agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları > Üzümsü Meyveler
(https)




Beğeni Düzeni18Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 04-06-2006, 17:26   #1
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Böğürtlen Yetiştiriciliği

Name:  bogurtlen.jpg
Views: 67956
Size:  52.4 KB


BÖĞÜRTLEN YETİŞTİRİCİLİĞİ

İnsan sağlığında önemli rolleri olan böğürtlen organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir meyvedir.

EKOLOJİK İSTEKLERİ

İklim
Böğürtlenler iklim faktörleri bakımından ahudutları kadar müşkülpesent değildir. Değişik iklim şartlarına daha kolay adapte olma özelliğindedir. Sıcaklık ve kuraklığa ahudutlarından daha fazla dayanıklıdırlar. Ancak kış ve ilkbahar donlarına karşı ahudutlarına göre daha az dayanırlar.

Genelde sıcak mutedil iklim bölgelerinde daha iyi sonuç vermektedir. Şeftali yetiştirilen bölgelerde böğürtlen yetiştiriciliği rahatlıkla yapılmaktadır.
Böğürtlenlerin olgunlaşma döneminde kuru bir hava istenmez.

Normalde soğuk geçen kış mevsiminde dallar genellikle donarak zarar görürler. Donan bu dallar yerine köklerden yeni sürgünler çıkar ancak o yılın ürününü almak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle don tehlikesi olan bölgelerde mutlak dondan korunma tedbirleri alınmalıdır.

Toprak
Toprak olarak seçici değil ancak bitki, dinlenmiş, derin ve geçirgen toprak, yarı asit (pH 6-7) toprakları sevmektedir.
Bunun yanında toprağın yeterli besin maddece zengin olması verim ve kalite bakımından olumlu yönde etkilemektedir.Standart temel gübreleme iyi yanmış çiftlik gübresi 4-5 t/da, Ancak bu gübrelemede toprağın verimliğine göre bu miktarları değişiklik göstermektedir.
Böğürtlenler orta veya orta-küçük çalılardır ve özel bir toprak isteği göstermezler.

Bununla beraber, böğürtlen yetiştiriciliği organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, yarı asit, hafif veya orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır.Sürekli toprak nemi sağlanmalıdır. Bu nedenle drenajı sağlanmış, ağır bünyeli topraklarda da uyum sağlamaktadır. Toprak reaksiyonu hafif asit veya nötr (pH = 6-7) olmalıdır. Toprak derinliği en az 1 metre olmalıdır. Toprak hazırlığında toprak 30-35 cm derinlikten işlenmesi yeterlidir.

Toprak işleme sırasında organik gübrelemenin beraber yapılmasında yarar vardır. Takip eden uygulama N, P, K gübrelemesidir. Bunun da sonbahar sonunda veya kış sonundan önce toprak analizi sonunda gerekli miktarlarda uygulanmalıdır.

ÇOĞALTMA METOTLARI
-Kök sürgünleri ile
-Uç daldırma ile
-Yaprak-göz çelikleri ile
-Kök çelikleri ile
-Doku kültürü ile

Kök sürgünleri ile fidan üretimi
Böğürtlen bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur.

Kök sürgünleri ile fidan üretiminde sağlıklı ana bitkiler ile, gerekir ise sterilize edilmiş alanlarda damızlıklar kurulur. Bu damızlıklarda bakım en iyi şekilde yapılır.
Meyve dalcıkları henüz çiçekte iken kesilir ve her 4-5 yılda bir, fidanlık yeri değiştirilmelidir.

Uç daldırma ile fidan üretimi
Dikensiz sürüngen böğürtlen tipleri sadece uç daldırması ile üretilmektedirler. Dikensizliğin devamı için sonbaharda sürgünün uç kısmının köklendirilmesi gerekir. Kökten çıkan sürgünler daima dikenli olmaktadır. Dikensiz türlerin çoğaltılmasında büyük dikkat gerekmektedir.

Yaprak ve göz çelikleri ile fidan üretimi
Gerek dikine gerek yatık büyüyen böğürtlen tipleri ilkbaharda körpe, yapraklı sürgünlerden alınan yaprak ve göz çeliklerinin
yüksek nemde ve özellikle sisleme yöntemi altında köklendirilmeleriyle kolayca çoğaltılabilirler.

Kök çelikleri ile fidan üretimi
Böğürtlen bitkilerinin gövde çelikleri ile üretimi mümkün olmamakla beraber kök çelikleri ile fidan üretimi sağlanabilmektedir. Kök çelikleri sonbaharda yaprak dökümünden, ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen dinlenme döneminde alınırlar. 2 mm den 10mm ye kadar değişen kalınlıklarda kök parçalarından yararlanılır.

Çelikler 5-10 cm boyunda hazırlanırlar. Kök parçalarının alınıp çelik yapılmaları ve dikilmelerine kadar, çok nemli ortamlarda tutulmaları ve kurumalarının önlenmesi gerekir. Kök çelikleri arazide 60-80 cm aralıklarla ve 3-5cm derinlikte açılan çizilere yanyana ve yatay olarak dizilir üstleri toprak ile kapatılır.

Çeliklerin dikildiği yer hafif bünyeli, organik ve ticari gübrelerle zenginleştirilmiş olmalıdır. Bu çelikler üzerindeki gözler ilkbaharda sürer ve yaz boyunca gelişerek sonbaharın sonlarında dikime hazır fidan haline gelirler.

Doku kültürü yöntemi ile fidan üretimi
Böğürtlen fidan üretiminde, en modern en sağlıklı ve en hızlı yöntem, doku kültürü tekniğidir.

. Kontrollü şartlarda sağlıklı olarak büyütülen ana bitkilerin büyüme noktalarından 0.1-0.3 mm kadar küçük parçalar alınarak sterilize edilmiş tüplerde özel besin ortamlarına konulurlar.

Sıcaklık, nem ve ışık yönünden en iyi şartların sağlandığı büyüme odaları veya dolaplarında bu parçacıklar içinde bulundukları özel ortamda çoğalır ve küçük bitkicikler oluşur. Bunlar belirli bir süre sonra alınarak küçük saksılara daha sonrada büyük saksılara alınıp dış şartlara alıştırılarak büyütülürler.

DİKİM
Dikim yapılacak fidanlar kuvvetli, kökler iyi gelişmiş, hastalıksız olmalıdır. Dikim zamanına kadar serin ve nemli ortamlarda saklanmalıdır. Hemen dikilmeyecek ise hendeklenmelidir. Gözler canlı ve dolgun olmalıdır.

Fidanlar dikim yerine çamurlu su dolu kovalarda veya ıslak telisler içerisinde taşınmalıdır. Kapalı, bulutlu, rüzgarsız günler dikim için en uygun günlerdir. Dikilecek böğürtlen fidanlarında önce kök tuvaleti yapılır. Yaralı, kuru ve çok uzun kökler kesilir. Dikimin hemen ardından fidanlara can suyu verilir. Dikimi yapılan fidanın tepesi 20-30 cm den kesilir.

BUDAMA
Diğer önemli uygulamada budama işlemidir. Kış budamasında kuruyan dallar kesildiği gibi gelişme döneminin daha sonraki yıllarında budama yapılmaktadır. 3. yıl içersinde yeşil budama yapılmaktadır. Haziran ayı içerisinde ince zayıf dallar kesilerek her taç da 4-5 ana dalın büyümesi sağlanır.

