19-04-2010, 10:57 | #1591 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Hatta şöyle bir şey de buldum: "Asit Yağmurları kükürt ve azot dioksitlerin atmosferdeki nemle birleşerek sülfürik ve nitrik asitli yağmur, kar ya da dolu oluşturması biçiminde kirliliğe yol açmasıdır. Bu tür yağmurda tanecikler siste asılı olarak süspansiyon oluşturabilir ya da en kuru halde birikebilirler. Asit yağmurlarının verdiği ileri sürülen zararın bir bölümünün aslında bazı doğal nedenlerden kaynaklandığı yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmışsa da, petrol ve kömür yanmasından oluşan kükürt dioksit ile otomobil motorlarından çıkan azot oksidin, asit yağmuru sorununu büyük ölçüde şiddetlendirdiği kesindir. Kirliliğe yol açan tanecikler, kaynaklarından binlerce kilometre uzağa rüzgarla taşınabilir. Sözgelimi A.B.D‘nin kuzey doğusundaki asit yağmurlarına, Kanada'dan yayılanlar da katılmış, Kanada'nın doğusundaki kükürt içeren yağış, A.B.D 'den kaynaklanmıştır. Bilim adamlarının tümü asit yağmurlarının denetlenmesi için bir an önce yasalar çıkarılmasını istemektedirler. Ne var, ki söz konusu yasaların yol açacağı harcamalar çok yüksektir, bu yüzden de sorunun çözülmesi sürekli ertelenmektedir. Ekonomik faaliyet, kıtlığa karşı yapılan bir savaştır. İnsan bu savaşta bir takım değerleri üretip tüketirken başka bir değer olan kaliteyi ÇEVRE ’yi de tüketmektedir. Hava, su, yeşil ve toprak gibi ...... Biri kirlendiği zaman beraberinde, zincirleme olarak, diğerleri ve bunlardan yararlanan insanlar da kirlenmekte ve yok olmaktadır. Görüldüğü gibi hava doğal ve yapay etmenlerce kirletilmektedir. Yapay etmenlerin temelinde insan bulunmaktadır. Fabrikadan, evlerden ve araçlardan çıkan dumanlar tarafından atmosfer durmadan kirlenmektedir. Bu kirlilik doğrudan olduğu gibi asit yağmurları yoluyla da bitkiye, insana, suya, toprağa ve taşa etki etmektedir. Termik santrallerde, ısıtmada ve endüstri kurumlarında kullanılan kömür atmosfere kül (kadmiyum, arçelik, kurşun) CO2 ve SO2 yaymaktadır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de kömür ve petrol tüketimi giderek artmaktadır. Artan taşıt sayısı da petrol tüketimini dolayısıyla atmosferdeki karbon monoksit gazını yükseltmektedir. Yanardağlar da havadaki SO2 ve CO2 gibi gazların miktarını arttırmaktadır. Bu gazlar havadaki su buharı ile birleşirler. H2O+SO2 ______ H2SO4 (sülfirikasit) ve H2O+NO2 ______ HNO3 (nitrik asit) olarak yere düşerler. Hava kirliliği, ışınların yere ulaşmasını ve atmosfere yayılmasına da engelleyerek iklim üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.Asit yağışları yapraklardaki klorofilin bozulmasına ve bitkinin sararıp kurumasına neden olmaktadır. Bilindiği gibi bitkiler, fotosentez sırasında CO2 tüketir. Asit yağmurları, bitkileri kurutarak, diğer yandan atmosferdeki CO2 (karbondioksit) tutarının artması için ortam hazırlamaktadır. Başka bir anlatımla, bir olumsuzluk bir başka olumsuzluğu üretmektedir. Bu asit yağışlarının etkilerini görebilmek için iki aşamadan oluşan deneylere girişilmiştir : Birinci aşamada 16 saksıya kızıl çam, 20 saksıya fasulye ve nohut ekildi. Kızıl çam ve fasulyeler 4 ’er saksıdan oluşmak üzere 5 ’er gruba ayrıldı. Her grup PH3, PH4,5, PH6, yağmur suyu ve çeşme suyu gibi asidik değeri farklı sularla sulandı. Çalışma 2 ay