|
|
10-08-2017, 02:46
|
#61 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
bu arada eğer ince ama basınçlı su püskürtebilen bir hortum başlığınız varsa yapraklara altlı üstlü su sıkmak sanırım baya etkili oluyor.özellikle hiç bir şekilde baş edemediğim tripsleri bu yöntemle bi kaç gündür görmez oldum. ama emin olamadım çünkü mevsim itibariyle de yok olmuş olabilirler. önümüzdeki sene bu yöntemi deneyeceğim bakalım... yaprakların fiziksel özelliklerinden bu daha net ortaya çıkacak... normalde sular kireçli diye yapraklara su sıkmıyordum... NesliSezgin beğendi.
|
|
|
|
|
18-08-2017, 18:46
|
#62 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
çiçek düşmanı kargalara bu ilk defa çiçek açan zıpçıktılarımı elbette emanet etmeyecektim... saksıyı evin içerisine aldım. aslında alırken 1 tane tomurcuk vardı.sanırım evin sera etkisinden dolayı ikişerli ikişerli zıpladılar... sümbülteber kokulu zıpçıklarımmm (: 2015 yılında dikmiştim.2.senesinde zıpladılar. bu esnada baya saksı değişimi yaşandı.ama en sonunda büyükçe bir saksı alıp hepsini aynı saksıya dikmiştim.  |
|
|
|
|
08-09-2017, 12:49
|
#63 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
selamlar... geldi yine gazel mevsimi ama yinede çiçekler vazgeçmiş değil. aslında havaların biraz soğuması yani en azından gece sıcaklığının düşmesi bitkilere gerçekten yaradı diyebilirim... haşereler soğuk havayı sevmiyor... Geçen sene tohumdan yetiştirdğim zephyranthes primulina sonunda çiçek açmaya başladı... yani tahmin ettiğim gibi ilk senesinde çiçeklenebilen bir tür...yanlış hatırlamıyorsam 8. ayın yarısından sonra dikmiştim tohumları... öyle y@da böyle 12 ay sonunda çiçek açmaya başladı...t@abiki ev içerisinde kışın güneşi suyu eksik olmadan...  Bu da seyreltilmiş ve daha büyük saksıya geçirilmiş kum zambakları...sanırım son saksısı bu olacak inşallah.tam güneş altında yaprakların bir kısmı sararıyor hatta yaprak büyüme faaliyetleri de durma noktasına geliyor...ev içerisine alınca tekrar yapraklanmaya başladılar.bu noktada uykuya geçtim uyanmam gibi bir sıkıntı olmadı...çiçek açmasına temiz 2 sene var sanırım.hatta o da zor. en az 3 sene...  geçen seneden kalma tek tük biten tohumları bir saksıya toplamıştım.toplam 3 fide felan vardı sanırım. neyseki öyle dallanıp budaklandı ki saksıyı doldurabildi... ipek çiçeklerim ve sardunyam...  amazon zambağım da 2. yaprağını çıkardı... pek fazla sulamıyorum zaten toprağı çok süzek olmuş suyu koyduğum gibi alttan çıkıyor... bakalım ne zaman çiçek açacak...  son olarak da gün güzelim ve milli çiçeğimiz sardunya havaların biraz serinlemesiyle kendine geldi  |
|
|
|
|
02-10-2017, 13:29
|
#64 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
açsam mı açmasam mı diye düşünen sümbülteberim ve kışa kadar çalışcaz diyen zıpçıktılarım...   |
|
|
|
|
18-10-2017, 08:27
|
#65 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
şöyle log niyetine sayfayı güncelleyelim istedim... dışarıdaki tüm çiçekleri içeriye alıp düzenlemelerini ve bakımlarını yaptım. yanlız kırmızı örümcek gerçekten hemen hemen tüm çiçeklerime dadanmış... zıpçıktılarım amaryllislerim sümbülteberlerim felan hepsi nerdeyse... işte bu noktada soğanlı bitki yetiştirmenin avantajlarını yaşıyoruz... önce sağa sola dökülmemeleri için arapsabunlu su karışımını sıkıyoruz. sonra yaprakları dipten kesiyoruz. bi kaç güne zaten yapraklanmaya başlıyorlar tekrardan...aslında arapsabunu kısmen etkili oluyor ama yumurtalara bişey yapamadığından devamı geliyor... bi kaç gündür yoğun bir çabadan sonra kırmızı örümcek görmüyorum bi kaç gündür...ama zannetmiyorum ki sonu gelmiş olsun... yani aradan en az iki hafta geçip rastlamazsam içim rahatlayacak... gelecek yaz bu arındırdığım bitkileri dışarıya çıkarmayabilirim. ya da zirai ilaçlara güvenmek zorunda kalıcam... aynı zamanda içeriye aldığımda hiç görmediğim