agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bonsai Çalışmaları (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bonsai-calismalari/)
-   -   nicholai hel / Sığla (Liquidambar Styraciflua) (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bonsai-calismalari/32040.htm)

nicholai hel 28-06-2013 20:37

nicholai hel / Sığla (Liquidambar Styraciflua)
 
5 Eklenti(ler)
Mayıs ayının ilk haftasında aldığım sığla ağacım.


Eklenti 421579


Boyu 3-3.5 mt civarındaydı. Sert budama ve takip eden iki hafta sonrasında saksı değişimi yapıldı.

Budama sonrası boy: 36 cm

Gövde çapı: 5 cm


Ardından yeni sürgünler için beklemeye başladım...


İki gün önceki görseli.


Eklenti 421576


Alt iki dalın yerleşimleri oldukça iyi geldi, özellikle soldan verdiği yeni sürgün sevindirdi. O kadar aşağıdan sürgün vermesi konusunda tereddütlerim vardı.

Zirve yapılanması beklediğim şekilde yoğun oldu. Fakat sıkıntı bu iki bölümün arasında. Sadece alt dallarla zirve arasındaki gövdenin tam ortasından arkaya doğru güçlü bir sürgün verdi, ki bu da sevindirici oldu, ama aynı bölgelerden özellikle sağ tarafta olmasını isteyeceğim bir yan dal eksik kaldı.


Sol yanından görüntü.


Eklenti 421577


Alttan birinci ve ikinci dalların daha aşağısından ve ağacın arka yüzünden üç güçlü sürgün daha verdi. Bunları direk uzaklaştırmak yerine bir süre kurbanlık dal olarak bırakmayı ve nebari kısmının biraz kalınlaşmasına yardımcı olmalarını düşünmüştüm. Ama ağacın gerekli dallarına enerjiyi sevketmek adına bunları almam sanırım daha doğru bir karar olacak. Ağacın tam sol yanından çekilen bu son fotoğrafta solda en altta görülüyorlar.


Bonsaiye başlarken en çok dik tarzda (formal upright) ağaçlara sahip olacağımı düşünüyordum. Diğer tarzlara yatkın ağaç bulmak daha zor olur gibi geliyordu. Ama şimdi bakıyorum, elimdeki 16 aday ağacım arasında dik tarz olan tek adayım bu sığla. :)

Ama bunu da yine tam simetrik değil, şu şekilde biraz hareketli bir formda değerlendirmeyi düşünüyorum.


Eklenti 421578


Ağacın bu yolda ilerlemesi için en büyük sorun orta alandaki boşluk gibi görünüyor. O bölgeden arkaya doğru çıkan sürgüne çok iş düşecek, yan dalcıklarıyla tüm o boşluğu, hem sağa hem sola doğru doldurması gerekecek.

Elbette o bölgeden (sol ya da sağdan) yeni sürgün gelmesi çok işime yarar, fakat bu kadar sürgün verdikten sonra en azından bu sene tekrar gövde üzerinden sürgün verir mi, şüpheliyim. Artık mevcut dallarını büyütmeye odaklanmış gibi görünüyor.


Diğer tarafta büyük bir coşkuyla büyüyen tepe kısımdaki sürgünleri dizginlemeye çalışıyorum. Çok hızla geliştiklerinden sistemli şekilde uç alımı gerektiriyorlar. Hatta bir hafta içinde çıkıp benim de biraz ilgisiz kalmamla inanılmaz gelişen kalın bir dal var, uç alımlarıyla yavaşlatmış olsam da onu tamamen alma niyetindeyim. Hatta onu dibinden almamın biraz daha aşağılardan sürgün vermesini tetikleyeceğini ummaktayım.

Şu aşamada onlardan daha önemlisi, ağacın alttan ikinci dalı olan sol alttaki sürgünün gelişip kalınlaşması. Bu amaçla o dalı dokunmadan, sadece yön vererek büyütmekteyim.

