agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Yabani Hayvanlar / Genel (http://www.agaclar.net/forum/yabani-hayvanlar-genel/)
-   -   Tarla Fareleri (http://www.agaclar.net/forum/yabani-hayvanlar-genel/8316.htm)

malina 31-03-2008 19:34

Tarla Fareleri
 
Aydınlı çiftçilerin fare isyanı

Aydın'da tarım arazilerine zarar veren farelerle mücadele kararı alan Ziraat Odaları, hayvan severlerle birlikte bürokrasi engeline takıldı.

Mücadele çalışmaları ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yapan Aydın Ziraat Odası'nın bu yöndeki çalışma planı haber olunca, hayvan severlerin tepkisi üzerine Aydın Valiliği'nden gelen resmi yazı ile birlikte tarla faresi ile mücadele çalışmaları yasaklandı.

Aydın Vali Yardımcısı Yüksel Topal'ın imzasıyla Ziraat Odalarına, Tarım İl Müdürlüğü'ne gönderilen 'Farelerle Mücadele' başlıklı yazıda "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu kanuna göre hazırlanan Hayvanların Korunmasına Uygulama yönetmeliği ile 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu yürürlükte bulunmaktadır. Kanunun 4. Maddesinde 'Av ve yaban hayvanlarının beslenmesine, barınmasına, üremesine ve korunmasına olanak sağlayan doğal yaşam alanları zehirlenemez' hükmüne göre aynı kanunun 21 maddesinde 'Av ve yaban hayvanlarının beslendikleri ve barındıkları ortamı zehirleyenler, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' hükmü bulunmaktadır. Konuya gereken hassasiyetin gösterilmesi ve bu konuda yapılacak çalışmaların İl Çevre ve Orman Müdürlüğümüz bilgisi dahilinde yapılması, aksi takdirde ilgililer yasal işlem uygulanacağının bilinmesi" ifadelerine yer verdi.

Gelen bu yazı üzerine Ziraat Odaları tarla fareleri ile mücadele çalışmasını askıya almak zorunda kaldı. Hem Aydın Valiliği hem de Hayvan haklarını Koruma Kurulu tarafından gelen yazılar üzerine ne yapacaklarını şaşırdıklarını belirten Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı "Çiftçiler olarak bizler de hem doğaya hem de hayvanlara saygılıyız. Ancak insanlara daha çok değer veriyoruz. Eğer çiftçi üretim yapmaz ise insanlar aç kalır, açlık da dünyadaki en zor şeylerden biridir. Daha önceki yıllarda fare ile mücadele ettik ve mücadelenin yasal ve insani boyutlarını biliyoruz. Fakat, farelerin çiftçilerden ve insanlardan daha çok sevildiğini bilmiyoruz" diyerek çıkan haber üzerine kendilerine gönderilen mücadeleyi zorlaştırıcı yazılara anlam vermediğini belirtti.

Kaynak

Aytaç Eroğlu 01-04-2008 15:37

Bence hayvansever arkadaşları çiftçi yapıp sorunlarla nasıl mücadele ettiklerini izlemek gerekElbette yaban hayatı korunmalıdır elbette her canlının bir yaşam hakkı vardır. Ama öncelik candır canan değil. çözümü engelliyenlerin alternatif bir çözüm önerisi mutlaka olmalıdır aksi halde çözümsizlük hayatı felç eder.

üzüm 01-04-2008 16:54

Zinciri kırıp, yılanları öldürmemek.

Aytaç Eroğlu 02-04-2008 09:19

güzel fikir peki bölgedeki yılan miktarını arttırırsak başka bir sorun teşkil etmezmi

üzüm 02-04-2008 09:39

Ne gibi?

omereser 06-05-2008 20:33

Tarla Fareleri ve Şahinler
 
TARLA FARELERİ VE ŞAHİNLER
( Eski yazılarımdan biri )
Tarla fareleri önemli tarım zararlılarındandır. Arpa, buğday gibi tahıllara, patates gibi yumrulu bitkilere, bostanlara hatta taze ağaç kabuklarına zarar verirler. Gebelik sürelerinin çok kısa olması, çok yavru doğurmaları ve çeşitli ortamlara uyum sağlamaları nedeniyle bazen aşırı çoğalırlar ve ekonomik kayıplara neden olurlar.

