scales as natural enemies become more abundant. If scales become too numerous, a well-timed and thorough spray using horticultural (narrow-range) oil applied either during the dormant season or soon after scale crawlers are active in late winter to early summer should provide good control. Complete spray coverage of infested plants (such as the underside of leaves) is needed to obtain good control. Thorough spray coverage is especially critical when treating armored scales and oak pit scales, as these scales are generally less susceptible to pesticides than soft scales."


"Şayet karıncalar, tozlar veya geniş etkili insektisitler tarafından yok edilmemişlerse faydalı yırtıcılar ve parazitleyiciler tarafından yeterli seviyede kontrol edilirler.
...
Şayet sayıları çok artmış ise hem kış sezonunda hem haraketli larvaların görüldüğü geç kışta veya yazın tarımsal yağlar ile iyi bir kontrol sağlanabilir.
...
"

Fertility Management For Oil Olives Kaliforniya Üniversitesi Sonoma bölgesine ait bir süreli yayın (editörü Paul Vossen - Bana zeytin sineğinde kaolini öğreten şahıs). Dökümanda koşnillerin yağlar ile kontrolünden de bahsediyor.


The usage of mineral oils to control insects
Üç akademisyenin zeytin ve turunçgillerde kabuklu bitlere karşı tarım yağları kullanımını içeren bir makalesi.

Özetle; Sn.Merkal'ın muzdarip olduğu zararlıdan bir sonraki mesajda özel olarak bahsedeceğim. Ancak sert kabuklu bit (armoured scale insect) popülasyonunun aşırı olduğu durumlarda kışın yapılacak mineral yağ uygulaması, esas mücadelenin yapılacağı Nisan (ılıman yerlerde Mart sonu) ayında bir avantaj sağlar. Şayet fırsat bulunur ise, bulaşıklığın fazla olduğu durumlarda, zeytinde ruhsatlı bir mineral yağın kış uygulamasının yararı vardır.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
Zeytinde kışlık yağ kullananlar varsa tecrübelerini paylaşsınlar dedim cevap alamadım, sanırım yok,
Önermekte ne kadar doğru bilemiyorum.

Bana yazılmamış ama benim yazdığım bir şey üzerine Halil beye yazılıp kızım sana söylüyorum misali yapılmış. Ne zeytin ağaçları umurunda ne de kabuklu bit. Duymuş bir kere kışlık yağ yeşil aksamda kullanılmaz diye, ben de Sn.Merkal'a kullanın demişim ya. Fırsattır demiş.

Böyle fırsattır dediği başka şeyler de olmuştu geçmişte :) Ama, aklına gelmemiş bordo bulamacı kabuklu bitin kabuğunu nasıl eritiyor diye sormak, veya düşünmemiş bile toprağa kaplanmış bakır sülfatın (toprağa etkisini bir kenera bırakalım) daldaki, yapraktaki böcek ile ne alakası var diye. Hatta, anne sütüne bile geçen sentetik toksik bir madde olan deltamethrin'nin, zeytinde ve turunçgilde ruhsatlı olmamasını bir kenara bırakalım, nasıl bir ubyi doğal tarım önerisi olduğunu dahi sormamış :)

MeyveliTepe 25-12-2012 02:41

Aonidiella aurantii - Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Bit, Kırmızı Koşnil - 1
 
4 Eklenti(ler)
Sn.Merkal, muzdarip olduğu zararlıdan bahsedince, zeytine musallat olan bir kaç farklı tür kabuklu bit olduğunu söyleyerek mümkünse yakın çekim resim istemiştim. Mesajlara yapıştırılan resimler tam bir tür tayini için yeterli gelmedi. Kendisinden bir kaç örnek istedim. O da gönderdi.

Eklenti 357022

Bu görüntüleri elde ettikten sonra tür tanımlama üzerinde kısa bir araştırmadan sonra zararlının Zeytin Kabuklu Biti değil, esas konukçusu turunçgiller olan Red Scale Insect (Aonidiella aurantii) - (Kırmızı Kabuklu Bit, Kırmızı Koşnil de deniyor) olduğu kanısına vardım.

Eklenti 357023

Bunlar kışlamak üzere yaprak, dal ve meyvelerde kendilerini konumlamış olan dişiler. Çapları 0,2 mm ile 2 mm arasında değişiyor.

Eklenti 357024

Yapıştığı yüzeyden koparıldığında kabuğunun altından görünüşü böyle (sağdaki).

Bu zararlı ılıman yerlerde yılda 5-7 kere döl verebiliyor. Çok küçük larvalar kabukların altında oluşuyor ve 8-10 saat içinde kabukların altından çıkarak kendilerine yerleşerek beslenebilecekleri bir yer arıyorlar. Bu aşamada larvalar hareketli. Kısa mesafelerde kolayca yer değiştiriyorlar. Çok küçük ve hafif oldukları için rüzgarla, kuşlarla, hatta ağaçların üzerinde çalışan insanlarla başka konukçulara taşınabiliyorlar.

Ergin erkekler kanatlı. Çiftleşmeden sonra ölüyorlar.