Eğer ağacın orta kısmındaki boşluğu dolduramazsam önümüzdeki yıl baharda ağacın boyunu tekrar kısaltarak yeni gelecek sürgünlerle bunu sağlama niyetindeyim.

Aslında şu an ağaç en boy oranına göre biraz fazla uzun, ama böyle nispeten iri yapraklı bir türde biraz standardın üstünde uzunluğun daha hoş duracağını, son halini aldığında ağacın daha ihtişamlı olacağını düşünerek oradan kesmiştim.

Halbuki yan dalların bolca ve yakın aralıklarla gelmesini sağlamak adına daha kısa kesip yeni bir zirve dalı belirleyerek ağacı zamanla yine istediğim uzunluğa getirmem olasıydı, o an (ağaç çok uzun olduğu için fidanlıkta kestik) düşünemedim.

Bakalım, gelişmelere göre bir yol çizeceğiz.


Bu arada, ağacın yaprak rengini farketmişsinizdir, olması gerektiği kadar yeşil değil. Bir süre önce kloroz sorunu yaşadı ve daha tam olarak atlatabilmiş değil. Enteresan şekilde büyük bir hızla gelişmekte olsa da yaprak rengini henüz oturtamadı. Umuyorum itinalı bir bakımla yakında daha sağlıklı olacak.

badrobot 28-06-2013 22:10

1 Eklenti(ler)
Sevgili dostum nicholai hel.
Yine güzel bir ağaç yakalamışsınız. Fakat sizinde ifade ettiğiniz gibi orta bölgede hiç sürgün olmayışı düşündürücü. Elbette bu bölge ölü falan değildir ama tembel gözler vardır ve tembel gözlerde bazen can sıkıcı durumlar yaratmakta.
-Bakıyorsunuzki diğer bölgelerden güzel sürgünler çıkmış büyüyor hatta dal olmuş, tembel gözler lütfedip bir tomurcuk patlatacakta o sürgün kalınlaşacak dal olacak, belki birgün daha önce kalınlaşmış olan en üstteki ve en alttaki dalların kalınlığına ulaşacak. (!)
-Sizde tek çareyi kalın olan dalların yapraklarını uçlarda birer-ikişer yaprak kalacak şekilde koparacaksınız ki kalın dallar biraz firene basmış olsun, ince kalmış olan dallarıda kendi halinde uzamasına izin vererek kalınlaşmaya teşvik ederek kalınlıklarını dengeleye çalışacaksınız.
Ben sizin yerinizde olsam bu durumalara düşmemek için ağacı budardım, hemde 20cm kalacak şekilde.
İşaretlerdiğim yerde bir sürgün görüyorum bu sürgünü yeni zirve yapardım. Hem ağacın en-boy oranında doğru bir orantıya kavuşurdum hemde ağacı sürgün vermeye zorlamış olurdum.
(Benimde 8cm çapındaki acer palmatum'umda aynı sorun var. Bir türlü doğru yerlerden sürgün vermedi. Alt bölümler hep boş. Ağacın cinsinden dolayı ağacın boyunu 8-10cm daha kışa kısaltacağım.)
Elbette böyle bir şeyin kararını siz vereceksiniz, çünki yaşadığız bölge de sıcak bir bölge.

nicholai hel 29-06-2013 00:01

Sn. badrobot,

Endişelerime tercüman oldunuz. Ağacı olması gerekenden uzun budamanın klasik çilesini çekmekteyim bu adayımda.

Aslında orta bölümden sadece iki sürgün vermiş olsa bu durumu yaşamayacaktım ama diğer tarafta, böyle uzun budanmışken yine de en alttan sürgünler verdiği için teşekkür etmeliyim ona.

