agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları > Üzümsü Meyveler
(https)




Beğeni Düzeni129Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-12-2005, 02:03   #1
Ağaç Dostu
 
spooky_spook's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2005
Şehir: Ankara-Kocaeli
Mesajlar: 349
Galeri: 17
Dut (Morus Sp.)

Latince adı: Morus (Moraceae)
Kışın yapraklarını dökerler. Yaprakları ve meyvelri için bütün Türkiye'de yetiştirilmektedir. Türkiye'de aşağıdaki türler bulunur:

Morus alba L. - Ak dut. İstanbul dutu. Meyveleri beyaz renklidir.
M. rubra L.- Mor dut. Meyveleri kırmızımtrak mor renklidir.
M. nigra L. - Kara dut. Meyveleri siyah ve morumsu siyah renklidir.
kara dut fotoğrafı görmek için ;
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=2654

spooky_spook Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2005, 02:38   #2
Ağaç Dostu
 
Sevelim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-04-2005
Şehir: Egede şirin ve küçük bir sahil kasabası
Mesajlar: 935
Galeri: 147
Yapraklarını İpek böceklerinin severek yediği dut türü ayrı mı acaba?

İpek böcekleri sadece dut yaprakları yiyerek beslenirler.

Sevelim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2005, 04:43   #3
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Şimdi sen kara dut fotoğrafı görmek için link vermişsin ama sabahın köründe insanın canını mı çektireceksin. Bakmıyorum verdiğin linke Dut mevsiminde bakarım.

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2005, 20:08   #4
Ağaç Dostu
 
spooky_spook's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2005
Şehir: Ankara-Kocaeli
Mesajlar: 349
Galeri: 17
fotoğraf yeni çekildi.. yani değil meyve yaprak bile yok ağaçta. sadece hüzünlü dalları...

spooky_spook Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2005, 20:21   #5
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
İyi o zaman.. Bu duruma çok sevindim

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2005, 20:22   #6
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Yakında kar yağınca daha da hüzünlü olacak

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2005, 17:32   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-06-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 633
Galeri: 175
Dut ile ilgili bir gelenekten söz etmiştim foto altında burada da tekrar edeyim.
Dut ağacından meyve yemek için sahibinden izin almak gerekmezdi.
Genelde gelen geçen de yesin diyerekten yol tarafına dikilirdi.
Konya'nın Taşkent ilçesinin Ilıcapınar kasabası karadutları ile meşhurdur.
Bir de ****** MADO nun karadut dondurmasından söz etmesek ayıp olur.
Kaymaklı ile beraber Karadut benim daima dondurmada MADO klasiğimdir.

Erguvan Muhibbi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2006, 01:48   #8
Ağaç Dostu
 
hasan42's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-11-2005
Şehir: Konya
Mesajlar: 517
Galeri: 112
Zıraat mühendisi bir arkadaşımla konuşurken dut ağaçlarından bahsetti. Tarımla uğraşanların ekonomilerine katkıda blunabilecek önemli bir ağaç türü olarak görüyor. Pekmez, pestil yapılan veya kurutularak yenen meyvesi ve yaprağı yanında kerestesi de oldukça kaliteliymiş. Oldukça hızlı büyümesinden dolayı ailelerin yakacak odun ihtiyacını karşılaması açısından da dikkate alıması gerektiğini düşünüyor.
E, o kadar duttan bahsetmişken bir atasözü ekleyeyim: Atlar, "dut yaprağını döktü giyin, açtı soyun" demişler.

hasan42 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2006, 02:06   #9
Ağaç Dostu
 
TaFLaN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2006
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 656
Galeri: 12
Dut pekmezi gerçekten çok besleyici, annannem yaparken az kazan dibi yalamadık Ancak benim bildiğim dut ağaçları dediğiniz kadar hızlı büyümüyor. Yoksa benmi yanlış hatırlıyorum...

TaFLaN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 00:55   #10
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Herkese merhaba,
tadını çok beğenmek dışında dutla hiçbir alakam olmamakla beraber
son zamanlardaki takıntım olan ficus'lar hakkında araştırma yapıyordum ki bir hata dikkatimi çekti. Daha doğrusu ben hata olduğunu düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın bu sitede birsürü uzman arkadaş var, niyetim ukalalık yapmak değil doğrusunu öğrenmek.
Şimdi; Başlıkta "Dut-Morus (Moraceae)" yazıyor. Birinci mesajda da Dut'un latince adı "Morus (Moraceae)" olarak verilmiş.
Bundan benim anladığım Dut=Morus=Moraceae.
Bu yazılışın doğru olmadığını düşünüyorum
çünkü ficus da (=incir) bir moraceae!