Yurdumuzda yedi kadar tarla faresi türü bulunur. Bunlardan adi tarla faresi ve Akdeniz tarla faresi denilen türler daha yaygındır. Afyon her iki türün yayılış alanına girer. Bolvadin ve Dinar’dan Akdeniz tarla faresi kaydı vardır. Geçen haftalarda gazetelere, Şuhut Ovası’nda fare salgını olduğu ve geçen yıl 2500 dekarlık alanda fare mücadelesi yapıldığı yansıdı.

Tarla fareleriyle mücadelede en etkili ve çabuk sonuç alma tarım ilaçları ile yapılıyor. Yalnız bunun pek çok sakıncası var. Tarım ilaçları gıda zinciri yoluyla insanlara kadar ulaşıyor. Ayrıca farelerle beslenen yılan, tilki, çakal, saksağan ve yırtıcı kuşların ölümüne yol açıyor. Bunun için ölü hayvanların toplanarak derince gömülmesi gerekir.

Tarla farelerinin doğal düşmanlarını koruyup çoğaltarak da onları kontrol etmek mümkündür. Ne var ki ülkemizde bunun önemi yeterince bilinmiyor. Yılanlar zehirli-zehirsiz, her görüldüğü yerde öldürülür. Tilkiler iki karış postu için avlanır. Avcılarımız yırtıcı kuşları, sırf avcılıklarını denemek için vururlar. Durum böyle olunca meydan tarla farelerine kalır.

Bayram tatilinde memlekete gittiğimde, ovada neredeyse her ağacın üzerinde bir yırtıcı kuş gördüm. Bunun nedenini daha sonra öğrendim. Meğer doğudan bir yerden 200 şahin getirilmiş. Amaç, aşırı çoğalan tarla fareleri ile mücadele etmek. Çiftçiler tarla sürerken çıkan fareleri bile, şahinlerin çekinmeden gelip yakaladığını söylüyor. Şimdi şahinlerin uyum sağlayıp sağlayamayacakları ve yer değiştirmeleri merak ediliyor. Çünkü onlar sarp kayalıklarda yuvalanıyor. Sonuç ne olursa olsun insanımızın tabiattaki dengenin farkına varması sevindiricidir.

kampçı 20-09-2008 16:11

fareler ve yılanlar insanlara karşı bir olmş olabilirler çünki bir insan ne zaman bir yılan görse hemen öldürüp etkisiz hale getirir fare içinde durum aynı

Cumhur Tonba 20-10-2008 08:34

İnsanlar kendi çıkarları için dünyadaki düzeni bozmasaydı, bunların hiç biri olmazdı. Daha bir kaç yıl öncesine kadar süne mücadelesi için uçakla ilaçlama yapıyorduk. Yılanlar, arılar, kuşlar ve hatta tilkiler ölüyordu. Fareler cirit atıyordu.
Zararlı böcekler, yabancı otlar diye sınıflama yapıyoruz. Neye göre adlandırıyoruz. Bizim çıkarlarımıza zarar verişine göre. Her şeyi kendi lehimize kullanıyoruz. Bize faydası varsa yararlı, yoksa zararlı.

Şuna benziyor. İnsanlar daha mutlu, daha rahat yaşamak uğruna her türlü zorluğa katlanarak para kazanıyor. Bu arada sağlığını kaybediyor. Daha sonra sağlığını kazanmak için, kazandığı parayı harcıyor. Zararlı olarak belirlediğimiz her canlının dünyada bir görevi vardır. İlerde yokettilerimizi çoğaltmak için kimbilir neler yapacağız. İş işten geçmezse tabi.

Şuna eminim. Bir gün gelecek tüm kimyasallar yasak edilecek. Doğada bulunan hiç bir canlının öldürülmesine müsade edilmeyecek. Aslında her canlı diğer canlıyı kontrol altında tutarken, bizim müdahalelerimiz nedeniyle bu kontrol sistemi bozuluyor.

ertugrula 12-11-2008 07:51

Tilki çiftçinin dostudur!..
 
