18-03-2012, 11:10 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-03-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 271
|
Henüz ilk sayfayı bitirdim ve okudukça büyülendim. Emeğine sağlık penelope .Bu site bağımlılık yapmaya başladı. Eyvah işler kalıyor kalkıp biraz günlük yaşama döneyim yoksa evde her şey aksıyacak. |
14-02-2013, 14:51 | #62 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-01-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 8
|
Penelophe bir gün bir uçuruma sürüklemiş Odysseus'u.. O'na ait ne varsa silmiş atmış hayatından.. Aralarındaki tek bağ, o uçurumun kenarıydı artık.. Penelophe kendisinden çoktan vazgeçtiği için, vazgeçmek zorundaydı Odysseus. Kendisini bu denli sevdiğini söyleyen, o sadakat timsali kadının neden böyle davrandığını anlamaya çalışmış yıllarca.. ne kendisini o uçurumdan aşağıya atabilme cesaretini bulabilmiş kendinde, ne de Penelophe gelip itmiş kendisini.. ara sıra uzaktan yüzünü gösterip, usulca kaybolup gider olmuş, gecenin karanlığı içersine, ardında sessiz ve derin bir sızı bırakarak.. |
08-02-2014, 02:24 | #63 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-01-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 8
|
Küçük Yeşil Kurbağa ve Zar... Asıl kaybettiği; hayatında bir kere yakaladığı insan olma şansıydı ve bu yüzdendi bütün hayal kırıklığı, belki de hırçınlığı... Zamanın zorlayıcılığını gözleri göremezdi ve kulakları duyamazdı artık, bu yüzden Küçük Yeşil Kurbağa prense dönüşemedi! Mutlu değildi evinde ama biliyordu oraya ait olduğunu... R.E. belki de bu yüzden suretine razı geldi, aslını yitirmişti çünkü... |
15-04-2014, 08:48 | #64 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-01-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 8
|
..ve Odysseus diyordu ki : "aslında o soğuk taşa kazılan; kalbimde, düşümde, içimdesin de geçen sendin.. |
24-05-2014, 11:41 | #65 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-01-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 8
|
ve aslında bana geldiğin ilk günün yıl dönümüydü, son hareketin.. |
20-04-2015, 14:53 | #66 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 30-03-2015
Şehir: ankara
Mesajlar: 19
|
bugun sans eseri yabanci bir web sayfasinda ilginc bir mitolojik hikayeye rastladim, cok hosuma gitti, agac dostlariyla da paylasmak istedim. orijinali ingilizce oldugu icin direkt olarak kaynak vermiyorum fakat en azindan cevirerek buraya kazandirayim dedim. amerikan yerlileri arasinda hastaliklar ile ilgili nesilden nesile gecen bir inanis/anlati. insanlarin zulmunden bunalan hayvanat alemi bir gece yarisi ormanin kiyisindaki ucurumun kenarinda bulusmus. gececi hayvanlar asagidaki ormanlik alanda saklanirken gunduzculer ay isigindaymis. hayvanlar diyorlarmis ki, insanlar dogaya verdiklerinden cok dogadan aliyorlar. hatta bazen sadece zevk icin bizleri olduruyorlar. etimizi yemeyip les olarak atip, bazen derimizi bazen de tuyumuzu caliyorlar. gece boyunca her hayvan derdini anlattikca, insanlar her dertli hayvanin derdinden lanetlenmis, her konusan hayvan insan soyuna yeni bir hastalik salmis. gece boyunca etraftaki bitkiler, agaclar hayvanlari dinlemisler, ne kadar onlara hak verseler de insanlara uzulmusler ve yardim etmeye karar vermisler. bazi bitkiler belli bir hastaliga iyilestirmeye gonullu olmus, bazilari baska bitkilerle biraraya gelerek yardim etmek istemis, bazilari ise birden fazla illete care olmus. |
27-03-2016, 12:49 | #67 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-11-2014
Şehir: Almanya
Mesajlar: 61
|
Yazılan mitolojik hikayeler çok güzel. Çok sağol Penelophe. Bize tekrarda bu mitolojik olayları hatırlattığın için. |
|
|