Kısaca sınıflama şu: (NRCS)
Up to the Kingdom
Kingdom Plantae -- Plants
Subkingdom Tracheobionta -- Vascular plants
Superdivision Spermatophyta -- Seed plants
Division Magnoliophyta -- Flowering plants
Class Magnoliopsida -- Dicotyledons
Subclass Hamamelidae
Order Urticales
Family Moraceae -- Mulberry family

Contains 15 Genera and 78 accepted taxa overall

Genus Artocarpus J.R. & G. Forst. -- breadfruit
Genus Brosimum Sw. -- brosimum
Genus Broussonetia L'Hér. ex Vent. -- broussonetia
Genus Castilla Cerv. -- castilla
Genus Chlorophora Gaud. -- african teak
Genus Cudrania Trécul -- cudrania
Genus Dorstenia L. -- dorstenia
Genus Fatoua Gaud. -- fatoua
Genus Ficus L. -- fig
Genus Maclura Nutt. -- maclura
Genus Morus L. -- mulberry
Genus Pseudolmedia Trécul -- pseudolmedia
Genus Streblus Lour. -- streblus
Genus Treculia Decne. ex Trec. -- treculia
Genus Trophis P. Br. -- trophis

Sanırım mesleki obsesifliğim buraya da yansıdı

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 01:16   #11
Ağaç Dostu
 
herbaryum's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-01-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,367
Galeri: 49
Bi ek yapayım:
Ficus cinsine tamamen İncir demek yanlış olur. Ficus carica türü İncir iken Ficus elastica türü Kauçuk-Lastik Ağacı diye bilinir.

herbaryum Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 01:31   #12
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Çok iyi, önemli bir bilgi! Sonuç olarak benim hatamı çıkartırsak sınıflamaya göre doğruyu söylüyorum. O halde başlığın düzeltilmesini önerelim.
Bir de sitede ağaç türleri arasında ficus başlığını bulamadım. Eğer gerçekten yoksa ben bir başlangıç yapabilirim. Ficusların ilgimi çekme nedeni bonsai. Ficus bonsai o kadar yaygın ve türleri o kadar çok ki bana hem şaşırtıcı geldi hem de ilgimi çekti.
Soru: Ficuslar için topik açayım mı sayın administratorlarım? Hataların düzeltilmesi konusunda destek çok nasıl olsa

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 01:31   #13
Ağaç Dostu
 
hasan42's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-11-2005
Şehir: Konya
Mesajlar: 517
Galeri: 112
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ant28
Dut pekmezi gerçekten çok besleyici, annannem yaparken az kazan dibi yalamadık Ancak benim bildiğim dut ağaçları dediğiniz kadar hızlı büyümüyor. Yoksa benmi yanlış hatırlıyorum...
Ben arkadaşın yalancısıyım.
Şaka bir yana, suyunu iyi aldığı için mi bilmiyorum ama babamın bahçesinde bir dut vardı. Oldukça kısa sürede büyümüştü. Meyve vermediği için babam kesti ve yerine ceviz dikti.

hasan42 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 01:37   #14
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi herbaryum
Bi ek yapayım:
Ficus cinsine tamamen İncir demek yanlış olur. Ficus carica türü İncir iken Ficus elastica türü Kauçuk-Lastik Ağacı diye bilinir.
Şimdi hatırladım daha önce sözünü ettiğiniz bilgiyi görmüş olmama rağmen beni sınıflama topiğinde latince ad olarak ficus=incir yazılması yanılttı.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 11:54   #15
Ağaç Dostu
 
sezinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-11-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,969
Galeri: 28
MORCEAE
Morus L. : Dutlar

Morus alna (Ak Dut)
Morus nigra (Kara Dut)
Morus rubra (Mor Dut)
Ficus L. : İncirler
Ficus carica (İncir)
Ficus elastica (kauçuk)

Morus ve Ficus Moraceae familyasına ait iki cinstir. Diğerleri de bu cinslerin türleri.

sezinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 11:56   #16
Ağaç Dostu
 
sezinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-11-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,969
Galeri: 28
Ben bu kadar bilgiye sahibim. Türler hakkında detaylı bilgileri ziraatçi bir arkadaştan alamak daha iyi olur

sezinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 13:06   #17
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Tamam işte ben de öyle dedim zaten. (Msj:10)

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 16:11   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
Alıntı:
Ficuslar için topik açayım mı sayın administratorlarım?
çoğul eki kullanmayacaksınız demektir

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 16:24   #19
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Espiriydi aslında

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 16:29   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
espriye karşı esprili bir karşılıktı aslında

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 16:33   #21
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Birimizin durması gerek.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 16:52   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
bonsai bölümünde ficuslarla ilgili bir başlık açabilirsin bence