Eklenti 357025

Bu zararlı ve mücadelesi hakkında daha epey bir şey yazacağım. Ancak dikkatimi çeken önemli bir şey, Sn.Merkal'ın kesip gönderdiği dallarda, yaprak ve zeytin tanelerinde çok fazla bulaşıklık var. Öyle ki bazı yapraklarda neredeyse boş yer kalmamış. Buna karşın bazı yapraklar tertemiz.

Ağaçlarda kaolin uygulaması yapılmış olduğu belli. Ne zaman yapılmış, kaç kez yapılmış bilmiyorum. Temiz yapraklarda düzgün ve iyi bir kaolin kaplaması var. Bulaşık yapraklarda da kaolin var ama kaolin kaplamasının kabuklu bitlerin üzerlerinde de olduğunu görüyorum. Bu da şöyle bir şey çağrıştırıyor. Zararlı larvalarının kendine yer araması esnasında şayet yaprak ve taneler kaolin ile kaplı ise orayı tercih etmiyor olabilir. Olabilir diyorum, çünkü tamamen bir olasılık. Öyle olup olmadığının gözlenmesi gerekiyor.

Bulaşık taneler ve yapraklar üzerindeki kaolin kaplaması, bulaşıklık gerçekleştikten sonra, yani bu böcekler tanelere yerleşip zırhlı kabuklarını oluşturduktan sonra kaolin uygulaması yapıldığını gösteriyor. Ne ki, bu uygulamanın ergin hale gelmi zararlıya bir etkisi olmamış. Belki de tersi bir etkiyle parazitleyici faydalıları uzaklaştırmış olabilir.

(yazıya devam edeceğim)

Lilium 25-12-2012 04:32

Niyet art niyetli olunca fırsat olarak algılanıyor olabilir, öyle bir niyetim olmadığını özellikle belirteyim.

Mesajım orada duruyor

"Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz."


Demişim,

Bunda Fırsat olacak ne var anlayamadım, bildiğimi yazdım,

Bunu fırsat olarak algılamak kişinin sorunu, ne diyeyim. :)

Ben tecrübe ve bilgilerimi paylaşmaya çalışıyorum yanlışsa yanlış denir doğrusu yazılır yanlış düzeltilir.

Bordo bulamacı kabuklu biti eritiyorsa bilhassa ilkbaharda atılan bordo bulamacı bunları yok etmesi gerekir, böyle bir tecrübesi olan paylaşabilir.
Bunca zirai ilaç üreten firmalar neden bu makaleleri alıpta üretmezlerde sadece makale olarak kalır.

Burada da yağlardan bahsedilmemiş ilaç deniyor.

zeytinde ruhsatlı bir mineral yağın kış uygulamasının yararı vardır.

Sanırım bu da makale olarak kalmış somut bir şey varmı yabancı dilim olmadığı için çeviremiyorum.
Ruhsatlı ilacın ismi yazılsa bilmeyenlerde öğrenir alır kullanır, sonuçlarını görür, bu yağ piyasada var mı? üretilmiş mi? kullanılmış mı ne sonuç alınmış? yazılan makalelerin somut sonuçları ne olmuş, benimki sadece merak ve öğrenmek siz fırsat diyorsanız ben ne diyeyim.
İnternet dünyasında dünya kadar fizilibite raporları bir o kadar da makaleler var bunların her birinine inanacak güvenecekmiyiz.

Şimdi Kaliforniya Üniversitesine güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz diyeceksiniz tamam da niye makale olarak kalmış. Ya da o ülkede ruhsatlandırılıp kullanılmış mı? ruhsatlandırılıp türkiyeye niye gelmemiş yaygınlaştırıp piyasaya sürülmemiş, iyi sonuçlar mı alınmamış, bunlar hep bir muamma bilinmezlik olunca soru işaretleri ve güvensizlik bırakıyor.

MeyveliTepe 29-12-2012 00:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
Niyet art niyetli olunca fırsat olarak algılanıyor olabilir, öyle bir niyetim olmadığını özellikle belirteyim.

Geçiniz...
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
İnternet dünyasında dünya kadar fizilibite raporları bir o kadar da makaleler var bunların her birinine inanacak güvenecekmiyiz.
Şimdi Kaliforniya Üniversitesine güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz diyeceksiniz tamam da niye makale olarak kalmış. Ya da o ülkede ruhsatlandırılıp kullanılmış mı? ruhsatlandırılıp türkiyeye niye gelmemiş yaygınlaştırıp piyasaya sürülmemiş, iyi sonuçlar mı alınmamış, bunlar hep bir muamma bilinmezlik olunca soru işaretleri ve güvensizlik bırakıyor.

Güvenmeyin zaten, bitin adı Kaliforniya biti olsa bile güvenmeyin, hatta yazdıklarımı okumayın bile, ne gerek var, gözlerinize yazık. Çok sıkışılırsa toprağa bordo bulamacı kaplanır, deltamethrin atılır vs. bunlar ispatı kendinden menkul sağlam uybi standartları nasıl olsa :)

MeyveliTepe 29-12-2012 00:32

Aonidiella aurantii - Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Biti, Kırmızı Koşnil - 2
 
1 Eklenti(ler)
Bitkilere musallat olan sert kabuklu bitlerle ilgili oldukça eski tarihli araştırmalara rastlamak mümkün. Bunlardan biri Florida Üniversitesi Tarımsal Deneyler İstasyonunun turunçgillere musallat olan sert kabuklu bitler ile ilgili yaptığı bir saha çalışmasına ait 1912 tarihli rapor.
Orjinal dökümanı on-line yayınlıyorlar.