Kış budamasında gelişmesi en iyi olan 4-5 yeni dal seçilerek diğerleri budamayla çıkarılır. Aynı zamanda ana dallar 190-195 cm yükseklikte bırakılır. Yan dalların ilk 40-45 cm leri kesilerek diğerleri 20-30 cm kısaltılır.
Böğürtlenlerde tozlanma arılar vasıtası ile olmaktadır. Siyah renkli meyveler birçok çeşitte yuvarlağımsı veya yuvarlak şekillidir. Olgunlaşma durumunda meyveler çanak yaprak ile birlikte toplanmaktadır. Ham meyvelerde meyve sapı krem beyaz renkte iken olgunlaşma durumunda ise gri, mavi ve kırmızımtrak renk almaktadır.

Hasat zamanı meyve sapındaki bu renk değişimine bakarak belirlenebilmektedir. Meyve olgunlaşma tarihi bölgelere göre değişmekle birlikte Haziran sonu-Temmuz başında hasat başlamakta ve Eylül ayına kadar devam etmektedir.

Yapılan ıslah çalışmaları sonucunda dikensiz böğürtlen elde edilmiştir. Oldukça verimli ve güçlü büyüme özelliğine sahip olan bu çeşitlerin bitkileri 3-4 m boyunda dallar oluştururlar.
Tüm toprak ve iklim şartlarına adapte olma özelliğine sahiptir. Düşük kışsoğuklarına dayanıklı olmalarına rağmen geç donlardan zarar görmektedirler.

GÜBRELEME
Gübrelemede, bahçe toprağı analiz yaptırılarak gerekli gübreleme yapılmalıdır. Ancak analiz yapılmaması durumunda yıllık gübre ihtiyaçları;
4 -10 kg saf azot karşılığı azotlu gübre,
5 - 7 kg saf fosfor karşılığı fosforlu gübre,
8 -12 kg saf potasyum karşılığı potasyumlu gübre verilir.

Tam verim çağındaki bahçelerde bu miktarlar ilk dikim yıllarında 1/3 ü, ikinci yılda ½ si olarak verilmelidir.
Azotlu gübreler genelde amonyum sülfat olarak verilir ancak pH= 5.5 ve daha düşük ise amonyum nitrat olarak verilmelidir. Gerekirse kireçleme yapılarak pH 6-7 ye yükseltilir.
Azotlu gübreler böğürtlen bitkilerine erken ilkbaharda ve meyve gelişimi sırasında olmak üzere iki defada verilir. Azotlu gübreler sulama veya yağış öncesi, bitkilerin kök bölgelerine serpilerek verilmelidirFosforlu ve potasyumlu gübreler gerektiğinde yılda veya iki yılda bir uygulanır. Uygulama sonbahar kış aylarında, fosforlu ve potasyumlu gübreler bitkilerin kök bölgeleri hizalarına toprağa 20-30 cm derinliğe gömülerek uygulanır.

SULAMA
Böğürtlen meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama , önemli faktörlerden birisidir. Sürekli toprak nemi isteğinde olan böğürtlen bitkileri için sulama önemli bir konudur. Yağışların yetersiz olduğu dönemlerde sulama zorunlu olarak yapılmalıdır. Özellikle hasat zamanında daha fazla sulama gerekir.

Az geçirimli topraklarda fazla su birikimi köklerde hastalıklara ve ölümlere sebep olur. Aşırı sulamasusuzluk kadar zararlı olabilir.

Sulama; karık, yağmurlama veya damla sulama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlama sulama yönteminden kaçınılmalıdır.

VERİM
Böğürtlen yetiştiriciliği tekniğine uygun şekilde yapıldığında, tam verim çağındaki 1 dekar böğürtlen bahçesinden 2.0-2.5 ton meyve almak mümkündür.

HASAT VE AMBALAJ
Böğürtlen meyve türleri içerisinde meyvesi en hassas olanlardan biridir. Bu nedenle kısa zamanda bozulabilen ve hızlı tüketilmesi gereken bir meyvedir. Bu nedenle böğürtlen hasadı, ambalajı ve taşınmasında çok titiz davranmak gerekmektedir.
Toplamada gecikme, meyvenin yumuşaması normal rengini kaybederek daha koyu renk alması ile anlaşılır. Derin dondurma ve gıda sanayi için böğürtlen tipik rengini aldıktan sonra hasat edilmelidir.

Böğürtlen meyveleri hasat olumuna geldikten sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılmalıdır. Haftada 2-3 defa hasadı yapılmaktadır. Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Böğürtlen hasadı için günün serin saatleri tercih edilmelidir. Genellikle sabah 8-10 arası en uygun saatlerdir.

Hasat edilen meyveler en kısa zamanda serin, gölge bir yere taşınmalı, mümkünse hemen soğuk depoya konulmalıdır.Böğürtlen meyvelerinin uzun süre taze olarak muhafazaları genel olarak düşünülemez. Ancak olağanüstü durumlarda -0.5C veya 0Cde %85-90 oransal nem koşullarında 5-7 gün süreyle depolanabilir. Muhafazayı kısıtlayan en önemli faktör meyvelerin çürümeleridir.

Kaynak: Tarım Bakanlığı Broşürleri

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-06-2006, 17:26   #2
Ağaç Dostu
 
bonsaisever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-08-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,775
Galeri: 48
Böğürtlen Yetiştiriciliği

Böğürtlen neye iyi geliyor

Böğürtlen idrar söktürür. Ayaklardaki şişlikleri indirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur. Ağız, dil, diş eti ve bademcik iltihaplarını giderir. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir. Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.

Alıntı :http://www.thehealthnews.org/tr/topi.../Bogurtlen.htm

bonsaisever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2006, 16:19   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
Böğürtlen orman ve makilik alanların kenarlarında ya da tarla kenarlarında doğal olarak yetişen, dikenli, yayılıcı bir çit bitkisidir.
Bektaşi üzümü ise üzüm kurulu gibi0dir. Onların küçük ve salkımlar halinde olanlarını düşünün. Bunun da gövdesi dikenli ve dikensiz türleri mevcuttur. Siyah bektaşi üzümü, kırmızı bektaşi üzümü gibi. Ama yayılıcı bir çalı değildir.
Az dallanma yapar. Bu nedenle görünümü uzaktan böğürtlenden ayrılır.
Ahududu sap-dal itibari ile böğürtlene çok benzese de yayılıcı olmaması, en fazla 2. bir yan dal vermesi ve her sene sonbaharda , bir önceki seneden kalan dalın keislerek gelecek seneye devri ile yaşatılan bir bitkidir. Doğal olarak yetişmez, yetiştirilir diye biliyorum. Böğürtlenden ayrılan en önemli farkı : -Meyveleri her ne kadar böğürtlene benzese de - her bir meyve yuvarlağının ortasında kılçık bulunmasıdır.

sukranayalp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2007, 11:52   #4
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Mersin
Mesajlar: 11
Ahududu ve bogurtlen meyveleri birbirine benzemekle beraber tadlari benzememektedir. Bogurtlen meyvesi orta sapi ile birlikte koparken, ahududunun sapi koparken bitkide kalir ve meyve ortasi bos sekilde elinize gelir.

SelimYalcin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2007, 12:01   #5
Ağaç Dostu
 
habibe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-02-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 1,653
Galeri: 33
Selim Yalcın sizin sayenizde ahududu ile böğürtlen ayrımını öğrendim Teşekkürler. (Ahududuya biz karamuk diyoruz. )


Düzenleyen habibe : 05-05-2009 saat 09:32
habibe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2008, 22:55   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Tabi önce topraksız tarım yöntemi ile nasıl yetiştirilir öğrenmek lazım...