Çevre ve doğa koruma hareketleriyle ilk tanıştığım yıllardı. Yetmişlerin sonu ya da seksenlerin başıydı sanırım. Yeni tanıştığım bir arkadaşın evinde bir afiş görmüştüm. Afiş Fransızca'ydı ve üzerinde bir tilki resmi vardı. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşım anlattı. Fransızların Tarım ve Orman Bakanlığı ya da onun yerine geçen hangi kurumsa o yayınlamıştı afişleri. Afişler yanlış hatırlamıyorsam altmışlı yıllara aitti.

Afişte, tilkilerin, çiftçilerin dostu olduğu, mutlaka korunmaları gerektiği anlatılıyordu. Arkadaşım afişi Fransa'ya yaptığı bir gezide görüp almıştı. Afişler, arkadaşımın anlattığına göre, Fransada tüm köylerde aradan geçen on yıllar sonra bile hala asılıymış.

Peki, nereden çıkmış bu tilki sevdası derseniz, orası çok ilginç. Hani şaşırtıcı bir durumla karşılaştığımızda çok zaman söyleriz ya, böylesi yalnız Türkiyede bulunur, başka yerde rastlayamazsınız diye. Aslında bu yanlış bir düşüncedir. Sadece başka yerlerde daha önce olup bitmiştir bu gibi şeyler, o nedenle biz karşılaştığımızda bize şaşırtıcı gelir. Yoksa bir sürü başka şey gibi aklı evvel yöneticiler de sadece bizde yoktur. Onlardan da dünyanın her tarafında bolca vardır.

Ellili yıllarda Fransadaki bazı aklı evvel yöneticiler, tilkilerin, çiftçilere, özellikle tavukçuluk ve küçük baş hayvancılıkla uğraşanlara zarar verdiğine karar vermiş ve bir sürek avı başlatmışlar. Bu bir tilki katliamına dönüşmüş. Kısa sürede kırlarda, ormanlarda tilkiye rastlanmaz hale gelinirken başka bir durum ortaya çıkmış. Ortalıkta fareden geçilmez olmuş. Tarla farelerinin sayısındaki inanılmaz artış çiftçileri ne yapacağını bilemez hale getirmiş. Bunun üzerine daha aklı başında bir takım yöneticiler, tilkilerin koruma altına alınıp, çoğaltılmasıyla bu sorunun çözülebileceğini düşünmüşler ve ellili yılları tilki katlederek geçiren Fransız çiftçileri, altmışları tilkileri koruyarak ve çoğalmalarını sağlayarak geçirmişler. Bu süreçte tilkileri avlayanları da düşman kabul etmişler ve ağır cezalar getirmişler.

Amerika'yı yeniden keşfetmenin gereği yok. Ne yapılacağı bellidir. Aslında, insanlar için hiçbir zararı olmayan doğal düşmanları çoğaltarak tarla fareleriyle mücadele etmek çok kolaydır. Ne, dönüp dolaşıp yine insanlara zarar verecek zehirlere ihtiyaç vardır, ne de başka bir şeye. Tabii tilkilerin yanında yılanları ve yırtıcı kuşları da unutmamak gerekir. Bunların avını yasaklayıp, avlayanlara uygulanacak cezaları arttırmak yararlı olabilir fakat daha önemli kısmı büyük bir eğitim kampanyası olmalıdır. Tabii bu işe gönül verecek ve zaman ayıracak politikacı ve bürokratları bulmak mümkün olursa...

Kiraz 12-11-2008 08:08

Anlatılan bir şeyi paylaşmak istiyorum. Yeri hatırlamıyorum ama ülkemizde Amerikan askerlerinin geçeci olarak kaldığı bir yerden ayrıldıktan sonra, yerleşenler, kalınan yerin zemininde tahtaların arasından bir sürü yılan görmüş ve hepsini öldürmüşler. Bir süre sonra ortalık fareden geçilmez olmuş. Sonradan anlaşılmış ki, bu zehirsiz yılanlar fareler için özel olarak getirtilmiş, yaşam alanlarına çıkamayacak şekilde de ortam hazırlanmış.

fidecim 31-03-2009 09:53

Bişey yapmadan önce iyice bi düşünmek lazım demek ki....!!!!!

