16-10-2006, 03:01 | #1 |
n/a
|
Ressam Paul Cèzanne...
Paul Cèzanne (Aix-en Provence 1839 - 1906) Kendi fırçasıyla Paul Cèzanne: Fransız ressamı. Sonradan banka müdürü olan bir şapkacının oğlu. Orta öğrenimini Bourbon lisesinde (!852-1858) yaptı.Orada Emile Zola ile tanışıp arkadaş oldu. Birlikte şiirler yazdılar, tatillerde Aix kırlarında uzun gezintiler yaptılar. Cezanne resim dersi veren bir okula devam etti, sonra bir gün babasının yerine geçebilmek amacıyla hukuk öğrenimine başladı. Babası < Jas-de-Bouffan > adı verilen bir yazlık ev aldı. Cezanne orada bir atölye kurdu. Zola 1860 ‘ta Paris ‘e gitti; Cezanne ‘de onun ardından Paris’e gitmek ve ressam olmak istediğini babasına söyledi. Babası oğlunu 1861’de oğlunu Paris’e götürerek Güzel Sanatlar okulunun giriş sınavlarına hazırlanmak üzere İsviçre akademisi adlı okula yazdırdı. Fakat Paul Cezanne çok geçmeden sıla özlemi çekmeğe başladı. Eylül ’de yurduna dönerek babasının bankasında bir işe girdi. Tekrar resme başladı, babasının ve arkadaşı Cüce Achille Emperaire ’nin portrelerini yaptı. 1862 ’de kendini bütün bütün resme vermek amacıyla Paris ’e dönme kararı aldı. Babası ona küçük bir aylık bağladı. Cezanne her gün Zola ile buluşuyordu. İsviçre akademisinde Guillaumin ve Pisarro ile tanıştı. Sıkı bir sanat tutumu vardı. Koyu renkler kullanıyor, boyayı çok kalın sürüyordu. Fakat, yeni arkadaşlarının etkisi altında açık renkler kullanmağa başladı. Geçimsiz olması arkadaşlarını ondan uzaklaştırıyordu. Zaman zaman umutsuzluğa kapılıyor, sık sık Aix ’e çekiliyordu. 1866 ‘da devlet sergisine ilk defa bir eserini gönderdi. Eser kabul edilmedi. Ömrünün sonuna kadar gönderdiği resimlerin hiçbiri bu sergiye kabul edilmeyecekti. Yalnız bir defa arkadaşı Guillemet, bir eserini sergiye kabul ettirdi, ama bu resim de kimsenin ilgisini çekmedi. Cezanne, Hortense Fiquet ile tanıştı ve ondan bir oğlu oldu. 1870 Savaşı patlak verdiği zaman, Cezanne, Provence ’da bulunuyordu. Estaque ’da annesinin evinde Hortense ile yaşıyor, manzara resimleri yapıyordu. Sanatı gelişmişti, renkleri daha canlıydı, boyayı daha ince sürüyordu. 1872 ’de yeniden Paris ’e gitti, Louvecinnes ’de Pisarro ’nun yanında çalışmaya başladı ( Balıkçı Köyü, Coeur Volant yolu, Şarap pazarı. ) Auvers-sur-Oise ’a yerleşti, orada doktor Gachet ile tanıştı ve eseri bakımında bir dönüm noktası olan Asılmış Adamın Evi ’ni (1873) yaptı. (Louvre)İzlenimcilerin ilk sergisine Auvers ’da Manzara, Modern bir Olympia v.b ile katıldı (1874). Portresini yaptığı Victor Chocquet adında bir resim sever kendisiyle ilgilendi (1876). İzlenimcilerin üçüncü sergisine tenkitçilerin ve halkın tepkisine yol açan on altı resim yolladı. Sonra Medan ’e yerleşen Zola ’nın yakınında, Melun ’de ve Seine kıyısında çalışmağa başladı.Cezanne, Paris bölgesinde çeşitli manzaralar ve natürmordlar yaptıktan sonra yeniden Provence ’a döndü ve dünyadan elini eteğini çekti. 