tripsler de peydahlandı... tæbiki hemen manuel olarak müdahale ettim.. tripsler çiftçi için daha büyük bir sıkıntı ama en azından benim açımdan daha rahat farkediliyor.hemen iki tokatlıyorum gördüğüm yerde bitti gitti.. yine soğanlı bitkinin faydası yaprakları kontrol etmek daha kolay... neyse bu kadar gevezelikten sonra sadede gelelim... ilk açan sümbülteberimin son hali ve henüz açmayan neredeyse tomurcukların yarısı kuruyan ikiz sümbülteberlerimin son halleri... niyeyse sümbülteberin kokusu azaldı... ilk günkü gibi kokmuyor. halbu ki daha düzgün çiçek açmaya başlamıştı...  kum zambağı tohumunu dikeli sanırım 9 ay olmuştur... tahmin ettiğimden daha istikrarlı çıktı. çünkü biraz gölgede kalıyor ama ona rağmen yaprakları felan hala gür bir şekilde duruyor. kuruma felan olmadı... gerçi yavru soğanlar hemen hemen her cinste daha direyetli oluyor...  amazon zambağımın da bir sıkıntısı yok gibi. 3. yaprağını çıkarmış oldu.güneşe alınca yapraklar resmen pörsüyor ama gölgeye aldığımda da güneşe meğilleniyor anlamadım gitti   |
|
|
|
|
18-10-2017, 09:19
|
#66 |
|
Ağaç Dostu
|
Kırmızı örümcek geldiği yerde çok büyük sıkıntı çıkarıyor. Sıcaklar başlamadan ortaya çıkmıyor. Siz içeriye aldığınız için bir süre sonra onların da yeniden çıktığını görürsünüz. Düzenli olarak ilaç yapmak gerekiyor. Ta ki bitene kadar. Tam bitti derken yeniden çıktıklarını görüyorsunuz. Bu yıl balkonumda çıkan kırmızı örümcekler yüzünden dikmiş olduğum fideleri bahçeye götüremedim. Kırmızı örümcek bazı bitkileri seviyor. Bazılarına ise nedense hiç gelmiyor. En sevdiği bitki yaprakları zehirli olmasına rağmen her yıl çıkıyor. Meleklerin boruları Brugmansia sp. (Angels Trumpet) zynlby ve Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
18-10-2017, 10:09
|
#67 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
)bütün yaz çiçeklerimden eksik olmadığını yapraklardan az çok tahmin ediyordum ama sandığımdan daha yayılmış... önceki senelerde varmıydı bilmiyorum ama bu sene dikkat etmeye başladım. genelde dayanıklı bitkiler yetiştirdiğimden sanırım dikkat çekmedi bende...ya da bu kadar yükseklikte böyle bir mahlukatın dadanacığına ihtimal vermedim.bazı şeyleri bilmemek daha mı iyi ne  ilaç alırken yumurtalara etkin olandan almak lazım sanırım. erginlerle başetmek daha kolay. ama yumurtalar hallolmadan sonu gelmez bence... o değil zıpçıktılara dadanmak nedir onu anlamadım. yaprak biti bile yanaşmıyorken... benim gözlemlediğim kadarıyla sardunlara yanaşmıyorlar... bir kaç çeşit sardunyam var. üzerlerine yüksek ışık altında baktım ancak herhangi bir şey göremedim... bu bağlamda sardunyadan hazırlanmış bir böcek kovucu yapılabilir yani belki... en azından arap sabunu belli bir noktaya kadar işe yarıyor.aslında ben bunu bir adım ileriye taşıyarak reklam gibi olmasın ama domestoslu su karışımı yapıp da sıktım herşeyi göze alarak...üstünden bir kaç gün geçmesine rağmen yapraklarda bir sıkıntı olmadı...belki de hiç bir işe yaramadı bilemem... tüm bu konuştuklarım iki noktalı ağ ören kırmızı örümcek çeşidi oluduğunu da belirteyim...dışardaki sık yapraklı karanfillerde de varlar ve şuan soğuk hava şartlarından dolayı karanfillerim şuan çiçekteler ama yazın muhtemelen tekrar hortlayarak yine çıkacaklar... yani benim asıl mücadele etmem gerekeyen yer dışarıdaki otsu çiçekler... sanırım ankara kışı bunları öldüremez... |
|
|
|
|
|
30-10-2017, 20:17
|
#68 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
keşke benim olsa Worsleya  |
|
|
|
|
04-11-2017, 04:49
|
#69 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
