agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Yaşantımızda ve Sanatta Bitkiler
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-10-2006, 03:01   #1
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Ressam Paul Cèzanne...

Paul Cèzanne (Aix-en Provence 1839 - 1906)

Kendi fırçasıyla Paul Cèzanne:


Fransız ressamı. Sonradan banka müdürü olan bir şapkacının oğlu. Orta öğrenimini Bourbon lisesinde (!852-1858) yaptı.Orada Emile Zola ile tanışıp arkadaş oldu. Birlikte şiirler yazdılar, tatillerde Aix kırlarında uzun gezintiler yaptılar. Cezanne resim dersi veren bir okula devam etti, sonra bir gün babasının yerine geçebilmek amacıyla hukuk öğrenimine başladı. Babası < Jas-de-Bouffan > adı verilen bir yazlık ev aldı. Cezanne orada bir atölye kurdu.

Zola 1860 ‘ta Paris ‘e gitti; Cezanne ‘de onun ardından Paris’e gitmek ve ressam olmak istediğini babasına söyledi. Babası oğlunu 1861’de oğlunu Paris’e götürerek Güzel Sanatlar okulunun giriş sınavlarına hazırlanmak üzere İsviçre akademisi adlı okula yazdırdı. Fakat Paul Cezanne çok geçmeden sıla özlemi çekmeğe başladı. Eylül ’de yurduna dönerek babasının bankasında bir işe girdi. Tekrar resme başladı, babasının ve arkadaşı Cüce Achille Emperaire ’nin portrelerini yaptı.

1862 ’de kendini bütün bütün resme vermek amacıyla Paris ’e dönme kararı aldı. Babası ona küçük bir aylık bağladı. Cezanne her gün Zola ile buluşuyordu. İsviçre akademisinde Guillaumin ve Pisarro ile tanıştı. Sıkı bir sanat tutumu vardı. Koyu renkler kullanıyor, boyayı çok kalın sürüyordu. Fakat, yeni arkadaşlarının etkisi altında açık renkler kullanmağa başladı. Geçimsiz olması arkadaşlarını ondan uzaklaştırıyordu. Zaman zaman umutsuzluğa kapılıyor, sık sık Aix ’e çekiliyordu.

1866 ‘da devlet sergisine ilk defa bir eserini gönderdi. Eser kabul edilmedi. Ömrünün sonuna kadar gönderdiği resimlerin hiçbiri bu sergiye kabul edilmeyecekti. Yalnız bir defa arkadaşı Guillemet, bir eserini sergiye kabul ettirdi, ama bu resim de kimsenin ilgisini çekmedi. Cezanne, Hortense Fiquet ile tanıştı ve ondan bir oğlu oldu.

1870 Savaşı patlak verdiği zaman, Cezanne, Provence ’da bulunuyordu. Estaque ’da annesinin evinde Hortense ile yaşıyor, manzara resimleri yapıyordu. Sanatı gelişmişti, renkleri daha canlıydı, boyayı daha ince sürüyordu.

1872 ’de yeniden Paris ’e gitti, Louvecinnes ’de Pisarro ’nun yanında çalışmaya başladı ( Balıkçı Köyü, Coeur Volant yolu, Şarap pazarı. ) Auvers-sur-Oise ’a yerleşti, orada doktor Gachet ile tanıştı ve eseri bakımında bir dönüm noktası olan Asılmış Adamın Evi ’ni (1873) yaptı.

(Louvre)İzlenimcilerin ilk sergisine Auvers ’da Manzara, Modern bir Olympia v.b ile katıldı (1874). Portresini yaptığı Victor Chocquet adında bir resim sever kendisiyle ilgilendi (1876). İzlenimcilerin üçüncü sergisine tenkitçilerin ve halkın tepkisine yol açan on altı resim yolladı.

Sonra Medan ’e yerleşen Zola ’nın yakınında, Melun ’de ve Seine kıyısında çalışmağa başladı.Cezanne, Paris bölgesinde çeşitli manzaralar ve natürmordlar yaptıktan sonra yeniden Provence ’a döndü ve dünyadan elini eteğini çekti.

1884 ‘de Horstense Fiquet ile evlendi ve Marsilyalı Monticelli ile resim yapmağa başladı.