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 19:55   #23
Ağaç Dostu
 
aybala's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2004
Şehir: İstanbul-Maltepe
Mesajlar: 6,826
Galeri: 574
Dut yedim duttu beni
Duttu kuruttu beni
Ben gurbete gidince
Yarim unuttu beni



müzik topiği nerede yavu?

nazlı hilal beğendi.
aybala Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-06-2006, 01:37   #24
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
İpekböcekçiliği Amacıyla Dut Yetiştiriciliği

DUT YETİŞTİRİCİLİĞİ (DUTÇULUK)

İpekböcekçiliğimizin temelini teşkil eden Dut Yetiştiriciliğinden bahsedeceğiz. Çünkü, ipekböceğinin tek gıdası "dut yaprağı"dır ve bir kutu ipekböceği içinde, 500-600 kilogram dut yaprağına ihtiyaç vardır.

İpekböcekleri için yaprak veren dut ağaçlarının yetiştiği yere, "Dutluk" veya "Dut Bahçesi" denir.

Dut bahçesinin, ipekböceği besleme yerine yakın olması iyi olur

Dut bahçesi için uygun olmayan yerler:

İlaçlama yapılan tarım ürünleri yanı
Tozlu yol kenarları
Zehirli gaz çıkaran fabrika etrafı
Yüzlek ve zayıf topraklar
Sulama imkânı olmayan yerler

Dut bahçeleri üç şekilde tesis edilir:

1. Kapama bahçesi
2. Başka tarım ürünleriyle karışık bahçe
3. Tarla kenarına sınır ağacı olarak

İpekböcekçiliği yönünden en uygun olanı; yalnızca dut ağaçlarının yetiştiği "Kapama dut bahçeleri "dır. Çünkü yaprak hasadı ve bakım işleri daha kolay yapılır.

Karışık bahçe ve sınır ağaçları olarak oluşturulan dutlukların ise, arazinin ekonomik kullanımı gibi bir avantajları vardır.




Şekil 1. Kapama dut bahçesi.








Dut bahçesi tesisinde fidanlar arası mesafe ne olmalıdır?

Yaprak elde etmek için dikilen dut ağaçları, serbest olarak büyütülmezler. Her yıl, ilkbahar ipekböceği besleme döneminde "kafalama" şeklinde kesilirler. Dolayısıyla bu dutlar, büyük taç yapısına sahip olmazlar. Bu nedenle, dutluk tesis edilirken fidanların arası sık tutulur. Böylece, yaprak verimini etkileyecek olan ağaç sayısı da artırılmış olur.

Kapama dut bahçesi tesisinde fidanlar; sıralar arası 2.5-3 metre, sıralar üzeriyse 1.5-2 metre olacak şekilde dikilebilir. Toprak işlemesi, traktörle yapılacaksa, o zaman fidanlar arası mesafe 3.5-4 metre olmalıdır.

Başka tarım ürünleriyle karışık dutluk tesis edilirken, fidanlar arasındaki aralık, 10-15 metre olarak verilmelidir. Sınır ağacı olarak dikimlerdeyse, 2-3 metre arayla sıra halinde yapılan dikimler uygun olur.

Fidan miktarı nasıl bulunur?

Dut bahçesi tesisinde, ihtiyaç olan fidan miktarı aşağıdaki formülle bulunur.


Fidan miktarı =Dutluk tesis edilecek alan / Sıralar arası mesafe X Sıralar üzeri Mesafe

Örnek olarak; sıralar arası 2.5 metre, sıralar üzeri 2 metre olacak şekilde 2 dekar (2000 m2 ) dutluk tesis edeceğiz.
Buna göre ne kadar dut fidanına ihtiyacımız var?

Fidan miktarı =2000 / 2.5 x 2 = 400 adet

Bu zamana kadar genel bilgiler verdik. Şimdi fidan dikimi ile dut bahçesi tesisine başlayalım.

DUT FİDANI DİKİMİ

Dut fidanı dikimi, sonbaharda yaprak dökümünden sonra başlar ve ilkbaharda gözlerin uyanmasına kadar geçen zaman içinde yapılabilir.

Tesis edilecek dut bahçesinde, önce sıralar arası ve sıralar üzeri mesafeye göre fidan dikilecek yerler işaretlenir. Düzgün bir şekilde dikim yapabilmek için, dikim tahtası kullanılmalıdır. İşaretlenen yerlerde, 40-50 santimetre genişlik ve derinlikte çukurlar açılır.

Dikilecek fidanların kökleri üzerinde bulunan yaralı, bereli ve ezik kısımlar kesilerek “kök tuvaleti” yapılır. Sonra ,fidanın kökleri boğaz kısmına kadar çukura yerleştirilir. Gübreli toprakla doldurularak , fidan etrafına bir çanak yapılır. Sonra da “can suyu” verilir.