Bu rapor ile söylenen en ilginç şey, bordo bulamacının turunçgillere yerleşik sert kabuklu bitlerle mücadelede pozitif anlamda hiç bir etkisinin olmadığı, tam tersine bordo bulamacının bu zararlıları olumsuz etkileyen bir kaç fungus türünü öldürmesi sebebiyle uygulama sonrasında daha da nüfüslarının artmasına sebep olduğu.

Sert kabuklu bitler ile ilgili rastladığım en eski araştırma 1904 yılından. Connecticut Eyaletinin online kütüphanesinden 32 sayfalık bu belgenin taranmış orijinaline ulaşılabiliyor. 4000 ağaç üzerinde, 15 ayrı formülasyon (çokça kireç-kükürt formülasyonları) ile Aralık ve Mart-Nisan olmak üzere iki ayrı zaman diliminde San Jose Kabuklu Bitine karşı yapılan deneyin resmi raporu. Çalışmalar sırasında alınmış fotoğraflar, o dönemin imkanlarıyla yapılanları görmek bakımından ayrıca ilgi çekici.


Aralık ayında (erken kışta) kaynatılarak yapılan ve kireç-kükürt oranları biribirine eşit ya da kirecin biraz daha fazla olduğu formülasyonlar ile (gülleci bulamacı formülasyonundan farklı) en iyi sonuçlar alınmış.

1904 veya 1912 yıllarında ülkemizde ne gibi tarımsal araştırmalar yapılıyordu, şayet yapıldı ise bunların raporları nerede, ne gibi özgün bilgi üretilmiş fazlasıyla merak konusu.

Geçelim yirminci yüzyıl başlarını, aynı merak yüz yıl sonrası için, yirmibirinci yüzyıl için de var. Son 12 yıl içinde ülkemizde yapılmış özgün araştırmalar (yurt dışında benzeri zaten yapılmış araştırmaların küçük bir yeri değiştirilerek yapılmış tekrarları değil), üretilmiş bilgiler, adı Türkçe konabilecek kadar ülkemize ait üretilebilen bilgilere toplu halde erişebilmeyi çok isterdim.

20 Ekim 2009 yılında şöyle bir şey yazmışım . Sonra da 8 Aralık 2009 yılında bunu yazmışım. O zamanlar, Kaliforniya Üniversitesinden Paul Vossen'nin Sonoma bölgesinde yaptığı üç yıllık saha deneyine ait raporundan öğrendiğimiz kaolinin zeytin sineğini engellemedeki mükemmel başarısını bahçemizde test edip görmemizle ilgili olarak;

"Bir an için şöyle düşünelim. Diyelim ki, 2005 yılında kaolin kilinin zeytin sineği (veya diğer meyve sinekleri) zararını önlemede başarılı bulunduğu herkesin ulaşabileceği makalelerle yayınlansaydı, Tagem'in tavsiye veya talimatları içine girseydi, ziraat okullarında adı geçseydi, işlevi anlatılsaydı, çiftçi eğitimi adı altındaki muhtelif talimatlarda tavsiye edilseydi, ilçe ziraata gidip zeytin sineği ilacı için reçete istendiğinde zehir yerine "kaolin at muhterem çiftçimiz, ne gerek var zehire" denseydi ne olurdu? Bu çok mu zordu? Mevzuat mı uygun değildi? Bürokrasi mi bunu engelliyordu (hala engelliyor olmalı)?"

"Resmi kurumları, enstitüleri, hatta organik tarım sertifikasyon kurumlarını dahi içine alan bir lobi bu konuda ısrarlı sessizliğini, pasif engelleyiciliğini devam ettirecekler. Organik ürünleri çok az sayıda insanın ulaşabileceği marjinal ölçekte tutmayı hedefleyen bu politika ancak bireylerin çabalarıyla aşılabilir görünüyor. İş artık önlenemez noktaya geldiğinde bu kurumlar sanki yeni keşfediyorlarmış gibi ortaya çıkıp bunu duyuracaklar. Çok sıkışırlarsa tumturaklı bahaneler de bulacaklar. Bir de kendilerine pay çıkaracaklar. Öyle olsun. O da önemli değil. Önemli olan bizlerin çabalarıyla zehir kullanımının yok edilmesini sağlamak olmalı."

Üstünden tam üç yıl geçmiş bu iki saptamanın bu günkü durumlarını merak ettim. Tagem'in 2011 tarihli Zeytin Entegre Mücadele Teknik Talimatını buldum. Üç yıl önce yazdıklarımın bugün hala geçerli olduğunu üzülerek gördüm.