MUCAR 22-04-2009 20:22

Doğa öyle muhteşemki eğer biz insanlar bu zincire gerksiz müdehale edersek çok karışıklığa yol açıyoruz.bunu düzeltmek çok zor bazende imkansız oluyor

gurbik67 28-04-2009 22:13

Dünyada farelerle mücadeleyi en fazla veren İsrail kimyasallarla mücaleleyi tamamen bırakmış ölü fareleri yiyen yırtıcı ve sürüngenlerin ölmesi uzerine kimyasal mücadeleyide yasaklamıştır tüm dünya artık tarla zararlısı olan fareleri ya kapanla **** bulundukları deliklere su doldurulması sonucu ölmeleri sağlansada asıl mücadele artık doğaya bırakılıp dengenin ancak böyle sağlanacağı kanısına varılmıştır.

Samsunlu55 29-08-2009 15:45

Bir akrabamız incir bahçesindeki tüm yılanları öldürdü ve yerini fareler aldı en sonunda fareler o kadar çoğaldıki istesen kurutamıyacağın incir ağaçlarının çoğu kurudu. Bizim bahçedede hiç bir müdahelede bulunmuyoruz yılanlara ve farelere. Hatta bahçede bir kayalık bölge var o kayalara yılanlı kaya deriz kış ayı hariç her zaman bakıldığında yılan görülebilir hatta çiftleşirken birbirlerine dolanırlar:)

myıldız 29-08-2009 15:50

doğal dengeyi bozmanın sonucu...

Müjgan Yılmaz 29-08-2009 23:36

Benim bahçemde de farelerle artık içli dışlı olduk,bir selamlaşmadığımız kaldı.En güzel kavunu,domatesi,salatalığı hemen keşfedip tadına bakıyorlar.Ve de sabrımı zorluyorlar şu ana kadar kimyasal kullanmadım,umarım birileri doğaya zarar vermeyen pratik bir yöntem önerir, ben; tüm araştırmalarıma rağmen kesin çözüm bulamadım.(Bu arada etrafta görülen yılanlara da kimsenin dokunmasına,zarar vermesine izin vermiyorum,ama yılanlar bile baş edemediler)

pozitifköpek 19-09-2009 22:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ertugrula (Mesaj 314561)
Çevre ve doğa koruma hareketleriyle ilk tanıştığım yıllardı. Yetmişlerin sonu ya da seksenlerin başıydı sanırım. Yeni tanıştığım bir arkadaşın evinde bir afiş görmüştüm. Afiş Fransızca'ydı ve üzerinde bir tilki resmi vardı. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşım anlattı. Fransızların Tarım ve Orman Bakanlığı ya da onun yerine geçen hangi kurumsa o yayınlamıştı afişleri. Afişler yanlış hatırlamıyorsam altmışlı yıllara aitti.

Afişte, tilkilerin, çiftçilerin dostu olduğu, mutlaka korunmaları gerektiği anlatılıyordu. Arkadaşım afişi Fransa'ya yaptığı bir gezide görüp almıştı. Afişler, arkadaşımın anlattığına göre, Fransada tüm köylerde aradan geçen on yıllar sonra bile hala asılıymış.

Peki, nereden çıkmış bu tilki sevdası derseniz, orası çok ilginç. Hani şaşırtıcı bir durumla karşılaştığımızda çok zaman söyleriz ya, böylesi yalnız Türkiyede bulunur, başka yerde rastlayamazsınız diye. Aslında bu yanlış bir düşüncedir. Sadece başka yerlerde daha önce olup bitmiştir bu gibi şeyler, o nedenle biz karşılaştığımızda bize şaşırtıcı gelir. Yoksa bir sürü başka şey gibi aklı evvel yöneticiler de sadece bizde yoktur. Onlardan da dünyanın her tarafında bolca vardır.