İpekböceği beslemesinde bütün dutların yaprakları kullanılabilir. Fakat bol yaprak sağlayan dut çeşitlerinin kullanılması koza veriminin daha iyi olmasını sağlar. Bunun içinde aşılı fidan dikmeye özen göstermeliyiz

DUT AĞACININ ŞEKİLLENDİRİLMESİ

Dut fidanı dikildikten sonra, verilecek yüksekliğe göre fidan gövdesi kesilmelidir. İlkbaharda, fidan gövdesi üzerinde pek çok filiz oluşur. Yazın fidan gövdesinin üst kısmında iyi gelişme gösteren 3 adet filiz bırakılarak alt kısmındakiler kesilir. Sonbahar sonlarına kadar bu 3 adet sürgünün gelişmesi sağlanır.

Yaprak dökümünden sonra 3 adet dal gövde yüksekliğinin yarısı uzunluğunda kesilerek ağaç üzerinde 3 adet kuvvetli kol yapılmış olur:
Bu kollardan çıkan sürgünlerin, yaz boyunca gelişmesi sağlanır.
Name:  dutbuda.gif
Views: 21039
Size:  40.7 KB


Şekil 2. Dut ağacının şekillendirilmesi.









Dut bahçesinin tesisi en az 2 yılda tamamlanır. 3. yıl ilkbaharda, ipekböceklerini beslemek için yaprak hasadına başlanır.

DUT YAPRAKLARININ HASADI

Dut yapraklarının hasadı, besleme zamanına ve ipekböceklerinin büyüme devrelerine göre farklı yapılır.

Name:  duta.gif
Views: 16493
Size:  68.4 KB

Dut ağaçlarında, şekillendirme yapılıp, kollarda dallar oluştuktan sonra, bunlardan alınacak yapraklar, ipekböceği beslemesinde kullanılmaya hazır demektir.

Kollarda senelik dalların oluştuğu kısma "kafa" diyoruz.

Böceklere verilen yapraklar, bu kafa üzerinde oluşan senelik dallar üzerinde bulunur. Yapraklı durumdaki bu dallara "şimal" denir.

Yurdumuzda genellikle "ilkbahar beslemesi" yapılıyor İpekböceklerinin 1. ve 2. yaşlarında, yaprak tüketimleri azdır. Bu yaşlarda besleme için olgun yapraklar, tek tek toplanır. Böceklerin 3. yaşında ise şimaller üzerinde bulunan filizler kırılır. İpekböceklerinin ilk üç yaşına "genç ipekböcekleri" diyoruz. Yetişkin ipekböceği devresi olan 4. ve 5. yaşlarda, böceklerin yaprak tüketimi artar. Bu dönemde "filiz kırma" veya "şimal kesme" uygulanır. Bu yolla, ağaçlarda, budama da yapılmış olur.












Şekil 3 Şimal kesme


Budama, yaprak hasadı sırasında, **** hasat sonrası yapılır. Kafalama şeklinde yapılan budamada, dallar, ağaçla birleştiği yerden, yani "kafa" üzerinden kesilir. İpekböceklerinin beslendiği mayıs ve haziran aylarında yapıldığı için "yaz budaması" da denir.



Şekil 4. Kafalama budama.








Bir yılda iki kez yaprak hasadı yapabilirmiyiz ?

Bu budamadan 15-20 gün sonra, dutlar tekrar uyanarak, yapraklanırlar. Bu yapraklar, ipekböcekçiliğinde, sonbahardaki ikinci beslemede kullanılır. İyi bakım ve düzenli sulama yapılırsa, dut ağaçlarından bir yılda, iki kez yaprak hasadı yapılabilir.



Sonbahar beslemesi için dut yapraklarının hasadı, ilkbahar hasadından farklıdır. İpekböceğinin ilk üç yaşında, sürgünün üst kısmındaki taze ve olgun yapraklar toplanır. Yaprak toplanırken dikkat edeceğimiz en önemli nokta; yaprak sapının dibinde bulunan tomurcuğa zarar vermemektir. Bunun için de, yapraklar, sıyırma şeklinde değil, yaprak sapından koparılmalıdır. Eğer tomurcuk zarar görürse, ertesi yıl ilkbaharda yaprak oluşmaz.

İpekböceklerinin yetişkin devresinde, yani 4. ve 5. yaşlarda verilecek yapraklar, zayıf gelişme gösteren sürgünlerin, kafaya bağlandığı yerden kesilmesi şeklinde yapılır. Bu yolla, ağaçta, kuvvetli gelişme gösteren sürgünler bırakılarak "seyreltme" yapılmış olur. Ertesi yıl ilkbaharda, ağaçta kalan bu dallar yaprak hasadında kullanılacaktır.