Yabancı dil problemi bahane. Dil bilmediği ve bildiği dilde ulaşılır düzgün kaynak bulunmadığı için ezik ve edilgen duruma düşürülmüş toplumumuzda çoktandır "okuyamayanlar ile yazamayanlar birbirini ağırlar" durumu hakim olmuş, bir türlü kırılamıyor.

Aslında bu talimata bakmamın esas nedeni zeytine musallat olan kabuklu bitler ile ilgili ne dendiğini görmek içindi.

Dünyada genel olarak kabuklu bitlerle mücadele programları yeni değil.

Geçen yüzyıl başlarına ait ulaşılabilen araştırma raporları bulabildiğimiz çalışmalar sonraki yıllarda kültürel önlemler dışında iki temel mücadele aracında yoğunlaşmış, bunun da üzerinden sanırım 50-60 yıl geçti.

Herhalde bu yüzden Tagem'in dökümanlarında da dünyadaki yayınların hemen hemen bir kopyası yer almış. Turunçgillerden Zeytine kolayca geçip yerleşen, zeytinde önemli zararlar yapan Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Bitinden hiç bahsedilmemiş ama zeytin kabuklu biti ve kara koşnil için kimyasal kontrol yöntemi olarak Ek4'deki tabloda 700 gr/l - 850 gr/l mineral yağların kullanılması ön görülmüş.

Fakat Tagem'e göre de bu zararlı ailesiyle esas baş etme yöntemi kimyasallar değil. Kabuklu bitlerin doğal düşmanlarının önemi ve etkinliğinin hakkı teslim edilmiş. Deltamethrin'in adı geçmiyor, bordo bulamacı ile kabuk eritme ya da toprağa bordo bulamacı kaplamak gibi şeyler havsala dışı.

Dünya, kabuklu bitlerle mücadeleyi doğal düşmanlara bırakmış durumda. Bu yüzden, deltamethrin gibi sentetik zehirler "doğal"dan sayılmayıp, pestisit kullanımından özenle kaçınılıyor. Bulaşıklığın çok yoğun olduğu durumlarda öncelikle parazitlenmeye bakılıyor.

Eklenti 357907

Tagem, kabuklu bit popülasyonun yoğun olduğu ağaçlarda bile erginlerin parazitlenme oranı %50 veya daha üzeri ise budamaya dikkat etmenin dışında yapılacak tek şey bu parazitleyici doğal düşmanları rahatsız edecek, onları öldürecek veya uzaklaştıracak şeylerden kaçınmaktan ibaret olduğunu söylemiş. Hoş, Tagem bizim çiftçinin bu zararlıların parazitlenme oranının nasıl ölçüleceğinden hiç bahsetmemiş ama olsun. Yabancı yayınlarda da öyle yazıyor.

Çoğunluğu minik, parazitleyici wasp (yabani arı) olan doğal düşmanlar içinde yırtıcı akarlar, lacewing, ladybeetle (uç uç böceği) gibi yırtıcılar var. Tagem, bu faydalıların resimlerini de koymamış, çiftçilerimize tanıdık gelsin diye (!) herhalde sadece latince isimlerini koymuş. Kültürel önlemler arasında en dikkat çekici olan ise (bu gerçekten bize ait) ağaçları dövmekte kullanılan "dayak"ların bulaşık ağaçta kullanıldıktan sonra temiz ağaçta kullanılmaması. Buna çok dikkat edilmeliymiş.

Çok aşırı bulaşıklık olması, doğal düşmanların da etrafta bulunmaması durumlarında Mineral yağların kabuklu bitlere karşı kullanımının, narrow-range (dar aralık - dar destilasyon ısı aralığı anlamında) yağlarla birlikte diğer pestisitlere göre çok daha emin olduğu bildiriliyor. (Tagem'de değil)

Tarımda zararlı mücadelesinin en önemli parçası olarak zararlıyı tanımlama-tanıma, gözlem ve izleme burada da geçerli. Zararlının tanımlanması ve hayat döngüsünün bilinmesi, ne zaman ne yapılması, nereye bakılması konusunda bize yön verir.

Kabuklu bitler de türüne ve bitkinin bulunduğu bölgeye göre yaşamlarını sürdürürler. Kışlayan ergin dişilerin kabuklarının altında çatlayan yumurtalardan türe göre 90 ila 1000 arasında "crawler" (haraketli larva) etrafa dağılarak yerleşecekleri yer ararlar.

Şayet doğal düşman popülasyonu yeterli değil ise mineral yağın en etkili olduğu zaman (esas mücadele) tam bu zaman. Bu larvaların imha edilmesi zararlı popülasyonunun artmasını engelleyecek, yaşam döngüsünü tamamlamış erginlerle birlikte popülasyon azalacaktır.

Mineral yağlar da kontak (temas) etkisiyle faydalılar üzerinde olumsuz etki yapıyor ama bu etki devamlı olmayıp sadece uygulama esnasındaki temas yoluyla olduğundan sentetik zehirlere göre çok daha güvenilir.

Mineral yağların kış mevsiminde uygulanması zararlıların topyekün imhasına yönelik olmayıp, sadece çoğunlukla Nisan ayında görülen larva çıkışındaki mücadeleyi biraz olsun kolaylaştırmaktan ibaret. Zararlı türüne göre yılın ilerleyen zamanlarında larva çıkışları tekrarlayabiliyor. Bu bakımından gözlem ve izleme hayati derecede önemli. Bu larvaların çıplak gözle görülmelerinin kolay olmadığını belirtmekte fayda var.

