13-03-2010, 11:12 | #361 |
Kaybettik
|
Mustafa bey teşekkür ediyorum. Çiçeksiz, dikenli kocaman ve çevresi neredeyse elli santim olmuş yuvarlak, tombul bir dost, bir sevgili Bulunmayacak bir şey değil kesinlikle sizde vardır ve mutlaka göndeirsiniz. Ama göndereceğiniz "sizin" gönderdiğiniz kaktüs olacak. Yani gelen hiçbir şey öncekinin yerine gelse de önceki olmuyor. Ama sizin kaktüsünüze de sevgiyle yer bulunacak bir köşede tekrar teşekkürler Ben çok sulugözlüymüşüm git gide daha çok farkına varıyorum bunun. Mesajınızı okuyunca baktım gözlerim doluvermiş yine |
13-03-2010, 19:47 | #362 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Sevim hanım kaktüsünüze üzüldüm bu gün ben de gözyaşlarımı zor tuttum kökten çürümüş en sevdiklerimden biri hiç anlayamadım ne olduğunu neden olduğunu eğer kaybettiğiniz kaktüsünüzün resmini yollarsanız ben de varsa size severek yollamak isterim |
13-03-2010, 20:30 | #363 |
Kaybettik
|
Sevgili Hhatice teşekkür ediyorum duyarlılığınız için Bir süre aynı kaktüse sahip olmak istemiyorum. Çünkü size şaka gibi gelecek ama ona baktıkça gözyaşlarımı tutamıyorum. Bugün çalıştım evle ilgilenemedim. Yarın görevliye vereceğim saksıyı. Sevgiler, tekrar teşekkür ediyorum |
13-03-2010, 23:02 | #364 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Sevim hanım, veda başlıklı yazınızı, içim ürpererek, gözlerimden süzülen iki damla yaş ile okudum. Ne kadar güzel anlatmışsınız kaktüsünüzle vedanızı. Bana, benim için çok önemli olan başka bir vedamı hatırlattı. Her bir sözcüğünüz, sanki benim duygularımı anlatıyor. Duygularıma tercüman olan yazınız için teşekkür ederim. |
14-03-2010, 00:29 | #365 |
Kaybettik
|
Ahh sevgili SDurul tahmin ettim sizi ağlatan şeyi. Benim yazmaktaki amacım günlerdir içimde biriken şeyi atmaktı. Başka türlü hep huzursuz, hep rahatsız olacaktım. Hepimizin hayatlarında böyle canımızın çok yandığı olaylar yaşantılar var. Yapabildiğimiz en doğru şey onunla yaşamayı öğrnmek hayatın bir parçası olduğunu bilerek, sevgiler. Öpüyorum sizi öğretmenim Sevgili kartalpin teşekkür ediyorum. Ben o kaktüsümün yerine aynı kaktüsü istemiyorum. Bu geçen yıllarımın geri gelmesini istemek gibi. Son yirmi beş yirmi altı yıldır yaşantılarımın her anında benimle olan kaktüsümle vedalaştım. Bu bir daha geri gelmeyecek zamanlarla veya insanlarla, canlarla vedalaşmak gibi. Bundan sonra mı Var olan dostlarla ya da var olan kaktüslerimle devam etmek bundan sonraki zamanları yaşamaya. Yeni dostluklar oluşturarak yeni dostlar katarak yaşama Yeni kaktüsler katarak Sevgiler |
14-03-2010, 18:20 | #366 |
Kaybettik
|
TOMURCUK Sevgili Asuman'a "memlekete gidiyorum" dediği zaman selam söyle demiştim memleketine, memleketime.... Özlediğim ama yıllardır gidip göremediğim. Dağına, taşına, ağacına, kuşuna, çiçeğine, otuna selam söyle benden Söylemiş Özenle paketlediği kurutulmuş çiçekleri gördüğüm zaman ne kadar güzel yerlere gittim düşüncelerimde. Ne kadar güzel yaşantıları tekrar tekrar hatırladım gülümsemelerle. Ne kadar çok insanı andım. Ne kadar çok yerlere gitti selamlarım sevgilerim özlemlerimle birlikte. Dağa tırmandım çocuk ayaklarımla tırmanırcasına biraz yorgun biraz yaşlı, ağır ağır, yılların yorduğu yürek çarpıntılarımla yarım kalmış ciğerime çekerek kızılağaç kokularını, orman güllerini, eğrelti otlarını, kır çiçeklerini. Sonra denize döndüm yüzümü tepeden kuşbakışı seyrederken Karadenizi dalgalarında babamı andım. Bana yüzmeyi öğreten güçlü kollarını, sevgisini, şefkatini unutmadığım. Kocaman bir gülümseme yayıldı