14-04-2009, 23:47 | #122 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Allah rahmet eylesin dostunuza ve tüm kaybetiklerinize ve kaybettiklerimize... Sanırım ölümün en acı yanı özlem. Acıya alışıyor insan ama özlem o gitgide büyüyor içinde insanın. Hiç bir umudun olmadığı bir özlem bu, sadece anılar var hatırlanan. Geride güzel anılar bırakabildiysek hatırlanacak ne mutlu bize, Sanırım en güzeli sizin de dediğiniz gibi yeni bir hayatta yaşatmak kaybettiklerimizi Kimbilir belki duyarlar seslerimizi....... |
15-04-2009, 12:47 | #123 |
Ağaç Dostu
|
Bir çoğumuzun ya da yakınlarımızın başımıza gelmiyor mu bu durum? Ne kadar acı verici bir süreç, insan sağlıklıyken her anı işte bu nedenle dolu dolu yaşamalı bence.Hissettiklerinizi, arkadaşınızın yerine kendinizi koyarak o kadar güzel satırlara dökmüşsünüz ki hakikaten üzülerek okudum. Acınızı ve üzüntünüzü paylaşıyorum. Size sabırlar diliyorum. Başınız sağolsun. Düzenleyen selenn : 20-06-2009 saat 23:56 Neden: imla hatası |
16-04-2009, 14:12 | #124 |
Ağaç Dostu
|
Hayat böyle ; hiçbirşey tastamam olmuyor... Sayın mermaid güzel dile getirmiş. Hepimizin hayatında imkansıza özlem vardır. Sayın kartalpine, değerli dostunun ailesi ve tanıdığı herkese metanet ve sabır diliyorum. |
20-04-2009, 08:43 | #125 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-02-2008
Şehir: Erzurum
Mesajlar: 27
|
Bir çiçek bu kadar mı güzel açar dedirtircesine.... |
04-05-2009, 16:18 | #128 |
Ağaç Dostu
|
Birinci kaktüs
Merhaba, Zaman çabuk geçiyor , yaklaşık dokuz ay olmuş ağaçlar net üyeliğim. Burada güzel örneklerini gördükten sonra bendede başladı bir kaktüs sevdası... Son dört aydırda gittiğim her marketten, gördüğüm her seradan bir kaktüs toplamak ile sürüyor. Henüz hiçbirinin taşıdığı isimleri ve kişilikleri yok. Yalnızca birinin benim için bir anlamı var, sizlerle onu paylaşmak istedim. Başlarkende söylemiştim ya hayat kısa ve zaman akıp gidiyor. Kendisini bu zaman sürecinde unutanlar vardır belki benim gibi , sonra kendim için ne yapıyorum diye sorduğunda ; bir süre sessiz kalıp aman işte yapıyoruz birşeyler deyip devam ederiz. Ve bir gün benim için manevi değeri olan bir şans yakaladım. Zaman ve koşullar ne olursa olsun kendim için birşeyler yapma zamanı olduğunu düşündüm. O günü gizemli ruhumunda duaları ile müthiş bir enerji ile bitirdim. Dönüşte markette kaktüsler arasında bu kaktüsümü gördüm. Bir an bana o günü anlatmıştı. Gövdesinde martının kanadını anımsatan bir sürü yaprağı vardı sanki bıraksanız uçacak gibi... Ve ben o gün bütün martıları uçurmuştum gökyüzüne. Adı "özgür kaktüs", istediği zaman herşeyi yapabilir. Benim yazım küçük bir deneme idi. Bu konunun üstadı sayın kartalpin gibi güzel ifade etmek kolay değil .Kendisine ve okuyan herkese Saygı ve sevgilerimle... |
05-05-2009, 15:58 | #129 |
Ağaç Dostu
|
Bu sayfalarda hiç yalnız değildiniz biz size okuyarak eşlik ediyorduk. Bundan sonrada eminim yalnız kalmayız... Yaşayıp ,hissetiğim birşeyler paylaşmak istedim ve sayın kartalpin öyle bir betimlemişki benim yazdıklarımı hayran kaldım. Bu kocaman yüreğiniz için ben size teşekkür ederim. Saygılarımla... |
07-05-2009, 10:48 | #130 |
Ağaç Dostu
|
Birinci kaktüsüm