Ellili yıllarda Fransadaki bazı aklı evvel yöneticiler, tilkilerin, çiftçilere, özellikle tavukçuluk ve küçük baş hayvancılıkla uğraşanlara zarar verdiğine karar vermiş ve bir sürek avı başlatmışlar. Bu bir tilki katliamına dönüşmüş. Kısa sürede kırlarda, ormanlarda tilkiye rastlanmaz hale gelinirken başka bir durum ortaya çıkmış. Ortalıkta fareden geçilmez olmuş. Tarla farelerinin sayısındaki inanılmaz artış çiftçileri ne yapacağını bilemez hale getirmiş. Bunun üzerine daha aklı başında bir takım yöneticiler, tilkilerin koruma altına alınıp, çoğaltılmasıyla bu sorunun çözülebileceğini düşünmüşler ve ellili yılları tilki katlederek geçiren Fransız çiftçileri, altmışları tilkileri koruyarak ve çoğalmalarını sağlayarak geçirmişler. Bu süreçte tilkileri avlayanları da düşman kabul etmişler ve ağır cezalar getirmişler.

Amerika'yı yeniden keşfetmenin gereği yok. Ne yapılacağı bellidir. Aslında, insanlar için hiçbir zararı olmayan doğal düşmanları çoğaltarak tarla fareleriyle mücadele etmek çok kolaydır. Ne, dönüp dolaşıp yine insanlara zarar verecek zehirlere ihtiyaç vardır, ne de başka bir şeye. Tabii tilkilerin yanında yılanları ve yırtıcı kuşları da unutmamak gerekir. Bunların avını yasaklayıp, avlayanlara uygulanacak cezaları arttırmak yararlı olabilir fakat daha önemli kısmı büyük bir eğitim kampanyası olmalıdır. Tabii bu işe gönül verecek ve zaman ayıracak politikacı ve bürokratları bulmak mümkün olursa...

Avrupa'da tilki popülasyonun artmasına müsaade edilmez. Tilki keklik, sülün gibi yerden havalanan av hayvanlarının baş düşmanıdır. Bunlar yere yumurtladıkları için yumurtalarını, civcivlerini ve kendilerinide yerler. Makul miktarda tilki bırakmak kaydıyla tilkiler avrupa ülkelerinde vurulur. Bütün bu işler dengeli bir şekilde yapılır hiçbir zaman tilki yok edilmez ama tilkinin çoğalması ile de diğer hayvanların yok olmasına veya zarar görmesine müsaade edilmez. Tilki kuduz taşıyan yayan bir hayvandır da. Almanya'da çiğ etlerin içine cam parçaları koyarlar ve kuduz aşısı şırınga edip ormana atarlar bunları yiyen tilkilerin ağızları kesilir ve etin içindeki aşı kanlarına karışarak aşılanmış olurlar. Bunları yapmak için bilgili ve tecrübeli yaban hayatı idaresi ve yetişmiş personel gereklidir. Bunlara sahip olmak içinde refah düzeyinin yüksek ve pek çok sorunun haledilmesi gerekir. Türkiye gibi sorunlarla dolu, insanlarının yarı tok yarı aç gezdiği bir ülkede bunlar olmaz. Sıra yaban hayatına gelene kadar çözülmesi gereken çok sorun vardır.

omereser 22-09-2009 22:34

Aç fakat merhametli bir ülke
 
"Almanya'da çiğ etlerin içine cam parçaları koyarlar ve kuduz aşısı şırınga edip ormana atarlar bunları yiyen tilkilerin ağızları kesilir ve etin içindeki aşı kanlarına karışarak aşılanmış olurlar. Bunları yapmak için bilgili ve tecrübeli yaban hayatı idaresi ve yetişmiş personel gereklidir. Bunlara sahip olmak içinde refah düzeyinin yüksek ve pek çok sorunun haledilmesi gerekir. Türkiye gibi sorunlarla dolu, insanlarının yarı tok yarı aç gezdiği bir ülkede bunlar olmaz."
Tilkiye cam yutturup ağzını keserek onu aşılamak. Bunda ne ilerlemişlik var, ne hayvan sevgisi ne de merhamet. İyi ki yeterince gelişmemişiz.

