Sûz-i Dilârâ / Kaktüs ve Sukulentler
 

Merhaba,

Sonunda kararımı verdim ve ben de bir kaktüs, sukulent sayfası açıyorum.

En başta söyleyeyim elimde henüz çeşit az hem de daha çok küçükler, bu yüzden sayfama göz banyosu yapmak için geliyorsanız biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Kaktüs-sukulent merakım ne zaman başladı? Aslında kaktüs ve sukulentler bana çok da ilgi çekici gelmiyordu bunun için hiç kaktüs almamıştım. Market ve çiçekçilerde kaktüs kısmına şöyle bir göz atıp arkamı döner giderdim.

Taa ki forumdan canım nevsune ablam ve Hakkı Şen aradığım mavişleri göndermek için hazırladıkları çiçek bohçasının içine bu minik mercimeklerden koyana kadar. Ama ne bohça!

Nevsune ablamın bohçasından altı minik sukulent çıktı, daha onlar yoldayken Allahım nereye dikeceğim ben bunları derken kargo geldi, paketi açtım. Bu altı minik sukulente ilk görüşte aşık oldum. Gözümün içine çir çir bakan altı minik mercimek, "bizi sev, lütfeeenn" der gibi. ;) Ben sizi nasıl sevmem:D o an bir şey oldu ve dediğim gibi bu altı miniğe aşık oldum. Hemen geçici olarak pet bardaklara dikimlerini yaptım, büyüyene kadar hem yer kaplamazlardı. Şu anda bir tanesi diğerlerine göre çok yavaş ilerliyor bir şey olacak kuruyacak diye çok korkuyorum.

Hakkı Şen'in çiçek bohçasından neler neler çıktı, çok çok sevdiğim kasımpatılar, aramaktan bir hâl olduğum onlarca maviş kökü, delisi olduğum sardunyalar ve bir de sempervium!

Sevmiyorum, ilgilenmiyorum derken oldum mu bir kaktüsçü, sukulentçi. Meğer bir başka cilvenazmış bunlar, çok fettanlarmış öyle dikenli dikenli bakarlerken meğer başka bir büyüleri varmış. ;)

Ha bu arada çocukluğumun çizgi filmi Hızlı Gonzales'i de eklemeden geçemeyeceğim. Onun Meksika'da bir evin duvar dibinde gitar çalarken ya da peşindeki kediyi atlatmaya çalışıp koşarken, aç ama saf arkadaşlarını korumaya çalışmasını izlerken bir yandan da arka taraflarında göze çalınan çöl bitkileri de zihnimde canlandılar ve hayatımdaki yerlerini bu şekilde aldılar.
Gracias Gonzales:p “Ándale! Ándale! Arriba! Arriba" :dilli:

Şimdi size tek tek elimdeki kaktüs ve sukulentleri tanıtıp bir yandan da onları nasıl elde ettiğimi anlatacağım.

İsimlerini bilmiyorum, bilenler lütfen buraya yazarlarsa ben de öğrenmiş olurum. Nevsune ablam gönderdiğinde isimlerini de yazmıştı özel mesajla, hepsini "Google/Görseller"den aratıp bakmıştım ama saflık edip yazmamışım.:o

Not: "Kargo paketi" deyimini hiç mi hiç sevmediğim için -çiçek geleceği zaman- düşündüm bu çirkin tamlamanın yerine ne diyeyim diye ve "çiçek bohçası"nda karar kıldım. Umarım tuhaf gelmez sizler de seversiniz. :rolleyes:

Önce minik altılı güzellerim. Bitkilerimin tamamını bir hafta kadar önce "Zengarden"dan aldığım kaktüs toprağına geçirdim. Ne olur ne olmaz belki çürürler diğer toprakta diye korktum.

Sıradan ikincisi "adromischus cooperi" üçüncüsü "crassula marnieriana" dördüncüsü "graptopetalum" beşinci fotoğraftaki de "senecio rowleyanus"muş.:D

Bu da altıncısı ve bahsettiğim zayıf olan ve geç büyüyen :(

Geçen yıl arkadaşımla birlikte tohum sipariş etmiştik, o aldığı adenium tohumlarından bir kısmını bana verdi. İki tanesini çimlendirmeyi başardım.