Çok soğuk hava (peş peşe 4-5 gün boyunca sıfır altı ısı) ya da sürekli çok sıcak hava zararlıların toplu ölümlerine yok açabiliyor. İyi bir budama, hem bulaşık dalların uzaklaştırılması hem de yazın güneş ışınlarının ağacın içine girebilmesinde en önemli kültürel önlemlerden sayılıyor.

Avustralya Zeytin Yetiştiriciliği için hazırlanmış bu sitenin kabuklu bitlere ayrılmış bu sayfası güzel hazırlanmış. Sayfada tam da sn.Merkal'in muzdarip olduğu gibi Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Bitinin sarmış olduğu zeytin taneleri görülüyor. Onlar da biyolojik mücadelede hemfikir. Mümkün olmayan durumlarda mineral yağ önermişler.

Yine Avustralya devletinin zeytin hastalık ve zararlılarını tanımlamakta kullanılmak maksadıyla hazırlanan bu dökümanı çok yararlı buldum. Doğal düşmanlardan da resimleriyle birlikte bilgi vermişler. Hatta Avustralyada bulunmayıp dünyada rastlanan hastalık ve zararlılardan da bahsetmişler (bu arada zeytin sineği ve zeytin güvesi Avustralya'da -henüz- yokmuş).

Kırmızı ve sarı kabuklu bitler ve mücadesi konusunda oldukça detaylı bilgiye Kaliforniya Üniversitesi, Tarım ve Doğal Kaynaklar yayınlarından (UCDavis) erişebiliyoruz. UC-IPM Statewide Integrated Pest Management Program (UC=Kaliforniya Üniversitesi - IPM=Entegre Zararlı Mücadelesi, Eyalet Zararlı Mücadele Programı)'nın yüzlece yayınından biri Kırmızı Kabuklu Bit ve Sarı Kabuklu Bit mücadelesi ile ilgili ve okuduklarımın en kapsamlısı ( belki de kendi bitleri olduğu içindir :)

Mücadele metodlarının ana maddeleri yazdığım gibi, ancak bu dertten muzdarip olanların gerçekten de her bir satırını dikkatle okumasına fazlasıyla değecek ayrıntılar var. Biyolojik mücadele, gerekiyorsa doğal düşmanların bulaşık ağaçlarda serbest bırakılması, kontrollü mineral yağ uygulaması baş aktörler, ama yazdığım gibi, bu kadar basit değil. Tagem'in dökümanıyla biyolojik mücadele ve tarımsal yağlar bakımından benzerlik gösteriyor ama UCDavis'de "dayak" temizliğinden söz edilmemiş, döküman içeriğini -bahsetmemişler ama- belki de Tagem'den yürütmüşlerdir:)

"The role of spray oils in alternative agriculture" (alternatif tarımda püskürtme yağların rolü) ise mineral yağların kullanımı ile çok detaylı ve tatmin edici bir döküman.

Söz konusu Aonidiella aurantii zararlısından Prof.Dr.Niyazi Lodos'un Türkiye Entomolojisi kitabında da bahsedilmiş. 250 sayfalık bu kitap bende yok. Bu adreste zararlı hakkında kitapta bahsedilenler okunabiliyor.

Bende olan bir kitap, 4411 sayfalık "Encyclopedia of Entomology" (Böcek Bilim Ansiklopedisi) (John L.Capinera 2.basım) 1044'üncü sayfasında kabuklu bitlerle ilgili "Scale Insects, Mealybugs and Related Foliage Pests - Hemiptera" (Kabuklu bitler, unlu bitler ve benzer yapraklı aksam zararlıları - hemiptera) şeklinde bir bölüm var.

Burada da, biyolojik mücadelede doğal düşmanların korunması, mecbur kalınmadıkça insektisit kullanılmaması gerektiği yazılı. Kimyasal kontrol olarak da, sadece bulaşık ağaçlarda (veya bulaşık kısımlarda) şayet zararlı kolonileri canlı ve sağlıklı ise (söz gelimi parazitlenmemişse) mineral yağ kullanımı öneriliyor. Çiçek döneminde ve günün güneşli zamanlarında uygulama yapılmamasını ilave etmişler.

Zeytinclik Araştırma Enstitüsünden bir görevli Şubat ayında yapılacak işler arasında bir çok şeyin yanı sıra zeytin kara koşnilinde mineral yağ uygulamasının önemini de vurgulamış.

Bazı mineral ve bitkisel yağlar organik tarımda da kullanımına izin verilen mücade araçları içinde. Özellikle kabuklu bitler için kabul ediliyor.

Dr.Vera Sergevea'nın hazırladığı bu siteyi zeytin hastalık, zararlı, gelişim bozukluğu ve beslenme bozukluklarını tanımlamakta çok pratik olması sebebiyle oldukça faydalı buldum.

