agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Yaşantımızda ve Sanatta Bitkiler
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 04-02-2009, 00:22   #121
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Funda Kalaycıoğlu Mesajı Göster
"....." Işık Dede'nin şiirini okuyabilmek çok isterim. Bu şiirler hissedilen acıyı ne kadar güçlü yansıtabiliyorlar değil mi?
Funda Hanım,
Işık Dede'ye ulaşmak biraz zaman aldı.
İşte, onun evi önündeki zakkum ağacını kesen kişiye olan ağır sitemi
ya da Zakkum Ağacı için yazdığı ağıt:

ZAKKUM AĞACI
Yeşil yapraklardan gelinlik giymiş
Çiçeklerden başına tacını takmış
Endam yarışında birinci gelmiş
Tabiat güzeli zakkum ağacım
Kainatı allah yeşile boyamış
Doğaya bakanlar ferahlık bulmuş
Susayan insana ferahlık vermiş
Benim küçük zakkum ağacım
Ölüm fermanını eline almış
Balta ile ağacın sağına geçmiş
İki hamlede katliam bitmiş
Ölüverdi benim zakkum ağacım
İmanı yitirmiş dini kaybetmiş
İnsanlık babında çok geri kalmış
Soyunu sorarsan vicdansıza çekmiş
Ne istersin benim zakkum ağaçtan
Elbet bir gün Allah verir cezanı
Şimdiden bul demiyorum belanı
Yarın ahirette gösterir bana İnşallah
bunun için sana verdiği cezayı Allah
Ne istedin benim zakkum ağacımdan?

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-02-2009, 22:54   #122
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
Name:  zerdali.jpg
Views: 10591
Size:  36.3 KB

ZERDALİ AĞACI

I

Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım,
Aklın ermeden.

Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım,
Pişman olursun sonra.

Şimdi okşar da hafif hafif
Bir gün yerden yere çalar rüzgâr
Küçük zerdali ağacım,
Bakma güzel gitsin havalar.

Sallansın dalların çocuklar gibi
Bakma güneş ısıtsın varsın
Küçük zerdali ağacım,
Sonra donarsın.

Zemheride bahar mı olur
Akşamları seyret anlarsın
Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım.


Cahit KÜLEBİ

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-03-2009, 20:51   #123
Ağaç Dostu
 
Funda Kalaycıoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
Sayın Hassoman,
Işık Dede'nin şiirini şimdi gördüm. Gerçekten eski nesil nahif duygularını öyle güzel ifade ediyor ki...
Çok teşekkür ederim.
Saygılar.

Funda Kalaycıoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 21:19   #124
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
KIRLARDAN GELİYORLAR

kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber
elbette kırlardan kırlardan gelecekler
başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri
söyleyin nasıl dayanılır dükkânlara depolara
bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer

sonsuza varmadan bir önceyiz sanki
-o sayının da bir adı vardı unuttum-
her şey öyle saydam öyle madensel
kapıların kilitleri açık ve herkes uykusuz
hepsinin elinde bir saat bir sümbülteber

eskiden şaşardık bazı şeylerin yokluğuna
artık bu yokları var etmeyi usladık
ağaçları budadık ormandan balıkları tuttuk denizden
hani bazı açılmaz sanılan kapıları omuzladık
çünkü herkesin elinde bir saat bir sümbülteber

hey koca dünya nasıl avucumuzdasın
nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden
çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin
elbette kırlardan gelecekler kırlardan
kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber

ey güzelim sümbül ve teber ey canım
gördüğüm sanki o değildi
sanki kuşlar albümünden bir maden

Turgut UYAR

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 19:29   #125
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-01-2009
Şehir: bursa
Mesajlar: 207
tebrikler

karagoz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2011, 15:35   #126
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
Senin Sayende

Her günüm mis gibi dünya kokan bir kavun dilimi
Senin sayende.
Bütün yemişler elime güneştenmişim gibi uzanıyor
Senin sayende.
Senin sayende yalnız umutlardan alıyorum balımı.
Yüreğimin çalışı senin sayende.

En yalnız akşamlarım bile duvarında gülen bir Anadolu kilimi
Senin sayende.
Şehrime ulaşmadan bitirirken yolumu
Bir gül bahçesinde dinlendim senin sayende
Senin sayende, içeri sokmuyorum
En yumuşak urbalarını giyip
Büyük rahatlığa çağıran türküleriyle kapımı çalan ölümü.

Nazım Hikmet

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2011, 16:35   #127
Ağaç Dostu
 
artemisia10's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-05-2010
Şehir: BALIKESİR
Mesajlar: 376
Galeri: 55
Oğlum Mehmede


Ağaçlarımızı Takdim Ederim


Şu karşıki yeşil yumağa ağaç derler
O da senin gibi elimizde büyüdü
Yalnız ne altını kirletir
Ne de öksürürdü.
Biz bu ağaçlan uzak ormanlardan getirdik
Meyveleri zehir zıkkım
Dalları diken içersinde,
Köklerini köstebekler kemirirdi
Biz bu ağaçlara evlât gibi baktık tosunum
Onlar da bizden hiç bir şey esirgemediler
Ne bir mevsim atladılar
Ne bir hasat gizlediler
Bir gün gölgelerine evlerimizi kurduk
Dallarına salıncaklar,
Cıvıl cıvıl kuşlar dadandırdık yuvalarına
Biz ölürken hakkımızı helâl ederiz ağaçlara
Onlar da arkamızdan kendi dillerince
Helâl olsun derler.
Bedri Rahmi Eyüboğlu