1884 ‘de Horstense Fiquet ile evlendi ve Marsilyalı Monticelli ile resim yapmağa başladı. Zola ’nın yayımladığı L ’Oeuvre (Eser) adlı roman arkadaşlıklarına son verdi: Cezanne romanda Lantier adlı kişinin kendisi olduğu sanmıştı. Babasının ölümünden sonra (1886), Cezanne, karısıyla oğlunun Paris ‘te oturmak istemelerine rağmen Aix ’te kaldı. Sainte-Victorie dağından çeşitli manzaralar yaptı, yalnız sanatı için yaşıyordu.Tablolarında duyguların canlılığına kompozisyon titizliği, ritm ve düzen katmak, tabiatın asıl yapısına, ayrıntıların ötesindeki özüne varmak istiyordu. Ambroise Vollard, 1895 ’te onun eserlerinden derlenmiş önemli bir sergi açtı ise de halkın anlayışsızlığını yenemedi: Cezanne ’ın tablolarıyla birkaç amatör ilgilendi. Cezanne, 1899 ’da resimlerini Bağımsız Ressamlar sergisine verdi. Adı tanınmağa başladı. Emile Bernard, Charles Camoin gibi genç ressamlar ona akıl danışıyorlardı. Cezanne bazen Paris ’e gidiyor. Fontainebleau ormanında çalışıyordu. Bir ara, Birinci Son bahar sergisine katıldı. Önce fovlar, sonra kübistler onu kendilerine usta olarak kabul ettiler. Sözleri ve mektupları üstüne çeşitler yorumlar yaptılar. Hayatının son dönemindeki bazı önemli eserleri: Kağıt oynayanlar (1890), Pipolu adam (1890), Gustave Geffroy (1895), Annecy gölü (1896), Yıkanan Kadınlar (1895-1905),Teshipli İhtiyar Kadın (1939-1906) Louvre ’da, Amerika, Japonya ve Avrupa ’nın başlı müzelerinde tabloları vardır. Alıntı: http://www.istanbulsanatevi.com/sana...=tur&ressam=23 ------------------------------------------------------ Saygılarımla... Not 1: Sayın malina ‘ya yardımlarından ötürü teşekkür ederim. Not 2: Başlığı hazırlarken; Kardeş Türküler ‘den ‘’ Gançum Em Ari Ari ‘’ adlı türkü çalıyordu. ( İçimden geldi, yazdım. ) |
16-10-2006, 03:13 | #2 |
n/a
|
Paul Cèzanne 'den bir kaç resim: Baumstudie, 1839 - 1906 Mont Sainte-Victoire, 1887 Poplar Trees, 1879-1882 Pine Tree near Aix, 1890 Road at Pontois, 1875-77 Daha fazla resim için: http://www.agaclar.net/gallery/album.php?id=172 Saygılarımla... Not: Yine resimlere link ekleyememişim. Kendimle gurur duyuyorum. Düzenleyen Karga : 16-10-2006 saat 03:18 Neden: Ekleme |
16-10-2006, 09:13 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 267
|
Değerli dost, muhterem kardeş Karga, Ben de Fransızları protesto ediyor ve bu ressamın torunlarını kınıyorum gibi "absürd" bir giriş yaptıktan sonra, bunun kötü bir şaka olduğunu belirtiyor, sanatın, hem lokal hem global politikadan ayrı evrensel bir platform olduğunun altını çiziyorum. Bu platformda önemli olan ülkeler, diller, rejimler değil hümanizmdir. Yaşasın sanatın evrenselliği ve H. sapienslerin kardeşliği. Sanatı itina ile siyaset, strateji, vs benzeri kirlenmiş olgulardan uzak tutup sanatçıları hangi bölgeden olursa olsun sevmek, saymak, anlamaya çalışmak lazım gelir... Bu güzel bilgilendirici tanıtım kütüphanesi oluşturma çabanızı yürekten destekliyor, bu anlamda motivasyonunuzun kaybolmadan artarak devam etmesini diliyorum. Saygılarımla, |
16-10-2006, 18:28 | #4 |
n/a
|
Oğuz Ağabey, Yazınızı okumaya başlayınca kafamda '' Yoksa! '' geçti. Yazıyı okumaya devam edince, bunun bir şaka olduğunu anladım. Sanat konusundaki ( tamamen gerçek olan ) görüşleriniz hakkında yorum yapmak haddim değil. Lakin, yazdıklarınıza iştirak ettiğimi belirtmek istedim. Ayrıca, sanat hakkındaki düşünceleriniz için şunu söyleyebilirim; Bir sanat adamına da böylesi yakışırdı zaten. İlginiz için ve gerekli enerjiyi veren destekleriniz için müteşekkirim. Saygılarımla... Sağlıcakla kalın... |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|