Bu polkalar topraksız tarımla ürün vermeye alışmış şimdi bunları alıp da klasik saksıda topraklı olarak yetiştirmeye kalkarsak ürün alırmıyız bilmem

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2008, 09:54   #7
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sevgili Oğuzhan, bak benim de aklım karıştı şimdi. 10 dönüm arazisi olan bir kişi topraksız tarım yöntemi ile yetiştirilen frambuazlara da el atarsa deliliğin mertebesine yerleşmiş olmaz mı? Bahçemde ana baba usulu yetiştirilen 20 kökten fazla frambuaz var ama bunları okuyunca yine de aklı karışıyor insanın. İyisimi ben biraz daha uzak kalayım.

Emine Akman beğendi.
Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2008, 20:43   #8
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
BÖĞÜRTLEN

Meyve özellikleri yönünden üzümsü meyveler grubunda yer alan Böğürtlen. Dünyada ılıman iklim bölgelerinde, suptropik iklim ve kutup İklim sınırlarına kadar yayılma alanı nedeniyle geniş yetişme alanına sahiptir. Ülkemiz böğürtlenin anavatanı sınırları içerisindedir. Böğürtlenler Anadolunun 1000 m' nin üzerinde hava ve toprak neminin sağlandığı yerlerde yoğun olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Dikim Mesafesi :2-2,5 X 1,5-2 m Dekara Fidan sayısı :200-300adet Dekara verim :0,8-2 ton Ürüne başlama yaşı :2. yıl Ömrü :Uzun Soğuklama isteği :800-1700 saat PH :6-7

İKLİM
Karadeniz bölgesi üzümsü mey-velerin doğal yetişme alanlarından biri-dir. Kış aylarında (-20,-25 ) derece-ye kadar soğuklara dayanır. Böğürtlenin Soğuklama ihtiyacı 7 derecenin altında 800-1700 saattir. Genel olarak en uygun iklim yazları serin ve hasat zamanı yağmur olmayan, kışları ılık geçen yerlerdir. Yazları sıcak, kurak ve rüzgarlı gecen yerlerde vejetatif gelişme geriler meyveler küçük ve çekirdekli olurlar. Hasattan önce çok sıcak hava olması meyvelerin olgunlaşmadan yumuşamasına sebep olur. Olgunlaşma zamanı kuru ve kışın soğuk rüzgarlarının estiği yerlere rüzgar kıran tesisi edilmesi gerekir.

TOPRAK
Böğürtlenlere en uygun toprak; kumlu killi organik maddece zengin, su tutma kapasitesi yüksek iyi drene olabilen ve sürekli nemi sağlamış topraklarda başarılı şekilde yetiştiricilik yapılır. Toprak PH sı hafif asit veya nötr olmalıdır.(PH 6-7) Fazla kireçli ve tuzlu topraklara uygun değildir. Toprak derinliği en az 1 m olmalıdır. Hafif eğimli yerler yetiştiricilik için uygundur. Çok eğimli yerlerde teraslama tapılarak yetiştiricilik yapılabilir

BAHÇE KURMA
Böğürtlen bahçeleri geç sonbahar (Kasım - Aralık) **** kış aylarından bahçeler tesis edilir. Dikim İlkbahar da (Şubat-Nisan) ayları arasında yapılır. Dikimi yapılacak fidanların kök tuvaleti yapılır, yaralı ve çok uzun kökler kesilir. Dikimi yapılacak bahçelerde fidan çukurları önceden işaretlenir ve 40-50 cm genişlik ve derinlik de açılır. Önceden hazırlanmış toprak gübre karışımı harç ile doldurulmuş çukurdan 20-30 cm boşaltılır. Çukur tabanı ayakla bastırılarak fidan buraya dikilir. Fidan dikimi fidan kök boğazı tamamen toprak içinde kalacak şekilde ayarlanır. Dikimden sonra can suyu verilir Fidanın tepesi 20-30 cm den kesilir.

GÜBRELEME
Böğürtlenler organik maddeye fazla ihtiyaç duyarlar. Dikim sırasında dekara 3-4 ton yanmış ahır gübresi verilir. Çiftlik gübresi 2-4 yılda bir ilave yapılır.Toprak nemini muhafaza etme acısından yılın her döneminde verilebilir. En uygun zaman bitkilerin dinlenme dönemine girdiği kış aylarıdır. Bitki kök bölgesine serilerek toprağa hafifçe karıştırılır. Yaprak ve toprak analizlerine göre kimyasal gübreler önerilir. Genel olarak; 4-10 kg saf azot Mart ayların ve meyve gelişimi sırasında; 5-7 kg saf fosfor ve 8-12 kg saf potasyum Sonbahar ve Kış ayların-da verilir. Ayrıca yeşil gübre olarak tek yıllık baklagiller kullanılabilir. Bitkilere fazla azot verilmesi meyvelerin yumuşamasına ve Pazar değerinin azalmasına neden olur.

SULAMA
Sulama aralığı toprak tipine ve bölgeye göre değişir. Ağır ve humuslu topraklarda daha seyrek, kumlu toprak-larda daha sık sulama yapılır. Çiçeklenme dönemi ve meyve tutumunda kesinlikle yağmurlama sulama yapılmamalıdır. Sulama toprak nemini sağlayacak şekilde yapılmalıdır.

devamı ve kaynağı: http://www.bafratarim.gov.tr/yetisti...m=321&katid=64

Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2009, 21:24   #9
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-01-2009
Şehir: bursa
Mesajlar: 207
Tabi önce topraksız tarım yöntemi ile nasıl yetiştirilir öğrenmek lazım...

karagoz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 08:14   #10
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Hüdainabit Ahududu

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sukranayalp Mesajı Göster
Böğürtlen orman ve makilik alanların kenarlarında ya da tarla kenarlarında doğal olarak yetişen,

Ahududu sap-dal itibari ile böğürtlene çok benzese de yayılıcı olmaması, en fazla 2. bir yan dal vermesi ve her sene sonbaharda , bir önceki seneden kalan dalın keislerek gelecek seneye devri ile yaşatılan bir bitkidir. Doğal olarak yetişmez, yetiştirilir diye biliyorum.
.
Şavşat Karagöl'ün kıyısında yetişenleri habersizce eken olmadıysa kendiliğinden yetişiyor demektir.
Hem de pastaların üzerindekiler büyüklüğünde ve aynı lezzette.
Bak şimdi birkaç cümle yazmak insanda nasıl da hafızanın kuytu köşelerinde kalmış hatıralar çıkınını açıyor...
ve unuttuğu sandığı neler hatırlıyor insan.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 08:24   #11
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Bu konuda en önemli husus bu kadar çabuk bozulan bir meyvenin iktisadi olarak nasıl değerlendirilebileceği.
Taze satmak yolda bozulması ile neticelenebilir.
Belgrad Ormanı asfaltının kenarına dizilen çocukların eline verip sattıramayacağımız ortada.
Dut da aynı kaderi paylaşıyor. Dut nadiren yaş olarak satılıyor.
Soğuk koşullarda en fazla 7 gün depolanabileceğini de Mine Hanım yazmış. Kaldı meyve suyu fabrikasına satmak.
Bu nasıl olacak? kim alır?