artemisia10 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2011, 20:07   #128
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
Baharı Bekleyene

ben kışın güzelliğini söylerim ne gelirse dilime
çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme

nice kırmızı ayaklar gelip geçti o gün katar katar
kış günleri sözgelişi ben bir çöp bile almadım elime

altı kız bir ay ışığı def calip şarkılar söylediler
beri yanda ormanlar yanardı, ciğerpareler lime

artık su uyur aşk uyanır mendilim kana boyanır
bilirim bu baharda da herkes hasetlenir halime

ve ellerim batık bir suda akar gözlerim her şeye bakar
bahar bir gelsin yeter artık eksikse de bırak elleme

su uyur düşman uyumaz suların dibi güllerde
<>

altı kız bir oğlan def çalıp şarkılar söylediler
baktım birinin kara bir gecesi düşüvermiş mendilime

simdi elimde baston silah, başımda şapka öyle
ağzımda kurşun hızında seçtiğim her kelime

su. hiç kimse durmazsa her şey yürür, bu aşk demektir
her şey kullanılmazsa dirim bir ihanettir ölüme

sakiniz elimiz filan temiz baharı filan bekleriz
fincanı taştan oyarlar içine bade mi koyarlar

biz silah kuşanırız bize bir şey söyleme

Turgut UYAR, Divan

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-07-2014, 12:13   #129
Ağaçsever
 
fyodor's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 79
Susma Sanatı

sana da başkalarına da
yetecek kadar sus ki,
susuşun nara olsun,
konuşman çare olsun.
susmayı çınarlardan öğren,
başları göğe eren,
köklerini şehrin ta
bin yıl derinlerine süren.
halk susmayı bir bilse,
susarak bağırmayı,
zorbaların yüreği
korkudan çatlayacak.
taşa “konuş, konuş!” demişler,
bir susmuş, iki susmuş,
sonunda “ben, demiş, ben...”
ve dağdan yuvarlanıvermiş.
suya “konuş, konuş!” demişler,
bir susmuş, iki susmuş,
sonunda “ben, demiş, ben...”
ve çölde kuruyup gitmiş.

-Cahit Koytak

Susma Sanatı / Cahit Koytak - Haşmet Babaoğlu - YouTube

fyodor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2020, 07:06   #130
Ağaç Dostu
 
celalim01's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-09-2013
Şehir: adana-kozan
Mesajlar: 2,212
UMUT
Eridim eridim gönlümde eridim
Yazım ,baharım ,kışım ayazım
Doğayla yaşamı her daim rüyamda aradım
Şehrin pırıltılı ışıkları altında eridim

Kirin ,pasın içinde ekmek peşinde koşar oldum
Doğanın mis gibi kokusun özler oldum
Gürültü ,saygısızlık beter oldu
Benim gönlümde doğa sevdası geçmez oldu

Elimi uzatsam ırak değildir
Gönlümü bıraksam topraklara sarılır
Yaşamım tek düze ,hayatım donuktur
Kırlara koşup ta sarılsam bütün hüznüm yok olur

Çam kokuları yayılmaz oldu
Göçmen kuşlar buralardan geçmez oldu
Irmaklarda pırıl pırıl sular akmaz oldu
Fabrika bacalarından çıkan pis kokular dinmez oldu

Eridim eridim özlem dolu çocukluktan ayrılalı eridim
Günlerce ağladım ,çocukluğuma geri dönemedim
Yaşam savaşında doğamla birlikte ayakta kalmaya çabaladım
Esaret zincirin kırıp ,kendimi doğaya salamadım

Aşılmaz yollar etrafı çevirdi
Tüneller ,köprüler ,beton yığınlar bizi doğadan ayırdı
Teknoloji denen illet doğayı eritti
Eridim eridim doğayla birlikte yürekten eridim

El uzatsak toprak bize kucak açar mı ?
Koklasak mis gibi kokular bize gülümser mi?
Toprak anaya sarılsak bize sonsuz sevgisini sunar mı ?
Bir demir yığınına dönen bedenimiz doğaya kavuşunca yumuşar mı ?
El ele verip gönül dağından aşsak ,ırak elleri yakına taşısak
Erimiş yüreğimize soğuk pınar suyundan taşısak
Yaralı gönlümüz dikilip ,Dünyanın düzenine el atar mı ?
Bu doğanın umursanmazlığını gören yaralı yürekler böyle giderse doğasızlığa dayanır mı?

Eridim eridim ,gül gibi sararıp soldum
Kara toprağa sarıldım. Hesabın vermek istedim . Veremedim
Dur demedim ,diyemedim
Doğamı ,sevgimi ,hayatımı koruyamadım.
Ayaz bir gecede gönlümü rüzgarın eline bıraktım
Uçup gidiyorum ama gözüm gönlüm burada
Doğama sevgimi yeterince veremedim
Doğamı sevgiyle kucaklayamadan eridim nicedir eridim

Şimdi emanet sizdedir
Doğanızı sevin ,onu koruyun ben koruyamadım
Eridim eridim ,bir kül gibi savruldum
Sizleri seviyorum ama sizlerin sevgisini hak edemedim
Eridim eridim ,işte sonsuzluğa gidiyorum
Sizlere el sallayamadım. Gidiyorum ama elveda diyemedim
Eridim eridim........Sonsuzluğa eridim.

Ahmet Kavlakçı..... 22/10/2020 08..00

celalim01 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:27.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024