Yukarıdaki kepçe kulakların bugünkü durumları;) Yanlardan dal çıkarsın çatal başlı olsun diye başını kesmiştim ama alttaki bana mısın demeden aynı yerin hemen dibinden yeni sürgün verip hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam ediyor.

Sevgili Hakkı Şen'den gelen sempervium kaktüsüm. ;)

Sayfanız hayırlı olsun göz banyosu ben kendi adıma yaptım çok şekerler güle güle büyütün. Maşallah diyelim nazar değmesin. sevgiler.

Teşekkür ederim Sayın serkan_istanbul. :) Beğenmenize sevindim. Sık sık beklerim o zaman. :)

Bu da okulda Sabahattin Hoca'dan aldığım kaktüsüm.

Bizim orada buna "kaynana dili" diyorlar ama geçenlerde forumda gördüğüm kadarıyla atlas çiçeğine kaynana dili diyorlarmış. Uzun olduğu için mi nedir:D

Ama bizim kaynana dilimiz dikenli olduğu için öyle diyorlarmış. :D

Hoş geldin Suz-i Dilara; sizi kaktüs sayfasında görmek çok güzel bir süpriz oldu. Sayfanız hayırlı olsun...

Ucundan da olsa bulaştınız mı kaktüsler yakanızı bırakmaz... ;) Bırakmasın da zaten... ;)

Bol kaktüsler dilerim... ;)

Okulda memurların baktığı saksılardan birinden aldığım rengini bilmediğim atlas çiçeğim. Açınca sürpriz olacak. İnşallah kırmızı değildir çünkü kırmızı gelecek. :rolleyes:

Çok teşekkür ederim sakdag, aynen öyle çok güzelmiş kaktüs bakmak;)

Bu kaktüsü de okuldan aldım. Okulun en üst katının üzeri cam kaplı, sera gibi. Çiçeksever hocalar da bu ortamı değerlendirip bu katta çiçek yetiştiriyorlar bol bol. :)

Şimdi farkettim, camlar biraz kirli çıkmış kusura bakmayın yeni silmiştim ama geçenlerde yine yağmur yağdı. Rüzgârla İran çölünden kalkan tozlar yağmurla Van'a iner. Bir yağmur yağdı mı arabalar, camlar çamur içinde kalır. :)

Bu da pembe atlas çiçeğim.

Sırada "kalonche"ler var. Önce köklenmiş olarak Ankara'dan gelen katmerli, pembe olanı.

Bunlar da yapraktan üretmeye çalıştığım sarı renkli "kalonche"ler. Dikeli bayağı oldu geçenlerde yapraklardan biri dışarıya doğru kök uzatıyordu, üzerini torfla kapattım.:rolleyes: Yaprak da verselerdi bir. ;)

Sevimli lithops tohumlarından almıştım Zengarden'dan. Ektim bakalım, zor çimleniyormuş ama inşallah çimlenirler. Nadir bulunan kırmızı lithops tohumlarıymış.

Maşallah sevgili Suz-i dilara çeşitler az demişsiniz ama hiç te az görünmüyor. Bu bitki severler hep böyle oluyor işte gözü doymuyor bir türlü:) İnsan kendinden biliyor.:)

Sukulentlere genel bir bakış :) Arka planda depremde zarar gören binanın girişi.:(
Bu kadarla atlattığımız için en şanslılardanız.:(

Hakkı Bey beğenmenize çok sevindim. ;) Almayı düşündüğüm o kadar çok kaktüs var ki daha olanlar olmayanların yanında az kalıyor. Bir yandan da yer yok koyacak diye kendimi tutmaya çalışıyorum. :o

Yılbaşı çiçeği demişsiniz ama bu yılbaşı deil. yılbaşı çiçekleri daha kısa boğumlu oluyo buda yine atlasa benziyor. bence atlas 14 numaralı resimdeki. sevgiyle kalın.