sürdü. Çalışmalara çeşitli sınıflardan 15 öğrenci katıldı. Çalışmalarımızda kullanılmak üzere, topladığımız yağmur suyunun asidik değeri ölçüldü: İlk yağış PH5,5, ikinci ve daha sonraki yağışlar PH6 olarak saptandı. Bu da bize hava kirliliği ve onun oluşturduğu asit yağmurlarının çevremizde bir realite olduğunu kanıtlamaktadır. AŞAMA A ) TOHUM GRUBU 20 saksıya fasulye ile nohut karışık olarak ekildi. Bu 20 saksı, her biri 4 saksıdan oluşacak şekilde 5 gruba ayrıldı. Ekildiği tarihiden itibaren, her grup asidik değeri PH3, PH4,5, PH6 olan sularla, normal su (musluk) ve yağmur suyu ile sulandı. Her grupta 3 saksı esas alındı. İki ay boyunca gözlem ve ölçümler yapıldı. Tohum – 1 Grubu (Yağmur suyu) 15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000 1. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 22 cm Fasulye = 4 cm Nohut = 23 cm Fasulye = kuru 2. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 30 cm Fasulye = 5 cm Nohut = 30 cm Fasulye = 17 cm İkisi de solgun 3. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 26 cm Fasulye = 8 cm Nohut = 38 cm Fasulye = 8 cm Tohum – 2 Grubu (PH3) 15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000 1. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 20 cm Fasulye = 4 cm Nohut solgun, Fasulye kuru, toprakta beyazcıklar 2. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 31 cm Nohut = 24 cm Fasulye yok Sararmış ve kurumuş 3. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 10 cm Nohut = 10 cm Fasulye yok İkisi de kurumuş Tohum – 3 Grubu (PH4,5) 15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000 1. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok 2. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok 3. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok Tohum – 4 Grubu (PH6) 15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000 1. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 20 cm 22 cm 23 cm 2. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 18 cm Fasulye = 11 cm 19 cm 13 cm 20 cm 13.5 cm 3. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 19 cm Fasulye = 19 cm 20 cm 20 cm 21 cm 21cm Tohum – 5 Grubu (PH6) 15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000 1. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 18 cm Nohut = 21 cm 2. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Fasulye = 9 cm Fasulye=11 cm 3. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Fasulye = 5 cm Fasulye=7 cm GENEL GÖZLEMLER : a) Gövde ve renkte görülen değişimler • PH3 = Çimlenme yavaş, önce hızlı olan büyüme yavaşlıyor. İki ay sonra sararma ve kuruma başlıyor. • PH4,5 = Çimlenme yok. • PH6 = Fasulye ve nohut diğer gruplara göre erken çimleniyor ve hızla büyüyor. • Normal su : Nohut ve fasulye normal sürede çimleniyor ve büyüyor. • Yağmur suyu : Normal sürede çimleniyor. Büyüme hızı normal. Ancak 2 ayın sonunda sararma başlıyor. b) Bazı bitkiler topraktan çıkarıldı ve kök gelişmeleri incelendi • PH3 = Köklerin ince, seyrek ve yukarıya doğru kıvrıldıkları gözlendi. • Yağmur suyu (PH5,5-6) = Gövde daha kalın, köklerin sık ancak kısa olduğu gözlemlendi. • Normal su = Köklerin uzun, kalın ve sık olduğu gözlendi. • SONUÇ = Suyun asitlik değeri arttıkça köklerin uzunluk, kalınlık ve sıklık özelliklerinde normal olmayan gelişmeler görülmektedir. B) KIZILÇAM