Gerçekten ilk aldığım ve diğerlerinden önce çiçek açarak balkonumuzu, gözümüzü ve gönlümüzü şenlendiren ilk kaktüsümdür bu kaktüs. Ona İlkim adını verdim. İnsan hayatında ilklerin hep büyük bir önemi ve yeri olmuştur. İlk aşkınızı, ilk arkadaşınızı, ilk ayrılışınızı, ilk acınızı.... unutamazsınız. Belki unutmak istemez belki de sık sık düşünerek her dem canlı tutarsınız hafızanızda. Dilerim hatırladığınız ilkler daima güzel, mutluluk verici, hayata sıkıca sarılmanızı sağlayıcı olurlar. |
08-05-2009, 12:22 | #132 |
Ağaç Dostu
|
Sayın M.Sema, Kaktüsünüzün ismi gibi çiçeğide mükemmel görünüyor. Güle güle büyütün ''İLKİM'' i. İlkim öyle anlam dolu bir isim olmuş ki , söylerken içinizden kopup geliyor ,diğer ilklerin arasından... Devamını merakla bekliyorum. Sevgiler... |
10-05-2009, 19:14 | #135 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-10-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 379
|
Sayın Arzu Kasapoğlu, Mel-i ve M,Sema gibi sizi de "Birinci Kaktüs"başlığınızla görmek istiyoruz.. Lütfennnn .. İkinciler, Üçüncüler de...... gelecek hep birlikte |
11-05-2009, 11:26 | #137 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin bende kaktüslerim çiçek açıyor diye hava atıyorum. Sizin kaktüslerin çiçeklerini görünce havam kaçıyor maalesef( Ben hikaye yazamıyorum acaba ondan mıdır???hepsi çok güzeller gerçekten. |
11-05-2009, 11:27 | #138 |
Ağaç Dostu
|
Ve Kartalpin; kelimeler kifayetsiz kalıyor bu çiçekleri görünce. Hatta gözlerim bile gördüklerine inanamıyor. Ne diyeyim çok çok teşekkürler. Sizin dedikodunuzu şurada :Her hafta bir konu üzerine söyleşiler başlığında yaptım hiç ses yok kimseden şimdi ben de hüzünlendim. |
11-05-2009, 19:07 | #139 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ben teşekkür ederim sevgiler.... |
|
13-05-2009, 13:32 | #142 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Kartalpin çok güzel bir Şem-ü Pervane hikâyesiydi. Aslında benim için hikâye olmaktan çok öte hayattan kesitlerdi. Dostlarınıza iyi bakın. Aramadıkça bulamazsın-Âşığın kârı da budur; Sen kör oldukça O'nu arayamazsın ki bulasın.. (Mevlana) |
13-05-2009, 14:41 | #143 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 19-11-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 12
|
Sevgili Minem gibi, ben de Kartalpin'in kırkdokuzuncu kaktüs hikayesini okuduğumda Mevlana'yı hatırladım... Şem-ü Pervane hikayesi bende Mevlana ile Şems'in hikayesiyle özdeşleşti... Bu sayfaya Mevlana'nın Şems için yazdığı şiiri ile katkı koymak isterim... Sevgilerimle... "duydum ki, bizi bırakmaya azmediyorsun. etme! başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun. etme! ey ay, felek; harabolmuş ziyan olmuş, sebebisin. bizi öyle harap, öyle ziyan ediyorsun. etme! ey makamı var ile yokun üstünde olan! sen varlık sahasını terk ediyorsun. etme! sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun. etme! şekerliğinin içinde zehir olsa, dokunmaz bize sen zehri şeker, şekeri zehrediyorsun. etme! harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı ey hırsızlığa da değen! hırsızlık ediyorsun. etme! aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer, aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun? etme! isyan et ey arkadaşım; söz söyleyecek an değil! aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun. etme!" |
23-05-2009, 15:24 | #144 |
Ağaç Dostu
|
İkinci kaktüs...