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 08:27   #12
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi habibe Mesajı Göster
Selim Yalcın sizin sayenizde ahududu ile böğürtlen ayrımını öğrendim Teşekkürler. (Böğürtlene biz karamuk diyoruz. )

Karamuk Anadolu'da mor-boyar her meyve için kullanılabilmekle birlikte esas olarak Toroslar'da berberis çalısı ve meyvesi için yaygın kullanılmaktadır.

http://www.agaclar.net/galeri/showim...imageuser=4450
http://www.agaclar.net/galeri/showim...imageuser=4450

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 09:23   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halit Togay Mesajı Göster
Bu konuda en önemli husus bu kadar çabuk bozulan bir meyvenin iktisadi olarak nasıl değerlendirilebileceği.
Taze satmak yolda bozulması ile neticelenebilir.
Bazı büyük dondurma, reçel firmaları ve pastahaneler, üreticiden soğutuculu kamyonlarla alıyor.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 09:24   #14
Ağaç Dostu
 
Volare's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-08-2006
Şehir: Izmir
Mesajlar: 1,390
Galeri: 2
Bursadaki bazi cilek yetistirenler gibi yapilabilir ,
alici kendisi araziden toplar, cikista tartilir , uygun ucret alinir .
Bir fikir sadece
Yoksa kendi bahcenizde/ balkonunuzda ,
benim gibi 3-5 kok yetistirip ,
cocuklariniza dalindan meyve nasil yenir gosterirsiniz

Volare Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2009, 09:12   #15
Ağaç Dostu
 
egome's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 241
Bir işçi günde kaç kg. böğürtlen toplayabilir. Böğürtlen yetiştiriciliğinde en büyük masrafın bu olduğunu düşünüyorum.

egome Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-05-2009, 11:34   #16
Ağaçsever
 
çelebi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-12-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 97
Ortalama 50 kg. toplayabilir.

çelebi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-09-2009, 02:40   #17
Ağaç Dostu
 
Samsunlu55's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-08-2009
Şehir: Samsun
Mesajlar: 1,231
Galeri: 1
O kadar dikensiz böğürtlen eken oldu geçende bir tanış elinde çapa böğürtlenderi kökünden sökmeye çalışıyor. Niye söküyorsun dedim hazır böğürtlen ne güzel büyümüşler meyve vermişler. Dedi tadı ekşimsi olduğu için pazarda tutulmadı alırlarsada reçel için alıyorlar dedi. Gerçektende dikenli böğürtlenin tadı şahane herşeyin yabanisi tatlıdır. Böğürtleni seven dikenine katlanır...

Samsunlu55 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2010, 00:23   #18
-
 
Giriş Tarihi: 12-06-2010
Şehir: Karabük
Mesajlar: 11
marketlerde satılan böğürtlenler sizce doğalmı

gojifen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-12-2010, 23:00   #19
Ağaç Dostu
 
seyyah53's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2010
Şehir: Kırklareli
Mesajlar: 627
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Samsunlu55 Mesajı Göster
O kadar dikensiz böğürtlen eken oldu geçende bir tanış elinde çapa böğürtlenderi kökünden sökmeye çalışıyor. Niye söküyorsun dedim hazır böğürtlen ne güzel büyümüşler meyve vermişler. Dedi tadı ekşimsi olduğu için pazarda tutulmadı alırlarsada reçel için alıyorlar dedi. Gerçektende dikenli böğürtlenin tadı şahane herşeyin yabanisi tatlıdır. Böğürtleni seven dikenine katlanır...
Selam Dostlar...

Geçen bayram gelibolu da yolda giderken biber tarlasında durmak zorunda kaldım

koskaca biberler beni çağırıyordu annem biber toplarken bende baktım yolun kenarında iki küçük bitki yaprakları ve dalları aynı böğürtlene benziyordu birini ben toprağı ile beraer söküp arabamın arkasında her daim hazır bulunan (şiddetle tavsiye ederim nerde ne bulacağınız hiç belli olmuyor ) siyah fide torbasına aldım

diğerii ise babam kökleriyle aldı tarladan da biraz toprak aldım hemen orada diktim ...bbenim toprağı ile aldığım gayet iyi durumda diğeri biraz nazlı yakında resimlerini yükleyeceğim...

seyyah53 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-12-2010, 23:47   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-01-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 314
Arkadaşlar yabani (doğal) böğürtlene kültür aşısı yapılabilir mi? Bahçemde gelişmiş kökleri olan böğürtlenleri aşı yapamayacaksam söküp kültür türleri ekmek istiyorum.

Sonul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-12-2010, 00:15   #21
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,411
Galeri: 8
Sevgili Sonul,
Birini dene başarılı olursa, diğerlerini de aşılarsınız.
Ancak hangi aşılar uygun olur bilmiyorum, Tahminime göre yanaştırma aşı uygun olur. İsterseniz size dikensiz köklenmiş böğürtlen gönderebilirim.

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-12-2010, 02:14   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-01-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 314
Sayın Nariçi,
Çok teşekkürler.
20 kök kültür böğürtlenim var. Fakat bahçenin sınırında çok sayıda yoz böğürtlen var. Aşı yapıldığı takdirde köklerinden dolayı çok fazla ürün elde edilebilir. Bu nedenle böyle bir deneyimi olan arkadaş varsa bilgilenmek istiyorum.

Sonul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 11:34   #23
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
BÖĞÜRTLEN

Alem: Plantae (Bitkiler)
Şube: Magnoliophyta (Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida (İki çenekliler)
Takım: Rosales (Rosales)
Familya: Rosaceae (Gülgiller)
Alt familya: Rosoideae
Cins: Rubus
Türler: Rubus caesius, Rubus fruticosus, Rubus argutus, Rubus ursinus
İnsan sağlığında önemli rolleri olan böğürtlende organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin bir meyvedir.
Böğürtlenlerde çiçeklenme genellikle Mayıs ayında başlayıp Ağustos ayına kadar devam etmektedir. Bu nedenle bitki üzerinde değişik olgunlaşma devrelerinde olan meyve salkımları birbirini takip ederler.



EKOLOJİK İSTEKLERİ
İklim
Böğürtlenler iklim faktörleri bakımından ahudutları kadar müşkülpesent değildir. Değişik iklim şartlarına daha kolay adapte olma özelliğindedir. Sıcaklık ve kuraklığa ahudutlarından daha fazla dayanıklıdırlar. Ancak kış ve ilkbahar donlarına karşı ahudutlarına göre daha az dayanırlar. Genelde sıcak mutedil iklim bölgelerinde daha iyi sonuç vermektedir. Şeftali yetiştirilen bölgelerde böğürtlen yetiştiriciliği rahatlıkla yapılmaktadır.
Böğürtlenlerin olgunlaşma döneminde kuru bir hava istenmez. Normalde soğuk geçen kış mevsiminde dallar genellikle donarak zarar görürler. Donan bu dallar yerine köklerden yeni sürgünler çıkar ancak o yılın ürününü almak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle don tehlikesi olan bölgelerde mutlak dondan korunma tedbirleri alınmalıdır.
ÇOĞALTMA METOTLARI
-Kök sürgünleri ile
-Uç daldırma ile
-Yaprak-göz çelikleri ile
-Kök çelikleri ile
-Doku kültürü ile

Kök sürgünleri ile fidan üretimi

Böğürtlen bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur.
Kök sürgünleri ile fidan üretiminde sağlıklı ana bitkiler ile, gerekir ise sterilize edilmiş alanlarda damızlıklar kurulur. Bu damızlıklarda bakım en iyi şekilde yapılır. Meyve dalcıkları henüz çiçekte iken kesilir ve her 4-5 yılda bir, fidanlık yeri değiştirilmelidir.
Uç daldırma ile fidan üretimi
Dikensiz sürüngen böğürtlen tipleri sadece uç daldırması ile üretilmektedirler. Dikensizliğin devamı için sonbaharda sürgünün uç kısmının köklendirilmesi gerekir. Kökten çıkan sürgünler daima dikenli olmaktadır. Dikensiz türlerin çoğaltılmasında büyük dikkat gerekmektedir.
Yaprak ve göz çelikleri ile fidan üretimi
Gerek dikine gerek yatık büyüyen böğürtlen tipleri ilkbaharda körpe, yapraklı sürgünlerden alınan yaprak ve göz çeliklerinin
yüksek nemde ve özellikle sisleme yöntemi altında köklendirilmeleriyle kolayca çoğaltılabilirler. Böyle çeliklerin köklendirilmeyi uyarıcı kimyasal maddelerin (hormonlar) uygulanmasıyla köklenme oranında daha sağlıklı sonuçlar alınabilmektedir.