Purdue Üniversitesinin bu dökümanı sert veya yumuşak kabuklu bitler ve unlu bitleri tanımlamakta oldukça pratik. Bunların mücadelesinde uygulanan püskürtmelerin zaman ve içerik açısından incelemesinde ise bu doküman oldukça yararlı.

Bu üniversitenin gerek uygulamalı ders notları gerek bağımsız araştırmalarına ait yayınları pratik olarak işe yarayacak efsafta. Entomoloji bölümüne ait yayınları sık sık kullanmaya çalışıyorum.

Türkiye II.Biyolojik Mücadele Kongresinde sunulan bir bildiride aonidiella aurantii (Kaliforniya kırmızı kabuklu biti, kırmızı koşnil)'in Türkiyede de bulunduğu saptanan doğal düşmanlarından söz edilmiş, yapılan çalışmalarda iki parazitleyici ve 15 avcı türün saptandığı belirtilmektedir.

Tarım Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Aonidiella aurantii (Kırmızı Kabuklu Bit) ile ilgili bir bülteninde biyolojik mücadelenin önemini belirtmiş ve "Doğal düşmanlardan gerektiği gibi yararlanmamız için gereksiz yere ilaçlama yapılmamalı; yağlar dışında ilaç atılmamalıdır" şeklinde yazmışlar.

Rahmetli Prof.D. Niyazi Lodos'un önderliğinde çıkan Türk Bitki Koruma Dergisinde 1984 yılında Nedim Uygun ve Erdal Şekeroğlu imzasıyla yayınlanan "Yeni Kurulan Turunçgil Bahçelerinde Entegre Zararlı Mücadelesi" başlıklı makalede (bu arada bilim dünyasında yayınlanan makaleleri gazete köşe yazılarıyla ya da edebiyat makaleleriyle karıştırmamak lazım. Bunların arkasında genellikle laboratuar ve/veya saha deneyleri vardır. "makale" sözcüğü Türkçenin bir kısıtlaması, yabancı dillerde bunların isimleri ayrıdır). Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Biti için,

"The carefully timed mineral oil applications (at a rate of 1.5 %), twice a year one in winter and one in early summer, were good enough to keep the California red scale populations at low levels at all plots since 1980"

"Her yıl biri kışın, diğeri erken yazda olmak üzere zamanlaması dikkatlice saptanmış %1,5'luk iki mineral yağ uygulamasının 1980 yılından bu yana tüm deneme alanlarında Kaliforniya Kırmızı Kabuklu Biti nüfusunu iyi bir seviyede tuttu."

denilmektedir.

Kabuklu bitlere karşı pestisit endüstrisinin çeşitli özelliklerde mineral yağları çok uzun yıllardır dünya piyasalarında var. Narrow-Range yağlar ile hem kışın hem de sürgünlerin hızla büyüdüğü mevsimlerde uygulanabilen, kısa ve ani temas etkisi, seçiciliği ile faydalılara zararı minimum olan bu yağlar bir çok markada var.

Bazıları mineral yağa çok küçük miktarda insektisit karıştırarak ürünlerini farklılaştırmaya çalışmışlar. Söz gelimi bu üründe 704gr/lt mineral yağ varken, 4 gr/lt de Imidacloprid eklemişler. Kendi adıma, litrede 4 gr bile olsa bu böcek ilacını içerdiği için kullanmayı tercih etmem.

Bu ürün ise hayli ilginç. Böyle bir dertten muzdarip olsam el altında bulundurmaya bakardım. Başka bir çok marka da hali hazırda var ve bunlar turunçgiller ve zeytin için ruhsatlandırılmış durumda.

Uzun lafın kısası, zeytin ve turunçgillerde özel olarak Kaliforniya Kırımızı Kabuklu biti, genel olarak sert kabuklu bitlerde esas mücadele aracı, herkesin hakkını teslim ettiği üzere biyolojik, doğal düşmanlara havale edilmiş durumda. Yetiştiricilerin yapması gereken iyi gözlemci olmak, doğal düşmanları koruyup kollamak. Çok gerekiyorsa, sonunda doğal düşmanları hakim kılacak şekilde mineral yağlardan yararlanmak.

Ülkemizdeki handikapların, birincisi bilgi eksikliği ve bilginin olmadığı yerde insanların yarı uydurma, yarı olsa olsa metodlarıyla hareket etmeleri, fazladan bunları etraflarına da yaymaları. İkincisi, var olan bilginin de (belki bunları yazanlar okunmadığını bildiğinden) uygulanabilir bilgi olmaktan uzak olması. Düşünelim bir kez. Kaç yetiştiricimiz kabuklu bit parazitlerini tanır, yüzde kaç parazitlenme olduğunu ölçer ve zararlı larvalarının neye benzediğini bilir? Belki sadece profosyonel olup eğitimini almış olanlar. O halde yabancılardan kopya bile olsa o dükümanları öyle yazmanın memlekete de bir faydası olmaz.

Her tarafın gerekli gereksiz böcek ilacına bulandığı ortamda zaten doğal düşman da kalmamış durumda. Yurt dışında böyle durumlara da çare düşünmüşler. İstiyorsunuz canlı parazitleyicileri gönderiyorlar, siz de ağaçlarınıza salıyorsunuz. Bunlar çok gezenti değil, genellikle o ağaç(larda) kalıyorlar.

