05-09-2012, 08:54 | #331 |
Ağaç Dostu
|
2 çeşit leş kaktüsüm var, ikisi de henüz açmadı bu sene. Çeşidin birini arkadaşım vermişti, nasıl açacağı süpriz olacak.. Bu kırmızı saksıları da beğenerek almıştım, güzel bir grup oldular. Koca kafayla kırmızı kafanın en iyisi arkadaşı yine atlaslar. Balık kılçığı atlaslarım. E.anguliger ve E. chrysocardium. Çok nazlılar, çok sıcağı, çok suyu, az suyu hiç sevmezler. Hemen sürgün uçlarını kurutuveriyorlar. |
06-09-2012, 11:19 | #332 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Konya
Mesajlar: 232
|
Ellerinize emeğinize sağlık, gözümü alamadım maşallah. '' Sınırlı sayı '' ifadeniz bu çeşitlilikte gülümsetti beni, hepimiz aynı yetersizlikle durmadan yeni arayışlar içindeyiz. |
07-09-2012, 11:07 | #333 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ayşe hanım, her kış geldiğinde içeri taşınanlar, naylon örtü altına girenler oluyor. Dağınıklığı, taşıma telaşı da cabası. Böyle durumlarda bir tane daha bitki almayacağım diye kendi kendi söz veriyorum ama tabi ki de dayanamıyorum. Bu bahar yine bir sürü bitki edindim, küpe çiçekleri, sardunyalar, gloxinia türleri, mevsim çiçekleri aklıma gelmeyen bir çok bitki... Tabi bu türler susuzluğa pek dayanıklı değil. Yaz gelince de tatiller de annemlere gidiyoruz. Bu yaz da kaktüs-sukulent harici edindiğim bu türleri arabaya yükleyip hepsini Edirne'ye bıraktım. 30'a yakın saksı taşındı. Edirne'ye gideceğimiz zaman erkenden kalkıp hepsini kasalara dizdim,aralarını gazete kağıtlarıyla sıkıştırıp yolcuğuluğa hazır ettim. Bir de bunların hepsini 4.kattan arabanın yanına indirip, eşime ben yani biz hazırız dedim. İşitilen azarları duymamak için kulaklarıma pamuk tıkamayı da ihmal etmedim tabi. İşte bu yüzden sınırlı sayı dedim. Bir de buzdağının görünmeyen yüzü vardı yani. Sonbahara yavaş yavaş girdiğimiz bu günlerde şimdiden kafamdan planlar yapmaya başladım kış içim. Bu bitki içeri alınacak, bu bitki naylon seraya konacak vs. Zaten birçok bitkiyi de ikili üçlü gruplar halinde birleştirip yerden kazanmaya çalıştım. Bütün bunların yanında kaktüs ve sukulentler için kendime sınır koymuyorum tabi ki de... |
|
07-09-2012, 11:24 | #334 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
Edirne'ye gideceğimiz zaman erkenden kalkıp hepsini kasalara dizdim,aralarını gazete kağıtlarıyla sıkıştırıp yolcuğuluğa hazır ettim. Bir de bunların hepsini 4.kattan arabanın yanına indirip, eşime ben yani biz hazırız dedim. İşitilen azarları duymamak için kulaklarıma pamuk tıkamayı da ihmal etmedim tabi. İşte bu yüzden sınırlı sayı dedim. Bir de buzdağının görünmeyen yüzü vardı yani. Aynı azarları inanın bende çok işitiyorum. Arabamızın küçük olması da çok kötü oluyor benim için. Memlekete gittiğimizde çok dalga geçiyorlar benimle. İyi ki arabası küçük büyük olsa koyun keçi de çıkar diye laf çarpıyorlar. Eşim gaza geliyor tabi bu son bir daha arabada kaktüs taşımam Kesin kararlı ama nedense yaz geldiğinde benim sözüm geçiyor. Kaktüsler, diğer salon bitkilerim, akvarum, kendimiz, valizimiz, ıvır zıvır, .... arabada bacağımı kıpırdatacak yer kalmıyor ve hiç bu durumdan şikayetçi olamıyorum. Yolda birer birer bitkilerimi kaybederim korkusundan. |
07-09-2012, 12:18 | #336 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
İlginç başlıklar konusunda iddialı olduğun için bu başlığı sen açmalısın arkadaşım. Sitede deli çok olduğu için ben ve arkadaşlar şiddetle destek olacağız emin olabilirsin. Taşınan bitkiler deyince İstanbul-Manyas hattında taşınan Güler Abla'da aklıma geliyor hemen. Yazın ki taşınma halimi fotoğraflayacaktım ama sinirler gerilince unutmuşum. Arka koltuklar çökmüştü resmen. İşin tuhafı dönüşte de annemden aldıklarım geliyor bu seferde... |
