27-03-2013, 23:52 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili loveforlife teşekkür ediyorum; 2-3 tane minik minik çiçeğini gördüm. Sizinkileri de gördükten sonra kesinlikle benimkilerde bir eksiklik var belki de suları az geliyordur... Sağol; o halde sonbaharı beklemek gerek... |
28-03-2013, 08:43 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2012
Şehir: ankara
Mesajlar: 385
|
Hay maşallah gülü kıskanmış azcık ondan azcık kendinden böyle mütiş bişey olmuş ne mutlu sizee keyfini çıkarın |
02-04-2013, 19:23 | #64 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Asya Ceylan, Ah bir de güllerim kıskanıverse lâleyi de, şöyle endamlı endamlı gösterseler kendilerini. Hele ki şu sıralar bitler musallat olmuşken kendilerine, bu illetten kurtulup güzelliklerini göstermeleri büyük bir keyif olur doğrusu Düzenleyen loveforlife : 02-04-2013 saat 19:54 |
02-04-2013, 19:37 | #65 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-10-2011
Şehir: MANİSA
Mesajlar: 156
|
laleler harika gözüküyor |
02-04-2013, 20:19 | #66 |
Ağaç Dostu
|
Ağaç yaşken eğilir...
Hafta sonu prensesim misafirimdi. Ağabeyimin kızı. Bu yıl birinci sınıfa gidiyor. Benim büyük prensesim o. Bir de küçük prenses var, artık tanıyorsunuz onu da: Fincan Hanım. Eylül'ü bana çok benzetiyorlar genellikle. Benim de amacım onun doğa sevgisi ve bilinciyle yetişmesine katkıda bulunabilmek. Bakalım neler yapmışız bu hafta sonu bu anlamda prensesimle? Bir kere yolda yürürken her ağacı, her çiçeği tanıma gayretindeyiz öncelikle. Bursa'da bolca bulunan anıt ağaçların yaşlarını öğrenmekse özel ilgi alanımıza giriyor. Küçük ağaçlarınsa ondan büyük mü, küçük mü olduğunu tahmin etmeye çalışıyoruz. Ağaç gövdelerinde bir yara varsa şayet, kim yapmış bu kötülüğü, neymiş doğayla alıp veremediği diye düşünüp, kaygılanıyoruz. Sonra ağaçların ve çiçeklerin isimleri birbirine karışıyor elbette... Mesela "fus böceğine baksana halacığım!" diye seslenerek gösterdiği böceğin yusufçuk olduğunu görüp gülümsüyoruz. Koparılıp yol kenarına atılmış çiçekleri en azından birazcık daha yaşasın diye eve getirip suya koymayı da ihmal etmiyoruz. Eylül, hayvan sevgisine fazlasıyla sahip. Hava çok güzel olunca, bakın benim canlar nasıl poz verdi, balkon sefasında... |
02-04-2013, 20:51 | #69 |
Ağaç Dostu
|
Ağaç yaşken eğilir...
Cumartesi günü akşamüzeri evden dışarı çıktık. Birkaç saat sonra eve döndüğümüzde ise yalnız değildik. Bembeyaz tüyleri kir içinde kalmış olsa da, muhteşem gözleriyle "beni sev!" diye bakan; açlıktan bir deri bir kemik kalmış olsa da sevilmeye olan açlığı daha da fazla olan; evden atılmış bir pisiciği yanımıza katıp dönmüştük eve. Öyle hanımefendi bir pisicikti ki, sormayın! Ama benim küçük prenses yaptı yapacağını yine. Sanki elektrik çarpmışçasına dikerek tüylerini, bu kızcağızın "ben misafirim" kibarlığında vıyklamalarına rağmen misafiri sevmediğini dile getirdi. Fincan Hanım'a aldırmadan bir tabak dolusu kuru mamayı neredeyse nefes almadan yuttu misafir. Ne yapacağımızı bilemez haldeydik. Eylül de ben de onu dışarı bırakmak istemiyorduk ama Fincan cadılığıyla kavgaya hazırdı adeta. Yardım için bazı hayvanseverlere ulaşmayı başardım sonuçta ve pisicik sevileceği sıcak bir yuvaya gitti... O gece 3 kız yatarken, başımızı yastığa huzurla koyabildik... |
02-04-2013, 21:06 | #70 |
Ağaç Dostu
|
Ağaç yaşken eğilir...