geldik kasım ayına... havaların iyice serinlediği ve geceleri eksileri gördüğümüz şu günlerde yağmur zambaklarım açmaya devam ediyor aslında eski çiçekler muhtelemen.yine de bu mevsimde açmaları ayrı bir güzel... örümcek zambağımın kenarlarına dikmiştim. örümcek zambağımın yaprakları tamamen sarardı ve yok oldu. sanırım bu şekilde baharı bekleyecek...  bir diğer çiçeğim de tebiki sümbülteber. bu sene sonradan eklenen 2 tane tomurcuk ile toplamda 8 adet çiçek tomurcuğu çıktı. ancak ne yazık ki havaların geç ısınması ve yazın kısa sürmesi dolayısı ile ya da fazla derin olmayan saksılar yüzünden tam verim alamadım ne yazık ki... tomurcuk açmama veya tomurcuk çürümesi sorunları yaşadım. ve muhtemelen havaların serinlemesi dolayısı ile yoğun bir koku olduğunu söyleyemem... geçen sene gerçekten tek bir çiçek sapında 40 veya üzeri çiçek varken bu sene kuruyanları saymazsak 10 - 15 tane yoğun kokmayan çiçeklerle karşılaştım çiçek sapı başına...  muhtemelen bu sene daha büyük bir saksıya 5 tane felan diker geçerim. pembe aldığım sümbülteber ise tomurcukları hiç te pembe gibi durmuyor ya bakalım... bu sene daha güvenli paketlerden gerçek katmerli karanfiller ve koyun gözü çiçeği ekleyeceğim kolleksiyona... geçen yaz böceklenme sorunu çıkarıp çok uğraştırdığından ve bazı köklerin kışın donup ölmesinden dolayı şebboylarımı tamamen söküp attım. bir diğer neden ise çok yaprak dökmesiydi tebiki... şebboylarımın yerini katmerli karanfillerle dolduracağım inşallah... |
|
|
|
|
04-11-2017, 10:20
|
#70 |
|
Ağaç Dostu
|
Ben önümüzdeki sezon, büyük bir saksıya tek soğan dikip bakacağım. Tomurcuklar tamamen açılabilecek mi? Birkaç soğanı da köye götürüp bahçeye dikeceğim. Gelişimlerini karşılaştırmak istiyorum. Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
04-11-2017, 10:52
|
#71 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
bendeki var olan soğanların tomurcuklarında açmama problemi yaşanmadı hiç.çok güzel açıyorlar ama çiçek ömrü 4 gün felan sürüyor. sizden gelen soğanın çiçeği sanırım biraz daha uzun gidiyor.ama açıp açmadığını tam anlayamıyorum. bazılarını elimle zorlayarak açtım napim  tomurcuk kuruması ise her ikisinde de yaşadım.sizden gelen soğanların genlde orta kısımları kururken bendeki var olanlar genelde üstten kaybediyor tomurcukları... tomurcuklar daha çok gelişmeden dökülse de geliştikten sonra dökülenler de oluyor nadiren... gelecek sene büyük saksı deneyeceğim artık... Sûz-i Dilârâ beğendi.
|
|
|
|
|
|
10-11-2017, 11:53
|
#72 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
saksımın birinde sanırım böcek sorunu var. saksının altından dışkı olduğunu düşündüğüm bazı şeyler düşüyor. tam olarak ne olduğunu bilemedim??   kırmızı örümcekle mücadelem sanırım başarılı oldu.içerdekilerin çoğunda kırmızı örümcek görmüyorum artık. ancak özellikle sulama ile artan trips ile daha etkili mücadele etmem lazım. geçen bi sulayayım dedim tek tük görünen tripsler 1-2 gün sonra 10 katına felan çıktı... anlaşılan toprakta yuvalanıyorlar... böcek konusundan sonra yeni gelişmeleri de yazayım. tohumu ektiğim grandiflora melezi zıpçıktım çimlenmeye başladı... umarım melez olmuştur.   |
|
|
|
|
15-11-2017, 11:42
|
#73 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-11-2017
Şehir: Ankara
Mesajlar: 21
|
selamlar çiçekleriniz gerçekten çoook güzeller maşallah ankarada terasta çiçek yetiştirilir mi sorumun yanıtı oldunuz. hoş ben daha balkonda bile zorlanıyorum kaldı ki teras ... ama sizinkileri seyretmesi zevkliydi. acaba sizce güllerimi balkondan alsa mı yoksa balkonumda ankara ayazında bıraksam mı....Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
15-11-2017, 12:05
|
#74 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
)güllerin çeşitleri olmakla beraber çoğu gül çeşidinin ankara kışından etkilenmediğini biliyorum.dışarda balkonda mezarlıklarda gül yetiştiren çok. ama güller bazı hastalıklara meğilli olduğundan ilaçlanması yapılmalı... özellikle yaprak bitleri kırmızı örümcek veya bazı mantari hastalıklar gülleri sever.o yüzden hiç gül yetiştirmeyi denemedim... uğraştırmayan kolay bitkileri tercih ederim. |
|
|
|
|