GRUBU Kızıl çam –1 Grubu (PH3) 9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark 1.Saksı 8.5 cm 9.5 cm 9.8 cm 13 mm 2. Saksı 15 cm 15.5 cm 16 cm 10 mm 3. Saksı 2 cm 2.2 cm 2.3 cm 3 mm 4. Saksı 1 cm 1.5 cm 1.9 cm 9 mm Ortalama Büyüme : 8.75 mm Aylık Büyüme : 7.1 mm Kızıl çam –2 Grubu (PH4,5) 9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark 1.Saksı 8 cm 8 cm 8 cm 0 mm 2. Saksı 6 cm 6 cm 7 cm 11 mm 3. Saksı 4.5 cm 4.5 cm 5 cm 11 mm 4. Saksı 5 cm 5 cm 6 cm 11 mm Ortalama Büyüme : 8.5 mm Aylık Büyüme : 6.083 mm Kızıl çam – 3 Grubu (Normal Su) 9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark 1.Saksı 5 cm 5.5 cm 6 cm 11 mm 2. Saksı 1 cm 3 cm 4 cm 21 mm 3. Saksı 5.5 cm 6 cm 8 cm 25 mm 4. Saksı 4,5 cm 5 cm 6 cm 15 mm Ortalama Büyüme : 18 mm Aylık Büyüme : 14.875 mm Kızıl çam – 4 Grubu (PH6) 9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark 1.Saksı 3 cm 3.7 cm 5 cm 20 mm 2. Saksı 3 cm 3.8 cm 4 cm 20 mm 3. Saksı 1.5 cm 2 cm 2.5 cm 15 mm 4. Saksı 5 cm 6 cm 6.6 cm 16 mm Ortalama Büyüme : 17.75 mm Aylık Büyüme : 3.8416 mm Tablolardan ve grafikten de anlaşılacağı gibi kızıl çamlardaki büyüme oranı, PH değeri arttıkça azalma gösteriyor. Ayrıca renkte koyulaşma ve az da olsa yaprak azalması görülüyor. Bilindiği gibi hava kirliliği ve asit yağışları öncelikle yapraklardaki klorofili olumsuz olarak etkilemekte, bu nedenle yaprak fotosentez yeteneğini yitirmekte; besin üretemez duruma gelen bitki kurumaktadır. Gerçekten, asit yağışlarının yaygın olduğu yerlerde çamların gövdesi kesilmek suretiyle incelenecek olursa (Resim – 5) yalnız kabuk çevresi (2 ile gösterilen yerler) kuru, orta kesimler aşırı derecede ıslaktır. Böyle bir ağacın kereste değeri yoktur. Halk arasında bu şekilde hiçbir işe yaramayan insanlar için “su yutkunan adam” nitelendirilmesi yapılır. Görülüyor ki hava kirliliği ve yağışlar bitkilerin yalnız morfolojik yapısını bozmakla kalmıyor, aynı zamanda örneğin bir ağacı “ekonomik” olmaktan da uzaklaştırabiliyor" Kaynak: www.tubitak.gov.tr |
13-05-2010, 18:40 | #1592 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Volkanik Kül
Malum İzlanda'da patlamalar devam ediyor ve kül bulutları Avrupa'yı geçip Türkiye'ye gelmeye devam ediyor. Birkaç gündür İstanbul'da ince ince yağmaya devam eden kükürtlü tanecikler, bitkileri olumsuz etkiliyor. Sulama için su dinlendirmekte kullandığım kabın kenarında biriken kalıntıları ve bu volkanik külü fotoğraflayıp paylaşmak istedim. DSCN0729.jpg Sapsarı rengi ile de kendini belli eden külden biraz alıp yaktım ve kokusuyla kükürt olduğunu tekrar belli etti. Parmağımın ucunda kendisini daha iyi belli ediyor. Bonsailerinin yapraklarında bu veya bunun gibi tortular/tozlar bulan arkadaşlara tavsiyem içme suyu ile toprağa gelmeyecek şekilde ağaçlarını yıkamaları. DSCN0731.JPG |
17-05-2010, 19:07 | #1594 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Fidanlarımın saksılarında bolca ot çıkıyor, ortam kırlık olunca. Mürverin dibindeki otu almak için elimi attım. Bir akrepi de kuyruğundan tutmuş oldum. Korkudan ölecek gibi oldum. |
17-05-2010, 21:44 | #1595 |
Ağaç Dostu
|