Yaprak hasadını günün serin saatlerinde yapmak gerekir. Sıcak günlerde, sabahları çiğ kalktıktan sonra yapmak uygun olur.


DUT BAHÇESİNİN BAKIMI



Kaliteli ve bol yaprak elde etmek için dut bahçesinin düzenli bakımının yapılması gerekir. Dutluklar, tesis edildikleri ilk yıllarda, gelişmeyi sağlamak için, sık sık sulanmalıdır. Yetişkin dutluklarda da, yaprak verimi, sulamayla doğrudan doğruya ilgili olduğu için, sulama ihmal edilmemelidir.



Yaz aylarında, duruma göre, iki-üç kez sulama yapmak gerekli olabilir.

Dutluklarda toprak işlemesi;

ilkbahar yaz ve sonbaharda olmak üzere, yılda üç kez yapılır. İlkbaharda toprak işlemesi, filizlenmeden önce, yazın, yaprak hasadı ve budamadan sonra, sonbahardaysa, yaprak dökümünü izleyen günlerde yapılır.

Dutluklarda, gübreleme yapmanızda gerekir. Sonbaharda dekara bir-bir buçuk ton çiftlik gübresi vermeliyiz. Çiftlik gübresi, toprağın yapısını düzeltir. Kimyasal gübrelerse, ihtiyaca göre verilir.


DUT ZARARLILARI



Her bitkinin olduğu gibi, dut ağaçlarının da çeşitli zararlıları vardır.



Dut Koşnili



Ülkemizde dut ağaçları için, önemli olan zararlılardan bir tanesi; "Dut koşnili" dir. Bu zararlı, ağaçların gövde ve dallarında, kirli beyaz renkte görülür. Ağaç üzerinde çoğaldıkları zaman, ağacın gelişmesini zayıflatıp, kuruturlar. Daha çok, nemli yerlerde ve gölgede kalmış ağaçlar üzerinde görülürler.










Şekil 5. Dut koşnili

Bu zararlıyla, fiziksel mücadele; zararlının durgun olduğu, sonbahar ve kış aylarında yapılır. Ağaç üzerindeki koşniller, yapıştıkları yerden düşürülür. Düşen zararlılar, dış koşulların etkisiyle ölürler. Dallar üzerinde çok fazla miktarda "koşnil" varsa, bu dallar kesilir ve yakılır.



Kimyasal mücadele ise; "larvaların" ağaç üzerinde dağıldığı ve dutların ipekböceği beslemesinde kullanılmadığı dönemlerde, "yaz ilaçlaması" yapılır. Kışlık yağlar kullanarak da, yağış olmayan günlerde, "kış ilaçlaması" yapılır. İpekböceği beslemesinde kullanılan dut ağaçlarında, Dut Koşniline karşı, "kış ilaçlaması" yapılması daha uygundur.


Amerikan Beyaz Kelebeği


Önemli dut zararlılarından biride, "Amerikan Beyaz Kelebeği"dir. Yurdumuzda, 1975 yılından beri görülmektedir. Bu zararlı, zararını, "tırtıl" aşamasında, bitkinin yapraklarını yiyerek yapar. Beyaz renkte olan dişi kelebek, yumurtalarını dalların uçlarında bulunan yapraklara bırakır. Yumurtadan çıkan tırtıllar, ağdan oluşan yuvalarını yaparlar. Daha sonra, yaprakları yiyerek büyürler ve ağdan çıkarak ağacın her tarafına yayılırlar. Çok kıllı ve hareketli olan bu tırtıllar, tam büyüklüğe ulaşınca, kuytu yerlere ve gazellerin içine "koza" yaparlar.



Bu zararlıyla mücadele edebilmemiz için yapacağımız iş; tırtıl yuvalarını, ağaç üzerine yayılmadan, olabildiğince erken davranıp, tırtıllı dalları kesip, toplamak ve yok etmektir.


Kaynak: Tarım Bakanlığı Yayınları







Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2006, 13:46   #25
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 27-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 2
Kemaliye I.Dut Paneli

Değerli Ağaç Severler,

Biraz evvel göndermiş olduğum mesaj okunmaz olduğundan yeniden gönderiyorum.Aşağıdaki yazıda şimdiye kadar kadri yeterince bilinmeyen dutumuzu,önce Türkiye'ye sonra Dünya'ya bütün yönleriyle tanıtmayı amaçlayan panelimizle ilgili yerel gazetemize gönderdiğim değerlendirmeleri bulacaksınız.