Sığla için yabancı kaynakları altüst ederek araştırma yapmaktayım. Genelde söylenen durum, ağacın tüm budamalarının aktif gelişme döneminde yapılması gerektiği şeklinde. Birçok ağaç türünün aksine, uykudayken veya gelişiminin yavaşladığı sonbahar döneminde yapılan budamaların olumsuz sonuçlar doğurabileceği yönünde.

Bu bilgiler ışığında ağacın boyunu kısaltma müdahalesini en yakın ihtimalle önümüzdeki sene nisan-mayıs döneminde yapmam gerekecek.

Henüz bir ayla bu dönemi ıskalamışken acaba daha fazla geç kalmadan derhal bu müdahaleyi gerçekleştirsem mi diye düşünmekteyim. Hatta konuyu açarken de siz değerli dostlarımdan bunun onayını almayı umuyordum ki sizden olumlu dönüş geldi. :)

Antalya'nın sıcakları elbette artık başladı. Ama zirve değerlerine henüz ulaşmadı. Bu ağacın bahar sonu, yaz başında budanmayı sevdiğini de düşünürsek, biraz geç kalmış da olsa eğer olumlu cevap verirse bana oldukça zaman kazandıracak bu müdahaleyi yapmakla yapmamak arasında kararsız kalmıştım.

Usulüne uygun bir budama ve sonrasında iyi bakımla sanırım müdahaleyi şimdi gerçekleştirmem, tercih edilebilecek bir seçenek durumunda.

Zirve olarak önerdiğiniz dal, ağacın belirlediğim ön yüzüne göre arkada kalmakta. Ama aynı noktadan, önerdiğinizin ters açısıyla ağacı tekrar budamayı düşünmekteyim. Kesiğin bittiği yerde o arkadaki dal kalacak şekilde.

Yarın ağacı tekrar inceleyecek ve en uygun kararı vermeye çalışacağım. Tabii bu sırada siz değerli dostlarımın önerilerini de dikkatle irdeleyeceğim.

İlginiz için teşekkür ederim.
Umarım ağaç için en doğru kararı veririz.

Sakaki 30-06-2013 00:29

Merhaba sn nicholai hel,

Ben bonsaiye ilk başladığımda gördüğüm her türle çalışmak istiyordum :)
Geçen zamanla birlikte bu çeşitlilik merakım gittikçe azaldı. Sığla da akçaağaç, sedir, salkım söğüt, açelya vs. gibi listemden üzülerek çıkardığım türlerden birisi.

İklimlerimiz ve yaşadığımız sıcaklıklar aşağı yukarı aynı olduğundan biliyorum ki sizi bayağı zorlayacak bir tür, umarım başarılı olursunuz.

Başarılar dilerim.

nicholai hel 30-06-2013 01:03

Başarı dilekleriniz için teşekkürler, ihtiyacım olacağını biliyorum. :rolleyes:

Saydığınız türler benim de iç geçirerek izlediğim, sahip olmayı çok istediğim türler. Hatta sırf o türlere sahip olmak için bir dönem kuzeyde ve yüksek rakımlı illerimizde yaşamadığım için hayıflanmıştım. :)

Ama sonra eldeki imkanları değerlendirip iklimimize uygun türlere yönelmeyi seçtim. Ben bir sedir bonsaisine nasıl sahip olamayacaksam o iklimlerde yaşayan dostlarımızda begonvil, zeytin bonsaileri ile sorun yaşayacaklardır. Ben de ilgimi zaten çok beğendiğim bu türler üzerine yoğunlaştırdım. Bu türlere sahip olduğum için ise şu aralar şükretmekte, keyfini sürmekteyim. Ağırlıklı ilgim bu ve benzer türler üzerine.

Bu sığlayı bir fidanlıkta, beş arkadaşıyla birlikte buldum. İki buçuk yıldır o fidanlıkta bakıldıklarını, Antalya iklimine gayet iyi uyum sağladıklarını öğrendim. Hatta aynı fidanlıkta iki yıldır gayet sağlıklı yaşamakta olan sekiz acer de vardı.