Son bir not. Doğal düşmanlar tozlu ortamı tercih etmiyorlar. Bahçelerin etrafında tozlu yollar vb. varsa buralardan ağaçlara toz kalkmasını önlemek için asfalt kaplayın deniyor. Bu sebeple kabuklu bit ile enfekte olmuş ağaçlarda kaolin kullanmak faydalı nüfusunun artmasında bir engel olabilir. Bulaşıklık sonlandırılıncaya kadar kullanmamak daha iyi olabilir.

Lilium 29-12-2012 03:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1077149)

Uzun lafın kısası, zeytin ve turunçgillerde özel olarak Kaliforniya Kırımızı Kabuklu biti, genel olarak sert kabuklu bitlerde esas mücadele aracı, herkesin hakkını teslim ettiği üzere biyolojik, doğal düşmanlara havale edilmiş durumda. Yetiştiricilerin yapması gereken iyi gözlemci olmak, doğal düşmanları koruyup kollamak. Çok gerekiyorsa, sonunda doğal düşmanları hakim kılacak şekilde mineral yağlardan yararlanmak.

Zeytine Kışlık yağ atılır gibi bir ibare hiç bir yerde göremedim. bir sürü raporlar makaleler yazıp kelime kalabalığı yapmanıza gerek yok, herkesin bildiği halk arasında bildiği kışlık yağ (sarı ilaç) zeytine atılır mı? atılmaz mı? Bunu iki cümleyle söylemek bu kadar zor mu?

Burada şu yazılmış

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1047699)
Şimdilik (mevsim itibaryla) bordo bulamacı, takiben kışlık yağ uygulaması öneriyorum

Bende şunu demişim.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium (Mesaj 1055347)
Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz. :)

Hazmedemediğiniz konu ne? derdiniz ne? anlamış değilim.

Burada da kışlık yağdan bahsedilmiyor, bakınız ne denmiş

"Zeytin Kara Koşnili için mücadele edilir.% 70 EM yazlık mineral yağ kullanılır."

Sizin vermiş olduğunuz göstermiş olduğunuz linklerde raporlarda makalelerde nerede" zeytinde kışlık yağ kullanınır" diye bir yazı var gösterebilirmisiniz, % 70 EM yazlık mineral yağ başka bir şey, kışlık yağ başka bir şeyi ifade ettiğini bilmediğinizi sanmıyorum.

Biliyorsunuz da bu hazımsızlığınız ne onu anlayamıyorum..

Benim kimseyle alıp veremeyeceğim bir şey olamaz bu siteyede birileriyle kavga yapmak için yazmıyorum bildiğimizi anlatmaya bilmediğimizi öğrenmeye paylaşıma açık gönüllü arkadaşlarla paylaşımda bulunmak için buradayız, 130 bin üyesi olan bir sitede hemen hemen kimse birbirini tanımadan özveriyle paylaşımda bulunması beni siteye bağlayan taraf ve onun için buradayım.

Kimseye benim dediğim doğruduru anlatmak için sayfalar dolusu yazmaya gerekte görmüyorum fikrimi söylerim doğru bulur inanırsın yanlış bulur inanmazsın, yeter ki her şey uslup ve saygı çerçevesinde olsun, Kin nefret tohumları ekmeden.
Sonuçta sanal bir ortamda yazışmalar yapıyoruz bu yazışmalarla güzel arkadaşlıklar güzel dostluklarda çıkabiliyor, anlaşamadığımız arkadaşlarda oluyor ama bunu kine nefrete küfüre getirmenin ne alemi var kime bir yararı var, geçmişte bunlarda yaşandı görüldü kime ne faydası oldu, kötü söz sahibine aittir cümlesinden kendime ait olanını alıyorum gerisini de size bırakıyorum meyvelitepe, Site sizindir siz seyrinize devam edebilirsiniz, ben aynı filmi iki defa seyretmem...

Bu size son mesajımdır meyvelitepe...

Hayatınızda başarılar sağlıklı mutlu bir yaşam dilerim.

MeyveliTepe 29-12-2012 04:11

Kışın atılan yağ kışlık yağdır. Tanım ve terminoloji tekrarı yapmaya gerek yok. Onlar da diğer "laf kalabalığı"(!) gibi okuyabilenler için zaten. Gerisi mânasız ve değersiz, geçiniz.

syıldıran 29-12-2012 09:07

Vintervaş vb. DNOC Amonium ihtiva eden sarı renkli zehirli bir yağlı emülsiyon olup kış şartlarında yaprağını döken ağaçlara uygulanan bir yağ olup kışlık yağ olarak adlandırılır. Porkan vb. ise beyaz renkte zehirsiz mineral yağ emülsiyonu olup , yazlık yağ olarak adlandırılır. Ilıman bölgelerde yaz kış , soğuk bölgelerde yaz şartlarında kullanılır. Aynı yağ yazın kullanıldığında yazlık yağ , kışın kullanıldığında kışlık yağ değildir.