yüzüme diğer paketi açtığımda. Kaktüs ve sukulent köşesi bir kabın içinde Nasıl teşekkür etmem, nasıl sevinmem, nasıl mutlu olmam o kabı düzenleyen ellerinde. Adını Asuman koyduğum kaktüs kabıyla birlikte geçirdik kışı. Gidip gelip konuştum, dokundum, sevdim, okşadım en güzel köşesinde odamın. Kımıldatmadım, oynatmadım yerlerinden incinmesinler, küsmesinler diye alıştıkları yerden. Acaba ayrı kaplara alıp bir köşe mi yapsam daha rahat mı olur, daha güzel mi büyür serpilirler diye bakınıp durdum bugün öylece başında Asuman'ın tek tek kaktüslere. İşte o zaman farkettim minicik yavrusunu. Annesinin henüz bir adı yok. Ama "ah benim tomurcuğum" dedim o ufacık çıkıntıya. Hoş geldin tomurcuk Asuman'ın küçük tomurcuğu. Hoşgeldin Sevgiyle geldin. Hoşgeldin Asuman'a sevgilerimle |
14-03-2010, 18:54 | #367 |
Ağaç Dostu
|
Bir veda sonrasının hüznünü ancak yeni doğan bir umut silebilirdi değil mi? İlk kaktüsüm, dostum, sırdaşım, sevdiğim en güzel diken hala yanımda. Hala yavrular veriyor, boy atıyor, gülüyor hergün bana. Onu kaybetmenin acısını yaşadım Vedanda öğretmenim. Lakin ne çok sevindirdi beni, nasıl yatıştırdı dikilen tüylerimi o küçük tomurcuk hemen... Adımı özenle seçmemiş babam koyarken. Nüfus dairesine gidene kadar ne kayacağını bilmeden gitmiş. Bir nüfus memuru arkadaşı Asuman nasıl diye sorunca Asuman olmuş adım.. Öyle birden bire. Ama iyi ki olmuş. Gökyüzü gibi güzel bir isme sahip olmuşum.. Sonsuz, engin, derin ve mavi... Umarım senin de Asumanın engin tarlasında yetişen yepyeni tomurcukların olsun.. Ve bir gün kendi gözlerinle bak memleketinin denizine, kendi ciğerlerine doldur havasını, ve kendi ayaklarınla bas toprağına inşallah... |
16-03-2010, 02:23 | #368 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-01-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 60
|
Benim söylemek için çırpındığım gecelerde, Siz yoktunuz. Ö. ASAF İyiliği anlatan satırlarda, iyilik kendini göstermek ister mi sizce? İyi olan, iyi olduğunu bilir mi? Tariflemek mümkün müdür? İzafi bir tanım değil midir iyilik? Neye göre? Kime göre? İyilik gerçekten sadece güzeli mi içerir? İyi olan insan, iyi olduğunu bilmez. Kendisini asla iyi olarak tanımlamaz, böyle bir gereksinim bile duymaz... O sadece kendisidir ve kendi asaletinde yaşamaktır... Ne bir pazarlığı vardır cennet için Tanrıyla, ne bir çıkarı vardır sinsice iyi olmakla... İyilik onda bir zaafının ya da zayıflığının kamuflajı değildir... Riyakar değildir iyiliği...İki yüzlü olmamıştır her koşulda yapması gerekeni bilir... Karşısındakini pasifize etmek ve sindirmek için kullanılan bir silah asla olmamıştır iyiliği, sitemkar verici değildir, ne başa kakar, ne karşılığını bekler... Sadece özü öyledir, iyi olduğunun ayrımında bile değildir... Merhameti ve sevecenliği kalbinde değildir sadece, dostları için geçerli değildir, ruhuna öyle bir sinmiştir ki, herkes nasiplenir...O'ndan ayrı değildir ki... Bazen de sırf bu özü gereği iyi olduğu için en acı reçeteyi bile burnunuza dayayıverir...Bilir ki kangren olmuşsa bir uzuv, vücudu kurtarmak için o uzuv kesilir...Günü kurtarmak değildir amacı...Apansız bir doğruculukla gerçekleri yüzünüze çarpıverir... Ve aldığı cevap "Çok kötüsün!" olur Kırılmaz, incinmez...Vicdanında doğal olarak rahattır çünkü..vicdanını rahatlatmak için kurslara gitmez, bahaneler bulmaz..."Vicdan" kelimesi diline pelesenk değildir! Kendisini tanımaktan mutluluk duyduğum, bu satırları bir gün okursa eğer, onu böylesine överek anlattığım için bana çok darılacak olan dostuma... Bildiğini bildirmek için Bilmeme'yi öğrenmelisin. Tam kalasın diye Ö. ASAF |