|
15-11-2017, 12:33
|
#75 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
selamlar... sümbülteberlerimi söktüm. yani çiçeği biten bir kısmını...Benim için güzel bir hayal kırıklığı oldu. çoğu çiçek açan soğanın etrafı patatesleşmiş bir kısmı da gelişmemiş. saksıda bıraktığım soğanları yerinde bırakmak farz oldu. bunlar seneye çiçek açarmı açmaz mı şüpheli... farkettiğim üzere sümbülteber soğanları bir sene çiçek açınca soğan formunu kaybediyor.çiçek sapının koptuğu yer oyuk kalıyor. seneye bu soğan ancak yandaki uçlardan sürgün vererek devam edebiliyor. ayrıca yavrulu dikilen soğanlar da etrafı patatesleşiyor.bir garip yaşam döngüsü var sümbülteberin. 8tane çiçek sapı görmeye başardıysam da bu sene hiç verim alamadım. bir gün çok güzel kokan çiçek ertesi gün yarıya düşüyor.üstüne çiçek tomurcuklarının dökülmesi vs böyle olmayacak... yakınıma verdiğim soğan bir sene çiçek açtı ertesi sene açmadı... pek stabil bir davranış da sergilemiyor yani.. o yüzden bu sene son bir şans olarak büyük ve tek bir saksıya dikeceğim. varsın 2 tane açsın ama tam ve yoğun kokan bir çiçeği olsun... eğer yine verim alamazsam saksıyı başka şeylerle değerlendirmek üzere sümbülteber serüvenine son vereceğim...   Bi de pembe olarak aldığım sümbülteberim hüsranla bitti... üzerinde tomurcuklar kuruya kuruya 8 tane kaldı... en azındanpembe olmadığını öğrendim ama etli tomurcuğu var. çiçek sapı da nispeten daha kısa...  geçen mart ayında diktiğim ve filizlenmeyen frezyalar ve çimlenseler bile yaprakları hemen solan çiçek açmayan Sparaxis saksılarımı sonbaharda biraz suladım ve çimlenmeye başladılar. gerçi mart ayında diktiğim gibi bırakmadım. topraktan tamamen çıkarıp biraz daha derine dikmiştim...aşırı soğuklar başladığında içeriye alacağım bakalım nasıl bir tepki verecek... çok gıcık bir soğan ne dona dayanıyor ne de soğuksuz yapabiliyor. gıcık oldum...  son olarak da zıpçıktı ailesinin endermi ender bir türünü elde etme ihtimalim doğdu... bakalım ilerleyen günlerde tohumları elime geçebilir. bu türün ilginç bir yaşam döngüsü varmış.çiçek açması için soğuk hava ihtiyacı olduğunu okudum. o yüzden tropikal bölgelerde çiçek açmazmış hakkında gerçekten çok az bilgi var. resim altıntıdır... zephyranthes americana  |
|
|
|
|
08-12-2017, 17:46
|
#76 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
   bu sefer yorumlar altta kalsın frezyalar cam önünde büyürlerken bir yandan da bir türlü bitmek bilmeyen trips zararlısı ile mücadele ediyorum. Tripsler ne yazık ki çok dayanıklı canlılar. pek birşeyden etkilenmiyorlar.resmin birinde trips zararı açıkca görülüyor.çok değil bir tanesi bile yaprağa oldukça zarar verebiliyor... pekçok bitkiyi zıpçıktılarımın bir çoğunu ve amaryllislerimin hepsinin yapraklarını sıfırdan kestim. sulamalarını da kesip uykuya yatırdım. En asından yumurtalara felan etkisi olur düşüncesindeyim... zephyranthes rosea soğanlarının toprağında da aşırı miktarda solucan oluşmuş. resmini daha önce attığım saksı altındakiler solucan dışkısıymış. tüm toprağı değiştirdim. ve soğancıkları ayırdım. bakalım bu tripsten kurtulabilecekmiyiz... |
|
|
|
|
09-12-2017, 11:06
|
#77 |
|
Ağaç Dostu
|
Tripsli frezyayı söküp atman lazım, hepsine olmasa da çoğuna bulaşıyor. Acizane tavsiye, Ankara iklimine kaktüs daha uygun sanki, en azından yormuyorlar, yer kaplamıyorlar, bitti, böcekti uğraştırmıyorlar (ya da çok az), sulamasına dikkat et yeter (dinlenmiş su) ve kaktüs gübresiyle mutlu bitkilerin olacaktır. Soğanlı bitkiler bahçesiz çok zorluyor bizleri, ben bu sene dona dayanıksızlar hariç hepsini köydeki bahçeme taşıdım. Birinci sene olmasa bile ikinci sene soğanlar küçülmeye başlıyor. 40 kadar zambak soğanından 8-10 tane bir şey kaldı ikinci seneye; baktım onlar da 3. seneye çıkmayacaklar teyzenin bahçesine geçici olarak diktim. Taşınırken sökerim diye. nanemolla beğendi.