MeyveliTepe 29-12-2012 11:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran (Mesaj 1077215)
Vintervaş vb. DNOC Amonium ihtiva eden sarı renkli zehirli bir yağlı emülsiyon olup kış şartlarında yaprağını döken ağaçlara uygulanan bir yağ olup kışlık yağ olarak adlandırılır. Porkan vb. ise beyaz renkte zehirsiz mineral yağ emülsiyonu olup , yazlık yağ olarak adlandırılır. Ilıman bölgelerde yaz kış , soğuk bölgelerde yaz şartlarında kullanılır. Aynı yağ yazın kullanıldığında yazlık yağ , kışın kullanıldığında kışlık yağ değildir.

"Dormant oil is a term that was originally used to refer to heavy grade oil products used on woody plants during the dormant season. These older products caused phytotoxic effects if used during the growing season, so were limited to dormant season applications. These products have now been replaced in the horticultural market with lighter grade, more highly refined products that can be used both in winter and summer. The term dormant oil now refers to the time of application rather than the product. Dormant oil applications target overwintering insects and can kill adults, nymphs and eggs of insects like mites."

"Kışlık Yağ terimi orijinal olarak bitkilerin soğuklama dönemlerinde odunsu bitkilerde kullanılan petrol bazlı ağır mineral yağlar için kullanıldı.Bu eski ürünler bitkilerin uyanık olduğu dönemde kullanıldığında fitotoksite etkileri gösterdiğinden kullanımları soğuklama dönemleriyle sınırlıydı.Bu ürünler, hem kışın, hem de yazın bitkilerin büyüme döneminde kullanılabilen, daha hafif ve yüksek derecede rafine edilmiş yağlara yerlerini bıraktılar. Kışlık yağ terimi artık mineral yağın kendinden çok uygulama zamanını ifade eder. Kışlık yağ uygulamaları kışlayan böcekleri hedefler ve akarlar gibi böcek erişkin, nimf ve yumurtaları öldürür."

Literatürde artık, yağlar kullanıldığı zamana göre adlandırılıyorlar. Bahsettiğiniz markalar zeytinde ruhsatlı mıdır bilmiyorum, öyle olsaydı dahi DNOC ammonium insan ve çevreye çok zehirli bir insektisit ve insektisit kullanımı zaten hiç bir şekilde önerilmiyor.

Ek:
DNOC ve tuzları (amonyum, sodyum, potasyum) kullanımı 304/2003 (99/164) madde numaralarıyla tarımda pestisit olarak kullanımı dokuz yıl önce Avrupa Birliğinde yasaklanmış. Türkiyede hala serbest mi bilmiyorum. Satıcılar Vinter Vaş (Winter wash demek istiyorlar galiba. Kış yıkaması, kış kaplaması gibi bir şey) diye satıyorlar. Konumuz ile uzaktan yakından alakası yok.

pria 29-12-2012 17:37

Bu yıl ilk kez kaolin atacağım zeytinlerime..

Sayın Meyvelitepe, zeytin kabuklu biti için de kaolinin caydırıcı, uzaklaştırıcı etkisi var mı acaba?

erencool 30-12-2012 01:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium (Mesaj 1055347)
Halil bey zeytinde kışlık yağ kullanılmaz, daha doğrusu yaprağını dökmeyen bitkilerde kışlık yağ kullanılmaz.
Kullananlar tecrübelerini de paylaşırsalar seviniriz. :)


Merhabalar,

Sn. Lilium size iki şey soracağım.

1) "Yazdığımda bir art niyet yok" diyorsunuz.
Hiçbir belge paylaşmadan, kesin olarak "kullanılmaz" diyorsunuz. Diğer insanlardan da, tecrübelerini paylaşmalarını gülerek istiyorsunuz.
Bu cümlenin sonunda gülecek ne var anlayamadım. Aslında anladım, tüm okuyanların da anladığını sanıyorum:)

2) "Bu hazımsızlık nedir anlayamıyorum, konu hakkında fikrimi sundum, doğru ya da yanlış dersiniz" diyorsunuz. Kesin bir dille "kullanılmaz" demenizden önce, Sn. Meyvelitepe, belgelerle sabit "kullanılır" demişti. Ama sizin gibi gülmemişti.:dilli:

Oysa bizler (benim gibi acemiler), Sizler bordo bulamacı, ya da kaolin kili yazdığınızda, yeni sayfa açarak google amcaya, bu ne demek diye soruyoruz.
Yani öğrenmek için, bir konuda geçenlerin kelime anlamlarını öğrenerek ilerliyoruz. Bitki ve toprak konusunun genişliği göz önüne alınırsa işimiz hayli zor.

Ben ve benim gibi düşünenler adına söylüyorum. Sitede bilgi paylaşan tüm arkadaşlardan ricam, net bilgi sahibi olmadıkları konularda, kesin cümlelerle cevap yazmak yerine, bilgi sahibi arkadaşların yazmasını beklesinler. Yoksa bir süre sonra, doğal ve sağlıklı ürünler üretelim derken, sistemin bir parçası olacağız. Yukarıdaki paragrafta işimiz hayli zor demiştim. Zor olarak kalsın, lütfen imkansızlaştırmayın.

Saygılarımla


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:36.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024