Geçmiş olsun mehmet bey, ucuz atlatmışsınız. Ben de benzer şekilde yılanla iki-üç kez karşılaştım. Son olarak da geçtiğimiz hafta sonu köye ziyarete gittiğimde hayvan gübresi yığınını görünce dayanamayıp iki torba yanmış gübre aldım. Eve getirdiğimde torbalardan yere düşen karınca kadar küçük bir böcek dikkatimi çekti. Yakından bakınca iki kıskacını farkettim ve ürperdim. Akrep Kıbrıs'ta çok seyrek rastladığım bir tür. İnşallah onları eve de taşımamışımdır. Eğer öyleyse yakında sizin tecrüblerinize ihtiyacım olabilir. |
26-05-2010, 03:12 | #1596 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-05-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
|
Bilgisayarda orman tasarlamayı deneyeniniz oldumu ? Gerçeğinin yerini tutmasada bu gidişle iyi modellemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Hem odun hammaddesini kullanırken az kayıp için hem ormanları tüketince sanal ormanlarımız olsun diye |
12-06-2010, 17:25 | #1597 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-02-2007
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 44
|
Merhabalar, Acaba bu bonsai gölgesinde banada bir yer var mı? Malum havalar gayet sıcak Öncelikle bonsailer hakkında neredeyse forumun hepsini okudum (okuldayken bu kadar çok yazı okumadığımı söyleyebilirim ) Kabul görürseniz bende kendi fikirlerimi ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım yardımcı olur. Benim gibi bu konu hakkında bilgisi olmayan kişiler internet aramaları ile bu siteyi bulup, foruma üye oldukları kanaatindeyim. Genel olarak kesin bir bilgi sahibi olunmadığı için aklındaki sorulara mesala hazırlanacak toprak, sulama şekli, budama tarzı telleme, saksı değişimi ... gibi konularda kesin cevap bulacağımızı zannediyoruz. Bu soruyu forumda bir yere yazdığımız zamanda gelen cevapta 'forumda bu konu var arama kısmından bulabilirsin' denildiği zaman ister istemez insanın o için şevki kırılıyor. Daha sonra yapılan aramalarda örneğin, toprak konusunda bir çok üyenin farklı toprak yapılarını kullandıklarını düşünmekteyim. Sonuçta bu gibi çeşitlilikler ister istemez bu işin çok zor olacağı izlenimi veriyor. Belki hangisini kullandığı fark etmeyecek ama işte bunların açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Bazı konular gereksiz yerlere çok fazla gidebiliyor. Ayrıca şunuda belirltemek isterim çoğu insanın bütün forumu okuyacak kadar yeterli zamanıda olmayabiliyor (yeni muayenehane açtığım için benim yeterli zamanım var) Çoğu emek vermiş bonsai sever için önemli olmuyacak sorularda bizler için önemli olabiliyor. Kabul görürseniz eğer benim düşüncem bonsai ana başlığının altında geniş kapsamlı makale tarzı bir yaznın hazırlanması olacaktır ya da soru cevap gibi bir kısımda olabilir. Örneklerinin olduğunu biliyorum ama daha dikkat çekici ve kapsamlı birşey olmasının yararı olabilir diye düşünüyorum Bir ikincisi ise Ali Bey'in 2007 yılında sorduğu 10 yıl sonra sizce Türkiye'de bonsainin nerede olup olamıyacağı ile ilgili bir soru. Bence gayet hızlı bir şekilde ilerliyor. Hem bilgi birikimi (sizin onlarca senede yabancı kaynaklardan zar zor edindiğiniz bilgiler artık Tükçe olarak çok daha erişebiliyoruz) hem ülkemize gelen ithal bonsai sayısı hemde Türkiye'de üretilmeye çalışılan bonsailer... Sadece büyük şehirlerimizde satılan bonsaileri artık bir çok şehirde görmemizde mümkün. Konuyu hemen bağlıyayım. Dahada iyi yerlere geleceğine inancım sonsuz. Okuyacaklar için bu kadar uzun bir yazıyı okuttuğum için özür dilerim. Hepinize nice güzel bonsaili günler dilerim Gökhan KIRANARTLIOĞLU |