|
07-09-2012, 12:39 | #337 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kocalar için duble fırça atmak için iyi bir fırsat |
|
07-09-2012, 12:56 | #338 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-11-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 370
|
sevgili sakdağ, bitkileriniz mi güzel yoksa sohbetleriniz mi güzel kararsız kaldım... tanışmıyoruz ama sohbetleriniz deki samimiyet ve sıcaklık ayrıca okurken bazı mesajları yeri gelen gülümsemeler eşliğinde okumam yazma ihtiyacı hissettirdi. |
07-09-2012, 15:40 | #339 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili sakdağ, Kaktüs ve sukulentleriniz harika...Onları sevgi ve sabırla büyüttüğünüz belli. Ayrıca çektiğiniz fotograflarınızı ve içtenliğinizi çok sevdim. Elime batan bir kaktüs dikeninin yol açtığı problemler nedeniyle kaktüslere mesafeli dursam da sukulentleri çok seviyorum. Bahçem yok ama evde, balkonlarda, apartman merdivenleri ve iş yerinde yetiştirmeye çalışıyorum. Sevgili cemo ve alcen'den gelen sukulentlerle oldukça çeşidim oldu. Uzun zamandır gözüm lithopslarda, Antalya'dan Taner Bey'den sipariş edecektim ama çevremde ki bir çok arkadaşım çürütünce ben de vazgeçtim. Şimdi özellikle crassula türlerinden bir grup yapıp sipariş vereceğim. Sizin lithopsun son durumunu merak ediyorum doğrusu... Balkon yer darlığından ötürü ben de çok sıkıntıdaydım, şöyle bir çözüm buldum, belki işinize yarar: gilan / Balkon Bu arada sadece 6 ay sürekli oturmama rağmen Balıkesir benim ana baba ocağım. Çocukluğumun bayram, sünnet ve düğünler için tüm sülalenin buluşma noktası. Anneannemlerin 6 odalı kocaman ahşap bir konağı vardı. Dedemin yüzlerce güvercini... Çok büyük bir iç avluda anneannemin yağ tenekelerinde yüzlerce çiçeği. Çiçekleri sulamak benim görevimdi, ama hortum ve musluk yoktu. Kova haline getirilmiş yağ tenekelerine tulumbadan su çekip çiçekleri sulamak pek kolay değildi doğrusu ama çok keyifliydi. Işıklar içinde yatsın, kokusu hala burnumda olan anneannemden geçti herhalde bu çiçek sevdası... Tüm torunlarına bir tatlı adı takmıştı, "mafiş"(maviş), höşmelim, helva, şekerpare... Dedemin tarlasında geceleri ateş yakıp mısır közlerdik, taze nohut toplayıp yerdik. Dedemin dükkan kiracısı olan bir helvacı vardı, sürekli gidip "bizi dedem gönderdi" diyerek ondan bedava helva alırdık Şimdi yazlığa giderken içinden geçiyoruz o kadar Maalesef çocuklarım böyle bir çocukluk geçiremiyor Konu konuyu açtı, memleket ve çocukluk anılarımla sayfanızı doldurdum. İnsanın çocukluğundaki sesler kokular tatlar hayatımız boyunca peşimizde, hep onları aramamız çocukluğumuzda ki naifliğe özlem herhalde... Sevgilerimle... Düzenleyen syuksek : 07-09-2012 saat 16:12 |
13-09-2012, 20:29 | #340 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Balkonumda yer sıkıntısı pek yok aslında, iki balkonum var. Biri doğu-güney cepheli 18 metrekare, diğeri güney-batı cepheli 12 metrekare. Bitki sayım biraz fazla olduğu için yoğunluk küçük balkonda. Anılarınızı keyifle okudum, aslen Edirneliyim. Balıkesir'de bana tuhaf gelen şeylerden biri de mayıs ayında insanların ellerinde birer demet yeşil nohutla yiyerek gezmeleri... Tadını hiç sevmedim. |
|
13-09-2012, 20:56 | #341 |
Ağaç Dostu
|
Sonbaharın nazlı kızı, Sedum joy; çiçeklerini açtığı zaman sonbahar başladı demektir... Bu minik lobivia'da tomurcuğa durmuş ama geceler oldukça serin; tomurcuk açar mı, kurur mu bekleyip göreceğiz. |
13-09-2012, 21:03 | #342 |
Ağaç Dostu
|