Saygılarımla
Dr. Dt. Gülnur Gürler





Değerli Hemşerilerimiz,

Hamdolsun ki,yol açabileceği gelişmelerin heyecanından aylardır uyku
uyuyamadığımız zorlu bir sürecin birinci basamağını,dutu bilinmeyen
yönleriyle tanıtmayı hedefleyen panelimizi 30 Temmuz Pazar günü
gerçekleştirdik.

Yürek çarpıntısından dilimin tutulduğu açılıþ konuşmasında yeterince ifade
edemediğim şükranlarımı,bana negatif **** pozitif etkileriyle ivme
kazandıran bütün kişi,kurum ve oluşumlara tekrar sunuyorum.”Hayır ve şerrin Allah’tan olduğunu” kavramama yardım ettiler.

İlk hedef panelin gerçekleşmesi idi ve taş suya atılmış oldu.Bundan sonra
onun yarattığı dalgalar önce doğu ve güneydoğuya,sonra Türkiye ve dünyaya
yayılacak. 30 temmuzlar belki de bundan sonra “Dut Bayramı” olarak
kutlanacak.

Bu tarih bir milattır.Bu tarih, Türklüğün ve İslam’ın sembolü olan bu
mübarek ağacın kuruyan damarlarına yeniden can suyunun yürümeye başladığı
bir tarihtir.Çoktan beridir kaybettiğimiz değerlerimizin
Anadolu’nun bağrında yeniden köklenmeye başladığı tarihtir.Bu topraklarda
dutumuz yaşadıkça varlığımız da devam edecektir.Bunlara bütün kalbimle
inanıyorum.Aksi taktirde bu panel gerçekleşemezdi.

Panel öncesi tanıtım broşürlerini dağıtmak da yine bana düştü.Gidebildiğim
birkaç köyde hemşerilerimizle konuşurken beni sarsan iki ibare
kullanıldı.Birincisi :
”Sahip çıkarsan yurduna batmayacaktır,
Sahip çıkmazsan eğer batması haktır.” şeklinde Mehmet Akif’ten bir uyarı idi
ki tam içine bulunduğumuz şartlara (amiyane bir tabir olacak ama) “cuk” diye
oturuyor.

İkincisi ise yine bir köydeki bir büyüğümüzün yaptığı “Allah hizmetinizi kabul
etsin” şeklindeki dua idi.Bunu işittiğimde bir anda beynimde bir idrak
açılışı oldu.O an anladım ki Allah her hizmeti kabul etmiyor.Ancak ki
riyasız,beklentisiz ,kimseyi kandırmadan ve kullanmadan,kul hakkı ve Allah
rızası gözetilerek yapılan hizmeti kabul ediyor.İnşaallah hizmetimiz bu
kategoriye girenlerden olmuştur.

Henüz Kemaliye’den yeni geldiğim ve bazı hocalarımın sunumlarının tam metni
elimde olmadığı için şu anda onları sizlerle paylaşamyorum.Ancak yine de
ana fikirleri özetlemek isterim.

Panelimizin çok değerli katılımcıları, günlerce haftalarca tartışılsa
bitmeyecek konuları 3 saat gibi çok kısa bir süre içine sığdırmaya
çalıştılar.Her şeye rağmen verdikleri bilgiler çok çarpıcı idi.

Erzincan Üniversitesi Fen -Edebiyat Fakültesi Dekanı Sn.Prof.Muharrem Güleryüz hocamızın I.oturumunu yönettiği panelimizin ilk konuşmacısı G.Ü.Eczacılık Fak.Farmakognozi (Bitkilerden İlaç
İmali) Ana Bilim Dalı Profosörü, konusunda duayen olan, Sn.Ekrem Sezik
hocamız esprili ve konusuna hakim sunumuyla dutun bir meyve değil,bir ilaç
olduğunu iddia etti.Binlerce yıldır Çin ve Hint tıbbında,çok çeşitli
hastalıkların tedavisinde meyvesi,yaprağı,kökleri ve kabuklarıyla bir şifa
kaynağı olarak kullanıldığını söyledi,Çin ve Hint tıbbından bazı reçete
örnekleri verdi.

Erzurum A.Ü.Ziraat Fak.Bahçe Bitkileri ABD prof.ü Sn.Sezai Ercişli hocamız
Türkiye’de yalnızca 5 ilde dut yetişmediğini,dünyadaki dut
yetiştiriciliğinin ise yaygın olarak özellikle Çin ve Hindistan’da ipek
böcekçiliğine yönelik olduğunu anlattı.Kapama dut bahçelerinin
avantajlarından ve dut cinsleri arasında bir tür tespit ve genetik
çalışmalarının yapılmasının gereğinden bahsetti.