Pazar sabahı pijamalarını üzerinden çıkarmadan fırladı Eylül. Tohum ekecekti. Öncelikle tohumlarını seçti. Torfu saksılara doldurdu. İlk seçimi "unutma beni" çiçeğiydi. Hiç unutulmasın diye ekti Bu arada Fincan Hanım kıskandı yine, dalıverdi tohum kutusunun içine... Saksıyı bir güzel kapattık streç filmle. Okuma yazmayı öğrendi ya prenses, inci gibi yazısıyla konduruverdi ismi etikete: Beni unutmaya dönüştü isim her nedense |
03-04-2013, 20:31 | #74 |
Ağaç Dostu
|
Şebboylar...
Arıları bu kadar cezbeden mis kokulu şebboylarımı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz? Bunlar geçen yıl ektiğimiz tohumların şimdiki hali... Kimi tomurcukta henüz... Kimi açmaya başladı... Bunlar da onların anneleri, ikinci yıllarında hâlâ çok keyifliler... Yanlış anlamayın sakın, sadece tek kökün bu kadar büyüdüğünü belirtmek isterim. Ne mi yapıyorum bu hale gelmeleri için? Yanmış gübre şerbeti, tavsiye ederim... Bu arada bir yandan da tohum bağlamaya başladık, kim bilir hangi agaclar.net üyelerinin balkon ve bahçelerini şenlendirecek kendileri... Düzenleyen loveforlife : 03-04-2013 saat 22:08 |
03-04-2013, 23:49 | #77 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Alıntı:
Geçen sene pas ile başlamış idim, bu sene bitler!.. Sevgili loveforlife; (Hangisinden başlasam) hala-yeğen geziniz paylaşımlarınız, kedicik, laleleriniz, kendini göstermiş tohum fideleriniz, yeğeninizin merak ve zevkle tohum ekmesi, şebboylar... Gerçekten çok güzel, çok hoşuma gitti... Maşallah, daim olsun inşallah. Düzenleyen YeniGine : 04-04-2013 saat 00:02 Neden: Ek |
|
04-04-2013, 19:48 | #78 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Güller güzel ama çok üzüyorlar bazen. Budarken korkarız, bitlenir, küllenir, paslanır... Ama bir açılıp saçıldı mı, keyfimize diyecek olmaz! Prensesimin doğa konusundaki hassasiyetinin her daim var olmasını ben de tüm kalbimle diliyorum. Sevgilerimle... |
|
07-04-2013, 16:37 | #79 |
Ağaç Dostu
|
Soğan-sarımsak...
Baharın gelişiyle birlikte salatalar malum sebeplerle daha çok rağbet görmeye başlıyor. Bu durumda ne yapıyoruz. Kocaman bidonları alıp ortadan kesiyor, cücüklenen soğanları ve sarımsakları güzelce ekiyoruz. Bir de bakıyoruz ki bizim soğan sarımsak tarla olmuş. Bütün agaclar.net ailesine yetecek... Hadi buyrun... Salata mı istersiniz kısır mı? Bakın; pazardan alınan nanelerin köklü olanları bir yoğurt kovasına doldurulmuş toprağa saplanıverince, kısa sürede köklenen tazecik nanelerimiz de mis gibi kokularıyla iştahları kabartıyor... Düzenleyen loveforlife : 09-04-2013 saat 21:38 |
09-04-2013, 14:39 | #80 |
Ağaç Dostu
|
Ayva çiçek açmış...
"Ayva çiçek açmış, yaz mı gelecek?" türküsünü tutturacaktık ki, kış geri geldi. 2 gündür yağmuru bir yana koy, soğuk donduruyor. Bahçeden balkona uzanan ayva dalları çiçek dolu gerçi ama büyüklerimiz derdi ki, ayva çiçeğine yağmur yağarsa meyve tutmazmış... Göreceğiz bakalım... |
09-04-2013, 15:12 | #82 |
Ağaç Dostu
|
Erik...