Ve mayıs yağmurlarından beri yılbaşı ve paskalyalarla başım dertte... Önce paskalyalar bozuldu, yağmurun altında kaldılar ve çürüdüler... Daha sonra yılbaşılar; yazın araya tatillerin girmesi dolayısıyla düzensiz sulamadan dolayı onları da kaybettim. Yeniden yapraktan büyütmeye çalışıyorum... Bir ara çok kızdım çünkü ben ektikçe onlar çürüyorlardı. Bir daha paskalya ve yılbaşı almayacağım dedim ama satışta gördüğüm an alacağımdan emin olabilirsiniz... |
27-09-2012, 08:12 | #343 |
Ağaç Dostu
|
Bazen sayfam olduğunu unutuyorum , bir gecelik gelinim açtı. İlgili sayfada resimledim ancak kendi sayfamda da olmalı fotoğrafları. Dün öğlen 12'de ''ben açıyorum''un sinyalleri verildi, tomurcuk ucu patladı. Gün batımına kadar bir arpa boyu yol aldı. Akşam 20'den sonra hızla açmaya başladı, 21.30 gibi açmasını tamamladı. Aslında videoya çekilebilir, güzel bir seyir olur. |
27-09-2012, 08:18 | #344 |
Ağaç Dostu
|
Kokusu yoğun, her kokladığımda nasıl tanımlarım diye düşündüm. Biraz çiçek, biraz deniz ve bir parça da limon galiba. Ferahlık veren bir koku. Bu kokudan parfüm olsa çok satar bence. Tohum oluşturabilir belki diye, fırçayla yapay tozlaşma yapmayı ihmal etmedim tabi... Gece 3'te uyanıp baktım, solmaya başlamış, sabahsa iyice solmuş; daha doğrusu bütün taç yapraklarını toplayıp tomurcuk konumuna gelmiş yeniden. Bu haliyle kurutacağım. Renk geçişleri harika, dış yüzeyi kızıl, ,içe doğru sarı-krem ve beyaza dönüyor. Bu gelinimin ilk çiçeği, kendisiyle ilk tanışmamız, anlatacaklarım çok bu yüzden. Selisçim sen geldin aklma '' İlk çiçekler bu kadar pohpohlanmayı hakeder değil mi? |
28-09-2012, 07:29 | #345 |
Ağaç Dostu
|
Bugün tam bir sonbahar sabahı var, güneş bulutların ardında,soğuk ve sis kaplı ortalık; buna rağmen birileri geceleyin çiçek kollarını açmış hayata... Pek kaktüste tomurcuk çıkmış yeniden, bazıları açtı; bazıları yolda. |
28-09-2012, 13:28 | #346 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2011
Şehir: denizli
Mesajlar: 223
|
yoğurt kapları sizinde kurtarıcınız anlaşılan )) |
28-09-2012, 13:53 | #347 |
Ağaç Dostu
|
Bu yıl çok saksı aldım ama çiçek alma hızım, saksı alma hızıma yetişemedi sanırım... Bir yazı okumuştum, Türklere has hareketlerden biriymiş; yoğurt kabını saksı olarak kullanmak. Bu arada en sevdiğim ambalaj saksı, yarım kg'lık kare plastik peynir kutusu. Bunun bir de teneke olanı var ama sadece bir firma var o ürünü üreten, heryerde bulunmuyor. |
28-09-2012, 14:26 | #348 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2011
Şehir: denizli
Mesajlar: 223
|
aynı durum ya ben pek çiçek alamasamda genelde ürettiğim için lazım oluyor. küçükten büyüğe doğru sıralarsak 1 pet bardak 2 yarım kg lik salça teneke kutusu 3 yuvarlak dost yoğurt kapları ha saksı altlığı olarakta eski tabaklarımızı unutmayalım ) |
30-09-2012, 15:27 | #349 |
Ağaç Dostu
|
Farklı çeşitler bulamıyorum artık, bu ikisini yeni aldım.Gymnom bir tane var ama o kadar güzel açıyor ki, bir tane daha olsun istedim. Diğeri mammillaria ama alt türünü henüz araştıramadım. Farklı bir tür diye sevinçle aldım ama silikonlu çiçeği vardı, silikonun tam göbeğine sıkıldığını farketmemişim alırken. Zorla çıkardım, biraz dikeni koptu ama sorun oluşturmayacak. |
03-10-2012, 19:47 | #350 |
Ağaç Dostu
|
Havaların serinlemesiyle, bütün yaz öylece duran Senecio herreanus büyümeye başladı, bir tane de tomurcuk vermiş. Yeni farkettim, açmış mı açacak mı bilemedim. Sedum joy, geçen sene bir daldı, bu sene çoğaldı. Şimdi tam zamanı. |
03-10-2012, 19:54 | #351 |
Ağaç Dostu
|
Echinopsisimin 13 no'lu ve son çiçeği, artık seneye görüşeceğiz. Çiçeğinin içinde arı yakaladım, resmen polen denizinde yüzüyordu; daha doğrusu yüzmeyi bilmeyen biri gibi debelenip duruyordu. Her yeri sapsarı polen oldu. Sonra uçtu gitti. |
03-10-2012, 22:24 | #352 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-09-2008
Şehir: İstanbul.