|
|
|
|
|
09-12-2017, 12:16
|
#78 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
bazı bitkileri tercih etmiyorlar.mesela sardunya üzerinde ne kırmızı örümcek ne de trips görmedim. yaprak bitleri de olmuyor.bu bakımdan mücadelesi biraz daha kolaylaşmış oluyor. kaktüslere oldum olası hiç ısınamadım. ben dokunabildiğim bitkileri seviyorum daha çok  soğanlı bitkilerin güz tarafı zor. zambak lale nergis sümbül gibi soğanlar saksılarda uzun ömürlü olmuyor. ya da çok profesyonel bilgi deneyim ve bakım gerektiriyor.Bende başta pek çok güz soğanıyla başlamıştım. kimi çiçek açmadı kimi seneye kalmadı... nanemolla beğendi.
|
|
|
|
|
|
09-12-2017, 14:39
|
#79 |
|
Ağaç Dostu
|
Ben de senin gibiydim Van'dayken arada Migros'a kaktüsler gelirdi tenezzül edip bakmazdım bile ne varmış diye. Ta ki nevsune ablam (forumdan, çok uzun zamandır mesajını görmedim ) bana maviş çeliği ile beraber dört adet sukulent gönderene kadar. Kaktüs-sukulent maceram böyle başladı. Ben her ne kadar kaktüs desem de sana işin içinde sukulentler de var ki dikensiz ve çok fantastik, bazıları su altı canlılarına benzeyen, mevsime göre renkten renge giren oldukça farklı bir dünya. Kaktüslerin de hepsi dikenli değil tabi ama onları sevince dikenlerine aldırış etmiyor insan.  İster saksıya ister oyuklu taşlara, ister kütüğe, çizmeye, çaydanlığa, tencereye dik o ilginç görüntüleriyle dünyasını zenginleştirirler insanın. Hayal gücüne kalmış, oyna oyna dur. Kopan yaprağı toprağın kokusunu alsa köklenir. Titanopsisler, lithopslar, astrophytumlar, gymnocalyciumlar, crassulalar benim en çok sevdiklerimden.... Araştırdıkça yenileri de giriyor dünyama Merak eder, ilgi duymaya başlarsan haberim olsun, senin için bir kargo çıkarırım |
|
|
|
|
09-12-2017, 15:05
|
#80 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
aslında çok uzak değildim bir zamanlar bir çok tür sukulent vardı.ama hepsi bakımsızlıktan çok sulamadan veya uygun olmayan şartlardan sizlere ömür. hatta bir saksıda dikenli bir kaktüs vardı. saksının 3-4 katı hacmine ulaşmıştı. öyle ki taşınması bile zordu. pek çok aile ferdi onun incecik dikenlerine mağruz kalmıştır. çıkarması da ayrı bir yetenek sonuç olarak ısınamadım. aslında ben her sevdiğim çiçeği de yetiştiremiyorum. laleler felan çok güzel açıyorlar hayran kalıyorum ama bakamadığım için artık vazgeçtim. sardunyadan daha güzel çiçeklerde var ama böceklendiği için sardunya yetiştiriyorum. yani şartlara göre en uygun neyse ona göre devam ediyorum... yerim olsa amaryllis kolleksiyonu yapardım. bahçem olsa nergis lale dikerdim. Kokulu çiçek, çalı kolleksiyonu yapardım. Ancak daha eldekileri nizama getiremedim ) kim bilir bir gün sukulent yetiştiriyo da olabilirim. büyük konuşmamak lazım Sûz-i Dilârâ ve nanemolla beğendi.