Kök çelikleri ile fidan üretimi
Böğürtlen bitkilerinin gövde çelikleri ile üretimi mümkün olmamakla beraber kök çelikleri ile fidan üretimi sağlanabilmektedir. Kök çelikleri sonbaharda yaprak dökümünden, ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen dinlenme döneminde alınırlar. 2 mm den 10mm ye kadar değişen kalınlıklarda kök parçalarından yararlanılır.
Çelikler 5-10 cm boyunda hazırlanırlar. Kök parçalarının alınıp çelik yapılmaları ve dikilmelerine kadar, çok nemli ortamlarda tutulmaları ve kurumalarının önlenmesi gerekir. Kök çelikleri arazide 60-80 cm aralıklarla ve 3-5cm derinlikte açılan çizilere yanyana ve yatay olarak dizilir üstleri toprak ile kapatılır.
Çeliklerin dikildiği yer hafif bünyeli, organik ve ticari gübrelerle zenginleştirilmiş olmalıdır. Bu çelikler üzerindeki gözler ilkbaharda sürer ve yaz boyunca gelişerek sonbaharın sonlarında dikime hazır fidan haline gelirler.
Doku kültürü yöntemi ile fidan üretimi

Böğürtlen fidan üretiminde, en modern en sağlıklı ve en hızlı yöntem, doku kültürü tekniğidir. Kontrollü şartlarda sağlıklı olarak büyütülen ana bitkilerin büyüme noktalarından 0.1-0.3 mm kadar küçük parçalar alınarak sterilize edilmiş tüplerde özel besin ortamlarına konulurlar.
Sıcaklık, nem ve ışık yönünden en iyi şartların sağlandığı büyüme odaları veya dolaplarında bu parçacıklar içinde bulundukları özel ortamda çoğalır ve küçük bitkicikler oluşur. Bunlar belirli bir süre sonra alınarak küçük saksılara daha sonrada büyük saksılara alınıp dış şartlara alıştırılarak büyütülürler.

BAHÇE TESİSİ
Toprak Hazırlığı ve Dikim
Bahçe kurulacak yerin iklim özellikleri, böğürtlen bitkilerinin yetiştiriciliğine uygun olmalıdır. Toprak analizi yaptırılarak gerektiğinde toprak bünyesi uygun hale getirilir. Bahçenin ilkbahar ve özellikle yaz aylarında sürekli sulanacağı düşünülerek, su kaynaklarına yakınlığı, sulama suyu temini durumuna göre sulama yöntem ve tesisine karar verilir.
Bahçede daha önceden herhangi bir kültür yapılamamışsa bahçe hazırlığına bir önceki yazdan başlanır. Toprak dikimden en az bir ay önce derin bir şekilde sürüm, gerekirse krizma yapılır. Toprak analizi yaptırılarak verilecek gübre miktarları belirlenir. Genel olarak topraklar organik maddece fakir olduklarından 3-5 ton çiftlik gübresi verilerek ikinci bir sürüm yapılır. Gübrelemeden sonra, toprak işlenerek gübrenin toprağa karışması sağlanmalıdır. Dikimden önce fosforlu ve potasyumlu gübrelerle bir taban gübrelemesi ve son bir sürüm yapmak daha iyi sonuçlar vermektedir.
Toprak işlendikten sonra gerekiyorsa toprak fümigasyonu yapılmalıdır.


DİKİM

Dikim yapılacak fidanlar kuvvetli, kökler iyi gelişmiş, hastalıksız olmalıdır. Dikim zamanına kadar serin ve nemli ortamlarda saklanmalıdır. Hemen dikilmeyecek ise hendeklenmelidir. Gözler canlı ve dolgun olmalıdır. Fidanlar dikim yerine çamurlu su dolu kovalarda veya ıslak telisler içerisinde taşınmalıdır. Kapalı, bulutlu, rüzgarsız günler dikim için en uygun günlerdir. Dikilecek böğürtlen fidanlarında önce kök tuvaleti yapılır. Yaralı, kuru ve çok uzun kökler kesilir.
Dikimin hemen ardından fidanlara can suyu verilir. Dikimi yapılan fidanın tepesi 20-30 cm den kesilir

Böğürtlenlerde kışları soğuk geçen bölgelerde erken ilkbaharda yapılan dikimler en iyi sonucu vermektedir. Kışları ılık geçen bölgelerde ise geç sonbahar ve kış aylarında yapılan dikimler iyi sonuç vermektedir.

Dikim mesafeleri tür, ve çeşitler büyüme gücü ve şekline, dikim yöntemlerine, terbiye şekillerine, toprak verimliliğine ve toprak işleme şekline göre çok farklılık göstermektedir. Dik büyüyen böğürtlenler için sıra arası x sıra üzeri mesafeleri 1.50 x 0.50 m, yatık büyüyenler için ise 3.00 x 3.50 m bırakılmaktadır. Genel olarak ortalama 2.50 x 1.50 m kullanılmaktadır.
Ticari amaçlı dikim aralıkları sıra arası 3 m, sıra üzeri 1.0 -1.5 m tavsiye edilmektedir. Tek sıra tel sistemi kullanılmaktadır. Dallar tellere 70, 130 ve 180 cm yüksekliklerde tel ile bağlanır.

BUDAMA VE TERBİYE SİSTEMLERİ
Genel olarak ;

1- Destekli Ocak sistemi,
2- Desteksiz Ocak Sistemi,
3- Destekli Çit Sistemi,
4- Desteksiz Çit Sistemi,




Böğürtlenlerde budama üç safhada yapılır.


1- Yazın Tepe Alma : Dik büyüyen böğürtlenlerde dallar 60-75 cm ' yi bulunca tepe alması yapılır
2- . 2- Meyve Veren Dalların Kesilmesi: Böğürtlenlerde toprak altı organları çok yıllık , Taç kısımları 2 yıllıktır.Birinci yıl dallar olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Dallar meyve verdikten sonra kesilmesi uygundur. Bu işlem hemen hasattan sonra yapılacağı gibi, dinlenme döneminde yapılabilir.

3- Kış Budaması : Kış sonu ve ya ilkbahar başında yapılır.
Kış budamasında dik büyüyen böğürtlenlerde gelişmesi en kuvvetli sürgünler seçilerek iyi olan 4-5 yeni dal seçilerek zayıf ve yere yakın dallar olan diğer dallar budamayla çıkarılır. Aynı zamanda ana dallar 190-195 cm yükseklikte bırakılır. Yan dalların ilk 40-45 cm leri kesilerek diğerleri 20-30 cm kısaltılır.


Sürünücü tiplerde budama kısa kuvvetli dal ile uzun ve sağlam meyve dalcıkları elde edecek şekilde yapılır.