27-07-2010, 13:39 | #1599 |
Ağaç Dostu
|
Bence bu konuda konuşarak fazla zaman harcamak yerine her şehrin etkin bir bonsai kulübü olması daha fazla sonuç verecektir . İzmirde olduğu gibi , tecrubeli arkadaşların yol göstericiliğinde herkes kendi fidanını getirse ve atölye çalışması yapılsa ...toplantılar aylık düzenlense . Teorik olarak ne kadar bilgi edinirseniz edinin uygulamaya geçmeden , hata yapmadan tecrube edinemezsiniz . İlk teorik çalışmalara 2005 ' te başladım , ilk fidanımı 2008 ' de telledim . Eğer bana yol gösterip cesaretlendirecek kimseler olsaydı şimdi 5 yıllık ağacım olacaktı ... Saygılar . |
27-07-2010, 15:39 | #1601 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Durum böyle olunca, neden hazır reçeteler yok, iki dakkada okuyup çıkalım demeniz doğru olmuyor... |
|
27-07-2010, 16:10 | #1602 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Sn kirangokhan, Aslinda ben de bu konuda sn malina'ya katiliyorum. Benim bonsai konusu ile tanisikligim birkac sene onceye dayansa da bu ise fiilen baslamam henuz birkac ay sayilir. Ve sanirim bu forumdaki konular arasinda en cok mesakkat ve sabir isteyen ve uzun yillar calisma gerektiren konu da bonsai konusu olsa gerek. Ancak benim bonsai ile ilgili olarak simdiye kadar ogrendigim bir numarali kural: teroik bilgilerle bir yere kadar gidilebilecegi o noktadan sonra ilerlemenin sartinin pratik oldugudur. VE bir makale yerine uyelerin bu sekilde hem fotograflarla, hem anlatimlariyla hem de soru-cevaplarla tecrubelerini paylasmalari bir bakima yeni baslayanlara tecrube kazandirici nitelikte. Bir makale veya kitabi okudugumuzda bize verecegi seyler sadece genel bilgilerden ote gidemez, ancak her agac icin yapilan uygulamalar, kullanilan ilac ve gubreler, uygulamalarin yapildigi tarihler vs. ayrıca bölgelere göre hangi agacin ne tur bir tepki verdigi agactan agaca degisen bir sey ve bunu da en iyi diger uyelerin aktarimlarindan ogrenebiliriz. Ben bonsai konusunda yeryuzundeki tum agaclar icin ayrintili bilgilerin, fotograflarin verildigi bir kitap bilmiyorum ancak forum vasitasiyla bu konulara ulasabiliyorum. Ve daha da onemlisi performansimi asama asama resimleyerek benden daha deneyimlilerden oneri ve gorus almak da ayrica kitaplarda bulamayacagim birsey! |
27-07-2010, 22:48 | #1604 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: İstanbul, Sarıyer
Mesajlar: 505
|
Evet P.Afra. Gelişimi kolay kontrol edilebilir, yaşatması kolay. Bu boy çalışmalar için crassula ve portulacaria uygun türler. Bence bu boyda çalışmalarda önemli, yani işin zor kısmı olan tür, aynı işi çam ile yapabilmenin imkanı yok sanırım. |
28-07-2010, 10:04 | #1606 |
Ağaç Dostu
|
Bir "kuromatsu" karaçam örneği iğnelerinden boyunu anlamak mümkün takribi 9 cm lik bir ağaç ddd001.jpg dahada küçükleri var tabi |
08-08-2010, 01:46 | #1607 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
ben yeni bir bonsai aldım adıda sanırım zelkova ama ne yapıcağımı bilmiyorum biraz bonsailer hakında bilgim var ama ilk ne yapmam lazım toprakda gübre olarak ne kulanmalıyım nasıl budamalıyım bonsainin türü s bonsai si lütfen yardım edin |