|
|
|
|
|
|
14-12-2017, 04:36
|
#81 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Tüm soğanlı bitkilerimin yapraklarını sıfırlamış bulunmaktayım. Nedeni bir türlü bitmek bilmeyen tripsler. Önümüzdeki bir kaç ay boyunca pek verimli bir güneş olmayacağı için bi anlamda zorunlu uykuya geçirdim. Frezya ve spraxis leri dışarıya çıkardım. Henüz içeriye alıp almama konusunda tereddütlerim var. Tripslerden tamamıyla kurtulmak istiyorum. Bu nedenle besin kaynağı sağlayabilecek tüm etmenleri devre dışı bıraktım. kum zambakları zıpçıktılar amarilisler felan hepsi sıfır hizasından yaprakları kesildi... yaprakları poşetlere koyup ağzı sıkıca bağlandı... soğanlı olmayan buz çiçeğimi minik bir yaprak bırakmak suretiyle budadım. her ihtimale karşı diğer çiçekleri kontrol ettim. Frezyalar dışında şuanda aktif olabileceği bir çiçek yok artık... kırmızı örümcek bir nebze olsun kontrol edilebiliyor. tripsler hem uçuyorlar hem kırmızı örümcekten daha iri cüsseleriyle birim başına daha fazla zarar veriyorlar... arap sabunuyla ölmek yerine banyo yapıyorlar...amacım yeni sezona böceksiz girebilmek.Ayrıca bu vesile ile soğanların dinlenmeye bırakılmasının faydasını da görebilmiş olacağım...ve yine mekanik mücadelenin ne derece etkili olabileceğinin de cevabını almış olacağım... Frezya ve spraxis için bişey düşünmem lazım... soğanları gözden çıkarabilirim... tripsler yapraklarının bir kısmını mahvetti resmen... öyle budanacak bir soğanlı da değil... YeniGine beğendi.
|
|
|
|
|
15-12-2017, 06:41
|
#82 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
yeni sardunyamdan herkese selam... sardunyalara karşı hiç bir ilgim yoktu. Benim bildiğim sardunyalar belli bir boya ulaşır belli mevsimde belli bir miktar çiçek açar biter ve giderdi... ancak günümüz sardunyaları hibritleriyle, türleriyle, çeşitleriyle gözüme girdi... böceklenmemeleri felan da eklenince baya baya sardunyalarım oldu... hemen hemen tüm sardunyalarım çiçek açıyor cam önünde... gerçi çiçekleri hemen bozuluyor ev ortamında ama bu mevsimde çiçek görmeye değer...   |
|
|
|
|
15-12-2017, 09:21
|
#83 |
|
Ağaç Dostu
|
Geçen yıllarda 31 saksı sardunyam vardı. Bahçe ve sakız sardunyalarım yaz sıcaklarında çürüdüler, aslında bahçede ve yarı gölgede olsalardı Akdeniz havzası tam sardunya ülkesi. Aşırı sıcaklar başladığında ne kadar gölgeye alsam da saksıları, yine de ölüyorlar. Plastik saksılarda havasız ortam ve cehennem sıcağı ve sulama hataları kök çürüğü yapıyor. Canan sardunyalar hem daha dayanıklı hem de daha estetik geliyor bana. Artık bahçe ve sakız sardunya almıyorum. Geçen yaz köye giderken komşuma emanet etmeden önce kök çürüğü ilacı ile suladım sardunyaları ve kök çürüğü hassasiyeti olanları. Bir ay sonra geldiğimde hepsi sağlamdı, bir kere daha kök çürüğü ilacı ile suladım ve tekrar köye döndüm eylül başı geldiğimde yine hepsi sağlamdı, bir süre sonra bir tane melek gözlü canan sardunyamı kaybettim şimdi 13 saksı ile yola devam ediyorum. Artırma niyetim yok. Şu an kaktüs-sukulent, renkli yapraklı bitkiler, soğanlılar(yumrulu,rizomlu), sardunyalar ve kokulugillerle kendimi sınırladım Not: Bir dükkanın önünden aldığım sakız sardunya iki yıldır hayatta (dalından sana da göndermiştim) seradan aldıklarım öldü. Yaşadığınız çevredeki bitkilerden alından çelikler, tohumlar ve yumrular daha güçlü oluyor. Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
15-12-2017, 10:04
|
#84 |
|
Ağaç Dostu
|
Aynen sana katılıyorum. Seradan veya çiçekçiden alınan çiçekler çiçekleri geçince hemen ölme eğilimine gidiyor. Benim hanım almıştı sardunya çiçekçiden üstü çiçek doluydu. Çiçekleri bitti kendiside çiçeklerinin bitmesiyle öldü. Ne yaptımsa kurtaramadım. Ama başka bir yerden alıp köklendirdiğim sardunyalar daha dırençli çıktı. Çiçekçiler bunlara hormon veriyor galiba. Çiçekte son gücüne kadar çiçek açmaya zorluyor kendini çiçeği bitince kendide bitiyor. Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