Bahçedeki minik erik ağacı da tam çiçeğe bürünmüşken yağmur bir geldi, pir geldi... Arılar mesaiye çıkamaz oldu. Bu değişik bir erik türü. Rahmetli dedem Bulgaristan'dan getirmiş bu eriğin anne fidanını. Proşta eriği diyorlar. Sarı, çekirdeğinden ayrılan, lezzetli bir erik türü... İnşallah meyve tutar. |
09-04-2013, 15:19 | #83 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-09-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 851
|
Sevgili loveforlife, Fotoğraf sunumlarınız çok hoşuma gitti.İçime neşe doldu adeta. Neşeli,güleryüzlü,içten,canayakın haliniz tüm karelere ve mesajlara yansımış. Eylül'e bayıldım,sizin gibi ona doğa sevgisini aşılayan bir halası olduğu için çok şanslı. Fincan Hanım'la da tanışmış oldum,yaramaz kız. Ne kadar da meraklı,hemen tohum kutusuna atlamış.Zaten kutu,torba görmesinler... Fincan Hanım'la birlikte muhabbet kuşlarınız ve papağanınız da var sanırım.Zarar vermiyor mu onlara? |
09-04-2013, 15:24 | #84 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-09-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 851
|
Bu arada salata için yetiştirdiğiniz malzemelerin elde ediliş biçimleri de çok hoşuma gitti. Ben de köklü marul ekmiştim;ama kurumuştu.Kahverengi tonlarına sahip küçük marul çeşiti varya hani( adı aklıma gelmedi şu an) , gazete kısmına sarılı alt kısmını açtığımda yetiştirme saksısını gördüm;ama balkondaki seraya koymama rağmen olmadı. Benim bir tek kekiğim var.O kadar. Bir ara da köklü semizotunu dikme denemem olmuştu;ama onu da beceremedim.Mutfak penceresinin önüne çiçeklik yaptırırsam salata malzemelerini düşünebilirim ben de;ama şimdilik yer yok. |
09-04-2013, 16:41 | #85 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Neşe katabiliyorsam insanların hayatına, ne mutlu bana! Gülümsetebileceksem dostları her zaman beklerim. Eylül de sizi görse çok severdi, eminim. Çünkü hayvan ve bitki sevenlere karşı özel bir sempati besliyor. İşte benim muhteşem cadım, Fincan Hanım. Evde bir tane sağlam poşet ya da kutu bulamazsın. Dün o yağmurda gidip toprak alıp gelmiştim. Gece uyandırdı beni; balkona saldım, kapıyı aralık bırakıp yattım yine. Sabah kalktığımda gelmiş ayaklarımın dibinde yatıyordu Fincan Hanım. Ama balkona çıkınca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Torbayı parçalamış, bütün toprağı balkona boylu boyunca yaymış. Bir de geçmiş karşıma yayılmış yatıyor, şımarıyor masum bakışlar eşliğinde. Fincan eve ilk geldiğinde kuşlar ondan, o da kuşlardan epeyce korkmuştu. İlk başlarda Boncuk ile epey ilgileniyordu Fincan. Hep tepesindeydi kafesin. Muhabbet kuşlarının da kafesin içine bakıyordu. Ona sürekli "onlar senin kardeşin" diyordum. Şimdi muhabbet kuşum Paşa'nın diline takıldı: "hiiiiişt, Şincaaan! Onlar senin kardeşin" Artık yanlarında duruyor, kardeş kardeş yaşıyorlar. Salatalık malzemenin elinin altında olması güzel. Şimdi birer saksıya maydonoz ve dereotu tohumu ektim. Bakalım çıkacaklar mı? Ben baharlı bitkileri çok seviyorum. Gerçi henüz öğreniyoruz ya, bakalım başarabilecek miyim? Ziyaretin için çok teşekkür ederim. Selam ve sevgilerimle her daim beklerim... |
|
10-04-2013, 09:32 | #87 |
Ağaç Dostu
|
Ranunculus - Düğün çiçeği - Yer şakayığı - Erengül
Çiçekçilere gitsen onlar birer şakayık! Hatta gerçek şakayığın ne olduğunu dahi bilmiyorlar buralarda İnsanları kandırıyorlar gibi geliyor, çok üzülüyorum bu duruma. Gerçi hangi ismi verirsek verelim güzellikleriyle iç açıcı oldukları bir gerçek. İki rengimiz var. Sarı olan geçen yıldan. Rizomunu kuru kum içinde saklayıp Kasım ayı gibi tekrar ektim. Nasıl başardım bilmiyorum ama şimdi coştu benim sarı şekerim... Pembe olan yeni misafir. Arkada sona kalan sarı sümbülümle kardeş kardeş geçiniyorlar. Umarım yaşatmayı başarırım onları, zira pek seviyorum kendilerini... |
11-04-2013, 13:23 | #89 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 371
|
kocaman bir maşallah balkon coşmuş darısı bizlereolsun |
12-04-2013, 17:27 | #90 |
Ağaç Dostu
|
Lotus Berthelotii (Papağan Gagası, Pelikan Gagası)
Onu gördüğümde kendine mıknatıs gibi çekti ben. İnternetten biraz araştırınca tanıştık. Kanarya Adaları anavatanı olan bu güzellik, aslında tehlike altında olan türlerdenmiş. Çoğalmasında etkili olan bir kuş türünün neslinin yok olması, bu güzel çiçeği de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmış Güneşi seviyormuş. Soğuğa dayanıklı, ancak donlarda koruma altına alınması gereken çok yıllık bir bitki. Dalları balkona ulaşan dut ağacına askılı saksıları sıralıyorum. Güneşin en çok geldiği yere de "Papağan Gaga"m yerleşti. |
Etiketler |
sardunya, soğanlı bitkiler, tohumla üretim |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|