İki **** daha yaşlı böğürtlenlerde budama hasat mevsimi sonu meyve vermiş dallar toprağa yakın seviyeden kesilip tellerden temizlenir. Ondan sonra yapılacak iş yeni sürgünleri tellere bağlamaktır.




Böğürtlenlerde tozlanma arılar vasıtası ile olmaktadır. Siyah renkli meyveler birçok çeşitte yuvarlağımsı veya yuvarlak şekillidir. Olgunlaşma durumunda meyveler çanak yaprak ile birlikte toplanmaktadır. Ham meyvelerde meyve sapı krem beyaz renkte iken olgunlaşma durumunda ise gri, mavi ve kırmızımtrak renk almaktadır. Hasat zamanı meyve sapındaki bu renk değişimine bakarak belirlenebilmektedir. Meyve olgunlaşma tarihi bölgelere göre değişmekle birlikte Haziran sonu-Temmuz başında hasat başlamakta ve Eylül ayına kadar devam etmektedir.

Yapılan ıslah çalışmaları sonucunda dikensiz böğürtlen elde edilmiştir. Oldukça verimli ve güçlü büyüme özelliğine sahip olan bu çeşitlerin bitkileri 3-4 m boyunda dallar oluştururlar. Tüm toprak ve iklim şartlarına adapte olma özelliğine sahiptir. Düşük kış soğuklarına dayanıklı olmalarına rağmen geç donlardan zarar görmektedirler.


Toprak

Toprak olarak seçici değil ancak bitki, dinlenmiş, derin ve geçirgen toprak, yarı asit (pH 6-7) toprakları sevmektedir. Bunun yanında toprağın yeterli besin maddece zengin olması verim ve kalite bakımından olumlu yönde etkilemektedir.
Standart temel gübreleme iyi yanmış çiftlik gübresi 4-5 t/da, Ancak bu gübrelemede toprağın verimliğine göre bu miktarları değişiklik göstermektedir.
Böğürtlenler orta veya orta-küçük çalılardır ve özel bir toprak isteği göstermezler. Bununla beraber, böğürtlen yetiştiriciliği organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, yarı asit, hafif veya orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır.
Sürekli toprak nemi sağlanmalıdır. Bu nedenle drenajı sağlanmış, ağır bünyeli topraklarda da uyum sağlamaktadır. Toprak reaksiyonu hafif asit veya nötr (pH = 6-7) olmalıdır. Toprak derinliği en az 1 metre olmalıdır. Toprak hazırlığında toprak 30-35 cm derinlikten işlenmesi yeterlidir.
Toprak işleme sırasında organik gübrelemenin beraber yapılmasında yarar vardır. Takip eden uygulama N, P, K gübrelemesidir. Bunun da sonbahar sonunda veya kış sonundan önce toprak analizi sonunda gerekli miktarlarda uygulanmalıdır.

ÇEŞİT SEÇİMİ

* Çeşit bulunduğu iklim ve toprak özelliğine uygun,
* Verimli
* Pazarın aradığı bir çeşit,
* Yola ve taşımaya dayanıklı,
* Bitkisi kuvvetli gelişen,
* Ayrıca meyveler taze olarak veya meyve işleyen bir kurulaşa pazarlanması durumlarında farklı çeşit gerektirmektedir.
* Çeşidi, özelliği ve kaynağı belli olmayan fidanlar ile bahçe kurulmamalıdır. Bu tip fidanlarla çeşitler karıştığı için meyvenin pazar değeri ve verim düşmekte, pazarlamada güçlüklerle karşılaşılmak tadır.
Böğürtlen Çeşitleri

BOYSENBERRY
Koyu renkli yapraklara sahiptir, olgunlaşması ise biraz geçtir. Meyveleri uzun konik, iri (3 cm uzunluğunda, 8 gr ağırlığında) siyaha yakın mor renktedir. Mükemmel derecede aromalı ve büyük çekirdeklidir. Ayrıca boysen meyvelerinin sap kısmı çekilerek koparıldığında aynı ahudududa olduğu gibi boşluk kalmaktadır. Verimi oldukça yüksektir. Gerek sofralık gerekse soğuk dondurmaya elverişlidir. Dondurmaya elverişli olduğu için oldukça yaygındır.







LOGAN
Bitkileri sürüngen, yatık karakterli olup, ince uzun, 4m yakın sürgünlere sahiptir. Kısa – orta uzunlukta fakat kalın dikenleri bulunmaktadır. Meyveleri büyük (3-4cm uzunlukta) uzun koni şeklinde kırmızımtırak – mor renkli ve asitlidir.







APACHE
Bitki kuvveti orta derecededir ve verimli bir çeşittir. Meyve büyüklüğü uzun – koniğimsi bir yapıdadır. Meyveleri siyah, parlak ve alımlıdır. Orta derecede sürgün vermektedir. Sofralık tüketiminin yanında dondurma sanayinde de oldukça kullanılan bir çeşittir.








NAVAHO
Bitkileri dik olarak gelişen Navaho’nun bitkileri orta kuvvettedir. Orta mevsimlidir. Sert meyveleri, orta büyüklüktedir ve oldukça lezzetlidir. Raf ömrü oldukça uzundur, 14 – 21 gün dayanabilir. Turuncu pas hastalığına dayanıklıdır.








KIOWA
Bitkileri orta kuvvettedir. Meyveleri oldukça büyüktür ve serttir. Yaklaşık 10–12 gr ağırlığındadırlar. Meyve verme zamanı uzun bir süreye yayılmıştır. Turuncu pas hastalığına ve soğuklara dayanıklıdır.








the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 11:37   #24
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
DEWBERRY
Avrupa ve Asya’da geniş bir yayılma alanına sahiptir. Sürünücü bir bitki yapısına sahip olan Dewberry’ye TARLA BÖĞÜRTLENİ de denmektedir. Meyveleri büyük olmamakla beraber parlak bir görünüme sahiptir.







ARAPAHO
Bitkileri kuvvetli olan Arapaho, oldukça verimlidir. Meyveleri büyük ( 3 – 4 cm uzunluğunda ), uzun – koniğimsi şekildedir. Meyve rengi tam olgunlaştığında siyah rengi almaktadır. Tadı oldukça iyi, sofralık olarak tüketimi oldukça yaygındır. Orta derecede sürgün vermektedir. Yetiştirilmesi yaygın olan bir çeşittir.




OLALLIE BLACK
Meyveleri çok iri, uzun çok siyah renklidir. Tadı iyi, orta asitli ve eti serttir. Yıllık sürgünleri sık ve iri dikenlerle kaplıdır. Ülkemizde ithal edilerek denemeye alınan bu çeşit, İzmir’de yapılan bağ-bahçe toplantısında, ülkemiz için standart çeşit olarak kabul edilmiştir. Bitkisi çok kuvvetli, kök sürgünü verme durumu orta-iyi, yaprakları üçlü, basık oval ve yaprak yüzeyi kabadır. Bitki başına verim 3 kg dolayında olup, meyve uzunluğu yaklaşık 2.5-3 cm civarındadır.






CHESTER
Gelişmesi orta kuvvette olup verimli bir çeşittir. Parlak, siyah renkli olan bu çeşidin oldukça iyi bir aroması bulunmaktadır. Meyveleri uzun konik, iri ve çekirdekleri orta büyüklüktedir. Tam yetiştiğinde siyah renge ulaşmaktadır. Yetiştiriciliği A.B.D’de oldukça yaygındır.