Bati Akdeniz Arastırma Enstitüsü’nden hemşehrimiz ziraat mühendisi Ahmet
Fikret Firat,Türkiye tarımında bahçeciliğin öneminden bahsetti.Kemaliye de
yaslanmis dut ağaçlarının kesilip yerine genç fidanların
dikilmesini,toprağın iyileştirme çalışmalarının yapılmasını ve organik
tarıma elverişli bir bölge olduğu için ‘organik sertifikasyon’ yoluna
gidilmesini önerdi.

Henüz 3 günlük evliyken bal aylarında panelimize katlan Sn Doktor Adem
Kaya’nın sunduğu konu ise panelin en önemli ayaklarından biri idi.Dut
yaprağının büyük ve küçükbaş hayvan besiciliğindeki önemiyle ile ilgili
bilgiler,yem sanayinde devrim yaratacak düzeydeydi.Ancak izleyicilerin bir
bilim adamı topluluğu olmadığı göz önüne alınmadan,çok teknik ifadelerle ve
açıklamasız sunum yapılması,ilginin dağılmasına ve benim de paniğe kapılmama
neden oldu.Bu yüzden sık sık sn. Kaya’nın konusmasını keserek konunun daha
iyi anlaşılmasına ve izleyicilerin dikkatini çekmeye çalıştım.Her ne kadar
kendisi niyetimi gayet iyi anladığını ifade ederek özürlerimi önemsemediyse
de biraz kabalık gibi algılanabilen,belki de gerçekten öyle olan bu
davranışım için gazeteniz aracılığıyla kendisinden yeniden özür
diliyorum.Genç evlilere sonsuz mutluluklar diliyorum.

Panelin 1. oturumunun ardından verilen arada sn. Bakanımız ve
Müsteşarımız, Kemaliyeli hanımlarımızın elbirliğiyle hazırladığı pekmezli
yumurta,pekmez helvası,dut kavurma,gülengü vs. gibi geleneksel dut
yiyeceklerinin yanı sıra , yaratıcılıklarını kullanarak yarattıkları dut
keki,dut limonatası gibi yeni lezzetlerden tattılar.

Sn Bakanımız Ali Çoşkun 1. bölümün sonunda dutla ilgili getirilecek bütün
somut projeler için Sanayi Bakanlığı olarak her türlü desteği sağlayacağına
söz verdi.

Protokolün yoğun programından dolayı takip edemediği panelimizin 2. bölüm
konukları da çok değerli idi.K.T.Ü. Orman Fakültesi Dekanı Sn.Prof.Zafer Cemal Özkan hocamızın yönetimindeki bu bölümde Sn. gazeteci yazar Tijen İnaltong Hanım
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden derlediği dutlu yiyecek tariflerini
paylaştı ve dutun değişik şekillerde değerlendirilişinden
bahsetti.Kemaliye’den ayrılırken de yanında dut unu götürdü.Onunla dutlu
kurabiye denemeleri yapacak(bence harika olacağı da kesin).

Devletin en etkin ve ciddi ekonomik kurumlarından biri olan Dış Ticaret
Müsteşarlığının Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirmeler Genel Müdürü Gazi
Bilgin Bey ise dut ve ona dayalı olarak oluşturulabilecek yeni sanayi
dallarının, halka bulunduğu bölgede istihdam ve iyi bir gelir
sağlayarak,kırsaldan kente göçü önleyebilecek bir potansiyele sahip olduğunu
ifade etti.Dutun toplanmasından işlenmesine,paketlenmesinden pazarlanmasına
kadar yeni teknik ve yöntemler uygulanması gerektiğini belirtti.Devletin
haklarında bir bilgi sahibi olmadığımız için hiç değerlendiremediğimiz bir
çok teşvik,kredi ve destekleme kaynakları olduğunu,ayrıca Avrupa Birliği
fonları ve Dünya Bankası hibelerinin de uygun projelerle kullanılabileceğini
anlattı.

H.Ü. Ağaç Endüstrisi Mühendisliği A.B.D. Baskanı Sayın Prof. Salih Aslan ise
dutun ağaç endüstrisindeki kullanım olanaklarıyla ilgili çok net bilgiler
veremedi.Çünkü bizlere sunmak üzere internet ve literatürde yaptığı
taramalarda dutun ağaç özelliklerini belirleyen hemen hemen hiç bir
çalışmaya rastlayamadığını anlattı.Bu konunun da ne kadar bakir ve
araştırılmamış olmasının aslında bize büyük bir öncülük ve pazar şansı
yaratabileceğini düşünüyorum.Çünkü Hocamız,Kemaliye’den gönderilen birkaç
dut kütüğü üzerinde panele kadar ki sürede yürütebildiği
çalışmalarında,dutun ağaç özelliklerinin çok değerli bir ithal ürün olan tik
ağacına yakın özellikler taşıdığını ve hatta bazı bakımlardan ondan üstün
olduğunu gördüklerini söyledi.

