Bahçeniz gibi balkonunuzda harika çiçeklerle dolmuş elinize sağlık sayın Güler hanım...

Güler Hanım,

Maşallah çiçeklerinizin hepsi çok güzel...
Bu kaktüsten bende de var, baya büyüdü saksısına sığmıyor :) Yaz-kış güzel sarı çiçekler açıyor. Ancak hiç yavru vs. vermedi. Nasıl çoğalıyor bilginiz var mı?

Sevgili umutdunyası - duy-gu, önce sizi bu ilk mesajıma götüreyim:

benim kaktüslerle pek aram yoktur. Hiç kaktüsüm de yok değil ama bu sayfada paylaştıklarımın çoğu yeğenim selenn'e ait. selenn tam bir kaktüs hayranıdır ve bu konuda çok da bilgilidir.
Kaktüslerle ilgili onda gördüğüm kitapları, fotoğrafları başka bir yerde görebileceğimi hiç düşünmüyorum.
İkinci bebeği olduktan sonra vakit ayıramadığından siteye giremiyor, ben de onda gördüğüm bu güzelliklerden sizleri mahrum etmek istemediğim için ara sıra onun balkonundaki güzellikleri sizlerle paylaşıyorum.

Bu kadar kaktüs içinde benim olanının sayısı 4-5 tanedir, bir de bunlardan hariç atlaslarım ve aloeveralarım var.
Kaktüsler hakkında bana bir şey sorarsanız korkarım ki cevaplayamayacağım. Siz, ilgili başlıklarda sorun bilen arkadaşlar size cevap verirler ama çok özel bir soru ise yanıtını öğrenir size cevap yazarım.;)

Nazik cevabınız için teşekkürler :) Ben biraz araştırayım, cevabı bulursam sizinle de paylaşırım. Size ve yeğeninize sevgiler :) Bol çiçekli günler ...

Sayın Duy-gu Kaktüs serası olan bir arkadaştan edindiğim bilgiyi size iletmek isterim ...
Astropytumlar toprakta dikili halde çok nadir üzerinden yavru verirler onun haricinde aşılı olarak büyütülenlerin üzerinden aşının yan etkisi olarak yavru çıkar (burada atlas ve ya etli bir kaktüsün üstüne aşılama - birleştirme kastediliyor )
Genellikle bu türler tohumdan büyütülür ...

Güler hanım hepsi çok güzeller

E millin nekadar güzel gözüküyor
Güler abla nazar değmesin

Yeğeninizin de sizin de ellerinize sağlık Güler Hanım- çoğunluğuna yeğeninizin baktığını söyleseniz bile siz de fotoğraflayıp paylaşıyorsunuz bizimle ;)

Biraz 'nostaljik' bir sorum var: İkinci sayfadaki 15 Ekim 2014 tarihli ve 37 numaralı mesajınızın ilk fotoğrafındaki kaktüsün adı nedir acaba?

Sevgili flaneuse, bahsettiğiniz kaktüs, Euphorbia obesa ve Euphorbia globosa çaprazlaması neticesi elde edilen bir hibrit.

Sizin için öğrendiğime göre Euphorbia obesa yavaş üreyen bir türmüş, Euphorbia globosa ise hızlı büyüyen bir tür, her ikisinin de tohumlarını çaprazlamışlar ve bunu elde etmişler.
Kesildiğinde çıkan süt zehirliymiş, ele değdiğinde mutlaka sabunla yıkamak gerekirmiş.

Zahmet verdim, çok teşekkür ederim Sayın Güler. Demek sütü zehirliymiş, lolipop gibi bir görüntüsü de var ama kanmamak lazım demek ki :eek:

Bu kaktüsleri bir yerden tanıyorum galiba :)

Bu çiçeği nasıl açtırmayı başardınız çok merak ediyorum doğrusu bende de var aynısından fakat açmadı baharda yaprakların girinti kısmından bir çıkıntı belirdi nasıl sevindim anlatamazsınız bir sürü çiçek açacak zannettim meğerse yeni çelikler veriyormuş....Birinci resimde altta bulunan loplophoria peyote kaktüs de deniliyor.Meksikada yenildiği zaman halisünasyon görmeye sebep oluyormuş.Güle güle büyütün az ve özmüş kaktüsleriniz.Ama çok özel türlermiş .Selamlar.