THEDOR REIMERS
Meyveleri yuvarlağımsı olup orta büyüklüktedir. Parlak siyah renkli tanelere sahip olan bu çeşidin gayet güzel bir aroması vardır, tadı mayhoşumtırak tatlıdır. Sulu, asitli ve yumuşak olduğundan daha çok meyve suyu yapımında kullanılır. Taze kullanımı azdır. Sürgünleri dona ve kuraklığa hassastır. Kuvvetli bir bitkiye sahiptir. Oldukça verimlidir. Çok tanınmış bir çeşit olup 14–20 sene ekonomik ömre sahiptir.







MARION
Gelişmesi orta kuvvette, dikenli ve verimli bir çeşittir. Olgunlaşması Boysenberry’den 1 hafta geçtir. Meyveleri büyük siyahımtırak – kırmızı, sıkı etli ve çok lezzetlidir. Sanayide işlemeye ve derin dondurmaya uygundur. Soğuklara dayanıklı bir çeşit değildir.








BLACK SATIN
Kuvvetli bir gelişime sahiptir, sürgünleri düzensizdir. Ürünlerini uzun bir periyot içerisinde olgunlaştırır. Verimi yüksektir. Meyveleri büyük, parlak siyah, lezzetli ve suludur. Olgunlaşması Ağustos – Ekim arasına yayılmıştır.







the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 11:38   #25
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
THORNFREE
Bitkisi orta kuvvette gelişir ve yeterli miktarda koltuk oluşturmaktadır. Sürgünleri dikensizdir. Meyveleri büyük, kesik konik şeklinde, orta sulu, aromalı ve sıkı etlidir. Taze tüketim ve işlemeye uygundur.







WILSON FRÜHE
Yuvarlağımsı siyah ve parlak meyvelere sahip olup orta büyüklüktedir. Çok sayıda çiçek ve meyve oluşturmakta ve meyveleri tatlıdır. Bitkisi sürünücü değildir. Meyvelerinde çok sayıda büyük çekirdekleri vardır. Dona dayanıklı, çoğaltılması kolaydır. Nemli bölgelerde tavsiye edilir.







THORNLESS EVERGREEN
Meyveleri büyük, yuvarlağımsı olup siyah renklidir. Tatlı ve orta aromatik bir tada sahiptir. Dikim aralığı dar bırakılarak yetiştirilir. Yarı sürünücü karakterde olup orta kuvvette bitkiye sahiptir. Sürgünleri dikensiz dallanması azdır. Meyveleri takriben olgunlaşmadan 1 hafta önce siyah rengini alır, fakat tam olum devresinde yenmelidir. Taşınmaya dayanıklı olup taze olarak ve derin dondurularak kullanılabilir.






YOUNG
Boysenberry’den daha erkencidir. Kuvvetli bir bitkiye sahiptir. Meyvelerinin iriliği ve hoş aroması ile oldukça tanınmış bir çeşittir. Rengi parlak şarabi kırmızıdan morumtırak – siyaha kadar değişmektedir. Az sayıda fakat iri çekirdeklere sahiptir. Verimi orta derecededir.







DARROW
Dik gövde yapısına sahip bir çeşittir. Ülkemizde yeni denemeye alınan çeşitler arasındadır. Yaprakları beşli, sivri, oval, yaprak yüzeyi kaba yapılıdır. Sürgün gelişimi orta-iyi, sürgünleri seyrek dikenlidir.







DIRCKSON THORNLESS
Meyveleri uzun – koniğimsi olup siyah renktedir. Bitkileri orta derecede kuvvetlidir. Yetiştiriciliği yavaş yavaş A.B.D ve civarında yaygınlaşmaktadır. Orta derecede sürgün verir. Taze tüketimi yaygındır. Az miktarda dikenlere sahiptir.








HULL THORNLESS
Bu çeşit Black satin kadar dayanıklı değildir. Tatlı meyvesi, büyük, sert, aroması çok iyi ve yüksek sıcaklık altında renklerini korurlar. Meyveleri tam olgunlaştıktan sonra toplanmalıdır. Orta mevsimden son mevsime kadar toplanabilir.







GÜBRELEME

Gübrelemede, bahçe toprağı analiz yaptırılarak gerekli gübreleme yapılmalıdır. Ancak analiz yapılmaması durumunda yıllık gübre ihtiyaçları;
4 -10 kg saf azot karşılığı azotlu gübre,
5 - 7 kg saf fosfor karşılığı fosforlu gübre,
8 -12 kg saf potasyum karşılığı potasyumlu gübre verilir.

Tam verim çağındaki bahçelerde bu miktarlar ilk dikim yıllarında 1/3 ü, ikinci yılda ½ si olarak verilmelidir. Azotlu gübreler genelde amonyum sülfat olarak verilir ancak pH= 5.5 ve daha düşük ise amonyum nitrat olarak verilmelidir. Gerekirse kireçleme yapılarak pH 6-7 ye yükseltilir.
Azotlu gübreler böğürtlen bitkilerine erken ilkbaharda ve meyve gelişimi sırasında olmak üzere iki defada verilir. Azotlu gübreler sulama veya yağış öncesi, bitkilerin kök bölgelerine serpilerek verilmelidir.
Fosforlu ve potasyumlu gübreler gerektiğinde yılda veya iki yılda bir uygulanır. Uygulama sonbahar kış aylarında, fosforlu ve potasyumlu gübreler bitkilerin kök bölgeleri hizalarına toprağa 20-30 cm derinliğe gömülerek uygulanır.

SULAMA

Böğürtlen meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama , önemli faktörlerden birisidir. Sürekli toprak nemi isteğinde olan böğürtlen bitkileri için sulama önemli bir konudur. Yağışların yetersiz olduğu dönemlerde sulama zorunlu olarak yapılmalıdır. Özellikle hasat zamanında daha fazla sulama gerekir.
Az geçirimli topraklarda fazla su birikimi köklerde hastalıklara ve ölümlere sebep olur. Aşırı sulama susuzluk kadar zararlı olabilir.
Sulama; karık, yağmurlama veya damla sulama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlama sulama yönteminden kaçınılmalıdır.

HASTALIK VE ZARARLILAR İLE MÜCADELE

Hastalık ve zararlılarda ilk şart korunma önlemlerinin alınmasıdır. Bunlarda ;
* Yurt dışından veya bölge dışından getirilen fidanlar sertifikalı olmalı, sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
* Dikilecek yer hastalık ve zararlılardan arındırılmış olmalıdır, gerekirse ilaçlamalı, sterilize edilmelidir.
* Bölgede yaygın bir hastalık veya zararlı varsa buna dayanıklı çeşitler seçilmelidir.
* Fidanlıklarda her türlü karantina tedbirleri alınmalı, fidanlık yeri birkaç yılda bir değiştirilmeli, fidanların sürekli sağlık kontrolleri yapılmalıdır.

Bahçe yeri seçiminde dikim sistemi ve budama işlemlerinde bitkilerin havalanma ve güneşlenmeleri dikkate alınmalıdır.
Böğürtlen bitkilerinin toprak işleme, sulama, budama, gübreleme gibi bakım işlemleri zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmalı, bitkilerin kuvvetli gelişmeleri sağlanmalıdır. Hastalık ve zararlı riski olduğunda budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmalı ve yok edilmelidir.
Kimyasal mücadele son çare olarak yapılmalı, doğru ilaç, doğru zamanda, gerekli dozda ve tekniğine uygun olarak uygulanmalıdır. Bunun için mutlaka tarımsal kuruluşlardan bilgi alınmalı ve tavsiyelere titizlikle uyulmalıdır.
Bölgede virüs hastalıkları görülmüşse bunların taşınma yolları öğrenilerek gerekli önlemler alınmalı, bahçede bitkiler kontrol edilerek virus hastalıkları semptomu gösteren bitkiler varsa bunlar derhal imha edilmelidir.