15-12-2017, 12:00
|
#85 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Alıntı:
canan sardunyalar biraz çalımsı bir sardunya türü... diğer türlere nazaran daha az çiçekleniyorlar. Çelikten tutturması da bi hayli zor. hatta ben şimdiye kadar hiç başaramadım... bana gönderdiğiniz sakız sardunya aşırı yapraklanan boylanan uzayan bir türmüş. Çiçek verimliliği oluşturduğu hacmine göre az ama çiçeklenme aralığı uzun.Genel olarak sakız sardunyalar böyle zaten... bence en iyisi yine bildiğimiz bahçe sardunyaları... tamam belki canan sardunyalar gibi yaprakları güzel kokmuyor ama çiçek başarımı ve kolay köklenmeleri gibi avantajları var. tabi ki akdeniz sıcağı bir başkadır bilirim... arabadan inip akdeniz toprağına bastığınızda o nemli ve sıcak havanın bende yarattığı nefes darlığını çok kez yaşadım.Sıcağı sevmeyen sardunya ne yapsın yine de akdeniz bölgesinde yetişmeye dayanıklı bahçe sardunyaları olabilir. o kadar çok hibritleri ve türleri üretilmiş ki illa ki dayanıklısı da vardır... @poweralpha çiçekcilerden alınan sardunyalarda bir sıkıntı yok... ben gerek internetten gerekse yapı marketlerden aldım sardunyalarımı... şimdiye kadar internetten aldığım beyaz canan sardunya fidesini tutturamadım o kadar.muhtemelen ev içerisine alsaydım yaşayacaktı... çoğu satın alınan çiçeklerin köklerinde bez sargısı oluyor. onu çıkarmak faydalı olur.Bi de kapalı seralardan bitki alıyorsanız önce evde bir müddet bekletin sonra dışarı çıkarın... serada yeterince gelişmemiş köklenmemiş bitki hava değişikliklerine duyarlı olabiliyor... Sûz-i Dilârâ ve esemeral beğendi.
|
|
|
|
|
|
16-12-2017, 11:55
|
#86 |
|
Ağaç Dostu
|
Sardunyayı iklime göre bakmak gerekiyor. Sizin oralarda kışın korumalı ortamda bulundurmalı. Aşırı yaz sıcaklarında da yarı gölge alana çekilmeli. Akdenizde bahçeye diktiğiniz sardunya çalı formunu alabiliyor ve bahçede kışı atlatabiliyor yazları ayılıp bayılsa da sonbaharda tekrar coşuyorlar. Burada saksıda yaz sıcakları ve nemi çökünce tamamen gölgeye çekilmeli, gölgede dahi çürüme noktasına kadar gelebiliyor hatta çürüyorlar. Teneke saksılarda yarı gölge alanda dahi mutlu sardunyalar gördüm bahçelerde, kerpiç duvar üstlerinde. Tenekeler genellikle ahı gitmiş vahı kalmış türden kırık dökük. Bitkilerin hava alabiliyor olmalarına ve tenekenin pasından istifade edebiliyor olmalarına bağladım bu durumu. Plastik saksıda kışı çıkarıp yaza ulaşanlardan yaz sonu 10 saksıdan 7'si kesin mevta. Sardunyaya kışı atlatması daha kolay burası için. Kışın aldığım 12 tür sardunyadan iki sene öncesinde birkaç saksıdan başkasını yazdan çıkaramadım. Bu yaz da anlattığım gibi kök çürüğü ilacıyla atlattırabildim. Yine de yazın iki ay aşırı sıcağını saymazsak sardunya Akdeniz'de daha mutlu bence. Temmuz sonu-ağustos hariç marttan temmuz ortasına kadar çiçekli, sonbaharda eylülden sonra çiçekli, kışın ise havalar ılık gittiğinde -benimkiler şu anda öyle- yeni filizler sürebiliyorlar. Her yaz "almayacağım" desem de kış gelince mutlaka kadroya yenileri dahil ediliyor. Sayın poweralpha, benim bahsettiğim durum seradan alınan bitkilerin sıcak, nemli yaz ve soğuk kış koşullarındaki dayanıklılık durumları. Seradan aldığım bitkileri eve gelir gelmez, çiçekli de olsa mutlaka saksı-toprak değişimi yaparım. Sera koşullarını düşünerek onları benim ortamıma alışana kadar takip ederim, düzenli besin veririm, ışıklı, yarı gölge, gerekirse tam gölge olarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırım. Ama yaşadığınız yerdeki ortamlardan alınan bitkilerde bu kadar ihtimama gerek kalmıyor zaten adapte olmuş oluyorlar. Hatta benim standart uygulamalarım -atağa geçmelerinden anladığım kadarıyla- onlara prenses gibi hissettiriyordur, çünkü genellikle aldığım yerde durumları perişan oluyor. Batı Rüzgarı beğendi.