16-03-2010, 12:01 | #369 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin, Siz kaktüslerinize kendiniz isim koyuyorsunuz, latince isimleri ile seslenmeyi sevmiyorsunuz biliyorum. Ama bir siteyi gezerken atadedem ile karşılaştım. Sizinle paylaşmak istedim. Bu linkte fotoğrafı var. Latince ismi Oreocereus celsianus imiş. Ayrıca Old Man of the Mountains (Dağların yaşlı adamı) da deniliyormuş. |
16-03-2010, 22:52 | #372 |
Ağaç Dostu
|
Bu konuda size seve seve yardım etmeye çalışırım. İnternette bulabildiğim isimleri ve ilgili linklerini yapabildiğim kadarı ile eklerim. Yalnız bu başlık altında mı olsun, özel mesaj olarak mı istersiniz. Sayfanın orijinalliğinin bozulmaması anlamında soruyorum. ATADEDEM özeldi. Verdiğiniz isme uygun bir anonim ismi olduğunu görmüştüm, onun için sayfaya yazdım. |
16-03-2010, 23:11 | #373 |
Ağaç Dostu
|
Sizden yanıt gelinceye kadar ben buraya yazayım ve linkleri ekleyeyim sayın kartalpin. 46.ncı kaktüs Mammillaria matudae. Yılan kaktüs olarakta biliniyormuş. Görüntüsü yılanı pek andırmıyor ama site de o şekilde belirtilmiş. Bu arada aynı fotoğraf hemen arka sol taraftaki kaktüs ise Mammillaria gracilis. Başka bir sayfada ayrı fotoğrafı olması gerek ama denk gelmişken yazayım dedim. Yüksük kaktüs olarakta biliniyormuş. Site öyle diyor, ben değil. Düzenleyen skaraca : 16-03-2010 saat 23:19 Neden: Link ekleme |
17-03-2010, 08:40 | #374 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin, İlk ve 218 nolu mesajınızda çiçekli halini paylaştığınız "kartopu", bu linkteki http://www.agaclar.net/forum/showpos...&postcount=122) dördüncü fotoğrafta yer alan Mammillaria_aureilanata_v_alba ya benziyor ama emin olamadım. Size ayrıca www.kaktusresimleri.biz sitesinide önerebilirim. Üyelerimizden sayın mrmusti'nin sitesi... Sanırım 4000'e yakın kaktüs ve sukulent fotoğrafı var. |
17-03-2010, 16:55 | #376 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-01-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 60
|
Sevgili Kartalpin ve Sevgili Mel-i İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Evet...Ben çok şanşlıyım |
17-03-2010, 22:30 | #377 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin, 350 nolu mesajınızda bulunan Eskilerden (41) başlığı ile fotoğrafını yayınladığınız kaktüsün ismini bir başka başlıkta tesadüfen buldum. Tephrocactus articulatus var. papyracanthus Ancak bu başlıkta ayrıntılı bilgi yok. Bu linkte ingilizce bilgi var. Sanırım işinize yarar. |
18-03-2010, 08:55 | #379 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin, Hangi kaktüsleri sergileyeceğinizi bilemediğim için ben aralıklarla gezdiğim sitelerde farkettiğim ve sizde olduğunu da bildiğim kaktüslerin isimlerini yazıyorum burada. Mükerrer olmaması açısından siz bulamadıklarınızı veya benim araştırmamı istediklerinizi de belirtebilirsiniz. |
19-03-2010, 08:01 | #380 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin, Bulduğum isimlere devam... 118 nolu mesajınızda fotoğrafı yer alan 32. kaktüs : Opuntia Brasiliensis 7 nolu mesajınızda yer alan 4. kaktüs "Nokta" : Mammillaria Candida V Rosea Vresca 343 nolu mesajınızda yer alan (Eskilerden-Hüsn-ü Aşk) 10. kaktüs : Opuntia Microdaisy Crisdata 198 nolu mesajınızda yer alan 4. Sukulent : Senecio Rowleyanus 223 nolu mesajınızda yer alan 47. kaktüs : Euphorbia Milii 321 nolu mesajınızda yer alan 53. kaktüs : Cereus Fairy Castle veya Cereus Florida |