Halil Önen 23-09-2009 01:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Müjgan Yılmaz (Mesaj 488793)
Benim bahçemde de farelerle artık içli dışlı olduk,bir selamlaşmadığımız kaldı.En güzel kavunu,domatesi,salatalığı hemen keşfedip tadına bakıyorlar.Ve de sabrımı zorluyorlar şu ana kadar kimyasal kullanmadım,umarım birileri doğaya zarar vermeyen pratik bir yöntem önerir, ben; tüm araştırmalarıma rağmen kesin çözüm bulamadım.(Bu arada etrafta görülen yılanlara da kimsenin dokunmasına,zarar vermesine izin vermiyorum,ama yılanlar bile baş edemediler)

Sevgili Müjgan Yılmaz,

aynı sorunu bende yaşadım. Yılan çözüm olmuyor, bir fare yakalıyor sindirebilmek için bir hafta yatıyor. :)

Mahalleden bir sokak kedisi yakaladım, tabii bunun için baya uğraştım.

Sonra kediyi tarlaya götürdüm ve bir kaç gün küçük balık ve ciğerle besledim.
Ortama alıştırdım ama kendime alıştırmadım, fazla muhatap olmadım. Kediyi tamamen serbest bıraktım.
Bir ara kayboldu. Tarlanın etrafı kafes tel ile çevriliydi ve küçük bir yer açtım.

İlk beslediğim yere bir iki küçük balık koymaya devam ettim.

Yine gelmiş, balığı kestim tabii.

Şimdi bana uzak ama farelere yakın. Fare popülasyonu tükenmek üzere.

Fareler bitince beslemeye devam ederim de, eğer kedi dişiyse yandım demektir.:p

Saygılar

Müjgan Yılmaz 23-09-2009 22:04

Sn Halil Önen
Birkaç kez kedi aldım,ancak köpeklerim onlara rahat,huzur vermedi,bu nedenle barındıramadım.Yavru kedi alıp köpeklerime alıştırmayı deneyecegim,nasıl yapacağımı da pek bilmiyorum ya!!!
Tarla fareleri bir yıl çok oluyor,bir yıl az, gecen yıl çok rahatsız edici olmadılar ama bu sene dayanılır gibi değil,ben hala direniyorum kimyasal ilaç kullanmamak için.

Halil Önen 23-09-2009 22:41

Sn.Müjgan Yılmaz,

tarla fareleri, sık işlenmiş yani sürülmüş çapalanmış toprakta yuva yapmazlar.

Bağ, bahce, tarla kenarlarında, duvar diplerinde yani işlenmemiş ya da az işlenmiş toprakta olur.

Farelerin bulunduğu alanları sık sık capalarsanız ve sık sık sularsanız o alanı terk ederler.

Benim gibi sürme çapalama imkanınız yoksa ve kedi çözüm değilse katli vaciptir.

Unutmayınız, fare çoksa yılanda çoktur.

Fare nereye kaçarsa yılan oraya gider.

fare nereye giderse o da gider bu tehlikelidir.

Saygılar

Müjgan Yılmaz 24-09-2009 21:38

Sn.Halil Önen
Çok önemli bir konuya temas etmişsiniz,fare nerede ıse yılan oradadır dıye,bu ihtimal hiç aklımıza gelmedi.Bundan böyle yılanlarlada yakın temasta olacağız sanırım!
Ancak eşim muthiş etkileniyor,benim için sorun değil ama şimdi işi daha ciddiye almakta yarar var.
Uyarınız için teşekkürler.

pozitifköpek 24-09-2009 22:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi omereser (Mesaj 500217)
Tilkiye cam yutturup ağzını keserek onu aşılamak. Bunda ne ilerlemişlik var, ne hayvan sevgisi ne de merhamet. İyi ki yeterince gelişmemişiz.

Avrupa'da kuduzdan sadece Türkiye'de insanlar ölmekde. Ama bunun bir önemi yok tabii ki insanların ölmesi önemli değil hayvanlar ölmesin. Zaten biz neden yaşıyoruz ki sadece hayvanlar için, onların rahat yaşaması için aşılanmasınlar onun yerine insanlar ölsün.