Serkan Bey, teşekkür ederim ilginiz için.:) Yukarıda yazmıştım isimleri tam bilmiyorum diye. Yılbaşı ve atlası ayırt etmeyi öğrenmeye çalışırken bunun yılbaşı olduğuna karar vermiştim. Demek bu da atlasmış. Pembe açtığını biliyorum ama çeliği veren kişi söylemişti.

Yılbaşı, atlas ve paskalya üçlüsünü çok seviyorum, forumdan istemiştim gönderecek arkadaşlarım var, sağolsunlar. :) Yılbaşı ve atlas gelecek (kırmızı renkli olanlarından) geriye paskalya kalıyor.:o

Maşallah Sûz-i Dilârâ
Pembe actıgını biliyorsanız artık pembe bir atlasınız var :p güle güle büyütün

Çok teşekkür ederim sevgili iris41. Öyleymiş ben de yeni öğrendim. :)

Sirineler dizilmişler. Büyümelerini izlemek çok keyifli olacak. Çiçeği bol açan bir sayfa olmasını dilerim. Kolay gelsin;)

Sûz-i Dilârâ duygularını ne güzel ifade etmişsin.. İlk mesajın herkesi olduğu gibi beni de gülümsetti.. :)
''Çiçek bohçası'' tabirine de bayıldım.. Forumda yapılan paylaşımlarda paketin içine tek tohum-bitki koyup yolluyorlar ya, kargo ücretine çok acıyorum.. Bu nedenle paylaşım yapacağım zaman bende olan ne varsa resmen bir bohça yapıp yollyorum.. Sayende yalnız olmadığımı anladım. Umarım paylaşım yapan herkes böyle düşünür..

Lithopsları merakla bekliyorum.. Umarım sorun çıkmaz..
Bitkilerini güle güle büyüt, bol bol dallansın çiçeklensinler :)

Bilmem mi... Win-zip sıkıştırılmış dosya gibiydi çiçek bohçan. :D:D

Aramıza hoş geldiniz. Artık bu delilikten kurtulma şansınız kalmadı. Van' da değil fizanda da olsanız artık reçete bile alamazsınız. Hele hele birde çiçeklerini gördüğünüzde tedavisi mümkün olmıyan bir hastasınız demektir. Olsun varsın Sûz-i Dilârâ kardeşim, keşke her delilik bizim deliliğimiz gibi olsa.
Tekrar aramıza hoş geldiniz, hayırlı olsun.

Sevgili Sûz-i Dilârâ başlığın hayırlı olsun. Eyvah iş büyümeye başlamış, hadi bakalım artık sana kolay gelsin:rolleyes:

Bundan 4 yıl kadar önceydi. İlk göz ağrım Coyote ile, Ankara'ya geldiğinde tanışmıştık. Elinde bir sap Senecio rowleyanus, bir yaprak Adromischus cooperi, bir dal Crassula marnieriana vardı (hangileri olduğunu sen bul bakalım;)). "Bunları toprağa yatır bak ne güzel olacaklar" demişti. Önce ne olduklarını bile anlamamıştım da zamanla gelişip yavruları görünce çok sevinmiştim. Derken her geldiğinde bir-iki, bir-iki derken beni sukulentçi yapıvermişti. İşte böyle başlıyor bu işler:) Sen de bir iki mercimek derken, bir de bakacaksın ki, evin her köşesinden karşına bir sukulent veya kaktüs çıkıverecek:)

Kalanchoe, rengiyle bana pembeyi sevdirmişti geçen yıl. Sendeki de yapraktan yetişme. Pek güzel bakmışsın bayağı boylanmış. Güle güle büyüt. Yakın zamanda sana bol bol böyle çiçekler versin.
Eklenti 309518

Sukulent ve kaktüslerin bol yavrulu, bol çiçekli olsun.

Bu arada, güzel sözlerin için teşekkür ederim ama ben önemli birşey yapmadım. Onları güzelleştirecek olan sensin.

Teşekkür ederim sevgili jineop. ;) Artık hep birlikte bir şeyler yaparız çünkü kaktüste çok acemiyim. Başım sıkıştıkça buraya yazar yardım isterim. ;)