VERİM

Böğürtlen yetiştiriciliği tekniğine uygun şekilde yapıldığında, tam verim çağındaki 1 dekar böğürtlen bahçesinden 2.0-2.5 ton meyve almak mümkündür.

HASAT VE AMBALAJ


Böğürtlen meyve türleri içerisinde meyvesi en hassas olanlardan biridir. Bu nedenle kısa zamanda bozulabilen ve hızlı tüketilmesi gereken bir meyvedir. Bu nedenle böğürtlen hasadı, ambalajı ve taşınmasında çok titiz davranmak gerekmektedir.
Toplamada gecikme, meyvenin yumuşaması normal rengini kaybederek daha koyu renk alması ile anlaşılır. Derin dondurma ve gıda sanayi için böğürtlen tipik rengini aldıktan sonra hasat edilmelidir.
Böğürtlen meyveleri hasat olumuna geldikten sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılmalıdır. Haftada 2-3 defa hasadı yapılmaktadır. Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Böğürtlen hasadı için günün serin saatleri tercih edilmelidir. Genellikle sabah 8-10 arası en uygun saatlerdir. Hasat edilen meyveler en kısa zamanda serin, gölge bir yere taşınmalı, mümkünse hemen soğuk depoya konulmalıdır.
Gıda endüstri kuruluşlarına işlenmeye gönderilecek meyveler 0.5 - 1.0 kg lık kutulardan 3-5 kglık küçük kasalara kadar daha büyük kaplara doğrudan toplanır. Bu kapların seçiminde alıcı fabrikanın talepleri göz önünde bulundurulmalıdır. Taze olarak pazarlanacak meyveler 100, 250 veya 500 glık küçük plastik kaplara toplanır, bu kaplar ile büyük kasalara dizilerek bu şekilde nakliyeye hazır duruma gelmiş olur. Ambalaj kaplarının altı ezilen meyve suyunun akabilmesi için mutlaka delikli olmalıdır. Aksi halde alt taraftaki meyveler hemen çürürler. Hasat edilen bu meyveler en kısa zamanda serin bir yere alınmalıdır.
Böğürtlen meyvelerinin uzun süre taze olarak muhafazaları genel olarak düşünülemez. Ancak olağanüstü durumlarda -0.5C veya 0Cde %85-90 oransal nem koşullarında 5-7 gün süreyle depolanabilir. Muhafazayı kısıtlayan en önemli faktör meyvelerin çürümeleridir.

MEYVENİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Böğürtlen meyveleri çok çeşitli şekillerde değerlendirilirler. İstenirse krema ile veya diğer meyveler ile birlikte hazırlanan meyve salatası şeklinde tüketilir. Derin dondurularak muhafazaya alınan meyveler uzun süre farklı değerlendirmeler için hazır tutulur. Böğürtlen meyveleri pasta endüstrisinin aranan meyvelerindendir.
Ayrıca meyveler kurutularak değişik şekillerde kullanılmak üzere (meyve çayı gibi) uzun süre saklanabilirler. Böğürtlen meyveleri meyve suyu, konsantre ve likör olarakta kullanılmaktadır. Reçel, marmelat, jöle ve şekerleme endüstrisinde, özellikle kendine özgü güzel kokuları nedeniyle değerli bir hammaddedir.
Son yıllarda hızla gelişen ve tüketimleri artan dondurma ve meyveli yoğurt üretiminde de yaygın olarak kullanılmaktadır

DİKİM SONRASI BAKIM
Dikimden sonra toprak 15-20 cm derinlikte işlenmeli. Sıralar arası çapalanarak kesekler kırılmalıdır. Yabancı ot mücadelesi, hastalık ve zararlılar ile mücadele yapılmalıdır.
Böğürtlenlerde ekonomik ömür 12-13 yıl olup ortalama verim 2 t / da dır.
Meyvenin olgunlaşma döneminde güneşli ve rüzgarlı günleri tercih eder. Yağmurlu mevsimlerde Botrytis daha hızlı bir gelişme gösterir. Bu da çiçeklenmeden önce ve sonra fungisit uygulamasıyla önlenebilmektedir.

yunus2321 beğendi.
the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 12:21   #26
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Amatör olarak tercihimi

1.Blackberry 'Karaka Black'

Name:  Karaka black.jpg
Views: 40373
Size:  10.3 KB


2.Blackberry 'Black Butte'


Name:  Blackberry 'Black Butte'.jpg
Views: 40486
Size:  8.9 KB


3.Blackberry 'Bedford Giant',


Name:  Blackberry 'Bedford Giant',.jpg
Views: 42960
Size:  29.0 KB

yönünde kullanıyorum.
Geçen sene 'Karaka Black' meyve verdi, bu sene sıra 'Black Butte' ve 'Bedford Giant''ta .
Çeşitliliğin arttığını görmek çok güzel. Ülkemizde kasım'a kadar ürün alınabilir.
İhracata bile açık bir ürün olduğunu söylememe gerek yok.
Bazılarının soğutucuda dayanma sürelerine bakılırsa çok para kazandırabilir.

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 13:31   #27
Ağaç Dostu
 
seyyah53's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2010
Şehir: Kırklareli
Mesajlar: 627
Sayın jezebel merhaba...

Ben en son yazdığınız yoruma pek katılmıyorum...bizim ülkemizde yeni tatlara ,yeni meyvelere toplumu alıştırmak çok zor...yani demek istediğim bir elma armut portakal gibi böğürtlenin masalara yayılması nerdeyse imkansız ...böğürtlen yetiştirmeye yeni başladığım zaman okuduğum üretici yazılara göre ,evet böğürtlen yetiştiriciliği zahmetli gözüksede mümkün fakat en büyük sorunu türkiyede **** dışarıda rekabet edici fiyat ve hızlı pazar sorunu...çiftçinin en çok kullandığı bir cümle vardır...'kapına gelip alnmayan ürünü yetiştirme' maaalesef böğürtlende böylebir sorun var ...ülkemizde böğürtlen pazarı yok , gazetede çıkan bir kaç haberede aldanmayınız...saygılarımla

seyyah53 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 14:00   #28
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Ülkemizde evet, pazar yok denecek kadar az.
Canalıcı nokta- bizim ülkemiz sıcak olduğu için kasıma kadar ürün alınabileceği,
kuzey ülkelerinde bu mümkün olmadığı için biz uygun pazarlamayla bu boşluğu doldurabiliriz. Bunu demek istedim.
Türk pazarından katiyen bahsetmiyorum
Bu 'ekmek yoksa, pasta yesinler' demeğe gelir çünkü...
Saygılar.

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 14:38   #29
Ağaç Dostu
 
şehnaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 152
Sayın Jezbel
Ben konuya vakıf değilim sadece sormak istedim siz izmirde bu türleri yetiştirmeyi başarabildinizmi ?
Anladığım kadarı ile bizim iklim fazla sıcakmış.
Ben yetiştirmeyi çok isterim eğer oluyor ise.

şehnaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-12-2010, 18:45   #30
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Ben ailem için kendi küçük bahçemde, imkanlarım elverdiği kadar yetiştiriyorum.
Ticari bir düşünce içinde değilim. Zaten İzmirin bazı bölgelerinde doğal olarak vahşi böğürtlen yetişiyor.
Böğürtlen açısından bakarsanız güneş engel değil.
Ahududu yarı gölgeyi tercih ediyor.

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 01:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024