Son panelistimiz ve hemşerimiz M.Ü Fen Edebiyat Fakültesinden Yrd. Doç. Okan
Baba da o etkileyici sesi ve sunumu ile hepimizi duygulandırdı.Aşık
Veysel’in dut ağacından oyulmuş sazına “Ben babamı,sen ustanı unutma”
deyişinde ki gibi bizi biz yapan değerlerimize olan vefa borcumuzu
hatırlattı.Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin Türk boyları ilerlerken Horasan
erenlerini de,oralarda Türk ve İslam inancını yaymak üzere
görevlendirdiğini;bu amaçla ocakta yanan dut dalını Anadolu’ya fırlatarak
onların düştükleri ve yeşerdikleri yerlerde dergahlarını kurmalarını anlatan
menkıbelerden bahsetti.

Bence ilk etapta amacına ulaþtığına inandığım panelimizden içimde üzüntü
olarak kalan tek şey değerli hocalarımın şenliğin telaşesi içerisinde yerel
ve idari amirlerimizin en azından bir “hoş geldiniz,nasılsınız ve hoşça
kalın” gibi basit ilgi ifadelerinden mahrum kalarak Kemaliye’den
ayrılmaları idi.Umarım bizi hoş görürler.

Saygılarımla

Dr. Dt. Gülnur Gürler

Vedart beğendi.
Gülnur Gürler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2006, 14:58   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
Sevgili Gülnur Gürler,
Ne kadar güzel siz l. Kemaliye Dut Paneli yapıyorsunuz müthiş kıskandım.
Biz İspartanın Sütçüler İlçesin de 18 yıldır DUT PEKMEZİ FESTİVALİ yaparız. Ne yqazıkki ilçemizde Meslek Yüksek Okulu var. İspartada S.Demirel Üniversitemiz var. Yıllardır yalvarır dururum bu konuda bizi bilimsel olarak yönlendirin diye. Yerel Gazetelerde yazılar yazarım bu konuda. l.Dut Pekmezi Festivalini yaptığımızda ne evsaf belirlemesi ne jüri üyeliği bunların hiçbirini bilmiyorduk. Hele ağaçların türleri bu konuda bizi aydınlatacak kimse olmadı etrafımızda.Yıllık üretim rekoltesi 50 lt.lere kadar düşmüştü. Halbuki bir zamanlar bütün ilçe geçimini dut pekmezinden sağlıyordu.Bu festival ve yarışmalar sayesinde bu yıl rekolte 3000 lt. ye kadar çıktı. Bütün üretim geleneksel usullerle yapılmakta.
Bir çırpıda sıralamaya çalıştığım bu sıkıntıları aşmak için ne olur bizimle bilgilerinizi paylaşın. Çünkü ne belediyemizin ne de olmayan Kaymakamımızın bize faydası var. Üniversite malum.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Mahmut Leventoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-12-2006, 17:54   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
4 Ocak 2007 Perşembe günü saat 8.30 da TRT 3 te yayınlanacak olan Bu toprağın sesi proğramında H.Ü. Ağaç End. Müh.Ana Bilim dalı üğr. üyesi Prof.Dr.Salih Aslan ve Dr.Dt.Gülnur Gürler Dut ve dut yetiştiriciliği ile ilgili bir proğram sunacaklar. Duyurulur.

Mahmut Leventoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-12-2006, 00:19   #28
Ağaç Dostu
 
Sebahattin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2006
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 365
Dut , gerçekten önemli ve önemsenmesi gerekli bir meyve türü.

Mahmut bey televizyon programını hatırlattığınız için teşekkürler.


Düzenleyen Sebahattin : 30-12-2006 saat 00:20 Neden: yazı düzeltmesi
Sebahattin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2007, 21:53   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 17-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 151
Galeri: 20
Pakistan mulberry

Bu dut hakkında bilgisi olan var mı? Acaba fidanını bulabileceğimiz bir yer biliyor musunuz?

http://www.agaclar.net/galeri/showim...p?i=7226&c=147

agartha Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2007, 11:34   #30
Ağaç Dostu
 
habibe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-02-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 1,653
Galeri: 33
Bu gün pazara Kara dut fidanı aramaya gideceğim.
Çocukken yediğim, parmak gibi..
Ellerimi simsiyah boyayan,
Ekşi tadı hala aklımda ...
HEY GİDİ KARADUT ..

çiftçi5234 ve Vedart beğendi.
habibe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:23.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024