Acer için asla cesaret edemem, ama bu amerikan sığla için denemeye değer diye düşündüm. Sonuçta bizim akçaağaç sevdamızı törpüleyebileceğimiz yegane tür niteliğinde. :o Ayrıca, ne kadar doğrudur bilemiyorum, amerikan sığla ağacının anadolu sığlamıza nazaran daha rahat sıcak iklimlere adapte olabildiğini öğrendim.

Sonuç olarak dayanamayarak bu ağacı sahiplendim. Elbette iki buçuk yıldır bu ağacın fidanlıkta olması bir kıstas değil. Hatta benim önümüzdeki bir iki yıl bu ağaca 18 litrelik saksısında bakmam da kıstas olmayacak. Asıl problemi sığ saksıda yaşayacağım.

Yine de sahip olmayı çok istediğim bir tür olduğu için, elimden gelenin en iyisini yapıp, gerekirse ömrü boyunca olması gerekenden daha derin ve rahat bir saksıda bakıp bu türü sağlıklı şekilde yaşatabilmeyi umuyorum. Umarım dediğiniz gibi başarılı olurum. Sizinle bu ağaç için görüştüğümüz kloroz konusunda da önerdiğiniz cihazı aldım ve uyguladım. :)

Elimde, yaşadığım coğrafyaya uygunsuz özellik gösteren tek adayım bu ağaç. Umarım birbirimizi hiçbir zaman üzmeyiz.

Şu aşamada, ağacın boyunun ivedilikle kısaltılması konusunda görüşünüzü de merak etmekteyim. Sizce hemen yarın bu işlemi uygulamalı mı, yoksa nisan ayını mı beklemeliyim?

Tavsiyeleriniz ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Sakaki 30-06-2013 01:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nicholai hel (Mesaj 1175289)
Şu aşamada, ağacın boyunun ivedilikle kısaltılması konusunda görüşünüzü de merak etmekteyim. Sizce hemen yarın bu işlemi uygulamalı mı, yoksa nisan ayını mı beklemeliyim?

Tavsiyeleriniz ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Ben yerinizde olsam şimdi tekrar bir sert budama yapıp riske girmek yerine, badrobot'un çizdiği noktanın üstündeki sürgünleri (ve yerine tekrar çıkacak olanları da) temizlerdim ve o noktanın hemen altındaki sürgünle yoluma devam ederdim. Sert budama işlemini ise önümüzdeki kış sonuna bırakırdım.

Zaten ha şimdi sert budama yapmışsınız ha kesmeyi düşündüğünüz noktanın üstünden gelen sürgünleri engellemişsiniz... çok da fark yok arada, özellikle de mevzu bahis olan önümüzdeki birkaç ay ise, bence riske girmeye değmez.

Zeytin olsa hiç korkmayın derdim ama bunun için diyemem açıkçası :)

Başarılar dilerim.

tachigari 04-07-2013 16:16

Bu yerli sığla türümü yoksa Amerikan sığlası mıdır? Çok suyu sever deniyor.Ama Yazın az ve öz sulamak gerekiyormuş.Sizin sığla'nız da buna dikkat ediyor musunuz ?

nicholai hel 04-07-2013 16:37

Merhabalar Sn. tachigari.

Ağaç Amerikan sığla ağacı. Evet suyu çok sever deniyor, zaten latince familya ismi "Liquidambar" :)

Ben her ağacımda olduğu gibi bu türde de ağacın kendi şartlarımdaki su ihtiyacını gözlemliyorum. Ağaç 18 litrelik saksıda ve henüz az yaprağa sahip olduğu için 7-8 günde bir sulamayı istiyor son haftalarda ve her seferinde 2 litre civarı su istiyor.