İstanbul sokakları başıboş köpeklerle dolu, motorcuları düşürüyorlar ama ne gereği var motorun? insanlar motora binmesinler sokaklarda köpekler yaşasın. Toxacara canis köpeklerin taşıyıp yaydığı bir parazit İstanbul gibi büyük şehirlerde çocuk parklarında gezen sokak köpekleri yumurtaları buralara bırakıyor ve buradan çocuklara geçiyor. Avrupa da bu parazit insanlara nerdeyse hiç bulaşmıyor ama bizde bu parazitten muzdarip çocuk sayısı çok fazla ama ne önemi var? önemli olan köpeklerin sokaklarda rahat gezmesi köpeğin yanında çocuklara parazit bulaşmış, ameliyat edilmiş hiç konuşmaya, konu etmeye dahi gerek yok.

Hastanelerin göğüs hastalıkları bölümlerine gidin bir sürü insan ekinokok kistinden yatıyor. Bu kisti Avrupalı doktorlar teşhis dahi etmekde zorlanıyorlar, ameliyatını tecrübeli olmadıklarından doğru dürüst yapamıyorlar çünkü adamlar bu paraziti yıllar yıllar önce unutmuşlar. Bizim sokak köpekleri bu parazitleri sokaklara yaymaya devam ediyorlar, yediğimiz etler kontrolsüz olduğundan hem bize hem de köpeklere geçiyor. Parazitin son konağı köpek. Sokakda köpek olmazsa bu parazitde çok azalır evlerdekilerde ilaçlanırsa yok olur. Ama ne önemi var? Önemli olan köpeklerin sokaklarda rahat yaşamaları. İnsanların beyinleri, dalakları, ciğerleri açılır parazitler çıkarılır, yaşamalarına devam ederler, bir kısmıda ölür.

Sokakdaki köpekler, kediler çoğalsın hayvan severler bunlara mama alsınlar petshoplar kazansın, mama üreticileri kazansın. Heryere köpek çiftliği açılsın köpekler satılsın çiftlikler, petshoplar kazansın. Köpek alanlar köpekleri sokağa atsın çiftlikler, petshoplar daha çok satsın daha çok kazansın.
Hayvan severler araba çarpmış, hastalanmış sokak hayvanlarını veterinerlere getirsinler, veterinerler 5 liralık ilacı 15 liraya satsınlar, bunları ameliyat etsinler. Hem ilaç depoları kazansın, hem veterinerler kazansın. Sonra bu tedavi edilmiş hayvanları barınaklara götürsünler, barınakdaki temizlikci kazansın, hayvanları taşıyan arabacı kazansın, belediye barınaklarım var, hayvanlara yardım ediyorum diye seçimlerde hayvan sevenlerin oylarını kazansın. Sokaklardaki hayvanlar arttıkca rant da artsın. Hastalıklar artsın hastaneler de kazansın. Kist ameliyatları artsın operatör doktorlarımız daha da fazla beceri kazansın. Sokakdaki hayvan nüfusunu arttıralım, evdeki bebe nüfüsunu arttıralım arttıkca kazanalım. Kazandıkça arttıralım.

thomasina 24-09-2009 23:32

Sevgili pozitifköpek son mesajınızda söz ettiğiniz şeylere karşılık sizin ne önerdiğinizi merak ediyorum gerçekten.

pozitifköpek 25-09-2009 09:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi thomasina (Mesaj 501262)
Sevgili pozitifköpek son mesajınızda söz ettiğiniz şeylere karşılık sizin ne önerdiğinizi merak ediyorum gerçekten.

Sürekli aynı şeyleri yapıp sonucun değişmesini beklemek salaklıkdır. (kim demişdi bunu Einstein'mıydı?)