20-03-2010, 23:18 | #381 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-01-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 60
|
Kaktüslere teşekkürler
SUHAN (SÖZ) Bir pir-i cüvanı-zamir ü ayyar Olmuştu o yerde mihmandar (O yerde mihmandar, Gönlü hatırı genç düzenci bir ihtiyardı) Namı suhan u aziz zatı Mesbuk idi çerhten hayatı (Adı suhan'dı (sözdü), zatı azizdi Ömrü felektende aşkındı) Mahiyyet-i hüsn ü aşk'a arif Hasiyyet-i germ ü serde vakıf (Hüsnünde ne olduğunu bilirdi, aşkında Sıcağında ne olduğunu anlardı, soğuğunda) Endişesi şeb-çerag-ı irfan Sır-daş-ı zamir-i can ü canan (Düşüncesi, irfanın gece mumuydu, Can ve sevgili gönlünün sırdaşı) Kasdeylese bi-silah u cevşen Eyler idi sulhu cenge rezen (Niyet etse silahsız, zırhsız, Barışı, savaşın yol kesicisi kılardı) Eylerdi edince lutf u ihsan Merk ile hayatı can u canan (Lütfeder, ihsanda bulunursa Ölümle yaşayışı, can ile canan) Evsaf-ı zekası söylenilmez Manaları var ki kimse bilmez (Zekasını anlatmaya, övmeye imkan yok; Öyle manaları var ki kimse bilmez) Muhtaç ona cümle halk-ı alem Anında bulur hayatı adem (Bütün alem halkı ona muhtaçtır; İnsan onunla yaşayış elde eder) Şan-ı suhan'e bu paye dundur Evsafı düruğdan füzundur (Sözün şanına bu mertebe pek aşağıdır Vasıfları, yalandan daha üstündür) Madem ki sözdür herşeyin başı Madem ki Tanrı'nın "Kun" sözüyle başladı alemlerin yaradılışı... Söze hakkını verelim Söze hakkını veren herkese teşekkür edelim... Ve burada kelimelere dökülen tüm güzel sözlerin şerefine Şeyh Galip'ten Hüsn'ü Aşk'tan bahsedelim... O sözlere konu olan ve Şeyh Galib'i tekrar okumama vesile olan kaktüslere bir kere daha teşekkür ederim Not: Sevgili Kartalpin bu sayfadaki ilk kaktüsünüzü izniniz olmadığı halde teşekkürümü sunmak için kullandım. Düzenleyen Siyah : 21-03-2010 saat 00:05 |
21-03-2010, 21:45 | #382 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Kartalpin gene bu anlamlı günü güzel yorumlarınızla şenlendirmişsiniz... 59. kaktüsünüzün yaptığı güzelliği bana da Gymnocalcium baldianum yaptı.Küçücük tomurcuk belirmeye başlamış.Şu anda bir tane gözüküyor.Umarım sağlıklı bir şekilde açar. |
13-04-2010, 01:29 | #384 |
Ağaç Dostu
|
Ah bu Bedrettin'in ailesi beni 3 yıldır onca çiçeğin arasında sefalet içindeymişim gibi hiseettirirdi. Zühre'nin bir milisi vardı yıllar önce. Her gidip gelişimde hayran hayran izlerdim. Öyle özenle bakardı ki, beni hem kendine hem de Mili'ye aşık etti. Güzel dostum, sarı saçları, güneş gibi gelirdi büyük ihtimalle çiçeğine. Karanlık bir kuyunun içinde birbirlerine tutunmuş iki el gibydi onlar. Acıdır, hayattandır ki birgün ayrıldılar. Ben de, Zühre de onlar ayrıldı ayrılalı bir kök mili bulmak için uğraştık durduk. Yıllar sonra benim de 3 kök milim oldu. Ve benim mili aşkımı tetiklediği için Zühre koyuyorum şimdi toprağıma ektiğim tüm mililerimin adını. Yaprak yaprak genişlemesini, diken diken uzamasını, boncuk boncuk açmalarını bekliyorum sabırla... |
17-04-2010, 22:02 | #385 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
|
__Cyrano.. Ah keşke onun ruhu gibi bir ruha sahip olabilsek…___demişsiniz ya... Onu çocuk yüreğinizle kendinize kahraman seçmeniz, dikenlerine karşın katüslere sevdanız ve de o güzelim çiçeklerinin güzelliklerini paylaşmanız, Dostlarınızı ve kaktüslerinizi bu denli önemsemeniz, güzel anlatılarla tanıştırmanız, Cyrano'nun ruhunun inceliği ve sevecenliğinin yüreğinizde, ruhunuzda olduğundandır... Teşekkür ediyorum. Çiçeğin içindeki evreni görmemek olası mı? Sevgiyle. |
20-04-2010, 08:21 | #386 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Kartalpin, Yazılarınız kaktüslerinize ruh kazandırıyor. Sözün kısası : Elinize sağlık Şimdi aklıma düştü"Children Of Sanchez”. bulup tekrar seyretmeli. Konuyu toparlayamadım, ama yazınızla Chuck Mangione'in muhteşem müziği bir anda kulaklarımı doldurdu, adeta dinliyorum. Sağolun......... |