|
|
|
|
|
20-12-2017, 15:22
|
#87 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
frezyalarım ve spraxislerim için çözüm buldum. hepsini çöpe attım güzelce yapraklarını kolonyalı mendille silmiştim. sonra -2 derece soğukta 2 gece dışarda bıraktım. sonra ayrı bir odanın pencere önüne koydum. bi kaç gün sonra takip ettiğimde tripsler gene el sallıyordu... sonra bunu ilaçsız halledemeyeceğimi anladım.zaten takip gerektiren bir soğanlı olduğu için pek sıcak bakmıyordum ama frezya kokusunu merak ettiğim için yetiştiriyordum... kısaca tripsler kazandı.zaten yaprakları haşat etmişlerdi. benek benek olmuş çoğu... soğanlarıyla beraber çöpe attım. saksıdaki toprakları poşetlere koydum.ağzını sıkıca bağlayıp dışarı koydum... soğan yapraklarını sıfırladıktan sonra ev içerisinde takip ediyorum. 3 odada saksı vardı.1. odada tripsleri bi kaç gündür görmüyorum.zaten sardunya çeşme ve bodrum papatyasına bulaşmıyor tripsler anladığım kadarıyla. soğanların olduğu odada günde 2 tane felan çıkıyordu. bugün 1 tane gördüm. tabi gördüğümü direk öteki tarafa yolluyorum... çoğu saksının üstüne poşet geçirdim.bahara kadar böyle kalacaklar.bahar geldiğinde soğanları dışarıya hemen çıkarmayacağım. dışarıdaki bitkilerin bulaşık olup olmadığından emin olmam lazım...eğer dışarıda bir faaliyet görürsem o zaman ilaçlama yapıp ondan sonra diğer bitkileri dışarıya alacağım... bakalım bu serüven nereye kadar gidecek... en azından kırmızı örümceği bitirdim... yani en azından ev içerisinde... kırımızı örümcekle mücadele etmek daha kolaymış... trips değil mübarek terminatör |
|
|
|
|
24-12-2017, 11:35
|
#88 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
Ankaraya ilk karın düştüğü şu anlarda Karanfilim hala çiçekli aynı sardunyalar gibi serin havayı seviyorlar karanfiller. en hızlı gelişimleri ilk bahar ve sonbaharda oluyorlar.Daha önce küçük saksıda ev içerisinde geçirmişti ancak ev içerisinde ölmese de yapraklar bozulmaya başlamıştı. Ben de sonbahara doğru don riskini göze alarak büyük saksıya geçirdim. artık bundan sonra şansa kalmış...  bir diğer soğanlım ise ipheion beyaz.... geçen sezon ev içerisinde çimlendirmiş ve tutmuştum. ne yazık ki bu büyük bir hata imiş. çünkü kış görmeyen soğanlar çiçek açmadı...  bunlar dışardaki bitkilerim. ekstradan mavişlerim ve güngüzellerim var. mavişler bakalım kışı atlatabilecekmi... |
|
|
|
|
06-01-2018, 20:59
|
#89 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
2018 geldi hoşgeldi... zephyranthes primulina fotoğrafı yeni çektim.ve evet tomurcuklu yapraklarını sıfırlayıp üzerini poşetle kapatmıştım. bu şekilde 3 hafta durdu. aslında yazın çıkarmayı düşünüyordum ancak yaprak emici popülasyonunu daha erken izlemek istedim. neyseki artık trips ve kırmızı örümcek görmedim bi kaç gündür takip ediyorum. ancak çıkmayacağı anlamına gelmez... kontrollere devam...ilerleyen zamanlarda çiçek açarsa kış zıpçıktısını burada paylaşırım  ikinci olarak baharda dikmeme rağmen hiç yapraklanma zahmetine girmeyen Habranthus tubispathus yapraklanmaya karar verdi nihayet... turuncu zıpçıktı oluyor kendileri ama henüz çiçeğini görmedim. çiçek açarsa çoğaltmaya çalışıcam... t@biki tohum tutarsa...  son olarak örümcek zambağım sanırım uyanmaya başladı... eğer normal hızda büyürse muhtemelen 1 veya 1.5 ay sonra çiçeklerini göstermeye başlayacak... az bişey sulamıştım sanırım ondan oldu... sulamasını kestim bakalım... |
|
|
|
|
11-01-2018, 04:46
|
#90 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-09-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 706
|
bu orkide öksüz kalmışmış.evimize sığındı bizde mecburen aldık.pek bakımından anlamasam da çiçek tomurcuğu uzuyormuş... bakalım bakalım...  bu da 4. yaprağını açmış ama henüz çiçek açamamış amazon zambağım. aslında resim eklemekteki amacım bu tam olarak bilmediğim çiçeğin geçmişini kayıt altına almak.böylece ne zaman çiçek açar ne kadar sürede kaç yaprak çıkarır gibi bilgileri önce ben sonra sizler görmüş olacaksınız. zira insan unutur. yazı kalır. ağaçlar net kalır. yani umarım  |
|
|
|
 |
|
|
1560Beğeniler
Linear Mode