Zola ’nın yayımladığı L ’Oeuvre (Eser) adlı roman arkadaşlıklarına son verdi: Cezanne romanda Lantier adlı kişinin kendisi olduğu sanmıştı. Babasının ölümünden sonra (1886), Cezanne, karısıyla oğlunun Paris ‘te oturmak istemelerine rağmen Aix ’te kaldı. Sainte-Victorie dağından çeşitli manzaralar yaptı, yalnız sanatı için yaşıyordu.Tablolarında duyguların canlılığına kompozisyon titizliği, ritm ve düzen katmak, tabiatın asıl yapısına, ayrıntıların ötesindeki özüne varmak istiyordu.

Ambroise Vollard, 1895 ’te onun eserlerinden derlenmiş önemli bir sergi açtı ise de halkın anlayışsızlığını yenemedi: Cezanne ’ın tablolarıyla birkaç amatör ilgilendi. Cezanne, 1899 ’da resimlerini Bağımsız Ressamlar sergisine verdi. Adı tanınmağa başladı. Emile Bernard, Charles Camoin gibi genç ressamlar ona akıl danışıyorlardı.

Cezanne bazen Paris ’e gidiyor. Fontainebleau ormanında çalışıyordu. Bir ara, Birinci Son bahar sergisine katıldı. Önce fovlar, sonra kübistler onu kendilerine usta olarak kabul ettiler. Sözleri ve mektupları üstüne çeşitler yorumlar yaptılar. Hayatının son dönemindeki bazı önemli eserleri: Kağıt oynayanlar (1890), Pipolu adam (1890), Gustave Geffroy (1895), Annecy gölü (1896), Yıkanan Kadınlar (1895-1905),Teshipli İhtiyar Kadın (1939-1906) Louvre ’da, Amerika, Japonya ve Avrupa ’nın başlı müzelerinde tabloları vardır.


Alıntı: http://www.istanbulsanatevi.com/sana...=tur&ressam=23


------------------------------------------------------

Saygılarımla...

Not 1: Sayın malina ‘ya yardımlarından ötürü teşekkür ederim.

Not 2: Başlığı hazırlarken; Kardeş Türküler ‘den ‘’ Gançum Em Ari Ari ‘’ adlı türkü çalıyordu. ( İçimden geldi, yazdım. )

Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2006, 03:13   #2
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Paul Cèzanne 'den bir kaç resim:


Baumstudie, 1839 - 1906


Mont Sainte-Victoire, 1887


Poplar Trees, 1879-1882


Pine Tree near Aix, 1890


Road at Pontois, 1875-77



Daha fazla resim için:
http://www.agaclar.net/gallery/album.php?id=172

Saygılarımla...

Not: Yine resimlere link ekleyememişim. Kendimle gurur duyuyorum.


Düzenleyen Karga : 16-10-2006 saat 03:18 Neden: Ekleme
Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2006, 09:13   #3
Ağaç Dostu
 
Oğuz Sağlam's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-06-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 267
Değerli dost, muhterem kardeş Karga,

Ben de Fransızları protesto ediyor ve bu ressamın torunlarını kınıyorum gibi "absürd" bir giriş yaptıktan sonra, bunun kötü bir şaka olduğunu belirtiyor, sanatın, hem lokal hem global politikadan ayrı evrensel bir platform olduğunun altını çiziyorum. Bu platformda önemli olan ülkeler, diller, rejimler değil hümanizmdir. Yaşasın sanatın evrenselliği ve H. sapienslerin kardeşliği.

Sanatı itina ile siyaset, strateji, vs benzeri kirlenmiş olgulardan uzak tutup sanatçıları hangi bölgeden olursa olsun sevmek, saymak, anlamaya çalışmak lazım gelir...

Bu güzel bilgilendirici tanıtım kütüphanesi oluşturma çabanızı yürekten destekliyor, bu anlamda motivasyonunuzun kaybolmadan artarak devam etmesini diliyorum.

Saygılarımla,

Oğuz Sağlam Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2006, 18:28   #4
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Oğuz Ağabey,

Yazınızı okumaya başlayınca kafamda '' Yoksa! '' geçti. Yazıyı okumaya devam edince, bunun bir şaka olduğunu anladım.

Sanat konusundaki ( tamamen gerçek olan ) görüşleriniz hakkında yorum yapmak haddim değil. Lakin, yazdıklarınıza iştirak ettiğimi belirtmek istedim.

Ayrıca, sanat hakkındaki düşünceleriniz için şunu söyleyebilirim;

Bir sanat adamına da böylesi yakışırdı zaten.

İlginiz için ve gerekli enerjiyi veren destekleriniz için müteşekkirim.

Saygılarımla...

Sağlıcakla kalın...

Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 21:08.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024