Merhabalar.... Yaz geldi ,havalar güzelleşti , içimiz kıpır kıpır değil mi? Sizlerle tanıştıracağım kaktüsümün bir hikayesi yok. Fakat iki özelliği var . Birinci özelliği ; Benim ilk çiçek açan kaktüsüm bu yüzden özel . İkinci özelliği ; Bu aralar günlerim yoğun geçiyor, nedeni ise kız kardeşimin düğün hazırlıkları. Kendisi bir ay sonra evleniyor ve ben bu kaktüsümün çiçeğini ona armağan ediyorum. Hayatı ve evliliğide bu kaktüs çiçeği kadar nadide , güzel ve mutluluklarla dolu olsun. Sevgilerimle... |
24-05-2009, 17:57 | #146 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
|
Tutamadım kendimi
Alıntı:
Kırküçüncü kaktüse artık dayanamayıp, ben de birşeyler yazmak istedim. Sayın Kartalpin, hikayelerinizde andığınız şiirler ve şairlerin yanında; hikayeleriniz içindeki hikayelere/anlatılara aşinayım. Fakat sizin hikayelendirme tarzınızla (da) bir başka havaya bürünüveriyorlar. Sanki andığınız şairleri ben ilk defa tanıyor yahut şiirlerini ilk kez duyuyor gibiyim. Öylesi farklı bir atmosfer yaratıyorsunuz ki kelimelerinizi düğümleyip birbirine... Nasıl ki, usta yazarlar rastgele seçmezler yarattıkları karakterin isimlerini. Nasıl bir ruh ve kişilik verdiyse kahramanına, ismini de ona göre veriyorsa, sizin yaptığınız isim sembolizasyonu da muhteşem. Kaktüsleriniz bir romanın kahramanı gibiler... Sanki artık sizden çıkıp bizim oldular, artık bizim dünyamıza dahil edildiler. Aklımızdalar, sevdiğimiz bir karakterin ismi gibi resmi gibi zihnimizdeler artık.. Bir dergiyi, bir radyo kanalındaki programı takip eder gibi sizin kaktüslerinizle yazdığınız hikayelerinizi takip ediyorum. Aslında bu, eskiden romanların bölüm bölüm gazetelerde tefrika edilmesi gibi, heyecanlı bir bekleyiş haline geldi bende. Genelde geceleri okuyordum. Çünkü hayal ettiğim duygulu sesiniz geceye daha yakışır gibi. Sizin seçtiğiniz bir müzikle beraber bize kaktüslerinizi; aslında onlar üzerinden dostlarınızı anlatmanız; hatta hatta onların da aracılığıyla sizi tanıyor olmak inanılmaz etkileyici. "Bir arkadaşa bakıp çıkacağım" cümlesindeki acelecilikle dün geceden kaldığım kırküçüncü kaktüsünüzün hikayesini okuyup yarınki sınavımın hazırlığına dönecektim ancak Kibele'nin de etkisiyle dayanamadım artık Ve şimdi karar verdim. Diğer hikayeleri de okuyup rahatlamalıyım. Ki bütün hafta aklım burda kalmasın. Teşekkür ederim.... ( Ne için? Bilmiyorum ) Hamiş: Jazz müzikle yeni yeni tanışıyorum, sizin seçimleriniz bana yol gösteriyor. |
|
25-05-2009, 00:22 | #147 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
|
hasret çağrıları..
En sevgili kişinin en sevebileceğim bir hediyesi olan orkideme nasıl bakarımın telaşıyla buldum bu siteyi. Ve hoş buldum Sayın Kartalpin, zaten hoşlanmamak ne mümkün ya da namümkin. Orkideler, mum çiçekleri, yaprak güzelleri ve derken kaktüsler... Agaclar.net benim için çiçek dünyası, bitki dünyası, bilgi dünyası oldu. Bilgiye her zaman açım, okudukça okuyorum, okudukça doyuyorum. Harika bir his. Acayip tatmin edici, mutluluk verici bir alışkanlığa dönüştü benim için burası. Kaktüsleri, (ilk defa duyuyordum) sukulentin ne demek olduğunu öğrendim. O ikisiyle ilgili başlıklardaki tüm sayfaları okudum neredeyse. Bilgilendim ve 'ben de bakabilirim' cesaretini edindim. "Kaktüs Kardeşliği"nde insanların -çıkar gözetmeksizin- birbirleriyle olan paylaşımlarını gördüm. Şaşkın bi mutluluk yarattı bende. Her yere ara ara göz atıyordum ama, "Kaktüslerim Uzakta Olan Bir Dostumun Hasretini Çağrıştırır " bölümüne bir türlü girmek istemiyordum. Galiba beni iten, "uzak", "dost" ve "hasret" kelimelerinin üçünün birden bir cümleye sığdırılmalarıydı. Ne ağır bi cümle.. Ağırlığı kelimelerin tek başlarına bile anlattıkları bir hüzünden kaynaklanıyordu. Birtürlü girmek istemedim. Üç dört kere tıklamak üzereyken geri çekildim. Fakat gün geldi; giriverdim işte.. Sanırım o üç kelimenin içindeki "dost" beni çağırmıştı, davet etmişti beni. E davete icabet etmek gerekti. Geldim. Ve beni korkutan o hüznün içine gömüldüm gibi.. Hiç tanımadığım birinin hiç tanımadığım çocukluk aşkı ve onun kedisi için ağlayabildim... Fakat bu, bu beni mutlu etti. Başkalarının hüzünlerinde bile kendimce acı duyuyorsam, ben yaşıyorum (insanca) demek değil mi? Henüz bencilleşmemişim henüz kirlenmemişim demek değil miydi? Kendi adıma sevinmiştim. Gece geldi, hüzünle beraber. Ama bu hüzün sevgili bir hüzün, İnsanın kendisinin davet ettiği bir hüzün.. Yine dayanamadım. Çıktım geldim kitapların içinden kaktüslerin içine. Dikenleri varsın batsın, (acısını belki yarın hissedicem ama) azp kökünden gelmiyor muydu azap. Bu acıda bir lezzet buluyoruz ki buradayız. Benim (sevgili Cemboa'nın gönderdiği) bir Lithops'um bir Titanopsis'im ve Adenium'um var. Henüz birbirimizi tanıma aşamasındayız. Bana kendi hikayelerini anlatmalılar ki ben de inşallah size.... Ama öyle sanıyorum ki dillenmelerine daha çok var Sevgili mel-i ve M.Sema'nın kaktüs kızlarıyla tanışmaktan da mutluluk duydum. İlkim'in sadece adı bile çok güzel, Ve mel-i'nin kızkardeşine sunduğu kaktüsünün çiçeği bir gelin çiçeği kadar şık Maşallah.. |
25-05-2009, 10:17 | #148 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili mel-i, kardesinize mutluluklar diliyorum. Hoşgeldiniz ssadece zannederim sizde bizi hüzünlü sularda yüzdüreceksiniz. Sadece bir his benimki. Ve kartalpin; ne güzel sizinle ve kaktüslerinizle birlikte olmak. |
25-05-2009, 18:27 | #149 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Ssadece , sayın kartalpin'in büyülü sayfalarına hoşgeldiniz. Okumaya başladığınız zaman bir daha vazgeçemiyorsunuz.Tam bir tutku.. Bahsettiğiniz tüm duyguları bende bu sayfalarda yaşıyorum. Her hikayede yeni birşeyler öğreniyorum. Bildiklerimi içimde duyumsamaya çalışıyorum. Kaktüsler insana sevginin farklı bir boyutunu öğretiyor. Öğrendiğim için mutluyum. Ama hikaye yazmak konusunda zamana ihtiyacımız var... Bende böyle küçük sunumlar ile kaktüslerimi sizler ile paylaşıyorum. Umarım sizinde bir gün boy boy kızlarınız olur Teşekkür ederim. M.Sema dilekleriniz için teşekkür ederim. İkinci kaktüs hikayenizi merakla bekliyorum. Ve Sayın Kartalpin , kaktüslerim sizin verdiğiniz cesaret ile hayat bulmaya devam edecek... Sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. |
30-05-2009, 23:53 | #150 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
|
Bahar geçmek üzere diye mi bu rehavet. Yazın bunaltıcı sıcakları henüz ziyaretimize gelmeden bu suskunluk niyedir kuzum Hadi ama.... Hergün girip içeri bakıyorum yeni bir kaktüs düşmüş mü buralara bir hal-hatır sorup tanışıklık edelim deyi, fakat hayal kırıklığım ve ben başlığın kapısını çekip gerisin geriye odamıza dönüyoruz Sevgili M.Sema, sitemizin bölümlerini dolaşırken sizin "kaktüs köşenize" denk geldim. Ne kadar güzel görünüyorlardı. Ve, ooo buraya daha ne hikayeler yazılacak diye sevindim. Tebrik ederim. Sevgili Mel-i, Özgür Kaktüs'e tekrar bakınca ayağa kalkmış ve tam da ismine yakışır gibi toprağa bağlılığa isyan eder bir hali var. Özgürlüğe kaçacak gibi... Diğer kaktüslerinizle de tanışmak istiyoruz. Düzenleyen 4.tekilkişi : 30-05-2009 saat 23:54 Neden: harf düzeltimi |
|
|