Ya onlar gibi yapacağız, ya da salaklığa devam edeceğiz.

selim_50 25-09-2009 10:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi thomasina (Mesaj 501262)
Sevgili pozitifköpek son mesajınızda söz ettiğiniz şeylere karşılık sizin ne önerdiğinizi merak ediyorum gerçekten.

sayın pozitifkopek omereser'in mesajına karşılık olarak cevap yazmış, bazı şeylerin değişmesi için birşeylerin kısa vadede acı da verse yapılması gerektiğini belirtiyor, doğru olanda budur. bazılarına acı (örneğin mesajda adı geçen tilkilere) verecek, bazılarına dokunacak mantığı ile hiç bir bir şeyi değiştiremeyiz, kısır döngü içerisinde dönüp dururuz.
saygılar.

thomasina 25-09-2009 11:02

Sevgili pozitifköpek tilki ile başlayan konuya sokak köpekleri ile devam etmişsiniz. Ben onlar için ne yapılması gerektiğini, sizin fikirlerinizi merak ediyorum. Hani biz onlara yardım ederek, onları görmezden gelmeyerek, sisteme hizmet edip, insan sağlığını tehlikeye atıyoruz ya...
Sizin sokak köpeklerinin insan sağlığını tehlikeye atmaması ve benim gibilerin sistem oyuncağı olmaması için neler önereceğinizi merak ediyorum.

cello 25-09-2009 11:44

Al Ver Ekonomiye Can Ver
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi pozitifköpek (Mesaj 501247)
...Sokakdaki köpekler, kediler çoğalsın hayvan severler bunlara mama alsınlar petshoplar kazansın, mama üreticileri kazansın. Heryere köpek çiftliği açılsın köpekler satılsın çiftlikler, petshoplar kazansın. Köpek alanlar köpekleri sokağa atsın çiftlikler, petshoplar daha çok satsın daha çok kazansın.
Hayvan severler araba çarpmış, hastalanmış sokak hayvanlarını veterinerlere getirsinler, veterinerler 5 liralık ilacı 15 liraya satsınlar, bunları ameliyat etsinler. Hem ilaç depoları kazansın, hem veterinerler kazansın. Sonra bu tedavi edilmiş hayvanları barınaklara götürsünler, barınakdaki temizlikci kazansın, hayvanları taşıyan arabacı kazansın, belediye barınaklarım var, hayvanlara yardım ediyorum diye seçimlerde hayvan sevenlerin oylarını kazansın. Sokaklardaki hayvanlar arttıkca rant da artsın. Hastalıklar artsın hastaneler de kazansın. Kist ameliyatları artsın operatör doktorlarımız daha da fazla beceri kazansın. Sokakdaki hayvan nüfusunu arttıralım, evdeki bebe nüfüsunu arttıralım arttıkca kazanalım. Kazandıkça arttıralım.

Al, Ver Ekonomiye Can Ver :D

msafak 25-09-2009 11:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Müjgan Yılmaz (Mesaj 488793)
Benim bahçemde de farelerle artık içli dışlı olduk,bir selamlaşmadığımız kaldı.En güzel kavunu,domatesi,salatalığı hemen keşfedip tadına bakıyorlar.Ve de sabrımı zorluyorlar şu ana kadar kimyasal kullanmadım,umarım birileri doğaya zarar vermeyen pratik bir yöntem önerir, ben; tüm araştırmalarıma rağmen kesin çözüm bulamadım.(Bu arada etrafta görülen yılanlara da kimsenin dokunmasına,zarar vermesine izin vermiyorum,ama yılanlar bile baş edemediler)

sn. yılmaz , bu konuda elektronik cihazlar mevcut. Etkileri nasıl bilmiyorum.

Todor 26-09-2009 08:13

Sokak hayvanlarının hastalık taşıma riski mevcuttur. Güvercinlerin dışkıları tarihi binalara zarar verir. Tilkiler tavuk çalar, bit pire taşır. Yılanlar iğrençtir/lanetlidir. Domuzlar mısıra gelir. Fareler ortalıkta dolaşır, kurbağalar vıraklar, köstebek yeri eşeler.

Her canlıyı yok etmek için mantıklı bir açıklamamız var. Yaşatmak yerine öldürmeyi, var etmek yerine yok etmeyi seçiyoruz. Sonra da biz nerde yanlış yaptık diye düşünüyoruz.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024