08-08-2010, 07:36 | #1608 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Şu an sulamaya dikkat edin en önemlisi o. Toprak karışımı kışa gerekli olacak. Sulamayı düzenli olarak değil toprağın ihtiyacına göre yapmalısınız. Eğer toprak kuruyorsa günde iki kere de sulama gerekebilir, iki günde bir de sulamak gerekebilir. |
08-08-2010, 09:46 | #1609 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
peki ya budamayı daha sonra mı yaparım yoksa hangi mevsimlerde budayım? |
08-08-2010, 10:38 | #1610 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Budama genellikle şubat mart gibi uygun, ama ağacına göre farklılık gösterir. Belirli bir ğaç üzerinde konuşmak daha uygun. Bir başlık açıp ağacını orayafotoğraflarsan daha kolay olur fikir üretmek. |
08-08-2010, 14:28 | #1611 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
fotoraflar
[sıze="2"][/sıze][/sıze] Alıntı:
|
|
08-08-2010, 14:36 | #1612 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
fotoraf
zelkova bonsai im [ATTACH][/ATTACH] |
08-08-2010, 20:13 | #1613 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Evet, bonsainiz biraz rock yıldızlarına özenmiş. Yine de sulamayı sürdürün. Şu an oldukça sağlıklı görünüyor. Kimi gübre önerilerim olacak ama, bir tek ağaç için abartılı olur. Uygun oranlarda bir sıvı gübre alıp kullanın, zaten bir ay sonra gübrelemeyi keseceğiz. Cesaretinizi topladığınızda da budama yaparız. |
08-08-2010, 20:59 | #1614 |
Ağaç Dostu
|
Sayın melih1721 ağaçınızın türü fukien tee yani carmona. Carmonolar tropik türler olup budama yanda teleme işlemlerini gelişm süreçleri içinde yapabilirsiniz. Sadece çok derin budama gerektiren durmlarda yani ağacın kütlesinde açık su kaybı yaşayaçak düzeyde budamalarını yarı uyku dönemi içinde ya da başlanğıçında yapınız. Carmona suyu sefer ama torpak drenaj9ın iyi durmda ise çünkü sürekli ıslak kalan bir toprakda kökler sorun çıkaraçak ve ağaçınız solaçaktır. ŞEhir suyu kireç düzey bakımından srıonlu ise kaynak suyu yağmur suyu gibi bir su kullanınız. Gelime dönemi olan nisan ayında eylül sonuna kdar 15 ila 20 günde bir gübreleme yapınız. Eylülden nisan ayına kdar ise ayda bir olmak üzere gübreleme yaoabilirsiniz. Carmona bahardan yaz sonuna kadar 18 derecelik ısılarda gelişimine devam eder dışarıda durabilir. Kış ise ortam ısısı 18 derecenin altına düşmemelidir. Saygılar. |
09-08-2010, 11:04 | #1615 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
yarın 2 tanedaha bonsai almayı düşünüyorum sizçe ne tür almalıyım?ayrıca içinde ufak beyaz bir böçek gördüm bu bi sorun olurmu? |
09-08-2010, 12:17 | #1616 |
Ağaç Dostu
|
Iyi gunler Melih1721. Bitane bonsai almissiniz. Bence o yeterli, simdi de bonsai yapmak icin iki tane uygun fidan secin, Fidancilarda aradiginiz fidanlari bulabilirsiniz. Yerli agaclar(endemik) uzerinde daha az sorun yasarsiniz ve alacaginiz fidanlarla istediginiz tarzlarda bonsailer yapma imkaniniz olur. Kolay gelsin. |
10-08-2010, 22:21 | #1617 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7
|
yardımlarınız için teşekürederim |
16-08-2010, 19:15 | #1618 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
İzmir'li bonsaiciler, toplantılarda kullanmak için projeksiyon makinası alalım diyorum Burada bir başlık açtım |
07-10-2010, 07:30 | #1619 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Sim derma granül saçak köklerin gelişminde etkili bir ürün. Bonsaicilerin çok işine yarayabilir. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|