23-04-2010, 01:12 | #387 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kartalpin; siz kaktüslerinizin her birini ayrı ayrı öykülendiriyorsunuz forumda yazılarınızı severek takip ediyorum. Rüyanızda 3 kişi, 2 kaktüs, 3 kitap, 2 kitapçı var. Rüya bir çay bahçesinde başlayıp yine bir başka çay bahçesinde sona eriyor ve tabi gri - mavi - siyah renkleri... Bu imgelerin anlamları vardır mutlaka, kaktüslerinin her birine ayrı anlamlar yükleyen bir sujenin rüyası da böyle olurdu "Nietzsche Ağladığında" - Irvin Yalom okumuşsunuzdur muhtemelen, rüyalar anlam yüklü gerçekten de... |
23-04-2010, 01:18 | #388 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Kartalpin öncelikle hayırlı, güzel bir rüya görmüşsünüz. Mavi huzurun, sevinç, bolluk ve zenginliğin rengidir. Ve bunu kitapla birleştirisek güç ve mertebe yi de ekleyebilirz. Siyah gördüğüm zaman annem tez zamanda gelecek habere ya da olaya rivayettir derdi. Yine bunu da kitapla birleştirisek çok yakın zamanda sevinçli, mutlu bir haber, ailede birinin bir mertebeye yükselmesi olsun inşallah derim ben. Yaşlı adam görmek bazı olumsuzluklar da getirebilir ama bu yaşlı kişinin genç halinde de görülmesi bunların gelip geçici olabileceğini gösteriryor. Kaktüse gelince dikkatinizi çekecek bir karışık işle meşgul olabilirsiniz bu aralar. Para vererek aldığınız ve mavi bir saksıda olduğu için için şans sizden yana... ) |
25-04-2010, 00:07 | #389 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
|
Teşekkürler bu güzellikler için.
Hiç hem de hiç _Haset_ değilimdir, kıskançlık içimi hiç kemirmemiştir, bazı güzelliklere, başarılara Özen duymuşumdur koca bi AH! çekip... Ama Sizin aşkla, sevgiyle çiçeklenen kaktüslerinizi, Okuma, kitap sevdanızı, kitaplarınızı kıskandım. Her anlatıda, bu denli içten paylaşımcılığınızı da... Size, Yeşil sevdanızla,_ çiçekleriyle_ kaktüslerinizle uzun uzun sağlıklı, sevgi dolu bi yaşam diliyorum. Resimlerine bakmak bile mutlandırıyor insanı... Onlarla olmak kimbilir ne büyük hoşluktur bunca yürek acıtan, iç karartan, umutları tüketen olaylar, yaşananlar, yaşatanlara karşın... Ne mutlu size... Gerçekten kıskandım Sizi... Sevgiyle olun Sevgili Kartalpin. |
25-04-2010, 22:58 | #390 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
|
BU SEVGİDİR Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir. Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır. Özdemir Asaf İşte sevgidendir bunca insanın yüreğini ısıtan, güzellikleri görmek, paylaşmak... Okudukça sevinçler doldu içime. Kırçiçeklerinin _en çok sevdiğim_ Papatyalarınca ak, aydınlık, yaşam sevinci oldu kızıl saçlarına beyaz papatyalardan taç takmış güzeliniz... Ne çok sevindim, ne çok bilemezsiniz. Okudum, yine okudum, yeniden okudum. Anlatımınız, eski bi dostu dinlercesine yakın geldi. Çok çok sağolun, güzel duyabilen, duyurabilen, aşkla, sevdayla çarpan yüreğinize sevgiler. Siz Sevgili Kartalpin, Siz güzel insanlardansınız, az bulunan, az kalmış güzel insanlardan. İnsanlar tanıdım, birbirlerine sırt dönecek kadar ilgisiz, aynı dertleri paylaşsalar bile. İnsanlar tanıdım, yaşam boyu yetecek kadar sevecenlik dolu bir daha karşılaşmayacağı birine. Kemal Özer |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|