Mesajlar: 5,388
|
Sevgili Sakdağ benim Senecio herreanus çiçek tomurcukları var çok kolay açmıyor sabırla beklememiz gerek |
12-10-2012, 07:25 | #353 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Haklıymışsınız Sn Günebakan o kadar uzun sürdü ki açması, bir ara ben görmeden açıp geçti bile sandım doğrusu. Ve nihayet açmasını tamamladı, küçük bir çiçek ama kokulu olması güzel. Keşke çok tomurcuğum olsaymış, kokusunu oldukça beğendim. Çiçek minik olunca fotğrafını çekmekte zor oldu. Bu arada bu çiçek sıcaktan hiç hoşlanmıyor, yaz boyu bir cm bile büyümedi. Gerçi ben de ona kaktüs muamelesi ettim ama. Havaların serinlemesiyle ve saksı toprağının nemli kalmasıyla atağa geçti. |
|
12-10-2012, 07:39 | #354 |
Ağaç Dostu
|
Bazı kaktüsler süpriz yapıp çiçek vermeyi sürdürüyor. Bu arada önemli bir uyarı, güneş eskisi gibi değil artık, sulama yaparken su miktarını muhakkak düşürün artık. Ve lithopslar, tek lithopsumla bir yıllık tanışıp kaynaşmanın ardından yenilerini alma zamanı gelmişti. Çok tatlılar... Hepsini bir araya getirip aranjman şeklinde toplamayı düşünüyorum. Tabi güzel, yayvan bir saksı bulmam lazım. Bu arada dağdan bayırdan değişik renkli taşlar topluyordum. Lithops aranjmanıma eklemek için, bir sürü de biriktirmiştim. Kayınvalidemin evinde poşette duruyordu, o da çocuklar topladı herhalde deyip hepsini atmış... Artık sesimi çıkarmadım ben de. |
14-10-2012, 16:51 | #355 |
Ağaç Dostu
|
En sevdiğim kaktüslerimden, Mammillaria marnier-lapostelle Kaç günlerdir bekliyorum açsın diye, geçen yıl arkadaşımın gönderdiği leş kaktüsü türü. Gönderen arkaşımda da hiç açmamış, arkadaşıma da, bana da süpriz olacak iç rengi... Aç artık lütfen, meraktan çatlayacağım ya da tomurcuk balonunu sıkıp patlatacağım... |
14-10-2012, 17:22 | #358 |
Ağaç Dostu
|
Sakarlık bazen çok can sıkıcı olabiliyor... ( Şekil 1-A ) Caralluma lutea, kargoyla onca yolu gel, hiç bir şey olma; paketini özenle açtım, dikkatle masaya yerleştirdim. Uzayan dal tomurcuk doluydu, ben de açacak diye çok sevinmiştim. Sonra başka bir kaktüsün paketini açarken elim çarptı, masaya yıkıldı ve tomurcuklu dalı koptu. Tabi ben de yıkıldım.. Tekrar toprağa gömdüm dalı ama açması mucize gibi bir şey... ŞEKİL 1-A |
15-10-2012, 11:46 | #360 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkür ederim Selen Hanım, ne zaman kış yaklaşsa yeni türler edinmeyeceğim diyorum ama tam tersi oluyor nedense... Bazen düşünüyorum da ne zamana kadar bitki türü edinmeye devam edeceğim, doyum noktası ne olmalı. Nerede kendimize dur demeliyiz. Gerçi yer sıkıntısı şimdilik yok, 2 tane kocaman açık balkonum var, kışlar biraz sorun, bazı hassas türleri içeri almazsam rahat edemiyorum. En kötü ihtimal balkonlardan birini kapatır, balkon sera yaparım herhalde. |
|
|