Bursa'daki evimin balkonunda bunlar..:D

Sevgili mmanager, Epiphyllum anguliger'in uzun bir hikayesi var. Almanya'da yaşarken bir bitki fuarında karşıma çıkınca çok sevinmiştim. Zira uzun zamandır aradığım bir türdü. Çok ufak bir çelik olarak saksılanmıştı. Almanya ikliminde o ufak çelik ancak 2 dal haline geldi ve bir karış bile boy yapmadı. Normalde dallanıp boy vermesi gerekirken ne denediysem işe yaramadı. Ben de teyzeme verdim iklimden dolayı sıkıntı yaşayınca.

Bitkinin bu kadar gelişmesi, serpilmesi onun eseri aslında. Türkiye'ye temelli döndükten ve Bursa'ya yerleştikten sonra teyzem bana bir karış verdiğim bitkiyi koca bir saksı olarak geri getirdiğinde inanamadım. O zamandan beridir de bende.

Bol güneş alan kapalı balkonda. Direkt güneş altında durmuyor, hava sirkülasyonu iyi bir konumda. Toprağı humuslu ama kumlu. Sulamasını toprak tamamen kurudukça hatta yapraklar belli bir oranda büzüştükçe yapıyorum. Yılda 2 kere de vitamin veriyorum. Dönem dönem de sulama suyuna Neudorff'un Baldrian Extrakt etiketli çiçek ve meyve oluşumunu destekleyici vitaminini katıyorum.

Çiçeklenme için bu türde birincisi belli bir olgunluğa ulaşmış hale gelmesini beklemek gerekiyor. İkincisi ise sulama konusunda çok aceleci davranmamak gerek. Eğer sulamayı sık yaparsanız bitki bol miktarda yaprak veriyor. Ara ara yaprakların büzüşmesini sağlarsanız bitkide çiçeklenmeye yatkınlığın arttığını tecrübe ettim. Umarım kısa sürede sizinkinin de çiçeklerini görürüz. Bütün evi mis gibi limonumsu bir kokunun sardığını göreceksiniz.

Lophophora williamsii gibi bazı yenilebillen kaktüslerde çeşitli etkiler gözlemlenmiş. Halisünasyon görmeye sebep olan türlerden olduğunu ben de yeni öğrendim okuduğum bir kitapta. İlginizi çekerse kitap ismini verebilirim. "Succulents Simpliflified" yazarı ise Debra Lee Baldwin. Güzel bir kaynak, kapsamlı...

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim Sayın Selenn .Evet bir arkadaş ta bir gecelik gelin çiçeklerini az az sulayıp yani ölmeyecek kadar az sulayıp ,sonra da çiçek açtıran gübre ile sulandığı zaman çiçek açtığını söylemişti.O da olmazsa orkidelerde kullanılan bitkinin stresinden faydalanarak açtırma yöntemini deneyeceğim.Bitki vitamin verilmesine rağmen çiçek açmıyorsa karanlık bir yere konulurmuş o da ortamının bozulduğunu görerek strese girer ve öleceğini düşünerek neslinin devamı için çiçek açarmış.Bahsettiğiniz kitabı alıp okuyacağım mutlaka .Çiçeklerin 8 değişik strese bağlı psikolojik davranışı varmış bunu da yeni öğrenmiştim.Selamlar.

41 kere maşallah harika görünüyorlar. Keyifli hobiler dilerim.

Selen'in kaktüs koleksiyonu hayli artmış. Eşi iş seyahati için gittiği Güney Afrika'dan sürpriz yapıp Selen'e 48 çeşit kaktüs getirmiş. Selen çok mutlu " büyük bir kısmı nadir türler" deyip iyice çoşmuş.
Şimdi ona dere kumu ve toprak götüreceğim. Saksıladığında izler için fotoğraf çekerim.

Sevgili güler ablacığım az önce selenin sayfasına da yazdım ama mesajların tarihlerine bakınca epey önceye ait olduğunu gördüm. Ve kendime kızdım ben niye bu kadar geç tanıştım ki sukulent ve kaktüslerle. Selenin sayfasında bir soru yöneltmiştim kendisine. Eğer iletirseniz sevinirim çünkü merak ediyorum cevabını.
Selamlar