Sıcakların tırmanmasıyla bu süre sanıyorum "birkaç günde bir"e düşecektir yakında. Şimdilik durum böyle.

dusunenadam 31-10-2014 02:21

Sayın nicholai hel ve Sakaki Hocam,
Sığla hakkındaki teorik ve pratik bilgilerinizi paylaşabilir misiniz? Benim bu yıl edindiğim 4-5 yaşında bir Anadolu Sığlam var. Bonsai için çok uygun bir fidan. Bu ağaç hakkında Batı Anadolu ağacı olması dışında fazla bir bilgi edinemedim. Her aradığımda sığla yağıyla karşılaşıyorum. Bu sebeple ağacımı, kazık köklerini çok az alarak büyükçe bir saksıya diktim. Şu anda ne yapacağıma ve Kırıkkale gibi kurak bir iklimde nasıl yetiştireceğime karar vermeye çalışıyorum. Teşekkürler ve selamlar...

dusunenadam 01-11-2014 01:42

Sayın badrobot, aynı yardımı sizden de bekliyorum.

Sakaki 03-11-2014 10:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi dusunenadam (Mesaj 1329657)
Sayın nicholai hel ve Sakaki Hocam,
Sığla hakkındaki teorik ve pratik bilgilerinizi paylaşabilir misiniz? Benim bu yıl edindiğim 4-5 yaşında bir Anadolu Sığlam var. Bonsai için çok uygun bir fidan. Bu ağaç hakkında Batı Anadolu ağacı olması dışında fazla bir bilgi edinemedim. Her aradığımda sığla yağıyla karşılaşıyorum. Bu sebeple ağacımı, kazık köklerini çok az alarak büyükçe bir saksıya diktim. Şu anda ne yapacağıma ve Kırıkkale gibi kurak bir iklimde nasıl yetiştireceğime karar vermeye çalışıyorum. Teşekkürler ve selamlar...

Sn dusunenadam,

Ağaç hakkında bilgiden ziyade ben size daha önemli olduğunu düşündüğüm bir bilgi vereceğim: Bonsaiye başlamamdan bu yana geçen süre zarfında öğrendiğim en önemli şeylerden birisi de yaşadığınız bölgenin iklim şartlarına uygun türleri tercih etmeniz gerektiği! Bunu en başta kabullenmek biraz zor gelebilir insana ki ben de çok inat etmiştim zamanında bu konuda... Gönül isterki bir Acer ile çalışabileyim ama Adana şartlarında bu çok zor, bahçemde şu an zorla yetiştirdiğim bir acer ağacım var aslında ama bunu bonsai saksısına aldığım an öleceğinden kesinlikle eminim.

Siz de belki Sığlayı zor da olsa büyük bir saksıda ya da bahçede yetiştirebilirsiniz, ama er ya da geç ileride bonsai saksısına aldığınızda sonu hüsran olacaktır.

Saygılarımla

dusunenadam 09-11-2014 19:57

Sayın sakaki hocam, çok değerli tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Sizlere yetişmek için daha çok yolumuz var. Sığla şu anda büyük saksıda, koruma altında. Budama, gövdeye ve köklere şekil verme işlemlerini hep bu saksıdayken yapacağım. Kırıkkale'de bonsai saksısında yaşatamayacağımı biliyorum. 2017 yılında gövde 3,5-4,5 cm.ye ulaşacak (umarım). Yani 2016-2017 kışında bonsai saksısına girecek. Bu arada ben de Ege Bölgesine taşınmış olacağım. Nasipse tabi. Plan bu... Saygı ve selamlarımla...

Cemaleddin 26-11-2014 20:13

Sayın Nicholai Hel, sığlanın yaprak damarları daha koyu renkli görünüyor, yani yaprakların rengi çok açılmış, sanırım sağlık sorunu var sığlada... Umarım yanılıyorumdur...
Kolaylıklar dilerim...

Cemaleddin 30-11-2014 18:18

Daha yeni farkettim ilk iletinizin son paragrafında bunu yazmışsınız zaten :)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 08:03.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024